03.11.2023 Views

Hotel Restaurant Kasım 2023

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kadınlar birlikte daha güçlü!<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Türkiye’nin ilk 9 aylık otel doluluk oranları ve oda<br />

satış fiyatları açıklandı. STR Global tarafından<br />

TÜROB için özel olarak hazırlanan rapora göre;<br />

Türkiye geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />

yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise doluluklar geçen yılın aynı dönemine<br />

göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme<br />

Derneği, Cumhuriyet’in 100. Yılında Turizmde<br />

Yeni Perspektifler Turizmde Kadın Liderliği ve<br />

Cam Tavan Sendromu konferans serisinin ilkini<br />

gerçekleştirdi. Buluşmanın pozitif ayrımcılık temelli<br />

olmayıp, aksine toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />

konularına odaklandığının belirtildiği İSATAG<br />

etkinliğinden çok önemli mesajlar çıktı.<br />

Güncel sektörel haberlerimizin detaylarına gündem<br />

sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />

Jumbo'da bu yılın haziran ayında bir bayrak<br />

değişimi yaşandı ve genel müdürlük koltuğuna<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu. <strong>2023</strong><br />

yılı başında emeklilik kararıyla 27 yıllık BSH<br />

yolculuğuna veda ettiğini söyleyen Tavukçuoğlu,<br />

Jumbo’daki yeni pozisyonunu harika bir deneyim<br />

olarak tanımlıyor. 2024 hedefine yüksek katma<br />

değerli ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />

koyduğunu belirten deneyimli iş insanının görevi<br />

devralırken Jumbo’yu ülkemizin en iyi hediyelik<br />

markası olarak konumlandırmak gibi bir hedefi<br />

de var. Tavukçoğlu ile BSH’den Jumbo’ya uzanan<br />

başarılı kariyer yolculuğunu, yeni görevini ve<br />

gelecek planlarını konuştuk.<br />

Singapur doğumlu. Gastronomi tutkusu,<br />

mutfak kariyerinde en güçlü etkiye sahip olan<br />

büyükannesinden ileri geliyor. Çok iyi bir<br />

aşçı olduğunu anımsatıyor, sözlerinde. Küçük<br />

yaşlardan itibaren nasıl da büyükannesinin<br />

mutfağını paylaşarak, ilgi ve becerisinin<br />

aşçılık kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />

devamında. Büyükanneyle mutfakta geçirilen<br />

zamanlar, Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />

Andrew Yeo için şimdi bile o kadar kıymetli ki…<br />

Bu aile büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />

yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle anlatışı<br />

da hep bu minnet ve gururdan sebep! Singapurlu<br />

şefin mutfak hikayesini ve Türkiye’ye uzanan<br />

Hakkasan serüvenini yazdım. İlham vereceğini<br />

umut ediyorum.<br />

Turizm ve otelcilik sektöründe iki güçlü isim;<br />

Hatice Coşkun ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />

konaklama sektörüne uzun yıllar boyunca emek<br />

veren iki deneyim. 2013 yılında Coşkun’un<br />

kuruculuğunu üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />

altında geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />

ötesine geçen uzman rehberlik ihtiyacı boşluğunu<br />

doldurmak üzere bir araya geldiler. Bir otel<br />

yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketi olarak da<br />

hayli iddialılar! Sektörel büyüme sürecinde otel<br />

yatırımlarına salt beton yığını muamelesi çeken;<br />

ekonomik, çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir<br />

hamleleri göz ardı eden pek çok rakip şirkete de<br />

meydan okuyorlar. Consultinghtc markasının<br />

doğuşunu ve sektöre dönük vaatlerini şirketin<br />

yönetim ortaklarından Hatice Coşkun ve Burçak<br />

Atak ile konuştuk.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

16 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 TÜROB, Türkiye geneli otel<br />

doluluklarını açıkladı<br />

22 Turizmde Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi paneli<br />

gerçekleşti<br />

26 Otellerde iç pazar ne kadar<br />

daraldı?<br />

30 Kartın: Avrupa’nın diline yeni<br />

doladığı bleisure’ın merkezi<br />

olabiliriz<br />

74<br />

70<br />

34 Celestyal, 7 gece İstanbul<br />

seferlerini yeniden başlatıyor<br />

54 Otel yatırımcılarına “sözde<br />

değil, özde danışmanlık”<br />

veriyorlar<br />

58 Eresin: İTP Direktörü Arslan,<br />

direkt olarak İmamoğlu’na<br />

bağlanmalı<br />

60 Öner: Günlük kiralık evlerin<br />

yasal düzenlemesinin turizme<br />

etkileri ne olacak?<br />

62 Turizmin kadın liderleri<br />

farkındalık konferansında<br />

buluştu<br />

72<br />

yeni yatırımlar<br />

66 Wyndham, Dolce markasıyla tarihi<br />

bir otel açıyor<br />

68 Park Dedeman Almaty açılıyor<br />

70 Stil sahibi bir kaçış hali: Nayu<br />

İğneada<br />

72 Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markasına iki yeni halka ekleyecek<br />

50<br />

124


iş’te kadın<br />

74 Herkesin yolunu Jumbo ile<br />

kesiştirecek genel müdür:<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu<br />

marka<br />

82 Öztiryakiler üç yeni kahve<br />

makinesi modelini tanıttı<br />

şefin gözünden<br />

86 Yeo: Türkiye'ye Kantonez<br />

mutfağını getirmekten<br />

mutluyuz<br />

gastro etkinlik<br />

86<br />

94 7 ünlü şeften 7 özel reçeteli<br />

coğrafi tadım etkinliği<br />

98 Matbah, 100’üncü yılı<br />

Atatürk'ün Sevdiği Yemekler<br />

Menüsü’yle andı<br />

100 Adana yine kebaba, ciğere,<br />

şalgama doyurdu<br />

102 Türk mutfağı imajını ve<br />

marka değerini tartıştılar<br />

104 Cumhuriyet yemekleri bu<br />

panelde konuşuldu<br />

106 Akdeniz Gastronomi<br />

Turizmi’nin yol haritası çizildi<br />

108 Dünyaca ünlü 1.000'den fazla<br />

şef İstanbul’da buluşacak<br />

110 Slow Food Aşçı Dayanışması<br />

1.Yıl Buluşması gerçekleşti<br />

gastro güncel makale<br />

112 Tartıcı: Bireyselleşme trendi<br />

gastronomiyi dönüştürüyor<br />

gastro aktüel<br />

114 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

fuar<br />

100<br />

120 HostMilano, küresel merkez<br />

özelliğini daha da güçlendirdi<br />

122 HostMilano’da İnoksan<br />

standına yoğun ilgi<br />

yeni mekan<br />

124 Dost sofraları Arça’da<br />

kuruluyor<br />

126 Cadde’nin yeni müdavim<br />

noktası: Ferida Brasserie<br />

128 Lacivert, yeniden İstanbul’la<br />

buluştu<br />

130 Gastronomide deneyimsel<br />

mekanlar<br />

mekan proje<br />

132 Metex Studio Erk’ten doğayla<br />

bütünleşen otel tasarımı:<br />

Amber Lagoon Villaları<br />

134 Designist’ten Antalya’ya<br />

yeni bir soluk: Flamingo Lara<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

HoReCa<br />

teknoloji&sistemleri<br />

136 Acenteleri geleceğe taşıyan<br />

teknolojiler<br />

138 Yapay zeka teknolojisi artık<br />

seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />

140 Yapay zeka turizm<br />

sektöründeki dijitalleşmenin<br />

öncü gücü oluyor<br />

142 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Küresel yatırımcılar<br />

Antalya’da buluştu<br />

Dünyada 40’tan fazla ofisiyle, varlıklı<br />

ailelere yatırım yoluyla vatandaşlık ve<br />

oturum programları danışmanlığı hizmeti<br />

veren Henley & Partners, küresel servet<br />

yönetimiyle ilgili düzenlediği seminerin<br />

ikincisini Antalya’da gerçekleştirdi.<br />

Henley & Partners Türkiye ekibi olarak<br />

İstanbul’dan sonra ikincisini Antalya’da<br />

gerçekleştirdikleri seminerde yabancı<br />

birçok iş insanını ağırladıklarını dile<br />

getiren, Henley & Partners Türkiye<br />

Direktörü Burak Demirel, panellerde<br />

yeni yatırım stratejileri ve fırsatları,<br />

vatandaşlık programlarının önemi, küresel emlak sektörünün<br />

geleceği, global yatırım yönetimi gibi birçok farklı konu alanlarında<br />

uzman isimler tarafından ele alındığını ve bu etkinliği Türkiye’de<br />

gelenekselleştirmek istediklerini ifade etti. Etkinliği düzenlemenin<br />

temel sebebinin; servet yönetimi nasıl olmalı, servet nasıl korunur<br />

ve gelecek nesillere nasıl aktarılır olduğunu belirten Demirel,<br />

Türkiye’de yılda 10 bin vatandaşlıkla 4 milyar dolar civarında bir döviz<br />

girdisinin olduğunu kaydetti. Dünya genelinde sektör büyüklüğünün<br />

30 milyar dolar olduğunu söyleyen Demirel, Türkiye’nin buradan<br />

yüzde 15-20 civarında pay sahibi olduğunu kaydetti.<br />

Enflasyonda turizmin<br />

etkisi ne kadar?<br />

NY&Co‘ya Dünyanın En İyi Otel<br />

Danışmanlığı ödülü<br />

Dünyada turizm ve konaklama<br />

sektörünün en prestijli ödüllerinden<br />

biri olan kabul edilen Hospitality<br />

Awards, <strong>2023</strong> yılının En iyi Otel<br />

Pazarlama ve Yönetim Danışmanlığı<br />

ödülünü NY&CO Global Hospitality<br />

Consultancy’e verdi. 2011yılından<br />

bu yana lüks pazarda hizmet<br />

veren NY&Co Global Hospitality<br />

Consultancy kurucusu ve CEO’su<br />

Nermin Yurtoğlu kazandıkları<br />

ödül hakkında şunları söyledi:<br />

“İngiltere menşeili LUXlife Magazin tarafından, uluslararası<br />

markalara verilen ve bu yıl 8. kez düzenlenen Hospitality<br />

Awards Ödülleri'nde, <strong>2023</strong> yılının En İyi Otel Pazarlama ve<br />

Yönetim Danışmanlığı ödülünü kazandığımızı duyurmanın<br />

heyecanını ve başarılarımızı ilk kez bir dünya sahnesinde<br />

kutlamanın haklı gurunu yaşıyoruz. Turizmin sektörünün<br />

yaşadığı sıkıntı ve zorlukları hepimiz biliyoruz. Buna rağmen<br />

yılmadan ve hiç ara vermeden devam ettiğimiz danışmanlık<br />

işimizde 12. yılımızı kutlarken, çalışmalarımızın sadece<br />

hizmet sunduğumuz seçkin markalarımız tarafından değil,<br />

uluslararası anlamda dikkat çekici bir etki oluşturarak takdir<br />

edildiğini görmek ve tüm bunların bir sonucu olarak, global<br />

konaklama sektörünün oskarlarından biri kabul edilen ödülün<br />

bir parçası olmak bizim için tarifi edilemez bir onur.”<br />

Yeşim Doğukan’a<br />

Radisson bünyesinde yeni görev<br />

<strong>2023</strong> yılındaki fiyat artışlarında (enflasyon), turizm sektörü<br />

etkisini halen sürdürüyor. Eylül ayında enflasyon %4,75 iken<br />

turizmde ortalama %15 oldu. TÜİK tarafından açıklanan<br />

Tüketici Fiyat Endeksi, Eylül <strong>2023</strong> sonuçlarına göre, enflasyon<br />

eylül ayında bir önceki aya göre %4,75, bir önceki yılın aynı<br />

ayına göre %61,53 ve 12 aylık ortalamalara göre %55,30 olarak<br />

gerçekleşti. Eylül ayında lokanta ve oteller fiyatları %4,15 ve<br />

konaklama hizmetlerinde %30 dolayında yükseldi. Turizmde<br />

ortalama ayılık artış da %15 oldu. Yıllık olarak bakıldığında,<br />

lokanta ve otellerde fiyatlar %92,48 artış ile en yüksek artışı<br />

gösterdi. (Turizm Databank)<br />

Pazarlama iletişimi, Halkla<br />

İlişkiler ve otelcilik sektöründe<br />

25 yıldan fazla deneyime ve güçlü<br />

bir geçmişe sahip olan Yeşim<br />

Doğukan, Radisson Otel Grubu'nun<br />

Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan,<br />

Lübnan, Libya ve Irak pazarlarında<br />

çapraz tanıtım faaliyetlerini<br />

ve iletişimini yönetecek.<br />

Bu ülkelerdeki pazarlama<br />

stratejilerinin geliştirilmesi,<br />

uygulanması ve performansının izlenmesi konularında liderlik<br />

yaparak, grubun marka bilinirliğini artırmak ve büyümesini<br />

desteklemek için tanıtım kampanyaları hayata geçirecek.<br />

Doğukan aynı zamanda bu ülkelerdeki medya ilişkilerini<br />

ve iletişim faaliyetlerini koordine edecek ve Radisson Otel<br />

Grubu’nun imajının güçlenmesine destek olacak. Doğukan,<br />

aynı zamanda Türkiye otelleri için grubun Sorumlu İşletme<br />

programı kapsamında yerel STK'lar ve ile iş birliklerinin<br />

yürütülmesi, kurumsal sosyal sorumluluk proje yönetiminin<br />

gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilirlik girişimlerinin<br />

uygulanmasını ve takibini yapıyor.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Dolmabahçe Sarayı<br />

önünde anma töreni<br />

35'inci yılını<br />

Cumhuriyetin<br />

100'üncü yılıyla birlikte<br />

kutlayan ve her şeyin<br />

başlangıç noktası olan<br />

Selanik'te, Ulu Önder<br />

Atatürk'ün doğduğu<br />

evin ziyaretinden sonra<br />

start alan Maximiles<br />

Black The Bodrum<br />

Cup filosu, Türkiye İş<br />

Bankası Çanakkale<br />

etabı bitiminde Çanakkale Şehitler Anıtı önünde selam verdikten<br />

sonra İstanbul Dolmabahçe'de gerçekleşen anma töreniyle yoluna<br />

devam etti. Bodrum'dan gelen filo, İstanbul'daki yelken kulüplerinden<br />

katılan yatlar ve sahil güvenlikle birlikte bir şölen havasında 8<br />

Ekim'de İstanbul Boğazı'nı geçti. Türkiye İş Bankası İstanbul Boğazı<br />

Yelkenli Kortej Geçişinin ardından Dolmabahçe Sarayı önünde<br />

anma selamlaması yapıldı. Aynı gün Four Seasons <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />

at the Bosphorus'ta birçok önemli ismin katıldığı özel bir gece<br />

gerçekleştirildi.<br />

Alman acente zincirinin<br />

İzmir’de büyük buluşması<br />

Almanya'nın en<br />

büyük acente<br />

zincirlerinden<br />

Schmetterling<br />

International’ın<br />

yıllık kongresi,<br />

İzmir’in önde<br />

gelen turizm<br />

beldelerinden<br />

Özdere'de bulunan<br />

Sunis Efes Royal<br />

Palace Resort'ta 500’ü aşkın katılımcıyla gerçekleşti. Üç gün<br />

boyunca Türkiye ve Almanya arasındaki turizm ilişkilerini<br />

geliştiren etkinliklere sahne olan; Ege bölgesi turizm, tarih<br />

ve kültür odaklı bir programla önemli bir tanıtım fırsatının<br />

yakalandığı kongrenin Efes Antik Kenti’nde yapılan gala<br />

gecesine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri<br />

Ersoy, bu eşsiz atmosferde Almanya’nın dört bir yanından<br />

gelen acentelerle buluştu. Turizmde ülkemizin hedeflerini<br />

ve projelerini anlatan Bakan Ersoy, bu yıl Türkiye'ye gelen<br />

toplam turist sayısının yüzde 14 arttığını bildirdi. "Bu başarı<br />

tesadüf değildir" diyen Ersoy, Türkiye Turizm Ajansı'nın<br />

(TGA) çalışmalarını aktardı ve goturkiye.com'a dikkat çekti.<br />

Gastronomi turizmi için önemli olan Michelin Rehberi'nin bu<br />

yıl İzmir ve Bodrum’u da rehbere almaya hazırlandığını da<br />

kaydetti.<br />

Hilton’un ‘<strong>2023</strong> Thrive<br />

Yarışması’nı<br />

kazanan ilk Türk<br />

Hilton Grubu’nun<br />

çalışanlarının<br />

motivasyonunu<br />

artırmak ve becerilerini<br />

geliştirmek, kişisel<br />

hedeflerine ulaşmalarını<br />

ve toplumun ihtiyaçlarına<br />

cevap vermelerini<br />

sağlamak için her sene düzenlediği ‘Hilton, Thrive<br />

Yarışması’nın kazananları arasında Hilton Türkiye<br />

– Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Müdürü Beyza<br />

Sinem Çağlar ilk Türk olarak Global arenada yer<br />

aldı. Çağlar, Türkiye’yi derinden sarsan deprem<br />

felaketinin sonucunda kullanılamaz hale gelen,<br />

Kahramanmaraş ilinin Nurhak ilçesine bağlı Barış<br />

beldesindeki Barış İlköğretim Okulu’nun 8 konteynırdan oluşan<br />

sınıflarının, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve öğrencilere destek<br />

olmak amacıyla hazırladığı projesi ile bu ödülü kazanan ilk Türk<br />

oldu. Hilton, ‘<strong>2023</strong> Thrive Yarışması’ ile çalışanlarına, daha iyi bir<br />

iş yeri deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Her sene düzenli olarak<br />

gerçekleşen yarışma, Hilton çalışanlarını hayalleri doğrultusunda bir<br />

adım atmaları için cesaretlendirirken, kazanan isimlere herhangi bir<br />

hayalini gerçekleştirmeleri için olanak sağlıyor.<br />

“Mete Vardar: “Yıllık hedeflerimizi<br />

yakalayacağımızı düşünüyoruz”<br />

Türkiye’nin acente ağı en<br />

yaygın ve güçlü büyüme<br />

performansı ile dikkat<br />

çeken firması Jolly, bu<br />

yıl ilk kez düzenlenen<br />

İstanbul Turizm Fuarı’na<br />

katıldı. Fuarda sektöre<br />

dair değerlendirmelerde<br />

bulunan Jolly Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mete Vardar, “Güney bölgelerinde tatil imkanı<br />

halen devam ediyor, otellerin doluluk oranları da oldukça<br />

iyi gidiyor. Beklediğimiz gibi son dönemde artan talepler ile<br />

yıllık hedeflerimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Yurt dışı<br />

turlar, Kıbrıs turları, bilet ve kongre turizmi olarak bilinen<br />

M.I.C.E. departmanlarımızda da hedeflediğimiz bütçenin<br />

üstüne çıkacağız” ifadelerini kullandı. Teknoloji alanında uzun<br />

süredir yaptıkları yatırımların meyvesini <strong>2023</strong> yılında almaya<br />

başladıklarını belirten Vardar, “Yaptığımız teknik yatırımlarla<br />

artık farklı firmaların kendi platformlarında Jolly ürünlerini<br />

sorunsuzca sunabilmesini sağlıyoruz. Geçirmiş olduğumuz<br />

dijital dönüşüm ile öncelikle yurt içinde sonrasında da yurt<br />

dışında yeni bir dönem açacağımıza inanıyoruz. Biz sektördeki<br />

geleneksel yaklaşımları değiştirecek öncü bir rol üstlendik.<br />

Tüm gelişmeler ışığında 2024 yılı için hedeflerimizi yine yüksek<br />

tutacağız” diye konuştu.


26. – 30. 1. 2024<br />

FRANKFURT, ALMANYA<br />

ThE<br />

LIFESTYLE<br />

MOvEmENT<br />

Sofra, mutfak ve ev eşyaları için en büyük, en çeşitli<br />

küresel buluşma yeri: Ambiente, dünyanın 1 numaralı<br />

Dining alanında sürekli büyüyen HoReCa sektörü için<br />

benzersiz bir erişim noktasıdır. Sektörün akıllı inovasyonlar<br />

ve son teknoloji ürünlerle buluştuğu yer burasıdır.<br />

Sizin sektörünüz, sizin çevreniz:<br />

ambiente.messefrankfurt.com/dining<br />

info@turkey.messefrankfurt.com<br />

Tel.: +90-216-384 50 50


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB, Türkiye geneli otel doluluklarını<br />

açıkladı<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Geleneksel Aylık Bilgilendirme Toplantısında İstanbul ve<br />

Türkiye doluluklarına ilişkin güncel rakamları açıkladı. STR Global raporuna göre, Türkiye<br />

geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde<br />

68.8 olarak gerçekleşti.<br />

STR Global tarafından TÜROB<br />

için özel olarak hazırlanan<br />

rapora göre; Türkiye geneli otel<br />

dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />

aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />

yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-<br />

Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise doluluklar<br />

geçen yılın aynı dönemine göre yüzde<br />

12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />

Ortalama günlük oda satış fiyatı (ADR)<br />

Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına<br />

göre yüzde 1.5 gerilemeyle 139 Euro,<br />

Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise yüzde<br />

16 yükselişle 135 Euro oldu.<br />

Toplam oda başına günlük oda satış<br />

fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13<br />

gerilemeyle 96 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise yüzde 2.5 artışla 80<br />

Euro oldu.<br />

İstanbul da geriledi<br />

İstanbul’da ise otel dolulukları Eylül<br />

<strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre<br />

yüzde 12.6 gerilemeyle yüzde 76.5<br />

olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise doluluklar geçen<br />

yılın aynı dönemine göre yüzde<br />

13 gerilemeyle yüzde 64.7 oldu.<br />

İstanbul’da ortalama günlük oda satış<br />

fiyatı (ADR) Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />

aynı ayına göre yüzde 7.3 gerilemeyle<br />

151 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde<br />

ise yüzde 13 yükselişle 148 Euro oldu.<br />

Toplam oda başına günlük oda satış<br />

fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20<br />

gerilemeyle 115 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />

döneminde ise yüzde 3 gerilemeyle 95<br />

Euro oldu.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Turizmde Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi<br />

paneli gerçekleşti<br />

Şişli Belediyesi ev sahipliğinde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü<br />

ve Destinasyon Yönetim Ofisi’nin iş birliğiyle hayata geçirilen "Sürdürülebilir Destinasyon<br />

Yönetimi" panelinde, dünyanın en başarılı destinasyon yönetimini gerçekleştiren Berlin’in<br />

deneyimi paylaşıldı.<br />

Ülkemizde "Sürdürülebilir Turizm"<br />

konusunda bir ilke imza atarak Şişli<br />

Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü, Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne (GSTC)<br />

üye oldular. Bu üyelik sonrasında, sürecin<br />

devamı niteliğinde olan Destinasyon<br />

Yönetimi Programı’na başvuran her iki<br />

kuruluş, program konusunda hazırlık<br />

aşamasına geçti.<br />

Bundan yola çıkan Şişli Belediyesi,<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm<br />

Şube Müdürlüğü ve Destinasyon Yönetim<br />

Ofisi iş birliğiyle 11 Ekim <strong>2023</strong> Çarşamba<br />

günü “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli” düzenledi. Panelde “Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetimi" konusunda, en<br />

deneyimli kentlerden biri olan Berlin'in<br />

destinasyon yönetimi deneyimi İstanbul’a<br />

aktarıldı.<br />

Turizm sektörünün paydaşlarının yoğun<br />

katılım gösterdiği etkinlikte; Şişli Belediye<br />

Başkanı Muammer Keskin’in yanı sıra,<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcısı Hediye Güral<br />

Gür, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />

(TTYD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Ali Güreli, İstanbul Rehberler Odası (İRO)<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özgür<br />

Özaltun, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları<br />

Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri<br />

Şapkacı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />

(TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz<br />

Bağlıkaya ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />

(İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />

birer konuşma yaptı.<br />

Panele ilgi yoğundu<br />

Açılış konuşmalarının ardından, Türk Alman<br />

Kardeş Şehirler Federasyonu Başkanı<br />

Özcan Mutlu’nun moderatörlüğünü yaptığı<br />

İBB Turizm Şube Müdürü Hüseyin Gazi<br />

Coşan, Kent Hizmetleri A.Ş. (KENTHAŞ)<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Biçer,<br />

visitBerlin CEO’su Burkhard Kieker ve<br />

Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />

Markus Facklam’in panelist olarak yer<br />

aldığı; “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli” gerçekleştirildi.<br />

Keskin: “GSTC’ye Türkiye’den üye<br />

olan ilk belediye olduk”<br />

Etkinliğin açılışında konuşan Şişli Belediye<br />

Başkanı Muammer Keskin, “Sürdürülebilir<br />

Destinasyon Yönetim Paneli”nin turizm<br />

alanında yaptıkları çalışmaların önemli<br />

bir ayağını oluşturduğunu vurgulayarak,<br />

geçen yıl ilkini gerçekleştirdikleri “Şişli<br />

Turizmi Konuşuyor” panelinin ardından, bu<br />

konuda epey mesafe katettiklerini söyledi.<br />

Şişli Belediyesi olarak “Sürdürülebilir<br />

Turizm” konusunda bir ilke imza atarak,<br />

“Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne<br />

(GSTC) Türkiye’den üye olan ilk belediye<br />

olduklarının da altını çizen Keskin,<br />

“Bu üyelik sonrasında, sürecin devamı<br />

niteliğinde olan Destinasyon Yönetimi<br />

Programı’na başvurduk. Ve program<br />

konusunda hazırlık aşamasına geçtik” dedi.<br />

“Şişli yılda 2.5 milyon turist<br />

ağırlıyor"<br />

Muammer Keskin, Şişli Belediyesi olarak<br />

ilçeye kattıkları değerler ve Şişli’nin<br />

potansiyeli hakkında ise şu bilgileri verdi:<br />

“Şişli, İstanbul’un tam kalbinde; ticaret,<br />

sağlık, gastronomi, moda gibi ekonominin<br />

de can damarı olan pek çok sektörün en<br />

aktif olduğu bir merkez konumunda. Yılda<br />

2 milyon 500 bin yerli ve yabancı turisti<br />

ağırlayan Şişli’de olanaklar da son derece<br />

gelişmiş durumda. İlçemizde 290 adet<br />

konaklama tesisi bulunuyor. İlçemizde<br />

toplam 9 alışveriş merkezi ve 2 bin 116<br />

tekstil dükkanına ev sahipliği yapıyoruz.<br />

Ayrıca toplam 527 adet ‘Sağlık Turizmi<br />

Yetki Belgesine’ sahip sağlık tesisi ve aracı<br />

kuruluş bulunuyor. İstanbul’un önde gelen<br />

kongre merkezleri; İstanbul Kongre Merkezi<br />

ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi<br />

Sarayı ilçemiz sınırları içinde yer alıyor.<br />

Yine ilçemizde bulunan Harbiye Açıkhava ve<br />

Cemal Reşit Rey Konser Salonu da kültürel<br />

etkinlikler ve konferanslar için kullanılan<br />

önemli mekânlardan. Tüm bu kongre<br />

merkezlerinin toplamı 20 bin 384 kişilik<br />

kapasiteye sahip. Dünya mutfaklarından<br />

geleneksel mutfaklara ve alışveriş yapma<br />

olanağı sunan 2 bin 75 adet mekân<br />

bulunuyor. 35 şehir parkı, 775 seyahat<br />

acentesi ve 11 yiyecek pazarı da ilçemiz<br />

sınırları içinde”.<br />

“Uluslararası ve ulusal yatırımcıları<br />

davet ediyoruz”<br />

Şişli’nin en güzel değerlerinden biri<br />

olan kültür sanat yaşamanı daha da ileri<br />

aşamalara taşımak adına önemli çalışmalar<br />

yürüttüklerine de kaydeden Keskin,<br />

konuşmasında turizm yatırımcılarına da<br />

seslendi ve “İklim krizi hassasiyetinin


24<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

yaşandığı bu dönemde; turizmden<br />

yeşil enerji yatırımlarına, elektrikli şarj<br />

istasyonlarından akıllı kent uygulamalarına,<br />

otopark tesislerinden kentsel dönüşüme<br />

kadar birçok alanda bölgenin ihtiyaçlarını<br />

karşılamak üzere özel sektör paydaşları ile<br />

iş birlikleri yaratmayı ve kamu kaynaklarının<br />

daha verimli kullanılmasını hedefliyoruz.<br />

Bu çerçevede uluslararası ve ulusal<br />

yatırımcıları proje ve yatırım geliştirme<br />

programlarımıza ortak olmaları için davet<br />

ediyoruz” dedi.<br />

Polat: "İstanbul’un Kara Surları bir<br />

destinasyon alanı olmalı”<br />

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)<br />

Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />

ise etkinlikte yaptığı konuşmasında<br />

İstanbul’un turizminin tarihi yarımadaya<br />

sıkıştırıldığına işaret ederek “Oysa ki,<br />

9.1 km uzunluğundaki İstanbul Kara<br />

Surları’nın bir yürüyüş destinasyonu olarak<br />

değerlendirilmediği gördük. Bu anlamda<br />

bu potansiyelin turizme kazandırılması<br />

anlamında İstanbul Kara Surları Açık<br />

Hava Müzesi çalışmasının ilk bölümünü<br />

tamamlandık ve Mevlanakapı ve Silivrikapı<br />

Kara Surları Ziyaretçi Merkezleri’nin açılışını<br />

geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirdik. Aynı<br />

şekilde Sultanahmet, Süleymaniye, Balat<br />

ve Boğaz aksının da bir destinasyon alanı<br />

olarak turizme kazandırılması yönünde<br />

çalışmalar yürütüyoruz” dedi.<br />

Bağlıkaya: “Turizmimizi<br />

geliştirecek her projeye destek<br />

vereceğiz”<br />

Tüm dünyada destinasyon pazarlamasında<br />

son yıllarda önemli bir değişim yaşandığına<br />

vurgu yapan TÜRSAB Başkanı Firuz<br />

Bağlıkaya ise konuşmasına şu bilgileri<br />

aktardı: “Özellikle yerel yönetimlerle<br />

turizm sivil toplum kuruluşları arasında<br />

kurulan sıkı bağlar, destinasyonların<br />

sürdürülebilir bir başarı elde etmesini<br />

sağlıyor. Bu bakımdan İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü ve Şişli<br />

Belediyesi’nin Küresel Sürdürülebilir Turizm<br />

Konseyi’ne üye olmasını ve sürdürülebilir<br />

turizm konusunda sektör paydaşları ile<br />

iş birliği içinde attığı adımları son derece<br />

değerli buluyoruz. TÜRSAB olarak biz,<br />

bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />

da ülkemize katma değer sağlayacak,<br />

turizmimizi geliştirecek her çalışmaya her<br />

projeye destek vermeye devam edeceğiz.<br />

Doğayı korumanın yanında yerel, özgün,<br />

doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyan<br />

destinasyonlar bu süreçten kazançlı<br />

çıkacak.”<br />

Kieker: “Berlin, hem siyasi hem de<br />

yaratıcılık için özgür bir kenttir”<br />

Konuşmaların ardından gerçekleştirilen<br />

”Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />

Paneli”nde söz alan visitBerlin CEO’su<br />

Burkhard Kieker, visit Berlin’in 30 yıl önce<br />

Berlin Duvarı çöktüğünde kurulduğunu<br />

hatırlatarak, şunları söyledi: “Berlin yaralı<br />

bir şehirdi, Doğu ve Batı Berlin ayrıydı<br />

ama hedeflerimiz vardı. Kentimizde hem<br />

misafirler hem de orada yaşayanlar için<br />

neler yaparız diye düşündük. Turizmin kabul<br />

edilmesi ve ne kadar önemli olduğunun<br />

takdir edilmesi gerekir. Kültür ve turizmi<br />

birbirinden ayırmıyoruz, ayrılamaz diyoruz.<br />

Berlin’de 240 bin kişi turizm ve kültür<br />

alanında çalışıyor. Sadece yönetmek<br />

istemedik, şirket de olmak istedik. Geçen yıl<br />

şehir olarak turizm gelirimiz 13 milyar Euro<br />

oldu. Turizm gelirimizin bir kısmını Berlin’in<br />

pazarlama ve tanıtımına harcıyoruz. İki<br />

Berlin birleştiğinde bir marka yaratmaya<br />

çalıştık. Önce Berlin’le ilgili hangi sıfatlar<br />

var, onu sorguladık. Bir sözcük öndeydi;<br />

o da özgürlük. Berlin ‘özgürlük kentidir’,<br />

dedik. Berlin hem siyasi hem de yaratıcılık<br />

için özgür bir kenttir. Sınırlarımız sadece<br />

kanunlardır.”<br />

Facklam: "5 bin 700’den fazla<br />

yaratıcı şirket Berlin ekosistemine<br />

dahil”<br />

Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />

Markus Facklam, Berlin Partner’in<br />

VisitBerlin ile birlikte kurulduğunu akıllı<br />

kent, sürdürülebilirlik konusuyla, turizmi<br />

de beraber çalıştıklarını söyledi. Berlin<br />

Partner’in aynı zamanda Berlin Eyaleti<br />

Hükümeti’yle beraber çalıştığına da vurgu<br />

yapan Facklam, yaptıkları çalışmalar<br />

hakkında şu bilgileri verdi: “Kent genişleme<br />

için bölgeye yatırımcı şirket çağırıyoruz.<br />

Özellikle uzman güç olarak hizmet<br />

sektöründe şirketlere ihtiyacımız var.<br />

Berlin Partner’in içinde olan 240 şirket var,<br />

hepsinin amacı da Berlin’in geliştirilmesi.<br />

Yatırım yapmak isteyen şirketlere yardımcı<br />

olmak için elimizde veri bankası var. 5<br />

bin 700’den fazla yaratıcı şirket Berlin<br />

ekosistemine dahil, bütün Almanya’daki<br />

girişimci şirketlerin yüzde 50’si Berlin’de<br />

bulunuyor. Bu yıl düştü ama Almanya ama<br />

yine de 11 milyar Euro yatırım aldı. Hangi<br />

yaratıcı şirketlerin olduğu internet sitemizde<br />

yer alıyor.”<br />

Biçer: “Şişli’deki turizm<br />

sektörünü sürdürülebilir yapmayı<br />

amaçlıyoruz”<br />

Panelde söz alan KENTHAŞ Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Özcan Biçer ise Şişli Turizmi<br />

Geliştirme Programı’nı yürüttüklerini<br />

belirterek, “Programın amacı; Şişli kentsel<br />

alanının; konumundan, işlevlerinden,<br />

kültüründen, tarihinden, insanlarından,<br />

kurumlarından, deneyimlerinden,<br />

belleğinden kaynaklanan tüm potansiyelleri<br />

ortak akıl ve şeffaflık ilkeleri çevresinde<br />

birleştirerek Şişli’deki turizm sektörünü<br />

daha dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya<br />

kavuşturmaktır. Bu amaçla; uluslararası,<br />

ulusal ve lokal kurum ve kişilerle iş birliği<br />

yaparak, ortak bir vizyon çerçevesinde<br />

birlikte davranma kültürünün gelişmesini<br />

sağlamayı hedefledik” dedi.<br />

Panelistlerden İBB Turizm Şube Müdürü<br />

Hüseyin Gazi Coşan da İBB olarak bugüne<br />

kadar gerçekleştirdikleri kültür ve turizm<br />

projeleri ile önümüzdeki dönemde de hayata<br />

geçirecekleri yeni projeler hakkında da bir<br />

sunum gerçekleştirdi.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Otellerde<br />

iç pazar ne<br />

kadar daraldı?<br />

Yükselen fiyatlar ve ekonomik koşullar, yurt içi pazarda otel gecelemelerini<br />

ciddi oranda düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />

Turizm Databank‘ın Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı konaklama<br />

istatistiklerinden derlediği<br />

verilere göre, <strong>2023</strong> yılı Ocak-Ağustos<br />

döneminde (fiyatlar ve ekonomik<br />

koşullar baskısıyla), yurt içi pazarda<br />

otel gecelemelerini ciddi oranda<br />

düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />

2022 yılının 8 ayında 64 milyonu geçen<br />

otellerde vatandaş gecelemesi, <strong>2023</strong>’te<br />

38 milyona kadar indi.<br />

Şehirlerde gecelemeler düştü<br />

Yurt içi pazarda en büyük daralma<br />

2 milyon geceleme ile İstanbul’da<br />

gerçekleşti. İstanbul, toplam geceleme<br />

kaybının yüzde 30’unu iç pazarda<br />

gördü. İkinci sırada Balıkesir geldi. 1<br />

milyon düşüş yaşayan şehrin toplam<br />

geceleme kaybının yüzde 95’ini iç<br />

pazarda gördü. Aynı bölgede ve benzer<br />

eğilmde olan Çanakkale de bu oran<br />

%90 oldu. 880 bin gerileyen Antalya da<br />

İstanbul gibi toplam geceleme kaybının<br />

yüzde 30’unu iç pazarda gördü.<br />

Diğer yandan Muğla, yurt içi pazarda<br />

820 bin geceleme kaybederken, yurt<br />

dışı pazarda 48 bin gece kazanabildi.<br />

İzmir ise, iki pazarda da gerilerken,<br />

geceleme kaybının %56’sını iç pazarda<br />

gördü. Mersin ve Aydın’da da iç pazar<br />

düşerkeni toplam geceleme kaybının<br />

%70’ten fazlası iç pazarda oluştu.


30<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Ömer Kartın<br />

“Avrupa’nın diline yeni doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz”<br />

“Türkiye, bleisure turizmi için ideal bir ülke. Çünkü leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca<br />

deniz, kum, güneş sattık. Otellerimiz buna çok uygun. Avrupa’nın diline doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz”.<br />

Turizmde bir “bleisure”dır gidiyor.<br />

“B”sini kaçıranlar için ilk duyuşta<br />

çok tanıdık bir kelime aslında.<br />

“Eğlence ve keyif amaçlı seyahatler<br />

zaten bizim işimiz” diyenleri bu<br />

gruba dahil edelim. Diğer tarafta<br />

Avrupa’nın sektörel terminolojisine<br />

sahip olanlar için çok bilindik bir<br />

olgu. “İşin aslı Türkiye’de bleisure’ı<br />

bilen biliyor, bilmeyen bilmiyor” diyen<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım<br />

ve Geliştirme Derneği (İSATAG)<br />

Genel Sekreteri Ömer Kartın ile<br />

geçtiğimiz ay GlobeMeets etkinliğinde<br />

bir araya geldim. Hazır da TÜRSAB<br />

Başkanı Firuz Bağlıkaya, o günkü<br />

konuşmasında turizmde bleisure’ın<br />

önemine dikkat çekmişken, bu<br />

konuyu biraz daha irdelemek,<br />

deneyimli turizmcinin görüşlerine de<br />

danışmak istedim…<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

“Bleisure, Türkiye’de çoktandır<br />

yapılıyor”<br />

Ömer Kartın, “Avrupa'nın yeni<br />

keşfettiği bir olgu” olarak ifade<br />

ettiği bleisure’ı en kestirme haliyle<br />

“business-leisure”ın bileşimi olarak<br />

tanımladı ilk olarak. Hatta bu olgunun<br />

Türkiye'de çoktandır var olduğunu,<br />

keşfedildiğini, ülkemizdeki MICE<br />

turizminin neredeyse bleisure<br />

temelli yapıldığını söyledi. Sonra<br />

ülkemizdeki bayi toplantılarının<br />

aslında MICE turizminin büyük<br />

çoğunluğunu oluşturduğunu anlattı.<br />

Bayi toplantılarının az miktarda<br />

toplantı, büyük oranda leisure amaçlı<br />

yapıldığını kaydeden Kartın, genellikle<br />

Antalya ve Tayland gibi keyif yerlerin<br />

tercih edildiğini söyledi. “Götürülen<br />

kişilere bir ödüldür, başarının bir<br />

ödülü olarak takdim edilir ve o leisure<br />

olarak yaşanır. Çok fazla MICE<br />

aktivitesi yapmazdık. Avrupalılar<br />

biraz bundan sıkıldı. Toplantılardan<br />

sıkıldılar ve azalttılar” diye belirtti.<br />

“Türkiye, bleisure için ideal bir<br />

ülke”<br />

Türkiye’nin bleisure için ideal bir ülke<br />

olduğunun altını çizen Kartın, “Çünkü<br />

leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca deniz,<br />

kum, güneş sattık. Otellerimiz buna<br />

çok uygun. Üstelik de bu beş yıldızlı<br />

otelleri yaparken toplantı temelli inşa<br />

ettik. Bakarsanız, hepsinin muazzam<br />

toplantı salonları var. Dolayısıyla<br />

Avrupa’nın yeni diline doladığı<br />

bleisure’ın merkezi olabiliriz” dedi.<br />

2022’den beri bleisure turizminin<br />

konuşulduğunu hatırlatan Kartın,<br />

pandemi sonrasında insanların<br />

yeni trend arayışlarına girdiklerini<br />

ve MICE’ın da kendine yeni bir yol<br />

aradığını belirtti. Kartın şunları<br />

söyledi: “MICE çünkü komplike bir iş.<br />

Pek çok toplantı, teknik yapı, altyapı,<br />

mükemmelliyetçilik ister. Biraz stresli<br />

bir iş. Leisure’ın stres atma yönü fazla<br />

tabii. Böyle olduğu için genelde her<br />

MICE’ın sonunda muhakkak yemek,<br />

gala, etkinlik şeklinde leisure kısmı<br />

yapılırdı. Ama bunu da Avrupa’da


DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />

DÖKÜM SAHAN<br />

ET TAVASI<br />

<br />

<br />

PORSELEN SAHAN<br />

<br />

7<br />

FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />

: 0552 557 41 71<br />

ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />

ızgara tavası<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

: info@defonte.com.tr<br />

: defonte_dokum


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

küçük çapta yaparlardı. Artık<br />

bunu neredeyse yarı yarıya<br />

yaptıkları için adını bleisure<br />

olarak tanımlıyorlar.”<br />

“İş seyahatleri de bleisure<br />

kategorisine giriyor”<br />

Business-triplerin de bleisure<br />

kategorisine girdiğini ifade<br />

eden Kartın, şöyle devam etti:<br />

“Bunlar da iş seyahatleri.<br />

Diyelim ki 8 kişilik bir iş takımı<br />

bir ülkeye gidiyor. İş görüşmesi<br />

yapıyor. Bunun sonunda da<br />

onların motivasyonları için,<br />

iki gün de dinlenmeleri için<br />

firmanın ekstra kalmalarını,<br />

konaklamalarını sağlamak.<br />

Bu da bleisure’a giriyor. İş<br />

seyahatleri de şöyle olur:<br />

Örneğin Türkiye’den Almanya’ya<br />

makine almak üzere bir fuara<br />

gidiyorsunuz. Fuarın sonunda<br />

da iki gün spa’da dinlenebilmelerini<br />

düşünün. Personelin de moral<br />

motivasyonunu güçlendirme,<br />

eğlenme, geldiği ülkenin tadını<br />

alma. Çoğu zaman Almanya'daki<br />

fuarlara giderler, ne yemeğini yiyebilir<br />

ne eğlencesini yaşayabilir ne de<br />

keyfini sürerler. İşte insanlar bunu<br />

da görebilsinler diye eklenen bir<br />

kısım var. İlla büyük boyutlu devasa<br />

toplantıların olması gerekmiyor.<br />

Küçük çaplı iş toplantılarına da bunu<br />

eklemek mümkün.”<br />

“Bleisure’ın en iyisi, İspanya”<br />

Ömer Kartın, Avrupa’nın bu keşfinden<br />

sonra bleisure pazarında şu anda en<br />

iyilerin Yunanistan, Fransa, İtalya ve<br />

İspanya gibi Güney Avrupa ülkeleri<br />

olduğunu söyledi. İçlerinde önde<br />

gidenin ise İspanya olduğunu belirten<br />

Kartın, öte taraftan bleisure’ın<br />

dünyadaki pazar büyüklüğü ve<br />

yarattığı ekonomik değeri ile ilgili<br />

açıklama yapmaktan kaçınarak şu<br />

ifadeleri kullandı: “Bu çok iddialı olur,<br />

bunu söyleyen de çok iddialı olur. Çok<br />

yeni bir şey. Bir yıldır konuşulduğu<br />

için bir ülkenin bir pazar payı alması<br />

birkaç yılı alır. Sürdürülebilir olmalı<br />

ki, o pazar ölçülebilsin. 1-2 yılda<br />

ölçümü doğru olmaz.”<br />

Kartın, Türkiye’de aslında bleisure’ı<br />

iç dinamiklerle, iç MICE turizmiyle<br />

yapıldığını, ne var ki adını bleisure<br />

olarak genişletmediğini kaydetti.<br />

Hatta yurt dışından bununla ilgili<br />

eleştiriler aldıklarını anlatan<br />

Kartın, “Siz MICE’ı biraz leisure ile<br />

karıştırıyorsunuz diye söylüyorlardı<br />

Şimdi onlar aslında bize söylediklerini<br />

kendileri yapar oldu” dedi.<br />

“MICE’da en büyük sorun, nitelikli<br />

eleman eksikliği”<br />

Güney Avrupa ülkeleri ile<br />

kıyaslandığında Türkiye'nin avantajlı<br />

bir konumu olduğu görüşünde, Kartın.<br />

MICE konusunda çok güçlü firmaların<br />

olduğuna ve otellerin de kendilerini<br />

geliştirdiklerine dikkati çeken Kartın,<br />

“MICE demek iyi eleman demek”<br />

dedi ve sektörün önündeki en büyük<br />

engelin de eleman eksikliği olduğunu<br />

vurguladı. “MICE’ın olmazsa olmazı<br />

budur. Alt yapımız da çok iyi, binalar<br />

iyi. Ama iyi eleman olmadığı zaman<br />

bunu tamamlayamazsınız. Türkiye'de<br />

bunu çok hızlı tamamlamamız gerek.<br />

İspanya, Yunanistan ve İtalya bizim<br />

çok önümüzde.” diye belirten Kartın,<br />

Türkiye’de pandemiye kadar yetişmiş<br />

elemanın var olduğunu, ne varki<br />

salgın krizi sebebiyle çok ciddi bir<br />

kayıp verildiğinin altını çizdi. Kartın<br />

en ciddi kaybın ise MICE turizminde<br />

yaşandığını söyleyerek,<br />

sektörün çok hızlı bir şekilde<br />

yenilenip, insanlara sevdirilmesi<br />

gerektiğine vurgu yaptı.<br />

“O yüzden hep birlikte<br />

çalışacağız” diyen Kartın, bunun<br />

yolu olarak da şu önerilerde<br />

bulundu: “Nasıl çalışacağız?<br />

Gençlere sevdirmek iki türlü<br />

olur. Bir, gelecek ve kariyer<br />

planlamasını güzel yaparız. İki,<br />

başlangıçtan itibaren para ile<br />

birlikte eğlenceli ve keyifli bir<br />

yaşantıyı hissettirerek.”<br />

“MICE’ın önemini 2000’lerden<br />

sonra fark ettik”<br />

Türkiye’nin MICE turizmini<br />

2000'lerin başından beri farklı<br />

bir dünya olarak algıladığından<br />

söz eden Kartın, “2000'lere<br />

kadar biz MICE’ı aslında çok<br />

profesyonel yapmıyorduk.<br />

Bir şirketin alt departmanı gibi<br />

görüyorduk. Başlı başına bir yapı<br />

olduğunu 2000'lerden sonra fark<br />

ettik. Biz dünyadan belki 20 yıl daha<br />

geriden başladık. Ama kısmen bence<br />

2020'lere kadar yakaladık. Pandemi<br />

tekrar bizi biraz daha geri attı. Şimdi<br />

o boşluğu umarım 2-3 yılda tekrar<br />

doldurursak Avrupa'nın iyi bir MICE<br />

destinasyonu olacağız. Bleisure’da<br />

olacağız en azından.” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“Bleisure pazarının %30’una sahibiz<br />

ama %10’unu alıyoruz”<br />

Ömer Kartın, Türkiye’nin bleisure<br />

pazarında kapasite olarak Güney<br />

Avrupa'nın %30'una sahip olduğunu<br />

belirtti. “Güney Avrupa'nın %30'u<br />

az değil. Bugün ben %10'unu<br />

alabildiğini düşünüyorum. İspanya,<br />

İtalya ve Güney Fransa'nın çok<br />

güçlü olduğunu biliyorum. Özellikle<br />

büyük toplantılarda, kongrelerde<br />

ve konferanslarda çok güçlüler. Biz<br />

%30'una kadar çıkabiliriz. Özellikle<br />

bleisure olgusunu insanların<br />

beynine sokup biz size toplantının<br />

üstünde mutluluk da vadediyoruz<br />

şeklinde yapabiliriz bunu da.” diyen<br />

Kartın, “Bunu biraz iddialı söylersek<br />

mutluluk olarak da tarif edebiliriz”<br />

diye sözlerini tamamladı.


Yoğurda bitki bazlı alternatif<br />

Metro Türkiye ile profesyonel mutfaklarda!<br />

Beslenme trendleri arasında vegan yaşam tarzı yükselişini sürdürürken, yeme içme sektörü<br />

işletmelerinin menülerinde bitki bazlı alternatif arayanların sayısı da her geçen gün artıyor.<br />

33 yılı aşkın süredir sektörün bir numaralı iş ortağı olan Metro Türkiye, müşterilerinin bu yöndeki<br />

taleplerini zengin ürün yelpazesi ile karşılıyor.<br />

Daha yaşanabilir bir gelecek<br />

için sürdürülebilir kaynakların<br />

önemi artarken, bitki bazlı<br />

gıdaları tercih edenlerin sayısı da her<br />

geçen gün artıyor. Karbon salınımını<br />

azaltma amacıyla daha da öne çıkan<br />

vegan beslenme tercihindeki bu artış,<br />

menülerde de bitki bazlı alternatif<br />

arayışını beraberinde getiriyor.<br />

Herkes için sağlıklı beslenme ve<br />

sürdürülebilirlik anlayışıyla bitki<br />

bazlı ürün yelpazesine yeni çeşitler<br />

ekleyen Metro Türkiye, yeme içme<br />

sektöründeki müşterilerinin ihtiyaç ve<br />

taleplerini uçtan uca karşılıyor.<br />

Kendi markası olan Metro Chef<br />

Veggie ile falafel, makarna, içli<br />

köfte, lahmacun gibi ürünlerin yanı<br />

sıra Rioba markası altında brownie,<br />

organik smoothie ve organik çay<br />

ürünlerini de vegan olarak sunan<br />

Metro Türkiye, geniş ürün çeşitliliği ile<br />

bitki bazlı beslenenlerin ve veganların<br />

ihtiyaç duyduğu yüzlerce alternatif<br />

ürünü mağazalarında sunuyor.<br />

Yoğurdun bitki bazlı alternatifi:<br />

Metro Chef Veggie Fermente Süzme<br />

Kaju<br />

Bitki bazlı ve vegan yaşam tarzını<br />

tercih eden tüketicilerin sayısının<br />

artmasıyla birlikte profesyonel<br />

mutfaklarda ve<br />

menülerde<br />

de vegan<br />

ve bitki<br />

bazlı<br />

tabaklar<br />

daha fazla<br />

yer almaya<br />

başladı.<br />

Yeme içme<br />

sektörünün<br />

bir numaralı<br />

iş ortağı olan Metro Türkiye,<br />

bitki bazlı beslenenlerin yoğurda<br />

alternatif ürün arayışına karşılık<br />

olarak Metro Chef Veggie Fermente<br />

Süzme Kaju ürününü geliştirdi<br />

ve <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla raflarına<br />

taşımaya başladı. Yoğurda alternatif<br />

olan bu ürünle restoranlar bundan<br />

böyle müşterilerine, çorbalardan<br />

makarnalara, kahvaltılıklardan<br />

tatlılara yoğurdun kullanılabildiği her<br />

lezzeti kolaylıkla sunabilecek!<br />

V-Label sertifikalı Metro Chef Veggie<br />

Fermente Süzme Kaju, protein<br />

kaynağı olmasıyla alternatif beslenme<br />

tarzını benimseyenlerin protein<br />

ihtiyacına cevap veriyor. Koruyucu<br />

ve katkı maddesi içermeyen Metro<br />

Chef Veggie Fermente Süzme<br />

Kaju’nun bir diğer özelliği ise glüten<br />

içermemesi. Şeker ilavesiz olmasıyla<br />

da beslenmesine dikkat edenler için<br />

iyi bir alternatif olan bu ürün, 900 g’lık<br />

ambalajda sunuluyor.<br />

Sürdürülebilirlik anlayışına<br />

da uyum sağlayan vegan<br />

ürün kategorisini sürekli yeni<br />

çeşitler ekleyen Metro Türkiye,<br />

müşterilerin yoğurda alternatif<br />

olabilecek bitki bazlı ürün<br />

arayışına yepyeni bir ürünle<br />

karşılık veriyor. <strong>Kasım</strong> ayı<br />

itibarıyla raflarda yer alan<br />

“Metro Chef Veggie Fermente<br />

Süzme Kaju”, yoğurdun<br />

kullanılabildiği her yemekte<br />

yerini alarak profesyonel<br />

mutfakların şeflerinin<br />

vazgeçilmezi olacak!


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

Celestyal<br />

7 gece İstanbul<br />

ve Yunan Adaları<br />

seferlerini<br />

yeniden<br />

başlatıyor<br />

Filosunun yeni gemisi<br />

Journey için Selanik ve<br />

Atina’dan sonra ilk kez geldiği<br />

İstanbul Galataport’ta bir<br />

lansman gerçekleştiren<br />

Celestyal Cruises, acentelere<br />

yönelik düzenlediği tanıtım<br />

etkinliğinde Covid sebebiyle<br />

iptal edilen 7 gece Yunan<br />

Adaları ve İstanbul seferlerinin<br />

en kısa zamanda yeniden<br />

başlatılacağını duyurdu.<br />

Atina ve Selanik şehirlerindeki<br />

lansmanın hemen ardından rotasını<br />

İstanbul’a çeviren ve Galataport<br />

Limanı’nda demirleyen Celestyal Journey için<br />

bir etkinlik de 17 Ekim Salı günü Galataport<br />

İstanbul’da gerçekleşti. Turizm ve kruvaziyer<br />

dünyasının önemli isimleri, sektör ve medya<br />

temsilcilerini buluşturan davette Celestyal’in<br />

sıra dışı deneyimler ve unutulmaz yolculuklar<br />

sunma konusundaki kararlılığı vurgulandı.<br />

26 milyon Euro’luk yatırımla renovasyon ve<br />

teknik yenilemeden geçirilen Journey’in,<br />

Celestyal için önemli bir dönüm noktasını<br />

temsil ettiğine ve kruvaziyer pazarına<br />

sağladığı ekonomik katkıya dikkat çekildi.<br />

Galataport İstanbul’da demirleyen Journey<br />

gemisinde düzenlenen lansmana İstanbul<br />

Vali Yardımcısı Şevket Atlı, Yunanistan<br />

İstanbul Başkonsolusu Konstantinos Koutras<br />

ve Galataport İstanbul Liman İşletme Genel<br />

Müdür Yardımcısı ve Medcruise Başkanı<br />

Figen Ayan’ın da aralarında bulunduğu<br />

turizm otoriteleri, sektör temsilcileri ve<br />

medya mensupları olmak üzere seçkin bir<br />

grup davetli katıldı. Journey Kaptanı Mr.<br />

Angelos Vassilakos ve Celestyal Türkiye<br />

Direktörü Özgü Alnıtemiz’in ev sahipliğinde<br />

yapılan lansmanda Ege’nin iki yakasında<br />

ortak kültürü ve tarihiyle iki topluluğun<br />

kardeşliğine; Celestyal’in Türkiye pazarına<br />

olan inancından asla vazgeçmeyişine,<br />

pandemi dışında Türkiye limanlarına gelmeyi<br />

aralıksız olarak sürdürdüğüne vurgu yapıldı.<br />

Baltazzi: “<strong>2023</strong>, rekor yıl olacak”<br />

Karavan Turizm olarak 20 yıldır Celestyal<br />

Cruises ile iş birliği içinde olduklarını belirten<br />

Karavan Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Gianluigi Baltazzi, bu süreçte rekor yıllar ve<br />

bazen de çok zor dönemlerden geçtiklerini<br />

söyledi. Baltazzi, “Bir çoğunuzun hatırladığı<br />

gibi, Covid’den önceki dönemde ülkemizi<br />

2-3 yıl çok az seferlerin geldiği bir dönem<br />

yaşadık. Bu dönemde Celestyal Cruises,<br />

tüm çabalarıyla seferlerine devam etmiştir.<br />

Bunlar tabii bugün sayı olarak genel<br />

baktığımızda çok yüksek rakamlar olmasa<br />

da, 100-110 sefer olsa da, her seferi altın bir<br />

sefer olarak değerlendirebileceğimiz yaptık.<br />

Ondan sonra Covid dönemi geldi. O da bitti.<br />

Şu an bu sene zannediyorum rekor yıl olarak<br />

Celestyal Cruises ile kapatmayı düşünüyoruz.<br />

Siz acentelere teşekkür etmek istiyorum. En<br />

zor zamanlarımızda hep yanımızdaydınız.”<br />

şeklinde konuştu.<br />

“7 gece İstanbul seferlerimizi<br />

yeniden başlatıyoruz”<br />

Gianluigi Baltazzi yaptığı konuşmada, Covid<br />

sebebiyle iptal edilen 7 gece Yunan Adaları<br />

ve İstanbul seferlerinin en kısa zamanda


Protein Kaynağı<br />

Metro Chef Veggie<br />

Fermente Süzme Kaju,<br />

Sofraların Yeni Lezzeti!<br />

Bitki Bazlı ürünlerimizi görmek<br />

için QR kodu okutun!


36<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

başlayacağını duyurarak şunları ekledi: “Bu<br />

sektörde uzun sene çalışmış olanlar hatırlar,<br />

bu 3,4 ve 7 gün olan Yunan Adaları turları<br />

haftada üç Kuşadası ve haftada bir İstanbul<br />

olarak yapılırdı. Yani 7 gecelik İstanbul ve<br />

Kuşadası seferlerimiz oluyordu. Maalesef<br />

bu Covid öncesi jeopolitik nedenlerle geçen<br />

üç yıl süresinde İstanbul seferlerimizi biz<br />

daha çok güneyde devam ettirdik. Önce<br />

İstanbul seferlerimizi iptal ettik. Amacımız,<br />

bu klasik olan 7 gece Yunan Adaları ve<br />

İstanbul seferlerimizi en kısa zamanda tekrar<br />

başlatmak. Böylece İstanbul seferlerimize<br />

devam etmektir.”<br />

Alnıtemiz: “Türkiye limanlarına<br />

en çok sefer yapan kruvaziyer<br />

firmasıyız”<br />

Türkiye limanlarına düzenli ve en çok<br />

sefer yapan kruvaziyer firması olarak<br />

Celestyal’in yeni gemisiyle İstanbul’da<br />

düzenlediği resepsiyonun öneminin altını<br />

çizen Özgü Alnıtemiz; ‘Filomuzun yeni gemisi<br />

Journey, eylül ayında denize indirildiğinde<br />

ilk durağı Kuşadası oldu. Eylül ayı boyunca<br />

Kuşadası’na yolcu getirdi ve buradan binen<br />

yolcularıyla turlarını yaptı. Selanik ve Atina<br />

lansmanlarından sonra bugün yeni bir<br />

program için İstanbul’da. <strong>Kasım</strong> sonuna<br />

kadar yine İstanbul ve Kuşadası çıkışlı<br />

programlarını sürdürecek. Türkiye kruvaziyer<br />

sektörünün <strong>2023</strong>’te çıtayı yükselttiğinin bir<br />

göstergesi bugün Journey’in burada olması.<br />

Bu sezon Türkiye limanlarına toplam 108<br />

sefer gerçekleştiren ve 120 bin yolcu taşıyan<br />

bir cruise firması ve Doğu Akdeniz bölgesinin<br />

lider cruise operatörü Celestyal olarak<br />

sektördeki bu gelişmede payımız olmasından<br />

dolayı gururluyuz.” diye konuştu.<br />

“Bölgenin kruvaziyer potansiyelinin<br />

gelişmesinde önemli rol alıyoruz”<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı<br />

istatistiklere göre <strong>2023</strong> Eylül sonu itibarıyla<br />

876 geminin Türkiye limanlarına giriş<br />

yaptığını, toplam gelen yolcu sayısının ise<br />

eylül sonu itibarıyla 1 milyon 97 bin olduğunu<br />

belirten Alnıtemiz şunları söyledi: “Türkiye<br />

tarihi, doğası, kültürü ve konumu ile en<br />

çok ilgi çeken destinasyonlardan Ege ve<br />

Akdeniz çanağının olmazsa olmaz durağı.<br />

Bu destinasyondaki lider uzmanlığımızla<br />

Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgenin<br />

kruvaziyer potansiyelinin gelişmesinde<br />

önemli bir rol alıyoruz. Dünya kruvaziyer<br />

devlerinin ülkemize ilgisi bu çabalarla, ayrıca<br />

liman ve altyapılarının zenginleşmesiyle her<br />

geçen yıl daha da artıyor” dedi.<br />

“Türkiye’de cruise bilinirliği her geçen gün<br />

artıyor”<br />

Dünyanın dört bir yanından turisti ağırlayan<br />

Celestyal gemilerinin konumlandığı<br />

limanlarda Kuşadası, Efes ve İstanbul kara<br />

turlarıyla Türkiye’nin turizm tanıtımına ve<br />

ekonomisine katkı sağladığına dikkat çeken<br />

Alnıtemiz şöyle devam etti: ‘’Kruvaziyer<br />

sadece gelen yolcu değil. Türkiye’de cruise<br />

bilinirliği de her geçen gün artıyor. Ortak<br />

kültür ortak tarih ve yakın deniz olması<br />

gibi nedenlerle Türkler, Celestyal’in Yunan<br />

Adaları turlarına her geçen gün daha çok<br />

ilgi duyuyor. Türkiye limanlarına ne kadar<br />

çok yolcu bindirirsek gemi şirketleri de<br />

limanlarımızı daha çok rotasına alır. Üç tarafı<br />

denizlerle çevrili ülkemizde cruise seyahatine<br />

daha çok kişinin erişmesini sağlamalıyız’’.<br />

Atlı: “Celestyal’i İstanbul’da daha<br />

çok görmek istiyoruz”<br />

Yunanistan İstanbul Başkonsolusu<br />

Konstantinos Koutras Türkiye’nin<br />

Yunanistan’ın turizminde önemli bir yere<br />

sahip olduğuna ve ortak kültüre dikkat<br />

çekerken, Galataport İstanbul Liman İşletme<br />

Genel Müdür Yardımcısı ve Medcruise<br />

Başkanı Figen Ayan, Celestyal Cruises’un<br />

Ege’nin iki yakası arasında yıllardır<br />

düzenlediği seferlerle Yunanistan ve Türkiye<br />

arasında bağ kuran bir firma olduğuna<br />

dikkat çekerek, “Celestyal kruvaziyer sektörü<br />

kadar Galataport için de çok önemli bir<br />

firma. Pandemi olmasaydı Galataport’a ilk<br />

gelen gemi Celestyal olacaktı. Bu nedenle<br />

Celestyal’i İstanbul’da yeniden görmek bizim<br />

için çok anlamlı” dedi.<br />

İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı ise,<br />

‘’Celestyal Journey’i ve cruise gemilerini<br />

dünyanın en özgün limanlarından olan<br />

Galataport’ta ağırlamaktan dolayı gururluyuz.<br />

Cruise gemilerini ve Celestyal’i İstanbul’da<br />

daha çok görmek istiyoruz’’ diye konuştu.<br />

Celestyal COO George Koumpenas ise<br />

şunları söyledi: ‘’Celestyal olarak bizler<br />

için Türkiye ve limanları ikinci evimiz<br />

gibidir, zira uzun yıllardır binlerce yolcuya<br />

Türkiye'nin güzelliklerini keşfetme fırsatı<br />

sunuyoruz. Kuşadası'na her hafta 3 uğrak<br />

yapan Celestyal gemileri bu limanın en<br />

sık ziyaretçileri arasında yer alırken, aynı<br />

zamanda İstanbul ve diğer Türk limanlarına<br />

da çok sayıda uğrak yapıyoruz.’’<br />

Theophilides: “Journey, heyecan<br />

verici bir dönemi müjdeliyor”<br />

Selanik ve Atina lansmanlarında konuşma<br />

yapan Celestyal Cruises CEO'su Chris<br />

Theophilides ise, Celestyal Journey’le<br />

Celestyal Cruises'un gelişiminde önemli bir<br />

kilometre taşına imza attıklarını kaydederek;<br />

‘’Journey bizim için heyecan verici bir<br />

dönemi müjdeliyor. Konuklarımıza üst düzey,<br />

birinci sınıf bir kruvaziyer deneyimi sunma<br />

arayışımızda yeni bir dönemin başlangıcı<br />

anlamına geliyor. Gemi, Celestyal'ın<br />

Yunanistan ve Doğu Akdeniz bölgesinde<br />

kruvaziyer endüstrisinin ve turizmin<br />

büyümesini destekleme konusundaki<br />

sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olarak<br />

denizlere açılıyor" dedi.<br />

Celestyal Journey<br />

lansmanında davetli<br />

sektör aktörleri ve<br />

medya temsilcileri,<br />

bir keşif turuna<br />

katılarak geminin<br />

süitlerini, güneşlenme<br />

güvertelerini, lounge ve<br />

restoranlarını, welness’a<br />

adanmış alanlarını<br />

gezerek deneyimlediler.


Tabiatın kalbi<br />

Bolu’dan<br />

horeca@taskesti.com<br />

www.taskestisu.com<br />

Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />

bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />

şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />

0850 888 14 14


Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Fine dining restoranlardan Michelin ödüllü mekanlara<br />

Rezervem'in dijitalleşme çözümleri<br />

sektörü şekillendiriyor<br />

4<br />

kişilik rezervasyonu 5 kişi olarak<br />

değiştirmek isteyen bir misafir<br />

düşünün... Ya da restorana özel bir<br />

gün için çiçek sipariş edip, teslimini garanti<br />

altına almayı talep eden... O günkü restoran<br />

yolcuğunda rezervasyon süreçleriyle ilgili<br />

hiçbir karanlık nokta kalsın istemeyen…<br />

Dijitalleşen dünyada restorana gitmeyi<br />

bir yolculuk olarak ele alan Rezervem’in<br />

Restoran Rezervasyon Yönetim Sistemi ile bu<br />

ihtiyaçlara cevap vermek hiç de zor değil!<br />

Geleneksel yöntemlerin aksine dijital<br />

dünyada artık oyunun kurallarının değiştiğine<br />

vurgu yapan Rezervem’in Kurucusu ve<br />

CEO’su Bekir Topuz ile Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi’ni ve işletmelere sağladığı<br />

fırsatları konuştuk.<br />

Restoran rezervasyon süreçlerinde<br />

dijitalleşmenin HoReCa sektörüne<br />

etkisini nasıl değerlendirirsiniz?<br />

Yeme içme işletmelerinin son<br />

yıllardaki dijitalleşme gündemi<br />

nasıl?<br />

Dijitalleşen dünyada restoran<br />

rezervasyonlarının yönetimi ülkemizde pek<br />

çok restoranda geleneksel yöntemlerle<br />

sürdürülüyor. Bu yöntem restoranlara ciddi<br />

konfor alanı sunuyor fakat dijital dünyada<br />

artık oyun çok farklı oynanıyor.<br />

Biz Rezervem olarak, restorana gitmeyi bir<br />

yolculuk olarak ele alıyoruz ve bu yolculuk<br />

rezervasyon aşamasında başlıyor. Bu<br />

noktada restoranın misafirlerine sunduğu<br />

imkanlar ve kurduğu iletişim bu yolculuğun<br />

seyrini çok ciddi etkiliyor. Misafirin<br />

restoran yolculuğunda yaşadığı en büyük<br />

problemlerden birisi, iletişim. Misafirler<br />

doğru kişilerle iletişim kuramadığı ve doğru<br />

şekilde bilgilendirilmediği için maalesef çok<br />

fazla olumsuz restoran yolcuğu deneyimi<br />

hikayesi duyuyoruz.<br />

İşte biz bu noktada, misafirlerin rezervasyon<br />

yapma süreçlerini dijitalleştirerek tüm<br />

iletişim sorunlarını ortadan kaldırıyoruz<br />

ve restoranları misafirleriyle doğrudan<br />

kurumsal anlamda iletişim kurmalarını<br />

sağlıyoruz. Sunduğumuz çözümler<br />

restoranların ilgisini çekiyor, çalıştığımız<br />

restoranlarda Rezervem’in misafir<br />

yolculuğunu deneyimledikten sonra “kendi<br />

restoranımda da neden olmasın?” sorusunu<br />

düşündürüyoruz.<br />

Restoranlarla yaptığımız görüşmelerde<br />

sunduğumuz çözümlerle ilgili çok ciddi bir<br />

dijitalleşme talebi olduğunu gördük. Bu bizi<br />

de çok heyecanlandıran ve mutlu eden bir<br />

durum. Ülkemiz ve HoReCa sektörünün<br />

dijitalleşme yolcuğunda çözüm sunmak ve<br />

aynı zamanda misafirlere de bu yolculukta<br />

daha sağlıklı ve sorunsuz bir deneyim<br />

sunuyor olmak en büyük mutluluğumuz.<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi ile restoran<br />

işletmecilerine hangi teknolojik<br />

çözümleri sunuyorsunuz? Sistemin<br />

sunduğu fırsatlar, avantajlar neler?<br />

Restoranlarımız dijitalleşme için içsel<br />

yolculuklarını tamamlamış ve bir arayış<br />

içerisinde aslında. Biz de bu noktada<br />

onlara en başta rezervasyon yönetimi<br />

çözümü ile ihtiyaçlarına cevap veriyoruz.<br />

Tabii ki bu işin temelinde var olan şey,<br />

aslında biz restoranlara öncelikli olarak<br />

misafir deneyiminin ölçümü-analizi-takibi<br />

konularında çözüm sunuyoruz. Misafir<br />

deneyiminin takibi çok önemli çünkü<br />

kendinize misafirinizin gözünden bakmagörme<br />

şansınız oluyor. 7 farklı alanda<br />

misafirlerden değerlendirme alabiliyoruz,<br />

hatta restorandaki her bir alandaki<br />

misafir deneyimini ayrı ayrı görebilme ve<br />

raporlayabilme imkanımız var. İç mekandaki<br />

misafir deneyimi ile dış mekandaki misafir<br />

deneyimi birbirinden farklı olabiliyor. Servis<br />

personelinin hizmet kalitesini de ayrı ayrı<br />

takip edip raporlayabiliyoruz.<br />

Hootsuite’in bir araştırmasında restoranlarda<br />

olumsuz deneyim yaşayan insanların<br />

%67’sinin hiçbir geri bildirimde bulunmadan<br />

oradan ayrıldığı ve bir daha da gelmediği<br />

ifade ediliyor. Bu çok ciddi bir oran ve<br />

maalesef olumsuzlukların geri dönüşü<br />

olmayan noktalara gitmesine sebebiyet<br />

verebilir. Güzel şeylerin görülmesi için de<br />

yine misafirlerden geri bildirim almanın çok<br />

kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyoruz.<br />

Bizim için ikinci önemli konu ve sunduğumuz<br />

çözüm, iletişim. Misafirler restoran<br />

yolcuğunda restoranlarla kurdukları<br />

iletişimde çok ciddi sorunlar yaşıyor ve<br />

doğru bilgiye ulaşmaları oldukça zor.<br />

Rezervasyonları ile ilgili bilgilendirilmiyorlar.<br />

Biz bu anlamda misafirlerin restoran<br />

yolcuğunda tüm süreçleriyle<br />

bilgilendirilmesini sağlıyoruz. 4 kişilik<br />

rezervasyonunuzu 5 kişi olarak değiştirmek<br />

mi istediniz? Restoran bu işlemi yaptığında<br />

misafirini sms ve e-posta ile hemen<br />

bilgilendirebiliyor. Veya restorana özel bir gün<br />

için çiçek sipariş ettiniz, restoran çiçeğinizi<br />

teslim aldığında sizi bilgilendirebiliyor.<br />

Kısacası, misafirin restoran yolcuğunda<br />

rezervasyon süreçleri ile ilgili hiçbir karanlık<br />

nokta kalmıyor.<br />

Sunduğumuz diğer bir çözüm de,<br />

restoranların korkulu rüyası No-show için<br />

finansal araçlar. Misafirlerin rezervasyona<br />

gelmemeleri restoranlar için çok büyük bir<br />

sorun. Bu aynı zamanda ciro kaybı ve prestij<br />

anlamında da can sıkıcı bir durum. Aynı gün<br />

pek çok farklı restorana rezervasyon yapıp,<br />

son dakikada karar verip diğer restoranlara<br />

bilgi dahi vermeyen pek çok misafir var.<br />

No-show, restoranların en bilinen<br />

kronik sorunlarından biri. Özellikle<br />

fine dining restoranlar için bu<br />

sorunu çözmek, başlıca hedefler<br />

arasında geliyor. Rezervem<br />

Restoran Rezervasyon Sistemi, bu<br />

soruna ne oranda cevap verebiliyor?<br />

Sistemin performans/ yetkinlik<br />

düzeyi nedir?<br />

Sizin de ifade ettiğiniz gibi No-show kronik<br />

bir sorun ve bu sonunun çözümü için temelde<br />

iki farklı çözüm sunuyoruz. Bize göre bu<br />

sorunun başlıca nedeni iletişim eksikliği<br />

çünkü rezervasyon sürecinde misafirlerle<br />

kurulan iletişim sağlıklı ve yeterli değil. Pek<br />

çok insan, rezervasyonuna gidemeyeceğini


ildiği halde restoranı arayıp, biz gelemiyoruz<br />

demek için bile vakti yok. Bu da maalesef Noshow<br />

durumuna sebep oluyor.<br />

Rezervem olarak sunduğumuz çözümlerde<br />

misafir kendisine gelen sms ve e-posta<br />

bildirimleri üzerinden kimseyle telefon<br />

görüşmesi yapmadan tek bir tıklama ile<br />

rezervasyonunu iptal edebiliyoruz, bu çok<br />

büyük bir kolaylık.<br />

İkinci olarak sunduğumu çözüm, finansal<br />

araçlar. Masa sayısı sınırlı ve özellikle<br />

Michelin gibi ödüllü restoranlarımızda<br />

misafirin rezervasyonuna gelmemesi en<br />

kötü senaryolardan birisi. Bu durumu<br />

engellemek ve misafirlere biraz daha<br />

sorumluluk yükleyebilmek adına,<br />

restoranlarımıza kullanımı çok kolay<br />

finansal araçlar sunuyoruz. Yeni bir<br />

rezervasyon oluşturulduğu zaman kişi<br />

sayına göre, misafirlerden provizyon ve ön<br />

ödeme isteyebiliyorlar. Buradaki asıl amaç,<br />

önden bir ödeme almak değil, misafire<br />

sorumluluk yüklemek aslında. Misafir<br />

rezervasyona gelemeyecek ise, bunu<br />

restorana bildirmesini sağlıyoruz. Bu sayede<br />

misafirler rezervasyonlarını iptal ederek<br />

provizyon/ön ödemelerini geri alabiliyor ve<br />

restoranlar da masalarını diğer misafirleri<br />

için kullanabiliyor. Restoran isterse tabii ki<br />

ön ödeme de alabiliyoruz, esnek bir altyapı<br />

sunuyoruz. Sunduğumuz bu çözüm sayesinde<br />

restoranların doluluk oranlarının yukarıda<br />

tutulmasına katkı sağlıyor ve No-show ile<br />

mücadelede restoranlarımızı destekliyoruz.<br />

Aynı zamanda misafirler için de olumsuz bir<br />

sürprizle karşılaşmamalarını ve masalarını<br />

garanti altına almalarını sağlamış oluyoruz.<br />

Misafir, finansal işlemi tamamlayana kadar<br />

rezervasyonu konfirme edilmiyor ve belli<br />

aralıklarla hatırlatmalar yapılıyor. Başarılı<br />

bir işlemin ardından masa yerleşimini de<br />

otomatik olarak yapabiliyoruz. Sunduğumuz<br />

bu finansal çözümler sayesinde ortalaması<br />

%13 olan No-show oranları %1,8 seviyelerine<br />

kadar düşürebiliyoruz.<br />

Uygulamayı en çok hangi restoranlar<br />

tercih ediyor? Türkiye’de son<br />

dönemde sayısını artıran Michelin<br />

Guide, Gault Millau, Altın Kaşık<br />

Ödülleri ve İncili Gastronomi Rehberi<br />

vb. ödül sistemleri ile rezervasyon<br />

sistemlerine ihtiyaç arttı. Bu noktada<br />

en çok kimler kapınızı çalıyor?<br />

Sunduğumuz çözümler ve bu işe bakış<br />

açımızdan kaynaklı, öncelikli olarak fine<br />

dining restoranlar ve kendisini o noktada<br />

gören ve hizmet veren işletmeler tarafından<br />

tercih ediliyoruz. Şu an 2 tane Michelin Yıldızlı<br />

restoranımız var. Bunlar Turk Fatih Tutak<br />

ve Neolokal. Ayrıca Michelin Guide’da yer<br />

alan 6 tane restoranımız var. Bunlar: Sunset<br />

Grill&Bar, Lokanta 1741, Lokanta Feriye,<br />

İnari Omakase, Kiss The Frog ve Aheste.<br />

Michelin’in bu yıl ikincisi düzenlenecek olan<br />

ödül töreninden sonra Michelin yıldızlı ve<br />

Michelin Guide restoranlarımızın sayısının<br />

artacağını şimdiden söyleyelim.<br />

Fakat özellikle sizin de ifade ettiğiniz<br />

gibi ülkemizde son yıllarda sayıları artan<br />

Michelin yıldızlı restoranlar ve Michelin Guide<br />

restoranları özellikle kapımızı çalıyor. Bu tarz<br />

ödüllerden sonra çok ciddi talep gördükleri<br />

için rezervasyon süreçlerini yönetmek<br />

imkansız bir hale gelebiliyor. Sunduğumuz<br />

çözümler sayesinde rezervasyon süreci<br />

neredeyse tam otomatik olarak kendiliğinden<br />

yönetiliyor. Buna en büyük örnek ve gurur<br />

kaynağımız, 2 Michelin yıldızlı restoranımız<br />

Turk Fatih Tutak.<br />

Restoran işletmeleri bu dijital<br />

dönüşüme nasıl başarılı bir şekilde<br />

entegre olabilir? Bu değişimi<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetimi sistemi ile nasıl<br />

yönetebilir?<br />

Restoranların sunduğumuz bu dijital<br />

dönüşüme entegre olabilmeleri için öncelikle<br />

bu bakış açısına sahip olmalarını istiyoruz.<br />

Bugüne dek gidip kimseyi ikna etmek gibi<br />

bir çabamız olmadı, restoranlarımız bize<br />

gelsin istiyoruz. Sonrası gerçekten çok kolay.<br />

Herhangi bir sunucu yatırımı olmadığı için<br />

sadece bilgisayar, tablet ve telefonlarından<br />

Rezervem’i kolayca kullanabiliyorlar.<br />

Sonrasında zaten Rezervem, rezervasyon<br />

süreçleri ile ilgili tüm iş yükünü üzerlerinden<br />

alacak. Web sitesi ve sosyal medya<br />

hesaplarından misafirlerine rezervasyon<br />

yapma imkanı da sunduğumuz için tüm süreç<br />

kendiliğinden yönetilecek.<br />

İşletmelerin dijital dönüşüme ayak<br />

uydurabilmesi noktasında Rezervem<br />

olarak ne tür bir eğitim ve geliştirme<br />

programı uygulamaktasınız?<br />

Dijital dönüşümü tek seferlik bir iş olarak<br />

görmüyoruz. Bu sebeple çalıştığımız<br />

restoranlarımızla güçlü bağlar kuruyor ve<br />

onların bu yolculuktaki tüm ihtiyaçlarını<br />

sürekli analiz ediyor ve destek oluyoruz.<br />

İşimizin bir parçası da ürün geliştirmek<br />

olduğu için restoranlarımızı can kulağıyla<br />

dinliyor ve büyük küçük ayırt etmeden tüm<br />

ihtiyaçlarını nasıl dijitalleştirebiliriz diye<br />

oturup konuşuyoruz. Bizimle çalışmaya<br />

başladıklarında onlara üç günlük bir eğitim<br />

programı sunuyoruz. Tüm süreçlerde<br />

nasıl hareket edileceği, hangi kararların<br />

alınacağı ve olası pek çok farklı senaryo için<br />

restoranda ilgili tüm personele gerekli eğitim<br />

oryantasyonu veriyoruz. Eğitim ve desteğimiz<br />

üç gün ile sınırlı değil. Aslında sürekli<br />

iletişim halindeyiz ve olası tüm ihtiyaçlarında<br />

doğrudan bize ulaşabiliyorlar. Herhangi bir<br />

ihtiyaç halinde telefonlarımız her zaman açık<br />

ve her zaman ulaşılabiliriz.<br />

Rezervem Restoran Rezervasyon<br />

Yönetim Sistemi’ni geliştirmeye<br />

yönelik farklı yatırımlarınız da<br />

olacak mı?<br />

İlk günden itibaren yatırım ve<br />

geliştirmelerimiz devam ediyor. Her gün<br />

farklı iş ortakları ve çözümlerle tanışıyor<br />

ve daha farklı ne tür hizmetler sunabiliriz<br />

noktasında tartışıyoruz. <strong>Kasım</strong> ayında<br />

5. yılımızı dolduracağız, bunun için çok<br />

heyecanlıyız. Bugüne kadar 700 binin<br />

üzerinde insana dokunduk ve dolaylı olarak<br />

2 milyon kişiye restoran yolcuğunda çözüm<br />

sunduk. <strong>Kasım</strong> ayı bizim için önemli çünkü<br />

ilk yatırım turumuzu başlatıp çok kısa süre<br />

içerisinde de bitireceğiz. Bu yatırım turundaki<br />

hedefimiz, 350-500 bin dolarlık bir yatırım<br />

alarak bu turu kapatmak. Alacağımız bu<br />

yatırım ile ekibimizi büyüterek, yeni özellikler<br />

ve çözümler geliştireceğiz. Kabarık bir iş<br />

listemiz var. HoReCa sektörünü değiştirip<br />

dönüştürmek ve aynı zamanda sektördeki<br />

diğer aktörlerle de iş birliği yaparak misafir<br />

deneyimini geliştirmek istiyoruz.<br />

Önümüzdeki dönemde farklı bankalar,<br />

ödeme kuruluşları ve gizli tutmamız gereken<br />

farklı sektörlerle de çok farklı iş ortaklıkları<br />

geliştireceğiz. Bu sayede misafir deneyimini<br />

en üst noktalara çıkaracağız. 2024 yılı bizim<br />

için çok önemli, pek çok farklı güzel haberle<br />

kapınızı çalacağız.<br />

Bu yılı ne şekilde kapatmayı<br />

öngörüyorsunuz? 2024 yılı için<br />

hedefleriniz, beklentileriniz neler?<br />

Bu yıl ilk hedefimiz 100 restorana ulaşmaktı<br />

ve bu rakama çok yaklaştık, işlem hacmi<br />

olarak da 50 Milyon TL hedef belirlemiştik<br />

fakat yıl bitmeden 60 Milyon TL’yi aştık.<br />

Bu rakamlar gelir projeksiyonumuzdaki<br />

hedeflerin de üzerine çıkmamızı sağladı.<br />

2024 yılı içerisinde alacağımız yatırımlar<br />

sayesinde daha sağlam ve hızlı hareket<br />

ederek pazar payımızı daha da artırmak<br />

istiyoruz. Öncelikli olarak ülkemizdeki yemeiçme<br />

deneyimini geliştireceğiz ve 3. çeyrek’te<br />

de yurt dışına açılma planlarımız var.<br />

Sektörümüz dijitalleşme noktasında daha<br />

yolun başında ve yapacak çok işimiz var.<br />

Misafirperverlik kültürümüzün en kıymetli<br />

değerlerinden biri, bu değer ile biz de<br />

yaptığımız işe değer katmaya çalışıyoruz.<br />

Sloganımızı da zaten “Misafirperverliğin<br />

geleceği” olarak belirledik. Bu güzel<br />

değerimizi güncel yazılım teknolojileri ile<br />

birleştirerek HoReCa sektöründeki dijital<br />

dönüşümü başlatarak misafir deneyimini en<br />

üst noktalara çıkarmayı ve bu bakış açımızı<br />

da tüm dünya ile paylaşmayı hedefliyoruz.


Mutfakta


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

OTEL YATIRIMCILARINA “SÖZDE DEĞIL,<br />

ÖZDE DANIŞMANLIK” VERIYORLAR<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Turizm ve otelcilik<br />

sektöründe iki güçlü<br />

isim; Hatice Coşkun<br />

ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />

konaklama sektörüne uzun<br />

yıllar boyunca emek veren<br />

iki deneyim. 2013 yılında<br />

Coşkun’un kuruculuğunu<br />

üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />

altında geleneksel danışmanlık<br />

hizmetlerinin ötesine geçen<br />

uzman rehberlik ihtiyacı<br />

boşluğunu doldurmak üzere bir<br />

araya geldiler.<br />

Otel yatırım ve yönetim<br />

danışmanlığı hizmetleri<br />

kapsamında, konaklama<br />

piyasasının karmaşıklığı içinde<br />

yol almakta, doğru yatırım<br />

kararı vermekte, otel finansal<br />

ve operasyonel hedeflere<br />

ulaşmakta ve otelin işletilmesi<br />

noktasında güçlük yaşayan<br />

yatırımcılara uzman rehberlik<br />

vermek üzere kararlılıklarını<br />

ortaya koydular…<br />

Bir otel yatırım ve yönetim<br />

danışmanlığı şirketi olarak<br />

da hayli iddialılar! Sektörel<br />

büyüme sürecinde otel<br />

yatırımlarına salt beton yığını<br />

muamelesi çeken; ekonomik,<br />

çevresel ve sosyal olarak<br />

sürdürülebilir hamleleri göz<br />

ardı eden pek çok rakip şirkete<br />

de meydan okuyorlar.<br />

Consultinghtc markasının<br />

doğuşunu ve sektöre dönük<br />

vaatlerini şirketin yönetim<br />

ortaklarından Hatice Coşkun ve<br />

Burçak Atak ile konuştuk.<br />

Consultinghtc markası<br />

nasıl doğdu?<br />

Coşkun: Bir otel yatırım ve<br />

yönetim danışmanlığı şirketi kurma fikri,<br />

konaklama sektörüne olan tutkumdan ve<br />

bu sektördeki büyüyen fırsatların farkına<br />

varmamdan kaynaklandı. Kariyerim boyunca<br />

otelcilik sektöründe çeşitli görevlerde<br />

çalışma ayrıcalığına sahip oldum. Sektörün<br />

karmaşıklığı ve büyüme potansiyeli<br />

hakkında değerli bilgiler edindim.<br />

Zaman içinde, birçok yatırımcı ve otel<br />

sahibinin kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />

varlıklarını optimize etme ve konaklama<br />

pazarının sürekli gelişen ortamında önemli<br />

zorluklarla karşılaştığını gözlemledim.<br />

Geleneksel gayrimenkul yatırım<br />

danışmanlığının ötesine geçen uzman<br />

rehberliği konusunda piyasada açık bir<br />

boşluk vardı.<br />

Bu boşluğu doldurma ve kapsamlı, sektöre<br />

özel çözümler sunma arzusuyla hareket<br />

ederek 2013 yılında şirket kuruluşunu<br />

gerçekleştirdim. Geldiğimiz noktada<br />

danışmanlık şirketimiz bu vizyonun<br />

bir kanıtı olarak duruyor. Yurt içi ve<br />

yurt dışında çok sayıda yatırımcıya otel<br />

yatırımlarının potansiyelini<br />

ortaya çıkarma, getirilerini en<br />

üst düzeye taşıma, konaklama<br />

sektörünün büyümesine ve<br />

sürdürülebilirliğine katkıda<br />

bulunma konusunda yardımcı<br />

olmaktan gurur duyuyoruz.<br />

Sağlıklı, verimli,<br />

ekonomik ve sorunsuz<br />

sürdürülebilirlik, turizmde<br />

ne şekilde tesis edilmekte?<br />

Consultinghtc olarak bu<br />

danışmanlık hizmetini<br />

ne şekilde inşa etmeyi<br />

vadediyorsunuz? Örnekleri<br />

var mı?<br />

Atak: Turizm sosyal, kültürel<br />

ve ekonomik geniş etkinlikler<br />

bütününden oluşmakta.<br />

Çevresel kaynaklar turistik<br />

talebi yönlendiren etkenlerin<br />

başında olduğu için turizm,<br />

diğer ekonomik sektörlere göre<br />

çevresel kaynakları en çok<br />

kullanan sektör olma özelliğine<br />

sahip.<br />

Sürdürülebilir turizm<br />

bünyesinde iç içe geçmiş 12<br />

hedefi barındırıyor. Bu hedefler<br />

de 3 temel eksen etrafında<br />

toplanıyor. Bu eksenleri<br />

incelediğimizde ekonomik<br />

olarak sürdürülebilir bir sistem,<br />

turizm destinasyonlarının ve<br />

işletmelerinin uzun vadede<br />

fayda sağlamaya ve büyümeye<br />

devam etmesi için sürekliliklerini<br />

sağlamayı hedeflerken;<br />

çevresel ve sosyal olarak yerel<br />

ve toplumsal refahı, istihdam<br />

kalitesinin tesisini, sosyal<br />

eşitliği, yerel kontrolü, kültürel<br />

zenginliği, fiziki bütünlüğü,<br />

biyolojik çeşitliliği ve atmosferik dengeyi<br />

korumayı, kaynak verimliliği sağlamayı<br />

içeriyor.<br />

Turizm ekosisteminin ayrılmaz parçası<br />

olan konaklama işletmeleri/oteller için<br />

de sürdürülebilirliği ürün veya hizmet<br />

kalitesinden, rekabetçiliğinden ödün<br />

vermeden verimliliğin artırılması, tüketen<br />

kaynakların azaltılması, çevrenin korunması<br />

ve bütünün faydasına olacak şekilde bir<br />

değer oluşturarak karlılığın sağlanması<br />

olarak tanımlayabiliriz.


56<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

Consultinghtc olarak sorumsuz bir büyüme<br />

ve kitle turizmi şeklinde yapıldığı zaman<br />

çevre ve kültüre zarar verebilen sektörle<br />

paydaşlarına kültürlerin etkileşimini,<br />

oralarda oluşan sorunlara empatiyi ve<br />

duyarlılığı da artıran, doğayı ve yerel<br />

kültürü koruyarak iyileştirilmesini sağlayan<br />

maliyetleri düşük verimliliği yüksek, kısaca<br />

sürdürülebilirlik ilkelerini uygulayarak<br />

yapıldığında dokunduğu yerleri geliştirebilen<br />

bir danışmanlık hizmetini vadediyoruz<br />

yatırımcılarımıza.<br />

Dünya üzerinde birçok lüks otel<br />

zinciri bulunmakla birlikte ülkemizde<br />

“Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm<br />

Uygulama Merkezi (SENTRUM)” yeşil<br />

destinasyon projesi içlerinde beni en çok<br />

heyecanlandıran proje diyebilirim. Tam bir<br />

kolektif çalışma modeli.<br />

Bahsettiğiniz sektördeki “uzman<br />

rehberliği” konusunda piyasada<br />

mevcut olan boşluk nedir? Sektörde<br />

uzman olduğunu iddia eden<br />

rehberlerden farkınız ve size özel<br />

çözümleriniz nelerdir?<br />

Coşkun: Kariyerimde ilerledikçe, tekrar<br />

eden bir model fark etmeye başladım;<br />

geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />

ötesine geçen uzmanlık ihtiyacı. Otel<br />

yatırımcıları, yalnızca finansal analiz ve<br />

piyasa içgörüleri sunmakla kalmayıp aynı<br />

zamanda otel operasyonlarının inceliklerini,<br />

misafir memnuniyetini ve sürdürülebilirlik<br />

uygulamalarını kapsamlı bir şekilde<br />

anlayabilecek ortaklar arıyordu.<br />

Otel yatırımcılarının karşılaştığı benzersiz<br />

zorluklara bütünsel çözümler sunabilecek<br />

bir danışmanlık firması yaratma fırsatı<br />

olduğu açıktı. Bu farkındalık, sektöre<br />

olan tutkum ve anlamlı bir etki oluşturma<br />

arzumla birleştiğinde danışmanlık<br />

şirketimizin kurulmasına yol açtı. Şirketimiz,<br />

otel yatırımcıları için güvenilir bir ortak olma<br />

vizyonuyla kuruldu. Otel yatırım ve yönetim<br />

yolculuğunun her yönüne hitap eden geniş<br />

bir hizmet yelpazesi sunuyor.<br />

Odağına insanı ve misafiri alan sektörde<br />

müşterilerimizin konaklama piyasasının<br />

karmaşıklığı içinde yol almalarına, doğru<br />

yatırım kararları vermelerine ve nihayetinde<br />

finansal ve operasyonel hedeflerine<br />

ulaşmalarına yardımcı olmaya kararlıyız.<br />

Odak bölgeleriniz Türkiye, Doğu<br />

Avrupa ve Afrika. Neden bu<br />

bölgeler?<br />

Atak: Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü<br />

tarafından son on yılda en hızlı büyümekte<br />

olan turizm bölgelerinden birisi olarak<br />

adlandırılmakta. Sahra altı Afrika<br />

coğrafyasındaki çeşitlilik, zengin kültürel<br />

miras, kendine özgü milli parkları, gölleri,<br />

şelaleleri ve adaları, bölge turizmine<br />

üstünlükler sağlamasına karşın, altyapısal<br />

eksikliklere bağlı olarak söz konusu<br />

potansiyelden gerektiği ölçüde istifade<br />

edilemiyor. Bu noktada ulaştırma, enerji,<br />

su ve telekomünikasyon gibi alanlarda<br />

yatırımların artırılması gerektiği üzerinde<br />

genel bir mutabakat söz konusu. Ayrıca<br />

nüfusun %70’i 25 yaş altı olması nedeniyle<br />

dünyanın en genç kıtası. Yatırımcı için büyük<br />

fırsatlar barındırıyor.<br />

Doğu Avrupa, tarihsel geçmişimize<br />

baktığımızda kültürel olarak hemhal<br />

olduğumuz bir bölge. Bizimle iş<br />

yapmayı seviyorlar. Türk turizmini ve<br />

Türk otel yöneticilerini önemsiyor, bilgi<br />

birikimimizden faydalanmak istiyorlar.<br />

Türkiye’miz ise biricik. Bir geçiş süreci<br />

içinde olan ve hızla değişip gelişen otelcilik<br />

ve hizmet sektörüne uyum sağlamaya<br />

çalışıyor. Hâlâ birinci nesil eski kuşaklar<br />

tarafından yönetilen işletmelerin çoğunun<br />

yenilikçi, rekabetçi ve teknolojik değişime<br />

tam olarak uyum sağlayamadıklarını<br />

görüyoruz. Misafir deneyimi tasarımı<br />

konusunda gelişime ihtiyaçları var. Yaratıcı<br />

ve yenilikçi girişimlerin, dijitalleşmenin,<br />

ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için<br />

hayati bir gereklilik olduğunun farkındalığı<br />

oldukça az.<br />

Yatırımcılar ve otel sahipleri<br />

kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />

varlıklarını optimize etme<br />

konusunda ne tür zorluklarla<br />

karşılaşmakta? Yatırımların ve<br />

yatırımcıların önündeki engeller<br />

neler? Bunu biraz daha açabilir<br />

misiniz?<br />

Coşkun: Yatırımcılar ve otel sahiplerinin<br />

kârlı fırsatları belirleme ve mevcut<br />

varlıklarını optimize etme süreçlerinde<br />

karşılaştıkları zorlukların başında rekabet<br />

geliyor. Yeni bir yatırımcı veya otel sahibi,<br />

rakipleriyle başa çıkmak ve müşterileri<br />

çekmek için etkili bir strateji geliştirmek<br />

zorunda. Mevcut piyasa koşullarına bağlı<br />

yaşanan kurdaki dalgalanma, ekonomik<br />

durgunluk, bölgesel olaylar gibi faktörler<br />

yatırımların getiri ve geri dönüşünü etkiliyor.<br />

Mülk seçiminde yapılan hatalar, uygun<br />

finansman kaynaklarını bulmak, yatırıma<br />

konu bölgenin potansiyelini iyi okuyamamak,<br />

yasal gerekliliklere uyum ve uygunluğun<br />

sağlanmaması gibi sorunlar da mevcut.<br />

Sektörün odağı insana dayandığı için işletme<br />

ve personel yönetiminden kaynaklı yaşanan<br />

sorunlardan dolayı misafir memnuniyeti ve<br />

verimlilik gibi birçok faktörü dengelemekte<br />

zorlanıyorlar. Misafirlerin beklentileri<br />

ve tercihleri sürekli olarak değiştiği için<br />

yatırımcılar ve otel sahiplerinin misafir<br />

memnuniyetini ve deneyimini sürekli olarak<br />

iyileştirmeye odaklanması bir zorunluluk<br />

halini alıyor. Misafir beklentilerinde<br />

teknolojik gelişmelere uyum, veri analitiği,<br />

yapay zekâ gibi konular önem kazanıyor.<br />

Günümüzde sürdürülebilirlik ve çevresel<br />

duyarlılık otelcilik sektöründe önemli bir rol<br />

oynuyor. Sürdürülebilir uygulamalara geçiş<br />

ve yeşil sertifikasyonlar, bazı yatırımcılar<br />

için ek bir zorluk olabiliyor. Bu zorluklar,<br />

otel yatırımlarının karmaşıklığını ve<br />

risklerini yansıtıyor. Ancak doğru strateji, iyi<br />

bir yönetim ve sektörü iyi anlayan bir ekip ile<br />

bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün.<br />

Profesyonel danışmanlık hizmetleri<br />

de yatırımcılara ve otel sahiplerine bu<br />

zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı<br />

olabilir. Ancak dikkatli bir planlama,<br />

pazar araştırması, sektör uzmanlığı ve<br />

potansiyel olarak profesyonel tavsiye<br />

alma yoluyla bu zorlukların çoğu etkili<br />

bir şekilde ele alınabilir. Başarılı bir otel<br />

yatırımı genellikle stratejik düşünme, uyum<br />

sağlama ve olağanüstü konuk deneyimleri<br />

sunma taahhüdünün bir kombinasyonunu<br />

gerektirir.<br />

Sektör yılı nasıl kapatır, 2024’e<br />

ilişkin beklentileriniz, öngörüleriniz<br />

neler?<br />

Atak: Ülkemizde turizm faaliyetlerine bir<br />

bütünlük içerisinde bakıldığında turizm<br />

çeşitliliğinin sağlanamadığı, potansiyelin<br />

yeterince kullanılamadığı, doğru tanıtım ve<br />

pazarlama faaliyetlerinin hak ettiği ölçüde<br />

geliştirilemediğini söyleyebilirim. Türkiye<br />

turizminin potansiyeli, mevcut durumun<br />

iyileştirilmesiyle birlikte en az 10 katıdır ve<br />

12 ay boyunca tesislerin hizmet vermesi<br />

pekâlâ mümkündür. Planlı bir hamleyle<br />

pazar payımızı en üst seviyelere çıkarmak<br />

bence hayal değil. Daha çok kazanmak ve<br />

dünya pazarında söz sahibi olmak için, şu<br />

andakinden daha yaratıcı düşünmemiz,<br />

yol haritamızı küresel rekabete ayak<br />

uydurabilecek şekilde tasarlamamız<br />

gerekiyor.<br />

Bugün global pazardan hak ettiğimiz payı<br />

alamıyorsak, teknolojiyi ve pazarlamayı<br />

yeterince önemsemiyor, kaynak ayırmıyor ve<br />

gücünü fark edemiyoruz demektir. Sanayi<br />

ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Yatırım Teşvik<br />

Belgeleri’ verilerine göre Ocak-Haziran<br />

<strong>2023</strong> dönemini kapsayan bu yılın ilk 6 ayında<br />

29 şehirde toplam 23.725 yataklı 131 yeni<br />

otel projesinin ‘Yatırım Teşvik Belgesi’<br />

almış. Bu yatırımlar için kullanılacak<br />

teşvik toplamı 17 milyar TL tutarında.<br />

Geçen yılın aynı döneminde toplam 14.413<br />

yataklı 75 otel projesi için 7,5 milyar TL’lik<br />

teşvik başvurusu yapılmıştı. Evet sektör<br />

büyümeye devam ediyor ve bundan sonra<br />

da büyüyecek. Bence herkesin kaçırdığı<br />

ve en önemli soru şu: Beton yığını olarak<br />

mı yoksa ekonomik, çevresel ve sosyal<br />

olarak sürdürülebilir doğru yatırımlarla,<br />

zenginliklerimizi gelecek nesillere aktararak<br />

mı büyüyor?


İLK İZLENİM<br />

HER ZAMAN DEĞERLİDİR<br />

KALICI İLİŞKİLER İÇİN KAHVE ÇÖZÜMLERİ.<br />

Start-up veya yaratıcı şirketlerdeki ilişkilerde ilk anlar çok değerlidir.<br />

Unutulmaz kahve anları için size özel çözümler sunuyoruz.<br />

Tecrübeniz gerisini halleder.<br />

nespresso.com/pro/tr | 0800 211 01 00 – 444 20 21


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

TÜROB Başkanı Eresin<br />

“İTP Direktörü Arslan, direkt olarak<br />

İmamoğlu’na bağlanmalı”<br />

İstanbul Turizm Platformu ev sahipliğinde<br />

gerçekleşen İstanbul Turizm Buluşması’nda<br />

konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

İstanbul turizminin geliştirilmesi, kent<br />

sorunlarının acil çözülmesi ve uluslararası<br />

alanlarda tanıtılması için İstanbul<br />

Turizm Platformu’nun güçlü bir bütçeye<br />

kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Eresin,<br />

Platform Direktörü Şengül Altan Arslan’ın<br />

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem<br />

İmamoğlu’na bağlanmasının gerekliliğine<br />

vurgu yaptı.<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />

Müberra Eresin konuşmasının tam<br />

metni şöyle:<br />

Bugün burada; İstanbul Büyükşehir<br />

Belediyesi İstanbul Turizm Platformu<br />

tarafından düzenlenen “İstanbul Turizm<br />

Buluşması” açılış programı kapsamında<br />

Türkiye Otelciler Birliği adına konuşma<br />

fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.<br />

Bu etkinlikte alanında uzman birçok değerli<br />

meslektaşımızı ve sektör temsilcisini<br />

görmekten ayrıca çok mutluyum.<br />

Destinasyon; köken olarak Fransızca bir<br />

kelime olup, Türk Dil Kurumu sözlüğüne<br />

göre “varılacak yer” olarak tanımlanmasının<br />

yanında; Dünya Turizm Örgütü tarafından<br />

yapılan detaylı bir tanımlamaya göre ise,<br />

“turistlerin en az bir gece konakladığı,<br />

turistlere gerekli ürün ve hizmetleri<br />

sunabilmek adına yeterli kaynağa sahip olan<br />

fiziksel bir alan” olarak ele alınmaktadır.<br />

Dolayısıyla bizlerde Dünya Turizm Örgütü’nün<br />

tanımını uygulamaya almalı ve bakış açımızı<br />

bu şekilde değiştirmeliyiz. Konunun aslı<br />

budur gerçekte.<br />

İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

kurulmasındaki temel hedef olarak<br />

ele alındığı üzere; turizm sektörünün<br />

gelişimine paralel olarak destinasyonların;<br />

ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlardan<br />

sürdürülebilir hedefler doğrultusunda<br />

yapılan planlar dâhilinde ve destinasyonların<br />

tüm paydaşlarını sürece dâhil edilerek<br />

yönetilmesi destinasyonun rekabet gücünü<br />

artırmada son derece önem arz etmektedir.<br />

Etkin destinasyon yönetimi ise, turizm<br />

sektörü dâhilinde bir turizm bölgesinin<br />

sahip olduğu ekonomik, sosyal ve çevresel<br />

ögelerden oluşan çok yönlü bir kavramdır.<br />

Turizm sektörünün artan rekabet ortamında<br />

bir destinasyonun etkin olarak yönetilip<br />

pazarlanması gün geçtikçe daha önemli<br />

hâle gelmiştir. Bu doğrultuda; Ekim 2008'de<br />

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği, Dünya<br />

Koruma Kongresi sırasında hükümet,<br />

kamu sektörü, STK'lar, işletmeler, sosyal<br />

kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler’den<br />

6.600'den fazla liderin katıldığı bir izleyici<br />

kitlesiyle, ilk “Uluslararası Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Standardı”, “Küresel<br />

Sürdürülebilir Turizm Kriterleri” olarak<br />

başlatılmıştır.<br />

Destinasyon yönetimi ve<br />

sürdürülebilirlik vurgusu<br />

Sürdürülebilirlik kavramı, bir toplumun ve<br />

ekosistemin, işlerini kesintisiz, bozulmadan,<br />

aşırı kullanımla tüketmeden, devam<br />

ettirebilmesi yeteneği olarak ifade edilebilir.<br />

Turizmde sürdürülebilirlik ise, turizme<br />

kaynak oluşturan bölgesel, yerel, kültürel ve<br />

doğal değerlerin korunup geliştirilmesi ve<br />

çekiciliğinin devamının sağlanması olarak<br />

tanımlanabilir.<br />

Dünya çapında baktığımızda İstanbul,<br />

yıllar boyu çoğu gezginin seyahat etmeyi<br />

öncelikle tercih ettiği tarihsel, kültürel<br />

ve konumu açısından önde gelen turizm<br />

destinasyonlarından biridir.<br />

İstanbul şehir otelleri ile, kültür turizmi,<br />

mice turizmi, gastronomi turizmi gibi çok<br />

sayıda alanlarda dünyanın dört bir yanından<br />

gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır.<br />

Dolayısıyla destinasyon yönetimi ve<br />

sürdürülebilirlik kavramlarını başta İstanbul<br />

ve tüm ülkemiz çapında geliştirmek ve<br />

entegre etmek turizm sektörümüzün gelişimi<br />

açısından büyük önem arz etmektedir.<br />

Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra, ivedi<br />

çözüme ihtiyaç duyan sorunları da dile<br />

getirmek sektörümüzün gelişimine önemli<br />

katkı sağlayacaktır.<br />

Zira otellerimizde gerçekleştirdiğimiz<br />

günlük otel konaklama ücretleri<br />

esasen destinasyonun toplam ederini<br />

ifade etmektedir. Zira otelin sunduğu<br />

konforu misafirin otel kapısından<br />

çıktığında destinasyonun da sunması<br />

beklenir. Misafirler sadece otelden değil,<br />

destinasyondan da ne kadar memnunsa<br />

destinasyonda yapacakları harcamalar da<br />

aynı miktarda artmaktadır.<br />

İstanbul turizminin gelişimine ket<br />

vuran başlıca sorunlar;<br />

Taksi, temizlik, kural tanımazlık,<br />

asayiş, dolandırıcılık<br />

Ne var ki; bir destinasyon olarak İstanbul<br />

günümüzde turistlere muhteşem derecede<br />

turizm tesis altyapısı, tarih ve kültür<br />

açısından son derece önemli imkanlar<br />

sunmakla birlikte başta kronik hale<br />

gelmiş taksi sorunu olmak üzere maalesef<br />

ülkemiz misafirperverliğine yakışmayacak<br />

şekilde olumsuzluklar yaşanmaktadır.<br />

Yanı sıra; genel güvenlik, temizlik, özellikle<br />

özel toplu taşıma araçlarının temizlik<br />

ve kural tanımasızlıkları, asayiş, artık<br />

özellikle mesai saatleri sonrasında bir<br />

an önce ortaya çıkan kronik hale gelmiş<br />

olan karpuzcu, meyveci gibi sokak seyyar<br />

satıcıları, artan dolandırıcılıklar ve hırsızlık<br />

olayları destinasyonumuza büyük zarar<br />

vermekle birlikte İstanbul turizminin<br />

gelişimine ket vuran başlıca sorunlar<br />

olarak öne çıkmaktadır. Nitekim, dünyanın<br />

gıpta ile izlediği başarılı hastanelerimiz ve<br />

sağlık tesislerimize karşın merdivenaltı<br />

işletmelerin hataları ile yaşanan birtakım<br />

can kayıpları, İngiltere hükümetini artık<br />

İstanbul’a ve Türkiye’ye sakın olarak sağlık<br />

turizmi amacıyla gitmeyin diyecek noktaya<br />

getirdi. Bahsettiğim bu konular dikkate<br />

alındığında; İstanbul turizminin geliştirilmesi<br />

ve tüketicilere yönelik ortaya çıkan sorunların<br />

en acil şekilde çözüme kavusturulması,<br />

İstanbul'un uluslararası alanlarda tanıtımının<br />

yapılması için İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

güçlü bir bütçeye kavuşturulması ve Platform<br />

Direktörü’nün direkt olarak Sayın Büyüksehir<br />

Belediye Başkanımıza bağlanması önemli ve<br />

gereklidir.<br />

Netice olarak; İstanbul destinasyonunun<br />

sürdürülebilirliğinin tüm yönleriyle<br />

sağlanması İstanbul Turizm Platformu’nun<br />

oluşturulmasının ne kadar isabetli bir karar<br />

olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye<br />

Otelciler Birliği olarak, önceden olduğu gibi<br />

bugün de, İstanbul Turizm Platformu’nu ve<br />

her zaman için çalışmalarını desteklediğimizi<br />

özellikle belirtmek isterim.<br />

Sözlerime burada son verirken; bu önemli<br />

organizasyonu düzenleyen İstanbul Turizm<br />

Platformu Direktörü Sayın Doktor Şengül<br />

Altan Arslan başta olmak üzere değerli<br />

ekibi ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı<br />

sunar beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür<br />

ederim.”


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />

Tezer Öner<br />

Günlük kiralık evlerin yasal düzenlemesinin<br />

turizme etkileri ne olacak?<br />

Turizm amaçlı kiralanan konutların<br />

kayıt altına alınmasını amaçlayan<br />

kanun, TBMM Plan ve Bütçe<br />

Komisyonu’nda kabul edildi. Bu güzel<br />

bir gelişme! İlgili yasal düzenlemenin<br />

tamamen arkasında olduğumu ve<br />

bunun kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu<br />

söylemeliyim ilk olarak. Günlük kiralık<br />

evlerin turizm sektörüne ciddi bir katkı<br />

sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle<br />

Avrupa ve Amerika’da çok revaçta olan<br />

ev değişim sistemleri veya alternatif<br />

bir konaklama ihtiyacı hisseden<br />

turistler için önemli bir alternatif<br />

olacaktır.<br />

Öncelikle bu düzenlemenin en dikkat<br />

çeken kısımlarına bir göz atalım.<br />

Birincisi, evler bir standarda ve kayıt<br />

altına giriyor. Bu çok olumlu bir adım<br />

çünkü çok kötü durumda evler söz<br />

konusuydu. Bu kanunla birlikte evler,<br />

tabela ve standarda sahip olarak<br />

işaretlenecek. Böylece hem kayıt<br />

dışılık hem de mahalle ve apartman<br />

rahatsızlıkları ortadan kalkacak. Bu<br />

tarz evler illegal işlerin döndüğü,<br />

acayip dedikoduların kaynağı ve şüphe<br />

oluşturan mekanlar olmaktan çıkacak.<br />

Turizm müşterisi için de alternatif bir<br />

konaklama şansı oluşturacak.<br />

Düzenleme, otellerle benzer şekilde<br />

kimlik bilgisi kaydetme ve bildirme<br />

zorunluluğu getiriyor. Bu da güvenlik<br />

ve evlerin bulunduğu yerlerde yaşayan<br />

komşu ve sakinlerin daha rahat<br />

hissetmeleri demek olacak. Bu haliyle<br />

evler de olağan şüpheli olmaktan<br />

çıkacak. Evlerde belirli konfor<br />

ekipmanları zorunluluğu olacak. TV,<br />

saç kurutma makinesi, sıcak su gibi<br />

otel standardı özelliklerden çoğu<br />

zorunlu hale getirilecek.<br />

Günlük kiralık evlerin yasal<br />

düzenlemesinin turizme etkileri ne<br />

olacak? Asıl soru bu. Tüm bunlar<br />

evlerde uygulanmaya başlayınca<br />

ortaya çıkacak sonuçlar ise şöyle<br />

olacak:<br />

Öncelikle evler gerçekten illegal<br />

işlerin şüpheli yuvası modundan<br />

çıkarak güvenli turizm mekanları<br />

haline gelecek. Ben bunu çok önemli<br />

buluyorum. Özellikle kalabalık aileler<br />

için çok ciddi bir alternatif olacak.<br />

Mesela bir arkadaşım var. Ağabeyim,<br />

eşim ve ben beraberimizde üç çocuk<br />

5 kişiyiz. Ya apart bakıyoruz ya da<br />

komple kat halinde pansiyon demişti.<br />

Otelde kalma şansımız yok, hem<br />

çocuklar yüzünden hem de maliyeti<br />

çok yükseliyor diyordu. Bu tip aileler<br />

için turizm şansını artıran bir gelişme<br />

bu.<br />

Ben kayıt dışı ekonomiye karşıyım.<br />

Yerli, yabancı, misafir kim olursa olsun<br />

bu ülkenin ekmeğini yiyen vergisini<br />

de verecek. O yüzden en önemli<br />

konu, bu evlerin ekonomik sisteme<br />

dahil edilmesiydi. İkinci olarak da,<br />

oluşturacağı potansiyel çok önemli.<br />

Sayılabilir yatak kapasitemiz artacak.<br />

Denetleme ve kayıt altında olmaları<br />

sayesinde hizmetin kalitesi de artacak<br />

ve belli oranda özel bir turist kitlesi<br />

oluşturacak.<br />

Airbnb tarzı değişimler için uygun olur<br />

mu bilemiyorum. Belki bazı formüller<br />

oluşturulabilir. Ancak tatilde evinin<br />

rahatlığını arayanlar için veya otel<br />

ortamından hoşlanmayanlar için<br />

çok iyi bir fırsata dönüşecek. Günlük<br />

kiralık ev, aynı zamanda satılamayan<br />

yapı stokunun değerlendirilmesi<br />

için de çok faydalı olacak. Özellikle<br />

İstanbul’da satış bekleyen projeler<br />

bu süreç içerisinde evlerini ve blok<br />

olarak komple binayı bu işe ayırarak<br />

ciddi kazanç elde edebilir. Üstelik satış<br />

süreci de devam ederken…<br />

Ayrıca köylerde, deniz kıyısında,<br />

yaylalarda, orman ve kırsalda birçok<br />

âtıl durumdaki müstakil ev veya<br />

yazlıklar bile bu şekilde turizme<br />

kazandırılabilir hale gelecek. Bu<br />

düzenleme görünen ve görünmeyen<br />

inanılmaz fırsatlar içeren bir hediye<br />

paketi gibi.<br />

Tüm bu açılardan değerlendirildiğinde<br />

günlük kiralık ev düzenlemesinin<br />

çok faydalı bir çalışma olduğunu<br />

ve gerçekten ihtiyaç olduğunu<br />

söyleyebiliriz. Sektör elbette gelişen<br />

ve büyüyen yapısıyla birçok yeni<br />

buluş veya fırsat doğurmaya devam<br />

edecektir. Önemli olan bu fırsatları<br />

görerek zamanında aksiyon almaktır.<br />

Bu sebeple bu konuda öncü olanlara<br />

teşekkür ederiz.


Çünkü, TokenFlex kartsız ve tamamen dijital<br />

sistemiyle yemek kartı kalıplarının ötesine geçer.<br />

%100 vergi avantajı Tamamen dijital sistemiyle<br />

muhasebe süreçlerinde hız<br />

25 binden fazla üye işyeri ve<br />

avantajlı kampanyalar ile<br />

mutlu çalışanlar<br />

Kurumsal portalı ile operasyonel<br />

süreçlerde kolaylık<br />

tokenflex.com.tr<br />

0 (850) 755 64 64


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Turizmin kadın liderleri<br />

farkındalık konferansında<br />

buluştu<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği ( İSATAG), Cumhuriyet’in 100.<br />

Yılında Turizmde Yeni Perfektifler Turizmde Kadın Liderliği ve Cam Tavan Sendromu<br />

konferans serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />

İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve<br />

Geliştirme Derneği ( İSATAG) 23 Ekim<br />

<strong>2023</strong> tarihinde Elite World Taksim<br />

<strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde Merve Akıncı’nın<br />

sunumuyla farkındalık konferans<br />

serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />

Açılış konuşmalarında İSATAG<br />

Başkanı Aylin Özsavaş konferansın<br />

"pozitif ayrımcılık" gibi çokça<br />

tartışılan bir konuya değil, aksine<br />

toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />

konularına odaklandığını belirterek,<br />

ülkelerin demokratik gelişimi kadar<br />

ekonomik ilerlemesini de en fazla<br />

teşvik edebilecek konunun aslında bu<br />

olduğunu söyledi.<br />

7 Eylül tarihinde yayınlanan Toplumsal<br />

Cinsiyet Eşitliği <strong>2023</strong> Durum<br />

Raporu’ndan da alıntı yapan Özsavaş,<br />

“Kadınların ve kız çocuklarının<br />

toplumun her alanına tam katılımını<br />

sağlamak için engelleri kaldırmalı ve<br />

herkes için ilerlemeyi teşvik etmeliyiz”<br />

vurgusunu yaptı.<br />

IRO Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun<br />

da konuyu tarihsel süreci anlattı ve<br />

bu konuya değinildiği için İSATAG<br />

Derneği’ne teşekkür etti. İBB Turizm<br />

Şube Müdürü Hüseyin Gazi Coşan ve<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Davut<br />

Günaydın, kadınların önemine binaen<br />

yaptıkları konuşmalarda farkındalık<br />

konferansı için İSATAG yönetimine<br />

teşekkür etti.<br />

“Öncü dernek başkanlarının<br />

kadınlardan oluşması gurur verici”<br />

TTYD Başkanı Oya Narin hedeflerini<br />

sektördeki kadın çalışan oranını<br />

50'ler seviyesine çıkarmak olduğunu<br />

söyleyerek, sadece şirketlerde değil,<br />

turizm STK’larında da başkanlık<br />

ve yönetim pozisyonlarında ağırlık<br />

kazanmasından memnuniyet<br />

duyduklarını, TTYD Yönetim Kurulu’nda<br />

da çoğunluğu kadınlardan oluştuğunu<br />

vurguladı. TTYD, TÜROB ve ev sahibi<br />

İSATAG gibi öncü dernek başkanlarının<br />

kadınlardan oluşmasının gurur


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

verici olduğunu ekleyerek sözlerini<br />

tamamladı.<br />

Moderatörlüğü İris Cıngı tarafından<br />

gerçekleştirilen ilk panelde konuşan<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

turizmde kadın gücüne ihtiyaç olduğunu<br />

belirterek, konaklama sektöründe<br />

kadınların yönetim pozisyonlarının<br />

yüzde 40’ından azını, genel yönetim<br />

rollerinin yüzde 20’sinden azını ve<br />

yönetim kurulu pozisyonlarının yüzde<br />

8’inden daha azını elinde tuttuklarına<br />

dikkat çekti. Eresin, “Kadınların<br />

istihdam alanları çoğunlukla alt<br />

kademelerde. Dahası, kadınların<br />

ortalama ücreti erkeklerden daha<br />

düşük. Ulusal düzeyde, cinsiyete duyarlı<br />

ve eşitlikçi politikalar etkin bir şekilde<br />

uygulandıklarında, turizm sektöründe<br />

kadınların ekonomik güçlenmesi,<br />

dolayısıyla sektörel güçlenme<br />

sağlanacaktır” diye konuştu.<br />

“İster kadın ister erkek olsun ama<br />

liyakatli olsun”<br />

Ekonomi Gazetecisi Meliha Okur,<br />

“Pandeminin zirve yaptığı, ekonominin<br />

ve depremin kötü etkilerinin olduğu<br />

dönemde kadın liderlerin omuzlarına<br />

bırakılan yükleri büyük ustalıkla<br />

sırtladıklarını görüyorum ve tebrik<br />

ediyorum” dedi. Türkiye turizmin<br />

geleceği açısından kadın liderliğinin<br />

önemini ve Anadolu’ya yayılarak,<br />

kadın istihdamın arttırılması ile turizm<br />

gelirlerinin çok daha fazla artacağına<br />

inandığını ve bu çalışmaya İSATAG<br />

önderliğinde tüm sektörün sahip<br />

çıkarak sürmesini dilediğini vurguladı.<br />

İlk panelin son konuşmacısı İSATAG<br />

Başkanı Aylin Özsavaş, “Tekrar<br />

vurgulamak isterim ki, biz cinsiyet<br />

eşitliği istiyoruz ki bu temel bir insan<br />

hakkıdır. O olduğunda liyakat olacak.<br />

Üst yönetimlerde olanlar ister kadın<br />

ister erkek olsun ama liyakatli olsun!<br />

Hiçbir liyakatli kadın bariyerlere ve cam<br />

tavan sendromuna maruz kalmamalı.<br />

Uygulama zamanı gelen bir fikir,<br />

dünyanın tüm ordularının toplamından<br />

daha güçlüdür.” sözleriyle konuşmasını<br />

tamamladı.<br />

“Kadın liderlik pastası çok küçük”<br />

Moderatörlüğü Sevda Yılgaz tarafından<br />

gerçekleştirilen ikinci panelde konuşan<br />

Bahçeşehir Üniversitesi İletişim<br />

Fakültesi Halkla İlişkiler Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. İdil Karademirlidağ<br />

Suher, “İnsani kalkınma programı<br />

dünyada da en başta önemsenen<br />

meseleler arasındadır”, dedi. Suher,<br />

Liderlikte cinsiyetin olmadığını, lider<br />

liderdir, ister kadın veya erkek olsun.<br />

Ama kadın liderlerin, kadınlara yönelik<br />

destekleyici programlarına da fazla<br />

ağırlık verdiğini, kadınlara daha fazla<br />

imkan tanıdığını, çünkü bu süreçte<br />

zorlukları bildiğini ve bu nedenle<br />

hemcinslerini teşvik ettiğini ifade<br />

etti. “Kadın liderlik pastası çok küçük<br />

olduğundan kadın liderler kendilerine<br />

yer bulmakta zorlanıyor ve bazı<br />

durumlarda diğer kadınlarla haksız<br />

rekabet ortamına giriyor” diyerek<br />

sözlerini tamamladı.<br />

“Birlikte daha güçlüyüz”<br />

I-MICE 2. Başkanı Işıl Özmen<br />

konuşmasında kadın ve erkeğin birlikte<br />

daha güçlü olduğunu, her ikisinin<br />

de bu konuda farkındalığın artması<br />

gerektiğini vurguladı. Özmen, I-MICE<br />

olarak sektördeki istihdam açığını<br />

gidermek için üniversitelerin kariyer<br />

günlerine katılıp, sektör hakkında bilgi<br />

verip üyeleri vasıtasıyla staj imkanı<br />

oluşturduklarını söyledi. Kendisi ayrıca<br />

kadın dernekleri ile işbirliği içerisinde<br />

olduğunu ve özellikle doğum sebebiyle<br />

ara vermiş kadınları, sektöre geri<br />

kazandırmak veya üst yönetimlerde<br />

yer almak isteyen kadınlara destek<br />

verdiğini ifade etti. Bundan sonra<br />

da İSATAG ile birlikte farkındalığı<br />

artırmak için her türlü iş birliğine hazır<br />

olduklarını belirterek, sözlerini bitirdi.<br />

TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Oya<br />

Ebru Küçükel, kadınların kendilerine<br />

güvenmeleri gerektiğini ve kesinlikle<br />

pes etmemelerini, cam tavanın hayalleri<br />

kadar olduğunu ifade ederek, kendisinin<br />

bu konuda destek vermeye devam<br />

edeceğini ifade etti.


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Wyndham,<br />

Dolce markasıyla tarihi<br />

bir otel açıyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Fransa’nın Yvelines bölgesinde Dolce by Wyndham<br />

Versailles - Domaine du Montcel'i hizmete açacağını duyurdu. 178 odalı otel için<br />

öngörülen açılış tarihi, Aralık <strong>2023</strong>.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, 178<br />

odalı Dolce by Wyndham Versailles<br />

- Domaine du Montcel otelinin<br />

yakın zamanda açılacağını duyurdu. Üst<br />

segmentteki otel, Fransa’nın Yvelines<br />

bölgesinde, dünyaca ünlü Versay Sarayı’na<br />

birkaç dakika mesafede bulunacak. Dolce<br />

by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel’e ev sahipliği yapacak ve geçmişte<br />

Fransa’nın köklü ailelerinden Oberkampf-<br />

Mallet ailesine ait olan arazi ve binalar;<br />

tarihi yapıların, anıtların ve bahçelerin<br />

korunması üzerine uzmanlaşan, Fransa’nın<br />

önde gelen mimarlık stüdyolarından 2BDM<br />

Architects eliyle tepeden tırnağa renove<br />

edildi.<br />

Aralık <strong>2023</strong>’te açılması bekleniyor<br />

<strong>2023</strong> yılının Aralık ayında açılması beklenen<br />

Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />

du Montcel’in 14 hektar alana yayılan<br />

güzel bahçeleri, iki restoranı ve bölgenin<br />

manzaralarının izlenebileceği bir terasa<br />

da sahip olan bir barı bulunacak. Otelin<br />

konferans merkezi, 18 toplantı odası ve<br />

550 metrekare alana sahip Baccarat balo<br />

salonuyla bölgedeki en büyük konferans<br />

merkezi olma özelliği taşıyor. Otelde<br />

bulunan Spa du Moncel by Sothys’de ise<br />

ısıtmalı kapalı havuz, açık havuz, duyulara<br />

hitap eden duş deneyimi, kar mağarası,<br />

sauna, fitness odası ve yedi terapi odası gibi<br />

hizmet ve olanaklar sunuluyor. Paris-Orly<br />

Havalimanı’na yalnızca 30 dakika mesafede<br />

bulunan bu lüks otelden Jouy-en-Josas<br />

Tren İstasyonu’na yürüyerek kısa bir süre<br />

içinde, Paris merkezine ise trenle 30 dakika<br />

içinde ulaşılabiliyor.<br />

Dolce by Wyndham Versailles-– Domaine<br />

du Montcel’in misafir odalarının aslına<br />

uygun olarak tasarlanan dekorasyonunda,<br />

bölgeyle özdeşleşen, baskılı Toiles de<br />

Jouy kumaşı kullanılıyor. Otele adım atan<br />

misafirleri, Arman’ın “Long Term Parking”<br />

ve César’ın "Hommage à Eiffel" adlı sanat<br />

eserleri karşılıyor. Domaine du Montcel’in<br />

iç mimarisinde Flamant Interior Design<br />

(FID), açık alanlarında ise meşhur peyzaj<br />

mimarı Frank Neau ile çalışıldı. Domaine du<br />

Montcel, aynı zamanda Fransa’da muhafaza<br />

edilen az sayıda İngiliz bahçelerinden birine<br />

sahip.<br />

Tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Kuzey ve Batı<br />

Avrupa Bölge Direktörü Jackie Brown,<br />

“Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />

du Montcel, grup konaklamalar ve<br />

toplantılardaki lider pozisyonunun yanı sıra<br />

seçkin mutfakları ve incelikle düşünülmüş<br />

olanaklarıyla tanınan Dolce by Wyndham<br />

markamızı çok güzel bir şekilde yansıtıyor.<br />

Fransa’da gerçekleştirdiğimiz bu harika<br />

açılış, seyahatseverlerin ziyaret etmek<br />

istedikleri destinasyonlarda onlar için<br />

konaklama imkanı yaratma misyonumuzu<br />

destekliyor” dedi.<br />

Dolce by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel Genel Müdürü Olivier Bigot, “Dolce<br />

by Wyndham Versailles - Domaine du<br />

Montcel’in tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor ve<br />

otelin her bir odası, yapının Fransız kimliğini<br />

yansıtacak şekilde, aslına uygun olarak<br />

yeniden tasarlandı. Otelin çevresindeki<br />

zengin tarihi ve güzellikleri tecrübe etmek<br />

için dünyanın dört bir yanından buraya<br />

gelen misafirlerimizi ağırlayacak olmaktan<br />

heyecan duyuyoruz” dedi.<br />

Sınıfının en iyisi toplantı alanları, titizlikle<br />

hazırlanan menüler ve misafirlerin gittikleri<br />

yerde unutulmaz deneyimler yaşamalarını<br />

sağlayan olanaklarıyla öne çıkan Dolce by<br />

Wyndham, Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts’un<br />

24 global markadan oluşan portföyünde<br />

yer alıyor. Dolce otelleri Danimarka, İtalya,<br />

Yunanistan, Portekiz, Almanya, Brezilya,<br />

Vietnam ve ABD gibi dünyanın pek çok<br />

gözde ziyaret noktasında bulunuyor.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

PARK DEDEMAN ALMATY<br />

AÇILIYOR<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International, Kazakistan’da konumlanan “Park Dedeman Almaty” ile<br />

yurt dışındaki aktif üçüncü otelini açmaya hazırlanıyor.<br />

28 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde Dedeman<br />

İstanbul’da gerçekleştirilen imza<br />

töreninde, Dedeman Turizm<br />

Yönetimi, Do-Kar Turizm ve Rams Global<br />

arasında gerçekleştirilen iş ortaklığı<br />

ile <strong>2023</strong>’te açılması planlanan Park<br />

Dedeman Almaty için management<br />

sözleşmesi imzalandı. Dedeman Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile<br />

Dedeman Grubu üst düzey yöneticilerinin<br />

ev sahipliği yaptığı törene; RAMS Global<br />

ailesinden Devran Bülbül ve turizm<br />

yatırım temsilcisi Cem Ciritci, DO-KAR<br />

Turizm şirketinden Yönetim Kurulu<br />

üyeleri Ali Karınca ve Bülent Mutlu<br />

Doğru, Dedeman markasına uzun yıllar<br />

emek veren turizmci Ergün Demiray ve<br />

Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra<br />

Eresin başta olmak üzere birçok davetli<br />

katıldı.<br />

Almaty’de Dedeman bayrağı<br />

dalgalanacak<br />

Almaty, Kazakistan'ın güney doğusunda<br />

çok sayıda alışveriş merkezi,<br />

restoranları, otelleri ve gazinoları ile<br />

oldukça zengin bir sosyal yaşam alanı<br />

sunuyor. Ülkenin eski başkenti ve<br />

Orta Asya'nın en gelişmiş kozmopolit<br />

şehri olan Almaty; kültürel, ekonomik<br />

ve ticari bir merkez olarak da kabul<br />

ediliyor. Çevresi dağlarla örülü, büyük<br />

parkları, geniş caddeleri, sanat müzeleri,<br />

sosyalist dönemin izlerini taşıyan<br />

yapılarıyla bir turizm cenneti olan şehrin<br />

merkezinde yer alan Park Dedeman<br />

Almaty; Atakent Mall’ın karşısında,<br />

bölgenin en büyük botanik parkına,<br />

fuar alanına ve en prestijli alışveriş<br />

merkezi Esentai'ye 5 dakika uzaklıkta<br />

konumlanıyor.<br />

Dedeman: “Markamızı Türki<br />

Cumhuriyetler’de otel açarak<br />

büyütmek istiyoruz”<br />

Yaptığı konuşmada, son iki yılda<br />

Dedeman markası olarak bir maraton<br />

koştuklarını belirten Dedeman Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Banu Dedeman;<br />

“Attığımız her bir imza, açılışını<br />

gerçekleştirdiğimiz her bir otel bizi yeni<br />

duraklara taşırken, bölge istihdamına<br />

katkı sağlama olanağı da buluyoruz.<br />

1966'da kurulmuş bir marka olarak<br />

her zaman yerli ve milli olmakla<br />

övünüyor, bunun yanında yurt dışındaki<br />

Moldovya, Taşkent, Bulgaristan, Suriye<br />

ve Moskova’daki tecrübelerimizle<br />

gurur duyuyoruz. Bu nedenle Dedeman<br />

markasına Türki Cumhuriyetler’de otel<br />

açmanın yakışacağını düşünüyorum.<br />

Türkiye’nin 81 ilinde Dedeman bayrağını<br />

dalgalandırma hedefimizle birlikte yurt<br />

dışında daha da büyümek istiyoruz.<br />

CIS ülkeleri, Orta Doğu ve Avrupa’da<br />

yatırımcı görüşmelerimiz devam<br />

etmekte. Bakü ve Çimkent’te yeni<br />

projelerimiz yolda” dedi.<br />

Markanın Kazakistan’daki<br />

ikinci oteli olacak Park<br />

Dedeman Almaty; modern<br />

tasarım çizgileriyle dizayn<br />

edilmiş 110 odası, bölgenin<br />

botanik ruhunu yansıtan<br />

garden restoranı ve roofu,<br />

geniş toplantı odaları ve spor<br />

salonunun yanı sıra, spa’sı,<br />

fitness salonu ve kapalı<br />

havuzu ile şehri ziyaret eden<br />

misafirlerine hizmet verecek.


Baget


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

STIL SAHIBI<br />

BIR KAÇIŞ<br />

HALI<br />

NAYU<br />

İĞNEADA<br />

Kuzeydeki yeni kaçış noktası<br />

Nayu İğneada konuklarını<br />

ağırlamaya hazır. Nayu<br />

İğneada, doğayı ve mimariyi<br />

buluşturan atmosferiyle ve<br />

konumuyla yeni bir soluk<br />

getiriyor…<br />

Doğal güzellikleri ile ünlü<br />

İğneada’da yeni bir konaklama<br />

deneyimi ile tanışma vakti<br />

geldi. Aylar süren özenli çalışmalar<br />

sonrasında Nayu İğneada kapılarını<br />

açtı. 22 km’lik sahili, göl ve denizin<br />

buluştuğu, Longoz Ormanları’na komşu<br />

nadir bulunan konumuyla Nayu İğneada,<br />

yepyeni bir doğa deneyimi sunuyor.<br />

İçinde bulunduğu doğanın kendine<br />

özgü dünyasını içinde barındıran Nayu<br />

İğneada, doğa aktivitelerini de bu stil<br />

sahibi kaçış noktasında harmanlıyor.<br />

Şehrin kaotik haline bir ara vermek,<br />

doğanın içinde konforu yaşayarak<br />

uzaklaşmadan uzaklaşmak isteyenler<br />

için yepyeni bir seçenek sunuyor. Nayu<br />

İğneada, göl ve denizin birleştiği yerde<br />

özgürce süzülen kuşların izlendiği,<br />

gölde kano ile bu eşsiz güzelliğe tanıklık<br />

edilebilen bir noktada yer alıyor.<br />

Kuzey temalı mimari<br />

Nayu İğneada'nın mimarisi, bölgenin<br />

doğal dokusuna saygı göstererek<br />

tasarlanan ve Kuzeye Kaç temasını<br />

yansıtan bir özgünlük ile hayat buluyor.<br />

Projenin yaratıcısı Mimar Fahrettin<br />

Aykut’un nordik olarak tanımladığı<br />

esintiler, İğneada'nın kendine özgü<br />

malzemeleriyle birleşerek otelin<br />

karakteristik yapısını oluşturuyor.<br />

Nayu İğneada için 70’li ve 80’li yılların<br />

ruhundan beslendiğini söyleyen Aykut,<br />

yerel malzemeleri kullanmaya da dikkat<br />

ettiklerini ifade ediyor. Aykut, “Dönemin<br />

mimarisini ve retro ruhunu Nayu’da<br />

oluşturmak istedik. Bu ruhun içinde<br />

yalın ve zaten her zaman buradaymış<br />

gibi bir hisle var olması için çalıştık.<br />

Büyük bir ormanın kıyısında, göl ve<br />

denizin birleştiği kesişim noktasında<br />

yer almasnın aurasının mimaride de<br />

yakaladık,” diyerek Nayu İğneada’yı<br />

anlatıyor.<br />

Yeni bir gastronomi deneyimi<br />

Nayu İğneada, restoranıyla da<br />

hem konaklayan misafirleri hem<br />

de İğneada’nın benzersiz kıyısında<br />

unutulmaz bir gastronomi deneyimi<br />

yaşamak isteyenler için özel alternatifler<br />

sunuyor. Nayu İğneada restoranının<br />

mutfak şefi, deneyimli isimlerden<br />

Gökçen Yıldırım. Yıldırım, Nayu’yu<br />

gastronomi anlamında yapmak<br />

istedikleri için de bir dönüm noktası<br />

olarak belirtiyor. İğneada’yı ve bölgeyi<br />

yansıtan menü, bölgenin yerel ve<br />

mevsimsel malzemelerini özenle<br />

kullanarak misafirlerine eşsiz bir lezzet<br />

deneyimi sunuyor. Hem deniz ürünlerini<br />

hem de bölgenin zengin et çeşitlerini<br />

barındıran menü, yerel lezzetleri<br />

deneyimli dokunuşlarla buluşturuyor.


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markasına<br />

iki yeni halka ekleyecek<br />

Sanayi, inşaat, gıda ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markalı<br />

otel zincirlerine iki yeni halka daha ekleyecek. Turizm ve otelcilik alanındaki yatırımlarına hız veren<br />

holdingin hayata geçireceği Misal <strong>Hotel</strong>s markalı iki yeni otel İstanbul’da hizmet verecek.<br />

Turizm ve otelcilik alanındaki markası<br />

Misal <strong>Hotel</strong>s ile Trabzon ve Alanya’da<br />

faaliyet gösteren Vaat Holding, otel<br />

zincirine İstanbul’da iki yeni halka daha<br />

ilave ediyor. Vaat Holding, İstanbul’da Şişli<br />

ve Güneşli- Basın Ekspres güzergahında<br />

hayata geçireceği oteller ile turizm otelcilik<br />

alanındaki faaliyetlerine yakın vadede 90<br />

milyon dolarlık yatırım gerçekleştirecek.<br />

Hacıibrahim: “Türkiye genelinde 25<br />

noktaya taşıyacağız”<br />

Faaliyette bulunduğu tüm sektörlerdeki<br />

yatırımlarına ağırlık verdiklerini belirten<br />

Vaat Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yaman Hacıibrahim: “Sanayi, inşaat ve gıda<br />

sektörlerindeki yatırımlarımızı arttırırken<br />

turizm ve otelcilik alanındaki Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markamızı da Türkiye genelinde 25 noktaya<br />

ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda<br />

Trabzon ve Alanya’dan sonra İstanbul’da<br />

açacağımız iki yeni otelin ardından farklı<br />

illere de markamızı taşımayı amaçlıyoruz.<br />

İstanbul Şişli ve Güneşli’de Vaat Yapı<br />

tarafından inşası devam eden otellerimizin<br />

ilkini 2024 yılı ortasında hizmete almayı<br />

planlıyoruz. Vaat Holding’in temel faaliyet<br />

alanları arasına aldığımız turizm ve<br />

otelcilik sektörü önümüzdeki süreçte<br />

büyümemizi sürdüreceğimiz ana başlıklar<br />

arasında yer alacak.” dedi.<br />

“Örnek bir marka oluşturuyoruz”<br />

Yaman Hacıibrahim; “Misal <strong>Hotel</strong>s<br />

markamızın temelinde ilkeli ve kaliteli<br />

hizmet anlayışı ile alanında örnek<br />

teşkil edecek bir yaklaşım yatmaktadır.<br />

Türkiye’de temelleri atılarak büyümesini<br />

sürdüren Misal <strong>Hotel</strong>s markasının<br />

öncelikle ülke geneline yayılması ve<br />

gelecekte de otel işletmeleri alanında<br />

dünyada örnek teşkil edecek bir marka<br />

olmasını hedefliyoruz.” dedi.


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

Herkesin<br />

yolunu Jumbo ile<br />

kesiştirecek genel müdür<br />

Bahriye Bayraklı<br />

Tavukçuoğlu<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Jumbo da bu yılın haziran ayında<br />

bir bayrak değişimi yaşandı<br />

ve genel müdürlük koltuğuna<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu.<br />

<strong>2023</strong> yılı başında emeklilik kararıyla<br />

27 yıllık BSH yolculuğuna veda ettiğini<br />

söyleyen Tavukçuoğlu, Jumbo'daki yeni<br />

pozisyonunu harika bir deneyim olarak<br />

tanımlıyor.<br />

2024 hedefine yüksek katma değerli<br />

ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />

koyduğunu belirten deneyimli iş<br />

insanının görevi devralırken Jumbo’yu<br />

ülkemizin en iyi hediyelik markası olarak<br />

konumlandırmak gibi bir hedefi de var.<br />

Tavukçuoğlu, bu sayede hem kişisel hem<br />

kurumsal alanda pazardaki büyük bir<br />

boşluğu kapatacaklarını düşündüklerini<br />

söyleyerek, “Çünkü sevdiklerine bir<br />

güzellik yapmak isteyen herkesin<br />

yolu Jumbo ile mutlaka kesişecek ve<br />

tüketicimiz bizimle buluştuğunda mutlaka<br />

fark oluşturacak bir hediye seçeneği<br />

bulacak” diyor.<br />

Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ile BSH’den<br />

Jumbo'ya uzanan başarılı kariyer<br />

yolculuğunu, yeni görevini ve gelecek<br />

planlarını konuştuk.<br />

Öncelikle biraz kendinizden<br />

bahsedebilir misiniz? Nasıl bir<br />

ailede büyüdünüz? Kariyerinizi ne<br />

tür bir eğitimle inşa ettiniz?<br />

Karadenizli bir ailenin büyük kızıyım<br />

ben. Son derece açık fikirli ve sevgi<br />

dolu bir ailede büyüdüm. Münih Ludwig<br />

Maximilian Üniversitesi Siyasal Bilimler,<br />

Ticaret Hukuku ve İktisat Bölümü'nden<br />

mezun oldum. Sonrasında dış işlerinde<br />

çalışmak istediğim için Marmara<br />

Üniversitesi Uluslararası İlişkiler<br />

(İngilizce) bölümünü de bitirdim.<br />

Dolayısıyla kariyerimi inşa etmek için<br />

sağlam bir eğitim temeli elde ettiğimi<br />

düşünüyorum. Aldığım eğitim analitik<br />

düşünmeme, empati kurabilmeme<br />

ve doğru kişi ile doğru iletişim<br />

kurabilmeme fayda sağladı. Daha sonra iş<br />

dünyasında çeşitli sektörlerde çalışarak<br />

deneyimlerimi genişlettikçe yönetim,<br />

liderlik ve stratejik planlama alanlarında<br />

bilgi ve beceriler edindim. Bu kapsamlı<br />

eğitim ve deneyimler, başarılı bir kariyer<br />

inşa etmemi sağladı.<br />

Okul sonrası ilk profesyonel<br />

deneyimleriniz neler oldu? Bu<br />

deneyimler gelecek planlarınızı ne<br />

yönde şekillendirdi?<br />

Kariyerimdeki ilk adımlarımı Türkiye’nin<br />

ikinci beyaz eşya markası Profilo ile<br />

dünya devi BSH birleşirken attım ve<br />

bu dönemde Siemens Ürün Eğitmeni<br />

olarak profesyonel hayatıma başladım.<br />

Sonrasında Siemens Ev Aletleri markası<br />

için bir satış / pazarlama şirketi kurma<br />

sürecine dahil oldum ve bu şirketle marka<br />

adına birçok ilke ve başarıya imza attık.<br />

Devamında 2009 -2014 yılları<br />

arasında şirketin lokal markası<br />

Profilo’da pazarlama müdürü olarak<br />

görevlendirildim. 2015 yılında BSH'de


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

RTC bölgesinin (Türkiye- Rusya - Eski<br />

Türki Cumhuriyetler – Afrika) Bosch Ev<br />

Aletleri markası için marka yönetimi<br />

birimini kurma teklifi geldi ve bu fırsatı<br />

değerlendirerek kabul ettim. Pandemi<br />

sürecinde iki bölge birleşerek büyüyen<br />

REM bölgesinde (RTC+Hindistan ve<br />

komşu ülkeler) marka yöneticiliği görevim<br />

devam etti. 2022 yılında emekli olma<br />

kararı aldım ve <strong>2023</strong> başında BSH’den<br />

ayrıldım. Bu değişimle birlikte, <strong>2023</strong><br />

yılının haziran ayında yolum Jumbo ile<br />

kesişti ve genel müdürlük görevime<br />

başladım.<br />

Jumbo Genel Müdürlüğü görevi<br />

nasıl geldi, markayla nasıl<br />

tanıştınız? Aile’ye, aynı zamanda da<br />

HoReCa sektörüne geçişiniz nasıl<br />

bir kararla oldu, biraz daha açabilir<br />

misiniz?<br />

Jumbo markası ile tanışmam aslında<br />

daha evvel yazdığım blog yazıları<br />

sayesinde oldu. Ortaklarımızdan biri<br />

yazılarımı takip ediyormuş ve böyle bir<br />

pozisyon açılınca beni ortak tanıdıklar<br />

aracılığıyla buldu. Görüştük ve ben<br />

eskiden bir patron şirketinde çalışmaktan<br />

korkmama rağmen elektriğimiz tuttu.<br />

Şimdilerde patron şirketinde çalışma<br />

korkumun ne kadar yersiz olduğunu<br />

görüyor ve yaşıyorum.<br />

HoReCa, Jumbo markasının profesyonel<br />

tarafını temsil ediyor. Markaya geçişimle<br />

birlikte hem JumboGastro (HoReCa) ve<br />

Jumbo Perakende (mağazacılık) hem<br />

de JumboPatiserie yani markamızın<br />

deneyimsel tarafı ile çalışma imkanım<br />

oldu. Jumbo’yu bu üç farklı yönüyle<br />

tüketici ve müşterilerimizle buluşturmak<br />

çok büyük keyif benim için.<br />

Yeni göreviniz nasıl gidiyor? Bu<br />

geçen süreçte ağırlıklı hangi<br />

başlıklara yoğunlaştınız? Nihai<br />

tüketimden sonra ev dışı satış ve<br />

pazarlaması sizin için çok yeni ve<br />

farklı bir kanal olsa gerek?<br />

Jumbo'daki yeni görevim harika bir<br />

deneyim. Çünkü hem ürünler çok güzel<br />

ve kaliteli hem de marka çok köklü ve<br />

değerli. Bu süreçte, özellikle şu başlıklara<br />

yoğunlaştım: ürün portföyümüzü<br />

yenilemek/genişletmek, markamızın<br />

“BSH bünyesindeki 27 yıllık yolculuğum, her aşamada<br />

ilerleme arayışımı ve her fırsatta yeni şeyler öğrenmeye<br />

olan merakımı karşılayan bir serüvendi. Bana gerek<br />

insan, gerekse deneyim olarak çok şeyler kattı.<br />

Jumbo’da şirketin uzun vadeli stratejilerini belirleme ve<br />

uygulama, günlük iş operasyonlarını etkin bir şekilde<br />

yönetme, performans göstergelerini izleyerek şirketin<br />

genel etkinliğini değerlendirme, finansal yönetim,<br />

pazarlama departmanı, kriz yönetimi, şirketin toplumsal<br />

sorumluluklarını yerine getirme, şirket itibarını<br />

koruma ve geliştirme gibi çok geniş bir alana yayılan<br />

sorumluluklarım var.”<br />

konumunu yükseltmek ve müşteri<br />

deneyimini iyileştirmek. Müşterilerimize,<br />

hem son tüketiciye hem de işletmelere<br />

hitap eden ürünler sunma fırsatını<br />

değerlendirmek bizi heyecanlandırıyor.<br />

Bunu yaparken müşteri memnuniyetini<br />

sağlayacak ürünleri ve süreçleri hayata<br />

geçirmek en büyük hedefimiz. Bu<br />

değişikliklerle, markamızın büyümesine<br />

katkıda bulunmak için elimizden gelenin<br />

en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Daha<br />

evvelsi işimde de gerek tüketicilere<br />

gerekse müşterilere direkt satış<br />

yapıyorduk. Ankastre ürünlerin proje<br />

satışları tarafıyla HoReCa’yı çok birbirine<br />

benzetiyorum. Ürünler farklı olsa da<br />

dinamikler çok benzeşiyor.<br />

Çok uzun yıllar grup markalarının<br />

pazarlama süreçleri içinde aktif<br />

rol almanın da katkısı büyük olsa<br />

gerek.<br />

Elbette ki uzun yıllar grup markalarının<br />

pazarlama süreçlerinde aktif rol almak,<br />

Jumbo'daki pozisyonuma büyük bir<br />

değer katıyor. Bu deneyim, marka<br />

yönetimi, pazarlama stratejileri ve<br />

müşteri ilişkileri konularında zengin<br />

bir bilgi birikimine sahip olmama<br />

yardımcı oluyor. Jumbo'daki görevimde<br />

deneyimlerimi buraya taşıyarak, müşteri<br />

odaklı yaklaşımımızı güçlendirmeyi<br />

hedefliyorum. Bu deneyim, markamızı


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

büyütmek ve Türkiye pazarında daha etkin<br />

bir şekilde konumlandırmak için önemli<br />

bir avantaj.<br />

Bu pozisyonda sizi en fazla motive<br />

eden/ heyecanlandıran dinamikleri<br />

sorsam?<br />

Yeni görevimde beni en fazla motive<br />

eden şey, insanların kalplerine dokunan,<br />

yaşamlarında bir nesne olmaktan öte<br />

değer oluşturan yemek ekipmanları ve<br />

servis ürünleri tasarlamak, tüketicilere<br />

benzersiz deneyimler sunmak ve<br />

markamızı daha da büyütmek için<br />

fırsatlar ortaya koyma şansımın olması.<br />

Yemek kültürüne katkıda bulunmak<br />

ve mutfak deneyimini daha özel hale<br />

getirmek beni heyecanlandırıyor.<br />

Böylelikle ülkemizin de geniş anlamda<br />

tanıtımına katkıda bulunabileceğimi<br />

hissetmek inanılmaz heyecan verici. Aynı<br />

zamanda yetenekli bir ekiple çalışma<br />

fırsatı da benim için diğer büyük bir<br />

motivasyon kaynağı.<br />

<strong>2023</strong> yılı Jumbo için nasıl geçiyor,<br />

yılı hangi yatırım ve hedeflerle<br />

kapatmayı öngörüyorsunuz?<br />

Son dönemde ülkemiz ve dünya<br />

çapındaki gelişmelere bağlı değişen<br />

konjonktürle yatırım kriterleriniz,<br />

hedefleriniz değişti mi? Tüm bu<br />

kritik süreçlerin yaşandığı bir yılda<br />

şirketinizin performansı ne oldu?<br />

<strong>2023</strong> yılında öncelikle satış hedeflerimizi<br />

gerçekleştirerek yolumuza devam<br />

ediyoruz. 16 Ekim’de kutladığımız 76.<br />

yaşımıza özel kampanya önceki ayların<br />

eksikliklerini tamamen kapatmamızı<br />

sağladı. 62 mağazamız, jumbo.com.tr ve<br />

Jumbo Ev Gereçleri app’imiz sayesinde<br />

geniş bir tüketici kitlesine ulaşıyoruz.<br />

Çeyiz, çatal-bıçak ve diğer çelik ürünler<br />

dediğimizde akla gelen ilk markayız.<br />

Porselen ve camdaki gücümüzü de<br />

giderek daha fazla duyuruyoruz. Özellikle<br />

HoReCa tarafında tüm kaliteli restoran/<br />

kafelerde ve premium otellerde tercih<br />

edilen ilk markayız.<br />

Tüm bu kıymetli değerleri korumak ve<br />

daha da geliştirmek için gerek ürün<br />

gerekse insan tarafına yatırımlarımız<br />

kesintisiz devam ediyor. Özellikle<br />

Jumbo kadar kalite ile özümleşen<br />

markalarda kriz dönemlerinin büyük<br />

fırsatlar barındırdığını hepimiz biliyoruz.<br />

Kimse ucuz alacak kadar zengin<br />

olmadığından ve parasının karşılığına<br />

“Bir yönetici olarak,<br />

iş dünyasında başarılı<br />

olmanın cinsiyetle değil,<br />

yeteneklerle ilgili olduğuna<br />

inanıyorum. Markamızın<br />

başarısını artırmak için<br />

fırsatlar ararken, her bir<br />

çalışanın yeteneklerine ve<br />

katkılarına odaklanıyoruz.<br />

Pozitif ayrımcılığa değer<br />

veriyorum ve kadınların<br />

liderlik rollerinde daha<br />

fazla temsil edilmesi için<br />

aktif çaba gösteriyorum.<br />

Kadın çalışanları teşvik<br />

ediyor, mentorluk<br />

programları sunuyor ve<br />

liderlik pozisyonlarına<br />

yükselmelerini<br />

destekliyorum.”<br />

değer ürün almak istediğinden bizim<br />

de hedeflerimizi küçültmemize gerek<br />

kalmadı.<br />

Gelecek yılla ilgili öngörüleriniz,<br />

beklentileriniz neler?<br />

Gündeminizde yeni iş birlikleri,<br />

yatırımlar var mı?<br />

2024 yılında tabii ki ekonomik beklentiler<br />

çok parlak değil. Ama biz 2024 yılı<br />

gibi zorlu bir yılda dahi hedeflerimizi<br />

yakalayacağımıza inanıyoruz. Bunun<br />

için yüksek katma değer sağlayacak<br />

yeni ürün fikirlerimiz var. Bunların<br />

tanıtımını en güzel şekilde yapacak ve<br />

markanın hacmini artıracağız. Bazı ürün<br />

segmentlerindeki çeşitliliğimizi artırma<br />

gibi de bir hedefimiz var. Özellikle rafine<br />

zevklere hitap eden ürün temalarımızda<br />

– WineArt, 3üncü nesil kahve, Marine<br />

Collection, Golf Serisi ve ofis ürünleri gibi<br />

– kendimizi Türkiye’nin en iyi hediyelik<br />

markası olarak konumlandıracağız.<br />

Böylelikle hem kişisel hem de kurumsal<br />

alanda pazardaki büyük bir boşluğu<br />

kapatacağımızı düşünüyoruz. Çünkü<br />

sevdiklerine bir güzellik yapmak isteyen<br />

herkesin yolu Jumbo ile mutlaka<br />

kesişecek ve tüketicimiz bizimle<br />

buluştuğunda mutlaka fark oluşturacak<br />

bir hediye seçeneği bulacak.<br />

Jumbo, kusursuz ve zamansız<br />

tasarım algısıyla öne çıkan<br />

bir marka. Kusursuzluk ve<br />

zamansızlığın sizdeki karşılığı<br />

nedir? Markanın bu yaklaşımına<br />

katmak istediğiniz yeni bakış açıları<br />

var mı?<br />

Markamızın kusursuzluk ve zamansızlık


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

iş’te kadın<br />

mesajı temel değerlerimizi yansıtıyor.<br />

Kusursuzluk, markanın kalite ile ilgili<br />

beklentileriyle eşleşirken, zamansızlık<br />

ben de tasarımın fütüristik bakış açısıyla<br />

gelip-geçici bir modadan çok fazlası<br />

olduğunu çağrıştırıyor. Bu iki konunun<br />

markamızın DNA’sını oluşturduğunu<br />

ve sürekli beslenmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum. Biz buna daha fazla<br />

yenilik, sürdürülebilirlik ve mükemmel<br />

bir müşteri deneyimi katarak çok daha iyi<br />

yerlere geleceğiz.<br />

Biraz da sizi konuşalım mı?<br />

Yönetici olarak nasıl bir kimyaya<br />

sahipsiniz? İş dünyasında kadın<br />

olmanın sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />

eşitsizlikleri neler sizce?<br />

Bir yönetici olarak, iş dünyasında başarılı<br />

olmanın cinsiyetle değil, yeteneklerle<br />

ilgili olduğuna inanıyorum. Markamızın<br />

başarısını artırmak için fırsatlar<br />

ararken, her bir çalışanın yeteneklerine<br />

ve katkılarına odaklanıyoruz. Pozitif<br />

ayrımcılığa değer veriyorum ve<br />

kadınların liderlik rollerinde daha<br />

fazla temsil edilmesi için aktif çaba<br />

gösteriyorum. Kadın çalışanları teşvik<br />

ediyor, mentorluk programları sunuyor<br />

ve liderlik pozisyonlarına yükselmelerini<br />

destekliyorum.<br />

Ayrıca çeşitliliği teşvik etmek için adil<br />

istihdam politikaları uyguluyoruz. Bu<br />

sayede, iş dünyasında cinsiyet<br />

eşitliği konusunda daha fazla<br />

ilerleme kaydedebilir ve herkesin<br />

yeteneklerine göre fırsat<br />

eşitliği bulabileceği bir ortam<br />

sağlayabiliriz, hedefimiz bu.<br />

Bizim 2021 yılında yaptığımız ‘Tersi<br />

Mümkün’ reklam kampanyası<br />

çok ses getirmişti. Türkiye’de<br />

istihdam rakamlarına bakıldığında<br />

erkeklerin ağırlıkta olduğu bir iş<br />

dünyasının var olduğunu görüyoruz.<br />

Araştırma şirketlerinin açıkladığı<br />

son rakamlara göre; yüzde 69.4<br />

erkek, yüzde 30.6 kadının görev<br />

aldığı çalışma hayatında, cinsiyet<br />

ayırımının ortadan kalkması ve<br />

kadınların da eşit koşullarda<br />

istihdam edilmesi hem dünyada<br />

hem de Türkiye’de önem<br />

kazanırken, bu konuda yapılan<br />

çalışmalar ve destekler de gün<br />

geçtikçe artıyor.<br />

Biz de Jumbo olarak, kadınların<br />

içlerindeki gücü fark etmelerini<br />

destekleyecek bir proje hayata<br />

geçirdik. ‘Tersi Mümkün’<br />

ismini verdiğimiz bu projeyle<br />

Türkiye’de çalışan rakamlarının cinsiyet<br />

dağılımının tam tersi bir insan kaynağı<br />

oluşturduğumuzu anlattık. Bizim<br />

başarabildiğimiz bu sistemi, isteyen<br />

herkesin başarabileceğini tüm sektörlere<br />

ve tüm markalara gösterdik.<br />

Kadın liderlerin rol model olmalarını<br />

teşvik etmek ve onların başarı<br />

hikayelerini paylaşmak, diğer<br />

kadınların liderlik pozisyonlarına<br />

adım atmalarını teşvik edebilir. Ben<br />

gerek katıldığım seminerlerde gerek<br />

şirket içi toplantılarımda kendi kariyer<br />

serüvenimden yola çıkarak arkadaşlarıma<br />

yol göstermeye ve ilham olmaya<br />

çalışıyorum.<br />

Ev ve özel hayatınızda nasıl<br />

birisiniz? Siz nelerden ilham alıyor<br />

ve besleniyorsunuz?<br />

İş hayatımın dışında, bir kadın olarak aile<br />

ve özel yaşantısına büyük önem veren<br />

biriyim. Genel müdür olarak iş dünyasında<br />

başarılı bir kariyerin yanı sıra, anneliği<br />

dengelemeye çalışıyorum. Anne olmak,<br />

benim için en değerli ve en özel rollerden<br />

biri. Kızıma ihtiyaç duyduğu her an destek<br />

olmaya ve beni yanında istediği her anını<br />

paylaşmaya çalışıyorum.<br />

Aynı zamanda, evim benim için bir<br />

sığınak ve yaratıcı bir alan. Mutfakta<br />

vakit geçirmeyi ve sevdiklerime lezzetli<br />

yemekler hazırlamayı çok seviyorum.<br />

Evime ve soframın düzenine özen<br />

gösteriyorum çünkü bence güzel bir sofra,<br />

sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde<br />

unutulmaz anılar ve sohbetler yaratmanın<br />

etkin bir yolu. Özel yaşantımda, dengeyi<br />

korumaya çalışıyor, hem iş hem aile<br />

hayatımı uyumlu bir şekilde sürdürmeye<br />

çalışıyorum. Bu denge, hem işimdeki<br />

motivasyonumu artırıyor hem de<br />

aileme ve kendi içsel mutluluğuma<br />

odaklanmama yardımcı oluyor.<br />

Mutfak, sofra, gastronomi, yemek<br />

yapmak size neler hissettriyor?<br />

Özellikle de sofranın ve sofra üstü<br />

ürünlerin sizin için önemini merak<br />

ediyorum.<br />

Mutfak, sofra, gastronomi ve yemek<br />

yapmak benim için tutkulu bir deneyim.<br />

Bu alanlar, benim için yaratıcılığın<br />

ifadesi ve lezzetlerin bir sanat olduğu<br />

bir dünyanın kapılarını aralıyor. Özellikle<br />

yoğun bir iş günü sonrasında ya da stresli<br />

olayların akabinde ben en çok yemek<br />

yaparken kafamı boşaltabiliyorum.<br />

Sofra üstü ürünler ise, yemekleri<br />

güzelleştiren ve deneyimi özel kılan<br />

unsurlar. Bu nedenle, mutfak ve sofra<br />

ürünlerinin tasarımı ve kalitesi benim<br />

için büyük bir öneme sahip. Misafirlerime<br />

ya da aileme lezzetli bir yemek<br />

sunarken veya güzel bir sofra kurarken<br />

mutluluk duyuyorum. Çünkü etrafımızı<br />

güzelleştiren her şeyin düşüncelerimizi de<br />

güzelleştirdiğine inananlardanım.<br />

Bundan sonrası için<br />

hayalleriniz, planlarınız neler?<br />

Kariyerim boyunca edindiğim<br />

deneyimleri en iyi şekilde yeni<br />

nesillere aktarmayı bir öncelik<br />

haline getirmek istiyorum. Genç<br />

yeteneklere rehberlik etmek,<br />

iş dünyasının fırsatlarına daha<br />

iyi hazırlanmalarına yardımcı<br />

olma amacı taşıyorum. Bununla<br />

birlikte, sanat her zaman benim<br />

için önemli bir yaratıcı çıkış<br />

noktası olmuştur. Sanatın gücü<br />

ve insanların hayatlarına nasıl<br />

anlam katabileceği konusundaki<br />

inancım tam. Sanat projelerine<br />

katılmak ve sanatın güzelliklerini<br />

paylaşmak, hayatımın ayrılmaz<br />

bir parçası olacak. Gelecekteki<br />

yolculuğumda, hem iş dünyasındaki<br />

liderlik rolümü sürdürecek hem de<br />

sanatsal yönümü geliştireceğim.<br />

Bu iki alanın, yaratıcılık ve disiplinin<br />

mükemmel bir denge olduğuna<br />

inanıyorum.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Öztiryakiler üç yeni kahve<br />

makinesi modelini tanıttı<br />

Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve makinesiyle<br />

HoReCa işletmelerinden tam not aldı.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Endüstriyel mutfak ekipmanları<br />

sektörünün öncü firması<br />

Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD<br />

fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve<br />

makinesiyle HoReCa işletmelerinin<br />

ilgi odağı oldu. X580C, E30T ve Mini<br />

Barista modelleriyle işletmelere<br />

kolay kullanım, sıfır atık maliyeti,<br />

düşük elektrik sarfiyatı avantajları<br />

sunan üç yeni teknoloji, aynı zamanda<br />

kullanıcılarına daha fazla sayıda<br />

kahve hazırlama imkanı verirken, her<br />

fincanda aynı lezzeti alabilmeye de fırsat<br />

tanıyor. Fuarda ilk kez teşhir edilen<br />

kahve makinelerinin en dikkat çeken<br />

avantajlarının başında ise, sektörün en<br />

önemli sorunlarından biri olan nitelikli<br />

personel ihtiyacını tamamen ortadan<br />

kaldırması geliyor.<br />

Öztiryakiler'in HoReCa işletmelerinin<br />

beğenisine sunduğu üç yeni kahve<br />

modelini Öztirtakiler Ìthalat Müdür<br />

Yardımcısı Sinem Doğruyol anlattı...<br />

Öğüterek demliyor: X580C<br />

Öztiryakiler'in HOSTECH by TUSİD<br />

fuarında tanıttığı en büyük kapasiteli<br />

kahve makinesi modeli, X580C.<br />

Günlük 150 bardak kapasitesine sahip<br />

teknoloji, işletmelere sunduğu avantajlı


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

çözümleriyle öne çıkıyor.<br />

Şebeke bağlantılı ürünün aynı zamanda<br />

su tanklı bağlantıya da imkan tanıdığını<br />

belirten Doğruyol, kahve makinesinin<br />

dikkat çeken detaylarını şöyle aktarıyor:<br />

"Bu makinesinin iki adet çikolata<br />

haznesi ve kahve çekirdek haznesi<br />

mevcuttur. Bu iki çikolata haznesi, siyah<br />

ve beyaz çikolata olarak kullanılabilir.<br />

Özellikle 10.1 Android sistemi kolaylıkla<br />

menüye girip reçete ayarlamasına, hızlı<br />

bir şekilde ve kolaylıkla kahve seçimini<br />

olanak sağlamaktadır. Kahve demleme<br />

aralığı 5 ila 16 gram arasında istenilen<br />

yoğunlukta kahve alımına imkan<br />

sağlıyor. Taze süt ile birlikte kahveyi<br />

buluşturup, değişik kahve çeşitleri ve<br />

güzel ürünler elde edebiliriz."<br />

45 kahve posası kapasiteli<br />

X580C model kahve makinesi, teknik<br />

özellikleriyle de işletmeler için güçlü<br />

bir çözüm ortağı. 2.700 watt güce<br />

sahip olan makine, 4. litre su tankı<br />

kapasitesine sahip olup, 45 kahve<br />

posası alabiliyor. Sinem Doğruyol,<br />

Öztiryakiler'in işletmelerin beğenisine<br />

sunduğu ürünün diğer özelliklerini ise<br />

şu sözleriyle anlatıyor:<br />

"Kahve makinesinin 2 litre damlalık<br />

tepsi kapasitesi mevcut. İstenirse aynı<br />

zamanda atık su giderine bağlanabilir.<br />

Özellikle de bu makinenin 16 santim<br />

yüksekliğinde bardak koyma alanı<br />

bulunmakta ve aynı zamanda<br />

istenirse ekstra standı sayesinde<br />

espresso bardağı için bir yükselticiye<br />

sahip. İçerisindeki kahve öğütme<br />

sistemi sayesinde kahveyi öğütüp<br />

anında demleyerek taze kahvenizi<br />

yudumlayabilirsiniz.<br />

İsteğe uygun ayarlanabilir: E30T<br />

Öztiryakiler imzalı bir diğer kahve<br />

makinesi, E30T. Ürün için tavsiye edilen<br />

günlük tüketim miktarı 30-50 bardak.<br />

Şebeke ve su tanklı bağlantı olanakları<br />

sunan teknolojinin kullanıcıların<br />

isteğine uygun ayarlama yapabilme<br />

imkanı en büyük avantajları arasında<br />

geliyor. Doğruyol'un açıklamalarıyla<br />

E30T'nin göze çarpan diğer ayrıntıları<br />

ise şöyle: "1 adet 550 gram öğütücü<br />

haznesi mevcuttur. Özellikle 7 inç<br />

Android dokunma ekranı sayesinde<br />

kolaylıkla menüye girip reçere<br />

ayarlamasına ve içecek seçimini hızlı<br />

bir şekilde sağlar. Kahve demleme<br />

aralığı 7 ile 14 gram arasında<br />

olup, isteğe bağlı olarak yoğunluk<br />

ayarlanabilir. İçeceklerimiz taze süt ile<br />

yapılmaktadır."<br />

E30T, teknik özellikleriyle<br />

kullanıcılarına uygun fırsatlar sunuyor.<br />

1500 watt güç, 4 litre su tankı ve 30<br />

kahve posası alabilme özellikleriyle<br />

dikkat çeken ürünün kahve çıkışı<br />

manuel asansörlü olup, bardağın<br />

yüksekliğine göre ayarlanabiliyor.<br />

X580C modelinde olduğu gibi,<br />

içerisindeki öğütücü sayesinde kahveyi<br />

öğütüp anında demleme ve taze kahveyi<br />

yudumlama imkanı sağlıyor.<br />

Gelenekselle moderni buluşturan<br />

teknoloji: Mini Barista<br />

Geleneksel kahve makinesi ve günümüz<br />

teknolojisini ustalıkla birleştiren<br />

Mini Barista ise, üç yeni teknolojiden<br />

biri. Kahve makinesinin en ilgi çeken<br />

özelliklerinden biri, üzerinde kendi<br />

değirmeninin olması. Ekstra bir<br />

değirmen ihtiyacı olmayan kahve<br />

makinesinde 1 adet buhar çıkış çubuğu<br />

ve 1 adet sıcak su çıkışı mevcut.<br />

Değirmen, 30 kademe ayara sahip olup,<br />

istenilen gramaj ayarı ve incelik ayarı<br />

yapabilmeye müsait. Doğruyol, kahve<br />

makinesinin teknik özelliklerine dair<br />

ise su bilgileri paylaşıyor: "2800 watt<br />

güce sahip. 2.7 litre su tankı ve 250<br />

gram kahve çekirdek kahve haznesine<br />

sahiptir. Bu makineden tek shot ve<br />

double shot ürün almak mümkündür.<br />

Aynı zamanda basınç saati ile kahve<br />

demleme esnasında demleme basıncını<br />

görebilmekteyiz.'


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Andrew<br />

Yeo<br />

“Türkiye'ye<br />

Kantonez mutfağını<br />

getirmekten<br />

mutluyuz”<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Singapur doğumlu. Gastronomi<br />

tutkusu, mutfak kariyerinde<br />

en güçlü etkiye sahip olan<br />

büyükannesinden ileri geliyor. Çok<br />

iyi bir aşçı olduğunu anımsatıyor,<br />

sözlerinde. Küçük yaşlardan itibaren<br />

nasıl da büyükannesinin mutfağını<br />

paylaşarak, ilgi ve becerisinin aşçılık<br />

kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />

devamında. Büyükanneyle mutfakta<br />

geçirilen zamanlar, Hakkasan/ TAO<br />

Group’un Ana Aşçısı Andrew Yeo için<br />

şimdi bile o kadar kıymetli ki… Bu aile<br />

büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />

yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle<br />

anlatışı da hep bu minnet ve gururdan<br />

sebep!<br />

Şef Andrew, çocukluk çağlarında<br />

hamur işleri yapmaya, fırınlık<br />

yemekler pişirmeye bayılıyor. Özellikle<br />

bayram günlerinde pasta ve kurabiye<br />

yapmaktan büyük bir zevk aldığını dile<br />

getiren Yeo, en çok da onları hediye<br />

ettiğinde mutlu olduğunu söylüyor.<br />

Buraya küçük bir not ekleyelim: Şef<br />

Andrew’in o günlerde mutfakla kurduğu<br />

bu güçlü bağlar henüz bir aşçılık<br />

hayaline dönüşmüş değil! Matematiğe<br />

kabiliyeti pek bir yüksek, hep çok iyi<br />

notlar aldığından söz ediyor. O kadar<br />

ki, lise bittikten sonra muhasebeci<br />

olmayı kafasına koyuyor koymasına<br />

da bu işin kendi<br />

için biçilmiş bir<br />

kaftan olmadığını<br />

anlaması da çok<br />

sürmüyor. Daha<br />

yaratıcı ve zorlayıcı<br />

ideallerin peşine<br />

düştüğünü dile<br />

getiren Singapurlu<br />

şef, “İşte bu<br />

yüzden mutfak<br />

ve yemeyi tercih<br />

ettim” diye de ilave ediyor.<br />

“Şanslıyım… Hobimi tutkulu bir<br />

kariyere dönüştürebildim”<br />

Şef Andrew’i lise çağına geldiğinde<br />

gastronomi eğitimi konusunda<br />

cesaretlendiren de, yine büyükannesi<br />

oluyor. Singapur'da SHATEC<br />

Enstitüsü'nde mutfak sanatları üzerine<br />

eğitim alıyor, ilk olarak. “Eğitimimi<br />

tamamladığımda hayatta yapmak<br />

istediğim şeyin aşçılık olduğuna o kadar<br />

emindim ki ve bu nadirdir... Mezun<br />

olduktan sonra mutfaktan uzaklaşıp<br />

başka alanlara yönelen pek çok insan<br />

tanıyorum. Ben ne kadar şanslıyım<br />

ki, hobimi bugünlere uzanan tutkulu<br />

bir kariyere dönüştürebildim” sözleri<br />

Yeo’nun mutfaktan aldığı hazzı apaçık<br />

ortaya koyuyor.<br />

Hakkasan restoranlarının deneyimli<br />

ismini mutfak eğitimine yönelten bir tek<br />

büyükannesi de olmuyor. Pek çok lise<br />

arkadaşı tarafından da aşçılık eğitimi<br />

almak konusunda desteklendiğini<br />

söyleyen Yeo, okuldan sonra da yemek<br />

yapmaya devam ediyor.<br />

Şefin ilk staj yeri, Pan Pacific Singapur<br />

- Hai Tien Lo'daki ünlü bir Kantonez<br />

restoranı. Heyecan verici bir deneyim<br />

addettiği bu restoranla ilgili şu sözleri<br />

sarf ediyor nitekim de: “Restoranın<br />

baştan sona kadar taze ve canlı deniz<br />

ürünleri kullanarak wok veya buharda<br />

pişirme sürecini görmek ve bunu<br />

tabakta yaratıcı bir şekilde sunmak<br />

heyecan verici bir deneyimdi. O günden<br />

itibaren, onlar gibi olmak istediğimi<br />

biliyor ve hissediyordum. İçimdeki tutku<br />

ve yaratıcılığı tabaklara yansıtarak


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

misafirlerden tam not almak müthiş bir<br />

duygu”.<br />

O artık Hakkasanların Ana Aşçısı…<br />

Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />

Yeo için devamı çok daha parlak yıllar...<br />

Bir dönem Ritz-Carlton şirketinde ve<br />

Miami Beach Edition'da İcra Şefi olarak<br />

görev yaptığından bahseden Yeo, “Şu<br />

an 20 yıldan fazla deneyime sahibim.<br />

Şanghay Edition ve Ritz-Carlton'un<br />

Montreal, Hong Kong ve Dove Mountain,<br />

Arizona'daki otellerinin mutfak<br />

yönetimini denetleyerek birçok otel<br />

projesinin başlamasına destek verdim.<br />

Tüm bunlar, şu anda Asya markalarımız<br />

için Tao Group Hospitality'de Küresel<br />

İcra Şefi olma sürecime kadar devam<br />

ediyor” sözleriyle kariyer geçmişine bir<br />

özet geçiyor.<br />

Ya Hakkasan restoranlarının bağlı<br />

bulunduğu TAO Group ile yolları<br />

nasıl kesişiyor? Bodrum ve İstanbul<br />

özelinde Türkiye’ye nasıl geliyor? Yeo<br />

bu serüvenini de şu sözleriyle anlatıyor:<br />

“2018 yılında Las Vegas'ta bulunduğum<br />

sırada Hakkasan tarafından keşfedildim<br />

ve birkaç görüşmenin ardından 2019<br />

yılında şirkete katıldım. Türkiye bizim<br />

için çok yeni bir pazar. Her zaman bu<br />

pazarın içinde olmak istedik. Çünkü<br />

bu lezzetlerin hakim olduğu mutfağa<br />

gerçek bir talep var. İstanbul, modern<br />

bir uluslararası şehir ve yemek sahnesi<br />

kesinlikle değişen dinamikler sunuyor.<br />

Burada yer almak ve bu kadar iyi bir<br />

ekiple çalışmak çok gurur ve mutluluk<br />

verici. Türkiye'ye Çin/Kantonez<br />

mutfağını getirmekten mutluluk<br />

duyuyoruz.”<br />

İstanbul’a özel seçkiler…<br />

Hakkasan restoranlarının baş aşçısı<br />

Yeo’nun İstanbul için hazırladığı menü<br />

seçkisi deneyimlenmeye kesinlikle<br />

değer! Singapurlu şef, İstanbul<br />

Boğazı’nın görkemli ışıkları altında<br />

misafirlerini geleneksel ve imza nitelikli<br />

“İstanbul, büyüyen bir pazar ve burada konukseverlik<br />

sahnesinin bir parçası olmaktan memnuniyet ve gurur<br />

duyuyoruz. Buraya uzmanlığımızı ve eşsiz bir yemek<br />

deneyimi ortaya koyma ve sunma tutkumuzu getirmek<br />

için geldik. İstanbul’un benzersiz lokasyonunda benzersiz<br />

yemek deneyimleriyle ve tasarımıyla dikkat çeken<br />

Hakkasan markamızı anlatmaya devam edeceğiz.”<br />

yemeklerin yanı sıra içinde yeni ve<br />

modern yorumlamaların da olduğu<br />

heyecan verici bir yemek deneyimiyle<br />

karşılıyor. Geleneksel metni çok<br />

bozmadan yerel ve uluslararası<br />

lezzetlerin kombinasyonundan kurulu<br />

bir menü tasarımı şefin altını çizdiği.<br />

Restoranın menüsünü deneyimleyenler<br />

iyi bilir… Tabağa daha ilk uzanışta


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

lezzetin kokusu burnunuzdan buram<br />

buram adeta midenize akar… Öncelik<br />

daima lezzettedir çünkü Yeo’nun<br />

mutfak sanatında. O böyle anlatıyor.<br />

Farklı tatları dengelemeye, ana<br />

lezzetten kopmadan sıra dışı lezzetleri<br />

tabağa taşımaya odaklandığını<br />

söylüyor. Ve hemen arkasından pişirme<br />

tekniklerinin gücüne değiniyor, pişirme<br />

yöntemine odaklanarak yeni teknikler<br />

geliştirmenin önemini vurguluyor.<br />

Sunum da bu Kantonez üstadının en<br />

güçlü silahlarından biri. Bir sunum<br />

düşünün ki, lezzetini eşleştirip<br />

güçlendirecek ama bunu yaparken<br />

de yemeği arka plana atmayıp tadını<br />

gölgede bırakmayacak garnitürlerle<br />

tamamlanacak…<br />

Nasıl bir lezzet sırrıyla pekala? Şef<br />

Andrew, lezzetin sırlarının olduğunu<br />

düşünmediğini söyleyerek beni<br />

şaşırtmaya devam ediyor. “Ancak”<br />

diyor… “En iyi kalitede ürünleri<br />

kullanmaya odaklanıyorum. Bu<br />

ürünleri baharatlar ve soslar gibi<br />

diğer malzemelerle dengeleyerek<br />

veya geliştirerek, modern pişirme<br />

teknikleriyle lezzetli yemekler ortaya<br />

çıkarmaya çalışıyorum” diyen Yeo,<br />

yemeklerinde yerel ve mevsimsel<br />

malzemeler kullanmanın önemine<br />

ayrıca dikkat çekiyor ve bu bakışını<br />

“Çünkü bu sadece sürdürülebilirliği<br />

desteklemez. Aynı zamanda daha taze,<br />

yüksek kaliteli malzemeler kullanmak<br />

anlamına gelir ki bu da daha zengin<br />

lezzetler sunar. Hakkasan’ın farkı da<br />

burada ortaya çıkıyor zaten” sözleriyle<br />

de destekliyor.<br />

Mutfağı müzik orkestrasına<br />

benzetiyor<br />

Şef Andrew, mutfağı şeflerin sanatçı<br />

olduğu, misafirlerine sunmak için<br />

baş yapıtlar üzerinde çalıştığı bir yer<br />

olarak tanımlıyor. Mutfak, onun için<br />

aynı zamanda farklı enstrümanların<br />

bir araya gelip hizmeti tamamladığı<br />

bir müzik orkestrasına da benziyor.<br />

“Yani işin özü, her meslekte olduğu<br />

gibi ama burada biraz daha fazla<br />

tutkuyla çalışılması gereken bir yer”<br />

eklemesini de yapan Yeo, dünyadaki<br />

tüm mutfaklara eşit mesafede<br />

duruşunu şu sözleriyle ortaya koyuyor:<br />

“Hangi mutfağa daha yakın hissettiğimi<br />

sormak, bir ebeveynin hangi çocuğunu<br />

daha çok sevdiğini sormak gibidir. Tüm<br />

mutfaklarımız için farklı heyecanlar<br />

yaşıyorum.”<br />

O her ne kadar eşit mesafeli çizgisinden<br />

taviz vermese de, konumuz Çin/<br />

Türkiye hattı olunca bu iki coğrafyanın<br />

mutfakları hakkında yorumlarını<br />

öğrenmeden geçmek istemiyorum.<br />

“Türkiye’de Çin mutfağı hak ettiği<br />

değeri görüyor mu? Karşılığını<br />

buluyor mu? Kanton mutfağı ne<br />

kadar tanınıyor?” şeklinde sayısız<br />

soru aklımdan geçerken Yeo derin bir<br />

sükûnetle yanıtlarını şöyle aktarıyor:<br />

“Çin mutfağı, Çin'den köken alan<br />

mutfakları içerir ve Türkiye'de giderek<br />

daha popüler hale geliyor. Kantonez<br />

mutfağı, küresel olarak en popüler Çin<br />

mutfağıdır ve yaklaşık 2,000 yıllık uzun<br />

bir tarihe sahiptir. Kantonez mutfağı,<br />

doğal ve taze malzemeler kullanılarak


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

hafif lezzetlerin oluşturulduğu bir<br />

mutfaktır. Benim favorim her zaman<br />

hafif ekşilik koyarak daha vurgulanabilir<br />

bir tat oluşturmak.”<br />

Ya Türk mutfağıyla ilgili düşünceleri?<br />

Singapurlu şef, Türk mutfağının<br />

benzersizliğine övgü yaparak şöyle<br />

devam ediyor: “Türk mutfağında<br />

kullanılan farklı baharatları, marine<br />

etme yöntemleri ve bu pazarda ortaya<br />

çıkan farklı mutfakları seviyorum.<br />

Özellikle İstanbul'daki Michelin yıldızlı<br />

restoranların bu pazar üzerinde<br />

birçok farklı perspektif sunmasını<br />

çok seviyorum.” Söz arasında şefin<br />

en sevdiği Türk yemekleri ise ağırlıklı<br />

olarak kebap çeşitleri, şişe geçirilmiş<br />

baharatlı kıyma ya da kuzu eti ve ateşte<br />

pişirilmiş etler. Yeo, “Gerçekten bu<br />

lezzetlere dayanamıyorum!” diye de<br />

iç geçiriyor, sanki bu söyleşimizden<br />

sonra soluğu bir ocakbaşında alacak bir<br />

iştahla üstelik de!<br />

“Genç nesile inanıyorum”<br />

Mutfakta düzenli bir operasyon<br />

için planlı çalışmayı ve ekip<br />

organizasyonunu merkezine alan<br />

Andrew Yeo, kaos ve düzensizlikten<br />

uzak bir mutfak ortamında verilen<br />

hizmetten keyif almanın paha biçilmez<br />

değerine vurgu yapıyor. Genç nesile<br />

inandığını, enerjilerini ve öğrenmeye<br />

olan coşkularını sevdiğini söyleyen<br />

Yeo'nun şimdi ve bundan sonrası için<br />

yapmak istediklerini de bu ilham veren<br />

sohbetimize ekliyorum. TAO Group’un<br />

Ana Aşçısı Yeo’nun grup bünyesindeki<br />

restoranlarla ilgili hayalleri büyük.<br />

“Markamızın ve restoranlarımızın dünya<br />

genelinde rakiplerimiz arasında daha<br />

fazla bilinirlik elde etmesi için sürekli<br />

olarak büyütmeye ve geliştirmeye<br />

devam etmek istiyorum” diyen Yeo,<br />

iş-yaşam dengesinin zorlukları içinde<br />

işte, evde veya arkadaşlarıyla geçirdiği<br />

her anın tadını çıkararak bu hedeflerine<br />

sağlam adımlarla daha çok uzun yıllar<br />

devam edecek besbelli, başarıları daim<br />

olsun…


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

7 ÜNLÜ ŞEFTEN 7 ÖZEL REÇETELI<br />

COĞRAFI TADIM ETKINLIĞI<br />

Bu yıl “Geography" temasıyla gerçekleşecek olan Uluslararası Gastromasa<br />

Gastronomi Konferansı & Fuarı öncesinde Türkiye’nin önde gelen 7 başarılı şefi 7<br />

özel reçetesini ünlü yiyecek ve içecek uzmanı Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleriyle<br />

sundu. Neolokal'de düzenlenen etkinliğe Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen ev<br />

sahipliği yaptı...<br />

Türkiye ile dünya gastronomisi<br />

arasında köprü görevini<br />

sürdüren ve dünya gastronomi<br />

etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada<br />

yer alan, bu yıl 8. kez düzenlenecek<br />

Uluslararası Gastromasa Gastronomi<br />

Konferansı & Fuarı, 4-5 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong><br />

tarihlerinde “Geography” teması<br />

çerçevesinde İstanbul’da Haliç<br />

Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.<br />

Gastronomi dünyasına damga vurmayı<br />

hazırlanan gastronomi organizasyonu<br />

öncesinde ünlü şef Maksut Aşkar’ın<br />

sahibi olduğu Neolokal’de özel bir<br />

tadım yemeği etkinliği gerçekleşti. 12<br />

Ekim Perşembe günü Gastromasa<br />

Kurucusu Gökmen Sözen’in ev<br />

sahipliğinde gerçekleşen öğle<br />

yemeğinde Türkiye’nin önde gelen<br />

7 başarılı şefi; Cenk Debensason,<br />

Cihan Kıpçak, Didem Şenol, Emre<br />

Şen, İnanç Çelengil, Maksut Aşkar<br />

ve Mustafa Otar’ın 7 özel reçetesi<br />

ünlü yiyecek ve içecek uzmanı


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleri<br />

ile sunuldu. Turizm sektörü ve<br />

gastronomi dünyasının önemli<br />

isimlerinin katıldığı etkinlikte<br />

davetliler Türkiye’nin en önemli 7<br />

şefinin hazırladığı yemekleri tattı.<br />

Sözen: “Lezzetin sınırlarını<br />

zorlamak en büyük tutkumuz”<br />

Gastromasa Kurucusu Gökmen<br />

Sözen etkinlik sonrası yaptığı<br />

açıklamada “Öncelikle bugün buraya<br />

gelip Türkiye'nin en ünlü 7 şefinin<br />

yemeklerini tadan gastronomi<br />

tutkunlarına teşekkür ederim.<br />

Lezzetin sınırlarını zorlamak ve<br />

gastronomi dünyasını bir araya<br />

getirmek her zaman tutkumuz<br />

oldu. Gastromasa, bu tutkunun bir<br />

yansıması ve birleştirici bir platform.<br />

Yemek, kültür ve coğrafya, bu<br />

etkinliğin temel taşlarıdır. Yaratıcı<br />

aşçılar ve gastronomi tutkunları için<br />

4-5 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde unutulmaz<br />

bir deneyim sunmayı hedefliyoruz”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

4-5 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde<br />

düzenlenecek olan Gastromasa Gastronomi Konferansı<br />

& Fuarı boyunca misafirler dünyanın en tanınmış<br />

şeflerini aynı anda görme fırsatına sahip olurken,<br />

stantları ile katılım gösteren firmaların yeni ürünlerini<br />

deneyimleme, workshopları izleme fırsatına da sahip<br />

olacak. Ayrıca Gastromasa London Konferansı & Fuarı<br />

ilk kez 2024 yılında, 28-29 Mayıs tarihlerinde Dünya<br />

gastronomisinin merkezi olan Londra’da, Olympia<br />

Congress Center’da gerçekleşecek.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Matbah,<br />

100’üncü yılı<br />

Atatürk'ün<br />

Sevdiği<br />

Yemekler<br />

Menüsü’yle<br />

andı<br />

Michelin İstanbul Rehberi’nde<br />

yer alan restoranlardan biri olan<br />

Matbah, Cumhuriyet'in 100’üncü<br />

yıldönümünde Mustafa Kemal<br />

Atatürk’ü, ‘Atatürk'ün Sevdiği<br />

Yemekler Menüsü’yle andı…<br />

Cumhuriyet'in 100’üncü<br />

yıldönümünü, Gazi Mustafa Kemal<br />

Atatürk'ün sevdiği yemekleri<br />

sunarak taçlandırdıklarını belirten<br />

Ottoman <strong>Hotel</strong>s Grup Genel Müdürü<br />

Serdar Balta yaptığı açıklamada, “Gazi<br />

Mustafa Kemal Atatürk, Türk mutfağının<br />

lezzetlerine büyük bir ilgi gösterir ve<br />

özellikle bazı yemekleri vazgeçilmezi<br />

olarak kabul ederdi. Biz de Matbah<br />

<strong>Restaurant</strong> olarak, 25–31 Ekim tarihleri<br />

arasında sunduğumuz özel menüde<br />

Atatürk'ün damak zevkini yansıtan<br />

lezzetlere yer verdik. Tamamı yerel<br />

malzemeler ve geleneksel pişirme<br />

teknikleriyle hazırlanan menünün<br />

sonunda Türk kahvesi ikram ederek,<br />

misafirlerimize bu özel günün anlam ve<br />

önemini aktarmaya ve Türk mutfağını<br />

tüm yönleriyle deneyimlemelerini<br />

sağlamaya çalıştık” dedi.<br />

Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 25–31 Ekim<br />

tarihleri arasında sunduğu özel<br />

menü:<br />

Etsiz Kuru Fasulye<br />

Atatürk'ün en favorilerinden biri olan<br />

Kuru Fasulye, onun hatırasına özel<br />

olarak hazırlandı. Taze malzemelerle<br />

pişirilen bu eşsiz lezzet, Gazi'nin sevgilisi<br />

oldu.<br />

Etli Bamya<br />

Atatürk'ün sevdiği Etli Bamyaya özel<br />

bir vurgu yapıyoruz. Türk mutfağının<br />

vazgeçilmez bir lezzeti ve Gazi'nin de<br />

tercihlerinden biriydi.<br />

İrmik Helvası<br />

Öğünün tatlı kısmında, İrmik<br />

Helvası ile Atatürk'ün tatlı tercihini<br />

onurlandırıyoruz. Geleneksel bir tatlı<br />

olan İrmik Helvası, Gazi Mustafa Kemal<br />

Atatürk'ün de favorilerinden biriydi.<br />

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100’üncü<br />

yılında, Atatürk'ün sevdiği yemeklerle<br />

birlikte olmanın mutluluğunu yaşamak<br />

için herkesi etkinliğimize davet ediyoruz.<br />

Türk mutfağının zenginliğini kutlarken,<br />

Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı da<br />

vurgulamak istiyoruz.<br />

Atatürk için ‘Sofra’nın anlamı<br />

Atatürk, büyük sofralarda yenen uzun<br />

yemekleri çok severdi. Çünkü o sofra<br />

yalnızca yemek yenen bir yer değildi.<br />

Devlet, memleket ve dünya olayları,<br />

Atatürk sofrasının aynasına yansır,<br />

ulusal görüşe orada dönüşürdü. Bu<br />

açıdan “Atatürk’ün Sofrası” bir çağın<br />

portresi olma özelliği taşırdı.


Cumhuriyetimizin<br />

100. Yılı<br />

Kutlu Olsun!<br />

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz. 1923-∞<br />

www.monotech.com.tr<br />

Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!<br />

Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

ADANA YINE KEBABA, CIĞERE,<br />

ŞALGAMA DOYURDU<br />

6-7-8 Ekim tarihleri arasında 7.si düzenlenen ve 923 bin kişinin ağırlandığı Adana Lezzet<br />

Festivali'nde 600 bin şiş kebap ve ciğer ile 500 bin şişe şalgam tüketildi.<br />

başarılı spor adamı Fatih Terim’in<br />

gazeteci Fulya Öztürk ile yaptığı söyleşiye<br />

ilgi son derece yüksek oldu. Sadece<br />

şehir halkının değil, Türkiye’nin dört bir<br />

yanından hatta yurt dışından festival için<br />

Adana’ya gelen yüz binlerce kişi festival<br />

alanındaki sohbetleri ve panelleri dinledi.<br />

Ziyaretçiler ‘’Genç Şefler Yarışıyor’’<br />

adlı etkinlikle galibiyet için ter döken<br />

genç şef adaylarının heyecanlarına<br />

ortak oldu, açılan stantlarda Adana’nın<br />

yerel ve geleneksel lezzetlerini tatma<br />

fırsatı buldu. Atatürk’ün sevdiği Adana<br />

yemeklerinin anlatıldığı panelde şeflerin<br />

sunumu da büyük ilgi gördü.<br />

Bu yıl 6-7-8 Ekim tarihleri arasında<br />

7’ncisini düzenleyen Uluslararası<br />

Adana Lezzet Festivali rekor bir<br />

katılımla gerçekleşti. Alanlarında uzman<br />

ve etkin isimler, 6 Ekim Cuma günü<br />

Yeni Adana Müzesi’nde gün boyu süren<br />

panellere katıldı. Toplam 923 bin kişinin<br />

katıldığı festival süresince Adana’da.<br />

Panelleriyle sektöre yol haritası<br />

çizdi<br />

Cumhuriyet’in 100. Yılı Özel, Akdeniz<br />

Gastronomi Turizmi, Geleceğin<br />

Menüleri, Sınırları Aşıyoruz, Tutucu<br />

Damaklara Yeni Tatlar gibi çarpıcı konu<br />

başlıkları altında yerel üretime destek<br />

sağlanması, kamu ve özel sektörün<br />

birlikte çalışmasının önemi, yerel<br />

üreticiden tedarikin önemi, sektöre<br />

yön verecek tecrübeler ve çözüm<br />

önerileri, sürdürülebilirlik alanında<br />

gelişmeler ile yeni atılımlar ve daha<br />

birçok konu ele alındı. Panellerde söz<br />

alan akademisyenler, şefler, kanaat<br />

önderleri, sektör temsilcileri, dernek<br />

ve oda başkanları, yöneticiler önemli<br />

bilgiler verdikleri gibi değer katacak<br />

tecrübelerini de dinleyicilerle paylaştı.<br />

Pozantı'ya uzanan gastronomi treni<br />

deneyimi<br />

7 Ekim Cumartesi günü etkinlikler<br />

sabah Pozantı’ya gerçekleştirilen tren<br />

yolculuğuyla başladı. Adana Valisi<br />

Yavuz Selim Köşger’in de katıldığı<br />

keyifli yolculukta tüm konuklar tarihi<br />

Varda Köprüsü’nde verilen molada hem<br />

bölgeyle ilgili bilgi aldı hem de eşsiz<br />

manzaranın tadını çıkarıp anı fotoğrafları<br />

çektirdi. Ardından yine aynı trenle<br />

Pozantı’ya geçen basın mensupları ve<br />

festivalin ev sahipleri, burada Pozantı<br />

Belediye Başkanı Mustafa Çay ve eşi<br />

tarafından ağırlandı. Köşger ve medya<br />

mensupları yerel üretim olan lezzetlerin<br />

ikram edildiği keyifli bir kahvaltıda<br />

buluştu.<br />

Yıldızlı şefler geçidi<br />

Aynı saatlerde 7’nci Adana Lezzet<br />

Festivali ise şehir merkezindeki etkinlik<br />

alanında büyük bir katılımla devam etti.<br />

Adnan Şahin, Mehmet Yalçınkaya, Somer<br />

Sivrioğlu, Arda Türkmen, Sahrap Soysal,<br />

Melih Demirel, Hazer Amani, Türev<br />

Uludağ, Umut Karakuş, Yoldaş Sönmez<br />

gibi başarılı şeflerin katıldığı etkinliklere,


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

TÜRK MUTFAĞI IMAJINI VE MARKA<br />

DEĞERINI TARTIŞTILAR<br />

Adana Lezzet Festivali’nde bir araya gelen gastronomi dünyasının etkili isimleri Türk mutfağı<br />

imajını ve marka değerini tartıştılar…<br />

Yiyecek ve İçecek Hizmetleri<br />

Komitesi Meclis Üyesi, restoran<br />

işletmecisi Ebru Koralı, Ebru<br />

Koralı’nın moderatörlüğünde<br />

gerçekleşen Türk mutfağının imajı<br />

ve ülke markaları tartışıldığı panelin<br />

konuşmacıları Arzum Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Murat Kolbaşı, NG <strong>Hotel</strong>s<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hediye<br />

Güral Gür, TRU Hospitality & Retail<br />

CEO’su Sadettin Cesur, MASTOB<br />

Başkanı Cengiz Haydar Barut ve Sözen<br />

Organizasyon ve Yayıncılık Kurucusu<br />

Gökmen Sözen oldu.<br />

Kolbaşı: “Türk mutfağı dünyada hak<br />

ettiği yerde değil”<br />

Türk kahvesinin sınırları zaten çoktan<br />

aşmış önemli bir değer olduğunu<br />

belirten Murat Kolbaşı, derneklerinin<br />

ilk olarak Türk kahvesini UNESCO’da<br />

ülkemizin somut olmayan kültürel<br />

mirası olarak tescillettiklerini<br />

ifade etti. Kolbaşı bu sayede Türk<br />

kahvesinin kime ait olduğu yönündeki<br />

tartışmalara son verdiklerini sözlerine<br />

ekleyerek şöyle devam etti: "Bu çok<br />

güze bir örnek olsa da Türk mutfağı<br />

dünyada hak ettiği yerde değil ne yazık<br />

ki. Dünyada satılan 70 milyon kahve<br />

makineleri arasında Türk kahvesi<br />

makineleri yüzde 10 paya sahip, yani<br />

bu alanda daha gidilecek çok yol var."<br />

Gür: “Ürünlerimizin dünyaya marka<br />

olarak sunulması açısından etkin<br />

bir noktada değiliz”<br />

NG <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Hediye Güral Gür, Türk otelcileri olarak<br />

yurt dışında üst düzeyde ve son derece<br />

başarılı bir şekilde hizmet verdiklerini<br />

söyledi. Gür, "Başta gıda olmak üzere<br />

birçok alanda tedarikleri buradan<br />

sağlayarak ürünlerimizin tanıtımını da<br />

yapmış oluyoruz. Ancak bu tek başına<br />

yeterli değil. Satış anlamında, dünyaya<br />

marka olarak sunulması açısından<br />

etkin bir noktada değiliz" diye konuştu.<br />

Cesur: “En güçlü olduğumuz<br />

özelliğimiz, misafirperverliğimiz”<br />

Tru Hospitality & Retail CEO’su Sadettin<br />

Cesur, İstanbul Havalimanı’nda 34 bin<br />

metrekare alanda, operasyon şirketi<br />

olarak hizmet verdiklerini ifade etti.<br />

Göreve gelir gelmez ilk işinin bir kadın<br />

şefin liderliğinde mutfak kurmak<br />

olduğunu belirten Cesur, "Ulusal<br />

ve uluslararası ciddi markaları da<br />

burada bir araya getiriyoruz. Buradan,<br />

dünyaya açılan bir kapıdan mutfağımızı<br />

ve markalarımızı tanıtıyoruz. Türkiye<br />

olarak ürünlerimizi, şeflerimizi artık<br />

dünyaya servis etmeye başladık.<br />

En güçlü olduğumuz özelliğimiz,<br />

misafirperverliğimiz. Havalimanında<br />

oluşan tonlarca atığı geri dönüşümle<br />

buluşturup sürdürülebilirliği de hayata<br />

geçiriyoruz" diyerek önemli bilgiler<br />

paylaştı.<br />

Barut: “Yurt dışında gerçek Türk<br />

restoranları açılmalı”<br />

Dünyanın en iyi susamının Manavgat’ta<br />

üretildiğini ifade eden MASTOB Başkanı<br />

Cengiz Haydar Barut, üretimin yüzde<br />

70’inin Japonya’ya satıldığını belirtti.<br />

Bu gibi değerlerin onlardan önce bizim<br />

keşfetmemiz gerektiğini de dile getiren<br />

Barut, bu değerleri marka haline<br />

getirip dünyaya öyle ulaştırmamız<br />

gerektiğini söyledi. Yurt dışında gerçek<br />

Türk restoranları açılmalı diyen Barut<br />

sözlerine ‘’Havalimanları ve otellerde<br />

en iyi yemeklerimizi, en şık ve en<br />

güzel şekilde sunmalıyız ki onları<br />

burada yiyen turistler döndüklerinde<br />

anlatsınlar, sonrasında tekrar ülkemize<br />

gelmek ve o lezzetleri yemek istesinler’’<br />

diyerek sunumun da önemini vurguladı.<br />

Sözen: “Dünyanın önemli<br />

şehirlerinde tanınmış şeflerimizle<br />

şef restoranları açmalıyız”<br />

Sözen Organizasyon ve Yayıncılık<br />

Kurucusu Gökmen Sözen ise şöyle<br />

konuştu: "Türkiye’nin tanıtımı için<br />

şef restoranlar olmazsa olmaz. Ülke<br />

politikası olarak bu alana ağırlık<br />

verilmesi önem kazanıyor. Biz o<br />

isimlere daha fazla destek vermeliyiz<br />

ki Türk mutfağı gelişsin. Dünyanın<br />

önemli şehirlerinde tanınmış ve başarılı<br />

şeflerimizle şef restoranları açmalıyız.<br />

Yerel mutfaklarımızı ve konuk ağırlama<br />

sanatlarımızı nasıl geliştireceğimizi<br />

konuşmalı ve bu yönde hızla adımlar<br />

atmalıyız."


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Cumhuriyet<br />

yemekleri<br />

bu panelde<br />

konuşuldu!<br />

Ankara ve Adana özelinde<br />

Cumhuriyet yemekleri,<br />

Cumhuriyet’in temellerinin<br />

atıldığı Adana’da, bu yıl<br />

7’ncisi düzenlenen Adana<br />

Lezzet Festivali’nde<br />

konuşuldu.<br />

Adana Lezzet Festivali kapsamında<br />

6 Ekim Cuma günü Yeni Adana<br />

Müzesi Konferans Salonu’nda<br />

düzenlenen "Cumhuriyet’in 100. Yılı<br />

Özel" oturum başlığında Cumhuriyet<br />

döneminden menüler, davet ve yeme<br />

içme kültürü konuşuldu. Araştırmacı<br />

Yazar Nurettin Çelmeoğlu, ODTÜ Tarih<br />

Bölümü Doç. Dr. Bahar Gürsel’in konuk<br />

olduğu panelin moderatörlüğünü Saray<br />

ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt yaptı.<br />

Ankara ve Adana özelinde<br />

Cumhuriyet yemekleri<br />

Panelde tarihi verilere baktığımızda<br />

Cumhuriyet’in temellerinin Adana’da<br />

atıldığı ve bunun şehrin her anlamda<br />

gelişimine sağladığı katkılar ele alındı.<br />

Ankara ve Adana özelinde Cumhuriyet<br />

yemeklerinin de konuşulduğu panelde<br />

Araştırmacı -Yazar Nurettin Çelmeoğlu<br />

şunları söyledi: “Her bölgenin lezzetini<br />

sırasıyla doğası, tarihi, kültürü ve<br />

eğitimi oluşturur. Suyu bol, toprakları<br />

bereketli, bereketi sofralara akseden<br />

bir şehirdir Adana. Kazılarda 5 bin yıl<br />

önce burada siyez buğdayı yetiştirildiği<br />

keşfedildi. Bazı araştırmalar bu<br />

buğdayın orijininin bu bölge olduğunu<br />

iddia ediyor, bunlar son derece gurur ve<br />

heyecan verici bulgular.”<br />

Bilinen ilk restoran<br />

menüsünün 1765 yılında<br />

Fransa’nın başkenti<br />

Paris’te <strong>Restaurant</strong><br />

Boulanger’de ortaya<br />

çıktığına dair tarihi<br />

bilgiyle sunumuna<br />

başlayan Bahar Gürsel,<br />

başkent Ankara’da<br />

Cumhuriyet’in ilk<br />

yıllarındaki yemeiçme<br />

kültürü, yemek<br />

çeşitleri ve restoranların<br />

açılması sürecini anlattı.<br />

Cumhurbaşkanlığının ilk<br />

yıllarındaki menülerden,<br />

menülerde yer alan<br />

kuşkonmazdan,<br />

enginardan ve geleneksel<br />

yemeklerden bahsetti.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin<br />

yol haritası böyle çizildi<br />

Akdeniz turizm ve gastronomisinin dev isimleri Adana Lezzet Festivali kapsamında bir araya geldi…<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin yol haritasını bu çarpıcı tespit ve önerileriyle yeniden çizdi...<br />

Akdeniz Gastronomi Turizmi<br />

başlığıyla Yeni Adana Müzesi<br />

Konferans Salonu’nda<br />

gerçekleşen panelin moderatörlüğünü<br />

Gazeteci Fatih Türkmenoğlu<br />

üstlenirken, TÜROFED Başkanı<br />

Erkan Yağcı, ÇUKTOB Başkanı Tayyar<br />

Zaimoğlu, ETÜDER Başkanı Melih<br />

Şahinöz ve AKTOB Başkanı Kaan<br />

Kavaloğlu olarak yerini aldı.<br />

Kavaloğlu: “Lezzet ve kültür<br />

festivalleri bölge kalkınması için<br />

değerli”<br />

Panelde ilk sözü alan Kaan Kavaloğlu,<br />

lezzet ve kültür festivallerinin bir<br />

bölgenin kalkınması için değerli<br />

olduğunun altını çizerek, Antalya’da<br />

kütlesel turizm gerçekleştirdiklerini<br />

belirtti. Kavaloğlu şöyle konuştu:<br />

“ Yiyecek içecek departmanları da<br />

otellerin en hacimli alanları. Bu hacim<br />

nedeniyle yöresel mutfaklara verilen<br />

değer arttı. T.C. Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı’nın yaptığı uluslararası<br />

anlaşmalardan biri sürdürülebilir<br />

turizm alanında oldu. Lezzet festivalleri<br />

de bu konuda önemli bir sac ayağı<br />

oluşturuyor. Adana’ya festival sebebiyle<br />

gelenlerin keyif almış olarak dönmeleri<br />

burayı gastronomi seyahatleri için tercih<br />

edilecek destinasyon haline getirecek ‘’<br />

diyerek festivallerin önemine değindi.<br />

Yağcı: “Lezzet etkinliklerini<br />

Türkiye’nin tamamına yaymalıyız’’<br />

Turizmin geleceğindeki en önemli<br />

unsurlardan biri gastronomi diyen<br />

Erkan Yağcı, bu yıl 60 milyon turist<br />

beklediklerini, önümüzdeki 5 yılda<br />

bu sayıyı 100 milyona çıkarmayı<br />

hedeflediklerini söyledi. Yağcı ‘’Bunu<br />

başarmak için de turizmin çeşitlenmesi<br />

gerekiyor. Tedarik, hammadde, yerel<br />

üreticiden temin, sunum, üretici ve<br />

turiste bunun bu kültürle ulaşması son<br />

derece önemli. Bu turizm çeşidi artık<br />

Türkiye’de de önemsenmeye başlandı<br />

ve bu festival bu alanda öncü oldu.<br />

Bu etkinlikleri Türkiye’nin tamamına<br />

yaymalıyız’’ diyerek konunun önemine<br />

değindi.<br />

Zaimoğlu: “Adana Kebabı bir marka<br />

ama 500’e yakın yöresel yemek de<br />

var”<br />

Tayyar Zaimoğlu ise şöyle konuştu:<br />

‘’Adana Lezzet Festivali’nin yedincisini<br />

yapıyoruz. Bu tüm paydaşlarıyla<br />

sağlanmış bir başarı. Adana’da kimse<br />

karın doyurmak için yemez. Keyif için,<br />

zevkle yer. Bütün yemeklerinde aşk<br />

vardır, heyecan vardır. Adana kebabı<br />

bir marka değeri haline geldi. Ancak<br />

Adana’da 500’e yakın yöresel yemekler<br />

de var. Ev yemekleri, mangalda<br />

pişenleri, turunçları, tatlıları, sokak<br />

lezzetleri, deniz ürünleri var. En lezzetli<br />

kefal havyarı mesela Adana’da çıkarılır.<br />

İçtenlik, samimiyet ve lezzet Adana’da<br />

asla değişmez. Festivalin başarısı<br />

onlarca kurumun, yüzlerce kişinin<br />

verdiği destekle katlanıyor.’’<br />

Şahinöz: “Farkı, yerel üreticileri<br />

destekleyerek sağlayabiliriz”<br />

Konuşmasında tedariğin önemine<br />

dikkat çeken ETÜDER Başkanı Melih<br />

Şahinöz ‘’Alınan ürünün kaynağının<br />

bilinmesi tüketici için de artı değer<br />

haline geliyor. Yeni ve güvenilir tedarikçi<br />

programı geliştirdik. Bu uygulamanın<br />

gastronomi turizmine olumlu etkisi<br />

olacağından eminiz. Tüketici ne yediğini<br />

bilecek, üretici de kendisini, koşullarını,<br />

ürününü geliştirecek. Örneğin otel<br />

menülerinde yerel ürünler yer almaya<br />

başladı. Yerel üreticileri desteklersek<br />

fark oluşturmaya başlayacağız. Yerel<br />

markaların gelişmesini destekleyerek<br />

ihracat zincirine katılması da<br />

sağlanabilir. Kazan-kazan durumu söz<br />

konusu’’ diyerek gastronomi turizmine<br />

fayda sağlayacak noktalara değindi.<br />

Türkmenoğlu: “Coğrafyasının<br />

değerini bilmeyen iki ülkeden biri,<br />

Türkiye”<br />

Kısa süre önce okuduğu makaleyi<br />

anlatan Fatih Türkmenoğlu ise,<br />

okuduğu makalede yaşadığı coğrafyanın<br />

değerini bilmeyen iki ülkeden birinin<br />

Meksika, diğerinin Türkiye olduğunun<br />

yazdığını söyledi. Sahip olduğumuz bu<br />

gastronomi değerlerinin kıymetini yeni<br />

yeni anlamaya başladığını da söyleyen<br />

Türkmenoğlu, turizm alanını da yeni yeni<br />

pazarlamaya başladığımızı ifade etti.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Dünyaca ünlü 1.000'den fazla şef<br />

İstanbul’da buluşacak<br />

23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda, 30<br />

ülkeden 1.000'den fazla aşçı, farklı kategorilerde düzenlenecek yarışmalarda kıyasıya yarışacak.<br />

Medeniyetler beşiği olan ve yüzlerce<br />

yıllık yeme-içme kültürünün mirasını<br />

taşıyan İstanbul, kasım ayında<br />

lezzet transferi yapacak. 2018 yılından<br />

beri düzenlenen “Uluslararası Aşçılar<br />

Şampiyonası”, bu yıl 23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri<br />

arasında dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi<br />

dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da<br />

buluşturacak. Dünyanın en önemli helal<br />

organizasyonları arasında yer alan ve<br />

10’uncu kez İstanbul Fuar Merkezi’nde<br />

düzenlenen Dünya Helal Zirvesi ve Helal<br />

Fuarı içerisinde yapılan Uluslararası Aşçılar<br />

Şampiyonası’nda, dünya şefleri kıyasıya<br />

yarışacak. Discover Events ve Taşpakon<br />

organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası<br />

Aşçılar Şampiyonası’nda, Türkiye’nin tarihi,<br />

kültürü ve mutfağı dünyaya tanıtılacak.<br />

Kuru fasulyeden sushi<br />

Geçen yıl kuru fasulyeden sushi, yoğurt<br />

tozunda cacığın yapıldığı ve vizyoner<br />

lezzetlerin sunulduğu etkinlik, bu yıl da<br />

çok renkli görüntülere sahne olacak. Başta<br />

Türkiye olmak üzere, Rusya, Hollanda,<br />

Mısır, Azerbaycan, Tunus, Pakistan gibi<br />

dünyanın dört bir tarafından 1.000'den<br />

fazla aşçının katılacağı Uluslararası<br />

Aşçılar Şampiyonası’nda 20 ayrı kategoride<br />

adeta bir lezzet şöleni olacak. Dünyanın<br />

önde gelen şeflerinden oluşan jürilerin<br />

değerlendirmesine sunulacak olan lezzetler,<br />

hijyen, işçilik, israf, sunum gibi kategorilerde<br />

değerlendirilecek. Etkinlik sonunda büyük<br />

ödül olan ‘Klasman Kupası’nın yanı sıra,<br />

ülkeler arası birincilik, ikincilik ve üçüncülük<br />

kupaları da takdim edilecek.<br />

Ülkeler için büyük prestij<br />

Taşpakon Yönetim Kurulu Başkanı Öner<br />

Çulfaz, üç büyük medeniyete başkentlik<br />

yapmış bir kültür şehri olan İstanbul’da<br />

Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nı 5’inci<br />

kez gerçekleştirecek olmanın heyecanının<br />

taşıdıklarını söyledi. Çulfaz, “Türkiye’nin en<br />

büyük fuar alanlarından biri olan İstanbul<br />

Fuar Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz 4<br />

günlük etkinliğe, 30 ülkeden 1.000 şef ve<br />

aşçı katılacak. Ayrıca yarışmaların yanı<br />

sıra uluslararası restoran zincirlerinde<br />

çalışan ünlü şeflerin ve gastronomi alanında<br />

tanınmış kişilerin de katılımı ile konferans<br />

ve workshoplar da gerçekleştireceğiz”<br />

dedi. Çulfaz, “Türk Gastronomisini<br />

yöresel, bölgesel ve ülkesel bazda daha da<br />

geliştirmek istiyoruz. Bu organizasyonla<br />

gastronomi turizmini daha da üst düzey<br />

seviyelere taşımayı hedefliyoruz” dedi.<br />

Lezzete dair her şey<br />

Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda<br />

lezzete dair her şey masaya yatırılacak.<br />

Etkinliğin ilk iki günü şampiyonaya eş<br />

zamanlı olarak ‘International Chefs Talks’<br />

başlıklı konferanslar düzenlenecek. İlk<br />

günkü konferansta Lübnan’dan Malezya’ya,<br />

Tunus’tan Özbekistan’a, Suudi Arabistan’dan<br />

Azerbaycan, Tataristan ile Türkiye’nin kültür<br />

ve mutfağı, gastronominin önde gelen<br />

isimleri tarafından anlatılacak. Etkinliğin<br />

ikinci günü düzenlenecek konferanslarda<br />

gastronomi sektörüne dair çok önemli<br />

konular masaya yatırılacak. Bu kapsamda<br />

düzenlenecek ilk oturumda Özbekistan<br />

Aşçılar Derneği Başkanı Akbar Umarov,<br />

Maldivler Aşçılar Birliği Başkanı Mariyam<br />

Noordeen ve Singapur Helal Mutfak<br />

Federasyonu Başkanı Muhammad Kamal<br />

Khamis, “Helal Mutfaklarının Dünyada Yeri ve<br />

Tanıtımı Nasıl Olmalı” konusunu anlatacak.<br />

Sürdürülebilir gastronomi<br />

Konferansın ikinci oturumunda Ajwa<br />

Oteller Grubu İcra Direktörü Hüseyin<br />

Bölük, Endonezya Mutfağı’nın ünlü şefi<br />

Adie Miartadi ve Ürdün Aşçılar Derneği<br />

Başkanı Munier Atieh Makmoud Al Sallaq<br />

“Sürdürülebilir Gastronomi Kapsamında<br />

Slow Food” hakkında konuşma yapacak.<br />

“Coğrafi İşaretli Yemekler ve Bu Yemeklerin<br />

Ülkelerdeki Önemleri” başlıyla düzenlenen<br />

konferansın son oturumunda ise Geleneksel<br />

Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği Başkanı<br />

Huriye Özener ve Dicle Üniversitesi Öğretim<br />

Görevlisi Cüneyt Ateş bu alandaki son<br />

çalışmaları katılımcılara anlatacak. Etkinliğin<br />

üçüncü gününde Yöresel Şef, Doğapafed<br />

Genel Başkanı ve Araştırmacı Yazar Ali Geyik,<br />

“Hikayeleriyle Anadolu, Topraktan Gelen<br />

Lezzetler”, Araştırmacı Yazar Hüseyin Bölük<br />

“Yaşayan mutfak ve geçmişten geleceğe” ve<br />

Nog Gıda Kurucusu Buse Öksüz “Glutensiz<br />

yaşam ve farkındalık nasıl yaratılır” başlıklı<br />

panellerde konuşmacı olacaklar.<br />

Minik şefler de yarışacak<br />

Şampiyonanın son gününde ise minik<br />

şefler sahne alacak. “Özel Minik Şefler<br />

Yarışıyor” başlığıyla düzenlenecek etkinlikte<br />

özel çocuklar ünlü şeflerle mutfakta<br />

kendi elleriyle pastalarını yapacak. Liseler<br />

ve üniversitelerin de ekiplerle katılarak<br />

yarışacağı etkinlikte, en heyecan verici<br />

yarışmalardan biri de Black Box-Kapalı<br />

kutu olacak. Kutudan ne tip bir malzeme<br />

çıkacağını bilmeden yarışacak olan<br />

yarışmacılara sürpriz hediyeler verilecek.


İŞ’TE LEZZET<br />

İŞ’TE ENERJİ<br />

İŞLETMELERİNİZDE<br />

SEĞMEN TAHİN HELVA ÇEŞİTLERİ VARSA;<br />

SİZ VE ÇALIŞMA ARKADAŞLARINIZIN<br />

ENERJİSİ HER ZAMAN YÜKSEK DEMEKTİR.<br />

segmengida<br />

Seğmen<br />

pazarlama@segmen.com.tr<br />

0312 267 55 10


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

“SLOW FOOD AŞÇI DAYANIŞMASI”<br />

1.Yıl Buluşması İstanbul’da<br />

gerçekleşti<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un Ambarı (Ark of Taste) ürünleri ile<br />

hazırladıkları lezzetlerle üreticilerle buluştu. Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamasına<br />

sayılı günler kala gerçekleşen etkinlikte Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri<br />

kendilerine eşlik eden genç şeflere de bu ürünlerin ve üreticilerin önemini aktardı.<br />

S<br />

“ low Food Aşçı Dayanışması” 1. yıl<br />

buluşmasında; aşçı dayanışması şefleri<br />

ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin üreticileri<br />

Beykoz Yalı 77’de gastronomi sektöründen<br />

davetliler ile bir araya geldiler. Slow Food<br />

Aşçı Dayanışması şefleri, Slow Food İtalya<br />

temsilcileri, Slow Food Türkiye birlik<br />

liderleri ve üreticilerin yer aldığı buluşmaya<br />

ilgi büyük oldu. İkramları hazırlayan ve<br />

Anadolu’nun kaybolan lezzetlerinin önemine<br />

vurgu yapan şefler ise: Aylin Yazıcıoğlu,<br />

Cem Aydoğdu, Ceyda Baza, Claudio Chinali,<br />

Deniz Yoldaç, Hilal Hatip Sırmalı, Melih<br />

Demirel, Murat İlke Özipek, Saim Eser, Uğur<br />

Koyuncu, Yalçın İnam ve Zeynep Kılıç oldu.<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un<br />

Ambarı listesinden 33 farklı ürün kullanarak<br />

ikramları hazırladı. Bu ürünler: “Adana<br />

topağı zeytin, Altınözü biberi, Ardahan çiçek<br />

balı, Bergama tulumu, Bodrum gemici<br />

peksimeti, Boyoz, Cemele biberi, Delice<br />

tuzu, Dermason fasulye, Erkence zeytinyağı,<br />

Fethiye kaya inciri, Finike hicaz narı, Furma<br />

zeytin, Gambilya, Hardaliye, Kefal havyarı,<br />

İsot biberi, Karayaka koyunu, Kastamonu<br />

pastırma, Kavılca unu, Kılıçlar soğanı,<br />

Kokulu limon, Kopanisti, Kuru kaymak,<br />

Pileki ekmeği, Sarı ulak zeytini, Siyez<br />

bulguru, Siyez Unu, Şalgam suyu, Tavşan<br />

Yüreği zeytinyağı, Topaç sarımsağı, Yanık<br />

yoğurt ve Yedikule marulu”.<br />

Şeflerin aynı zamanda üreticiler ile birlikte<br />

ürünleri tanıttığı kısa konuşmaların<br />

ardından misafirlerin üreticilerle temas<br />

kurduğu yuvarlak masa oturumlar ile<br />

dolu dolu bir etkinlik gerçekleşti. Etkinlik<br />

boyunca ayrıca Nuh’un Ambarı listesinde<br />

yer alan peynirlerin ve üzümlerden yapılan<br />

şarapların tadımı da gerçekleşti.<br />

kullanmaya öncelik veriyor, böylece<br />

bir süredir kullanıldıkça içi boşaltılan<br />

‘Sürdürülebilirlik’ kavramını mutfaklarında<br />

gerçekleştiriyor. Slow Food Aşçı<br />

Dayanışması Türkiye, önümüzdeki dönemde<br />

Anadolu’yu şeflerle tanıma, daha çok aşçıya<br />

ulaşıp Slow Food’un önemini anlatma<br />

ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin haritasını<br />

çıkarma gibi projelerini hayata geçirmeye<br />

devam edecek.” dedi.<br />

Lokmanoğlu: “Daha fazla aşçıya<br />

Slow Food’un önemini anlatmaya<br />

devam edeceğiz”<br />

Slow Food Aşçı Dayanışması Koordinatörü<br />

Yasmina Lokmanoğlu: “Slow Food Aşçı<br />

Dayanışmamızın temel amacı iyi, temiz ve<br />

adil çalışan üreticileri ve böyle üretilmiş<br />

yerel ürünleri savunup koruyarak, güvenilir<br />

gelecek inşasına katkıda bulunmak. Bu<br />

amacı ilke edinen aşçılarımız doğayı,<br />

çevreyi koruyor, Nuh’un Ambarı ürünlerini


112<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

“Bireyselleşme trendi gastronomiyi<br />

dönüştürüyor”<br />

Gastronomi tarih boyunca toplumsal<br />

kültürün ayrılmaz bir parçası olmuştur.<br />

Ancak kapitalizm ve endüstrileşme ile<br />

yaşanan büyük dönüşüm toplumları<br />

etkilediği gibi gastronomiyi de derinden<br />

etkilemiştir. Tarih boyunca toplumsal<br />

kültürün önemli bir parçası olan<br />

gastronomi sadece temel bir ihtiyacı<br />

karşılamakla kalmayıp aynı zamanda<br />

kültürün, tarihin, coğrafyanın ve<br />

toplumsal yapıların bir yansıması<br />

olarak karşımıza çıkmaktadır. Modern<br />

dünyada büyük bir dönüşüme sebep<br />

olan kapitalizm ve endüstrileşme gibi<br />

ekonomik ve toplumsal faktörler,<br />

gastronomi kültürünü de büyük ölçüde<br />

etkilemiştir. Yıllar içinde gastronominin<br />

yaşadığı bu değişimde toplumsal,<br />

ekonomik ve kültürel faktörlerin etkisi<br />

yadsınamaz bir gerçektir.<br />

En kritik değişim bireyselleşme<br />

Gastronomideki en kritik değişim<br />

bireylerin yemek tercihlerinde ve<br />

deneyimlerinde artan bireyselleşme<br />

trendidir. İnternet, sosyal medya ve<br />

mobil uygulamaların yaygınlaşması<br />

ile birlikte, herkes kendi özel yemek<br />

deneyimlerini paylaşabilir hale<br />

geldi. Restoranlar, menülerini daha<br />

kişiselleştirilebilir hale getirirken<br />

müşterilerin özel isteklerini karşılamak<br />

için daha esnek davranıyorlar. Ayrıca,<br />

evde yemek yapma ve tarifler oluşturma<br />

konusundaki ilgi her geçen gün artıyor.<br />

Bu da insanların yemek konusundaki<br />

tercihlerini daha fazla ifade etmelerini<br />

sağlıyor.<br />

Geleneksel değerlerden<br />

uzaklaşıyoruz<br />

Gastronomide yaşanan bireyselleşme<br />

süreci günümüzde hızlı tüketim<br />

alışkanlıklarıyla birleşerek, geleneksel<br />

kültürel değerlerin kaybolmasına neden<br />

oluyor. Modern yaşamın hızlı temposu,<br />

fast-food ve hazır yemek tüketiminin<br />

artmasına neden oluyor. İnsanlar,<br />

zamanları kısıtlı olduğunda daha hızlı ve<br />

pratik yemek seçeneklerine yöneliyorlar.<br />

Bu da gastronomiyi daha hızlı ve daha<br />

kolay tüketilen seçeneklerle dolduruyor.<br />

Bununla birlikte tüketicilerin hızlı<br />

tüketim eğilimi sağlıksız beslenme ve<br />

yerel mutfakların kaybı gibi sorunlara da<br />

yol açıyor.<br />

Globalleşmenin olumsuz etkilerini<br />

hissediyoruz<br />

Globalleşme ve uluslararası mutfakların<br />

yaygınlaşması, yerel ve geleneksel<br />

mutfakların unutulmasına neden oluyor.<br />

Fast-food zincirlerinin yaygınlaşması,<br />

geleneksel yemeklerin yerini alırken,<br />

yerel tatların kaybolmasına da yol<br />

açabiliyor. Tüm bunlara karşılık bilinçli<br />

tüketiciler geleneksel mutfak kültürleri<br />

ile değerlerini korumak ve yaşatmak<br />

için çaba sarf ediyor. Yerel ürünlerin ve<br />

geleneksel tariflerin sürdürülebilir bir<br />

şekilde korunması bu noktada büyük<br />

önem taşıyor.<br />

Değişen odak noktası<br />

Son yıllarda, sürdürülebilirlik<br />

gastronomide önemli bir odak<br />

noktası haline geldi. Artık insanlar,<br />

yiyeceklerinin nereden geldiğini, nasıl<br />

üretildiğini ve çevresel etkilerini daha<br />

fazla önemsiyor.Bu nedenle, organik<br />

tarım ile yerel ürünlerin tercih edilmesi<br />

ve gıda atıklarının azaltılması gibi<br />

sürdürülebilir yaklaşımlar daha yaygın<br />

hale geliyor. Ayrıca vegan ve vejetaryen<br />

beslenme biçimleri de çevresel<br />

kaygıları yansıtan bir tercih olarak<br />

karşımıza çıkıyor. Yaşanan bu değişim<br />

ve dönüşümler gastronomi dünyasının<br />

bileşenlerini yeniden şekillendiriyor.<br />

Sorumluluktan kaçmamalıyız<br />

Bireyselleşme, hızlı tüketim, kaybolan<br />

kültürel değerler ve sürdürülebilirlik<br />

bu değişimin önemli unsurları<br />

olarak öne çıkıyor. İnsanların yemek<br />

tercihlerini ve tüketim alışkanlıklarını<br />

şekillendiren değişime sebep olan<br />

faktörler gastronomi dünyasının<br />

geleceğini etkilemeye devam ediyor.<br />

Gastronomideki değişimin daha dengeli<br />

ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesi<br />

için yerel kültürel mirasın korunması<br />

ve sürdürülebilirlik ilkelerinin<br />

benimsenmesi için elimizi taşın altına<br />

koymaktan kaçınmamalıyız.


114<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Baylan<br />

100. yaşını kutluyor<br />

Cumhuriyet’le yaşıt, Baylan, 100. yılını özel bir sergi ve<br />

kültür hafızası niteliğindeki “İstanbul’un Baylan’ı: 100<br />

Yıllık Serüven” isimli kitabıyla kutluyor. Araştırmacı yazar<br />

ve akademisyen Sevecen Tunç tarafından kaleme alınan<br />

“İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” kitabı, 1923’ten<br />

günümüze markanın yolculuğunu, Cumhuriyet tarihine koşut<br />

biçimde, tarihi dönemeçlerin, değişimlerin, toplumsal ve<br />

ekonomik gelişmelerin izlerini sürerek anlatıyor. Kitaptan<br />

yola çıkarak küratörlüğünü Tunç’un, tasarım ve kurgusunu<br />

Burçak Madran’ın üstlendiği sergide ise Baylan’ın asırlık<br />

tarihine ışık tutan fotoğraflar, belgeler, geçmişten<br />

günümüze kullanılan mutfak ekipmanları, birbirinden<br />

farklı tasarımlardaki çikolata ve şekerleme kutuları<br />

ziyaretçiye sunuluyor. İstanbul’da kent yaşamı ve yıllar<br />

içindeki yeme-içme kültürünün değişimine tanıklık eden ve<br />

hatta dönüşümüne öncü olan Baylan’ın serüvenini anlatan<br />

sergi, 22-29 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong> tarihleri arasında Atatürk Kültür<br />

Merkezi’nde ziyaret edilebilir.<br />

Her gün bir avuç cevizle<br />

bağırsak sağlığınızı koruyun<br />

Bağırsak sağlığı, genel<br />

sağlık ve sıhhat ile ilgili<br />

konuşmaların odağında<br />

olmaya devam ederken,<br />

tüketiciler bağırsaklarını ve<br />

nihayetinde genel sağlıklarını<br />

desteklemenin basit yollarını<br />

arıyor. Gıda söz konusu<br />

olduğunda, araştırmalar ceviz tüketmenin bağırsak sağlığını<br />

geliştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Her gün bir avuç<br />

ceviz tüketmek, bağırsak sağlığını iyileştirmeye ve kötü bağırsak<br />

sağlığı nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı hastalıkları önlemeye<br />

yardımcı olabilir. USDA ve Illinois Üniversitesi tarafından yapılan<br />

bir çalışmada, üç hafta boyunca her gün 42 gram ceviz yiyen 35-68<br />

yaş arası 18 sağlıklı yetişkinden oluşan küçük bir örneklemde;<br />

kolon kanseri, inflamasyon ve gastrointestinal hastalıklarda rol<br />

oynayabilen ikincil safra asitlerinde azalma olduğu tespit edildi.<br />

Buna ek olarak, ceviz tüketmenin sağlık için faydalı olduğu<br />

düşünülen bağırsak bakterilerinde artışa neden olduğu görüldü.<br />

Bu bulgular her ne kadar umut verici olsa da neden ve sonuç<br />

arasındaki ilişkiyi keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç<br />

bulunuyor. Ceviz ayrıca 28 gramlık bir porsiyon başına çeşitli başka<br />

besinler de sağlıyor. Elde edilen yeni kanıtlar, cevizin prebiyotik<br />

potansiyele de sahip olabileceğini ortaya koyuyor.<br />

Yerelde üretim için güç birliği<br />

Gıda sektörünün<br />

ihtiyaçlarını ortaya koymak,<br />

sektörel sorunlara inovatif<br />

ve sürdürülebilir çözümler<br />

sunmak üzere kurulan<br />

Güvenilir Ürün Platformu<br />

tarafından ikincisi<br />

düzenlenen Güvenilir Ürün<br />

Zirvesi ve Feed the Future<br />

Ödül Töreni’nde deprem<br />

bölgesindeki zirai üretim ve tarımsal ekonomiye dikkat çekildi. Yerel<br />

üretime destek için ‘El Ele’ teması ile Crowne Plaza İstanbul Florya ev<br />

sahipliğinde gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

Güvenilir Ürün Zirvesi Genel Başkanı Celal Toprak şunları söyledi:<br />

“Gıdanın ne kadar önemli olduğu her geçen gün biraz daha ortaya<br />

çıkıyor. Bugün burada gıdanın güvenilir olması konusunda farkındalık<br />

oluşturmak için bir araya geldik. Deprem felaketi sonrası başlattığımız<br />

Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi ile kırsaldaki üretimi gündeme<br />

getiriyoruz. Bugün deprem bölgesinde üretimin başlatılarak artırılması<br />

için güçlerimizi birleştiriyoruz.”<br />

Meyve suyu endüstrisi<br />

İstanbul’da buluştu<br />

Bu sene 30. kuruluş yılını kutlayan Meyve Suyu Endüstrisi Derneği<br />

(MEYED) tarafından düzenlenen ve sektörün uluslararası nitelikte<br />

en önemli yıllık buluşması “Juiceful Istanbul Summit” etkinliğinin<br />

12.’si İstanbul'da gerçekleştirildi. Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Vadi<br />

İstanbul’da yapılan zirvede; meyve suyu endüstrisinin önde gelen ve<br />

farklı iş kollarında hizmet veren yerel-küresel temsilcileri bir araya<br />

gelerek sektörün sorunlarını, fırsatlarını ve gelecek hedeflerini<br />

masaya yatırdı. 2010 yılından bu yana düzenlenen etkinlik; tarıma,<br />

ekonomiye, çevreye ve beslenmeye yarar sağlayan meyve suyu<br />

endüstrisinin paydaşlarını bir kez daha buluşturdu. 200’ü aşkın<br />

yerli ve yabancı üst düzey yöneticinin katıldığı zirve programında,<br />

Türkiye’den ve yurt dışından 13 konuşmacı sunumlarını<br />

gerçekleştirdi. Kategorisinde fark yaratan şirket ve kurumların<br />

üst düzey sözcüleri, meyve suyu endüstrisinin ortak geleceğini<br />

şekillendirmeye ve 1 milyar USD ihracat hedefine katkı sunacak<br />

ufuk açıcı değerlendirmelerini 12. Juiceful Istanbul Summit<br />

programında paylaştı.


116<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

BİLGİ ve Barry Callebaut<br />

iş birliği protokolü imzaladı<br />

İstanbul Bilgi<br />

Üniversitesi<br />

Gastronomi ve<br />

Mutfak Sanatları<br />

Bölümü ile<br />

dünyanın önde<br />

gelen çikolata ve<br />

kakao ürünleri<br />

üreticisi Barry<br />

Callebaut iş birliği protokolü imzaladı. Öğrencilerin sektörel<br />

bilgi ve deneyimini artırmayı hedefleyen protokol kapsamında<br />

çikolata yapımı dersleri Barry Callebaut iş birliğinde yürütülecek<br />

ve bu dersler dışında da Chocolate Academy İstanbul<br />

şeflerinin katılımıyla BİLGİ öğrencilerine yönelik atölyeler<br />

gerçekleştirilecek. BİLGİ Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fikret Soner, “Yüksek kaliteli<br />

çikolata ve kakao ürünlerinde dünya lideri olan Barry Callebaut;<br />

ürünleri, akademisi ve şefleri ile çok özel bir uzmanlık alanında<br />

öğrencilerimiz için sektöre açılan bir pencere olacak” dedi. Barry<br />

Callebaut Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut ise, “İstanbul<br />

Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile<br />

gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğinin de hem gençlerimize hem<br />

de sektörümüze büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” diye<br />

konuştu.<br />

Juan Valdez<br />

Türkiye<br />

ekibine global<br />

ödül<br />

Juan Valdez Türkiye<br />

ekibi, Juan Valdez<br />

Global tarafından “2022<br />

Yılının En İyi Pazarlama<br />

Girişimi Ödülünü” aldı.<br />

Türkiye’deki pazarlama<br />

ekibinin marka<br />

bilinirliğini oluşturmak<br />

ve 540.000’den fazla<br />

kahve yetiştiren ailenin emeklerini temsil etmek için gösterdikleri yoğun<br />

çaba ve verdikleri kaliteli hizmet ile uluslararası jüri tarafından ödüle<br />

layık görüldü. Juan Valdez Türkiye, Kapadokya’da konumlandırdığı<br />

balonuyla, kadın yelken takımıyla, sayısız sponsorluk ve çeşitli festival<br />

organizasyonları ile başarıyı 30 ülke arasından Türkiye’ye getirdi.<br />

Juan Valdez Türkiye ekibi başarı ve gururla gerçek kahveyi gerçek<br />

kahveseverlerle buluşturmaya tüm gücüyle devam edecek. Honest<br />

Holding’in 22 şirketinin Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olan<br />

Tuğçe Tanju Atıl, kazandıkları ödül hakkında bu ifadede bulundu: “Kendi<br />

alanında uzman ve profesyonel ekibimiz ile birlikte global bir ödüle sahip<br />

olduğumuz için gururluyuz. 540 bin ailenin emeklerini bu kadar güzel<br />

ve başarılı bir şekilde Türkiye’de temsil ettiğimiz için mutluyuz. Bu yolda<br />

beraber yürüdüğüm tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmaları için<br />

teşekkür ederim. Bu bir ekip başarısıdır.”<br />

Eğitime anlamlı destek<br />

10. kuruluş yılını kutlayan Pizza İl Forno, uygulamaya koyduğu yeni<br />

sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Türk Eğitim Derneği’nin<br />

“10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” kampanyasına destek<br />

oluyor. Şu anda 20 şubesi bulunan marka, açılacak her yeni<br />

restoran için bir meşale yakarak, Türk Eğitim Derneği’nde burslu<br />

okuyan öğrencilere destek olacak. Bu kapsamda yeni hizmete<br />

giren Samsun Atakum’daki İl Forno Ristorante ile Forum Ankara ve<br />

Nokta AVM’deki Pizza İl Forno şubeleri için üç meşale yakıldı. Söz<br />

konusu eğitim desteği, bundan sonra açılacak her yeni restoran<br />

için tekrarlanmaya devam edecek. Gökmen Gastronomi bünyesinde<br />

faaliyet gösteren pizza restoran zinciri Pizza İl Forno’nun eğitime<br />

yönelik desteği sadece yeni şube açılışıyla sınırlı değil. Markanın<br />

uzun zamandır uygulamakta olduğu projeyle, Pizza İl Forno<br />

restoranlarından verilen her sufle siparişinin 2 lirası, Türk Eğitim<br />

Derneği’nin burs fonuna aktarılıyor. Bu sayede, tam eğitim bursu<br />

alan öğrencilere düzenli maddi destek sağlanmış oluyor.<br />

Şimdi istediğiniz<br />

her yerde<br />

Ranchero <strong>Restaurant</strong>, yeni<br />

başlattığı catering servisi ile<br />

en sevilen lezzetlerini, artık<br />

özel davetlere de taşıyor.<br />

Ranchero Catering hizmeti<br />

sayesinde, Totopos Con Salsa,<br />

Guacamole Dip, Cheddar Dip,<br />

Flautas, Nachos, Tacos, Burrito,<br />

Burger, Fajita, Chile Con Carne,<br />

Churros gibi mekanın en popüler<br />

spesiyalleri ile tüm margaritaları<br />

ve birbirinden özel kokteylleri,<br />

davet organizasyonlarında servis<br />

edilebiliyor. Ayrıca istenirse bu<br />

tatlara Latin müziklerinden oluşan<br />

dj performansı da eşlik ediyor.<br />

Ranchero Catering, ihtiyaca<br />

göre sadece mutfak veya bar ya da her iki hizmeti birden sunabiliyor.<br />

Ranchero Catering hakkında detaylı bilgi ve hizmet almak isteyenler<br />

catering@ranchero.com.tr adresi üzerinden iletişime geçebilir.


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Artois ile gastronomi<br />

Birinci yaşını kutlayan Artois Cadde; şef imzalı sıra dışı lezzetleri,<br />

imza kokteylleri ve enfes ambiyansı ile Bağdat Caddesi’nin<br />

müdavim mekanları arasındaki yerini kısa zamanda aldı. Artois<br />

Cadde’nin kurucusu Şeyma Yıldız, bilişim sektöründeki uzun<br />

yıllar çalışma hayatının ardından gastronomiye olan tutkusunu<br />

Artois Cadde ile hayata geçirdi. Kadın girişimci Şeyma Yıldız Artois<br />

ile ilgili düşüncelerini, “Uzun yıllardır gastronomi konusundaki<br />

deneyimlerimden sentezlediğim tüm detayları Artois’te hayata<br />

geçirmekten dolayı çok mutluyum. Artois bir yaşına girdi ama<br />

hala geliştirmeye çalışıyoruz çünkü bir restorandan daha fazlasını<br />

hayal ediyoruz. Yeni sezonda ‘Artois ile Gastronomi’ adı altında<br />

geliştirdiğiniz yepyeni hizmetleri ekleme kararı aldık. Danışman<br />

şefimiz Walison Fonseca ve seçkin misafirlerin katılımıyla<br />

gerçekleşecek gastronomi alanında atölyeler, tadım günleri,<br />

akşam yemekleri gibi özel organizasyonlarımızla misafirlerimizi<br />

ağırlamaya devam edeceğiz. Bu organizasyonlarımızdan sosyal<br />

sorumluluk projelerine de destek olacağımızı belirtmek istiyorum.“<br />

sözleriyle ifade etti.<br />

Lezzet dolu sofralar için<br />

Seğmen Tahin Helvası<br />

Küçük paket gramajlarda<br />

olan Seğmen Tahin<br />

Helvası, doğal<br />

malzemeler ve dengeli bir<br />

tat profili sunuyor. Şekerle<br />

dengelenmiş tahin, hafif<br />

doku ile tatlıseverlerin<br />

kalbini kazanırken,<br />

sağlıklı bir yaşam tarzını<br />

benimseyen misafirleriniz<br />

için de ideal bir alternatif<br />

oluyor. Otel, restoran<br />

ve kafe sektörleri için tasarlanmış olan tahin helvası, geleneksel<br />

tatlar ile modern servis kolaylığını bir araya getiriyor. Misafirlerinize<br />

veya müşterilerinize bu özel lezzeti sunarak onları etkileyin ve Türk<br />

mutfağının zenginliklerini keşfettirin!<br />

Tarladan sofraya<br />

dönemi<br />

İstanbul'da tarihi<br />

Fişekhane'de ve Bağdat<br />

Caddesi'nde hizmet veren<br />

Ferida Brasserie, menüde<br />

yer alan bazı tabaklarında<br />

organik ürün kullanımına<br />

başladı. Şef Murat Bozok<br />

önderliğinde dünya mutfağı<br />

ile Boşnak lezzetlerini<br />

harmanlayan, uluslararası<br />

kokteylleri ile de damaklarda iz bırakan marka, Bursa Karacabey'de<br />

yer alan yerel bir üretici ile el sıkıştı. Organik sebze ve meyve<br />

üretimi sertifikasına sahip olan Bursalı üretici, tarlada hiçbir<br />

katkı madde olmadan yetişen domateslerini Ferida mutfakları için<br />

hazırlıyor. Bursa'da yetişen organik domestesler Ferida menüsünde<br />

kahvaltıların vazgeçilmezi olan menemende kullanılmaya başlandı.<br />

Doğal ortamda yetişen domates ve bu ürünün ham maddesinden<br />

elde edilen soslar makarnalarda ve odun ateşinde pişen enfes<br />

pizzaların taban soslarında kullanılıyor. Ferida Brasserie'nin hedefi<br />

organik domatesten ibaret değil. Marka, önümüzdeki dönemde yine<br />

tarlada yetişen kabak çiçeğini de menüsünde yer alan Şef Bozok<br />

reçeteli tabaklarında kullanmayı hedefliyor.<br />

Sonbahar lezzetlerini<br />

tattırdı<br />

Tüm ürünleri organik, sağlıklı ve tamamı özel tariflerle hazırlanan<br />

özgün ve doğal menüsü ile Le Pain Quotidien, Göktürk mağazasında<br />

4 Ekim tarihinde benzersiz lezzetleri ile “Le Pain Quotidien<br />

Sonbahar Lezzetleri Tadım Etkinliği”ni gerçekleştirdi. Lezzetli<br />

yiyecekleri, özgün ve doğal menüsü ile bilinen Le Pain Quotidien<br />

bu defa komünal masasında özel bir davetle misafirlerini ağırladı.<br />

Davet süresince gastronomi dünyasının önde gelen isimleriyle Le<br />

Pain Quotidien’in hazırladığı tadım menüsünü deneyimleme imkanı<br />

buldu. Sağlıklı ve lezzetli özel menüsü ile Le Pain Quotidien, tadım<br />

menüsünde mevsime özel hazırlanmış sağlıklı lezzetleri tercih<br />

etti. Le Pain Quotidien’in davete özel hazırladığı tadım menüsünde<br />

Mantar & Peynir Tartine, Somon Tartine, Fırınlanmış Cherry<br />

Domates & Peynir Ispanak Tartine, Humus Yatağında Karides,<br />

Levrek Cheviche, Tarhana, Taze Baharatlı Levrek Salata, Çikolatalı<br />

Mus Bomba yer aldı.


120<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

HostMilano<br />

<strong>2023</strong> etkinliğiyle küresel merkez<br />

özelliğini daha da güçlendirdi<br />

166 ülkeden %42'den fazlası uluslararası olmak üzere 180 binden fazla profesyonel;<br />

Avrupa'nın yanı sıra çoğunlukla Kuzey ve Güney Amerika, Körfez ülkeleri ve Asya'dan<br />

fuara akın etti. Yüksek harcama gücüne sahip kurumsal karar vericiler tarafından<br />

temsil edilen 700'den fazla yüksek profilli alıcının ana özelliği yüksek kaliteydi.<br />

HostMilano'nun profesyonel<br />

ağırlama, ev dışı ve gıda<br />

perakendeciliğinde inovasyon<br />

için küresel referans merkezi<br />

olarak liderliğini pekiştiren, en iyi<br />

organizasyonlarla aynı düzeyde bir<br />

deneyim daha yaşandı. Rho'daki<br />

fieramilano'da düzenlenen<br />

HostMilano’nun 43. organizasyonunun<br />

kapanış gününde katılımcılar ve<br />

profesyoneller arasında en çok<br />

tekrarlanan yorum bu oldu.<br />

Türkiye’den 76 saygın ihracatçının<br />

katıldığı fuarda ziyaretçi akınının<br />

ve stantların iş görüşmelerindeki<br />

yoğunluğu dikkat çekti. 180.000'den<br />

fazla profesyonelin katıldığı fuarda<br />

166 ülkeden gelen uluslararası<br />

operatörlerin toplam içindeki payı<br />

%42'nin üzerindeydi. Rakamların<br />

ötesinde, en çarpıcı başarı, sadece ITA-<br />

ICE Ajansı'nın iş birliği ve ev sahipliği<br />

ile Milano'ya gelen 700'den fazla alıcı<br />

arasında değil, aynı zamanda genellikle<br />

yüksek harcama gücüne sahip<br />

kurumsal karar vericiler tarafından<br />

temsil edilen spontane ziyaretçiler<br />

arasında da yüksek profilleme<br />

sayesinde iş görüşmelerinin kalitesiydi.<br />

HostMilano'nun bundan<br />

sonraki 44. organizasyonu<br />

17-21 Ekim 2025 tarihleri<br />

arasında fieramilano'da<br />

gerçekleştirilecek.<br />

Pazar trendlerini öngören yeni<br />

ürünlerin ön gösterimi<br />

Fiji Adaları, Svaziland (eSwatini)<br />

veya Tanzanya gibi uzak ülkelerden<br />

bile Milano'ya gelmek için binlerce<br />

kilometre yol kat eden insanlar varsa,<br />

bunun bir nedeni vardır: HostMilano,<br />

dünyanın dört bir yanından en iyi<br />

oyuncuların yeni teknolojilerinin ön<br />

gösterimini yaptıkları bir etkinlik; öyle<br />

ki, yabancı alıcıların da söylediği gibi,<br />

halihazırda ülkede bulunan şirketler<br />

için bile hedef pazarlarda henüz mevcut<br />

olmayan yenilikler bulabilirsiniz.<br />

Bağlamlarda ve çoğu zaman da<br />

tasarım meraklısı bağlamlarda<br />

ortaya konan yenilikler, ürünlerin<br />

kullanıcıların arzularına nasıl yanıt<br />

verdiğinin 'hikayesini anlatır': Aslında,<br />

TradeLab tarafından etkinlikte sunulan<br />

araştırmaya göre, İtalyanların %51'i<br />

ev dışı sektörde (seyahatten sonra<br />

ikinci en büyük kalem) harcamaya geri<br />

dönmeye hazır olup, üçte ikisi (%66)<br />

beklenti ve merakı tetikleyen - ama aynı<br />

zamanda güven veren - bir deneyime<br />

tek başına yiyecek ve içecekten daha<br />

fazla önem vermektedir.


122<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

fuar<br />

HostMilano’da<br />

İnoksan standına yoğun ilgi<br />

İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen HostMilano’ya 200 metrekarelik standı ve<br />

’Global Partner For Industrial Kitchens” sloganıyla katılan İnoksan, inovatif ürünleriyle<br />

ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.<br />

Türkiye'nin önde gelen endüstriyel<br />

mutfak ekipmanları üreticilerinden<br />

biri olan İnoksan; yiyecek, içecek<br />

ve ağırlama sektörünün önde gelen<br />

fuarlarından biri olan HostMilano’ya<br />

katıldı. 13-17 Ekim tarihlerinde<br />

İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen<br />

fuara, 200 metrekarelik standı ve<br />

’Global Partner For Industrial Kitchens”<br />

sloganıyla katılan İnoksan, inovatif<br />

ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine<br />

sundu.<br />

İnoksan, sürdürülebilirlik ve enerji<br />

tasarrufu odaklı bir yaklaşımla<br />

geliştirdiği ısı geri kazanımlı bulaşık<br />

makinası ve 10 inç yeni ekranlı inosmart<br />

fırınını fuar ziyaretçilerinin beğenisine<br />

sunarken, sıcak – soğuk olarak<br />

müşterinin dekoruna uygun üretilebilen<br />

servis hatları için modüler drop-in<br />

üniteleri, kendine özgü fan sistemi<br />

sayesinde tepsiler arası homojen<br />

pişirme imkanı sunan 12 ayrı pişirme<br />

moduna sahip yarı endüstriyel kuzine<br />

fırınları, hareketli salad barları ve daha<br />

birçok sergilediği ürünlerle büyük ilgi<br />

topladı.<br />

Varlık: “Yaptığımız görüşmelerle<br />

ihracat pazarlarımızda daha da<br />

derinleşeceğiz”<br />

Global marka olma yolunda emin<br />

adımlarla ilerlediklerini belirten<br />

İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi<br />

Varlık, “ Bugün 5 kıtada 100’ü aşkın<br />

noktada ihracat gerçekleştiriyoruz.<br />

Sektörümüzdeki yeni gelişmeleri<br />

yerinde takip etme, sektörü temsilcileri<br />

ile bir araya gelip ürün ve hizmetlerimizi<br />

tanıtma imkanı bulduğumuz fuarlara<br />

muhakkak katılım gösteriyoruz.<br />

Sektörümüzün en önemli fuarlarından<br />

biri olan Host Milano’da yaptığımız<br />

görüşmeler sonucunda mevcut<br />

pazarlarımızda daha fazla derinleşirken<br />

farklı ülkelerden potansiyel alıcılarla<br />

buluşma fırsatı yakaladık” dedi.


124<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Dost<br />

sofraları<br />

Arça’da<br />

kuruluyor<br />

Benzersiz bir Haliç<br />

manzarası eşliğinde<br />

dostlarla buluşulan<br />

klasik bir meze sofrası,<br />

ardından lezzetli ızgara et<br />

ve kebaplar ve geleneksel<br />

tatlılar ile tamamlanan<br />

“tam kıvamında” bir<br />

akşam yemeği. Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill sevilen<br />

lezzetleri en güzel halinde<br />

hazırlarken, modern ve<br />

zarif bir ambiyansında<br />

mezelerden ızgaralara,<br />

müzikten servise her şeyi<br />

özlenen standartlarda<br />

sunuyor.<br />

İstanbul’un tarihi kalbi olan Haliç’te,<br />

benzersiz bir manzaranın eşlik<br />

ettiği yepyeni bir restoran, Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill. Şef Cenap Öztekin<br />

Varol yönetimindeki mutfaktan çıkanlar<br />

arasında ilk göze çarpanlar çilingir<br />

sofralarından tanıdığımız eşsiz tatlar;<br />

kuru cacıktan köz patlıcan salatasına,<br />

humustan içli köfteye bilinen lezzetlerin<br />

en sevilen halleri, Arça’da tam da<br />

olması gerektiği gibi servis ediliyor.<br />

Arça adını, ardıç ağacının geçmiş<br />

dönemlerdeki simgesel anlamından<br />

alıyor; eskiden bu yana olumsuzlukları<br />

uzaklaştırıp güzellikleri getirdiğine<br />

inanılan ardıç ağacının bu özelliği,<br />

bugün Arça’da dost meclislerinde,<br />

aile sohbetlerinde hayat buluyor.<br />

Dinlendirilmiş etlerin ve en sevilen<br />

kebapların mezelerle beraber ön planda<br />

olduğu Arça, ilk adımdan itibaren<br />

modern ve aydınlık dekorasyonu ile<br />

ferah sofraların yeni adresi. Arça<br />

<strong>Restaurant</strong> & Grill, açık mutfak ve<br />

ızgarasıyla, aşçılarını misafirleriyle<br />

tanıştırmaya da hazır.<br />

Gastronomi alanının<br />

zanaatkarlarına saygı duruşu<br />

niteliğinde lezzetler<br />

Arça <strong>Restaurant</strong> & Grill’de yemek<br />

kültürümüzü misafirlere en iyi şekilde<br />

sunmak için şefin yoğun bir çabası var.<br />

Gastronomi alanının zanaatkarlarına<br />

bir saygı duruşu niteliğinde; mezeler<br />

arasında yer alan turşular kırk yıldır<br />

aynı turşuyu kuran erbabından<br />

alınırken, içli köfteyi sadece ustası<br />

yapıyor, damak hoşluğu olarak masaya<br />

gelen yoğurt ise Kayseri bölgesine<br />

özgü bir yönetimle, dorak taşından<br />

süzdürülüyor. Cenap Şef, “Mevsimsel<br />

olarak özel tatlar ekleyeceğimiz<br />

menümüzde, her zaman bu tür özenli,<br />

mutfak kültürümüzün geleneklerini<br />

yaşatmayı ve konuklarımıza aktarmayı<br />

hedefleyen dokunuşlar göreceksiniz”<br />

diyor.


126<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Cadde’nin yeni müdavim noktası<br />

FERİDA BRASSERIE<br />

Ünlü ve ödüllü Şef Murat Bozok’un imza yemekleriyle gastronomi yolculuğuna merhaba diyen<br />

ve ilk şubesini geçtiğimiz yıllarda Fişekhane İstanbul’da açan Ferida <strong>Restaurant</strong>; şimdilerde<br />

ise şehrin popüler rotasyonlarından biri haline gelen Bağdat Caddesi’nin en islek sokağında,<br />

oldukça şık ve lezzet dolu bir dünyanın kapılarını aralıyor.<br />

Ferida <strong>Restaurant</strong>’ın gastronomi<br />

alanındaki iddiası ve beraberinde<br />

gelen başarısı çok değerli bir hikayeye<br />

dayanıyor. Restoranın kurucu ortaklarının<br />

büyük annelerinin kendi reçetesi olan ve<br />

geleneksel Boşnak mutfağının izlerini taşıyan<br />

tadım menüsü ve ‘Feride’ ismi; markanın<br />

ortaya çıkış hikayesinin temelini oluşturuyor.<br />

Bu hikayeyi hem profesyonel hem de doğru<br />

bir menüyle lezzet severlere sunmak isteyen<br />

Ferida İstanbul ekibi, mutfak danışmanlığını<br />

ünlü şef Murat Bozok’a teslim ediyor.<br />

Cadde’nin en davetkar mekanı<br />

Hem geleneksel hem de modern bir menüyle<br />

lezzet severlerin beğenisini kazanan Ferida<br />

<strong>Restaurant</strong>; Bağdat Caddesi’ndeki yeni<br />

yerinin konseptini, büyüleyici dekorasyonu<br />

ve girişte müdavimleri karşılayan ilgi çekici<br />

bar bölümüyle ‘Ferida Brasserie & Bar’<br />

klasmanına taşıyor. Ferida <strong>Restaurant</strong>,<br />

geleneksel olduğu kadar modern dünya<br />

mutfağının lezzetlerine de menüsünde yer<br />

vermeye özen gösteriyor. Oldukça geniş bir<br />

yelpazeyle şehrin müdavimlerinin ilgisini<br />

çeken menüde öne çıkan imza yemekler;<br />

Buffalo Karnabahar, Bademli Köz Patlıcan<br />

Çorbası, Ajvar Dip gibi başlangıçlardan<br />

oluşurken, ana yemeklerde dikkati menüye<br />

yeni eklenen Ördek Confit, Belluga Tavuk ve<br />

Limonlu Levrek gibi lezzetler çekiyor.<br />

Şehrin en ikonik barı olmaya aday<br />

Ferida Brasserie’nin barı oldukça görkemli<br />

bir görselliğe sahip. Her bir detayı,<br />

misafirlerini farklı bir atmosterdeymiş gibi<br />

hissettirmek üzerine tasarlanmış olan bu<br />

alan; Avrupa konseptine benzer ‘aperitif<br />

&kokteyl’ buluşmaları için de uygun genişlik<br />

ve ferah atmosferiyle kısa buluşmalara<br />

keyifle ev sahipliği yapıyor. Şehrin hızlı<br />

temposuna kısa bir mola vermek isteyen<br />

herkese yer olan Ferida Bar’ın imza<br />

kokteylleri ise müdavimlere tatil planı<br />

yaptıracak tatta. ‘Montenegro’, ‘ Salute’ ve<br />

Na-zdravya’ hafif tatlı&ekşi tatlara atıfta<br />

bulunurken, ‘Herzamankinden’ ve ‘Ferida<br />

Sour’ gizli reçeteleriyle müdavimleri tahmin<br />

yürütme fırsatı sunuyor.


128<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan<br />

Lacivert<br />

yeniden<br />

İstanbul’la<br />

buluştu<br />

25 yıla yaklaşan tecrübesine<br />

yeniliklerle taze bir dokunuş<br />

ekleyen Lacivert, İstanbul’un<br />

en özel mekanlarından<br />

biri olmaya devam ediyor.<br />

Zamanın ruhunu yakalayan<br />

yeni tasarım ve klasiklere<br />

eklenen özel lezzetlerle<br />

Lacivert geleneği bir araya<br />

geliyor.<br />

Lacivert, Boğaz'ın zengin mirasını<br />

yansıtan bir mutfak geleneğini büyük<br />

bir özveriyle sürdürüyor. Geçmişin<br />

değerlerini içselleştirip onları bugünle<br />

buluşturarak geleceğe taşıyan tohumları<br />

atmayı hedefleyen Lacivert, menüsünü bu<br />

anlayışla hazırladı. "Yerele Saygı" politikasıyla<br />

hareket eden Lacivert, bölgenin sunduklarını<br />

geliştirmeyi ve sürdürmeyi amaçlıyor.<br />

Bu anlayışın en güçlü yönü, doğaya karşı<br />

durmadan, onunla iş birliği yaparak<br />

ekosisteme katkı sağlayan tedarikçileriyle el<br />

ele gitmesi.<br />

Danışmanlığını Melih Demirel’in yaptığı<br />

menüde klasikleşen lezzetlerine, yeni ve<br />

çarpıcı dokunuşlar da ekleyen Lacivert,<br />

mevsimselliği ve yerelin güzelliklerini<br />

yansıtan bir çerçeve içinde hareket ediyor,<br />

daha bilinçli bir tüketimi hedefliyor. Demirel,<br />

Lacivert’in yeniden İstanbul’la buluştuğu<br />

menüsünü “Geleneklere saygı gösteren<br />

teknikler kullanarak ve malzemeyi ön plana<br />

çıkararak oluşturuldu. Lacivert’in mirasının<br />

üzerine yeni eklemeler yaparak, onu<br />

yorumlayarak üzerine koyan, mevsimselliği<br />

vurgulayan çabasız ve taze bir menü,” olarak<br />

tanımlıyor. Ekosisteme saygılı bir gastronomi<br />

deneyimine her zaman önem verilen<br />

Lacivert’te, mutfak yönetimini Barış Torcu,<br />

restoran şefliğini ise Rüştü Öztürk üstleniyor.<br />

Özel günlerin vazgeçilmezi<br />

Lacivert, misafirlerine sadece bir gastronomi<br />

deneyimi değil, aynı zamanda anıların ve keyif<br />

dolu anların yaşandığı bir atmosfer sunuyor.<br />

Özel kutlamalar ve buluşmaları, romantik<br />

yemekleri kısaca her anı özel kılan, özel bir<br />

yer Lacivert. Ayrıca iş yemekleri ve davetler<br />

için de eşsiz bir Boğaz manzarası ve zevkli<br />

tasarımsal detaylar eşliğinde hem göze hem<br />

damağa hitap eden bir deneyim sunuyor.<br />

Tasarımda ve mimaride yenilik<br />

Lacivert, Boğaz'ın eşsiz manzarasının yanı<br />

sıra ferahlatan bir atmosfer sunuyor. Toner<br />

& Balıklı Mimarlık iş birliğindeki projesiyle<br />

yenilenen Lacivert’in orijinal dokusu<br />

korunurken, doğal yeşil alanları öne çıkaran<br />

bir yaklaşım benimseniyor. İstanbul’da<br />

yeşilin ve mavinin birleştiği nadir bölgelerden<br />

birinde yer alan Lacivert, retro ve modern<br />

tasarım unsurlarını harmanlayarak özgün<br />

bir estetik sunuyor. Fonksiyonellik ön planda<br />

tutulurken, zamansız ve şık bir atmosfer<br />

yaratıyor.<br />

Geçmişi kutlama, geleceği<br />

şekillendirme<br />

İstanbul’a yakından bakan, Boğaz’ın hemen<br />

kıyısında yer alan Lacivert, bu özel manzara<br />

ile iyi bir mutfağı bir araya getirmeye<br />

devam ediyor. Yenilenen tasarımıyla hem<br />

geçmişi kutlamayı hem de sürdürülebilir bir<br />

geleceği şekillendirmeyi amaçlayan Lacivert,<br />

yenilenen unsurlarıyla bildiğimiz Lacivert’in<br />

en iyi halini sunuyor.


hotel restaurant<br />

130 & hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Sanat ve yeşilin<br />

verdiği huzur<br />

Piu Art Cafe’de<br />

buluşuyor<br />

Büyükdere’de bulunan Piu Art<br />

Cafe, doğadan ilham alan modern<br />

mimarisi ve lezzetli kahveleriyle<br />

dikkat çekerken değişen sanat<br />

eserleri ve botanik güzelliklerle<br />

de misafirlerine farklı bir deneyim<br />

sunuyor.<br />

İstanbul'un muhteşem manzarasına sahip Büyükdere’de yer alan Piu Art Cafe,<br />

sanat ve doğa severler için tam bir sığınak. Bu özel mekan, misafirlerine sadece<br />

mükemmel bir kahve ve lezzetli tatlılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda değişen<br />

sanat eserleri ve doğal güzelliklerle dolu dinamik bir deneyim sunuyor.Mimar<br />

kardeşler Deniz ve Tolga Dülek tarafından kurulan Piu Art Cafe, doğal ve modern<br />

mimari harikası bir mekan olarak tasarlandı. Denizin hemen yanında, yeşilin içinde<br />

huzur dolu bir atmosfer sunan kafede sadelik ve zarafet öne çıkıyor. Deniz kıyısında,<br />

yeşilliklerin içinde, modern mimariye sahip kafe farklı konseptiyle de dikkat çekiyor.<br />

Mekanı diğerlerinden ayıran özellikleri ise sanatın da mekanın önemli unsurlarından<br />

biri olması. Piu Art Cafe, Doğanın değişiminden esinlenerek, değişen sanat<br />

eserleriyle ve misafirlerine sürekli dönüşen, dinamik bir alan sunuyor. Sergiler,<br />

atölye ve workshoplarla hareketli bir ortamı olan kafe hareketli ve yenilikçi bir<br />

atmosfer sunarken botanik meraklıları için de eşsiz bir ortam vadediyor. İç mekan<br />

bitkileri kafe içinde sergilendiği gibi, peyzaj mimarı olan ve Saksıhane markasının da<br />

sahibi Deniz Dülek’ten tavsiyeler ve hatta bazı bitkileri satın almak da mümkün.<br />

Olden 1772<br />

bu kış da iddialı!<br />

Şık dekorasyonu, ferah avlusu, sıcak atmosferi, ihtişamlı barı, müzikleri<br />

ve özel menüsü ile öne çıkan Olden 1772, kaliteli ve zevkli vakit<br />

geçirmenin yeni adresi…<br />

Tarihi Yarımada içinde Eminönü’nde yer alan Muhsinzade Han’ın tarihi Osmanlı dönemine<br />

dayanıyor. Hanın 1772 yılında yapıldığı resmi kaynaklarca bilinsede mimarisi ve kullanılan<br />

malzemeler açısından incelendiğinde, binanın Bizans dönemine kadar uzandığı tahmin<br />

ediliyor. Kervansaray olarak kullanılan Muhsinzade Han, 250 yıl sonra 2022 yılının<br />

sonlarına doğru kapılarını ‘Olden 1772’ olarak açtı ve İstanbul yeme içme sektörünün<br />

gündemine oturdu. Gen Group yatırımcıları Alper Karavar ve Gürol Yığar’ın yenilikçi ve<br />

vizyoner bakış açışıyla hayata geçirilen Olden 1772, Muhsinzade Han’ın geçmişi ve bugünü<br />

buluşturan muhteşem mimarı dokusuyla konuklarına etkileyici bir atmosfer sunuyor<br />

Anadolu ve İstanbul mutfağının vazgeçilmez tatlarına modern gastronomi dokunuşları<br />

getiren şef Aykut Can Akın ve ekibi, göze ve damağa hitap eden tabaklarla lezzetseverlere<br />

tam bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Şirket organizasyonları, motivasyon buluşmaları,<br />

özel kutlamalar, yıl dönümleri ve arkadaş buluşmalarına yönelik oluşturulan menüler<br />

ile özel davet ve etkinliklere sıklıkla ev sahipliği yapıyor. Lezzetli yemekler, aromatik<br />

kokteyller ve fonda çalan yemek müzikleri ile keyifli bir gece yaşatan Olden’da küçük<br />

gruplar için tarihin en derin izlerini taşıyan odalarda özel ağırlamalar yapılabiliyor.


132<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan proje<br />

Metex Studio Erk’ten<br />

doğayla bütünleşen otel tasarımı<br />

Amber Lagoon Villaları<br />

İç mimarı tasarımı Metex Studio Erk tarafından üstlenilen Antalya, Belek’teki Regnum Carya<br />

bünyesinde yer alan “Amber Lagoon Villaları” göçebe yaşam tarzı ile doğayı lüks konaklama<br />

alanlarında buluşturarak huzurlu bir atmosfer sunuyor.<br />

20 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de<br />

ve yurtdışında pek çok farklı ölçek ve<br />

fonksiyonlarda mimari ve iç mimari<br />

projeler tasarlayan MSE (Metex Studio Erk)<br />

imzalı Amber Lagoon Villaları, Antalya'nın en<br />

gözde destinasyonlarından biri olan Belek'te<br />

göçebe yaşam tarzını, doğayı ve premium<br />

yaşam alanlarındaki huzurlu konaklamayı<br />

heyecan verici bir deneyimde buluşturuyor.<br />

Mimar Hüray Erk ve Mimar Kağan Erk<br />

liderliğindeki MSE, göçebe yaşam tarzının<br />

özellikleri gereği doğanın ve doğal unsurların<br />

özel yaşam alanlarıyla uyum içinde birleştiği<br />

Regnum Carya bünyesindeki Amber<br />

Lagoon Villaları’nda konaklayanlara günlük<br />

yaşamlarına ara verebilecekleri bir atmosfer<br />

sunuyor.<br />

ve doğal öğelerin kullanımı fikirleri de proje<br />

boyunca tasarımın şekillenmesine yardımcı<br />

olmuş. Doğal malzemelerin tercih edilmesi<br />

projenin tasarım fikrini destekleyerek<br />

duyusal deneyimin zenginleştirilmesine<br />

olanak sağlamış.<br />

59 premium villa bulunuyor<br />

Projenin “Lagün Villaları” bölümünde bir oda<br />

ve bir yaşam alanından oluşan 44 villa ile iki<br />

oda ve bir yaşam alanlı 15 villa olmak üzere<br />

59 premium villa bulunuyor. Ayrıca Lagoon<br />

Villaları’nda masaj odaları, fitness merkezi,<br />

sauna ve Türk hamamı içeren bir spa alanı<br />

ve teraslı bir yemek alanı da mevcut. Villalar<br />

ve ortak alanların tasarımındaki göçebe<br />

yaşam tarzı fikri, doğayla ve doğal unsurlarla<br />

bütünleşerek huzurlu bir atmosfer<br />

oluşturuyor.<br />

Amber Lagoon Villaları’nda insanların ruh<br />

ve beden sağlığı ön planda tutulduğu için<br />

pandemi, tasarım kurgusunda önemli bir<br />

rol oynamış. Göçebe yaşam tarzı, doğanın<br />

Künye:<br />

Proje Adı: Amber Lagoon<br />

Villaları<br />

Proje Yeri: Belek, Antalya<br />

Mimari Proje: Rasyonel<br />

Tasarım<br />

İç Mimari Proje: MSE (Metex<br />

Studio Erk)<br />

İşveren: Carya Turizm<br />

Yatırımları A.Ş.<br />

Tamamlanma Tarihi: <strong>2023</strong><br />

Arsa Alanı: 55.000 m 2


8 – 12 March 2024<br />

All<br />

together.<br />

The future will be what<br />

we build together.<br />

internorga.com/en


134<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

mekan proje<br />

Designist’ten<br />

Antalya’ya yeni<br />

bir soluk<br />

Flamingo<br />

Lara<br />

<strong>Restaurant</strong><br />

Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki mimarlık ve iç mimarlık ofisi Designist tarafından Antalya’da<br />

tasarlanan Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, filamingoların zarif formları ve tüylerinden ilham alan<br />

renk tonları, doğal malzemeleri ve tropikal bitkilerin kullanımıyla ziyaretçilerini huzurlu ve dingin<br />

bir atmosferde ağırlıyor.<br />

Antalya’ya yeni bir soluk getiren<br />

Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, ulusal ve<br />

uluslararası ölçekte ödüllü projeleriyle<br />

tanınan, İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu<br />

liderliğindeki Designist tarafından tasarlandı.<br />

Mekana da adını veren flamingolardan<br />

esinlenilerek kurgulanan restoran, renk<br />

tonlarını ve çarpıcı tasarımını bu zarif<br />

kuşların doğasından alıyor.<br />

Flamingoların tüylerinden ilham<br />

alınarak seçilen renk tonları<br />

Designist’in dış cepheye tropik bitkilerin<br />

arasına yerleştirdiği zarafetle süzülen<br />

neon flamingo heykeli, yoldan geçen<br />

herkesi selamlayarak mekana dair merak<br />

uyandırıyor. Antalya güneşinin, katmanlı ve<br />

tekstürlü boyalı plakalardan oluşan giriş<br />

saçaklarının karolaj deliklerinden süzülen<br />

yansımaları ve dev ceviz kaplama giriş kapısı,<br />

mekanın dışarıdan algısında önemli bir rol<br />

oynuyor. Flamingoların tüylerinden ilham<br />

alınarak seçilen renk tonları ve malzemelerin<br />

yanı sıra tropik bitkilerin dokunuşu ile<br />

Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>’ın iç mekanları<br />

sıcacık, ziyaretçileri başka diyarlara<br />

götürecek bir havaya bürünüyor.<br />

Antalya’nın göz bebeği olmaya aday<br />

bir mekan<br />

Flamingoların tüylerindeki kırmızı renk<br />

tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin<br />

miktarına göre değişiklik gösterir. Tüylerine<br />

rengini veren bu yiyeceklerin arasında<br />

bulunan karides ve yengeç gibi deniz<br />

ürünleri de mekanın özel menüsünün bir<br />

parçası olarak konsepti tamamlıyor. Sabahın<br />

sakinliğine öğle kaçamağını, akşamın<br />

büyüsüne ise gecenin ritmini ekleyen<br />

Akdeniz’in benzersiz maviliği, Flamingo<br />

Lara'nın eşsiz tasarımında öne çıkıyor.<br />

Bulunduğu her destinasyonun doğasını adeta<br />

bir fotoğraf çerçevesi gibi özenle ortaya<br />

çıkartan, Lara’nın kalbindeki Flamingo Lara<br />

Antalya’nın göz bebeği olmaya aday bir<br />

mekan.


136<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Acenteleri geleceğe taşıyan<br />

teknolojiler<br />

30 yıllık deneyimiyle seyahat sektöründe, yolcu ve acente deneyimlerini iyileştirmeyi hedefleyen<br />

Bilet Dükkanı, acenteler için 2020 yılından bu yana bütün iş süreçlerini yönetebilecekleri<br />

kapsamlı bir teknoloji platformu sunuyor.<br />

Turizm teknolojileri alanındaki<br />

yatırımları ve son dönemde<br />

kadrosuna kattığı iddialı<br />

isimlerle gündeme gelen Bilet<br />

Dükkanı acentelere sağladığı<br />

yenilikçi altyapı ile turizm sektörünü<br />

ileriye taşıyor. Bilet Dükkanı’nın<br />

sunduğu sistemi kullanan acenteler<br />

kullanıcılarla iletişim halindeyken<br />

gelen taleplerle ilgili süreçleri hızla<br />

yönetip sonuçlandırma fırsatı buluyor.<br />

Acenteler için rezervasyon, iptal,<br />

iade, değişiklik ve aynı zamanda<br />

otel, transfer ve araç kiralama<br />

işlemlerinin online yapılabilmesi<br />

yeteneğine sahip sistemler<br />

kullanılıyor. Bilet Dükkanı yapmış<br />

olduğu sistemsel geliştirmeler<br />

sayesinde acentelerine havayolları<br />

ve diğer tedarikçilerin izin verdikleri<br />

ölçüde otomatik işlem sağlayabilme<br />

imkanını sunuyor. Ayrıca raporlama,<br />

kurumsal firma yönetimi, içerisinde<br />

bulunan muhasebe ve finans<br />

sistemleri sayesinde benzerlerinden<br />

ayrışıyor. Tüm süreçlerde sistemin<br />

güvenliğinden ödün vermeden<br />

acentelere anahtar teslim çözümler<br />

sunuluyor. Sistemi kullanan acenteler<br />

kendi alt şubelerini herhangi bir<br />

maliyete katlanmadan açarak hızla<br />

büyüyebiliyor. Finansal ve kurumsal<br />

yönetim modülleriyle de rakamların<br />

içinde boğulmadan hız, kolaylık<br />

ve esneklik kabiliyetleri en yüksek<br />

düzeyde sistemi kullanabiliyor.<br />

2025 yılında turizm<br />

hacmi büyüyecek<br />

<strong>2023</strong> sezon değerlendirmesi<br />

hakkında bilgi veren Bilet Dükkanı<br />

CEO’su Ercan Uzman: “Geçen<br />

sene ile bu senenin ilk 9 ay verileri<br />

karşılaştırıldığında ciroda yüzde<br />

78 büyüme, işlem adedinde yüzde<br />

43 büyüme gerçekleştirdik. <strong>2023</strong><br />

yılının ay bazlı trendinde de her ay<br />

büyümemiz devam ediyor ve bu bizim<br />

2024 yılına çok daha pozitif bakmamızı<br />

sağlıyor. Yaptığımız, planladığımız<br />

iş birlikleri ve yatırımlarla 3 haneli<br />

büyüme hedefini 2024 yılında<br />

gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Turizm<br />

Bakanlığımızın orta vadeli planlarında<br />

turizm gelirlerindeki artış hedeflerine<br />

de katkı sağlayacağımıza inanıyoruz."<br />

dedi. Turizm sektörünü geleceğe<br />

taşımayı hedefleyen ve Akıllı Seyahat<br />

mottosu ile öne çıkan firmanın yakın<br />

zamanda metaverse alanında da<br />

yeniliklere imza atacağı belirtiliyor.


138<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Yapay zeka teknolojisi artık<br />

seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />

Zamanını ve bütçesini ekonomik koşullara göre değerlendirmek isteyen<br />

seyahatseverler, artık yapay zeka teknolojisinden yararlanıyor. Yapay zeka destekli<br />

yeme-içme uygulaması, tahmini hesaplama yaparak kullanıcılara çevrelerindeki en<br />

uygun restoranları öneriyor.<br />

Yapay zeka teknolojisi, şimdi de seyahat<br />

tutkunlarının sorunlarının çözülmesi<br />

için araç oldu. Seyahatseverlerin kritik<br />

bir ihtiyacı olan yeme-içme alternatiflerini<br />

keşfetmek, yapay zeka ile daha kolay ve<br />

pratik bir deneyime dönüştürüldü. Yapay zeka<br />

destekli dijital yeme-içme asistanı AraGez,<br />

tahmini tutar üzerinden hesaplama yaparak<br />

seyahatseverlere kendi bütçelerine göre,<br />

bulundukları veya seçtikleri bölgede restoran<br />

alternatifleri öneriyor.<br />

“Yapay zeka destekli asistanımız<br />

seyahatseverlerin hizmetinde”<br />

Yapay zeka, bilgisayarlar veya bilgisayar<br />

kontrollü makinelerin, genellikle insan<br />

benzeri düşünme yetenekleri kullanarak<br />

verilen görevleri daha fazla veriyle daha hızlı<br />

bir şekilde yerine getirebilme yeteneğini<br />

ifade ediyor. Problem çözme, öğrenme,<br />

dil işleme, görüntü tanıma ve birçok<br />

farklı alanda değerlendirilen yapay zeka<br />

teknolojisi, sesli asistanlar, dil çevirileri,<br />

öneri sistemleri, navigasyon, sosyal güvenlik,<br />

sağlık hizmetleri, e-ticaret ve yardımcı robot<br />

uygulamalarıyla günlük hayatımızda giderek<br />

daha fazla yer kaplıyor.<br />

“Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli yemeiçme<br />

ve seyahat asistanımızın en önemli<br />

özelliği kullanıcılara kişiselleştirilmiş<br />

restoran önerileri sunması” diyen Aydın,<br />

“AraGez, seyahatseverlerin güvenli ve bütçe<br />

dostu seyahat deneyimleri yaşamalarını<br />

sağlamak için özel olarak tasarlandı. Her<br />

kullanıcı, indirdiği mobil uygulama üzerinden<br />

kendi beklentileri ve bütçesi doğrultusunda<br />

en iyi seçeneklere ulaşabiliyor. Yapay zeka<br />

destekli yazılım, kullanıcıların tercihlerini<br />

ve seyahat tarzlarını öğrenerek onlara en<br />

uygun güzergahları ve aktiviteleri sunuyor.<br />

Şu an Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy, Bakırköy<br />

ve Üsküdar gibi İstanbul'un popüler<br />

bölgelerinde hizmet veriyoruz. Çok yakında<br />

daha fazla lokasyonda seyahatseverlere<br />

eşlik edeceğiz. Yapay zeka teknolojisinden<br />

faydalanarak tüketicilere kişiselleştirilmiş<br />

öneriler sunup seyahat deneyimini<br />

kusursuzlaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“QR menü ile yeme-içme deneyimini<br />

güvenli ve hızlı hale getiriyoruz”<br />

AraGez’in sadece seyahatseverlere<br />

değil, aynı zamanda yeme-içme sektörüne<br />

de katkıda bulunduğunu belirten<br />

Aydın,“AraGez, yeme-içme sektörünün<br />

ihtiyaçlarına cevap vermek için QR menü<br />

hizmetini geliştirdi. Müşterilerin akıllı<br />

telefonlarından masada bulunan karekodu<br />

okutarak görüntüleyebilecekleri dijital<br />

menü anlamına gelen QR Menü özelliğini<br />

kullanarak menülerini oluşturan işletmeler,<br />

daha iyi hizmet sunabiliyorlar. QR menü,<br />

müşterilerin temassız bir şekilde menüye<br />

erişmesini, sipariş vermesini ve ödeme<br />

yapmasını sağlıyor. Böylece, yeme-içme<br />

deneyimi hem müşteriler hem de işletmeler<br />

için daha güvenli, hızlı ve pratik hale geliyor.<br />

Ayrıca, Aragez’in sunduğu tahmini tutar<br />

özelliği sayesinde, müşteriler yemek siparişi<br />

vermeden önce ne kadar ödeyeceklerini<br />

görebiliyorlar. Bu da hem müşteri<br />

memnuniyetini hem de işletme verimliliğini<br />

artırıyor.”


140<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

YAPAY ZEKA<br />

turizm sektöründeki<br />

dijitalleşmenin öncü gücü oluyor<br />

Protel'in yapay zekadan destek alan güçlü çözümleri, masa durumu algılamasından soğuk<br />

dolabın işleyişine kadar geniş bir yelpazede işletme süreçlerini iyileştiriyor.<br />

5.000'den fazla vizyoner işletmeye<br />

teknoloji merkezli yönetim ve operasyon<br />

çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve<br />

konaklama sektörlerine değer katan Protel,<br />

turizm sektörünün yapay zekadan nasıl<br />

fayda sağlayabileceğini sıraladı.<br />

Konaklama ve rezervasyon yönetimi<br />

artık yapay zekayla otomatikleşiyor<br />

Konaklama ve rezervasyon yönetimi,<br />

yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle büyük<br />

bir dönüşüm geçiriyor. Otomasyonla<br />

çalışan rezervasyon sistemleri, yapay<br />

zeka sayesinde daha verimli ve kullanıcı<br />

dostu hale geliyor. Müşteriler artık akıllı<br />

telefonları üzerinden kolayca rezervasyon<br />

yapabiliyor, oda seçebiliyor ve işlemlerini<br />

hızla tamamlayabiliyor.<br />

Otelin konumuna göre<br />

kişiselleştirilmiş seyahat planı<br />

oluşturabiliyor<br />

Yapay zeka destekli çözümler, otelin<br />

bulunduğu konuma göre kişiselleştirilmiş<br />

seyahat deneyimleri sunma konusunda<br />

büyük bir rol oynuyor. Bu teknolojiler,<br />

konukların bulundukları bölgedeki en<br />

iyi restoranları, ilgi çekici aktiviteleri ve<br />

gezilecek yerleri keşfetmelerine yardımcı<br />

oluyor. Turistlerin belki de ilk defa ziyaret<br />

ettikleri bir şehirde veya bölgede yol<br />

göstererek seyahatlerini daha keyifli ve<br />

sorunsuz hale getiriyor. Ayrıca bu yapay<br />

zeka sistemleri, kullanıcıların tercihlerine ve<br />

ihtiyaçlarına göre aktiviteler için rezervasyon<br />

yapma yeteneği sunarak seyahat<br />

planlamasını daha da kolaylaştırıyor.<br />

Kapsamlı Dil Modelleri sayesinde<br />

müşterileri anında anlamak ve<br />

sorularını hızlıca yanıtlamak<br />

mümkün<br />

Kapsamlı Dil Modelleri sunan teknolojiler,<br />

müşterilere hızlı ve etkili bir şekilde cevap<br />

vermeye imkan tanıyor. Özellikle otel<br />

işletmeleri için, bu modellerin web sitelerine<br />

veya mobil uygulamalara entegre edilmesi,<br />

24 saat boyunca otomatik yanıtlar sunabilen<br />

bir yapay zeka uygulaması ile sonuçlanıyor.<br />

Böylece özellikle personel sayısının sınırlı<br />

olduğu durumlarda misafirlerin isteklerini<br />

anında karşılamak mümkün oluyor.<br />

Kapsamlı Dil Modelleri, konukların<br />

isteklerini hızlıca anlayabiliyor ve<br />

ihtiyaçlarına göre otomatik olarak bir oda<br />

ayırabiliyor. Böylece misafirlerin isteklerini<br />

iletmek için resepsiyonu arama zorunluluğu<br />

ortadan kalkarken, ön büroda manuel<br />

işlemler için harcanan zamanı da azaltıyor.<br />

Yapay zeka destekli çözümler,<br />

HoReCa sektöründe yeni bir çağ<br />

başlatıyor<br />

Protel, geliştirdiği ve sürekli olarak<br />

yenilediği yapay zeka destekli çözümlerle<br />

restoranların süreçlerini takip ederek<br />

müşterilere sunulan hizmeti ve deneyimi<br />

iyileştiriyor. Yiyecek İçecek Tanıma<br />

modülü, güç aldığı makine öğrenimi<br />

teknolojisi sayesinde müşterilerin tepsisine<br />

koyduğu yiyecekleri tanımak ve ücretlerini<br />

hesaplamak gibi çok sayıda işlemi<br />

kısa sürede uygulayabiliyor ve böylece<br />

çalışanların ve müşterilerin işlemlerini<br />

çok daha kısa sürede tamamlayabilmesini<br />

sağlıyor. POS sistemindeki verilerden<br />

beslenen Satış Tahminleme modülü de<br />

mevcut satışlara bağlı olarak haftalık<br />

ve aylık satış tahminleri yapabiliyor.<br />

Satış Tahminleme modülü ile işletmeler<br />

taleplerini kolaylıkla karşılayabiliyor,<br />

stoklarını daha iyi yönetebiliyor ve<br />

kârlılıklarını artırabiliyor.<br />

Masa Durumu Algılama teknolojisi,<br />

restoranların masalarının anlık durumunu<br />

izleyerek dinamik bir şekilde yönetmelerini<br />

sağlıyor. Bu sistem, masaların anlık<br />

doluluk ve boşluk bilgilerini takip ederken,<br />

aynı zamanda gelecekteki müsaitlik<br />

durumlarını tahmin etmekte ve bu sayede<br />

rezervasyonların daha iyi yönetilmesine<br />

yardımcı oluyor.<br />

Soğuk Dolap Çalışması, akıllı buzdolapları<br />

ve yapay zeka ile gıda yönetimini bir üst<br />

seviyeye taşıyarak gıda bozulmasını erken<br />

tespit ediyor ve gıda israfını minimize etmeyi<br />

hedefliyor.<br />

Servis robotları müşterilerin<br />

hizmet deneyimini iyileştiriyor<br />

Konukların siparişlerini getirmek için<br />

kullanılan servis robotları, sensörleri<br />

sayesinde bulunduğu mekanın haritasını<br />

çıkartıyor ve etrafındaki engellere<br />

çarpmadan siparişin sorunsuz bir şekilde<br />

ulaşmasını sağlıyor. Müşteriler dijital<br />

ekranlar (kiosk) üzerinden direkt sipariş<br />

vererek sıra beklemeden işini halledebiliyor.<br />

İşletmeler bu sürece robotları da dahil<br />

ettiklerinde hızlı ve verimli bir operasyon<br />

haline dönüşüyor. Bu gibi faydaları<br />

sayesinde konukların robotlarla etkileşim<br />

içinde olacağı restoranların sayısı her geçen<br />

gün artacak.


142<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Form & Mitsubishi Heavy<br />

Industries ortaklığı<br />

5 yaşında!<br />

Şişecam, Eskişehir<br />

fabrikasında da Form<br />

çözümlerini tercih etti<br />

Form ile Mitsubishi Heavy Industries<br />

ortaklığından doğan Form MHI Klima Sistemleri,<br />

5. yılını geride bırakıyor. Mitsubishi Heavy<br />

Industries Thermal Systems Genel Müdürü<br />

Nobuaki Suzuki, değerli ortaklığın üstün<br />

başarılarını tebrik etmek üzere Form üst düzey<br />

yöneticilerini makamında ziyaret etti.<br />

Form MHI Klima Sistemleri, Form’un sektör tecrübesi ve Japon<br />

devi Mitsubishi Heavy Industries’in teknolojik gücünden aldığı<br />

destekle 5 yıldır aynı özveri, ürün kalitesi ve satış sonrası hizmetleri<br />

ile enerji verimliliği yüksek çözümler sunuyor. Mitsubishi Heavy<br />

Industries Thermal Systems Genel Müdürü Nobuaki Suzuki, 2011<br />

yılından bu yana süren iş birliği ve bu iş birliği sonucu kurulan<br />

ortaklık süresince üstün başarılara imza atan Form MHI Klima<br />

Sistemlerine tebriklerini sunmak üzere İstanbul’a geldi. Suzuki,<br />

gelecek dönemde de ortaklık çerçevesinde hedeflerine ulaşma<br />

noktasında çalışmalarının hız kesmeden ilerleyeceğini belirtti. Form<br />

MHI Klima Sistemleri Genel Müdürü Zafer Sarı iş birliğini; “Mitsubishi<br />

Heavy Industries ile kurduğumuz değerli ortaklık çerçevesinde<br />

enerji tasarrufu ve kullanım konforunu ön planda tutarak otelden<br />

konutlara; hastanelerden alışveriş merkezlerine kadar pek çok farklı<br />

alanda sağladığımız iklimlendirme çözümlerinin 5. yılını başarılarla<br />

geride bırakmanın gururunu yaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde<br />

gerçekleştireceğimiz projeler için oldukça heyecanlıyız” sözleriyle<br />

değerlendirdi.<br />

Yerli üretim yatırımları ve uluslararası iş<br />

birliklerinden oluşan güçlü ürün gamıyla<br />

endüstriyel tesislerin ihtiyaçlarına verimli<br />

çözümler sunan Form Endüstri Tesisleri,<br />

sürdürülebilir doğal havalandırma<br />

ürünleriyle Eskişehir Şişecam’ın tercihi<br />

oldu.<br />

Şişecam, Eskişehir’de yatırımını gerçekleştirdiği yeni<br />

cam ambalaj fırınında Form kalitesine güveniyor. GAL<br />

doğal havalandırma üniteleri ve doğal havalandırma<br />

panjurları, tasarımı yapılan her tesis için çeşitli dış<br />

hava koşullarında bile istenilen iç mekân sıcaklığı +/-<br />

1 °C hassasiyetiyle güvence altına alıyor. Sıfır enerji<br />

maliyetiyle çok yüksek oranda hava değişimi sağlayan<br />

bu üniteler hem maliyet hem de etkinlik açısından<br />

tesislerce tercih ediliyor. Estetik tasarımıyla entegre<br />

edildiği her mimariye uyum sağlayan Lamilux ise şimdiye<br />

kadar üretilen ilk pasif ev onaylı çatı ışıklığı olarak<br />

öne çıkıyor. Aynı zamanda, bu ürün şiddetli yağmur ve<br />

fırtına altında su yalıtımı test edilmiş dünya çapındaki<br />

ilk çatı ışıklığı olmasıyla da kullanılan mekanlara güven<br />

veriyor. İnsan psikolojisi üzerinde de kötü bir etkiye<br />

sahip yapay aydınlatmaların aksine, doğal güneş ışığı<br />

kişilerin dinç ve enerjik hissetmesini sağlıyor. Projede<br />

kullanılan tüm ürünlerin ortak özellikleri arasında yer<br />

alan otomatik ve manuel açılabilen kapak sistemi, olası<br />

bir yangın sırasında ortamdaki dumanı tahliye ederek can<br />

güvenliğinin korunmasına da yardımcı oluyor.


C<br />

M<br />

Y<br />

CM<br />

MY<br />

CY<br />

CMY<br />

K


Yeni Müşterilere Özel<br />

Türksat Kablo Hizmetleri<br />

2 Ay Boyunca Bedava<br />

“turksat.com.tr” web sitemizi ziyaret et<br />

Kampanyanı keşfet<br />

Seçtiğin kampanyadan “Hemen Başvur”u tıkla<br />

Online İşlemlerden başvurunu tamamla<br />

2 ay boyunca seçtiğin kampanyadan ücretsiz faydalan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!