31.03.2017 Views

İLİŞKİLERİ

Turkiye-Avrupa-Birligi-Iliskileri-Kitabi

Turkiye-Avrupa-Birligi-Iliskileri-Kitabi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ir yana, “Batılılaşma”ya yaklaşımları hatta “Batılılaşma”dan anladıkları temel bir<br />

ikilem barındırıyordu. Ekonomik anlamda hızla Batılılaşma isteyenler toplumsal<br />

ve kültürel anlamda aynı fikirde değildi. Ekonomik anlamda Batılılaşmayı zamana<br />

bırakmak isteyenlerse toplumsal ve kültürel anlamda hızla Batılılaşma taraftarıydı.<br />

Konumuz açısından ele alırsak, bu ikilemli yapı günümüzde de izlerini göreceğimiz<br />

üzere Türkiye-AB ilişkilerinin gelişiminde de çok önemli bir yer tuttu. Kuşkusuz,<br />

1950’lerdeki tarafları ve tartışmaları günümüze birebir uygulamak mümkün<br />

değil. Zira günümüze dek Türkiye siyasi ve toplumsal hayatı çok çeşitlenmiş durumunda<br />

ve dönemsel olarak değişebilen bu iki ana görüş dışında pek çok da ara<br />

renk bulunmakta. Yine de hem bu genel tartışmaların hem de “muasır medeniyet”<br />

hedefi çerçevesinde Batılılaşma tartışmalarının merkezinde olan AB üyeliğinin<br />

hep gündemde olduğunu da görüyoruz. Nitekim kimi ekonomik, kimi toplumsal,<br />

kimiyse kültürel nedenlerle Avrupa/Batı ile ilişkilerin bir şekilde devam etmesini<br />

isteyen kesimler hep var. Hatta bu ikilemlerin zamanla toplumun genelinde ortak<br />

bir yaklaşım oluşturduğunu söylemek de mümkün. Bir yanda ekonomik ve siyasi<br />

olarak daha yüksek yaşam standartlarına ulaşmak için günümüzün iyi örneği<br />

olduğu kabul gören Batı’ya/AB’ye yakınlaşma isteği vardı, diğer yandaysa AB’yle<br />

ilişkilerin çeşitli ekonomik, siyasi ve kültürel dezavantajları olabileceği düşüncesi<br />

ve kaygısı.<br />

AB’yle ilişkilerin birçok tartışmaya rağmen on yıllardır bir şekilde sürdürülmesinin en önemli<br />

nedeni, Türkiye’de toplumun farklı kesimlerinin farklı nedenlerle de olsa bu ilişkilere atfettiği<br />

önem olsa gerek. Kimileri ekonomik, kimileri siyasi, kimileri kültürel ya da ideolojik nedenle<br />

Avrupa/Batı ile ilişkileri devam ettirmek istediği için, her durumda ilişkilerin sürmesi gerektiğini<br />

düşünenler ağırlıktadır . Nitekim 1959’dan bu yana sağdan sola her hükümet hem<br />

beklentilerin karşılanmadığı dönemlerde AB’ye rest çekmiş hem de zamanı geldiğinde ilişkileri<br />

ilerletip derinleştirecek adımları atmış durumda. Aynı şeyi AB tarafı için söylemek de<br />

mümkün. Zaten bu nedenle ilişkiler tüm iniş çıkışlara ve zaman zaman yaşanan gerilimlere<br />

rağmen sürmüş ve sürmekte.<br />

29

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!