01.12.2023 Views

Hotel Restaurant Aralık 2023

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hotelrestaurantmagazine<br />

@Hitechdergisi<br />

hotelrestaurantmagazine<br />

Bir yılın dökümü<br />

TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Temmuz-<br />

Ağustos-Eylül dönemini kapsayan <strong>2023</strong><br />

yılının 3. çeyreğinde turizm gelirleri geçen yılın<br />

aynı çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20<br />

milyar 225 milyon dolar oldu. Bu yılın 9 aylık<br />

döneminde Türkiye’de belediyeler tarafından<br />

verilen otel vb. yapı ruhsatı sayısı %4 dolayında<br />

daralarak 786 adede indi. En çok ruhsat Muğla<br />

ve İstanbul’da alındı. Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı açıklamaya göre,<br />

bu yıl Antalya’ya gelen turist sayısı 15 milyonu<br />

aştı. <strong>2023</strong>'e veda ederken, Türkiye turizminde<br />

bir yılın dökümünü rakamlarla haberleştirdik.<br />

Haberlerimize “gündem” bölümümüzden<br />

ulaşabilirsiniz.<br />

Yılın ilk 6 ayında 240 bine yakın ziyaretçi<br />

ağırlayan, önümüzdeki yıl için de 1 milyon<br />

turisti hedefine koyan Yalova, gastronomi<br />

turizminde de hedef yükseltti. Turizmde<br />

"parlayan bir yıldız" olarak gördükleri Yalova'yı<br />

gastronomik zenginlikleriyle de Yalova dışına<br />

taşımaya odaklandıklarını belirten Yalova<br />

Valisi Dr. Hülya Kaya, "Bu hedefle Gastronomi<br />

Turizmi Derneği ile güç birliği yaptık. Coğrafi<br />

işaretli ürünlerimizin Türkiye pazarında hak<br />

ettiği yere gelmesi için el birliği ile çalışmamız<br />

gerekiyor. Buradan bir başarı çıkar mı, bence<br />

çıkar” diye konuştu. Ayrıntılar “gastro etkinlik”<br />

sayfalarımızda.<br />

İtalya’nın Lombardiya bölgesine bağlı<br />

Bergamo şehrinde dünyaya geliyor. Sene<br />

1982. Doğduğunda 4,5 kilogram, obezlik riski<br />

taşıyan bir bebek. 3 yaşına kadar diyet yapmak<br />

zorunda kalışı da bu yüzden. Yemek yemeyi<br />

ve yemeğin renkli dünyasını hep çok seviyor.<br />

Ne de olsa yemek çocukluğundan itibaren onun<br />

için hep yasaklı olan! Yemyeşil bir şehirde,<br />

doğayla iç içe geçirilen çocukluk zamanlarından<br />

bahsediyor, Sofitel Istanbul Taksim’in Executive<br />

Şefi Matteo Bertuletti. Tabiatla bütünleşmek<br />

kadar hayvanlarla iç içe büyümekten de epeyce<br />

zevk aldığını anlatan Lombardiya asıllı şefin<br />

çocukluk hayallerinden İstanbul mutfaklarına<br />

uzanan hikayesi “şefin gözünden” sayfalarında<br />

sizlerle…<br />

Michelin Rehberi 2024 restoran seçkisini Zorlu<br />

Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlediği<br />

görkemli bir törenle açıkladı. İstanbul’un<br />

ardından İzmir ve Bodrum mutfaklarının da<br />

dahil edildiği tavsiye listesinde 77’si İstanbul,<br />

15’i İzmir ve 19’u Bodrum’da olmak üzere<br />

toplamda 111 restoran yer aldı. Bu yıl ikincisi<br />

düzenlenen ödül töreninin detayları gastro<br />

etkinlik başlığımızda.<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International’ın yeni<br />

durağı, turizm sektörüne ilk adım attığı Ankara<br />

oldu. Marka, 1966-2014 yılları arasında hizmet<br />

veren Dedeman Ankara’nın ardından, şimdi de<br />

Park Dedeman Kızılay Ankara ile misafirlerini<br />

ağırlayacak. Yerli zincir grubun Başkent’e<br />

dönüşünü gerçekleştirdiği o yatırımın ayrıntıları<br />

“yeni yatırımlar” bölümümüzde.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />

REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />

Emir Ömer ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

0212 454 22 22<br />

TEKNIK MÜDÜR<br />

BILGI İŞLEM<br />

TOLGA ÇAKMAKLI<br />

tolga.cakmakli@img.com.tr<br />

TAYFUN AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />

Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />

ORHAN GENCELİ<br />

Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />

Yönetim Kurulu Üyesi<br />

GÜRKAN BOZTEPE<br />

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />

TEZER ÖNER<br />

Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />

İşletme Yatırım Danışmanı<br />

HÜSEYİN KURT<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

Başkanı<br />

AYDIN DEMIR<br />

Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />

Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />

The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

İSTMAG<br />

Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />

İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792


Bu sayımızda<br />

antre<br />

16 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 Turizm gelirleri yüzde 13,1<br />

arttı<br />

22 Akra <strong>Hotel</strong>s 12 ay turizmde<br />

vites yükseltti<br />

60<br />

26 Türkiye’de en çok otel ruhsatı<br />

alan iller hangileri?<br />

22<br />

28 Polatoğlu: Futbol ve turizm<br />

32 Antalya’ya gelen turist sayısı<br />

15 milyonu aştı<br />

34 ATF 5. kez kapılarını açtı<br />

42 Aksu: Otelcilikte markalaşmak<br />

tek başına çözüm değil<br />

46 Devlet desteği, sağlık turizmini<br />

rekabette öne geçiriyor<br />

50 Selectum <strong>Hotel</strong>s <strong>2023</strong><br />

karnesini açıkladı<br />

52 ACE of MICE’ın 12.si KKTC’de<br />

gerçekleşecek<br />

54 Rusya'nın yurt dışı<br />

seyahatlerindeki fiyat artışı ne<br />

kadar?<br />

62<br />

56 <strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı için geri<br />

sayım başladı<br />

58 Kış turizminde en çok tercih edilen<br />

oteller hangileri?<br />

yeni yatırımlar<br />

60 Dedeman Başkent’e geri döndü<br />

62 Wyndham Grand markası Polonya<br />

pazarına girdi<br />

94<br />

108


yeni mekan<br />

106 İstanbul’un en yeni<br />

Uzakdoğu konsepti: Little<br />

Buddha<br />

108 Lezzetin ve şıklığın buluşma<br />

noktası: Glens<br />

110 Bu mekan 101 değil, yalnızca<br />

100 kişilik<br />

112 Deneyimsel mekanlar<br />

marka<br />

64 Tüm dünyadan müşterilerin<br />

tercih edeceği bir adres<br />

olmak için çalışıyor:<br />

ACCOLINK<br />

68 Barry Callebaut’un Eskişehir<br />

fabrikası 10 yaşında<br />

şefin gözünden<br />

70 Ailecek İstanbullu İtalyan şef:<br />

Matteo Bertuletti<br />

gastro etkinlik<br />

70<br />

74 Türkiye 111 restoranıyla 2024<br />

Michelin seçkisinde<br />

76 Michelinli restoranlar<br />

plaketlerine<br />

Gastronometro’da kavuştu<br />

78 Somer Şef, gastronomi<br />

öğrencilerine ne tavsiye etti?<br />

80 Yalova gastronomisini<br />

Yalova'nın dışına taşıyacak<br />

güç birliği<br />

82 Pastacılar festivaline Söke<br />

Profesyonel damgası<br />

84 İtalyan Mutfağı Haftası, Diva<br />

Callas’a ithaf edildi<br />

88 Metro Türkiye’den Vegan<br />

Günü’ne özel gastronomi<br />

buluşması<br />

gastro güncel<br />

92 Tartıcı: Birlikte hareketle<br />

daha sürdürülebilir bir dünya<br />

inşa edebiliriz<br />

94 Gastronominin Nobel’i<br />

Türkiye’de<br />

98 Doğan: Mutfak Sanatları<br />

Ustası<br />

gastro aktüel<br />

100 Gastronomi sektöründen<br />

haberler<br />

106<br />

dosya<br />

116 Yeni yıl özel<br />

HoReCa teknoloji &<br />

sistemleri<br />

120 Protel, Oracle iş birliğini<br />

güçlendirdi<br />

122 Yemek sektöründe yeniçağ<br />

başlıyor<br />

124 HoReCa teknoloji ve<br />

sistemleri<br />

120<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


16<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Başarısı ödülle taçlandı<br />

Efes Deneyim Müzesi<br />

altın çağını yaşatmaya başladı<br />

İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan ve Unesco Dünya Mirası<br />

listesinde yer alan Efes Antik Kenti, yepyeni bir müzecilik anlayışı<br />

ile ziyaretçilerine Antik Kent’in altın çağını yaşatmaya başladı.<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ekim ayı başında<br />

açılışını yaptığı Efes Deneyim Müzesi, ziyaretçilerine "immersive"<br />

teknolojilerle Antik Efes’te günlük hayatı, mimariyi ve sanatı kişisel<br />

olarak deneyimletiyor. “Immersive” teknolojiler, izleyicileri zengin<br />

ve kapsayıcı bir işitsel ve görsel tecrübenin içine alıyor, anlattığı<br />

hikayeleri gerçekmiş gibi yaşatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />

himayesinde, DEM Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen müze,<br />

Efes Antik Kentinin içinde, ünlü Antik Tiyatro’nın hemen karşısında<br />

yer alıyor. Üç ayrı salonda Efes’in kuruluşunun, büyüyerek Roma’nın<br />

en kudretli şehri haline gelmesinin ve tarih sahnesinden silinmesinin<br />

hikayesi etkileyici görsel ve işitsel şovlarla anlatılıyor. Haftanın<br />

yedi günü 08:00 - 17:30 saatleri arasında 16 farklı dil seçeneğiyle<br />

ziyaretçilerini ağırlayan müze, tarihsel hikayenin ileri teknolojiyle bir<br />

araya gelerek oluşturduğu özgün anlatısıyla da dünyada sayılı öncü<br />

örnekler arasında yer alıyor.<br />

Skål İstanbul’dan<br />

100’üncü yıl kutlaması<br />

Skål İstanbul Kulübü,<br />

Sofitel İstanbul Taksim’de<br />

Genel Müdür Bozkurt<br />

Atabek’in ev sahipliğinde<br />

gerçekleştirilen bir<br />

davetle Cumhuriyet’in<br />

100. Yıl coşkusunu kutladı.<br />

Etkinlikte, değerli bilim<br />

insanı ve akademisyen<br />

Burak Küntay, “Yaşasın<br />

Cumhuriyet” konulu bir konferans verdi. Skål İstanbul Yönetim Kurulu<br />

ve üyelerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi<br />

Başkanı Volkan Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Müdürü<br />

Hüseyin Gazi Coşan, Skål Federasyonu (USDF) Başkanı Orhon Atameriç<br />

ve Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Önen, Federasyon Eski Başkanı Faik<br />

Alsaç, Skål Marmara Kulübü Başkanı Merih Kırlı ve turizm sektörünün<br />

ileri gelenlerinin katıldığı etkinlikte konuşan Skål İstanbul Kulübü<br />

Başkanı Can Arınel, “Eğer Cumhuriyet olmasaydı bu toplum ümmetten<br />

millete geçiş sağlayamayacaktı. Biz hala saltanatı yaşamaya devam<br />

edecektik. Cumhuriyet bize insan onuruna yakışan en iyi yönetim şekliyle<br />

laik, demokratik bir hukuk devleti olarak yaşamamızı sağladı.” dedi.<br />

The Galata İstanbul <strong>Hotel</strong>-MGallery, geçen yıl hamam kategorisinde<br />

aldığı ödülden sonra, bu yıl da dünyanın en prestijli turizm<br />

ödüllerinden biri olan “World Luxury Awards”ta iki ayrı ka-tegoride<br />

birden ödül kazandı. The Galata İstanbul <strong>Hotel</strong>-MGallery lüks ve<br />

konforun buluştuğu bir otel olarak konumlanırken, ödüllü Tarihi<br />

Çeşme Hamamı ile şifa ve temizliğin sembolü ol-masının yanı<br />

sıra astronomik lezzetlerle de misafirlerini ağırlıyor. Otelin eşsiz<br />

manzarasıyla bü-tünleşen Mesai <strong>Restaurant</strong>, lezzet ve eğlenceyi<br />

sanat haline getiren, dünya mutfağından benzer-siz tadları, Türk<br />

mutfağının lezzetleri ile buluşturarak büyüleyici tarihi yarımada<br />

manzarasıyla müşterilerin beğenisine sunuyor.<br />

Tamer<br />

Yürükoğlu’nun<br />

yeni kitabı çıktı<br />

Tamer Yürükoğlu’nun<br />

dünyanın önde gelen global<br />

ve yerel otel zincirlerinde<br />

edindiği 40 yılı aşkın<br />

birikimini paylaştığı<br />

“Rakamlarla Otelcilik” kitabı<br />

çıktı. Deneyimli turizmci yeni kitabında; bütçe oluşturma,<br />

tahmin yapma teknikleri, finansal raporlama, temel<br />

performans göstergeleri ve metrikler gibi kritik konuları<br />

okuyuculara somut örneklerle açıklıyor. “Rakamlarla<br />

Otelcilik” sektörde çalışan her düzeydeki profesyoneller,<br />

otel sahipleri, otelcilik eğitimi alanlar ve sektöre ilgi<br />

duyan herkes için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.<br />

Yürükoğlu'nun vurguladığı gibi, kitap sektördeki değişen<br />

dinamiklere uyum sağlamak isteyen herkese rehberlik ediyor<br />

ve geleceğe yönelik bilinçli kararlar almalarına yardımcı<br />

oluyor. Bu kapsamlı kaynak kitap, aynı zamanda otelcilik<br />

terimleri sözlüğüyle de zenginleştirilmiş durumda, böylece<br />

okuyucuların konuları daha kolay anlamaları ve sektörde<br />

daha etkin bir şekilde yer almaları sağlanıyor. Rakamlarla<br />

Otelcilik kitabı, www.kitapyurdu.com sitesi üzerinden sipariş<br />

ediliyor.


18<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

antre<br />

Filosunu tamamen<br />

yeniledi<br />

Ege ve Yunan<br />

Adaları’na seyahat<br />

edenlerin bir<br />

numaralı tercihi olan<br />

ödüllü Celestyal,<br />

bu yıl içinde yeni<br />

bir gemi daha satın<br />

alarak filosuna<br />

eklediğini duyurdu.<br />

Yakın zamanda<br />

filoya eklenen Journey’in hemen ardından satın alınan ikinci yeni<br />

gemi Discovery, Celestyal’in yenilenmeye ve misafir deneyimine<br />

yaptığı yatırımı gösteriyor. Celestyal Discovery, Atina'daki filo<br />

arkadaşı Journey’le birlikte milyonlarca Euro’luk kış yenileme<br />

programlarından geçerek, Mart 2024’te seferlerine başlayacak.<br />

Celestyal'in, destinasyondaki özgün ve benzersiz güzergahlarını<br />

sürdürmesine olanak sunacak olan Discovery, 62'si balkonlu olmak<br />

üzere toplam 633 kamarada yaklaşık 1.266 misafiri ağırlayabilecek.<br />

Celestyal'in en yeni gemisi Discovery; 11 <strong>Aralık</strong> <strong>2023</strong>'ten itibaren<br />

satışa sunulacak Celestyal Olympia'nın 2024 programını devralacak.<br />

Discovery için planlanan özel lansman teklifleri, Black Friday<br />

kampanyasının yanı sıra Celestyal'in yıl sonunda başlatacağı bugüne<br />

kadarki en büyük erken rezervasyon kampanyasında da yer alacak.<br />

Halihazırda Celestyal Olympia'da rezervasyonu bulunan konuklarla<br />

iletişime geçilecek ve yenilenmiş Celestyal Discovery'deki seferlerde<br />

konaklamaları sağlanacak.<br />

Le Méridien<br />

Istanbul Etiler’e<br />

yeni genel müdür<br />

Marriott International Türkiye bünyesinde<br />

yer alan, stil ve sanat odaklı yaşam tarzı<br />

oteli 5 yıldızlı Le Méridien Istanbul Etiler’e<br />

Genel Müdür olarak Sinan Udil atandı.<br />

Eğitim hayatına Boğaziçi Üniversitesi<br />

Turizm İşletmeciliği bölümüyle başlayan<br />

Udil, Hacettepe Üniversitesi İngiliz<br />

Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun<br />

oldu. Otelcilik kariyerine yiyecek-içecek departmanıyla 80’lerin<br />

sonunda başlayarak yoğun bir tempoya giriş yaptı. Otel ve restoran<br />

operasyonlarında edindiği tecrübeyle 1992 yılında Yiyecek Müdür<br />

Yardımcısı göreviyle Sheraton Ankara’da çalışmaya başladı. Ardından 6<br />

yıllık yurtdışı deneyiminde otel müdürlüğü görevini üstlendikten sonra<br />

Türkiye’ye genel müdür yardımcısı olarak dönüş yaptı. Kariyeri boyunca<br />

farklı zincirlerde yöneticilik yapan Udil, 2006 yılında Kazakistan’da ilk<br />

genel müdürlük görevini üstlendi. Yurt dışında 17 yıl genel müdürlük<br />

tecrübesinden sonra kariyer rotasını tekrar Türkiye’ye çeviren Udil, Le<br />

Méridien Istanbul Etiler’in yeni genel müdürlük görevini üstlenecek.<br />

Kasım <strong>2023</strong> itibariyle ataması gerçekleşen Udil yeni görevinde, yıllarca<br />

edindiği tecrübeler sayesinde otele ve tüm ekip arkadaşlarına liderlik ve<br />

mentorluk edecek.<br />

Avrupa’nın en iyi resort<br />

otelleri arasında<br />

Sunset Hospitality Group’a<br />

Yılın Otel Grubu ödülü<br />

Türkiye’de açtığı ilk oteli olan METT <strong>Hotel</strong> & Beach Resort ile<br />

tanınan, dünyanın önde gelen turizm yatırım gruplarından Sunset<br />

Hospitality Group, <strong>2023</strong> Caterer Middle East ödüllerinde yılın en<br />

iyi ağırlayan, misafirverper şirket ödülü olan Hospitality Company<br />

Of The Year ödülünü kazandı. Bölgenin en saygın ödüllerinden<br />

Caterer Middle East ödülleri bölgenin otel ve turizm sektörünün en<br />

iyilerini ödüllendiriyor. Sunset Hospitality Group CEO'su Antonio<br />

Gonzalez, "Bu ödülü almaktan ve ekibimizin tüm sıkı çalışmasının<br />

takdir edilmesinden büyük onur duyuyoruz. Sunset Hospitality<br />

Group olarak sektörü ileriye götürmek için elimizden geleni<br />

yapıyor, konaklama sektörünün başarılarına ve yeniliklerine katkıda<br />

bulunuyoruz. Sunset Hospitality Group olarak, misafirlerimizi hayatı<br />

kutlamak için bir araya getirirken, dünya çapında iddialı büyüme<br />

planlarımıza bağlıyız.” diye belirtti.<br />

Conde Nast Traveler’ın okurlarının bağımsız oylarıyla dünya çapındaki<br />

seyahatlerini değerlendirdiği ve en sevdikleri oteller, resortlar, şehirler<br />

ve tatil destinasyonları ile ilgili oylama yaptığı listede Susona Bodrum<br />

LXR <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Avrupa’nın En İyi 25 Resort’u arasında seçildi.<br />

Her biri modern ve sofistike şekilde tasarlanmış deniz manzaralı<br />

70 odası, ısıtmalı özel havuzlu süitleri, dört yatak odalı özel bahçeli<br />

villaları, denizle doğayı buluşturan keyifli atmosferiyle ve uluslararası<br />

ödüllü restoranlarıyla misafirlerini ağırlayan tesis, eşsiz bir tatil<br />

deneyimi ve unutulmaz anılar yaşatıyor. Susona Bodrum LXR <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts Genel Müdürü Kemal Bayık, “Bu prestijli ödül, sadece<br />

otelimizin lüks ve benzersiz konaklama deneyimini yansıtmakla<br />

kalmıyor, aynı zamanda misafirlerimizin bize olan güvenini ve<br />

memnuniyetini yansıtıyor. Kısa zamanda Avrupa’nın en iyi resort<br />

otelleri arasında yer almaktan dolayı gurur duyuyoruz. Misafirlerimize<br />

ve çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.


20<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Turizm gelirleri 3. çeyrekte yüzde 13,1 arttı<br />

TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini kapsayan <strong>2023</strong> yılının<br />

3. çeyreğinde turizm gelirleri geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20 milyar<br />

225 milyon dolar oldu.<br />

Türkiye İstatistik Kurumunun<br />

(TÜİK) açıkladığı verilere göre,<br />

Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini<br />

kapsayan <strong>2023</strong> yılının 3. çeyreğinde<br />

turizm gelirleri geçen yılın aynı<br />

çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20<br />

milyar 225 milyon dolar oldu. Turizm<br />

gelirinin yüzde 16,5'i Türkiye’yi ziyaret<br />

eden yurt dışı ikametli vatandaşlardan<br />

elde edildi.<br />

Kişisel ve paket turlara yapılan<br />

harcamalar<br />

Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel<br />

veya paket tur ile organize ederken;<br />

bu çeyrekte yapılan harcamaların<br />

14 milyar 644 milyon dolarını kişisel<br />

harcamalar,5 milyar 580 milyon<br />

dolarını ise paket tur harcamaları<br />

oluşturdu.


22<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem röportaj<br />

Akra <strong>Hotel</strong>s<br />

12 ay turizmde<br />

vites yükseltti<br />

Antalya’da 2 şehir ve 4 resort tesisiyle turizm faaliyetlerini sürdüren Akra <strong>Hotel</strong>s, 12 ay<br />

turizmde vites büyüttü. Grup çatısındaki şehir otellerinin 12 ay açık olduğunu, bu yıl Kemer<br />

tesisini de tam yıl hizmette tuttuklarını belirten Akra <strong>Hotel</strong>s Grup Marka & İş Geliştirme<br />

Direktörü Özgür Balta, “Grubumuz tüm otellerini 12 ay açmayı hedeflemiş ve 3 otelini bu<br />

şekilde yönetmektedir. Hedefimiz, tüm tesislerimizin yıl boyunca açık olmasıdır” dedi.<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

Akra <strong>Hotel</strong>s Grup Marka & İş<br />

Geliştirme Direktörü Özgür Balta<br />

ile grubun büyüme planlarını ve 12<br />

ay turizm hedeflerini konuştuk.<br />

Akra <strong>Hotel</strong>s, bu yılı nasıl geçiriyor?<br />

Sezonu ne şekilde kapatmayı<br />

hedefliyorsunuz?<br />

2022, pandemiden çıkış yılı olarak<br />

ülkelerinden pandemi süresince<br />

ayrılamamış birçok misafirimizin yüksek<br />

taleple otellerimizi ziyaret etmeleriyle<br />

gerçekleşti. Bunun üzerine <strong>2023</strong> yılı<br />

için hedeflerimizi büyüterek ilerledik<br />

ancak gerek Türkiye’deki ekonomik<br />

durum gerekse tüm dünyadaki enflasyon<br />

artışları misafirlerimizin seyahat<br />

planlarını etkiledi, sezonun tamamında<br />

olmasa da dönemsel olarak sıkıntılar<br />

gözlemledik.<br />

Bu yılki doluluklarınız nasıl?<br />

Ağırlıklı hangi pazarlara<br />

odaklandınız?<br />

<strong>2023</strong> yılı doluluklarımız genel olarak<br />

yüzde 80 civarında gerçekleşti.<br />

Coğrafyamızdaki savaşlar dönemsel<br />

olarak turizmi negatif etkilese de pazarın<br />

çeşitliği ve doğru pazarlamalarla bu<br />

etkiyi en aza indirmekteyiz. Savaş<br />

etkisiyle birlikte enflasyon ve artan<br />

maliyetler, misafir konaklama<br />

taleplerine farklı şekillerde yansıdı.<br />

Konaklama Maliyetleri: Enflasyon<br />

ve artan maliyetler, konaklama<br />

işletmelerinin işletme maliyetlerinin<br />

artmasına neden oldu. Bu nedenle,<br />

konaklama tesisleri, odaların fiyatlarını<br />

yeniden düzenlemek zorunda kalmış ve<br />

misafirlerimiz planladıklarından ya da<br />

geçen senelerle karşılaştırdıklarından<br />

daha farklı maliyetlerle karşılaşmalarına<br />

neden oldu.<br />

Rezervasyon ve Planlama: Misafirler,<br />

artan maliyetler nedeniyle daha önceden<br />

rezervasyon yapma ve seyahat planlarını<br />

daha dikkatli bir şekilde düşünme<br />

eğilimde olduklarından; özellikle uzun<br />

vadeli tatil planları yaparken maliyetlerin<br />

artması nedeniyle, planladıkları tatil<br />

süresince bütçelerini yukarı çekmek<br />

zorunda kaldı.<br />

Hizmet Kalitesi: Bazı işletmeler,<br />

maliyetleri düşürme amacıyla hizmet<br />

kalitesinde tasarruf yapma yolunu tercih


etti. Bu da misafirlerin beklentilerinin<br />

karşılanması konusunda problemler<br />

oluşturdu.<br />

Alternatif Konaklama Seçenekleri:<br />

Artan maliyetler, misafirleri<br />

alternatif konaklama seçeneklerine<br />

yönlendirdi. Airbnb, uzun süre kiralık<br />

ev veya yazlıklar vb. daha uygun fiyatlı<br />

konaklama seçeneklerini tercih ettiler.<br />

Sonuç olarak, savaş etkisiyle birlikte<br />

enflasyon ve artan maliyetler, misafir<br />

profiline farklı şekillerde yansıdı ve<br />

bizleri stratejilerimizi gözden geçirerek<br />

alternatif planlama yapmaya yönlendirdi.<br />

Otelimizde çoğunlukla Avrupa ve<br />

Rusya’dan gelen misafir profillerimiz<br />

değişmese de tercih edilen oda tipleri ya<br />

da kalış süresinde farklılar gözlemledik.<br />

Stratejilerimizi buna göre yeniden<br />

düzenleyerek bu dönemde de yüksek<br />

doluluklar ile ilerlemekteyiz.<br />

Antalya’da şu ana kadarki gidişat<br />

nasıl? Bakanlığın açıkladığı eylül<br />

ayı konaklama tesisleri doluluk<br />

oranlarına göre Antalya’da 1<br />

puanlık düşüş söz konusuydu. Siz<br />

bu düşüşü neye bağlıyorsunuz?<br />

2024’ten neler bekliyorsunuz?<br />

Antalya’daki doluluk oranlarının düşüşü<br />

birkaç sebepten olabilir; ekonomik<br />

durum ve belirsizlik, pandemi psikolojisi,<br />

hareketli döviz kurları, alternatif tatil<br />

seçenekleri. Tüm bu sebepler <strong>2023</strong><br />

yılının belli zamanlarında maalesef<br />

turizmi olumsuz yönde etkiledi. Ancak<br />

özellikle Antalya yıllar içerisinde birçok<br />

krize maruz kalmış, bu dönemlerde<br />

doğal olarak turist sayısında azalmalar<br />

olmuş hatta pandemide<br />

tamamen kapanmış<br />

ancak kalite ve<br />

standartlarından hiçbir<br />

zaman vazgeçmemiştir.<br />

Ülkemizde ve dünyada<br />

yaşanan birçok<br />

olumsuzluk karşısında<br />

Antalyalı yatırımcıların<br />

dik duruşu sayesinde<br />

aşılmaktadır. 2024 için<br />

de beklentilerimiz ve<br />

hazırlıklarımız tam hız<br />

devam etmektedir.<br />

Pandemiyle birlikte<br />

turizmden kaçış<br />

hızlandı. Hatta tersine<br />

bir göç söz konusu.<br />

Bu kaçışın en büyük<br />

nedenlerinden biri,<br />

sezonun 12 aya<br />

uzatılamaması. Akra<br />

<strong>Hotel</strong>s bu sorunu<br />

nasıl ele alıyor, buna<br />

dönük yatırımlar var<br />

mı?<br />

Akra <strong>Hotel</strong>s olarak<br />

şehir otellerimiz<br />

açıldıkları günden bu<br />

yana 12 ay açık, bu<br />

yıl Kemer tesisimizi<br />

de 12 ay açıyoruz, hedefimiz tüm<br />

tesislerimizin yıl boyunca açık olmasıdır.<br />

Grup olarak hizmet kalitemiz ve<br />

misafirlere sunduğumuz olanakları<br />

her yıl arttırmaktayız ve bu konuda<br />

ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Doğru<br />

pazarlarda hizmet kalitesinden ödün<br />

vermeden çalışan işletmeler için<br />

önümüzdeki yıllar işlerin artarak devam<br />

edeceği öngörülmektedir.<br />

12 ay turizmi gerçekleştirmek<br />

için ne tür koşullar oluşturdunuz?<br />

Tanıtım ve pazarlamada nasıl<br />

aksiyon alıyorsunuz?<br />

Grubumuz tüm otellerini 12 ay açmayı<br />

hedeflemiş ve 3 otelini bu şekilde<br />

yönetmektedir. Kış faaliyetlerini tüm<br />

dijital ve geleneksel medya organlarını<br />

kullanarak, fuar ve çalıştaylara katılarak<br />

duyurmaktayız. Antalya özellikle grup<br />

toplantıları, lansman vb. konaklamalar<br />

için kışın çok uygun olduğundan tercih<br />

edilmektedir ve bunun da avantajını<br />

kullanmaktayız.<br />

Antalya dışına da yatırım planlarınız<br />

var mı?<br />

Didim’de planlamakta olduğumuz<br />

yeni tesisimiz bu yıl inşa yatırımlarına<br />

başlayacaktır. Bir ege köyü mimarisinde<br />

tamamen sürdürülebilir tesisimizin<br />

lansmanı gelecek yıl içerisinde<br />

gerçekleşecektir.


26<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

En çok otel ruhsatı<br />

alan iller hangileri?<br />

Bu yılın 9 aylık döneminde<br />

Türkiye’de belediyeler<br />

tarafından verilen otel vb. yapı<br />

ruhsatı sayısı %4 dolayında daralarak<br />

786 adede indi. En çok ruhsat Muğla<br />

ve İstanbul’da alındı.<br />

<strong>2023</strong>’de verilen otel ruhsatı sayısı<br />

Turizm Databank’ın TÜİK’den<br />

derlediği verilere göre, <strong>2023</strong> yılının<br />

9 aylık döneminde Türkiye’de<br />

belediyeler tarafından verilen otel<br />

vb. yapı ruhsatı sayısı %4 dolayında<br />

daralarak 786 adede indi. En çok<br />

uuhsat Muğla ve İstanbul’da alındı.<br />

En çok ruhsat alan iller<br />

Alınan otel ruhsatı sayısında, Muğla<br />

şehri 126 adet ile ilk sırada yer alırken<br />

geçen yıla göre düşüş oldu. Onu 125<br />

ruhsatla İstanbul izledi. İstanbul<br />

2022’ye göre 82 adet arttı. Sonrasında,<br />

89 adetle İzmir ve 84 adetle Antalya<br />

izledi. İki kentte de artış oldu.


28<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem / makale<br />

Cem<br />

Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Polatoglu<br />

Futbol ve turizm<br />

-<br />

Alakası var mı?<br />

Hem de çok! Örneğin, güzide futbol<br />

takımımız Eskişehirspor Süperlig’e<br />

çıkarsa, şehre her 2 haftada bir<br />

binlerce, yılda onbinlerce taraftar<br />

gelecek demektir. Tren bileti, maç<br />

bileti, oteli, yemesi içmesi, restoranı,<br />

hediyelik eşyası hatta hamamı,<br />

müzesi kişi başı en az 5.000 TL<br />

harcanır. Demek ki, ailesi, çoluğu<br />

çocuğu ile gelen 5-10 bin taraftar,<br />

o gün şehre temiz 50 milyon TL<br />

bırakır. Şehrin tanıtımına katkısı da<br />

cabası.<br />

Diğer güzide takımlarımız;<br />

Kasımpaşa, Fatih Karagümrük,<br />

Başakşehir, İstanbulspor,<br />

Pendikspor.<br />

Süperlig’deler. Yani 3 büyüklerle<br />

beraber 8 İstanbul takımı olarak<br />

ligin yarısını İstanbul kulüpleri<br />

temsil ediyor. Bu gidişle, her<br />

sene bir-iki İstanbul takımı daha<br />

Süperlig’e katılacak gibi gözüküyor.<br />

Seyircileri yok!<br />

Seyircileri yok gibiler. Seyirci, forma<br />

geliri olmayan bu takımlar, ya<br />

yayıncı kuruluş ya belediyeler veya<br />

büyüklerimizin baskısıyla sponsor<br />

olan şirketlerin katkılarıyla lige<br />

tutunuyor. Belediyelerin katkısı<br />

demek siyasilerin katkısı demektir.<br />

Yani, belediyelerin halktan veya<br />

devletten aldıkları, topladıkları<br />

milyonlarca lirayı, daha doğrusu<br />

milyonlarca doları, başta yabancı<br />

futbolcu ve futbol simsarları<br />

olmak üzere dağıtmaları demektir.<br />

Çeksinler ellerini takımlardan,<br />

bakalım bu takımlar 3. ligde<br />

tutunabiliyorlar mı?<br />

Yukarıda saydığımız İstanbul<br />

takımlarının; şehre, tanıtımına,<br />

turizmine, kültürüne katkıları nedir?<br />

Hemen hemen koca bir sıfır! Oysa<br />

geçtiğimiz senelerde Süperlig’de<br />

olan şehir takımlarımıza bakalım;<br />

Bursaspor, Eskişehirspor,<br />

Kocaelispor, Diyarbakırspor,<br />

Erzurumspor, Giresunspor,<br />

Manisaspor, Malatyaspor, Vanspor,<br />

Çanakkale vs... Bu takımlar yerel<br />

halka heyecan, birlik beraberlik<br />

ruhu getirdiği gibi, şehrin turizmine,<br />

tanıtımına, ekonomisine de büyük<br />

katkı sağlamaktadır. O şehirden<br />

sporcu yetişmesi için gençlere<br />

motivasyon olmaktadır.<br />

Belediyeler futboldan ellerini çeksin!<br />

Eğer zülfikara dokunmayacaksam,<br />

nacizane fikrim; belediyeler ve<br />

siyasiler ellerini futboldan çeksinler.<br />

Kim, hangi takım hakediyorsa<br />

onlar Süperlig’de mücadele<br />

etsinler. Lig, yine tüm Türkiye’yi<br />

kucaklasın. Anadolu tekrar futbol ile<br />

kucaklaşsın.<br />

Gerekirse Anadolu ligi kurulsun…<br />

Yok istemeyiz, derlerse; Anadolu<br />

takımları kendi aralarında bir lig<br />

kurup aslanlar gibi kora kor, dişe<br />

diş aralarında mücadele etsinler.<br />

Çok isterlerse, sene sonunda<br />

Türkiye şampiyonluğu için İstanbul<br />

takımlarına karşı bir play-off<br />

mücadelesi versinler.


şıııı<br />

ı ışşııı<br />

ıı ıııışııııııı ıııııı<br />

ş ııııııııışı<br />

ı ğ şş<br />

<br />

<br />

ş ş şşş<br />

ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı


32<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Antalya’ya gelen turist sayısı<br />

15 milyonu aştı<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı açıklamaya göre, bu yıl<br />

Antalya’ya gelen turist sayısı 15 milyonu aştı.<br />

Antalya Kültür Yolu Festivali için<br />

kente ziyarette bulunan Kültür<br />

ve Turizm Bakanı Mehmet<br />

Nuri Ersoy, Türkiye genelinde 9 aylık<br />

dönemde 42 milyar dolar gelir el elde<br />

edildiğini, yıl sonu için 55,6 milyar<br />

dolarlık gelir hedefine doğru ilerleme<br />

kaydedildiğini ifade etti.<br />

6 Şubat depremleri, İsrail'in Filistin'e<br />

yönelik saldırılar gibi pek çok<br />

olumsuzluğun etkilerinin yaşandığını<br />

belirten Ersoy, “Orta vadeli programı<br />

uygun bir şekilde yönetiyoruz. Bu<br />

açıdan sevindirici. Antalya geneline<br />

baktığımızda dün itibarıyla 15 milyon<br />

ziyaretçi sayısını geçti. Hem gelir hem<br />

turist sayısı, pandemi öncesi turizmin<br />

en yoğun olduğu 2019’un üzerinde. Bu<br />

da oldukça sevindirici” diye konuştu.<br />

Kişi başı harcama 100 dolara ulaştı<br />

Turizm gelirlerinde de ciddi bir artış<br />

yakalandığını kaydeden Ersoy, “2017 yılı<br />

sonunda 67 dolar olan kişi başı gecelik<br />

harcama, geçen yıl açıklanan rakamlara<br />

baktığımız zaman 100 doları buldu. Bu<br />

da politikamıza, stratejilerimize uygun<br />

bir şekilde sürecin geliştiğini gösteriyor.<br />

Bu da bizi oldukça sevindiriyor”<br />

değerlendirmesinde bulundu.<br />

(Ekonomim)


DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />

DÖKÜM SAHAN<br />

ET TAVASI<br />

<br />

<br />

PORSELEN SAHAN<br />

<br />

7<br />

FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />

: 0552 557 41 71<br />

ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />

ızgara tavası<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

: info@defonte.com.tr<br />

: defonte_dokum


34<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem fuar<br />

Antalya Turizm Fuarı<br />

5. kez kapılarını açtı<br />

Antalya Turizm Fuarı, beşinci kez büyük bir coşku ile dünya turizm profesyonellerine<br />

ve paydaşlarına kapılarını açtı.<br />

Turizmin kalbi ATF23’ün açılış<br />

konuşmalarında Türk turizminin<br />

gelişimi, Antalya Turizm<br />

Fuarı’nın turizm sektörüne katkıları<br />

ve vizyonu vurgulandı. Açılışta söz<br />

alan AKTOB Başkanı Kaan Kaşif<br />

Kavaloğlu, “5’incisini düzenlemeyi<br />

başardığımız ATF’ye hoş geldiniz”<br />

diyerek sözlerine başladı. Kavaloğlu,<br />

“AKTOB ve TUROFED olarak Antalya’da<br />

özellikle zor dönemde düzenlenmeyi<br />

başarmış olan bu fuarın bizlerin<br />

göz bebeği olduğunu vurgulamak<br />

isterim. Psikolojik olarak zor durumda<br />

olduğumuz pandemide bile bu fuarı<br />

düzenleyen Selçuk Meral ve ekibini<br />

tebrik ediyorum. Bu fuarın 5’incisinin<br />

düzenlenmesinin yanında bu kadar<br />

büyümesi, bizim için çok değerli.<br />

ATF’nin tüm katılımcılar için başarılı ve<br />

çok güzel geçmesini diliyorum” dedi.<br />

“Her turizmci bir barış elçisi”<br />

Dünyayla rekabet gücünün en yüksek<br />

olduğu sektörün turizm olduğunu<br />

belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Bu başarı<br />

sektör temsilcilerimizin özveriyle<br />

çalışması sonucudur. Bu başarıda<br />

katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.<br />

ATF bu başarının artarak devam<br />

etmesi bakımından önemli bir misyonu<br />

üstleniyor. Turizm, farklı dil, din ve<br />

ırktan insanların birbirini tanımasına<br />

olanak sağlayan yapısıyla dünya<br />

barışı için önemlidir. Bu yönüyle her<br />

turizmci bir barış elçisi sorumluluğu da<br />

üstlenmektedir. Ülkemiz son 40 yılda,<br />

felaketin her türlüsü bu coğrafyada<br />

başımıza geldi. Turizm barış ve huzur<br />

işidir. Bu nedenle çok basit olaylardan,<br />

kırılır ve küçülür” ifadelerini kullandı.<br />

“Planlı, kurallı, kimlikli kent<br />

çalışmalarımız sürdürüyoruz”<br />

Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel<br />

Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz,<br />

ATF’nin, Antalya ve ülke turizminin<br />

tanıtımı açısından önemli bir vizyon<br />

üstlendiğini belirterek, “Antalyamız<br />

turizmin başkenti olması nedeniyle<br />

turizm çeşitliliğinin artırılması, turizmin<br />

12 aya yayılması, dijital turizmin<br />

yaygınlaşmasıyla sürdürülebilirlikten<br />

söz edebiliriz. Antalya Büyükşehir<br />

Belediyesi olarak şehrimize gelen<br />

ziyaretçilerimizin sağlıklı bir kentte<br />

olma hazzını yaşayabilmesi için altyapı<br />

ve üstyapı çalışmalarıyla tarihi ve doğal<br />

zenginliklerimizi koruyarak; planlı,<br />

kurallı, kimlikli kent çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz” diye konuştu.<br />

“Sizden ricam, sürdürülebilir bir<br />

faaliyet yürütelim”<br />

Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Fuarın<br />

Antalya da olması çok kıymetli. Antalya;<br />

şehir olarak çok güzel, turizm olarak,<br />

tarih, kültür, tarım, gastronomi<br />

şehri diyebiliriz. Sadece deniz değil<br />

bu şehirde her turizm faaliyeti<br />

yürütülebilir. Biz bugün buradayız.<br />

Sizden ricam, sürdürülebilir bir faaliyet<br />

yürütelim. Sadece denizden, kumdan<br />

ibaret olan turizm bizi artık tatmin<br />

etmiyor. Antalya’nın dağları, ovaları var.<br />

Çok köklü bir türkmen yörük kültürü<br />

var, bunları keşfedelim ve turizm<br />

faaliyetlerimizin içine monte edelim”<br />

dedi.


42<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Ali Can Aksu<br />

Otelcilikte markalaşmak tek başına<br />

çözüm değil!<br />

Turizoom <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı ve TUROYD Kurucu Onursal Başkanı Ali Can<br />

Aksu, otel yatırımlarında markanın tek başına çözüm olmadığını belirtti ve dünyanın<br />

en güçlü markasının dahi doğru ve profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmediğinde<br />

yatırımcıları büyük bir hüsranla ekonomik darboğaza soktuğuna dikkat çekti.<br />

Türkiye’de hızla artan turistik tesis<br />

yatırımlarında hiçbir öngörü, analiz<br />

ve planlama gözetmeksizin hayata<br />

geçirilen yatırımların ileride ciddi<br />

hüsranlara yol açtığını görebildiklerini<br />

belirten Ali Can Aksu, şöyle devam etti:<br />

“Özellikle Anadolu’da özentiye dayanan<br />

marka arzusu tesisin işleyişinin<br />

başlamasından kısa süre içinde hayal<br />

kırıklığına yol açan bir boyuta ulaşıyor.<br />

Turizm yatırım planlaması, bir turistik<br />

tesis veya proje geliştirilirken izlenmesi<br />

gereken bir dizi önemli araştırmalar<br />

gerektiriyor.<br />

*Bölgesel Analizler<br />

*Rakip Analizleri<br />

*Finansal Analizler<br />

*Mimari ve Konsept Analizleri<br />

*Yatırım Analizleri / Sürdürülebilirlik<br />

*Pazara uygun Marka Analizleri<br />

*Satış/ Pazarlama / Tanıtım<br />

*Yönetim / İşletme Analizi<br />

Tüm bu analizlerin profesyoneller<br />

tarafından yapılması sonucu elde<br />

edilecek veriler doğru bir ürünü ortaya<br />

koyacaktır.”<br />

Marka başlı başına çözüm mü?<br />

Aksu, otel yatırımlarında markanın tek<br />

başına çözüm olmadığını ifade ederek<br />

şu çarpıcı detaylara işaret etti: “Marka,<br />

önemli bir rol oynar ve bir bölge veya<br />

tesisin tanıtılması, algısında önemli rol<br />

oynar. Ancak başarılı bir turizm yatırımı<br />

için marka yönetimi sadece bir güçlü bir<br />

bileşendir.<br />

Marka sürecinde en çok dikkat edilmesi<br />

gereken hususların başında rakip<br />

analizleri, potansiyel müşterilerin<br />

tercihleri, bölgesel analizler, hizmet<br />

kalitesinin yanı sıra günümüzde artan<br />

tesis sayısından dolayı en önemlisi<br />

yukarıdaki sonuçlardan elde edilen<br />

veriler ile yapılması gereken ‘finansal<br />

analiz’, doğru yatırım, doğru planlama<br />

pozitif sonuç doğuracaktır.<br />

Finansal analiz raporlarının doğru<br />

sonuçlar göstermesi durumunda<br />

en önemli konu, ‘işletme yönetim<br />

planlaması’dır. Bu konu en önemli<br />

planlamanın başında yer alıyor.<br />

Çünkü dünyanın en güçlü markası<br />

dahi doğru ve profesyonel yöneticiler<br />

tarafından yönetilmezse yatırım kısa<br />

bir sürede “hüsrana” dönüşüp sizleri<br />

ekonomik açıdan zora sokar.”


46<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Askeroğlu Health Group<br />

“Yüzde 70 devlet desteği, sağlık turizmini<br />

uluslararası rekabette öne geçiriyor”<br />

İstanbul Turizm Fuarı’nda bir araya gelen profesyoneller, sağlık turizmi konusunda<br />

düzenlenen panelde sektörle ilgili deneyimlerini paylaşarak devletin şirketlere sağladığı<br />

yüzde 70 oranındaki desteğine dikkat çekti.<br />

Türkiye ve dünya genelinden<br />

turizm profesyonellerini<br />

bir araya getirerek yeni iş<br />

birliklerine olanak tanıyan İstanbul<br />

Turizm Fuarı da bu sene 4-5 Ekim<br />

<strong>2023</strong> tarihlerinde sağlık turizminin<br />

masaya yatırıldığı unutulmaz bir bilgi<br />

şölenine ev sahipliği yaptı. İstanbul<br />

Kongre Merkezi'nde düzenlenen<br />

fuardaki panelin moderatörlüğünü,<br />

Trust Global Exhibitions Kurucusu<br />

Yalçın Avcı üstlendi. Panelde onur<br />

konuğu olarak yer alan Ticaret<br />

Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı<br />

Ali Alperen Kaçar da Türkiye'deki<br />

sağlık turizmi konusunda önemli<br />

açıklamalarda bulundu ve Türkiye'nin<br />

sağlık turizmi gündemini aktardı.<br />

2015’ten bu yana hem ulusal hem<br />

uluslararası arenada kendine özgü<br />

marka ameliyatlarla önde gelen<br />

bir sağlık kuruluşu olan Askeroğlu<br />

Health Group’un CEO’su Şehnaz<br />

Askeroğlu da “Sağlık turizmi, Türkiye<br />

için adeta madendir. İlmek ilmek<br />

işliyoruz” diyerek Türkiye'nin sağlık<br />

turizmi potansiyeline vurgu yaptı.<br />

“Devlet sağlık turizmi için<br />

şirketlere yüzde 70 oranında<br />

teşvik sağlıyor”<br />

Sağlık turizminin nitelikli ve<br />

sürdürülebilir olması konusunda<br />

bilgiler veren Şehnaz Askeroğlu,<br />

ülkemiz için sağlık turizminin önemini<br />

ve devletin sektöre yönelik teşviklerini<br />

şu sözlerle değerlendirdi: “Devletimiz<br />

sağlık turizmi ve hizmet ihracatına<br />

önem veriyor ve işini iyi yapan her<br />

şirkete yüzde 70 teşvik sağlayarak<br />

önemli bir ekonomik katkı sağlıyor.<br />

Tek yapmamız gereken kayıtlı,<br />

etik ve düzgün bir çalışma sistemi<br />

sürdürmek. Birbiri ardına açılan ismi<br />

belirsiz, yetkisiz kurumlar ne yazık<br />

ki sektörümüze zarar veriyor. Bizler<br />

de sektörün önde gelenleri olarak bu<br />

tür bilgilendirme panellerini çokça<br />

yapacağız ki kötüler elensin, yalnızca<br />

iyiler kalsın. Bu yüzden rakip değil,<br />

destekçiyiz diyerek elimizi taşın altına<br />

koyarak yurt içi ve dışında sağlık<br />

turizmi panelleri planladık.”


Side


50<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Selectum<br />

<strong>Hotel</strong>s &<br />

Resort,<br />

<strong>2023</strong><br />

karnesini<br />

açıkladı<br />

<strong>2023</strong> karnesini açıklayan Selectum <strong>Hotel</strong>s & Resort, bu yıl 40’tan fazla ülkeden<br />

350 binin üzerinde misafir ağırladığını ve 2024’e şimdiden hazırlanmaya<br />

başladığını duyurdu.<br />

Geçtiğimiz günlerde 13. tesisini<br />

İstanbul Ataşehir’de açan otel<br />

zinciri ise <strong>2023</strong> karnesini açıkladı.<br />

Selectum <strong>Hotel</strong>s & Resort İcra Kurulu<br />

Üyesi Tayfun Turanlıoğlu, “Bu yıl<br />

da pandeminin etkilerini azaltmaya<br />

çalıştığımız bir sezon geçirdik. Sağlık<br />

ve güvenlik önlemlerimizi en üst<br />

seviyede tutarak misafirlerimize keyifli<br />

ve huzurlu bir tatil deneyimi sunduk.<br />

Türkiye’de Side, Belek, Kemer, Bodrum<br />

ve İstanbul’da; yurt dışında ise Küba,<br />

Vietnam ve Dominik Cumhuriyeti’ndeki<br />

otellerimizde 40’tan fazla ülkeden<br />

350 bini aşkın misafir ağırladık. Bu<br />

yıl en çok artış gösteren pazarlarımız<br />

Almanya ve Polonya oldu. İngiltere,<br />

Romanya, Türkiye ve Rusya ise ana<br />

pazarlarımız olarak kaldı” dedi.<br />

“Yeni yatırımlarla büyümeye<br />

devam edeceğiz”<br />

Tayfun Turanlıoğlu, “Toplantı ve<br />

organizasyon alanında da iddialıyız.<br />

Özellikle spor gruplarına yönelik<br />

hizmetlerimizle öne çıkıyoruz. Futbol<br />

ve sporun branşlardan pek çok<br />

takım otellerimizi tercih etti. Ayrıca<br />

kültür, sanat, eğitim gibi alanlarda da<br />

çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptık”<br />

diyerek sözlerine şunları ekledi:<br />

“Geçtiğimiz günlerde son tesisimiz<br />

olan Selectum City Ataşehir’i hizmete<br />

açtık. Bu otelimizle İstanbul’un iş<br />

ve finans merkezinde konaklama<br />

alternatifi sunuyoruz. 2024’te de yeni<br />

yatırımlara devam edeceğiz. Hem<br />

yeni destinasyonlara açılacak hem<br />

de mevcut tesislerimizi renovasyonla<br />

daha da iyileştireceğiz. Böylece turizme<br />

katkıda bulunurken yeni istihdam<br />

alanları açmayı hedefliyoruz.”<br />

“Hem deniz hem de kara<br />

turizmindeki payımızı artıracağız”<br />

Turanlıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:<br />

“Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />

açıkladığı son veriler, bu yılın ilk<br />

6 ayında geçen yıla kıyasla turizm<br />

gelirlerinde %27 oranında artış<br />

yaşandığını gösteriyor. Bu başarının<br />

ivme kazanarak yükselmesi için de<br />

çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelecek<br />

dönemde hem deniz hem de kara<br />

turizminde fark yaratmaya devam<br />

edeceğiz.”


52<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem etkinlik<br />

ACE of MICE’ın<br />

12.si KKTC’de gerçekleşecek<br />

Dream Project tarafından düzenlenen ve her yıl ulusal ve uluslararası kurumsal firmaları,<br />

etkinlik ajanslarını, otelleri, acenteleri, turizm ve etkinlik sektörü profesyonellerini<br />

ağırlayan ACE of MICE, 5-6 Ocak’ta Elexus <strong>Hotel</strong> & Convention’da 12’nci kez<br />

gerçekleşecek.<br />

Cyprus Royal Turizm destekleriyle<br />

gerçekleşecek olan ve Dream<br />

Project tarafından düzenlenen<br />

etkinlik, yine sektörün ulusal ve<br />

uluslararası markalarını bir araya<br />

getirmeye hazırlanıyor.<br />

B2B toplantılar ile MICE sektörü en<br />

üst düzeyde bir araya gelecek<br />

MICE sektörünü B2B toplantılar, network<br />

etkinlikleri ve ödül töreni ile bir araya<br />

getiren Dream Project, sektörde yeni iş<br />

birliklerinin oluşmasını ve ticari hacmin<br />

artmasına büyük katkı sunuyor. Masters<br />

of Events by ACE of M.I.C.E. Awards ile<br />

yüzlerce kurumsal markanın etkinlik<br />

satın alıcılarının yanı sıra uluslararası<br />

tur operatörlerinin, acente ve etkinlik<br />

firmalarının üst düzey yöneticilerini 3 gün<br />

boyunca hosted buyer olarak ağırlayacak.<br />

26 kategoride birinciler<br />

ödüllendirilecek<br />

Masters of Events ACE of M.I.C.E. Awards<br />

ile ilgili açıklamalarda bulunan Dream<br />

Project CEO’su Volkan Ataman ,“Bu yıl 12.<br />

Kez sektörümüzü B2B network toplantılar<br />

ve interaktif kaynaşma programları ile<br />

en üst düzeyde bir araya getiriyoruz.<br />

Sektörün profesyonelleri, 2 gün boyunca<br />

B2B toplantılar ile yeni iş bağlantıları<br />

oluşturacak” dedi. ACE of M.I.C.E.<br />

organizasyonu ile 11 yıldır sektöre önemli<br />

katkılar sağladıklarını aktaran Ataman,<br />

KKTC’deki bu etkinlik ile bunu bir üst<br />

noktaya taşıyacaklarını vurguladı. Ataman<br />

sözlerini şöyle sürdürdü “Bu seneki<br />

Masters of Events by ACE of M.I.C.E.<br />

Awards ile yine ulusal ve uluslararası<br />

çok önemli markaları ve değerli isimleri<br />

buluşturacağız. Bu büyük organizasyonla;<br />

etkinlik sektörünün faaliyetlerinin<br />

sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi,<br />

sektörde hizmet veren kurum ve<br />

kuruluşlarda daha mükemmele ulaşma<br />

arzusu yaratmayı hedefliyoruz.<br />

Ödül başvuruları 22 <strong>Aralık</strong> tarihine<br />

kadar devam edecek<br />

5 Ocak akşamı gerçekleşecek MOE Party<br />

ile keyifli bir gece yaşanacağını belirten<br />

Ataman, 6 Ocak akşamı ise kırmızı halı<br />

seremonisi ile başlayacak ve muhteşem<br />

şovlar eşliğinde gala yemeği ile devam<br />

edecek olan ACE of M.I.C.E. Awards Ödül<br />

Töreni’nde sektörünün en iyilerinin 26<br />

ayrı kategoride ödüllendirileceğini dile<br />

getirdi. 1 Kasım itibariyle başlayan ödül<br />

başvuruları 22 <strong>Aralık</strong> tarihine kadar<br />

devam edecek.


54<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Rusya'nın yurt dışı<br />

seyahatlerindeki fiyat artışı<br />

ne kadar?<br />

Eylül <strong>2023</strong>’te Rusya’dan yurt<br />

dışına yapılan seyahatlerde<br />

en pahalı fiyatlar BAE’de<br />

kaydedildi. Türkiye<br />

ucuzlarken Mısır pahalandı.<br />

Turizm Databank’ın Rosstat’dan yaptığı analize göre, Eylül <strong>2023</strong>’te<br />

Rusya’dan yurt dışına yapılan seyahatlerde en pahalı fiyatlar BAE’de<br />

kaydedildi. Türkiye ucuzlarken Mısır pahalandı.<br />

Rusya’dan yurt dışı seyahatlerde fiyat artışı<br />

Eylül ayında Rusya’da yapılan tatil satışlarında fiyatlar; Türkiye için aynı<br />

kalırken, Mısır için %11 ve BAE için de %14 artış gösterdi. Yıllık bazda ise,<br />

Rusya’da yapılan tatil satışlarında fiyatlar; Türkiye için %31 artarken, Mısır<br />

için %1,6 geriledi. BAE için de %5 dolayında artış gösterdi.


hotel restaurant<br />

56 & hi-tech<br />

gündem fuar<br />

<strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı için geri<br />

sayım başladı<br />

Antalya, 16-19 Ocak 2024 tarihleri arasında ANFAŞ- Uluslararası Fuar ve Kongre<br />

Merkezi’nde, TT Global Fuarcılık organizasyonuyla otel, restoran ve kafe sektörünün<br />

kilit isimlerini bir araya getirecek.<br />

Sektörün nabzını tutan ve<br />

inovasyonun adresi haline<br />

gelen <strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı,<br />

bu yıl da katılımcılarına yeni bakış<br />

açıları, fırsatlar ve güçlü bağlantılar<br />

sunmaya hazırlanıyor. Organizasyon,<br />

katılımcılarına sektördeki son trendleri<br />

keşfetme, yeni iş ortaklıkları kurma<br />

ve işlerini daha ileri taşıma fırsatı<br />

sunacak.<br />

Bu yılki etkinlik, katılımcıların<br />

markalarını büyütme ve gelecekteki<br />

başarılarına katkıda bulunma şansı<br />

yakalayacakları bir platform olma<br />

özelliği taşıyor. TT Global Fuarcılık,<br />

sektör profesyonellerini bir araya<br />

getirerek, sektörün parlak geleceğini<br />

birlikte şekillendirmeye davet ediyor.<br />

Sektördeki sinerjiyi artırmayı<br />

hedefliyor<br />

Sektörde söz sahibi olan ve yeni<br />

girişimcileri bir araya getirerek<br />

sektördeki sinerjiyi artırmayı hedefleyen<br />

<strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı kapsamında<br />

düzenlenecek paneller, seminerler<br />

ve özel etkinliklerle katılımcılara<br />

sektördeki güncel gelişmeleri takip<br />

etme ve deneyim paylaşımı yapma<br />

imkânı sunulacak.


58<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gündem<br />

Kış turizminde en çok tercih edilen<br />

oteller hangileri?<br />

Tatilox.com Kurucu Ortağı Ahmet Çavğa, kış turizminde bungalovların<br />

yeri hakkında değerlendirmelerde bulundu.<br />

Bungalov evlere yönelik faaliyet<br />

gösteren turizm acentesi Tatilox.<br />

com Kurucu Ortağı Ahmet Çavğa,<br />

kış turizminde ve balayı çiftleri arasında<br />

bungalov evlere rağbetin arttığını<br />

vurguladı. Özellikle kış turizminde<br />

en çok tercih edilen konaklama<br />

yönteminin bungalov oteller olduğuna<br />

işaret eden Çavğa, “Sıcak havuzlu<br />

bungalov evler, kış aylarında çok cazip<br />

bir tatil seçeneği. Ara tatillerde veya<br />

hafta sonlarında tatil yapmak veya<br />

dinlenmek isteyen çiftler ya da aileler,<br />

bungalovların sıcak ortamında rahat<br />

ve konforlu bir tatil imkanı buluyor”<br />

sözlerini kaydetti.<br />

“Bungalovlar balayı çiftleri için<br />

biçilmiş kaftan”<br />

Enflasyonist ortamda artan fiyatlar<br />

sebebiyle en ekonomik balayı<br />

konseptleri arasında önemli bir yer<br />

tutan bungalovların Sakarya Sapanca,<br />

Mersin ve Karadeniz bölgelerinde<br />

yoğunlaştığına dikkat çeken Çavğa, bu<br />

bölgelerin balayı çiftlerinin en çok tercih<br />

ettiği bölgeler arasında bulunduğunu<br />

söyledi. Çavğa, şöyle devam etti: “Yeni<br />

evlenen çiftler, düğün masraflarına ek<br />

olarak balayı masraflarını da üstlenmek<br />

zorunda kalıyor. Konaklama fiyatları<br />

enflasyona paralel olarak sürekli<br />

artıyor. Bu durum, en ekonomik balayı<br />

seçeneklerini gündeme getiriyor.<br />

Bungalov oteller, adeta balayı çiftleri<br />

için biçilmiş kaftan gibi işlev görüyor.<br />

Ekonomik balayı imkanı yanında<br />

konforlu ve ferah ev ortamı, sıcak<br />

havuz, otelleri aratmayan lüks gibi<br />

olanakları sebebiyle balayı çiftleri<br />

arasında bungalovlara rağbet her geçen<br />

yıl artıyor.”<br />

“Sakarya ve Mersin'de rağbet<br />

görüyor”<br />

Ahmet Çavğa, kışın doğa otelleri<br />

arasında önemli bir yeri olan sıcak<br />

havuzlu bungalovların popüler balayı<br />

konsepti olduğunu belirterek, balayı<br />

bungalov fiyatlarının döneme göre<br />

değişebildiğini kaydetti. Çavğa, yazın<br />

balayı fiyatlarının dünya evine giren<br />

çiftleri zorladığına işaret ederek, şu<br />

bilgileri aktardı; “Yaz balayı ücretleri<br />

doğal olarak fahiş fiyatları oluyor.<br />

Düğün sezonu olması ve otellerin dolu<br />

olması da eklenince balayı çiftleri,<br />

arzuladıkları gibi balayı yapamıyor.<br />

Buna alternatif olarak kışın balayı için<br />

bungalov alternatifi ortaya çıktı. Bu<br />

sebeple birçok çift balayını kış aylarına<br />

erteliyor. Özellikle Sakarya ve Mersin<br />

bölgelerinde ekonomik balayı için<br />

bungalovlar çok rağbet görüyor”.


60<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

Dedeman<br />

Başkent’e geri<br />

döndü<br />

Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />

Resorts International’ın<br />

yeni durağı, turizm<br />

sektörüne ilk adım attığı<br />

Ankara oldu. Marka,<br />

1966-2014 yılları arasında<br />

hizmet veren Dedeman<br />

Ankara’nın ardından,<br />

şimdi de Park Dedeman<br />

Kızılay Ankara ile<br />

misafirlerini ağırlayacak.<br />

Modern ve konforlu çizgisiyle,<br />

dinamik konaklama ihtiyaçlarına<br />

yönelik, seçili hizmetler sunan<br />

“Park Dedeman” markası imzasını<br />

taşıyan Park Dedeman Kızılay Ankara,<br />

şık tasarımı ve geniş kullanım alanı ile<br />

ferah bir konaklama deneyimi sunan<br />

86 odası, özel dekorasyonu ve sıcak<br />

ambiyansı ile dikkat çeken restoranı,<br />

spa merkezi ve toplantı salonu ile<br />

yerli-yabancı ziyaretçilerin yanı sıra,<br />

iş amaçlı seyahat eden misafirlere de<br />

hizmet verecek.<br />

TBMM ve Bakanlıklara 1,5 km<br />

mesafede<br />

Park Dedeman Kızılay Ankara,<br />

şehrin merkezi olarak anılan Kızılay<br />

Meydanı’nda ana cadde üzerindeki<br />

tek otel olarak ülkenin kalbi sayılan<br />

TBMM ve Bakanlıklara yaklaşık 1,5 km<br />

uzaklıkta konumlanıyor. Toplu taşıma<br />

araçlarına yürüme mesafesinde olan<br />

otel, şehrin iş, eğlence ve alışveriş<br />

merkezleri ile tarihi mekanlarına<br />

yakınlığıyla da dikkat çekiyor.<br />

Dedeman, zincirinin 27. oteli olan Park<br />

Dedeman Kızılay Ankara ile anlaşma<br />

sürecindekiler de dahil olmak üzere toplam<br />

9 markasıyla 45 otel sayısına ulaştı. <strong>2023</strong><br />

yılı sonuna kadar aktif olarak hizmet veren<br />

30 otel sayısına ulaşmayı ve anlaşma<br />

sürecindekilerle birlikte toplamda otel<br />

sayısını 50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor.


Tabiatın kalbi<br />

Bolu’dan<br />

horeca@taskesti.com<br />

www.taskestisu.com<br />

Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />

bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />

şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />

0850 888 14 14


62<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yatırımlar<br />

WYNDHAM<br />

GRAND<br />

markası<br />

Polonya<br />

pazarına girdi<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

Polonya’daki Wyndham Grand<br />

markalı ilk oteli olan 60 odalı<br />

Wyndham Grand Krakow Old<br />

Town’ın açılışını gerçekleştirdi.<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />

Polonya’daki Wyndham Grand<br />

markalı ilk oteli olan 60 odalı<br />

Wyndham Grand Krakow Old Town’ın<br />

açılışını gerçekleştirdi. Krakow’un tarihi<br />

merkezinin kalbinde, şehrin meşhur<br />

ziyaret noktalarına yakın bir konumdaki<br />

tarihi bir binada hizmet verecek olan<br />

otel, Polonya’nın önde gelen otel<br />

yönetim şirketlerinden Dobry <strong>Hotel</strong><br />

Group tarafından işletilecek.<br />

Wyndham Grand markası, sıcak<br />

bir tasarım, seçkin bir konaklama<br />

deneyimi, incelikle düşünülmüş bir<br />

hizmet anlayışı ve rahat bir ortam<br />

sunan, en üst segmentteki otelleri çatısı<br />

altında bir araya getiriyor. Halihazırda<br />

İstanbul, Atina, Manama ve daha pek<br />

çok gözde şehirde bulunan markanın<br />

portföyü, Wyndham Grand Krakow Old<br />

Town’ın açılışıyla daha da genişledi ve<br />

Wyndham’ın Polonya’daki otel sayısı<br />

sekize yükseldi.<br />

Manikis: “Sınıfının en iyi konaklama<br />

anlayışını temsil ediyor”<br />

Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Avrupa,<br />

Orta Doğu, Avrasya ve Afrika Başkanı<br />

Dimitris Manikis, “Seçkin markamız<br />

Wyndham Grand, sınıfının en iyi<br />

konaklama anlayışını temsil ediyor<br />

ve Wyndham Grand Krakow Old<br />

Town’ın açılışı bir yandan Polonya’daki<br />

varlığımızı güçlendirirken, aynı zamanda<br />

bu ülkedeki genişleme planlarımız<br />

açısından çok önemli bir adım da teşkil<br />

ediyor. Bizimle aynı büyüme vizyonunu<br />

paylaşıyor olmaları, ülkenin önde gelen<br />

otel işletmecilerinden Dobry <strong>Hotel</strong><br />

Group’u Wyndham Grand markamızı<br />

Polonya’ya getirirken bizim için ideal<br />

ortak kılıyor” dedi.<br />

Lukaszewicz: “Konaklayanlar kent<br />

merkezinin tadını çıkarabilecek”<br />

Dobry <strong>Hotel</strong> Group Genel Müdürü Daniel<br />

Lukaszewicz, “Dünyanın franchise veren<br />

en büyük otel şirketi Wyndham <strong>Hotel</strong>s<br />

& Resorts’un desteğiyle Polonya’daki<br />

ilk Wyndham Grand otelini açmaktan<br />

büyük bir heyecan duyuyoruz. Ülkenin<br />

geçmişteki başkentinde yer alan<br />

Wyndham Grand Krakow Old Town’da<br />

konaklayan misafirler, harika bir<br />

Rönesans mimarisinin ve tarihi orta<br />

çağa kadar uzanan kent merkezinin<br />

tadını çıkarabilecek. Unutulmaz bir<br />

konaklama deneyimi için dünyanın<br />

dört bir yanından iş ve tatil amaçlı<br />

seyahat eden misafirlerimizi ağırlamayı<br />

heyecanla bekliyoruz” dedi.<br />

Krakow Havalimanı’na 13 kilometre, Krakow Garı’na yalnızca bir<br />

kilometre mesafede bulunan Wyndham Grand Krakow Old Town,<br />

misafirlerin tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir ortamda çağdaş<br />

konforlar ve üst sınıf olanaklardan yararlanabileceği bir deneyim<br />

sunuyor. Misafirler, Krakow’un gotik mimarisini ve taş sokaklarını<br />

keşfederek geçirecekleri bir günün ardından, otelin ısıtmalı kapalı<br />

havuzu, fitness merkezi, sıcak su havuzu ve hatta bir tuz mağarası<br />

bulunan bir spa merkezini de barındıran wellness alanında<br />

rahatlayabiliyor. Otelde, İtalyan mutfağı ve uluslararası mutfaklardan<br />

lezzetlerin sunulduğu iki tesis içi restoranın yanı sıra, iş amaçlı seyahat<br />

edenler için bir executive merkezi ile 150 kişilik kapasiteye sahip esnek<br />

kullanımlı iki toplantı odası da yer alıyor.


64<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

Tüm dünyadan müşterilerin tercih<br />

edeceği bir adres olmak için çalışıyor<br />

ACCOLINK<br />

2012 yılından bu yana üst-orta<br />

segment otel ve restoranlar için<br />

ağırlıklı masaüstü, büfe ve servis<br />

ekipmanları alanında çalışmalar<br />

yürüten Accolink, standart katalog<br />

ürünleriyle birlikte özel yapım ürünler<br />

ve büyük çaplı projelere imza atan bir<br />

marka. Yurt içi faaliyetlerinin yanı sıra<br />

30'u aşkın ülkeye doğrudan ihracat<br />

yapan firmanın HoReCa kanalına<br />

yönelik hizmetlerini ve 2024 büyüme<br />

rotasını Accolink Genel Müdürü Selim<br />

Yuna ile konuştuk.<br />

Accolink’i kuruluşuyla tanıtarak,<br />

HoReCa kanalına yönelik<br />

faaliyetleri hakkında bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Accolink olarak 2012 yılından beri<br />

üst-orta segment otel ve restoranlar<br />

için özellikle masaüstü, büfe ve servis<br />

ekipmanları alanında çalışmalar<br />

yapıyoruz. Firma olarak HoReCa’ya<br />

ilk girişimimiz döküm ürünleri yurt<br />

dışına ihraç etme fikri ile başladı.<br />

Sonrasında yeni ürün kategorilerinin<br />

katılımıyla, ürün tasarım ve özel<br />

üretim imkanlarının da bünyemize<br />

eklenmesiyle hizmet alanımızı<br />

genişlettik. Bugün gelinen noktada<br />

Türkiye içinde kendi doğrudan<br />

satışımız, alt bayilerimiz üzerinden<br />

satışımız, bayiliklerimiz ile faaliyetimizi<br />

sürdürüyoruz. Yurt dışında da 30’un<br />

üzerinde ülkeye doğrudan ihracatımız<br />

ve bunların bazılarında anlaşmalı<br />

bayiliklerimiz bulunuyor.<br />

Bu yıla hangi hedeflerle girdiniz,<br />

satış ve pazarlama stratejisini nasıl<br />

kurguladınız?<br />

Türkiye’deki ekonomik koşulların (kur,<br />

enflasyon vb.) iç piyasa dinamiklerini<br />

olumsuz etkileyeceğini öngörerek<br />

ihracat tarafının bu sene bizim için<br />

önemli olacağını düşündük.<br />

Bu doğrultuda yurt dışında daha önce<br />

çalıştığımız ve bizim için potansiyel<br />

teşkil eden yeni müşterilerle<br />

görüşmelerimizi planlayıp odağımızı<br />

daha çok bu alanlara yönelttik. Yılın 11.<br />

ayını tamamlamak üzere olduğumuz bu<br />

günlerde stratejimizin sağlıklı sonuçlar<br />

verdiğini gözlemliyoruz.<br />

İçinde bulunduğumuz dönemin<br />

en fazla talep gören teknoloji/<br />

sistemlerinde dikkat çeken<br />

detaylar neler? Bu doğrultuda yıl<br />

içine dönük iş birlikleriniz/ çözüm<br />

ortaklıklarınızda öncelikleriniz, ana<br />

kriterleriniz ne oldu?<br />

Otel yatırımları oldukça yüklü bütçeler<br />

ile gerçekleşiyor. Otellerin banket<br />

operasyonlarına yönelik yaptıkları<br />

harcama da önemli bir kalem tutuyor.<br />

Bu alanda müşterilerimiz bazı<br />

etkinlikler için sıcak sunuma, bazı<br />

etkinlikler için soğuk sunuma, bazen<br />

sushi fonksiyonuna, bazen de döner<br />

servisine ihtiyaç duyuyor. Bu alanda da<br />

en çok talep edilen teknoloji modülerlik,<br />

bir gün bir fonksiyon için kullanılırken<br />

bir gün başka bir fonksiyon ile<br />

kullanılabilecek şekilde dönüşebilir<br />

büfe çözümleri oluyor. Müşteriler<br />

her fonksiyon için ayrı banket<br />

masası yatırımı yapmak istemiyor.<br />

Bunun yerine tek platform alıp üst<br />

kısmındaki fonksiyonları etkinliğe<br />

göre şekillendirmeyi tercih ediyor. Bu<br />

alanda La Tavola firması ile 2015’ten<br />

beri yürüttüğümüz iş birliği kapsamında<br />

çok geniş bir ürün yelpazemiz var ve<br />

uzun süredir sektörün en iyi noktaları<br />

ile bu ürünleri ve bu teknolojiyi<br />

buluşturuyoruz.<br />

Önümüzdeki döneme ilişkin<br />

hedefleriniz nedir? Satış ve<br />

pazarlama ağınıza katmayı<br />

hedeflediğiniz yeni ürünler, yeni<br />

pazarlar var mı? 2024 planlarınız<br />

ve büyüme odaklarınız dair bilgi<br />

verebilir misiniz?<br />

Döviz kurunun ulaştığı seviye ve ülkede<br />

yaşanan enflasyon, yerli turistlerin<br />

tesis ve restoranlardan yararlanmasını<br />

her ne kadar engellemiş olsa da; şu


66<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka röportaj<br />

gerçeği gördük ki ülkemiz yabancı<br />

turistler için oldukça ucuz hale geldi.<br />

Ve bu durum onlar için lüks restoran ve<br />

otellere ulaşımı bir hayli kolaylaştırdı.<br />

Bu vesileyle tesisler haraketli kalmaya<br />

devam edip, iç piyasa yatırımlarını<br />

durdurmayıp alımlarına devam etti.<br />

Dolayısıyla 2024 hedeflerimizde,<br />

büyümekte olan ihracat satış<br />

rakamlarımız ile birlikte, yurt içinde<br />

de tüm potansiyel müşterilerimize<br />

dokunmak ve servis vermeye devam<br />

etmeyi hedefliyoruz. Özellikle 2024 yılı<br />

içerisinde yurt dışında müşterilere daha<br />

rahat servis vereceğimiz yerleşik bir<br />

yapı oluşumuna gitmeyi planlıyoruz.<br />

Accolink’i sektöründe öne çıkaran<br />

en temel özelliğinin müşteri<br />

memnuniyeti odaklı yaklaşımı<br />

olduğunu biliyoruz. Firmanızı satış<br />

ve satış sonrası hizmetlerinde<br />

ayrıcalıklı kılan özellikleri neler?<br />

Accolink, standart katalog ürünleri<br />

ile birlikte özel yapım ürünler ve<br />

büyük çaplı projelere imza atan bir<br />

firma. Bu doğrultuda özel üretim<br />

ürün ve projelerde en iyi üreticiler ve<br />

standartları çok yüksek olan kalite<br />

kontrol ekibimizi oluşturduk. Bunun<br />

yanı sıra genç, dinamik ve üretken<br />

satış ve proje ekibimiz ilgili süreçleri<br />

başından sonuna takip ederek, müşteri<br />

memnuniyetine her zaman öncelik<br />

veriyoruz.<br />

Biz müşterilerimizin hayallerini<br />

gerçekleştirmeyi kendimize hedef<br />

koyan ve bu doğrultuda yürüyen bir<br />

şirketiz. Bu her zaman kolay olmuyor.<br />

Bu yaklaşım üreticilerimizden gelen<br />

ürünlerin önemli bir kısmını kalite<br />

kriterlerimiz sebebiyle reddetmeyi,<br />

müşteriye kendi beğenmediğimiz ürünü<br />

asla göndermemeyi ve müşterimiz<br />

herhangi bir problem bildirdiğinde<br />

müşterimizi gereksiz tartışmalar<br />

içine sürüklemeden doğrudan<br />

çözüm odaklı yaklaşımı benimsemeyi<br />

gerektiriyor ve biz bu yaklaşımı prensip<br />

edinebildiğimizi düşünüyoruz.<br />

Özellikle pandemi sonrasında<br />

müşteri talep ve beklentileri ne<br />

şekilde evrildi? Dijitalleşmeye ne<br />

oranda entegre olabildiniz?<br />

Pandemi süresinde müşterilerimize<br />

dijital ortamda hizmet vermeye son<br />

derece hızlı bir şekilde uyum sağladık.<br />

Hatta yine aynı dönemde yurt içi ve yurt<br />

dışında online satışlara da başladık. Bu<br />

kanallar bugüne kadar bizimle gelen<br />

faaliyet alanlarımız oldu. ERP yazılım<br />

kullanımını benimsedik, stoklarımıza<br />

hakimiyetimiz arttı, müşterilerimize<br />

uzaktan hizmet verirken teklif hızımızı<br />

da artırdık.<br />

Kuşkusuz en önemli adımlarımızdan<br />

bir tanesi de, Türkiye’nin ilk 360<br />

derece sanal gezilebilen HoReCa<br />

ürün showroom’unu erişime açmamız<br />

oldu. Bu özellik<br />

sayesinde<br />

müşterilerimiz<br />

7 gün 24 saat<br />

dünyanın<br />

neresinde<br />

olurlarsa olsun,<br />

showroom’umuza<br />

online erişim<br />

sağlayıp, ürünleri<br />

sanki oradaymış<br />

gibi gezip<br />

seçimlerini bize<br />

iletebiliyor. Bu<br />

sayede birçok yurt<br />

dışı müşterimizden<br />

de sipariş aldık.<br />

İsteyen müşteriler<br />

bu linkten<br />

showroom’umuza<br />

ulaşabilir. (www.<br />

accolink.com/<br />

showroom360)<br />

Türkiye’de ve dünyada bağlı<br />

bulunduğunuz mutfak gereçleri,<br />

hazırlık ekipmanları, özel<br />

yapım sunum ekipmanları, sarf<br />

malzemeleri ve oda ürünleri<br />

pazarının gelişimine dar neler<br />

söyleyebilirsiniz? Siz bu gelişimde<br />

firma olarak kendinizi ne şekilde<br />

konumlandırıyorsunuz?<br />

Bizim görüşümüze göre, yeme içme ve<br />

ağırlama sektörü dünyanın her zaman<br />

en gözde sektörlerinden biri olacaktır.<br />

Son yıllarda da sektörün gelişimi<br />

iyice hızlandı. Biz de bu alanda tüm<br />

dünyadan müşterilerin tercih edeceği<br />

bir adres olmak için sürekli olarak<br />

kendimizi, ürün gamımızı ve hizmet<br />

kalitemizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Her<br />

geçen gün müşterilerimizin yeni tercih<br />

edeceği trendleri onların önüne onlar<br />

talep etmeden getirmeye çalışıyoruz.<br />

Bu kadar dinamik bir sektörün parçası<br />

olduğumuz için çok şanslı olduğumuzu<br />

düşünüyoruz ve sektöre katkı sağlamak<br />

için çalışmaya devam edeceğiz.


68<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

marka<br />

Barry Callebaut’un Eskişehir<br />

fabrikası 10 yaşında<br />

Dünyanın lider yüksek kaliteli çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut,<br />

Eskişehir tesisinin 10.yılını törenle kutladı. Kurulduğu 2013 yılından bu yana kapasitesini<br />

katlayarak faaliyetlerine devam eden fabrika, bünyesindeki Ar-Ge merkeziyle de<br />

müşteriye özel çözüm ve inovasyonlara imza atıyor.<br />

Dünyanın lider yüksek kaliteli çikolata<br />

ve kakao ürünleri üreticisi Barry<br />

Callebaut 40’tan fazla ülkede, 66<br />

fabrika ve 26 Çikolata Akademisi ile<br />

faaliyet gösteriyor. Barry Callebaut, 2005<br />

yılında ilk satış ofisini açtığı Türkiye’de,<br />

2011 yılında ilk gurme satış ekibini<br />

oluşturdu. Türkiye’nin potansiyelini gören<br />

Barry Callebaut, 2013 yılında ise büyük<br />

bir yatırım ile lojistik olarak stratejik bir<br />

konuma sahip Eskişehir’de kurduğu<br />

çikolata üretim tesisi ile Türkiye’de üretim<br />

yapmaya başladı.<br />

Türkiye’nin dahil olduğu EEMEA<br />

bölgesinin, ikinci fabrikası niteliğindeki<br />

bu fabrika, 10 yıldır Anadolu’nun incisi<br />

Eskişehir’den hem yurtiçine hem dünyanın<br />

farklı ülkelerine çikolata üretiyor.<br />

Hem ürün portföyü hem kapasite<br />

artışı<br />

Uygun gıda güvenliği ve hijyen koşullarını<br />

sağlamak üzere yüksek teknolojili<br />

otomasyon ile faaliyet gösteren Barry<br />

Callebaut Eskişehir fabrikası, kurulduğu<br />

günden bu yana kapasitesini katlayarak<br />

artırmaya devam ediyor. Fabrikanın<br />

kapasitesi artırılırken yetkinlikleri<br />

de artırılmaya devam etti. Sıvı ve katı<br />

endüstriyel çikolata üretimi yapılan<br />

mevcut çikolata hatlarının yanı sıra, çeşitli<br />

yatırımlarla konfiseri ve pralin hatları da<br />

yetkinlikleri arasına ekledi.<br />

Eskişehir tesisi inovasyona da<br />

öncülük ediyor<br />

Eskişehir tesisi, 180 yılı aşkın bir geçmişe<br />

sahip Barry Callebaut’un inovasyon<br />

geleneğine sağladığı katkı ile de önemli<br />

bir yere sahip. Tüm dünyadaki 50 Ar-Ge<br />

Merkezinden biri olarak geçtiğimiz sene<br />

lansmanı yapılan Eskişehir Ar-Ge Merkezi,<br />

EMEA bölgesinde pilot tesis, uygulama<br />

laboratuvarı ve duyusal analiz laboratuvarı<br />

olmak üzere üç fonksiyonu bir arada sunan<br />

tek merkez. Ar-Ge Merkezi, müşterilerin<br />

ihtiyacını anlayıp onlara özel reçete<br />

geliştirmek, uygulama laboratuvarlarında<br />

müşteri odaklı çözüm desteği sunmak<br />

ve inovasyonlar ile son kullanıcıya kadar<br />

ulaşarak, onlara yakın olmak misyonuyla<br />

hizmet veriyor.<br />

Turgut: “Türkiye yatırımlarımız<br />

devam edecek”<br />

Eskişehir fabrikasının 10. yıl kutlamaları,<br />

26 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde Barry Callebaut<br />

çalışanlarının ve üst düzey yetkililerinin<br />

katılımıyla gerçekleşti. Törende açılış<br />

konuşmasını yapan Barry Callebaut<br />

Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut,<br />

Türkiye fabrika yatırımının kademeli<br />

kapasite artırımına uygun bir yapıda<br />

planlandığını ve önümüzdeki dönemde<br />

daha çok büyüme potansiyeli<br />

öngördüklerini belirtti. Turgut, “Türkiye,<br />

Barry Callebaut için gözde bir pazar<br />

ve hem kapasitemizi hem de ürün<br />

çeşitliliğimizi artıracak yatırım planları<br />

çerçevesinde büyümeye devam edeceğiz.”<br />

şeklinde konuştu.


70<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Ailecek<br />

İstanbullu<br />

İtalyan şef<br />

Matteo<br />

Bertuletti<br />

Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />

İtalya’nın Lombardiya bölgesine bağlı<br />

Bergamo şehrinde dünyaya geliyor.<br />

Sene 1982. Doğduğunda 4,5 kilogram,<br />

obezlik riski taşıyan bir bebek. 3 yaşına<br />

kadar diyet yapmak zorunda kalışı da<br />

bu yüzden. Yemek yemeyi ve yemeğin<br />

renkli dünyasını hep çok seviyor. Ne<br />

de olsa yemek çocukluğundan itibaren<br />

onun için hep yasaklı olan!<br />

Yemyeşil bir şehirde, doğayla iç içe<br />

geçirilen çocukluk zamanlarından<br />

bahsediyor, Sofitel Istanbul Taksim’in<br />

Executive Şefi Matteo Bertuletti.<br />

Tabiatla bütünleşmek kadar hayvanlarla<br />

iç içe büyümekten de epeyce zevk<br />

aldığını anlatan Lombardiya asıllı şef, o<br />

yıllarda en büyük hayalinin veterinerlik<br />

olduğunu söylüyor. Veteriner olup,<br />

hasta hayvan dostlarına yardım etme<br />

fikri hep ilginç ve mutluluk verici geliyor<br />

ona.<br />

Ailedeki tek aşçı!<br />

Ailesinde Matteo dışında profesyonel<br />

aşçılık yapan biri daha yok! İtalyan<br />

şefin mutfak dünyasının cazibesine<br />

kapılışı aile tatillerinden ileri geliyor,<br />

bu hikayede. Kocaman otellerin dev<br />

mutfaklarını yöneten beyaz üniformalı<br />

kahramanları, onun çocuk gözlerinde<br />

yepyeni bir pencere açıyor. Şef Matteo,<br />

“Üniformaları, otel içerisindeki<br />

duruşları ve mutfakla kurdukları ilişki<br />

bir çocuk olarak beni çok etkiledi.<br />

Ne kadar güzel meslekleri var; hem<br />

çalışıyorlar hem tatil yapıyorlar diye<br />

düşünmeye başladım. Sonuçta tatil<br />

yaptığım o güzel oteller onların çalışma<br />

yeriydi. Bu his bir süre sonra aşçı<br />

olmam konusundaki kararlılığımı<br />

artıran bir itici güç oldu” sözleriyle<br />

aktarıyor, mutfakla kurduğu o ilk<br />

bağları.<br />

Bertuletti, hep mutfağın içinde.<br />

Çikolatalı pudingini yaparken daha 3-4<br />

yaşlarında mesela. Ailesinden öğrendiği<br />

ne kadarsa o kadarı işte! Pudingi öyle<br />

güzel yapıyor ki, hatırında kaldığınca<br />

pek keyifli ve lezzetli geçiyor o saatler…<br />

Büyüleyici yemek sanatı mı, ders<br />

çalışmak mı?<br />

Ailecek yapılan okul tatilleri, bayıla<br />

bayıla izlediği üniformalı şefler,<br />

lezzetli yemekler… Bir yanı hep<br />

mutfakta. Keşke bir sanat olarak<br />

içselleştirdiği aşçılık-mutfak kadar<br />

sıkı sıkıya bağlanabilse okul ödevlerini<br />

de yapmaya. Ne var ki olmuyor, ders<br />

çalışmak mutfakta olmak kadar zevk


vermiyor, Bertuletti’ye.<br />

Bu güçlü yakınlaşmayla ilk olarak<br />

IPSSAR of San Pellegrino Terme<br />

Lisesi’nden mezun oluyor, İtalyan<br />

şef. Bahsi geçen, ülkenin en kallavi<br />

turizm okullarından biri ve kendisine<br />

de aşçılık ve mutfakla ilgili tüm bilgileri<br />

hem teknik hem de uygulamalı olarak<br />

öğreten bir eğitim kurumu. Bertuletti,<br />

bir yandan okurken bir yandan da<br />

beş yıldızlı otel mutfaklarında yemek<br />

stajlarını tamamlıyor. Anlattığına<br />

göre, hem işinde hem okulunda çok<br />

başarılı bir öğrenci. O kadar ki, tam<br />

puan, aşçılık ve mutfak yöneticiliği<br />

diplomasını çantasına koyarak ayrılıyor<br />

bu okulundan.<br />

Bertuletti o vakitler, 19 yaşında ve<br />

kafasında da o küçük kasabada yaşama<br />

fikri yok! En güçlü motivasyonu, büyük<br />

şehir mutfaklarında çalışmak! O bu<br />

arzusunu, “19 yaşında diploması olan<br />

yeni bir mezun olarak aşçılıkla ilgili<br />

hayallerim hep büyük şehirlerde ve<br />

büyük otellerde çalışma isteği yönünde<br />

evrildi” sözleriyle destekliyor.<br />

Marriott <strong>Hotel</strong> Milan’a çırak gidiyor<br />

Şef Matteo’nun ilk profesyonel işi,<br />

Marriott <strong>Hotel</strong> Milan’ın mutfağı. Onu<br />

bu beş yıldızlı mutfakla tanıştıran ise<br />

çok sevdiği öğretmeni, Cav. Fiorenzo<br />

Baroni. Bertuletti, bu tanışıklığı,<br />

öğretmeninin de onayladığı mutfak<br />

yeteneğine bağlıyor. Söylediğine göre,<br />

tam donanımlı bir mezun olmasına<br />

rağmen ilk yaptığı iş, komilik, yani onun<br />

deyişiyle çıraklık. Üç yılın ardından<br />

Demi Chef’liğe yükseliyor. Sonrasında<br />

Sardinya’da Torreruja <strong>Hotel</strong> Relax’da<br />

çalışan Şef Matteo, yabancı dilini<br />

geliştirmek üzere gittiği Londra’da<br />

Al Duca <strong>Restaurant</strong> ve Osteria Antica<br />

Bologna’da Pasta Şefi olarak çalışıyor.<br />

Bertuletti’nin İngiltere macerası o<br />

kadar uzun sürmüyor. Ne zaman ki bir<br />

dönem çalıştığı Sardinya’daki Torreruja<br />

<strong>Hotel</strong> Relax, kendisini Junior Sous<br />

Chef olarak yeniden işe çağırıyor. Tası<br />

tarağı toplayıp yeniden yurda dönüyor,<br />

Bertuletti. Ama sadece bir sezon kalıyor<br />

İtalya’da...<br />

Evlilik kararıyla gelen “İstanbul”<br />

O dönemki Türk sevgilisi Pelin ile<br />

İngiltere’ye dönmeye karar vermesiyle<br />

mesleki kariyerinde The Soho Firmdale<br />

<strong>Hotel</strong> London sayfasını açıyor, bu<br />

defa da. Bertuletti’nin Chef de Partie<br />

pozisyonunu Junior Sous Chef’liğe<br />

yükseltmesi sadece altı ayını alıyor,<br />

bahsettiğine göre. Bir yılın ardından<br />

Deputy Group Executive Chef olarak<br />

üç yıl daha çalışmaya devam ettiğini,<br />

daha sonra headhunter aracılığı ile<br />

Radisson Blu Media City Dubai Certo<br />

<strong>Restaurant</strong>’ta ilk kez Head Chef<br />

pozisyonu ile görev aldığını anlatan Şef<br />

Matteo, evlilik kararıyla yaklaşık bir yıl<br />

sonra İstanbul’a dönüyor. İstanbul’da Il<br />

Conte Ristorante, Due Forni Ristorante,<br />

Reina, Zanzibar, Aida Vino e Cucina,<br />

Helmut Sacher gibi restoran ve<br />

kafelerde Executive Şeflik ve yöneticilik<br />

yapıyor devamında.<br />

“Sofitel ile çalışma fikri çok<br />

heyecan vericiydi”<br />

Şef Matteo, <strong>2023</strong> yılı itibariyle Sofitel<br />

Istanbul Taksim mutfağında. Beş<br />

yıldızlı otelle tanışma öyküsü ise<br />

kendi ağzından şöyle, Bertuletti’nin:<br />

“İstanbul’da yiyecek & içecek<br />

sektöründe yaklaşık 10 senelik<br />

tecrübe edindikten sonra Sofitel


72<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

şefin gözünden<br />

Mütevazı, takım çalışmasına<br />

önem veren, eğitip öğretmeyi<br />

seven bir şef, Matteo. Ekibi<br />

ile hep iyi ilişkiler içinde, genç<br />

kuşağın dilinden anlayan ve iyi<br />

de liderlik edebilen bir tarafı<br />

var. Balık tutmak, bisiklet<br />

sürmek, kamp kurmak ve tenis<br />

oynamak en sevdiği hobileri<br />

arasında. Aynı zamanda<br />

serbest dalışçı olan Bertuletti,<br />

paylaştığına göre doğayla<br />

bütünleşik bir çocukluk<br />

geçirmesi sebebiyle tüm bu<br />

spor aktivitelerine büyük bir ilgi<br />

duyduğunu söylüyor.<br />

Istanbul Taksim için Executive Chef<br />

arayışının olduğunu bir ilan aracılığı<br />

ile gördüm, başvuru yaptım ve kabul<br />

edildim. Sofitel markasını yurt<br />

dışındaki deneyimlerimden ötürü<br />

tanıyordum. Dubai’deyken Sofitel JBR<br />

Şefi arkadaşımdı, markayı bundan<br />

dolayı tanıyordum. İstanbul’da Sofitel<br />

markasında çalışma fikri bu nedenle<br />

bana heyecan vermişti.”<br />

“Mutfak; aşk, tutku, heyecan”<br />

Mutfağı aşk, tutku ve heyecan<br />

kelimeleriyle anlamlandıran Şef Matteo,<br />

Sofitel Istanbul Taksim mutfağında<br />

yemek pişirmeyi heyecanlı olduğu<br />

kadar keyifli de buluyor. Bu hazzı,<br />

global bir markanın yiyecek & içecek<br />

konusundaki kurumsal uygulamalarını<br />

edindiği çok uluslu mutfak deneyimiyle<br />

bütünleştirme imkanıyla açıklayan<br />

Bertuletti için sunumun karşılığı ise<br />

sadelik ve şıklık. Abartıyı seven bir insan<br />

olmadığının altını çizen İtalyan şef, “Bir<br />

tabağa bir malzemeyi yalnızca dekor<br />

için koymam. O malzemenin yenilebilir<br />

olmasına dikkat ederim” diye de ilave<br />

ediyor.<br />

“İtalyan mutfağı ana dilim, damak<br />

zevkim”<br />

Şef Bertuletti, İtalyan mutfağını “ana<br />

dili” olarak görüyor. Her insanın damak<br />

zevkinin çocukluğunda geliştiğine<br />

inandığını dile getiren Matteo, İtalyan<br />

mutfağın bundan sebep “damak<br />

zevkim” yakıştırmasını yapıyor.<br />

Sohbetimizin tam bu noktasında şefe<br />

Türkiye’de İtalyan mutfağının hak ettiği<br />

değeri görüp görmediğini soruyorum.<br />

Bir “hayır” yanıtıyla Türkiye’deki<br />

birçok reçetenin orijinal tarif içerikleri<br />

ile hazırlanmadığına dikkat çekmek<br />

isteyen Bertuletti, “Çoğu zaman ilgili<br />

yemeğin orijinalini üretmek adına yola<br />

çıktığınızda Türkiye’de ilgili malzemeleri<br />

orijinal olarak tedarik etme konusunda<br />

zorluklar yaşanıyor. Bu nedenle İtalyan<br />

mutfağının Türkiye’de tam olarak<br />

yansıtabildiğini düşünmüyorum” diye<br />

devam ediyor.<br />

Türk mutfağıyla ilgili iki görüşü var<br />

Ya öz mutfağı dışındakilere mesafesi?<br />

İtalyan mutfağının vazgeçilmezliğine<br />

bir kez daha vurgu yapan Bertuletti,<br />

Uzakdoğu mutfağına yakın ilgi<br />

duyduğunu söylüyor. Şefin Türk<br />

mutfağıyla ilgili ise iki farklı görüşü<br />

var. “Bir yanda Türk mutfağı ile ilgili<br />

konulara önem veren, bu mutfağın<br />

inceliklerini ve önemini tüm dünyaya<br />

tanıtmaya çalışan bir kültürünüz varken<br />

diğer yandan yurt dışından birçok<br />

marka ve farklı mutfaklar üzerine<br />

yoğunlaşan bir strateji izliyorsunuz.<br />

Türkiye’nin zeytinyağlıları, et yemekleri,<br />

tatlıları oldukça başarılı. Bunları<br />

tanıtmak ve geliştirmenin hedefiniz<br />

olması gerektiğine inanıyorum” diyen<br />

Bertuletti, laf arasında Türk mutfağında<br />

en çok zeytinyağlılara bayıldığını<br />

söylüyor.<br />

“Ailecek İstanbulluyuz”<br />

Uzun senelerdir İstanbul’da yaşayan<br />

Şef Matteo, “Eşim İstanbullu. Burada<br />

yaşamaktan çok mutluyuz. 11 yaşında<br />

bir oğlumuz var ve burada eğitim<br />

görüyor. Artık ailecek İstanbulluyuz”<br />

diye bahsediyor, memnun bir<br />

ifadeyle. İtalyan şefin mutfak hayatını<br />

noktalayacağı zamanlarda İstanbul ne<br />

olur bilemem ama… O pembe düşlerin<br />

tam ortasına epey bir vakittir deniz,<br />

orman ve doğayla iç içe mutlu ve<br />

huzurlu bir yaşam resmi çizilmiş bile…


74<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Türkiye 111 restoranıyla<br />

2024 Michelin seçkisinde!<br />

Michelin Rehberi 2024 restoran seçkisini 9 Kasım Perşembe akşamı Zorlu Performans Sanatları<br />

Merkezi’nde düzenlediği törenle açıkladı. İstanbul’un ardından İzmir ve Bodrum mutfaklarının<br />

da dahil edildiği tavsiye listesinde 77’si İstanbul, 15’i İzmir ve 19’u Bodrum’da olmak üzere<br />

toplamda 111 restoran yer aldı.<br />

Michelin Rehberi 2024 restoran<br />

seçkisini 9 Kasım Perşembe<br />

akşamı Zorlu Performans Sanatları<br />

Merkezi’nde düzenlediği törenle açıkladı.<br />

Michelin müfettişleri, 15’i İzmir’de ve 19’u<br />

Bodrum’da olmak üzere toplamda 111<br />

restoranı rehberin yeni seçkisine dahil<br />

etti. İzmir’den 3, Bodrum’dan 2 restoran<br />

birer Michelin Yıldızı alırken, Bodrum’dan<br />

2, İzmir’de 6 olmak üzere toplamda 8<br />

restoran Bib Gourmand ödülüne layık<br />

görüldü. İstanbul seçkisine yeni eklenen<br />

25 restorandan 2’si birer Michelin Yıldızı<br />

alırken, 8 restoran Bib Gourmand ödülüne<br />

layık görüldü. Böylece İstanbul’da listeye<br />

restoran listesi 77’ye yükseldi.<br />

Poullennec: “Müfettişlerimiz<br />

İstanbul mutfak seçkisinin<br />

cazibesine kapıldı”<br />

Ödül töreninde yaptığı konuşmada seçkiye<br />

dair bilgiler paylaşan Michelin Rehberi<br />

Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec,<br />

“Müfettişlerimiz bu yıl bir kez daha İstanbul<br />

mutfak seçkisinin cazibesine kapıldı. İkinci<br />

seçkiye bu yıl eklenen 2 yeni Michelin<br />

Yıldızı da dahil olmak üzere şehrin dört bir<br />

yanına yayılmış 24 yeni restoranın yer aldığı<br />

2024 Seçkisi, aynı zamanda gelenekleriyle<br />

de gurur duyan cesur şefler neslinin<br />

yönlendirdiği gastronomi standartlarındaki<br />

yükselişi de gözler önüne seriyor" dedi.<br />

Poullennec, İzmir ve Bodrum ile ilgili olarak<br />

ise, “Michelin Rehberi ailesine kayda değer<br />

derecede etkili bir şekilde giriş yapan İzmir<br />

ve Bodrum'da ekiplerimiz, bu iki bölgeyi<br />

birbirinden ayıran farklılıklardan özellikle<br />

çok etkilendi. Bodrum ise gastronomik<br />

açıdan bütünleyici bir konsept sunuyor:<br />

Sahilde lüks ve uluslararası mekanlar<br />

yer alırken, Bodrum'un merkezi özellikle<br />

pitoresk, erişmesi kolay, küçük ve bağımsız<br />

restoranlara ev sahipliği yapıyor" diye<br />

konuştu.<br />

7 yeni restoran birer Michelin Yıldızı<br />

ile ödüllendirildi<br />

İzmir'de üç restoran birer Michelin<br />

Yıldızı'na layık görüldü: Şef Osman Sezener<br />

yönetimindeki OD Urla, köklü ve özgün<br />

mutfak anlayışıyla öne çıkıyor. Üzüm<br />

bağları ve zeytinliklerle çevrili olan ve aile<br />

tarafından işletilen bu restoranda şef ve<br />

ekibi, yarısı doğrudan tesiste üretilen, geri<br />

kalanı ise restoranın yakınındaki üreticiler<br />

ve zanaatkarlar tarafından üretilen en<br />

kaliteli yerel malzemeleri kullanıyor.<br />

Teruar Urla'da şef Osman Serdaroğlu<br />

ve ekibi, yerel ürünlerin zenginliğini öne<br />

çıkaran, İtalyan ve Akdeniz esintili tabaklar<br />

hazırlıyor. Kuzu saltimbocca'dan kızarmış<br />

kabaklara, taze keçi peynirinden kurutulmuş<br />

yoğurda kadar yemekler şaşırtıcı derecede<br />

zengin ve minimalist. Ozan ve Seray<br />

Kumbasar, Vino Locale'de eşsiz bir<br />

mekan oluşturmuşlar. Bu tutkulu çiftin<br />

müşterilerini bölgelerinin mükemmelliğini<br />

keşfetmeye davet etmekten başka arzusu<br />

yok. Ozan Kumbasar, mutfağında yalnızca<br />

en iyi ürünleri kullanıyor ve bu ürünleri<br />

restorana yakın yerlerden temin etmeye<br />

özen gösteriyor.<br />

Bodrum’da ise 2 restoran birer Michelin<br />

Yıldızı ile ödüllendirildi: Şef Osman<br />

Sezener tarafından işletilen Kitchen, leziz<br />

uluslararası dokunuşlarla modern bir Türk<br />

mutfağı sunuyor. Burada bölgesel ve taze<br />

ürünler, kömürde pişirilen ve bahçeden<br />

toplanan bitkilerden yapılan salsa verde ile<br />

zenginleştirilen ızgara ahtapotta olduğu gibi,<br />

her zaman taze hazırlanan, lezzet açısından<br />

zengin ama aynı zamanda sade ve güçlü<br />

tada sahip tabakların merkezinde yer alıyor.<br />

Ege mutfağı tutkunları, sahil boyunca<br />

dar ve kıvrımlı yoldan ilerledikten sonra,<br />

Michelin’in tavsiye edilen oteller listesinde<br />

de yer alan ve otelle aynı adı taşıyan


Maçakızı’nın keyfini sürecek. Son olarak,<br />

İstanbul’da yer alan 2 yeni restoran<br />

birer Michelin Yıldızı’na layık görüldü:<br />

Uluslararası bir geçmişe sahip İstanbullu<br />

şef Cenk Debensason, Arkestra'da<br />

uzmanlığını ve mutfak konusundaki<br />

becerilerini ortaya koyuyor. Sankai by<br />

Nagaya'da şef Yoshizumi Nagaya, iki adet<br />

yüksek kaliteli omakase menüsü oluşturdu.<br />

Bu birer Michelin Yıldızı ile ödüllendirilen<br />

2 yeni restoran, İstanbul’daki Bir Michelin<br />

Yıldızlı restoran sayısını toplamda 6’ya<br />

yükseltiyor ve Araka, Nicole, Mikla ve<br />

Neolokal bu yıl da unvanlarını koruyor. Yerel<br />

mutfak sahnesinin zirvesinde yer alan Turk<br />

Fatih Tutak ise hazırladığı mükemmel ve<br />

rota değiştirmeye değer tabaklar sayesinde,<br />

iki Michelin Yıldızı ile Michelin Rehberi’nin<br />

2024 seçkisinde yer almaya devam ediyor.<br />

Duyarlı dört yeni restorana Yeşil<br />

Yıldız ödülü<br />

Michelin Rehberi’nin 2024 seçkisinde 3’ü<br />

İzmir’de, 1’i de İstanbul’da olmak üzere<br />

4 yeni Michelin Yeşil Yıldızlı restoran yer<br />

alıyor. İzmir’den OD Urla, Vino Locale ve Hiç<br />

Lokanta, İstanbul’dan ise Circle by Vertical<br />

Michelin Yeşil Yıldız ile ödüllendirilen<br />

restoranlar arasına girdi. Geçen yılın<br />

seçkisinde yer alan Neolokal’in Michelin<br />

Yeşil Yıldızı’nı korumasıyla, Michelin<br />

Rehberi’nin 2024 seçkisinde Michelin Yeşil<br />

Yıldız ile ödüllendirilen restoran sayısı 5’e<br />

yükseldi.<br />

Seçkiye 16 yeni Bib Gourmand<br />

restoran eklendi<br />

Michelin Rehberi’nin Bib Gourmand<br />

kategorisine 2’si Bodrum’dan, 6’sı<br />

İzmir’den ve 8’i İstanbul’dan olmak üzere<br />

16 yeni restoran eklendi. Müfettişler<br />

Bodrum’daki İki Sandal meyhanesinde<br />

sunulan mezelerin çeşitlilik ve lezzetinden<br />

özellikle etkilenirken, Otantik Ocakbaşı'nda<br />

servis edilen ızgara etlerin tadını çıkarmayı<br />

da ihmal etmedi. İzmir'de geleneksel<br />

Türk mutfağı, seçkin adreslerde büyük<br />

beğeni topluyor. Adil Müftüoğlu, Ayşa<br />

Boşnak Börekçisi, Beğendik Abi ve Tavacı<br />

Recep Usta'da mezeler, haşlamalar,<br />

sebze çorbaları ve şerbetli baklavalar<br />

lezzet yarışında. Sürdürülebilir girişimleri<br />

nedeniyle Michelin Yeşil Yıldız'a da layık<br />

görülen Hiç Lokanta, eski şehirde daha<br />

modern ve sebze ağırlıklı bir mutfak<br />

sunuyor. Lucien Arkas bağında yer alan<br />

LA Mahzen, lezzeti ve kalitesiyle Akdeniz<br />

mutfağını yaşatırken, en kaliteli yerel<br />

şarapları da ön plana çıkarıyor.<br />

Bib Gourmand kategorisinde yer alan<br />

İstanbul’daki 8 yeni restoran, Aida - vino e<br />

cucina veya Fauna'nın İtalyan lezzetlerinden<br />

Inari Omakase Kuruçeşme'nin Japon<br />

lezzetlerine veya Red Balon'un Akdeniz<br />

mutfağına kadar daha eklektik bir mutfak<br />

panoraması sunuyor. Modern veya<br />

geleneksel olması fark etmeksizin Türk<br />

mutfağı da unutulmadı; Circle by Vertical,<br />

Efendy, Tavacı Recep Usta Bostancı<br />

ve Foxy Nişantaşı da Bib Gourmand<br />

kategorisindeki restoranlar arasında yerini<br />

aldı. Bu kategoriye yeni eklenenlerin yanı<br />

sıra, daha önce Michelin Rehberi <strong>2023</strong><br />

seçkisinde Bib Gourmand kategorisinde yer<br />

alan İstanbul’daki 10 restoran, rütbesini<br />

korumaya devam ediyor. Bu sayede Bib<br />

Gourmand kategorisindeki 18 restoran,<br />

Türkiye'nin en büyük şehrinde parlıyor.<br />

Seçkiye 36 yeni tavsiye edilen<br />

restoran dahil oldu<br />

Michelin Yıldızı veya Bib Gourmand ile<br />

ödüllendirilen restoranların yanı sıra<br />

müfettişler mutfaklarının kalitesiyle öne<br />

çıkan ve 6’sı İzmir, 15’i Bodrum ve 15’i<br />

İstanbul’da yer alan 36 yeni restoranı da<br />

tavsiye edilenler listesine ekledi. Tüm bu<br />

yeni restoranlar arasında, ister İstanbul'un<br />

Eyüpsultan semtindeki Lokanta Göktürk'te<br />

Anadolu spesiyalitelerinin tadına varmak,<br />

ister Bodrum'da Bağarası'nda mezelerin<br />

keyfini sürmek, ister İzmir'de Kasap<br />

Fuat'ta mükemmel etlerin tadına bakmak<br />

olsun, çeşitlilik ön planda. Asya mutfağını<br />

sevenler, Akira Back İstanbul ve Zuma<br />

Bodrum'un Japon spesiyalitelerini veya<br />

Hakkasan İstanbul'un Kanton lezzetlerini<br />

kaçırmak istemeyecek. İtalyan mutfağını<br />

tercih edenler ise Bodrum’daki Isola<br />

Manzara veya İzmir’deki Ristorante Pizzeria<br />

Venedik'i ziyaret edecek. Aynı zamanda<br />

İstanbul’daki Eleos Yeşilköy, İzmir’deki<br />

Sota Alaçatı veya Bodrum’lu Sait’te balık<br />

ve deniz ürünlerinin tadını çıkarabilecek.<br />

İstanbul’dan tavsiye edilen restoranlar<br />

listesine giren 15 yeni restorana ek olarak,<br />

tavsiye edilen restoranlar listesinde bu yıl da<br />

yerini korumaya devam eden 37 restoran ile<br />

şehirdeki tavsiye edilen restoran sayısı 52’ye<br />

yükseldi.<br />

Üç özel ödül<br />

Olağanüstü bilgi birikimini onurlandırmak<br />

ve restoranlardaki çeşitli görevleri ön plana<br />

çıkarmak için müfettişler, unutulmaz yemek<br />

deneyimlerine katkıda bulunan 3 yetenekli<br />

profesyoneli ayrıca onurlandırmaya karar<br />

verdi. Michelin Rehberi İstanbul, İzmir,<br />

Bodrum 2024 seçkisi ile birlikte ilk kez<br />

açıklanan Michelin Sommelier Ödülü,<br />

İzmir’deki Michelin Yeşil Yıldızlı Seray<br />

Kumbasar ve İzmir’deki bir Michelin Yıldızlı<br />

restoranlardan biri olan Vino Locale’in oldu.<br />

Mastercard tarafından desteklenen Michelin<br />

Servis Ödülü, olağanüstü konukseverlik<br />

anlayışlarından dolayı İsmail Kahveci ve<br />

İstanbul’daki Tuğra Restoran’ın servis<br />

ekibinin oldu. Son olarak, gelecek vaat eden<br />

genç yetenekleri onurlandıran Michelin<br />

Genç Şef Ödülü, seçkiye Bib Gourmand<br />

kategorisinden dahil olan The Red<br />

Balon'dan Ulaş Durmaz'a verildi.<br />

77’si İstanbul, 15’i İzmir ve<br />

19’u Bodrum’da olmak üzere<br />

toplamda 111 restoran, tavsiye<br />

listesinde yer aldı. 1 adet İki<br />

Michelin Yıldızlı restoran<br />

(İstanbul), 11 adet Bir Michelin<br />

Yıldızlı restoran (6’sı İstanbul’da,<br />

3’ü İzmir’de, 2’si Bodrum’da),<br />

26 Bib Gourmand restoran (18’i<br />

İstanbul’da, 6’sı İzmir’de, 2’si<br />

Bodrum’da), 5 adet Michelin<br />

Yeşil Yıldızlı restoran (2’si<br />

İstanbul’da, 3’ü İzmir’de) yer<br />

aldı.


76<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Michelin seçkili restoranlar<br />

plaketlerine Gastronometro’da<br />

kavuştu<br />

Michelin Rehberi’nin<br />

İstanbul 2024 seçkisinde<br />

yer alan restoranlara,<br />

girişlerinde gururla<br />

sergileyecekleri<br />

plaketleri, 16 Kasım’da<br />

Gastronometro’da<br />

düzenlenen özel törende<br />

takdim edildi.<br />

Türk mutfağının şefleriyle<br />

birlikte dünyada hak ettiği yere<br />

gelebilmesi için 33 yılı aşkın<br />

zamandır çalışmalarını sürdüren Metro<br />

Türkiye, dünyanın en itibarlı restoran<br />

derecelendirme sistemi olarak kabul<br />

edilen Michelin Rehberi’nin bu yıl da<br />

ana partneri olmaya devam ediyor.<br />

Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir<br />

ve Bodrum seçkisinde yer almayı<br />

kazanan toplam 111 restoran, 9<br />

Kasım’da Zorlu PSM’de düzenlenen<br />

törenle açıklandı. Michelin yıldızlarına<br />

kavuşan İstanbul’daki 77 restoran,<br />

gururla sergileyecekleri plaketlerini ise<br />

16 Kasım Perşembe günü Türkiye’nin<br />

ilk gastronomi keşif platformu<br />

Gastronometro’da düzenlenen özel<br />

törende teslim aldı.<br />

Türüng: “Her zaman destekçisiyiz”<br />

Michelin Rehberi’nin İstanbul<br />

seçkisinde yer alan restoranların<br />

şefleri ve yeme içme sektörünün<br />

temsilcilerinin katıldığı plaket töreninde<br />

konuşma yapan Metro Türkiye CEO’su<br />

Sinem Türüng, dünyanın en iyi ve<br />

köklü mutfaklarından biri olan Türk<br />

mutfağının hak ettiği yere gelmesini<br />

sağlamak için yerel değerleri<br />

evrensel bir bakış açısıyla ele almanın<br />

önemine dikkat çekti: “Michelin<br />

Rehberi, restoranların ve şeflerin<br />

kariyerinde önemli bir yere sahip.<br />

Michelin Rehberi’nin, Türkiye’deki<br />

destinasyonlarını genişletmesiyle<br />

birlikte, Türk mutfağının ve şeflerinin<br />

uluslararası platformlarda da<br />

bilinirliğinin arttığına şahit oluyoruz.<br />

Geçtiğimiz yıla göre İstanbul<br />

seçkisinde yer alan restoran sayımızın<br />

artmasından ve hatta İzmir ve Bodrum<br />

lokasyonlarının da eklenmesinden<br />

büyük mutluluk duyuyorum. İstanbul,<br />

köklü geçmişi ve taşıdığı kültür mirası<br />

ile Türk mutfağına büyük bir çeşitlilik<br />

ve zenginlik katıyor. Yüzyıllar içinde<br />

sürekli olarak gelişen ve dünyanın en iyi<br />

ve köklü mutfaklarından biri ve lezzet<br />

mirası olan Türk mutfağının ülkemize<br />

turizm açısından da kattığı değerin<br />

her geçen gün artarak büyüyeceğine<br />

inanıyorum. Bizler de Metro Türkiye<br />

olarak mutfağımızın gelecek nesillere<br />

kavuşabilmesi için çıktığımız bu<br />

yolda yeme içme sektörünün değerli<br />

temsilcilerinin yanında olmaktan gurur<br />

duyuyoruz.”<br />

Metro Türkiye bugüne kadar,<br />

Türk gastronomisine katkı<br />

sağlamak amacıyla, Türkiye’nin<br />

ilk gastronomi keşif platformu<br />

olan Gastronometro’da pek çok<br />

Michelin Yıldızlı şefi, Türk şeflerle<br />

buluşturarak köprü vazifesi gördü.<br />

Gerçekleştirdiği etkinliklerde<br />

aşçılık okulu öğrencilerini yıldızlı<br />

şefleri bir araya getiren Metro<br />

Türkiye, bu sayede öğrencilerin<br />

başarılı şeflerden farklı teknikleri<br />

ve aynı malzemelerle farklı yemek<br />

yorumlarını öğrenmelerine de<br />

katkı sağlamış oldu.


78<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

SOMER ŞEF<br />

GASTRONOMI ÖĞRENCILERINE NE<br />

TAVSIYE ETTI?<br />

Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün düzenlediği konferansta<br />

gençlerle bir araya gelen ünlü şef Somer Sivrioğlu, hedefi yurt dışında çalışmak olan gastronomi<br />

öğrencilerine tavsiyelerde bulunarak, “7-8 Türk yemeğini çok iyi bilin. İngilizce’yi iyi değil, çok iyi<br />

bilin” dedi.<br />

Televizyon kanallarının en çok<br />

izlenen programlarından<br />

MasterChef programıyla öne çıkan<br />

Michelin ödüllü şef Somer Sivrioğlu,<br />

Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe<br />

yerleşkesinde üniversiteli gençlerle<br />

bir araya geldi. Altınbaş Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü<br />

öğrencilerinin etkinliğine katılan Somer<br />

şef, öncelikle uygulama mutfağını<br />

ziyaret etti, ardından düzenlenen<br />

söyleşiye katıldı.<br />

Söyleşi, Altınbaş Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü Öğretim Görevlisi Gökhan<br />

Taşpınar’ın açılış konuşmasıyla başladı.<br />

Taşpınar, Türkiye’de üniversitelerde<br />

100’ün üzerinde gastronomi bölümü<br />

olduğunu belirterek, gastronominin<br />

televizyon programlarıyla birlikte ön<br />

plana çıktığına dikkat çekti. Söyleşinin<br />

moderatörlüğünü üstlenen Dr. Öğretim<br />

Üyesi İnanç Atılgan ise, Altınbaş<br />

Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak<br />

Sanatları Bölümü’nün Türkiye’yi yurt<br />

dışında temsil etmek üzere hazırladığı<br />

projeleri anlattı. Somer Şef’le birlikte<br />

özellikle mutfak kültürümüzdeki<br />

sürdürülebilirlik özelliğinin altını çizdi.<br />

Sivrioğlu: “Türk mutfağı dünyanın<br />

en iyi 3 mutfağı arasına girebilir”<br />

Somer Şef konuşmasında, yurt<br />

dışında açılan Türk restoranlarının<br />

genelde döner kebap üzerine hizmet<br />

verdiğini belirterek, “Bunun sebebi<br />

göçmenlerin en iyi bildikleri işi yapma<br />

isteği. Türk mutfağı dünyanın en iyi<br />

3 mutfağı arasına girebilir. Çünkü<br />

ürün bakımından çok zengindir.” diye<br />

konuştu.<br />

Altınbaş Üniversitesi’nin de<br />

hassasiyetleri arasında yer alan sıfır<br />

atık konusuna da değinen Sivrioğlu,<br />

“Türkiye sıfır atık konusunda çok da<br />

kötü bir yerde değil. Geleneklerimiz<br />

sayesinde o felsefeyi iyi kullanıyoruz”<br />

dedi. Somer Şef, mutfakta İngilizce<br />

bilmenin önemine de vurgu yaparak,<br />

“Şeflerimiz İngilizceyi iyi değil çok<br />

iyi bilmeliler. Çünkü dünyadaki<br />

ve mutfaktaki hâkim dil İngilizce”<br />

değerlendirmesini yaptı.<br />

“7-8 Türk yemeğini çok iyi bilin”<br />

Hedefi yurt dışında çalışmak olan<br />

gastronomi öğrencilerine, gitmeden<br />

önce çok iyi bildikleri 7–8 Türk yemeği<br />

tarifini hazır etmeleri önerisini yapan<br />

Sivrioğlu, etkinliğin sonunda Altınbaş<br />

Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı<br />

yemekleri tattı.<br />

Somer Şefi’n öğrencilere verdiği<br />

en önemli mesaj, geleneksel Türk<br />

yemeklerinin kayıt altına alınmasıydı.<br />

Bu süreçte aynı zamanda mutfak<br />

sanatının özünü kaybetmeden<br />

yeniliklere de açık olunmasını ekledi.<br />

Özünü kaybetmeden uluslararası<br />

alanda öne çıkmasının iyi yetiştirilmiş<br />

ve kendini yetiştirmiş genç şeflerin<br />

sayesinde olacağını da vurguladı.<br />

Etkinliğin sonunda Somer Sivrioğlu’na<br />

fidan hediye edildi ve Uygulamalı<br />

Bilimler Dekanı Prof. Dr. Osman Nuri<br />

Uçan tarafından teşekkür belgesi<br />

takdim edildi.<br />

Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve<br />

Mutfak Sanatları Bölümü, Somer Şef ile<br />

başlattığı söyleşi programına Michelin<br />

ödüllü şef Muhsin Ertürk ile devam<br />

edecek.


80<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Yalova gastronomisini<br />

Yalova'nın dışına taşıyacak<br />

güç birliği<br />

Yılın ilk 6 ayında 240 bine yakın ziyaretçi ağırlayan, önümüzdeki yıl için de 1 milyon turisti<br />

hedefine koyan Yalova, gastronomi turizminde de hedef yükseltti. Turizmde "parlayan<br />

bir yıldız" olarak gördükleri Yalova'yı gastronomik zenginlikleriyle de Yalova dışına<br />

taşımaya odaklandıklarını belirten Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, "Bu hedefle Gastronomi<br />

Turizmi Derneği ile güç birliği yaptık. Coğrafi işaretli ürünlerimizin Türkiye pazarında<br />

hak ettiği yere gelmesi için el birliği ile çalışmamız gerekiyor. Buradan bir başarı çıkar<br />

mı, bence çıkar” diye konuştu.<br />

Haber: Hatice Ünal Bilen<br />

Gastronomi turizmi pastasından daha<br />

fazla pay almak için kolları sıvayan<br />

Yalova, GTD-Gastronomi Turizmi<br />

Derneği ile güç birliği yaptı. Yalova Valiliği ev<br />

sahipliğinde 7 Kasım Salı günü gerçekleşen<br />

“Yalova Gastronomi Günü” etkinliği<br />

çerçevesinde GTD üyelerinin yanı sıra basın<br />

mensuplarına yönelik özel bir tanıtım turu<br />

düzenlendi. İstanbul’un Eski Turizmden<br />

Sorumlu Vali Yardımcısı olan ve yaklaşık üç<br />

aydır Yalova Valiliği görevini yürüten Dr. Hülya<br />

Kaya’nın ev sahibeliği yaptığı tam günlük<br />

programa Altınova Belediye Başkanı Metin<br />

Oral ve şehrin önde gelen sektör temsilcileri<br />

de eşlik etti.<br />

Davetliler, 250’yi aşkın kuş çeşidiyle birlikte<br />

1500’e yakın flamingonun yaşadığı Yalova<br />

Hersek Lagünü Kuş Gözlem Noktası<br />

ziyaretinin ardından binlerce tohumun<br />

yetiştirildiği Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesini<br />

gezdi. Yalova Gastronomi Günü programı,<br />

Limak Thermal <strong>Hotel</strong>’de yöresel ürünlerle<br />

hazırlanan zengin menülü öğle yemeği ile<br />

devam etti.<br />

Boztepe: “Hedefimiz, Yalova<br />

gastronomisine hak ettiği turisti<br />

çekebilmek”<br />

Yalova Gastronomi Günü etkinliği<br />

kapsamında; Valilik, Ticaret ve Sanayi Odası<br />

ve GTD iş birliğiyle Yalova Gastronomi Günü<br />

sempozyumu gerçekleştirildi. GTD Başkanı<br />

Gürkan Boztepe yaptığı açılış konuşmasında;<br />

“Bugünkü ziyaretlerimizde gerçekten<br />

gastronomik bir marka kent olduğunu<br />

bilmesek de öğrenme imkanı bulduk diye<br />

düşünüyorum. Coğrafi işaretli ürünümüzle<br />

beraber dünyada markalaşmak için iddialı<br />

bir ilimizde argüman olduğunun farkına<br />

vardık. Hedefimiz, hak ettiği şekilde yol alıp<br />

yurt içi ve yurt dışında doğru şekilde mevcut<br />

gastronomi turistlerini şehre çekmek. Bunun<br />

için çok net atılması gereken adımlar var.<br />

Kendi ürünlerimizi önce kendi insanımıza<br />

anlatmamız gerekiyor. Biz de ürünlerimizi ve<br />

mutfağımızı doğru şekilde aktaracağımıza<br />

inanıyoruz" dedi.<br />

Boztepe, sektördeki birlik duygusunun çok<br />

önemli olduğunun altını çizerek, toplantılarda<br />

doğru bilgilendirme ile üretici ve tüketiciyi bir<br />

dünyaya açmayı hedeflediklerini ifade etti.<br />

Kaya: “Yalova’mız her açıdan<br />

parlayan bir yıldız”<br />

Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, Yalova’nın<br />

kendine has coğrafi işaretli ürünlerinin<br />

olduğunu ve bu ürünlerin Türkiye pazarında<br />

hak ettiği yere gelmesi için el birliği<br />

Coffee Chef <strong>Restaurant</strong>’ta Yalova’nın yöresel<br />

ürünleriyle hazırlanan kahvaltı ikramı,<br />

gastronomi yazarlarından tam not aldı.<br />

ile çalışılması gerektiğine dikkat çekti.<br />

Yalova’nın marka potansiyeline sahip<br />

olduğuna ve şehrin dönüşümü için birlikte


çizilecek yol haritasının gerekliliğine<br />

işaret eden Kaya şunları söyledi: “Yalova<br />

o kadar güzel bir kent ki, hangi açıdan ele<br />

alsanız parlayan bir yıldız. Dolayısıyla bu<br />

kombinasyonun mutlaka ileri bir noktaya<br />

taşınması gerekiyor. Taşımadığımız takdirde<br />

biz yöneticiler olarak, bir ilin valisi olarak,<br />

bunu bir başarısızlık olarak görüyorum.<br />

Dolayısıyla el birliğiyle Yalova'da neler<br />

yapabileceğimizi birlikte konuşacağız.”<br />

“Yalova’dan bir başarı çıkar mı,<br />

bence çıkar”<br />

Kent yönetim sistemi işleyişinde; 14 belde<br />

belediyesi ve il özel idaresine sahip şehrin<br />

tanıtım noktasında güç birliği yapmasının<br />

önemine vurgu yapan Kaya şöyle devam<br />

etti: “Belediye, valilik, ticaret odası ve stk’lar<br />

olarak hep beraber bunu başarmamız<br />

lazım. Bursa ve diğer büyük şehirler bunu<br />

yapıyor. Tanıtım demek para harcamak<br />

demek. Hepimizin elini taşın altına<br />

koyması gerekiyor. Burada bu birlikteliği<br />

sağlayabilirsek, o zaman başarılı olacağız.<br />

Çünkü dediğim gibi burada çok ciddi bir<br />

potansiyel var. Bunun için de çok gayret<br />

göstermeye gerek yok. İstanbul’un hemen<br />

yanı başındayız. Uluslararası fuarlara gitmek<br />

önceki kadar çok zor değil. Elimizde bir<br />

sosyal medya var. Buradan bir başarı çıkar<br />

mı, bence çıkar.”<br />

“Gençler ve kadınlarımızla<br />

başaracağız”<br />

Yalova’nın gastronomi hamlesinde<br />

gençlerin ve kadınların önemli bir role<br />

sahip olduklarının altını çizen Dr. Kaya,<br />

“Bir kentin aslında yüzü olan coğrafi<br />

işaretini aldığımız ürünleri pazarlayacak<br />

olan kesim aslında kadınlarımız. İşliyorlar,<br />

ürüne dönüştürüyorlar, ete kemiğe<br />

büründürüyorlar. Burada aslında komple<br />

beraber karar vermemiz gerekiyor.<br />

Gastronomi konusunda yol alan kıymetli<br />

gençlerimiz de burada. Bu etkinlik eminim<br />

ki onlara da bir ışık tutacak. O açıdan<br />

da bu buluşmanın çok faydalı olduğunu<br />

düşünüyorum.” diye konuştu.<br />

Kurtoğulları: “Desteğe hazırız”<br />

Sempozyumda konuşan Plan Tours Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Hüseyin Kurtoğulları,<br />

Türkiye’nin gastronomi alanında turizm<br />

gelirinin artması için valilik ve ticaret<br />

ve sanayi odalarının yurt içi ve yurt dışı<br />

kurumlarla yaptığı iş birliklerinin önemine<br />

dikkat çekti. Konuşmasında önümüzdeki<br />

yıllarda gastronomi turizmi sektörünün<br />

dünya ekonomisindeki yerinin çok daha<br />

artacağı öngörüsünü paylaşan Kurtoğulları,<br />

Yalova gastronomisinin gelişmesinde<br />

gereken desteği vermeye hazır olduklarını<br />

kaydetti.<br />

Karatekin: “2024 hedefimiz, 1<br />

milyon ziyaretçi”<br />

Sempozyumda soruları yanıtlayan Yalova İl<br />

Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin ise,<br />

şehri ilk altı ayda 35-40 bini yabancı, 200 bini<br />

yerli olmak üzere yaklaşık 240 bine yakın<br />

turistin ziyaret ettiğini söyledi. Kentin 2022<br />

yılı turist rakamlarına da değinen Karatekin,<br />

geçtiğimiz yıl 420 bin yerli, 100 bine yakın<br />

da yabancı konaklama sayısına ulaştıklarını<br />

kaydetti. Turizm ve gastronomi alanına<br />

yönelik çalışmalarla bu sayıyı önümüzdeki<br />

yıl 1 milyona taşımayı hedeflediklerini<br />

belirten Karatekin, “Bir şekilde bir ivme<br />

yakalamamız gerekiyor, bunun arayışı<br />

içindeyiz. Yalova’yı Yalova’nın dışına bir<br />

şekilde taşımamız ve dışarıdan insanımızı<br />

buraya çekmemiz gerekiyor.” diye konuştu.


82<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

3. Çamlıhemşin<br />

Pastacılar<br />

Festivali”ne<br />

Söke<br />

Profesyonel<br />

damgası<br />

60 yıllık uzmanlığı ve<br />

tecrübesiyle ustaların<br />

vazgeçilmez markası Söke<br />

Profesyonel, 27-29 Ekim<br />

tarihleri arasında Rize’nin<br />

Çamlıhemşin ilçesinde<br />

düzenlenen “3. Çamlıhemşin<br />

Pastacılar Festivali”nin ana<br />

sponsoru oldu.<br />

Festivale, Türkiye'nin dört bir<br />

yanından pasta ve fırın ustalarının<br />

yanı sıra pastacılık sektöründe<br />

faaliyet gösteren bayiler ve iş yeri<br />

sahipleri de katıldı. İlk gün tüm<br />

katılımcıların katıldığı Çamlıhemşin<br />

Kaymakamlığı’ndan Taş Köprü’ye kadar<br />

devam eden kortej yöre halkı tarafından<br />

büyük ilgi gördü. Ellerinde Türk<br />

bayrakları ile tulum eşliğinde yürüyen<br />

misafirler Cumhuriyet’in 100. Yılına<br />

yaraşır bir coşku ile kutlama yaptı.<br />

Dizdarer: “Gelecekte unlu<br />

mamuller büyük popülerliğe<br />

ulaşacak”<br />

Festival’in 2. gününde sektörün<br />

önde gelen usta ve duayenlerinin yer<br />

aldığı konuşmalar yapıldı. Prof. Dr.<br />

Ceyhun Dizdarer, “Unlu Mamullerin<br />

Söke Profesyonel Demo<br />

Ustaları’nın hazırladıkları<br />

Cumhuriyet pastası,<br />

Çamlıhemşin Taş Köprü<br />

üzerinde kesildi. Katılımcılara<br />

servis edilen pasta ve<br />

ikramlıklar çok lezzetli bulundu<br />

ve büyük ilgi gördü.<br />

Fonksiyonel Gıda Olarak Geleceği" ile<br />

ilgili sunumu dinleyiciler tarafından<br />

dikkat çekti. Dizdarer, unlu mamullerin<br />

belirgin fonksiyonel özelliklere sahip<br />

bileşenlerle zenginleştirilmeye oldukça<br />

uygun olduğunu belirterek, “Gelecekte<br />

unlu mamuller tüketicinin yaşı, cinsiyeti<br />

veya statüsü ne olursa olsun, bireysel<br />

istek, alışkanlık ve geleneklere bağlı<br />

olarak günlük tüketilen ve geniş bir<br />

nüfus yelpazesinde büyük popülerliğe<br />

sahip olacak besindir” dedi.<br />

İsraf ve sıfır atığa dikkat çekildi<br />

Yöresel çorap sergisi ve bölgesel<br />

kıyafetlerin yer aldığı defileler ile<br />

festivalin 2. günü sona erdi. Festival’in<br />

son gününde Sıfır Atık Projesi<br />

kapsamında Çamlıhemşin ilçesindeki<br />

tarihi Zil Kale'de "Yüzümüze Bakacak<br />

Yüzünüz Olsun" adlı resim sergisi<br />

açıldı. İsraf ve sıfır atığa dikkati çekmek<br />

amacıyla yapılan 2 kilo 658 gram<br />

ağırlığında simit, program sonunda<br />

vatandaşlara ikram edildi.<br />

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın<br />

tarihe tanıklık etmiş Zilkale’de halkın<br />

önemli katılımı ile marşlar eşliğinde<br />

kutlanması festivalin coşkusunu daha<br />

da artırdı.


84<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası,<br />

Diva Callas’a ithaf edildi<br />

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği tarafından gastronomi kültürünün tüm dünyada eş zamanlı<br />

tanıtımını amaçlayan Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası’nın bu yılki esin kaynağı ünlü opera sanatçısı<br />

Diva Callas olurken; “Doğumunun Yüzüncü Yılında Diva Callas Sofrası” isimli öğlen yemeği için<br />

hazırlanan menü ise Şef Carlo Bernardini imzasını taşıdı.<br />

İtalya-Türkiye arasındaki ticareti<br />

geliştirmek için çalışmalarını sürdüren<br />

ve 1885 yılında kurulan İtalyan Ticaret<br />

ve Sanayi Odası Derneği, ‘Dünyada<br />

İtalyan Mutfağı Haftası’nda anlamlı bir<br />

etkinlik gerçekleştirdi. İtalya Dışişleri<br />

Bakanlığı tarafından dünyanın dört bir<br />

tarafında gastronomi kültürünün eş<br />

zamanlı tanıtımı amacıyla düzenlenen<br />

organizasyonda bu yıl ünlü opera<br />

sanatçısı Maria Callas esin kaynağı<br />

oldu. “Doğumunun Yüzüncü Yılında<br />

Diva Callas Sofrası” isimli öğle yemeği<br />

için hazırlanan menü ise Şef Carlo<br />

Bernardini imzasını taşıdı. Düzenlenen<br />

etkinliğe İstanbul İtalya Başkonsolosu<br />

Elena Clemente, İtalyan Sanayi ve<br />

Ticaret Odası Derneği Başkanı Livio<br />

Manzini, İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası<br />

Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayçin, Şef<br />

Carlo Bernardini ve çok sayıda davetli<br />

katıldı.<br />

Clemente: “İtalya, mutfakla ve<br />

müzikle temsil ediliyor”<br />

‘Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası’<br />

kapsamında İtalyan lezzetlerinin ve<br />

geleneklerinin farklı coğrafyalarda<br />

büyükelçilikler ve konsolosluklar<br />

aracılığıyla temsil edildiğini belirten<br />

İstanbul İtalya Başkonsolosu Elena<br />

Clemente, “İtalya, hem mutfağı hem<br />

de müziğiyle kendi kültürünü pek<br />

çok alanda temsil ediyor. Her zaman<br />

söylediğimiz gibi mutfak bir senfonidir.<br />

Bu etkinlikle birlikte İtalyan Kültür<br />

Merkezi tarafından organize edilecek<br />

ve İtalyan başkanlarına ithaf edilmiş<br />

bir projeye de imza atacağız. İtalya’daki<br />

bütün restoranlar çoğunlukla perşembe<br />

günleri gnocchi servis ediyor. 13 Kasım<br />

haftasında perşembe günü projeye<br />

dahil olan restoranlarda gnocchi servis<br />

edilecek.” dedi.<br />

Manzini: “1923, hem Türkiye’nin<br />

hem de Maria Callas’ın doğum<br />

günü”<br />

İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği<br />

Başkanı Livio Manzini ise, yaptığı<br />

konuşmada şunları söyledi: “İtalya,<br />

20. yüzyılın başında çok zengin bir<br />

ülke değildi, göç ülkesiydi. Bütün<br />

dünyaya yayılan İtalyanlar beraberinde<br />

kültürlerini getirdi, beğeni kazandı.<br />

İtalya daha çok mutfağıyla tanınsa da bir<br />

de ‘bel canto’ dediğimiz, dünya müzik<br />

literatürüne giren bir vokal tekniği var.<br />

İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği<br />

olarak bu yıl bu alanı da vurgulamak<br />

istedik. Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

100. yılı. 1923 senesinde başka<br />

hangi önemli gelişmeler olduğunu<br />

araştırdığımızda karşımıza opera<br />

sanatçısı Maria Callas çıktı. 1923 hem<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Maria<br />

Callas’ın doğum günü. Kendisi İtalyan


86<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

değildi ancak kariyerinde La Scala’daki<br />

performansı büyük ve önemli bir rol<br />

oynadı. Bir anlamda İtalya’nın da fahri<br />

vatandaşı ve büyükelçisi oldu. Biz de<br />

bu 2 önemli 100 yılı aynı anda kutlamak<br />

istedik.”<br />

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği<br />

Genel Sekreteri Fatih Ayçin, sosyal<br />

ve kültürel etkinliklerin taşıdıkları<br />

öneme vurguda bulunarak, “Burada da<br />

düzenlediğimiz bu mutfak kültürüyle<br />

ilgili etkinliğimiz ile ülkeler arasındaki<br />

yakınlaşmaya katkı sunmuş olmaktan<br />

ötürü büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.<br />

Şef Bernardini: “Dergilerden yemek<br />

tarifleri keserdi”<br />

Şef Carlo Bernardini ise, Maria Callas<br />

için seçtiği menünün hikayesini şu<br />

sözlerle anlattı: “Efsaneye göre Maria<br />

Callas'ın yemeğe karşı gerçek bir<br />

tutkusu vardı. Öyle ki gittiği her yerde<br />

en sevdiği yemeklerin tariflerini not<br />

alıyordu. Maria Callas daha çok etle<br />

beslenmeyi severdi. Toskana'dan gelen<br />

800 gramlık biftekleri yemekten çok<br />

hoşlanırdı. Milano'dayken risottodan<br />

vazgeçmezken, Paris'te istiridye ve<br />

şampanyayı tercih ederdi. Dergilerden<br />

yemek tariflerini özenle kesip dosyalara<br />

yerleştiriyordu. Gittiği her yerde de<br />

şeflerden tarifleri istiyordu. Mottosu<br />

ise yemek yapmayı seven icat etmeyi<br />

de severdi. Rigatoni alla Norma, klasik<br />

bir Sicilya yemeği. Adını Maria Callas'ın<br />

seslendirdiği klasik Casta Diva aryasını<br />

içeren Bellini'nin Norma Operası’ndan<br />

alıyor.”<br />

Şef Carlo Bernardini’nin hazırladığı<br />

menüde şu yemekler yer aldı:<br />

*Funghi Fritti alla Toscana con Salsa di<br />

Pecorino e Passata di Fagioli Cannellini<br />

al Rosmarino (Toscano Usulü Taze<br />

Sonbahar Mantarları Yahnisi, Pecorino<br />

Peyniri ve Beyaz “Cannellini” Fasülye<br />

Püresi)<br />

*Rigatoni alla Norma (Rigatoni<br />

Makarna, Taze Fesleğen, Domates,<br />

Patlıcan ve Mozzarella Peyniri)<br />

*Ossobuco di Manzo “Senza Osso” con<br />

Risotto allo Zafferano e Gremolata<br />

di Erbe Aromatiche (Dana İncik<br />

“Ossobuco” Safranlı Risotto ve Aromatik<br />

Taze Baharatlı Cremolata)<br />

*Bunèt alla Piemontese con Gelato<br />

di Castagne (“Piedmont” Çikolata<br />

Chocolate Bunèt ve Kestane Dondurma)


88<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

Metro Türkiye’den 1 Kasım<br />

Dünya Vegan Günü’ne özel gastronomi buluşması<br />

33 yıldır tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik odağında gerçekleştiren Metro Türkiye, raflarında<br />

yüzlerce bitki bazlı ürün sunarken, en yakın iş ortağı olduğu yeme içme sektöründe de bu<br />

konuda farkındalığı artırmak amacıyla 1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde “Sürdürülebilir<br />

Sofralarda Herkese Yer Var” diyerek gastronomi ekosistemi ile bir araya geldi.<br />

Hem dünyada hem de Türkiye’de bitki<br />

bazlı beslenme şekillerine olan ilgi<br />

artıyor. V-Label’ın 2022 araştırmasına<br />

göre, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 28’i<br />

fleksitaryen, yüzde 20’si vejetaryen, yüzde<br />

3’ü vegan beslendiğini ifade ediyor. 33 yıldır<br />

tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik odağında<br />

gerçekleştiren Metro Türkiye, raflarında<br />

yüzlerce bitki bazlı ürün sunarken, en yakın<br />

iş ortağı olduğu yeme içme sektöründe<br />

de bu konuda farkındalığı artırmak<br />

amacıyla 1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde<br />

“Sürdürülebilir Sofralarda Herkese Yer Var”<br />

diyerek gastronomi ekosistemi ile bir araya<br />

geldi.<br />

Metro Türkiye aynı zamanda bitki bazlı<br />

beslenenlerin yoğurda alternatif ürün<br />

arayışını ve talebini göz önüne alarak<br />

raflarına getirdiği Metro Chef Veggie<br />

Fermente Süzme Kaju ürününün lansmanını<br />

gerçekleştirdi.<br />

Dünya nüfusu hızla artarken daha<br />

yaşanabilir bir gelecek için sürdürülebilir<br />

kaynakların önemi artıyor. Bitki bazlı<br />

gıdaları tercih edenlerin sayısı her geçen<br />

gün yükseliyor. Yapılan araştırmalara<br />

göre dünya çapındaki veganların sayısı<br />

80 milyondan fazla ve ülkemizde de bu<br />

yöndeki eğilim gitgide artıyor. Tüketici<br />

tarafında artan bitki bazlı beslenme şekilleri<br />

hakkında farkındalık yaratmak ve yeme içme<br />

sektörüne yön vermek amacıyla 3. Dünya<br />

Vegan Günü Buluşması’nı gerçekleştiren<br />

Metro Türkiye, bitki bazlı beslenmeye<br />

yönelik konu uzmanları, bu alanda başarılı<br />

işlere imza atmış şeflerin katıldığı paneller<br />

ve deneyim alanlarıyla sektöre ilham oldu.<br />

Türüng: “Sürdürülebilir Sofralarda<br />

Herkese Yer Var”<br />

“Sofrada Herkese Yer Var” konulu<br />

açılış konuşması ile Metro Türkiye’nin<br />

sürdürülebilirliğe ve alternatif beslenme<br />

şekillerine olan yaklaşımını paylaşan Metro<br />

Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Vegan<br />

yaşamın bir beslenme yaklaşımından öte bir<br />

hayat felsefesi olması gibi; Metro Türkiye<br />

olarak bizim için de sürdürülebilirlik;<br />

kültürümüzde, odağımızda, DNA’mızda yer<br />

alan en önemli özellik. Sürdürülebilirlik<br />

vizyonumuzun en önemli başlıklarından<br />

biri de bitki bazlı beslenmeye yönelik<br />

çalışmalarımız. Biz Metro Türkiye olarak<br />

tüm beslenme şekillerine saygı duyuyor,<br />

sofrada herkese yönelik tabakların olması<br />

gerektiğine inanıyoruz. Sofralamızda<br />

herkese yer var diyoruz” dedi.<br />

Restoran menülerindeki bitki<br />

bazlı alternatifler talebi yeterince<br />

karşılamıyor<br />

Uzun yıllardır raflarında bitki bazlı çözümler<br />

sunmanın yanı sıra bitki bazlı-vegan<br />

beslenme ve yaşam tarzına dair bilgileri,<br />

reçeteleri ve doğru bilinen yanlışları bir<br />

araya getiren çalışmalar yaptıklarını ve<br />

sektörün dönüşümü için aksiyon aldıklarını<br />

belirten Türüng, “Metro Türkiye olarak<br />

yeme içme sektörünün önde gelen iş<br />

ortaklarından biriyiz ve üstlendiğimiz bu<br />

sorumlulukla işletmelerin bu dönüşümde<br />

ihtiyaç duyabilecekleri her konuda onlara<br />

yol göstermek istiyoruz. Çünkü; bitki bazlı<br />

ürünlere menülerde yer vermek; bugün<br />

artık bir tercih değil, bir gereklilik. Bugün<br />

sadece vegan ve bitki bazlı tabaklar sunan<br />

restoranların sayısı belli ölçüde artıyor ama<br />

talebi karşılama noktasında yeterli olmuyor.<br />

Aslında sofrada kapsayıcı olabilmek adına<br />

tüm restoranlarda bu bitki bazlı tabakların<br />

zenginleşmesinin gerekliliğini ve özellikle<br />

ana yemek seçenekleri arasında da yer<br />

alması gerektiğini vurgulamak istiyoruz.”<br />

diye konuştu.<br />

Bitki bazlı tabaklar yaratmanın ve<br />

menülerde yer vermenin zorlayıcı<br />

algılanmasına karşın Türk Mutfağı’na<br />

atıfta bulunan Türüng, “Reçete aramak<br />

için çok da uzaklara gitmeye gerek yok,<br />

çünkü Türk mutfağının aslında kendisi de<br />

bitki bazlı beslenme açısından oldukça<br />

kapsayıcı. Akdeniz, Ege mutfağında<br />

zeytinyağlılarımız, Anadolu’da bakliyat<br />

temelli yemeklerimiz. Hatta Türk mutfağının<br />

en klasikleşmiş yemeklerinden bile vegan,<br />

bitki bazlı örnekler verebiliyoruz. Ege’nin<br />

zeytinyağlı dolması, Akdeniz’in tahinli piyazı,<br />

Afyon’un bükme böreği, İzmir’in cevizli<br />

incir dolması, Antakya kireçte balkabağı bu<br />

örneklerden sadece birkaçı. Mutfağımızın<br />

vegan yemeklerin hazırlanmasında sıklıkla<br />

kullanılan malzemelerle dolu olması, bizim<br />

için büyük bir şans.” ifadelerini kullandı.<br />

Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng<br />

konuşmasının ardından, Kantar Insights<br />

Türkiye Genel Müdürü Hande Beceren<br />

“Sürdürülebilirlik Ekseninde Geleceğin<br />

Beslenme Trendleri” başlıklı bir sunum


90<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro etkinlik<br />

yaparken, Beslenme Uzmanı ve<br />

Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak<br />

“İklim Odaklı Sürdürülebilir Beslenme”<br />

konusunda bir konuşma gerçekleştirdi.<br />

Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve<br />

Kamu İlişkileri Müdürü Dr. Aslı Duran<br />

moderatörlüğünde Beslenme Uzmanı<br />

ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara<br />

Koçak, TRC American Diner Kurucu Ortağı<br />

ve Şefi Buse Dövenci ve Divan Restoran<br />

Şefi Bahtiyar Büyükduman’ın katılımıyla<br />

“Sofrada Yaratıcılık: Alternatif Lezzetler”<br />

paneli düzenlendi. Bitki bazlı beslenmede<br />

yaratıcılığın ön planda olduğu bu panelde<br />

filizlendirme, fermentasyonun önemi,<br />

coğrafya ve Türk Mutfağı’nın vegan<br />

unsurları öne çıktı.<br />

Restoranda Vegan Misafir Olmak:<br />

“Bitki bazlı tabaklar başlangıç ve<br />

ara sıcak ile sınırlı kalmamalı”<br />

Prof. Dr. Itır Erhart, “Restoranda<br />

Vegan Misafir Olmak” konusuyla ilgili<br />

değerli paylaşımlarda bulundu. Gittiği<br />

restoranlarda vegan seçenek olarak<br />

sadece salata ya da domatesli makarna gibi<br />

alternatiflerin ötesine geçilmesi gerektiğinin<br />

altını çizen Erhart, vegan misafirler<br />

düşünülerek oluşturulan özel menülerin<br />

kendini özel hissettirdiğini belirtti.<br />

Etkinliğin son panelinde Aslı Şafak’ın<br />

moderasyonuyla “Yeme İçme Sektöründe<br />

Alternatif Beslenme Deneyimi” başlığında<br />

Vertical Project Kurucusu Elif Boyner, Araka<br />

Kurucu Şefi Pınar Taşdemir ve Markus<br />

Kurucu Şefi Sinan Büdeyri konuşmacı<br />

olarak yer aldı. Tüketici tarafında alınan<br />

geri dönüşlerden ve bu talebe karşılık<br />

vermenin bir işletme için ne kadar önemli<br />

olduğundan bahsedilen panelde, kapsayıcı<br />

hizmet sunmanın değeri anlatıldı. Yemeğe<br />

çıkan arkadaş gruplarında bitki bazlı<br />

beslenmeyi tercih eden misafirler olduğu<br />

ve bu durumlarda herkesin keyif aldığı bir<br />

yemek deneyimi sunabilmek adına menüde<br />

mutlaka herkese hitap eden seçeneklerin<br />

yer alması gerektiği aktarıldı.<br />

Gastronometro önderliğinde düzenlenen<br />

öğle yemeğinde yeme içme sektörününün<br />

üç farklı konseptine atıfta bulunularak<br />

street food, casual dining ve fine dine<br />

restoranlarının prototipleri kuruldu.<br />

Üç konseptin de bitki bazlı unsurlar<br />

barındırabileceğinin örneklerini sunan öğle<br />

yemeğinde ilham verici tabaklar yer aldı.<br />

Yeme içme sektöründe öne çıkan üç<br />

konsepte ait bitki bazlı tabaklar aynı<br />

zamanda Feriye Mutfak’ta gerçekleşen<br />

şef demolarıyla birebirde deneyimlendi.<br />

Markus Kurucu Şefi Sinan Büdeyri Street<br />

Food konseptinde Anne Köftesi, Divan<br />

Restoran Şefi Bahtiyar Büyükduman Casual<br />

Dining konseptinde Tiftik Mantar Salatası,<br />

Gastronometro Yönetici Eğitmen Şefi Murat<br />

İlke Özipek ise Fine Dine konseptinde örnek<br />

bir tabak olarak Yedikule Kebap yaptı.<br />

Metro Chef Veggie Fermente<br />

Süzme Kaju ile yoğurda bitki bazlı<br />

alternatif sunuyor<br />

Metro Türkiye, son olarak bitki bazlı<br />

beslenenlerin yoğurda alternatif ürün<br />

arayışını ve talebini göz önüne alarak Metro<br />

Chef Veggie Fermente Süzme Kaju ürününü<br />

geliştirdi. V-Label sertifikasına sahip,<br />

koruyucu ve katkı maddesi içermeyen Metro<br />

Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’nun<br />

bir diğer özelliği ise glüten içermemesi.<br />

Şeker ilavesiz ve protein kaynağı olmasıyla<br />

da beslenmesine dikkat edenler için<br />

sağlıklı bir alternatif olarak öne çıkan<br />

bu ürün, yoğurdun kullanılabildiği her<br />

alanda kullanılabiliyor. Dünya Vegan Günü<br />

Buluşması’nda lansmanı gerçekleştirilen<br />

Metro Chef Fermente Süzme Kaju;<br />

çorbalardan makarnalara, kahvaltılıklardan<br />

tatlılara kadar birçok lezzetin bitki bazlı<br />

şekilde hazırlanmasına imkân sağlıyor.<br />

Bitki bazlı yüzlerce ürünü raflarına<br />

taşıyor<br />

Vegan yaşam tarzını benimseyenlerin tüm<br />

ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine olanak<br />

sağlayan Metro Türkiye, kendi markası olan<br />

Metro Chef Veggie ile falafel, makarna, içli<br />

köfte, lahmacun, süt alternatifi bademli ve<br />

fındıklı içecekler gibi ürünlerin yanı sıra<br />

Rioba markası altında brownie, organik<br />

smoothie ve organik çay ürünlerini vegan<br />

olarak sunarken, bitkisel bazlı hamburger<br />

ekmek, margarin, köfte, gurme fit bulgur,<br />

mayonez ve tablet çikolata gibi gıda<br />

ürünlerinden yumuşatıcı, yağ çözücü,<br />

şampuan, zeytinyağlı sıvı sabun gibi temizlik<br />

ürünlerine kadar gıda ve gıda dışı yüzlerce<br />

ürünü raflarında tüketiciler ile buluşturuyor.


92<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gustonun yorumu<br />

Gusto-Akademisyen<br />

Reha Tartıcı<br />

“Birlikte hareketle daha sürdürülebilir bir<br />

dünya inşa edebiliriz”<br />

Günümüzde sosyal, ekonomik ve<br />

çevresel sürdürülebilirlik, dünya<br />

genelinde gittikçe daha fazla önem<br />

kazanıyor. İnsanlık, kaynaklarını<br />

doğru bir şekilde kullanarak gelecek<br />

nesillere yaşanabilir bir dünya<br />

bırakma sorumluluğunu taşıyor. Bu<br />

sorumluluk, her birimizin üzerine<br />

düşen görevleri yerine getirmesini<br />

gerektiriyor.<br />

Sosyal, ekonomik ve çevresel<br />

boyutlarla sürdürülebilirlik, bu<br />

sorumluluğun temel unsurlarıdır.<br />

Sosyal sürdürülebilirlik, bir toplumun<br />

tüm bireylerinin refahını ve yaşam<br />

kalitesini koruma ve iyileştirme<br />

amacını taşır. Eşitlik, adalet ve<br />

fırsat eşitliği gibi değerler, sosyal<br />

sürdürülebilirlik için vazgeçilmezdir.<br />

Herkesin temel ihtiyaçlarına erişimi,<br />

sağlık hizmetlerine ulaşımı, eğitim<br />

imkanlarını ve insan haklarını<br />

korumayı hedefleyen politikalar sosyal<br />

sürdürülebilirliği destekler. Sosyal<br />

dayanışma ve toplumsal ilişkilerin<br />

güçlendirilmesi, daha adil bir dünya<br />

için gereklidir.<br />

Çevresel ve sosyal etkilere duyarlı<br />

olmalıyız<br />

Sürdürülebilir bir ekonomi,<br />

doğal kaynakları verimli kullanır,<br />

yeşil teknolojilere yatırım yapar<br />

ve kaynakların adil bir şekilde<br />

dağıtılmasını sağlar. Yeşil iş<br />

imkanlarının oluşturulması,<br />

sürdürülebilir üretim ve tüketim<br />

alışkanlıklarının teşvik edilmesi,<br />

ekonomik sürdürülebilirliğin<br />

anahtarlarıdır. Ekonomik büyüme,<br />

sosyal refahın artırılması ve çevresel<br />

denge arasında dengeli bir ilişki<br />

kurulmasını hedefler.<br />

Çevresel sürdürülebilirlik, doğal<br />

kaynakların sürdürülebilir bir şekilde<br />

kullanılmasını ve doğal ekosistemlerin<br />

korunmasını amaçlar. İklim<br />

değişikliği, doğal kaynak tükenmesi,<br />

biyolojik çeşitlilik kaybı gibi sorunlar,<br />

çevresel sürdürülebilirliği tehdit eden<br />

faktörlerdir. Temiz enerji kullanımının<br />

teşvik edilmesi, enerji ve su<br />

verimliliğinin artırılması, atık yönetimi<br />

ve geri dönüşüm gibi uygulamalar,<br />

çevresel sürdürülebilirliğin<br />

sağlanmasına yardımcı olur. Doğal<br />

kaynakların sürdürülebilir kullanımı,<br />

gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam<br />

alanı bırakmak için zorunludur.<br />

Geleceğimiz için dengeli yaşamalıyız<br />

Sosyal, ekonomik ve çevresel<br />

boyutlarla sürdürülebilirlik,<br />

birbirleriyle iç içe geçmiş ve<br />

birbirlerini etkileyen unsurlardır.<br />

Bu boyutlar arasındaki dengeyi<br />

sağlamak, bir toplumun geleceği<br />

için hayati öneme sahiptir. Toplum<br />

olarak, sosyal adaleti sağlamak,<br />

ekonomik faaliyetlerimizi çevreye<br />

duyarlı bir şekilde sürdürmek ve<br />

doğal kaynakları korumak için<br />

harekete geçmeliyiz. İş birliği ve ortak<br />

çabalarla, sürdürülebilir bir dünyayı<br />

inşa etmek mümkündür. Birey olarak,<br />

günlük hayatımızda küçük adımlar<br />

atarak büyük farklar ortaya koyabiliriz.<br />

Enerji tasarrufu, geri dönüşüm,<br />

sürdürülebilir ürünleri tercih etmek<br />

gibi basit davranışlar sürdürülebilirlik<br />

yolunda atılan önemli adımlardır.<br />

Bilinçli tüketim kritik öneme sahip<br />

Bilinçli tüketim alışkanlıkları<br />

edinmek, toplumsal sorunlara duyarlı<br />

olmak ve çevre dostu uygulamaları<br />

desteklemek, sürdürülebilir bir<br />

geleceği birlikte inşa etmek için<br />

önem arz ediyor. Unutmayalım ki<br />

sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin<br />

yaşam hakkını ve yaşanabilir<br />

bir dünyayı hedefliyor. Sosyal,<br />

ekonomik ve çevresel boyutlarla<br />

sürdürülebilirlik, toplumumuzun<br />

geleceği için vazgeçilmez unsurlardır.<br />

Bu nedenle her birimizin<br />

sorumluluklarını yerine getirerek bu<br />

hedefe ulaşmaya katkı sağlaması<br />

gerekiyor. Bizi bekleyen zorluklara<br />

rağmen, birlikte hareket ederek daha<br />

sürdürülebilir bir dünya inşa edebiliriz.


94<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

Gastronominin<br />

Nobel’i<br />

Ebru Baybara<br />

Demir ile<br />

Türkiye’de!<br />

Türk şef Ebru Baybara Demir, gastronomi dünyasının Nobel'i olarak adlandırılan<br />

Dünyasının Basque Culinary World Prize <strong>2023</strong> ödülünü San Sebastian'da düzenlenen özel<br />

bir törenle teslim aldı.<br />

Şef Ebru Baybara Demir’in <strong>2023</strong><br />

Basque Culinary World Prize’ı<br />

aldığı ödül töreni Donostia-<br />

San Sebastián'daki Prisma de<br />

Tabakalera’da gerçekleşti. Baybara<br />

Demir, 20 yılı aşkın süredir, bölgedeki<br />

göç süreci, iklim değişikliğine karşı<br />

yerel ürünlerin çoğaltımı, Suriye sınırına<br />

yakın Mardin'de kültürel entegrasyon<br />

gibi öncelikli konuları ele alan çeşitli<br />

girişimlerde öncü bir rol oynadı. Şubat<br />

<strong>2023</strong>'te Türkiye'de yaşanan deprem gibi<br />

yıkıcı olayların ardından insani yardım<br />

çalışmalarına liderlik etti.<br />

Basque Culinary World Prize, Euskadi-<br />

Bask Ülkesi’nin ve gastronomi alanında<br />

önde gelen bir akademik kurum olan<br />

Basque Culinary Center’ın kapsamlı<br />

stratejisinin bir parçası olarak Bask<br />

Hükümeti tarafından verilen özel bir<br />

küresel ödül. Ödül, benzerlerinden<br />

farklı olarak inovasyon, teknoloji,<br />

eğitim, çevre, sağlık, gıda endüstrisi,<br />

sosyal ve ekonomik kalkınma<br />

alanlarında dönüştürücü girişimlere<br />

liderlik eden şeflerin çalışmalarına<br />

odaklanıyor ve bu alandaki başarıları<br />

ödüllendiriyor.<br />

Bir ödül de topluma fayda<br />

sağlayacak projeler için<br />

Bask Hükümeti Ekonomik Kalkınma,<br />

Sürdürülebilirlik ve Çevre Bakanı<br />

Arantxa Tapia, Bask gıda sektöründen<br />

yetkililerin ve önde gelen isimlerin<br />

katıldığı törende Ebru Baybara Demir'e<br />

ödülünün yanı sıra, topluma fayda<br />

sağlayan yeni projelerinde kullanılmak<br />

üzere 100 bin avro değerindeki<br />

ödülü de takdim etti. Ödül töreni<br />

öncesinde, Basque Culinary World<br />

Prize Jürisi başkanı Joan Roca ve<br />

Bask Mutfak Merkezi Mütevelli Heyeti<br />

Başkanı Vicente Atxa gerçekleştirdiği<br />

konuşmalarda ödülün önemine ve<br />

sahip olduğu misyona değindi.<br />

Toplumları gıdayla güçlendirmek<br />

Şef Ebru Baybara Demir, özellikle<br />

geçici koruma altındaki mülteciler<br />

ve ülkelerinde uzakta yaşamak<br />

zorunda kalan kişiler için çok kültürlü<br />

entegrasyonu ve istihdam odaklı<br />

birleştirici projeleri hayata geçirdi.<br />

Farklı kültürlerin bir arada yaşamak<br />

durumunda kaldığı bir bölgede, anlayışı<br />

ve bir arada yaşamayı desteklemeye<br />

yönelik entegrasyona odaklı projeler<br />

gerçekleştirdi.<br />

Yürüttüğü çalışmalara ek olarak şubat<br />

ayında Suriye'yi ve Türkiye'yi etkileyen<br />

deprem sonrasına “Gönül Mutfağı” isimli<br />

aşeviyle afetten etkilenen binlerce kişiye<br />

sıcak yemek ulaştıran bir proje yürüttü.<br />

Şef Ebru Baybara Demir, yirmi yılı<br />

aşkın süredir uluslararası kuruluşlarla,<br />

yerel yönetimlerle, kamu kurumları,<br />

özel kuruluşlar ve yerel kooperatiflerle<br />

çalışarak toplumda pozitif etki yaratan<br />

çalışmalar yürüttü. Bir dönem<br />

sadece bir restoranın bulunduğu ve<br />

bugün artık turistik bir merkez olan<br />

Mardin’de, yemek pişirmeyi turizm ve<br />

kalkınmanın çıkış noktasına yerleştirdi.<br />

Bölge kadınlarını tarihi evlerinde kendi<br />

mutfaklarını açmaya ve turistler için


96<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel<br />

yemek yapamaya teşvik etti, böylece<br />

istihdam fırsatları yarattı ve şehrin<br />

turistik deneyimini geliştirdi.<br />

Daha sonra UNHCR ve FAO gibi<br />

kuruluşların desteklediği ve mültecilere<br />

istihdam olanakları yaratmaya odaklanan<br />

aşçılık eğitim programlarında önemli bir<br />

rol oynadı. Halen Mardin bölgesindeki<br />

gönüllülerin Sorgül gibi yerel tohumların<br />

üretimini ve tüketimini geliştirmek için<br />

çalıştığı Topraktan Tabağa Tarımsal<br />

Kalkınma Kooperatifi’ne destek veriyor.<br />

Sorgül ile başlayan bu yapılanma<br />

bugün sabun, reçel, bakliyatlar ve yerel<br />

lezzetlerin satışının gerçekleştiği bir yapıya<br />

dönüştü. Ebru Baybara Demir, ayrıca atık<br />

meyve ve sebzelerin kompost üretiminde<br />

kullanılmasının amaçlandığı Diyarbakır<br />

pazarlarında başlayan biyobozunur atık<br />

yönetimi projesini de sürdürüyor.<br />

Baybara Demir: “Türkiye'deki<br />

geleceğin gastronomlarına ithaf<br />

ediyorum"<br />

Basque Culinary World Prize ile<br />

verilecek 100.000 avroluk mali ödül,<br />

şefin insanlara, çevreye ve topluma<br />

fayda sağlayan girişimlerine destek<br />

verecek. Ödül hakkında açıklamada<br />

bulunan Ebru Baybara Demir şöyle<br />

konuştu: “Gastronominin Nobel’i<br />

olarak anılan <strong>2023</strong> Basque Culinary<br />

World Prize'ı kazanmak tarif edilemez<br />

bir onur. Gastronomi alanında önde<br />

gelen uzmanlar tarafından “doğanın<br />

aşçı gücü” olarak tanımlanmak ise<br />

benim içi inanılmaz derecede anlamlı.<br />

Bu anlamlı ödüle layık görülmek<br />

benim için derinden değer verdiğim<br />

mesleğime yirmi yılı aşkın süredir<br />

yürekten bağlılığımın bir ifadesi. Bu<br />

ödülü almak sadece bir şef olarak değil,<br />

Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk'ün<br />

açtığı yolda ilerleyen bir Türk kadını<br />

olarak da benim ve ülkem için ayrıca<br />

büyük bir önem taşıyor. Benim için<br />

mutfak, fiziksel duvarların ötesinde bir<br />

yemeğin topraktan tabağa yolculuğunda<br />

yer alan herkesin varlığının önemini<br />

anlamayı ifade ediyor. 2017 yılında<br />

Basque Culinary World Prize ile kez<br />

karşılaşmamın ardından bu tanımlamayı<br />

tamamen sahiplenmiş oldum. Aldığım<br />

ödülü bu yolculukta bana eşlik ederek<br />

hayatlarını değiştiren kadınlara,<br />

coğrafyanın en güzel kader olduğunun<br />

kendilerine ilham olmasını istediğim<br />

Türkiye'deki geleceğin gastronomlarına,<br />

aileme ve enimle aynı felsefeyi paylaşan<br />

tüm yol arkadaşlarıma ithaf ediyorum."<br />

Dönüştürücü bir girişim<br />

Basque Culinary World Prize,<br />

mükemmellik için çabalayan girişimci<br />

bireylerin, azimli ve topluma bağlı<br />

yenilikçi ve yaratıcı insanların<br />

çalışmalarını öne çıkartarak<br />

gastronominin dönüştürücü bir güç<br />

olabileceğini göstermek ve bu alanda<br />

çalışan şefleri onurlandırmak için<br />

2016 yılında başladı. Akademisyenler<br />

ve günümüzün en iyi şeflerinin de<br />

aralarında yer aldığı uluslararası prestije<br />

sahip uzmanlar tarafından desteklenen,<br />

basın tarafından "Gastronomi Nobeli"<br />

olarak adlandırılan ödülün kriterlerini<br />

42 ülkeden gösterilen 1.200'ün üzerinde<br />

aday ve değerlendirilen 800'e yakın aday<br />

oluşturdu. Sektör profesyonelleri ve<br />

kurumlar, bir aydan uzun süre dünyanın<br />

dört bir yanından, gastronominin<br />

sosyal entegrasyon, sürdürülebilirlik<br />

ve eğitim gibi alanlarda bir değişim<br />

aracı olarak kullanılabileceğini<br />

gösteren şefleri aday gösterdi. Diğer<br />

yandan Basque Culinary Center ise bu<br />

profilleri araştırmak ve doğrulamak<br />

için kapsamlı bir süreç yürüten bir<br />

ekip oluşturdu. 7 Haziran'da Basque<br />

Culinary World Prize, Ebru Baybara<br />

Demir'i <strong>2023</strong>'ün kazananı ilan etti. Ayrıca<br />

mevcut zorlukların görünürlüğünü<br />

artırma ve girişimci şefleri belirleme<br />

konusundaki önceliğini ortaya koyan<br />

iki özel şefe de mansiyon verildi. İki<br />

şef de mükemmellik, yenilikçilik,<br />

yaratıcılık ve azim sergileyen, kendi<br />

topluluğuna bağlı olduğu kadar ilham<br />

verici projeleri hayata geçiren kişilerdi.<br />

Nicole Pisani'ye (Birleşik Krallık),<br />

hem bedeni hem de zihni beslemeye<br />

odaklanarak okuldaki çocuklara yönelik<br />

yemek hizmetlerinde devrim yaratmayı<br />

hedefleyen projesiyle, Heidi Bjerkan'a<br />

(Norveç), ise döngüsel ekonomiye odaklı<br />

uyguladığı çoklu restoran modeliyle<br />

küçük üreticiyi, sosyal girişimciyi ve<br />

eğitimcileri birleştiren gastronomi<br />

anlayışıyla oluşturduğu vizyoner<br />

girişimi ile mansiyona hak kazanmış<br />

oldu. Basque Culinary World Prize,<br />

her yıl kazananı ve özel mansiyonları<br />

aracılığıyla, tüm dünyaya bir şefin<br />

topluma katabileceği değeri öne çıkartan<br />

bir mesaj verme fırsatını buluyor. Bu yıl<br />

göç ve yeteneklerin çeşitlendirilmesiyle<br />

bağlantılı sosyal entegrasyona ek olarak<br />

gıda eğitimi temasına da dikkat çekiliyor.


üfelerimizin farkındayız...<br />

büfelerrmmzzn farkındayız...<br />

www.monotech.com.tr<br />

biz işimizi çok seviyoruz<br />

her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />

Kirman Arycanda De Luxe<br />

özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.


98<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro güncel / makale<br />

DrṀurat<br />

İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />

Dogan<br />

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />

Doç.<br />

)<br />

Daha önceki yazılarım da Fransızmutfağının<br />

dünya gastronomi arenasında neden önde<br />

olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Ancak<br />

yazımda Fransız mutfağını günümüz<br />

konumuna getiren ustalar hakkında bilgi<br />

vermediğimi fark ettim…<br />

Mutfak Sanatları Ustası<br />

Fransız mutfağını en diplerden alıp üst liglere<br />

çıkarılmasında çok büyük katkıları olan iki<br />

usta… Biri, başlıkta gördüğünüz Şef Auguste<br />

Escoffier (Agust Eskofier) diğeri ise Marie-<br />

Antoine Carême (Marie Antonin Karem) ki<br />

ondan daha sonraki yazılarımda bahsetmeyi<br />

planlıyorum. Baştan şunu söylemekte<br />

yarar var. İki ustanın eşdeğeri bir usta Türk<br />

mutfağını zamanında ele almış olsaydı, şimdi<br />

tüm dünya, Türk mutfağını konuşurdu. Bu<br />

iddialı sözü neye dayandırdığımı soruyor<br />

gibisiniz.<br />

1800’lü yıllara şöyle bir göz ucuyla bakalım.<br />

Bir tarafta Türk veya Osmanlı coğrafyasında<br />

bin bir çeşit yemeğin, sosuyla birlikte<br />

lezzet şöleniyle yapılmış hali var. Diğer<br />

tarafta yani Fransız mutfağında birkaç<br />

pişirme yöntemiyle sosu bile olmayan<br />

kuru kuru lezzetsiz yemekler var. Evet,<br />

sözünü edeceğim ustalar aslında kendi<br />

mutfaklarının Rönesans’ını (yeniden doğuş)<br />

yapmışlar. Onlar tüm Fransız mutfağını<br />

yazılı, standart ve görselliği olan bir mutfağa<br />

dönüştürmüşler. Örneğin, günümüzde<br />

kullandığımız mutfak ünvanlarının tümünün<br />

mucidi Şef Escoffier’dir. Bize dönüp bir<br />

bakalım. Benzer sınıflandırma Osmanlı<br />

Mutfak hiyerarşisinin içinde zaten vardı.<br />

Yazılıdan ziyade bizdeki en büyük sorun kültür<br />

ve düşünce yapımızın sözlü ifadeye daha<br />

yatkın olması. Hatta yazmayı da çok sevmeyiz.<br />

Size garip gelecek ama bir şey daha söylemek<br />

isterim. Türk ve Osmanlı Mutfak tarihini,<br />

coğrafyamıza gelen Batılı seyyahlar sayesinde<br />

öğreniyoruz. Sadece bir Evliya Çelebimiz<br />

var. Tabii Batılı seyyahlar da kendi bakış<br />

açılarıyla yorumluyorlar. Batılı bir seyyah bir<br />

konakta ziyafete katılır. Kitabına şöyle yazar:<br />

“Yemeğin sonunda tas tas çorba getirdi. Çok<br />

saçma! İçinde süt ve pirinç var. Ve hatta çorba<br />

tatlı.” Bu yazıyı okuduğumda çok güldüm<br />

ve garipsedim. Sonra da hak verdim. Elin<br />

Batılısı sütlacı nereden bilsin. Aslında konuyu<br />

Auguste Escoffier (1846- 1935)<br />

Mutfak Sanatları Ustası<br />

çok fazla uzatmak istemem. Ancak yeri<br />

gelmişken, söylemeden geçemedim. Şimdi<br />

iki ustadan biri olan Şef Auguste Escoffier’i<br />

hatırlatıp ve sonrasında Fransız mutfağına<br />

olan katkılarını gözler önüne sereyim.<br />

Auguste Escoffier<br />

Fransız klasik mutfağın kurucusu olan<br />

Escoffier, mutfağa on üç yaşında amcasının<br />

restoranında adım atmış ve ölene kadar<br />

mutfaktan çıkmamıştır. Escoffier’in birçok<br />

ünvanı var. Bunlardan en önemlisi Dünya<br />

Mutfak İmparatoru’dur. Bu ünvan boşuna<br />

verilmemiştir. Prusya Kralı Kaiser İkinci<br />

Wilhelm’e yaptığı yemek Kralı çok etkilemiş<br />

ve Kral ona şunları söylemiştir.<br />

“Ben Prusya’nın Kralıyım, sen de bütün<br />

mutfakların kralısın.’’ diyerek övmüştür.<br />

Tüm bunlara ek olarak Avrupa’nın en<br />

iyi otellerinin restoran ve mutfaklarını<br />

yönetmiştir. Escoffier mutfak ve servis<br />

organizasyonunda köklü değişiklikler<br />

yapmış, mutfakta uzmanlaşmayı getirmiş,<br />

menüleri sadeleştirmiş ve yemekleri bir<br />

plan dâhilinde sunmuştur. Bir örnek vermek<br />

isterim. Escoffier’den önce bir ziyafette tüm<br />

yemekler masaya boca edilir -bu benim<br />

tanımım- herkes o ihtişamı görsün istenirdi.<br />

Aslında görgüsüzlüğün tavan yapmış hali.<br />

Şefimiz ise yemekleri bir düzen dâhilinde az<br />

ve öz servis ettirmiştir. Yaptığı, az malzeme<br />

ile mükemmel uyumu sağlamaktan başka<br />

bir şey değildir. Carême’in ihtişamlı, abartılı<br />

ve karmakarışık menülerini sadeleştirmiştir.<br />

Doğru olan da buydu. Carême’in çeşitli ve<br />

yine karmakarışık yemeklerini bir düzene<br />

sokmuş, sadeleştirmiş ve önemli olanın uyum<br />

olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ve önemlisi<br />

bunların tümünü yazılı hale getirmiştir.<br />

Escoffier’e minimalist yaklaşan bir şef<br />

diyesim geliyor. Ama o yıllarda bu kavram, ne<br />

gündemde ne de esamesi okunuyor. Hatta<br />

çağdaş bir konu olan sürdürülebilirliği bile<br />

öncelemiş diyebilirim. Gereksinim fazlası<br />

olan her şeyi mutfağımızdan ve menümüzden<br />

çıkarma düşüncesi. Kulağa hoş geliyor. Evet,<br />

“Az çoktur.”<br />

Auguste Escoffier’in mirası<br />

Escoffier gastronomiye katkısının yanı sıra<br />

çok değerli eserler kaleme almıştır. Türk<br />

mutfağında yapılmayanı yapmış. Söz uçar<br />

yazı kalır demiş. En tanınmış eseri Mutfak<br />

Rehberi (Le Guide Culinaire) kitabında klasik<br />

mutfak sanatına ilişkin beş binden fazla<br />

tarif vermiş. Pişirme teknikleri ve yemekte<br />

kullanılan malzemelerle ilgi çok detaylı<br />

bilgiler vermiştir. Bizde olmayan bir şey,<br />

eski ustalar tariflerini ve ipuçlarını saklarlar.<br />

Tümü onlarla birlikte mezara giderdi. Hatta<br />

geç dönem Osmanlı yemek kitaplarında bile<br />

doğru düzgün gramaj ve teknik yazmaz.<br />

Lejyon Donnör (Fransa'nın en yüksek<br />

seviyedeki sivil nişanı)<br />

Escoffier 1920 yılında dönemin başbakanı<br />

Édouard Herriot tarafından, Fransız mutfak<br />

sanatını dünyada en iyi tanıtan ve onun<br />

değerini arttıran bir kişi olarak Fransa’nın<br />

en büyük nişanı olan Lejyon Donnör ile<br />

ödüllendirmiştir. Escoffier’in bu kadar ünlü<br />

ve iyi bir şef olmasının bazı nedenleri var.<br />

En önemlisi mutfak rütbelerini veya diğer<br />

ifadeyle mutfak hiyerarşisini oluşturmuş<br />

olmasıdır. Günümüz mutfağında hala onun<br />

ortaya çıkardığı rütbeleri kullanıyoruz. En üst<br />

derecedeki mutfak sorumlusuna Executive<br />

Chef, yardımcısına Sous Chef diyoruz.<br />

Diğerleri olan Chef de Partie, Demi Chef ve<br />

Commis Chef sıralamayı mutfağa aşina olan<br />

herkes bilir.<br />

Alçak gönüllü bir usta<br />

Escoffier çok büyük başarılarına rağmen<br />

alçakgönüllülüğü ve mesleğine olan bağlılığı<br />

ile bilinmekteydi. Disiplinli yaklaşımı, yiyecek<br />

ve içecek malzemelerine olan hürmeti<br />

ve kaliteye olan bağlılığı, dünya çapında<br />

şefleri etkileyen standartların oluşmasını<br />

sağlamıştır. 12 Şubat 1935’te arkasında<br />

şeflere ve tüm Dünya mutfaklarına büyük<br />

bir miras bırakarak öldü. Adı birçok aşçılık<br />

okuluna, derneklere, ödüllere verilmiş<br />

ve aşçılık mesleği üzerindeki etkisi<br />

ölümsüzleşmiştir. Auguste Escoffier'in hayatı,<br />

yenilikçiliğin, mükemmelliğin ve mutfak<br />

sanatına olan derin sevginin damgasını<br />

vurduğu bir mutfak yolculuğunu temsil<br />

etmektedir. Günümüzde Escoffier'in katkıları<br />

gastronomi dünyasını şekillendirmeye devam<br />

etmektedir.<br />

Sağlık ve afiyette kalın…


100<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

Espressolab’a altın ödül<br />

Espressolab, Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi<br />

Espressolab Roastery mağazasının pazarlama çalışmaları ile<br />

büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin pazarlama ekiplerinin<br />

başarısını ölçümleyen The Hammers Awards’da, “En İyi Mağaza<br />

Deneyimi Takımı” kategorisinde birinci seçilerek altın ödülün<br />

sahibi oldu. Ödüle ilişkin değerlendirmelerde bulunan Espressolab<br />

Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, “Espressolab<br />

Roastery mağazamızın, henüz birinci yılında günde 10 bin ziyaretçi<br />

ortalamasıyla Avrupa’nın en fazla kahve severi ağırlayan kahve<br />

mağazasına dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mağazada,<br />

klasik coffee shop kalıplarının dışına çıkarak sinema, tiyatro, standup,<br />

konser, workshop ve sergi gibi birçok kültür-sanat etkinliğini bir<br />

fincan kahvenin etrafında çoğu kez ücretsiz olarak misafirlerimizin<br />

ilgisine sunuyoruz. Pazarlama birimimizin özverili bir takım<br />

çalışmasıyla yürüttüğü iletişim çalışmaları ve etkinliklerimizin yine<br />

ekip başarısı olarak takdir görmesi, pazarlama profesyonelleri olarak<br />

motivasyonumuzu artırıyor” dedi.<br />

Doruk Un, PanPan markasıyla<br />

HoReCa pazarına giriyor<br />

Türkiye’nin en<br />

büyük un üreticisi ve<br />

ihracatçılarından Doruk<br />

Un, PanPan markası<br />

ile HoReCa pazarında<br />

Türkiye’nin öncü ve lider<br />

markası olmayı hedefliyor.<br />

Zengin buğday karışımları<br />

ve özel harmanlama<br />

reçeteleriyle hazırlanan<br />

paketler 1 kg, 2 kg ve 5 kg’lık ambalajlarıyla mutfaklarda 25 ve 50 kg’lık<br />

paketlerle de profesyonel işletmelerde yerini alıyor. ‘Her lezzetin unu<br />

farklıdır’ sloganı ile ulusal-yerel marketler ve online satış kanallarında<br />

hızla yer almaya başlayan PanPan Un, tüketicilerin ihtiyacına ve kullanım<br />

amacına uygun olarak, farklı buğdaylardan üretilen özel un çeşitleri ile<br />

uzmanlığını ortaya koyuyor. Geçmişten gelen tüketim alışkanlıklarını<br />

değiştirmeye odaklanarak ‘her lezzetin unu ayrıdır’ yaklaşımından yola<br />

çıkan ve kullanım amacına uygun un çeşitleri geliştiren marka, her bir<br />

kategoride lezzetleri ile fark ortaya koyuyor.<br />

Cizreli, ‘Ateşle<br />

Oynayanlar’ kitabıyla<br />

raflarda<br />

Başarılı iş insanı ve girişimci<br />

Gamze Cizreli, kendi deyimiyle<br />

‘yaşadıklarından kendine kalanları’<br />

kaydettiği “Ateşle Oynayanlar”<br />

isimli kitabıyla raflarda. Cizreli’nin<br />

Ankara’da kurduğu ilk markalardan<br />

BigChefs’in yükseliş hikayesini ve<br />

kendi hayat tecrübesini anlattığı<br />

otobiyografik kitabı “Ateşle<br />

Oynayanlar” bir kadının hayallerini<br />

gerçekleştirme yolculuğunu<br />

anlatıyor. Cizreli’nin yükselişleri ve<br />

düşüşleri, iç dünyasıyla iş dünyası,<br />

anneliğiyle yöneticiliği, arzularıyla korkuları, yaşadıklarıyla<br />

kaçırdıkları iç içe geçmiş halde sunuluyor. “Ateşle<br />

Oynayanlar”, kendi içindeki ateşi söndürmeden taşımak ve<br />

başkasının gözlerindeki kıvılcımı alevlendirmek isteyenler<br />

için yazıldı. Kitabın tüm geliriyle de kız çocuklarının eğitimi<br />

için “Bir Kıvılcım Yeter” burs fonu oluşturuldu.<br />

Sheraton İstanbul Ataköy<br />

<strong>Hotel</strong>'e yeni F&B Direktörü<br />

Uluslararası otelcilik<br />

standartlarında yüksek<br />

müşteri memnuniyeti<br />

ilkesiyle hizmet veren<br />

Sheraton İstanbul<br />

Ataköy <strong>Hotel</strong>’in Yiyecek<br />

ve İçecek Direktörü<br />

Erdem Ergin oldu.<br />

Kariyerine 1989 yılında<br />

başlayan Erdem<br />

Ergin, önde gelen otellerden Wyndham Grand Kalamış<br />

Marina <strong>Hotel</strong>’de Yiyecek İçecek Bölüm Direktörü, Bentley<br />

<strong>Hotel</strong>’s Grup’ta Genel Koordinatör ve Boğazişleri Yiyecek<br />

ve İçecek’te Genel Müdür olarak görev aldı. Ergin, sektör<br />

içerisinde yapılan projelerin yatırımcılardan gelen talepler<br />

doğrultusunda sadece görsel değil, operasyonel duruş ve<br />

detaylarıda 3D proje çizimleri kapsamında şimdiye kadar<br />

Butik <strong>Hotel</strong>,<strong>Restaurant</strong> ve Bar,Coffe Shop-bakery ve üretim<br />

fabrikası gibi bir çok projeye imza attı. Turizm sektöründe<br />

yeme-içme alanında önemli roller üstlenen Erdem Ergin,<br />

9 Ekim itibarıyla Sheraton İstanbul Ataköy <strong>Hotel</strong> bünyesine<br />

katıldı.


102<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

İlk 9 ayda cirosunu<br />

yüzde 68 artırdı<br />

Türkiye’nin en<br />

yaygın organize<br />

toptan marketi<br />

Bizim Toptan,<br />

<strong>2023</strong>’ün ilk 9 ayında<br />

yaygın mağaza<br />

ve depo ağı,<br />

gelişmiş teknolojik<br />

altyapısı, ev dışı<br />

tüketim kanalındaki satış gücü ve küçük esnafa bayilik modeli<br />

sunan iştiraki Seç Market ile güçlü bir finansal performans<br />

göstererek istikrarlı büyümesini sürdürdü. 9 aylık dönemde<br />

cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 68 artırarak<br />

15,7 milyar TL’ye yükselten Bizim Toptan, aynı dönemde mağaza<br />

yatırımlarıyla pazardaki güçlü konumunu devam ettirerek faaliyet<br />

alanını da genişletti. Bizim Toptan, dönem içinde Denizli ve<br />

Ankara Yaşamkent’te açtığı 2 yeni mağaza ile Türkiye genelinde<br />

toplam 181 mağazaya ulaştı. Bizim Toptan’ın artan cirosu içinde,<br />

tedarikinin büyük bölümünü karşıladığı Seç Market kanalının<br />

büyümesinin önemli katkısı bulunuyor. Esnafa güç veren<br />

bayilik modeliyle öne çıkan Seç Market’in Türkiye genelindeki iş<br />

ortaklarının sayısı 2 bin 699’a ulaşırken, Bizim Toptan’ın satışları<br />

içindeki payı da yılın üçüncü çeyreğinde de artmaya devam<br />

ederek yüzde 24’e ulaştı.<br />

Roka İstanbul<br />

brunch başlıyor<br />

Çağdaş Japon robatayaki mutfağı<br />

ile bilinen Roka İstanbul, duyuları<br />

harekete geçirecek sıradışı bir<br />

brunch deneyimi ile hafta sonlarını<br />

renklendirmeye hazırlanıyor.<br />

Muhteşem manzarası ve lezzetli<br />

menüsüyle Roka Istanbul,<br />

alışkanlıkları aşan bir gastronomi<br />

yolculuğuna davet ediyor. Her<br />

cumartesi ve pazar günü 12:30’dan<br />

16:00’ya kadar sürecek olan Roka<br />

Brunch, Roka’nın ikonik menüsünden<br />

özel bir seçki sunuyor. Bu kendine<br />

özgü gastronomi deneyimi, imza<br />

robatayaki mutfağını, özenle<br />

sergiliyor. Roka brunch’a özel olarak<br />

paylaşımlık olarak hazırlanan üç çeşit sashimi, "sirkeli soya sos ile<br />

dana eti ve zencefil gyoza," gibi tabaklara ek olarak iki yeni lezzeti<br />

menüsüne ekliyor. Sebzeli Japon krebi “okonomiyaki” ve “miso<br />

ekmeği üzerinde ızgara dana kaburga” brunch misafirlerine yepyeni<br />

bir deneyim sunuyor. Roka’nın sevilen robata menüsünden de<br />

lezzetleri barındıran brunch menüsü tatlıyı da ihmal etmiyor.<br />

Tahin ve pekmezde<br />

kalitenin adı<br />

Seğmen Gıda<br />

Türkiye'nin kalıcı<br />

lezzetlerinden olan<br />

tahin ve pekmez,<br />

mutfakların vazgeçilmez<br />

malzemelerinden biridir. Bu<br />

eşsiz lezzetlerin en kaliteli ve<br />

doğal halini sunan Seğmen<br />

Gıda, birbirinden lezzetli<br />

ürünlerle şeflerin favori<br />

tercihi olmaya devam ediyor. Tahin-pekmez çeşitleri arasında<br />

dut, harnup ve üzüm pekmezi sunan Seğmen, tahin-pekmez karışımını<br />

farklı damak zevklerine uygun hale getiriyor. Seğmen Tahin-Pekmez<br />

ürünleri farklı formları sayesinde sadece çalışanlar için değil; otel,<br />

restoran, kafeterya ve yurt gibi büyük kalabalık işletmelerin de en<br />

uygun tercih! Hem kendiniz hem de hizmet sunduğunuz müşterileriniz<br />

için Seğmen tahin-pekmez ürünlerini tercih edebilirsiniz. Seğmen Gıda<br />

ürünlerine segmen.com.tr üzerinden ulaşabilir, toptan alımlarınız için<br />

ise Seğmen’in bölge temsilcilikleri ile iletişime geçerek güvenli bir<br />

alışveriş yapabilirsiniz.<br />

Her damak<br />

tadına uygun<br />

geleneksel<br />

tatlar<br />

Osmanlı'dan günümüze<br />

lezzet ve kültür elçisi olarak<br />

gelen 159 yıllık tecrübeye<br />

sahip gurme tatlıcı Hafız<br />

Mustafa 1864, sofralarını<br />

tatlandırmak ve sevdiklerini<br />

lezzetli hediyelerle mutlu<br />

etmek isteyenler için Osmanlı<br />

Saraylarının en önemli tatlıları<br />

arasında yer alan bol fıstıklı<br />

baklava, ALA soslu cevizli<br />

ve fıstıklı tatlılar, kadayıf ve muhallebi gibi birçok seçenek sunuyor.<br />

Ayrıca, özel kutulu baklava, lokum ve kahve fincanı setleri ile özel<br />

davetlere lezzetli ve şık bir dokunuş yapıyor. Hafız Mustafa’nın öne çıkan<br />

tatlarından Türk baklavası, bol fıstığı ve cevizi ile eşsiz bir lezzet sunuyor.<br />

Başta geleneksel Türk baklavasını klasik halinden daha farklı bir lezzete<br />

taşıyabilmek için geliştirilen ALÂ sos; pasta ve hamur işi çeşitlerinden,<br />

sütlü tatlılara, künefe ve trileçeye kadar onlarca tatlıyı bambaşka bir tat<br />

haline dönüştürüyor. Her dilimine özel olarak hazırlanan ince baklava<br />

tabakaları ve kek ile mükemmel bir uyum sunan baklavalı pasta ise hem<br />

şerbetli hem de sütlü tatlıları sevenler için harika bir alternatif oluyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

gastro aktüel<br />

IFFCO Grup,<br />

FELDA IFFCO Gıda’nın tüm<br />

hisselerini satın aldı<br />

IFFCO Grup, 26 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde %50<br />

ortağı olduğu grup şirketi Felda Iffco<br />

Gıda’nın hisselerinin tamamını satın<br />

alarak dünya üzerinde 49 ülkedeki 95<br />

operasyonuna bir yenisini ekledi. Felda Iffco<br />

Gıda, yoluna IFFCO Turkey Gıda San. ve Tic.<br />

A.Ş. olarak devam edecek.<br />

IFFCO Türkiye CEO'su Güven Geriş yaptığı açıklamada;<br />

uzun süredir beklenen sürecin sonunda tamamlandığını<br />

ve bundan sonra işleyişlerine IFFCO Turkey Gıda ismiyle<br />

devam edeceklerini belirtti. IFFCO; merkezi Birleşik Arap<br />

Emirliklerinde bulunan, hızlı tüketim ve endüstriyel yiyecek<br />

sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. Yağ pazarı<br />

dinamikleri hakkında derin çalışmaları olan IFFCO, gıda başta<br />

olmak üzere gıda dışı endüstrilere de geniş portföyde ürünler<br />

ve hizmetler üretip pazarlamaktadır. 1975'te kurulan bir şirket<br />

olarak, bugün, dinamizm ve yenilikten beslenen birçok başarılı<br />

markaya sahip. IFFCO Grup, 49 ülkede 95 operasyonu bulunan<br />

ve 12.000'den<br />

fazla çalışanı<br />

ile ürünlerini 5<br />

kıtaya ulaştırıyor.<br />

Firma 80'den fazla<br />

marka ile globalde<br />

yer edinmiş çok<br />

uluslu bir şirket<br />

olarak faaliyet<br />

gösteriyor.<br />

Felda Iffco Gıda,<br />

2009 yılından<br />

beri İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan son<br />

teknolojik donanıma sahip endüstriyel bitkisel yağ fabrikasıyla<br />

hem lokal hem de ihracata yönelik küresel üretim yapan öncü<br />

firmalardan biri olmayı çok kısa sürede başardı. Bu dönüşüm<br />

ile birlikte IFFCO Türkiye daha geniş bir kitle ve pazara yeni bir<br />

heyecanla ve yatırımla hitap etme fırsatına sahip olacak.<br />

Türkiye’nin bakliyat<br />

kalitesini dünyaya<br />

duyurdu<br />

Türkiye'nin tanınmış gıda üreticisi Reis Gıda,<br />

14-16 Kasım <strong>2023</strong> tarihlerinde İstanbul<br />

Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde Pendik<br />

Green Park <strong>Hotel</strong>'de düzenlenen prestijli<br />

Global Food Meetings Istanbul etkinliğinde<br />

yerini aldı.<br />

Türkiye'nin lider gıda üreticileri arasında gösterilen Reis Gıda,<br />

bu etkinlikte yerel bakliyat ürünlerini dünya sahnesine çıkardı.<br />

30’dan fazla ülkeden gelen 100’den fazla market zinciri ve gıda<br />

toptancısıyla önceden planlanmış ikili iş görüşmelerine olanak<br />

tanıyan etkinlikte, Reis Gıda gibi üreticiler, Almanya’dan REWE,<br />

Makedonya’dan KIPPER, Azerbaycan’dan Bravo, Mısır’dan<br />

BIM gibi dünyaca ünlü perakende ve toptancı firmaların satın<br />

alma temsilcileriyle bir araya gelerek ürünlerini ve hizmetlerini<br />

sergileme fırsatı buldu. Reis<br />

Gıda, etkinlik boyunca geleneksel<br />

ve yenilikçi bakliyat ürünlerini,<br />

sürdürülebilir tarım uygulamalarını<br />

ve müşteri odaklı çözümlerini<br />

vurgulayarak, katılımcılara ve<br />

potansiyel iş ortaklarına firmanın<br />

kalite ve güvenilirlik standartlarını<br />

gösterdi. Ayrıca, firma yetkilileri ile<br />

yapılan yüz yüze görüşmelerde, Reis<br />

Gıda'nın uluslararası pazarda nasıl<br />

bir fark yarattığına dair detaylı bilgiler<br />

paylaşıldı.


106<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

İstanbul’un en yeni Uzakdoğu konsepti<br />

LITTLE BUDDHA<br />

Uzakdoğu mutfağı sevenlere birbirinden farklı seçenekler sunan Little Buddha’nın ilk şubesi<br />

Happy Group çatısı altında Akmerkez AVM’nin giriş katında hizmete açıldı.<br />

Türkiye’de çok sevilen ve tercih<br />

edilen dünya mutfaklarından biri<br />

olan Uzakdoğu mutfağının en yeni<br />

temsilcisi Little Buddha, Happy Group<br />

çatısı altında ilk şubesini Akmerkez’de<br />

açtı. Uzakdoğu mutfağının orijinal<br />

ve seçkin tatlarını “ulaşılabilirlik”<br />

mottosuyla misafirlerine sunmayı<br />

hedefleyen mekanda seçkin ve lüks<br />

Uzakdoğu restoranlarında yer alan<br />

lezzetleri servet ödemeye gerek<br />

kalmadan deneyebilirsiniz.<br />

110’dan fazla seçenek<br />

Uzun yıllardır Türkiye’de ve yurt dışında<br />

önemli Uzakdoğu işletmelerinde görev<br />

alan deneyimli şeflerin hazırladığı,


Yükselen trend Uzakdoğu mutfağının en seçkin lezzetlerini<br />

“ulaşılabilir hizmet ve lezzet” anlayışıyla sunan mekan,<br />

alanlarında uzman ve deneyimli şeflerin ellerinden çıkan<br />

110’dan fazla seçenekle, yepyeni bir lezzet deneyimi yaşatıyor.<br />

110’dan fazla seçenek sunan<br />

zengin menüsüyle dikkat çeken<br />

mekanın Corn Tempura, Dynamite<br />

Shrimps ve Ponzu Soslu Trüflü<br />

Edamame spesiyalleri oldukça<br />

iddialı. Sushi’de set menüler dahil<br />

yaklaşık 55 farklı sushi, noodle<br />

çeşitleri ve ana yemekler sunan<br />

mekanın kokteyllerinden Bergamot,<br />

Butterfly ve Lavender’i ise mutlaka<br />

denemelisiniz.<br />

Yeni lokasyonlar sırada<br />

Happy Moon’s, İkon ve Bob’s<br />

markalarına sahip olan ve 25. yılına<br />

yaklaşan Happy Group, bu kez de<br />

Uzakdoğu mutfağında zincirleşmeyi<br />

hedefliyor. Little Buddha’yı önümüzdeki<br />

dönemde farklı lokasyonlarda açmayı<br />

planlayan Grup, pahalı algısına sahip<br />

Uzakdoğu lezzetlerini, aynı özen ve<br />

kalite anlayışıyla ama daha “ulaşılabilir”<br />

koşullarla sunuyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

LEZZETIN<br />

VE ŞIKLIĞIN<br />

BULUŞMA<br />

NOKTASI<br />

GLENS<br />

İtalyan mutfağının eşsiz<br />

lezzetlerini meraklılarıyla<br />

buluşturan Glens,<br />

Nişantaşı’nın gözde caddesi<br />

Abdi İpekçi’de etkileyici<br />

atmosferi, zarif dekorasyon<br />

detayları ve damaklarda iz<br />

bırakan İtalyan lezzetleri<br />

ile şehrin ortasında tam bir<br />

buluşma noktası…<br />

Yüksek tavanlı mimarisi, modern<br />

dekorasyonuyla Nişantaşı’nın<br />

geçmişini ve geleceğini bir arada<br />

yansıtan Glens, huzurlu atmosferiyle<br />

günün her saati keyifle vakit<br />

geçirebileceğiniz özel bir mekan.<br />

Günün her saati eşsiz bir deneyim<br />

yaşatıyor<br />

Glens, usta şefler tarafından hazırlanan<br />

zengin menüsü, şık sunumu ve çok özel<br />

kokteyl alternatifleriyle misafirlerine<br />

günün her saati eşsiz bir deneyim<br />

yaşatıyor.<br />

İtalyan mutfağına özel soslarla<br />

hazırlanmış makarna ve et çeşitleri,<br />

odun fırınında pizzası, Akdeniz esintileri<br />

taşıyan salata seçenekleri ve leziz deniz<br />

ürünleri Glens’i sadece Nişantaşı’nın<br />

değil şehrin favorilerinden biri yapıyor.<br />

Mekanda ayrıca perşembe, cuma<br />

ve cumartesi günleri saat 18.00’den<br />

itibaren DJ Performansıyla müziğin<br />

tadını çıkarabilir, haftanın yorgunluğunu<br />

atarak keyifli saatler geçirebilirsiniz.<br />

Glens, Nişantaşı’nın<br />

merkezinde, Abdi İpekçi<br />

Caddesi 12 numaradaki Glens<br />

Palas Otelin zemin katında yer<br />

alıyor.


110<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni mekan<br />

Bu mekan<br />

101 değil,<br />

yalnızca 100<br />

kişilik!<br />

Kuruçeşme sahil<br />

hattında taş bina<br />

içerisindeki restorasyon<br />

çalışmalarını tamamlayan<br />

100 | HUNDRED; 101<br />

değil, yalnızca 100<br />

kişilik kotasıyla misafir<br />

ağırlamaya başladı…<br />

İstanbul’un en özel projelerinden<br />

biri olmaya hazırlanan 100,<br />

uzun süredir titizlikle yürütülen<br />

restorasyon çalışmalarının ardından<br />

kasım ayı sonu itibariyle misafirlerini<br />

ağırlamaya başladı. Cumhuriyetimizin<br />

100. Yılı’na yakışır şekilde olması için<br />

her detayın düşünüldüğü mekan,<br />

eşsiz mimarisiyle gastronomi ve<br />

eğlence alanındaki iddiasının yanı<br />

sıra, alışılagelmişin dışında çok farklı<br />

bir deneyim de sunuyor. 100 kişiyle<br />

sınırlı misafir kotasıyla konuklarını iyi<br />

hissettirmeye odaklanan 100, ihtişam<br />

dolu ambiyansında ve terasındaki eşsiz<br />

Boğaz manzarasıyla iyi yemek ve iyi<br />

müziği bir araya getiriyor.<br />

Misafirlerinin özel olduğunu en ince<br />

ayrıntısına kadar hissettirecek olan<br />

100, üst katta bulunan restoranı ile<br />

haftanın her günü imza yemekleri<br />

ve kokteylleriyle şehrin müdavim<br />

noktası olmaya şimdiden aday.<br />

Özel günlerin, kutlamaların, doğum<br />

günlerinin veya kendine özel bir<br />

deneyim yaşatmak isteyen herkesin<br />

en mutlu anlarına eşlik etmeye hazır<br />

olan mekanda, restoran kısmında en<br />

mutlu anlar fotoğraf & videolar ile<br />

ölümsüzleştirebilecek.<br />

Kulüpte video-fotoğraf yasak!<br />

Alt katında bulunan, gece yarısı<br />

itibariyle tıpkı içinde bulunduğu bina<br />

gibi mistik bir tecrübeye aralanacak<br />

olan ve yalnızca seçili kişilerin<br />

girebileceği, dışarıdan rezervasyonun<br />

alınmayacağı, fotoğraf ve video<br />

çekmenin yasak olduğu eğlenceyi<br />

doruklarına kadar hissettirecek bir gece<br />

kulübüne de kapılarını aralıyor.


hotel restaurant<br />

112 & hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Inari Omakase<br />

Kuruçeşme yenilendi<br />

İstanbul'un seçkin Japon restoranlarından Inari<br />

Omakase'nin Kuruçeşme şubesi gerçekleştirilen<br />

tadilatın ardından yenilenen atmosferi ve mekân<br />

düzenlemesiyle 19 Ekim <strong>2023</strong> itibarıyla kapılarını<br />

yeniden açtı.<br />

2012 yılında ilk kez Kuruçeşme'de hizmete giren Inari Omakase, Vadi<br />

İstanbul ve Etiler Piku şubeleri ile birlikte her bir lokasyonda kendine<br />

has bir atmosfer ve kitle çekiyor. Tamamlanan tadilatın ardından,<br />

Kuruçeşme şubesi şimdi daha da özel bir atmosferle misafirlerini<br />

karşılamak için hazır.<br />

Sürekli güncellenen menüsüyle misafirlerine farklı deneyimler sunan<br />

restoran, Inari markasının özünü koruyarak yenilikçi bir atmosfer<br />

yarattığı Kuruçeşme şubesinde dinamik bir müşteri kitlesine hizmet<br />

veriyor. Eğlenceli ve enerjik bir deneyimin de sunulduğu mekana,<br />

tadilatın tamamlanmasıyla birlikte yeni bir bar ve oturma alanları<br />

eklendi. Japon estetiğinin daha da ön plana çıktığı bu yeni alanda,<br />

ziyaretçiler için daha geniş ve konforlu oturma imkânları sunuluyor.<br />

Restoranın yenilenen atmosferi, sadece estetik açıdan değil, aynı<br />

zamanda işlevsellik açısından da farkını ortaya koyuyor. Yeni<br />

oturma düzeni ve bar alanı, daha dinamik ve etkileşimli bir deneyim<br />

sunarken misafirleri için ideal bir sosyal alan oluşturuyor.<br />

Göktürk’ün<br />

özel<br />

deneyim<br />

noktası<br />

Le Pain<br />

Quotidien<br />

Tamamı organik,<br />

sağlıklı ve özel tariflerle<br />

hazırlanan özgün ve<br />

doğal menüsü ile Le<br />

Pain Quotidien, özel bir<br />

gastronomi deneyimleri<br />

sunarak misafirlerini<br />

ağırlamaya devam ediyor.<br />

Lezzetli yiyecekler ve keyifli sohbetlerin yapıldığı samimi komünal<br />

masaları, özgün ve doğal menüsü ile bilinen Le Pain Quotidien<br />

Göktürk mekanındaki komünal masalarında özel bir gastronomi<br />

deneyimleri sunarken, kısa sürede bölgenin en çok tercih edilen<br />

mekanlarından biri haline geldi. Sağlıklı ve lezzetli menüsü ile Le<br />

Pain Quotidien Göktürk, tadım menüsünde mevsime özel hazırlanmış<br />

hafif ve sağlıklı lezzetleri özel sonbahar menüsünde sunuyor. Meyve,<br />

şarap, kruvasan, tatlı, ekmek büfeleri, potlar, tarhana ve buğday<br />

aşı gibi çorba çeşitleri gibi özel lezzetler menüde öne çıkıyor. Kendi<br />

alanında öncü gastronomi markası, uluslararası lezzet yolculuğunu<br />

zarif ve basit dokunuşlarla harmanlıyor. Mekan dekorasyonundan,<br />

tasarımlarına, menü içeriğinden mutfağa kadar her yerde Belçika<br />

topraklarından köklenen hikayesini gastronomi ile bütünleştirerek<br />

misafirperver bir şekilde ifade ediyor.<br />

Köşebaşı Basın Ekspres’te<br />

mangal keyfi zamanı<br />

Yerelliğin ve gelenekselliğin<br />

kebap kültüründeki önemini bilen<br />

ve gerçek lezzetleri yansıtmayı<br />

önemseyen Köşebaşı, Basın<br />

Ekspres şubesindeki mangal<br />

başı uygulamasıyla bu anlayışını<br />

masalara taşıyor.<br />

Diğer şubelerinden farklı olarak Basın<br />

Ekspres şubesinde, kış sezonu boyunca<br />

kebap keyfine mangal başı keyfini de<br />

ekleyen Köşebaşı’nda, kasap reyonundan<br />

seçeceğiniz farklı et çeşitlerini, 80<br />

kişilik mangal bölümünde kendiniz<br />

pişirmenin keyfine varacaksınız. Restoran<br />

menüsünden de dilediğiniz siparişi<br />

vererek kendinize ve sevdiklerinize bir<br />

ziyafet sofrası kurabileceğiniz mangal<br />

başı bölümünde, masanızda yer alan<br />

mangalların üzerindeki üst düzey<br />

havalandırma sistemi sayesinde kokusuz<br />

bir ortamda yemek keyfi yaşayacaksınız.<br />

Basın Ekspres Caddesi’ne 50 metre mesafede, Güneşli<br />

Wyndham Grand Europe Otel’in altında konumlanan<br />

Köşebaşı Basın Ekspres; 150 kişilik terası, 80 kişilik<br />

bar-lounge alanı ve 400 kişilik kapasitesi ile klasikleşen<br />

Köşebaşı lezzetlerinin yanında mangal başı keyfi<br />

yaşatmak için haftanın her günü 12:00-23:00 saatleri<br />

arasında konuklarını bekliyor.


hotel restaurant<br />

114 & hi-tech<br />

yeni mekanlar<br />

Bambaşka bir caz konsepti<br />

Lifepark’ta<br />

Türkiye'nin en yenilikçi etkinliklerinden biri olan ve<br />

piknik atmosferinde geçen “Ormanda Caz & Piknik”,<br />

her pazar günü caz müziğinin en seçkin isimleriyle<br />

Lifepark Cam Bahçe'de müzikseverleri ağırlıyor.<br />

Piknik ve caz müziğini bir araya getirerek Türkiye’de bir ilki<br />

gerçekleştiren “Ormanda Caz & Piknik Etkinliği”, Lifepark’ın<br />

kapalı camekan alanı Cam Bahçe’de müzikseverler için harika bir<br />

pazar günü vadediyor. İlk olarak 12 Kasım Pazar günü Elif Çağlar<br />

ve Leyanner Chibas Duporte'nin unutulmaz performanslarıyla<br />

başlayan bu caz serüveni seçkin isimlerle devam ediyor. Katılımcılar,<br />

etkinlik boyunca 12.00 – 18.00 saatleri arasında yeşillikler içinde,<br />

açık havada veya Cam Bahçe'nin şık ve konforlu ortamında, seçkin<br />

caz müzisyenlerinin performanslarını dinlerken etkinlik sırasında<br />

lezzetli yiyecek ve içecekleri de deneyimleyebilecek. 12 yaş altı<br />

çocukların da ücretsiz katılacağı bu özel gün, katılımcılara stresli<br />

şehir hayatından bir mola verme ve müziğin rahatlatıcı etkisiyle<br />

doğanın içinde kaybolma fırsatı sunuyor. Ayrıca katılımcılar etkinliğe<br />

piknik sandalyelerini ve dilerlerse de yemek sepetlerini yanında<br />

getirebilecek.<br />

Sanatın ve tarihin<br />

merkezinde<br />

Pera 77<br />

İstanbul’un sanat ve tarihinin kalbi Pera’da yeni bir caz<br />

sahnesi kapılarını açtı. The Marmara Group’un şehre<br />

kazandırdığı Pera 77, caz müziğin önemli temsilcilerinin<br />

yanı sıra tanıdık isimlerden caza dokunan<br />

performanslara ev sahipliği yapacak olan sahnesi ile<br />

İstanbul’a yeni bir soluk getiriyor…<br />

Şehrin en yeni caz sahnesi Pera 77, İstanbul’un en hareketli,<br />

en canlı semtlerinden biri olmasının yanında tarihi dokuyu da<br />

yansıtan Pera’da açıldı. The Marmara Group imzasını taşıyan<br />

mekan; çarşambadan cumartesiye, haftanın 4 günü yerli ve yabancı<br />

müzisyenleri ağırlayacak. Pera 77, özenle hazırlanan programıyla<br />

Türkiye’nin en önemli caz ve performans sahnelerinden biri olmaya<br />

da aday. Bir caz kulübün sıcak ortamını yaşatırken, The Marmara<br />

Group deneyimini de yansıtacak olan mekan, cazın genç ve dinamik<br />

yüzü olacak. İddialı bir programla müzikseverlerin dikkatini ilk<br />

günden çekmeyi başaran mekan, cazı merkezine almasının yanı<br />

sıra, içinde cazın türevlerini de barındıran dünya müziklerini<br />

sahnesine taşıyacak. Ağırlığı yerli müzisyenlerden oluşan mekanın<br />

programında, yolu şehre düşen yabancı isimleri de görmek mümkün<br />

olacak.<br />

Lezzet tutkunlarının yeni adresi<br />

Nebras Yemek Market<br />

Özgün restoran deneyimiyle<br />

son yıllarda adından sıklıkla söz<br />

ettiren Nebras Yemek Market,<br />

İstanbul’un gözde alışveriş ve<br />

yaşam merkezlerinden Carousel’de<br />

kapılarını açtı.<br />

Nebras Yemek Market, İstanbul’daki 3.<br />

şubesini Carousel Alışveriş ve Yaşam<br />

Merkezi’nde açtı. “Herkese ve her keseye”<br />

sloganıyla müşterilerini bütçelerine uygun<br />

yemekleri seçme özgürlüğü sunan Nebras<br />

Yemek Market, "Dilediğini seç, istediğini al,<br />

aldığını öde!" konseptiyle restoran sektörüne<br />

farklı bir bakış açışı sunuyor. Mekanda<br />

müşteriler, açık büfe kahvaltılarını, zeytinyağlı<br />

yemeklerini ve mezelerini istedikleri miktar<br />

kadar tabaklarına alıyor ve kasada yapılan<br />

tartım sonucunda sadece tükettikleri miktarı<br />

ödüyor. Bu sayede israfın önüne geçilerek,<br />

müşteriler tükettikleri kadar ödeme yapma<br />

avantajına sahip oluyor. Yemekler porsiyon<br />

hesabıyla servis edilirken, isteyenler daha<br />

küçük porsiyonlar tercih edebiliyor. Her<br />

gün saat 08.00’den itibaren Carousel’de<br />

hizmete başlayan mekanda 160'tan fazla açık<br />

büfe kahvaltı seçeneği, 100 çeşitten fazla<br />

zeytinyağlı yemek ve meze, 100 gramı sadece<br />

30 TL’ye satılıyor. Saat 12.00’den itibaren<br />

20’den fazla Türk mutfağına ait ana yemek<br />

Carousel’de misafirlerini bekliyor. Ayrıca<br />

misafirler pasta çeşitleri, hamur ve sütlü<br />

tatlılarla yemeklerini taçlandırabiliyor.


8 – 12 March 2024<br />

All<br />

together.<br />

The future will be what<br />

we build together.<br />

internorga.com/en


hotel restaurant<br />

116 & hi-tech<br />

yeni yıl özel<br />

Yeni yıl heyecanı<br />

“İtalyan işi” yılbaşı<br />

Gökmen Gastronomi bünyesindeki Pizza İl Forno ve Il Forno<br />

Ristorante de, yılbaşı kutlamalarına alternatif seçenekler<br />

sunuyor. 2024’ü dışarıda karşılamak isteyenler, İtalyan mutfağının<br />

seçkin lezzetlerini, sıra dışı fine-dining konsepti ile taçlandıran<br />

mekanın eşsiz ambiyansına eşlik eden özel bir menü eşliğinde,<br />

sevdikleriyle birlikte yeni yıla girebilir. İtalyan usulü ince ve çıtır<br />

hamur üzerinde, gerçek mozzarella peyniri ile taze ve katkısız<br />

malzemelerin bolca kullanıldığı özel tariflerini, taş fırınlarda<br />

pişirip misafirlerine sunan Pizza İl Forno da yılbaşı akşamı<br />

ağırlayacağı misafirlerine alışılmışın dışında bir lezzet deneyimi<br />

yaşatacak. Mekanın zengin menüsünde klasik tatların yanı sıra<br />

sadece burada bulabileceğiniz imza pizzalar, yüzde yüz dana eti<br />

veya vejetaryen ve vegan seçenekler bir arada yer alıyor. Arzu<br />

edenler yılbaşı akşamında Pizza Il Forno lezzetlerini, markanın<br />

online uygulaması üzerinden verecekleri siparişle evlerinde de<br />

yaşayabilecek.<br />

JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea 2024’e iki farklı program<br />

ile muhteşem bir başlangıç yapıyor. Beş yıldızlı otelin ana restoranı<br />

Ceres’de Executive Chef Faruk Yardımcı konuklarına rafine tatlardan<br />

oluşan özel bir menü hazırladı. Canlı performans sunacak Burçin<br />

ve grubunun yumuşak ve eğlenceli şarkıları ile renklenecek gecede;<br />

Ceres’in mutfağından çıkan her tabak konukların hem gözlerine<br />

hem damaklarına<br />

bir şölen yaşatacak.<br />

Dünyanın en prestijli<br />

gastronomi rehberi<br />

Michelin Guide’ın<br />

2024 öneri listesine<br />

girerek çok büyük<br />

bir başarı elde eden<br />

Akira Back İstanbul<br />

ise; her zamanki gibi<br />

konuklarına modern<br />

Japon mutfağının en<br />

iddialı ve ayrıcalıklı<br />

lezzetlerini sunacak.<br />

Gecede Dj performans<br />

olacak. Yılbaşı gecesini<br />

otelin restoranlarında<br />

karşılayan konuklar bu<br />

özel gecede eğlenceye<br />

otelin sofistike barı<br />

Vitola’da devam<br />

edebilecek.<br />

Lezzet ve<br />

eğlence mesaisi<br />

Tarihi Yarımada’nın eşsiz manzarası<br />

eşliğinde yeni yılı özel bir geceyle ağırlamaya<br />

hazırlanan Mesai Karaköy; yıl menüsü ile<br />

tam bir lezzet şöleni yaşatacak. Geleneksel<br />

tatları modern gastronomi örnekleriyle<br />

yeniden yorumlayan ve ortaya özel tatlar<br />

çıkaran Şef Ali Karababa, yeni yıl özel<br />

menüsü ile oldukça iddialı. Deniz Mahsulleri<br />

ve Enginar Tabağı ile konuklarına soft bir<br />

başlangıç yaptıran şef, ara sıcak olarak<br />

yeni yılın en hit yemeği hindiyi seçiyor. Hindi<br />

Tandır Pide özgün yorumuyla ve enfes<br />

tadıyla masada yerini alıyor. Narenciye<br />

Akdaniz Salata’nın ardından Lime Sorbe<br />

ile ana yemek için damaklar tazeleniyor.<br />

Yabani mantar, kuşkonmazlı iç pilav ve tütsülenmiş ilik sosu ile<br />

hazırlanan Dana Kaburga yeni yıl masasının en gözde yemeği<br />

oluyor. Orman Meyveli Soslu Çikolata Mousse ile yeni yıla tatlı ve<br />

lezzetli bir başlangıç yapılıyor. Yemekler dışında kokteylleri ile<br />

de iddialı olan mekanda; Myhos, Me&Mine, Test The Cayenne ve<br />

Mani-Bar denenmesi gereken imza kokteyller arasında.


40.000 m 2<br />

Exhibition<br />

Area<br />

%80<br />

Repeat<br />

Participation<br />

1000+<br />

INTERNATIONAL<br />

Brands<br />

10<br />

IntERNATIONAL<br />

Participating<br />

300+<br />

NATIONAL<br />

Participating<br />

Gıda ve Içecek Dünyası<br />

Bir Araya Geliyor!<br />

Dünya genelinde sizlere destek olmaktan onur duyuyoruz.<br />

SOĞUCAKSU MAH. 25001 SK. NO: 1/4, AKSU/ANTALYA - TÜRKİYE<br />

TELEFON +90 (242) 462 20 00 | INFO@ANFAS.COM.TR | WWW.ANFAS.COM.TR<br />

ANTALYA TİCARET<br />

VE SANAYİ ODASI<br />

ANTALYA<br />

SANAYİCİ VE<br />

İSADAMLARI<br />

DERNEĞİ<br />

4<br />

TANITIM VAKFI<br />

PROMOTION FOUNDATION


118<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

yeni yıl özel<br />

Unutulmaz bir yeni<br />

yıl kutlaması için<br />

Tarihi dokusu ve etkileyici ambiyansıyla Olden<br />

1772, yeni yıl ruhunu doyasıya yaşatmak ve tüm<br />

gece kaliteli eğlencenin tadına vardırmak için gün<br />

sayıyor. Yılbaşı akşamına özel gala yemeği ve DJ<br />

performansıyla konuklarına unutulmaz bir gece<br />

yaşatacak olan mekanda 2024 yılı coşkuyla ve keyifle<br />

karşılanacak. 21.00 - 01.00 saatleri arasında tek<br />

oturum olarak hizmet verecek mekanda, yeni yıl<br />

özel menüsü ile gala yemeği servis edilecek. Gece<br />

boyunca canlı DJ performansı ile yılbaşı akşamı<br />

eğlence hiç bitmeyecek. Anadolu ve İstanbul<br />

mutfağının vazgeçilmez tatlarını, modern gastronomi<br />

dokunuşlarıyla buluşturan Şef Aykut Can Akın<br />

ve ekibi, göze ve damağa hitap eden tabaklarıyla<br />

lezzetseverlere unutulmaz deneyimler yaşatacak.<br />

Başlangıç olarak öne çıkan Levrek Ceviche ve Turşulu<br />

Kayıntı, deniz mahsulleri ve kırmızı et ile iki farklı<br />

alternatif sunuyor. Geleneksel Anadolu mutfağının<br />

en hit yemeklerinden Pazı Sarma, ara sıcaklar<br />

arasında yerini alıyor. Erişteye farklı bir yorum<br />

getirerek, kalamar ile buluşturan Akın, bebek<br />

kalamar ve kefal havyarı ile hazırlanan Kalamar<br />

Erişte’de oldukça iddialıÇikolatalı Islak Kek, yeni<br />

yıla enfes bir tat ile girmek için doğru seçim.<br />

Yeni<br />

başlangıçlar,<br />

yepyeni<br />

tatlar<br />

2024 yılına damağında enfes bir tat ile merhaba demek<br />

isteyenler için birbirinden lezzetli pasta seçenekleri sunan<br />

Özsüt, yılbaşı sofralarını süslemeye hazırlanıyor. Beraberinde<br />

yeni hayalleri, yeni başlangıçları ve yeni umutları getiren yeni yıl<br />

kutlamalarına çok yakışan Özsüt pastaları hem görüntüleriyle<br />

hem de tatlarıyla yeni yıl heyecanını ikiye katlıyor. Özsüt’ün<br />

maharetli ustaları tarafından, en taze günlük çiftlik sütü ve<br />

en kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan pastalarda her<br />

zevke hitap edecek bir seçenek bulunuyor. Özsüt’ün adeta baş<br />

döndüren pasta çeşitleri arasında klasikleşmiş Karaorman ve<br />

Moda serileri, kakaolu kek, yaban mersinli mus, özel yaban<br />

mersinli krema ve şeftali parçaları ile hazırlanan ödüllü pastası<br />

Özsüt’ün Aynası, yenilenen yüzü ile Devils Food Cake, Ananas<br />

Badem, Çikolata Trio, Meyve Bahçesi ve Kanaş yer alıyor.<br />

Yeni yılda farklı tatlar deneyimlemek isteyenler için ise, <strong>2023</strong>-<br />

2024 Kış Menüsü’ne eklediği yepyeni lezzeti Baklava Pasta,<br />

portakallı tadıyla Oranj, yoğun çikolata tadıyla Sufle Tart, şık<br />

görünümü ve enfes tadıyla Karamelize Bisküvili ve Piola harika<br />

bir seçim olarak sunuluyor.<br />

Yılbaşı Akra’da<br />

bambaşka<br />

Her sene; eski yılı geride<br />

bırakmak, yeni bir yılı umut<br />

ve neşeyle karşılamak adına<br />

Akra <strong>Hotel</strong>, Antalya’da yılbaşı<br />

coşkusuna unutulmaz bir<br />

müzik ziyafetiyle hazırlanıyor.<br />

30-31 <strong>Aralık</strong> tarihlerinde<br />

düzenlenecek özel<br />

konserlerde, müzikseverlere<br />

unutulmaz anlar yaşatmak<br />

için sahne alacak olan Karsu<br />

ve Fatih Erkoç, şehre müzik<br />

dolu bir yılbaşı coşkusu<br />

yaşatmaya hazırlanıyor. 30<br />

<strong>Aralık</strong> gecesi Akra <strong>Hotel</strong>,<br />

sevilen sanatçı Karsu’nun<br />

enerjik ve canlı performansı eşliğinde eğlence dolu bir bar gecesine<br />

ev sahipliği yapıyor, zengin atıştırmalıklar ve içecekler eşliğinde<br />

yılbaşı öncesinde keyifli bir gece geçirmenizi sağlıyor. Yılbaşı Galası<br />

ise Akra <strong>Hotel</strong>’in tüm duyulara hitap eden mevsim lezzetlerinin özel<br />

olarak yorumlandığı eşsiz menüleri ve yılbaşı kokteyli ile tatlanırken<br />

Fatih Erkoç’un unutulmaz şarkılarıyla özel anlara dönüşüyor.<br />

Gecenin ilerleyen saatlerinde olmazsa olmaz yılbaşı çekilişi ile<br />

de birbirinden özel hediyeler şanslı talihlileriyle buluşuyor. Minik<br />

misafirlerini de unutmayan otel, hazırlamış olduğu Mini Club<br />

etkinlikleri ve Çocuk Galası programlarıyla tüm misafirlerine eğlence<br />

dolu bir yılbaşı coşkusu yaşatıyor.


120<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

PROTEL, ORACLE IŞ BIRLIĞINI<br />

GÜÇLENDIRDI<br />

34 yılı aşkın deneyimiyle yiyecek-içecek sektöründeki, restoran, kafe, otel, bar, pastane, plaj<br />

vb. işletmeler için teknolojik çözümler sunan Protel, yazılımlarını daha hızlı sunabilmek için<br />

Oracle ile iş birliğini güçlendirdi.<br />

Oracle PartnerNetwork’ün (OPN)<br />

üyesi ve Oracle Food and Beverage’ın<br />

Türkiye’deki otel ve restoran yönetim<br />

çözümleri sağlayıcısı olan Protel, 5.000’den<br />

fazla işletmeye sağladığı imkanlarla<br />

yiyecek içecek ve konaklama sektörlerine<br />

katma değer sağlıyor. Bu iş birliğinin bir<br />

sonraki aşaması kapsamında Protel, Oracle<br />

MICROS Simphony Cloud Service Provider<br />

Edition sunmaya başlıyor. Oracle Cloud<br />

altyapısı üzerinde hizmete alınan özel<br />

bir Simphony Cloud ortamının kolaylıkla<br />

yönetilebilmesine imkan sağlayacak yeni<br />

yapı ile şirketler küresel satış ve hizmetlerini<br />

daha hızlı bir şekilde sunabilecek. Oracle<br />

MICROS Simphony Service Provider Edition<br />

Protel’in tamamlayıcı ürün ve eklentileriyle<br />

birlikte sunulacak. Bu sayede restoran<br />

işletmecileri de online sipariş, anında<br />

kullanmaya başlayabilecekleri kiosk, dijital<br />

kanal yönetimi, el terminali entegrasyonu<br />

ve Android cihazları için NFC ödeme<br />

modülleri gibi pek çok gelişmiş özellikten<br />

faydalanabilecek. Ek olarak dahili Rapor-<br />

Analiz modülü de kapsamlı rapor ve detaylı<br />

analizlerle yeni stratejiler için gereken<br />

bilgileri sağlayacak.<br />

Arghan: “Simphony ile entegre yeni<br />

ürünler sunmaya başlıyoruz”<br />

Protel Kurucusu Metin Arghan, konuyla ilgili<br />

şunları söylüyor: “Birden fazla lokasyonda<br />

bulunan işletmelerin günümüzdeki en<br />

büyük sorunlarından birisi, lokasyonlar<br />

arasında farklı sistemleri yönetmek oluyor.<br />

Tüm müşterilerimizin operasyonlarını<br />

modernleştirmesine, gelişmiş veri analitiğine<br />

erişmesine ve bunlarla daha fazla işlem<br />

yaparken sistem bakımı için ayrılan süresini<br />

en aza indirmelerine yardımcı olmak için<br />

onların Simphony kullanmasını sağlamak<br />

istiyoruz. Simphony dünya çapındaki sektör<br />

liderleri tarafından tercih edilirken, Oracle'ın<br />

iş ortağı ekosisteminin bir parçası olmaktan<br />

da mutluluk duyuyoruz. Protel olarak dünya<br />

çapında Simphony ile entegre yeni ürünler<br />

sunmaya başlıyoruz. Amacımız, dünya<br />

çapındaki işletmelerin Oracle'ın restoran<br />

portföyü ve bizim entegre çözümlerimiz ile<br />

tanışmasını sağlamak.”<br />

Zengin entegrasyon seçenekleri<br />

Açık API mimarisi ve yüksek performanslı<br />

API’larıyla Simphony platformu Oracle<br />

Cloud Marketplace üzerinden çok çeşitli<br />

entegrasyonlar sunabiliyor. Simphony<br />

ekosisteminde pazarlama ve sadakat, online<br />

sipariş ve teslimat, muhasebe, tedarik zinciri<br />

ve sesli yapay zeka, dinamik fiyatlandırma<br />

gibi gelişmekte olan teknolojiler ve restoran<br />

operasyonlarının her alanını kapsayan<br />

200’den fazla doğrulanmış entegre çözüm<br />

bulunuyor.<br />

Küresel uyumluluk ve operasyonlar<br />

Simphony 170’den fazla ülkenin finansal<br />

ve uyumluluk gereklilikleri için destek<br />

veriyor. Türkiye’de ise Protel’in eklentileriyle<br />

işletmelerin e-Fatura, e-Arşiv Faturası,<br />

e-Adisyon ve yazarkasa gibi düzenlemelerle<br />

mevzuata tam uyumlu olmasını sağlıyor.<br />

Geçtiğimiz yıllarda VUK 507’nin yürürlüğe<br />

girmesiyle birlikte Simphony sipariş, ödeme<br />

ve e-Belge (e-Arşiv, e-Fatura) süreçlerinin<br />

dijitalleşmesini mümkün kılıyor, yönetiminin<br />

de akıllı telefonlarla gerçekleşmesine olanak<br />

tanıyarak kolay ve verimli iş akışı sağlıyor.<br />

Uygulama ayrıca 20 dil desteğiyle birlikte<br />

geliyor.<br />

Restoran ekiplerini güçlendiriyor<br />

Restoranların kullandığı teknolojik yapı hızla<br />

genişliyor. Simphony ile Protel, müşterilerini<br />

Windows, Android ve Linux gibi çeşitli işletim<br />

sistemleriyle güçlendirecek, sermaye<br />

giderlerini düşük tutacak ve mobile öncelik<br />

veren stratejileri kolayca benimsemelerine<br />

yardımcı olacak bir temele sahip.<br />

Mutfak operasyonları, artan talebi yönetmek<br />

ve dijital büyüme ile restoran sektöründe<br />

başarılı bir şekilde ilerlemek için hayati bir<br />

rol oynuyor. Mutfak görüntüleme sistemleri,<br />

envanter, atık yönetimi ve tahminleme<br />

çözümlerinin hepsi, markaların mutfak<br />

performanslarını ve gelirlerini iyileştirmesine<br />

yardımcı olmak için Simphony’nin<br />

portföyünde yer alıyor.<br />

Simphony Cloud mutfak sipariş yönetimi<br />

(Mutfak Görüntüleme Sistemi); kasa, barkod<br />

okuyucu, NFC okuyucular, mutfak ve diğer<br />

fulfillment yazıcıları, müşteri görüntü<br />

ekranları, parmak izi okuyucuları, kart<br />

okuyucular ve teraziler gibi çevre birimleriyle<br />

etkili bir şekilde çalışabiliyor. Bu entegre<br />

yapı, merkezi bir dağıtıcı (hub) üzerinden tüm<br />

ekosistemin işleyişini kolaylaştırıyor.<br />

İleriye dönük planlar<br />

Protel, ilerleyen dönemlerde Türkiye’deki<br />

bulut dönüşümü alanında lider olmayı<br />

kendisine birincil stratejik hedef haline<br />

getirdi. Yeni Workstation 8 ürünlerini bu<br />

paket kapsamında sunarak restoran ve<br />

otel müşterilerinin Simphony Cloud ve<br />

Opera Cloud’a geçişine de kolaylaştırmayı<br />

hedefliyor.


122<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Yemek sektöründe yeniçağ başlıyor<br />

Yemek endüstrisinin yerli oyuncusu Nilsen Makine, yerli imkânlarla ürettiği otomatik<br />

yemek makineleri profesyonel yemek sektörünü çağa ayak uydurmasına öncülük ediyor.<br />

Nilsen Makine Sahibi Önder Mutlu, %100 verimlilikle çalışan otomatik yemek makineleri ile<br />

profesyonel mutfak endüstrisinde yeni bir dönem başlayacak” dedi.<br />

Endüstriyel mutfak dünyasının<br />

yerli üreticisi Nilsen Makine,<br />

yerli üretimle üretilen ve<br />

patentleri kendisine ait otomatik<br />

yemek makineleri ile dünyada bir ilki<br />

gerçekleştirdi. Ürünleriyle sektörde<br />

yeni bir çağ başlatan şirket, yurtiçi ve<br />

yurtdışındaki profesyonel mutfakların<br />

dijitalleşme yolunda yardımcısı oluyor.<br />

Dünyada tek olan otomatik yemek<br />

makinelerini Türkiye’de üretiliyor<br />

Nilsen Makine Sahibi Önder<br />

Mutlu, “Yurtiçi ve yurtdışında<br />

50’den fazla markanın 1000’lerce<br />

mutfağında kullanılan ürünlerimizle<br />

müşterilerimize yeni bir çağın kapılarını<br />

aralamalarında destekçi oluyoruz.<br />

Patenti bizde olan ve dünyada tek olan<br />

otomatik yemek makinelerinin gördüğü<br />

ilgiyi hem firmamız açısından hem de<br />

ülkemizin geleceği açısından umut<br />

verici bir gelişme olarak düşünüyorum.<br />

Üretimin Türkiye’de yapıldığı<br />

makinelerimiz yakın zaman içinde<br />

dünyanın her köşesinde milyonlarca<br />

insana yemek pişirecek” dedi.<br />

Yemek makineleri ile %100<br />

verimlilik<br />

Mutlu, Türkiye’den başlattıkları<br />

kıvılcım ile dünya endüstriyel mutfak<br />

sektörünün gelişimine liderlik<br />

etmeyi hedeflediklerini belirterek,<br />

“Profesyonel mutfak endüstrisinde<br />

yeni bir dönem başlayacak. Yaptığımız<br />

AR-Ge çalışmalarımız sonucunda<br />

geliştirdiğimiz yemek makineleri, hijyen<br />

ve tasarruf açısından çığır açarak üretici<br />

ve tüketiciler için en mükemmelini<br />

ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz<br />

mutfaklarda %100<br />

verimlilik sağlıyor.<br />

Yurtiçinde 100’ün üzerinde<br />

profesyonel mutfakta<br />

yer alan ürünlerimiz<br />

yurtdışında da ABD, Suudi<br />

Arabistan, Avusturya başta<br />

olmak üzere 10 ülkede<br />

kullanılıyor” ifadelerini<br />

kullandı.<br />

Pilavdan aşureye 100’ün<br />

üzerinde yemek tam<br />

kıvamında<br />

Otomatik yemek<br />

makineleri hakkında<br />

bilgi veren Mutlu, “İlk<br />

olarak el değmeden üretim yapan<br />

makinelerimiz mutfaklarda yaşanan<br />

iş gücü, verimsizlik, yüksek maliyetler<br />

ve eleman sorununa çözüm sunuyor.<br />

Reçete üzerinden yemek yapan<br />

makineler pilavdan çorbaya, aşureden<br />

sulu yemeklere kadar 100’ün üzerinde<br />

yemek yapabiliyor. Ölçü üzerinden<br />

yemek yapıldığı için de her zaman aynı<br />

tatta, aynı kıvamda yapabiliyor. Yemek<br />

sayısı isteğe göre destek sağlanarak<br />

da artırılabiliyor. Enerji maliyetlerini de<br />

hesaba katıldığında %30’un üzerinde<br />

tasarruf sağlıyor. Ürünleri satın alan<br />

müşterilerimiz kısa bir tanıtım sürecinin<br />

ardından kullanmaya başlıyor” şeklinde<br />

konuştu.


124<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Form, 2 ödülle<br />

döndü<br />

Dubai’de gerçekleşen Clivet Satış<br />

Toplantısı’nda Form Endüstri Ürünleri<br />

gösterdiği başarılarla 2 ödüle birden layık<br />

görüldü.<br />

Form Endüstri Ürünleri’nin 13 yıldır Türkiye’deki<br />

temsilciliğini sürdürdüğü Clivet, 22-25 Ekim tarihleri<br />

arasında Dubai’de Global bir satış toplantısı gerçekleştirdi.<br />

Toplantıda Form’un başarıları, Merkezi Klima kategorisinde<br />

En Yüksek Büyüme gösteren firma ve BMW Macaristan<br />

projesi ile En İyi Proje ödülleri ile taçlandırıldı. Clivet’in<br />

toplantısında Form’u, Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun<br />

ve Yönetim Kurulu Üyesi Özden Korun temsil etti. Form<br />

Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun “Şirket<br />

çatısı altında temsilciliğini sürdürdüğümüz pek çok değerli<br />

marka bulunuyor. Clivet de 13 yıldır en iyi teknolojilere sahip<br />

ürünleri tüketicilerimize buluşturma arzumuzla temsil<br />

ettiğimiz markalardan bir tanesi. Bizleri iki özel ödüle layık<br />

gördükleri için çok teşekkür ediyor; birlikte başarılarımıza<br />

yenilerini katmayı diliyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi.<br />

Tasarruf, kullanım<br />

kolaylığı ve tam<br />

koruma<br />

Alçak gerilim şalt ürünleri sektöründe yüksek<br />

performanslı ürünleriyle firma ve kullanıcıların ilk<br />

tercihi olan Sigma Elektrik, kaçak akım korumalı<br />

kompakt şalter ile yerden tasarruf ve kullanım kolaylığı<br />

sunmasının yanı sıra aynı zamanda aşırı akımlara karşı<br />

da tam koruma sağlıyor.<br />

Verimli ve güvenli elektrik kullanımı<br />

için 30 yıldır ürettiği cihazlarla<br />

sektörüne öncülük eden Sigma<br />

Elektrik, kaçak akım korumalı kompakt<br />

şalter ile birçok fonksiyonu tek bir<br />

üründe sunarak kullanım kolaylığı<br />

sağlıyor. Hem aşırı akımlara hem<br />

de kaçak akımlara karşı korumayı<br />

tek bir ünitede sunan kaçak akım<br />

korumalı kompakt şalter panolarda<br />

iki ayrı ürün kullanmanın önüne<br />

geçerek tek ünitede iki farklı koruma<br />

fonksiyonunu sunuyor. Kompakt<br />

şalterin çözüm sunduğu termik ve<br />

manyetik korumanın yanında kaçak<br />

akımlara karşı koruma sağlayan şalter,<br />

LCD ekranı üzerinden hata okuma yeteneği sunarken anlık olarak da<br />

kaçak akım miktarını göstererek hata tespitinde de kolaylık sağlıyor.<br />

Sigma Elektrik tarafından nötrsüz sistemler için geliştirilen 3 kutuplu<br />

kaçak akım korumalı kompakt şalterler nötr bulunan sistemlerle<br />

uyumlu bir yapıda bulunmazken, 2 ayrı fonksiyonu sayesinde konfor<br />

ve alan tasarrufunu bir arada sunuyor. Kaçak akım eşik değerlerini<br />

0.1-0.3-05-1 A aralıklarında ayarlayabilme özelliği bulunan ürün<br />

aynı zamanda kaçak akım gecikme süresini de 0.1-0.3-0.5-1 saniye<br />

aralıklarında ayarlayabilme imkanı tanıyor.<br />

ColorPro teknolojili yeni<br />

Tapo Dış Mekan Kamerası<br />

TP-Link, Tapo serisi kameralara yeni bir dış mekan<br />

kamerası ekledi. Tapo C325WB model kamera, ColorPro<br />

teknolojisi sayesinde geceleri spot ışığı olmadan renkli ve<br />

net çekimler yapabiliyor.<br />

Akıllı güvenlik kamerası ailesine yeni bir dış mekan kamerası ekleyen<br />

TP-Link’in Tapo C325WB model kamerasının en dikkat çeken özelliği,<br />

ColorPro teknolojisine sahip olması ve bu sayede geceleri, yoğun<br />

karanlık ortamda ve spot ışığı olmadan gündüz gibi renkli çekimler<br />

yapabilmesi. Geceleri gün ışığı netliğini sağlayan Tapo C325WB, süper<br />

açıklıklı lensi ve büyük sensörü sayesinde her ayrıntıyı net bir şekilde<br />

yakalayıp kaydedebiliyor. F1.0 süper açıklıkta lens F2.0’a göre dört kat<br />

daha fazla ışık sağlarken, 1/1.79 inç’lik sensör ise daha geniş hedef<br />

yüzeyde hassasiyet sunuyor. Bu sayede düşük ışık koşullarında kaliteli<br />

renkler elde edilebiliyor. TP-Link mühendislerinin geliştirdiği görüntü<br />

optimizasyon algoritmaları sayesinde Tapo kamera, daha yüksek netlik,<br />

parlaklık ve doygunluk için yüksek kazançlı gelişmiş algoritmalar<br />

oluşturuyor. Karanlık köşeler, kör noktalar bırakmadan gece çekimi<br />

yapabilen Tapo’nun yeni kamerası, çerçevenin tamamında üstün<br />

parlaklık sağlıyor. Böylece çerçevenin en uzak noktasındaki nesneleri<br />

de tespit edebilen kamera, güvenliği en üst seviyeye taşıyor. ColorPro<br />

teknolojisinin bir başka avantajı ise daha düşük enerji harcaması.<br />

Dış mekan koşullarına uygun olarak üretilen Tapo C325WB, IP66<br />

sertifikasına sahip. Kurulum konusunda da kullanıcılara esneklik<br />

sağlayan kamera Ethernet kablosuyla ağa dahil edilebildiği gibi<br />

istenirse WiFi ile da bağlanabiliyor. Üzerinde bir mikroSD kart yuvası<br />

olan kamera kayıtları bu karta yapabiliyor.


126<br />

hotel restaurant<br />

& hi-tech<br />

HoReCa teknolojileri<br />

Daikin bu yıl da zirveyi<br />

kimseye kaptırmadı<br />

“Doğru hava uzmanı” Daikin, Marketing<br />

Türkiye’nin düzenlediği ALFA Awards<br />

<strong>2023</strong>’te Soğutma Kategorisi’nde üç yıl üst<br />

üste birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />

Müşteri deneyimi<br />

yönetimindeki başarısıyla<br />

sürdürülebilir bir ilişki<br />

kuran markaların<br />

onurlandırıldığı ALFA<br />

Awards Ödül Töreni; 16<br />

Kasım <strong>2023</strong> tarihinde Hilton<br />

İstanbul Bomonti <strong>Hotel</strong><br />

& Conference Center’da<br />

gerçekleştirildi. Sektöre<br />

sunduğu birçok patent ve<br />

verimliliği yüksek yenilikçi<br />

ürünleriyle iklimlendirme sektörüne öncülük eden<br />

Daikin’in, üç kez üst üste bu ödüle layık görülmesiyle<br />

ilgili duygularını paylaşan Daikin Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Afrika Bölgesi Başkanı Hasan Önder: “2022 mali yılını<br />

620 milyon Euro ciro ile kapattık ve doğrudan yatırımcı<br />

olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımız<br />

2011 yılından bu yana Euro bazında yüzde 520 büyüme<br />

başarısı gösterdik. Tüm bu rakamsal başarıların yanı sıra;<br />

müşterilerimizin bize duyduğu güven bizim için en büyük<br />

ödül. ALFA Awards, Türkiye temsili 1200 kişi ile yüz yüze<br />

yapılan görüşmeler sonrası verilen bir ödül. Dolayısıyla<br />

bize tüketici için markamızın ne ifade ettiğini anlatıyor”<br />

diye konuştu.<br />

Daikin Türkiye,<br />

Hasan Önder’in yeni görevini<br />

duyurdu<br />

1924 yılından bu yana iklimlendirme sektörüne yön<br />

veren ve Ekim 2024 yılında 100. yılını kutlayacak olan<br />

Daikin Industries, Hasan Önder’i Daikin Ortadoğu ve<br />

Afrika Bölgesi Başkanlığına atadığını duyurdu.<br />

Daikin’in “insan odaklı<br />

yönetim” anlayışının<br />

uygulanması, Daikin’in<br />

topluma değer katma<br />

hedefleri gibi birçok<br />

stratejisini hayata geçiren<br />

Hasan Önder, yeni aldığı<br />

görevi ile ilgili şunları<br />

söyledi: “Daikin olarak<br />

2025 yılı hedeflerimiz<br />

doğrultusunda bu<br />

değişiklikleri önceden<br />

tahmin etmek için tüm<br />

ekiplerimiz ile stratejiler hazırlıyor ve uyguluyoruz. Bu stratejilerimize<br />

yönelik faaliyetlerimizi kurgulamak, hayata geçirmek, müşterilerimize<br />

“daha kaliteli bir iç ortam havası” sunarak her bir insanın hayat<br />

konforunu artırmak ana hedefimiz. Bu hedefe ulaşmak için Ortadoğu<br />

ve Afrika Bölgesi’nin dinamiklerini göz önünde bulundurarak, yeni<br />

birleşmeler, yatırımlar ve ekibimizin güçlendirilmesi ile hedeflerimize<br />

ulaşacağız. Aynı zamanda yine FUSION 25 hedeflerimiz doğrultusunda<br />

teknolojik gelişmeleri de takip ederek hem bireysel hem de ticari<br />

alanda ısıtma-soğutma ve enerji verimliliği yüksek ürünler ile<br />

müşterilerimize baştan aşağı çözüm sunmaya devam edeceğiz.<br />

2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonunu hedefleyen Çevre<br />

Vizyonu'muz doğrultusunda oluşturduğumuz Daikin FUSION 25<br />

stratejimizin temalarını da bu çerçevede değerlendiriyoruz.<br />

En zorlu saha ve iklim koşullarında<br />

dahi kullanım kolaylığı<br />

Tüm sektörlerde yer alan sanayi<br />

kuruluşlarına kaynak teknolojileri<br />

konusunda hizmet veren Vega Makina,<br />

Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği<br />

MILLER kaynak jeneratörleri ile zaman ve<br />

mekan fark etmeksizin üstün performans<br />

vadediyor.<br />

Türkiye’nin mega projelerinde kullanılan<br />

Amerikan menşeli MILLER ürünlerinin satışı ve<br />

satış sonrası servis hizmetlerinin sağlanmasını<br />

da yürüten Vega Makina, elektrik kaynağının<br />

olmadığı en ağır arazi koşullarında dahi iş sürecini<br />

kolaylaştırıyor. Ortalama 20 yıl kullanım ömrüne<br />

sahip MILLER kaynak jeneratörleriyle Türkiye’de<br />

pazarın yüzde 40’ına hakim marka, ağır endüstriyel<br />

kullanımlarda üstün performans sunuyor. Ağır<br />

endüstriyel kullanımlar için geliştirilmiş olan<br />

BIG BLUE 400 Pro ArcReach, kablosuz arayüz<br />

kontrol (Wireless Interface Control) ünitesi<br />

sayesinde çok zorlu saha ve şantiye şartlarında<br />

çalışmaya imkan tanıyor. Sadece MILLER’da olan<br />

bu teknoloji, şantiyede nerede olunursa olunsun<br />

uzaktan kaynak işlemleri arasında geçiş yapma,<br />

parametreleri ayarlama, önceden ayarlanmış<br />

programları seçip kaydetme ve makineyi uzaktan<br />

açıp kapatmayı mümkün kılıyor.


İnternet<br />

Aramıza Hoş Geldin<br />

Kampanyası<br />

Kablonet (25 mbps sınırsız)<br />

12 ay sözünüze<br />

ayda<br />

249,00TL<br />

İnternetten<br />

Yeni Abonelik<br />

Başvurusunda<br />

İlk 2 Ay<br />

Bedava<br />

Türksat Kablo’ya<br />

Hoş Geldiniz<br />

*İlk 2 ay bedava avantajı tüm yeni aboneler için online başvurularda geçerlidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!