31.03.2017 Views

İLİŞKİLERİ

Turkiye-Avrupa-Birligi-Iliskileri-Kitabi

Turkiye-Avrupa-Birligi-Iliskileri-Kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yana gibi sembolik kentleri de alma hedefini uzun süre benimsedi. Genel olarak<br />

Avrupa (Roma ya da Hristiyan dünyası), Osmanlılar için hem de doğuşundan itibaren<br />

alt edilmesi gereken başlıca rakipti. Dolayısıyla, dönemin ruhu gereği büyük<br />

ölçüde dini temellere yaslanan “Osmanlı asabiyesi”nin oluşumunda “Hristiyan<br />

Avrupa/Batı” başlıca “öteki” oldu.<br />

Genel olarak “Batı Roma”ysa, siyasi ve toplumsal dağınıklığına ilk kez Kutsal<br />

Roma İmparatorluğu’nun kurulmasıyla son vermişti. İmparatorluğun Papa III.<br />

Leo’nun 25 Aralık 800’de Şarlman’a taç giydirmesiyle kurulmasını hızlandıransa<br />

İslam’ın doğuşu ve yükselişiydi. Kısa sürede İber Yarımadası’na (Endülüs) kadar<br />

gelen Emeviler’in temsil ettiği “İslam”, Avrupa’daki dağınık siyasi ve dinsel yapıların<br />

bir araya gelmesini tetiklemişti. Dolayısıyla, günümüzdekine yakın anlamda<br />

“Avrupa fikri”nin oluşumunda genel olarak “İslam” önemli bir katalizördü, “öteki”ydi.<br />

Bunu hem kutsal kabul edilen Kudüs bölgesinin Müslümanlardan alınması<br />

için 11-15. yüzyıllarda düzenlenen Haçlı Seferleri’nde hem de Osmanlılara ancak<br />

birlikte karşı durulabileceği anlayışında da görmek mümkün. Dolayısıyla, yine dönemin<br />

ruhu gereği büyük ölçüde dini temellere yaslanan “Avrupa asabiyesi”nin<br />

oluşumunda “Müslüman Osmanlı/Doğu” başlıca “öteki” idi.<br />

Kısacası, başlıca siyasi ve ekonomik rakipler olan bu iki coğrafyanın İmparatorluklar<br />

dönemindeki kimliklerinin oluşumunda birbirlerini “öteki” olarak gördüklerini,<br />

kodladıklarını söylemek mümkün. Hatta sık yapılan savaşlar nedeniyle toplumsal,<br />

ekonomik, siyasal, dinsel ve kültürel alandaki yoğun rekabetin düşmanlık boyutuna<br />

ulaştığını da görüyoruz. Öyle ki, 19. hatta 20. yüzyılda yaşanan gelişmeler<br />

sonrasında imparatorluklar yerini modern ulusal devletlere ve yeni anlayışlara<br />

bıraksa da, bu geçmiş bu kez karşılıklı tarihsel önyargılar olarak karşımıza çıkabilmekte.<br />

Öte yandan, her genelleme gibi bu genelleme de iki nedenle kısmen açıklayıcı<br />

kısmen yanıltıcı olur. Birincisi, Avrupa’yla Osmanlılar arasında en yoğun rekabet<br />

ve düşmanlık döneminde bile yoğun bir ilişki ve etkileşim vardı. Bunun en önemli<br />

nedeniyse, dünya tarihi boyunca hep olduğu gibi, kimlik/asabiye oluşturmada<br />

“öteki”nin sadece olumsuz değil olumlu anlamda da bir etken olması. Zira ekonomik,<br />

toplumsal ve siyasal önemi olan coğrafyalar, birçok alanda çağlarının en<br />

gelişmiş örneğini teşkil eder. Bunu da hem kendi zenginliklerine hem de özellikle<br />

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!