You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
02<br />
Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri I Ortaklıktan Adaylığa<br />
07.02.1995 / Yeni Yüzyıl<br />
22.12.1994 / Milliyet<br />
AB’yle ilişkilerde mesafe kaydetmek için özellikle 1990’ların ortasından başlayarak<br />
insan hakları alanında atılan adımların Türkiye’de siyasi ve toplumsal<br />
anlamda ciddi bir rahatlamaya neden olduğu genel kabul görmekte.<br />
Ne var ki, ülkenin de ihtiyaçları olduğu düşüncesiyle atılan bu adımların “imaj”<br />
ve “makyaj” sözcükleriyle birlikte ele alınması ciddi bir sorun içeriyor. Değiştirilmesi<br />
düşünülen kimi uygulamaların insan hakları açısından değil de AB<br />
süreci açısından sakıncalı olduğunun vurgulanması da öyle. “İnsan haklarının<br />
araçsallaştırılması” anlamına gelecek uygulamalar, insanların haklarını<br />
değil dış taleplerin merkeze alınması anlamına gelebilir. Bu ise, bir yandan<br />
insan haklarını koruma adına atılan adımların tartışılarak içselleştirilmesini<br />
zorlaştırabilir, diğer yandan da insan hakları alanında ancak Avrupa’ya paralel<br />
ilerleme kaydedileceği izlenimine neden olabilir. Oysa tarih boyunca hep olduğu<br />
gibi toplumların birbirlerinden alacakları şeyler her zaman var ve farklı<br />
dönem ya da alanlarda/konularda insan haklarını kimin daha çok koruduğu<br />
değişebilmekte. Önemli olan daha iyi koruma sağlayan uygulamaları benimsemek<br />
olduğu için, karşılıklı esinlenmeye ve alışverişe izin veren yöntemler<br />
ön plana çıkmalı. Atılacak adımları belirli bir siyasi ve toplumsal yapıya ya da<br />
bölgeye endekslemek kimi riskler içerdiği gibi, bu alanda mevcut olan diğer<br />
iyi uygulamalara ve daha iyisine ulaşmak için sarf edilen çabalara haksızlık<br />
yapma ihtimali de artmakta. Zira her toplumda demokrasi ve insan hakları<br />
alanında sorunlu uygulamalara imza atanlar kadar daha iyisine ulaşmak için<br />
çabalayanlar da var.<br />
66