Hotel Restaurant Kasım 2023
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kadınlar birlikte daha güçlü!<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Türkiye’nin ilk 9 aylık otel doluluk oranları ve oda<br />
satış fiyatları açıklandı. STR Global tarafından<br />
TÜROB için özel olarak hazırlanan rapora göre;<br />
Türkiye geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te<br />
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />
yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />
döneminde ise doluluklar geçen yılın aynı dönemine<br />
göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />
İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme<br />
Derneği, Cumhuriyet’in 100. Yılında Turizmde<br />
Yeni Perspektifler Turizmde Kadın Liderliği ve<br />
Cam Tavan Sendromu konferans serisinin ilkini<br />
gerçekleştirdi. Buluşmanın pozitif ayrımcılık temelli<br />
olmayıp, aksine toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />
konularına odaklandığının belirtildiği İSATAG<br />
etkinliğinden çok önemli mesajlar çıktı.<br />
Güncel sektörel haberlerimizin detaylarına gündem<br />
sayfalarımızdan ulaşabilirsiniz.<br />
Jumbo'da bu yılın haziran ayında bir bayrak<br />
değişimi yaşandı ve genel müdürlük koltuğuna<br />
Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu. <strong>2023</strong><br />
yılı başında emeklilik kararıyla 27 yıllık BSH<br />
yolculuğuna veda ettiğini söyleyen Tavukçuoğlu,<br />
Jumbo’daki yeni pozisyonunu harika bir deneyim<br />
olarak tanımlıyor. 2024 hedefine yüksek katma<br />
değerli ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />
koyduğunu belirten deneyimli iş insanının görevi<br />
devralırken Jumbo’yu ülkemizin en iyi hediyelik<br />
markası olarak konumlandırmak gibi bir hedefi<br />
de var. Tavukçoğlu ile BSH’den Jumbo’ya uzanan<br />
başarılı kariyer yolculuğunu, yeni görevini ve<br />
gelecek planlarını konuştuk.<br />
Singapur doğumlu. Gastronomi tutkusu,<br />
mutfak kariyerinde en güçlü etkiye sahip olan<br />
büyükannesinden ileri geliyor. Çok iyi bir<br />
aşçı olduğunu anımsatıyor, sözlerinde. Küçük<br />
yaşlardan itibaren nasıl da büyükannesinin<br />
mutfağını paylaşarak, ilgi ve becerisinin<br />
aşçılık kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />
devamında. Büyükanneyle mutfakta geçirilen<br />
zamanlar, Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />
Andrew Yeo için şimdi bile o kadar kıymetli ki…<br />
Bu aile büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />
yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle anlatışı<br />
da hep bu minnet ve gururdan sebep! Singapurlu<br />
şefin mutfak hikayesini ve Türkiye’ye uzanan<br />
Hakkasan serüvenini yazdım. İlham vereceğini<br />
umut ediyorum.<br />
Turizm ve otelcilik sektöründe iki güçlü isim;<br />
Hatice Coşkun ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />
konaklama sektörüne uzun yıllar boyunca emek<br />
veren iki deneyim. 2013 yılında Coşkun’un<br />
kuruculuğunu üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />
altında geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />
ötesine geçen uzman rehberlik ihtiyacı boşluğunu<br />
doldurmak üzere bir araya geldiler. Bir otel<br />
yatırım ve yönetim danışmanlığı şirketi olarak da<br />
hayli iddialılar! Sektörel büyüme sürecinde otel<br />
yatırımlarına salt beton yığını muamelesi çeken;<br />
ekonomik, çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir<br />
hamleleri göz ardı eden pek çok rakip şirkete de<br />
meydan okuyorlar. Consultinghtc markasının<br />
doğuşunu ve sektöre dönük vaatlerini şirketin<br />
yönetim ortaklarından Hatice Coşkun ve Burçak<br />
Atak ile konuştuk.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
AYDIN DEMIR<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />
Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />
The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792
Bu sayımızda<br />
antre<br />
16 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 TÜROB, Türkiye geneli otel<br />
doluluklarını açıkladı<br />
22 Turizmde Sürdürülebilir<br />
Destinasyon Yönetimi paneli<br />
gerçekleşti<br />
26 Otellerde iç pazar ne kadar<br />
daraldı?<br />
30 Kartın: Avrupa’nın diline yeni<br />
doladığı bleisure’ın merkezi<br />
olabiliriz<br />
74<br />
70<br />
34 Celestyal, 7 gece İstanbul<br />
seferlerini yeniden başlatıyor<br />
54 Otel yatırımcılarına “sözde<br />
değil, özde danışmanlık”<br />
veriyorlar<br />
58 Eresin: İTP Direktörü Arslan,<br />
direkt olarak İmamoğlu’na<br />
bağlanmalı<br />
60 Öner: Günlük kiralık evlerin<br />
yasal düzenlemesinin turizme<br />
etkileri ne olacak?<br />
62 Turizmin kadın liderleri<br />
farkındalık konferansında<br />
buluştu<br />
72<br />
yeni yatırımlar<br />
66 Wyndham, Dolce markasıyla tarihi<br />
bir otel açıyor<br />
68 Park Dedeman Almaty açılıyor<br />
70 Stil sahibi bir kaçış hali: Nayu<br />
İğneada<br />
72 Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s<br />
markasına iki yeni halka ekleyecek<br />
50<br />
124
iş’te kadın<br />
74 Herkesin yolunu Jumbo ile<br />
kesiştirecek genel müdür:<br />
Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu<br />
marka<br />
82 Öztiryakiler üç yeni kahve<br />
makinesi modelini tanıttı<br />
şefin gözünden<br />
86 Yeo: Türkiye'ye Kantonez<br />
mutfağını getirmekten<br />
mutluyuz<br />
gastro etkinlik<br />
86<br />
94 7 ünlü şeften 7 özel reçeteli<br />
coğrafi tadım etkinliği<br />
98 Matbah, 100’üncü yılı<br />
Atatürk'ün Sevdiği Yemekler<br />
Menüsü’yle andı<br />
100 Adana yine kebaba, ciğere,<br />
şalgama doyurdu<br />
102 Türk mutfağı imajını ve<br />
marka değerini tartıştılar<br />
104 Cumhuriyet yemekleri bu<br />
panelde konuşuldu<br />
106 Akdeniz Gastronomi<br />
Turizmi’nin yol haritası çizildi<br />
108 Dünyaca ünlü 1.000'den fazla<br />
şef İstanbul’da buluşacak<br />
110 Slow Food Aşçı Dayanışması<br />
1.Yıl Buluşması gerçekleşti<br />
gastro güncel makale<br />
112 Tartıcı: Bireyselleşme trendi<br />
gastronomiyi dönüştürüyor<br />
gastro aktüel<br />
114 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
fuar<br />
100<br />
120 HostMilano, küresel merkez<br />
özelliğini daha da güçlendirdi<br />
122 HostMilano’da İnoksan<br />
standına yoğun ilgi<br />
yeni mekan<br />
124 Dost sofraları Arça’da<br />
kuruluyor<br />
126 Cadde’nin yeni müdavim<br />
noktası: Ferida Brasserie<br />
128 Lacivert, yeniden İstanbul’la<br />
buluştu<br />
130 Gastronomide deneyimsel<br />
mekanlar<br />
mekan proje<br />
132 Metex Studio Erk’ten doğayla<br />
bütünleşen otel tasarımı:<br />
Amber Lagoon Villaları<br />
134 Designist’ten Antalya’ya<br />
yeni bir soluk: Flamingo Lara<br />
<strong>Restaurant</strong><br />
HoReCa<br />
teknoloji&sistemleri<br />
136 Acenteleri geleceğe taşıyan<br />
teknolojiler<br />
138 Yapay zeka teknolojisi artık<br />
seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />
140 Yapay zeka turizm<br />
sektöründeki dijitalleşmenin<br />
öncü gücü oluyor<br />
142 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Küresel yatırımcılar<br />
Antalya’da buluştu<br />
Dünyada 40’tan fazla ofisiyle, varlıklı<br />
ailelere yatırım yoluyla vatandaşlık ve<br />
oturum programları danışmanlığı hizmeti<br />
veren Henley & Partners, küresel servet<br />
yönetimiyle ilgili düzenlediği seminerin<br />
ikincisini Antalya’da gerçekleştirdi.<br />
Henley & Partners Türkiye ekibi olarak<br />
İstanbul’dan sonra ikincisini Antalya’da<br />
gerçekleştirdikleri seminerde yabancı<br />
birçok iş insanını ağırladıklarını dile<br />
getiren, Henley & Partners Türkiye<br />
Direktörü Burak Demirel, panellerde<br />
yeni yatırım stratejileri ve fırsatları,<br />
vatandaşlık programlarının önemi, küresel emlak sektörünün<br />
geleceği, global yatırım yönetimi gibi birçok farklı konu alanlarında<br />
uzman isimler tarafından ele alındığını ve bu etkinliği Türkiye’de<br />
gelenekselleştirmek istediklerini ifade etti. Etkinliği düzenlemenin<br />
temel sebebinin; servet yönetimi nasıl olmalı, servet nasıl korunur<br />
ve gelecek nesillere nasıl aktarılır olduğunu belirten Demirel,<br />
Türkiye’de yılda 10 bin vatandaşlıkla 4 milyar dolar civarında bir döviz<br />
girdisinin olduğunu kaydetti. Dünya genelinde sektör büyüklüğünün<br />
30 milyar dolar olduğunu söyleyen Demirel, Türkiye’nin buradan<br />
yüzde 15-20 civarında pay sahibi olduğunu kaydetti.<br />
Enflasyonda turizmin<br />
etkisi ne kadar?<br />
NY&Co‘ya Dünyanın En İyi Otel<br />
Danışmanlığı ödülü<br />
Dünyada turizm ve konaklama<br />
sektörünün en prestijli ödüllerinden<br />
biri olan kabul edilen Hospitality<br />
Awards, <strong>2023</strong> yılının En iyi Otel<br />
Pazarlama ve Yönetim Danışmanlığı<br />
ödülünü NY&CO Global Hospitality<br />
Consultancy’e verdi. 2011yılından<br />
bu yana lüks pazarda hizmet<br />
veren NY&Co Global Hospitality<br />
Consultancy kurucusu ve CEO’su<br />
Nermin Yurtoğlu kazandıkları<br />
ödül hakkında şunları söyledi:<br />
“İngiltere menşeili LUXlife Magazin tarafından, uluslararası<br />
markalara verilen ve bu yıl 8. kez düzenlenen Hospitality<br />
Awards Ödülleri'nde, <strong>2023</strong> yılının En İyi Otel Pazarlama ve<br />
Yönetim Danışmanlığı ödülünü kazandığımızı duyurmanın<br />
heyecanını ve başarılarımızı ilk kez bir dünya sahnesinde<br />
kutlamanın haklı gurunu yaşıyoruz. Turizmin sektörünün<br />
yaşadığı sıkıntı ve zorlukları hepimiz biliyoruz. Buna rağmen<br />
yılmadan ve hiç ara vermeden devam ettiğimiz danışmanlık<br />
işimizde 12. yılımızı kutlarken, çalışmalarımızın sadece<br />
hizmet sunduğumuz seçkin markalarımız tarafından değil,<br />
uluslararası anlamda dikkat çekici bir etki oluşturarak takdir<br />
edildiğini görmek ve tüm bunların bir sonucu olarak, global<br />
konaklama sektörünün oskarlarından biri kabul edilen ödülün<br />
bir parçası olmak bizim için tarifi edilemez bir onur.”<br />
Yeşim Doğukan’a<br />
Radisson bünyesinde yeni görev<br />
<strong>2023</strong> yılındaki fiyat artışlarında (enflasyon), turizm sektörü<br />
etkisini halen sürdürüyor. Eylül ayında enflasyon %4,75 iken<br />
turizmde ortalama %15 oldu. TÜİK tarafından açıklanan<br />
Tüketici Fiyat Endeksi, Eylül <strong>2023</strong> sonuçlarına göre, enflasyon<br />
eylül ayında bir önceki aya göre %4,75, bir önceki yılın aynı<br />
ayına göre %61,53 ve 12 aylık ortalamalara göre %55,30 olarak<br />
gerçekleşti. Eylül ayında lokanta ve oteller fiyatları %4,15 ve<br />
konaklama hizmetlerinde %30 dolayında yükseldi. Turizmde<br />
ortalama ayılık artış da %15 oldu. Yıllık olarak bakıldığında,<br />
lokanta ve otellerde fiyatlar %92,48 artış ile en yüksek artışı<br />
gösterdi. (Turizm Databank)<br />
Pazarlama iletişimi, Halkla<br />
İlişkiler ve otelcilik sektöründe<br />
25 yıldan fazla deneyime ve güçlü<br />
bir geçmişe sahip olan Yeşim<br />
Doğukan, Radisson Otel Grubu'nun<br />
Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan,<br />
Lübnan, Libya ve Irak pazarlarında<br />
çapraz tanıtım faaliyetlerini<br />
ve iletişimini yönetecek.<br />
Bu ülkelerdeki pazarlama<br />
stratejilerinin geliştirilmesi,<br />
uygulanması ve performansının izlenmesi konularında liderlik<br />
yaparak, grubun marka bilinirliğini artırmak ve büyümesini<br />
desteklemek için tanıtım kampanyaları hayata geçirecek.<br />
Doğukan aynı zamanda bu ülkelerdeki medya ilişkilerini<br />
ve iletişim faaliyetlerini koordine edecek ve Radisson Otel<br />
Grubu’nun imajının güçlenmesine destek olacak. Doğukan,<br />
aynı zamanda Türkiye otelleri için grubun Sorumlu İşletme<br />
programı kapsamında yerel STK'lar ve ile iş birliklerinin<br />
yürütülmesi, kurumsal sosyal sorumluluk proje yönetiminin<br />
gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilirlik girişimlerinin<br />
uygulanmasını ve takibini yapıyor.
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Dolmabahçe Sarayı<br />
önünde anma töreni<br />
35'inci yılını<br />
Cumhuriyetin<br />
100'üncü yılıyla birlikte<br />
kutlayan ve her şeyin<br />
başlangıç noktası olan<br />
Selanik'te, Ulu Önder<br />
Atatürk'ün doğduğu<br />
evin ziyaretinden sonra<br />
start alan Maximiles<br />
Black The Bodrum<br />
Cup filosu, Türkiye İş<br />
Bankası Çanakkale<br />
etabı bitiminde Çanakkale Şehitler Anıtı önünde selam verdikten<br />
sonra İstanbul Dolmabahçe'de gerçekleşen anma töreniyle yoluna<br />
devam etti. Bodrum'dan gelen filo, İstanbul'daki yelken kulüplerinden<br />
katılan yatlar ve sahil güvenlikle birlikte bir şölen havasında 8<br />
Ekim'de İstanbul Boğazı'nı geçti. Türkiye İş Bankası İstanbul Boğazı<br />
Yelkenli Kortej Geçişinin ardından Dolmabahçe Sarayı önünde<br />
anma selamlaması yapıldı. Aynı gün Four Seasons <strong>Hotel</strong> Istanbul<br />
at the Bosphorus'ta birçok önemli ismin katıldığı özel bir gece<br />
gerçekleştirildi.<br />
Alman acente zincirinin<br />
İzmir’de büyük buluşması<br />
Almanya'nın en<br />
büyük acente<br />
zincirlerinden<br />
Schmetterling<br />
International’ın<br />
yıllık kongresi,<br />
İzmir’in önde<br />
gelen turizm<br />
beldelerinden<br />
Özdere'de bulunan<br />
Sunis Efes Royal<br />
Palace Resort'ta 500’ü aşkın katılımcıyla gerçekleşti. Üç gün<br />
boyunca Türkiye ve Almanya arasındaki turizm ilişkilerini<br />
geliştiren etkinliklere sahne olan; Ege bölgesi turizm, tarih<br />
ve kültür odaklı bir programla önemli bir tanıtım fırsatının<br />
yakalandığı kongrenin Efes Antik Kenti’nde yapılan gala<br />
gecesine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri<br />
Ersoy, bu eşsiz atmosferde Almanya’nın dört bir yanından<br />
gelen acentelerle buluştu. Turizmde ülkemizin hedeflerini<br />
ve projelerini anlatan Bakan Ersoy, bu yıl Türkiye'ye gelen<br />
toplam turist sayısının yüzde 14 arttığını bildirdi. "Bu başarı<br />
tesadüf değildir" diyen Ersoy, Türkiye Turizm Ajansı'nın<br />
(TGA) çalışmalarını aktardı ve goturkiye.com'a dikkat çekti.<br />
Gastronomi turizmi için önemli olan Michelin Rehberi'nin bu<br />
yıl İzmir ve Bodrum’u da rehbere almaya hazırlandığını da<br />
kaydetti.<br />
Hilton’un ‘<strong>2023</strong> Thrive<br />
Yarışması’nı<br />
kazanan ilk Türk<br />
Hilton Grubu’nun<br />
çalışanlarının<br />
motivasyonunu<br />
artırmak ve becerilerini<br />
geliştirmek, kişisel<br />
hedeflerine ulaşmalarını<br />
ve toplumun ihtiyaçlarına<br />
cevap vermelerini<br />
sağlamak için her sene düzenlediği ‘Hilton, Thrive<br />
Yarışması’nın kazananları arasında Hilton Türkiye<br />
– Pazarlamadan Sorumlu Kıdemli Müdürü Beyza<br />
Sinem Çağlar ilk Türk olarak Global arenada yer<br />
aldı. Çağlar, Türkiye’yi derinden sarsan deprem<br />
felaketinin sonucunda kullanılamaz hale gelen,<br />
Kahramanmaraş ilinin Nurhak ilçesine bağlı Barış<br />
beldesindeki Barış İlköğretim Okulu’nun 8 konteynırdan oluşan<br />
sınıflarının, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve öğrencilere destek<br />
olmak amacıyla hazırladığı projesi ile bu ödülü kazanan ilk Türk<br />
oldu. Hilton, ‘<strong>2023</strong> Thrive Yarışması’ ile çalışanlarına, daha iyi bir<br />
iş yeri deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. Her sene düzenli olarak<br />
gerçekleşen yarışma, Hilton çalışanlarını hayalleri doğrultusunda bir<br />
adım atmaları için cesaretlendirirken, kazanan isimlere herhangi bir<br />
hayalini gerçekleştirmeleri için olanak sağlıyor.<br />
“Mete Vardar: “Yıllık hedeflerimizi<br />
yakalayacağımızı düşünüyoruz”<br />
Türkiye’nin acente ağı en<br />
yaygın ve güçlü büyüme<br />
performansı ile dikkat<br />
çeken firması Jolly, bu<br />
yıl ilk kez düzenlenen<br />
İstanbul Turizm Fuarı’na<br />
katıldı. Fuarda sektöre<br />
dair değerlendirmelerde<br />
bulunan Jolly Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Mete Vardar, “Güney bölgelerinde tatil imkanı<br />
halen devam ediyor, otellerin doluluk oranları da oldukça<br />
iyi gidiyor. Beklediğimiz gibi son dönemde artan talepler ile<br />
yıllık hedeflerimizi yakalayacağımızı düşünüyoruz. Yurt dışı<br />
turlar, Kıbrıs turları, bilet ve kongre turizmi olarak bilinen<br />
M.I.C.E. departmanlarımızda da hedeflediğimiz bütçenin<br />
üstüne çıkacağız” ifadelerini kullandı. Teknoloji alanında uzun<br />
süredir yaptıkları yatırımların meyvesini <strong>2023</strong> yılında almaya<br />
başladıklarını belirten Vardar, “Yaptığımız teknik yatırımlarla<br />
artık farklı firmaların kendi platformlarında Jolly ürünlerini<br />
sorunsuzca sunabilmesini sağlıyoruz. Geçirmiş olduğumuz<br />
dijital dönüşüm ile öncelikle yurt içinde sonrasında da yurt<br />
dışında yeni bir dönem açacağımıza inanıyoruz. Biz sektördeki<br />
geleneksel yaklaşımları değiştirecek öncü bir rol üstlendik.<br />
Tüm gelişmeler ışığında 2024 yılı için hedeflerimizi yine yüksek<br />
tutacağız” diye konuştu.
26. – 30. 1. 2024<br />
FRANKFURT, ALMANYA<br />
ThE<br />
LIFESTYLE<br />
MOvEmENT<br />
Sofra, mutfak ve ev eşyaları için en büyük, en çeşitli<br />
küresel buluşma yeri: Ambiente, dünyanın 1 numaralı<br />
Dining alanında sürekli büyüyen HoReCa sektörü için<br />
benzersiz bir erişim noktasıdır. Sektörün akıllı inovasyonlar<br />
ve son teknoloji ürünlerle buluştuğu yer burasıdır.<br />
Sizin sektörünüz, sizin çevreniz:<br />
ambiente.messefrankfurt.com/dining<br />
info@turkey.messefrankfurt.com<br />
Tel.: +90-216-384 50 50
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB, Türkiye geneli otel doluluklarını<br />
açıkladı<br />
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Geleneksel Aylık Bilgilendirme Toplantısında İstanbul ve<br />
Türkiye doluluklarına ilişkin güncel rakamları açıkladı. STR Global raporuna göre, Türkiye<br />
geneli otel dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle yüzde<br />
68.8 olarak gerçekleşti.<br />
STR Global tarafından TÜROB<br />
için özel olarak hazırlanan<br />
rapora göre; Türkiye geneli otel<br />
dolulukları Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />
aynı ayına göre yüzde 12 gerilemeyle<br />
yüzde 68.8 olarak gerçekleşti. Ocak-<br />
Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise doluluklar<br />
geçen yılın aynı dönemine göre yüzde<br />
12 gerilemeyle yüzde 59.0 oldu.<br />
Ortalama günlük oda satış fiyatı (ADR)<br />
Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına<br />
göre yüzde 1.5 gerilemeyle 139 Euro,<br />
Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde ise yüzde<br />
16 yükselişle 135 Euro oldu.<br />
Toplam oda başına günlük oda satış<br />
fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13<br />
gerilemeyle 96 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />
döneminde ise yüzde 2.5 artışla 80<br />
Euro oldu.<br />
İstanbul da geriledi<br />
İstanbul’da ise otel dolulukları Eylül<br />
<strong>2023</strong>’te geçen yılın aynı ayına göre<br />
yüzde 12.6 gerilemeyle yüzde 76.5<br />
olarak gerçekleşti. Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />
döneminde ise doluluklar geçen<br />
yılın aynı dönemine göre yüzde<br />
13 gerilemeyle yüzde 64.7 oldu.<br />
İstanbul’da ortalama günlük oda satış<br />
fiyatı (ADR) Eylül <strong>2023</strong>’te geçen yılın<br />
aynı ayına göre yüzde 7.3 gerilemeyle<br />
151 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong> döneminde<br />
ise yüzde 13 yükselişle 148 Euro oldu.<br />
Toplam oda başına günlük oda satış<br />
fiyatı (RevPAR) ise Eylül <strong>2023</strong>’te<br />
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20<br />
gerilemeyle 115 Euro, Ocak-Eylül <strong>2023</strong><br />
döneminde ise yüzde 3 gerilemeyle 95<br />
Euro oldu.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Turizmde Sürdürülebilir<br />
Destinasyon Yönetimi<br />
paneli gerçekleşti<br />
Şişli Belediyesi ev sahipliğinde ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü<br />
ve Destinasyon Yönetim Ofisi’nin iş birliğiyle hayata geçirilen "Sürdürülebilir Destinasyon<br />
Yönetimi" panelinde, dünyanın en başarılı destinasyon yönetimini gerçekleştiren Berlin’in<br />
deneyimi paylaşıldı.<br />
Ülkemizde "Sürdürülebilir Turizm"<br />
konusunda bir ilke imza atarak Şişli<br />
Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir<br />
Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü, Küresel<br />
Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne (GSTC)<br />
üye oldular. Bu üyelik sonrasında, sürecin<br />
devamı niteliğinde olan Destinasyon<br />
Yönetimi Programı’na başvuran her iki<br />
kuruluş, program konusunda hazırlık<br />
aşamasına geçti.<br />
Bundan yola çıkan Şişli Belediyesi,<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm<br />
Şube Müdürlüğü ve Destinasyon Yönetim<br />
Ofisi iş birliğiyle 11 Ekim <strong>2023</strong> Çarşamba<br />
günü “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />
Paneli” düzenledi. Panelde “Sürdürülebilir<br />
Destinasyon Yönetimi" konusunda, en<br />
deneyimli kentlerden biri olan Berlin'in<br />
destinasyon yönetimi deneyimi İstanbul’a<br />
aktarıldı.<br />
Turizm sektörünün paydaşlarının yoğun<br />
katılım gösterdiği etkinlikte; Şişli Belediye<br />
Başkanı Muammer Keskin’in yanı sıra,<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Yönetim<br />
Kurulu Başkan Yardımcısı Hediye Güral<br />
Gür, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />
(TTYD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
Ali Güreli, İstanbul Rehberler Odası (İRO)<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özgür<br />
Özaltun, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları<br />
Derneği (AYD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri<br />
Şapkacı, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği<br />
(TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz<br />
Bağlıkaya ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi<br />
(İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />
birer konuşma yaptı.<br />
Panele ilgi yoğundu<br />
Açılış konuşmalarının ardından, Türk Alman<br />
Kardeş Şehirler Federasyonu Başkanı<br />
Özcan Mutlu’nun moderatörlüğünü yaptığı<br />
İBB Turizm Şube Müdürü Hüseyin Gazi<br />
Coşan, Kent Hizmetleri A.Ş. (KENTHAŞ)<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Biçer,<br />
visitBerlin CEO’su Burkhard Kieker ve<br />
Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />
Markus Facklam’in panelist olarak yer<br />
aldığı; “Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />
Paneli” gerçekleştirildi.<br />
Keskin: “GSTC’ye Türkiye’den üye<br />
olan ilk belediye olduk”<br />
Etkinliğin açılışında konuşan Şişli Belediye<br />
Başkanı Muammer Keskin, “Sürdürülebilir<br />
Destinasyon Yönetim Paneli”nin turizm<br />
alanında yaptıkları çalışmaların önemli<br />
bir ayağını oluşturduğunu vurgulayarak,<br />
geçen yıl ilkini gerçekleştirdikleri “Şişli<br />
Turizmi Konuşuyor” panelinin ardından, bu<br />
konuda epey mesafe katettiklerini söyledi.<br />
Şişli Belediyesi olarak “Sürdürülebilir<br />
Turizm” konusunda bir ilke imza atarak,<br />
“Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi'ne<br />
(GSTC) Türkiye’den üye olan ilk belediye<br />
olduklarının da altını çizen Keskin,<br />
“Bu üyelik sonrasında, sürecin devamı<br />
niteliğinde olan Destinasyon Yönetimi<br />
Programı’na başvurduk. Ve program<br />
konusunda hazırlık aşamasına geçtik” dedi.<br />
“Şişli yılda 2.5 milyon turist<br />
ağırlıyor"<br />
Muammer Keskin, Şişli Belediyesi olarak<br />
ilçeye kattıkları değerler ve Şişli’nin<br />
potansiyeli hakkında ise şu bilgileri verdi:<br />
“Şişli, İstanbul’un tam kalbinde; ticaret,<br />
sağlık, gastronomi, moda gibi ekonominin<br />
de can damarı olan pek çok sektörün en<br />
aktif olduğu bir merkez konumunda. Yılda<br />
2 milyon 500 bin yerli ve yabancı turisti<br />
ağırlayan Şişli’de olanaklar da son derece<br />
gelişmiş durumda. İlçemizde 290 adet<br />
konaklama tesisi bulunuyor. İlçemizde<br />
toplam 9 alışveriş merkezi ve 2 bin 116<br />
tekstil dükkanına ev sahipliği yapıyoruz.<br />
Ayrıca toplam 527 adet ‘Sağlık Turizmi<br />
Yetki Belgesine’ sahip sağlık tesisi ve aracı<br />
kuruluş bulunuyor. İstanbul’un önde gelen<br />
kongre merkezleri; İstanbul Kongre Merkezi<br />
ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi<br />
Sarayı ilçemiz sınırları içinde yer alıyor.<br />
Yine ilçemizde bulunan Harbiye Açıkhava ve<br />
Cemal Reşit Rey Konser Salonu da kültürel<br />
etkinlikler ve konferanslar için kullanılan<br />
önemli mekânlardan. Tüm bu kongre<br />
merkezlerinin toplamı 20 bin 384 kişilik<br />
kapasiteye sahip. Dünya mutfaklarından<br />
geleneksel mutfaklara ve alışveriş yapma<br />
olanağı sunan 2 bin 75 adet mekân<br />
bulunuyor. 35 şehir parkı, 775 seyahat<br />
acentesi ve 11 yiyecek pazarı da ilçemiz<br />
sınırları içinde”.<br />
“Uluslararası ve ulusal yatırımcıları<br />
davet ediyoruz”<br />
Şişli’nin en güzel değerlerinden biri<br />
olan kültür sanat yaşamanı daha da ileri<br />
aşamalara taşımak adına önemli çalışmalar<br />
yürüttüklerine de kaydeden Keskin,<br />
konuşmasında turizm yatırımcılarına da<br />
seslendi ve “İklim krizi hassasiyetinin
24<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
yaşandığı bu dönemde; turizmden<br />
yeşil enerji yatırımlarına, elektrikli şarj<br />
istasyonlarından akıllı kent uygulamalarına,<br />
otopark tesislerinden kentsel dönüşüme<br />
kadar birçok alanda bölgenin ihtiyaçlarını<br />
karşılamak üzere özel sektör paydaşları ile<br />
iş birlikleri yaratmayı ve kamu kaynaklarının<br />
daha verimli kullanılmasını hedefliyoruz.<br />
Bu çerçevede uluslararası ve ulusal<br />
yatırımcıları proje ve yatırım geliştirme<br />
programlarımıza ortak olmaları için davet<br />
ediyoruz” dedi.<br />
Polat: "İstanbul’un Kara Surları bir<br />
destinasyon alanı olmalı”<br />
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)<br />
Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat<br />
ise etkinlikte yaptığı konuşmasında<br />
İstanbul’un turizminin tarihi yarımadaya<br />
sıkıştırıldığına işaret ederek “Oysa ki,<br />
9.1 km uzunluğundaki İstanbul Kara<br />
Surları’nın bir yürüyüş destinasyonu olarak<br />
değerlendirilmediği gördük. Bu anlamda<br />
bu potansiyelin turizme kazandırılması<br />
anlamında İstanbul Kara Surları Açık<br />
Hava Müzesi çalışmasının ilk bölümünü<br />
tamamlandık ve Mevlanakapı ve Silivrikapı<br />
Kara Surları Ziyaretçi Merkezleri’nin açılışını<br />
geçtiğimiz eylül ayında gerçekleştirdik. Aynı<br />
şekilde Sultanahmet, Süleymaniye, Balat<br />
ve Boğaz aksının da bir destinasyon alanı<br />
olarak turizme kazandırılması yönünde<br />
çalışmalar yürütüyoruz” dedi.<br />
Bağlıkaya: “Turizmimizi<br />
geliştirecek her projeye destek<br />
vereceğiz”<br />
Tüm dünyada destinasyon pazarlamasında<br />
son yıllarda önemli bir değişim yaşandığına<br />
vurgu yapan TÜRSAB Başkanı Firuz<br />
Bağlıkaya ise konuşmasına şu bilgileri<br />
aktardı: “Özellikle yerel yönetimlerle<br />
turizm sivil toplum kuruluşları arasında<br />
kurulan sıkı bağlar, destinasyonların<br />
sürdürülebilir bir başarı elde etmesini<br />
sağlıyor. Bu bakımdan İstanbul Büyükşehir<br />
Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü ve Şişli<br />
Belediyesi’nin Küresel Sürdürülebilir Turizm<br />
Konseyi’ne üye olmasını ve sürdürülebilir<br />
turizm konusunda sektör paydaşları ile<br />
iş birliği içinde attığı adımları son derece<br />
değerli buluyoruz. TÜRSAB olarak biz,<br />
bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />
da ülkemize katma değer sağlayacak,<br />
turizmimizi geliştirecek her çalışmaya her<br />
projeye destek vermeye devam edeceğiz.<br />
Doğayı korumanın yanında yerel, özgün,<br />
doğal, tarihi ve kültürel değerlerini koruyan<br />
destinasyonlar bu süreçten kazançlı<br />
çıkacak.”<br />
Kieker: “Berlin, hem siyasi hem de<br />
yaratıcılık için özgür bir kenttir”<br />
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen<br />
”Sürdürülebilir Destinasyon Yönetimi<br />
Paneli”nde söz alan visitBerlin CEO’su<br />
Burkhard Kieker, visit Berlin’in 30 yıl önce<br />
Berlin Duvarı çöktüğünde kurulduğunu<br />
hatırlatarak, şunları söyledi: “Berlin yaralı<br />
bir şehirdi, Doğu ve Batı Berlin ayrıydı<br />
ama hedeflerimiz vardı. Kentimizde hem<br />
misafirler hem de orada yaşayanlar için<br />
neler yaparız diye düşündük. Turizmin kabul<br />
edilmesi ve ne kadar önemli olduğunun<br />
takdir edilmesi gerekir. Kültür ve turizmi<br />
birbirinden ayırmıyoruz, ayrılamaz diyoruz.<br />
Berlin’de 240 bin kişi turizm ve kültür<br />
alanında çalışıyor. Sadece yönetmek<br />
istemedik, şirket de olmak istedik. Geçen yıl<br />
şehir olarak turizm gelirimiz 13 milyar Euro<br />
oldu. Turizm gelirimizin bir kısmını Berlin’in<br />
pazarlama ve tanıtımına harcıyoruz. İki<br />
Berlin birleştiğinde bir marka yaratmaya<br />
çalıştık. Önce Berlin’le ilgili hangi sıfatlar<br />
var, onu sorguladık. Bir sözcük öndeydi;<br />
o da özgürlük. Berlin ‘özgürlük kentidir’,<br />
dedik. Berlin hem siyasi hem de yaratıcılık<br />
için özgür bir kenttir. Sınırlarımız sadece<br />
kanunlardır.”<br />
Facklam: "5 bin 700’den fazla<br />
yaratıcı şirket Berlin ekosistemine<br />
dahil”<br />
Berlin Partner Uluslararası Koordinatörü<br />
Markus Facklam, Berlin Partner’in<br />
VisitBerlin ile birlikte kurulduğunu akıllı<br />
kent, sürdürülebilirlik konusuyla, turizmi<br />
de beraber çalıştıklarını söyledi. Berlin<br />
Partner’in aynı zamanda Berlin Eyaleti<br />
Hükümeti’yle beraber çalıştığına da vurgu<br />
yapan Facklam, yaptıkları çalışmalar<br />
hakkında şu bilgileri verdi: “Kent genişleme<br />
için bölgeye yatırımcı şirket çağırıyoruz.<br />
Özellikle uzman güç olarak hizmet<br />
sektöründe şirketlere ihtiyacımız var.<br />
Berlin Partner’in içinde olan 240 şirket var,<br />
hepsinin amacı da Berlin’in geliştirilmesi.<br />
Yatırım yapmak isteyen şirketlere yardımcı<br />
olmak için elimizde veri bankası var. 5<br />
bin 700’den fazla yaratıcı şirket Berlin<br />
ekosistemine dahil, bütün Almanya’daki<br />
girişimci şirketlerin yüzde 50’si Berlin’de<br />
bulunuyor. Bu yıl düştü ama Almanya ama<br />
yine de 11 milyar Euro yatırım aldı. Hangi<br />
yaratıcı şirketlerin olduğu internet sitemizde<br />
yer alıyor.”<br />
Biçer: “Şişli’deki turizm<br />
sektörünü sürdürülebilir yapmayı<br />
amaçlıyoruz”<br />
Panelde söz alan KENTHAŞ Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Özcan Biçer ise Şişli Turizmi<br />
Geliştirme Programı’nı yürüttüklerini<br />
belirterek, “Programın amacı; Şişli kentsel<br />
alanının; konumundan, işlevlerinden,<br />
kültüründen, tarihinden, insanlarından,<br />
kurumlarından, deneyimlerinden,<br />
belleğinden kaynaklanan tüm potansiyelleri<br />
ortak akıl ve şeffaflık ilkeleri çevresinde<br />
birleştirerek Şişli’deki turizm sektörünü<br />
daha dirençli ve sürdürülebilir bir yapıya<br />
kavuşturmaktır. Bu amaçla; uluslararası,<br />
ulusal ve lokal kurum ve kişilerle iş birliği<br />
yaparak, ortak bir vizyon çerçevesinde<br />
birlikte davranma kültürünün gelişmesini<br />
sağlamayı hedefledik” dedi.<br />
Panelistlerden İBB Turizm Şube Müdürü<br />
Hüseyin Gazi Coşan da İBB olarak bugüne<br />
kadar gerçekleştirdikleri kültür ve turizm<br />
projeleri ile önümüzdeki dönemde de hayata<br />
geçirecekleri yeni projeler hakkında da bir<br />
sunum gerçekleştirdi.
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Otellerde<br />
iç pazar ne<br />
kadar daraldı?<br />
Yükselen fiyatlar ve ekonomik koşullar, yurt içi pazarda otel gecelemelerini<br />
ciddi oranda düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />
Turizm Databank‘ın Kültür ve<br />
Turizm Bakanlığı konaklama<br />
istatistiklerinden derlediği<br />
verilere göre, <strong>2023</strong> yılı Ocak-Ağustos<br />
döneminde (fiyatlar ve ekonomik<br />
koşullar baskısıyla), yurt içi pazarda<br />
otel gecelemelerini ciddi oranda<br />
düşürdü. Düşüş, 8 ayda %25’e yaklaştı.<br />
2022 yılının 8 ayında 64 milyonu geçen<br />
otellerde vatandaş gecelemesi, <strong>2023</strong>’te<br />
38 milyona kadar indi.<br />
Şehirlerde gecelemeler düştü<br />
Yurt içi pazarda en büyük daralma<br />
2 milyon geceleme ile İstanbul’da<br />
gerçekleşti. İstanbul, toplam geceleme<br />
kaybının yüzde 30’unu iç pazarda<br />
gördü. İkinci sırada Balıkesir geldi. 1<br />
milyon düşüş yaşayan şehrin toplam<br />
geceleme kaybının yüzde 95’ini iç<br />
pazarda gördü. Aynı bölgede ve benzer<br />
eğilmde olan Çanakkale de bu oran<br />
%90 oldu. 880 bin gerileyen Antalya da<br />
İstanbul gibi toplam geceleme kaybının<br />
yüzde 30’unu iç pazarda gördü.<br />
Diğer yandan Muğla, yurt içi pazarda<br />
820 bin geceleme kaybederken, yurt<br />
dışı pazarda 48 bin gece kazanabildi.<br />
İzmir ise, iki pazarda da gerilerken,<br />
geceleme kaybının %56’sını iç pazarda<br />
gördü. Mersin ve Aydın’da da iç pazar<br />
düşerkeni toplam geceleme kaybının<br />
%70’ten fazlası iç pazarda oluştu.
30<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Ömer Kartın<br />
“Avrupa’nın diline yeni doladığı<br />
bleisure’ın merkezi olabiliriz”<br />
“Türkiye, bleisure turizmi için ideal bir ülke. Çünkü leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca<br />
deniz, kum, güneş sattık. Otellerimiz buna çok uygun. Avrupa’nın diline doladığı<br />
bleisure’ın merkezi olabiliriz”.<br />
Turizmde bir “bleisure”dır gidiyor.<br />
“B”sini kaçıranlar için ilk duyuşta<br />
çok tanıdık bir kelime aslında.<br />
“Eğlence ve keyif amaçlı seyahatler<br />
zaten bizim işimiz” diyenleri bu<br />
gruba dahil edelim. Diğer tarafta<br />
Avrupa’nın sektörel terminolojisine<br />
sahip olanlar için çok bilindik bir<br />
olgu. “İşin aslı Türkiye’de bleisure’ı<br />
bilen biliyor, bilmeyen bilmiyor” diyen<br />
İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım<br />
ve Geliştirme Derneği (İSATAG)<br />
Genel Sekreteri Ömer Kartın ile<br />
geçtiğimiz ay GlobeMeets etkinliğinde<br />
bir araya geldim. Hazır da TÜRSAB<br />
Başkanı Firuz Bağlıkaya, o günkü<br />
konuşmasında turizmde bleisure’ın<br />
önemine dikkat çekmişken, bu<br />
konuyu biraz daha irdelemek,<br />
deneyimli turizmcinin görüşlerine de<br />
danışmak istedim…<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
“Bleisure, Türkiye’de çoktandır<br />
yapılıyor”<br />
Ömer Kartın, “Avrupa'nın yeni<br />
keşfettiği bir olgu” olarak ifade<br />
ettiği bleisure’ı en kestirme haliyle<br />
“business-leisure”ın bileşimi olarak<br />
tanımladı ilk olarak. Hatta bu olgunun<br />
Türkiye'de çoktandır var olduğunu,<br />
keşfedildiğini, ülkemizdeki MICE<br />
turizminin neredeyse bleisure<br />
temelli yapıldığını söyledi. Sonra<br />
ülkemizdeki bayi toplantılarının<br />
aslında MICE turizminin büyük<br />
çoğunluğunu oluşturduğunu anlattı.<br />
Bayi toplantılarının az miktarda<br />
toplantı, büyük oranda leisure amaçlı<br />
yapıldığını kaydeden Kartın, genellikle<br />
Antalya ve Tayland gibi keyif yerlerin<br />
tercih edildiğini söyledi. “Götürülen<br />
kişilere bir ödüldür, başarının bir<br />
ödülü olarak takdim edilir ve o leisure<br />
olarak yaşanır. Çok fazla MICE<br />
aktivitesi yapmazdık. Avrupalılar<br />
biraz bundan sıkıldı. Toplantılardan<br />
sıkıldılar ve azalttılar” diye belirtti.<br />
“Türkiye, bleisure için ideal bir<br />
ülke”<br />
Türkiye’nin bleisure için ideal bir ülke<br />
olduğunun altını çizen Kartın, “Çünkü<br />
leisure ülkesiyiz. Zaten yıllarca deniz,<br />
kum, güneş sattık. Otellerimiz buna<br />
çok uygun. Üstelik de bu beş yıldızlı<br />
otelleri yaparken toplantı temelli inşa<br />
ettik. Bakarsanız, hepsinin muazzam<br />
toplantı salonları var. Dolayısıyla<br />
Avrupa’nın yeni diline doladığı<br />
bleisure’ın merkezi olabiliriz” dedi.<br />
2022’den beri bleisure turizminin<br />
konuşulduğunu hatırlatan Kartın,<br />
pandemi sonrasında insanların<br />
yeni trend arayışlarına girdiklerini<br />
ve MICE’ın da kendine yeni bir yol<br />
aradığını belirtti. Kartın şunları<br />
söyledi: “MICE çünkü komplike bir iş.<br />
Pek çok toplantı, teknik yapı, altyapı,<br />
mükemmelliyetçilik ister. Biraz stresli<br />
bir iş. Leisure’ın stres atma yönü fazla<br />
tabii. Böyle olduğu için genelde her<br />
MICE’ın sonunda muhakkak yemek,<br />
gala, etkinlik şeklinde leisure kısmı<br />
yapılırdı. Ama bunu da Avrupa’da
DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />
DÖKÜM SAHAN<br />
ET TAVASI<br />
<br />
<br />
PORSELEN SAHAN<br />
<br />
7<br />
FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />
: 0552 557 41 71<br />
ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />
ızgara tavası<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
: info@defonte.com.tr<br />
: defonte_dokum
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
küçük çapta yaparlardı. Artık<br />
bunu neredeyse yarı yarıya<br />
yaptıkları için adını bleisure<br />
olarak tanımlıyorlar.”<br />
“İş seyahatleri de bleisure<br />
kategorisine giriyor”<br />
Business-triplerin de bleisure<br />
kategorisine girdiğini ifade<br />
eden Kartın, şöyle devam etti:<br />
“Bunlar da iş seyahatleri.<br />
Diyelim ki 8 kişilik bir iş takımı<br />
bir ülkeye gidiyor. İş görüşmesi<br />
yapıyor. Bunun sonunda da<br />
onların motivasyonları için,<br />
iki gün de dinlenmeleri için<br />
firmanın ekstra kalmalarını,<br />
konaklamalarını sağlamak.<br />
Bu da bleisure’a giriyor. İş<br />
seyahatleri de şöyle olur:<br />
Örneğin Türkiye’den Almanya’ya<br />
makine almak üzere bir fuara<br />
gidiyorsunuz. Fuarın sonunda<br />
da iki gün spa’da dinlenebilmelerini<br />
düşünün. Personelin de moral<br />
motivasyonunu güçlendirme,<br />
eğlenme, geldiği ülkenin tadını<br />
alma. Çoğu zaman Almanya'daki<br />
fuarlara giderler, ne yemeğini yiyebilir<br />
ne eğlencesini yaşayabilir ne de<br />
keyfini sürerler. İşte insanlar bunu<br />
da görebilsinler diye eklenen bir<br />
kısım var. İlla büyük boyutlu devasa<br />
toplantıların olması gerekmiyor.<br />
Küçük çaplı iş toplantılarına da bunu<br />
eklemek mümkün.”<br />
“Bleisure’ın en iyisi, İspanya”<br />
Ömer Kartın, Avrupa’nın bu keşfinden<br />
sonra bleisure pazarında şu anda en<br />
iyilerin Yunanistan, Fransa, İtalya ve<br />
İspanya gibi Güney Avrupa ülkeleri<br />
olduğunu söyledi. İçlerinde önde<br />
gidenin ise İspanya olduğunu belirten<br />
Kartın, öte taraftan bleisure’ın<br />
dünyadaki pazar büyüklüğü ve<br />
yarattığı ekonomik değeri ile ilgili<br />
açıklama yapmaktan kaçınarak şu<br />
ifadeleri kullandı: “Bu çok iddialı olur,<br />
bunu söyleyen de çok iddialı olur. Çok<br />
yeni bir şey. Bir yıldır konuşulduğu<br />
için bir ülkenin bir pazar payı alması<br />
birkaç yılı alır. Sürdürülebilir olmalı<br />
ki, o pazar ölçülebilsin. 1-2 yılda<br />
ölçümü doğru olmaz.”<br />
Kartın, Türkiye’de aslında bleisure’ı<br />
iç dinamiklerle, iç MICE turizmiyle<br />
yapıldığını, ne var ki adını bleisure<br />
olarak genişletmediğini kaydetti.<br />
Hatta yurt dışından bununla ilgili<br />
eleştiriler aldıklarını anlatan<br />
Kartın, “Siz MICE’ı biraz leisure ile<br />
karıştırıyorsunuz diye söylüyorlardı<br />
Şimdi onlar aslında bize söylediklerini<br />
kendileri yapar oldu” dedi.<br />
“MICE’da en büyük sorun, nitelikli<br />
eleman eksikliği”<br />
Güney Avrupa ülkeleri ile<br />
kıyaslandığında Türkiye'nin avantajlı<br />
bir konumu olduğu görüşünde, Kartın.<br />
MICE konusunda çok güçlü firmaların<br />
olduğuna ve otellerin de kendilerini<br />
geliştirdiklerine dikkati çeken Kartın,<br />
“MICE demek iyi eleman demek”<br />
dedi ve sektörün önündeki en büyük<br />
engelin de eleman eksikliği olduğunu<br />
vurguladı. “MICE’ın olmazsa olmazı<br />
budur. Alt yapımız da çok iyi, binalar<br />
iyi. Ama iyi eleman olmadığı zaman<br />
bunu tamamlayamazsınız. Türkiye'de<br />
bunu çok hızlı tamamlamamız gerek.<br />
İspanya, Yunanistan ve İtalya bizim<br />
çok önümüzde.” diye belirten Kartın,<br />
Türkiye’de pandemiye kadar yetişmiş<br />
elemanın var olduğunu, ne varki<br />
salgın krizi sebebiyle çok ciddi bir<br />
kayıp verildiğinin altını çizdi. Kartın<br />
en ciddi kaybın ise MICE turizminde<br />
yaşandığını söyleyerek,<br />
sektörün çok hızlı bir şekilde<br />
yenilenip, insanlara sevdirilmesi<br />
gerektiğine vurgu yaptı.<br />
“O yüzden hep birlikte<br />
çalışacağız” diyen Kartın, bunun<br />
yolu olarak da şu önerilerde<br />
bulundu: “Nasıl çalışacağız?<br />
Gençlere sevdirmek iki türlü<br />
olur. Bir, gelecek ve kariyer<br />
planlamasını güzel yaparız. İki,<br />
başlangıçtan itibaren para ile<br />
birlikte eğlenceli ve keyifli bir<br />
yaşantıyı hissettirerek.”<br />
“MICE’ın önemini 2000’lerden<br />
sonra fark ettik”<br />
Türkiye’nin MICE turizmini<br />
2000'lerin başından beri farklı<br />
bir dünya olarak algıladığından<br />
söz eden Kartın, “2000'lere<br />
kadar biz MICE’ı aslında çok<br />
profesyonel yapmıyorduk.<br />
Bir şirketin alt departmanı gibi<br />
görüyorduk. Başlı başına bir yapı<br />
olduğunu 2000'lerden sonra fark<br />
ettik. Biz dünyadan belki 20 yıl daha<br />
geriden başladık. Ama kısmen bence<br />
2020'lere kadar yakaladık. Pandemi<br />
tekrar bizi biraz daha geri attı. Şimdi<br />
o boşluğu umarım 2-3 yılda tekrar<br />
doldurursak Avrupa'nın iyi bir MICE<br />
destinasyonu olacağız. Bleisure’da<br />
olacağız en azından.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“Bleisure pazarının %30’una sahibiz<br />
ama %10’unu alıyoruz”<br />
Ömer Kartın, Türkiye’nin bleisure<br />
pazarında kapasite olarak Güney<br />
Avrupa'nın %30'una sahip olduğunu<br />
belirtti. “Güney Avrupa'nın %30'u<br />
az değil. Bugün ben %10'unu<br />
alabildiğini düşünüyorum. İspanya,<br />
İtalya ve Güney Fransa'nın çok<br />
güçlü olduğunu biliyorum. Özellikle<br />
büyük toplantılarda, kongrelerde<br />
ve konferanslarda çok güçlüler. Biz<br />
%30'una kadar çıkabiliriz. Özellikle<br />
bleisure olgusunu insanların<br />
beynine sokup biz size toplantının<br />
üstünde mutluluk da vadediyoruz<br />
şeklinde yapabiliriz bunu da.” diyen<br />
Kartın, “Bunu biraz iddialı söylersek<br />
mutluluk olarak da tarif edebiliriz”<br />
diye sözlerini tamamladı.
Yoğurda bitki bazlı alternatif<br />
Metro Türkiye ile profesyonel mutfaklarda!<br />
Beslenme trendleri arasında vegan yaşam tarzı yükselişini sürdürürken, yeme içme sektörü<br />
işletmelerinin menülerinde bitki bazlı alternatif arayanların sayısı da her geçen gün artıyor.<br />
33 yılı aşkın süredir sektörün bir numaralı iş ortağı olan Metro Türkiye, müşterilerinin bu yöndeki<br />
taleplerini zengin ürün yelpazesi ile karşılıyor.<br />
Daha yaşanabilir bir gelecek<br />
için sürdürülebilir kaynakların<br />
önemi artarken, bitki bazlı<br />
gıdaları tercih edenlerin sayısı da her<br />
geçen gün artıyor. Karbon salınımını<br />
azaltma amacıyla daha da öne çıkan<br />
vegan beslenme tercihindeki bu artış,<br />
menülerde de bitki bazlı alternatif<br />
arayışını beraberinde getiriyor.<br />
Herkes için sağlıklı beslenme ve<br />
sürdürülebilirlik anlayışıyla bitki<br />
bazlı ürün yelpazesine yeni çeşitler<br />
ekleyen Metro Türkiye, yeme içme<br />
sektöründeki müşterilerinin ihtiyaç ve<br />
taleplerini uçtan uca karşılıyor.<br />
Kendi markası olan Metro Chef<br />
Veggie ile falafel, makarna, içli<br />
köfte, lahmacun gibi ürünlerin yanı<br />
sıra Rioba markası altında brownie,<br />
organik smoothie ve organik çay<br />
ürünlerini de vegan olarak sunan<br />
Metro Türkiye, geniş ürün çeşitliliği ile<br />
bitki bazlı beslenenlerin ve veganların<br />
ihtiyaç duyduğu yüzlerce alternatif<br />
ürünü mağazalarında sunuyor.<br />
Yoğurdun bitki bazlı alternatifi:<br />
Metro Chef Veggie Fermente Süzme<br />
Kaju<br />
Bitki bazlı ve vegan yaşam tarzını<br />
tercih eden tüketicilerin sayısının<br />
artmasıyla birlikte profesyonel<br />
mutfaklarda ve<br />
menülerde<br />
de vegan<br />
ve bitki<br />
bazlı<br />
tabaklar<br />
daha fazla<br />
yer almaya<br />
başladı.<br />
Yeme içme<br />
sektörünün<br />
bir numaralı<br />
iş ortağı olan Metro Türkiye,<br />
bitki bazlı beslenenlerin yoğurda<br />
alternatif ürün arayışına karşılık<br />
olarak Metro Chef Veggie Fermente<br />
Süzme Kaju ürününü geliştirdi<br />
ve <strong>Kasım</strong> ayı itibarıyla raflarına<br />
taşımaya başladı. Yoğurda alternatif<br />
olan bu ürünle restoranlar bundan<br />
böyle müşterilerine, çorbalardan<br />
makarnalara, kahvaltılıklardan<br />
tatlılara yoğurdun kullanılabildiği her<br />
lezzeti kolaylıkla sunabilecek!<br />
V-Label sertifikalı Metro Chef Veggie<br />
Fermente Süzme Kaju, protein<br />
kaynağı olmasıyla alternatif beslenme<br />
tarzını benimseyenlerin protein<br />
ihtiyacına cevap veriyor. Koruyucu<br />
ve katkı maddesi içermeyen Metro<br />
Chef Veggie Fermente Süzme<br />
Kaju’nun bir diğer özelliği ise glüten<br />
içermemesi. Şeker ilavesiz olmasıyla<br />
da beslenmesine dikkat edenler için<br />
iyi bir alternatif olan bu ürün, 900 g’lık<br />
ambalajda sunuluyor.<br />
Sürdürülebilirlik anlayışına<br />
da uyum sağlayan vegan<br />
ürün kategorisini sürekli yeni<br />
çeşitler ekleyen Metro Türkiye,<br />
müşterilerin yoğurda alternatif<br />
olabilecek bitki bazlı ürün<br />
arayışına yepyeni bir ürünle<br />
karşılık veriyor. <strong>Kasım</strong> ayı<br />
itibarıyla raflarda yer alan<br />
“Metro Chef Veggie Fermente<br />
Süzme Kaju”, yoğurdun<br />
kullanılabildiği her yemekte<br />
yerini alarak profesyonel<br />
mutfakların şeflerinin<br />
vazgeçilmezi olacak!
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
Celestyal<br />
7 gece İstanbul<br />
ve Yunan Adaları<br />
seferlerini<br />
yeniden<br />
başlatıyor<br />
Filosunun yeni gemisi<br />
Journey için Selanik ve<br />
Atina’dan sonra ilk kez geldiği<br />
İstanbul Galataport’ta bir<br />
lansman gerçekleştiren<br />
Celestyal Cruises, acentelere<br />
yönelik düzenlediği tanıtım<br />
etkinliğinde Covid sebebiyle<br />
iptal edilen 7 gece Yunan<br />
Adaları ve İstanbul seferlerinin<br />
en kısa zamanda yeniden<br />
başlatılacağını duyurdu.<br />
Atina ve Selanik şehirlerindeki<br />
lansmanın hemen ardından rotasını<br />
İstanbul’a çeviren ve Galataport<br />
Limanı’nda demirleyen Celestyal Journey için<br />
bir etkinlik de 17 Ekim Salı günü Galataport<br />
İstanbul’da gerçekleşti. Turizm ve kruvaziyer<br />
dünyasının önemli isimleri, sektör ve medya<br />
temsilcilerini buluşturan davette Celestyal’in<br />
sıra dışı deneyimler ve unutulmaz yolculuklar<br />
sunma konusundaki kararlılığı vurgulandı.<br />
26 milyon Euro’luk yatırımla renovasyon ve<br />
teknik yenilemeden geçirilen Journey’in,<br />
Celestyal için önemli bir dönüm noktasını<br />
temsil ettiğine ve kruvaziyer pazarına<br />
sağladığı ekonomik katkıya dikkat çekildi.<br />
Galataport İstanbul’da demirleyen Journey<br />
gemisinde düzenlenen lansmana İstanbul<br />
Vali Yardımcısı Şevket Atlı, Yunanistan<br />
İstanbul Başkonsolusu Konstantinos Koutras<br />
ve Galataport İstanbul Liman İşletme Genel<br />
Müdür Yardımcısı ve Medcruise Başkanı<br />
Figen Ayan’ın da aralarında bulunduğu<br />
turizm otoriteleri, sektör temsilcileri ve<br />
medya mensupları olmak üzere seçkin bir<br />
grup davetli katıldı. Journey Kaptanı Mr.<br />
Angelos Vassilakos ve Celestyal Türkiye<br />
Direktörü Özgü Alnıtemiz’in ev sahipliğinde<br />
yapılan lansmanda Ege’nin iki yakasında<br />
ortak kültürü ve tarihiyle iki topluluğun<br />
kardeşliğine; Celestyal’in Türkiye pazarına<br />
olan inancından asla vazgeçmeyişine,<br />
pandemi dışında Türkiye limanlarına gelmeyi<br />
aralıksız olarak sürdürdüğüne vurgu yapıldı.<br />
Baltazzi: “<strong>2023</strong>, rekor yıl olacak”<br />
Karavan Turizm olarak 20 yıldır Celestyal<br />
Cruises ile iş birliği içinde olduklarını belirten<br />
Karavan Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Gianluigi Baltazzi, bu süreçte rekor yıllar ve<br />
bazen de çok zor dönemlerden geçtiklerini<br />
söyledi. Baltazzi, “Bir çoğunuzun hatırladığı<br />
gibi, Covid’den önceki dönemde ülkemizi<br />
2-3 yıl çok az seferlerin geldiği bir dönem<br />
yaşadık. Bu dönemde Celestyal Cruises,<br />
tüm çabalarıyla seferlerine devam etmiştir.<br />
Bunlar tabii bugün sayı olarak genel<br />
baktığımızda çok yüksek rakamlar olmasa<br />
da, 100-110 sefer olsa da, her seferi altın bir<br />
sefer olarak değerlendirebileceğimiz yaptık.<br />
Ondan sonra Covid dönemi geldi. O da bitti.<br />
Şu an bu sene zannediyorum rekor yıl olarak<br />
Celestyal Cruises ile kapatmayı düşünüyoruz.<br />
Siz acentelere teşekkür etmek istiyorum. En<br />
zor zamanlarımızda hep yanımızdaydınız.”<br />
şeklinde konuştu.<br />
“7 gece İstanbul seferlerimizi<br />
yeniden başlatıyoruz”<br />
Gianluigi Baltazzi yaptığı konuşmada, Covid<br />
sebebiyle iptal edilen 7 gece Yunan Adaları<br />
ve İstanbul seferlerinin en kısa zamanda
Protein Kaynağı<br />
Metro Chef Veggie<br />
Fermente Süzme Kaju,<br />
Sofraların Yeni Lezzeti!<br />
Bitki Bazlı ürünlerimizi görmek<br />
için QR kodu okutun!
36<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
başlayacağını duyurarak şunları ekledi: “Bu<br />
sektörde uzun sene çalışmış olanlar hatırlar,<br />
bu 3,4 ve 7 gün olan Yunan Adaları turları<br />
haftada üç Kuşadası ve haftada bir İstanbul<br />
olarak yapılırdı. Yani 7 gecelik İstanbul ve<br />
Kuşadası seferlerimiz oluyordu. Maalesef<br />
bu Covid öncesi jeopolitik nedenlerle geçen<br />
üç yıl süresinde İstanbul seferlerimizi biz<br />
daha çok güneyde devam ettirdik. Önce<br />
İstanbul seferlerimizi iptal ettik. Amacımız,<br />
bu klasik olan 7 gece Yunan Adaları ve<br />
İstanbul seferlerimizi en kısa zamanda tekrar<br />
başlatmak. Böylece İstanbul seferlerimize<br />
devam etmektir.”<br />
Alnıtemiz: “Türkiye limanlarına<br />
en çok sefer yapan kruvaziyer<br />
firmasıyız”<br />
Türkiye limanlarına düzenli ve en çok<br />
sefer yapan kruvaziyer firması olarak<br />
Celestyal’in yeni gemisiyle İstanbul’da<br />
düzenlediği resepsiyonun öneminin altını<br />
çizen Özgü Alnıtemiz; ‘Filomuzun yeni gemisi<br />
Journey, eylül ayında denize indirildiğinde<br />
ilk durağı Kuşadası oldu. Eylül ayı boyunca<br />
Kuşadası’na yolcu getirdi ve buradan binen<br />
yolcularıyla turlarını yaptı. Selanik ve Atina<br />
lansmanlarından sonra bugün yeni bir<br />
program için İstanbul’da. <strong>Kasım</strong> sonuna<br />
kadar yine İstanbul ve Kuşadası çıkışlı<br />
programlarını sürdürecek. Türkiye kruvaziyer<br />
sektörünün <strong>2023</strong>’te çıtayı yükselttiğinin bir<br />
göstergesi bugün Journey’in burada olması.<br />
Bu sezon Türkiye limanlarına toplam 108<br />
sefer gerçekleştiren ve 120 bin yolcu taşıyan<br />
bir cruise firması ve Doğu Akdeniz bölgesinin<br />
lider cruise operatörü Celestyal olarak<br />
sektördeki bu gelişmede payımız olmasından<br />
dolayı gururluyuz.” diye konuştu.<br />
“Bölgenin kruvaziyer potansiyelinin<br />
gelişmesinde önemli rol alıyoruz”<br />
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıkladığı<br />
istatistiklere göre <strong>2023</strong> Eylül sonu itibarıyla<br />
876 geminin Türkiye limanlarına giriş<br />
yaptığını, toplam gelen yolcu sayısının ise<br />
eylül sonu itibarıyla 1 milyon 97 bin olduğunu<br />
belirten Alnıtemiz şunları söyledi: “Türkiye<br />
tarihi, doğası, kültürü ve konumu ile en<br />
çok ilgi çeken destinasyonlardan Ege ve<br />
Akdeniz çanağının olmazsa olmaz durağı.<br />
Bu destinasyondaki lider uzmanlığımızla<br />
Türkiye’nin de içinde yer aldığı bölgenin<br />
kruvaziyer potansiyelinin gelişmesinde<br />
önemli bir rol alıyoruz. Dünya kruvaziyer<br />
devlerinin ülkemize ilgisi bu çabalarla, ayrıca<br />
liman ve altyapılarının zenginleşmesiyle her<br />
geçen yıl daha da artıyor” dedi.<br />
“Türkiye’de cruise bilinirliği her geçen gün<br />
artıyor”<br />
Dünyanın dört bir yanından turisti ağırlayan<br />
Celestyal gemilerinin konumlandığı<br />
limanlarda Kuşadası, Efes ve İstanbul kara<br />
turlarıyla Türkiye’nin turizm tanıtımına ve<br />
ekonomisine katkı sağladığına dikkat çeken<br />
Alnıtemiz şöyle devam etti: ‘’Kruvaziyer<br />
sadece gelen yolcu değil. Türkiye’de cruise<br />
bilinirliği de her geçen gün artıyor. Ortak<br />
kültür ortak tarih ve yakın deniz olması<br />
gibi nedenlerle Türkler, Celestyal’in Yunan<br />
Adaları turlarına her geçen gün daha çok<br />
ilgi duyuyor. Türkiye limanlarına ne kadar<br />
çok yolcu bindirirsek gemi şirketleri de<br />
limanlarımızı daha çok rotasına alır. Üç tarafı<br />
denizlerle çevrili ülkemizde cruise seyahatine<br />
daha çok kişinin erişmesini sağlamalıyız’’.<br />
Atlı: “Celestyal’i İstanbul’da daha<br />
çok görmek istiyoruz”<br />
Yunanistan İstanbul Başkonsolusu<br />
Konstantinos Koutras Türkiye’nin<br />
Yunanistan’ın turizminde önemli bir yere<br />
sahip olduğuna ve ortak kültüre dikkat<br />
çekerken, Galataport İstanbul Liman İşletme<br />
Genel Müdür Yardımcısı ve Medcruise<br />
Başkanı Figen Ayan, Celestyal Cruises’un<br />
Ege’nin iki yakası arasında yıllardır<br />
düzenlediği seferlerle Yunanistan ve Türkiye<br />
arasında bağ kuran bir firma olduğuna<br />
dikkat çekerek, “Celestyal kruvaziyer sektörü<br />
kadar Galataport için de çok önemli bir<br />
firma. Pandemi olmasaydı Galataport’a ilk<br />
gelen gemi Celestyal olacaktı. Bu nedenle<br />
Celestyal’i İstanbul’da yeniden görmek bizim<br />
için çok anlamlı” dedi.<br />
İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı ise,<br />
‘’Celestyal Journey’i ve cruise gemilerini<br />
dünyanın en özgün limanlarından olan<br />
Galataport’ta ağırlamaktan dolayı gururluyuz.<br />
Cruise gemilerini ve Celestyal’i İstanbul’da<br />
daha çok görmek istiyoruz’’ diye konuştu.<br />
Celestyal COO George Koumpenas ise<br />
şunları söyledi: ‘’Celestyal olarak bizler<br />
için Türkiye ve limanları ikinci evimiz<br />
gibidir, zira uzun yıllardır binlerce yolcuya<br />
Türkiye'nin güzelliklerini keşfetme fırsatı<br />
sunuyoruz. Kuşadası'na her hafta 3 uğrak<br />
yapan Celestyal gemileri bu limanın en<br />
sık ziyaretçileri arasında yer alırken, aynı<br />
zamanda İstanbul ve diğer Türk limanlarına<br />
da çok sayıda uğrak yapıyoruz.’’<br />
Theophilides: “Journey, heyecan<br />
verici bir dönemi müjdeliyor”<br />
Selanik ve Atina lansmanlarında konuşma<br />
yapan Celestyal Cruises CEO'su Chris<br />
Theophilides ise, Celestyal Journey’le<br />
Celestyal Cruises'un gelişiminde önemli bir<br />
kilometre taşına imza attıklarını kaydederek;<br />
‘’Journey bizim için heyecan verici bir<br />
dönemi müjdeliyor. Konuklarımıza üst düzey,<br />
birinci sınıf bir kruvaziyer deneyimi sunma<br />
arayışımızda yeni bir dönemin başlangıcı<br />
anlamına geliyor. Gemi, Celestyal'ın<br />
Yunanistan ve Doğu Akdeniz bölgesinde<br />
kruvaziyer endüstrisinin ve turizmin<br />
büyümesini destekleme konusundaki<br />
sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olarak<br />
denizlere açılıyor" dedi.<br />
Celestyal Journey<br />
lansmanında davetli<br />
sektör aktörleri ve<br />
medya temsilcileri,<br />
bir keşif turuna<br />
katılarak geminin<br />
süitlerini, güneşlenme<br />
güvertelerini, lounge ve<br />
restoranlarını, welness’a<br />
adanmış alanlarını<br />
gezerek deneyimlediler.
Tabiatın kalbi<br />
Bolu’dan<br />
horeca@taskesti.com<br />
www.taskestisu.com<br />
Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />
bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />
şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />
0850 888 14 14
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Fine dining restoranlardan Michelin ödüllü mekanlara<br />
Rezervem'in dijitalleşme çözümleri<br />
sektörü şekillendiriyor<br />
4<br />
kişilik rezervasyonu 5 kişi olarak<br />
değiştirmek isteyen bir misafir<br />
düşünün... Ya da restorana özel bir<br />
gün için çiçek sipariş edip, teslimini garanti<br />
altına almayı talep eden... O günkü restoran<br />
yolcuğunda rezervasyon süreçleriyle ilgili<br />
hiçbir karanlık nokta kalsın istemeyen…<br />
Dijitalleşen dünyada restorana gitmeyi<br />
bir yolculuk olarak ele alan Rezervem’in<br />
Restoran Rezervasyon Yönetim Sistemi ile bu<br />
ihtiyaçlara cevap vermek hiç de zor değil!<br />
Geleneksel yöntemlerin aksine dijital<br />
dünyada artık oyunun kurallarının değiştiğine<br />
vurgu yapan Rezervem’in Kurucusu ve<br />
CEO’su Bekir Topuz ile Restoran Rezervasyon<br />
Yönetim Sistemi’ni ve işletmelere sağladığı<br />
fırsatları konuştuk.<br />
Restoran rezervasyon süreçlerinde<br />
dijitalleşmenin HoReCa sektörüne<br />
etkisini nasıl değerlendirirsiniz?<br />
Yeme içme işletmelerinin son<br />
yıllardaki dijitalleşme gündemi<br />
nasıl?<br />
Dijitalleşen dünyada restoran<br />
rezervasyonlarının yönetimi ülkemizde pek<br />
çok restoranda geleneksel yöntemlerle<br />
sürdürülüyor. Bu yöntem restoranlara ciddi<br />
konfor alanı sunuyor fakat dijital dünyada<br />
artık oyun çok farklı oynanıyor.<br />
Biz Rezervem olarak, restorana gitmeyi bir<br />
yolculuk olarak ele alıyoruz ve bu yolculuk<br />
rezervasyon aşamasında başlıyor. Bu<br />
noktada restoranın misafirlerine sunduğu<br />
imkanlar ve kurduğu iletişim bu yolculuğun<br />
seyrini çok ciddi etkiliyor. Misafirin<br />
restoran yolculuğunda yaşadığı en büyük<br />
problemlerden birisi, iletişim. Misafirler<br />
doğru kişilerle iletişim kuramadığı ve doğru<br />
şekilde bilgilendirilmediği için maalesef çok<br />
fazla olumsuz restoran yolcuğu deneyimi<br />
hikayesi duyuyoruz.<br />
İşte biz bu noktada, misafirlerin rezervasyon<br />
yapma süreçlerini dijitalleştirerek tüm<br />
iletişim sorunlarını ortadan kaldırıyoruz<br />
ve restoranları misafirleriyle doğrudan<br />
kurumsal anlamda iletişim kurmalarını<br />
sağlıyoruz. Sunduğumuz çözümler<br />
restoranların ilgisini çekiyor, çalıştığımız<br />
restoranlarda Rezervem’in misafir<br />
yolculuğunu deneyimledikten sonra “kendi<br />
restoranımda da neden olmasın?” sorusunu<br />
düşündürüyoruz.<br />
Restoranlarla yaptığımız görüşmelerde<br />
sunduğumuz çözümlerle ilgili çok ciddi bir<br />
dijitalleşme talebi olduğunu gördük. Bu bizi<br />
de çok heyecanlandıran ve mutlu eden bir<br />
durum. Ülkemiz ve HoReCa sektörünün<br />
dijitalleşme yolcuğunda çözüm sunmak ve<br />
aynı zamanda misafirlere de bu yolculukta<br />
daha sağlıklı ve sorunsuz bir deneyim<br />
sunuyor olmak en büyük mutluluğumuz.<br />
Rezervem Restoran Rezervasyon<br />
Yönetim Sistemi ile restoran<br />
işletmecilerine hangi teknolojik<br />
çözümleri sunuyorsunuz? Sistemin<br />
sunduğu fırsatlar, avantajlar neler?<br />
Restoranlarımız dijitalleşme için içsel<br />
yolculuklarını tamamlamış ve bir arayış<br />
içerisinde aslında. Biz de bu noktada<br />
onlara en başta rezervasyon yönetimi<br />
çözümü ile ihtiyaçlarına cevap veriyoruz.<br />
Tabii ki bu işin temelinde var olan şey,<br />
aslında biz restoranlara öncelikli olarak<br />
misafir deneyiminin ölçümü-analizi-takibi<br />
konularında çözüm sunuyoruz. Misafir<br />
deneyiminin takibi çok önemli çünkü<br />
kendinize misafirinizin gözünden bakmagörme<br />
şansınız oluyor. 7 farklı alanda<br />
misafirlerden değerlendirme alabiliyoruz,<br />
hatta restorandaki her bir alandaki<br />
misafir deneyimini ayrı ayrı görebilme ve<br />
raporlayabilme imkanımız var. İç mekandaki<br />
misafir deneyimi ile dış mekandaki misafir<br />
deneyimi birbirinden farklı olabiliyor. Servis<br />
personelinin hizmet kalitesini de ayrı ayrı<br />
takip edip raporlayabiliyoruz.<br />
Hootsuite’in bir araştırmasında restoranlarda<br />
olumsuz deneyim yaşayan insanların<br />
%67’sinin hiçbir geri bildirimde bulunmadan<br />
oradan ayrıldığı ve bir daha da gelmediği<br />
ifade ediliyor. Bu çok ciddi bir oran ve<br />
maalesef olumsuzlukların geri dönüşü<br />
olmayan noktalara gitmesine sebebiyet<br />
verebilir. Güzel şeylerin görülmesi için de<br />
yine misafirlerden geri bildirim almanın çok<br />
kıymetli ve değerli olduğunu düşünüyoruz.<br />
Bizim için ikinci önemli konu ve sunduğumuz<br />
çözüm, iletişim. Misafirler restoran<br />
yolcuğunda restoranlarla kurdukları<br />
iletişimde çok ciddi sorunlar yaşıyor ve<br />
doğru bilgiye ulaşmaları oldukça zor.<br />
Rezervasyonları ile ilgili bilgilendirilmiyorlar.<br />
Biz bu anlamda misafirlerin restoran<br />
yolcuğunda tüm süreçleriyle<br />
bilgilendirilmesini sağlıyoruz. 4 kişilik<br />
rezervasyonunuzu 5 kişi olarak değiştirmek<br />
mi istediniz? Restoran bu işlemi yaptığında<br />
misafirini sms ve e-posta ile hemen<br />
bilgilendirebiliyor. Veya restorana özel bir gün<br />
için çiçek sipariş ettiniz, restoran çiçeğinizi<br />
teslim aldığında sizi bilgilendirebiliyor.<br />
Kısacası, misafirin restoran yolcuğunda<br />
rezervasyon süreçleri ile ilgili hiçbir karanlık<br />
nokta kalmıyor.<br />
Sunduğumuz diğer bir çözüm de,<br />
restoranların korkulu rüyası No-show için<br />
finansal araçlar. Misafirlerin rezervasyona<br />
gelmemeleri restoranlar için çok büyük bir<br />
sorun. Bu aynı zamanda ciro kaybı ve prestij<br />
anlamında da can sıkıcı bir durum. Aynı gün<br />
pek çok farklı restorana rezervasyon yapıp,<br />
son dakikada karar verip diğer restoranlara<br />
bilgi dahi vermeyen pek çok misafir var.<br />
No-show, restoranların en bilinen<br />
kronik sorunlarından biri. Özellikle<br />
fine dining restoranlar için bu<br />
sorunu çözmek, başlıca hedefler<br />
arasında geliyor. Rezervem<br />
Restoran Rezervasyon Sistemi, bu<br />
soruna ne oranda cevap verebiliyor?<br />
Sistemin performans/ yetkinlik<br />
düzeyi nedir?<br />
Sizin de ifade ettiğiniz gibi No-show kronik<br />
bir sorun ve bu sonunun çözümü için temelde<br />
iki farklı çözüm sunuyoruz. Bize göre bu<br />
sorunun başlıca nedeni iletişim eksikliği<br />
çünkü rezervasyon sürecinde misafirlerle<br />
kurulan iletişim sağlıklı ve yeterli değil. Pek<br />
çok insan, rezervasyonuna gidemeyeceğini
ildiği halde restoranı arayıp, biz gelemiyoruz<br />
demek için bile vakti yok. Bu da maalesef Noshow<br />
durumuna sebep oluyor.<br />
Rezervem olarak sunduğumuz çözümlerde<br />
misafir kendisine gelen sms ve e-posta<br />
bildirimleri üzerinden kimseyle telefon<br />
görüşmesi yapmadan tek bir tıklama ile<br />
rezervasyonunu iptal edebiliyoruz, bu çok<br />
büyük bir kolaylık.<br />
İkinci olarak sunduğumu çözüm, finansal<br />
araçlar. Masa sayısı sınırlı ve özellikle<br />
Michelin gibi ödüllü restoranlarımızda<br />
misafirin rezervasyonuna gelmemesi en<br />
kötü senaryolardan birisi. Bu durumu<br />
engellemek ve misafirlere biraz daha<br />
sorumluluk yükleyebilmek adına,<br />
restoranlarımıza kullanımı çok kolay<br />
finansal araçlar sunuyoruz. Yeni bir<br />
rezervasyon oluşturulduğu zaman kişi<br />
sayına göre, misafirlerden provizyon ve ön<br />
ödeme isteyebiliyorlar. Buradaki asıl amaç,<br />
önden bir ödeme almak değil, misafire<br />
sorumluluk yüklemek aslında. Misafir<br />
rezervasyona gelemeyecek ise, bunu<br />
restorana bildirmesini sağlıyoruz. Bu sayede<br />
misafirler rezervasyonlarını iptal ederek<br />
provizyon/ön ödemelerini geri alabiliyor ve<br />
restoranlar da masalarını diğer misafirleri<br />
için kullanabiliyor. Restoran isterse tabii ki<br />
ön ödeme de alabiliyoruz, esnek bir altyapı<br />
sunuyoruz. Sunduğumuz bu çözüm sayesinde<br />
restoranların doluluk oranlarının yukarıda<br />
tutulmasına katkı sağlıyor ve No-show ile<br />
mücadelede restoranlarımızı destekliyoruz.<br />
Aynı zamanda misafirler için de olumsuz bir<br />
sürprizle karşılaşmamalarını ve masalarını<br />
garanti altına almalarını sağlamış oluyoruz.<br />
Misafir, finansal işlemi tamamlayana kadar<br />
rezervasyonu konfirme edilmiyor ve belli<br />
aralıklarla hatırlatmalar yapılıyor. Başarılı<br />
bir işlemin ardından masa yerleşimini de<br />
otomatik olarak yapabiliyoruz. Sunduğumuz<br />
bu finansal çözümler sayesinde ortalaması<br />
%13 olan No-show oranları %1,8 seviyelerine<br />
kadar düşürebiliyoruz.<br />
Uygulamayı en çok hangi restoranlar<br />
tercih ediyor? Türkiye’de son<br />
dönemde sayısını artıran Michelin<br />
Guide, Gault Millau, Altın Kaşık<br />
Ödülleri ve İncili Gastronomi Rehberi<br />
vb. ödül sistemleri ile rezervasyon<br />
sistemlerine ihtiyaç arttı. Bu noktada<br />
en çok kimler kapınızı çalıyor?<br />
Sunduğumuz çözümler ve bu işe bakış<br />
açımızdan kaynaklı, öncelikli olarak fine<br />
dining restoranlar ve kendisini o noktada<br />
gören ve hizmet veren işletmeler tarafından<br />
tercih ediliyoruz. Şu an 2 tane Michelin Yıldızlı<br />
restoranımız var. Bunlar Turk Fatih Tutak<br />
ve Neolokal. Ayrıca Michelin Guide’da yer<br />
alan 6 tane restoranımız var. Bunlar: Sunset<br />
Grill&Bar, Lokanta 1741, Lokanta Feriye,<br />
İnari Omakase, Kiss The Frog ve Aheste.<br />
Michelin’in bu yıl ikincisi düzenlenecek olan<br />
ödül töreninden sonra Michelin yıldızlı ve<br />
Michelin Guide restoranlarımızın sayısının<br />
artacağını şimdiden söyleyelim.<br />
Fakat özellikle sizin de ifade ettiğiniz<br />
gibi ülkemizde son yıllarda sayıları artan<br />
Michelin yıldızlı restoranlar ve Michelin Guide<br />
restoranları özellikle kapımızı çalıyor. Bu tarz<br />
ödüllerden sonra çok ciddi talep gördükleri<br />
için rezervasyon süreçlerini yönetmek<br />
imkansız bir hale gelebiliyor. Sunduğumuz<br />
çözümler sayesinde rezervasyon süreci<br />
neredeyse tam otomatik olarak kendiliğinden<br />
yönetiliyor. Buna en büyük örnek ve gurur<br />
kaynağımız, 2 Michelin yıldızlı restoranımız<br />
Turk Fatih Tutak.<br />
Restoran işletmeleri bu dijital<br />
dönüşüme nasıl başarılı bir şekilde<br />
entegre olabilir? Bu değişimi<br />
Rezervem Restoran Rezervasyon<br />
Yönetimi sistemi ile nasıl<br />
yönetebilir?<br />
Restoranların sunduğumuz bu dijital<br />
dönüşüme entegre olabilmeleri için öncelikle<br />
bu bakış açısına sahip olmalarını istiyoruz.<br />
Bugüne dek gidip kimseyi ikna etmek gibi<br />
bir çabamız olmadı, restoranlarımız bize<br />
gelsin istiyoruz. Sonrası gerçekten çok kolay.<br />
Herhangi bir sunucu yatırımı olmadığı için<br />
sadece bilgisayar, tablet ve telefonlarından<br />
Rezervem’i kolayca kullanabiliyorlar.<br />
Sonrasında zaten Rezervem, rezervasyon<br />
süreçleri ile ilgili tüm iş yükünü üzerlerinden<br />
alacak. Web sitesi ve sosyal medya<br />
hesaplarından misafirlerine rezervasyon<br />
yapma imkanı da sunduğumuz için tüm süreç<br />
kendiliğinden yönetilecek.<br />
İşletmelerin dijital dönüşüme ayak<br />
uydurabilmesi noktasında Rezervem<br />
olarak ne tür bir eğitim ve geliştirme<br />
programı uygulamaktasınız?<br />
Dijital dönüşümü tek seferlik bir iş olarak<br />
görmüyoruz. Bu sebeple çalıştığımız<br />
restoranlarımızla güçlü bağlar kuruyor ve<br />
onların bu yolculuktaki tüm ihtiyaçlarını<br />
sürekli analiz ediyor ve destek oluyoruz.<br />
İşimizin bir parçası da ürün geliştirmek<br />
olduğu için restoranlarımızı can kulağıyla<br />
dinliyor ve büyük küçük ayırt etmeden tüm<br />
ihtiyaçlarını nasıl dijitalleştirebiliriz diye<br />
oturup konuşuyoruz. Bizimle çalışmaya<br />
başladıklarında onlara üç günlük bir eğitim<br />
programı sunuyoruz. Tüm süreçlerde<br />
nasıl hareket edileceği, hangi kararların<br />
alınacağı ve olası pek çok farklı senaryo için<br />
restoranda ilgili tüm personele gerekli eğitim<br />
oryantasyonu veriyoruz. Eğitim ve desteğimiz<br />
üç gün ile sınırlı değil. Aslında sürekli<br />
iletişim halindeyiz ve olası tüm ihtiyaçlarında<br />
doğrudan bize ulaşabiliyorlar. Herhangi bir<br />
ihtiyaç halinde telefonlarımız her zaman açık<br />
ve her zaman ulaşılabiliriz.<br />
Rezervem Restoran Rezervasyon<br />
Yönetim Sistemi’ni geliştirmeye<br />
yönelik farklı yatırımlarınız da<br />
olacak mı?<br />
İlk günden itibaren yatırım ve<br />
geliştirmelerimiz devam ediyor. Her gün<br />
farklı iş ortakları ve çözümlerle tanışıyor<br />
ve daha farklı ne tür hizmetler sunabiliriz<br />
noktasında tartışıyoruz. <strong>Kasım</strong> ayında<br />
5. yılımızı dolduracağız, bunun için çok<br />
heyecanlıyız. Bugüne kadar 700 binin<br />
üzerinde insana dokunduk ve dolaylı olarak<br />
2 milyon kişiye restoran yolcuğunda çözüm<br />
sunduk. <strong>Kasım</strong> ayı bizim için önemli çünkü<br />
ilk yatırım turumuzu başlatıp çok kısa süre<br />
içerisinde de bitireceğiz. Bu yatırım turundaki<br />
hedefimiz, 350-500 bin dolarlık bir yatırım<br />
alarak bu turu kapatmak. Alacağımız bu<br />
yatırım ile ekibimizi büyüterek, yeni özellikler<br />
ve çözümler geliştireceğiz. Kabarık bir iş<br />
listemiz var. HoReCa sektörünü değiştirip<br />
dönüştürmek ve aynı zamanda sektördeki<br />
diğer aktörlerle de iş birliği yaparak misafir<br />
deneyimini geliştirmek istiyoruz.<br />
Önümüzdeki dönemde farklı bankalar,<br />
ödeme kuruluşları ve gizli tutmamız gereken<br />
farklı sektörlerle de çok farklı iş ortaklıkları<br />
geliştireceğiz. Bu sayede misafir deneyimini<br />
en üst noktalara çıkaracağız. 2024 yılı bizim<br />
için çok önemli, pek çok farklı güzel haberle<br />
kapınızı çalacağız.<br />
Bu yılı ne şekilde kapatmayı<br />
öngörüyorsunuz? 2024 yılı için<br />
hedefleriniz, beklentileriniz neler?<br />
Bu yıl ilk hedefimiz 100 restorana ulaşmaktı<br />
ve bu rakama çok yaklaştık, işlem hacmi<br />
olarak da 50 Milyon TL hedef belirlemiştik<br />
fakat yıl bitmeden 60 Milyon TL’yi aştık.<br />
Bu rakamlar gelir projeksiyonumuzdaki<br />
hedeflerin de üzerine çıkmamızı sağladı.<br />
2024 yılı içerisinde alacağımız yatırımlar<br />
sayesinde daha sağlam ve hızlı hareket<br />
ederek pazar payımızı daha da artırmak<br />
istiyoruz. Öncelikli olarak ülkemizdeki yemeiçme<br />
deneyimini geliştireceğiz ve 3. çeyrek’te<br />
de yurt dışına açılma planlarımız var.<br />
Sektörümüz dijitalleşme noktasında daha<br />
yolun başında ve yapacak çok işimiz var.<br />
Misafirperverlik kültürümüzün en kıymetli<br />
değerlerinden biri, bu değer ile biz de<br />
yaptığımız işe değer katmaya çalışıyoruz.<br />
Sloganımızı da zaten “Misafirperverliğin<br />
geleceği” olarak belirledik. Bu güzel<br />
değerimizi güncel yazılım teknolojileri ile<br />
birleştirerek HoReCa sektöründeki dijital<br />
dönüşümü başlatarak misafir deneyimini en<br />
üst noktalara çıkarmayı ve bu bakış açımızı<br />
da tüm dünya ile paylaşmayı hedefliyoruz.
Mutfakta
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
OTEL YATIRIMCILARINA “SÖZDE DEĞIL,<br />
ÖZDE DANIŞMANLIK” VERIYORLAR<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Turizm ve otelcilik<br />
sektöründe iki güçlü<br />
isim; Hatice Coşkun<br />
ve Burçak Atak. Her ikisi de<br />
konaklama sektörüne uzun<br />
yıllar boyunca emek veren<br />
iki deneyim. 2013 yılında<br />
Coşkun’un kuruculuğunu<br />
üstlendiği Consultinghtc çatısı<br />
altında geleneksel danışmanlık<br />
hizmetlerinin ötesine geçen<br />
uzman rehberlik ihtiyacı<br />
boşluğunu doldurmak üzere bir<br />
araya geldiler.<br />
Otel yatırım ve yönetim<br />
danışmanlığı hizmetleri<br />
kapsamında, konaklama<br />
piyasasının karmaşıklığı içinde<br />
yol almakta, doğru yatırım<br />
kararı vermekte, otel finansal<br />
ve operasyonel hedeflere<br />
ulaşmakta ve otelin işletilmesi<br />
noktasında güçlük yaşayan<br />
yatırımcılara uzman rehberlik<br />
vermek üzere kararlılıklarını<br />
ortaya koydular…<br />
Bir otel yatırım ve yönetim<br />
danışmanlığı şirketi olarak<br />
da hayli iddialılar! Sektörel<br />
büyüme sürecinde otel<br />
yatırımlarına salt beton yığını<br />
muamelesi çeken; ekonomik,<br />
çevresel ve sosyal olarak<br />
sürdürülebilir hamleleri göz<br />
ardı eden pek çok rakip şirkete<br />
de meydan okuyorlar.<br />
Consultinghtc markasının<br />
doğuşunu ve sektöre dönük<br />
vaatlerini şirketin yönetim<br />
ortaklarından Hatice Coşkun ve<br />
Burçak Atak ile konuştuk.<br />
Consultinghtc markası<br />
nasıl doğdu?<br />
Coşkun: Bir otel yatırım ve<br />
yönetim danışmanlığı şirketi kurma fikri,<br />
konaklama sektörüne olan tutkumdan ve<br />
bu sektördeki büyüyen fırsatların farkına<br />
varmamdan kaynaklandı. Kariyerim boyunca<br />
otelcilik sektöründe çeşitli görevlerde<br />
çalışma ayrıcalığına sahip oldum. Sektörün<br />
karmaşıklığı ve büyüme potansiyeli<br />
hakkında değerli bilgiler edindim.<br />
Zaman içinde, birçok yatırımcı ve otel<br />
sahibinin kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />
varlıklarını optimize etme ve konaklama<br />
pazarının sürekli gelişen ortamında önemli<br />
zorluklarla karşılaştığını gözlemledim.<br />
Geleneksel gayrimenkul yatırım<br />
danışmanlığının ötesine geçen uzman<br />
rehberliği konusunda piyasada açık bir<br />
boşluk vardı.<br />
Bu boşluğu doldurma ve kapsamlı, sektöre<br />
özel çözümler sunma arzusuyla hareket<br />
ederek 2013 yılında şirket kuruluşunu<br />
gerçekleştirdim. Geldiğimiz noktada<br />
danışmanlık şirketimiz bu vizyonun<br />
bir kanıtı olarak duruyor. Yurt içi ve<br />
yurt dışında çok sayıda yatırımcıya otel<br />
yatırımlarının potansiyelini<br />
ortaya çıkarma, getirilerini en<br />
üst düzeye taşıma, konaklama<br />
sektörünün büyümesine ve<br />
sürdürülebilirliğine katkıda<br />
bulunma konusunda yardımcı<br />
olmaktan gurur duyuyoruz.<br />
Sağlıklı, verimli,<br />
ekonomik ve sorunsuz<br />
sürdürülebilirlik, turizmde<br />
ne şekilde tesis edilmekte?<br />
Consultinghtc olarak bu<br />
danışmanlık hizmetini<br />
ne şekilde inşa etmeyi<br />
vadediyorsunuz? Örnekleri<br />
var mı?<br />
Atak: Turizm sosyal, kültürel<br />
ve ekonomik geniş etkinlikler<br />
bütününden oluşmakta.<br />
Çevresel kaynaklar turistik<br />
talebi yönlendiren etkenlerin<br />
başında olduğu için turizm,<br />
diğer ekonomik sektörlere göre<br />
çevresel kaynakları en çok<br />
kullanan sektör olma özelliğine<br />
sahip.<br />
Sürdürülebilir turizm<br />
bünyesinde iç içe geçmiş 12<br />
hedefi barındırıyor. Bu hedefler<br />
de 3 temel eksen etrafında<br />
toplanıyor. Bu eksenleri<br />
incelediğimizde ekonomik<br />
olarak sürdürülebilir bir sistem,<br />
turizm destinasyonlarının ve<br />
işletmelerinin uzun vadede<br />
fayda sağlamaya ve büyümeye<br />
devam etmesi için sürekliliklerini<br />
sağlamayı hedeflerken;<br />
çevresel ve sosyal olarak yerel<br />
ve toplumsal refahı, istihdam<br />
kalitesinin tesisini, sosyal<br />
eşitliği, yerel kontrolü, kültürel<br />
zenginliği, fiziki bütünlüğü,<br />
biyolojik çeşitliliği ve atmosferik dengeyi<br />
korumayı, kaynak verimliliği sağlamayı<br />
içeriyor.<br />
Turizm ekosisteminin ayrılmaz parçası<br />
olan konaklama işletmeleri/oteller için<br />
de sürdürülebilirliği ürün veya hizmet<br />
kalitesinden, rekabetçiliğinden ödün<br />
vermeden verimliliğin artırılması, tüketen<br />
kaynakların azaltılması, çevrenin korunması<br />
ve bütünün faydasına olacak şekilde bir<br />
değer oluşturarak karlılığın sağlanması<br />
olarak tanımlayabiliriz.
56<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
Consultinghtc olarak sorumsuz bir büyüme<br />
ve kitle turizmi şeklinde yapıldığı zaman<br />
çevre ve kültüre zarar verebilen sektörle<br />
paydaşlarına kültürlerin etkileşimini,<br />
oralarda oluşan sorunlara empatiyi ve<br />
duyarlılığı da artıran, doğayı ve yerel<br />
kültürü koruyarak iyileştirilmesini sağlayan<br />
maliyetleri düşük verimliliği yüksek, kısaca<br />
sürdürülebilirlik ilkelerini uygulayarak<br />
yapıldığında dokunduğu yerleri geliştirebilen<br />
bir danışmanlık hizmetini vadediyoruz<br />
yatırımcılarımıza.<br />
Dünya üzerinde birçok lüks otel<br />
zinciri bulunmakla birlikte ülkemizde<br />
“Sürdürülebilir Enerji Temelli Turizm<br />
Uygulama Merkezi (SENTRUM)” yeşil<br />
destinasyon projesi içlerinde beni en çok<br />
heyecanlandıran proje diyebilirim. Tam bir<br />
kolektif çalışma modeli.<br />
Bahsettiğiniz sektördeki “uzman<br />
rehberliği” konusunda piyasada<br />
mevcut olan boşluk nedir? Sektörde<br />
uzman olduğunu iddia eden<br />
rehberlerden farkınız ve size özel<br />
çözümleriniz nelerdir?<br />
Coşkun: Kariyerimde ilerledikçe, tekrar<br />
eden bir model fark etmeye başladım;<br />
geleneksel danışmanlık hizmetlerinin<br />
ötesine geçen uzmanlık ihtiyacı. Otel<br />
yatırımcıları, yalnızca finansal analiz ve<br />
piyasa içgörüleri sunmakla kalmayıp aynı<br />
zamanda otel operasyonlarının inceliklerini,<br />
misafir memnuniyetini ve sürdürülebilirlik<br />
uygulamalarını kapsamlı bir şekilde<br />
anlayabilecek ortaklar arıyordu.<br />
Otel yatırımcılarının karşılaştığı benzersiz<br />
zorluklara bütünsel çözümler sunabilecek<br />
bir danışmanlık firması yaratma fırsatı<br />
olduğu açıktı. Bu farkındalık, sektöre<br />
olan tutkum ve anlamlı bir etki oluşturma<br />
arzumla birleştiğinde danışmanlık<br />
şirketimizin kurulmasına yol açtı. Şirketimiz,<br />
otel yatırımcıları için güvenilir bir ortak olma<br />
vizyonuyla kuruldu. Otel yatırım ve yönetim<br />
yolculuğunun her yönüne hitap eden geniş<br />
bir hizmet yelpazesi sunuyor.<br />
Odağına insanı ve misafiri alan sektörde<br />
müşterilerimizin konaklama piyasasının<br />
karmaşıklığı içinde yol almalarına, doğru<br />
yatırım kararları vermelerine ve nihayetinde<br />
finansal ve operasyonel hedeflerine<br />
ulaşmalarına yardımcı olmaya kararlıyız.<br />
Odak bölgeleriniz Türkiye, Doğu<br />
Avrupa ve Afrika. Neden bu<br />
bölgeler?<br />
Atak: Afrika, BM Dünya Turizm Örgütü<br />
tarafından son on yılda en hızlı büyümekte<br />
olan turizm bölgelerinden birisi olarak<br />
adlandırılmakta. Sahra altı Afrika<br />
coğrafyasındaki çeşitlilik, zengin kültürel<br />
miras, kendine özgü milli parkları, gölleri,<br />
şelaleleri ve adaları, bölge turizmine<br />
üstünlükler sağlamasına karşın, altyapısal<br />
eksikliklere bağlı olarak söz konusu<br />
potansiyelden gerektiği ölçüde istifade<br />
edilemiyor. Bu noktada ulaştırma, enerji,<br />
su ve telekomünikasyon gibi alanlarda<br />
yatırımların artırılması gerektiği üzerinde<br />
genel bir mutabakat söz konusu. Ayrıca<br />
nüfusun %70’i 25 yaş altı olması nedeniyle<br />
dünyanın en genç kıtası. Yatırımcı için büyük<br />
fırsatlar barındırıyor.<br />
Doğu Avrupa, tarihsel geçmişimize<br />
baktığımızda kültürel olarak hemhal<br />
olduğumuz bir bölge. Bizimle iş<br />
yapmayı seviyorlar. Türk turizmini ve<br />
Türk otel yöneticilerini önemsiyor, bilgi<br />
birikimimizden faydalanmak istiyorlar.<br />
Türkiye’miz ise biricik. Bir geçiş süreci<br />
içinde olan ve hızla değişip gelişen otelcilik<br />
ve hizmet sektörüne uyum sağlamaya<br />
çalışıyor. Hâlâ birinci nesil eski kuşaklar<br />
tarafından yönetilen işletmelerin çoğunun<br />
yenilikçi, rekabetçi ve teknolojik değişime<br />
tam olarak uyum sağlayamadıklarını<br />
görüyoruz. Misafir deneyimi tasarımı<br />
konusunda gelişime ihtiyaçları var. Yaratıcı<br />
ve yenilikçi girişimlerin, dijitalleşmenin,<br />
ayakta kalabilmek ve rekabet edebilmek için<br />
hayati bir gereklilik olduğunun farkındalığı<br />
oldukça az.<br />
Yatırımcılar ve otel sahipleri<br />
kârlı fırsatları belirleme, mevcut<br />
varlıklarını optimize etme<br />
konusunda ne tür zorluklarla<br />
karşılaşmakta? Yatırımların ve<br />
yatırımcıların önündeki engeller<br />
neler? Bunu biraz daha açabilir<br />
misiniz?<br />
Coşkun: Yatırımcılar ve otel sahiplerinin<br />
kârlı fırsatları belirleme ve mevcut<br />
varlıklarını optimize etme süreçlerinde<br />
karşılaştıkları zorlukların başında rekabet<br />
geliyor. Yeni bir yatırımcı veya otel sahibi,<br />
rakipleriyle başa çıkmak ve müşterileri<br />
çekmek için etkili bir strateji geliştirmek<br />
zorunda. Mevcut piyasa koşullarına bağlı<br />
yaşanan kurdaki dalgalanma, ekonomik<br />
durgunluk, bölgesel olaylar gibi faktörler<br />
yatırımların getiri ve geri dönüşünü etkiliyor.<br />
Mülk seçiminde yapılan hatalar, uygun<br />
finansman kaynaklarını bulmak, yatırıma<br />
konu bölgenin potansiyelini iyi okuyamamak,<br />
yasal gerekliliklere uyum ve uygunluğun<br />
sağlanmaması gibi sorunlar da mevcut.<br />
Sektörün odağı insana dayandığı için işletme<br />
ve personel yönetiminden kaynaklı yaşanan<br />
sorunlardan dolayı misafir memnuniyeti ve<br />
verimlilik gibi birçok faktörü dengelemekte<br />
zorlanıyorlar. Misafirlerin beklentileri<br />
ve tercihleri sürekli olarak değiştiği için<br />
yatırımcılar ve otel sahiplerinin misafir<br />
memnuniyetini ve deneyimini sürekli olarak<br />
iyileştirmeye odaklanması bir zorunluluk<br />
halini alıyor. Misafir beklentilerinde<br />
teknolojik gelişmelere uyum, veri analitiği,<br />
yapay zekâ gibi konular önem kazanıyor.<br />
Günümüzde sürdürülebilirlik ve çevresel<br />
duyarlılık otelcilik sektöründe önemli bir rol<br />
oynuyor. Sürdürülebilir uygulamalara geçiş<br />
ve yeşil sertifikasyonlar, bazı yatırımcılar<br />
için ek bir zorluk olabiliyor. Bu zorluklar,<br />
otel yatırımlarının karmaşıklığını ve<br />
risklerini yansıtıyor. Ancak doğru strateji, iyi<br />
bir yönetim ve sektörü iyi anlayan bir ekip ile<br />
bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün.<br />
Profesyonel danışmanlık hizmetleri<br />
de yatırımcılara ve otel sahiplerine bu<br />
zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı<br />
olabilir. Ancak dikkatli bir planlama,<br />
pazar araştırması, sektör uzmanlığı ve<br />
potansiyel olarak profesyonel tavsiye<br />
alma yoluyla bu zorlukların çoğu etkili<br />
bir şekilde ele alınabilir. Başarılı bir otel<br />
yatırımı genellikle stratejik düşünme, uyum<br />
sağlama ve olağanüstü konuk deneyimleri<br />
sunma taahhüdünün bir kombinasyonunu<br />
gerektirir.<br />
Sektör yılı nasıl kapatır, 2024’e<br />
ilişkin beklentileriniz, öngörüleriniz<br />
neler?<br />
Atak: Ülkemizde turizm faaliyetlerine bir<br />
bütünlük içerisinde bakıldığında turizm<br />
çeşitliliğinin sağlanamadığı, potansiyelin<br />
yeterince kullanılamadığı, doğru tanıtım ve<br />
pazarlama faaliyetlerinin hak ettiği ölçüde<br />
geliştirilemediğini söyleyebilirim. Türkiye<br />
turizminin potansiyeli, mevcut durumun<br />
iyileştirilmesiyle birlikte en az 10 katıdır ve<br />
12 ay boyunca tesislerin hizmet vermesi<br />
pekâlâ mümkündür. Planlı bir hamleyle<br />
pazar payımızı en üst seviyelere çıkarmak<br />
bence hayal değil. Daha çok kazanmak ve<br />
dünya pazarında söz sahibi olmak için, şu<br />
andakinden daha yaratıcı düşünmemiz,<br />
yol haritamızı küresel rekabete ayak<br />
uydurabilecek şekilde tasarlamamız<br />
gerekiyor.<br />
Bugün global pazardan hak ettiğimiz payı<br />
alamıyorsak, teknolojiyi ve pazarlamayı<br />
yeterince önemsemiyor, kaynak ayırmıyor ve<br />
gücünü fark edemiyoruz demektir. Sanayi<br />
ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Yatırım Teşvik<br />
Belgeleri’ verilerine göre Ocak-Haziran<br />
<strong>2023</strong> dönemini kapsayan bu yılın ilk 6 ayında<br />
29 şehirde toplam 23.725 yataklı 131 yeni<br />
otel projesinin ‘Yatırım Teşvik Belgesi’<br />
almış. Bu yatırımlar için kullanılacak<br />
teşvik toplamı 17 milyar TL tutarında.<br />
Geçen yılın aynı döneminde toplam 14.413<br />
yataklı 75 otel projesi için 7,5 milyar TL’lik<br />
teşvik başvurusu yapılmıştı. Evet sektör<br />
büyümeye devam ediyor ve bundan sonra<br />
da büyüyecek. Bence herkesin kaçırdığı<br />
ve en önemli soru şu: Beton yığını olarak<br />
mı yoksa ekonomik, çevresel ve sosyal<br />
olarak sürdürülebilir doğru yatırımlarla,<br />
zenginliklerimizi gelecek nesillere aktararak<br />
mı büyüyor?
İLK İZLENİM<br />
HER ZAMAN DEĞERLİDİR<br />
KALICI İLİŞKİLER İÇİN KAHVE ÇÖZÜMLERİ.<br />
Start-up veya yaratıcı şirketlerdeki ilişkilerde ilk anlar çok değerlidir.<br />
Unutulmaz kahve anları için size özel çözümler sunuyoruz.<br />
Tecrübeniz gerisini halleder.<br />
nespresso.com/pro/tr | 0800 211 01 00 – 444 20 21
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
TÜROB Başkanı Eresin<br />
“İTP Direktörü Arslan, direkt olarak<br />
İmamoğlu’na bağlanmalı”<br />
İstanbul Turizm Platformu ev sahipliğinde<br />
gerçekleşen İstanbul Turizm Buluşması’nda<br />
konuşan TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />
İstanbul turizminin geliştirilmesi, kent<br />
sorunlarının acil çözülmesi ve uluslararası<br />
alanlarda tanıtılması için İstanbul<br />
Turizm Platformu’nun güçlü bir bütçeye<br />
kavuşturulması gerektiğini kaydetti. Eresin,<br />
Platform Direktörü Şengül Altan Arslan’ın<br />
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem<br />
İmamoğlu’na bağlanmasının gerekliliğine<br />
vurgu yaptı.<br />
Türkiye Otelciler Birliği Başkanı<br />
Müberra Eresin konuşmasının tam<br />
metni şöyle:<br />
Bugün burada; İstanbul Büyükşehir<br />
Belediyesi İstanbul Turizm Platformu<br />
tarafından düzenlenen “İstanbul Turizm<br />
Buluşması” açılış programı kapsamında<br />
Türkiye Otelciler Birliği adına konuşma<br />
fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.<br />
Bu etkinlikte alanında uzman birçok değerli<br />
meslektaşımızı ve sektör temsilcisini<br />
görmekten ayrıca çok mutluyum.<br />
Destinasyon; köken olarak Fransızca bir<br />
kelime olup, Türk Dil Kurumu sözlüğüne<br />
göre “varılacak yer” olarak tanımlanmasının<br />
yanında; Dünya Turizm Örgütü tarafından<br />
yapılan detaylı bir tanımlamaya göre ise,<br />
“turistlerin en az bir gece konakladığı,<br />
turistlere gerekli ürün ve hizmetleri<br />
sunabilmek adına yeterli kaynağa sahip olan<br />
fiziksel bir alan” olarak ele alınmaktadır.<br />
Dolayısıyla bizlerde Dünya Turizm Örgütü’nün<br />
tanımını uygulamaya almalı ve bakış açımızı<br />
bu şekilde değiştirmeliyiz. Konunun aslı<br />
budur gerçekte.<br />
İstanbul Turizm Platformu’nun<br />
kurulmasındaki temel hedef olarak<br />
ele alındığı üzere; turizm sektörünün<br />
gelişimine paralel olarak destinasyonların;<br />
ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlardan<br />
sürdürülebilir hedefler doğrultusunda<br />
yapılan planlar dâhilinde ve destinasyonların<br />
tüm paydaşlarını sürece dâhil edilerek<br />
yönetilmesi destinasyonun rekabet gücünü<br />
artırmada son derece önem arz etmektedir.<br />
Etkin destinasyon yönetimi ise, turizm<br />
sektörü dâhilinde bir turizm bölgesinin<br />
sahip olduğu ekonomik, sosyal ve çevresel<br />
ögelerden oluşan çok yönlü bir kavramdır.<br />
Turizm sektörünün artan rekabet ortamında<br />
bir destinasyonun etkin olarak yönetilip<br />
pazarlanması gün geçtikçe daha önemli<br />
hâle gelmiştir. Bu doğrultuda; Ekim 2008'de<br />
Uluslararası Doğayı Koruma Birliği, Dünya<br />
Koruma Kongresi sırasında hükümet,<br />
kamu sektörü, STK'lar, işletmeler, sosyal<br />
kuruluşlar ve Birleşmiş Milletler’den<br />
6.600'den fazla liderin katıldığı bir izleyici<br />
kitlesiyle, ilk “Uluslararası Küresel<br />
Sürdürülebilir Turizm Standardı”, “Küresel<br />
Sürdürülebilir Turizm Kriterleri” olarak<br />
başlatılmıştır.<br />
Destinasyon yönetimi ve<br />
sürdürülebilirlik vurgusu<br />
Sürdürülebilirlik kavramı, bir toplumun ve<br />
ekosistemin, işlerini kesintisiz, bozulmadan,<br />
aşırı kullanımla tüketmeden, devam<br />
ettirebilmesi yeteneği olarak ifade edilebilir.<br />
Turizmde sürdürülebilirlik ise, turizme<br />
kaynak oluşturan bölgesel, yerel, kültürel ve<br />
doğal değerlerin korunup geliştirilmesi ve<br />
çekiciliğinin devamının sağlanması olarak<br />
tanımlanabilir.<br />
Dünya çapında baktığımızda İstanbul,<br />
yıllar boyu çoğu gezginin seyahat etmeyi<br />
öncelikle tercih ettiği tarihsel, kültürel<br />
ve konumu açısından önde gelen turizm<br />
destinasyonlarından biridir.<br />
İstanbul şehir otelleri ile, kültür turizmi,<br />
mice turizmi, gastronomi turizmi gibi çok<br />
sayıda alanlarda dünyanın dört bir yanından<br />
gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapmaktadır.<br />
Dolayısıyla destinasyon yönetimi ve<br />
sürdürülebilirlik kavramlarını başta İstanbul<br />
ve tüm ülkemiz çapında geliştirmek ve<br />
entegre etmek turizm sektörümüzün gelişimi<br />
açısından büyük önem arz etmektedir.<br />
Tüm bu olumlu özelliklerin yanı sıra, ivedi<br />
çözüme ihtiyaç duyan sorunları da dile<br />
getirmek sektörümüzün gelişimine önemli<br />
katkı sağlayacaktır.<br />
Zira otellerimizde gerçekleştirdiğimiz<br />
günlük otel konaklama ücretleri<br />
esasen destinasyonun toplam ederini<br />
ifade etmektedir. Zira otelin sunduğu<br />
konforu misafirin otel kapısından<br />
çıktığında destinasyonun da sunması<br />
beklenir. Misafirler sadece otelden değil,<br />
destinasyondan da ne kadar memnunsa<br />
destinasyonda yapacakları harcamalar da<br />
aynı miktarda artmaktadır.<br />
İstanbul turizminin gelişimine ket<br />
vuran başlıca sorunlar;<br />
Taksi, temizlik, kural tanımazlık,<br />
asayiş, dolandırıcılık<br />
Ne var ki; bir destinasyon olarak İstanbul<br />
günümüzde turistlere muhteşem derecede<br />
turizm tesis altyapısı, tarih ve kültür<br />
açısından son derece önemli imkanlar<br />
sunmakla birlikte başta kronik hale<br />
gelmiş taksi sorunu olmak üzere maalesef<br />
ülkemiz misafirperverliğine yakışmayacak<br />
şekilde olumsuzluklar yaşanmaktadır.<br />
Yanı sıra; genel güvenlik, temizlik, özellikle<br />
özel toplu taşıma araçlarının temizlik<br />
ve kural tanımasızlıkları, asayiş, artık<br />
özellikle mesai saatleri sonrasında bir<br />
an önce ortaya çıkan kronik hale gelmiş<br />
olan karpuzcu, meyveci gibi sokak seyyar<br />
satıcıları, artan dolandırıcılıklar ve hırsızlık<br />
olayları destinasyonumuza büyük zarar<br />
vermekle birlikte İstanbul turizminin<br />
gelişimine ket vuran başlıca sorunlar<br />
olarak öne çıkmaktadır. Nitekim, dünyanın<br />
gıpta ile izlediği başarılı hastanelerimiz ve<br />
sağlık tesislerimize karşın merdivenaltı<br />
işletmelerin hataları ile yaşanan birtakım<br />
can kayıpları, İngiltere hükümetini artık<br />
İstanbul’a ve Türkiye’ye sakın olarak sağlık<br />
turizmi amacıyla gitmeyin diyecek noktaya<br />
getirdi. Bahsettiğim bu konular dikkate<br />
alındığında; İstanbul turizminin geliştirilmesi<br />
ve tüketicilere yönelik ortaya çıkan sorunların<br />
en acil şekilde çözüme kavusturulması,<br />
İstanbul'un uluslararası alanlarda tanıtımının<br />
yapılması için İstanbul Turizm Platformu’nun<br />
güçlü bir bütçeye kavuşturulması ve Platform<br />
Direktörü’nün direkt olarak Sayın Büyüksehir<br />
Belediye Başkanımıza bağlanması önemli ve<br />
gereklidir.<br />
Netice olarak; İstanbul destinasyonunun<br />
sürdürülebilirliğinin tüm yönleriyle<br />
sağlanması İstanbul Turizm Platformu’nun<br />
oluşturulmasının ne kadar isabetli bir karar<br />
olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye<br />
Otelciler Birliği olarak, önceden olduğu gibi<br />
bugün de, İstanbul Turizm Platformu’nu ve<br />
her zaman için çalışmalarını desteklediğimizi<br />
özellikle belirtmek isterim.<br />
Sözlerime burada son verirken; bu önemli<br />
organizasyonu düzenleyen İstanbul Turizm<br />
Platformu Direktörü Sayın Doktor Şengül<br />
Altan Arslan başta olmak üzere değerli<br />
ekibi ve tüm emeği geçenlere şükranlarımı<br />
sunar beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür<br />
ederim.”
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO’su<br />
Tezer Öner<br />
Günlük kiralık evlerin yasal düzenlemesinin<br />
turizme etkileri ne olacak?<br />
Turizm amaçlı kiralanan konutların<br />
kayıt altına alınmasını amaçlayan<br />
kanun, TBMM Plan ve Bütçe<br />
Komisyonu’nda kabul edildi. Bu güzel<br />
bir gelişme! İlgili yasal düzenlemenin<br />
tamamen arkasında olduğumu ve<br />
bunun kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu<br />
söylemeliyim ilk olarak. Günlük kiralık<br />
evlerin turizm sektörüne ciddi bir katkı<br />
sağlayacağını düşünüyorum. Özellikle<br />
Avrupa ve Amerika’da çok revaçta olan<br />
ev değişim sistemleri veya alternatif<br />
bir konaklama ihtiyacı hisseden<br />
turistler için önemli bir alternatif<br />
olacaktır.<br />
Öncelikle bu düzenlemenin en dikkat<br />
çeken kısımlarına bir göz atalım.<br />
Birincisi, evler bir standarda ve kayıt<br />
altına giriyor. Bu çok olumlu bir adım<br />
çünkü çok kötü durumda evler söz<br />
konusuydu. Bu kanunla birlikte evler,<br />
tabela ve standarda sahip olarak<br />
işaretlenecek. Böylece hem kayıt<br />
dışılık hem de mahalle ve apartman<br />
rahatsızlıkları ortadan kalkacak. Bu<br />
tarz evler illegal işlerin döndüğü,<br />
acayip dedikoduların kaynağı ve şüphe<br />
oluşturan mekanlar olmaktan çıkacak.<br />
Turizm müşterisi için de alternatif bir<br />
konaklama şansı oluşturacak.<br />
Düzenleme, otellerle benzer şekilde<br />
kimlik bilgisi kaydetme ve bildirme<br />
zorunluluğu getiriyor. Bu da güvenlik<br />
ve evlerin bulunduğu yerlerde yaşayan<br />
komşu ve sakinlerin daha rahat<br />
hissetmeleri demek olacak. Bu haliyle<br />
evler de olağan şüpheli olmaktan<br />
çıkacak. Evlerde belirli konfor<br />
ekipmanları zorunluluğu olacak. TV,<br />
saç kurutma makinesi, sıcak su gibi<br />
otel standardı özelliklerden çoğu<br />
zorunlu hale getirilecek.<br />
Günlük kiralık evlerin yasal<br />
düzenlemesinin turizme etkileri ne<br />
olacak? Asıl soru bu. Tüm bunlar<br />
evlerde uygulanmaya başlayınca<br />
ortaya çıkacak sonuçlar ise şöyle<br />
olacak:<br />
Öncelikle evler gerçekten illegal<br />
işlerin şüpheli yuvası modundan<br />
çıkarak güvenli turizm mekanları<br />
haline gelecek. Ben bunu çok önemli<br />
buluyorum. Özellikle kalabalık aileler<br />
için çok ciddi bir alternatif olacak.<br />
Mesela bir arkadaşım var. Ağabeyim,<br />
eşim ve ben beraberimizde üç çocuk<br />
5 kişiyiz. Ya apart bakıyoruz ya da<br />
komple kat halinde pansiyon demişti.<br />
Otelde kalma şansımız yok, hem<br />
çocuklar yüzünden hem de maliyeti<br />
çok yükseliyor diyordu. Bu tip aileler<br />
için turizm şansını artıran bir gelişme<br />
bu.<br />
Ben kayıt dışı ekonomiye karşıyım.<br />
Yerli, yabancı, misafir kim olursa olsun<br />
bu ülkenin ekmeğini yiyen vergisini<br />
de verecek. O yüzden en önemli<br />
konu, bu evlerin ekonomik sisteme<br />
dahil edilmesiydi. İkinci olarak da,<br />
oluşturacağı potansiyel çok önemli.<br />
Sayılabilir yatak kapasitemiz artacak.<br />
Denetleme ve kayıt altında olmaları<br />
sayesinde hizmetin kalitesi de artacak<br />
ve belli oranda özel bir turist kitlesi<br />
oluşturacak.<br />
Airbnb tarzı değişimler için uygun olur<br />
mu bilemiyorum. Belki bazı formüller<br />
oluşturulabilir. Ancak tatilde evinin<br />
rahatlığını arayanlar için veya otel<br />
ortamından hoşlanmayanlar için<br />
çok iyi bir fırsata dönüşecek. Günlük<br />
kiralık ev, aynı zamanda satılamayan<br />
yapı stokunun değerlendirilmesi<br />
için de çok faydalı olacak. Özellikle<br />
İstanbul’da satış bekleyen projeler<br />
bu süreç içerisinde evlerini ve blok<br />
olarak komple binayı bu işe ayırarak<br />
ciddi kazanç elde edebilir. Üstelik satış<br />
süreci de devam ederken…<br />
Ayrıca köylerde, deniz kıyısında,<br />
yaylalarda, orman ve kırsalda birçok<br />
âtıl durumdaki müstakil ev veya<br />
yazlıklar bile bu şekilde turizme<br />
kazandırılabilir hale gelecek. Bu<br />
düzenleme görünen ve görünmeyen<br />
inanılmaz fırsatlar içeren bir hediye<br />
paketi gibi.<br />
Tüm bu açılardan değerlendirildiğinde<br />
günlük kiralık ev düzenlemesinin<br />
çok faydalı bir çalışma olduğunu<br />
ve gerçekten ihtiyaç olduğunu<br />
söyleyebiliriz. Sektör elbette gelişen<br />
ve büyüyen yapısıyla birçok yeni<br />
buluş veya fırsat doğurmaya devam<br />
edecektir. Önemli olan bu fırsatları<br />
görerek zamanında aksiyon almaktır.<br />
Bu sebeple bu konuda öncü olanlara<br />
teşekkür ederiz.
Çünkü, TokenFlex kartsız ve tamamen dijital<br />
sistemiyle yemek kartı kalıplarının ötesine geçer.<br />
%100 vergi avantajı Tamamen dijital sistemiyle<br />
muhasebe süreçlerinde hız<br />
25 binden fazla üye işyeri ve<br />
avantajlı kampanyalar ile<br />
mutlu çalışanlar<br />
Kurumsal portalı ile operasyonel<br />
süreçlerde kolaylık<br />
tokenflex.com.tr<br />
0 (850) 755 64 64
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Turizmin kadın liderleri<br />
farkındalık konferansında<br />
buluştu<br />
İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve Geliştirme Derneği ( İSATAG), Cumhuriyet’in 100.<br />
Yılında Turizmde Yeni Perfektifler Turizmde Kadın Liderliği ve Cam Tavan Sendromu<br />
konferans serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />
İstanbul Seyahat Acentaları Tanıtım ve<br />
Geliştirme Derneği ( İSATAG) 23 Ekim<br />
<strong>2023</strong> tarihinde Elite World Taksim<br />
<strong>Hotel</strong> ev sahipliğinde Merve Akıncı’nın<br />
sunumuyla farkındalık konferans<br />
serisinin ilkini gerçekleştirdi.<br />
Açılış konuşmalarında İSATAG<br />
Başkanı Aylin Özsavaş konferansın<br />
"pozitif ayrımcılık" gibi çokça<br />
tartışılan bir konuya değil, aksine<br />
toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği<br />
konularına odaklandığını belirterek,<br />
ülkelerin demokratik gelişimi kadar<br />
ekonomik ilerlemesini de en fazla<br />
teşvik edebilecek konunun aslında bu<br />
olduğunu söyledi.<br />
7 Eylül tarihinde yayınlanan Toplumsal<br />
Cinsiyet Eşitliği <strong>2023</strong> Durum<br />
Raporu’ndan da alıntı yapan Özsavaş,<br />
“Kadınların ve kız çocuklarının<br />
toplumun her alanına tam katılımını<br />
sağlamak için engelleri kaldırmalı ve<br />
herkes için ilerlemeyi teşvik etmeliyiz”<br />
vurgusunu yaptı.<br />
IRO Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun<br />
da konuyu tarihsel süreci anlattı ve<br />
bu konuya değinildiği için İSATAG<br />
Derneği’ne teşekkür etti. İBB Turizm<br />
Şube Müdürü Hüseyin Gazi Coşan ve<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Davut<br />
Günaydın, kadınların önemine binaen<br />
yaptıkları konuşmalarda farkındalık<br />
konferansı için İSATAG yönetimine<br />
teşekkür etti.<br />
“Öncü dernek başkanlarının<br />
kadınlardan oluşması gurur verici”<br />
TTYD Başkanı Oya Narin hedeflerini<br />
sektördeki kadın çalışan oranını<br />
50'ler seviyesine çıkarmak olduğunu<br />
söyleyerek, sadece şirketlerde değil,<br />
turizm STK’larında da başkanlık<br />
ve yönetim pozisyonlarında ağırlık<br />
kazanmasından memnuniyet<br />
duyduklarını, TTYD Yönetim Kurulu’nda<br />
da çoğunluğu kadınlardan oluştuğunu<br />
vurguladı. TTYD, TÜROB ve ev sahibi<br />
İSATAG gibi öncü dernek başkanlarının<br />
kadınlardan oluşmasının gurur
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
verici olduğunu ekleyerek sözlerini<br />
tamamladı.<br />
Moderatörlüğü İris Cıngı tarafından<br />
gerçekleştirilen ilk panelde konuşan<br />
TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />
turizmde kadın gücüne ihtiyaç olduğunu<br />
belirterek, konaklama sektöründe<br />
kadınların yönetim pozisyonlarının<br />
yüzde 40’ından azını, genel yönetim<br />
rollerinin yüzde 20’sinden azını ve<br />
yönetim kurulu pozisyonlarının yüzde<br />
8’inden daha azını elinde tuttuklarına<br />
dikkat çekti. Eresin, “Kadınların<br />
istihdam alanları çoğunlukla alt<br />
kademelerde. Dahası, kadınların<br />
ortalama ücreti erkeklerden daha<br />
düşük. Ulusal düzeyde, cinsiyete duyarlı<br />
ve eşitlikçi politikalar etkin bir şekilde<br />
uygulandıklarında, turizm sektöründe<br />
kadınların ekonomik güçlenmesi,<br />
dolayısıyla sektörel güçlenme<br />
sağlanacaktır” diye konuştu.<br />
“İster kadın ister erkek olsun ama<br />
liyakatli olsun”<br />
Ekonomi Gazetecisi Meliha Okur,<br />
“Pandeminin zirve yaptığı, ekonominin<br />
ve depremin kötü etkilerinin olduğu<br />
dönemde kadın liderlerin omuzlarına<br />
bırakılan yükleri büyük ustalıkla<br />
sırtladıklarını görüyorum ve tebrik<br />
ediyorum” dedi. Türkiye turizmin<br />
geleceği açısından kadın liderliğinin<br />
önemini ve Anadolu’ya yayılarak,<br />
kadın istihdamın arttırılması ile turizm<br />
gelirlerinin çok daha fazla artacağına<br />
inandığını ve bu çalışmaya İSATAG<br />
önderliğinde tüm sektörün sahip<br />
çıkarak sürmesini dilediğini vurguladı.<br />
İlk panelin son konuşmacısı İSATAG<br />
Başkanı Aylin Özsavaş, “Tekrar<br />
vurgulamak isterim ki, biz cinsiyet<br />
eşitliği istiyoruz ki bu temel bir insan<br />
hakkıdır. O olduğunda liyakat olacak.<br />
Üst yönetimlerde olanlar ister kadın<br />
ister erkek olsun ama liyakatli olsun!<br />
Hiçbir liyakatli kadın bariyerlere ve cam<br />
tavan sendromuna maruz kalmamalı.<br />
Uygulama zamanı gelen bir fikir,<br />
dünyanın tüm ordularının toplamından<br />
daha güçlüdür.” sözleriyle konuşmasını<br />
tamamladı.<br />
“Kadın liderlik pastası çok küçük”<br />
Moderatörlüğü Sevda Yılgaz tarafından<br />
gerçekleştirilen ikinci panelde konuşan<br />
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim<br />
Fakültesi Halkla İlişkiler Bölüm<br />
Başkanı Prof. Dr. İdil Karademirlidağ<br />
Suher, “İnsani kalkınma programı<br />
dünyada da en başta önemsenen<br />
meseleler arasındadır”, dedi. Suher,<br />
Liderlikte cinsiyetin olmadığını, lider<br />
liderdir, ister kadın veya erkek olsun.<br />
Ama kadın liderlerin, kadınlara yönelik<br />
destekleyici programlarına da fazla<br />
ağırlık verdiğini, kadınlara daha fazla<br />
imkan tanıdığını, çünkü bu süreçte<br />
zorlukları bildiğini ve bu nedenle<br />
hemcinslerini teşvik ettiğini ifade<br />
etti. “Kadın liderlik pastası çok küçük<br />
olduğundan kadın liderler kendilerine<br />
yer bulmakta zorlanıyor ve bazı<br />
durumlarda diğer kadınlarla haksız<br />
rekabet ortamına giriyor” diyerek<br />
sözlerini tamamladı.<br />
“Birlikte daha güçlüyüz”<br />
I-MICE 2. Başkanı Işıl Özmen<br />
konuşmasında kadın ve erkeğin birlikte<br />
daha güçlü olduğunu, her ikisinin<br />
de bu konuda farkındalığın artması<br />
gerektiğini vurguladı. Özmen, I-MICE<br />
olarak sektördeki istihdam açığını<br />
gidermek için üniversitelerin kariyer<br />
günlerine katılıp, sektör hakkında bilgi<br />
verip üyeleri vasıtasıyla staj imkanı<br />
oluşturduklarını söyledi. Kendisi ayrıca<br />
kadın dernekleri ile işbirliği içerisinde<br />
olduğunu ve özellikle doğum sebebiyle<br />
ara vermiş kadınları, sektöre geri<br />
kazandırmak veya üst yönetimlerde<br />
yer almak isteyen kadınlara destek<br />
verdiğini ifade etti. Bundan sonra<br />
da İSATAG ile birlikte farkındalığı<br />
artırmak için her türlü iş birliğine hazır<br />
olduklarını belirterek, sözlerini bitirdi.<br />
TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Oya<br />
Ebru Küçükel, kadınların kendilerine<br />
güvenmeleri gerektiğini ve kesinlikle<br />
pes etmemelerini, cam tavanın hayalleri<br />
kadar olduğunu ifade ederek, kendisinin<br />
bu konuda destek vermeye devam<br />
edeceğini ifade etti.
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Wyndham,<br />
Dolce markasıyla tarihi<br />
bir otel açıyor<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Fransa’nın Yvelines bölgesinde Dolce by Wyndham<br />
Versailles - Domaine du Montcel'i hizmete açacağını duyurdu. 178 odalı otel için<br />
öngörülen açılış tarihi, Aralık <strong>2023</strong>.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts, 178<br />
odalı Dolce by Wyndham Versailles<br />
- Domaine du Montcel otelinin<br />
yakın zamanda açılacağını duyurdu. Üst<br />
segmentteki otel, Fransa’nın Yvelines<br />
bölgesinde, dünyaca ünlü Versay Sarayı’na<br />
birkaç dakika mesafede bulunacak. Dolce<br />
by Wyndham Versailles - Domaine du<br />
Montcel’e ev sahipliği yapacak ve geçmişte<br />
Fransa’nın köklü ailelerinden Oberkampf-<br />
Mallet ailesine ait olan arazi ve binalar;<br />
tarihi yapıların, anıtların ve bahçelerin<br />
korunması üzerine uzmanlaşan, Fransa’nın<br />
önde gelen mimarlık stüdyolarından 2BDM<br />
Architects eliyle tepeden tırnağa renove<br />
edildi.<br />
Aralık <strong>2023</strong>’te açılması bekleniyor<br />
<strong>2023</strong> yılının Aralık ayında açılması beklenen<br />
Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />
du Montcel’in 14 hektar alana yayılan<br />
güzel bahçeleri, iki restoranı ve bölgenin<br />
manzaralarının izlenebileceği bir terasa<br />
da sahip olan bir barı bulunacak. Otelin<br />
konferans merkezi, 18 toplantı odası ve<br />
550 metrekare alana sahip Baccarat balo<br />
salonuyla bölgedeki en büyük konferans<br />
merkezi olma özelliği taşıyor. Otelde<br />
bulunan Spa du Moncel by Sothys’de ise<br />
ısıtmalı kapalı havuz, açık havuz, duyulara<br />
hitap eden duş deneyimi, kar mağarası,<br />
sauna, fitness odası ve yedi terapi odası gibi<br />
hizmet ve olanaklar sunuluyor. Paris-Orly<br />
Havalimanı’na yalnızca 30 dakika mesafede<br />
bulunan bu lüks otelden Jouy-en-Josas<br />
Tren İstasyonu’na yürüyerek kısa bir süre<br />
içinde, Paris merkezine ise trenle 30 dakika<br />
içinde ulaşılabiliyor.<br />
Dolce by Wyndham Versailles-– Domaine<br />
du Montcel’in misafir odalarının aslına<br />
uygun olarak tasarlanan dekorasyonunda,<br />
bölgeyle özdeşleşen, baskılı Toiles de<br />
Jouy kumaşı kullanılıyor. Otele adım atan<br />
misafirleri, Arman’ın “Long Term Parking”<br />
ve César’ın "Hommage à Eiffel" adlı sanat<br />
eserleri karşılıyor. Domaine du Montcel’in<br />
iç mimarisinde Flamant Interior Design<br />
(FID), açık alanlarında ise meşhur peyzaj<br />
mimarı Frank Neau ile çalışıldı. Domaine du<br />
Montcel, aynı zamanda Fransa’da muhafaza<br />
edilen az sayıda İngiliz bahçelerinden birine<br />
sahip.<br />
Tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Kuzey ve Batı<br />
Avrupa Bölge Direktörü Jackie Brown,<br />
“Dolce by Wyndham Versailles - Domaine<br />
du Montcel, grup konaklamalar ve<br />
toplantılardaki lider pozisyonunun yanı sıra<br />
seçkin mutfakları ve incelikle düşünülmüş<br />
olanaklarıyla tanınan Dolce by Wyndham<br />
markamızı çok güzel bir şekilde yansıtıyor.<br />
Fransa’da gerçekleştirdiğimiz bu harika<br />
açılış, seyahatseverlerin ziyaret etmek<br />
istedikleri destinasyonlarda onlar için<br />
konaklama imkanı yaratma misyonumuzu<br />
destekliyor” dedi.<br />
Dolce by Wyndham Versailles - Domaine du<br />
Montcel Genel Müdürü Olivier Bigot, “Dolce<br />
by Wyndham Versailles - Domaine du<br />
Montcel’in tarihi 18’inci yüzyıla dayanıyor ve<br />
otelin her bir odası, yapının Fransız kimliğini<br />
yansıtacak şekilde, aslına uygun olarak<br />
yeniden tasarlandı. Otelin çevresindeki<br />
zengin tarihi ve güzellikleri tecrübe etmek<br />
için dünyanın dört bir yanından buraya<br />
gelen misafirlerimizi ağırlayacak olmaktan<br />
heyecan duyuyoruz” dedi.<br />
Sınıfının en iyisi toplantı alanları, titizlikle<br />
hazırlanan menüler ve misafirlerin gittikleri<br />
yerde unutulmaz deneyimler yaşamalarını<br />
sağlayan olanaklarıyla öne çıkan Dolce by<br />
Wyndham, Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts’un<br />
24 global markadan oluşan portföyünde<br />
yer alıyor. Dolce otelleri Danimarka, İtalya,<br />
Yunanistan, Portekiz, Almanya, Brezilya,<br />
Vietnam ve ABD gibi dünyanın pek çok<br />
gözde ziyaret noktasında bulunuyor.
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
PARK DEDEMAN ALMATY<br />
AÇILIYOR<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International, Kazakistan’da konumlanan “Park Dedeman Almaty” ile<br />
yurt dışındaki aktif üçüncü otelini açmaya hazırlanıyor.<br />
28 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde Dedeman<br />
İstanbul’da gerçekleştirilen imza<br />
töreninde, Dedeman Turizm<br />
Yönetimi, Do-Kar Turizm ve Rams Global<br />
arasında gerçekleştirilen iş ortaklığı<br />
ile <strong>2023</strong>’te açılması planlanan Park<br />
Dedeman Almaty için management<br />
sözleşmesi imzalandı. Dedeman Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Banu Dedeman ile<br />
Dedeman Grubu üst düzey yöneticilerinin<br />
ev sahipliği yaptığı törene; RAMS Global<br />
ailesinden Devran Bülbül ve turizm<br />
yatırım temsilcisi Cem Ciritci, DO-KAR<br />
Turizm şirketinden Yönetim Kurulu<br />
üyeleri Ali Karınca ve Bülent Mutlu<br />
Doğru, Dedeman markasına uzun yıllar<br />
emek veren turizmci Ergün Demiray ve<br />
Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Müberra<br />
Eresin başta olmak üzere birçok davetli<br />
katıldı.<br />
Almaty’de Dedeman bayrağı<br />
dalgalanacak<br />
Almaty, Kazakistan'ın güney doğusunda<br />
çok sayıda alışveriş merkezi,<br />
restoranları, otelleri ve gazinoları ile<br />
oldukça zengin bir sosyal yaşam alanı<br />
sunuyor. Ülkenin eski başkenti ve<br />
Orta Asya'nın en gelişmiş kozmopolit<br />
şehri olan Almaty; kültürel, ekonomik<br />
ve ticari bir merkez olarak da kabul<br />
ediliyor. Çevresi dağlarla örülü, büyük<br />
parkları, geniş caddeleri, sanat müzeleri,<br />
sosyalist dönemin izlerini taşıyan<br />
yapılarıyla bir turizm cenneti olan şehrin<br />
merkezinde yer alan Park Dedeman<br />
Almaty; Atakent Mall’ın karşısında,<br />
bölgenin en büyük botanik parkına,<br />
fuar alanına ve en prestijli alışveriş<br />
merkezi Esentai'ye 5 dakika uzaklıkta<br />
konumlanıyor.<br />
Dedeman: “Markamızı Türki<br />
Cumhuriyetler’de otel açarak<br />
büyütmek istiyoruz”<br />
Yaptığı konuşmada, son iki yılda<br />
Dedeman markası olarak bir maraton<br />
koştuklarını belirten Dedeman Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Banu Dedeman;<br />
“Attığımız her bir imza, açılışını<br />
gerçekleştirdiğimiz her bir otel bizi yeni<br />
duraklara taşırken, bölge istihdamına<br />
katkı sağlama olanağı da buluyoruz.<br />
1966'da kurulmuş bir marka olarak<br />
her zaman yerli ve milli olmakla<br />
övünüyor, bunun yanında yurt dışındaki<br />
Moldovya, Taşkent, Bulgaristan, Suriye<br />
ve Moskova’daki tecrübelerimizle<br />
gurur duyuyoruz. Bu nedenle Dedeman<br />
markasına Türki Cumhuriyetler’de otel<br />
açmanın yakışacağını düşünüyorum.<br />
Türkiye’nin 81 ilinde Dedeman bayrağını<br />
dalgalandırma hedefimizle birlikte yurt<br />
dışında daha da büyümek istiyoruz.<br />
CIS ülkeleri, Orta Doğu ve Avrupa’da<br />
yatırımcı görüşmelerimiz devam<br />
etmekte. Bakü ve Çimkent’te yeni<br />
projelerimiz yolda” dedi.<br />
Markanın Kazakistan’daki<br />
ikinci oteli olacak Park<br />
Dedeman Almaty; modern<br />
tasarım çizgileriyle dizayn<br />
edilmiş 110 odası, bölgenin<br />
botanik ruhunu yansıtan<br />
garden restoranı ve roofu,<br />
geniş toplantı odaları ve spor<br />
salonunun yanı sıra, spa’sı,<br />
fitness salonu ve kapalı<br />
havuzu ile şehri ziyaret eden<br />
misafirlerine hizmet verecek.
Baget
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
STIL SAHIBI<br />
BIR KAÇIŞ<br />
HALI<br />
NAYU<br />
İĞNEADA<br />
Kuzeydeki yeni kaçış noktası<br />
Nayu İğneada konuklarını<br />
ağırlamaya hazır. Nayu<br />
İğneada, doğayı ve mimariyi<br />
buluşturan atmosferiyle ve<br />
konumuyla yeni bir soluk<br />
getiriyor…<br />
Doğal güzellikleri ile ünlü<br />
İğneada’da yeni bir konaklama<br />
deneyimi ile tanışma vakti<br />
geldi. Aylar süren özenli çalışmalar<br />
sonrasında Nayu İğneada kapılarını<br />
açtı. 22 km’lik sahili, göl ve denizin<br />
buluştuğu, Longoz Ormanları’na komşu<br />
nadir bulunan konumuyla Nayu İğneada,<br />
yepyeni bir doğa deneyimi sunuyor.<br />
İçinde bulunduğu doğanın kendine<br />
özgü dünyasını içinde barındıran Nayu<br />
İğneada, doğa aktivitelerini de bu stil<br />
sahibi kaçış noktasında harmanlıyor.<br />
Şehrin kaotik haline bir ara vermek,<br />
doğanın içinde konforu yaşayarak<br />
uzaklaşmadan uzaklaşmak isteyenler<br />
için yepyeni bir seçenek sunuyor. Nayu<br />
İğneada, göl ve denizin birleştiği yerde<br />
özgürce süzülen kuşların izlendiği,<br />
gölde kano ile bu eşsiz güzelliğe tanıklık<br />
edilebilen bir noktada yer alıyor.<br />
Kuzey temalı mimari<br />
Nayu İğneada'nın mimarisi, bölgenin<br />
doğal dokusuna saygı göstererek<br />
tasarlanan ve Kuzeye Kaç temasını<br />
yansıtan bir özgünlük ile hayat buluyor.<br />
Projenin yaratıcısı Mimar Fahrettin<br />
Aykut’un nordik olarak tanımladığı<br />
esintiler, İğneada'nın kendine özgü<br />
malzemeleriyle birleşerek otelin<br />
karakteristik yapısını oluşturuyor.<br />
Nayu İğneada için 70’li ve 80’li yılların<br />
ruhundan beslendiğini söyleyen Aykut,<br />
yerel malzemeleri kullanmaya da dikkat<br />
ettiklerini ifade ediyor. Aykut, “Dönemin<br />
mimarisini ve retro ruhunu Nayu’da<br />
oluşturmak istedik. Bu ruhun içinde<br />
yalın ve zaten her zaman buradaymış<br />
gibi bir hisle var olması için çalıştık.<br />
Büyük bir ormanın kıyısında, göl ve<br />
denizin birleştiği kesişim noktasında<br />
yer almasnın aurasının mimaride de<br />
yakaladık,” diyerek Nayu İğneada’yı<br />
anlatıyor.<br />
Yeni bir gastronomi deneyimi<br />
Nayu İğneada, restoranıyla da<br />
hem konaklayan misafirleri hem<br />
de İğneada’nın benzersiz kıyısında<br />
unutulmaz bir gastronomi deneyimi<br />
yaşamak isteyenler için özel alternatifler<br />
sunuyor. Nayu İğneada restoranının<br />
mutfak şefi, deneyimli isimlerden<br />
Gökçen Yıldırım. Yıldırım, Nayu’yu<br />
gastronomi anlamında yapmak<br />
istedikleri için de bir dönüm noktası<br />
olarak belirtiyor. İğneada’yı ve bölgeyi<br />
yansıtan menü, bölgenin yerel ve<br />
mevsimsel malzemelerini özenle<br />
kullanarak misafirlerine eşsiz bir lezzet<br />
deneyimi sunuyor. Hem deniz ürünlerini<br />
hem de bölgenin zengin et çeşitlerini<br />
barındıran menü, yerel lezzetleri<br />
deneyimli dokunuşlarla buluşturuyor.
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markasına<br />
iki yeni halka ekleyecek<br />
Sanayi, inşaat, gıda ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren Vaat Holding, Misal <strong>Hotel</strong>s markalı<br />
otel zincirlerine iki yeni halka daha ekleyecek. Turizm ve otelcilik alanındaki yatırımlarına hız veren<br />
holdingin hayata geçireceği Misal <strong>Hotel</strong>s markalı iki yeni otel İstanbul’da hizmet verecek.<br />
Turizm ve otelcilik alanındaki markası<br />
Misal <strong>Hotel</strong>s ile Trabzon ve Alanya’da<br />
faaliyet gösteren Vaat Holding, otel<br />
zincirine İstanbul’da iki yeni halka daha<br />
ilave ediyor. Vaat Holding, İstanbul’da Şişli<br />
ve Güneşli- Basın Ekspres güzergahında<br />
hayata geçireceği oteller ile turizm otelcilik<br />
alanındaki faaliyetlerine yakın vadede 90<br />
milyon dolarlık yatırım gerçekleştirecek.<br />
Hacıibrahim: “Türkiye genelinde 25<br />
noktaya taşıyacağız”<br />
Faaliyette bulunduğu tüm sektörlerdeki<br />
yatırımlarına ağırlık verdiklerini belirten<br />
Vaat Holding Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Yaman Hacıibrahim: “Sanayi, inşaat ve gıda<br />
sektörlerindeki yatırımlarımızı arttırırken<br />
turizm ve otelcilik alanındaki Misal <strong>Hotel</strong>s<br />
markamızı da Türkiye genelinde 25 noktaya<br />
ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu anlamda<br />
Trabzon ve Alanya’dan sonra İstanbul’da<br />
açacağımız iki yeni otelin ardından farklı<br />
illere de markamızı taşımayı amaçlıyoruz.<br />
İstanbul Şişli ve Güneşli’de Vaat Yapı<br />
tarafından inşası devam eden otellerimizin<br />
ilkini 2024 yılı ortasında hizmete almayı<br />
planlıyoruz. Vaat Holding’in temel faaliyet<br />
alanları arasına aldığımız turizm ve<br />
otelcilik sektörü önümüzdeki süreçte<br />
büyümemizi sürdüreceğimiz ana başlıklar<br />
arasında yer alacak.” dedi.<br />
“Örnek bir marka oluşturuyoruz”<br />
Yaman Hacıibrahim; “Misal <strong>Hotel</strong>s<br />
markamızın temelinde ilkeli ve kaliteli<br />
hizmet anlayışı ile alanında örnek<br />
teşkil edecek bir yaklaşım yatmaktadır.<br />
Türkiye’de temelleri atılarak büyümesini<br />
sürdüren Misal <strong>Hotel</strong>s markasının<br />
öncelikle ülke geneline yayılması ve<br />
gelecekte de otel işletmeleri alanında<br />
dünyada örnek teşkil edecek bir marka<br />
olmasını hedefliyoruz.” dedi.
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
Herkesin<br />
yolunu Jumbo ile<br />
kesiştirecek genel müdür<br />
Bahriye Bayraklı<br />
Tavukçuoğlu<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Jumbo da bu yılın haziran ayında<br />
bir bayrak değişimi yaşandı<br />
ve genel müdürlük koltuğuna<br />
Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu oturdu.<br />
<strong>2023</strong> yılı başında emeklilik kararıyla<br />
27 yıllık BSH yolculuğuna veda ettiğini<br />
söyleyen Tavukçuoğlu, Jumbo'daki yeni<br />
pozisyonunu harika bir deneyim olarak<br />
tanımlıyor.<br />
2024 hedefine yüksek katma değerli<br />
ürün fikirlerini ve çeşitlilik artırımını<br />
koyduğunu belirten deneyimli iş<br />
insanının görevi devralırken Jumbo’yu<br />
ülkemizin en iyi hediyelik markası olarak<br />
konumlandırmak gibi bir hedefi de var.<br />
Tavukçuoğlu, bu sayede hem kişisel hem<br />
kurumsal alanda pazardaki büyük bir<br />
boşluğu kapatacaklarını düşündüklerini<br />
söyleyerek, “Çünkü sevdiklerine bir<br />
güzellik yapmak isteyen herkesin<br />
yolu Jumbo ile mutlaka kesişecek ve<br />
tüketicimiz bizimle buluştuğunda mutlaka<br />
fark oluşturacak bir hediye seçeneği<br />
bulacak” diyor.<br />
Bahriye Bayraklı Tavukçuoğlu ile BSH’den<br />
Jumbo'ya uzanan başarılı kariyer<br />
yolculuğunu, yeni görevini ve gelecek<br />
planlarını konuştuk.<br />
Öncelikle biraz kendinizden<br />
bahsedebilir misiniz? Nasıl bir<br />
ailede büyüdünüz? Kariyerinizi ne<br />
tür bir eğitimle inşa ettiniz?<br />
Karadenizli bir ailenin büyük kızıyım<br />
ben. Son derece açık fikirli ve sevgi<br />
dolu bir ailede büyüdüm. Münih Ludwig<br />
Maximilian Üniversitesi Siyasal Bilimler,<br />
Ticaret Hukuku ve İktisat Bölümü'nden<br />
mezun oldum. Sonrasında dış işlerinde<br />
çalışmak istediğim için Marmara<br />
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler<br />
(İngilizce) bölümünü de bitirdim.<br />
Dolayısıyla kariyerimi inşa etmek için<br />
sağlam bir eğitim temeli elde ettiğimi<br />
düşünüyorum. Aldığım eğitim analitik<br />
düşünmeme, empati kurabilmeme<br />
ve doğru kişi ile doğru iletişim<br />
kurabilmeme fayda sağladı. Daha sonra iş<br />
dünyasında çeşitli sektörlerde çalışarak<br />
deneyimlerimi genişlettikçe yönetim,<br />
liderlik ve stratejik planlama alanlarında<br />
bilgi ve beceriler edindim. Bu kapsamlı<br />
eğitim ve deneyimler, başarılı bir kariyer<br />
inşa etmemi sağladı.<br />
Okul sonrası ilk profesyonel<br />
deneyimleriniz neler oldu? Bu<br />
deneyimler gelecek planlarınızı ne<br />
yönde şekillendirdi?<br />
Kariyerimdeki ilk adımlarımı Türkiye’nin<br />
ikinci beyaz eşya markası Profilo ile<br />
dünya devi BSH birleşirken attım ve<br />
bu dönemde Siemens Ürün Eğitmeni<br />
olarak profesyonel hayatıma başladım.<br />
Sonrasında Siemens Ev Aletleri markası<br />
için bir satış / pazarlama şirketi kurma<br />
sürecine dahil oldum ve bu şirketle marka<br />
adına birçok ilke ve başarıya imza attık.<br />
Devamında 2009 -2014 yılları<br />
arasında şirketin lokal markası<br />
Profilo’da pazarlama müdürü olarak<br />
görevlendirildim. 2015 yılında BSH'de
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
RTC bölgesinin (Türkiye- Rusya - Eski<br />
Türki Cumhuriyetler – Afrika) Bosch Ev<br />
Aletleri markası için marka yönetimi<br />
birimini kurma teklifi geldi ve bu fırsatı<br />
değerlendirerek kabul ettim. Pandemi<br />
sürecinde iki bölge birleşerek büyüyen<br />
REM bölgesinde (RTC+Hindistan ve<br />
komşu ülkeler) marka yöneticiliği görevim<br />
devam etti. 2022 yılında emekli olma<br />
kararı aldım ve <strong>2023</strong> başında BSH’den<br />
ayrıldım. Bu değişimle birlikte, <strong>2023</strong><br />
yılının haziran ayında yolum Jumbo ile<br />
kesişti ve genel müdürlük görevime<br />
başladım.<br />
Jumbo Genel Müdürlüğü görevi<br />
nasıl geldi, markayla nasıl<br />
tanıştınız? Aile’ye, aynı zamanda da<br />
HoReCa sektörüne geçişiniz nasıl<br />
bir kararla oldu, biraz daha açabilir<br />
misiniz?<br />
Jumbo markası ile tanışmam aslında<br />
daha evvel yazdığım blog yazıları<br />
sayesinde oldu. Ortaklarımızdan biri<br />
yazılarımı takip ediyormuş ve böyle bir<br />
pozisyon açılınca beni ortak tanıdıklar<br />
aracılığıyla buldu. Görüştük ve ben<br />
eskiden bir patron şirketinde çalışmaktan<br />
korkmama rağmen elektriğimiz tuttu.<br />
Şimdilerde patron şirketinde çalışma<br />
korkumun ne kadar yersiz olduğunu<br />
görüyor ve yaşıyorum.<br />
HoReCa, Jumbo markasının profesyonel<br />
tarafını temsil ediyor. Markaya geçişimle<br />
birlikte hem JumboGastro (HoReCa) ve<br />
Jumbo Perakende (mağazacılık) hem<br />
de JumboPatiserie yani markamızın<br />
deneyimsel tarafı ile çalışma imkanım<br />
oldu. Jumbo’yu bu üç farklı yönüyle<br />
tüketici ve müşterilerimizle buluşturmak<br />
çok büyük keyif benim için.<br />
Yeni göreviniz nasıl gidiyor? Bu<br />
geçen süreçte ağırlıklı hangi<br />
başlıklara yoğunlaştınız? Nihai<br />
tüketimden sonra ev dışı satış ve<br />
pazarlaması sizin için çok yeni ve<br />
farklı bir kanal olsa gerek?<br />
Jumbo'daki yeni görevim harika bir<br />
deneyim. Çünkü hem ürünler çok güzel<br />
ve kaliteli hem de marka çok köklü ve<br />
değerli. Bu süreçte, özellikle şu başlıklara<br />
yoğunlaştım: ürün portföyümüzü<br />
yenilemek/genişletmek, markamızın<br />
“BSH bünyesindeki 27 yıllık yolculuğum, her aşamada<br />
ilerleme arayışımı ve her fırsatta yeni şeyler öğrenmeye<br />
olan merakımı karşılayan bir serüvendi. Bana gerek<br />
insan, gerekse deneyim olarak çok şeyler kattı.<br />
Jumbo’da şirketin uzun vadeli stratejilerini belirleme ve<br />
uygulama, günlük iş operasyonlarını etkin bir şekilde<br />
yönetme, performans göstergelerini izleyerek şirketin<br />
genel etkinliğini değerlendirme, finansal yönetim,<br />
pazarlama departmanı, kriz yönetimi, şirketin toplumsal<br />
sorumluluklarını yerine getirme, şirket itibarını<br />
koruma ve geliştirme gibi çok geniş bir alana yayılan<br />
sorumluluklarım var.”<br />
konumunu yükseltmek ve müşteri<br />
deneyimini iyileştirmek. Müşterilerimize,<br />
hem son tüketiciye hem de işletmelere<br />
hitap eden ürünler sunma fırsatını<br />
değerlendirmek bizi heyecanlandırıyor.<br />
Bunu yaparken müşteri memnuniyetini<br />
sağlayacak ürünleri ve süreçleri hayata<br />
geçirmek en büyük hedefimiz. Bu<br />
değişikliklerle, markamızın büyümesine<br />
katkıda bulunmak için elimizden gelenin<br />
en iyisini yapmaya devam ediyoruz. Daha<br />
evvelsi işimde de gerek tüketicilere<br />
gerekse müşterilere direkt satış<br />
yapıyorduk. Ankastre ürünlerin proje<br />
satışları tarafıyla HoReCa’yı çok birbirine<br />
benzetiyorum. Ürünler farklı olsa da<br />
dinamikler çok benzeşiyor.<br />
Çok uzun yıllar grup markalarının<br />
pazarlama süreçleri içinde aktif<br />
rol almanın da katkısı büyük olsa<br />
gerek.<br />
Elbette ki uzun yıllar grup markalarının<br />
pazarlama süreçlerinde aktif rol almak,<br />
Jumbo'daki pozisyonuma büyük bir<br />
değer katıyor. Bu deneyim, marka<br />
yönetimi, pazarlama stratejileri ve<br />
müşteri ilişkileri konularında zengin<br />
bir bilgi birikimine sahip olmama<br />
yardımcı oluyor. Jumbo'daki görevimde<br />
deneyimlerimi buraya taşıyarak, müşteri<br />
odaklı yaklaşımımızı güçlendirmeyi<br />
hedefliyorum. Bu deneyim, markamızı
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
büyütmek ve Türkiye pazarında daha etkin<br />
bir şekilde konumlandırmak için önemli<br />
bir avantaj.<br />
Bu pozisyonda sizi en fazla motive<br />
eden/ heyecanlandıran dinamikleri<br />
sorsam?<br />
Yeni görevimde beni en fazla motive<br />
eden şey, insanların kalplerine dokunan,<br />
yaşamlarında bir nesne olmaktan öte<br />
değer oluşturan yemek ekipmanları ve<br />
servis ürünleri tasarlamak, tüketicilere<br />
benzersiz deneyimler sunmak ve<br />
markamızı daha da büyütmek için<br />
fırsatlar ortaya koyma şansımın olması.<br />
Yemek kültürüne katkıda bulunmak<br />
ve mutfak deneyimini daha özel hale<br />
getirmek beni heyecanlandırıyor.<br />
Böylelikle ülkemizin de geniş anlamda<br />
tanıtımına katkıda bulunabileceğimi<br />
hissetmek inanılmaz heyecan verici. Aynı<br />
zamanda yetenekli bir ekiple çalışma<br />
fırsatı da benim için diğer büyük bir<br />
motivasyon kaynağı.<br />
<strong>2023</strong> yılı Jumbo için nasıl geçiyor,<br />
yılı hangi yatırım ve hedeflerle<br />
kapatmayı öngörüyorsunuz?<br />
Son dönemde ülkemiz ve dünya<br />
çapındaki gelişmelere bağlı değişen<br />
konjonktürle yatırım kriterleriniz,<br />
hedefleriniz değişti mi? Tüm bu<br />
kritik süreçlerin yaşandığı bir yılda<br />
şirketinizin performansı ne oldu?<br />
<strong>2023</strong> yılında öncelikle satış hedeflerimizi<br />
gerçekleştirerek yolumuza devam<br />
ediyoruz. 16 Ekim’de kutladığımız 76.<br />
yaşımıza özel kampanya önceki ayların<br />
eksikliklerini tamamen kapatmamızı<br />
sağladı. 62 mağazamız, jumbo.com.tr ve<br />
Jumbo Ev Gereçleri app’imiz sayesinde<br />
geniş bir tüketici kitlesine ulaşıyoruz.<br />
Çeyiz, çatal-bıçak ve diğer çelik ürünler<br />
dediğimizde akla gelen ilk markayız.<br />
Porselen ve camdaki gücümüzü de<br />
giderek daha fazla duyuruyoruz. Özellikle<br />
HoReCa tarafında tüm kaliteli restoran/<br />
kafelerde ve premium otellerde tercih<br />
edilen ilk markayız.<br />
Tüm bu kıymetli değerleri korumak ve<br />
daha da geliştirmek için gerek ürün<br />
gerekse insan tarafına yatırımlarımız<br />
kesintisiz devam ediyor. Özellikle<br />
Jumbo kadar kalite ile özümleşen<br />
markalarda kriz dönemlerinin büyük<br />
fırsatlar barındırdığını hepimiz biliyoruz.<br />
Kimse ucuz alacak kadar zengin<br />
olmadığından ve parasının karşılığına<br />
“Bir yönetici olarak,<br />
iş dünyasında başarılı<br />
olmanın cinsiyetle değil,<br />
yeteneklerle ilgili olduğuna<br />
inanıyorum. Markamızın<br />
başarısını artırmak için<br />
fırsatlar ararken, her bir<br />
çalışanın yeteneklerine ve<br />
katkılarına odaklanıyoruz.<br />
Pozitif ayrımcılığa değer<br />
veriyorum ve kadınların<br />
liderlik rollerinde daha<br />
fazla temsil edilmesi için<br />
aktif çaba gösteriyorum.<br />
Kadın çalışanları teşvik<br />
ediyor, mentorluk<br />
programları sunuyor ve<br />
liderlik pozisyonlarına<br />
yükselmelerini<br />
destekliyorum.”<br />
değer ürün almak istediğinden bizim<br />
de hedeflerimizi küçültmemize gerek<br />
kalmadı.<br />
Gelecek yılla ilgili öngörüleriniz,<br />
beklentileriniz neler?<br />
Gündeminizde yeni iş birlikleri,<br />
yatırımlar var mı?<br />
2024 yılında tabii ki ekonomik beklentiler<br />
çok parlak değil. Ama biz 2024 yılı<br />
gibi zorlu bir yılda dahi hedeflerimizi<br />
yakalayacağımıza inanıyoruz. Bunun<br />
için yüksek katma değer sağlayacak<br />
yeni ürün fikirlerimiz var. Bunların<br />
tanıtımını en güzel şekilde yapacak ve<br />
markanın hacmini artıracağız. Bazı ürün<br />
segmentlerindeki çeşitliliğimizi artırma<br />
gibi de bir hedefimiz var. Özellikle rafine<br />
zevklere hitap eden ürün temalarımızda<br />
– WineArt, 3üncü nesil kahve, Marine<br />
Collection, Golf Serisi ve ofis ürünleri gibi<br />
– kendimizi Türkiye’nin en iyi hediyelik<br />
markası olarak konumlandıracağız.<br />
Böylelikle hem kişisel hem de kurumsal<br />
alanda pazardaki büyük bir boşluğu<br />
kapatacağımızı düşünüyoruz. Çünkü<br />
sevdiklerine bir güzellik yapmak isteyen<br />
herkesin yolu Jumbo ile mutlaka<br />
kesişecek ve tüketicimiz bizimle<br />
buluştuğunda mutlaka fark oluşturacak<br />
bir hediye seçeneği bulacak.<br />
Jumbo, kusursuz ve zamansız<br />
tasarım algısıyla öne çıkan<br />
bir marka. Kusursuzluk ve<br />
zamansızlığın sizdeki karşılığı<br />
nedir? Markanın bu yaklaşımına<br />
katmak istediğiniz yeni bakış açıları<br />
var mı?<br />
Markamızın kusursuzluk ve zamansızlık
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
iş’te kadın<br />
mesajı temel değerlerimizi yansıtıyor.<br />
Kusursuzluk, markanın kalite ile ilgili<br />
beklentileriyle eşleşirken, zamansızlık<br />
ben de tasarımın fütüristik bakış açısıyla<br />
gelip-geçici bir modadan çok fazlası<br />
olduğunu çağrıştırıyor. Bu iki konunun<br />
markamızın DNA’sını oluşturduğunu<br />
ve sürekli beslenmesi gerektiğini<br />
düşünüyorum. Biz buna daha fazla<br />
yenilik, sürdürülebilirlik ve mükemmel<br />
bir müşteri deneyimi katarak çok daha iyi<br />
yerlere geleceğiz.<br />
Biraz da sizi konuşalım mı?<br />
Yönetici olarak nasıl bir kimyaya<br />
sahipsiniz? İş dünyasında kadın<br />
olmanın sunduğu fırsatlar/ fırsat<br />
eşitsizlikleri neler sizce?<br />
Bir yönetici olarak, iş dünyasında başarılı<br />
olmanın cinsiyetle değil, yeteneklerle<br />
ilgili olduğuna inanıyorum. Markamızın<br />
başarısını artırmak için fırsatlar<br />
ararken, her bir çalışanın yeteneklerine<br />
ve katkılarına odaklanıyoruz. Pozitif<br />
ayrımcılığa değer veriyorum ve<br />
kadınların liderlik rollerinde daha<br />
fazla temsil edilmesi için aktif çaba<br />
gösteriyorum. Kadın çalışanları teşvik<br />
ediyor, mentorluk programları sunuyor<br />
ve liderlik pozisyonlarına yükselmelerini<br />
destekliyorum.<br />
Ayrıca çeşitliliği teşvik etmek için adil<br />
istihdam politikaları uyguluyoruz. Bu<br />
sayede, iş dünyasında cinsiyet<br />
eşitliği konusunda daha fazla<br />
ilerleme kaydedebilir ve herkesin<br />
yeteneklerine göre fırsat<br />
eşitliği bulabileceği bir ortam<br />
sağlayabiliriz, hedefimiz bu.<br />
Bizim 2021 yılında yaptığımız ‘Tersi<br />
Mümkün’ reklam kampanyası<br />
çok ses getirmişti. Türkiye’de<br />
istihdam rakamlarına bakıldığında<br />
erkeklerin ağırlıkta olduğu bir iş<br />
dünyasının var olduğunu görüyoruz.<br />
Araştırma şirketlerinin açıkladığı<br />
son rakamlara göre; yüzde 69.4<br />
erkek, yüzde 30.6 kadının görev<br />
aldığı çalışma hayatında, cinsiyet<br />
ayırımının ortadan kalkması ve<br />
kadınların da eşit koşullarda<br />
istihdam edilmesi hem dünyada<br />
hem de Türkiye’de önem<br />
kazanırken, bu konuda yapılan<br />
çalışmalar ve destekler de gün<br />
geçtikçe artıyor.<br />
Biz de Jumbo olarak, kadınların<br />
içlerindeki gücü fark etmelerini<br />
destekleyecek bir proje hayata<br />
geçirdik. ‘Tersi Mümkün’<br />
ismini verdiğimiz bu projeyle<br />
Türkiye’de çalışan rakamlarının cinsiyet<br />
dağılımının tam tersi bir insan kaynağı<br />
oluşturduğumuzu anlattık. Bizim<br />
başarabildiğimiz bu sistemi, isteyen<br />
herkesin başarabileceğini tüm sektörlere<br />
ve tüm markalara gösterdik.<br />
Kadın liderlerin rol model olmalarını<br />
teşvik etmek ve onların başarı<br />
hikayelerini paylaşmak, diğer<br />
kadınların liderlik pozisyonlarına<br />
adım atmalarını teşvik edebilir. Ben<br />
gerek katıldığım seminerlerde gerek<br />
şirket içi toplantılarımda kendi kariyer<br />
serüvenimden yola çıkarak arkadaşlarıma<br />
yol göstermeye ve ilham olmaya<br />
çalışıyorum.<br />
Ev ve özel hayatınızda nasıl<br />
birisiniz? Siz nelerden ilham alıyor<br />
ve besleniyorsunuz?<br />
İş hayatımın dışında, bir kadın olarak aile<br />
ve özel yaşantısına büyük önem veren<br />
biriyim. Genel müdür olarak iş dünyasında<br />
başarılı bir kariyerin yanı sıra, anneliği<br />
dengelemeye çalışıyorum. Anne olmak,<br />
benim için en değerli ve en özel rollerden<br />
biri. Kızıma ihtiyaç duyduğu her an destek<br />
olmaya ve beni yanında istediği her anını<br />
paylaşmaya çalışıyorum.<br />
Aynı zamanda, evim benim için bir<br />
sığınak ve yaratıcı bir alan. Mutfakta<br />
vakit geçirmeyi ve sevdiklerime lezzetli<br />
yemekler hazırlamayı çok seviyorum.<br />
Evime ve soframın düzenine özen<br />
gösteriyorum çünkü bence güzel bir sofra,<br />
sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde<br />
unutulmaz anılar ve sohbetler yaratmanın<br />
etkin bir yolu. Özel yaşantımda, dengeyi<br />
korumaya çalışıyor, hem iş hem aile<br />
hayatımı uyumlu bir şekilde sürdürmeye<br />
çalışıyorum. Bu denge, hem işimdeki<br />
motivasyonumu artırıyor hem de<br />
aileme ve kendi içsel mutluluğuma<br />
odaklanmama yardımcı oluyor.<br />
Mutfak, sofra, gastronomi, yemek<br />
yapmak size neler hissettriyor?<br />
Özellikle de sofranın ve sofra üstü<br />
ürünlerin sizin için önemini merak<br />
ediyorum.<br />
Mutfak, sofra, gastronomi ve yemek<br />
yapmak benim için tutkulu bir deneyim.<br />
Bu alanlar, benim için yaratıcılığın<br />
ifadesi ve lezzetlerin bir sanat olduğu<br />
bir dünyanın kapılarını aralıyor. Özellikle<br />
yoğun bir iş günü sonrasında ya da stresli<br />
olayların akabinde ben en çok yemek<br />
yaparken kafamı boşaltabiliyorum.<br />
Sofra üstü ürünler ise, yemekleri<br />
güzelleştiren ve deneyimi özel kılan<br />
unsurlar. Bu nedenle, mutfak ve sofra<br />
ürünlerinin tasarımı ve kalitesi benim<br />
için büyük bir öneme sahip. Misafirlerime<br />
ya da aileme lezzetli bir yemek<br />
sunarken veya güzel bir sofra kurarken<br />
mutluluk duyuyorum. Çünkü etrafımızı<br />
güzelleştiren her şeyin düşüncelerimizi de<br />
güzelleştirdiğine inananlardanım.<br />
Bundan sonrası için<br />
hayalleriniz, planlarınız neler?<br />
Kariyerim boyunca edindiğim<br />
deneyimleri en iyi şekilde yeni<br />
nesillere aktarmayı bir öncelik<br />
haline getirmek istiyorum. Genç<br />
yeteneklere rehberlik etmek,<br />
iş dünyasının fırsatlarına daha<br />
iyi hazırlanmalarına yardımcı<br />
olma amacı taşıyorum. Bununla<br />
birlikte, sanat her zaman benim<br />
için önemli bir yaratıcı çıkış<br />
noktası olmuştur. Sanatın gücü<br />
ve insanların hayatlarına nasıl<br />
anlam katabileceği konusundaki<br />
inancım tam. Sanat projelerine<br />
katılmak ve sanatın güzelliklerini<br />
paylaşmak, hayatımın ayrılmaz<br />
bir parçası olacak. Gelecekteki<br />
yolculuğumda, hem iş dünyasındaki<br />
liderlik rolümü sürdürecek hem de<br />
sanatsal yönümü geliştireceğim.<br />
Bu iki alanın, yaratıcılık ve disiplinin<br />
mükemmel bir denge olduğuna<br />
inanıyorum.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Öztiryakiler üç yeni kahve<br />
makinesi modelini tanıttı<br />
Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve makinesiyle<br />
HoReCa işletmelerinden tam not aldı.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Endüstriyel mutfak ekipmanları<br />
sektörünün öncü firması<br />
Öztiryakiler, HOSTECH by TUSİD<br />
fuarında ilk kez sergilediği üç yeni kahve<br />
makinesiyle HoReCa işletmelerinin<br />
ilgi odağı oldu. X580C, E30T ve Mini<br />
Barista modelleriyle işletmelere<br />
kolay kullanım, sıfır atık maliyeti,<br />
düşük elektrik sarfiyatı avantajları<br />
sunan üç yeni teknoloji, aynı zamanda<br />
kullanıcılarına daha fazla sayıda<br />
kahve hazırlama imkanı verirken, her<br />
fincanda aynı lezzeti alabilmeye de fırsat<br />
tanıyor. Fuarda ilk kez teşhir edilen<br />
kahve makinelerinin en dikkat çeken<br />
avantajlarının başında ise, sektörün en<br />
önemli sorunlarından biri olan nitelikli<br />
personel ihtiyacını tamamen ortadan<br />
kaldırması geliyor.<br />
Öztiryakiler'in HoReCa işletmelerinin<br />
beğenisine sunduğu üç yeni kahve<br />
modelini Öztirtakiler Ìthalat Müdür<br />
Yardımcısı Sinem Doğruyol anlattı...<br />
Öğüterek demliyor: X580C<br />
Öztiryakiler'in HOSTECH by TUSİD<br />
fuarında tanıttığı en büyük kapasiteli<br />
kahve makinesi modeli, X580C.<br />
Günlük 150 bardak kapasitesine sahip<br />
teknoloji, işletmelere sunduğu avantajlı
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
çözümleriyle öne çıkıyor.<br />
Şebeke bağlantılı ürünün aynı zamanda<br />
su tanklı bağlantıya da imkan tanıdığını<br />
belirten Doğruyol, kahve makinesinin<br />
dikkat çeken detaylarını şöyle aktarıyor:<br />
"Bu makinesinin iki adet çikolata<br />
haznesi ve kahve çekirdek haznesi<br />
mevcuttur. Bu iki çikolata haznesi, siyah<br />
ve beyaz çikolata olarak kullanılabilir.<br />
Özellikle 10.1 Android sistemi kolaylıkla<br />
menüye girip reçete ayarlamasına, hızlı<br />
bir şekilde ve kolaylıkla kahve seçimini<br />
olanak sağlamaktadır. Kahve demleme<br />
aralığı 5 ila 16 gram arasında istenilen<br />
yoğunlukta kahve alımına imkan<br />
sağlıyor. Taze süt ile birlikte kahveyi<br />
buluşturup, değişik kahve çeşitleri ve<br />
güzel ürünler elde edebiliriz."<br />
45 kahve posası kapasiteli<br />
X580C model kahve makinesi, teknik<br />
özellikleriyle de işletmeler için güçlü<br />
bir çözüm ortağı. 2.700 watt güce<br />
sahip olan makine, 4. litre su tankı<br />
kapasitesine sahip olup, 45 kahve<br />
posası alabiliyor. Sinem Doğruyol,<br />
Öztiryakiler'in işletmelerin beğenisine<br />
sunduğu ürünün diğer özelliklerini ise<br />
şu sözleriyle anlatıyor:<br />
"Kahve makinesinin 2 litre damlalık<br />
tepsi kapasitesi mevcut. İstenirse aynı<br />
zamanda atık su giderine bağlanabilir.<br />
Özellikle de bu makinenin 16 santim<br />
yüksekliğinde bardak koyma alanı<br />
bulunmakta ve aynı zamanda<br />
istenirse ekstra standı sayesinde<br />
espresso bardağı için bir yükselticiye<br />
sahip. İçerisindeki kahve öğütme<br />
sistemi sayesinde kahveyi öğütüp<br />
anında demleyerek taze kahvenizi<br />
yudumlayabilirsiniz.<br />
İsteğe uygun ayarlanabilir: E30T<br />
Öztiryakiler imzalı bir diğer kahve<br />
makinesi, E30T. Ürün için tavsiye edilen<br />
günlük tüketim miktarı 30-50 bardak.<br />
Şebeke ve su tanklı bağlantı olanakları<br />
sunan teknolojinin kullanıcıların<br />
isteğine uygun ayarlama yapabilme<br />
imkanı en büyük avantajları arasında<br />
geliyor. Doğruyol'un açıklamalarıyla<br />
E30T'nin göze çarpan diğer ayrıntıları<br />
ise şöyle: "1 adet 550 gram öğütücü<br />
haznesi mevcuttur. Özellikle 7 inç<br />
Android dokunma ekranı sayesinde<br />
kolaylıkla menüye girip reçere<br />
ayarlamasına ve içecek seçimini hızlı<br />
bir şekilde sağlar. Kahve demleme<br />
aralığı 7 ile 14 gram arasında<br />
olup, isteğe bağlı olarak yoğunluk<br />
ayarlanabilir. İçeceklerimiz taze süt ile<br />
yapılmaktadır."<br />
E30T, teknik özellikleriyle<br />
kullanıcılarına uygun fırsatlar sunuyor.<br />
1500 watt güç, 4 litre su tankı ve 30<br />
kahve posası alabilme özellikleriyle<br />
dikkat çeken ürünün kahve çıkışı<br />
manuel asansörlü olup, bardağın<br />
yüksekliğine göre ayarlanabiliyor.<br />
X580C modelinde olduğu gibi,<br />
içerisindeki öğütücü sayesinde kahveyi<br />
öğütüp anında demleme ve taze kahveyi<br />
yudumlama imkanı sağlıyor.<br />
Gelenekselle moderni buluşturan<br />
teknoloji: Mini Barista<br />
Geleneksel kahve makinesi ve günümüz<br />
teknolojisini ustalıkla birleştiren<br />
Mini Barista ise, üç yeni teknolojiden<br />
biri. Kahve makinesinin en ilgi çeken<br />
özelliklerinden biri, üzerinde kendi<br />
değirmeninin olması. Ekstra bir<br />
değirmen ihtiyacı olmayan kahve<br />
makinesinde 1 adet buhar çıkış çubuğu<br />
ve 1 adet sıcak su çıkışı mevcut.<br />
Değirmen, 30 kademe ayara sahip olup,<br />
istenilen gramaj ayarı ve incelik ayarı<br />
yapabilmeye müsait. Doğruyol, kahve<br />
makinesinin teknik özelliklerine dair<br />
ise su bilgileri paylaşıyor: "2800 watt<br />
güce sahip. 2.7 litre su tankı ve 250<br />
gram kahve çekirdek kahve haznesine<br />
sahiptir. Bu makineden tek shot ve<br />
double shot ürün almak mümkündür.<br />
Aynı zamanda basınç saati ile kahve<br />
demleme esnasında demleme basıncını<br />
görebilmekteyiz.'
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Andrew<br />
Yeo<br />
“Türkiye'ye<br />
Kantonez mutfağını<br />
getirmekten<br />
mutluyuz”<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Singapur doğumlu. Gastronomi<br />
tutkusu, mutfak kariyerinde<br />
en güçlü etkiye sahip olan<br />
büyükannesinden ileri geliyor. Çok<br />
iyi bir aşçı olduğunu anımsatıyor,<br />
sözlerinde. Küçük yaşlardan itibaren<br />
nasıl da büyükannesinin mutfağını<br />
paylaşarak, ilgi ve becerisinin aşçılık<br />
kariyerine dönüştürüldüğünü anlatıyor<br />
devamında. Büyükanneyle mutfakta<br />
geçirilen zamanlar, Hakkasan/ TAO<br />
Group’un Ana Aşçısı Andrew Yeo için<br />
şimdi bile o kadar kıymetli ki… Bu aile<br />
büyüğünün tarife lüzum duymaksızın<br />
yemek yapmaya düşkünlüğünü takdirle<br />
anlatışı da hep bu minnet ve gururdan<br />
sebep!<br />
Şef Andrew, çocukluk çağlarında<br />
hamur işleri yapmaya, fırınlık<br />
yemekler pişirmeye bayılıyor. Özellikle<br />
bayram günlerinde pasta ve kurabiye<br />
yapmaktan büyük bir zevk aldığını dile<br />
getiren Yeo, en çok da onları hediye<br />
ettiğinde mutlu olduğunu söylüyor.<br />
Buraya küçük bir not ekleyelim: Şef<br />
Andrew’in o günlerde mutfakla kurduğu<br />
bu güçlü bağlar henüz bir aşçılık<br />
hayaline dönüşmüş değil! Matematiğe<br />
kabiliyeti pek bir yüksek, hep çok iyi<br />
notlar aldığından söz ediyor. O kadar<br />
ki, lise bittikten sonra muhasebeci<br />
olmayı kafasına koyuyor koymasına<br />
da bu işin kendi<br />
için biçilmiş bir<br />
kaftan olmadığını<br />
anlaması da çok<br />
sürmüyor. Daha<br />
yaratıcı ve zorlayıcı<br />
ideallerin peşine<br />
düştüğünü dile<br />
getiren Singapurlu<br />
şef, “İşte bu<br />
yüzden mutfak<br />
ve yemeyi tercih<br />
ettim” diye de ilave ediyor.<br />
“Şanslıyım… Hobimi tutkulu bir<br />
kariyere dönüştürebildim”<br />
Şef Andrew’i lise çağına geldiğinde<br />
gastronomi eğitimi konusunda<br />
cesaretlendiren de, yine büyükannesi<br />
oluyor. Singapur'da SHATEC<br />
Enstitüsü'nde mutfak sanatları üzerine<br />
eğitim alıyor, ilk olarak. “Eğitimimi<br />
tamamladığımda hayatta yapmak<br />
istediğim şeyin aşçılık olduğuna o kadar<br />
emindim ki ve bu nadirdir... Mezun<br />
olduktan sonra mutfaktan uzaklaşıp<br />
başka alanlara yönelen pek çok insan<br />
tanıyorum. Ben ne kadar şanslıyım<br />
ki, hobimi bugünlere uzanan tutkulu<br />
bir kariyere dönüştürebildim” sözleri<br />
Yeo’nun mutfaktan aldığı hazzı apaçık<br />
ortaya koyuyor.<br />
Hakkasan restoranlarının deneyimli<br />
ismini mutfak eğitimine yönelten bir tek<br />
büyükannesi de olmuyor. Pek çok lise<br />
arkadaşı tarafından da aşçılık eğitimi<br />
almak konusunda desteklendiğini<br />
söyleyen Yeo, okuldan sonra da yemek<br />
yapmaya devam ediyor.<br />
Şefin ilk staj yeri, Pan Pacific Singapur<br />
- Hai Tien Lo'daki ünlü bir Kantonez<br />
restoranı. Heyecan verici bir deneyim<br />
addettiği bu restoranla ilgili şu sözleri<br />
sarf ediyor nitekim de: “Restoranın<br />
baştan sona kadar taze ve canlı deniz<br />
ürünleri kullanarak wok veya buharda<br />
pişirme sürecini görmek ve bunu<br />
tabakta yaratıcı bir şekilde sunmak<br />
heyecan verici bir deneyimdi. O günden<br />
itibaren, onlar gibi olmak istediğimi<br />
biliyor ve hissediyordum. İçimdeki tutku<br />
ve yaratıcılığı tabaklara yansıtarak
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
misafirlerden tam not almak müthiş bir<br />
duygu”.<br />
O artık Hakkasanların Ana Aşçısı…<br />
Hakkasan/ TAO Group’un Ana Aşçısı<br />
Yeo için devamı çok daha parlak yıllar...<br />
Bir dönem Ritz-Carlton şirketinde ve<br />
Miami Beach Edition'da İcra Şefi olarak<br />
görev yaptığından bahseden Yeo, “Şu<br />
an 20 yıldan fazla deneyime sahibim.<br />
Şanghay Edition ve Ritz-Carlton'un<br />
Montreal, Hong Kong ve Dove Mountain,<br />
Arizona'daki otellerinin mutfak<br />
yönetimini denetleyerek birçok otel<br />
projesinin başlamasına destek verdim.<br />
Tüm bunlar, şu anda Asya markalarımız<br />
için Tao Group Hospitality'de Küresel<br />
İcra Şefi olma sürecime kadar devam<br />
ediyor” sözleriyle kariyer geçmişine bir<br />
özet geçiyor.<br />
Ya Hakkasan restoranlarının bağlı<br />
bulunduğu TAO Group ile yolları<br />
nasıl kesişiyor? Bodrum ve İstanbul<br />
özelinde Türkiye’ye nasıl geliyor? Yeo<br />
bu serüvenini de şu sözleriyle anlatıyor:<br />
“2018 yılında Las Vegas'ta bulunduğum<br />
sırada Hakkasan tarafından keşfedildim<br />
ve birkaç görüşmenin ardından 2019<br />
yılında şirkete katıldım. Türkiye bizim<br />
için çok yeni bir pazar. Her zaman bu<br />
pazarın içinde olmak istedik. Çünkü<br />
bu lezzetlerin hakim olduğu mutfağa<br />
gerçek bir talep var. İstanbul, modern<br />
bir uluslararası şehir ve yemek sahnesi<br />
kesinlikle değişen dinamikler sunuyor.<br />
Burada yer almak ve bu kadar iyi bir<br />
ekiple çalışmak çok gurur ve mutluluk<br />
verici. Türkiye'ye Çin/Kantonez<br />
mutfağını getirmekten mutluluk<br />
duyuyoruz.”<br />
İstanbul’a özel seçkiler…<br />
Hakkasan restoranlarının baş aşçısı<br />
Yeo’nun İstanbul için hazırladığı menü<br />
seçkisi deneyimlenmeye kesinlikle<br />
değer! Singapurlu şef, İstanbul<br />
Boğazı’nın görkemli ışıkları altında<br />
misafirlerini geleneksel ve imza nitelikli<br />
“İstanbul, büyüyen bir pazar ve burada konukseverlik<br />
sahnesinin bir parçası olmaktan memnuniyet ve gurur<br />
duyuyoruz. Buraya uzmanlığımızı ve eşsiz bir yemek<br />
deneyimi ortaya koyma ve sunma tutkumuzu getirmek<br />
için geldik. İstanbul’un benzersiz lokasyonunda benzersiz<br />
yemek deneyimleriyle ve tasarımıyla dikkat çeken<br />
Hakkasan markamızı anlatmaya devam edeceğiz.”<br />
yemeklerin yanı sıra içinde yeni ve<br />
modern yorumlamaların da olduğu<br />
heyecan verici bir yemek deneyimiyle<br />
karşılıyor. Geleneksel metni çok<br />
bozmadan yerel ve uluslararası<br />
lezzetlerin kombinasyonundan kurulu<br />
bir menü tasarımı şefin altını çizdiği.<br />
Restoranın menüsünü deneyimleyenler<br />
iyi bilir… Tabağa daha ilk uzanışta
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
lezzetin kokusu burnunuzdan buram<br />
buram adeta midenize akar… Öncelik<br />
daima lezzettedir çünkü Yeo’nun<br />
mutfak sanatında. O böyle anlatıyor.<br />
Farklı tatları dengelemeye, ana<br />
lezzetten kopmadan sıra dışı lezzetleri<br />
tabağa taşımaya odaklandığını<br />
söylüyor. Ve hemen arkasından pişirme<br />
tekniklerinin gücüne değiniyor, pişirme<br />
yöntemine odaklanarak yeni teknikler<br />
geliştirmenin önemini vurguluyor.<br />
Sunum da bu Kantonez üstadının en<br />
güçlü silahlarından biri. Bir sunum<br />
düşünün ki, lezzetini eşleştirip<br />
güçlendirecek ama bunu yaparken<br />
de yemeği arka plana atmayıp tadını<br />
gölgede bırakmayacak garnitürlerle<br />
tamamlanacak…<br />
Nasıl bir lezzet sırrıyla pekala? Şef<br />
Andrew, lezzetin sırlarının olduğunu<br />
düşünmediğini söyleyerek beni<br />
şaşırtmaya devam ediyor. “Ancak”<br />
diyor… “En iyi kalitede ürünleri<br />
kullanmaya odaklanıyorum. Bu<br />
ürünleri baharatlar ve soslar gibi<br />
diğer malzemelerle dengeleyerek<br />
veya geliştirerek, modern pişirme<br />
teknikleriyle lezzetli yemekler ortaya<br />
çıkarmaya çalışıyorum” diyen Yeo,<br />
yemeklerinde yerel ve mevsimsel<br />
malzemeler kullanmanın önemine<br />
ayrıca dikkat çekiyor ve bu bakışını<br />
“Çünkü bu sadece sürdürülebilirliği<br />
desteklemez. Aynı zamanda daha taze,<br />
yüksek kaliteli malzemeler kullanmak<br />
anlamına gelir ki bu da daha zengin<br />
lezzetler sunar. Hakkasan’ın farkı da<br />
burada ortaya çıkıyor zaten” sözleriyle<br />
de destekliyor.<br />
Mutfağı müzik orkestrasına<br />
benzetiyor<br />
Şef Andrew, mutfağı şeflerin sanatçı<br />
olduğu, misafirlerine sunmak için<br />
baş yapıtlar üzerinde çalıştığı bir yer<br />
olarak tanımlıyor. Mutfak, onun için<br />
aynı zamanda farklı enstrümanların<br />
bir araya gelip hizmeti tamamladığı<br />
bir müzik orkestrasına da benziyor.<br />
“Yani işin özü, her meslekte olduğu<br />
gibi ama burada biraz daha fazla<br />
tutkuyla çalışılması gereken bir yer”<br />
eklemesini de yapan Yeo, dünyadaki<br />
tüm mutfaklara eşit mesafede<br />
duruşunu şu sözleriyle ortaya koyuyor:<br />
“Hangi mutfağa daha yakın hissettiğimi<br />
sormak, bir ebeveynin hangi çocuğunu<br />
daha çok sevdiğini sormak gibidir. Tüm<br />
mutfaklarımız için farklı heyecanlar<br />
yaşıyorum.”<br />
O her ne kadar eşit mesafeli çizgisinden<br />
taviz vermese de, konumuz Çin/<br />
Türkiye hattı olunca bu iki coğrafyanın<br />
mutfakları hakkında yorumlarını<br />
öğrenmeden geçmek istemiyorum.<br />
“Türkiye’de Çin mutfağı hak ettiği<br />
değeri görüyor mu? Karşılığını<br />
buluyor mu? Kanton mutfağı ne<br />
kadar tanınıyor?” şeklinde sayısız<br />
soru aklımdan geçerken Yeo derin bir<br />
sükûnetle yanıtlarını şöyle aktarıyor:<br />
“Çin mutfağı, Çin'den köken alan<br />
mutfakları içerir ve Türkiye'de giderek<br />
daha popüler hale geliyor. Kantonez<br />
mutfağı, küresel olarak en popüler Çin<br />
mutfağıdır ve yaklaşık 2,000 yıllık uzun<br />
bir tarihe sahiptir. Kantonez mutfağı,<br />
doğal ve taze malzemeler kullanılarak
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
hafif lezzetlerin oluşturulduğu bir<br />
mutfaktır. Benim favorim her zaman<br />
hafif ekşilik koyarak daha vurgulanabilir<br />
bir tat oluşturmak.”<br />
Ya Türk mutfağıyla ilgili düşünceleri?<br />
Singapurlu şef, Türk mutfağının<br />
benzersizliğine övgü yaparak şöyle<br />
devam ediyor: “Türk mutfağında<br />
kullanılan farklı baharatları, marine<br />
etme yöntemleri ve bu pazarda ortaya<br />
çıkan farklı mutfakları seviyorum.<br />
Özellikle İstanbul'daki Michelin yıldızlı<br />
restoranların bu pazar üzerinde<br />
birçok farklı perspektif sunmasını<br />
çok seviyorum.” Söz arasında şefin<br />
en sevdiği Türk yemekleri ise ağırlıklı<br />
olarak kebap çeşitleri, şişe geçirilmiş<br />
baharatlı kıyma ya da kuzu eti ve ateşte<br />
pişirilmiş etler. Yeo, “Gerçekten bu<br />
lezzetlere dayanamıyorum!” diye de<br />
iç geçiriyor, sanki bu söyleşimizden<br />
sonra soluğu bir ocakbaşında alacak bir<br />
iştahla üstelik de!<br />
“Genç nesile inanıyorum”<br />
Mutfakta düzenli bir operasyon<br />
için planlı çalışmayı ve ekip<br />
organizasyonunu merkezine alan<br />
Andrew Yeo, kaos ve düzensizlikten<br />
uzak bir mutfak ortamında verilen<br />
hizmetten keyif almanın paha biçilmez<br />
değerine vurgu yapıyor. Genç nesile<br />
inandığını, enerjilerini ve öğrenmeye<br />
olan coşkularını sevdiğini söyleyen<br />
Yeo'nun şimdi ve bundan sonrası için<br />
yapmak istediklerini de bu ilham veren<br />
sohbetimize ekliyorum. TAO Group’un<br />
Ana Aşçısı Yeo’nun grup bünyesindeki<br />
restoranlarla ilgili hayalleri büyük.<br />
“Markamızın ve restoranlarımızın dünya<br />
genelinde rakiplerimiz arasında daha<br />
fazla bilinirlik elde etmesi için sürekli<br />
olarak büyütmeye ve geliştirmeye<br />
devam etmek istiyorum” diyen Yeo,<br />
iş-yaşam dengesinin zorlukları içinde<br />
işte, evde veya arkadaşlarıyla geçirdiği<br />
her anın tadını çıkararak bu hedeflerine<br />
sağlam adımlarla daha çok uzun yıllar<br />
devam edecek besbelli, başarıları daim<br />
olsun…
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
7 ÜNLÜ ŞEFTEN 7 ÖZEL REÇETELI<br />
COĞRAFI TADIM ETKINLIĞI<br />
Bu yıl “Geography" temasıyla gerçekleşecek olan Uluslararası Gastromasa<br />
Gastronomi Konferansı & Fuarı öncesinde Türkiye’nin önde gelen 7 başarılı şefi 7<br />
özel reçetesini ünlü yiyecek ve içecek uzmanı Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleriyle<br />
sundu. Neolokal'de düzenlenen etkinliğe Gastromasa Kurucusu Gökmen Sözen ev<br />
sahipliği yaptı...<br />
Türkiye ile dünya gastronomisi<br />
arasında köprü görevini<br />
sürdüren ve dünya gastronomi<br />
etkinlikleri içerisinde ilk iki sırada<br />
yer alan, bu yıl 8. kez düzenlenecek<br />
Uluslararası Gastromasa Gastronomi<br />
Konferansı & Fuarı, 4-5 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong><br />
tarihlerinde “Geography” teması<br />
çerçevesinde İstanbul’da Haliç<br />
Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.<br />
Gastronomi dünyasına damga vurmayı<br />
hazırlanan gastronomi organizasyonu<br />
öncesinde ünlü şef Maksut Aşkar’ın<br />
sahibi olduğu Neolokal’de özel bir<br />
tadım yemeği etkinliği gerçekleşti. 12<br />
Ekim Perşembe günü Gastromasa<br />
Kurucusu Gökmen Sözen’in ev<br />
sahipliğinde gerçekleşen öğle<br />
yemeğinde Türkiye’nin önde gelen<br />
7 başarılı şefi; Cenk Debensason,<br />
Cihan Kıpçak, Didem Şenol, Emre<br />
Şen, İnanç Çelengil, Maksut Aşkar<br />
ve Mustafa Otar’ın 7 özel reçetesi<br />
ünlü yiyecek ve içecek uzmanı
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Levon Bağış’ın şarap eşleştirmeleri<br />
ile sunuldu. Turizm sektörü ve<br />
gastronomi dünyasının önemli<br />
isimlerinin katıldığı etkinlikte<br />
davetliler Türkiye’nin en önemli 7<br />
şefinin hazırladığı yemekleri tattı.<br />
Sözen: “Lezzetin sınırlarını<br />
zorlamak en büyük tutkumuz”<br />
Gastromasa Kurucusu Gökmen<br />
Sözen etkinlik sonrası yaptığı<br />
açıklamada “Öncelikle bugün buraya<br />
gelip Türkiye'nin en ünlü 7 şefinin<br />
yemeklerini tadan gastronomi<br />
tutkunlarına teşekkür ederim.<br />
Lezzetin sınırlarını zorlamak ve<br />
gastronomi dünyasını bir araya<br />
getirmek her zaman tutkumuz<br />
oldu. Gastromasa, bu tutkunun bir<br />
yansıması ve birleştirici bir platform.<br />
Yemek, kültür ve coğrafya, bu<br />
etkinliğin temel taşlarıdır. Yaratıcı<br />
aşçılar ve gastronomi tutkunları için<br />
4-5 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde unutulmaz<br />
bir deneyim sunmayı hedefliyoruz”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
4-5 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde<br />
düzenlenecek olan Gastromasa Gastronomi Konferansı<br />
& Fuarı boyunca misafirler dünyanın en tanınmış<br />
şeflerini aynı anda görme fırsatına sahip olurken,<br />
stantları ile katılım gösteren firmaların yeni ürünlerini<br />
deneyimleme, workshopları izleme fırsatına da sahip<br />
olacak. Ayrıca Gastromasa London Konferansı & Fuarı<br />
ilk kez 2024 yılında, 28-29 Mayıs tarihlerinde Dünya<br />
gastronomisinin merkezi olan Londra’da, Olympia<br />
Congress Center’da gerçekleşecek.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Matbah,<br />
100’üncü yılı<br />
Atatürk'ün<br />
Sevdiği<br />
Yemekler<br />
Menüsü’yle<br />
andı<br />
Michelin İstanbul Rehberi’nde<br />
yer alan restoranlardan biri olan<br />
Matbah, Cumhuriyet'in 100’üncü<br />
yıldönümünde Mustafa Kemal<br />
Atatürk’ü, ‘Atatürk'ün Sevdiği<br />
Yemekler Menüsü’yle andı…<br />
Cumhuriyet'in 100’üncü<br />
yıldönümünü, Gazi Mustafa Kemal<br />
Atatürk'ün sevdiği yemekleri<br />
sunarak taçlandırdıklarını belirten<br />
Ottoman <strong>Hotel</strong>s Grup Genel Müdürü<br />
Serdar Balta yaptığı açıklamada, “Gazi<br />
Mustafa Kemal Atatürk, Türk mutfağının<br />
lezzetlerine büyük bir ilgi gösterir ve<br />
özellikle bazı yemekleri vazgeçilmezi<br />
olarak kabul ederdi. Biz de Matbah<br />
<strong>Restaurant</strong> olarak, 25–31 Ekim tarihleri<br />
arasında sunduğumuz özel menüde<br />
Atatürk'ün damak zevkini yansıtan<br />
lezzetlere yer verdik. Tamamı yerel<br />
malzemeler ve geleneksel pişirme<br />
teknikleriyle hazırlanan menünün<br />
sonunda Türk kahvesi ikram ederek,<br />
misafirlerimize bu özel günün anlam ve<br />
önemini aktarmaya ve Türk mutfağını<br />
tüm yönleriyle deneyimlemelerini<br />
sağlamaya çalıştık” dedi.<br />
Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 25–31 Ekim<br />
tarihleri arasında sunduğu özel<br />
menü:<br />
Etsiz Kuru Fasulye<br />
Atatürk'ün en favorilerinden biri olan<br />
Kuru Fasulye, onun hatırasına özel<br />
olarak hazırlandı. Taze malzemelerle<br />
pişirilen bu eşsiz lezzet, Gazi'nin sevgilisi<br />
oldu.<br />
Etli Bamya<br />
Atatürk'ün sevdiği Etli Bamyaya özel<br />
bir vurgu yapıyoruz. Türk mutfağının<br />
vazgeçilmez bir lezzeti ve Gazi'nin de<br />
tercihlerinden biriydi.<br />
İrmik Helvası<br />
Öğünün tatlı kısmında, İrmik<br />
Helvası ile Atatürk'ün tatlı tercihini<br />
onurlandırıyoruz. Geleneksel bir tatlı<br />
olan İrmik Helvası, Gazi Mustafa Kemal<br />
Atatürk'ün de favorilerinden biriydi.<br />
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100’üncü<br />
yılında, Atatürk'ün sevdiği yemeklerle<br />
birlikte olmanın mutluluğunu yaşamak<br />
için herkesi etkinliğimize davet ediyoruz.<br />
Türk mutfağının zenginliğini kutlarken,<br />
Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı da<br />
vurgulamak istiyoruz.<br />
Atatürk için ‘Sofra’nın anlamı<br />
Atatürk, büyük sofralarda yenen uzun<br />
yemekleri çok severdi. Çünkü o sofra<br />
yalnızca yemek yenen bir yer değildi.<br />
Devlet, memleket ve dünya olayları,<br />
Atatürk sofrasının aynasına yansır,<br />
ulusal görüşe orada dönüşürdü. Bu<br />
açıdan “Atatürk’ün Sofrası” bir çağın<br />
portresi olma özelliği taşırdı.
Cumhuriyetimizin<br />
100. Yılı<br />
Kutlu Olsun!<br />
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğiz. 1923-∞<br />
www.monotech.com.tr<br />
Yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!<br />
Cesuruz, zekiyiz, çalışkanız, Yüksek amaçlar uğrunda ölmesini biliriz."
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
ADANA YINE KEBABA, CIĞERE,<br />
ŞALGAMA DOYURDU<br />
6-7-8 Ekim tarihleri arasında 7.si düzenlenen ve 923 bin kişinin ağırlandığı Adana Lezzet<br />
Festivali'nde 600 bin şiş kebap ve ciğer ile 500 bin şişe şalgam tüketildi.<br />
başarılı spor adamı Fatih Terim’in<br />
gazeteci Fulya Öztürk ile yaptığı söyleşiye<br />
ilgi son derece yüksek oldu. Sadece<br />
şehir halkının değil, Türkiye’nin dört bir<br />
yanından hatta yurt dışından festival için<br />
Adana’ya gelen yüz binlerce kişi festival<br />
alanındaki sohbetleri ve panelleri dinledi.<br />
Ziyaretçiler ‘’Genç Şefler Yarışıyor’’<br />
adlı etkinlikle galibiyet için ter döken<br />
genç şef adaylarının heyecanlarına<br />
ortak oldu, açılan stantlarda Adana’nın<br />
yerel ve geleneksel lezzetlerini tatma<br />
fırsatı buldu. Atatürk’ün sevdiği Adana<br />
yemeklerinin anlatıldığı panelde şeflerin<br />
sunumu da büyük ilgi gördü.<br />
Bu yıl 6-7-8 Ekim tarihleri arasında<br />
7’ncisini düzenleyen Uluslararası<br />
Adana Lezzet Festivali rekor bir<br />
katılımla gerçekleşti. Alanlarında uzman<br />
ve etkin isimler, 6 Ekim Cuma günü<br />
Yeni Adana Müzesi’nde gün boyu süren<br />
panellere katıldı. Toplam 923 bin kişinin<br />
katıldığı festival süresince Adana’da.<br />
Panelleriyle sektöre yol haritası<br />
çizdi<br />
Cumhuriyet’in 100. Yılı Özel, Akdeniz<br />
Gastronomi Turizmi, Geleceğin<br />
Menüleri, Sınırları Aşıyoruz, Tutucu<br />
Damaklara Yeni Tatlar gibi çarpıcı konu<br />
başlıkları altında yerel üretime destek<br />
sağlanması, kamu ve özel sektörün<br />
birlikte çalışmasının önemi, yerel<br />
üreticiden tedarikin önemi, sektöre<br />
yön verecek tecrübeler ve çözüm<br />
önerileri, sürdürülebilirlik alanında<br />
gelişmeler ile yeni atılımlar ve daha<br />
birçok konu ele alındı. Panellerde söz<br />
alan akademisyenler, şefler, kanaat<br />
önderleri, sektör temsilcileri, dernek<br />
ve oda başkanları, yöneticiler önemli<br />
bilgiler verdikleri gibi değer katacak<br />
tecrübelerini de dinleyicilerle paylaştı.<br />
Pozantı'ya uzanan gastronomi treni<br />
deneyimi<br />
7 Ekim Cumartesi günü etkinlikler<br />
sabah Pozantı’ya gerçekleştirilen tren<br />
yolculuğuyla başladı. Adana Valisi<br />
Yavuz Selim Köşger’in de katıldığı<br />
keyifli yolculukta tüm konuklar tarihi<br />
Varda Köprüsü’nde verilen molada hem<br />
bölgeyle ilgili bilgi aldı hem de eşsiz<br />
manzaranın tadını çıkarıp anı fotoğrafları<br />
çektirdi. Ardından yine aynı trenle<br />
Pozantı’ya geçen basın mensupları ve<br />
festivalin ev sahipleri, burada Pozantı<br />
Belediye Başkanı Mustafa Çay ve eşi<br />
tarafından ağırlandı. Köşger ve medya<br />
mensupları yerel üretim olan lezzetlerin<br />
ikram edildiği keyifli bir kahvaltıda<br />
buluştu.<br />
Yıldızlı şefler geçidi<br />
Aynı saatlerde 7’nci Adana Lezzet<br />
Festivali ise şehir merkezindeki etkinlik<br />
alanında büyük bir katılımla devam etti.<br />
Adnan Şahin, Mehmet Yalçınkaya, Somer<br />
Sivrioğlu, Arda Türkmen, Sahrap Soysal,<br />
Melih Demirel, Hazer Amani, Türev<br />
Uludağ, Umut Karakuş, Yoldaş Sönmez<br />
gibi başarılı şeflerin katıldığı etkinliklere,
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
TÜRK MUTFAĞI IMAJINI VE MARKA<br />
DEĞERINI TARTIŞTILAR<br />
Adana Lezzet Festivali’nde bir araya gelen gastronomi dünyasının etkili isimleri Türk mutfağı<br />
imajını ve marka değerini tartıştılar…<br />
Yiyecek ve İçecek Hizmetleri<br />
Komitesi Meclis Üyesi, restoran<br />
işletmecisi Ebru Koralı, Ebru<br />
Koralı’nın moderatörlüğünde<br />
gerçekleşen Türk mutfağının imajı<br />
ve ülke markaları tartışıldığı panelin<br />
konuşmacıları Arzum Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Murat Kolbaşı, NG <strong>Hotel</strong>s<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Hediye<br />
Güral Gür, TRU Hospitality & Retail<br />
CEO’su Sadettin Cesur, MASTOB<br />
Başkanı Cengiz Haydar Barut ve Sözen<br />
Organizasyon ve Yayıncılık Kurucusu<br />
Gökmen Sözen oldu.<br />
Kolbaşı: “Türk mutfağı dünyada hak<br />
ettiği yerde değil”<br />
Türk kahvesinin sınırları zaten çoktan<br />
aşmış önemli bir değer olduğunu<br />
belirten Murat Kolbaşı, derneklerinin<br />
ilk olarak Türk kahvesini UNESCO’da<br />
ülkemizin somut olmayan kültürel<br />
mirası olarak tescillettiklerini<br />
ifade etti. Kolbaşı bu sayede Türk<br />
kahvesinin kime ait olduğu yönündeki<br />
tartışmalara son verdiklerini sözlerine<br />
ekleyerek şöyle devam etti: "Bu çok<br />
güze bir örnek olsa da Türk mutfağı<br />
dünyada hak ettiği yerde değil ne yazık<br />
ki. Dünyada satılan 70 milyon kahve<br />
makineleri arasında Türk kahvesi<br />
makineleri yüzde 10 paya sahip, yani<br />
bu alanda daha gidilecek çok yol var."<br />
Gür: “Ürünlerimizin dünyaya marka<br />
olarak sunulması açısından etkin<br />
bir noktada değiliz”<br />
NG <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Hediye Güral Gür, Türk otelcileri olarak<br />
yurt dışında üst düzeyde ve son derece<br />
başarılı bir şekilde hizmet verdiklerini<br />
söyledi. Gür, "Başta gıda olmak üzere<br />
birçok alanda tedarikleri buradan<br />
sağlayarak ürünlerimizin tanıtımını da<br />
yapmış oluyoruz. Ancak bu tek başına<br />
yeterli değil. Satış anlamında, dünyaya<br />
marka olarak sunulması açısından<br />
etkin bir noktada değiliz" diye konuştu.<br />
Cesur: “En güçlü olduğumuz<br />
özelliğimiz, misafirperverliğimiz”<br />
Tru Hospitality & Retail CEO’su Sadettin<br />
Cesur, İstanbul Havalimanı’nda 34 bin<br />
metrekare alanda, operasyon şirketi<br />
olarak hizmet verdiklerini ifade etti.<br />
Göreve gelir gelmez ilk işinin bir kadın<br />
şefin liderliğinde mutfak kurmak<br />
olduğunu belirten Cesur, "Ulusal<br />
ve uluslararası ciddi markaları da<br />
burada bir araya getiriyoruz. Buradan,<br />
dünyaya açılan bir kapıdan mutfağımızı<br />
ve markalarımızı tanıtıyoruz. Türkiye<br />
olarak ürünlerimizi, şeflerimizi artık<br />
dünyaya servis etmeye başladık.<br />
En güçlü olduğumuz özelliğimiz,<br />
misafirperverliğimiz. Havalimanında<br />
oluşan tonlarca atığı geri dönüşümle<br />
buluşturup sürdürülebilirliği de hayata<br />
geçiriyoruz" diyerek önemli bilgiler<br />
paylaştı.<br />
Barut: “Yurt dışında gerçek Türk<br />
restoranları açılmalı”<br />
Dünyanın en iyi susamının Manavgat’ta<br />
üretildiğini ifade eden MASTOB Başkanı<br />
Cengiz Haydar Barut, üretimin yüzde<br />
70’inin Japonya’ya satıldığını belirtti.<br />
Bu gibi değerlerin onlardan önce bizim<br />
keşfetmemiz gerektiğini de dile getiren<br />
Barut, bu değerleri marka haline<br />
getirip dünyaya öyle ulaştırmamız<br />
gerektiğini söyledi. Yurt dışında gerçek<br />
Türk restoranları açılmalı diyen Barut<br />
sözlerine ‘’Havalimanları ve otellerde<br />
en iyi yemeklerimizi, en şık ve en<br />
güzel şekilde sunmalıyız ki onları<br />
burada yiyen turistler döndüklerinde<br />
anlatsınlar, sonrasında tekrar ülkemize<br />
gelmek ve o lezzetleri yemek istesinler’’<br />
diyerek sunumun da önemini vurguladı.<br />
Sözen: “Dünyanın önemli<br />
şehirlerinde tanınmış şeflerimizle<br />
şef restoranları açmalıyız”<br />
Sözen Organizasyon ve Yayıncılık<br />
Kurucusu Gökmen Sözen ise şöyle<br />
konuştu: "Türkiye’nin tanıtımı için<br />
şef restoranlar olmazsa olmaz. Ülke<br />
politikası olarak bu alana ağırlık<br />
verilmesi önem kazanıyor. Biz o<br />
isimlere daha fazla destek vermeliyiz<br />
ki Türk mutfağı gelişsin. Dünyanın<br />
önemli şehirlerinde tanınmış ve başarılı<br />
şeflerimizle şef restoranları açmalıyız.<br />
Yerel mutfaklarımızı ve konuk ağırlama<br />
sanatlarımızı nasıl geliştireceğimizi<br />
konuşmalı ve bu yönde hızla adımlar<br />
atmalıyız."
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Cumhuriyet<br />
yemekleri<br />
bu panelde<br />
konuşuldu!<br />
Ankara ve Adana özelinde<br />
Cumhuriyet yemekleri,<br />
Cumhuriyet’in temellerinin<br />
atıldığı Adana’da, bu yıl<br />
7’ncisi düzenlenen Adana<br />
Lezzet Festivali’nde<br />
konuşuldu.<br />
Adana Lezzet Festivali kapsamında<br />
6 Ekim Cuma günü Yeni Adana<br />
Müzesi Konferans Salonu’nda<br />
düzenlenen "Cumhuriyet’in 100. Yılı<br />
Özel" oturum başlığında Cumhuriyet<br />
döneminden menüler, davet ve yeme<br />
içme kültürü konuşuldu. Araştırmacı<br />
Yazar Nurettin Çelmeoğlu, ODTÜ Tarih<br />
Bölümü Doç. Dr. Bahar Gürsel’in konuk<br />
olduğu panelin moderatörlüğünü Saray<br />
ve Kültür Tarihçisi Çağrı Başkurt yaptı.<br />
Ankara ve Adana özelinde<br />
Cumhuriyet yemekleri<br />
Panelde tarihi verilere baktığımızda<br />
Cumhuriyet’in temellerinin Adana’da<br />
atıldığı ve bunun şehrin her anlamda<br />
gelişimine sağladığı katkılar ele alındı.<br />
Ankara ve Adana özelinde Cumhuriyet<br />
yemeklerinin de konuşulduğu panelde<br />
Araştırmacı -Yazar Nurettin Çelmeoğlu<br />
şunları söyledi: “Her bölgenin lezzetini<br />
sırasıyla doğası, tarihi, kültürü ve<br />
eğitimi oluşturur. Suyu bol, toprakları<br />
bereketli, bereketi sofralara akseden<br />
bir şehirdir Adana. Kazılarda 5 bin yıl<br />
önce burada siyez buğdayı yetiştirildiği<br />
keşfedildi. Bazı araştırmalar bu<br />
buğdayın orijininin bu bölge olduğunu<br />
iddia ediyor, bunlar son derece gurur ve<br />
heyecan verici bulgular.”<br />
Bilinen ilk restoran<br />
menüsünün 1765 yılında<br />
Fransa’nın başkenti<br />
Paris’te <strong>Restaurant</strong><br />
Boulanger’de ortaya<br />
çıktığına dair tarihi<br />
bilgiyle sunumuna<br />
başlayan Bahar Gürsel,<br />
başkent Ankara’da<br />
Cumhuriyet’in ilk<br />
yıllarındaki yemeiçme<br />
kültürü, yemek<br />
çeşitleri ve restoranların<br />
açılması sürecini anlattı.<br />
Cumhurbaşkanlığının ilk<br />
yıllarındaki menülerden,<br />
menülerde yer alan<br />
kuşkonmazdan,<br />
enginardan ve geleneksel<br />
yemeklerden bahsetti.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin<br />
yol haritası böyle çizildi<br />
Akdeniz turizm ve gastronomisinin dev isimleri Adana Lezzet Festivali kapsamında bir araya geldi…<br />
Akdeniz Gastronomi Turizmi’nin yol haritasını bu çarpıcı tespit ve önerileriyle yeniden çizdi...<br />
Akdeniz Gastronomi Turizmi<br />
başlığıyla Yeni Adana Müzesi<br />
Konferans Salonu’nda<br />
gerçekleşen panelin moderatörlüğünü<br />
Gazeteci Fatih Türkmenoğlu<br />
üstlenirken, TÜROFED Başkanı<br />
Erkan Yağcı, ÇUKTOB Başkanı Tayyar<br />
Zaimoğlu, ETÜDER Başkanı Melih<br />
Şahinöz ve AKTOB Başkanı Kaan<br />
Kavaloğlu olarak yerini aldı.<br />
Kavaloğlu: “Lezzet ve kültür<br />
festivalleri bölge kalkınması için<br />
değerli”<br />
Panelde ilk sözü alan Kaan Kavaloğlu,<br />
lezzet ve kültür festivallerinin bir<br />
bölgenin kalkınması için değerli<br />
olduğunun altını çizerek, Antalya’da<br />
kütlesel turizm gerçekleştirdiklerini<br />
belirtti. Kavaloğlu şöyle konuştu:<br />
“ Yiyecek içecek departmanları da<br />
otellerin en hacimli alanları. Bu hacim<br />
nedeniyle yöresel mutfaklara verilen<br />
değer arttı. T.C. Kültür ve Turizm<br />
Bakanlığı’nın yaptığı uluslararası<br />
anlaşmalardan biri sürdürülebilir<br />
turizm alanında oldu. Lezzet festivalleri<br />
de bu konuda önemli bir sac ayağı<br />
oluşturuyor. Adana’ya festival sebebiyle<br />
gelenlerin keyif almış olarak dönmeleri<br />
burayı gastronomi seyahatleri için tercih<br />
edilecek destinasyon haline getirecek ‘’<br />
diyerek festivallerin önemine değindi.<br />
Yağcı: “Lezzet etkinliklerini<br />
Türkiye’nin tamamına yaymalıyız’’<br />
Turizmin geleceğindeki en önemli<br />
unsurlardan biri gastronomi diyen<br />
Erkan Yağcı, bu yıl 60 milyon turist<br />
beklediklerini, önümüzdeki 5 yılda<br />
bu sayıyı 100 milyona çıkarmayı<br />
hedeflediklerini söyledi. Yağcı ‘’Bunu<br />
başarmak için de turizmin çeşitlenmesi<br />
gerekiyor. Tedarik, hammadde, yerel<br />
üreticiden temin, sunum, üretici ve<br />
turiste bunun bu kültürle ulaşması son<br />
derece önemli. Bu turizm çeşidi artık<br />
Türkiye’de de önemsenmeye başlandı<br />
ve bu festival bu alanda öncü oldu.<br />
Bu etkinlikleri Türkiye’nin tamamına<br />
yaymalıyız’’ diyerek konunun önemine<br />
değindi.<br />
Zaimoğlu: “Adana Kebabı bir marka<br />
ama 500’e yakın yöresel yemek de<br />
var”<br />
Tayyar Zaimoğlu ise şöyle konuştu:<br />
‘’Adana Lezzet Festivali’nin yedincisini<br />
yapıyoruz. Bu tüm paydaşlarıyla<br />
sağlanmış bir başarı. Adana’da kimse<br />
karın doyurmak için yemez. Keyif için,<br />
zevkle yer. Bütün yemeklerinde aşk<br />
vardır, heyecan vardır. Adana kebabı<br />
bir marka değeri haline geldi. Ancak<br />
Adana’da 500’e yakın yöresel yemekler<br />
de var. Ev yemekleri, mangalda<br />
pişenleri, turunçları, tatlıları, sokak<br />
lezzetleri, deniz ürünleri var. En lezzetli<br />
kefal havyarı mesela Adana’da çıkarılır.<br />
İçtenlik, samimiyet ve lezzet Adana’da<br />
asla değişmez. Festivalin başarısı<br />
onlarca kurumun, yüzlerce kişinin<br />
verdiği destekle katlanıyor.’’<br />
Şahinöz: “Farkı, yerel üreticileri<br />
destekleyerek sağlayabiliriz”<br />
Konuşmasında tedariğin önemine<br />
dikkat çeken ETÜDER Başkanı Melih<br />
Şahinöz ‘’Alınan ürünün kaynağının<br />
bilinmesi tüketici için de artı değer<br />
haline geliyor. Yeni ve güvenilir tedarikçi<br />
programı geliştirdik. Bu uygulamanın<br />
gastronomi turizmine olumlu etkisi<br />
olacağından eminiz. Tüketici ne yediğini<br />
bilecek, üretici de kendisini, koşullarını,<br />
ürününü geliştirecek. Örneğin otel<br />
menülerinde yerel ürünler yer almaya<br />
başladı. Yerel üreticileri desteklersek<br />
fark oluşturmaya başlayacağız. Yerel<br />
markaların gelişmesini destekleyerek<br />
ihracat zincirine katılması da<br />
sağlanabilir. Kazan-kazan durumu söz<br />
konusu’’ diyerek gastronomi turizmine<br />
fayda sağlayacak noktalara değindi.<br />
Türkmenoğlu: “Coğrafyasının<br />
değerini bilmeyen iki ülkeden biri,<br />
Türkiye”<br />
Kısa süre önce okuduğu makaleyi<br />
anlatan Fatih Türkmenoğlu ise,<br />
okuduğu makalede yaşadığı coğrafyanın<br />
değerini bilmeyen iki ülkeden birinin<br />
Meksika, diğerinin Türkiye olduğunun<br />
yazdığını söyledi. Sahip olduğumuz bu<br />
gastronomi değerlerinin kıymetini yeni<br />
yeni anlamaya başladığını da söyleyen<br />
Türkmenoğlu, turizm alanını da yeni yeni<br />
pazarlamaya başladığımızı ifade etti.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Dünyaca ünlü 1.000'den fazla şef<br />
İstanbul’da buluşacak<br />
23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda, 30<br />
ülkeden 1.000'den fazla aşçı, farklı kategorilerde düzenlenecek yarışmalarda kıyasıya yarışacak.<br />
Medeniyetler beşiği olan ve yüzlerce<br />
yıllık yeme-içme kültürünün mirasını<br />
taşıyan İstanbul, kasım ayında<br />
lezzet transferi yapacak. 2018 yılından<br />
beri düzenlenen “Uluslararası Aşçılar<br />
Şampiyonası”, bu yıl 23-26 <strong>Kasım</strong> tarihleri<br />
arasında dünyaca ünlü şefleri ve gastronomi<br />
dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da<br />
buluşturacak. Dünyanın en önemli helal<br />
organizasyonları arasında yer alan ve<br />
10’uncu kez İstanbul Fuar Merkezi’nde<br />
düzenlenen Dünya Helal Zirvesi ve Helal<br />
Fuarı içerisinde yapılan Uluslararası Aşçılar<br />
Şampiyonası’nda, dünya şefleri kıyasıya<br />
yarışacak. Discover Events ve Taşpakon<br />
organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası<br />
Aşçılar Şampiyonası’nda, Türkiye’nin tarihi,<br />
kültürü ve mutfağı dünyaya tanıtılacak.<br />
Kuru fasulyeden sushi<br />
Geçen yıl kuru fasulyeden sushi, yoğurt<br />
tozunda cacığın yapıldığı ve vizyoner<br />
lezzetlerin sunulduğu etkinlik, bu yıl da<br />
çok renkli görüntülere sahne olacak. Başta<br />
Türkiye olmak üzere, Rusya, Hollanda,<br />
Mısır, Azerbaycan, Tunus, Pakistan gibi<br />
dünyanın dört bir tarafından 1.000'den<br />
fazla aşçının katılacağı Uluslararası<br />
Aşçılar Şampiyonası’nda 20 ayrı kategoride<br />
adeta bir lezzet şöleni olacak. Dünyanın<br />
önde gelen şeflerinden oluşan jürilerin<br />
değerlendirmesine sunulacak olan lezzetler,<br />
hijyen, işçilik, israf, sunum gibi kategorilerde<br />
değerlendirilecek. Etkinlik sonunda büyük<br />
ödül olan ‘Klasman Kupası’nın yanı sıra,<br />
ülkeler arası birincilik, ikincilik ve üçüncülük<br />
kupaları da takdim edilecek.<br />
Ülkeler için büyük prestij<br />
Taşpakon Yönetim Kurulu Başkanı Öner<br />
Çulfaz, üç büyük medeniyete başkentlik<br />
yapmış bir kültür şehri olan İstanbul’da<br />
Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nı 5’inci<br />
kez gerçekleştirecek olmanın heyecanının<br />
taşıdıklarını söyledi. Çulfaz, “Türkiye’nin en<br />
büyük fuar alanlarından biri olan İstanbul<br />
Fuar Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz 4<br />
günlük etkinliğe, 30 ülkeden 1.000 şef ve<br />
aşçı katılacak. Ayrıca yarışmaların yanı<br />
sıra uluslararası restoran zincirlerinde<br />
çalışan ünlü şeflerin ve gastronomi alanında<br />
tanınmış kişilerin de katılımı ile konferans<br />
ve workshoplar da gerçekleştireceğiz”<br />
dedi. Çulfaz, “Türk Gastronomisini<br />
yöresel, bölgesel ve ülkesel bazda daha da<br />
geliştirmek istiyoruz. Bu organizasyonla<br />
gastronomi turizmini daha da üst düzey<br />
seviyelere taşımayı hedefliyoruz” dedi.<br />
Lezzete dair her şey<br />
Uluslararası Aşçılar Şampiyonası’nda<br />
lezzete dair her şey masaya yatırılacak.<br />
Etkinliğin ilk iki günü şampiyonaya eş<br />
zamanlı olarak ‘International Chefs Talks’<br />
başlıklı konferanslar düzenlenecek. İlk<br />
günkü konferansta Lübnan’dan Malezya’ya,<br />
Tunus’tan Özbekistan’a, Suudi Arabistan’dan<br />
Azerbaycan, Tataristan ile Türkiye’nin kültür<br />
ve mutfağı, gastronominin önde gelen<br />
isimleri tarafından anlatılacak. Etkinliğin<br />
ikinci günü düzenlenecek konferanslarda<br />
gastronomi sektörüne dair çok önemli<br />
konular masaya yatırılacak. Bu kapsamda<br />
düzenlenecek ilk oturumda Özbekistan<br />
Aşçılar Derneği Başkanı Akbar Umarov,<br />
Maldivler Aşçılar Birliği Başkanı Mariyam<br />
Noordeen ve Singapur Helal Mutfak<br />
Federasyonu Başkanı Muhammad Kamal<br />
Khamis, “Helal Mutfaklarının Dünyada Yeri ve<br />
Tanıtımı Nasıl Olmalı” konusunu anlatacak.<br />
Sürdürülebilir gastronomi<br />
Konferansın ikinci oturumunda Ajwa<br />
Oteller Grubu İcra Direktörü Hüseyin<br />
Bölük, Endonezya Mutfağı’nın ünlü şefi<br />
Adie Miartadi ve Ürdün Aşçılar Derneği<br />
Başkanı Munier Atieh Makmoud Al Sallaq<br />
“Sürdürülebilir Gastronomi Kapsamında<br />
Slow Food” hakkında konuşma yapacak.<br />
“Coğrafi İşaretli Yemekler ve Bu Yemeklerin<br />
Ülkelerdeki Önemleri” başlıyla düzenlenen<br />
konferansın son oturumunda ise Geleneksel<br />
Ürünler ve Coğrafi İşaretler Derneği Başkanı<br />
Huriye Özener ve Dicle Üniversitesi Öğretim<br />
Görevlisi Cüneyt Ateş bu alandaki son<br />
çalışmaları katılımcılara anlatacak. Etkinliğin<br />
üçüncü gününde Yöresel Şef, Doğapafed<br />
Genel Başkanı ve Araştırmacı Yazar Ali Geyik,<br />
“Hikayeleriyle Anadolu, Topraktan Gelen<br />
Lezzetler”, Araştırmacı Yazar Hüseyin Bölük<br />
“Yaşayan mutfak ve geçmişten geleceğe” ve<br />
Nog Gıda Kurucusu Buse Öksüz “Glutensiz<br />
yaşam ve farkındalık nasıl yaratılır” başlıklı<br />
panellerde konuşmacı olacaklar.<br />
Minik şefler de yarışacak<br />
Şampiyonanın son gününde ise minik<br />
şefler sahne alacak. “Özel Minik Şefler<br />
Yarışıyor” başlığıyla düzenlenecek etkinlikte<br />
özel çocuklar ünlü şeflerle mutfakta<br />
kendi elleriyle pastalarını yapacak. Liseler<br />
ve üniversitelerin de ekiplerle katılarak<br />
yarışacağı etkinlikte, en heyecan verici<br />
yarışmalardan biri de Black Box-Kapalı<br />
kutu olacak. Kutudan ne tip bir malzeme<br />
çıkacağını bilmeden yarışacak olan<br />
yarışmacılara sürpriz hediyeler verilecek.
İŞ’TE LEZZET<br />
İŞ’TE ENERJİ<br />
İŞLETMELERİNİZDE<br />
SEĞMEN TAHİN HELVA ÇEŞİTLERİ VARSA;<br />
SİZ VE ÇALIŞMA ARKADAŞLARINIZIN<br />
ENERJİSİ HER ZAMAN YÜKSEK DEMEKTİR.<br />
segmengida<br />
Seğmen<br />
pazarlama@segmen.com.tr<br />
0312 267 55 10
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
“SLOW FOOD AŞÇI DAYANIŞMASI”<br />
1.Yıl Buluşması İstanbul’da<br />
gerçekleşti<br />
Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un Ambarı (Ark of Taste) ürünleri ile<br />
hazırladıkları lezzetlerle üreticilerle buluştu. Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamasına<br />
sayılı günler kala gerçekleşen etkinlikte Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri<br />
kendilerine eşlik eden genç şeflere de bu ürünlerin ve üreticilerin önemini aktardı.<br />
S<br />
“ low Food Aşçı Dayanışması” 1. yıl<br />
buluşmasında; aşçı dayanışması şefleri<br />
ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin üreticileri<br />
Beykoz Yalı 77’de gastronomi sektöründen<br />
davetliler ile bir araya geldiler. Slow Food<br />
Aşçı Dayanışması şefleri, Slow Food İtalya<br />
temsilcileri, Slow Food Türkiye birlik<br />
liderleri ve üreticilerin yer aldığı buluşmaya<br />
ilgi büyük oldu. İkramları hazırlayan ve<br />
Anadolu’nun kaybolan lezzetlerinin önemine<br />
vurgu yapan şefler ise: Aylin Yazıcıoğlu,<br />
Cem Aydoğdu, Ceyda Baza, Claudio Chinali,<br />
Deniz Yoldaç, Hilal Hatip Sırmalı, Melih<br />
Demirel, Murat İlke Özipek, Saim Eser, Uğur<br />
Koyuncu, Yalçın İnam ve Zeynep Kılıç oldu.<br />
Slow Food Aşçı Dayanışması şefleri Nuh’un<br />
Ambarı listesinden 33 farklı ürün kullanarak<br />
ikramları hazırladı. Bu ürünler: “Adana<br />
topağı zeytin, Altınözü biberi, Ardahan çiçek<br />
balı, Bergama tulumu, Bodrum gemici<br />
peksimeti, Boyoz, Cemele biberi, Delice<br />
tuzu, Dermason fasulye, Erkence zeytinyağı,<br />
Fethiye kaya inciri, Finike hicaz narı, Furma<br />
zeytin, Gambilya, Hardaliye, Kefal havyarı,<br />
İsot biberi, Karayaka koyunu, Kastamonu<br />
pastırma, Kavılca unu, Kılıçlar soğanı,<br />
Kokulu limon, Kopanisti, Kuru kaymak,<br />
Pileki ekmeği, Sarı ulak zeytini, Siyez<br />
bulguru, Siyez Unu, Şalgam suyu, Tavşan<br />
Yüreği zeytinyağı, Topaç sarımsağı, Yanık<br />
yoğurt ve Yedikule marulu”.<br />
Şeflerin aynı zamanda üreticiler ile birlikte<br />
ürünleri tanıttığı kısa konuşmaların<br />
ardından misafirlerin üreticilerle temas<br />
kurduğu yuvarlak masa oturumlar ile<br />
dolu dolu bir etkinlik gerçekleşti. Etkinlik<br />
boyunca ayrıca Nuh’un Ambarı listesinde<br />
yer alan peynirlerin ve üzümlerden yapılan<br />
şarapların tadımı da gerçekleşti.<br />
kullanmaya öncelik veriyor, böylece<br />
bir süredir kullanıldıkça içi boşaltılan<br />
‘Sürdürülebilirlik’ kavramını mutfaklarında<br />
gerçekleştiriyor. Slow Food Aşçı<br />
Dayanışması Türkiye, önümüzdeki dönemde<br />
Anadolu’yu şeflerle tanıma, daha çok aşçıya<br />
ulaşıp Slow Food’un önemini anlatma<br />
ve Nuh’un Ambarı ürünlerinin haritasını<br />
çıkarma gibi projelerini hayata geçirmeye<br />
devam edecek.” dedi.<br />
Lokmanoğlu: “Daha fazla aşçıya<br />
Slow Food’un önemini anlatmaya<br />
devam edeceğiz”<br />
Slow Food Aşçı Dayanışması Koordinatörü<br />
Yasmina Lokmanoğlu: “Slow Food Aşçı<br />
Dayanışmamızın temel amacı iyi, temiz ve<br />
adil çalışan üreticileri ve böyle üretilmiş<br />
yerel ürünleri savunup koruyarak, güvenilir<br />
gelecek inşasına katkıda bulunmak. Bu<br />
amacı ilke edinen aşçılarımız doğayı,<br />
çevreyi koruyor, Nuh’un Ambarı ürünlerini
112<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gustonun yorumu<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Reha Tartıcı<br />
“Bireyselleşme trendi gastronomiyi<br />
dönüştürüyor”<br />
Gastronomi tarih boyunca toplumsal<br />
kültürün ayrılmaz bir parçası olmuştur.<br />
Ancak kapitalizm ve endüstrileşme ile<br />
yaşanan büyük dönüşüm toplumları<br />
etkilediği gibi gastronomiyi de derinden<br />
etkilemiştir. Tarih boyunca toplumsal<br />
kültürün önemli bir parçası olan<br />
gastronomi sadece temel bir ihtiyacı<br />
karşılamakla kalmayıp aynı zamanda<br />
kültürün, tarihin, coğrafyanın ve<br />
toplumsal yapıların bir yansıması<br />
olarak karşımıza çıkmaktadır. Modern<br />
dünyada büyük bir dönüşüme sebep<br />
olan kapitalizm ve endüstrileşme gibi<br />
ekonomik ve toplumsal faktörler,<br />
gastronomi kültürünü de büyük ölçüde<br />
etkilemiştir. Yıllar içinde gastronominin<br />
yaşadığı bu değişimde toplumsal,<br />
ekonomik ve kültürel faktörlerin etkisi<br />
yadsınamaz bir gerçektir.<br />
En kritik değişim bireyselleşme<br />
Gastronomideki en kritik değişim<br />
bireylerin yemek tercihlerinde ve<br />
deneyimlerinde artan bireyselleşme<br />
trendidir. İnternet, sosyal medya ve<br />
mobil uygulamaların yaygınlaşması<br />
ile birlikte, herkes kendi özel yemek<br />
deneyimlerini paylaşabilir hale<br />
geldi. Restoranlar, menülerini daha<br />
kişiselleştirilebilir hale getirirken<br />
müşterilerin özel isteklerini karşılamak<br />
için daha esnek davranıyorlar. Ayrıca,<br />
evde yemek yapma ve tarifler oluşturma<br />
konusundaki ilgi her geçen gün artıyor.<br />
Bu da insanların yemek konusundaki<br />
tercihlerini daha fazla ifade etmelerini<br />
sağlıyor.<br />
Geleneksel değerlerden<br />
uzaklaşıyoruz<br />
Gastronomide yaşanan bireyselleşme<br />
süreci günümüzde hızlı tüketim<br />
alışkanlıklarıyla birleşerek, geleneksel<br />
kültürel değerlerin kaybolmasına neden<br />
oluyor. Modern yaşamın hızlı temposu,<br />
fast-food ve hazır yemek tüketiminin<br />
artmasına neden oluyor. İnsanlar,<br />
zamanları kısıtlı olduğunda daha hızlı ve<br />
pratik yemek seçeneklerine yöneliyorlar.<br />
Bu da gastronomiyi daha hızlı ve daha<br />
kolay tüketilen seçeneklerle dolduruyor.<br />
Bununla birlikte tüketicilerin hızlı<br />
tüketim eğilimi sağlıksız beslenme ve<br />
yerel mutfakların kaybı gibi sorunlara da<br />
yol açıyor.<br />
Globalleşmenin olumsuz etkilerini<br />
hissediyoruz<br />
Globalleşme ve uluslararası mutfakların<br />
yaygınlaşması, yerel ve geleneksel<br />
mutfakların unutulmasına neden oluyor.<br />
Fast-food zincirlerinin yaygınlaşması,<br />
geleneksel yemeklerin yerini alırken,<br />
yerel tatların kaybolmasına da yol<br />
açabiliyor. Tüm bunlara karşılık bilinçli<br />
tüketiciler geleneksel mutfak kültürleri<br />
ile değerlerini korumak ve yaşatmak<br />
için çaba sarf ediyor. Yerel ürünlerin ve<br />
geleneksel tariflerin sürdürülebilir bir<br />
şekilde korunması bu noktada büyük<br />
önem taşıyor.<br />
Değişen odak noktası<br />
Son yıllarda, sürdürülebilirlik<br />
gastronomide önemli bir odak<br />
noktası haline geldi. Artık insanlar,<br />
yiyeceklerinin nereden geldiğini, nasıl<br />
üretildiğini ve çevresel etkilerini daha<br />
fazla önemsiyor.Bu nedenle, organik<br />
tarım ile yerel ürünlerin tercih edilmesi<br />
ve gıda atıklarının azaltılması gibi<br />
sürdürülebilir yaklaşımlar daha yaygın<br />
hale geliyor. Ayrıca vegan ve vejetaryen<br />
beslenme biçimleri de çevresel<br />
kaygıları yansıtan bir tercih olarak<br />
karşımıza çıkıyor. Yaşanan bu değişim<br />
ve dönüşümler gastronomi dünyasının<br />
bileşenlerini yeniden şekillendiriyor.<br />
Sorumluluktan kaçmamalıyız<br />
Bireyselleşme, hızlı tüketim, kaybolan<br />
kültürel değerler ve sürdürülebilirlik<br />
bu değişimin önemli unsurları<br />
olarak öne çıkıyor. İnsanların yemek<br />
tercihlerini ve tüketim alışkanlıklarını<br />
şekillendiren değişime sebep olan<br />
faktörler gastronomi dünyasının<br />
geleceğini etkilemeye devam ediyor.<br />
Gastronomideki değişimin daha dengeli<br />
ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemesi<br />
için yerel kültürel mirasın korunması<br />
ve sürdürülebilirlik ilkelerinin<br />
benimsenmesi için elimizi taşın altına<br />
koymaktan kaçınmamalıyız.
114<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Baylan<br />
100. yaşını kutluyor<br />
Cumhuriyet’le yaşıt, Baylan, 100. yılını özel bir sergi ve<br />
kültür hafızası niteliğindeki “İstanbul’un Baylan’ı: 100<br />
Yıllık Serüven” isimli kitabıyla kutluyor. Araştırmacı yazar<br />
ve akademisyen Sevecen Tunç tarafından kaleme alınan<br />
“İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” kitabı, 1923’ten<br />
günümüze markanın yolculuğunu, Cumhuriyet tarihine koşut<br />
biçimde, tarihi dönemeçlerin, değişimlerin, toplumsal ve<br />
ekonomik gelişmelerin izlerini sürerek anlatıyor. Kitaptan<br />
yola çıkarak küratörlüğünü Tunç’un, tasarım ve kurgusunu<br />
Burçak Madran’ın üstlendiği sergide ise Baylan’ın asırlık<br />
tarihine ışık tutan fotoğraflar, belgeler, geçmişten<br />
günümüze kullanılan mutfak ekipmanları, birbirinden<br />
farklı tasarımlardaki çikolata ve şekerleme kutuları<br />
ziyaretçiye sunuluyor. İstanbul’da kent yaşamı ve yıllar<br />
içindeki yeme-içme kültürünün değişimine tanıklık eden ve<br />
hatta dönüşümüne öncü olan Baylan’ın serüvenini anlatan<br />
sergi, 22-29 <strong>Kasım</strong> <strong>2023</strong> tarihleri arasında Atatürk Kültür<br />
Merkezi’nde ziyaret edilebilir.<br />
Her gün bir avuç cevizle<br />
bağırsak sağlığınızı koruyun<br />
Bağırsak sağlığı, genel<br />
sağlık ve sıhhat ile ilgili<br />
konuşmaların odağında<br />
olmaya devam ederken,<br />
tüketiciler bağırsaklarını ve<br />
nihayetinde genel sağlıklarını<br />
desteklemenin basit yollarını<br />
arıyor. Gıda söz konusu<br />
olduğunda, araştırmalar ceviz tüketmenin bağırsak sağlığını<br />
geliştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor. Her gün bir avuç<br />
ceviz tüketmek, bağırsak sağlığını iyileştirmeye ve kötü bağırsak<br />
sağlığı nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı hastalıkları önlemeye<br />
yardımcı olabilir. USDA ve Illinois Üniversitesi tarafından yapılan<br />
bir çalışmada, üç hafta boyunca her gün 42 gram ceviz yiyen 35-68<br />
yaş arası 18 sağlıklı yetişkinden oluşan küçük bir örneklemde;<br />
kolon kanseri, inflamasyon ve gastrointestinal hastalıklarda rol<br />
oynayabilen ikincil safra asitlerinde azalma olduğu tespit edildi.<br />
Buna ek olarak, ceviz tüketmenin sağlık için faydalı olduğu<br />
düşünülen bağırsak bakterilerinde artışa neden olduğu görüldü.<br />
Bu bulgular her ne kadar umut verici olsa da neden ve sonuç<br />
arasındaki ilişkiyi keşfetmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç<br />
bulunuyor. Ceviz ayrıca 28 gramlık bir porsiyon başına çeşitli başka<br />
besinler de sağlıyor. Elde edilen yeni kanıtlar, cevizin prebiyotik<br />
potansiyele de sahip olabileceğini ortaya koyuyor.<br />
Yerelde üretim için güç birliği<br />
Gıda sektörünün<br />
ihtiyaçlarını ortaya koymak,<br />
sektörel sorunlara inovatif<br />
ve sürdürülebilir çözümler<br />
sunmak üzere kurulan<br />
Güvenilir Ürün Platformu<br />
tarafından ikincisi<br />
düzenlenen Güvenilir Ürün<br />
Zirvesi ve Feed the Future<br />
Ödül Töreni’nde deprem<br />
bölgesindeki zirai üretim ve tarımsal ekonomiye dikkat çekildi. Yerel<br />
üretime destek için ‘El Ele’ teması ile Crowne Plaza İstanbul Florya ev<br />
sahipliğinde gerçekleştirilen zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />
Güvenilir Ürün Zirvesi Genel Başkanı Celal Toprak şunları söyledi:<br />
“Gıdanın ne kadar önemli olduğu her geçen gün biraz daha ortaya<br />
çıkıyor. Bugün burada gıdanın güvenilir olması konusunda farkındalık<br />
oluşturmak için bir araya geldik. Deprem felaketi sonrası başlattığımız<br />
Üreten Yöre Üreten Türkiye projesi ile kırsaldaki üretimi gündeme<br />
getiriyoruz. Bugün deprem bölgesinde üretimin başlatılarak artırılması<br />
için güçlerimizi birleştiriyoruz.”<br />
Meyve suyu endüstrisi<br />
İstanbul’da buluştu<br />
Bu sene 30. kuruluş yılını kutlayan Meyve Suyu Endüstrisi Derneği<br />
(MEYED) tarafından düzenlenen ve sektörün uluslararası nitelikte<br />
en önemli yıllık buluşması “Juiceful Istanbul Summit” etkinliğinin<br />
12.’si İstanbul'da gerçekleştirildi. Radisson Collection <strong>Hotel</strong> Vadi<br />
İstanbul’da yapılan zirvede; meyve suyu endüstrisinin önde gelen ve<br />
farklı iş kollarında hizmet veren yerel-küresel temsilcileri bir araya<br />
gelerek sektörün sorunlarını, fırsatlarını ve gelecek hedeflerini<br />
masaya yatırdı. 2010 yılından bu yana düzenlenen etkinlik; tarıma,<br />
ekonomiye, çevreye ve beslenmeye yarar sağlayan meyve suyu<br />
endüstrisinin paydaşlarını bir kez daha buluşturdu. 200’ü aşkın<br />
yerli ve yabancı üst düzey yöneticinin katıldığı zirve programında,<br />
Türkiye’den ve yurt dışından 13 konuşmacı sunumlarını<br />
gerçekleştirdi. Kategorisinde fark yaratan şirket ve kurumların<br />
üst düzey sözcüleri, meyve suyu endüstrisinin ortak geleceğini<br />
şekillendirmeye ve 1 milyar USD ihracat hedefine katkı sunacak<br />
ufuk açıcı değerlendirmelerini 12. Juiceful Istanbul Summit<br />
programında paylaştı.
116<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
BİLGİ ve Barry Callebaut<br />
iş birliği protokolü imzaladı<br />
İstanbul Bilgi<br />
Üniversitesi<br />
Gastronomi ve<br />
Mutfak Sanatları<br />
Bölümü ile<br />
dünyanın önde<br />
gelen çikolata ve<br />
kakao ürünleri<br />
üreticisi Barry<br />
Callebaut iş birliği protokolü imzaladı. Öğrencilerin sektörel<br />
bilgi ve deneyimini artırmayı hedefleyen protokol kapsamında<br />
çikolata yapımı dersleri Barry Callebaut iş birliğinde yürütülecek<br />
ve bu dersler dışında da Chocolate Academy İstanbul<br />
şeflerinin katılımıyla BİLGİ öğrencilerine yönelik atölyeler<br />
gerçekleştirilecek. BİLGİ Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fikret Soner, “Yüksek kaliteli<br />
çikolata ve kakao ürünlerinde dünya lideri olan Barry Callebaut;<br />
ürünleri, akademisi ve şefleri ile çok özel bir uzmanlık alanında<br />
öğrencilerimiz için sektöre açılan bir pencere olacak” dedi. Barry<br />
Callebaut Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut ise, “İstanbul<br />
Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile<br />
gerçekleştirdiğimiz bu işbirliğinin de hem gençlerimize hem<br />
de sektörümüze büyük katkı sağlayacağına inanıyorum” diye<br />
konuştu.<br />
Juan Valdez<br />
Türkiye<br />
ekibine global<br />
ödül<br />
Juan Valdez Türkiye<br />
ekibi, Juan Valdez<br />
Global tarafından “2022<br />
Yılının En İyi Pazarlama<br />
Girişimi Ödülünü” aldı.<br />
Türkiye’deki pazarlama<br />
ekibinin marka<br />
bilinirliğini oluşturmak<br />
ve 540.000’den fazla<br />
kahve yetiştiren ailenin emeklerini temsil etmek için gösterdikleri yoğun<br />
çaba ve verdikleri kaliteli hizmet ile uluslararası jüri tarafından ödüle<br />
layık görüldü. Juan Valdez Türkiye, Kapadokya’da konumlandırdığı<br />
balonuyla, kadın yelken takımıyla, sayısız sponsorluk ve çeşitli festival<br />
organizasyonları ile başarıyı 30 ülke arasından Türkiye’ye getirdi.<br />
Juan Valdez Türkiye ekibi başarı ve gururla gerçek kahveyi gerçek<br />
kahveseverlerle buluşturmaya tüm gücüyle devam edecek. Honest<br />
Holding’in 22 şirketinin Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü olan<br />
Tuğçe Tanju Atıl, kazandıkları ödül hakkında bu ifadede bulundu: “Kendi<br />
alanında uzman ve profesyonel ekibimiz ile birlikte global bir ödüle sahip<br />
olduğumuz için gururluyuz. 540 bin ailenin emeklerini bu kadar güzel<br />
ve başarılı bir şekilde Türkiye’de temsil ettiğimiz için mutluyuz. Bu yolda<br />
beraber yürüdüğüm tüm ekip arkadaşlarıma özverili çalışmaları için<br />
teşekkür ederim. Bu bir ekip başarısıdır.”<br />
Eğitime anlamlı destek<br />
10. kuruluş yılını kutlayan Pizza İl Forno, uygulamaya koyduğu yeni<br />
sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Türk Eğitim Derneği’nin<br />
“10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” kampanyasına destek<br />
oluyor. Şu anda 20 şubesi bulunan marka, açılacak her yeni<br />
restoran için bir meşale yakarak, Türk Eğitim Derneği’nde burslu<br />
okuyan öğrencilere destek olacak. Bu kapsamda yeni hizmete<br />
giren Samsun Atakum’daki İl Forno Ristorante ile Forum Ankara ve<br />
Nokta AVM’deki Pizza İl Forno şubeleri için üç meşale yakıldı. Söz<br />
konusu eğitim desteği, bundan sonra açılacak her yeni restoran<br />
için tekrarlanmaya devam edecek. Gökmen Gastronomi bünyesinde<br />
faaliyet gösteren pizza restoran zinciri Pizza İl Forno’nun eğitime<br />
yönelik desteği sadece yeni şube açılışıyla sınırlı değil. Markanın<br />
uzun zamandır uygulamakta olduğu projeyle, Pizza İl Forno<br />
restoranlarından verilen her sufle siparişinin 2 lirası, Türk Eğitim<br />
Derneği’nin burs fonuna aktarılıyor. Bu sayede, tam eğitim bursu<br />
alan öğrencilere düzenli maddi destek sağlanmış oluyor.<br />
Şimdi istediğiniz<br />
her yerde<br />
Ranchero <strong>Restaurant</strong>, yeni<br />
başlattığı catering servisi ile<br />
en sevilen lezzetlerini, artık<br />
özel davetlere de taşıyor.<br />
Ranchero Catering hizmeti<br />
sayesinde, Totopos Con Salsa,<br />
Guacamole Dip, Cheddar Dip,<br />
Flautas, Nachos, Tacos, Burrito,<br />
Burger, Fajita, Chile Con Carne,<br />
Churros gibi mekanın en popüler<br />
spesiyalleri ile tüm margaritaları<br />
ve birbirinden özel kokteylleri,<br />
davet organizasyonlarında servis<br />
edilebiliyor. Ayrıca istenirse bu<br />
tatlara Latin müziklerinden oluşan<br />
dj performansı da eşlik ediyor.<br />
Ranchero Catering, ihtiyaca<br />
göre sadece mutfak veya bar ya da her iki hizmeti birden sunabiliyor.<br />
Ranchero Catering hakkında detaylı bilgi ve hizmet almak isteyenler<br />
catering@ranchero.com.tr adresi üzerinden iletişime geçebilir.
118<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Artois ile gastronomi<br />
Birinci yaşını kutlayan Artois Cadde; şef imzalı sıra dışı lezzetleri,<br />
imza kokteylleri ve enfes ambiyansı ile Bağdat Caddesi’nin<br />
müdavim mekanları arasındaki yerini kısa zamanda aldı. Artois<br />
Cadde’nin kurucusu Şeyma Yıldız, bilişim sektöründeki uzun<br />
yıllar çalışma hayatının ardından gastronomiye olan tutkusunu<br />
Artois Cadde ile hayata geçirdi. Kadın girişimci Şeyma Yıldız Artois<br />
ile ilgili düşüncelerini, “Uzun yıllardır gastronomi konusundaki<br />
deneyimlerimden sentezlediğim tüm detayları Artois’te hayata<br />
geçirmekten dolayı çok mutluyum. Artois bir yaşına girdi ama<br />
hala geliştirmeye çalışıyoruz çünkü bir restorandan daha fazlasını<br />
hayal ediyoruz. Yeni sezonda ‘Artois ile Gastronomi’ adı altında<br />
geliştirdiğiniz yepyeni hizmetleri ekleme kararı aldık. Danışman<br />
şefimiz Walison Fonseca ve seçkin misafirlerin katılımıyla<br />
gerçekleşecek gastronomi alanında atölyeler, tadım günleri,<br />
akşam yemekleri gibi özel organizasyonlarımızla misafirlerimizi<br />
ağırlamaya devam edeceğiz. Bu organizasyonlarımızdan sosyal<br />
sorumluluk projelerine de destek olacağımızı belirtmek istiyorum.“<br />
sözleriyle ifade etti.<br />
Lezzet dolu sofralar için<br />
Seğmen Tahin Helvası<br />
Küçük paket gramajlarda<br />
olan Seğmen Tahin<br />
Helvası, doğal<br />
malzemeler ve dengeli bir<br />
tat profili sunuyor. Şekerle<br />
dengelenmiş tahin, hafif<br />
doku ile tatlıseverlerin<br />
kalbini kazanırken,<br />
sağlıklı bir yaşam tarzını<br />
benimseyen misafirleriniz<br />
için de ideal bir alternatif<br />
oluyor. Otel, restoran<br />
ve kafe sektörleri için tasarlanmış olan tahin helvası, geleneksel<br />
tatlar ile modern servis kolaylığını bir araya getiriyor. Misafirlerinize<br />
veya müşterilerinize bu özel lezzeti sunarak onları etkileyin ve Türk<br />
mutfağının zenginliklerini keşfettirin!<br />
Tarladan sofraya<br />
dönemi<br />
İstanbul'da tarihi<br />
Fişekhane'de ve Bağdat<br />
Caddesi'nde hizmet veren<br />
Ferida Brasserie, menüde<br />
yer alan bazı tabaklarında<br />
organik ürün kullanımına<br />
başladı. Şef Murat Bozok<br />
önderliğinde dünya mutfağı<br />
ile Boşnak lezzetlerini<br />
harmanlayan, uluslararası<br />
kokteylleri ile de damaklarda iz bırakan marka, Bursa Karacabey'de<br />
yer alan yerel bir üretici ile el sıkıştı. Organik sebze ve meyve<br />
üretimi sertifikasına sahip olan Bursalı üretici, tarlada hiçbir<br />
katkı madde olmadan yetişen domateslerini Ferida mutfakları için<br />
hazırlıyor. Bursa'da yetişen organik domestesler Ferida menüsünde<br />
kahvaltıların vazgeçilmezi olan menemende kullanılmaya başlandı.<br />
Doğal ortamda yetişen domates ve bu ürünün ham maddesinden<br />
elde edilen soslar makarnalarda ve odun ateşinde pişen enfes<br />
pizzaların taban soslarında kullanılıyor. Ferida Brasserie'nin hedefi<br />
organik domatesten ibaret değil. Marka, önümüzdeki dönemde yine<br />
tarlada yetişen kabak çiçeğini de menüsünde yer alan Şef Bozok<br />
reçeteli tabaklarında kullanmayı hedefliyor.<br />
Sonbahar lezzetlerini<br />
tattırdı<br />
Tüm ürünleri organik, sağlıklı ve tamamı özel tariflerle hazırlanan<br />
özgün ve doğal menüsü ile Le Pain Quotidien, Göktürk mağazasında<br />
4 Ekim tarihinde benzersiz lezzetleri ile “Le Pain Quotidien<br />
Sonbahar Lezzetleri Tadım Etkinliği”ni gerçekleştirdi. Lezzetli<br />
yiyecekleri, özgün ve doğal menüsü ile bilinen Le Pain Quotidien<br />
bu defa komünal masasında özel bir davetle misafirlerini ağırladı.<br />
Davet süresince gastronomi dünyasının önde gelen isimleriyle Le<br />
Pain Quotidien’in hazırladığı tadım menüsünü deneyimleme imkanı<br />
buldu. Sağlıklı ve lezzetli özel menüsü ile Le Pain Quotidien, tadım<br />
menüsünde mevsime özel hazırlanmış sağlıklı lezzetleri tercih<br />
etti. Le Pain Quotidien’in davete özel hazırladığı tadım menüsünde<br />
Mantar & Peynir Tartine, Somon Tartine, Fırınlanmış Cherry<br />
Domates & Peynir Ispanak Tartine, Humus Yatağında Karides,<br />
Levrek Cheviche, Tarhana, Taze Baharatlı Levrek Salata, Çikolatalı<br />
Mus Bomba yer aldı.
120<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
HostMilano<br />
<strong>2023</strong> etkinliğiyle küresel merkez<br />
özelliğini daha da güçlendirdi<br />
166 ülkeden %42'den fazlası uluslararası olmak üzere 180 binden fazla profesyonel;<br />
Avrupa'nın yanı sıra çoğunlukla Kuzey ve Güney Amerika, Körfez ülkeleri ve Asya'dan<br />
fuara akın etti. Yüksek harcama gücüne sahip kurumsal karar vericiler tarafından<br />
temsil edilen 700'den fazla yüksek profilli alıcının ana özelliği yüksek kaliteydi.<br />
HostMilano'nun profesyonel<br />
ağırlama, ev dışı ve gıda<br />
perakendeciliğinde inovasyon<br />
için küresel referans merkezi<br />
olarak liderliğini pekiştiren, en iyi<br />
organizasyonlarla aynı düzeyde bir<br />
deneyim daha yaşandı. Rho'daki<br />
fieramilano'da düzenlenen<br />
HostMilano’nun 43. organizasyonunun<br />
kapanış gününde katılımcılar ve<br />
profesyoneller arasında en çok<br />
tekrarlanan yorum bu oldu.<br />
Türkiye’den 76 saygın ihracatçının<br />
katıldığı fuarda ziyaretçi akınının<br />
ve stantların iş görüşmelerindeki<br />
yoğunluğu dikkat çekti. 180.000'den<br />
fazla profesyonelin katıldığı fuarda<br />
166 ülkeden gelen uluslararası<br />
operatörlerin toplam içindeki payı<br />
%42'nin üzerindeydi. Rakamların<br />
ötesinde, en çarpıcı başarı, sadece ITA-<br />
ICE Ajansı'nın iş birliği ve ev sahipliği<br />
ile Milano'ya gelen 700'den fazla alıcı<br />
arasında değil, aynı zamanda genellikle<br />
yüksek harcama gücüne sahip<br />
kurumsal karar vericiler tarafından<br />
temsil edilen spontane ziyaretçiler<br />
arasında da yüksek profilleme<br />
sayesinde iş görüşmelerinin kalitesiydi.<br />
HostMilano'nun bundan<br />
sonraki 44. organizasyonu<br />
17-21 Ekim 2025 tarihleri<br />
arasında fieramilano'da<br />
gerçekleştirilecek.<br />
Pazar trendlerini öngören yeni<br />
ürünlerin ön gösterimi<br />
Fiji Adaları, Svaziland (eSwatini)<br />
veya Tanzanya gibi uzak ülkelerden<br />
bile Milano'ya gelmek için binlerce<br />
kilometre yol kat eden insanlar varsa,<br />
bunun bir nedeni vardır: HostMilano,<br />
dünyanın dört bir yanından en iyi<br />
oyuncuların yeni teknolojilerinin ön<br />
gösterimini yaptıkları bir etkinlik; öyle<br />
ki, yabancı alıcıların da söylediği gibi,<br />
halihazırda ülkede bulunan şirketler<br />
için bile hedef pazarlarda henüz mevcut<br />
olmayan yenilikler bulabilirsiniz.<br />
Bağlamlarda ve çoğu zaman da<br />
tasarım meraklısı bağlamlarda<br />
ortaya konan yenilikler, ürünlerin<br />
kullanıcıların arzularına nasıl yanıt<br />
verdiğinin 'hikayesini anlatır': Aslında,<br />
TradeLab tarafından etkinlikte sunulan<br />
araştırmaya göre, İtalyanların %51'i<br />
ev dışı sektörde (seyahatten sonra<br />
ikinci en büyük kalem) harcamaya geri<br />
dönmeye hazır olup, üçte ikisi (%66)<br />
beklenti ve merakı tetikleyen - ama aynı<br />
zamanda güven veren - bir deneyime<br />
tek başına yiyecek ve içecekten daha<br />
fazla önem vermektedir.
122<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
fuar<br />
HostMilano’da<br />
İnoksan standına yoğun ilgi<br />
İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen HostMilano’ya 200 metrekarelik standı ve<br />
’Global Partner For Industrial Kitchens” sloganıyla katılan İnoksan, inovatif ürünleriyle<br />
ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.<br />
Türkiye'nin önde gelen endüstriyel<br />
mutfak ekipmanları üreticilerinden<br />
biri olan İnoksan; yiyecek, içecek<br />
ve ağırlama sektörünün önde gelen<br />
fuarlarından biri olan HostMilano’ya<br />
katıldı. 13-17 Ekim tarihlerinde<br />
İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleşen<br />
fuara, 200 metrekarelik standı ve<br />
’Global Partner For Industrial Kitchens”<br />
sloganıyla katılan İnoksan, inovatif<br />
ürünlerini ziyaretçilerin beğenisine<br />
sundu.<br />
İnoksan, sürdürülebilirlik ve enerji<br />
tasarrufu odaklı bir yaklaşımla<br />
geliştirdiği ısı geri kazanımlı bulaşık<br />
makinası ve 10 inç yeni ekranlı inosmart<br />
fırınını fuar ziyaretçilerinin beğenisine<br />
sunarken, sıcak – soğuk olarak<br />
müşterinin dekoruna uygun üretilebilen<br />
servis hatları için modüler drop-in<br />
üniteleri, kendine özgü fan sistemi<br />
sayesinde tepsiler arası homojen<br />
pişirme imkanı sunan 12 ayrı pişirme<br />
moduna sahip yarı endüstriyel kuzine<br />
fırınları, hareketli salad barları ve daha<br />
birçok sergilediği ürünlerle büyük ilgi<br />
topladı.<br />
Varlık: “Yaptığımız görüşmelerle<br />
ihracat pazarlarımızda daha da<br />
derinleşeceğiz”<br />
Global marka olma yolunda emin<br />
adımlarla ilerlediklerini belirten<br />
İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi<br />
Varlık, “ Bugün 5 kıtada 100’ü aşkın<br />
noktada ihracat gerçekleştiriyoruz.<br />
Sektörümüzdeki yeni gelişmeleri<br />
yerinde takip etme, sektörü temsilcileri<br />
ile bir araya gelip ürün ve hizmetlerimizi<br />
tanıtma imkanı bulduğumuz fuarlara<br />
muhakkak katılım gösteriyoruz.<br />
Sektörümüzün en önemli fuarlarından<br />
biri olan Host Milano’da yaptığımız<br />
görüşmeler sonucunda mevcut<br />
pazarlarımızda daha fazla derinleşirken<br />
farklı ülkelerden potansiyel alıcılarla<br />
buluşma fırsatı yakaladık” dedi.
124<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Dost<br />
sofraları<br />
Arça’da<br />
kuruluyor<br />
Benzersiz bir Haliç<br />
manzarası eşliğinde<br />
dostlarla buluşulan<br />
klasik bir meze sofrası,<br />
ardından lezzetli ızgara et<br />
ve kebaplar ve geleneksel<br />
tatlılar ile tamamlanan<br />
“tam kıvamında” bir<br />
akşam yemeği. Arça<br />
<strong>Restaurant</strong> & Grill sevilen<br />
lezzetleri en güzel halinde<br />
hazırlarken, modern ve<br />
zarif bir ambiyansında<br />
mezelerden ızgaralara,<br />
müzikten servise her şeyi<br />
özlenen standartlarda<br />
sunuyor.<br />
İstanbul’un tarihi kalbi olan Haliç’te,<br />
benzersiz bir manzaranın eşlik<br />
ettiği yepyeni bir restoran, Arça<br />
<strong>Restaurant</strong> & Grill. Şef Cenap Öztekin<br />
Varol yönetimindeki mutfaktan çıkanlar<br />
arasında ilk göze çarpanlar çilingir<br />
sofralarından tanıdığımız eşsiz tatlar;<br />
kuru cacıktan köz patlıcan salatasına,<br />
humustan içli köfteye bilinen lezzetlerin<br />
en sevilen halleri, Arça’da tam da<br />
olması gerektiği gibi servis ediliyor.<br />
Arça adını, ardıç ağacının geçmiş<br />
dönemlerdeki simgesel anlamından<br />
alıyor; eskiden bu yana olumsuzlukları<br />
uzaklaştırıp güzellikleri getirdiğine<br />
inanılan ardıç ağacının bu özelliği,<br />
bugün Arça’da dost meclislerinde,<br />
aile sohbetlerinde hayat buluyor.<br />
Dinlendirilmiş etlerin ve en sevilen<br />
kebapların mezelerle beraber ön planda<br />
olduğu Arça, ilk adımdan itibaren<br />
modern ve aydınlık dekorasyonu ile<br />
ferah sofraların yeni adresi. Arça<br />
<strong>Restaurant</strong> & Grill, açık mutfak ve<br />
ızgarasıyla, aşçılarını misafirleriyle<br />
tanıştırmaya da hazır.<br />
Gastronomi alanının<br />
zanaatkarlarına saygı duruşu<br />
niteliğinde lezzetler<br />
Arça <strong>Restaurant</strong> & Grill’de yemek<br />
kültürümüzü misafirlere en iyi şekilde<br />
sunmak için şefin yoğun bir çabası var.<br />
Gastronomi alanının zanaatkarlarına<br />
bir saygı duruşu niteliğinde; mezeler<br />
arasında yer alan turşular kırk yıldır<br />
aynı turşuyu kuran erbabından<br />
alınırken, içli köfteyi sadece ustası<br />
yapıyor, damak hoşluğu olarak masaya<br />
gelen yoğurt ise Kayseri bölgesine<br />
özgü bir yönetimle, dorak taşından<br />
süzdürülüyor. Cenap Şef, “Mevsimsel<br />
olarak özel tatlar ekleyeceğimiz<br />
menümüzde, her zaman bu tür özenli,<br />
mutfak kültürümüzün geleneklerini<br />
yaşatmayı ve konuklarımıza aktarmayı<br />
hedefleyen dokunuşlar göreceksiniz”<br />
diyor.
126<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Cadde’nin yeni müdavim noktası<br />
FERİDA BRASSERIE<br />
Ünlü ve ödüllü Şef Murat Bozok’un imza yemekleriyle gastronomi yolculuğuna merhaba diyen<br />
ve ilk şubesini geçtiğimiz yıllarda Fişekhane İstanbul’da açan Ferida <strong>Restaurant</strong>; şimdilerde<br />
ise şehrin popüler rotasyonlarından biri haline gelen Bağdat Caddesi’nin en islek sokağında,<br />
oldukça şık ve lezzet dolu bir dünyanın kapılarını aralıyor.<br />
Ferida <strong>Restaurant</strong>’ın gastronomi<br />
alanındaki iddiası ve beraberinde<br />
gelen başarısı çok değerli bir hikayeye<br />
dayanıyor. Restoranın kurucu ortaklarının<br />
büyük annelerinin kendi reçetesi olan ve<br />
geleneksel Boşnak mutfağının izlerini taşıyan<br />
tadım menüsü ve ‘Feride’ ismi; markanın<br />
ortaya çıkış hikayesinin temelini oluşturuyor.<br />
Bu hikayeyi hem profesyonel hem de doğru<br />
bir menüyle lezzet severlere sunmak isteyen<br />
Ferida İstanbul ekibi, mutfak danışmanlığını<br />
ünlü şef Murat Bozok’a teslim ediyor.<br />
Cadde’nin en davetkar mekanı<br />
Hem geleneksel hem de modern bir menüyle<br />
lezzet severlerin beğenisini kazanan Ferida<br />
<strong>Restaurant</strong>; Bağdat Caddesi’ndeki yeni<br />
yerinin konseptini, büyüleyici dekorasyonu<br />
ve girişte müdavimleri karşılayan ilgi çekici<br />
bar bölümüyle ‘Ferida Brasserie & Bar’<br />
klasmanına taşıyor. Ferida <strong>Restaurant</strong>,<br />
geleneksel olduğu kadar modern dünya<br />
mutfağının lezzetlerine de menüsünde yer<br />
vermeye özen gösteriyor. Oldukça geniş bir<br />
yelpazeyle şehrin müdavimlerinin ilgisini<br />
çeken menüde öne çıkan imza yemekler;<br />
Buffalo Karnabahar, Bademli Köz Patlıcan<br />
Çorbası, Ajvar Dip gibi başlangıçlardan<br />
oluşurken, ana yemeklerde dikkati menüye<br />
yeni eklenen Ördek Confit, Belluga Tavuk ve<br />
Limonlu Levrek gibi lezzetler çekiyor.<br />
Şehrin en ikonik barı olmaya aday<br />
Ferida Brasserie’nin barı oldukça görkemli<br />
bir görselliğe sahip. Her bir detayı,<br />
misafirlerini farklı bir atmosterdeymiş gibi<br />
hissettirmek üzerine tasarlanmış olan bu<br />
alan; Avrupa konseptine benzer ‘aperitif<br />
&kokteyl’ buluşmaları için de uygun genişlik<br />
ve ferah atmosferiyle kısa buluşmalara<br />
keyifle ev sahipliği yapıyor. Şehrin hızlı<br />
temposuna kısa bir mola vermek isteyen<br />
herkese yer olan Ferida Bar’ın imza<br />
kokteylleri ise müdavimlere tatil planı<br />
yaptıracak tatta. ‘Montenegro’, ‘ Salute’ ve<br />
Na-zdravya’ hafif tatlı&ekşi tatlara atıfta<br />
bulunurken, ‘Herzamankinden’ ve ‘Ferida<br />
Sour’ gizli reçeteleriyle müdavimleri tahmin<br />
yürütme fırsatı sunuyor.
128<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
mekan<br />
Lacivert<br />
yeniden<br />
İstanbul’la<br />
buluştu<br />
25 yıla yaklaşan tecrübesine<br />
yeniliklerle taze bir dokunuş<br />
ekleyen Lacivert, İstanbul’un<br />
en özel mekanlarından<br />
biri olmaya devam ediyor.<br />
Zamanın ruhunu yakalayan<br />
yeni tasarım ve klasiklere<br />
eklenen özel lezzetlerle<br />
Lacivert geleneği bir araya<br />
geliyor.<br />
Lacivert, Boğaz'ın zengin mirasını<br />
yansıtan bir mutfak geleneğini büyük<br />
bir özveriyle sürdürüyor. Geçmişin<br />
değerlerini içselleştirip onları bugünle<br />
buluşturarak geleceğe taşıyan tohumları<br />
atmayı hedefleyen Lacivert, menüsünü bu<br />
anlayışla hazırladı. "Yerele Saygı" politikasıyla<br />
hareket eden Lacivert, bölgenin sunduklarını<br />
geliştirmeyi ve sürdürmeyi amaçlıyor.<br />
Bu anlayışın en güçlü yönü, doğaya karşı<br />
durmadan, onunla iş birliği yaparak<br />
ekosisteme katkı sağlayan tedarikçileriyle el<br />
ele gitmesi.<br />
Danışmanlığını Melih Demirel’in yaptığı<br />
menüde klasikleşen lezzetlerine, yeni ve<br />
çarpıcı dokunuşlar da ekleyen Lacivert,<br />
mevsimselliği ve yerelin güzelliklerini<br />
yansıtan bir çerçeve içinde hareket ediyor,<br />
daha bilinçli bir tüketimi hedefliyor. Demirel,<br />
Lacivert’in yeniden İstanbul’la buluştuğu<br />
menüsünü “Geleneklere saygı gösteren<br />
teknikler kullanarak ve malzemeyi ön plana<br />
çıkararak oluşturuldu. Lacivert’in mirasının<br />
üzerine yeni eklemeler yaparak, onu<br />
yorumlayarak üzerine koyan, mevsimselliği<br />
vurgulayan çabasız ve taze bir menü,” olarak<br />
tanımlıyor. Ekosisteme saygılı bir gastronomi<br />
deneyimine her zaman önem verilen<br />
Lacivert’te, mutfak yönetimini Barış Torcu,<br />
restoran şefliğini ise Rüştü Öztürk üstleniyor.<br />
Özel günlerin vazgeçilmezi<br />
Lacivert, misafirlerine sadece bir gastronomi<br />
deneyimi değil, aynı zamanda anıların ve keyif<br />
dolu anların yaşandığı bir atmosfer sunuyor.<br />
Özel kutlamalar ve buluşmaları, romantik<br />
yemekleri kısaca her anı özel kılan, özel bir<br />
yer Lacivert. Ayrıca iş yemekleri ve davetler<br />
için de eşsiz bir Boğaz manzarası ve zevkli<br />
tasarımsal detaylar eşliğinde hem göze hem<br />
damağa hitap eden bir deneyim sunuyor.<br />
Tasarımda ve mimaride yenilik<br />
Lacivert, Boğaz'ın eşsiz manzarasının yanı<br />
sıra ferahlatan bir atmosfer sunuyor. Toner<br />
& Balıklı Mimarlık iş birliğindeki projesiyle<br />
yenilenen Lacivert’in orijinal dokusu<br />
korunurken, doğal yeşil alanları öne çıkaran<br />
bir yaklaşım benimseniyor. İstanbul’da<br />
yeşilin ve mavinin birleştiği nadir bölgelerden<br />
birinde yer alan Lacivert, retro ve modern<br />
tasarım unsurlarını harmanlayarak özgün<br />
bir estetik sunuyor. Fonksiyonellik ön planda<br />
tutulurken, zamansız ve şık bir atmosfer<br />
yaratıyor.<br />
Geçmişi kutlama, geleceği<br />
şekillendirme<br />
İstanbul’a yakından bakan, Boğaz’ın hemen<br />
kıyısında yer alan Lacivert, bu özel manzara<br />
ile iyi bir mutfağı bir araya getirmeye<br />
devam ediyor. Yenilenen tasarımıyla hem<br />
geçmişi kutlamayı hem de sürdürülebilir bir<br />
geleceği şekillendirmeyi amaçlayan Lacivert,<br />
yenilenen unsurlarıyla bildiğimiz Lacivert’in<br />
en iyi halini sunuyor.
hotel restaurant<br />
130 & hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Sanat ve yeşilin<br />
verdiği huzur<br />
Piu Art Cafe’de<br />
buluşuyor<br />
Büyükdere’de bulunan Piu Art<br />
Cafe, doğadan ilham alan modern<br />
mimarisi ve lezzetli kahveleriyle<br />
dikkat çekerken değişen sanat<br />
eserleri ve botanik güzelliklerle<br />
de misafirlerine farklı bir deneyim<br />
sunuyor.<br />
İstanbul'un muhteşem manzarasına sahip Büyükdere’de yer alan Piu Art Cafe,<br />
sanat ve doğa severler için tam bir sığınak. Bu özel mekan, misafirlerine sadece<br />
mükemmel bir kahve ve lezzetli tatlılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda değişen<br />
sanat eserleri ve doğal güzelliklerle dolu dinamik bir deneyim sunuyor.Mimar<br />
kardeşler Deniz ve Tolga Dülek tarafından kurulan Piu Art Cafe, doğal ve modern<br />
mimari harikası bir mekan olarak tasarlandı. Denizin hemen yanında, yeşilin içinde<br />
huzur dolu bir atmosfer sunan kafede sadelik ve zarafet öne çıkıyor. Deniz kıyısında,<br />
yeşilliklerin içinde, modern mimariye sahip kafe farklı konseptiyle de dikkat çekiyor.<br />
Mekanı diğerlerinden ayıran özellikleri ise sanatın da mekanın önemli unsurlarından<br />
biri olması. Piu Art Cafe, Doğanın değişiminden esinlenerek, değişen sanat<br />
eserleriyle ve misafirlerine sürekli dönüşen, dinamik bir alan sunuyor. Sergiler,<br />
atölye ve workshoplarla hareketli bir ortamı olan kafe hareketli ve yenilikçi bir<br />
atmosfer sunarken botanik meraklıları için de eşsiz bir ortam vadediyor. İç mekan<br />
bitkileri kafe içinde sergilendiği gibi, peyzaj mimarı olan ve Saksıhane markasının da<br />
sahibi Deniz Dülek’ten tavsiyeler ve hatta bazı bitkileri satın almak da mümkün.<br />
Olden 1772<br />
bu kış da iddialı!<br />
Şık dekorasyonu, ferah avlusu, sıcak atmosferi, ihtişamlı barı, müzikleri<br />
ve özel menüsü ile öne çıkan Olden 1772, kaliteli ve zevkli vakit<br />
geçirmenin yeni adresi…<br />
Tarihi Yarımada içinde Eminönü’nde yer alan Muhsinzade Han’ın tarihi Osmanlı dönemine<br />
dayanıyor. Hanın 1772 yılında yapıldığı resmi kaynaklarca bilinsede mimarisi ve kullanılan<br />
malzemeler açısından incelendiğinde, binanın Bizans dönemine kadar uzandığı tahmin<br />
ediliyor. Kervansaray olarak kullanılan Muhsinzade Han, 250 yıl sonra 2022 yılının<br />
sonlarına doğru kapılarını ‘Olden 1772’ olarak açtı ve İstanbul yeme içme sektörünün<br />
gündemine oturdu. Gen Group yatırımcıları Alper Karavar ve Gürol Yığar’ın yenilikçi ve<br />
vizyoner bakış açışıyla hayata geçirilen Olden 1772, Muhsinzade Han’ın geçmişi ve bugünü<br />
buluşturan muhteşem mimarı dokusuyla konuklarına etkileyici bir atmosfer sunuyor<br />
Anadolu ve İstanbul mutfağının vazgeçilmez tatlarına modern gastronomi dokunuşları<br />
getiren şef Aykut Can Akın ve ekibi, göze ve damağa hitap eden tabaklarla lezzetseverlere<br />
tam bir gastronomi deneyimi yaşatıyor. Şirket organizasyonları, motivasyon buluşmaları,<br />
özel kutlamalar, yıl dönümleri ve arkadaş buluşmalarına yönelik oluşturulan menüler<br />
ile özel davet ve etkinliklere sıklıkla ev sahipliği yapıyor. Lezzetli yemekler, aromatik<br />
kokteyller ve fonda çalan yemek müzikleri ile keyifli bir gece yaşatan Olden’da küçük<br />
gruplar için tarihin en derin izlerini taşıyan odalarda özel ağırlamalar yapılabiliyor.
132<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
mekan proje<br />
Metex Studio Erk’ten<br />
doğayla bütünleşen otel tasarımı<br />
Amber Lagoon Villaları<br />
İç mimarı tasarımı Metex Studio Erk tarafından üstlenilen Antalya, Belek’teki Regnum Carya<br />
bünyesinde yer alan “Amber Lagoon Villaları” göçebe yaşam tarzı ile doğayı lüks konaklama<br />
alanlarında buluşturarak huzurlu bir atmosfer sunuyor.<br />
20 yılı aşkın tecrübesiyle Türkiye’de<br />
ve yurtdışında pek çok farklı ölçek ve<br />
fonksiyonlarda mimari ve iç mimari<br />
projeler tasarlayan MSE (Metex Studio Erk)<br />
imzalı Amber Lagoon Villaları, Antalya'nın en<br />
gözde destinasyonlarından biri olan Belek'te<br />
göçebe yaşam tarzını, doğayı ve premium<br />
yaşam alanlarındaki huzurlu konaklamayı<br />
heyecan verici bir deneyimde buluşturuyor.<br />
Mimar Hüray Erk ve Mimar Kağan Erk<br />
liderliğindeki MSE, göçebe yaşam tarzının<br />
özellikleri gereği doğanın ve doğal unsurların<br />
özel yaşam alanlarıyla uyum içinde birleştiği<br />
Regnum Carya bünyesindeki Amber<br />
Lagoon Villaları’nda konaklayanlara günlük<br />
yaşamlarına ara verebilecekleri bir atmosfer<br />
sunuyor.<br />
ve doğal öğelerin kullanımı fikirleri de proje<br />
boyunca tasarımın şekillenmesine yardımcı<br />
olmuş. Doğal malzemelerin tercih edilmesi<br />
projenin tasarım fikrini destekleyerek<br />
duyusal deneyimin zenginleştirilmesine<br />
olanak sağlamış.<br />
59 premium villa bulunuyor<br />
Projenin “Lagün Villaları” bölümünde bir oda<br />
ve bir yaşam alanından oluşan 44 villa ile iki<br />
oda ve bir yaşam alanlı 15 villa olmak üzere<br />
59 premium villa bulunuyor. Ayrıca Lagoon<br />
Villaları’nda masaj odaları, fitness merkezi,<br />
sauna ve Türk hamamı içeren bir spa alanı<br />
ve teraslı bir yemek alanı da mevcut. Villalar<br />
ve ortak alanların tasarımındaki göçebe<br />
yaşam tarzı fikri, doğayla ve doğal unsurlarla<br />
bütünleşerek huzurlu bir atmosfer<br />
oluşturuyor.<br />
Amber Lagoon Villaları’nda insanların ruh<br />
ve beden sağlığı ön planda tutulduğu için<br />
pandemi, tasarım kurgusunda önemli bir<br />
rol oynamış. Göçebe yaşam tarzı, doğanın<br />
Künye:<br />
Proje Adı: Amber Lagoon<br />
Villaları<br />
Proje Yeri: Belek, Antalya<br />
Mimari Proje: Rasyonel<br />
Tasarım<br />
İç Mimari Proje: MSE (Metex<br />
Studio Erk)<br />
İşveren: Carya Turizm<br />
Yatırımları A.Ş.<br />
Tamamlanma Tarihi: <strong>2023</strong><br />
Arsa Alanı: 55.000 m 2
8 – 12 March 2024<br />
All<br />
together.<br />
The future will be what<br />
we build together.<br />
internorga.com/en
134<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
mekan proje<br />
Designist’ten<br />
Antalya’ya yeni<br />
bir soluk<br />
Flamingo<br />
Lara<br />
<strong>Restaurant</strong><br />
Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki mimarlık ve iç mimarlık ofisi Designist tarafından Antalya’da<br />
tasarlanan Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, filamingoların zarif formları ve tüylerinden ilham alan<br />
renk tonları, doğal malzemeleri ve tropikal bitkilerin kullanımıyla ziyaretçilerini huzurlu ve dingin<br />
bir atmosferde ağırlıyor.<br />
Antalya’ya yeni bir soluk getiren<br />
Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>, ulusal ve<br />
uluslararası ölçekte ödüllü projeleriyle<br />
tanınan, İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu<br />
liderliğindeki Designist tarafından tasarlandı.<br />
Mekana da adını veren flamingolardan<br />
esinlenilerek kurgulanan restoran, renk<br />
tonlarını ve çarpıcı tasarımını bu zarif<br />
kuşların doğasından alıyor.<br />
Flamingoların tüylerinden ilham<br />
alınarak seçilen renk tonları<br />
Designist’in dış cepheye tropik bitkilerin<br />
arasına yerleştirdiği zarafetle süzülen<br />
neon flamingo heykeli, yoldan geçen<br />
herkesi selamlayarak mekana dair merak<br />
uyandırıyor. Antalya güneşinin, katmanlı ve<br />
tekstürlü boyalı plakalardan oluşan giriş<br />
saçaklarının karolaj deliklerinden süzülen<br />
yansımaları ve dev ceviz kaplama giriş kapısı,<br />
mekanın dışarıdan algısında önemli bir rol<br />
oynuyor. Flamingoların tüylerinden ilham<br />
alınarak seçilen renk tonları ve malzemelerin<br />
yanı sıra tropik bitkilerin dokunuşu ile<br />
Flamingo Lara <strong>Restaurant</strong>’ın iç mekanları<br />
sıcacık, ziyaretçileri başka diyarlara<br />
götürecek bir havaya bürünüyor.<br />
Antalya’nın göz bebeği olmaya aday<br />
bir mekan<br />
Flamingoların tüylerindeki kırmızı renk<br />
tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin<br />
miktarına göre değişiklik gösterir. Tüylerine<br />
rengini veren bu yiyeceklerin arasında<br />
bulunan karides ve yengeç gibi deniz<br />
ürünleri de mekanın özel menüsünün bir<br />
parçası olarak konsepti tamamlıyor. Sabahın<br />
sakinliğine öğle kaçamağını, akşamın<br />
büyüsüne ise gecenin ritmini ekleyen<br />
Akdeniz’in benzersiz maviliği, Flamingo<br />
Lara'nın eşsiz tasarımında öne çıkıyor.<br />
Bulunduğu her destinasyonun doğasını adeta<br />
bir fotoğraf çerçevesi gibi özenle ortaya<br />
çıkartan, Lara’nın kalbindeki Flamingo Lara<br />
Antalya’nın göz bebeği olmaya aday bir<br />
mekan.
136<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Acenteleri geleceğe taşıyan<br />
teknolojiler<br />
30 yıllık deneyimiyle seyahat sektöründe, yolcu ve acente deneyimlerini iyileştirmeyi hedefleyen<br />
Bilet Dükkanı, acenteler için 2020 yılından bu yana bütün iş süreçlerini yönetebilecekleri<br />
kapsamlı bir teknoloji platformu sunuyor.<br />
Turizm teknolojileri alanındaki<br />
yatırımları ve son dönemde<br />
kadrosuna kattığı iddialı<br />
isimlerle gündeme gelen Bilet<br />
Dükkanı acentelere sağladığı<br />
yenilikçi altyapı ile turizm sektörünü<br />
ileriye taşıyor. Bilet Dükkanı’nın<br />
sunduğu sistemi kullanan acenteler<br />
kullanıcılarla iletişim halindeyken<br />
gelen taleplerle ilgili süreçleri hızla<br />
yönetip sonuçlandırma fırsatı buluyor.<br />
Acenteler için rezervasyon, iptal,<br />
iade, değişiklik ve aynı zamanda<br />
otel, transfer ve araç kiralama<br />
işlemlerinin online yapılabilmesi<br />
yeteneğine sahip sistemler<br />
kullanılıyor. Bilet Dükkanı yapmış<br />
olduğu sistemsel geliştirmeler<br />
sayesinde acentelerine havayolları<br />
ve diğer tedarikçilerin izin verdikleri<br />
ölçüde otomatik işlem sağlayabilme<br />
imkanını sunuyor. Ayrıca raporlama,<br />
kurumsal firma yönetimi, içerisinde<br />
bulunan muhasebe ve finans<br />
sistemleri sayesinde benzerlerinden<br />
ayrışıyor. Tüm süreçlerde sistemin<br />
güvenliğinden ödün vermeden<br />
acentelere anahtar teslim çözümler<br />
sunuluyor. Sistemi kullanan acenteler<br />
kendi alt şubelerini herhangi bir<br />
maliyete katlanmadan açarak hızla<br />
büyüyebiliyor. Finansal ve kurumsal<br />
yönetim modülleriyle de rakamların<br />
içinde boğulmadan hız, kolaylık<br />
ve esneklik kabiliyetleri en yüksek<br />
düzeyde sistemi kullanabiliyor.<br />
2025 yılında turizm<br />
hacmi büyüyecek<br />
<strong>2023</strong> sezon değerlendirmesi<br />
hakkında bilgi veren Bilet Dükkanı<br />
CEO’su Ercan Uzman: “Geçen<br />
sene ile bu senenin ilk 9 ay verileri<br />
karşılaştırıldığında ciroda yüzde<br />
78 büyüme, işlem adedinde yüzde<br />
43 büyüme gerçekleştirdik. <strong>2023</strong><br />
yılının ay bazlı trendinde de her ay<br />
büyümemiz devam ediyor ve bu bizim<br />
2024 yılına çok daha pozitif bakmamızı<br />
sağlıyor. Yaptığımız, planladığımız<br />
iş birlikleri ve yatırımlarla 3 haneli<br />
büyüme hedefini 2024 yılında<br />
gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Turizm<br />
Bakanlığımızın orta vadeli planlarında<br />
turizm gelirlerindeki artış hedeflerine<br />
de katkı sağlayacağımıza inanıyoruz."<br />
dedi. Turizm sektörünü geleceğe<br />
taşımayı hedefleyen ve Akıllı Seyahat<br />
mottosu ile öne çıkan firmanın yakın<br />
zamanda metaverse alanında da<br />
yeniliklere imza atacağı belirtiliyor.
138<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Yapay zeka teknolojisi artık<br />
seyahatleri de kolaylaştırıyor<br />
Zamanını ve bütçesini ekonomik koşullara göre değerlendirmek isteyen<br />
seyahatseverler, artık yapay zeka teknolojisinden yararlanıyor. Yapay zeka destekli<br />
yeme-içme uygulaması, tahmini hesaplama yaparak kullanıcılara çevrelerindeki en<br />
uygun restoranları öneriyor.<br />
Yapay zeka teknolojisi, şimdi de seyahat<br />
tutkunlarının sorunlarının çözülmesi<br />
için araç oldu. Seyahatseverlerin kritik<br />
bir ihtiyacı olan yeme-içme alternatiflerini<br />
keşfetmek, yapay zeka ile daha kolay ve<br />
pratik bir deneyime dönüştürüldü. Yapay zeka<br />
destekli dijital yeme-içme asistanı AraGez,<br />
tahmini tutar üzerinden hesaplama yaparak<br />
seyahatseverlere kendi bütçelerine göre,<br />
bulundukları veya seçtikleri bölgede restoran<br />
alternatifleri öneriyor.<br />
“Yapay zeka destekli asistanımız<br />
seyahatseverlerin hizmetinde”<br />
Yapay zeka, bilgisayarlar veya bilgisayar<br />
kontrollü makinelerin, genellikle insan<br />
benzeri düşünme yetenekleri kullanarak<br />
verilen görevleri daha fazla veriyle daha hızlı<br />
bir şekilde yerine getirebilme yeteneğini<br />
ifade ediyor. Problem çözme, öğrenme,<br />
dil işleme, görüntü tanıma ve birçok<br />
farklı alanda değerlendirilen yapay zeka<br />
teknolojisi, sesli asistanlar, dil çevirileri,<br />
öneri sistemleri, navigasyon, sosyal güvenlik,<br />
sağlık hizmetleri, e-ticaret ve yardımcı robot<br />
uygulamalarıyla günlük hayatımızda giderek<br />
daha fazla yer kaplıyor.<br />
“Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli yemeiçme<br />
ve seyahat asistanımızın en önemli<br />
özelliği kullanıcılara kişiselleştirilmiş<br />
restoran önerileri sunması” diyen Aydın,<br />
“AraGez, seyahatseverlerin güvenli ve bütçe<br />
dostu seyahat deneyimleri yaşamalarını<br />
sağlamak için özel olarak tasarlandı. Her<br />
kullanıcı, indirdiği mobil uygulama üzerinden<br />
kendi beklentileri ve bütçesi doğrultusunda<br />
en iyi seçeneklere ulaşabiliyor. Yapay zeka<br />
destekli yazılım, kullanıcıların tercihlerini<br />
ve seyahat tarzlarını öğrenerek onlara en<br />
uygun güzergahları ve aktiviteleri sunuyor.<br />
Şu an Beşiktaş, Beyoğlu, Kadıköy, Bakırköy<br />
ve Üsküdar gibi İstanbul'un popüler<br />
bölgelerinde hizmet veriyoruz. Çok yakında<br />
daha fazla lokasyonda seyahatseverlere<br />
eşlik edeceğiz. Yapay zeka teknolojisinden<br />
faydalanarak tüketicilere kişiselleştirilmiş<br />
öneriler sunup seyahat deneyimini<br />
kusursuzlaştırmayı hedefliyoruz” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“QR menü ile yeme-içme deneyimini<br />
güvenli ve hızlı hale getiriyoruz”<br />
AraGez’in sadece seyahatseverlere<br />
değil, aynı zamanda yeme-içme sektörüne<br />
de katkıda bulunduğunu belirten<br />
Aydın,“AraGez, yeme-içme sektörünün<br />
ihtiyaçlarına cevap vermek için QR menü<br />
hizmetini geliştirdi. Müşterilerin akıllı<br />
telefonlarından masada bulunan karekodu<br />
okutarak görüntüleyebilecekleri dijital<br />
menü anlamına gelen QR Menü özelliğini<br />
kullanarak menülerini oluşturan işletmeler,<br />
daha iyi hizmet sunabiliyorlar. QR menü,<br />
müşterilerin temassız bir şekilde menüye<br />
erişmesini, sipariş vermesini ve ödeme<br />
yapmasını sağlıyor. Böylece, yeme-içme<br />
deneyimi hem müşteriler hem de işletmeler<br />
için daha güvenli, hızlı ve pratik hale geliyor.<br />
Ayrıca, Aragez’in sunduğu tahmini tutar<br />
özelliği sayesinde, müşteriler yemek siparişi<br />
vermeden önce ne kadar ödeyeceklerini<br />
görebiliyorlar. Bu da hem müşteri<br />
memnuniyetini hem de işletme verimliliğini<br />
artırıyor.”
140<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
YAPAY ZEKA<br />
turizm sektöründeki<br />
dijitalleşmenin öncü gücü oluyor<br />
Protel'in yapay zekadan destek alan güçlü çözümleri, masa durumu algılamasından soğuk<br />
dolabın işleyişine kadar geniş bir yelpazede işletme süreçlerini iyileştiriyor.<br />
5.000'den fazla vizyoner işletmeye<br />
teknoloji merkezli yönetim ve operasyon<br />
çözümleri sunarak yiyecek-içecek ve<br />
konaklama sektörlerine değer katan Protel,<br />
turizm sektörünün yapay zekadan nasıl<br />
fayda sağlayabileceğini sıraladı.<br />
Konaklama ve rezervasyon yönetimi<br />
artık yapay zekayla otomatikleşiyor<br />
Konaklama ve rezervasyon yönetimi,<br />
yapay zeka teknolojilerinin etkisiyle büyük<br />
bir dönüşüm geçiriyor. Otomasyonla<br />
çalışan rezervasyon sistemleri, yapay<br />
zeka sayesinde daha verimli ve kullanıcı<br />
dostu hale geliyor. Müşteriler artık akıllı<br />
telefonları üzerinden kolayca rezervasyon<br />
yapabiliyor, oda seçebiliyor ve işlemlerini<br />
hızla tamamlayabiliyor.<br />
Otelin konumuna göre<br />
kişiselleştirilmiş seyahat planı<br />
oluşturabiliyor<br />
Yapay zeka destekli çözümler, otelin<br />
bulunduğu konuma göre kişiselleştirilmiş<br />
seyahat deneyimleri sunma konusunda<br />
büyük bir rol oynuyor. Bu teknolojiler,<br />
konukların bulundukları bölgedeki en<br />
iyi restoranları, ilgi çekici aktiviteleri ve<br />
gezilecek yerleri keşfetmelerine yardımcı<br />
oluyor. Turistlerin belki de ilk defa ziyaret<br />
ettikleri bir şehirde veya bölgede yol<br />
göstererek seyahatlerini daha keyifli ve<br />
sorunsuz hale getiriyor. Ayrıca bu yapay<br />
zeka sistemleri, kullanıcıların tercihlerine ve<br />
ihtiyaçlarına göre aktiviteler için rezervasyon<br />
yapma yeteneği sunarak seyahat<br />
planlamasını daha da kolaylaştırıyor.<br />
Kapsamlı Dil Modelleri sayesinde<br />
müşterileri anında anlamak ve<br />
sorularını hızlıca yanıtlamak<br />
mümkün<br />
Kapsamlı Dil Modelleri sunan teknolojiler,<br />
müşterilere hızlı ve etkili bir şekilde cevap<br />
vermeye imkan tanıyor. Özellikle otel<br />
işletmeleri için, bu modellerin web sitelerine<br />
veya mobil uygulamalara entegre edilmesi,<br />
24 saat boyunca otomatik yanıtlar sunabilen<br />
bir yapay zeka uygulaması ile sonuçlanıyor.<br />
Böylece özellikle personel sayısının sınırlı<br />
olduğu durumlarda misafirlerin isteklerini<br />
anında karşılamak mümkün oluyor.<br />
Kapsamlı Dil Modelleri, konukların<br />
isteklerini hızlıca anlayabiliyor ve<br />
ihtiyaçlarına göre otomatik olarak bir oda<br />
ayırabiliyor. Böylece misafirlerin isteklerini<br />
iletmek için resepsiyonu arama zorunluluğu<br />
ortadan kalkarken, ön büroda manuel<br />
işlemler için harcanan zamanı da azaltıyor.<br />
Yapay zeka destekli çözümler,<br />
HoReCa sektöründe yeni bir çağ<br />
başlatıyor<br />
Protel, geliştirdiği ve sürekli olarak<br />
yenilediği yapay zeka destekli çözümlerle<br />
restoranların süreçlerini takip ederek<br />
müşterilere sunulan hizmeti ve deneyimi<br />
iyileştiriyor. Yiyecek İçecek Tanıma<br />
modülü, güç aldığı makine öğrenimi<br />
teknolojisi sayesinde müşterilerin tepsisine<br />
koyduğu yiyecekleri tanımak ve ücretlerini<br />
hesaplamak gibi çok sayıda işlemi<br />
kısa sürede uygulayabiliyor ve böylece<br />
çalışanların ve müşterilerin işlemlerini<br />
çok daha kısa sürede tamamlayabilmesini<br />
sağlıyor. POS sistemindeki verilerden<br />
beslenen Satış Tahminleme modülü de<br />
mevcut satışlara bağlı olarak haftalık<br />
ve aylık satış tahminleri yapabiliyor.<br />
Satış Tahminleme modülü ile işletmeler<br />
taleplerini kolaylıkla karşılayabiliyor,<br />
stoklarını daha iyi yönetebiliyor ve<br />
kârlılıklarını artırabiliyor.<br />
Masa Durumu Algılama teknolojisi,<br />
restoranların masalarının anlık durumunu<br />
izleyerek dinamik bir şekilde yönetmelerini<br />
sağlıyor. Bu sistem, masaların anlık<br />
doluluk ve boşluk bilgilerini takip ederken,<br />
aynı zamanda gelecekteki müsaitlik<br />
durumlarını tahmin etmekte ve bu sayede<br />
rezervasyonların daha iyi yönetilmesine<br />
yardımcı oluyor.<br />
Soğuk Dolap Çalışması, akıllı buzdolapları<br />
ve yapay zeka ile gıda yönetimini bir üst<br />
seviyeye taşıyarak gıda bozulmasını erken<br />
tespit ediyor ve gıda israfını minimize etmeyi<br />
hedefliyor.<br />
Servis robotları müşterilerin<br />
hizmet deneyimini iyileştiriyor<br />
Konukların siparişlerini getirmek için<br />
kullanılan servis robotları, sensörleri<br />
sayesinde bulunduğu mekanın haritasını<br />
çıkartıyor ve etrafındaki engellere<br />
çarpmadan siparişin sorunsuz bir şekilde<br />
ulaşmasını sağlıyor. Müşteriler dijital<br />
ekranlar (kiosk) üzerinden direkt sipariş<br />
vererek sıra beklemeden işini halledebiliyor.<br />
İşletmeler bu sürece robotları da dahil<br />
ettiklerinde hızlı ve verimli bir operasyon<br />
haline dönüşüyor. Bu gibi faydaları<br />
sayesinde konukların robotlarla etkileşim<br />
içinde olacağı restoranların sayısı her geçen<br />
gün artacak.
142<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Form & Mitsubishi Heavy<br />
Industries ortaklığı<br />
5 yaşında!<br />
Şişecam, Eskişehir<br />
fabrikasında da Form<br />
çözümlerini tercih etti<br />
Form ile Mitsubishi Heavy Industries<br />
ortaklığından doğan Form MHI Klima Sistemleri,<br />
5. yılını geride bırakıyor. Mitsubishi Heavy<br />
Industries Thermal Systems Genel Müdürü<br />
Nobuaki Suzuki, değerli ortaklığın üstün<br />
başarılarını tebrik etmek üzere Form üst düzey<br />
yöneticilerini makamında ziyaret etti.<br />
Form MHI Klima Sistemleri, Form’un sektör tecrübesi ve Japon<br />
devi Mitsubishi Heavy Industries’in teknolojik gücünden aldığı<br />
destekle 5 yıldır aynı özveri, ürün kalitesi ve satış sonrası hizmetleri<br />
ile enerji verimliliği yüksek çözümler sunuyor. Mitsubishi Heavy<br />
Industries Thermal Systems Genel Müdürü Nobuaki Suzuki, 2011<br />
yılından bu yana süren iş birliği ve bu iş birliği sonucu kurulan<br />
ortaklık süresince üstün başarılara imza atan Form MHI Klima<br />
Sistemlerine tebriklerini sunmak üzere İstanbul’a geldi. Suzuki,<br />
gelecek dönemde de ortaklık çerçevesinde hedeflerine ulaşma<br />
noktasında çalışmalarının hız kesmeden ilerleyeceğini belirtti. Form<br />
MHI Klima Sistemleri Genel Müdürü Zafer Sarı iş birliğini; “Mitsubishi<br />
Heavy Industries ile kurduğumuz değerli ortaklık çerçevesinde<br />
enerji tasarrufu ve kullanım konforunu ön planda tutarak otelden<br />
konutlara; hastanelerden alışveriş merkezlerine kadar pek çok farklı<br />
alanda sağladığımız iklimlendirme çözümlerinin 5. yılını başarılarla<br />
geride bırakmanın gururunu yaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde<br />
gerçekleştireceğimiz projeler için oldukça heyecanlıyız” sözleriyle<br />
değerlendirdi.<br />
Yerli üretim yatırımları ve uluslararası iş<br />
birliklerinden oluşan güçlü ürün gamıyla<br />
endüstriyel tesislerin ihtiyaçlarına verimli<br />
çözümler sunan Form Endüstri Tesisleri,<br />
sürdürülebilir doğal havalandırma<br />
ürünleriyle Eskişehir Şişecam’ın tercihi<br />
oldu.<br />
Şişecam, Eskişehir’de yatırımını gerçekleştirdiği yeni<br />
cam ambalaj fırınında Form kalitesine güveniyor. GAL<br />
doğal havalandırma üniteleri ve doğal havalandırma<br />
panjurları, tasarımı yapılan her tesis için çeşitli dış<br />
hava koşullarında bile istenilen iç mekân sıcaklığı +/-<br />
1 °C hassasiyetiyle güvence altına alıyor. Sıfır enerji<br />
maliyetiyle çok yüksek oranda hava değişimi sağlayan<br />
bu üniteler hem maliyet hem de etkinlik açısından<br />
tesislerce tercih ediliyor. Estetik tasarımıyla entegre<br />
edildiği her mimariye uyum sağlayan Lamilux ise şimdiye<br />
kadar üretilen ilk pasif ev onaylı çatı ışıklığı olarak<br />
öne çıkıyor. Aynı zamanda, bu ürün şiddetli yağmur ve<br />
fırtına altında su yalıtımı test edilmiş dünya çapındaki<br />
ilk çatı ışıklığı olmasıyla da kullanılan mekanlara güven<br />
veriyor. İnsan psikolojisi üzerinde de kötü bir etkiye<br />
sahip yapay aydınlatmaların aksine, doğal güneş ışığı<br />
kişilerin dinç ve enerjik hissetmesini sağlıyor. Projede<br />
kullanılan tüm ürünlerin ortak özellikleri arasında yer<br />
alan otomatik ve manuel açılabilen kapak sistemi, olası<br />
bir yangın sırasında ortamdaki dumanı tahliye ederek can<br />
güvenliğinin korunmasına da yardımcı oluyor.
C<br />
M<br />
Y<br />
CM<br />
MY<br />
CY<br />
CMY<br />
K
Yeni Müşterilere Özel<br />
Türksat Kablo Hizmetleri<br />
2 Ay Boyunca Bedava<br />
“turksat.com.tr” web sitemizi ziyaret et<br />
Kampanyanı keşfet<br />
Seçtiğin kampanyadan “Hemen Başvur”u tıkla<br />
Online İşlemlerden başvurunu tamamla<br />
2 ay boyunca seçtiğin kampanyadan ücretsiz faydalan