07.01.2013 Views

ASKON OTİAD'ı Ziyaret Etti

ASKON OTİAD'ı Ziyaret Etti

ASKON OTİAD'ı Ziyaret Etti

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

82<br />

BASIN AÇIKLAMALARI<br />

İslam Savunma Gücü<br />

Elzem Hale Gelmiştir<br />

<strong>ASKON</strong> Genel Başkanı Mustafa Koca son gelişmeleri<br />

değerlendirdi:<br />

“Dünya yeni bir şekil alma noktasında hızla mesafe kat<br />

etmektedir. Gerçekten artık eski dünyayı yaşamıyoruz.<br />

Halkların kendi taleplerinin su yüzüne çıkardığı hareketlilik<br />

ileri boyutlara ulaşmıştır. Her birinin arkasında başka etkilerin<br />

olması gibi endişeler olsa bile sonuçta halklar harekete<br />

geçmiş ve yönetimleri yerinden etmeye başlamıştır.<br />

Batılı güçler her zaman olduğu gibi gerçek anlamda emperyalist<br />

emellerle hareket etmeye devam etmektedirler.<br />

Bunu yaparlarken insani gerekçeler üretmek için derin<br />

tezgahlar kurdukları da her taraftan sırıtmaktadır.<br />

Durum çok ciddi bir noktaya gelmiştir. Artık halkların kendi<br />

kaderlerini belirleme haklarını kullanma zamanları gelmiştir<br />

ve geçmektedir. Emperyalist organizasyonların tarihi<br />

süreçte oynadıkları vahşi rollere artık bir son verilmelidir.<br />

Kolonyalist dönemi onlar koordine etti, Birinci Dünya Savaşı<br />

onlar eliyle çıkarıldı, Kurtuluş savaşları dönemi onların<br />

vahşiliklerine karşı oluşan şanlı direnişlerden ibarettir.<br />

Ardından diktatoryal dönemler ve nihayet yeniden TOMA-<br />

HAWK’larla getirilmeye çalışılan bir demokrasi(!) dönemi.<br />

Gerçekten bu iki yüzlülüklerden bıktık ve yorulduk. İşin<br />

sonunda hep biz soyulduk ve öldük.<br />

Sadece sözel olarak ortaya koyacağımız isyanın çok bir<br />

anlamı olmadığını biliyoruz. Artık hükümetlerimizden beklentimiz,<br />

gerçek anlamda hem üçüncü dünya kabul edilen<br />

ülkeleri ve hem de özellikle İslam ülkelerini kapsayan bir<br />

Ortak Savunma Gücü’nün oluşturulması ve özellikle iç<br />

haksızlıklara müdahale hakkının bu güce verilmesidir.<br />

Başkalarından beklenen himmetin ne derece vahim sonuçlar<br />

doğurduğunu anlatmaya bile gerek yok.<br />

Koca açıklamalarına şöyle devam etti: İnsanın heder olduğu<br />

bir yerde ekonomi hesabı yapanlara da, ancak yazıklar<br />

olsun denebilir.<br />

Bu tanımladığımız coğrafyalarda var olan yeni zenginlik<br />

kaynakları, her zaman emperyalistlerin ilgisini çekmeye devam<br />

edecektir. Bundan da, içerde yaşanan kukla diktatör<br />

uşaklardan da kurtulmanın yolu ancak, böyle bir Beyn’el-<br />

İslam gücü devreye sokmakla mümkün olacaktır.<br />

Bu vesileyle hükümetimizin bir liderlik ortaya koyması<br />

fevkalade rahatlatıcı olacaktır. Doğrusu artık bu topraklardaki<br />

petrol hesaplarını, altın hesaplarını, elmas hesaplarını<br />

yapmaktan ve ağıt yakmaktan usandık. Aynı zamanda<br />

utanır olduk. İnsan onuru, güvenliği ve özgürlüğü için bu<br />

organizasyon elzem hale gelmiştir. Konu birincildir. İnsanın<br />

heder olduğu bir yerde ekonomi hesabı yapanlara da,<br />

ancak yazıklar olsun denebilir.<br />

<strong>ASKON</strong> BÜLTEN<br />

OCAK/ŞUBAT/MART ‘12<br />

Büyüme Umutları Pekiştirdi Ama!<br />

<strong>ASKON</strong> Genel Başkanı Mustafa Koca yaptığı basın<br />

açıklamasında 2010 yılının açıklanan büyüme oranlarını<br />

değerlendirdi. Açıklama şu şekilde:<br />

“2009 yılında ciddi anlamda kayıp veren ekonomimiz, 2010<br />

yılının ikinci çeyreğinden itibaren yeniden büyüme trendine<br />

girdi ve kayıpların telafisi anlamında önemli mesafeler<br />

alındı. Hiç şüphesiz bu sevindirici bir gelişmedir. 2008 krizi<br />

ülkemiz açısından farklı bir tecrübe özelliği taşıdı. İlk defa<br />

sadece dışarıdan gelen bir kriz olarak ülkemize yansıdı.<br />

Bunun da etkileri derin oldu. Üretim azaldı, ihracat azaldı ve<br />

en önemlisi istihdamda çok büyük kayıplar oluştu.<br />

Şimdi esas peşinde koşmaya başladığımız hedef, ekonomimizi<br />

dışarıdan gelen krizlerin bile etkileyemeyecek dayanıklılığa<br />

sahip bir ekonomik yapı haline getirmektir. Halen<br />

bir kısım makro rakamlarımızda önemli oranda AB kriterleri<br />

yakalanmış olsa bile, kredi notlarımız yeterli düzeyde değildir.<br />

Risk primimiz yüksektir. Kredi yükleri halen çok ağırdır.<br />

İç tasarruf yetersizliği sebebiyle dışarıya olan sermaye<br />

bağımlılığımız bizim en yüksek kırılganlık halkamız olmaya<br />

devam etmektedir.<br />

TÜİK’in açıklamasına göre 2010 yılı dördüncü çeyrek büyümemiz<br />

9.2, yıllık büyüme ise 8.9 şeklinde sonuçlanmıştır.<br />

Hiç şüphesiz bu büyük bir büyüme oranıdır. Ancak yapılan<br />

iyi analizlerde bizler 1980 yılından bu tarafa ortalama olarak<br />

%4.5 oranında büyüme gerçekleştirmiş bir ülke konumundayız.<br />

Bu büyük büyümeleri, yine büyük küçülme dönemleri<br />

hep nötralize etmiştir. En kritik noktamız ise mukayeseli<br />

olarak büyümede ortaya koyduğumuz performansın<br />

değeridir. Yine yapılan bir analizde ABD’deki büyümenin<br />

Kişi Başına yansıyan Milli Gelirinin, bizim KBMG’ye oranı<br />

%22.5 ila %27.2 seviyelerindedir. Yani ülkemizin GSYH’sı<br />

büyümektedir ancak, KBMG açısından mukayeseli olarak<br />

gelişmemektedir. Ayrıca, büyüme olmuştur ama işsizlik<br />

hâlâ %12’ler seviyesindedir.”<br />

Koca açıklamalarına şöyle devam etti: İleri teknolojinin ihracatımızdaki<br />

payı halen %5’ler seviyesindedir. “Yeni dönem<br />

bu sorunların çözülmesi gereken dönemdir. Bütün büyüme<br />

stratejileri buna göre yeniden dizayn edilmelidir. Artık<br />

kimse enkaz edebiyatı da yapmadığına göre, doğru düzgün,<br />

kalıcı büyümeleri sağlayacak, istihdamı çözecek, bölgesel<br />

güç olma istikametinde rekabetçi üstünlük şanslarımızı<br />

doğru konumlandıracak ve en önemlisi, birbirini destekleyen<br />

özel-kamu dayanışmasını sağlayacak bir sistem devreye<br />

sokulmalıdır. KOBİ’lerin ülke için daha fazla katma değer<br />

ürettiği, ihracat fazlası verdiği bir düzenimiz var. Büyüklerde<br />

ise ithâlât baskın çıkıyor. Bütün ekonomik aktörlerin dış<br />

ticaret fazlası verdiği bir sisteme doğru evrilmek şarttır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!