Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
du. Bu genel destekse Özal Hükümeti’nin 1987’de AET’ye tam üyelik başvurusu<br />
yapmasını sağlayacaktı.<br />
Ne var ki, Türkiye-AET ilişkilerinin zemini olan Ortaklık Konseyi toplantıları yeni<br />
üye Yunanistan tarafından engelleniyordu. Aslında buna “engellemesine izin veriliyordu”<br />
demek de mümkün. Zira Yunanistan’ın Türkiye’yle sorunlarını ön plana çıkararak<br />
bir anlamda “kötü polis” olması, Türkiye’yle ilişkileri fazla derinleştirmek<br />
istemeyen üyelerin fazla ön plana çıkmasına gerek bırakmıyordu. Bunların başında<br />
da işçilerin serbest dolaşımına sıcak bakmayan Almanya ya da demokrasi ve<br />
insan hakları bakımından itirazları olan devletler geliyordu.<br />
Özal Hükümeti’yse, en başta AET’ye yeni üyelerin katılmakta oluşunun Türkiye’yi<br />
daha dezavantajlı konuma düşüreceğini görmekteydi. Zira genişleme, hem ikna<br />
edilmesi gereken daha fazla üye, hem AET kaynaklarının artık daha fazla ülkeye<br />
gitmesi hem de Türkiye’nin Avrupa pazarındaki payının düşmesi anlamına geliyordu.<br />
Üstelik liberal ekonomiye ve demokrasiye geçiş dönemindeki ihtiyaç ve<br />
beklentilere de AET’yle hızla yakınlaşarak yanıt vermek öngörülüyordu.<br />
Kısacası, AET’yle ilişkiler hem içeride atılacak ekonomik<br />
adımlar açısından iyi bir manivela olabilirdi hem de dünya<br />
piyasalarına güven vermek açısından önemliydi. Nitekim<br />
bu dönemde AET tarafından da yüksek sesle dile<br />
getirilen ekonomik ve siyasi adımlar atıldı. Benimsenen<br />
serbest piyasa ekonomisinin kuralları çerçevesinde<br />
Türkiye’de artan altyapı projelerine Avrupalı şirketlerin<br />
katılması teşvik edildi. Sıcak para girişiyle artan uluslararası<br />
yatırımların ekonomik sorunları aşmada önemli<br />
bir ivme yaratacağı düşünülüyordu. Siyasi alanda kimi görüş farklılıkları ya da<br />
tartışmalar yaşansa da bazı temel yasalarda değişiklik yapıldı. Ayrıca Avrupa İnsan<br />
Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı da 1987 başında tanındı. Demokrasi<br />
ve insan hakları çıtasının yükseltilmesini amaçlayan böylesi adımlarla<br />
Türkiye’ye siyasi alanda en çok eleştiri getiren Avrupa Toplulukları kurumu olan<br />
Avrupa Parlamentosu’nun tutumunun olumlu yönde değişmesi de hedefleniyordu.<br />
Dış politikadaysa özellikle Yunanistan’la yakınlaşma yönünde adımlar atıldı. Amaç<br />
sadece ikili sorunları çözmek değil bu ülkenin AET içindeki Türkiye muhalefetini<br />
de kırmaktı. Nihayet, yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’ne karşı NATO müttefiki olan<br />
Türkiye’nin Avrupa için önemi ön plana çıkarıldı.<br />
57