Hotel Restaurant Aralık 2023
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
hotelrestaurantmagazine<br />
@Hitechdergisi<br />
hotelrestaurantmagazine<br />
Bir yılın dökümü<br />
TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Temmuz-<br />
Ağustos-Eylül dönemini kapsayan <strong>2023</strong><br />
yılının 3. çeyreğinde turizm gelirleri geçen yılın<br />
aynı çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20<br />
milyar 225 milyon dolar oldu. Bu yılın 9 aylık<br />
döneminde Türkiye’de belediyeler tarafından<br />
verilen otel vb. yapı ruhsatı sayısı %4 dolayında<br />
daralarak 786 adede indi. En çok ruhsat Muğla<br />
ve İstanbul’da alındı. Kültür ve Turizm Bakanı<br />
Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı açıklamaya göre,<br />
bu yıl Antalya’ya gelen turist sayısı 15 milyonu<br />
aştı. <strong>2023</strong>'e veda ederken, Türkiye turizminde<br />
bir yılın dökümünü rakamlarla haberleştirdik.<br />
Haberlerimize “gündem” bölümümüzden<br />
ulaşabilirsiniz.<br />
Yılın ilk 6 ayında 240 bine yakın ziyaretçi<br />
ağırlayan, önümüzdeki yıl için de 1 milyon<br />
turisti hedefine koyan Yalova, gastronomi<br />
turizminde de hedef yükseltti. Turizmde<br />
"parlayan bir yıldız" olarak gördükleri Yalova'yı<br />
gastronomik zenginlikleriyle de Yalova dışına<br />
taşımaya odaklandıklarını belirten Yalova<br />
Valisi Dr. Hülya Kaya, "Bu hedefle Gastronomi<br />
Turizmi Derneği ile güç birliği yaptık. Coğrafi<br />
işaretli ürünlerimizin Türkiye pazarında hak<br />
ettiği yere gelmesi için el birliği ile çalışmamız<br />
gerekiyor. Buradan bir başarı çıkar mı, bence<br />
çıkar” diye konuştu. Ayrıntılar “gastro etkinlik”<br />
sayfalarımızda.<br />
İtalya’nın Lombardiya bölgesine bağlı<br />
Bergamo şehrinde dünyaya geliyor. Sene<br />
1982. Doğduğunda 4,5 kilogram, obezlik riski<br />
taşıyan bir bebek. 3 yaşına kadar diyet yapmak<br />
zorunda kalışı da bu yüzden. Yemek yemeyi<br />
ve yemeğin renkli dünyasını hep çok seviyor.<br />
Ne de olsa yemek çocukluğundan itibaren onun<br />
için hep yasaklı olan! Yemyeşil bir şehirde,<br />
doğayla iç içe geçirilen çocukluk zamanlarından<br />
bahsediyor, Sofitel Istanbul Taksim’in Executive<br />
Şefi Matteo Bertuletti. Tabiatla bütünleşmek<br />
kadar hayvanlarla iç içe büyümekten de epeyce<br />
zevk aldığını anlatan Lombardiya asıllı şefin<br />
çocukluk hayallerinden İstanbul mutfaklarına<br />
uzanan hikayesi “şefin gözünden” sayfalarında<br />
sizlerle…<br />
Michelin Rehberi 2024 restoran seçkisini Zorlu<br />
Performans Sanatları Merkezi’nde düzenlediği<br />
görkemli bir törenle açıkladı. İstanbul’un<br />
ardından İzmir ve Bodrum mutfaklarının da<br />
dahil edildiği tavsiye listesinde 77’si İstanbul,<br />
15’i İzmir ve 19’u Bodrum’da olmak üzere<br />
toplamda 111 restoran yer aldı. Bu yıl ikincisi<br />
düzenlenen ödül töreninin detayları gastro<br />
etkinlik başlığımızda.<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s & Resorts International’ın yeni<br />
durağı, turizm sektörüne ilk adım attığı Ankara<br />
oldu. Marka, 1966-2014 yılları arasında hizmet<br />
veren Dedeman Ankara’nın ardından, şimdi de<br />
Park Dedeman Kızılay Ankara ile misafirlerini<br />
ağırlayacak. Yerli zincir grubun Başkent’e<br />
dönüşünü gerçekleştirdiği o yatırımın ayrıntıları<br />
“yeni yatırımlar” bölümümüzde.<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
K<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
REKLAM SATIŞ PAZARLAMA<br />
REKLAM KOORDİNATÖRÜ<br />
Emir Ömer ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
0212 454 22 22<br />
TEKNIK MÜDÜR<br />
BILGI İŞLEM<br />
TOLGA ÇAKMAKLI<br />
tolga.cakmakli@img.com.tr<br />
TAYFUN AYDIN<br />
tayfun.aydin@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ<br />
Doç. Dr. MURAT DOĞDUBAY<br />
ORHAN GENCELİ<br />
Türkiye Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD)<br />
Yönetim Kurulu Üyesi<br />
GÜRKAN BOZTEPE<br />
Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı<br />
TEZER ÖNER<br />
Agon Danışmanlık / Gayrimenkul ve<br />
İşletme Yatırım Danışmanı<br />
HÜSEYİN KURT<br />
Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />
Başkanı<br />
AYDIN DEMIR<br />
Yeditepe Üniversitesi Gastronmi Mutfak<br />
Sanatları Chef Ögretim Görevlisi/<br />
The Maestro <strong>Hotel</strong> Executive Chef<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
ADRES<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
İSTMAG<br />
Magazin Gazetecilik Yayıncılık<br />
İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No: 11 Medya Blok Kat: 1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları<br />
İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır. ISSN:1305-1792
Bu sayımızda<br />
antre<br />
16 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 Turizm gelirleri yüzde 13,1<br />
arttı<br />
22 Akra <strong>Hotel</strong>s 12 ay turizmde<br />
vites yükseltti<br />
60<br />
26 Türkiye’de en çok otel ruhsatı<br />
alan iller hangileri?<br />
22<br />
28 Polatoğlu: Futbol ve turizm<br />
32 Antalya’ya gelen turist sayısı<br />
15 milyonu aştı<br />
34 ATF 5. kez kapılarını açtı<br />
42 Aksu: Otelcilikte markalaşmak<br />
tek başına çözüm değil<br />
46 Devlet desteği, sağlık turizmini<br />
rekabette öne geçiriyor<br />
50 Selectum <strong>Hotel</strong>s <strong>2023</strong><br />
karnesini açıkladı<br />
52 ACE of MICE’ın 12.si KKTC’de<br />
gerçekleşecek<br />
54 Rusya'nın yurt dışı<br />
seyahatlerindeki fiyat artışı ne<br />
kadar?<br />
62<br />
56 <strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı için geri<br />
sayım başladı<br />
58 Kış turizminde en çok tercih edilen<br />
oteller hangileri?<br />
yeni yatırımlar<br />
60 Dedeman Başkent’e geri döndü<br />
62 Wyndham Grand markası Polonya<br />
pazarına girdi<br />
94<br />
108
yeni mekan<br />
106 İstanbul’un en yeni<br />
Uzakdoğu konsepti: Little<br />
Buddha<br />
108 Lezzetin ve şıklığın buluşma<br />
noktası: Glens<br />
110 Bu mekan 101 değil, yalnızca<br />
100 kişilik<br />
112 Deneyimsel mekanlar<br />
marka<br />
64 Tüm dünyadan müşterilerin<br />
tercih edeceği bir adres<br />
olmak için çalışıyor:<br />
ACCOLINK<br />
68 Barry Callebaut’un Eskişehir<br />
fabrikası 10 yaşında<br />
şefin gözünden<br />
70 Ailecek İstanbullu İtalyan şef:<br />
Matteo Bertuletti<br />
gastro etkinlik<br />
70<br />
74 Türkiye 111 restoranıyla 2024<br />
Michelin seçkisinde<br />
76 Michelinli restoranlar<br />
plaketlerine<br />
Gastronometro’da kavuştu<br />
78 Somer Şef, gastronomi<br />
öğrencilerine ne tavsiye etti?<br />
80 Yalova gastronomisini<br />
Yalova'nın dışına taşıyacak<br />
güç birliği<br />
82 Pastacılar festivaline Söke<br />
Profesyonel damgası<br />
84 İtalyan Mutfağı Haftası, Diva<br />
Callas’a ithaf edildi<br />
88 Metro Türkiye’den Vegan<br />
Günü’ne özel gastronomi<br />
buluşması<br />
gastro güncel<br />
92 Tartıcı: Birlikte hareketle<br />
daha sürdürülebilir bir dünya<br />
inşa edebiliriz<br />
94 Gastronominin Nobel’i<br />
Türkiye’de<br />
98 Doğan: Mutfak Sanatları<br />
Ustası<br />
gastro aktüel<br />
100 Gastronomi sektöründen<br />
haberler<br />
106<br />
dosya<br />
116 Yeni yıl özel<br />
HoReCa teknoloji &<br />
sistemleri<br />
120 Protel, Oracle iş birliğini<br />
güçlendirdi<br />
122 Yemek sektöründe yeniçağ<br />
başlıyor<br />
124 HoReCa teknoloji ve<br />
sistemleri<br />
120<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
16<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Başarısı ödülle taçlandı<br />
Efes Deneyim Müzesi<br />
altın çağını yaşatmaya başladı<br />
İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunan ve Unesco Dünya Mirası<br />
listesinde yer alan Efes Antik Kenti, yepyeni bir müzecilik anlayışı<br />
ile ziyaretçilerine Antik Kent’in altın çağını yaşatmaya başladı.<br />
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ekim ayı başında<br />
açılışını yaptığı Efes Deneyim Müzesi, ziyaretçilerine "immersive"<br />
teknolojilerle Antik Efes’te günlük hayatı, mimariyi ve sanatı kişisel<br />
olarak deneyimletiyor. “Immersive” teknolojiler, izleyicileri zengin<br />
ve kapsayıcı bir işitsel ve görsel tecrübenin içine alıyor, anlattığı<br />
hikayeleri gerçekmiş gibi yaşatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />
himayesinde, DEM Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen müze,<br />
Efes Antik Kentinin içinde, ünlü Antik Tiyatro’nın hemen karşısında<br />
yer alıyor. Üç ayrı salonda Efes’in kuruluşunun, büyüyerek Roma’nın<br />
en kudretli şehri haline gelmesinin ve tarih sahnesinden silinmesinin<br />
hikayesi etkileyici görsel ve işitsel şovlarla anlatılıyor. Haftanın<br />
yedi günü 08:00 - 17:30 saatleri arasında 16 farklı dil seçeneğiyle<br />
ziyaretçilerini ağırlayan müze, tarihsel hikayenin ileri teknolojiyle bir<br />
araya gelerek oluşturduğu özgün anlatısıyla da dünyada sayılı öncü<br />
örnekler arasında yer alıyor.<br />
Skål İstanbul’dan<br />
100’üncü yıl kutlaması<br />
Skål İstanbul Kulübü,<br />
Sofitel İstanbul Taksim’de<br />
Genel Müdür Bozkurt<br />
Atabek’in ev sahipliğinde<br />
gerçekleştirilen bir<br />
davetle Cumhuriyet’in<br />
100. Yıl coşkusunu kutladı.<br />
Etkinlikte, değerli bilim<br />
insanı ve akademisyen<br />
Burak Küntay, “Yaşasın<br />
Cumhuriyet” konulu bir konferans verdi. Skål İstanbul Yönetim Kurulu<br />
ve üyelerinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi<br />
Başkanı Volkan Aslan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizm Müdürü<br />
Hüseyin Gazi Coşan, Skål Federasyonu (USDF) Başkanı Orhon Atameriç<br />
ve Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Önen, Federasyon Eski Başkanı Faik<br />
Alsaç, Skål Marmara Kulübü Başkanı Merih Kırlı ve turizm sektörünün<br />
ileri gelenlerinin katıldığı etkinlikte konuşan Skål İstanbul Kulübü<br />
Başkanı Can Arınel, “Eğer Cumhuriyet olmasaydı bu toplum ümmetten<br />
millete geçiş sağlayamayacaktı. Biz hala saltanatı yaşamaya devam<br />
edecektik. Cumhuriyet bize insan onuruna yakışan en iyi yönetim şekliyle<br />
laik, demokratik bir hukuk devleti olarak yaşamamızı sağladı.” dedi.<br />
The Galata İstanbul <strong>Hotel</strong>-MGallery, geçen yıl hamam kategorisinde<br />
aldığı ödülden sonra, bu yıl da dünyanın en prestijli turizm<br />
ödüllerinden biri olan “World Luxury Awards”ta iki ayrı ka-tegoride<br />
birden ödül kazandı. The Galata İstanbul <strong>Hotel</strong>-MGallery lüks ve<br />
konforun buluştuğu bir otel olarak konumlanırken, ödüllü Tarihi<br />
Çeşme Hamamı ile şifa ve temizliğin sembolü ol-masının yanı<br />
sıra astronomik lezzetlerle de misafirlerini ağırlıyor. Otelin eşsiz<br />
manzarasıyla bü-tünleşen Mesai <strong>Restaurant</strong>, lezzet ve eğlenceyi<br />
sanat haline getiren, dünya mutfağından benzer-siz tadları, Türk<br />
mutfağının lezzetleri ile buluşturarak büyüleyici tarihi yarımada<br />
manzarasıyla müşterilerin beğenisine sunuyor.<br />
Tamer<br />
Yürükoğlu’nun<br />
yeni kitabı çıktı<br />
Tamer Yürükoğlu’nun<br />
dünyanın önde gelen global<br />
ve yerel otel zincirlerinde<br />
edindiği 40 yılı aşkın<br />
birikimini paylaştığı<br />
“Rakamlarla Otelcilik” kitabı<br />
çıktı. Deneyimli turizmci yeni kitabında; bütçe oluşturma,<br />
tahmin yapma teknikleri, finansal raporlama, temel<br />
performans göstergeleri ve metrikler gibi kritik konuları<br />
okuyuculara somut örneklerle açıklıyor. “Rakamlarla<br />
Otelcilik” sektörde çalışan her düzeydeki profesyoneller,<br />
otel sahipleri, otelcilik eğitimi alanlar ve sektöre ilgi<br />
duyan herkes için bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.<br />
Yürükoğlu'nun vurguladığı gibi, kitap sektördeki değişen<br />
dinamiklere uyum sağlamak isteyen herkese rehberlik ediyor<br />
ve geleceğe yönelik bilinçli kararlar almalarına yardımcı<br />
oluyor. Bu kapsamlı kaynak kitap, aynı zamanda otelcilik<br />
terimleri sözlüğüyle de zenginleştirilmiş durumda, böylece<br />
okuyucuların konuları daha kolay anlamaları ve sektörde<br />
daha etkin bir şekilde yer almaları sağlanıyor. Rakamlarla<br />
Otelcilik kitabı, www.kitapyurdu.com sitesi üzerinden sipariş<br />
ediliyor.
18<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
antre<br />
Filosunu tamamen<br />
yeniledi<br />
Ege ve Yunan<br />
Adaları’na seyahat<br />
edenlerin bir<br />
numaralı tercihi olan<br />
ödüllü Celestyal,<br />
bu yıl içinde yeni<br />
bir gemi daha satın<br />
alarak filosuna<br />
eklediğini duyurdu.<br />
Yakın zamanda<br />
filoya eklenen Journey’in hemen ardından satın alınan ikinci yeni<br />
gemi Discovery, Celestyal’in yenilenmeye ve misafir deneyimine<br />
yaptığı yatırımı gösteriyor. Celestyal Discovery, Atina'daki filo<br />
arkadaşı Journey’le birlikte milyonlarca Euro’luk kış yenileme<br />
programlarından geçerek, Mart 2024’te seferlerine başlayacak.<br />
Celestyal'in, destinasyondaki özgün ve benzersiz güzergahlarını<br />
sürdürmesine olanak sunacak olan Discovery, 62'si balkonlu olmak<br />
üzere toplam 633 kamarada yaklaşık 1.266 misafiri ağırlayabilecek.<br />
Celestyal'in en yeni gemisi Discovery; 11 <strong>Aralık</strong> <strong>2023</strong>'ten itibaren<br />
satışa sunulacak Celestyal Olympia'nın 2024 programını devralacak.<br />
Discovery için planlanan özel lansman teklifleri, Black Friday<br />
kampanyasının yanı sıra Celestyal'in yıl sonunda başlatacağı bugüne<br />
kadarki en büyük erken rezervasyon kampanyasında da yer alacak.<br />
Halihazırda Celestyal Olympia'da rezervasyonu bulunan konuklarla<br />
iletişime geçilecek ve yenilenmiş Celestyal Discovery'deki seferlerde<br />
konaklamaları sağlanacak.<br />
Le Méridien<br />
Istanbul Etiler’e<br />
yeni genel müdür<br />
Marriott International Türkiye bünyesinde<br />
yer alan, stil ve sanat odaklı yaşam tarzı<br />
oteli 5 yıldızlı Le Méridien Istanbul Etiler’e<br />
Genel Müdür olarak Sinan Udil atandı.<br />
Eğitim hayatına Boğaziçi Üniversitesi<br />
Turizm İşletmeciliği bölümüyle başlayan<br />
Udil, Hacettepe Üniversitesi İngiliz<br />
Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun<br />
oldu. Otelcilik kariyerine yiyecek-içecek departmanıyla 80’lerin<br />
sonunda başlayarak yoğun bir tempoya giriş yaptı. Otel ve restoran<br />
operasyonlarında edindiği tecrübeyle 1992 yılında Yiyecek Müdür<br />
Yardımcısı göreviyle Sheraton Ankara’da çalışmaya başladı. Ardından 6<br />
yıllık yurtdışı deneyiminde otel müdürlüğü görevini üstlendikten sonra<br />
Türkiye’ye genel müdür yardımcısı olarak dönüş yaptı. Kariyeri boyunca<br />
farklı zincirlerde yöneticilik yapan Udil, 2006 yılında Kazakistan’da ilk<br />
genel müdürlük görevini üstlendi. Yurt dışında 17 yıl genel müdürlük<br />
tecrübesinden sonra kariyer rotasını tekrar Türkiye’ye çeviren Udil, Le<br />
Méridien Istanbul Etiler’in yeni genel müdürlük görevini üstlenecek.<br />
Kasım <strong>2023</strong> itibariyle ataması gerçekleşen Udil yeni görevinde, yıllarca<br />
edindiği tecrübeler sayesinde otele ve tüm ekip arkadaşlarına liderlik ve<br />
mentorluk edecek.<br />
Avrupa’nın en iyi resort<br />
otelleri arasında<br />
Sunset Hospitality Group’a<br />
Yılın Otel Grubu ödülü<br />
Türkiye’de açtığı ilk oteli olan METT <strong>Hotel</strong> & Beach Resort ile<br />
tanınan, dünyanın önde gelen turizm yatırım gruplarından Sunset<br />
Hospitality Group, <strong>2023</strong> Caterer Middle East ödüllerinde yılın en<br />
iyi ağırlayan, misafirverper şirket ödülü olan Hospitality Company<br />
Of The Year ödülünü kazandı. Bölgenin en saygın ödüllerinden<br />
Caterer Middle East ödülleri bölgenin otel ve turizm sektörünün en<br />
iyilerini ödüllendiriyor. Sunset Hospitality Group CEO'su Antonio<br />
Gonzalez, "Bu ödülü almaktan ve ekibimizin tüm sıkı çalışmasının<br />
takdir edilmesinden büyük onur duyuyoruz. Sunset Hospitality<br />
Group olarak sektörü ileriye götürmek için elimizden geleni<br />
yapıyor, konaklama sektörünün başarılarına ve yeniliklerine katkıda<br />
bulunuyoruz. Sunset Hospitality Group olarak, misafirlerimizi hayatı<br />
kutlamak için bir araya getirirken, dünya çapında iddialı büyüme<br />
planlarımıza bağlıyız.” diye belirtti.<br />
Conde Nast Traveler’ın okurlarının bağımsız oylarıyla dünya çapındaki<br />
seyahatlerini değerlendirdiği ve en sevdikleri oteller, resortlar, şehirler<br />
ve tatil destinasyonları ile ilgili oylama yaptığı listede Susona Bodrum<br />
LXR <strong>Hotel</strong>s & Resorts, Avrupa’nın En İyi 25 Resort’u arasında seçildi.<br />
Her biri modern ve sofistike şekilde tasarlanmış deniz manzaralı<br />
70 odası, ısıtmalı özel havuzlu süitleri, dört yatak odalı özel bahçeli<br />
villaları, denizle doğayı buluşturan keyifli atmosferiyle ve uluslararası<br />
ödüllü restoranlarıyla misafirlerini ağırlayan tesis, eşsiz bir tatil<br />
deneyimi ve unutulmaz anılar yaşatıyor. Susona Bodrum LXR <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts Genel Müdürü Kemal Bayık, “Bu prestijli ödül, sadece<br />
otelimizin lüks ve benzersiz konaklama deneyimini yansıtmakla<br />
kalmıyor, aynı zamanda misafirlerimizin bize olan güvenini ve<br />
memnuniyetini yansıtıyor. Kısa zamanda Avrupa’nın en iyi resort<br />
otelleri arasında yer almaktan dolayı gurur duyuyoruz. Misafirlerimize<br />
ve çalışanlarımıza teşekkür ediyoruz.” dedi.
20<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Turizm gelirleri 3. çeyrekte yüzde 13,1 arttı<br />
TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini kapsayan <strong>2023</strong> yılının<br />
3. çeyreğinde turizm gelirleri geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20 milyar<br />
225 milyon dolar oldu.<br />
Türkiye İstatistik Kurumunun<br />
(TÜİK) açıkladığı verilere göre,<br />
Temmuz-Ağustos-Eylül dönemini<br />
kapsayan <strong>2023</strong> yılının 3. çeyreğinde<br />
turizm gelirleri geçen yılın aynı<br />
çeyreğine göre yüzde 13,1 artarak 20<br />
milyar 225 milyon dolar oldu. Turizm<br />
gelirinin yüzde 16,5'i Türkiye’yi ziyaret<br />
eden yurt dışı ikametli vatandaşlardan<br />
elde edildi.<br />
Kişisel ve paket turlara yapılan<br />
harcamalar<br />
Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel<br />
veya paket tur ile organize ederken;<br />
bu çeyrekte yapılan harcamaların<br />
14 milyar 644 milyon dolarını kişisel<br />
harcamalar,5 milyar 580 milyon<br />
dolarını ise paket tur harcamaları<br />
oluşturdu.
22<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem röportaj<br />
Akra <strong>Hotel</strong>s<br />
12 ay turizmde<br />
vites yükseltti<br />
Antalya’da 2 şehir ve 4 resort tesisiyle turizm faaliyetlerini sürdüren Akra <strong>Hotel</strong>s, 12 ay<br />
turizmde vites büyüttü. Grup çatısındaki şehir otellerinin 12 ay açık olduğunu, bu yıl Kemer<br />
tesisini de tam yıl hizmette tuttuklarını belirten Akra <strong>Hotel</strong>s Grup Marka & İş Geliştirme<br />
Direktörü Özgür Balta, “Grubumuz tüm otellerini 12 ay açmayı hedeflemiş ve 3 otelini bu<br />
şekilde yönetmektedir. Hedefimiz, tüm tesislerimizin yıl boyunca açık olmasıdır” dedi.<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
Akra <strong>Hotel</strong>s Grup Marka & İş<br />
Geliştirme Direktörü Özgür Balta<br />
ile grubun büyüme planlarını ve 12<br />
ay turizm hedeflerini konuştuk.<br />
Akra <strong>Hotel</strong>s, bu yılı nasıl geçiriyor?<br />
Sezonu ne şekilde kapatmayı<br />
hedefliyorsunuz?<br />
2022, pandemiden çıkış yılı olarak<br />
ülkelerinden pandemi süresince<br />
ayrılamamış birçok misafirimizin yüksek<br />
taleple otellerimizi ziyaret etmeleriyle<br />
gerçekleşti. Bunun üzerine <strong>2023</strong> yılı<br />
için hedeflerimizi büyüterek ilerledik<br />
ancak gerek Türkiye’deki ekonomik<br />
durum gerekse tüm dünyadaki enflasyon<br />
artışları misafirlerimizin seyahat<br />
planlarını etkiledi, sezonun tamamında<br />
olmasa da dönemsel olarak sıkıntılar<br />
gözlemledik.<br />
Bu yılki doluluklarınız nasıl?<br />
Ağırlıklı hangi pazarlara<br />
odaklandınız?<br />
<strong>2023</strong> yılı doluluklarımız genel olarak<br />
yüzde 80 civarında gerçekleşti.<br />
Coğrafyamızdaki savaşlar dönemsel<br />
olarak turizmi negatif etkilese de pazarın<br />
çeşitliği ve doğru pazarlamalarla bu<br />
etkiyi en aza indirmekteyiz. Savaş<br />
etkisiyle birlikte enflasyon ve artan<br />
maliyetler, misafir konaklama<br />
taleplerine farklı şekillerde yansıdı.<br />
Konaklama Maliyetleri: Enflasyon<br />
ve artan maliyetler, konaklama<br />
işletmelerinin işletme maliyetlerinin<br />
artmasına neden oldu. Bu nedenle,<br />
konaklama tesisleri, odaların fiyatlarını<br />
yeniden düzenlemek zorunda kalmış ve<br />
misafirlerimiz planladıklarından ya da<br />
geçen senelerle karşılaştırdıklarından<br />
daha farklı maliyetlerle karşılaşmalarına<br />
neden oldu.<br />
Rezervasyon ve Planlama: Misafirler,<br />
artan maliyetler nedeniyle daha önceden<br />
rezervasyon yapma ve seyahat planlarını<br />
daha dikkatli bir şekilde düşünme<br />
eğilimde olduklarından; özellikle uzun<br />
vadeli tatil planları yaparken maliyetlerin<br />
artması nedeniyle, planladıkları tatil<br />
süresince bütçelerini yukarı çekmek<br />
zorunda kaldı.<br />
Hizmet Kalitesi: Bazı işletmeler,<br />
maliyetleri düşürme amacıyla hizmet<br />
kalitesinde tasarruf yapma yolunu tercih
etti. Bu da misafirlerin beklentilerinin<br />
karşılanması konusunda problemler<br />
oluşturdu.<br />
Alternatif Konaklama Seçenekleri:<br />
Artan maliyetler, misafirleri<br />
alternatif konaklama seçeneklerine<br />
yönlendirdi. Airbnb, uzun süre kiralık<br />
ev veya yazlıklar vb. daha uygun fiyatlı<br />
konaklama seçeneklerini tercih ettiler.<br />
Sonuç olarak, savaş etkisiyle birlikte<br />
enflasyon ve artan maliyetler, misafir<br />
profiline farklı şekillerde yansıdı ve<br />
bizleri stratejilerimizi gözden geçirerek<br />
alternatif planlama yapmaya yönlendirdi.<br />
Otelimizde çoğunlukla Avrupa ve<br />
Rusya’dan gelen misafir profillerimiz<br />
değişmese de tercih edilen oda tipleri ya<br />
da kalış süresinde farklılar gözlemledik.<br />
Stratejilerimizi buna göre yeniden<br />
düzenleyerek bu dönemde de yüksek<br />
doluluklar ile ilerlemekteyiz.<br />
Antalya’da şu ana kadarki gidişat<br />
nasıl? Bakanlığın açıkladığı eylül<br />
ayı konaklama tesisleri doluluk<br />
oranlarına göre Antalya’da 1<br />
puanlık düşüş söz konusuydu. Siz<br />
bu düşüşü neye bağlıyorsunuz?<br />
2024’ten neler bekliyorsunuz?<br />
Antalya’daki doluluk oranlarının düşüşü<br />
birkaç sebepten olabilir; ekonomik<br />
durum ve belirsizlik, pandemi psikolojisi,<br />
hareketli döviz kurları, alternatif tatil<br />
seçenekleri. Tüm bu sebepler <strong>2023</strong><br />
yılının belli zamanlarında maalesef<br />
turizmi olumsuz yönde etkiledi. Ancak<br />
özellikle Antalya yıllar içerisinde birçok<br />
krize maruz kalmış, bu dönemlerde<br />
doğal olarak turist sayısında azalmalar<br />
olmuş hatta pandemide<br />
tamamen kapanmış<br />
ancak kalite ve<br />
standartlarından hiçbir<br />
zaman vazgeçmemiştir.<br />
Ülkemizde ve dünyada<br />
yaşanan birçok<br />
olumsuzluk karşısında<br />
Antalyalı yatırımcıların<br />
dik duruşu sayesinde<br />
aşılmaktadır. 2024 için<br />
de beklentilerimiz ve<br />
hazırlıklarımız tam hız<br />
devam etmektedir.<br />
Pandemiyle birlikte<br />
turizmden kaçış<br />
hızlandı. Hatta tersine<br />
bir göç söz konusu.<br />
Bu kaçışın en büyük<br />
nedenlerinden biri,<br />
sezonun 12 aya<br />
uzatılamaması. Akra<br />
<strong>Hotel</strong>s bu sorunu<br />
nasıl ele alıyor, buna<br />
dönük yatırımlar var<br />
mı?<br />
Akra <strong>Hotel</strong>s olarak<br />
şehir otellerimiz<br />
açıldıkları günden bu<br />
yana 12 ay açık, bu<br />
yıl Kemer tesisimizi<br />
de 12 ay açıyoruz, hedefimiz tüm<br />
tesislerimizin yıl boyunca açık olmasıdır.<br />
Grup olarak hizmet kalitemiz ve<br />
misafirlere sunduğumuz olanakları<br />
her yıl arttırmaktayız ve bu konuda<br />
ciddi yatırımlar yapılmaktadır. Doğru<br />
pazarlarda hizmet kalitesinden ödün<br />
vermeden çalışan işletmeler için<br />
önümüzdeki yıllar işlerin artarak devam<br />
edeceği öngörülmektedir.<br />
12 ay turizmi gerçekleştirmek<br />
için ne tür koşullar oluşturdunuz?<br />
Tanıtım ve pazarlamada nasıl<br />
aksiyon alıyorsunuz?<br />
Grubumuz tüm otellerini 12 ay açmayı<br />
hedeflemiş ve 3 otelini bu şekilde<br />
yönetmektedir. Kış faaliyetlerini tüm<br />
dijital ve geleneksel medya organlarını<br />
kullanarak, fuar ve çalıştaylara katılarak<br />
duyurmaktayız. Antalya özellikle grup<br />
toplantıları, lansman vb. konaklamalar<br />
için kışın çok uygun olduğundan tercih<br />
edilmektedir ve bunun da avantajını<br />
kullanmaktayız.<br />
Antalya dışına da yatırım planlarınız<br />
var mı?<br />
Didim’de planlamakta olduğumuz<br />
yeni tesisimiz bu yıl inşa yatırımlarına<br />
başlayacaktır. Bir ege köyü mimarisinde<br />
tamamen sürdürülebilir tesisimizin<br />
lansmanı gelecek yıl içerisinde<br />
gerçekleşecektir.
26<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
En çok otel ruhsatı<br />
alan iller hangileri?<br />
Bu yılın 9 aylık döneminde<br />
Türkiye’de belediyeler<br />
tarafından verilen otel vb. yapı<br />
ruhsatı sayısı %4 dolayında daralarak<br />
786 adede indi. En çok ruhsat Muğla<br />
ve İstanbul’da alındı.<br />
<strong>2023</strong>’de verilen otel ruhsatı sayısı<br />
Turizm Databank’ın TÜİK’den<br />
derlediği verilere göre, <strong>2023</strong> yılının<br />
9 aylık döneminde Türkiye’de<br />
belediyeler tarafından verilen otel<br />
vb. yapı ruhsatı sayısı %4 dolayında<br />
daralarak 786 adede indi. En çok<br />
uuhsat Muğla ve İstanbul’da alındı.<br />
En çok ruhsat alan iller<br />
Alınan otel ruhsatı sayısında, Muğla<br />
şehri 126 adet ile ilk sırada yer alırken<br />
geçen yıla göre düşüş oldu. Onu 125<br />
ruhsatla İstanbul izledi. İstanbul<br />
2022’ye göre 82 adet arttı. Sonrasında,<br />
89 adetle İzmir ve 84 adetle Antalya<br />
izledi. İki kentte de artış oldu.
28<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem / makale<br />
Cem<br />
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Polatoglu<br />
Futbol ve turizm<br />
-<br />
Alakası var mı?<br />
Hem de çok! Örneğin, güzide futbol<br />
takımımız Eskişehirspor Süperlig’e<br />
çıkarsa, şehre her 2 haftada bir<br />
binlerce, yılda onbinlerce taraftar<br />
gelecek demektir. Tren bileti, maç<br />
bileti, oteli, yemesi içmesi, restoranı,<br />
hediyelik eşyası hatta hamamı,<br />
müzesi kişi başı en az 5.000 TL<br />
harcanır. Demek ki, ailesi, çoluğu<br />
çocuğu ile gelen 5-10 bin taraftar,<br />
o gün şehre temiz 50 milyon TL<br />
bırakır. Şehrin tanıtımına katkısı da<br />
cabası.<br />
Diğer güzide takımlarımız;<br />
Kasımpaşa, Fatih Karagümrük,<br />
Başakşehir, İstanbulspor,<br />
Pendikspor.<br />
Süperlig’deler. Yani 3 büyüklerle<br />
beraber 8 İstanbul takımı olarak<br />
ligin yarısını İstanbul kulüpleri<br />
temsil ediyor. Bu gidişle, her<br />
sene bir-iki İstanbul takımı daha<br />
Süperlig’e katılacak gibi gözüküyor.<br />
Seyircileri yok!<br />
Seyircileri yok gibiler. Seyirci, forma<br />
geliri olmayan bu takımlar, ya<br />
yayıncı kuruluş ya belediyeler veya<br />
büyüklerimizin baskısıyla sponsor<br />
olan şirketlerin katkılarıyla lige<br />
tutunuyor. Belediyelerin katkısı<br />
demek siyasilerin katkısı demektir.<br />
Yani, belediyelerin halktan veya<br />
devletten aldıkları, topladıkları<br />
milyonlarca lirayı, daha doğrusu<br />
milyonlarca doları, başta yabancı<br />
futbolcu ve futbol simsarları<br />
olmak üzere dağıtmaları demektir.<br />
Çeksinler ellerini takımlardan,<br />
bakalım bu takımlar 3. ligde<br />
tutunabiliyorlar mı?<br />
Yukarıda saydığımız İstanbul<br />
takımlarının; şehre, tanıtımına,<br />
turizmine, kültürüne katkıları nedir?<br />
Hemen hemen koca bir sıfır! Oysa<br />
geçtiğimiz senelerde Süperlig’de<br />
olan şehir takımlarımıza bakalım;<br />
Bursaspor, Eskişehirspor,<br />
Kocaelispor, Diyarbakırspor,<br />
Erzurumspor, Giresunspor,<br />
Manisaspor, Malatyaspor, Vanspor,<br />
Çanakkale vs... Bu takımlar yerel<br />
halka heyecan, birlik beraberlik<br />
ruhu getirdiği gibi, şehrin turizmine,<br />
tanıtımına, ekonomisine de büyük<br />
katkı sağlamaktadır. O şehirden<br />
sporcu yetişmesi için gençlere<br />
motivasyon olmaktadır.<br />
Belediyeler futboldan ellerini çeksin!<br />
Eğer zülfikara dokunmayacaksam,<br />
nacizane fikrim; belediyeler ve<br />
siyasiler ellerini futboldan çeksinler.<br />
Kim, hangi takım hakediyorsa<br />
onlar Süperlig’de mücadele<br />
etsinler. Lig, yine tüm Türkiye’yi<br />
kucaklasın. Anadolu tekrar futbol ile<br />
kucaklaşsın.<br />
Gerekirse Anadolu ligi kurulsun…<br />
Yok istemeyiz, derlerse; Anadolu<br />
takımları kendi aralarında bir lig<br />
kurup aslanlar gibi kora kor, dişe<br />
diş aralarında mücadele etsinler.<br />
Çok isterlerse, sene sonunda<br />
Türkiye şampiyonluğu için İstanbul<br />
takımlarına karşı bir play-off<br />
mücadelesi versinler.
şıııı<br />
ı ışşııı<br />
ıı ıııışııııııı ıııııı<br />
ş ııııııııışı<br />
ı ğ şş<br />
<br />
<br />
ş ş şşş<br />
ııışşşşşşşşğı ııışşşşşşşşğı ııııııııı
32<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Antalya’ya gelen turist sayısı<br />
15 milyonu aştı<br />
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yaptığı açıklamaya göre, bu yıl<br />
Antalya’ya gelen turist sayısı 15 milyonu aştı.<br />
Antalya Kültür Yolu Festivali için<br />
kente ziyarette bulunan Kültür<br />
ve Turizm Bakanı Mehmet<br />
Nuri Ersoy, Türkiye genelinde 9 aylık<br />
dönemde 42 milyar dolar gelir el elde<br />
edildiğini, yıl sonu için 55,6 milyar<br />
dolarlık gelir hedefine doğru ilerleme<br />
kaydedildiğini ifade etti.<br />
6 Şubat depremleri, İsrail'in Filistin'e<br />
yönelik saldırılar gibi pek çok<br />
olumsuzluğun etkilerinin yaşandığını<br />
belirten Ersoy, “Orta vadeli programı<br />
uygun bir şekilde yönetiyoruz. Bu<br />
açıdan sevindirici. Antalya geneline<br />
baktığımızda dün itibarıyla 15 milyon<br />
ziyaretçi sayısını geçti. Hem gelir hem<br />
turist sayısı, pandemi öncesi turizmin<br />
en yoğun olduğu 2019’un üzerinde. Bu<br />
da oldukça sevindirici” diye konuştu.<br />
Kişi başı harcama 100 dolara ulaştı<br />
Turizm gelirlerinde de ciddi bir artış<br />
yakalandığını kaydeden Ersoy, “2017 yılı<br />
sonunda 67 dolar olan kişi başı gecelik<br />
harcama, geçen yıl açıklanan rakamlara<br />
baktığımız zaman 100 doları buldu. Bu<br />
da politikamıza, stratejilerimize uygun<br />
bir şekilde sürecin geliştiğini gösteriyor.<br />
Bu da bizi oldukça sevindiriyor”<br />
değerlendirmesinde bulundu.<br />
(Ekonomim)
DÖKÜM DEMİRDE TÜRKİYE'NİN YENİ MARKASI!<br />
DÖKÜM SAHAN<br />
ET TAVASI<br />
<br />
<br />
PORSELEN SAHAN<br />
<br />
7<br />
FARKLI RENK SEÇENEĞİ<br />
: 0552 557 41 71<br />
ÇELİK 3PLP SERİSİ<br />
ızgara tavası<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
: info@defonte.com.tr<br />
: defonte_dokum
34<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem fuar<br />
Antalya Turizm Fuarı<br />
5. kez kapılarını açtı<br />
Antalya Turizm Fuarı, beşinci kez büyük bir coşku ile dünya turizm profesyonellerine<br />
ve paydaşlarına kapılarını açtı.<br />
Turizmin kalbi ATF23’ün açılış<br />
konuşmalarında Türk turizminin<br />
gelişimi, Antalya Turizm<br />
Fuarı’nın turizm sektörüne katkıları<br />
ve vizyonu vurgulandı. Açılışta söz<br />
alan AKTOB Başkanı Kaan Kaşif<br />
Kavaloğlu, “5’incisini düzenlemeyi<br />
başardığımız ATF’ye hoş geldiniz”<br />
diyerek sözlerine başladı. Kavaloğlu,<br />
“AKTOB ve TUROFED olarak Antalya’da<br />
özellikle zor dönemde düzenlenmeyi<br />
başarmış olan bu fuarın bizlerin<br />
göz bebeği olduğunu vurgulamak<br />
isterim. Psikolojik olarak zor durumda<br />
olduğumuz pandemide bile bu fuarı<br />
düzenleyen Selçuk Meral ve ekibini<br />
tebrik ediyorum. Bu fuarın 5’incisinin<br />
düzenlenmesinin yanında bu kadar<br />
büyümesi, bizim için çok değerli.<br />
ATF’nin tüm katılımcılar için başarılı ve<br />
çok güzel geçmesini diliyorum” dedi.<br />
“Her turizmci bir barış elçisi”<br />
Dünyayla rekabet gücünün en yüksek<br />
olduğu sektörün turizm olduğunu<br />
belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Bu başarı<br />
sektör temsilcilerimizin özveriyle<br />
çalışması sonucudur. Bu başarıda<br />
katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.<br />
ATF bu başarının artarak devam<br />
etmesi bakımından önemli bir misyonu<br />
üstleniyor. Turizm, farklı dil, din ve<br />
ırktan insanların birbirini tanımasına<br />
olanak sağlayan yapısıyla dünya<br />
barışı için önemlidir. Bu yönüyle her<br />
turizmci bir barış elçisi sorumluluğu da<br />
üstlenmektedir. Ülkemiz son 40 yılda,<br />
felaketin her türlüsü bu coğrafyada<br />
başımıza geldi. Turizm barış ve huzur<br />
işidir. Bu nedenle çok basit olaylardan,<br />
kırılır ve küçülür” ifadelerini kullandı.<br />
“Planlı, kurallı, kimlikli kent<br />
çalışmalarımız sürdürüyoruz”<br />
Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel<br />
Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz,<br />
ATF’nin, Antalya ve ülke turizminin<br />
tanıtımı açısından önemli bir vizyon<br />
üstlendiğini belirterek, “Antalyamız<br />
turizmin başkenti olması nedeniyle<br />
turizm çeşitliliğinin artırılması, turizmin<br />
12 aya yayılması, dijital turizmin<br />
yaygınlaşmasıyla sürdürülebilirlikten<br />
söz edebiliriz. Antalya Büyükşehir<br />
Belediyesi olarak şehrimize gelen<br />
ziyaretçilerimizin sağlıklı bir kentte<br />
olma hazzını yaşayabilmesi için altyapı<br />
ve üstyapı çalışmalarıyla tarihi ve doğal<br />
zenginliklerimizi koruyarak; planlı,<br />
kurallı, kimlikli kent çalışmalarımızı<br />
sürdürüyoruz” diye konuştu.<br />
“Sizden ricam, sürdürülebilir bir<br />
faaliyet yürütelim”<br />
Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Fuarın<br />
Antalya da olması çok kıymetli. Antalya;<br />
şehir olarak çok güzel, turizm olarak,<br />
tarih, kültür, tarım, gastronomi<br />
şehri diyebiliriz. Sadece deniz değil<br />
bu şehirde her turizm faaliyeti<br />
yürütülebilir. Biz bugün buradayız.<br />
Sizden ricam, sürdürülebilir bir faaliyet<br />
yürütelim. Sadece denizden, kumdan<br />
ibaret olan turizm bizi artık tatmin<br />
etmiyor. Antalya’nın dağları, ovaları var.<br />
Çok köklü bir türkmen yörük kültürü<br />
var, bunları keşfedelim ve turizm<br />
faaliyetlerimizin içine monte edelim”<br />
dedi.
42<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Ali Can Aksu<br />
Otelcilikte markalaşmak tek başına<br />
çözüm değil!<br />
Turizoom <strong>Hotel</strong>s Yönetim Kurulu Başkanı ve TUROYD Kurucu Onursal Başkanı Ali Can<br />
Aksu, otel yatırımlarında markanın tek başına çözüm olmadığını belirtti ve dünyanın<br />
en güçlü markasının dahi doğru ve profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmediğinde<br />
yatırımcıları büyük bir hüsranla ekonomik darboğaza soktuğuna dikkat çekti.<br />
Türkiye’de hızla artan turistik tesis<br />
yatırımlarında hiçbir öngörü, analiz<br />
ve planlama gözetmeksizin hayata<br />
geçirilen yatırımların ileride ciddi<br />
hüsranlara yol açtığını görebildiklerini<br />
belirten Ali Can Aksu, şöyle devam etti:<br />
“Özellikle Anadolu’da özentiye dayanan<br />
marka arzusu tesisin işleyişinin<br />
başlamasından kısa süre içinde hayal<br />
kırıklığına yol açan bir boyuta ulaşıyor.<br />
Turizm yatırım planlaması, bir turistik<br />
tesis veya proje geliştirilirken izlenmesi<br />
gereken bir dizi önemli araştırmalar<br />
gerektiriyor.<br />
*Bölgesel Analizler<br />
*Rakip Analizleri<br />
*Finansal Analizler<br />
*Mimari ve Konsept Analizleri<br />
*Yatırım Analizleri / Sürdürülebilirlik<br />
*Pazara uygun Marka Analizleri<br />
*Satış/ Pazarlama / Tanıtım<br />
*Yönetim / İşletme Analizi<br />
Tüm bu analizlerin profesyoneller<br />
tarafından yapılması sonucu elde<br />
edilecek veriler doğru bir ürünü ortaya<br />
koyacaktır.”<br />
Marka başlı başına çözüm mü?<br />
Aksu, otel yatırımlarında markanın tek<br />
başına çözüm olmadığını ifade ederek<br />
şu çarpıcı detaylara işaret etti: “Marka,<br />
önemli bir rol oynar ve bir bölge veya<br />
tesisin tanıtılması, algısında önemli rol<br />
oynar. Ancak başarılı bir turizm yatırımı<br />
için marka yönetimi sadece bir güçlü bir<br />
bileşendir.<br />
Marka sürecinde en çok dikkat edilmesi<br />
gereken hususların başında rakip<br />
analizleri, potansiyel müşterilerin<br />
tercihleri, bölgesel analizler, hizmet<br />
kalitesinin yanı sıra günümüzde artan<br />
tesis sayısından dolayı en önemlisi<br />
yukarıdaki sonuçlardan elde edilen<br />
veriler ile yapılması gereken ‘finansal<br />
analiz’, doğru yatırım, doğru planlama<br />
pozitif sonuç doğuracaktır.<br />
Finansal analiz raporlarının doğru<br />
sonuçlar göstermesi durumunda<br />
en önemli konu, ‘işletme yönetim<br />
planlaması’dır. Bu konu en önemli<br />
planlamanın başında yer alıyor.<br />
Çünkü dünyanın en güçlü markası<br />
dahi doğru ve profesyonel yöneticiler<br />
tarafından yönetilmezse yatırım kısa<br />
bir sürede “hüsrana” dönüşüp sizleri<br />
ekonomik açıdan zora sokar.”
46<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Askeroğlu Health Group<br />
“Yüzde 70 devlet desteği, sağlık turizmini<br />
uluslararası rekabette öne geçiriyor”<br />
İstanbul Turizm Fuarı’nda bir araya gelen profesyoneller, sağlık turizmi konusunda<br />
düzenlenen panelde sektörle ilgili deneyimlerini paylaşarak devletin şirketlere sağladığı<br />
yüzde 70 oranındaki desteğine dikkat çekti.<br />
Türkiye ve dünya genelinden<br />
turizm profesyonellerini<br />
bir araya getirerek yeni iş<br />
birliklerine olanak tanıyan İstanbul<br />
Turizm Fuarı da bu sene 4-5 Ekim<br />
<strong>2023</strong> tarihlerinde sağlık turizminin<br />
masaya yatırıldığı unutulmaz bir bilgi<br />
şölenine ev sahipliği yaptı. İstanbul<br />
Kongre Merkezi'nde düzenlenen<br />
fuardaki panelin moderatörlüğünü,<br />
Trust Global Exhibitions Kurucusu<br />
Yalçın Avcı üstlendi. Panelde onur<br />
konuğu olarak yer alan Ticaret<br />
Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı<br />
Ali Alperen Kaçar da Türkiye'deki<br />
sağlık turizmi konusunda önemli<br />
açıklamalarda bulundu ve Türkiye'nin<br />
sağlık turizmi gündemini aktardı.<br />
2015’ten bu yana hem ulusal hem<br />
uluslararası arenada kendine özgü<br />
marka ameliyatlarla önde gelen<br />
bir sağlık kuruluşu olan Askeroğlu<br />
Health Group’un CEO’su Şehnaz<br />
Askeroğlu da “Sağlık turizmi, Türkiye<br />
için adeta madendir. İlmek ilmek<br />
işliyoruz” diyerek Türkiye'nin sağlık<br />
turizmi potansiyeline vurgu yaptı.<br />
“Devlet sağlık turizmi için<br />
şirketlere yüzde 70 oranında<br />
teşvik sağlıyor”<br />
Sağlık turizminin nitelikli ve<br />
sürdürülebilir olması konusunda<br />
bilgiler veren Şehnaz Askeroğlu,<br />
ülkemiz için sağlık turizminin önemini<br />
ve devletin sektöre yönelik teşviklerini<br />
şu sözlerle değerlendirdi: “Devletimiz<br />
sağlık turizmi ve hizmet ihracatına<br />
önem veriyor ve işini iyi yapan her<br />
şirkete yüzde 70 teşvik sağlayarak<br />
önemli bir ekonomik katkı sağlıyor.<br />
Tek yapmamız gereken kayıtlı,<br />
etik ve düzgün bir çalışma sistemi<br />
sürdürmek. Birbiri ardına açılan ismi<br />
belirsiz, yetkisiz kurumlar ne yazık<br />
ki sektörümüze zarar veriyor. Bizler<br />
de sektörün önde gelenleri olarak bu<br />
tür bilgilendirme panellerini çokça<br />
yapacağız ki kötüler elensin, yalnızca<br />
iyiler kalsın. Bu yüzden rakip değil,<br />
destekçiyiz diyerek elimizi taşın altına<br />
koyarak yurt içi ve dışında sağlık<br />
turizmi panelleri planladık.”
Side
50<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Selectum<br />
<strong>Hotel</strong>s &<br />
Resort,<br />
<strong>2023</strong><br />
karnesini<br />
açıkladı<br />
<strong>2023</strong> karnesini açıklayan Selectum <strong>Hotel</strong>s & Resort, bu yıl 40’tan fazla ülkeden<br />
350 binin üzerinde misafir ağırladığını ve 2024’e şimdiden hazırlanmaya<br />
başladığını duyurdu.<br />
Geçtiğimiz günlerde 13. tesisini<br />
İstanbul Ataşehir’de açan otel<br />
zinciri ise <strong>2023</strong> karnesini açıkladı.<br />
Selectum <strong>Hotel</strong>s & Resort İcra Kurulu<br />
Üyesi Tayfun Turanlıoğlu, “Bu yıl<br />
da pandeminin etkilerini azaltmaya<br />
çalıştığımız bir sezon geçirdik. Sağlık<br />
ve güvenlik önlemlerimizi en üst<br />
seviyede tutarak misafirlerimize keyifli<br />
ve huzurlu bir tatil deneyimi sunduk.<br />
Türkiye’de Side, Belek, Kemer, Bodrum<br />
ve İstanbul’da; yurt dışında ise Küba,<br />
Vietnam ve Dominik Cumhuriyeti’ndeki<br />
otellerimizde 40’tan fazla ülkeden<br />
350 bini aşkın misafir ağırladık. Bu<br />
yıl en çok artış gösteren pazarlarımız<br />
Almanya ve Polonya oldu. İngiltere,<br />
Romanya, Türkiye ve Rusya ise ana<br />
pazarlarımız olarak kaldı” dedi.<br />
“Yeni yatırımlarla büyümeye<br />
devam edeceğiz”<br />
Tayfun Turanlıoğlu, “Toplantı ve<br />
organizasyon alanında da iddialıyız.<br />
Özellikle spor gruplarına yönelik<br />
hizmetlerimizle öne çıkıyoruz. Futbol<br />
ve sporun branşlardan pek çok<br />
takım otellerimizi tercih etti. Ayrıca<br />
kültür, sanat, eğitim gibi alanlarda da<br />
çeşitli etkinliklere ev sahipliği yaptık”<br />
diyerek sözlerine şunları ekledi:<br />
“Geçtiğimiz günlerde son tesisimiz<br />
olan Selectum City Ataşehir’i hizmete<br />
açtık. Bu otelimizle İstanbul’un iş<br />
ve finans merkezinde konaklama<br />
alternatifi sunuyoruz. 2024’te de yeni<br />
yatırımlara devam edeceğiz. Hem<br />
yeni destinasyonlara açılacak hem<br />
de mevcut tesislerimizi renovasyonla<br />
daha da iyileştireceğiz. Böylece turizme<br />
katkıda bulunurken yeni istihdam<br />
alanları açmayı hedefliyoruz.”<br />
“Hem deniz hem de kara<br />
turizmindeki payımızı artıracağız”<br />
Turanlıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı:<br />
“Türkiye İstatistik Kurumu’nun<br />
açıkladığı son veriler, bu yılın ilk<br />
6 ayında geçen yıla kıyasla turizm<br />
gelirlerinde %27 oranında artış<br />
yaşandığını gösteriyor. Bu başarının<br />
ivme kazanarak yükselmesi için de<br />
çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gelecek<br />
dönemde hem deniz hem de kara<br />
turizminde fark yaratmaya devam<br />
edeceğiz.”
52<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem etkinlik<br />
ACE of MICE’ın<br />
12.si KKTC’de gerçekleşecek<br />
Dream Project tarafından düzenlenen ve her yıl ulusal ve uluslararası kurumsal firmaları,<br />
etkinlik ajanslarını, otelleri, acenteleri, turizm ve etkinlik sektörü profesyonellerini<br />
ağırlayan ACE of MICE, 5-6 Ocak’ta Elexus <strong>Hotel</strong> & Convention’da 12’nci kez<br />
gerçekleşecek.<br />
Cyprus Royal Turizm destekleriyle<br />
gerçekleşecek olan ve Dream<br />
Project tarafından düzenlenen<br />
etkinlik, yine sektörün ulusal ve<br />
uluslararası markalarını bir araya<br />
getirmeye hazırlanıyor.<br />
B2B toplantılar ile MICE sektörü en<br />
üst düzeyde bir araya gelecek<br />
MICE sektörünü B2B toplantılar, network<br />
etkinlikleri ve ödül töreni ile bir araya<br />
getiren Dream Project, sektörde yeni iş<br />
birliklerinin oluşmasını ve ticari hacmin<br />
artmasına büyük katkı sunuyor. Masters<br />
of Events by ACE of M.I.C.E. Awards ile<br />
yüzlerce kurumsal markanın etkinlik<br />
satın alıcılarının yanı sıra uluslararası<br />
tur operatörlerinin, acente ve etkinlik<br />
firmalarının üst düzey yöneticilerini 3 gün<br />
boyunca hosted buyer olarak ağırlayacak.<br />
26 kategoride birinciler<br />
ödüllendirilecek<br />
Masters of Events ACE of M.I.C.E. Awards<br />
ile ilgili açıklamalarda bulunan Dream<br />
Project CEO’su Volkan Ataman ,“Bu yıl 12.<br />
Kez sektörümüzü B2B network toplantılar<br />
ve interaktif kaynaşma programları ile<br />
en üst düzeyde bir araya getiriyoruz.<br />
Sektörün profesyonelleri, 2 gün boyunca<br />
B2B toplantılar ile yeni iş bağlantıları<br />
oluşturacak” dedi. ACE of M.I.C.E.<br />
organizasyonu ile 11 yıldır sektöre önemli<br />
katkılar sağladıklarını aktaran Ataman,<br />
KKTC’deki bu etkinlik ile bunu bir üst<br />
noktaya taşıyacaklarını vurguladı. Ataman<br />
sözlerini şöyle sürdürdü “Bu seneki<br />
Masters of Events by ACE of M.I.C.E.<br />
Awards ile yine ulusal ve uluslararası<br />
çok önemli markaları ve değerli isimleri<br />
buluşturacağız. Bu büyük organizasyonla;<br />
etkinlik sektörünün faaliyetlerinin<br />
sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi,<br />
sektörde hizmet veren kurum ve<br />
kuruluşlarda daha mükemmele ulaşma<br />
arzusu yaratmayı hedefliyoruz.<br />
Ödül başvuruları 22 <strong>Aralık</strong> tarihine<br />
kadar devam edecek<br />
5 Ocak akşamı gerçekleşecek MOE Party<br />
ile keyifli bir gece yaşanacağını belirten<br />
Ataman, 6 Ocak akşamı ise kırmızı halı<br />
seremonisi ile başlayacak ve muhteşem<br />
şovlar eşliğinde gala yemeği ile devam<br />
edecek olan ACE of M.I.C.E. Awards Ödül<br />
Töreni’nde sektörünün en iyilerinin 26<br />
ayrı kategoride ödüllendirileceğini dile<br />
getirdi. 1 Kasım itibariyle başlayan ödül<br />
başvuruları 22 <strong>Aralık</strong> tarihine kadar<br />
devam edecek.
54<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Rusya'nın yurt dışı<br />
seyahatlerindeki fiyat artışı<br />
ne kadar?<br />
Eylül <strong>2023</strong>’te Rusya’dan yurt<br />
dışına yapılan seyahatlerde<br />
en pahalı fiyatlar BAE’de<br />
kaydedildi. Türkiye<br />
ucuzlarken Mısır pahalandı.<br />
Turizm Databank’ın Rosstat’dan yaptığı analize göre, Eylül <strong>2023</strong>’te<br />
Rusya’dan yurt dışına yapılan seyahatlerde en pahalı fiyatlar BAE’de<br />
kaydedildi. Türkiye ucuzlarken Mısır pahalandı.<br />
Rusya’dan yurt dışı seyahatlerde fiyat artışı<br />
Eylül ayında Rusya’da yapılan tatil satışlarında fiyatlar; Türkiye için aynı<br />
kalırken, Mısır için %11 ve BAE için de %14 artış gösterdi. Yıllık bazda ise,<br />
Rusya’da yapılan tatil satışlarında fiyatlar; Türkiye için %31 artarken, Mısır<br />
için %1,6 geriledi. BAE için de %5 dolayında artış gösterdi.
hotel restaurant<br />
56 & hi-tech<br />
gündem fuar<br />
<strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı için geri<br />
sayım başladı<br />
Antalya, 16-19 Ocak 2024 tarihleri arasında ANFAŞ- Uluslararası Fuar ve Kongre<br />
Merkezi’nde, TT Global Fuarcılık organizasyonuyla otel, restoran ve kafe sektörünün<br />
kilit isimlerini bir araya getirecek.<br />
Sektörün nabzını tutan ve<br />
inovasyonun adresi haline<br />
gelen <strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı,<br />
bu yıl da katılımcılarına yeni bakış<br />
açıları, fırsatlar ve güçlü bağlantılar<br />
sunmaya hazırlanıyor. Organizasyon,<br />
katılımcılarına sektördeki son trendleri<br />
keşfetme, yeni iş ortaklıkları kurma<br />
ve işlerini daha ileri taşıma fırsatı<br />
sunacak.<br />
Bu yılki etkinlik, katılımcıların<br />
markalarını büyütme ve gelecekteki<br />
başarılarına katkıda bulunma şansı<br />
yakalayacakları bir platform olma<br />
özelliği taşıyor. TT Global Fuarcılık,<br />
sektör profesyonellerini bir araya<br />
getirerek, sektörün parlak geleceğini<br />
birlikte şekillendirmeye davet ediyor.<br />
Sektördeki sinerjiyi artırmayı<br />
hedefliyor<br />
Sektörde söz sahibi olan ve yeni<br />
girişimcileri bir araya getirerek<br />
sektördeki sinerjiyi artırmayı hedefleyen<br />
<strong>Hotel</strong> Equipment Fuarı kapsamında<br />
düzenlenecek paneller, seminerler<br />
ve özel etkinliklerle katılımcılara<br />
sektördeki güncel gelişmeleri takip<br />
etme ve deneyim paylaşımı yapma<br />
imkânı sunulacak.
58<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gündem<br />
Kış turizminde en çok tercih edilen<br />
oteller hangileri?<br />
Tatilox.com Kurucu Ortağı Ahmet Çavğa, kış turizminde bungalovların<br />
yeri hakkında değerlendirmelerde bulundu.<br />
Bungalov evlere yönelik faaliyet<br />
gösteren turizm acentesi Tatilox.<br />
com Kurucu Ortağı Ahmet Çavğa,<br />
kış turizminde ve balayı çiftleri arasında<br />
bungalov evlere rağbetin arttığını<br />
vurguladı. Özellikle kış turizminde<br />
en çok tercih edilen konaklama<br />
yönteminin bungalov oteller olduğuna<br />
işaret eden Çavğa, “Sıcak havuzlu<br />
bungalov evler, kış aylarında çok cazip<br />
bir tatil seçeneği. Ara tatillerde veya<br />
hafta sonlarında tatil yapmak veya<br />
dinlenmek isteyen çiftler ya da aileler,<br />
bungalovların sıcak ortamında rahat<br />
ve konforlu bir tatil imkanı buluyor”<br />
sözlerini kaydetti.<br />
“Bungalovlar balayı çiftleri için<br />
biçilmiş kaftan”<br />
Enflasyonist ortamda artan fiyatlar<br />
sebebiyle en ekonomik balayı<br />
konseptleri arasında önemli bir yer<br />
tutan bungalovların Sakarya Sapanca,<br />
Mersin ve Karadeniz bölgelerinde<br />
yoğunlaştığına dikkat çeken Çavğa, bu<br />
bölgelerin balayı çiftlerinin en çok tercih<br />
ettiği bölgeler arasında bulunduğunu<br />
söyledi. Çavğa, şöyle devam etti: “Yeni<br />
evlenen çiftler, düğün masraflarına ek<br />
olarak balayı masraflarını da üstlenmek<br />
zorunda kalıyor. Konaklama fiyatları<br />
enflasyona paralel olarak sürekli<br />
artıyor. Bu durum, en ekonomik balayı<br />
seçeneklerini gündeme getiriyor.<br />
Bungalov oteller, adeta balayı çiftleri<br />
için biçilmiş kaftan gibi işlev görüyor.<br />
Ekonomik balayı imkanı yanında<br />
konforlu ve ferah ev ortamı, sıcak<br />
havuz, otelleri aratmayan lüks gibi<br />
olanakları sebebiyle balayı çiftleri<br />
arasında bungalovlara rağbet her geçen<br />
yıl artıyor.”<br />
“Sakarya ve Mersin'de rağbet<br />
görüyor”<br />
Ahmet Çavğa, kışın doğa otelleri<br />
arasında önemli bir yeri olan sıcak<br />
havuzlu bungalovların popüler balayı<br />
konsepti olduğunu belirterek, balayı<br />
bungalov fiyatlarının döneme göre<br />
değişebildiğini kaydetti. Çavğa, yazın<br />
balayı fiyatlarının dünya evine giren<br />
çiftleri zorladığına işaret ederek, şu<br />
bilgileri aktardı; “Yaz balayı ücretleri<br />
doğal olarak fahiş fiyatları oluyor.<br />
Düğün sezonu olması ve otellerin dolu<br />
olması da eklenince balayı çiftleri,<br />
arzuladıkları gibi balayı yapamıyor.<br />
Buna alternatif olarak kışın balayı için<br />
bungalov alternatifi ortaya çıktı. Bu<br />
sebeple birçok çift balayını kış aylarına<br />
erteliyor. Özellikle Sakarya ve Mersin<br />
bölgelerinde ekonomik balayı için<br />
bungalovlar çok rağbet görüyor”.
60<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
Dedeman<br />
Başkent’e geri<br />
döndü<br />
Dedeman <strong>Hotel</strong>s &<br />
Resorts International’ın<br />
yeni durağı, turizm<br />
sektörüne ilk adım attığı<br />
Ankara oldu. Marka,<br />
1966-2014 yılları arasında<br />
hizmet veren Dedeman<br />
Ankara’nın ardından,<br />
şimdi de Park Dedeman<br />
Kızılay Ankara ile<br />
misafirlerini ağırlayacak.<br />
Modern ve konforlu çizgisiyle,<br />
dinamik konaklama ihtiyaçlarına<br />
yönelik, seçili hizmetler sunan<br />
“Park Dedeman” markası imzasını<br />
taşıyan Park Dedeman Kızılay Ankara,<br />
şık tasarımı ve geniş kullanım alanı ile<br />
ferah bir konaklama deneyimi sunan<br />
86 odası, özel dekorasyonu ve sıcak<br />
ambiyansı ile dikkat çeken restoranı,<br />
spa merkezi ve toplantı salonu ile<br />
yerli-yabancı ziyaretçilerin yanı sıra,<br />
iş amaçlı seyahat eden misafirlere de<br />
hizmet verecek.<br />
TBMM ve Bakanlıklara 1,5 km<br />
mesafede<br />
Park Dedeman Kızılay Ankara,<br />
şehrin merkezi olarak anılan Kızılay<br />
Meydanı’nda ana cadde üzerindeki<br />
tek otel olarak ülkenin kalbi sayılan<br />
TBMM ve Bakanlıklara yaklaşık 1,5 km<br />
uzaklıkta konumlanıyor. Toplu taşıma<br />
araçlarına yürüme mesafesinde olan<br />
otel, şehrin iş, eğlence ve alışveriş<br />
merkezleri ile tarihi mekanlarına<br />
yakınlığıyla da dikkat çekiyor.<br />
Dedeman, zincirinin 27. oteli olan Park<br />
Dedeman Kızılay Ankara ile anlaşma<br />
sürecindekiler de dahil olmak üzere toplam<br />
9 markasıyla 45 otel sayısına ulaştı. <strong>2023</strong><br />
yılı sonuna kadar aktif olarak hizmet veren<br />
30 otel sayısına ulaşmayı ve anlaşma<br />
sürecindekilerle birlikte toplamda otel<br />
sayısını 50’nin üzerine çıkarmayı hedefliyor.
Tabiatın kalbi<br />
Bolu’dan<br />
horeca@taskesti.com<br />
www.taskestisu.com<br />
Pırıl pırıl bir kaynaktan el değmeden çıkan, modern tesislerimizde doğal yapısı<br />
bozulmadan ve mineral dengesi değiştirilmeden üretilen Taşkesti Su, özel premium cam<br />
şişesiyle sizlere sunulmaktadır.<br />
0850 888 14 14
62<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yatırımlar<br />
WYNDHAM<br />
GRAND<br />
markası<br />
Polonya<br />
pazarına girdi<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />
Polonya’daki Wyndham Grand<br />
markalı ilk oteli olan 60 odalı<br />
Wyndham Grand Krakow Old<br />
Town’ın açılışını gerçekleştirdi.<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts,<br />
Polonya’daki Wyndham Grand<br />
markalı ilk oteli olan 60 odalı<br />
Wyndham Grand Krakow Old Town’ın<br />
açılışını gerçekleştirdi. Krakow’un tarihi<br />
merkezinin kalbinde, şehrin meşhur<br />
ziyaret noktalarına yakın bir konumdaki<br />
tarihi bir binada hizmet verecek olan<br />
otel, Polonya’nın önde gelen otel<br />
yönetim şirketlerinden Dobry <strong>Hotel</strong><br />
Group tarafından işletilecek.<br />
Wyndham Grand markası, sıcak<br />
bir tasarım, seçkin bir konaklama<br />
deneyimi, incelikle düşünülmüş bir<br />
hizmet anlayışı ve rahat bir ortam<br />
sunan, en üst segmentteki otelleri çatısı<br />
altında bir araya getiriyor. Halihazırda<br />
İstanbul, Atina, Manama ve daha pek<br />
çok gözde şehirde bulunan markanın<br />
portföyü, Wyndham Grand Krakow Old<br />
Town’ın açılışıyla daha da genişledi ve<br />
Wyndham’ın Polonya’daki otel sayısı<br />
sekize yükseldi.<br />
Manikis: “Sınıfının en iyi konaklama<br />
anlayışını temsil ediyor”<br />
Wyndham <strong>Hotel</strong>s & Resorts Avrupa,<br />
Orta Doğu, Avrasya ve Afrika Başkanı<br />
Dimitris Manikis, “Seçkin markamız<br />
Wyndham Grand, sınıfının en iyi<br />
konaklama anlayışını temsil ediyor<br />
ve Wyndham Grand Krakow Old<br />
Town’ın açılışı bir yandan Polonya’daki<br />
varlığımızı güçlendirirken, aynı zamanda<br />
bu ülkedeki genişleme planlarımız<br />
açısından çok önemli bir adım da teşkil<br />
ediyor. Bizimle aynı büyüme vizyonunu<br />
paylaşıyor olmaları, ülkenin önde gelen<br />
otel işletmecilerinden Dobry <strong>Hotel</strong><br />
Group’u Wyndham Grand markamızı<br />
Polonya’ya getirirken bizim için ideal<br />
ortak kılıyor” dedi.<br />
Lukaszewicz: “Konaklayanlar kent<br />
merkezinin tadını çıkarabilecek”<br />
Dobry <strong>Hotel</strong> Group Genel Müdürü Daniel<br />
Lukaszewicz, “Dünyanın franchise veren<br />
en büyük otel şirketi Wyndham <strong>Hotel</strong>s<br />
& Resorts’un desteğiyle Polonya’daki<br />
ilk Wyndham Grand otelini açmaktan<br />
büyük bir heyecan duyuyoruz. Ülkenin<br />
geçmişteki başkentinde yer alan<br />
Wyndham Grand Krakow Old Town’da<br />
konaklayan misafirler, harika bir<br />
Rönesans mimarisinin ve tarihi orta<br />
çağa kadar uzanan kent merkezinin<br />
tadını çıkarabilecek. Unutulmaz bir<br />
konaklama deneyimi için dünyanın<br />
dört bir yanından iş ve tatil amaçlı<br />
seyahat eden misafirlerimizi ağırlamayı<br />
heyecanla bekliyoruz” dedi.<br />
Krakow Havalimanı’na 13 kilometre, Krakow Garı’na yalnızca bir<br />
kilometre mesafede bulunan Wyndham Grand Krakow Old Town,<br />
misafirlerin tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir ortamda çağdaş<br />
konforlar ve üst sınıf olanaklardan yararlanabileceği bir deneyim<br />
sunuyor. Misafirler, Krakow’un gotik mimarisini ve taş sokaklarını<br />
keşfederek geçirecekleri bir günün ardından, otelin ısıtmalı kapalı<br />
havuzu, fitness merkezi, sıcak su havuzu ve hatta bir tuz mağarası<br />
bulunan bir spa merkezini de barındıran wellness alanında<br />
rahatlayabiliyor. Otelde, İtalyan mutfağı ve uluslararası mutfaklardan<br />
lezzetlerin sunulduğu iki tesis içi restoranın yanı sıra, iş amaçlı seyahat<br />
edenler için bir executive merkezi ile 150 kişilik kapasiteye sahip esnek<br />
kullanımlı iki toplantı odası da yer alıyor.
64<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
Tüm dünyadan müşterilerin tercih<br />
edeceği bir adres olmak için çalışıyor<br />
ACCOLINK<br />
2012 yılından bu yana üst-orta<br />
segment otel ve restoranlar için<br />
ağırlıklı masaüstü, büfe ve servis<br />
ekipmanları alanında çalışmalar<br />
yürüten Accolink, standart katalog<br />
ürünleriyle birlikte özel yapım ürünler<br />
ve büyük çaplı projelere imza atan bir<br />
marka. Yurt içi faaliyetlerinin yanı sıra<br />
30'u aşkın ülkeye doğrudan ihracat<br />
yapan firmanın HoReCa kanalına<br />
yönelik hizmetlerini ve 2024 büyüme<br />
rotasını Accolink Genel Müdürü Selim<br />
Yuna ile konuştuk.<br />
Accolink’i kuruluşuyla tanıtarak,<br />
HoReCa kanalına yönelik<br />
faaliyetleri hakkında bilgi verir<br />
misiniz?<br />
Accolink olarak 2012 yılından beri<br />
üst-orta segment otel ve restoranlar<br />
için özellikle masaüstü, büfe ve servis<br />
ekipmanları alanında çalışmalar<br />
yapıyoruz. Firma olarak HoReCa’ya<br />
ilk girişimimiz döküm ürünleri yurt<br />
dışına ihraç etme fikri ile başladı.<br />
Sonrasında yeni ürün kategorilerinin<br />
katılımıyla, ürün tasarım ve özel<br />
üretim imkanlarının da bünyemize<br />
eklenmesiyle hizmet alanımızı<br />
genişlettik. Bugün gelinen noktada<br />
Türkiye içinde kendi doğrudan<br />
satışımız, alt bayilerimiz üzerinden<br />
satışımız, bayiliklerimiz ile faaliyetimizi<br />
sürdürüyoruz. Yurt dışında da 30’un<br />
üzerinde ülkeye doğrudan ihracatımız<br />
ve bunların bazılarında anlaşmalı<br />
bayiliklerimiz bulunuyor.<br />
Bu yıla hangi hedeflerle girdiniz,<br />
satış ve pazarlama stratejisini nasıl<br />
kurguladınız?<br />
Türkiye’deki ekonomik koşulların (kur,<br />
enflasyon vb.) iç piyasa dinamiklerini<br />
olumsuz etkileyeceğini öngörerek<br />
ihracat tarafının bu sene bizim için<br />
önemli olacağını düşündük.<br />
Bu doğrultuda yurt dışında daha önce<br />
çalıştığımız ve bizim için potansiyel<br />
teşkil eden yeni müşterilerle<br />
görüşmelerimizi planlayıp odağımızı<br />
daha çok bu alanlara yönelttik. Yılın 11.<br />
ayını tamamlamak üzere olduğumuz bu<br />
günlerde stratejimizin sağlıklı sonuçlar<br />
verdiğini gözlemliyoruz.<br />
İçinde bulunduğumuz dönemin<br />
en fazla talep gören teknoloji/<br />
sistemlerinde dikkat çeken<br />
detaylar neler? Bu doğrultuda yıl<br />
içine dönük iş birlikleriniz/ çözüm<br />
ortaklıklarınızda öncelikleriniz, ana<br />
kriterleriniz ne oldu?<br />
Otel yatırımları oldukça yüklü bütçeler<br />
ile gerçekleşiyor. Otellerin banket<br />
operasyonlarına yönelik yaptıkları<br />
harcama da önemli bir kalem tutuyor.<br />
Bu alanda müşterilerimiz bazı<br />
etkinlikler için sıcak sunuma, bazı<br />
etkinlikler için soğuk sunuma, bazen<br />
sushi fonksiyonuna, bazen de döner<br />
servisine ihtiyaç duyuyor. Bu alanda da<br />
en çok talep edilen teknoloji modülerlik,<br />
bir gün bir fonksiyon için kullanılırken<br />
bir gün başka bir fonksiyon ile<br />
kullanılabilecek şekilde dönüşebilir<br />
büfe çözümleri oluyor. Müşteriler<br />
her fonksiyon için ayrı banket<br />
masası yatırımı yapmak istemiyor.<br />
Bunun yerine tek platform alıp üst<br />
kısmındaki fonksiyonları etkinliğe<br />
göre şekillendirmeyi tercih ediyor. Bu<br />
alanda La Tavola firması ile 2015’ten<br />
beri yürüttüğümüz iş birliği kapsamında<br />
çok geniş bir ürün yelpazemiz var ve<br />
uzun süredir sektörün en iyi noktaları<br />
ile bu ürünleri ve bu teknolojiyi<br />
buluşturuyoruz.<br />
Önümüzdeki döneme ilişkin<br />
hedefleriniz nedir? Satış ve<br />
pazarlama ağınıza katmayı<br />
hedeflediğiniz yeni ürünler, yeni<br />
pazarlar var mı? 2024 planlarınız<br />
ve büyüme odaklarınız dair bilgi<br />
verebilir misiniz?<br />
Döviz kurunun ulaştığı seviye ve ülkede<br />
yaşanan enflasyon, yerli turistlerin<br />
tesis ve restoranlardan yararlanmasını<br />
her ne kadar engellemiş olsa da; şu
66<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka röportaj<br />
gerçeği gördük ki ülkemiz yabancı<br />
turistler için oldukça ucuz hale geldi.<br />
Ve bu durum onlar için lüks restoran ve<br />
otellere ulaşımı bir hayli kolaylaştırdı.<br />
Bu vesileyle tesisler haraketli kalmaya<br />
devam edip, iç piyasa yatırımlarını<br />
durdurmayıp alımlarına devam etti.<br />
Dolayısıyla 2024 hedeflerimizde,<br />
büyümekte olan ihracat satış<br />
rakamlarımız ile birlikte, yurt içinde<br />
de tüm potansiyel müşterilerimize<br />
dokunmak ve servis vermeye devam<br />
etmeyi hedefliyoruz. Özellikle 2024 yılı<br />
içerisinde yurt dışında müşterilere daha<br />
rahat servis vereceğimiz yerleşik bir<br />
yapı oluşumuna gitmeyi planlıyoruz.<br />
Accolink’i sektöründe öne çıkaran<br />
en temel özelliğinin müşteri<br />
memnuniyeti odaklı yaklaşımı<br />
olduğunu biliyoruz. Firmanızı satış<br />
ve satış sonrası hizmetlerinde<br />
ayrıcalıklı kılan özellikleri neler?<br />
Accolink, standart katalog ürünleri<br />
ile birlikte özel yapım ürünler ve<br />
büyük çaplı projelere imza atan bir<br />
firma. Bu doğrultuda özel üretim<br />
ürün ve projelerde en iyi üreticiler ve<br />
standartları çok yüksek olan kalite<br />
kontrol ekibimizi oluşturduk. Bunun<br />
yanı sıra genç, dinamik ve üretken<br />
satış ve proje ekibimiz ilgili süreçleri<br />
başından sonuna takip ederek, müşteri<br />
memnuniyetine her zaman öncelik<br />
veriyoruz.<br />
Biz müşterilerimizin hayallerini<br />
gerçekleştirmeyi kendimize hedef<br />
koyan ve bu doğrultuda yürüyen bir<br />
şirketiz. Bu her zaman kolay olmuyor.<br />
Bu yaklaşım üreticilerimizden gelen<br />
ürünlerin önemli bir kısmını kalite<br />
kriterlerimiz sebebiyle reddetmeyi,<br />
müşteriye kendi beğenmediğimiz ürünü<br />
asla göndermemeyi ve müşterimiz<br />
herhangi bir problem bildirdiğinde<br />
müşterimizi gereksiz tartışmalar<br />
içine sürüklemeden doğrudan<br />
çözüm odaklı yaklaşımı benimsemeyi<br />
gerektiriyor ve biz bu yaklaşımı prensip<br />
edinebildiğimizi düşünüyoruz.<br />
Özellikle pandemi sonrasında<br />
müşteri talep ve beklentileri ne<br />
şekilde evrildi? Dijitalleşmeye ne<br />
oranda entegre olabildiniz?<br />
Pandemi süresinde müşterilerimize<br />
dijital ortamda hizmet vermeye son<br />
derece hızlı bir şekilde uyum sağladık.<br />
Hatta yine aynı dönemde yurt içi ve yurt<br />
dışında online satışlara da başladık. Bu<br />
kanallar bugüne kadar bizimle gelen<br />
faaliyet alanlarımız oldu. ERP yazılım<br />
kullanımını benimsedik, stoklarımıza<br />
hakimiyetimiz arttı, müşterilerimize<br />
uzaktan hizmet verirken teklif hızımızı<br />
da artırdık.<br />
Kuşkusuz en önemli adımlarımızdan<br />
bir tanesi de, Türkiye’nin ilk 360<br />
derece sanal gezilebilen HoReCa<br />
ürün showroom’unu erişime açmamız<br />
oldu. Bu özellik<br />
sayesinde<br />
müşterilerimiz<br />
7 gün 24 saat<br />
dünyanın<br />
neresinde<br />
olurlarsa olsun,<br />
showroom’umuza<br />
online erişim<br />
sağlayıp, ürünleri<br />
sanki oradaymış<br />
gibi gezip<br />
seçimlerini bize<br />
iletebiliyor. Bu<br />
sayede birçok yurt<br />
dışı müşterimizden<br />
de sipariş aldık.<br />
İsteyen müşteriler<br />
bu linkten<br />
showroom’umuza<br />
ulaşabilir. (www.<br />
accolink.com/<br />
showroom360)<br />
Türkiye’de ve dünyada bağlı<br />
bulunduğunuz mutfak gereçleri,<br />
hazırlık ekipmanları, özel<br />
yapım sunum ekipmanları, sarf<br />
malzemeleri ve oda ürünleri<br />
pazarının gelişimine dar neler<br />
söyleyebilirsiniz? Siz bu gelişimde<br />
firma olarak kendinizi ne şekilde<br />
konumlandırıyorsunuz?<br />
Bizim görüşümüze göre, yeme içme ve<br />
ağırlama sektörü dünyanın her zaman<br />
en gözde sektörlerinden biri olacaktır.<br />
Son yıllarda da sektörün gelişimi<br />
iyice hızlandı. Biz de bu alanda tüm<br />
dünyadan müşterilerin tercih edeceği<br />
bir adres olmak için sürekli olarak<br />
kendimizi, ürün gamımızı ve hizmet<br />
kalitemizi iyileştirmeye çalışıyoruz. Her<br />
geçen gün müşterilerimizin yeni tercih<br />
edeceği trendleri onların önüne onlar<br />
talep etmeden getirmeye çalışıyoruz.<br />
Bu kadar dinamik bir sektörün parçası<br />
olduğumuz için çok şanslı olduğumuzu<br />
düşünüyoruz ve sektöre katkı sağlamak<br />
için çalışmaya devam edeceğiz.
68<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
marka<br />
Barry Callebaut’un Eskişehir<br />
fabrikası 10 yaşında<br />
Dünyanın lider yüksek kaliteli çikolata ve kakao ürünleri üreticisi Barry Callebaut,<br />
Eskişehir tesisinin 10.yılını törenle kutladı. Kurulduğu 2013 yılından bu yana kapasitesini<br />
katlayarak faaliyetlerine devam eden fabrika, bünyesindeki Ar-Ge merkeziyle de<br />
müşteriye özel çözüm ve inovasyonlara imza atıyor.<br />
Dünyanın lider yüksek kaliteli çikolata<br />
ve kakao ürünleri üreticisi Barry<br />
Callebaut 40’tan fazla ülkede, 66<br />
fabrika ve 26 Çikolata Akademisi ile<br />
faaliyet gösteriyor. Barry Callebaut, 2005<br />
yılında ilk satış ofisini açtığı Türkiye’de,<br />
2011 yılında ilk gurme satış ekibini<br />
oluşturdu. Türkiye’nin potansiyelini gören<br />
Barry Callebaut, 2013 yılında ise büyük<br />
bir yatırım ile lojistik olarak stratejik bir<br />
konuma sahip Eskişehir’de kurduğu<br />
çikolata üretim tesisi ile Türkiye’de üretim<br />
yapmaya başladı.<br />
Türkiye’nin dahil olduğu EEMEA<br />
bölgesinin, ikinci fabrikası niteliğindeki<br />
bu fabrika, 10 yıldır Anadolu’nun incisi<br />
Eskişehir’den hem yurtiçine hem dünyanın<br />
farklı ülkelerine çikolata üretiyor.<br />
Hem ürün portföyü hem kapasite<br />
artışı<br />
Uygun gıda güvenliği ve hijyen koşullarını<br />
sağlamak üzere yüksek teknolojili<br />
otomasyon ile faaliyet gösteren Barry<br />
Callebaut Eskişehir fabrikası, kurulduğu<br />
günden bu yana kapasitesini katlayarak<br />
artırmaya devam ediyor. Fabrikanın<br />
kapasitesi artırılırken yetkinlikleri<br />
de artırılmaya devam etti. Sıvı ve katı<br />
endüstriyel çikolata üretimi yapılan<br />
mevcut çikolata hatlarının yanı sıra, çeşitli<br />
yatırımlarla konfiseri ve pralin hatları da<br />
yetkinlikleri arasına ekledi.<br />
Eskişehir tesisi inovasyona da<br />
öncülük ediyor<br />
Eskişehir tesisi, 180 yılı aşkın bir geçmişe<br />
sahip Barry Callebaut’un inovasyon<br />
geleneğine sağladığı katkı ile de önemli<br />
bir yere sahip. Tüm dünyadaki 50 Ar-Ge<br />
Merkezinden biri olarak geçtiğimiz sene<br />
lansmanı yapılan Eskişehir Ar-Ge Merkezi,<br />
EMEA bölgesinde pilot tesis, uygulama<br />
laboratuvarı ve duyusal analiz laboratuvarı<br />
olmak üzere üç fonksiyonu bir arada sunan<br />
tek merkez. Ar-Ge Merkezi, müşterilerin<br />
ihtiyacını anlayıp onlara özel reçete<br />
geliştirmek, uygulama laboratuvarlarında<br />
müşteri odaklı çözüm desteği sunmak<br />
ve inovasyonlar ile son kullanıcıya kadar<br />
ulaşarak, onlara yakın olmak misyonuyla<br />
hizmet veriyor.<br />
Turgut: “Türkiye yatırımlarımız<br />
devam edecek”<br />
Eskişehir fabrikasının 10. yıl kutlamaları,<br />
26 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde Barry Callebaut<br />
çalışanlarının ve üst düzey yetkililerinin<br />
katılımıyla gerçekleşti. Törende açılış<br />
konuşmasını yapan Barry Callebaut<br />
Türkiye Genel Müdürü Ahmet Turgut,<br />
Türkiye fabrika yatırımının kademeli<br />
kapasite artırımına uygun bir yapıda<br />
planlandığını ve önümüzdeki dönemde<br />
daha çok büyüme potansiyeli<br />
öngördüklerini belirtti. Turgut, “Türkiye,<br />
Barry Callebaut için gözde bir pazar<br />
ve hem kapasitemizi hem de ürün<br />
çeşitliliğimizi artıracak yatırım planları<br />
çerçevesinde büyümeye devam edeceğiz.”<br />
şeklinde konuştu.
70<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Ailecek<br />
İstanbullu<br />
İtalyan şef<br />
Matteo<br />
Bertuletti<br />
Röportaj: Hatice Ünal Bilen<br />
İtalya’nın Lombardiya bölgesine bağlı<br />
Bergamo şehrinde dünyaya geliyor.<br />
Sene 1982. Doğduğunda 4,5 kilogram,<br />
obezlik riski taşıyan bir bebek. 3 yaşına<br />
kadar diyet yapmak zorunda kalışı da<br />
bu yüzden. Yemek yemeyi ve yemeğin<br />
renkli dünyasını hep çok seviyor. Ne<br />
de olsa yemek çocukluğundan itibaren<br />
onun için hep yasaklı olan!<br />
Yemyeşil bir şehirde, doğayla iç içe<br />
geçirilen çocukluk zamanlarından<br />
bahsediyor, Sofitel Istanbul Taksim’in<br />
Executive Şefi Matteo Bertuletti.<br />
Tabiatla bütünleşmek kadar hayvanlarla<br />
iç içe büyümekten de epeyce zevk<br />
aldığını anlatan Lombardiya asıllı şef, o<br />
yıllarda en büyük hayalinin veterinerlik<br />
olduğunu söylüyor. Veteriner olup,<br />
hasta hayvan dostlarına yardım etme<br />
fikri hep ilginç ve mutluluk verici geliyor<br />
ona.<br />
Ailedeki tek aşçı!<br />
Ailesinde Matteo dışında profesyonel<br />
aşçılık yapan biri daha yok! İtalyan<br />
şefin mutfak dünyasının cazibesine<br />
kapılışı aile tatillerinden ileri geliyor,<br />
bu hikayede. Kocaman otellerin dev<br />
mutfaklarını yöneten beyaz üniformalı<br />
kahramanları, onun çocuk gözlerinde<br />
yepyeni bir pencere açıyor. Şef Matteo,<br />
“Üniformaları, otel içerisindeki<br />
duruşları ve mutfakla kurdukları ilişki<br />
bir çocuk olarak beni çok etkiledi.<br />
Ne kadar güzel meslekleri var; hem<br />
çalışıyorlar hem tatil yapıyorlar diye<br />
düşünmeye başladım. Sonuçta tatil<br />
yaptığım o güzel oteller onların çalışma<br />
yeriydi. Bu his bir süre sonra aşçı<br />
olmam konusundaki kararlılığımı<br />
artıran bir itici güç oldu” sözleriyle<br />
aktarıyor, mutfakla kurduğu o ilk<br />
bağları.<br />
Bertuletti, hep mutfağın içinde.<br />
Çikolatalı pudingini yaparken daha 3-4<br />
yaşlarında mesela. Ailesinden öğrendiği<br />
ne kadarsa o kadarı işte! Pudingi öyle<br />
güzel yapıyor ki, hatırında kaldığınca<br />
pek keyifli ve lezzetli geçiyor o saatler…<br />
Büyüleyici yemek sanatı mı, ders<br />
çalışmak mı?<br />
Ailecek yapılan okul tatilleri, bayıla<br />
bayıla izlediği üniformalı şefler,<br />
lezzetli yemekler… Bir yanı hep<br />
mutfakta. Keşke bir sanat olarak<br />
içselleştirdiği aşçılık-mutfak kadar<br />
sıkı sıkıya bağlanabilse okul ödevlerini<br />
de yapmaya. Ne var ki olmuyor, ders<br />
çalışmak mutfakta olmak kadar zevk
vermiyor, Bertuletti’ye.<br />
Bu güçlü yakınlaşmayla ilk olarak<br />
IPSSAR of San Pellegrino Terme<br />
Lisesi’nden mezun oluyor, İtalyan<br />
şef. Bahsi geçen, ülkenin en kallavi<br />
turizm okullarından biri ve kendisine<br />
de aşçılık ve mutfakla ilgili tüm bilgileri<br />
hem teknik hem de uygulamalı olarak<br />
öğreten bir eğitim kurumu. Bertuletti,<br />
bir yandan okurken bir yandan da<br />
beş yıldızlı otel mutfaklarında yemek<br />
stajlarını tamamlıyor. Anlattığına<br />
göre, hem işinde hem okulunda çok<br />
başarılı bir öğrenci. O kadar ki, tam<br />
puan, aşçılık ve mutfak yöneticiliği<br />
diplomasını çantasına koyarak ayrılıyor<br />
bu okulundan.<br />
Bertuletti o vakitler, 19 yaşında ve<br />
kafasında da o küçük kasabada yaşama<br />
fikri yok! En güçlü motivasyonu, büyük<br />
şehir mutfaklarında çalışmak! O bu<br />
arzusunu, “19 yaşında diploması olan<br />
yeni bir mezun olarak aşçılıkla ilgili<br />
hayallerim hep büyük şehirlerde ve<br />
büyük otellerde çalışma isteği yönünde<br />
evrildi” sözleriyle destekliyor.<br />
Marriott <strong>Hotel</strong> Milan’a çırak gidiyor<br />
Şef Matteo’nun ilk profesyonel işi,<br />
Marriott <strong>Hotel</strong> Milan’ın mutfağı. Onu<br />
bu beş yıldızlı mutfakla tanıştıran ise<br />
çok sevdiği öğretmeni, Cav. Fiorenzo<br />
Baroni. Bertuletti, bu tanışıklığı,<br />
öğretmeninin de onayladığı mutfak<br />
yeteneğine bağlıyor. Söylediğine göre,<br />
tam donanımlı bir mezun olmasına<br />
rağmen ilk yaptığı iş, komilik, yani onun<br />
deyişiyle çıraklık. Üç yılın ardından<br />
Demi Chef’liğe yükseliyor. Sonrasında<br />
Sardinya’da Torreruja <strong>Hotel</strong> Relax’da<br />
çalışan Şef Matteo, yabancı dilini<br />
geliştirmek üzere gittiği Londra’da<br />
Al Duca <strong>Restaurant</strong> ve Osteria Antica<br />
Bologna’da Pasta Şefi olarak çalışıyor.<br />
Bertuletti’nin İngiltere macerası o<br />
kadar uzun sürmüyor. Ne zaman ki bir<br />
dönem çalıştığı Sardinya’daki Torreruja<br />
<strong>Hotel</strong> Relax, kendisini Junior Sous<br />
Chef olarak yeniden işe çağırıyor. Tası<br />
tarağı toplayıp yeniden yurda dönüyor,<br />
Bertuletti. Ama sadece bir sezon kalıyor<br />
İtalya’da...<br />
Evlilik kararıyla gelen “İstanbul”<br />
O dönemki Türk sevgilisi Pelin ile<br />
İngiltere’ye dönmeye karar vermesiyle<br />
mesleki kariyerinde The Soho Firmdale<br />
<strong>Hotel</strong> London sayfasını açıyor, bu<br />
defa da. Bertuletti’nin Chef de Partie<br />
pozisyonunu Junior Sous Chef’liğe<br />
yükseltmesi sadece altı ayını alıyor,<br />
bahsettiğine göre. Bir yılın ardından<br />
Deputy Group Executive Chef olarak<br />
üç yıl daha çalışmaya devam ettiğini,<br />
daha sonra headhunter aracılığı ile<br />
Radisson Blu Media City Dubai Certo<br />
<strong>Restaurant</strong>’ta ilk kez Head Chef<br />
pozisyonu ile görev aldığını anlatan Şef<br />
Matteo, evlilik kararıyla yaklaşık bir yıl<br />
sonra İstanbul’a dönüyor. İstanbul’da Il<br />
Conte Ristorante, Due Forni Ristorante,<br />
Reina, Zanzibar, Aida Vino e Cucina,<br />
Helmut Sacher gibi restoran ve<br />
kafelerde Executive Şeflik ve yöneticilik<br />
yapıyor devamında.<br />
“Sofitel ile çalışma fikri çok<br />
heyecan vericiydi”<br />
Şef Matteo, <strong>2023</strong> yılı itibariyle Sofitel<br />
Istanbul Taksim mutfağında. Beş<br />
yıldızlı otelle tanışma öyküsü ise<br />
kendi ağzından şöyle, Bertuletti’nin:<br />
“İstanbul’da yiyecek & içecek<br />
sektöründe yaklaşık 10 senelik<br />
tecrübe edindikten sonra Sofitel
72<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
şefin gözünden<br />
Mütevazı, takım çalışmasına<br />
önem veren, eğitip öğretmeyi<br />
seven bir şef, Matteo. Ekibi<br />
ile hep iyi ilişkiler içinde, genç<br />
kuşağın dilinden anlayan ve iyi<br />
de liderlik edebilen bir tarafı<br />
var. Balık tutmak, bisiklet<br />
sürmek, kamp kurmak ve tenis<br />
oynamak en sevdiği hobileri<br />
arasında. Aynı zamanda<br />
serbest dalışçı olan Bertuletti,<br />
paylaştığına göre doğayla<br />
bütünleşik bir çocukluk<br />
geçirmesi sebebiyle tüm bu<br />
spor aktivitelerine büyük bir ilgi<br />
duyduğunu söylüyor.<br />
Istanbul Taksim için Executive Chef<br />
arayışının olduğunu bir ilan aracılığı<br />
ile gördüm, başvuru yaptım ve kabul<br />
edildim. Sofitel markasını yurt<br />
dışındaki deneyimlerimden ötürü<br />
tanıyordum. Dubai’deyken Sofitel JBR<br />
Şefi arkadaşımdı, markayı bundan<br />
dolayı tanıyordum. İstanbul’da Sofitel<br />
markasında çalışma fikri bu nedenle<br />
bana heyecan vermişti.”<br />
“Mutfak; aşk, tutku, heyecan”<br />
Mutfağı aşk, tutku ve heyecan<br />
kelimeleriyle anlamlandıran Şef Matteo,<br />
Sofitel Istanbul Taksim mutfağında<br />
yemek pişirmeyi heyecanlı olduğu<br />
kadar keyifli de buluyor. Bu hazzı,<br />
global bir markanın yiyecek & içecek<br />
konusundaki kurumsal uygulamalarını<br />
edindiği çok uluslu mutfak deneyimiyle<br />
bütünleştirme imkanıyla açıklayan<br />
Bertuletti için sunumun karşılığı ise<br />
sadelik ve şıklık. Abartıyı seven bir insan<br />
olmadığının altını çizen İtalyan şef, “Bir<br />
tabağa bir malzemeyi yalnızca dekor<br />
için koymam. O malzemenin yenilebilir<br />
olmasına dikkat ederim” diye de ilave<br />
ediyor.<br />
“İtalyan mutfağı ana dilim, damak<br />
zevkim”<br />
Şef Bertuletti, İtalyan mutfağını “ana<br />
dili” olarak görüyor. Her insanın damak<br />
zevkinin çocukluğunda geliştiğine<br />
inandığını dile getiren Matteo, İtalyan<br />
mutfağın bundan sebep “damak<br />
zevkim” yakıştırmasını yapıyor.<br />
Sohbetimizin tam bu noktasında şefe<br />
Türkiye’de İtalyan mutfağının hak ettiği<br />
değeri görüp görmediğini soruyorum.<br />
Bir “hayır” yanıtıyla Türkiye’deki<br />
birçok reçetenin orijinal tarif içerikleri<br />
ile hazırlanmadığına dikkat çekmek<br />
isteyen Bertuletti, “Çoğu zaman ilgili<br />
yemeğin orijinalini üretmek adına yola<br />
çıktığınızda Türkiye’de ilgili malzemeleri<br />
orijinal olarak tedarik etme konusunda<br />
zorluklar yaşanıyor. Bu nedenle İtalyan<br />
mutfağının Türkiye’de tam olarak<br />
yansıtabildiğini düşünmüyorum” diye<br />
devam ediyor.<br />
Türk mutfağıyla ilgili iki görüşü var<br />
Ya öz mutfağı dışındakilere mesafesi?<br />
İtalyan mutfağının vazgeçilmezliğine<br />
bir kez daha vurgu yapan Bertuletti,<br />
Uzakdoğu mutfağına yakın ilgi<br />
duyduğunu söylüyor. Şefin Türk<br />
mutfağıyla ilgili ise iki farklı görüşü<br />
var. “Bir yanda Türk mutfağı ile ilgili<br />
konulara önem veren, bu mutfağın<br />
inceliklerini ve önemini tüm dünyaya<br />
tanıtmaya çalışan bir kültürünüz varken<br />
diğer yandan yurt dışından birçok<br />
marka ve farklı mutfaklar üzerine<br />
yoğunlaşan bir strateji izliyorsunuz.<br />
Türkiye’nin zeytinyağlıları, et yemekleri,<br />
tatlıları oldukça başarılı. Bunları<br />
tanıtmak ve geliştirmenin hedefiniz<br />
olması gerektiğine inanıyorum” diyen<br />
Bertuletti, laf arasında Türk mutfağında<br />
en çok zeytinyağlılara bayıldığını<br />
söylüyor.<br />
“Ailecek İstanbulluyuz”<br />
Uzun senelerdir İstanbul’da yaşayan<br />
Şef Matteo, “Eşim İstanbullu. Burada<br />
yaşamaktan çok mutluyuz. 11 yaşında<br />
bir oğlumuz var ve burada eğitim<br />
görüyor. Artık ailecek İstanbulluyuz”<br />
diye bahsediyor, memnun bir<br />
ifadeyle. İtalyan şefin mutfak hayatını<br />
noktalayacağı zamanlarda İstanbul ne<br />
olur bilemem ama… O pembe düşlerin<br />
tam ortasına epey bir vakittir deniz,<br />
orman ve doğayla iç içe mutlu ve<br />
huzurlu bir yaşam resmi çizilmiş bile…
74<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Türkiye 111 restoranıyla<br />
2024 Michelin seçkisinde!<br />
Michelin Rehberi 2024 restoran seçkisini 9 Kasım Perşembe akşamı Zorlu Performans Sanatları<br />
Merkezi’nde düzenlediği törenle açıkladı. İstanbul’un ardından İzmir ve Bodrum mutfaklarının<br />
da dahil edildiği tavsiye listesinde 77’si İstanbul, 15’i İzmir ve 19’u Bodrum’da olmak üzere<br />
toplamda 111 restoran yer aldı.<br />
Michelin Rehberi 2024 restoran<br />
seçkisini 9 Kasım Perşembe<br />
akşamı Zorlu Performans Sanatları<br />
Merkezi’nde düzenlediği törenle açıkladı.<br />
Michelin müfettişleri, 15’i İzmir’de ve 19’u<br />
Bodrum’da olmak üzere toplamda 111<br />
restoranı rehberin yeni seçkisine dahil<br />
etti. İzmir’den 3, Bodrum’dan 2 restoran<br />
birer Michelin Yıldızı alırken, Bodrum’dan<br />
2, İzmir’de 6 olmak üzere toplamda 8<br />
restoran Bib Gourmand ödülüne layık<br />
görüldü. İstanbul seçkisine yeni eklenen<br />
25 restorandan 2’si birer Michelin Yıldızı<br />
alırken, 8 restoran Bib Gourmand ödülüne<br />
layık görüldü. Böylece İstanbul’da listeye<br />
restoran listesi 77’ye yükseldi.<br />
Poullennec: “Müfettişlerimiz<br />
İstanbul mutfak seçkisinin<br />
cazibesine kapıldı”<br />
Ödül töreninde yaptığı konuşmada seçkiye<br />
dair bilgiler paylaşan Michelin Rehberi<br />
Uluslararası Direktörü Gwendal Poullennec,<br />
“Müfettişlerimiz bu yıl bir kez daha İstanbul<br />
mutfak seçkisinin cazibesine kapıldı. İkinci<br />
seçkiye bu yıl eklenen 2 yeni Michelin<br />
Yıldızı da dahil olmak üzere şehrin dört bir<br />
yanına yayılmış 24 yeni restoranın yer aldığı<br />
2024 Seçkisi, aynı zamanda gelenekleriyle<br />
de gurur duyan cesur şefler neslinin<br />
yönlendirdiği gastronomi standartlarındaki<br />
yükselişi de gözler önüne seriyor" dedi.<br />
Poullennec, İzmir ve Bodrum ile ilgili olarak<br />
ise, “Michelin Rehberi ailesine kayda değer<br />
derecede etkili bir şekilde giriş yapan İzmir<br />
ve Bodrum'da ekiplerimiz, bu iki bölgeyi<br />
birbirinden ayıran farklılıklardan özellikle<br />
çok etkilendi. Bodrum ise gastronomik<br />
açıdan bütünleyici bir konsept sunuyor:<br />
Sahilde lüks ve uluslararası mekanlar<br />
yer alırken, Bodrum'un merkezi özellikle<br />
pitoresk, erişmesi kolay, küçük ve bağımsız<br />
restoranlara ev sahipliği yapıyor" diye<br />
konuştu.<br />
7 yeni restoran birer Michelin Yıldızı<br />
ile ödüllendirildi<br />
İzmir'de üç restoran birer Michelin<br />
Yıldızı'na layık görüldü: Şef Osman Sezener<br />
yönetimindeki OD Urla, köklü ve özgün<br />
mutfak anlayışıyla öne çıkıyor. Üzüm<br />
bağları ve zeytinliklerle çevrili olan ve aile<br />
tarafından işletilen bu restoranda şef ve<br />
ekibi, yarısı doğrudan tesiste üretilen, geri<br />
kalanı ise restoranın yakınındaki üreticiler<br />
ve zanaatkarlar tarafından üretilen en<br />
kaliteli yerel malzemeleri kullanıyor.<br />
Teruar Urla'da şef Osman Serdaroğlu<br />
ve ekibi, yerel ürünlerin zenginliğini öne<br />
çıkaran, İtalyan ve Akdeniz esintili tabaklar<br />
hazırlıyor. Kuzu saltimbocca'dan kızarmış<br />
kabaklara, taze keçi peynirinden kurutulmuş<br />
yoğurda kadar yemekler şaşırtıcı derecede<br />
zengin ve minimalist. Ozan ve Seray<br />
Kumbasar, Vino Locale'de eşsiz bir<br />
mekan oluşturmuşlar. Bu tutkulu çiftin<br />
müşterilerini bölgelerinin mükemmelliğini<br />
keşfetmeye davet etmekten başka arzusu<br />
yok. Ozan Kumbasar, mutfağında yalnızca<br />
en iyi ürünleri kullanıyor ve bu ürünleri<br />
restorana yakın yerlerden temin etmeye<br />
özen gösteriyor.<br />
Bodrum’da ise 2 restoran birer Michelin<br />
Yıldızı ile ödüllendirildi: Şef Osman<br />
Sezener tarafından işletilen Kitchen, leziz<br />
uluslararası dokunuşlarla modern bir Türk<br />
mutfağı sunuyor. Burada bölgesel ve taze<br />
ürünler, kömürde pişirilen ve bahçeden<br />
toplanan bitkilerden yapılan salsa verde ile<br />
zenginleştirilen ızgara ahtapotta olduğu gibi,<br />
her zaman taze hazırlanan, lezzet açısından<br />
zengin ama aynı zamanda sade ve güçlü<br />
tada sahip tabakların merkezinde yer alıyor.<br />
Ege mutfağı tutkunları, sahil boyunca<br />
dar ve kıvrımlı yoldan ilerledikten sonra,<br />
Michelin’in tavsiye edilen oteller listesinde<br />
de yer alan ve otelle aynı adı taşıyan
Maçakızı’nın keyfini sürecek. Son olarak,<br />
İstanbul’da yer alan 2 yeni restoran<br />
birer Michelin Yıldızı’na layık görüldü:<br />
Uluslararası bir geçmişe sahip İstanbullu<br />
şef Cenk Debensason, Arkestra'da<br />
uzmanlığını ve mutfak konusundaki<br />
becerilerini ortaya koyuyor. Sankai by<br />
Nagaya'da şef Yoshizumi Nagaya, iki adet<br />
yüksek kaliteli omakase menüsü oluşturdu.<br />
Bu birer Michelin Yıldızı ile ödüllendirilen<br />
2 yeni restoran, İstanbul’daki Bir Michelin<br />
Yıldızlı restoran sayısını toplamda 6’ya<br />
yükseltiyor ve Araka, Nicole, Mikla ve<br />
Neolokal bu yıl da unvanlarını koruyor. Yerel<br />
mutfak sahnesinin zirvesinde yer alan Turk<br />
Fatih Tutak ise hazırladığı mükemmel ve<br />
rota değiştirmeye değer tabaklar sayesinde,<br />
iki Michelin Yıldızı ile Michelin Rehberi’nin<br />
2024 seçkisinde yer almaya devam ediyor.<br />
Duyarlı dört yeni restorana Yeşil<br />
Yıldız ödülü<br />
Michelin Rehberi’nin 2024 seçkisinde 3’ü<br />
İzmir’de, 1’i de İstanbul’da olmak üzere<br />
4 yeni Michelin Yeşil Yıldızlı restoran yer<br />
alıyor. İzmir’den OD Urla, Vino Locale ve Hiç<br />
Lokanta, İstanbul’dan ise Circle by Vertical<br />
Michelin Yeşil Yıldız ile ödüllendirilen<br />
restoranlar arasına girdi. Geçen yılın<br />
seçkisinde yer alan Neolokal’in Michelin<br />
Yeşil Yıldızı’nı korumasıyla, Michelin<br />
Rehberi’nin 2024 seçkisinde Michelin Yeşil<br />
Yıldız ile ödüllendirilen restoran sayısı 5’e<br />
yükseldi.<br />
Seçkiye 16 yeni Bib Gourmand<br />
restoran eklendi<br />
Michelin Rehberi’nin Bib Gourmand<br />
kategorisine 2’si Bodrum’dan, 6’sı<br />
İzmir’den ve 8’i İstanbul’dan olmak üzere<br />
16 yeni restoran eklendi. Müfettişler<br />
Bodrum’daki İki Sandal meyhanesinde<br />
sunulan mezelerin çeşitlilik ve lezzetinden<br />
özellikle etkilenirken, Otantik Ocakbaşı'nda<br />
servis edilen ızgara etlerin tadını çıkarmayı<br />
da ihmal etmedi. İzmir'de geleneksel<br />
Türk mutfağı, seçkin adreslerde büyük<br />
beğeni topluyor. Adil Müftüoğlu, Ayşa<br />
Boşnak Börekçisi, Beğendik Abi ve Tavacı<br />
Recep Usta'da mezeler, haşlamalar,<br />
sebze çorbaları ve şerbetli baklavalar<br />
lezzet yarışında. Sürdürülebilir girişimleri<br />
nedeniyle Michelin Yeşil Yıldız'a da layık<br />
görülen Hiç Lokanta, eski şehirde daha<br />
modern ve sebze ağırlıklı bir mutfak<br />
sunuyor. Lucien Arkas bağında yer alan<br />
LA Mahzen, lezzeti ve kalitesiyle Akdeniz<br />
mutfağını yaşatırken, en kaliteli yerel<br />
şarapları da ön plana çıkarıyor.<br />
Bib Gourmand kategorisinde yer alan<br />
İstanbul’daki 8 yeni restoran, Aida - vino e<br />
cucina veya Fauna'nın İtalyan lezzetlerinden<br />
Inari Omakase Kuruçeşme'nin Japon<br />
lezzetlerine veya Red Balon'un Akdeniz<br />
mutfağına kadar daha eklektik bir mutfak<br />
panoraması sunuyor. Modern veya<br />
geleneksel olması fark etmeksizin Türk<br />
mutfağı da unutulmadı; Circle by Vertical,<br />
Efendy, Tavacı Recep Usta Bostancı<br />
ve Foxy Nişantaşı da Bib Gourmand<br />
kategorisindeki restoranlar arasında yerini<br />
aldı. Bu kategoriye yeni eklenenlerin yanı<br />
sıra, daha önce Michelin Rehberi <strong>2023</strong><br />
seçkisinde Bib Gourmand kategorisinde yer<br />
alan İstanbul’daki 10 restoran, rütbesini<br />
korumaya devam ediyor. Bu sayede Bib<br />
Gourmand kategorisindeki 18 restoran,<br />
Türkiye'nin en büyük şehrinde parlıyor.<br />
Seçkiye 36 yeni tavsiye edilen<br />
restoran dahil oldu<br />
Michelin Yıldızı veya Bib Gourmand ile<br />
ödüllendirilen restoranların yanı sıra<br />
müfettişler mutfaklarının kalitesiyle öne<br />
çıkan ve 6’sı İzmir, 15’i Bodrum ve 15’i<br />
İstanbul’da yer alan 36 yeni restoranı da<br />
tavsiye edilenler listesine ekledi. Tüm bu<br />
yeni restoranlar arasında, ister İstanbul'un<br />
Eyüpsultan semtindeki Lokanta Göktürk'te<br />
Anadolu spesiyalitelerinin tadına varmak,<br />
ister Bodrum'da Bağarası'nda mezelerin<br />
keyfini sürmek, ister İzmir'de Kasap<br />
Fuat'ta mükemmel etlerin tadına bakmak<br />
olsun, çeşitlilik ön planda. Asya mutfağını<br />
sevenler, Akira Back İstanbul ve Zuma<br />
Bodrum'un Japon spesiyalitelerini veya<br />
Hakkasan İstanbul'un Kanton lezzetlerini<br />
kaçırmak istemeyecek. İtalyan mutfağını<br />
tercih edenler ise Bodrum’daki Isola<br />
Manzara veya İzmir’deki Ristorante Pizzeria<br />
Venedik'i ziyaret edecek. Aynı zamanda<br />
İstanbul’daki Eleos Yeşilköy, İzmir’deki<br />
Sota Alaçatı veya Bodrum’lu Sait’te balık<br />
ve deniz ürünlerinin tadını çıkarabilecek.<br />
İstanbul’dan tavsiye edilen restoranlar<br />
listesine giren 15 yeni restorana ek olarak,<br />
tavsiye edilen restoranlar listesinde bu yıl da<br />
yerini korumaya devam eden 37 restoran ile<br />
şehirdeki tavsiye edilen restoran sayısı 52’ye<br />
yükseldi.<br />
Üç özel ödül<br />
Olağanüstü bilgi birikimini onurlandırmak<br />
ve restoranlardaki çeşitli görevleri ön plana<br />
çıkarmak için müfettişler, unutulmaz yemek<br />
deneyimlerine katkıda bulunan 3 yetenekli<br />
profesyoneli ayrıca onurlandırmaya karar<br />
verdi. Michelin Rehberi İstanbul, İzmir,<br />
Bodrum 2024 seçkisi ile birlikte ilk kez<br />
açıklanan Michelin Sommelier Ödülü,<br />
İzmir’deki Michelin Yeşil Yıldızlı Seray<br />
Kumbasar ve İzmir’deki bir Michelin Yıldızlı<br />
restoranlardan biri olan Vino Locale’in oldu.<br />
Mastercard tarafından desteklenen Michelin<br />
Servis Ödülü, olağanüstü konukseverlik<br />
anlayışlarından dolayı İsmail Kahveci ve<br />
İstanbul’daki Tuğra Restoran’ın servis<br />
ekibinin oldu. Son olarak, gelecek vaat eden<br />
genç yetenekleri onurlandıran Michelin<br />
Genç Şef Ödülü, seçkiye Bib Gourmand<br />
kategorisinden dahil olan The Red<br />
Balon'dan Ulaş Durmaz'a verildi.<br />
77’si İstanbul, 15’i İzmir ve<br />
19’u Bodrum’da olmak üzere<br />
toplamda 111 restoran, tavsiye<br />
listesinde yer aldı. 1 adet İki<br />
Michelin Yıldızlı restoran<br />
(İstanbul), 11 adet Bir Michelin<br />
Yıldızlı restoran (6’sı İstanbul’da,<br />
3’ü İzmir’de, 2’si Bodrum’da),<br />
26 Bib Gourmand restoran (18’i<br />
İstanbul’da, 6’sı İzmir’de, 2’si<br />
Bodrum’da), 5 adet Michelin<br />
Yeşil Yıldızlı restoran (2’si<br />
İstanbul’da, 3’ü İzmir’de) yer<br />
aldı.
76<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Michelin seçkili restoranlar<br />
plaketlerine Gastronometro’da<br />
kavuştu<br />
Michelin Rehberi’nin<br />
İstanbul 2024 seçkisinde<br />
yer alan restoranlara,<br />
girişlerinde gururla<br />
sergileyecekleri<br />
plaketleri, 16 Kasım’da<br />
Gastronometro’da<br />
düzenlenen özel törende<br />
takdim edildi.<br />
Türk mutfağının şefleriyle<br />
birlikte dünyada hak ettiği yere<br />
gelebilmesi için 33 yılı aşkın<br />
zamandır çalışmalarını sürdüren Metro<br />
Türkiye, dünyanın en itibarlı restoran<br />
derecelendirme sistemi olarak kabul<br />
edilen Michelin Rehberi’nin bu yıl da<br />
ana partneri olmaya devam ediyor.<br />
Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir<br />
ve Bodrum seçkisinde yer almayı<br />
kazanan toplam 111 restoran, 9<br />
Kasım’da Zorlu PSM’de düzenlenen<br />
törenle açıklandı. Michelin yıldızlarına<br />
kavuşan İstanbul’daki 77 restoran,<br />
gururla sergileyecekleri plaketlerini ise<br />
16 Kasım Perşembe günü Türkiye’nin<br />
ilk gastronomi keşif platformu<br />
Gastronometro’da düzenlenen özel<br />
törende teslim aldı.<br />
Türüng: “Her zaman destekçisiyiz”<br />
Michelin Rehberi’nin İstanbul<br />
seçkisinde yer alan restoranların<br />
şefleri ve yeme içme sektörünün<br />
temsilcilerinin katıldığı plaket töreninde<br />
konuşma yapan Metro Türkiye CEO’su<br />
Sinem Türüng, dünyanın en iyi ve<br />
köklü mutfaklarından biri olan Türk<br />
mutfağının hak ettiği yere gelmesini<br />
sağlamak için yerel değerleri<br />
evrensel bir bakış açısıyla ele almanın<br />
önemine dikkat çekti: “Michelin<br />
Rehberi, restoranların ve şeflerin<br />
kariyerinde önemli bir yere sahip.<br />
Michelin Rehberi’nin, Türkiye’deki<br />
destinasyonlarını genişletmesiyle<br />
birlikte, Türk mutfağının ve şeflerinin<br />
uluslararası platformlarda da<br />
bilinirliğinin arttığına şahit oluyoruz.<br />
Geçtiğimiz yıla göre İstanbul<br />
seçkisinde yer alan restoran sayımızın<br />
artmasından ve hatta İzmir ve Bodrum<br />
lokasyonlarının da eklenmesinden<br />
büyük mutluluk duyuyorum. İstanbul,<br />
köklü geçmişi ve taşıdığı kültür mirası<br />
ile Türk mutfağına büyük bir çeşitlilik<br />
ve zenginlik katıyor. Yüzyıllar içinde<br />
sürekli olarak gelişen ve dünyanın en iyi<br />
ve köklü mutfaklarından biri ve lezzet<br />
mirası olan Türk mutfağının ülkemize<br />
turizm açısından da kattığı değerin<br />
her geçen gün artarak büyüyeceğine<br />
inanıyorum. Bizler de Metro Türkiye<br />
olarak mutfağımızın gelecek nesillere<br />
kavuşabilmesi için çıktığımız bu<br />
yolda yeme içme sektörünün değerli<br />
temsilcilerinin yanında olmaktan gurur<br />
duyuyoruz.”<br />
Metro Türkiye bugüne kadar,<br />
Türk gastronomisine katkı<br />
sağlamak amacıyla, Türkiye’nin<br />
ilk gastronomi keşif platformu<br />
olan Gastronometro’da pek çok<br />
Michelin Yıldızlı şefi, Türk şeflerle<br />
buluşturarak köprü vazifesi gördü.<br />
Gerçekleştirdiği etkinliklerde<br />
aşçılık okulu öğrencilerini yıldızlı<br />
şefleri bir araya getiren Metro<br />
Türkiye, bu sayede öğrencilerin<br />
başarılı şeflerden farklı teknikleri<br />
ve aynı malzemelerle farklı yemek<br />
yorumlarını öğrenmelerine de<br />
katkı sağlamış oldu.
78<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
SOMER ŞEF<br />
GASTRONOMI ÖĞRENCILERINE NE<br />
TAVSIYE ETTI?<br />
Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün düzenlediği konferansta<br />
gençlerle bir araya gelen ünlü şef Somer Sivrioğlu, hedefi yurt dışında çalışmak olan gastronomi<br />
öğrencilerine tavsiyelerde bulunarak, “7-8 Türk yemeğini çok iyi bilin. İngilizce’yi iyi değil, çok iyi<br />
bilin” dedi.<br />
Televizyon kanallarının en çok<br />
izlenen programlarından<br />
MasterChef programıyla öne çıkan<br />
Michelin ödüllü şef Somer Sivrioğlu,<br />
Altınbaş Üniversitesi Gayrettepe<br />
yerleşkesinde üniversiteli gençlerle<br />
bir araya geldi. Altınbaş Üniversitesi<br />
Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü<br />
öğrencilerinin etkinliğine katılan Somer<br />
şef, öncelikle uygulama mutfağını<br />
ziyaret etti, ardından düzenlenen<br />
söyleşiye katıldı.<br />
Söyleşi, Altınbaş Üniversitesi<br />
Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Bölümü Öğretim Görevlisi Gökhan<br />
Taşpınar’ın açılış konuşmasıyla başladı.<br />
Taşpınar, Türkiye’de üniversitelerde<br />
100’ün üzerinde gastronomi bölümü<br />
olduğunu belirterek, gastronominin<br />
televizyon programlarıyla birlikte ön<br />
plana çıktığına dikkat çekti. Söyleşinin<br />
moderatörlüğünü üstlenen Dr. Öğretim<br />
Üyesi İnanç Atılgan ise, Altınbaş<br />
Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak<br />
Sanatları Bölümü’nün Türkiye’yi yurt<br />
dışında temsil etmek üzere hazırladığı<br />
projeleri anlattı. Somer Şef’le birlikte<br />
özellikle mutfak kültürümüzdeki<br />
sürdürülebilirlik özelliğinin altını çizdi.<br />
Sivrioğlu: “Türk mutfağı dünyanın<br />
en iyi 3 mutfağı arasına girebilir”<br />
Somer Şef konuşmasında, yurt<br />
dışında açılan Türk restoranlarının<br />
genelde döner kebap üzerine hizmet<br />
verdiğini belirterek, “Bunun sebebi<br />
göçmenlerin en iyi bildikleri işi yapma<br />
isteği. Türk mutfağı dünyanın en iyi<br />
3 mutfağı arasına girebilir. Çünkü<br />
ürün bakımından çok zengindir.” diye<br />
konuştu.<br />
Altınbaş Üniversitesi’nin de<br />
hassasiyetleri arasında yer alan sıfır<br />
atık konusuna da değinen Sivrioğlu,<br />
“Türkiye sıfır atık konusunda çok da<br />
kötü bir yerde değil. Geleneklerimiz<br />
sayesinde o felsefeyi iyi kullanıyoruz”<br />
dedi. Somer Şef, mutfakta İngilizce<br />
bilmenin önemine de vurgu yaparak,<br />
“Şeflerimiz İngilizceyi iyi değil çok<br />
iyi bilmeliler. Çünkü dünyadaki<br />
ve mutfaktaki hâkim dil İngilizce”<br />
değerlendirmesini yaptı.<br />
“7-8 Türk yemeğini çok iyi bilin”<br />
Hedefi yurt dışında çalışmak olan<br />
gastronomi öğrencilerine, gitmeden<br />
önce çok iyi bildikleri 7–8 Türk yemeği<br />
tarifini hazır etmeleri önerisini yapan<br />
Sivrioğlu, etkinliğin sonunda Altınbaş<br />
Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı<br />
yemekleri tattı.<br />
Somer Şefi’n öğrencilere verdiği<br />
en önemli mesaj, geleneksel Türk<br />
yemeklerinin kayıt altına alınmasıydı.<br />
Bu süreçte aynı zamanda mutfak<br />
sanatının özünü kaybetmeden<br />
yeniliklere de açık olunmasını ekledi.<br />
Özünü kaybetmeden uluslararası<br />
alanda öne çıkmasının iyi yetiştirilmiş<br />
ve kendini yetiştirmiş genç şeflerin<br />
sayesinde olacağını da vurguladı.<br />
Etkinliğin sonunda Somer Sivrioğlu’na<br />
fidan hediye edildi ve Uygulamalı<br />
Bilimler Dekanı Prof. Dr. Osman Nuri<br />
Uçan tarafından teşekkür belgesi<br />
takdim edildi.<br />
Altınbaş Üniversitesi Gastronomi ve<br />
Mutfak Sanatları Bölümü, Somer Şef ile<br />
başlattığı söyleşi programına Michelin<br />
ödüllü şef Muhsin Ertürk ile devam<br />
edecek.
80<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Yalova gastronomisini<br />
Yalova'nın dışına taşıyacak<br />
güç birliği<br />
Yılın ilk 6 ayında 240 bine yakın ziyaretçi ağırlayan, önümüzdeki yıl için de 1 milyon turisti<br />
hedefine koyan Yalova, gastronomi turizminde de hedef yükseltti. Turizmde "parlayan<br />
bir yıldız" olarak gördükleri Yalova'yı gastronomik zenginlikleriyle de Yalova dışına<br />
taşımaya odaklandıklarını belirten Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, "Bu hedefle Gastronomi<br />
Turizmi Derneği ile güç birliği yaptık. Coğrafi işaretli ürünlerimizin Türkiye pazarında<br />
hak ettiği yere gelmesi için el birliği ile çalışmamız gerekiyor. Buradan bir başarı çıkar<br />
mı, bence çıkar” diye konuştu.<br />
Haber: Hatice Ünal Bilen<br />
Gastronomi turizmi pastasından daha<br />
fazla pay almak için kolları sıvayan<br />
Yalova, GTD-Gastronomi Turizmi<br />
Derneği ile güç birliği yaptı. Yalova Valiliği ev<br />
sahipliğinde 7 Kasım Salı günü gerçekleşen<br />
“Yalova Gastronomi Günü” etkinliği<br />
çerçevesinde GTD üyelerinin yanı sıra basın<br />
mensuplarına yönelik özel bir tanıtım turu<br />
düzenlendi. İstanbul’un Eski Turizmden<br />
Sorumlu Vali Yardımcısı olan ve yaklaşık üç<br />
aydır Yalova Valiliği görevini yürüten Dr. Hülya<br />
Kaya’nın ev sahibeliği yaptığı tam günlük<br />
programa Altınova Belediye Başkanı Metin<br />
Oral ve şehrin önde gelen sektör temsilcileri<br />
de eşlik etti.<br />
Davetliler, 250’yi aşkın kuş çeşidiyle birlikte<br />
1500’e yakın flamingonun yaşadığı Yalova<br />
Hersek Lagünü Kuş Gözlem Noktası<br />
ziyaretinin ardından binlerce tohumun<br />
yetiştirildiği Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesini<br />
gezdi. Yalova Gastronomi Günü programı,<br />
Limak Thermal <strong>Hotel</strong>’de yöresel ürünlerle<br />
hazırlanan zengin menülü öğle yemeği ile<br />
devam etti.<br />
Boztepe: “Hedefimiz, Yalova<br />
gastronomisine hak ettiği turisti<br />
çekebilmek”<br />
Yalova Gastronomi Günü etkinliği<br />
kapsamında; Valilik, Ticaret ve Sanayi Odası<br />
ve GTD iş birliğiyle Yalova Gastronomi Günü<br />
sempozyumu gerçekleştirildi. GTD Başkanı<br />
Gürkan Boztepe yaptığı açılış konuşmasında;<br />
“Bugünkü ziyaretlerimizde gerçekten<br />
gastronomik bir marka kent olduğunu<br />
bilmesek de öğrenme imkanı bulduk diye<br />
düşünüyorum. Coğrafi işaretli ürünümüzle<br />
beraber dünyada markalaşmak için iddialı<br />
bir ilimizde argüman olduğunun farkına<br />
vardık. Hedefimiz, hak ettiği şekilde yol alıp<br />
yurt içi ve yurt dışında doğru şekilde mevcut<br />
gastronomi turistlerini şehre çekmek. Bunun<br />
için çok net atılması gereken adımlar var.<br />
Kendi ürünlerimizi önce kendi insanımıza<br />
anlatmamız gerekiyor. Biz de ürünlerimizi ve<br />
mutfağımızı doğru şekilde aktaracağımıza<br />
inanıyoruz" dedi.<br />
Boztepe, sektördeki birlik duygusunun çok<br />
önemli olduğunun altını çizerek, toplantılarda<br />
doğru bilgilendirme ile üretici ve tüketiciyi bir<br />
dünyaya açmayı hedeflediklerini ifade etti.<br />
Kaya: “Yalova’mız her açıdan<br />
parlayan bir yıldız”<br />
Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya, Yalova’nın<br />
kendine has coğrafi işaretli ürünlerinin<br />
olduğunu ve bu ürünlerin Türkiye pazarında<br />
hak ettiği yere gelmesi için el birliği<br />
Coffee Chef <strong>Restaurant</strong>’ta Yalova’nın yöresel<br />
ürünleriyle hazırlanan kahvaltı ikramı,<br />
gastronomi yazarlarından tam not aldı.<br />
ile çalışılması gerektiğine dikkat çekti.<br />
Yalova’nın marka potansiyeline sahip<br />
olduğuna ve şehrin dönüşümü için birlikte
çizilecek yol haritasının gerekliliğine<br />
işaret eden Kaya şunları söyledi: “Yalova<br />
o kadar güzel bir kent ki, hangi açıdan ele<br />
alsanız parlayan bir yıldız. Dolayısıyla bu<br />
kombinasyonun mutlaka ileri bir noktaya<br />
taşınması gerekiyor. Taşımadığımız takdirde<br />
biz yöneticiler olarak, bir ilin valisi olarak,<br />
bunu bir başarısızlık olarak görüyorum.<br />
Dolayısıyla el birliğiyle Yalova'da neler<br />
yapabileceğimizi birlikte konuşacağız.”<br />
“Yalova’dan bir başarı çıkar mı,<br />
bence çıkar”<br />
Kent yönetim sistemi işleyişinde; 14 belde<br />
belediyesi ve il özel idaresine sahip şehrin<br />
tanıtım noktasında güç birliği yapmasının<br />
önemine vurgu yapan Kaya şöyle devam<br />
etti: “Belediye, valilik, ticaret odası ve stk’lar<br />
olarak hep beraber bunu başarmamız<br />
lazım. Bursa ve diğer büyük şehirler bunu<br />
yapıyor. Tanıtım demek para harcamak<br />
demek. Hepimizin elini taşın altına<br />
koyması gerekiyor. Burada bu birlikteliği<br />
sağlayabilirsek, o zaman başarılı olacağız.<br />
Çünkü dediğim gibi burada çok ciddi bir<br />
potansiyel var. Bunun için de çok gayret<br />
göstermeye gerek yok. İstanbul’un hemen<br />
yanı başındayız. Uluslararası fuarlara gitmek<br />
önceki kadar çok zor değil. Elimizde bir<br />
sosyal medya var. Buradan bir başarı çıkar<br />
mı, bence çıkar.”<br />
“Gençler ve kadınlarımızla<br />
başaracağız”<br />
Yalova’nın gastronomi hamlesinde<br />
gençlerin ve kadınların önemli bir role<br />
sahip olduklarının altını çizen Dr. Kaya,<br />
“Bir kentin aslında yüzü olan coğrafi<br />
işaretini aldığımız ürünleri pazarlayacak<br />
olan kesim aslında kadınlarımız. İşliyorlar,<br />
ürüne dönüştürüyorlar, ete kemiğe<br />
büründürüyorlar. Burada aslında komple<br />
beraber karar vermemiz gerekiyor.<br />
Gastronomi konusunda yol alan kıymetli<br />
gençlerimiz de burada. Bu etkinlik eminim<br />
ki onlara da bir ışık tutacak. O açıdan<br />
da bu buluşmanın çok faydalı olduğunu<br />
düşünüyorum.” diye konuştu.<br />
Kurtoğulları: “Desteğe hazırız”<br />
Sempozyumda konuşan Plan Tours Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Hüseyin Kurtoğulları,<br />
Türkiye’nin gastronomi alanında turizm<br />
gelirinin artması için valilik ve ticaret<br />
ve sanayi odalarının yurt içi ve yurt dışı<br />
kurumlarla yaptığı iş birliklerinin önemine<br />
dikkat çekti. Konuşmasında önümüzdeki<br />
yıllarda gastronomi turizmi sektörünün<br />
dünya ekonomisindeki yerinin çok daha<br />
artacağı öngörüsünü paylaşan Kurtoğulları,<br />
Yalova gastronomisinin gelişmesinde<br />
gereken desteği vermeye hazır olduklarını<br />
kaydetti.<br />
Karatekin: “2024 hedefimiz, 1<br />
milyon ziyaretçi”<br />
Sempozyumda soruları yanıtlayan Yalova İl<br />
Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin ise,<br />
şehri ilk altı ayda 35-40 bini yabancı, 200 bini<br />
yerli olmak üzere yaklaşık 240 bine yakın<br />
turistin ziyaret ettiğini söyledi. Kentin 2022<br />
yılı turist rakamlarına da değinen Karatekin,<br />
geçtiğimiz yıl 420 bin yerli, 100 bine yakın<br />
da yabancı konaklama sayısına ulaştıklarını<br />
kaydetti. Turizm ve gastronomi alanına<br />
yönelik çalışmalarla bu sayıyı önümüzdeki<br />
yıl 1 milyona taşımayı hedeflediklerini<br />
belirten Karatekin, “Bir şekilde bir ivme<br />
yakalamamız gerekiyor, bunun arayışı<br />
içindeyiz. Yalova’yı Yalova’nın dışına bir<br />
şekilde taşımamız ve dışarıdan insanımızı<br />
buraya çekmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
82<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
3. Çamlıhemşin<br />
Pastacılar<br />
Festivali”ne<br />
Söke<br />
Profesyonel<br />
damgası<br />
60 yıllık uzmanlığı ve<br />
tecrübesiyle ustaların<br />
vazgeçilmez markası Söke<br />
Profesyonel, 27-29 Ekim<br />
tarihleri arasında Rize’nin<br />
Çamlıhemşin ilçesinde<br />
düzenlenen “3. Çamlıhemşin<br />
Pastacılar Festivali”nin ana<br />
sponsoru oldu.<br />
Festivale, Türkiye'nin dört bir<br />
yanından pasta ve fırın ustalarının<br />
yanı sıra pastacılık sektöründe<br />
faaliyet gösteren bayiler ve iş yeri<br />
sahipleri de katıldı. İlk gün tüm<br />
katılımcıların katıldığı Çamlıhemşin<br />
Kaymakamlığı’ndan Taş Köprü’ye kadar<br />
devam eden kortej yöre halkı tarafından<br />
büyük ilgi gördü. Ellerinde Türk<br />
bayrakları ile tulum eşliğinde yürüyen<br />
misafirler Cumhuriyet’in 100. Yılına<br />
yaraşır bir coşku ile kutlama yaptı.<br />
Dizdarer: “Gelecekte unlu<br />
mamuller büyük popülerliğe<br />
ulaşacak”<br />
Festival’in 2. gününde sektörün<br />
önde gelen usta ve duayenlerinin yer<br />
aldığı konuşmalar yapıldı. Prof. Dr.<br />
Ceyhun Dizdarer, “Unlu Mamullerin<br />
Söke Profesyonel Demo<br />
Ustaları’nın hazırladıkları<br />
Cumhuriyet pastası,<br />
Çamlıhemşin Taş Köprü<br />
üzerinde kesildi. Katılımcılara<br />
servis edilen pasta ve<br />
ikramlıklar çok lezzetli bulundu<br />
ve büyük ilgi gördü.<br />
Fonksiyonel Gıda Olarak Geleceği" ile<br />
ilgili sunumu dinleyiciler tarafından<br />
dikkat çekti. Dizdarer, unlu mamullerin<br />
belirgin fonksiyonel özelliklere sahip<br />
bileşenlerle zenginleştirilmeye oldukça<br />
uygun olduğunu belirterek, “Gelecekte<br />
unlu mamuller tüketicinin yaşı, cinsiyeti<br />
veya statüsü ne olursa olsun, bireysel<br />
istek, alışkanlık ve geleneklere bağlı<br />
olarak günlük tüketilen ve geniş bir<br />
nüfus yelpazesinde büyük popülerliğe<br />
sahip olacak besindir” dedi.<br />
İsraf ve sıfır atığa dikkat çekildi<br />
Yöresel çorap sergisi ve bölgesel<br />
kıyafetlerin yer aldığı defileler ile<br />
festivalin 2. günü sona erdi. Festival’in<br />
son gününde Sıfır Atık Projesi<br />
kapsamında Çamlıhemşin ilçesindeki<br />
tarihi Zil Kale'de "Yüzümüze Bakacak<br />
Yüzünüz Olsun" adlı resim sergisi<br />
açıldı. İsraf ve sıfır atığa dikkati çekmek<br />
amacıyla yapılan 2 kilo 658 gram<br />
ağırlığında simit, program sonunda<br />
vatandaşlara ikram edildi.<br />
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın<br />
tarihe tanıklık etmiş Zilkale’de halkın<br />
önemli katılımı ile marşlar eşliğinde<br />
kutlanması festivalin coşkusunu daha<br />
da artırdı.
84<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası,<br />
Diva Callas’a ithaf edildi<br />
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği tarafından gastronomi kültürünün tüm dünyada eş zamanlı<br />
tanıtımını amaçlayan Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası’nın bu yılki esin kaynağı ünlü opera sanatçısı<br />
Diva Callas olurken; “Doğumunun Yüzüncü Yılında Diva Callas Sofrası” isimli öğlen yemeği için<br />
hazırlanan menü ise Şef Carlo Bernardini imzasını taşıdı.<br />
İtalya-Türkiye arasındaki ticareti<br />
geliştirmek için çalışmalarını sürdüren<br />
ve 1885 yılında kurulan İtalyan Ticaret<br />
ve Sanayi Odası Derneği, ‘Dünyada<br />
İtalyan Mutfağı Haftası’nda anlamlı bir<br />
etkinlik gerçekleştirdi. İtalya Dışişleri<br />
Bakanlığı tarafından dünyanın dört bir<br />
tarafında gastronomi kültürünün eş<br />
zamanlı tanıtımı amacıyla düzenlenen<br />
organizasyonda bu yıl ünlü opera<br />
sanatçısı Maria Callas esin kaynağı<br />
oldu. “Doğumunun Yüzüncü Yılında<br />
Diva Callas Sofrası” isimli öğle yemeği<br />
için hazırlanan menü ise Şef Carlo<br />
Bernardini imzasını taşıdı. Düzenlenen<br />
etkinliğe İstanbul İtalya Başkonsolosu<br />
Elena Clemente, İtalyan Sanayi ve<br />
Ticaret Odası Derneği Başkanı Livio<br />
Manzini, İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası<br />
Derneği Genel Sekreteri Fatih Ayçin, Şef<br />
Carlo Bernardini ve çok sayıda davetli<br />
katıldı.<br />
Clemente: “İtalya, mutfakla ve<br />
müzikle temsil ediliyor”<br />
‘Dünyada İtalyan Mutfağı Haftası’<br />
kapsamında İtalyan lezzetlerinin ve<br />
geleneklerinin farklı coğrafyalarda<br />
büyükelçilikler ve konsolosluklar<br />
aracılığıyla temsil edildiğini belirten<br />
İstanbul İtalya Başkonsolosu Elena<br />
Clemente, “İtalya, hem mutfağı hem<br />
de müziğiyle kendi kültürünü pek<br />
çok alanda temsil ediyor. Her zaman<br />
söylediğimiz gibi mutfak bir senfonidir.<br />
Bu etkinlikle birlikte İtalyan Kültür<br />
Merkezi tarafından organize edilecek<br />
ve İtalyan başkanlarına ithaf edilmiş<br />
bir projeye de imza atacağız. İtalya’daki<br />
bütün restoranlar çoğunlukla perşembe<br />
günleri gnocchi servis ediyor. 13 Kasım<br />
haftasında perşembe günü projeye<br />
dahil olan restoranlarda gnocchi servis<br />
edilecek.” dedi.<br />
Manzini: “1923, hem Türkiye’nin<br />
hem de Maria Callas’ın doğum<br />
günü”<br />
İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği<br />
Başkanı Livio Manzini ise, yaptığı<br />
konuşmada şunları söyledi: “İtalya,<br />
20. yüzyılın başında çok zengin bir<br />
ülke değildi, göç ülkesiydi. Bütün<br />
dünyaya yayılan İtalyanlar beraberinde<br />
kültürlerini getirdi, beğeni kazandı.<br />
İtalya daha çok mutfağıyla tanınsa da bir<br />
de ‘bel canto’ dediğimiz, dünya müzik<br />
literatürüne giren bir vokal tekniği var.<br />
İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği<br />
olarak bu yıl bu alanı da vurgulamak<br />
istedik. Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />
100. yılı. 1923 senesinde başka<br />
hangi önemli gelişmeler olduğunu<br />
araştırdığımızda karşımıza opera<br />
sanatçısı Maria Callas çıktı. 1923 hem<br />
Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Maria<br />
Callas’ın doğum günü. Kendisi İtalyan
86<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
değildi ancak kariyerinde La Scala’daki<br />
performansı büyük ve önemli bir rol<br />
oynadı. Bir anlamda İtalya’nın da fahri<br />
vatandaşı ve büyükelçisi oldu. Biz de<br />
bu 2 önemli 100 yılı aynı anda kutlamak<br />
istedik.”<br />
İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği<br />
Genel Sekreteri Fatih Ayçin, sosyal<br />
ve kültürel etkinliklerin taşıdıkları<br />
öneme vurguda bulunarak, “Burada da<br />
düzenlediğimiz bu mutfak kültürüyle<br />
ilgili etkinliğimiz ile ülkeler arasındaki<br />
yakınlaşmaya katkı sunmuş olmaktan<br />
ötürü büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.<br />
Şef Bernardini: “Dergilerden yemek<br />
tarifleri keserdi”<br />
Şef Carlo Bernardini ise, Maria Callas<br />
için seçtiği menünün hikayesini şu<br />
sözlerle anlattı: “Efsaneye göre Maria<br />
Callas'ın yemeğe karşı gerçek bir<br />
tutkusu vardı. Öyle ki gittiği her yerde<br />
en sevdiği yemeklerin tariflerini not<br />
alıyordu. Maria Callas daha çok etle<br />
beslenmeyi severdi. Toskana'dan gelen<br />
800 gramlık biftekleri yemekten çok<br />
hoşlanırdı. Milano'dayken risottodan<br />
vazgeçmezken, Paris'te istiridye ve<br />
şampanyayı tercih ederdi. Dergilerden<br />
yemek tariflerini özenle kesip dosyalara<br />
yerleştiriyordu. Gittiği her yerde de<br />
şeflerden tarifleri istiyordu. Mottosu<br />
ise yemek yapmayı seven icat etmeyi<br />
de severdi. Rigatoni alla Norma, klasik<br />
bir Sicilya yemeği. Adını Maria Callas'ın<br />
seslendirdiği klasik Casta Diva aryasını<br />
içeren Bellini'nin Norma Operası’ndan<br />
alıyor.”<br />
Şef Carlo Bernardini’nin hazırladığı<br />
menüde şu yemekler yer aldı:<br />
*Funghi Fritti alla Toscana con Salsa di<br />
Pecorino e Passata di Fagioli Cannellini<br />
al Rosmarino (Toscano Usulü Taze<br />
Sonbahar Mantarları Yahnisi, Pecorino<br />
Peyniri ve Beyaz “Cannellini” Fasülye<br />
Püresi)<br />
*Rigatoni alla Norma (Rigatoni<br />
Makarna, Taze Fesleğen, Domates,<br />
Patlıcan ve Mozzarella Peyniri)<br />
*Ossobuco di Manzo “Senza Osso” con<br />
Risotto allo Zafferano e Gremolata<br />
di Erbe Aromatiche (Dana İncik<br />
“Ossobuco” Safranlı Risotto ve Aromatik<br />
Taze Baharatlı Cremolata)<br />
*Bunèt alla Piemontese con Gelato<br />
di Castagne (“Piedmont” Çikolata<br />
Chocolate Bunèt ve Kestane Dondurma)
88<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
Metro Türkiye’den 1 Kasım<br />
Dünya Vegan Günü’ne özel gastronomi buluşması<br />
33 yıldır tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik odağında gerçekleştiren Metro Türkiye, raflarında<br />
yüzlerce bitki bazlı ürün sunarken, en yakın iş ortağı olduğu yeme içme sektöründe de bu<br />
konuda farkındalığı artırmak amacıyla 1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde “Sürdürülebilir<br />
Sofralarda Herkese Yer Var” diyerek gastronomi ekosistemi ile bir araya geldi.<br />
Hem dünyada hem de Türkiye’de bitki<br />
bazlı beslenme şekillerine olan ilgi<br />
artıyor. V-Label’ın 2022 araştırmasına<br />
göre, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 28’i<br />
fleksitaryen, yüzde 20’si vejetaryen, yüzde<br />
3’ü vegan beslendiğini ifade ediyor. 33 yıldır<br />
tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik odağında<br />
gerçekleştiren Metro Türkiye, raflarında<br />
yüzlerce bitki bazlı ürün sunarken, en yakın<br />
iş ortağı olduğu yeme içme sektöründe<br />
de bu konuda farkındalığı artırmak<br />
amacıyla 1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde<br />
“Sürdürülebilir Sofralarda Herkese Yer Var”<br />
diyerek gastronomi ekosistemi ile bir araya<br />
geldi.<br />
Metro Türkiye aynı zamanda bitki bazlı<br />
beslenenlerin yoğurda alternatif ürün<br />
arayışını ve talebini göz önüne alarak<br />
raflarına getirdiği Metro Chef Veggie<br />
Fermente Süzme Kaju ürününün lansmanını<br />
gerçekleştirdi.<br />
Dünya nüfusu hızla artarken daha<br />
yaşanabilir bir gelecek için sürdürülebilir<br />
kaynakların önemi artıyor. Bitki bazlı<br />
gıdaları tercih edenlerin sayısı her geçen<br />
gün yükseliyor. Yapılan araştırmalara<br />
göre dünya çapındaki veganların sayısı<br />
80 milyondan fazla ve ülkemizde de bu<br />
yöndeki eğilim gitgide artıyor. Tüketici<br />
tarafında artan bitki bazlı beslenme şekilleri<br />
hakkında farkındalık yaratmak ve yeme içme<br />
sektörüne yön vermek amacıyla 3. Dünya<br />
Vegan Günü Buluşması’nı gerçekleştiren<br />
Metro Türkiye, bitki bazlı beslenmeye<br />
yönelik konu uzmanları, bu alanda başarılı<br />
işlere imza atmış şeflerin katıldığı paneller<br />
ve deneyim alanlarıyla sektöre ilham oldu.<br />
Türüng: “Sürdürülebilir Sofralarda<br />
Herkese Yer Var”<br />
“Sofrada Herkese Yer Var” konulu<br />
açılış konuşması ile Metro Türkiye’nin<br />
sürdürülebilirliğe ve alternatif beslenme<br />
şekillerine olan yaklaşımını paylaşan Metro<br />
Türkiye CEO’su Sinem Türüng, “Vegan<br />
yaşamın bir beslenme yaklaşımından öte bir<br />
hayat felsefesi olması gibi; Metro Türkiye<br />
olarak bizim için de sürdürülebilirlik;<br />
kültürümüzde, odağımızda, DNA’mızda yer<br />
alan en önemli özellik. Sürdürülebilirlik<br />
vizyonumuzun en önemli başlıklarından<br />
biri de bitki bazlı beslenmeye yönelik<br />
çalışmalarımız. Biz Metro Türkiye olarak<br />
tüm beslenme şekillerine saygı duyuyor,<br />
sofrada herkese yönelik tabakların olması<br />
gerektiğine inanıyoruz. Sofralamızda<br />
herkese yer var diyoruz” dedi.<br />
Restoran menülerindeki bitki<br />
bazlı alternatifler talebi yeterince<br />
karşılamıyor<br />
Uzun yıllardır raflarında bitki bazlı çözümler<br />
sunmanın yanı sıra bitki bazlı-vegan<br />
beslenme ve yaşam tarzına dair bilgileri,<br />
reçeteleri ve doğru bilinen yanlışları bir<br />
araya getiren çalışmalar yaptıklarını ve<br />
sektörün dönüşümü için aksiyon aldıklarını<br />
belirten Türüng, “Metro Türkiye olarak<br />
yeme içme sektörünün önde gelen iş<br />
ortaklarından biriyiz ve üstlendiğimiz bu<br />
sorumlulukla işletmelerin bu dönüşümde<br />
ihtiyaç duyabilecekleri her konuda onlara<br />
yol göstermek istiyoruz. Çünkü; bitki bazlı<br />
ürünlere menülerde yer vermek; bugün<br />
artık bir tercih değil, bir gereklilik. Bugün<br />
sadece vegan ve bitki bazlı tabaklar sunan<br />
restoranların sayısı belli ölçüde artıyor ama<br />
talebi karşılama noktasında yeterli olmuyor.<br />
Aslında sofrada kapsayıcı olabilmek adına<br />
tüm restoranlarda bu bitki bazlı tabakların<br />
zenginleşmesinin gerekliliğini ve özellikle<br />
ana yemek seçenekleri arasında da yer<br />
alması gerektiğini vurgulamak istiyoruz.”<br />
diye konuştu.<br />
Bitki bazlı tabaklar yaratmanın ve<br />
menülerde yer vermenin zorlayıcı<br />
algılanmasına karşın Türk Mutfağı’na<br />
atıfta bulunan Türüng, “Reçete aramak<br />
için çok da uzaklara gitmeye gerek yok,<br />
çünkü Türk mutfağının aslında kendisi de<br />
bitki bazlı beslenme açısından oldukça<br />
kapsayıcı. Akdeniz, Ege mutfağında<br />
zeytinyağlılarımız, Anadolu’da bakliyat<br />
temelli yemeklerimiz. Hatta Türk mutfağının<br />
en klasikleşmiş yemeklerinden bile vegan,<br />
bitki bazlı örnekler verebiliyoruz. Ege’nin<br />
zeytinyağlı dolması, Akdeniz’in tahinli piyazı,<br />
Afyon’un bükme böreği, İzmir’in cevizli<br />
incir dolması, Antakya kireçte balkabağı bu<br />
örneklerden sadece birkaçı. Mutfağımızın<br />
vegan yemeklerin hazırlanmasında sıklıkla<br />
kullanılan malzemelerle dolu olması, bizim<br />
için büyük bir şans.” ifadelerini kullandı.<br />
Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng<br />
konuşmasının ardından, Kantar Insights<br />
Türkiye Genel Müdürü Hande Beceren<br />
“Sürdürülebilirlik Ekseninde Geleceğin<br />
Beslenme Trendleri” başlıklı bir sunum
90<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro etkinlik<br />
yaparken, Beslenme Uzmanı ve<br />
Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak<br />
“İklim Odaklı Sürdürülebilir Beslenme”<br />
konusunda bir konuşma gerçekleştirdi.<br />
Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve<br />
Kamu İlişkileri Müdürü Dr. Aslı Duran<br />
moderatörlüğünde Beslenme Uzmanı<br />
ve Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara<br />
Koçak, TRC American Diner Kurucu Ortağı<br />
ve Şefi Buse Dövenci ve Divan Restoran<br />
Şefi Bahtiyar Büyükduman’ın katılımıyla<br />
“Sofrada Yaratıcılık: Alternatif Lezzetler”<br />
paneli düzenlendi. Bitki bazlı beslenmede<br />
yaratıcılığın ön planda olduğu bu panelde<br />
filizlendirme, fermentasyonun önemi,<br />
coğrafya ve Türk Mutfağı’nın vegan<br />
unsurları öne çıktı.<br />
Restoranda Vegan Misafir Olmak:<br />
“Bitki bazlı tabaklar başlangıç ve<br />
ara sıcak ile sınırlı kalmamalı”<br />
Prof. Dr. Itır Erhart, “Restoranda<br />
Vegan Misafir Olmak” konusuyla ilgili<br />
değerli paylaşımlarda bulundu. Gittiği<br />
restoranlarda vegan seçenek olarak<br />
sadece salata ya da domatesli makarna gibi<br />
alternatiflerin ötesine geçilmesi gerektiğinin<br />
altını çizen Erhart, vegan misafirler<br />
düşünülerek oluşturulan özel menülerin<br />
kendini özel hissettirdiğini belirtti.<br />
Etkinliğin son panelinde Aslı Şafak’ın<br />
moderasyonuyla “Yeme İçme Sektöründe<br />
Alternatif Beslenme Deneyimi” başlığında<br />
Vertical Project Kurucusu Elif Boyner, Araka<br />
Kurucu Şefi Pınar Taşdemir ve Markus<br />
Kurucu Şefi Sinan Büdeyri konuşmacı<br />
olarak yer aldı. Tüketici tarafında alınan<br />
geri dönüşlerden ve bu talebe karşılık<br />
vermenin bir işletme için ne kadar önemli<br />
olduğundan bahsedilen panelde, kapsayıcı<br />
hizmet sunmanın değeri anlatıldı. Yemeğe<br />
çıkan arkadaş gruplarında bitki bazlı<br />
beslenmeyi tercih eden misafirler olduğu<br />
ve bu durumlarda herkesin keyif aldığı bir<br />
yemek deneyimi sunabilmek adına menüde<br />
mutlaka herkese hitap eden seçeneklerin<br />
yer alması gerektiği aktarıldı.<br />
Gastronometro önderliğinde düzenlenen<br />
öğle yemeğinde yeme içme sektörününün<br />
üç farklı konseptine atıfta bulunularak<br />
street food, casual dining ve fine dine<br />
restoranlarının prototipleri kuruldu.<br />
Üç konseptin de bitki bazlı unsurlar<br />
barındırabileceğinin örneklerini sunan öğle<br />
yemeğinde ilham verici tabaklar yer aldı.<br />
Yeme içme sektöründe öne çıkan üç<br />
konsepte ait bitki bazlı tabaklar aynı<br />
zamanda Feriye Mutfak’ta gerçekleşen<br />
şef demolarıyla birebirde deneyimlendi.<br />
Markus Kurucu Şefi Sinan Büdeyri Street<br />
Food konseptinde Anne Köftesi, Divan<br />
Restoran Şefi Bahtiyar Büyükduman Casual<br />
Dining konseptinde Tiftik Mantar Salatası,<br />
Gastronometro Yönetici Eğitmen Şefi Murat<br />
İlke Özipek ise Fine Dine konseptinde örnek<br />
bir tabak olarak Yedikule Kebap yaptı.<br />
Metro Chef Veggie Fermente<br />
Süzme Kaju ile yoğurda bitki bazlı<br />
alternatif sunuyor<br />
Metro Türkiye, son olarak bitki bazlı<br />
beslenenlerin yoğurda alternatif ürün<br />
arayışını ve talebini göz önüne alarak Metro<br />
Chef Veggie Fermente Süzme Kaju ürününü<br />
geliştirdi. V-Label sertifikasına sahip,<br />
koruyucu ve katkı maddesi içermeyen Metro<br />
Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’nun<br />
bir diğer özelliği ise glüten içermemesi.<br />
Şeker ilavesiz ve protein kaynağı olmasıyla<br />
da beslenmesine dikkat edenler için<br />
sağlıklı bir alternatif olarak öne çıkan<br />
bu ürün, yoğurdun kullanılabildiği her<br />
alanda kullanılabiliyor. Dünya Vegan Günü<br />
Buluşması’nda lansmanı gerçekleştirilen<br />
Metro Chef Fermente Süzme Kaju;<br />
çorbalardan makarnalara, kahvaltılıklardan<br />
tatlılara kadar birçok lezzetin bitki bazlı<br />
şekilde hazırlanmasına imkân sağlıyor.<br />
Bitki bazlı yüzlerce ürünü raflarına<br />
taşıyor<br />
Vegan yaşam tarzını benimseyenlerin tüm<br />
ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine olanak<br />
sağlayan Metro Türkiye, kendi markası olan<br />
Metro Chef Veggie ile falafel, makarna, içli<br />
köfte, lahmacun, süt alternatifi bademli ve<br />
fındıklı içecekler gibi ürünlerin yanı sıra<br />
Rioba markası altında brownie, organik<br />
smoothie ve organik çay ürünlerini vegan<br />
olarak sunarken, bitkisel bazlı hamburger<br />
ekmek, margarin, köfte, gurme fit bulgur,<br />
mayonez ve tablet çikolata gibi gıda<br />
ürünlerinden yumuşatıcı, yağ çözücü,<br />
şampuan, zeytinyağlı sıvı sabun gibi temizlik<br />
ürünlerine kadar gıda ve gıda dışı yüzlerce<br />
ürünü raflarında tüketiciler ile buluşturuyor.
92<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gustonun yorumu<br />
Gusto-Akademisyen<br />
Reha Tartıcı<br />
“Birlikte hareketle daha sürdürülebilir bir<br />
dünya inşa edebiliriz”<br />
Günümüzde sosyal, ekonomik ve<br />
çevresel sürdürülebilirlik, dünya<br />
genelinde gittikçe daha fazla önem<br />
kazanıyor. İnsanlık, kaynaklarını<br />
doğru bir şekilde kullanarak gelecek<br />
nesillere yaşanabilir bir dünya<br />
bırakma sorumluluğunu taşıyor. Bu<br />
sorumluluk, her birimizin üzerine<br />
düşen görevleri yerine getirmesini<br />
gerektiriyor.<br />
Sosyal, ekonomik ve çevresel<br />
boyutlarla sürdürülebilirlik, bu<br />
sorumluluğun temel unsurlarıdır.<br />
Sosyal sürdürülebilirlik, bir toplumun<br />
tüm bireylerinin refahını ve yaşam<br />
kalitesini koruma ve iyileştirme<br />
amacını taşır. Eşitlik, adalet ve<br />
fırsat eşitliği gibi değerler, sosyal<br />
sürdürülebilirlik için vazgeçilmezdir.<br />
Herkesin temel ihtiyaçlarına erişimi,<br />
sağlık hizmetlerine ulaşımı, eğitim<br />
imkanlarını ve insan haklarını<br />
korumayı hedefleyen politikalar sosyal<br />
sürdürülebilirliği destekler. Sosyal<br />
dayanışma ve toplumsal ilişkilerin<br />
güçlendirilmesi, daha adil bir dünya<br />
için gereklidir.<br />
Çevresel ve sosyal etkilere duyarlı<br />
olmalıyız<br />
Sürdürülebilir bir ekonomi,<br />
doğal kaynakları verimli kullanır,<br />
yeşil teknolojilere yatırım yapar<br />
ve kaynakların adil bir şekilde<br />
dağıtılmasını sağlar. Yeşil iş<br />
imkanlarının oluşturulması,<br />
sürdürülebilir üretim ve tüketim<br />
alışkanlıklarının teşvik edilmesi,<br />
ekonomik sürdürülebilirliğin<br />
anahtarlarıdır. Ekonomik büyüme,<br />
sosyal refahın artırılması ve çevresel<br />
denge arasında dengeli bir ilişki<br />
kurulmasını hedefler.<br />
Çevresel sürdürülebilirlik, doğal<br />
kaynakların sürdürülebilir bir şekilde<br />
kullanılmasını ve doğal ekosistemlerin<br />
korunmasını amaçlar. İklim<br />
değişikliği, doğal kaynak tükenmesi,<br />
biyolojik çeşitlilik kaybı gibi sorunlar,<br />
çevresel sürdürülebilirliği tehdit eden<br />
faktörlerdir. Temiz enerji kullanımının<br />
teşvik edilmesi, enerji ve su<br />
verimliliğinin artırılması, atık yönetimi<br />
ve geri dönüşüm gibi uygulamalar,<br />
çevresel sürdürülebilirliğin<br />
sağlanmasına yardımcı olur. Doğal<br />
kaynakların sürdürülebilir kullanımı,<br />
gelecek nesillere sağlıklı bir yaşam<br />
alanı bırakmak için zorunludur.<br />
Geleceğimiz için dengeli yaşamalıyız<br />
Sosyal, ekonomik ve çevresel<br />
boyutlarla sürdürülebilirlik,<br />
birbirleriyle iç içe geçmiş ve<br />
birbirlerini etkileyen unsurlardır.<br />
Bu boyutlar arasındaki dengeyi<br />
sağlamak, bir toplumun geleceği<br />
için hayati öneme sahiptir. Toplum<br />
olarak, sosyal adaleti sağlamak,<br />
ekonomik faaliyetlerimizi çevreye<br />
duyarlı bir şekilde sürdürmek ve<br />
doğal kaynakları korumak için<br />
harekete geçmeliyiz. İş birliği ve ortak<br />
çabalarla, sürdürülebilir bir dünyayı<br />
inşa etmek mümkündür. Birey olarak,<br />
günlük hayatımızda küçük adımlar<br />
atarak büyük farklar ortaya koyabiliriz.<br />
Enerji tasarrufu, geri dönüşüm,<br />
sürdürülebilir ürünleri tercih etmek<br />
gibi basit davranışlar sürdürülebilirlik<br />
yolunda atılan önemli adımlardır.<br />
Bilinçli tüketim kritik öneme sahip<br />
Bilinçli tüketim alışkanlıkları<br />
edinmek, toplumsal sorunlara duyarlı<br />
olmak ve çevre dostu uygulamaları<br />
desteklemek, sürdürülebilir bir<br />
geleceği birlikte inşa etmek için<br />
önem arz ediyor. Unutmayalım ki<br />
sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin<br />
yaşam hakkını ve yaşanabilir<br />
bir dünyayı hedefliyor. Sosyal,<br />
ekonomik ve çevresel boyutlarla<br />
sürdürülebilirlik, toplumumuzun<br />
geleceği için vazgeçilmez unsurlardır.<br />
Bu nedenle her birimizin<br />
sorumluluklarını yerine getirerek bu<br />
hedefe ulaşmaya katkı sağlaması<br />
gerekiyor. Bizi bekleyen zorluklara<br />
rağmen, birlikte hareket ederek daha<br />
sürdürülebilir bir dünya inşa edebiliriz.
94<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
Gastronominin<br />
Nobel’i<br />
Ebru Baybara<br />
Demir ile<br />
Türkiye’de!<br />
Türk şef Ebru Baybara Demir, gastronomi dünyasının Nobel'i olarak adlandırılan<br />
Dünyasının Basque Culinary World Prize <strong>2023</strong> ödülünü San Sebastian'da düzenlenen özel<br />
bir törenle teslim aldı.<br />
Şef Ebru Baybara Demir’in <strong>2023</strong><br />
Basque Culinary World Prize’ı<br />
aldığı ödül töreni Donostia-<br />
San Sebastián'daki Prisma de<br />
Tabakalera’da gerçekleşti. Baybara<br />
Demir, 20 yılı aşkın süredir, bölgedeki<br />
göç süreci, iklim değişikliğine karşı<br />
yerel ürünlerin çoğaltımı, Suriye sınırına<br />
yakın Mardin'de kültürel entegrasyon<br />
gibi öncelikli konuları ele alan çeşitli<br />
girişimlerde öncü bir rol oynadı. Şubat<br />
<strong>2023</strong>'te Türkiye'de yaşanan deprem gibi<br />
yıkıcı olayların ardından insani yardım<br />
çalışmalarına liderlik etti.<br />
Basque Culinary World Prize, Euskadi-<br />
Bask Ülkesi’nin ve gastronomi alanında<br />
önde gelen bir akademik kurum olan<br />
Basque Culinary Center’ın kapsamlı<br />
stratejisinin bir parçası olarak Bask<br />
Hükümeti tarafından verilen özel bir<br />
küresel ödül. Ödül, benzerlerinden<br />
farklı olarak inovasyon, teknoloji,<br />
eğitim, çevre, sağlık, gıda endüstrisi,<br />
sosyal ve ekonomik kalkınma<br />
alanlarında dönüştürücü girişimlere<br />
liderlik eden şeflerin çalışmalarına<br />
odaklanıyor ve bu alandaki başarıları<br />
ödüllendiriyor.<br />
Bir ödül de topluma fayda<br />
sağlayacak projeler için<br />
Bask Hükümeti Ekonomik Kalkınma,<br />
Sürdürülebilirlik ve Çevre Bakanı<br />
Arantxa Tapia, Bask gıda sektöründen<br />
yetkililerin ve önde gelen isimlerin<br />
katıldığı törende Ebru Baybara Demir'e<br />
ödülünün yanı sıra, topluma fayda<br />
sağlayan yeni projelerinde kullanılmak<br />
üzere 100 bin avro değerindeki<br />
ödülü de takdim etti. Ödül töreni<br />
öncesinde, Basque Culinary World<br />
Prize Jürisi başkanı Joan Roca ve<br />
Bask Mutfak Merkezi Mütevelli Heyeti<br />
Başkanı Vicente Atxa gerçekleştirdiği<br />
konuşmalarda ödülün önemine ve<br />
sahip olduğu misyona değindi.<br />
Toplumları gıdayla güçlendirmek<br />
Şef Ebru Baybara Demir, özellikle<br />
geçici koruma altındaki mülteciler<br />
ve ülkelerinde uzakta yaşamak<br />
zorunda kalan kişiler için çok kültürlü<br />
entegrasyonu ve istihdam odaklı<br />
birleştirici projeleri hayata geçirdi.<br />
Farklı kültürlerin bir arada yaşamak<br />
durumunda kaldığı bir bölgede, anlayışı<br />
ve bir arada yaşamayı desteklemeye<br />
yönelik entegrasyona odaklı projeler<br />
gerçekleştirdi.<br />
Yürüttüğü çalışmalara ek olarak şubat<br />
ayında Suriye'yi ve Türkiye'yi etkileyen<br />
deprem sonrasına “Gönül Mutfağı” isimli<br />
aşeviyle afetten etkilenen binlerce kişiye<br />
sıcak yemek ulaştıran bir proje yürüttü.<br />
Şef Ebru Baybara Demir, yirmi yılı<br />
aşkın süredir uluslararası kuruluşlarla,<br />
yerel yönetimlerle, kamu kurumları,<br />
özel kuruluşlar ve yerel kooperatiflerle<br />
çalışarak toplumda pozitif etki yaratan<br />
çalışmalar yürüttü. Bir dönem<br />
sadece bir restoranın bulunduğu ve<br />
bugün artık turistik bir merkez olan<br />
Mardin’de, yemek pişirmeyi turizm ve<br />
kalkınmanın çıkış noktasına yerleştirdi.<br />
Bölge kadınlarını tarihi evlerinde kendi<br />
mutfaklarını açmaya ve turistler için
96<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel<br />
yemek yapamaya teşvik etti, böylece<br />
istihdam fırsatları yarattı ve şehrin<br />
turistik deneyimini geliştirdi.<br />
Daha sonra UNHCR ve FAO gibi<br />
kuruluşların desteklediği ve mültecilere<br />
istihdam olanakları yaratmaya odaklanan<br />
aşçılık eğitim programlarında önemli bir<br />
rol oynadı. Halen Mardin bölgesindeki<br />
gönüllülerin Sorgül gibi yerel tohumların<br />
üretimini ve tüketimini geliştirmek için<br />
çalıştığı Topraktan Tabağa Tarımsal<br />
Kalkınma Kooperatifi’ne destek veriyor.<br />
Sorgül ile başlayan bu yapılanma<br />
bugün sabun, reçel, bakliyatlar ve yerel<br />
lezzetlerin satışının gerçekleştiği bir yapıya<br />
dönüştü. Ebru Baybara Demir, ayrıca atık<br />
meyve ve sebzelerin kompost üretiminde<br />
kullanılmasının amaçlandığı Diyarbakır<br />
pazarlarında başlayan biyobozunur atık<br />
yönetimi projesini de sürdürüyor.<br />
Baybara Demir: “Türkiye'deki<br />
geleceğin gastronomlarına ithaf<br />
ediyorum"<br />
Basque Culinary World Prize ile<br />
verilecek 100.000 avroluk mali ödül,<br />
şefin insanlara, çevreye ve topluma<br />
fayda sağlayan girişimlerine destek<br />
verecek. Ödül hakkında açıklamada<br />
bulunan Ebru Baybara Demir şöyle<br />
konuştu: “Gastronominin Nobel’i<br />
olarak anılan <strong>2023</strong> Basque Culinary<br />
World Prize'ı kazanmak tarif edilemez<br />
bir onur. Gastronomi alanında önde<br />
gelen uzmanlar tarafından “doğanın<br />
aşçı gücü” olarak tanımlanmak ise<br />
benim içi inanılmaz derecede anlamlı.<br />
Bu anlamlı ödüle layık görülmek<br />
benim için derinden değer verdiğim<br />
mesleğime yirmi yılı aşkın süredir<br />
yürekten bağlılığımın bir ifadesi. Bu<br />
ödülü almak sadece bir şef olarak değil,<br />
Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk'ün<br />
açtığı yolda ilerleyen bir Türk kadını<br />
olarak da benim ve ülkem için ayrıca<br />
büyük bir önem taşıyor. Benim için<br />
mutfak, fiziksel duvarların ötesinde bir<br />
yemeğin topraktan tabağa yolculuğunda<br />
yer alan herkesin varlığının önemini<br />
anlamayı ifade ediyor. 2017 yılında<br />
Basque Culinary World Prize ile kez<br />
karşılaşmamın ardından bu tanımlamayı<br />
tamamen sahiplenmiş oldum. Aldığım<br />
ödülü bu yolculukta bana eşlik ederek<br />
hayatlarını değiştiren kadınlara,<br />
coğrafyanın en güzel kader olduğunun<br />
kendilerine ilham olmasını istediğim<br />
Türkiye'deki geleceğin gastronomlarına,<br />
aileme ve enimle aynı felsefeyi paylaşan<br />
tüm yol arkadaşlarıma ithaf ediyorum."<br />
Dönüştürücü bir girişim<br />
Basque Culinary World Prize,<br />
mükemmellik için çabalayan girişimci<br />
bireylerin, azimli ve topluma bağlı<br />
yenilikçi ve yaratıcı insanların<br />
çalışmalarını öne çıkartarak<br />
gastronominin dönüştürücü bir güç<br />
olabileceğini göstermek ve bu alanda<br />
çalışan şefleri onurlandırmak için<br />
2016 yılında başladı. Akademisyenler<br />
ve günümüzün en iyi şeflerinin de<br />
aralarında yer aldığı uluslararası prestije<br />
sahip uzmanlar tarafından desteklenen,<br />
basın tarafından "Gastronomi Nobeli"<br />
olarak adlandırılan ödülün kriterlerini<br />
42 ülkeden gösterilen 1.200'ün üzerinde<br />
aday ve değerlendirilen 800'e yakın aday<br />
oluşturdu. Sektör profesyonelleri ve<br />
kurumlar, bir aydan uzun süre dünyanın<br />
dört bir yanından, gastronominin<br />
sosyal entegrasyon, sürdürülebilirlik<br />
ve eğitim gibi alanlarda bir değişim<br />
aracı olarak kullanılabileceğini<br />
gösteren şefleri aday gösterdi. Diğer<br />
yandan Basque Culinary Center ise bu<br />
profilleri araştırmak ve doğrulamak<br />
için kapsamlı bir süreç yürüten bir<br />
ekip oluşturdu. 7 Haziran'da Basque<br />
Culinary World Prize, Ebru Baybara<br />
Demir'i <strong>2023</strong>'ün kazananı ilan etti. Ayrıca<br />
mevcut zorlukların görünürlüğünü<br />
artırma ve girişimci şefleri belirleme<br />
konusundaki önceliğini ortaya koyan<br />
iki özel şefe de mansiyon verildi. İki<br />
şef de mükemmellik, yenilikçilik,<br />
yaratıcılık ve azim sergileyen, kendi<br />
topluluğuna bağlı olduğu kadar ilham<br />
verici projeleri hayata geçiren kişilerdi.<br />
Nicole Pisani'ye (Birleşik Krallık),<br />
hem bedeni hem de zihni beslemeye<br />
odaklanarak okuldaki çocuklara yönelik<br />
yemek hizmetlerinde devrim yaratmayı<br />
hedefleyen projesiyle, Heidi Bjerkan'a<br />
(Norveç), ise döngüsel ekonomiye odaklı<br />
uyguladığı çoklu restoran modeliyle<br />
küçük üreticiyi, sosyal girişimciyi ve<br />
eğitimcileri birleştiren gastronomi<br />
anlayışıyla oluşturduğu vizyoner<br />
girişimi ile mansiyona hak kazanmış<br />
oldu. Basque Culinary World Prize,<br />
her yıl kazananı ve özel mansiyonları<br />
aracılığıyla, tüm dünyaya bir şefin<br />
topluma katabileceği değeri öne çıkartan<br />
bir mesaj verme fırsatını buluyor. Bu yıl<br />
göç ve yeteneklerin çeşitlendirilmesiyle<br />
bağlantılı sosyal entegrasyona ek olarak<br />
gıda eğitimi temasına da dikkat çekiliyor.
üfelerimizin farkındayız...<br />
büfelerrmmzzn farkındayız...<br />
www.monotech.com.tr<br />
biz işimizi çok seviyoruz<br />
her mekana özel açıkbüfe tasarlıyoruz ve ürettyoruz.<br />
Kirman Arycanda De Luxe<br />
özenle tasarlıyoruz. itina ile üretiyoruz. yaptığımız işten keyif alıyoruz.
98<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro güncel / makale<br />
DrṀurat<br />
İstanbul Gelişim Üniversitesi<br />
Dogan<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı<br />
Doç.<br />
)<br />
Daha önceki yazılarım da Fransızmutfağının<br />
dünya gastronomi arenasında neden önde<br />
olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Ancak<br />
yazımda Fransız mutfağını günümüz<br />
konumuna getiren ustalar hakkında bilgi<br />
vermediğimi fark ettim…<br />
Mutfak Sanatları Ustası<br />
Fransız mutfağını en diplerden alıp üst liglere<br />
çıkarılmasında çok büyük katkıları olan iki<br />
usta… Biri, başlıkta gördüğünüz Şef Auguste<br />
Escoffier (Agust Eskofier) diğeri ise Marie-<br />
Antoine Carême (Marie Antonin Karem) ki<br />
ondan daha sonraki yazılarımda bahsetmeyi<br />
planlıyorum. Baştan şunu söylemekte<br />
yarar var. İki ustanın eşdeğeri bir usta Türk<br />
mutfağını zamanında ele almış olsaydı, şimdi<br />
tüm dünya, Türk mutfağını konuşurdu. Bu<br />
iddialı sözü neye dayandırdığımı soruyor<br />
gibisiniz.<br />
1800’lü yıllara şöyle bir göz ucuyla bakalım.<br />
Bir tarafta Türk veya Osmanlı coğrafyasında<br />
bin bir çeşit yemeğin, sosuyla birlikte<br />
lezzet şöleniyle yapılmış hali var. Diğer<br />
tarafta yani Fransız mutfağında birkaç<br />
pişirme yöntemiyle sosu bile olmayan<br />
kuru kuru lezzetsiz yemekler var. Evet,<br />
sözünü edeceğim ustalar aslında kendi<br />
mutfaklarının Rönesans’ını (yeniden doğuş)<br />
yapmışlar. Onlar tüm Fransız mutfağını<br />
yazılı, standart ve görselliği olan bir mutfağa<br />
dönüştürmüşler. Örneğin, günümüzde<br />
kullandığımız mutfak ünvanlarının tümünün<br />
mucidi Şef Escoffier’dir. Bize dönüp bir<br />
bakalım. Benzer sınıflandırma Osmanlı<br />
Mutfak hiyerarşisinin içinde zaten vardı.<br />
Yazılıdan ziyade bizdeki en büyük sorun kültür<br />
ve düşünce yapımızın sözlü ifadeye daha<br />
yatkın olması. Hatta yazmayı da çok sevmeyiz.<br />
Size garip gelecek ama bir şey daha söylemek<br />
isterim. Türk ve Osmanlı Mutfak tarihini,<br />
coğrafyamıza gelen Batılı seyyahlar sayesinde<br />
öğreniyoruz. Sadece bir Evliya Çelebimiz<br />
var. Tabii Batılı seyyahlar da kendi bakış<br />
açılarıyla yorumluyorlar. Batılı bir seyyah bir<br />
konakta ziyafete katılır. Kitabına şöyle yazar:<br />
“Yemeğin sonunda tas tas çorba getirdi. Çok<br />
saçma! İçinde süt ve pirinç var. Ve hatta çorba<br />
tatlı.” Bu yazıyı okuduğumda çok güldüm<br />
ve garipsedim. Sonra da hak verdim. Elin<br />
Batılısı sütlacı nereden bilsin. Aslında konuyu<br />
Auguste Escoffier (1846- 1935)<br />
Mutfak Sanatları Ustası<br />
çok fazla uzatmak istemem. Ancak yeri<br />
gelmişken, söylemeden geçemedim. Şimdi<br />
iki ustadan biri olan Şef Auguste Escoffier’i<br />
hatırlatıp ve sonrasında Fransız mutfağına<br />
olan katkılarını gözler önüne sereyim.<br />
Auguste Escoffier<br />
Fransız klasik mutfağın kurucusu olan<br />
Escoffier, mutfağa on üç yaşında amcasının<br />
restoranında adım atmış ve ölene kadar<br />
mutfaktan çıkmamıştır. Escoffier’in birçok<br />
ünvanı var. Bunlardan en önemlisi Dünya<br />
Mutfak İmparatoru’dur. Bu ünvan boşuna<br />
verilmemiştir. Prusya Kralı Kaiser İkinci<br />
Wilhelm’e yaptığı yemek Kralı çok etkilemiş<br />
ve Kral ona şunları söylemiştir.<br />
“Ben Prusya’nın Kralıyım, sen de bütün<br />
mutfakların kralısın.’’ diyerek övmüştür.<br />
Tüm bunlara ek olarak Avrupa’nın en<br />
iyi otellerinin restoran ve mutfaklarını<br />
yönetmiştir. Escoffier mutfak ve servis<br />
organizasyonunda köklü değişiklikler<br />
yapmış, mutfakta uzmanlaşmayı getirmiş,<br />
menüleri sadeleştirmiş ve yemekleri bir<br />
plan dâhilinde sunmuştur. Bir örnek vermek<br />
isterim. Escoffier’den önce bir ziyafette tüm<br />
yemekler masaya boca edilir -bu benim<br />
tanımım- herkes o ihtişamı görsün istenirdi.<br />
Aslında görgüsüzlüğün tavan yapmış hali.<br />
Şefimiz ise yemekleri bir düzen dâhilinde az<br />
ve öz servis ettirmiştir. Yaptığı, az malzeme<br />
ile mükemmel uyumu sağlamaktan başka<br />
bir şey değildir. Carême’in ihtişamlı, abartılı<br />
ve karmakarışık menülerini sadeleştirmiştir.<br />
Doğru olan da buydu. Carême’in çeşitli ve<br />
yine karmakarışık yemeklerini bir düzene<br />
sokmuş, sadeleştirmiş ve önemli olanın uyum<br />
olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ve önemlisi<br />
bunların tümünü yazılı hale getirmiştir.<br />
Escoffier’e minimalist yaklaşan bir şef<br />
diyesim geliyor. Ama o yıllarda bu kavram, ne<br />
gündemde ne de esamesi okunuyor. Hatta<br />
çağdaş bir konu olan sürdürülebilirliği bile<br />
öncelemiş diyebilirim. Gereksinim fazlası<br />
olan her şeyi mutfağımızdan ve menümüzden<br />
çıkarma düşüncesi. Kulağa hoş geliyor. Evet,<br />
“Az çoktur.”<br />
Auguste Escoffier’in mirası<br />
Escoffier gastronomiye katkısının yanı sıra<br />
çok değerli eserler kaleme almıştır. Türk<br />
mutfağında yapılmayanı yapmış. Söz uçar<br />
yazı kalır demiş. En tanınmış eseri Mutfak<br />
Rehberi (Le Guide Culinaire) kitabında klasik<br />
mutfak sanatına ilişkin beş binden fazla<br />
tarif vermiş. Pişirme teknikleri ve yemekte<br />
kullanılan malzemelerle ilgi çok detaylı<br />
bilgiler vermiştir. Bizde olmayan bir şey,<br />
eski ustalar tariflerini ve ipuçlarını saklarlar.<br />
Tümü onlarla birlikte mezara giderdi. Hatta<br />
geç dönem Osmanlı yemek kitaplarında bile<br />
doğru düzgün gramaj ve teknik yazmaz.<br />
Lejyon Donnör (Fransa'nın en yüksek<br />
seviyedeki sivil nişanı)<br />
Escoffier 1920 yılında dönemin başbakanı<br />
Édouard Herriot tarafından, Fransız mutfak<br />
sanatını dünyada en iyi tanıtan ve onun<br />
değerini arttıran bir kişi olarak Fransa’nın<br />
en büyük nişanı olan Lejyon Donnör ile<br />
ödüllendirmiştir. Escoffier’in bu kadar ünlü<br />
ve iyi bir şef olmasının bazı nedenleri var.<br />
En önemlisi mutfak rütbelerini veya diğer<br />
ifadeyle mutfak hiyerarşisini oluşturmuş<br />
olmasıdır. Günümüz mutfağında hala onun<br />
ortaya çıkardığı rütbeleri kullanıyoruz. En üst<br />
derecedeki mutfak sorumlusuna Executive<br />
Chef, yardımcısına Sous Chef diyoruz.<br />
Diğerleri olan Chef de Partie, Demi Chef ve<br />
Commis Chef sıralamayı mutfağa aşina olan<br />
herkes bilir.<br />
Alçak gönüllü bir usta<br />
Escoffier çok büyük başarılarına rağmen<br />
alçakgönüllülüğü ve mesleğine olan bağlılığı<br />
ile bilinmekteydi. Disiplinli yaklaşımı, yiyecek<br />
ve içecek malzemelerine olan hürmeti<br />
ve kaliteye olan bağlılığı, dünya çapında<br />
şefleri etkileyen standartların oluşmasını<br />
sağlamıştır. 12 Şubat 1935’te arkasında<br />
şeflere ve tüm Dünya mutfaklarına büyük<br />
bir miras bırakarak öldü. Adı birçok aşçılık<br />
okuluna, derneklere, ödüllere verilmiş<br />
ve aşçılık mesleği üzerindeki etkisi<br />
ölümsüzleşmiştir. Auguste Escoffier'in hayatı,<br />
yenilikçiliğin, mükemmelliğin ve mutfak<br />
sanatına olan derin sevginin damgasını<br />
vurduğu bir mutfak yolculuğunu temsil<br />
etmektedir. Günümüzde Escoffier'in katkıları<br />
gastronomi dünyasını şekillendirmeye devam<br />
etmektedir.<br />
Sağlık ve afiyette kalın…
100<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
Espressolab’a altın ödül<br />
Espressolab, Avrupa’nın en büyük kahve deneyim merkezi<br />
Espressolab Roastery mağazasının pazarlama çalışmaları ile<br />
büyük bir başarıya imza attı. Türkiye’nin pazarlama ekiplerinin<br />
başarısını ölçümleyen The Hammers Awards’da, “En İyi Mağaza<br />
Deneyimi Takımı” kategorisinde birinci seçilerek altın ödülün<br />
sahibi oldu. Ödüle ilişkin değerlendirmelerde bulunan Espressolab<br />
Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, “Espressolab<br />
Roastery mağazamızın, henüz birinci yılında günde 10 bin ziyaretçi<br />
ortalamasıyla Avrupa’nın en fazla kahve severi ağırlayan kahve<br />
mağazasına dönüştürmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mağazada,<br />
klasik coffee shop kalıplarının dışına çıkarak sinema, tiyatro, standup,<br />
konser, workshop ve sergi gibi birçok kültür-sanat etkinliğini bir<br />
fincan kahvenin etrafında çoğu kez ücretsiz olarak misafirlerimizin<br />
ilgisine sunuyoruz. Pazarlama birimimizin özverili bir takım<br />
çalışmasıyla yürüttüğü iletişim çalışmaları ve etkinliklerimizin yine<br />
ekip başarısı olarak takdir görmesi, pazarlama profesyonelleri olarak<br />
motivasyonumuzu artırıyor” dedi.<br />
Doruk Un, PanPan markasıyla<br />
HoReCa pazarına giriyor<br />
Türkiye’nin en<br />
büyük un üreticisi ve<br />
ihracatçılarından Doruk<br />
Un, PanPan markası<br />
ile HoReCa pazarında<br />
Türkiye’nin öncü ve lider<br />
markası olmayı hedefliyor.<br />
Zengin buğday karışımları<br />
ve özel harmanlama<br />
reçeteleriyle hazırlanan<br />
paketler 1 kg, 2 kg ve 5 kg’lık ambalajlarıyla mutfaklarda 25 ve 50 kg’lık<br />
paketlerle de profesyonel işletmelerde yerini alıyor. ‘Her lezzetin unu<br />
farklıdır’ sloganı ile ulusal-yerel marketler ve online satış kanallarında<br />
hızla yer almaya başlayan PanPan Un, tüketicilerin ihtiyacına ve kullanım<br />
amacına uygun olarak, farklı buğdaylardan üretilen özel un çeşitleri ile<br />
uzmanlığını ortaya koyuyor. Geçmişten gelen tüketim alışkanlıklarını<br />
değiştirmeye odaklanarak ‘her lezzetin unu ayrıdır’ yaklaşımından yola<br />
çıkan ve kullanım amacına uygun un çeşitleri geliştiren marka, her bir<br />
kategoride lezzetleri ile fark ortaya koyuyor.<br />
Cizreli, ‘Ateşle<br />
Oynayanlar’ kitabıyla<br />
raflarda<br />
Başarılı iş insanı ve girişimci<br />
Gamze Cizreli, kendi deyimiyle<br />
‘yaşadıklarından kendine kalanları’<br />
kaydettiği “Ateşle Oynayanlar”<br />
isimli kitabıyla raflarda. Cizreli’nin<br />
Ankara’da kurduğu ilk markalardan<br />
BigChefs’in yükseliş hikayesini ve<br />
kendi hayat tecrübesini anlattığı<br />
otobiyografik kitabı “Ateşle<br />
Oynayanlar” bir kadının hayallerini<br />
gerçekleştirme yolculuğunu<br />
anlatıyor. Cizreli’nin yükselişleri ve<br />
düşüşleri, iç dünyasıyla iş dünyası,<br />
anneliğiyle yöneticiliği, arzularıyla korkuları, yaşadıklarıyla<br />
kaçırdıkları iç içe geçmiş halde sunuluyor. “Ateşle<br />
Oynayanlar”, kendi içindeki ateşi söndürmeden taşımak ve<br />
başkasının gözlerindeki kıvılcımı alevlendirmek isteyenler<br />
için yazıldı. Kitabın tüm geliriyle de kız çocuklarının eğitimi<br />
için “Bir Kıvılcım Yeter” burs fonu oluşturuldu.<br />
Sheraton İstanbul Ataköy<br />
<strong>Hotel</strong>'e yeni F&B Direktörü<br />
Uluslararası otelcilik<br />
standartlarında yüksek<br />
müşteri memnuniyeti<br />
ilkesiyle hizmet veren<br />
Sheraton İstanbul<br />
Ataköy <strong>Hotel</strong>’in Yiyecek<br />
ve İçecek Direktörü<br />
Erdem Ergin oldu.<br />
Kariyerine 1989 yılında<br />
başlayan Erdem<br />
Ergin, önde gelen otellerden Wyndham Grand Kalamış<br />
Marina <strong>Hotel</strong>’de Yiyecek İçecek Bölüm Direktörü, Bentley<br />
<strong>Hotel</strong>’s Grup’ta Genel Koordinatör ve Boğazişleri Yiyecek<br />
ve İçecek’te Genel Müdür olarak görev aldı. Ergin, sektör<br />
içerisinde yapılan projelerin yatırımcılardan gelen talepler<br />
doğrultusunda sadece görsel değil, operasyonel duruş ve<br />
detaylarıda 3D proje çizimleri kapsamında şimdiye kadar<br />
Butik <strong>Hotel</strong>,<strong>Restaurant</strong> ve Bar,Coffe Shop-bakery ve üretim<br />
fabrikası gibi bir çok projeye imza attı. Turizm sektöründe<br />
yeme-içme alanında önemli roller üstlenen Erdem Ergin,<br />
9 Ekim itibarıyla Sheraton İstanbul Ataköy <strong>Hotel</strong> bünyesine<br />
katıldı.
102<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
İlk 9 ayda cirosunu<br />
yüzde 68 artırdı<br />
Türkiye’nin en<br />
yaygın organize<br />
toptan marketi<br />
Bizim Toptan,<br />
<strong>2023</strong>’ün ilk 9 ayında<br />
yaygın mağaza<br />
ve depo ağı,<br />
gelişmiş teknolojik<br />
altyapısı, ev dışı<br />
tüketim kanalındaki satış gücü ve küçük esnafa bayilik modeli<br />
sunan iştiraki Seç Market ile güçlü bir finansal performans<br />
göstererek istikrarlı büyümesini sürdürdü. 9 aylık dönemde<br />
cirosunu bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 68 artırarak<br />
15,7 milyar TL’ye yükselten Bizim Toptan, aynı dönemde mağaza<br />
yatırımlarıyla pazardaki güçlü konumunu devam ettirerek faaliyet<br />
alanını da genişletti. Bizim Toptan, dönem içinde Denizli ve<br />
Ankara Yaşamkent’te açtığı 2 yeni mağaza ile Türkiye genelinde<br />
toplam 181 mağazaya ulaştı. Bizim Toptan’ın artan cirosu içinde,<br />
tedarikinin büyük bölümünü karşıladığı Seç Market kanalının<br />
büyümesinin önemli katkısı bulunuyor. Esnafa güç veren<br />
bayilik modeliyle öne çıkan Seç Market’in Türkiye genelindeki iş<br />
ortaklarının sayısı 2 bin 699’a ulaşırken, Bizim Toptan’ın satışları<br />
içindeki payı da yılın üçüncü çeyreğinde de artmaya devam<br />
ederek yüzde 24’e ulaştı.<br />
Roka İstanbul<br />
brunch başlıyor<br />
Çağdaş Japon robatayaki mutfağı<br />
ile bilinen Roka İstanbul, duyuları<br />
harekete geçirecek sıradışı bir<br />
brunch deneyimi ile hafta sonlarını<br />
renklendirmeye hazırlanıyor.<br />
Muhteşem manzarası ve lezzetli<br />
menüsüyle Roka Istanbul,<br />
alışkanlıkları aşan bir gastronomi<br />
yolculuğuna davet ediyor. Her<br />
cumartesi ve pazar günü 12:30’dan<br />
16:00’ya kadar sürecek olan Roka<br />
Brunch, Roka’nın ikonik menüsünden<br />
özel bir seçki sunuyor. Bu kendine<br />
özgü gastronomi deneyimi, imza<br />
robatayaki mutfağını, özenle<br />
sergiliyor. Roka brunch’a özel olarak<br />
paylaşımlık olarak hazırlanan üç çeşit sashimi, "sirkeli soya sos ile<br />
dana eti ve zencefil gyoza," gibi tabaklara ek olarak iki yeni lezzeti<br />
menüsüne ekliyor. Sebzeli Japon krebi “okonomiyaki” ve “miso<br />
ekmeği üzerinde ızgara dana kaburga” brunch misafirlerine yepyeni<br />
bir deneyim sunuyor. Roka’nın sevilen robata menüsünden de<br />
lezzetleri barındıran brunch menüsü tatlıyı da ihmal etmiyor.<br />
Tahin ve pekmezde<br />
kalitenin adı<br />
Seğmen Gıda<br />
Türkiye'nin kalıcı<br />
lezzetlerinden olan<br />
tahin ve pekmez,<br />
mutfakların vazgeçilmez<br />
malzemelerinden biridir. Bu<br />
eşsiz lezzetlerin en kaliteli ve<br />
doğal halini sunan Seğmen<br />
Gıda, birbirinden lezzetli<br />
ürünlerle şeflerin favori<br />
tercihi olmaya devam ediyor. Tahin-pekmez çeşitleri arasında<br />
dut, harnup ve üzüm pekmezi sunan Seğmen, tahin-pekmez karışımını<br />
farklı damak zevklerine uygun hale getiriyor. Seğmen Tahin-Pekmez<br />
ürünleri farklı formları sayesinde sadece çalışanlar için değil; otel,<br />
restoran, kafeterya ve yurt gibi büyük kalabalık işletmelerin de en<br />
uygun tercih! Hem kendiniz hem de hizmet sunduğunuz müşterileriniz<br />
için Seğmen tahin-pekmez ürünlerini tercih edebilirsiniz. Seğmen Gıda<br />
ürünlerine segmen.com.tr üzerinden ulaşabilir, toptan alımlarınız için<br />
ise Seğmen’in bölge temsilcilikleri ile iletişime geçerek güvenli bir<br />
alışveriş yapabilirsiniz.<br />
Her damak<br />
tadına uygun<br />
geleneksel<br />
tatlar<br />
Osmanlı'dan günümüze<br />
lezzet ve kültür elçisi olarak<br />
gelen 159 yıllık tecrübeye<br />
sahip gurme tatlıcı Hafız<br />
Mustafa 1864, sofralarını<br />
tatlandırmak ve sevdiklerini<br />
lezzetli hediyelerle mutlu<br />
etmek isteyenler için Osmanlı<br />
Saraylarının en önemli tatlıları<br />
arasında yer alan bol fıstıklı<br />
baklava, ALA soslu cevizli<br />
ve fıstıklı tatlılar, kadayıf ve muhallebi gibi birçok seçenek sunuyor.<br />
Ayrıca, özel kutulu baklava, lokum ve kahve fincanı setleri ile özel<br />
davetlere lezzetli ve şık bir dokunuş yapıyor. Hafız Mustafa’nın öne çıkan<br />
tatlarından Türk baklavası, bol fıstığı ve cevizi ile eşsiz bir lezzet sunuyor.<br />
Başta geleneksel Türk baklavasını klasik halinden daha farklı bir lezzete<br />
taşıyabilmek için geliştirilen ALÂ sos; pasta ve hamur işi çeşitlerinden,<br />
sütlü tatlılara, künefe ve trileçeye kadar onlarca tatlıyı bambaşka bir tat<br />
haline dönüştürüyor. Her dilimine özel olarak hazırlanan ince baklava<br />
tabakaları ve kek ile mükemmel bir uyum sunan baklavalı pasta ise hem<br />
şerbetli hem de sütlü tatlıları sevenler için harika bir alternatif oluyor.
104<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
gastro aktüel<br />
IFFCO Grup,<br />
FELDA IFFCO Gıda’nın tüm<br />
hisselerini satın aldı<br />
IFFCO Grup, 26 Eylül <strong>2023</strong> tarihinde %50<br />
ortağı olduğu grup şirketi Felda Iffco<br />
Gıda’nın hisselerinin tamamını satın<br />
alarak dünya üzerinde 49 ülkedeki 95<br />
operasyonuna bir yenisini ekledi. Felda Iffco<br />
Gıda, yoluna IFFCO Turkey Gıda San. ve Tic.<br />
A.Ş. olarak devam edecek.<br />
IFFCO Türkiye CEO'su Güven Geriş yaptığı açıklamada;<br />
uzun süredir beklenen sürecin sonunda tamamlandığını<br />
ve bundan sonra işleyişlerine IFFCO Turkey Gıda ismiyle<br />
devam edeceklerini belirtti. IFFCO; merkezi Birleşik Arap<br />
Emirliklerinde bulunan, hızlı tüketim ve endüstriyel yiyecek<br />
sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. Yağ pazarı<br />
dinamikleri hakkında derin çalışmaları olan IFFCO, gıda başta<br />
olmak üzere gıda dışı endüstrilere de geniş portföyde ürünler<br />
ve hizmetler üretip pazarlamaktadır. 1975'te kurulan bir şirket<br />
olarak, bugün, dinamizm ve yenilikten beslenen birçok başarılı<br />
markaya sahip. IFFCO Grup, 49 ülkede 95 operasyonu bulunan<br />
ve 12.000'den<br />
fazla çalışanı<br />
ile ürünlerini 5<br />
kıtaya ulaştırıyor.<br />
Firma 80'den fazla<br />
marka ile globalde<br />
yer edinmiş çok<br />
uluslu bir şirket<br />
olarak faaliyet<br />
gösteriyor.<br />
Felda Iffco Gıda,<br />
2009 yılından<br />
beri İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan son<br />
teknolojik donanıma sahip endüstriyel bitkisel yağ fabrikasıyla<br />
hem lokal hem de ihracata yönelik küresel üretim yapan öncü<br />
firmalardan biri olmayı çok kısa sürede başardı. Bu dönüşüm<br />
ile birlikte IFFCO Türkiye daha geniş bir kitle ve pazara yeni bir<br />
heyecanla ve yatırımla hitap etme fırsatına sahip olacak.<br />
Türkiye’nin bakliyat<br />
kalitesini dünyaya<br />
duyurdu<br />
Türkiye'nin tanınmış gıda üreticisi Reis Gıda,<br />
14-16 Kasım <strong>2023</strong> tarihlerinde İstanbul<br />
Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde Pendik<br />
Green Park <strong>Hotel</strong>'de düzenlenen prestijli<br />
Global Food Meetings Istanbul etkinliğinde<br />
yerini aldı.<br />
Türkiye'nin lider gıda üreticileri arasında gösterilen Reis Gıda,<br />
bu etkinlikte yerel bakliyat ürünlerini dünya sahnesine çıkardı.<br />
30’dan fazla ülkeden gelen 100’den fazla market zinciri ve gıda<br />
toptancısıyla önceden planlanmış ikili iş görüşmelerine olanak<br />
tanıyan etkinlikte, Reis Gıda gibi üreticiler, Almanya’dan REWE,<br />
Makedonya’dan KIPPER, Azerbaycan’dan Bravo, Mısır’dan<br />
BIM gibi dünyaca ünlü perakende ve toptancı firmaların satın<br />
alma temsilcileriyle bir araya gelerek ürünlerini ve hizmetlerini<br />
sergileme fırsatı buldu. Reis<br />
Gıda, etkinlik boyunca geleneksel<br />
ve yenilikçi bakliyat ürünlerini,<br />
sürdürülebilir tarım uygulamalarını<br />
ve müşteri odaklı çözümlerini<br />
vurgulayarak, katılımcılara ve<br />
potansiyel iş ortaklarına firmanın<br />
kalite ve güvenilirlik standartlarını<br />
gösterdi. Ayrıca, firma yetkilileri ile<br />
yapılan yüz yüze görüşmelerde, Reis<br />
Gıda'nın uluslararası pazarda nasıl<br />
bir fark yarattığına dair detaylı bilgiler<br />
paylaşıldı.
106<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
İstanbul’un en yeni Uzakdoğu konsepti<br />
LITTLE BUDDHA<br />
Uzakdoğu mutfağı sevenlere birbirinden farklı seçenekler sunan Little Buddha’nın ilk şubesi<br />
Happy Group çatısı altında Akmerkez AVM’nin giriş katında hizmete açıldı.<br />
Türkiye’de çok sevilen ve tercih<br />
edilen dünya mutfaklarından biri<br />
olan Uzakdoğu mutfağının en yeni<br />
temsilcisi Little Buddha, Happy Group<br />
çatısı altında ilk şubesini Akmerkez’de<br />
açtı. Uzakdoğu mutfağının orijinal<br />
ve seçkin tatlarını “ulaşılabilirlik”<br />
mottosuyla misafirlerine sunmayı<br />
hedefleyen mekanda seçkin ve lüks<br />
Uzakdoğu restoranlarında yer alan<br />
lezzetleri servet ödemeye gerek<br />
kalmadan deneyebilirsiniz.<br />
110’dan fazla seçenek<br />
Uzun yıllardır Türkiye’de ve yurt dışında<br />
önemli Uzakdoğu işletmelerinde görev<br />
alan deneyimli şeflerin hazırladığı,
Yükselen trend Uzakdoğu mutfağının en seçkin lezzetlerini<br />
“ulaşılabilir hizmet ve lezzet” anlayışıyla sunan mekan,<br />
alanlarında uzman ve deneyimli şeflerin ellerinden çıkan<br />
110’dan fazla seçenekle, yepyeni bir lezzet deneyimi yaşatıyor.<br />
110’dan fazla seçenek sunan<br />
zengin menüsüyle dikkat çeken<br />
mekanın Corn Tempura, Dynamite<br />
Shrimps ve Ponzu Soslu Trüflü<br />
Edamame spesiyalleri oldukça<br />
iddialı. Sushi’de set menüler dahil<br />
yaklaşık 55 farklı sushi, noodle<br />
çeşitleri ve ana yemekler sunan<br />
mekanın kokteyllerinden Bergamot,<br />
Butterfly ve Lavender’i ise mutlaka<br />
denemelisiniz.<br />
Yeni lokasyonlar sırada<br />
Happy Moon’s, İkon ve Bob’s<br />
markalarına sahip olan ve 25. yılına<br />
yaklaşan Happy Group, bu kez de<br />
Uzakdoğu mutfağında zincirleşmeyi<br />
hedefliyor. Little Buddha’yı önümüzdeki<br />
dönemde farklı lokasyonlarda açmayı<br />
planlayan Grup, pahalı algısına sahip<br />
Uzakdoğu lezzetlerini, aynı özen ve<br />
kalite anlayışıyla ama daha “ulaşılabilir”<br />
koşullarla sunuyor.
108<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
LEZZETIN<br />
VE ŞIKLIĞIN<br />
BULUŞMA<br />
NOKTASI<br />
GLENS<br />
İtalyan mutfağının eşsiz<br />
lezzetlerini meraklılarıyla<br />
buluşturan Glens,<br />
Nişantaşı’nın gözde caddesi<br />
Abdi İpekçi’de etkileyici<br />
atmosferi, zarif dekorasyon<br />
detayları ve damaklarda iz<br />
bırakan İtalyan lezzetleri<br />
ile şehrin ortasında tam bir<br />
buluşma noktası…<br />
Yüksek tavanlı mimarisi, modern<br />
dekorasyonuyla Nişantaşı’nın<br />
geçmişini ve geleceğini bir arada<br />
yansıtan Glens, huzurlu atmosferiyle<br />
günün her saati keyifle vakit<br />
geçirebileceğiniz özel bir mekan.<br />
Günün her saati eşsiz bir deneyim<br />
yaşatıyor<br />
Glens, usta şefler tarafından hazırlanan<br />
zengin menüsü, şık sunumu ve çok özel<br />
kokteyl alternatifleriyle misafirlerine<br />
günün her saati eşsiz bir deneyim<br />
yaşatıyor.<br />
İtalyan mutfağına özel soslarla<br />
hazırlanmış makarna ve et çeşitleri,<br />
odun fırınında pizzası, Akdeniz esintileri<br />
taşıyan salata seçenekleri ve leziz deniz<br />
ürünleri Glens’i sadece Nişantaşı’nın<br />
değil şehrin favorilerinden biri yapıyor.<br />
Mekanda ayrıca perşembe, cuma<br />
ve cumartesi günleri saat 18.00’den<br />
itibaren DJ Performansıyla müziğin<br />
tadını çıkarabilir, haftanın yorgunluğunu<br />
atarak keyifli saatler geçirebilirsiniz.<br />
Glens, Nişantaşı’nın<br />
merkezinde, Abdi İpekçi<br />
Caddesi 12 numaradaki Glens<br />
Palas Otelin zemin katında yer<br />
alıyor.
110<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni mekan<br />
Bu mekan<br />
101 değil,<br />
yalnızca 100<br />
kişilik!<br />
Kuruçeşme sahil<br />
hattında taş bina<br />
içerisindeki restorasyon<br />
çalışmalarını tamamlayan<br />
100 | HUNDRED; 101<br />
değil, yalnızca 100<br />
kişilik kotasıyla misafir<br />
ağırlamaya başladı…<br />
İstanbul’un en özel projelerinden<br />
biri olmaya hazırlanan 100,<br />
uzun süredir titizlikle yürütülen<br />
restorasyon çalışmalarının ardından<br />
kasım ayı sonu itibariyle misafirlerini<br />
ağırlamaya başladı. Cumhuriyetimizin<br />
100. Yılı’na yakışır şekilde olması için<br />
her detayın düşünüldüğü mekan,<br />
eşsiz mimarisiyle gastronomi ve<br />
eğlence alanındaki iddiasının yanı<br />
sıra, alışılagelmişin dışında çok farklı<br />
bir deneyim de sunuyor. 100 kişiyle<br />
sınırlı misafir kotasıyla konuklarını iyi<br />
hissettirmeye odaklanan 100, ihtişam<br />
dolu ambiyansında ve terasındaki eşsiz<br />
Boğaz manzarasıyla iyi yemek ve iyi<br />
müziği bir araya getiriyor.<br />
Misafirlerinin özel olduğunu en ince<br />
ayrıntısına kadar hissettirecek olan<br />
100, üst katta bulunan restoranı ile<br />
haftanın her günü imza yemekleri<br />
ve kokteylleriyle şehrin müdavim<br />
noktası olmaya şimdiden aday.<br />
Özel günlerin, kutlamaların, doğum<br />
günlerinin veya kendine özel bir<br />
deneyim yaşatmak isteyen herkesin<br />
en mutlu anlarına eşlik etmeye hazır<br />
olan mekanda, restoran kısmında en<br />
mutlu anlar fotoğraf & videolar ile<br />
ölümsüzleştirebilecek.<br />
Kulüpte video-fotoğraf yasak!<br />
Alt katında bulunan, gece yarısı<br />
itibariyle tıpkı içinde bulunduğu bina<br />
gibi mistik bir tecrübeye aralanacak<br />
olan ve yalnızca seçili kişilerin<br />
girebileceği, dışarıdan rezervasyonun<br />
alınmayacağı, fotoğraf ve video<br />
çekmenin yasak olduğu eğlenceyi<br />
doruklarına kadar hissettirecek bir gece<br />
kulübüne de kapılarını aralıyor.
hotel restaurant<br />
112 & hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Inari Omakase<br />
Kuruçeşme yenilendi<br />
İstanbul'un seçkin Japon restoranlarından Inari<br />
Omakase'nin Kuruçeşme şubesi gerçekleştirilen<br />
tadilatın ardından yenilenen atmosferi ve mekân<br />
düzenlemesiyle 19 Ekim <strong>2023</strong> itibarıyla kapılarını<br />
yeniden açtı.<br />
2012 yılında ilk kez Kuruçeşme'de hizmete giren Inari Omakase, Vadi<br />
İstanbul ve Etiler Piku şubeleri ile birlikte her bir lokasyonda kendine<br />
has bir atmosfer ve kitle çekiyor. Tamamlanan tadilatın ardından,<br />
Kuruçeşme şubesi şimdi daha da özel bir atmosferle misafirlerini<br />
karşılamak için hazır.<br />
Sürekli güncellenen menüsüyle misafirlerine farklı deneyimler sunan<br />
restoran, Inari markasının özünü koruyarak yenilikçi bir atmosfer<br />
yarattığı Kuruçeşme şubesinde dinamik bir müşteri kitlesine hizmet<br />
veriyor. Eğlenceli ve enerjik bir deneyimin de sunulduğu mekana,<br />
tadilatın tamamlanmasıyla birlikte yeni bir bar ve oturma alanları<br />
eklendi. Japon estetiğinin daha da ön plana çıktığı bu yeni alanda,<br />
ziyaretçiler için daha geniş ve konforlu oturma imkânları sunuluyor.<br />
Restoranın yenilenen atmosferi, sadece estetik açıdan değil, aynı<br />
zamanda işlevsellik açısından da farkını ortaya koyuyor. Yeni<br />
oturma düzeni ve bar alanı, daha dinamik ve etkileşimli bir deneyim<br />
sunarken misafirleri için ideal bir sosyal alan oluşturuyor.<br />
Göktürk’ün<br />
özel<br />
deneyim<br />
noktası<br />
Le Pain<br />
Quotidien<br />
Tamamı organik,<br />
sağlıklı ve özel tariflerle<br />
hazırlanan özgün ve<br />
doğal menüsü ile Le<br />
Pain Quotidien, özel bir<br />
gastronomi deneyimleri<br />
sunarak misafirlerini<br />
ağırlamaya devam ediyor.<br />
Lezzetli yiyecekler ve keyifli sohbetlerin yapıldığı samimi komünal<br />
masaları, özgün ve doğal menüsü ile bilinen Le Pain Quotidien<br />
Göktürk mekanındaki komünal masalarında özel bir gastronomi<br />
deneyimleri sunarken, kısa sürede bölgenin en çok tercih edilen<br />
mekanlarından biri haline geldi. Sağlıklı ve lezzetli menüsü ile Le<br />
Pain Quotidien Göktürk, tadım menüsünde mevsime özel hazırlanmış<br />
hafif ve sağlıklı lezzetleri özel sonbahar menüsünde sunuyor. Meyve,<br />
şarap, kruvasan, tatlı, ekmek büfeleri, potlar, tarhana ve buğday<br />
aşı gibi çorba çeşitleri gibi özel lezzetler menüde öne çıkıyor. Kendi<br />
alanında öncü gastronomi markası, uluslararası lezzet yolculuğunu<br />
zarif ve basit dokunuşlarla harmanlıyor. Mekan dekorasyonundan,<br />
tasarımlarına, menü içeriğinden mutfağa kadar her yerde Belçika<br />
topraklarından köklenen hikayesini gastronomi ile bütünleştirerek<br />
misafirperver bir şekilde ifade ediyor.<br />
Köşebaşı Basın Ekspres’te<br />
mangal keyfi zamanı<br />
Yerelliğin ve gelenekselliğin<br />
kebap kültüründeki önemini bilen<br />
ve gerçek lezzetleri yansıtmayı<br />
önemseyen Köşebaşı, Basın<br />
Ekspres şubesindeki mangal<br />
başı uygulamasıyla bu anlayışını<br />
masalara taşıyor.<br />
Diğer şubelerinden farklı olarak Basın<br />
Ekspres şubesinde, kış sezonu boyunca<br />
kebap keyfine mangal başı keyfini de<br />
ekleyen Köşebaşı’nda, kasap reyonundan<br />
seçeceğiniz farklı et çeşitlerini, 80<br />
kişilik mangal bölümünde kendiniz<br />
pişirmenin keyfine varacaksınız. Restoran<br />
menüsünden de dilediğiniz siparişi<br />
vererek kendinize ve sevdiklerinize bir<br />
ziyafet sofrası kurabileceğiniz mangal<br />
başı bölümünde, masanızda yer alan<br />
mangalların üzerindeki üst düzey<br />
havalandırma sistemi sayesinde kokusuz<br />
bir ortamda yemek keyfi yaşayacaksınız.<br />
Basın Ekspres Caddesi’ne 50 metre mesafede, Güneşli<br />
Wyndham Grand Europe Otel’in altında konumlanan<br />
Köşebaşı Basın Ekspres; 150 kişilik terası, 80 kişilik<br />
bar-lounge alanı ve 400 kişilik kapasitesi ile klasikleşen<br />
Köşebaşı lezzetlerinin yanında mangal başı keyfi<br />
yaşatmak için haftanın her günü 12:00-23:00 saatleri<br />
arasında konuklarını bekliyor.
hotel restaurant<br />
114 & hi-tech<br />
yeni mekanlar<br />
Bambaşka bir caz konsepti<br />
Lifepark’ta<br />
Türkiye'nin en yenilikçi etkinliklerinden biri olan ve<br />
piknik atmosferinde geçen “Ormanda Caz & Piknik”,<br />
her pazar günü caz müziğinin en seçkin isimleriyle<br />
Lifepark Cam Bahçe'de müzikseverleri ağırlıyor.<br />
Piknik ve caz müziğini bir araya getirerek Türkiye’de bir ilki<br />
gerçekleştiren “Ormanda Caz & Piknik Etkinliği”, Lifepark’ın<br />
kapalı camekan alanı Cam Bahçe’de müzikseverler için harika bir<br />
pazar günü vadediyor. İlk olarak 12 Kasım Pazar günü Elif Çağlar<br />
ve Leyanner Chibas Duporte'nin unutulmaz performanslarıyla<br />
başlayan bu caz serüveni seçkin isimlerle devam ediyor. Katılımcılar,<br />
etkinlik boyunca 12.00 – 18.00 saatleri arasında yeşillikler içinde,<br />
açık havada veya Cam Bahçe'nin şık ve konforlu ortamında, seçkin<br />
caz müzisyenlerinin performanslarını dinlerken etkinlik sırasında<br />
lezzetli yiyecek ve içecekleri de deneyimleyebilecek. 12 yaş altı<br />
çocukların da ücretsiz katılacağı bu özel gün, katılımcılara stresli<br />
şehir hayatından bir mola verme ve müziğin rahatlatıcı etkisiyle<br />
doğanın içinde kaybolma fırsatı sunuyor. Ayrıca katılımcılar etkinliğe<br />
piknik sandalyelerini ve dilerlerse de yemek sepetlerini yanında<br />
getirebilecek.<br />
Sanatın ve tarihin<br />
merkezinde<br />
Pera 77<br />
İstanbul’un sanat ve tarihinin kalbi Pera’da yeni bir caz<br />
sahnesi kapılarını açtı. The Marmara Group’un şehre<br />
kazandırdığı Pera 77, caz müziğin önemli temsilcilerinin<br />
yanı sıra tanıdık isimlerden caza dokunan<br />
performanslara ev sahipliği yapacak olan sahnesi ile<br />
İstanbul’a yeni bir soluk getiriyor…<br />
Şehrin en yeni caz sahnesi Pera 77, İstanbul’un en hareketli,<br />
en canlı semtlerinden biri olmasının yanında tarihi dokuyu da<br />
yansıtan Pera’da açıldı. The Marmara Group imzasını taşıyan<br />
mekan; çarşambadan cumartesiye, haftanın 4 günü yerli ve yabancı<br />
müzisyenleri ağırlayacak. Pera 77, özenle hazırlanan programıyla<br />
Türkiye’nin en önemli caz ve performans sahnelerinden biri olmaya<br />
da aday. Bir caz kulübün sıcak ortamını yaşatırken, The Marmara<br />
Group deneyimini de yansıtacak olan mekan, cazın genç ve dinamik<br />
yüzü olacak. İddialı bir programla müzikseverlerin dikkatini ilk<br />
günden çekmeyi başaran mekan, cazı merkezine almasının yanı<br />
sıra, içinde cazın türevlerini de barındıran dünya müziklerini<br />
sahnesine taşıyacak. Ağırlığı yerli müzisyenlerden oluşan mekanın<br />
programında, yolu şehre düşen yabancı isimleri de görmek mümkün<br />
olacak.<br />
Lezzet tutkunlarının yeni adresi<br />
Nebras Yemek Market<br />
Özgün restoran deneyimiyle<br />
son yıllarda adından sıklıkla söz<br />
ettiren Nebras Yemek Market,<br />
İstanbul’un gözde alışveriş ve<br />
yaşam merkezlerinden Carousel’de<br />
kapılarını açtı.<br />
Nebras Yemek Market, İstanbul’daki 3.<br />
şubesini Carousel Alışveriş ve Yaşam<br />
Merkezi’nde açtı. “Herkese ve her keseye”<br />
sloganıyla müşterilerini bütçelerine uygun<br />
yemekleri seçme özgürlüğü sunan Nebras<br />
Yemek Market, "Dilediğini seç, istediğini al,<br />
aldığını öde!" konseptiyle restoran sektörüne<br />
farklı bir bakış açışı sunuyor. Mekanda<br />
müşteriler, açık büfe kahvaltılarını, zeytinyağlı<br />
yemeklerini ve mezelerini istedikleri miktar<br />
kadar tabaklarına alıyor ve kasada yapılan<br />
tartım sonucunda sadece tükettikleri miktarı<br />
ödüyor. Bu sayede israfın önüne geçilerek,<br />
müşteriler tükettikleri kadar ödeme yapma<br />
avantajına sahip oluyor. Yemekler porsiyon<br />
hesabıyla servis edilirken, isteyenler daha<br />
küçük porsiyonlar tercih edebiliyor. Her<br />
gün saat 08.00’den itibaren Carousel’de<br />
hizmete başlayan mekanda 160'tan fazla açık<br />
büfe kahvaltı seçeneği, 100 çeşitten fazla<br />
zeytinyağlı yemek ve meze, 100 gramı sadece<br />
30 TL’ye satılıyor. Saat 12.00’den itibaren<br />
20’den fazla Türk mutfağına ait ana yemek<br />
Carousel’de misafirlerini bekliyor. Ayrıca<br />
misafirler pasta çeşitleri, hamur ve sütlü<br />
tatlılarla yemeklerini taçlandırabiliyor.
8 – 12 March 2024<br />
All<br />
together.<br />
The future will be what<br />
we build together.<br />
internorga.com/en
hotel restaurant<br />
116 & hi-tech<br />
yeni yıl özel<br />
Yeni yıl heyecanı<br />
“İtalyan işi” yılbaşı<br />
Gökmen Gastronomi bünyesindeki Pizza İl Forno ve Il Forno<br />
Ristorante de, yılbaşı kutlamalarına alternatif seçenekler<br />
sunuyor. 2024’ü dışarıda karşılamak isteyenler, İtalyan mutfağının<br />
seçkin lezzetlerini, sıra dışı fine-dining konsepti ile taçlandıran<br />
mekanın eşsiz ambiyansına eşlik eden özel bir menü eşliğinde,<br />
sevdikleriyle birlikte yeni yıla girebilir. İtalyan usulü ince ve çıtır<br />
hamur üzerinde, gerçek mozzarella peyniri ile taze ve katkısız<br />
malzemelerin bolca kullanıldığı özel tariflerini, taş fırınlarda<br />
pişirip misafirlerine sunan Pizza İl Forno da yılbaşı akşamı<br />
ağırlayacağı misafirlerine alışılmışın dışında bir lezzet deneyimi<br />
yaşatacak. Mekanın zengin menüsünde klasik tatların yanı sıra<br />
sadece burada bulabileceğiniz imza pizzalar, yüzde yüz dana eti<br />
veya vejetaryen ve vegan seçenekler bir arada yer alıyor. Arzu<br />
edenler yılbaşı akşamında Pizza Il Forno lezzetlerini, markanın<br />
online uygulaması üzerinden verecekleri siparişle evlerinde de<br />
yaşayabilecek.<br />
JW Marriott <strong>Hotel</strong> Istanbul Marmara Sea 2024’e iki farklı program<br />
ile muhteşem bir başlangıç yapıyor. Beş yıldızlı otelin ana restoranı<br />
Ceres’de Executive Chef Faruk Yardımcı konuklarına rafine tatlardan<br />
oluşan özel bir menü hazırladı. Canlı performans sunacak Burçin<br />
ve grubunun yumuşak ve eğlenceli şarkıları ile renklenecek gecede;<br />
Ceres’in mutfağından çıkan her tabak konukların hem gözlerine<br />
hem damaklarına<br />
bir şölen yaşatacak.<br />
Dünyanın en prestijli<br />
gastronomi rehberi<br />
Michelin Guide’ın<br />
2024 öneri listesine<br />
girerek çok büyük<br />
bir başarı elde eden<br />
Akira Back İstanbul<br />
ise; her zamanki gibi<br />
konuklarına modern<br />
Japon mutfağının en<br />
iddialı ve ayrıcalıklı<br />
lezzetlerini sunacak.<br />
Gecede Dj performans<br />
olacak. Yılbaşı gecesini<br />
otelin restoranlarında<br />
karşılayan konuklar bu<br />
özel gecede eğlenceye<br />
otelin sofistike barı<br />
Vitola’da devam<br />
edebilecek.<br />
Lezzet ve<br />
eğlence mesaisi<br />
Tarihi Yarımada’nın eşsiz manzarası<br />
eşliğinde yeni yılı özel bir geceyle ağırlamaya<br />
hazırlanan Mesai Karaköy; yıl menüsü ile<br />
tam bir lezzet şöleni yaşatacak. Geleneksel<br />
tatları modern gastronomi örnekleriyle<br />
yeniden yorumlayan ve ortaya özel tatlar<br />
çıkaran Şef Ali Karababa, yeni yıl özel<br />
menüsü ile oldukça iddialı. Deniz Mahsulleri<br />
ve Enginar Tabağı ile konuklarına soft bir<br />
başlangıç yaptıran şef, ara sıcak olarak<br />
yeni yılın en hit yemeği hindiyi seçiyor. Hindi<br />
Tandır Pide özgün yorumuyla ve enfes<br />
tadıyla masada yerini alıyor. Narenciye<br />
Akdaniz Salata’nın ardından Lime Sorbe<br />
ile ana yemek için damaklar tazeleniyor.<br />
Yabani mantar, kuşkonmazlı iç pilav ve tütsülenmiş ilik sosu ile<br />
hazırlanan Dana Kaburga yeni yıl masasının en gözde yemeği<br />
oluyor. Orman Meyveli Soslu Çikolata Mousse ile yeni yıla tatlı ve<br />
lezzetli bir başlangıç yapılıyor. Yemekler dışında kokteylleri ile<br />
de iddialı olan mekanda; Myhos, Me&Mine, Test The Cayenne ve<br />
Mani-Bar denenmesi gereken imza kokteyller arasında.
40.000 m 2<br />
Exhibition<br />
Area<br />
%80<br />
Repeat<br />
Participation<br />
1000+<br />
INTERNATIONAL<br />
Brands<br />
10<br />
IntERNATIONAL<br />
Participating<br />
300+<br />
NATIONAL<br />
Participating<br />
Gıda ve Içecek Dünyası<br />
Bir Araya Geliyor!<br />
Dünya genelinde sizlere destek olmaktan onur duyuyoruz.<br />
SOĞUCAKSU MAH. 25001 SK. NO: 1/4, AKSU/ANTALYA - TÜRKİYE<br />
TELEFON +90 (242) 462 20 00 | INFO@ANFAS.COM.TR | WWW.ANFAS.COM.TR<br />
ANTALYA TİCARET<br />
VE SANAYİ ODASI<br />
ANTALYA<br />
SANAYİCİ VE<br />
İSADAMLARI<br />
DERNEĞİ<br />
4<br />
TANITIM VAKFI<br />
PROMOTION FOUNDATION
118<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
yeni yıl özel<br />
Unutulmaz bir yeni<br />
yıl kutlaması için<br />
Tarihi dokusu ve etkileyici ambiyansıyla Olden<br />
1772, yeni yıl ruhunu doyasıya yaşatmak ve tüm<br />
gece kaliteli eğlencenin tadına vardırmak için gün<br />
sayıyor. Yılbaşı akşamına özel gala yemeği ve DJ<br />
performansıyla konuklarına unutulmaz bir gece<br />
yaşatacak olan mekanda 2024 yılı coşkuyla ve keyifle<br />
karşılanacak. 21.00 - 01.00 saatleri arasında tek<br />
oturum olarak hizmet verecek mekanda, yeni yıl<br />
özel menüsü ile gala yemeği servis edilecek. Gece<br />
boyunca canlı DJ performansı ile yılbaşı akşamı<br />
eğlence hiç bitmeyecek. Anadolu ve İstanbul<br />
mutfağının vazgeçilmez tatlarını, modern gastronomi<br />
dokunuşlarıyla buluşturan Şef Aykut Can Akın<br />
ve ekibi, göze ve damağa hitap eden tabaklarıyla<br />
lezzetseverlere unutulmaz deneyimler yaşatacak.<br />
Başlangıç olarak öne çıkan Levrek Ceviche ve Turşulu<br />
Kayıntı, deniz mahsulleri ve kırmızı et ile iki farklı<br />
alternatif sunuyor. Geleneksel Anadolu mutfağının<br />
en hit yemeklerinden Pazı Sarma, ara sıcaklar<br />
arasında yerini alıyor. Erişteye farklı bir yorum<br />
getirerek, kalamar ile buluşturan Akın, bebek<br />
kalamar ve kefal havyarı ile hazırlanan Kalamar<br />
Erişte’de oldukça iddialıÇikolatalı Islak Kek, yeni<br />
yıla enfes bir tat ile girmek için doğru seçim.<br />
Yeni<br />
başlangıçlar,<br />
yepyeni<br />
tatlar<br />
2024 yılına damağında enfes bir tat ile merhaba demek<br />
isteyenler için birbirinden lezzetli pasta seçenekleri sunan<br />
Özsüt, yılbaşı sofralarını süslemeye hazırlanıyor. Beraberinde<br />
yeni hayalleri, yeni başlangıçları ve yeni umutları getiren yeni yıl<br />
kutlamalarına çok yakışan Özsüt pastaları hem görüntüleriyle<br />
hem de tatlarıyla yeni yıl heyecanını ikiye katlıyor. Özsüt’ün<br />
maharetli ustaları tarafından, en taze günlük çiftlik sütü ve<br />
en kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan pastalarda her<br />
zevke hitap edecek bir seçenek bulunuyor. Özsüt’ün adeta baş<br />
döndüren pasta çeşitleri arasında klasikleşmiş Karaorman ve<br />
Moda serileri, kakaolu kek, yaban mersinli mus, özel yaban<br />
mersinli krema ve şeftali parçaları ile hazırlanan ödüllü pastası<br />
Özsüt’ün Aynası, yenilenen yüzü ile Devils Food Cake, Ananas<br />
Badem, Çikolata Trio, Meyve Bahçesi ve Kanaş yer alıyor.<br />
Yeni yılda farklı tatlar deneyimlemek isteyenler için ise, <strong>2023</strong>-<br />
2024 Kış Menüsü’ne eklediği yepyeni lezzeti Baklava Pasta,<br />
portakallı tadıyla Oranj, yoğun çikolata tadıyla Sufle Tart, şık<br />
görünümü ve enfes tadıyla Karamelize Bisküvili ve Piola harika<br />
bir seçim olarak sunuluyor.<br />
Yılbaşı Akra’da<br />
bambaşka<br />
Her sene; eski yılı geride<br />
bırakmak, yeni bir yılı umut<br />
ve neşeyle karşılamak adına<br />
Akra <strong>Hotel</strong>, Antalya’da yılbaşı<br />
coşkusuna unutulmaz bir<br />
müzik ziyafetiyle hazırlanıyor.<br />
30-31 <strong>Aralık</strong> tarihlerinde<br />
düzenlenecek özel<br />
konserlerde, müzikseverlere<br />
unutulmaz anlar yaşatmak<br />
için sahne alacak olan Karsu<br />
ve Fatih Erkoç, şehre müzik<br />
dolu bir yılbaşı coşkusu<br />
yaşatmaya hazırlanıyor. 30<br />
<strong>Aralık</strong> gecesi Akra <strong>Hotel</strong>,<br />
sevilen sanatçı Karsu’nun<br />
enerjik ve canlı performansı eşliğinde eğlence dolu bir bar gecesine<br />
ev sahipliği yapıyor, zengin atıştırmalıklar ve içecekler eşliğinde<br />
yılbaşı öncesinde keyifli bir gece geçirmenizi sağlıyor. Yılbaşı Galası<br />
ise Akra <strong>Hotel</strong>’in tüm duyulara hitap eden mevsim lezzetlerinin özel<br />
olarak yorumlandığı eşsiz menüleri ve yılbaşı kokteyli ile tatlanırken<br />
Fatih Erkoç’un unutulmaz şarkılarıyla özel anlara dönüşüyor.<br />
Gecenin ilerleyen saatlerinde olmazsa olmaz yılbaşı çekilişi ile<br />
de birbirinden özel hediyeler şanslı talihlileriyle buluşuyor. Minik<br />
misafirlerini de unutmayan otel, hazırlamış olduğu Mini Club<br />
etkinlikleri ve Çocuk Galası programlarıyla tüm misafirlerine eğlence<br />
dolu bir yılbaşı coşkusu yaşatıyor.
120<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
PROTEL, ORACLE IŞ BIRLIĞINI<br />
GÜÇLENDIRDI<br />
34 yılı aşkın deneyimiyle yiyecek-içecek sektöründeki, restoran, kafe, otel, bar, pastane, plaj<br />
vb. işletmeler için teknolojik çözümler sunan Protel, yazılımlarını daha hızlı sunabilmek için<br />
Oracle ile iş birliğini güçlendirdi.<br />
Oracle PartnerNetwork’ün (OPN)<br />
üyesi ve Oracle Food and Beverage’ın<br />
Türkiye’deki otel ve restoran yönetim<br />
çözümleri sağlayıcısı olan Protel, 5.000’den<br />
fazla işletmeye sağladığı imkanlarla<br />
yiyecek içecek ve konaklama sektörlerine<br />
katma değer sağlıyor. Bu iş birliğinin bir<br />
sonraki aşaması kapsamında Protel, Oracle<br />
MICROS Simphony Cloud Service Provider<br />
Edition sunmaya başlıyor. Oracle Cloud<br />
altyapısı üzerinde hizmete alınan özel<br />
bir Simphony Cloud ortamının kolaylıkla<br />
yönetilebilmesine imkan sağlayacak yeni<br />
yapı ile şirketler küresel satış ve hizmetlerini<br />
daha hızlı bir şekilde sunabilecek. Oracle<br />
MICROS Simphony Service Provider Edition<br />
Protel’in tamamlayıcı ürün ve eklentileriyle<br />
birlikte sunulacak. Bu sayede restoran<br />
işletmecileri de online sipariş, anında<br />
kullanmaya başlayabilecekleri kiosk, dijital<br />
kanal yönetimi, el terminali entegrasyonu<br />
ve Android cihazları için NFC ödeme<br />
modülleri gibi pek çok gelişmiş özellikten<br />
faydalanabilecek. Ek olarak dahili Rapor-<br />
Analiz modülü de kapsamlı rapor ve detaylı<br />
analizlerle yeni stratejiler için gereken<br />
bilgileri sağlayacak.<br />
Arghan: “Simphony ile entegre yeni<br />
ürünler sunmaya başlıyoruz”<br />
Protel Kurucusu Metin Arghan, konuyla ilgili<br />
şunları söylüyor: “Birden fazla lokasyonda<br />
bulunan işletmelerin günümüzdeki en<br />
büyük sorunlarından birisi, lokasyonlar<br />
arasında farklı sistemleri yönetmek oluyor.<br />
Tüm müşterilerimizin operasyonlarını<br />
modernleştirmesine, gelişmiş veri analitiğine<br />
erişmesine ve bunlarla daha fazla işlem<br />
yaparken sistem bakımı için ayrılan süresini<br />
en aza indirmelerine yardımcı olmak için<br />
onların Simphony kullanmasını sağlamak<br />
istiyoruz. Simphony dünya çapındaki sektör<br />
liderleri tarafından tercih edilirken, Oracle'ın<br />
iş ortağı ekosisteminin bir parçası olmaktan<br />
da mutluluk duyuyoruz. Protel olarak dünya<br />
çapında Simphony ile entegre yeni ürünler<br />
sunmaya başlıyoruz. Amacımız, dünya<br />
çapındaki işletmelerin Oracle'ın restoran<br />
portföyü ve bizim entegre çözümlerimiz ile<br />
tanışmasını sağlamak.”<br />
Zengin entegrasyon seçenekleri<br />
Açık API mimarisi ve yüksek performanslı<br />
API’larıyla Simphony platformu Oracle<br />
Cloud Marketplace üzerinden çok çeşitli<br />
entegrasyonlar sunabiliyor. Simphony<br />
ekosisteminde pazarlama ve sadakat, online<br />
sipariş ve teslimat, muhasebe, tedarik zinciri<br />
ve sesli yapay zeka, dinamik fiyatlandırma<br />
gibi gelişmekte olan teknolojiler ve restoran<br />
operasyonlarının her alanını kapsayan<br />
200’den fazla doğrulanmış entegre çözüm<br />
bulunuyor.<br />
Küresel uyumluluk ve operasyonlar<br />
Simphony 170’den fazla ülkenin finansal<br />
ve uyumluluk gereklilikleri için destek<br />
veriyor. Türkiye’de ise Protel’in eklentileriyle<br />
işletmelerin e-Fatura, e-Arşiv Faturası,<br />
e-Adisyon ve yazarkasa gibi düzenlemelerle<br />
mevzuata tam uyumlu olmasını sağlıyor.<br />
Geçtiğimiz yıllarda VUK 507’nin yürürlüğe<br />
girmesiyle birlikte Simphony sipariş, ödeme<br />
ve e-Belge (e-Arşiv, e-Fatura) süreçlerinin<br />
dijitalleşmesini mümkün kılıyor, yönetiminin<br />
de akıllı telefonlarla gerçekleşmesine olanak<br />
tanıyarak kolay ve verimli iş akışı sağlıyor.<br />
Uygulama ayrıca 20 dil desteğiyle birlikte<br />
geliyor.<br />
Restoran ekiplerini güçlendiriyor<br />
Restoranların kullandığı teknolojik yapı hızla<br />
genişliyor. Simphony ile Protel, müşterilerini<br />
Windows, Android ve Linux gibi çeşitli işletim<br />
sistemleriyle güçlendirecek, sermaye<br />
giderlerini düşük tutacak ve mobile öncelik<br />
veren stratejileri kolayca benimsemelerine<br />
yardımcı olacak bir temele sahip.<br />
Mutfak operasyonları, artan talebi yönetmek<br />
ve dijital büyüme ile restoran sektöründe<br />
başarılı bir şekilde ilerlemek için hayati bir<br />
rol oynuyor. Mutfak görüntüleme sistemleri,<br />
envanter, atık yönetimi ve tahminleme<br />
çözümlerinin hepsi, markaların mutfak<br />
performanslarını ve gelirlerini iyileştirmesine<br />
yardımcı olmak için Simphony’nin<br />
portföyünde yer alıyor.<br />
Simphony Cloud mutfak sipariş yönetimi<br />
(Mutfak Görüntüleme Sistemi); kasa, barkod<br />
okuyucu, NFC okuyucular, mutfak ve diğer<br />
fulfillment yazıcıları, müşteri görüntü<br />
ekranları, parmak izi okuyucuları, kart<br />
okuyucular ve teraziler gibi çevre birimleriyle<br />
etkili bir şekilde çalışabiliyor. Bu entegre<br />
yapı, merkezi bir dağıtıcı (hub) üzerinden tüm<br />
ekosistemin işleyişini kolaylaştırıyor.<br />
İleriye dönük planlar<br />
Protel, ilerleyen dönemlerde Türkiye’deki<br />
bulut dönüşümü alanında lider olmayı<br />
kendisine birincil stratejik hedef haline<br />
getirdi. Yeni Workstation 8 ürünlerini bu<br />
paket kapsamında sunarak restoran ve<br />
otel müşterilerinin Simphony Cloud ve<br />
Opera Cloud’a geçişine de kolaylaştırmayı<br />
hedefliyor.
122<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Yemek sektöründe yeniçağ başlıyor<br />
Yemek endüstrisinin yerli oyuncusu Nilsen Makine, yerli imkânlarla ürettiği otomatik<br />
yemek makineleri profesyonel yemek sektörünü çağa ayak uydurmasına öncülük ediyor.<br />
Nilsen Makine Sahibi Önder Mutlu, %100 verimlilikle çalışan otomatik yemek makineleri ile<br />
profesyonel mutfak endüstrisinde yeni bir dönem başlayacak” dedi.<br />
Endüstriyel mutfak dünyasının<br />
yerli üreticisi Nilsen Makine,<br />
yerli üretimle üretilen ve<br />
patentleri kendisine ait otomatik<br />
yemek makineleri ile dünyada bir ilki<br />
gerçekleştirdi. Ürünleriyle sektörde<br />
yeni bir çağ başlatan şirket, yurtiçi ve<br />
yurtdışındaki profesyonel mutfakların<br />
dijitalleşme yolunda yardımcısı oluyor.<br />
Dünyada tek olan otomatik yemek<br />
makinelerini Türkiye’de üretiliyor<br />
Nilsen Makine Sahibi Önder<br />
Mutlu, “Yurtiçi ve yurtdışında<br />
50’den fazla markanın 1000’lerce<br />
mutfağında kullanılan ürünlerimizle<br />
müşterilerimize yeni bir çağın kapılarını<br />
aralamalarında destekçi oluyoruz.<br />
Patenti bizde olan ve dünyada tek olan<br />
otomatik yemek makinelerinin gördüğü<br />
ilgiyi hem firmamız açısından hem de<br />
ülkemizin geleceği açısından umut<br />
verici bir gelişme olarak düşünüyorum.<br />
Üretimin Türkiye’de yapıldığı<br />
makinelerimiz yakın zaman içinde<br />
dünyanın her köşesinde milyonlarca<br />
insana yemek pişirecek” dedi.<br />
Yemek makineleri ile %100<br />
verimlilik<br />
Mutlu, Türkiye’den başlattıkları<br />
kıvılcım ile dünya endüstriyel mutfak<br />
sektörünün gelişimine liderlik<br />
etmeyi hedeflediklerini belirterek,<br />
“Profesyonel mutfak endüstrisinde<br />
yeni bir dönem başlayacak. Yaptığımız<br />
AR-Ge çalışmalarımız sonucunda<br />
geliştirdiğimiz yemek makineleri, hijyen<br />
ve tasarruf açısından çığır açarak üretici<br />
ve tüketiciler için en mükemmelini<br />
ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz<br />
mutfaklarda %100<br />
verimlilik sağlıyor.<br />
Yurtiçinde 100’ün üzerinde<br />
profesyonel mutfakta<br />
yer alan ürünlerimiz<br />
yurtdışında da ABD, Suudi<br />
Arabistan, Avusturya başta<br />
olmak üzere 10 ülkede<br />
kullanılıyor” ifadelerini<br />
kullandı.<br />
Pilavdan aşureye 100’ün<br />
üzerinde yemek tam<br />
kıvamında<br />
Otomatik yemek<br />
makineleri hakkında<br />
bilgi veren Mutlu, “İlk<br />
olarak el değmeden üretim yapan<br />
makinelerimiz mutfaklarda yaşanan<br />
iş gücü, verimsizlik, yüksek maliyetler<br />
ve eleman sorununa çözüm sunuyor.<br />
Reçete üzerinden yemek yapan<br />
makineler pilavdan çorbaya, aşureden<br />
sulu yemeklere kadar 100’ün üzerinde<br />
yemek yapabiliyor. Ölçü üzerinden<br />
yemek yapıldığı için de her zaman aynı<br />
tatta, aynı kıvamda yapabiliyor. Yemek<br />
sayısı isteğe göre destek sağlanarak<br />
da artırılabiliyor. Enerji maliyetlerini de<br />
hesaba katıldığında %30’un üzerinde<br />
tasarruf sağlıyor. Ürünleri satın alan<br />
müşterilerimiz kısa bir tanıtım sürecinin<br />
ardından kullanmaya başlıyor” şeklinde<br />
konuştu.
124<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Form, 2 ödülle<br />
döndü<br />
Dubai’de gerçekleşen Clivet Satış<br />
Toplantısı’nda Form Endüstri Ürünleri<br />
gösterdiği başarılarla 2 ödüle birden layık<br />
görüldü.<br />
Form Endüstri Ürünleri’nin 13 yıldır Türkiye’deki<br />
temsilciliğini sürdürdüğü Clivet, 22-25 Ekim tarihleri<br />
arasında Dubai’de Global bir satış toplantısı gerçekleştirdi.<br />
Toplantıda Form’un başarıları, Merkezi Klima kategorisinde<br />
En Yüksek Büyüme gösteren firma ve BMW Macaristan<br />
projesi ile En İyi Proje ödülleri ile taçlandırıldı. Clivet’in<br />
toplantısında Form’u, Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun<br />
ve Yönetim Kurulu Üyesi Özden Korun temsil etti. Form<br />
Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun “Şirket<br />
çatısı altında temsilciliğini sürdürdüğümüz pek çok değerli<br />
marka bulunuyor. Clivet de 13 yıldır en iyi teknolojilere sahip<br />
ürünleri tüketicilerimize buluşturma arzumuzla temsil<br />
ettiğimiz markalardan bir tanesi. Bizleri iki özel ödüle layık<br />
gördükleri için çok teşekkür ediyor; birlikte başarılarımıza<br />
yenilerini katmayı diliyoruz.” diyerek duygularını dile getirdi.<br />
Tasarruf, kullanım<br />
kolaylığı ve tam<br />
koruma<br />
Alçak gerilim şalt ürünleri sektöründe yüksek<br />
performanslı ürünleriyle firma ve kullanıcıların ilk<br />
tercihi olan Sigma Elektrik, kaçak akım korumalı<br />
kompakt şalter ile yerden tasarruf ve kullanım kolaylığı<br />
sunmasının yanı sıra aynı zamanda aşırı akımlara karşı<br />
da tam koruma sağlıyor.<br />
Verimli ve güvenli elektrik kullanımı<br />
için 30 yıldır ürettiği cihazlarla<br />
sektörüne öncülük eden Sigma<br />
Elektrik, kaçak akım korumalı kompakt<br />
şalter ile birçok fonksiyonu tek bir<br />
üründe sunarak kullanım kolaylığı<br />
sağlıyor. Hem aşırı akımlara hem<br />
de kaçak akımlara karşı korumayı<br />
tek bir ünitede sunan kaçak akım<br />
korumalı kompakt şalter panolarda<br />
iki ayrı ürün kullanmanın önüne<br />
geçerek tek ünitede iki farklı koruma<br />
fonksiyonunu sunuyor. Kompakt<br />
şalterin çözüm sunduğu termik ve<br />
manyetik korumanın yanında kaçak<br />
akımlara karşı koruma sağlayan şalter,<br />
LCD ekranı üzerinden hata okuma yeteneği sunarken anlık olarak da<br />
kaçak akım miktarını göstererek hata tespitinde de kolaylık sağlıyor.<br />
Sigma Elektrik tarafından nötrsüz sistemler için geliştirilen 3 kutuplu<br />
kaçak akım korumalı kompakt şalterler nötr bulunan sistemlerle<br />
uyumlu bir yapıda bulunmazken, 2 ayrı fonksiyonu sayesinde konfor<br />
ve alan tasarrufunu bir arada sunuyor. Kaçak akım eşik değerlerini<br />
0.1-0.3-05-1 A aralıklarında ayarlayabilme özelliği bulunan ürün<br />
aynı zamanda kaçak akım gecikme süresini de 0.1-0.3-0.5-1 saniye<br />
aralıklarında ayarlayabilme imkanı tanıyor.<br />
ColorPro teknolojili yeni<br />
Tapo Dış Mekan Kamerası<br />
TP-Link, Tapo serisi kameralara yeni bir dış mekan<br />
kamerası ekledi. Tapo C325WB model kamera, ColorPro<br />
teknolojisi sayesinde geceleri spot ışığı olmadan renkli ve<br />
net çekimler yapabiliyor.<br />
Akıllı güvenlik kamerası ailesine yeni bir dış mekan kamerası ekleyen<br />
TP-Link’in Tapo C325WB model kamerasının en dikkat çeken özelliği,<br />
ColorPro teknolojisine sahip olması ve bu sayede geceleri, yoğun<br />
karanlık ortamda ve spot ışığı olmadan gündüz gibi renkli çekimler<br />
yapabilmesi. Geceleri gün ışığı netliğini sağlayan Tapo C325WB, süper<br />
açıklıklı lensi ve büyük sensörü sayesinde her ayrıntıyı net bir şekilde<br />
yakalayıp kaydedebiliyor. F1.0 süper açıklıkta lens F2.0’a göre dört kat<br />
daha fazla ışık sağlarken, 1/1.79 inç’lik sensör ise daha geniş hedef<br />
yüzeyde hassasiyet sunuyor. Bu sayede düşük ışık koşullarında kaliteli<br />
renkler elde edilebiliyor. TP-Link mühendislerinin geliştirdiği görüntü<br />
optimizasyon algoritmaları sayesinde Tapo kamera, daha yüksek netlik,<br />
parlaklık ve doygunluk için yüksek kazançlı gelişmiş algoritmalar<br />
oluşturuyor. Karanlık köşeler, kör noktalar bırakmadan gece çekimi<br />
yapabilen Tapo’nun yeni kamerası, çerçevenin tamamında üstün<br />
parlaklık sağlıyor. Böylece çerçevenin en uzak noktasındaki nesneleri<br />
de tespit edebilen kamera, güvenliği en üst seviyeye taşıyor. ColorPro<br />
teknolojisinin bir başka avantajı ise daha düşük enerji harcaması.<br />
Dış mekan koşullarına uygun olarak üretilen Tapo C325WB, IP66<br />
sertifikasına sahip. Kurulum konusunda da kullanıcılara esneklik<br />
sağlayan kamera Ethernet kablosuyla ağa dahil edilebildiği gibi<br />
istenirse WiFi ile da bağlanabiliyor. Üzerinde bir mikroSD kart yuvası<br />
olan kamera kayıtları bu karta yapabiliyor.
126<br />
hotel restaurant<br />
& hi-tech<br />
HoReCa teknolojileri<br />
Daikin bu yıl da zirveyi<br />
kimseye kaptırmadı<br />
“Doğru hava uzmanı” Daikin, Marketing<br />
Türkiye’nin düzenlediği ALFA Awards<br />
<strong>2023</strong>’te Soğutma Kategorisi’nde üç yıl üst<br />
üste birincilik ödülünün sahibi oldu.<br />
Müşteri deneyimi<br />
yönetimindeki başarısıyla<br />
sürdürülebilir bir ilişki<br />
kuran markaların<br />
onurlandırıldığı ALFA<br />
Awards Ödül Töreni; 16<br />
Kasım <strong>2023</strong> tarihinde Hilton<br />
İstanbul Bomonti <strong>Hotel</strong><br />
& Conference Center’da<br />
gerçekleştirildi. Sektöre<br />
sunduğu birçok patent ve<br />
verimliliği yüksek yenilikçi<br />
ürünleriyle iklimlendirme sektörüne öncülük eden<br />
Daikin’in, üç kez üst üste bu ödüle layık görülmesiyle<br />
ilgili duygularını paylaşan Daikin Türkiye, Ortadoğu ve<br />
Afrika Bölgesi Başkanı Hasan Önder: “2022 mali yılını<br />
620 milyon Euro ciro ile kapattık ve doğrudan yatırımcı<br />
olarak Türkiye’de faaliyet göstermeye başladığımız<br />
2011 yılından bu yana Euro bazında yüzde 520 büyüme<br />
başarısı gösterdik. Tüm bu rakamsal başarıların yanı sıra;<br />
müşterilerimizin bize duyduğu güven bizim için en büyük<br />
ödül. ALFA Awards, Türkiye temsili 1200 kişi ile yüz yüze<br />
yapılan görüşmeler sonrası verilen bir ödül. Dolayısıyla<br />
bize tüketici için markamızın ne ifade ettiğini anlatıyor”<br />
diye konuştu.<br />
Daikin Türkiye,<br />
Hasan Önder’in yeni görevini<br />
duyurdu<br />
1924 yılından bu yana iklimlendirme sektörüne yön<br />
veren ve Ekim 2024 yılında 100. yılını kutlayacak olan<br />
Daikin Industries, Hasan Önder’i Daikin Ortadoğu ve<br />
Afrika Bölgesi Başkanlığına atadığını duyurdu.<br />
Daikin’in “insan odaklı<br />
yönetim” anlayışının<br />
uygulanması, Daikin’in<br />
topluma değer katma<br />
hedefleri gibi birçok<br />
stratejisini hayata geçiren<br />
Hasan Önder, yeni aldığı<br />
görevi ile ilgili şunları<br />
söyledi: “Daikin olarak<br />
2025 yılı hedeflerimiz<br />
doğrultusunda bu<br />
değişiklikleri önceden<br />
tahmin etmek için tüm<br />
ekiplerimiz ile stratejiler hazırlıyor ve uyguluyoruz. Bu stratejilerimize<br />
yönelik faaliyetlerimizi kurgulamak, hayata geçirmek, müşterilerimize<br />
“daha kaliteli bir iç ortam havası” sunarak her bir insanın hayat<br />
konforunu artırmak ana hedefimiz. Bu hedefe ulaşmak için Ortadoğu<br />
ve Afrika Bölgesi’nin dinamiklerini göz önünde bulundurarak, yeni<br />
birleşmeler, yatırımlar ve ekibimizin güçlendirilmesi ile hedeflerimize<br />
ulaşacağız. Aynı zamanda yine FUSION 25 hedeflerimiz doğrultusunda<br />
teknolojik gelişmeleri de takip ederek hem bireysel hem de ticari<br />
alanda ısıtma-soğutma ve enerji verimliliği yüksek ürünler ile<br />
müşterilerimize baştan aşağı çözüm sunmaya devam edeceğiz.<br />
2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonunu hedefleyen Çevre<br />
Vizyonu'muz doğrultusunda oluşturduğumuz Daikin FUSION 25<br />
stratejimizin temalarını da bu çerçevede değerlendiriyoruz.<br />
En zorlu saha ve iklim koşullarında<br />
dahi kullanım kolaylığı<br />
Tüm sektörlerde yer alan sanayi<br />
kuruluşlarına kaynak teknolojileri<br />
konusunda hizmet veren Vega Makina,<br />
Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği<br />
MILLER kaynak jeneratörleri ile zaman ve<br />
mekan fark etmeksizin üstün performans<br />
vadediyor.<br />
Türkiye’nin mega projelerinde kullanılan<br />
Amerikan menşeli MILLER ürünlerinin satışı ve<br />
satış sonrası servis hizmetlerinin sağlanmasını<br />
da yürüten Vega Makina, elektrik kaynağının<br />
olmadığı en ağır arazi koşullarında dahi iş sürecini<br />
kolaylaştırıyor. Ortalama 20 yıl kullanım ömrüne<br />
sahip MILLER kaynak jeneratörleriyle Türkiye’de<br />
pazarın yüzde 40’ına hakim marka, ağır endüstriyel<br />
kullanımlarda üstün performans sunuyor. Ağır<br />
endüstriyel kullanımlar için geliştirilmiş olan<br />
BIG BLUE 400 Pro ArcReach, kablosuz arayüz<br />
kontrol (Wireless Interface Control) ünitesi<br />
sayesinde çok zorlu saha ve şantiye şartlarında<br />
çalışmaya imkan tanıyor. Sadece MILLER’da olan<br />
bu teknoloji, şantiyede nerede olunursa olunsun<br />
uzaktan kaynak işlemleri arasında geçiş yapma,<br />
parametreleri ayarlama, önceden ayarlanmış<br />
programları seçip kaydetme ve makineyi uzaktan<br />
açıp kapatmayı mümkün kılıyor.
İnternet<br />
Aramıza Hoş Geldin<br />
Kampanyası<br />
Kablonet (25 mbps sınırsız)<br />
12 ay sözünüze<br />
ayda<br />
249,00TL<br />
İnternetten<br />
Yeni Abonelik<br />
Başvurusunda<br />
İlk 2 Ay<br />
Bedava<br />
Türksat Kablo’ya<br />
Hoş Geldiniz<br />
*İlk 2 ay bedava avantajı tüm yeni aboneler için online başvurularda geçerlidir.