December 2018

ISSN 2148-9254 

ARALIK DECEMBER 2018 

www.tekstilteknik.com.tr

REKLAM İNDEKSİ 

ADVERTISEMENT 

ATAÇ...................................................... 41 

BENEKS............................................ 27-69 

CANLAR MEKATRONİK.................. 22-23 

CANLAR TM................................. Ö.K.İ- 1 

CHRISTOPH LIEBERS.............................19 

EFFE ENDÜSTRİ...................................... 11 

EKOTEKS................................... Ö.K -17-43 

ELTEKSMAK............................................39 

EPSON................................................... 31 

GÜMÜŞ MAKİNA................................A.K 

ITM 2020................................................55 

İHLAS ARMUTLU....................................73 

İHLAS MATBAACILIK............................47 

İMG........................................................79 

İZGİ FUARCILIK...................................... 71 

LİNEXPO................................................49 

PETNİZ ISI...............................................45 

PICANOL.................................................5 

PİMMS...............................................14-15 

POLTEKS.................................................35 

SANKO................................................... 51 

SPGPrints.................................................7 

ŞANAL PLASTİK................................76-77 

TÜRK BARTER.........................................57 

TÜRKEL FUARCILIK................................ 81 

TÜRKİYE HASTANESİ.............................. 61 

TÜYAP (İPLİK FUARI)..............................85 

VOLİ TURİZM..........................................87 

www.tekstilteknik.com.tr

İMTİYAZ SAHİBİ 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA 

Publisher 

H. Ferruh IŞIK 

GENEL MÜDÜR 

General Manager 

Mehmet SÖZTUTAN 

mehmet.soztutan@img.com.tr 

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ 

News Editor 

SORUMLU MÜDÜR 

Responsible Editör 

YAYIN KURULU BAŞKANI 

Editorial Board Chief 

YAYIN KURULU 

Editorial Board 

SÜREKLİ YAZARLAR 

Permanent Columnists 

Ali ERDEM 

ali.erdem@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

Prof. Dr. Cevza Candan 

Prof. Dr. Bülent Özipek 

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay 

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt 

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş 

Prof. Dr. W. Oxenham 

Prof. Dr. Emel Önder 

Prof. Dr. Yusuf Ulcay 

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner 

Prof. Dr. İsmail KAYA 

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN 

Ekrem Hayri PEKER 

REKLAM DANIŞMANI 

Advertisement Consultant 

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ 

Foreign Relations Manager 

Mehmet TATLI 

mehmet.tatli@img.com.tr 

Yusuf OKÇU 

yusuf.okcu@img.com.tr 

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ 

Marketing 

Comunication Manager 

MUHASEBE MÜDÜRÜ 

Chief Accountant 

FİNANS MÜDÜRÜ 

Finance Manager 

Ebru PEKEL 

ebru.pekel@img.com.tr 

Zekai TURASAN 

zturasan@img.com.tr 

Mustafa AKTAŞ 

mustafa.aktas@img.com.tr 

GRAFİK & BASKI SORUMLUSU Tayfun AYDIN 

Graphics & Printing Manager tayfun.aydin@img.com.tr 

GRAFİK & TASARIM 

Graphics & Design 

ABONE VE DAĞITIM 

Subsc rip ti on and 

C i rc ul at io n M an ag e r 

Hakan SÖZTUTAN 

hakan.soztutan@img.com.tr 

İsmail ÖZÇELİK 

ismail.ozcelik@img.com.tr 

AD RES | He ad Of fi ce 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 

Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY 

Tel: +90 212 604 51 00 Fax: +90 212 604 51 35 

www.tekstilteknik.com.tr e-ma il : img@img.com.tr 

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş. 

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY Tel: 0212 454 30 00 

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ 

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN 

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 

KONYA | Me tin DE MİR 

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 

Advertising Representatives 

TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee 

Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw 

JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina 

Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp 

KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn 

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr 

BİLGİ / Information 

Tekstil& Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. 

Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 

Tekstil & Teknik is published monthly. Ad ver ti se ments res pon si bi li ti es 

pub lis hed in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.

EDİTÖR 

4 

Dijital tekstilin yükselişi 

The rise of digital textile 

TEKSTİL & TEKNİK | ARALIK | DECEMBER | 2018 

EDİTÖR 

Ali ERDEM 

Yazı İşleri Müdürü 

News Editor 

Dijital tekstil baskı sektörü için 

heyecan verici bir dönemdeyiz. 

Günümüzde iletişim teknolojilerinin 

gelişmesi, klasik rekabet yöntemlerinin 

değişmesine neden olmuştur. 

Türk tekstil ve hazırgiyim endüstrisi, 

küresel pazarın en önemli oyuncuları 

arasında bulunuyor. Dijital 

baskı teknolojisi süblimasyon baskı 

da dahil olmak üzere popülaritesini 

gittikçe arttırıyor. Tekstile odaklanan 

baskıcıların % 56’sı dijital teknolojiye 

yatırım yapmış bulunuyor ve % 19’u 

da önümüzdeki iki yıl içinde yapmayı 

planlıyor. Bu da, baskı servisi 

sağlayıcıları için yüksek büyüme 

potansiyeli taşıyan, heyecan verici 

bir pazar fırsatı anlamına geliyor. 

Tekstildeki önemli büyüme nedeniyle, 

dünya çapındaki büyük firmalar, 

teknoloji portföylerine daha küçük 

uzman firmaları ekleyerek şimdi bu 

pazara giriyor. Bu da, dijital tekstil 

baskı makinelerine talebi artırdığı 

gibi, sarf malzemesi ve baskı sonrası 

donanım tedarikçileri üzerinde de 

zincirlime bir etki oluşturuyor. Konfeksiyon 

üretimi, hem hacim hem 

değer açısından dijital baskılı tekstil 

pazarında en büyük segmenti oluşturuyor. 

Bu durum, polyester bazlı 

malzemelerin polülaritesiyle açıklanabilir. 

Dijital baskıda hızlı teslimat, 

ilk üretim evresinin daha kısa sürede 

tamamlanması anlamına geliyor. 

Hız, diğer pazar kesimlerinde 

olduğu gibi tekstilde de en önemli 

önceliktir. Daha rekabetçi ve birbirine 

bağlı bir moda tüketim dünyası, 

endüstrinin artık geleneksel iki sezon 

modelinin çok ötesine geçtiği anlamına 

geliyor. Giysi kişiselleştirme 

sektöründeki hizmet sağlayıcılar, 

bu makinelerin sağladığı kapasiteden 

yararlanarak daha zengin bir 

baskı çözümü sunabilir. Dijital tekstil 

baskısında bütün dünyada baskı 

makinesi satışları önümüzdeki beş 

yıllık dönemde iki kat artacak. Dijital 

tekstil baskısı için önemli bir sınırlama 

sentetik polyester kumaşlara duyulan 

güvendir, çünkü süblimasyon 

baskı makinelerinin mürekkepleri 

ancak bu malzemeye tutunabiliyor. 

Teknik tekstiller, otomotiv kumaşları 

ve koruyucu giysiler ortalamanın üstünde 

bir büyüme göstererek, hala 

hem genel hem de uzman PSP’ler 

(baskı servisi sağlayıcıları) için açık 

fırsatlar sunuyor. 

We are in an exciting period for the 

digital textile printing industry. Today, 

the development of communication 

technologies has caused 

changes in the classical competition 

methods. Turkish textile and 

apparel industry is one of the most 

important players of the global 

market. Digital printing technology 

is becoming increasingly popular, 

including sublimation printing. 56% 

of the printing makers who has 

focused on textiles have invested 

in digital technology, and 19% are 

planning to do so in the next two 

years. This means an exciting market 

opportunity with high growth 

potential for print service providers. 

Due to the significant growth in textiles, 

large companies around the 

world are now entering this market 

by adding smaller specialist firms to 

their technology portfolios. This increases 

the demand for digital textile 

presses, and naturally has a chain 

effect on consumables and postpress 

hardware suppliers as well. 

Garment production is the largest 

segment in the digital printed textile 

market, both in terms of volume 

and value. This can be explained 

by the polyurethaneity of polyester-based 

materials. Fast delivery in 

digital printing means that the first 

production phase is completed in 

a shorter time. Speed is the most 

important priority in textiles as it is 

in other market segments as well. A 

more competitive and interdependent 

fashion consumption world 

means that the industry is now far 

beyond the traditional two-season 

model. Service providers in the 

garment personalization sector can 

offer a richer printing solution by 

leveraging the capacity of these 

machines. In digital textile printing, 

printing machine sales all over the 

world will be doubled over the next 

five years. A major limitation to 

digital textile printing is the confidence 

in synthetic polyester fabrics, 

because the inks of sublimation 

printing machines can only hold 

onto this material. Technical textiles, 

automotive fabrics and protective 

clothing show an average growth 

rate, and still offer open opportunities 

for both general and specialized 

PSPs (print service providers).

Büyümek, geleceğe 

yatırım yapmayı 

öğrenmektir. 

Büyüme, geleceği bekleyenlerin değil, aktif olarak geleceğe 

hazırlananların olur. İşte bu nedenle, Picanol tesislerine, 

teknolojisine, makinelerine ve personeline yatırım yapmayı 

asla durdurmaz. Çünkü fırsat kapıyı çaldığında, fırsatı 

değerlendirmek için hazır olmayı isteriz. Sizinle birlikte. 

Nasıl büyüyebileceğinizi keşfedin: 

letsgrowtogether.be 

letsgrowtogether.be

PALET 

6 

Elektro-ozmotik teknoloji? 

Electro-osmotic technology? 


PROF. DR. CEVZA CANDAN 

Tekstil & Teknik 

Yayın Kurulu Başkanı 

PALET 

Spor hazırgiyim markası Kjus yakın zamanda 

kullanıcı kontrolüne açık elektronik 

bir membran ihtiva eden bir kayak 

montun tanıtımını gerçekleştirdi. Bu 

montu değerli kılan Hydro_Bot teknolojisine 

sahip olması. Bu teknoloji sayesinde, 

elektro-ozmoz denilen bir proses yardımıyla 

ter aktif bir şekilde montun içinden 

dışarıya doğru pompalanabiliyor. Dolayısıyla, 

montu kullanan kayakçının hareket 

halindeyken kuru kalması ve üşümemesi 

sağlanmış oluyor. Böylece, kayakçının 

performansı da artırılmış oluyor. 

Hydro_Bot teknolojisi, terlemenin yüksek 

olduğu sırt kısmında monta iki panel 

halinde yerleştirilebiliyor. Paneller 3 fonksiyonel 

katmandan oluşuyor: metrekarede 

trilyonlarca gözenekten oluşan bir 

membran ile bunu iki taraftan çevreleyen 

iletken kumaşlar. Küçük bir elektriksel 

sinyal uygulandığında membran gözenekleri 

mikro pompalara dönüşerek teri 

vücuttan çekip montun dış yüzeyine doğru 

etkin ve hızlı bir şekilde iletiyor. Monta 

entegre bir kontrol ünitesi veya Bluetooth 

üzerinden, iPhone ve Android uyumlui 

kullanımı kolay aplikasyon yardımıyla 

montun nem yönetme özelliğini aktif/ 

pasif hale getirmek mümkün olabiliyor. 

Panellerden geçen ter miktarını ölçebilen 

iPhone ve Android uyumlu aplikasyon; 

kullanıcıya vücut sıcaklığını nasıl düzenleyeceği 

konusunda pratik tavsiyelerde 

de bulunabiliyor ve böylece kaymaya 

başlamadan kullanıcının ter üretimini 

en aza indirebilmesine yardımcı oluyor. 

Hydro_Bot montun sıradan membran takviyeli 

kayak montlarına göre 10 kat daha 

etkin olduğu ifade ediliyor. 

Osmotex tarafından patenti alınan Hydro_ 

Bot mont; İsviçre Araştırma Enstitüsü EMPA 

(İsviçre Federal Malzeme Bilimi ve Teknoloji 

Laboratuvarları) ile kumaş geliştirme 

üzerine çalışan Schoeller’in 10 yılı aşan 

işbirliklerinin bir sonucu olmasının yanında, 

ilgili membran teknolojisinin de ilk uygulama 

bulduğu ürün olma özelliği gösteriyor. 

Yaklaşmakta olan 2019’un hayatımızı 

kolaylaştıran ve güzelleştiren nice nice 

yeniliklerle dolu bir yıl olması dileği 

ile:))))))….. 

Saygılarımla, 

Kaynakça/Source 

1. www.kjus.com 

2. https://www.innovationintextiles.com 

Leading Swiss sports apparel 

brand Kjus has unveiled a 

garment that will feature an 

electronic, user-controlled 

membrane. The innovative wearable 

technology – Hydro_Bot, 

integrated by Kjus into a ski jacket, 

actively pumps out sweat 

from inside the jacket, using a 

process called electro-osmosis, 

to keep skiers dry, warm, and 

performing at their best. 

The Hydro_Bot technology is 

incorporated into the jacket 

via two panels located on 

the high-sweat zone of the 

back. The technology consists 

of three functional layers; a 

membrane made up of trillions 

of pores per m2, surrounded 

by conductive fabric. When a 

small electrical pulse is applied, 

the pores turn into micro-pumps, 

actively pumping 

sweat away from the body 

and out of the jacket quickly 

and efficiently. The jacket can 

be switched on and off with 

the integrated control unit or 

via Bluetooth from the iPhone 

and Android compatible app. 

By measuring the amount of 

sweat passing through the 

panels, the app is also able to 

make practical recommendations 

on how to regulate body 

temperature, enabling skiers 

to minimize sweat production 

in the first place. It is said that 

the Hydro_Bot jacket is up to 

10 times more efficient than jackets 

with regular membranes, 

and is not adversely affected 

by freezing temperatures. 

Patented by Osmotex, Hydro_Bot 

has been in the development 

for over 10 years in collaboration 

with the Swiss research 

institute EMPA (the Swiss Federal 

Laboratories for Materials Science 

and Technology) and fabric 

developer Schoeller. 

Regards,

Beyond limitations. 

Sınırların Ötesindeki Tek Geçişli Dijital Baskı Makinesi 

SPGPrints ® , PİKE ® dijital baskı makinası ile kalite, kesintisiz çalışma ve 

tüm desenleri yapabilme anlamında yeni standardları belirlemektedir. 

PİKE , problem yaşanan tam dolu, çok ince detay içeren, geometrik 

desenler ve derin renkleri basabilmesi ile dijital baskı dünyasını 

yeniden şekillendirmektedir. Archer baskı barı ve PİKE dijital baskı 

boyaları kombinasyonu ile başka bir dijital baskı 

baskı makinasının yakalamayacaği desen 

kalitesini elde etme imkanı vardır. 

| Hızlı sevkiyat 

PİKE mümkün olan en yüksek net verimliliğe sahip dijital baskı 

makinasıdır. 

| Güvenirlilik 

Garantili baskı kalitesi ve üretim kapasitesi sunar. 

| Desen çeşitliliği 

PİKE, dijital baskı makinesinin esnekliğine ve rotasyon baskı 

makinesinin verimliliğine sahiptir. 

SPGPrints Baskı Sistemleri Tic. Ltd Sti. 

19 Mayis Mah. Atatürk Cad. 

Turaboglu Sok. Sitki Bey 

Plaza No: 2/1 K:5 D:18 

34736 Kadiköy Istanbul 

Turkey 

T +90 216 464 83 53 

F +90 216 464 83 57 

E info.turkey@spgprints.com 

I www.spgprints.com/turkey

PANORAMA 

8 

TİM, Delegelerini 

ilk kez İstanbul’da topladı 

TIM gathered its delegates 

in Istanbul for the first time 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), 71 bin ihracatçısını temsil eden 440 

delegesi ilk kez İstanbul’da bir araya getirdi. TİM Başkanı İsmail Gülle’nin 

ev sahipliğinde gerçekleştirilen TİM Delegeler Çalıştayı’na, Cumhurbaşkanı 

Yardımcısı Fuat Oktay ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan katıldı. 


Turkey Exporters Assembly (TIM), 440 delegates representing the 71 

thousand exporter for the first time brought together in Istanbul. TİM 

Delegates Workshop, hosted by TIM President İsmail Gülle, was attended 

by Vice President Fuat Oktay and Minister of Trade Ruhsar Pekcan. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Delegeler Çalıştayı, 

bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenlendi. TİM 

Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı 

Yardımcısı Fuat Oktay ve Ticaret 

Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla gerçekleş- 

Turkey Exporters Assembly (TIM) Delegates 

Workshop, held this year for the first time in 

Istanbul. In the workshop, hosted by TIM President 

İsmail Gülle; Vice President Fuat Oktay 

and Trade Minister Ruhsar Pekcan, 440 dele-

tirilen Çalıştay’a, TİM üyesi 71 bin ihracatçıyı 

temsilen 440 delege katıldı. Geniş bir katılımın 

olduğu Çalıştay’da ihracatçıların sorunları ve 

önerileri masaya yatırıldı. Çalıştay açışında 

konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 

“Üzerimizde oynanmaya çalışılan oyunları 

gördük, Yaşanan manipülatif dalgalanmaları 

bertaraf etmeye yönelik olarak gereken tedbirleri 

aldık ve yeni ekonomik reformları uygulamaya 

koyduk” diyerek yeni ekonomik ve ticari 

düzende Türkiye’nin önünü açacak kilit alanların 

Ar-Ge, yenilik, yüksek teknoloji, katma değer, 

tasarım, üretim ve markalaşma olduğuna işaret 

etti. Fuat Oktay şöyle devam etti: “Bu bağlamda, 

yatırım-üretim-istihdam-ihracat değer 

zincirini ön plana çıkaran, Ar-Ge, yenilik, tasarım 

ve markalaşma odaklı bir yaklaşımı öne çıkarıyoruz. 

Ve bu yaklaşımla yeni devlet destekleri 

kurguluyor, mevcut desteklerde iyileştirmelere 

gidiyoruz. Bunun yanı sıra, ihracatçılarımıza 

sağlanan hizmetlerde basitleştirmelere gidiyor, 

hizmetlere daha hızlı ulaşılmasına dönük çalışmalar 

sürdürüyoruz. Her ne pahasına olursa 

olsun orta gelir tuzağından kurtularak, yeni bir 

ruh ve atılımla yeni bir hikaye yazacağız. Bu 

çerçevede, üretim ve ihracata dayalı büyüme 

hedefimiz yüksek teknolojiye dayalı ve yüksek 

katma değerli ürünlerimizle hayata geçmelidir.” 

Fuat Oktay, “Ayda 20 milyar dolarlık ihracat 

rakamlarını ilk etapta bıraksak ve yeni hedeflere 

doğru çok daha hızlı gidebileceğimiz yol 

haritaları üzerinde dursak. Bunun çok kısa sürede 

gerçekleştireceğimize, hele hele yıllık 200 

milyar dolar ihracat hedefini çok kısa sürede 

aşabileceğimize yürekten inanıyorum” dedi. 

Küresel konjonktürdeki tüm olumsuzluklara 

rağmen önemli başarılar sergileyebilen Türk 

ihracatçısının, önümüzdeki süreçte yeni başarılara 

imza atacak güce sahip olduğunu söyleyen 

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise “Biz de 

Bakanlık olarak, ihracatımızı hem nicelik hem de 

nitelik açısından artırmak adına politikalarımızı 

kararlılıkla yürütecek, sizlerin yanında olmaya 

devam edeceğiz. Bu toplantıyı, ihracat ailemizin 

bir araya gelip fikir alışverişinde bulunabileceği, 

önümüzdeki zorlu ama ümit vadeden süregates 

representing TİM member 71 thousand 

exporters have participated. In the workshop, 

where there was a wide participation, the 

problems and suggestions of the exporters 

were discussed. Speaking at the opening of 

the workshop, Vice President Fuat Oktay said 

“We’ve seen the games which have been played 

on us. We took the necessary measures to 

eliminate the manipulative fluctuations and 

implemented new economic reforms.” And he 

also pointed out that in new economic and 

trade layout, the key factors will be in the fields 

of R & D, innovation, high-tech, value-added 

design, manufacturing and branding. Fuat 

Oktay continued his words as follows; “In this 

context, we emphasize an approach focused 

on R & D, innovation, design and branding, 

highlighting the investment-production-employment-export 

value chain. And with this 

approach we are building new government 

supports, and we are making improvements 

in existing supports. In addition, we provide 

simplification services for our exporters and 

continue our efforts to reach services more 

quickly. At any cost, we will get rid of the 

middle income trap and write a new story 

with a new spirit and leap. In this context, our 

goal of production and export-based growth 

should be implemented with high technology 

and high value-added products.” 

Fuat Oktay, “Leaving export figures of $ 20 billion 

a month in the first place, we should focus 

on roadmaps where we can go much faster 

towards new targets. I sincerely believe that 

we will realize this in a very short period of time, 

and that we will exceed the annual target of $ 

200 billion in a very short time” he said. 

Turkish Minister of Trade, Ruhsar Pekcan, 

said that Turkish exporters, who can exhibit 

significant successes despite all the negative 

developments in the global conjuncture, 

have the strength to achieve new successes 

in the coming period and continued her words 

as follows; “As the Ministry, we will carry out 

our policies with the determination to increase 

our exports both in terms of quantity and 

quality, and we will continue to stand by you. 

I would like to mention that this meeting is an 

important meeting where our export family 

can come together and exchange their ideas 

at all. And important consultations can also 

be held for the next challenging but promising 

processes as well. In the next process, in 

order to sustain strong presence of Turkey, we 

need to work much more, we also need to 

contemplate much more as well. In this new 

era, we all have really great responsibilities. I 

believe that you share these thoughts and will 

walk with us in this period.” She said. 

9 PANORAMA 

TEKSTİL & TEKNİK | ARALIK | DECEMBER | 2018

10 


PANORAMA 

ce yönelik istişareler yapılabilecek önemli bir 

buluşma olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. 

Önümüzdeki süreçte güçlü bir Türkiye’nin varlığı 

için çok daha fazla çalışmamız, çok daha fazla 

akıl yormamız gerekmektedir. Bu yeni dönemde 

hepimize büyük iş düşüyor. İnanıyorum ki sizler 

de bu düşüncelerimi paylaşıyorsunuz ve bu dönemde 

de bizimle birlikte yürüyeceksiniz” dedi. 

“İhracat ailesi ülkemize kurulacak tuzakları 

bozacak en kritik yapılardan biridir” 

TİM Başkanı İsmail Gülle de konuşmasında ihracat 

ailesinin Türkiye’nin yerli gücü ve Türkiye’nin 

milli gücü olduğunu belirterek “Hiçbir tereddüttüm 

olmadan şunu ifade etmeliyim ki, ihracat 

ailesi ülkemize kurulacak tuzakları bozacak en 

kritik yapılardan biridir. Döviz kurları üzerinden ülkemize 

karşı oynanan oyunları, döviz kazandırıcı 

faaliyetleri genişleterek yine biz bozacağız. Bundan 

kimsenin şüphesi olmasın. Hedefimiz bellidir: 

Hedef dış ticaret fazlası veren Türkiye’dir” dedi. 

Eylül’de aylık bazda tüm zamanların en yüksek 

ihracatına ulaşıldığını hatırlatan Gülle, Ekim 

ayında da şimdiye kadar ki en yüksek aylık 

ihracat rakamlarından birini duyuracaklarını 

belirterek bu yıl 170 milyar doları aşarak yeni bir 

rekor kıracaklarını söyledi. 

“GÜÇLÜ İHRACAT, GÜÇLÜ EKONOMİ, 

GÜÇLÜ TÜRKİYE” 

Devlet Yönetimindeki yenilik taleplerinin hayata 

geçtiği Genel Seçimlerin arkasından, İhracat 

ailesinin de değişim için irade göstermesinin 

bir rastlantı olmadığını söyleyen Gülle; “İhracat, 

Türkiye’nin değişim ve gelişim unsurlarından 

biridir, mütemmim cüzüdür. İhracat olmadan 

gelişim, değişim olmaz. Değişim ve gelişim 

yoksa ihracat olmaz” şeklinde konuştu. Gülle, 30 

Haziran’da iş başına gelen TİM’in yeni yönetimin 

hedeflerini “Güçlü Altyapı, Güçlü İnsan Kaynağı, 

Güçlü İhracat, Güçlü Ekonomi ve Güçlü Türkiye” 

olmak üzere 5G ile özetleyebileceğini belirterek 

100 günlük eylem planı çerçevesinde hayata 

geçirilen projelere ve çalışmalara değindi. 

Gülle, göreve geldiğinden bu yana TİM’in tarihinde 

ilk kez Kadın Konseyi oluşturduğunu, TİM 

İhracat Endeksi’nin kurulduğunu, Türkiye Tanıtım 

Grubu’na daha fazla işlerlik kazandırıldığını, TİM 

fonlarının Eximbank’a kullandırıldığını, bankalarla 

diyaloğun artırıldığını ve TL ile ticaretin teşvik 

edildiğini anlattı. “Biz ihracatçılar, ülkemizin en 

önemli ticaret elçileriyiz” diyen Gülle, sözlerini 

şöyle sürdürdü: “Sektörlerimizi, ürünlerimizi, tüm 

dünyaya tanıtma misyonunu, bizler üstleniyoruz. 

Bu misyonla, kısa sürede birçok faaliyet gerçekleştirdik. 

Ülke ülke gezerek ihracatımızı, sektörlerimizi 

anlattık. Ticaret heyetlerimizin vizyonunu 

değiştirdik. Rekor katılımla 76 ülkeden 106 diplomatik 

temsilciyi Kapadokya’da buluşarak ticaret 

Export family is one of the most critical 

structures to break the traps in our country… 

TIM President Ismail Gülle noted that export 

family is not only Turkey’s domestic strength but 

also the Turkey’s national power. He continued 

as follows; “Without any hesitation, I must 

say that the export family is one of the most 

critical structures that will break the traps to be 

established in our country. Again, we will spoil 

the games played against our country through 

the exchange rates by expanding the foreign 

exchange earning activities. Nobody should 

doubt it. Our goal is clear: to reach the Turkey 

that gives a foreign trade surplus” he said. 

Gülle recalled that the highest export of all 

time was reached on a monthly basis in September. 

He also stated that they will announce 

one of the highest monthly export figures so 

far in October, they will break a new record by 

exceeding $ 170 billion this year. 

Strong exports, strong economy, strong Turkey 

Gülle said that it is not a coincidence that the 

Export family will have the will to change after 

the General Elections in which the demands for 

innovation in the State Administration have been 

realized. He continued as follows; “Export, is one 

of the elements of change and development in 

Turkey, is an integral part actually. Without export, 

there is no development and change. No export 

if there is no change and development.” 

Gülle, the goals of the new management team 

who came to work on June 30, “Strong Infrastructure, 

Human Resources Powerful, strong 

exports, a strong economy and strong Turkey,” 

he said, these principles can be expressed with 

5S. He also touched upon the projects and 

works implemented within the framework of the 

100-day action plan. Gülle said that, they have 

established the Women’s Council, for the first 

time after they started to work, in the history of 

TIM. In addition, he gave information about the 

establishment of the TIM Export Index, gaining 

more functional structure to Turkey Promotion 

Group, TIM disbursed funds and Eximbank, the 

dialogue with the banks that encouraged the 

trade with TL. Gülle who said “The exporters, they 

are the most important trade ambassadors of 

our country”, continued as follows; “We undertake 

the mission of introducing our sectors and our 

products to the whole world. With this mission, 

we realized many activities in a short time. We visited 

many countries and explained our exports 

and sectors. We changed the vision of our trade 

delegations. 106 diplomatic representatives from 

76 countries met in Cappadocia and increased 

the bar in trade diplomacy. Turkey Trade Centre 

are working on a new model. We aim to increase 

the number of our active TTM to 35.”

12 


PANORAMA 

diplomasisinde çıtayı yükselttik. Yeni bir Türkiye 

Ticaret Merkezi Modeli üzerinde çalışıyoruz. Aktif 

TTM sayımızı 35’e çıkarmayı hedefliyoruz.” 

“GERÇEK İHRACAT RAKAMIMIZA ULAŞMAK 

İSTİYORUZ” 

“Türk ihracatçıları olarak dünyadaki ve komşularımızdaki 

bu karmaşık ve olumsuz koşullara 

rağmen devletimize güvenle yola devam 

ediyoruz, edeceğiz” diyen Gülle, 2023 hedefleri 

doğrultusunda bundan sonra atacakları adımları 

şu sözleriyle sıraladı: “Katma değeri yüksek 

sektörlere öncelik verecek; ihracatımızı Ar-Ge, 

inovasyon, tasarım ve markalaşma temeline 

oturtarak girişimciliğe yoğunlaşacağız. Sektörlerimizin 

tek bir pazara bağlı kalmaması için pazar 

çeşitlendirmesi çalışmalarına ağırlık vereceğiz. 

İhracatın tüm ülkeye yayılması ve Anadolu illerimizi 

ihracata teşvik etmek için yeni ihracatçılar 

yaratacak bir mentörlük çalışması başlatacağız. 

Şu anda transit ticaret ve e-ihracat ile ilgili 

sağlıklı verilere ulaşamıyoruz. Biz bunların kayıt 

altına alınması için çalışmalar başlattık. Verileri 

Bakanlığımız öncülüğünde geliştirerek gerçek 

ihracat rakamımıza ulaşmak istiyoruz.” 

“EXİM 10 MİLYAR DOLAR DESTEK VERSİN, 

İHRACATI 20 MİLYAR DOLAR ARTIRALIM” 

“Cumhurbaşkanlığı politika kurullarından birisinin 

doğrudan ekonomiyle ilgili olması da son 

derece isabetli bir karar olmuştur. Bu kurulun 

görev alanı içinde ihracatçılarla görüş alışverişinde 

bulunulmasının yer alması, Türkiye’nin önümüzdeki 

dönemde çok daha büyük bir ihracat 

sıçraması için gerekli altyapıyı oluşturacaktır” 

diyen Gülle, ihracatçıların yaşadığı sorunlarla 

ilgili şunları söyledi: “KDV alacaklarının düzenli 

ödenmeye başlanacak olması, ihracatçılarımızı 

finansal olarak rahatlatacak ve rekabet güçlerini 

artıracaktır. KDV konusunda düzenlemeler 

yapılıncaya kadar firmaların KDV alacaklarının 

teminat olarak kullandırılması ve bu alacakların 

nemalandırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca 

yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Bunun önünün 

açılması için düşük faizli ve miktar sınırlaması olmadan 

kredi sağlanmasının, son derece faydalı 

olacağı kanaatindeyiz. Eximbank’a ihracatçılarımıza 

sağladığı olanaklar ve 2018’de 40 milyar 

dolara varacak olan destekleri için teşekkür 

ediyoruz. Bankanın verdiği desteklerin artmasını 

bekliyoruz ve burada sizlerin önünde şu sözü veriyoruz: 

Exim 10 milyar dolar daha destek versin, 

biz ihracatı 20 milyar dolar artıralım. Son olarak, 

Atatürk Havalimanı’nın taşınmasıyla boşalan 

arazinin mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesi, 

önem arz etmektedir. Bu arazideki 

binaların olduğu bölümlere, İstanbul’umuza 

yakışır bir fuar alanı inşa edilmesinin, ülkemiz için 

önemli bir prestij unsuru olacağına inanıyoruz.” 

We want to reach to our real export figures 

Gülle who said “We, as Turkish exporters, will 

continue our journey safely with our state despite 

these complex and negative conditions 

in the world and our neighbours.” gave the 

information about the steps that they will take 

in the scope of 2023 targets. “Give priority to 

sectors with high added value; we will focus 

on entrepreneurship by placing our exports 

on the basis of R & D, innovation, design and 

branding. We will focus on market diversification 

efforts so that our sectors do not stick to a 

single market. We are going to start a mentoring 

project that will create new exporters in 

order to spread the exportation throughout 

the country and encourage our Anatolian 

provinces to export. We are currently unable 

to access healthy data on transit trade and 

e-export. We have initiated studies to register 

them. We want to reach our actual export 

figure by developing the data under the leadership 

of our Ministry” he said. 

If Exim provides a support of $ 10 billion, we 

may increase the export 20 billion dollars 

additionally. 

Gülle who said “It is also a very accurate 

decision that one of the presidential policy 

boards is directly related to the economy. This 

committee’s mandate to include an exchange 

of views with the exporters of Turkey’s 

will create the necessary infrastructure for 

a much bigger leap for the exports in the 

coming period” gave information about the 

problems experienced by exporters. “The 

regular payment of VAT receivables will help 

our exporters financially relax and increase 

their competitiveness. We demand that the 

VAT receivables of the companies be used 

as collateral until the regulations are made 

on VAT and that these receivables should be 

considered as a guarantee. We also need 

new investments. We are of the opinion that 

it would be extremely beneficial to provide 

loans with low interest rate and without limitation. 

We would like to thank Eximbank for 

the opportunities it provides to our exporters 

and for their support which will be around 40 

billion dollars in 2018. We expect the bank to 

increase its support, and here we are promising 

in front of you. If Exim gives 10 billion 

dollars more as a support, we are going to 

increase exports 20 billion dollars additionally. 

Lastly, the best possible evaluation of the 

vacated land because of the transportation 

of Atatürk Airport is of importance. We believe 

that the construction of a fairground that will 

be suitable for Istanbul, will be an important 

prestige element for our country” he said.

İtalya ITMA 2023’e 

ev sahipliği yapacak 

Italy to host ITMA 2023 

13 PANORAMA 

ITMA, 2015’te başarılı bir şekilde gösterilmesinin ardından Milano’ya döndü. 

ITMA returns to Milan following successful showing in 2015. 

21 June 2018 – CEMATEX, the European Committee 

of Textile Machinery Manufacturers, today 

announced that ITMA will return to Milan, Italy, for 

its 19th edition. ITMA 2023 will be held at the Fiera 

Milano Rho exhibition centre from 8 to 14 June 

2023. The decision to host ITMA 2023 in Milan was 

taken at the CEMATEX General Assembly held 

recently. Mr Fritz P Mayer, President of CEMATEX, 

explained: “We received very positive feedback 

from ITMA 2015 exhibitors and visitors. Milan has 

excellent infrastructure for holding large-scale 

exhibitions like ITMA, which grosses over 200,000 

square metres and attracts a global audience. 

It offers an extensive range of hospitality services 

and air connections to all parts of the world. Italy 

also has a large textile machinery and textile 

making industry.” Alessandro Zucchi, President of 

ACIMIT, the association of Italian textile machinery 

manufacturers, said: “We are very pleased 

that Milan has been selected to host ITMA 2023. 

We will work hard with all parties, including government 

agencies and local partners to ensure 

another successful show.” Fiera Milano, which 

also hosted ITMA 2015, beat two other short-listed 

bidders out of an initial list of 9 venues. “It is 

a great satisfaction for us to have brought the 

top international exhibition of machinery and technology 

for textiles and clothing back to Italy,” 

said Mr Fabrizio Curci, Chief Executive Officer 

of Fiera Milano. “The trust the organisers have 

placed in us is an acknowledgement of the 

professional approach and quality services Fiera 

Milano is able to guarantee for international 

events hosted here.” ITMA – the world’s largest 

textile and garment technology exhibition – has 

been held every four years since 1951. The next 

exhibition will be held from 20 to 26 June 2019 at 

Fira de Barcelona, Gran Via venue, Spain. Space 

at ITMA 2019 has sold out and new applicants 

are being put on a waiting list. The exhibition has 

attracted over 1,600 exhibitors to showcase their 

latest technologies and sustainable solutions for 

the entire textile and garment manufacturing 

value chain, as well as fibres, yarns and fabrics. 

21 Haziran 2018 - Avrupa Tekstil Makineleri Üreticileri 

Komitesi’nden CEMATEX, bugün ITMA’nın 

19. baskısı için İtalya’nın Milano kentine döneceğini 

açıkladı. ITMA 2023, 8 - 14 Haziran 2023 

tarihleri arasında Fiera Milano Rho fuar merkezinde 

gerçekleştirilecek. ITMA 2023’ü Milano’da 

ağırlama kararı, son zamanlarda düzenlenen 

CEMATEX Genel Kurulunda alındı. CEMATEX 

Başkanı Sayın Fritz P Mayer şunları söyledi: “ITMA 

2015 katılımcıları ve ziyaretçilerinden çok olumlu 

geri bildirimler aldık. Milano, 200.000 metrekareyi 

aşan ve küresel bir kitleyi çeken ITMA gibi büyük 

ölçekli sergiler düzenlemek için mükemmel bir 

altyapıya sahip. Dünyanın her yerine geniş bir 

yelpazede ağırlama hizmetleri ve hava bağlantıları 

sunmaktadır. İtalya da büyük bir tekstil 

makineleri ve tekstil endüstrisine sahip.” İtalyan 

tekstil makineleri üreticilerinin birliği olan ACI- 

MIT’in başkanı Alessandro Zucchi, “Milano’nun 

ITMA 2023’e ev sahipliği yapmak üzere seçilmesinden 

çok memnunuz. Başarılı olmak için devlet 

kurumları ve yerel ortaklar da dahil olmak üzere 

tüm taraflarla çok çalışacağımızı gösteriyor.” 

ITMA 2015’i de barındıran Fiera Milano, kısa bir 

süre önce listelenen diğer 9 adayı ilk 9 sıra listesinden 

çıkardı. Fiera Milano İcra Kurulu Başkanı 

Fabrizio Curci, “Tekstil ve giyim sektörüne yönelik 

en üst düzey uluslararası makine ve teknoloji 

fuarını İtalya’ya getirmemiz bizim için büyük 

bir memnuniyet” dedi. “Organizatörlerin bize 

gösterdikleri güven, Fiera Milano’nun profesyonel 

yaklaşım ve kaliteli hizmetlerin bir kanıtıdır. 

Burada barındırılan uluslararası etkinliklerin 

garantisidir.” ITMA - dünyanın en büyük tekstil ve 

konfeksiyon teknolojisi sergisi - 1951’den beri dört 

yılda bir gerçekleştirildi. Bir sonraki sergi 20 ila 26 

Haziran 2019 tarihleri arasında Fira de Barcelona, 

Gran Via mekanı, İspanya’da gerçekleştirilecek. 

ITMA 2019’daki alan tükendi ve yeni başvuru sahipleri 

bekleme listesine alındı. Sergi, tüm tekstil 

ve konfeksiyon üretim değer zincirinin yanı sıra 

lifler, iplikler ve kumaşlar için en son teknolojilerini 

ve sürdürülebilir çözümlerini sergilemek üzere 

1.600’den fazla katılımcıyı çekmiştir. 


PANORAMA 

16 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 

TİM Başkanı İsmail Gülle ve 

heyetini kabul etti 

President Erdoğan accepted 

TIM President İsmail Gülle and 

his delegation 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı 

İsmail Gülle ve beraberindeki heyeti, Çankaya Köşkü’nde kabul etti. TİM Başkanı 

İsmail Gülle “Ülkemizde bugün olduğu gibi önümüzdeki dönemde çok daha büyük 

bir ihracat sıçraması için gerekli altyapı oluşturulacaktır. Hedefimiz bellidir: Hedef dış 

ticaret fazlası veren Türkiye’dir” mesajı verdi. 

President Recep Tayyip Erdogan accepted Turkey Exporters Assembly (TIM) President 

Ismail Gülle and his accompanying delegation at Çankaya Presidential Palace. TIM 

President İsmail Gülle gave the following message. “In our country, as in today, the 

necessary infrastructure will be created for a much larger export boom. Our goal is 

obvious: The target is to create a Turkey who has the foreign trade surplus.” 


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TİM 

Başkanı İsmail Gülle ve beraberindeki heyeti 

Çankaya Köşkü’nde kabul etti. Toplantıda, son 

dönemlerde Türkiye’ye yönelik döviz kurları 

üzerinden oynanan ekonomik tuzakların bozulmasında 

kritik öneme sahip ihracatın güçlendirilmesi 

için atılacak adımlar masaya yatırıldı. 

President Recep Tayyip Erdoğan accepted 

Turkey Exporters Assembly (TIM) President İsmail 

Gülle and his accompanying delegation at 

Çankaya Presidential Palace. At the meeting, 

the critical export steps which are to be taken 

to strengthen the export were put on the table. 

These steps have a vital importance for the

deterioration of the economic trap that 

had been played with the exchange 

rates towards Turkey at all. 

“With the support of our President, 

the export will come to the place it 

deserved.” 

TIM President Ismail Gülle, who has 

indicated that the exporting family is 

Turkey’s indigenous force and national 

force at the same time, continued his 

words as follows; “I must say that without 

any hesitation that export family 

is one of the most critical structure 

to disrupt traps will be installed in our 

country. Again, we will break the games 

played against our country through 

exchange rates by expanding the 

foreign exchange earning activities.” 

“In our country, as in today, the necessary 

infrastructure will be created for 

a much larger export boom. With the 

support of our President, the export will 

come to the place it deserved for sure. In 

line with the targets we have taken from 

you, we will increase exports to 200 billion 

dollars in the medium term. Nobody 

should doubt it. Our goal is obvious: the 

target is to create a Turkey who has the 

foreign trade surplus.” Gülle said. 

“Cumhurbaşkanımızın desteğiyle 

ihracat hak ettiği yere gelecektir” 

TİM Başkanı İsmail Gülle, ihracat ailesinin 

Türkiye’nin yerli gücü ve Türkiye’nin 

milli gücü olduğunu belirterek “Hiçbir 

tereddüttüm olmadan şunu ifade 

etmeliyim ki, ihracat ailesi ülkemize kurulacak 

tuzakları bozacak en kritik yapılardan 

biridir. Döviz kurları üzerinden 

ülkemize karşı oynanan oyunları, döviz 

kazandırıcı faaliyetleri genişleterek yine 

biz bozacağız” dedi. Gülle, “Ülkemizde 

bugün olduğu gibi önümüzdeki 

dönemde çok daha büyük bir ihracat 

sıçraması için gerekli altyapı oluşturulacaktır. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın da 

bizlere verdiği destek ile ihracat hak ettiği 

yere gelecektir. Sizlerden aldığımız 

hedefler doğrultusunda ihracatı orta 

vadede 200 milyar dolarlara çıkaracağız. 

Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 

Hedefimiz bellidir: Hedef dış ticaret 

fazlası veren Türkiye’dir” dedi.

PANORAMA 

18 

Gerber Technology Başkanı’nın 

Türkiye ziyareti 

Gerber Technology President’s 

Turkey visit 

Gerber Technology Başkanı Mohit Uberoi 12-13 Kasım tarihlerinde Türkiye temsilcisi 

Glengo Teknoloji firmasını ve bazı anahtar müşterileri ziyaret etti. 

Gerber Technology’s President Mohit Uberoi has visited Glengo Technology who 

is its Turkey Representative on November 12-13 and some of their key customers as well. 


Ziyaretini firmanın Avrupa Direktörü Theo 

Ostendorf ile birlikte gerçekleştiren başkan 

için Glengo’da yapılan görüşmede, Türkiye 

pazarının gelişimi ve Glengo’nun 35 yıla yaklaşan 

faaliyet özeti aktarıldı. Glengo Teknoloji 

Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aykut Vural, 

toplantıda ziyareti nedeniyle Gerber başkanına 

teşekkür etti. Ziyaretin kendilerine, müşterilerine 

ve Türkiye’ye verilen önemi ifade ettiğini 

belirtti. Gerber ile çalışmaya başladıkları yıllar 

ile bugünler arasında birçok açıdan büyük 

farklılıklar olduğunu ifade eden Mehmet Aykut 

Vural, zaman içerisinde yapılan faaliyetler, 

müşteri organizasyonları ve pazarın bugünkü 

durumu hakkında bilgiler verdi. Sadece 

Türkiye’de değil, dünya üzerinde bile Gerber 

ile Glengo arasındakine benzer 35 yıla varan 

bir iş ortaklığının görülmediğini ve bunun ne 

For the president who has realized his visit together 

with the European Director Theo Ostendorf, 

at a meeting held in Glengo, the summary 

of the Glengo’s development in Turkey’s 35 

years on the market and realized activities was 

transmitted. Mehmet Aykut Vural, Chairman of 

the Board of Glengo Technology, thanked to 

the President of Gerber, for his visit. He expressed 

that their visit to them and their customers 

shows the importance given to Turkey. Mehmet 

Aykut Vural, who stated that there are big differences 

between the years when they started 

working with Gerber and today, gave information 

about the activities, customer organizations 

and the current situation of the market during 

the years they have left behind. He also said 

that not only in Turkey, even all over the world, 

there is no similar partnership depending on

35 successful years between Gerber 

and Glengo. And naturally stressed how 

important it is. Describing the importance 

of investment in people in this 

sense, Glengo Chairman Mehmet Aykut 

Vural stated that the staff circulation 

in Glengo is less than 1%. He said that 

in Turkey, the most of people who are 

experts in their fields have been working 

in Glengo. And he also told them about 

the importance they give not only to 

their internal education but also to the 

education institutions that prepare the 

human resources for the sector and the 

sector. And he has finally summarized 

the studies being done about it. 

On the occasion of the visit of Gerber 

President to Turkey, the products, the development 

fields related to the market 

and also the related possibilities were 

evaluated together. Gerber President 

Mohit Uberoi gave information about 

Gerber’s work areas and solutions for 

the roadmap and development potential 

in the upcoming period. Gerber and 

Glengo’s senior management visited LC 

Waikiki, İbişler Textile and Kardem Tekstil 

to discuss the general evaluation, strategies 

and up-to-date projects until 2023 

after their internal consultations. 

derece önemli olduğunu vurguladı. 

Bu anlamda insana yapılan yatırımın 

önemini anlatan Glengo Yönetim Kurulu 

Başkanı Mehmet Aykut Vural, Glengo’da 

personel sirkülayonunun % 1’in 

altında olduğunu, Türkiye’de çalışma 

konularındaki en uzman kişilerin Glengo’da 

bulunduğunu ve sadece kendi iç 

eğitimlerini değil, sektörün eğitimine ve 

sektöre insan kaynağı hazırlayan eğitim 

kurumlarına verdikleri önemi anlatarak 

bu konuda yapılanları özetledi. 

Gerber başkanının Türkiye ziyareti vesilesiyle 

ürünler ve pazarla ilgili gelişme 

alanları ve olanakları da birlikte değerlendirildi. 

Gerber Başkanı Mohit Uberoi, 

Gerber’in çalışma alanları ve çözümleri 

hakkında önümüzdeki dönemdeki yol 

haritası ve gelişme potansiyeli hakkında 

bilgiler verdi. Gerber ve Glengo üst düzey 

yönetimi, kendi aralarında yaptıkları 

istişareler sonrası, genel değerlendirme, 

2023 yılına kadar olan stratejiler ve güncel 

projeler ile ilgili görüşmeler yapmak 

üzere LC Waikiki, İbişler Tekstil ve Kardem 

Tekstil firmalarını ziyaret ettiler.

20 

PANORAMA 

Kordsa, patent sayısı ile 

endüstriyel tekstil alanında 

global liderler arasında 

Kordsa is one of the global leaders 

in industrial textiles area 

with the number of its patents 

Yenilikçi güçlendirme teknolojileri geliştiren Kordsa, patent araştırma 

veri tabanına göre 2018 itibariyle endüstriyel tekstil alanında yayınlanan 

patent sayısı ile dünya genelinde ilk 10 şirketin arasında yer alıyor. 

Developing innovative retrofit technologies, Kordsa is among 

the top 10 companies in the world with the number of patents published in the field 

of industrial textiles as of 2018 according to the patent research database. 


Ar-Ge ve inovasyonu yaptığı her işin merkezine 

koyan, lastik, inşaat güçlendirme 

ve kompozit teknolojileri sektörlerinin öncü 

markası Kordsa, 2017 yılında imza attığı rekor 

patent başvurusunun ardından 2018 yılının 

ilk yarısında patent araştırma veri tabanında 

yayınlanan patent sayısı ile global liderler 

arasında yer aldı. 2017 yılında toplam patent 

portföyünü yaklaşık %60 oranında artıran 

Kordsa’nın, Temmuz 2018 itibariyle dünya 

genelinde 174 buluşu, 717 patent başvurusu 

ve 218 onaylanmış patenti bulunuyor. 

Patent araştırma veri tabanına göre Kordsa, 

dünya genelinde endüstriyel tekstil alanında 

yayınlanan patentleriyle, en çok patenti 

bulunan şirketler listesinde üst sıralara doğru 

ilerliyor. Kurulduğu günden itibaren inovasyona 

önem veren ve 2012 yılı itibariyle fikri 

haklar stratejisini değiştiren Kordsa, buluş 

koruma yöntemi olarak patent başvurusu 

yapmaya başladı. Patent başvurularının 

sonuçlanıp yayınlanmasından sonra, 

endüstriyel tekstil alanında yapılan patent 

araştırması sonuçlarına dayalı istatistiklerde 

Kordsa’nın teknolojinin öncelikli oyuncuları 

arasında konumunu güçlendiriyor. 

Kordsa, the pioneer brand in tire, construction 

reinforcement and composite technologies 

sectors, which puts R & D and innovation 

at the centre of every business it does, was 

among the global leaders with the number 

of patents published in the patent research 

database in the first half of 2018, following the 

record patent application signed in 2017 at 

all. Kordsa, which increased its total patent 

portfolio by 60% in 2017, has 174 inventions 

worldwide, 717 patent applications and 218 

approved patents as of July 2018. 

According to the patent research database, 

Kordsa is moving towards the top of the list of 

companies with the highest number of patents 

considering the patents published in the field 

of industrial textiles around the world. Kordsa, 

giving importance to innovation since the day 

it was founded and changing its intellectual 

property strategy as of 2012, started to apply 

for a patent as the method of protection. After 

the conclusion and publication of the patent 

applications, in the statistics based on the results 

of the patent researches in the field of industrial 

textile, Kordsa strengthens its position among the 

leading players in the technology.

21 PANORAMA 

Kordsa has added new ones to its global awards 

Kordsa, the strengthening leader who touched 

every corner of life with the mission of strengthening 

life, continues to crown its success in the 

global market with the awards it received. Kordsa 

has won two more awards in Brazil recently. 

This year, Kordsa has received the best employer 

award for three consecutive years. At the 

same time, Kordsa raised its place to 18th place 

among 150 companies across Brazil according 

to the rankings of the Great Place to Work Institute 

(GPTW). Kordsa who won the award in Bahia 

for the third time in a row, also won the “Best 

Practices in Internship Programs” award as well. 

Kordsa, which ranked 25th for the first time 

in 2016 by the Great Place to Work Institute 

(GPTW), was ranked 31st in 2017 and ranked 

18th in 2017. These awards, which are an indication 

of their success in Brazil, are also accepted 

as an indication that Kordsa continues to strengthen 

its corporate identity. Kordsa, as well as 

the work it puts forth, has also proved its giving 

value to its employees who have been doing 

the job by taking the awards in the last three 

years in a row. Kordsa, as an employer who encourages 

its employees to develop themselves, 

encourages them to give inspiration to each 

other and accepts the signature of all employees 

under the company’s success, continues 

to strengthen their lives by strengthening them 

with the value it gives to its employees. 

KORDSA, GLOBAL ÖDÜLLERİNE YENİLERİNİ EKLEDİ 

Yaşamı güçlendirme misyonuyla hayatın her 

köşesine dokunan güçlendirme lideri Kordsa, 

global pazardaki başarısını aldığı ödüllerle 

taçlandırmaya devam ediyor. Kordsa son 

olarak Brezilya’da iki ödül daha aldı. Üç yıl üst 

üste layık görüldüğü en iyi işveren ödülünü bu 

yıl üçüncü kez alarak Great Place to Work Institute 

(GPTW) sıralamasında Brezilya genelinde 

150 şirket arasında 18.sıraya yükseldi. Ayrıca 

yine “Staj Programlarında En İyi Uygulamalar” 

ödülüne layık görülerek Bahia bölgesinde 

üçüncü kez üst üste bu ödülün de sahibi oldu. 

Great Place to Work Institute (GPTW) tarafından 

Brezilya genelinde yapılan en iyi şirketler 

sıralamasına ilk kez 2016 yılında 25. sıradan 

giren Kordsa, 2017’de 31. sırada yer alırken 

bu sene 18.sıraya yükseldi. Brezilya’daki 

başarılarının bir göstergesi olan bu ödüller 

aynı zamanda Kordsa’nın şirket kimliğini de 

güçlendirmeye devam ettiğinin bir göstergesi 

olarak kabul ediliyor. Kordsa ortaya koyduğu 

işe olduğu kadar, işi ortaya koyan çalışanlarına 

da verdiği değeri üst üste 3 yıl aldığı bu 

ödüllerle kanıtlamış oldu. Çalışanlarına kendilerini 

geliştirmelerine imkan veren, birbirlerine 

ilham olmaya teşvik eden ve şirket başarısının 

altında tüm çalışanlarının imzası bulunduğunu 

kabul eden bir işveren olarak Kordsa, 

çalışanlarına verdiği değerle onları güçlendirerek 

hayatı güçlendirmeye devam ediyor. 


PANORAMA 

24 

Üretime ilham veren 

MAKTEK Avrasya, yüzleri güldürdü 

MAKTEK Eurasia, which inspired 

production, made faces laugh 

2-7 Ekim 2018 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 

gerçekleşen MAKTEK; beklentileri karşıladı. 2016’ya göre yüzde 46 oranında 

artan ziyaretçi ülke sayısıyla toplamda 56.526 sektör profesyonelinin ziyaret 

ettiği fuar, katılımcılardan tam not aldı. 


MAKTEK was held in TUYAP Fair and Congress Center between October 2-7, 

2018; welcomed expectations. In total, 56.526 sector professionals visited 

the fair with a 46 percent rise compared to the previous one, 2016. The fair 

received full marks from the participants… 

“Makine Üreten Makinaların Fuarı” MAKTEK 

Avrasya 2018 Fuarı, 2-7 Ekim tarihleri arasında 

sektörün tüm paydaşlarını bir araya getirdi. 

Otomotiv, havacılık, savunma, gemi ve inşaat 

sektörleri başta olmak üzere imalat alanında 

“The Fair of Machinery that Produces Machines” 

MAKTEK Eurasia 2018 Fair brought together 

all stakeholders of the sector between 2-7 

October. A total of 56,526 people visited the 

fair, which introduced technologies to deter-

mine the future in the manufacturing sector, 

particularly in the automotive, aerospace, defence, 

shipbuilding and construction sectors. 

The exhibition, which has experienced intense 

visitor interest from Turkey as well as from abroad, 

achieved a 52% increase in the number of 

foreign visitors compared to 2016 and achieved 

a record by hosting many international 

visitors. MAKTEK, which made its growth sustainable 

with the number of visitor countries that 

increased by 46 percent compared to 2016, 

brought together 56.526 domestic and international 

sector professionals and prepared the 

suitable platform for important cooperation for 

the development of the sector. MAKTEK, which 

proves that it looks at the sector from a different 

perspective with its panels and competitions, 

also hosted the “The Meeting of Producing 

Women in the Industry” meeting on 3 October 

2018 Wednesday. In the panel held at the fair; 

“The role of women in industrial companies?”, 

“Women’s issues in Turkey” and “To be a senior 

manager in an industrial company” topics 

were discussed in detail. On the other hand, in 

order to meet the demand of qualified technical 

staff of the industry, the MAKTEK Golden 

Compasses 1st National CNC Machine Tool 

Design Competition organized by TİAD and Tezmaksan 

Training Base Association, marked the 

fair. The competition, which transforms young 

minds’ ideas into reality, contributes to the promotion 

of young minds and the development 

of school-industry cooperation. 

MAKTEK Eurasia supports Domestic / 

Indigenous Manufacturers 

The Machine Tools Sector, which has a strategic 

importance in the development process of 

countries and which creates a multiplier effect 

on the economic development by determining 

the production skills of the sectors that provide 

input as well as being the basic production 

machine, is growing in parallel with the development 

of the industry. While the value of the 

use of machine tools in these sectors, which 

are the locomotive of the industry, is about 1.3 

billion dollars per year, the sector aims to close 

2018 with 550 million dollars export and 780 

million dollars production. Underlining that the 

machine tool industry aims to increase domestic 

production, İlhan Ersözlü, General Manager 

of TUYAP Fairs and Fair Services, said that 

MAKTEK Eurasia supports domestic production 

with this awareness. Ersözlü underlined that 

it is needed to be produced more machine 

tools for domestic and national production. He 

underlined that the sector should work with the 

awareness that production is the way of getting 

out of crises. Ersözlü continued his words as 

geleceği belirleyecek teknolojilerin tanıtıldığı 

fuarı toplam 56.526 kişi ziyaret etti. Yurt içinden 

olduğu kadar yurt dışından da yoğun ziyaretçi 

ilgisiyle karşılaşan fuar, 2016 yılına göre yabancı 

ziyaretçi sayısında %52 oranında büyüme yakaladı 

ve birçok uluslararası ziyaretçiyi ağırlayarak 

bir rekora imza attı. 2016’ya göre yüzde 

46 oranında artan ziyaretçi ülke sayısıyla da 

büyümesini sürdürülebilir kılan MAKTEK, 56.526 

yerli sektör profesyonelini bir araya getirerek 

sektörün gelişimi için önemli iş birliklerine zemin 

hazırladı. Ev sahipliği yaptığı panel ve yarışmalarla 

da sektöre farklı bir bakış açısıyla baktığını 

kanıtlayan MAKTEK, 3 Ekim 2018 Çarşamba 

günü gerçekleşen “Sanayide Üreten Kadınlar 

Buluşması”na da ev sahipliği yaptı. Fuarda 

gerçekleşen panelde; “Endüstri şirketlerinde 

kadının rolü?”, “Türkiye’de kadın meselesi” ve 

“Bir sanayi şirketinde üst düzey yönetici olmak” 

başlıklı konular detaylarıyla tartışıldı. Öte yandan 

sanayinin nitelikli teknik eleman talebini 

karşılamak için TİAD ve Tezmaksan Eğitim Üssü 

Derneği’nin birlikte organize ettiği MAKTEK Altın 

Pergel 1. Ulusal CNC Takım Tezgahı Tasarım 

Yarışması, fuara damga vurdu. Genç beyinlerin 

fikirlerini gerçeğe dönüştüren yarışma, genç 

beyinlerin teşvik edilmesine ve okul-sanayi iş birliğinin 

gelişmesine önemli ölçüde katkı sağlıyor. 

MAKTEK AVRASYA YERLİ ÜRETİCİYİ DESTEKLİYOR 

Ülkelerin gelişme sürecinde stratejik öneme 

sahip olan ve temel üretim makinası olmasının 

yanı sıra girdi sağladığı sektörlerin üretim 

becerilerini belirleyerek ekonomik gelişmede 

çarpan etkisi yaratan Takım Tezgahları Sektörü, 

sanayinin gelişime paralel olarak büyüyor. 

Sanayinin lokomotifi olan bu sektörlerde takım 

tezgahlarının yarattığı kullanım değeri yıllık 

yaklaşık 1,3 milyar dolar olurken sektör, 2018’i 

550 milyon dolar ihracat, 780 milyon dolar üretimle 

kapatmayı hedefliyor. Bu bilinçle takım 

25 PANORAMA 



26 

PANORAMA 

tezgahları sektörün yerli üretimi arttırma hedefinde 

olduğunun altını çizen TÜYAP Fuar 

ve Fuarcılık Hizmetleri Genel Müdürü İlhan 

Ersözlü, Maktek Avrasya’nın da bu farkındalıkla 

yerli üretimi desteklediğini söyledi. Yerli 

ve milli üretim için daha fazla takım tezgahının 

üretilmesi gerektiğini savunduklarını 

belirten Ersözlü, krizlerden çıkmanın yolunun 

üretim olduğunun farkındalığıyla sektörün 

çalışması gerektiğinin altını çizdi. Ersözlü, 

“Fuarımızda ziyaretçiler, sektörde var olan 

tüm yenilikleri daha belirgin bir şekilde 

görecekler. Fuar alanı içerisinde inovasyon 

harikası ürünler, yerli ve milli ürünler yer 

alacak. Fuarın öncelikli amacı, Türkiye’deki 

takım tezgahları sektöründe neler başarıldığını 

ve destek verirlerse neler başarılabileceğini 

gözler önüne sermek ve Türkiye’den 

çıkan yenilikçi ürünleri fuar ziyaretçileri ile 

buluşturmak. Fuarlar bir anlamda en yeni 

ürünlerin doğrudan son kullanıcısına veya 

sektörün ilgililerine tanıtıldığı platformlardır. 

Yenilikçi ürünleri fuar kapsamında böyle 

alanlarda fuar ziyaretçisine tanıtarak sektörün 

geleceğinden bir kesit sunuyoruz” dedi. 

“MALİYETİN AZALMASIYLA ÇEŞİTLİLİĞİN 

ARTACAĞINA İNANIYORUZ” 

Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği 

(TİAD) Başkanı Hakan Aydoğdu ise “Üretim 

için takım tezgahlarının olmazsa olmaz 

bir enstrüman olduğunu düşünüyoruz. Türkiye 

sanayisinde makine, beyaz eşya, demiryolu 

taşıtları, otomotiv ve tüm kara taşıtları, havacılık 

ve uzay, gemi inşa, savunma ve metal 

eşya sanayinin oluşturduğu kullanım değeri 

2017 yılında 53 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 

Sanayinin lokomotifi olan bu sektörlerde 

takım tezgahlarının yarattığı kullanım 

değeri yıllık yaklaşık 15 milyar dolar olmuştu. 

2018 yılı için takım tezgahları kullanılarak yapılacak 

olan üretimin fayda değerinin 17-18 

milyar dolar seviyelerine ulaşacağını düşünüyoruz. 

Öte yandan yatırım ve sermaye malı 

olarak kullanılan sektörün sağladığı katma 

değer ile tüm sanayi sektörlerinde dışa 

bağımlılık ve dış ticaret açığı azalmaktadır. 

Hep söylediğimiz gibi Türkiye için kritik görev 

üstlenen otomotiv, savunma, havacılık, beyaz 

eşya sektörlerindeki gelişmelere ve tüm 

dünyada takım tezgahları özelinde yaşanan 

teknolojik gelişime paralel olarak Türkiye’nin 

üretimi ve kullanımı da gelişim gösterecektir. 

Sektör içerisinde, özellikle Türkiye’de savunma 

ve gemi inşa sektörleri için üretilmeye 

başlanan metal işleme tezgahları bu gelişimin 

öncüsü olarak gösterilebilir. Türkiye’nin 

hedefi, üretilebilen takım tezgahı çeşitliliğini 

artırıp, maliyetleri azaltmak olmalıdır” dedi. 

follows; “In our exhibition, visitors will see all the innovations 

in the sector more clearly. Within the fair 

area, innovation products, domestic and national 

products will take place. The primary objective 

of the fair is to show to all the participants what 

was achieved in the machine tool sector in Turkey. 

And at the same time, if they receive support, it is 

also being wanted to show that many things can 

be achieved as well. The other main objective is 

of course to show to participants the innovative 

products resulting from Turkey for sure. Fairs are the 

platforms in which new products are introduced 

directly to the end user or to the interested parties. 

We present a cross-section of the future of the sector 

by introducing innovative products to the fair 

visitors in such areas within the scope of the fair.” 

“We believe that with the decrease in cost, 

diversity will increase.” 

Hakan Aydoğdu, President of Machine Tools and 

Industrialists’ Association (TİAD) also gave an 

information about the subject and said; “We think 

that machine tools for production are indispensable 

instruments. Machinery industry in Turkey, 

white appliances, rail vehicles, automotive and all 

motor vehicles, aerospace, shipbuilding, defense 

and used value created by the fabricated metal 

products industry had amounted to $ 53 billion in 

2017. In these sectors, which are the locomotives of 

the industry, the value of the use of machine tools 

was about $ 15 billion per year. We believe that the 

value of the production to be performed by using 

machine tools for 2018 will reach to the levels of 17- 

18 billion dollars. On the other hand, foreign trade 

deficit decreases with the added value provided 

by the sector, which is used as investment and capital 

goods, in all industrial sectors. As we say, automotive, 

which is critical for Turkey, defence, aerospace, 

development and worldwide in the white 

goods sector in parallel with the development of 

technological experienced in the special machine 

tools, production and use of Turkey will show 

growth. Within the sector, especially metal-working 

machines that are being produced for defence 

and shipbuilding industries in Turkey shown as the 

vanguard of this development. Turkey’s goal is to 

increase the diversity of the machine tools that can 

be produced, it should be to reduce costs.”

PANORAMA 

28 

İFEXPO hazır giyim sektörünü 

dünyaya taşıyacak 

İFEXPO will carry the ready-to-wear 

sector to the world 

TÜYAP ve Moda ve Hazır Giyim Federasyonu’nun (MHGF) işbirliği ile 

düzenlenecek, ülke genelinde sektöre yeni bir can damarı kazandırma 

amacıyla hazırlanan 10-13 Temmuz 2019 tarihinde gerçekleştirilecek olan 

IFEXPO-Hazır Giyim ve Kumaş Fuarı heyecanı başladı. 

Excitement of IFEXPO-Ready-to-Wear and Fabric Fair, which will be held 

on 10-13 July 2019, will be organized with the cooperation of TÜYAP and 

Fashion and Apparel Federation (MHGF) and prepared to bring a new life 

to the sector throughout the country. 


TÜYAP ve Moda ve Hazır Giyim Federasyonu 

işbirliği ile düzenlenecek İFEXPO- Hazır Giyim ve 

Kumaş Fuarı İzmir’de basına tanıtıldı. TÜYAP ve 

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu ev sahipliğinde 

gerçekleşen toplantıya, federasyon üyesi 

dernek başkanları ve üyeleri katıldı. Toplantıda 

ayrıca TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. Yönetim 

Kurulu Başkanı Bülent Ünal, fuarcılık sektörü 

açısından ülkenin son durumu ve TÜYAP Fuarcılık 

hakkında bilgiler verdiği bir sunum gerçekleştirdi. 

Çok sayıda davetlinin katıldığı toplantının 

açılış konuşmasını yapan MHGF Yönetim Kurulu 

Başkanı Hüseyin Öztürk, Fuar ile ilgili yaptıkları 

çalışmaları anlattı. Hazır giyim sektöründe 

İFEXPO Ready-to-Wear and Fabric Fair to be 

organized in cooperation with TÜYAP and Fashion 

and Apparel Federation was introduced 

to the press in İzmir. To the meeting which was 

hosted by TÜYAP and the Fashion and Apparel 

Federation, the presidents and the members of 

the federations associations’ have participated. 

In addition, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. The 

Chairman of the Board of Directors, Bülent Ünal, 

made a presentation on the latest status of the 

fair sector and the TÜYAP Fair Organization. The 

opening speech of the meeting attended by 

many guests, MHGF Chairman Huseyin Ozturk, 

told the work they did about the fair. Ozturk who

has said that apparel industry in Turkey’s share in world 

production by 3.4 percent, indicating that ranked 

seventh in the world said, and continued his words 

as follows. “Unfortunately, there was not a long-term 

ready-to-wear fair that we have been hosting. We 

realized this was a big deficiency for us. Last year we 

decided to do a fair organization and we started 

our work. We wanted to organize a fair, which would 

be added with the shoe and bag industry that will 

certainly complete the garment sector. In this sense, 

by doing various researches, also in terms of publicity 

of our country, we have made researches about 

how we can manage it. As a result we have reached 

to the conclusion of IFEXPO.” He said. 

Today, in the country’s difficult economic process, 

the exporters and producers, indicating that at 

times of anxiety Ozturk, civil society organizations 

should not lose hope, he said. Öztürk said that if the 

country will find its way out through exportation, 

new players should be included in this game. Öztürk 

said that “We thought it should be a platform 

to be realized by sharing cooperation in an organization 

where we will market eastern cities such as 

Mardin, Diyarbakır and Gaziantep as partner cities. 

While the operation of Turkey Afrin is being spoken 

in our country, we took the business people to the 

Mardin. We have demonstrated the potential of 

the sector by looking for a positive mobility across 

the country and by looking for answers to how we 

work together. Together with this fair, we plan to 

put forth the brotherhood in the sector. With the 

fair we will create, we aim to increase our profits by 

putting all our hearts into the sector and fuelling 

the country’s hope flame. I want our project to be 

successful. I hope that at the end of this fair, TUYAP 

says that “We did a good job”. I also believe that 

we are going to make a good job for sure.” He said. 

40 YEARS OF EXPERIENCE 

The Chairman of the Board of Directors of TÜYAP 

Bülent Ünal gave information about the ready-made 

clothing and fair sector. Unal who noted that 

they have two main objectives while they were beginning 

their adventure, one is to maintain Turkey’s 

exports and said they wanted to be able to move 

forward in the world average. Unal who is indicating 

that the dollar’s mobility affect exports, continued 

as follows. “It is not possible to go forward 

with money games and to construct the future. 

We must strive to change the tables by putting 

together our efforts and opportunities. Today there 

are 31 thousand fairs in the world. These fairs also 

have 44.5 million participants. TÜYAP completed 

its 40th anniversary this year. It provides services to 

approximately 18 thousand participants in our meetings 

every year. We welcome 5 million visitors. We 

served 300 thousand companies in 40 years and 

organized over 1.800 fairs. We have an experience 

coming from past. We intend to further our industry 

by putting forward this experience. I hope our fair 

becomes beneficent for everyone.” He said. 

Türkiye’nin dünya üretiminde yüzde 3,4 pay 

alarak yedinci sırada olduğunu belirten Öztürk, 

“Maalesef uzun dönemdir hazır giyimle 

ilgili ev sahipliği yaptığımız bir fuar yoktu. 

Bunun bizim için büyük bir eksiklik olduğunu 

fark ettik. Geçen yıl bir fuar organizasyonu 

yapmaya karar vererek çalışmalarımıza 

başladık. Yapmak istediğimiz fuara, giyimi 

tamamlayacağını düşündüğümüz ayakkabı 

ve çanta sektörünü de eklemek istedik. Bu 

anlamda çeşitli araştırmalar yaparak, tanıtım 

anlamında bizzat ülkemizi öne çıkararak 

nasıl bir iş yapabileceğimizi sorduk. Bunun 

sonucunda da IFEXPO ortaya çıktı” dedi. 

Bugün ülkenin içinden geçtiği ekonomik 

süreçte ihracat ve üreticilerin zaman zaman 

kaygıya kapıldığını da belirten Öztürk, sivil 

toplum kuruluşlarının ümidini kaybetmemesi 

gerektiğini ifade etti. Ülkenin çıkış yolunu ihracatla 

bulacaksa, bu oyuna yeni oyuncuların 

da katılmasına vurgu yapan Öztürk, “Mardin, 

Diyarbakır, Gaziantep gibi doğu şehirlerini ortak 

şehirler olarak pazarlayacağımız bir organizasyonda 

işbirliğini de paylaşarak gerçekleştireceğimiz 

bir platform olması gerektiğini 

düşündük. Ülkemizde Türkiye-Afrin Harekâtı 

konuşulurken Mardin’e iş insanlarını götürerek, 

ülke genelinde olumlu bir hareketlilik nasıl 

sağlanır ve birlikte nasıl iş yapılır sorularına 

cevap arayarak sektörün potansiyelini ortaya 

koyduk. Bu fuarla birlikte sektördeki kardeşliği 

ortaya koymayı planlıyoruz. Oluşturacağımız 

fuarla, sektöre tüm yüreğimizi koyarak kazancımızı 

artırma ve ülkenin ümit meşalesine 

yakıt olma amacındayız. Projemizin başarılı 

olmasını istiyorum. Ümit ediyorum ki, TÜYAP 

da bu fuarın sonunda ‘İyi ki bu işi yaptık’ der 

ve biz de iyi bir iş yapmış oluruz” diye konuştu. 

40 YILLIK DENEYİM 

TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal 

ise hazır giyim ve fuarcılık sektörü hakkında 

bilgiler verdi. İki temel amaçla yola çıktıklarını 

belirten Ünal, Türkiye’nin ihracatını sürdürmek 

ve dünya ortalamasında ilerilere taşıyabilmek 

istediklerini söyledi. Dolardaki hareketliliğin 

ihracatı etkilediğini belirten Ünal,“Para oyunlarıyla 

ileriye gitmek ve geleceği kurgulayabilmek 

pek mümkün değil. El birliği ile çabamızı 

ve imkanlarımızı ortaya koyarak tabloları 

değiştirmek için gayret içine girmeliyiz. Bugün 

dünyada 31 bin fuar var. Bu fuarların da 44.5 

milyon katılımcısı var. TÜYAP, bu sene 40. yılını 

tamamladı. Her sene yaptığımız toplantılarda 

yaklaşık 18 bin katılımcıya hizmet veriyor, 5 milyon 

ziyaretçiyi ağırlıyoruz. 40 yıllık sürede 300 

bin firmaya hizmet verdik ve bin 800 üzerinde 

fuar düzenledik. Geçmişten gelen bir deneyimimiz 

var. Bu deneyimimizi ortaya koyarak 

sektörümüzü daha da ileriye taşıma niyetindeyiz. 

Fuarımız herkese hayırlı olsun” dedi. 

29 PANORAMA 


PANORAMA 

30 

İplik sektörü 

16. kez bir araya geliyor 

The yarn industry 

is coming together 

for the 16th time 


Tekstil sektörü Türkiye’nin endüstride vazgeçilmezlerinin 

başında geliyor. Ülke ekonomisi için bu kadar 

büyük önem taşıyan meslek zincirinin ilk halkası da 

iplik. Günümüzde hemen her sektörde hissedilen 

uluslararası rekabet iplik üretiminde de kendini 

yoğun olarak hissettiriyor. Yoğun rekabet içerisinde 

öne çıkma avantajını kullanmak isteyen iplik üreticileri, 

Tüyap tarafından 28 Şubat-2 Mart 2019 tarihleri 

arasında düzenlenen Uluslararası İstanbul İplik 

Fuarı’nda 16. kez bir araya gelmeye hazırlanıyor. 

2018 İPLİK FUARI GURUR TABLOSU 

Bölgesinin en büyük iplik üreticisi konumunda 

olan Türkiye, bu yıl 15 ülkeden 308 firma ve firma 

temsilciliğinin katılımı ile gerçekleşen İplik Fuarı ile 

gücüne güç kattı. Konu ile doğrudan ilgili 12.000’in 

üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yapan Tüyap, yaratılan 

büyük ticaret ortamı ile haklı gururu bir kez 

daha yaşadı. 2018 yılında hedef ülkelerde gerçekleştirilen 

yoğun tanıtım faaliyetleri ile, Tüyap davetlisi 

olarak Fas, Tunus, Hindistan, İran, Mısır, Özbekistan, 

Rusya başta olmak üzere, dünyanın birçok 

ülkesinden gelen alım heyetleri sayesinde katılımcı 

firmalar önemli iş bağlantılarına imza attılar. 

GELECEK BULUŞMA: 28 ŞUBAT-2 MART 2019 

2019 yılında da tanıtım faaliyetlerini arttırarak binlerce 

ziyaretçiye ev sahipliği yapması beklenen İstanbul İplik 

Fuarı, uluslararası pazarlara açılmak isteyen firmalara 

stant rezervasyonlarını yapmaya devam ediyor. 

The textile sector is one of the indispensable 

industry in Turkey. The first link of the profession 

chain, which is so important for the economy 

of the country, is the yarn. Nowadays, 

the international competition felt in almost 

every sector also makes itself felt in the 

production of yarn as well. Yarn producers 

who want to use the advantage of being 

ahead of intense competition are preparing 

to meet for the 16th time at the International 

Istanbul Yarn Fair which is organized by 

Tuyap from 28 February to 2 March 2019. 

2018 Yarn Fair, Board of Pride 

Turkey, who has the position of being the 

largest yarn producer of its region, increased 

his power with the organization of Yarn 

Fair which was held with the participation 

of 308 companies from 15 countries and 

many professional visitors as well. Tüyap, 

which hosted more than 12.000 visitors 

directly related to the subject, once again 

experienced its deserved pride with the big 

trade environment created. In 2018, with the 

intense promotional activities carried out in 

the target countries, the participating firms 

from many countries of the world, including 

Morocco, Tunisia, India, Iran, Egypt, Uzbekistan, 

Russia, as an invitees of Tüyap, have 

signed important business contacts. 

The Next Meeting; 28 FEBRUARY-2 MARCH 2019 

Istanbul Yarn Fair, which is expected to host 

thousands of visitors by increasing its promotional 

activities in 2019, invites to make 

their stand reservations to companies wishing 

to open up to international markets.

PANORAMA 

32 

Lenzing’den yeni teknoloji platformu 

New technology platform 

from Lenzing 


Lenzing Group, sürdürülebilir nonwoven ürünler 

odaklı ve endüstride yeni pazar olanakları 

meydana getirecek yeni teknoloji platformu 

LENZING Web Teknolojisi’ni başarıyla hayata 

geçirdiğini duyurdu. 26 milyon Avroluk bir 

yatırım ile birkaç yıllık araştırma ve geliştirmenin 

sonucu olarak şirket, Lenzing Avusturya’daki 

merkezinde yer alan 1 metre enindeki pilot 

tesisin hayata geçirilme sürecini tamamladı. 

ÜRETİM SÜREÇLERİ ÇEVREYE DUYARLI ŞEKİLDE 

GERÇEKLEŞECEK 

Günümüzde çoğu nonwoven ürün, polyester 

veya polipropilen gibi plastik malzemelerden 

üretiliyor ve bu malzemelerin doğada çözünmesi 

yüzlerce yıl alıyor. Uygun olmayan atık 

teknikleri ile bir araya geldiğinde, nonwoven 

ürün endüstrisi küresel çapta atık depolama 

sorunlarının başını çekiyor. LENZING Web 

Teknolojisi sayesinde botanik kökenli nonwoven 

emici kumaşların çevreye duyarlı üretim 

süreçleriyle elde edilmesi sağlanacak. Lenzing 

Group CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Stefan 

Lenzing Group has announced that it has 

successfully implemented the new technology 

platform, LENZING Web Technology, which 

is focused on sustainable nonwoven products 

and creates new market opportunities in the 

industry. As a result of several years of research 

and development with an investment of 26 

million euro, the company has completed the 

implementation of a 1-meter-wide pilot plant 

in the centre of Lenzing Austria. 

Production processes will be carried out in an 

environmentally friendly manner 

Nowadays, most nonwoven products are 

made of plastic materials such as polyester 

or polypropylene and these materials take 

hundreds of years to dissolve in nature. When 

combined with inappropriate waste techniques, 

the nonwovens product industry is leading 

the global waste storage problems. Thanks to 

LENZING Web Technology, nonwoven absorbent 

fabrics of botanical origin will be obtained 

through environmentally friendly production 

processes. Stefan Doboczky, CEO and the Chairman 

of the Board of the Lenzing Group, said 

that “While the nonwoven product segment 

now represents 30 percent of our core business, 

we are committed to strong growth, with more 

active participation in the value chain. LENZING 

Web Technology, our corporate strategy, is a 

fundamental building block in which we focus 

on our special products under sCore TEN. We 

will continue to strengthen our business partner 

and customer portfolio with more sustainable 

efforts to lead innovation and sustainability with 

sustainable special products.” He said.

Nonwoven Fabric Industry develops with the 

latest technologies 

LENZING Web Technology, which is a web formation 

process that starts with botanical wood 

pulp and is obtained from 100% lyocell filament 

nonwoven fabric, can be integrated with standard 

unused nonwoven binding technologies 

such as joining with standard pressure water or 

joining with needle. In addition, patented technology 

provides a unique self-assembly mechanism 

where the filament yarn merges into 

the fabric at the laying stage. This mechanism 

offers a wide range of products with surface 

texture, flexibility and dimensional shrinkage in 

a wider range of options than nonwoven product 

technologies using 100 percent cellulosic 

fibres. The new LENZING Web Technology 

at Lenzing AG, CCO, Robert Van de Kerkhof, 

said that “New LENZING Web Technology, 

demonstrates how perfectly we are committed 

to developing forward-thinking solutions through 

our offering of more sustainable products 

to consumers is a good example. By changing 

the awareness of consumers about disposable 

products, we will be proactive in our customers’ 

journey towards success with technological 

innovation and sustainable cellulosic products.” 

Wolfgang Plasser, Vice President of Global 

Management of Nonwoven Products at Lenzing, 

said: “The size of the nonwoven fabric market 

in 2022 is expected to reach 35 billion dollars. 

Considering the annual growth rate of 7.5 percent, 

which is expected to be realized within this 

period, it is of great importance to support the 

nonwovens industry with environmentally friendly 

developments by using sustainable raw materials. 

Consumers are becoming increasingly aware 

of the negative effects of plastics in waste water 

systems and the marine ecosystem. Therefore, 

the disposable product industry is also becoming 

obliged to act and respond to such concerns. 

With our new LENZING Web Technology, we 

believe that the value chain will contribute to 

more innovative applications with natural, nature-soluble 

cellulose materials.” He said. 

Doboczky, “Nonwoven ürün segmenti günümüzde 

ana faaliyet alanımızın yüzde 30’unu 

temsil etse de, değer zincirinde yeniliklere daha 

etkin katılım sağlayarak güçlü bir büyüme sergilemekte 

kararlıyız. LENZING Web Teknolojisi, 

kurumsal stratejimiz sCore TEN kapsamındaki 

özel ürünlerimize odaklandığımız temel bir yapı 

taşı olma niteliği taşıyor. Sürdürülebilir özel ürünler 

ile yeniliklere öncülük etmeye ve işletmemize 

başarı sağlayacak daha sürdürülebilir çalışmalarımızla, 

iş ortağı ve müşteri portföyümüzü 

güçlendirmeye devam edeceğiz” dedi. 

NONWOVEN KUMAŞ ENDÜSTRİSİ SON 

TEKNOLOJİLERLE GELİŞİYOR 

Botanik ağaç hamuru ile başlayan ve %100 lyocell 

filamentten nonwoven kumaş elde edilen 

bir web oluşum prosesi olan LENZING Web Teknolojisi, 

standart basınçlı su ile birleştirme veya 

iğne ile birleştirme gibi ısı kullanımsız nonwoven 

bağlama teknolojileri ile entegre edilebiliyor. 

Ayrıca patentli teknoloji, filament ipliğin serme 

aşamasında birleşerek kumaşa dönüştüğü 

özgün bir kendiliğinden birleşme mekanizması 

da sağlıyor. Bu mekanizma, yüzde 100 selülozik 

liflerin kullanıldığı nonwoven ürün teknolojilerine 

kıyasla çok daha geniş seçeneklerde yüzey 

dokusu, dökümlülük ve boyutsal çekmezlik 

içeren bir ürün yelpazesi sunuyor. Lenzing AG’de 

Ticari Faaliyetler Yönetim Kurulu Üyesi, CCO, 

Robert Van de Kerkhof, “Yeni LENZING Web 

Teknolojisi, tüketicilere daha sürdürülebilir ürün 

seçenekleri sunmamız sayesinde, ileri görüşlü 

çözümler geliştirmeye ne kadar bağlı olduğumuzu 

mükemmel bir şekilde ortaya koyuyor ve 

Lenzing’in stratejik büyümesine güzel bir örnek 

teşkil ediyor. Tüketicilerin tek kullanımlık ürünler 

hakkındaki farkındalıklarını değiştirerek, teknolojik 

inovasyon ve sürdürülebilir selülozik ürünler ile 

müşterilerimizin başarıya doğru yolculuklarında 

proaktif olarak yer alacağız” dedi. 

Lenzing’de Nonwoven Ürünlerin Küresel Yönetiminden 

Sorumlu Başkan Yardımcısı Wolfgang 

Plasser ise; “2022’de nonwoven kumaş pazarının 

büyüklüğünün 35 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 

Bu süre içinde gerçekleşmesi beklenen yıllık 

yüzde 7,5 bileşik büyüme oranı da göz önünde 

bulundurulduğunda, sürdürülebilir ham maddeler 

kullanarak nonwoven endüstrisinin çevre 

dostu gelişmelerle desteklenmesi büyük önem 

taşıyor. Tüketiciler atık su sistemlerinde ve deniz 

ekosistemindeki plastiklerin olumsuz etkilerinin 

gittikçe daha da farkına varıyor. Dolayısıyla tek 

kullanımlık ürün endüstrisi de harekete geçmek 

ve bu tür endişelere karşılık vermekle yükümlü 

hale geliyor. Yeni LENZING Web Teknolojimiz ile 

değer zincirinin doğal, doğada çözünen selüloz 

malzemelerle daha yenilikçi uygulamalar üretmesine 

katkıda bulunacağımıza inanıyoruz” dedi. 

33 PANORAMA 


PANORAMA 

34 

ABD’ye İtalyan dijital devrimi 

The Italian digital revolution to USA 

Aleph, uluslararası mesleğini SGIA Expo’da ikinci 

kez sergileyerek doğruladı. LaForte yazıcılar için 

yeni özelliklerin geliştirilmesinde bir yıllık harcamayı 

takiben, Aleph ABD’nin en büyük fuarlarından 

birinde 2 model sundu: LaForte 200 Kağıt, 

süblimasyon mürekkepleri ile süper geniş format 

340cm. LaForte 200 Kumaş, tekstil pigmentli 

mürekkeplerle kumaşa direkt geniş 190 cm. 

Tekstil endüstrisinin kalbinde, Como’da geliştirilen 

endüstriyel geniş formatlı baskı makinelerinin 

her ikisi de yeni Aleph araştırma merkezinde 

yapılan en son yenilik ve testlerin faydalarını görüyor. 

Bu araştırma merkezinin amacı, müşterinin 

ihtiyaçlarını sürdürülebilir üretim ile karşılayabilecek 

yeni çözümler sunmaktır. Süper Geniş 

Süblimasyonlu Kağıt yazıcı, yumuşak tabela endüstrisinde 

doğrudan kumaştan geri adım atan 

pazar trendlerine cevap veriyor. Daha geniş 

bir yelpazede kumaş kullanımı ve kağıt üzerine 

basmak için keskin kalite, pazar göstergeleridir. 

Tekstil ile kumaşa doğrudan doğruya Pigment 

mürekkepleri de piyasanın aradığı şeydir; Ekolojik 

bir gelecek için en kolay çözüm ve çevresel 

olarak zararsızdır. SGIA 2018, aynı zamanda La- 

Forte serisinin yeni isimlendirmesini destekleme 

vesilesidir. Diziliş sınıflandırmasını basitleştirmek 

için, yeni adlandırma getirdik. LaForte markasının 

yanında yer alan sayılar, artan başlıklar ve 

üretkenlik çizgileri anlamına gelir. Aleph, dünya 

çapında işini sürekli artırıyor ve Kuzey Amerika 

çok önemli bir pazar haline geldi. Özel bir satış 

gücü ve servis ağı, müşterilere mükemmel bir 

hizmeti garanti eder ve Aleph’in standart kalitesini 

en üst düzeyde tutar. 

Aleph confirms its international vocation by 

exhibiting for the second time at SGIA Expo. 

After one-year spending in development of new 

features for the LaForte printers, Aleph presents 2 

models in one of the main USA show: LaForte 200 

Paper, super-wide format 340cm with sublimation 

inks. LaForte 200 Fabric, wide format 190 cm 

direct to fabric with textile pigment inks. Both 

industrial large format printing machines developed 

in Como in the heart of textile industry 

are taking the benefits of latest innovation and 

testing carried in the new Aleph research center. 

The aim of this research center is to deliver 

new solutions to the market that can satisfy the 

customer’s needs with sustainable production. 

Super-Wide Sublimation Paper printer is responding 

to the market trends that is stepping back 

from direct to fabric in the soft signage industry. 

Possibility to use wider range of fabrics and the 

sharp quality to print on paper are the market 

indicators. Direct to fabric with textile Pigment 

inks is also what the market is looking for; easiest 

solution and environmentally harmless for an 

ecologic future. SGIA 2018 is also the occasion to 

promote the new naming of the LaForte series. 

To simplify the lineup classification, we have introduced 

new naming. The numbers which stand 

next to LaForte brand refers to incremental line 

of heads and productivity. Aleph is continuously 

increasing its business around the world and 

North America became a very important market. 

A dedicated sales force and service network 

guarantee customers a great service and maintain 

Aleph’s standard quality at the top. 


Kauçuk Blanketli 

Örme Kalenderi 

Knitted Calender Machine 

with Rubber Blanket 

SİLİNDİR İMALATI 

ROLLER PRODUCTION 

KALENDER MAKİNESİ 

CALENDER MACHINE 

BOYA FULARI MAKİNESİ 

PAD BATCH MACHINE 

JİGER MAKİNESİ 

JIGGER MACHINE 

Tel: 0090 224 493 23 62 Fax: 0090 224 493 23 65

PANORAMA 

36 

Kalite tüm yol: 

elyaftan kumaşa 

Quality all the way: 

from fiber to fabric 


Genişletilmiş ürün yelpazesi, EVS 

entegrasyonu tamamlandığında, 

USTER’in küresel liderliğinin altını çiziyor. 

Extended product range underlines 

USTER’s global leadership, as 

integration of EVS is completed. 

Fiberden mamul kumaşa kadar tüm birincil 

tekstil üretimindeki kalite çözümleri, artık otomatik 

denetleme sistemlerinin EVS’den başarılı bir 

şekilde entegre edilmesinin ardından Uster Technologies 

tarafından sunulmaktadır. Bu genişleme 

kabiliyeti, USTER’in iplikçilik, dokuma, örme, 

terbiye ve dokunmamış ürünlerde kalite izleme 

ve yönetim için dünyanın tek teknoloji ürünü tedarikçisi 

olarak benzersiz olduğunu gösterir. Görme 

temelli kumaş muayenesi için üç EVS sistemi 

Quality solutions across the full range of primary 

textile production – from fiber to finished fabric 

– are now offered by Uster Technologies, following 

the successful integration of automated 

inspection systems from EVS. This expansion of 

capability means USTER is unique as the world’s 

only supplier of high-tech instruments for quality 

monitoring and management in spinning, 

weaving, knitting, finishing and nonwovens. The 

three EVS systems for vision-based fabric inspection 

are now presented under USTER branding. 

On April 25 this year, Uster Technologies 

announced the successful acquisition of Elbit 

Vision Systems (EVS), a world-leading high-technology 

supplier for automated vision inspection 

in the textile industry. Since then, both organizations 

have been working to integrate EVS into 

the USTER Group. This phase was completed on 

October 1, when EVS started operations under 

the name of Uster Technologies Ltd., based 

in Caesarea, Israel. The EVS fabric inspection

systems are now presented under the USTER 

brand, with new names: USTER ® EVS Q-BAR 

(fabric quality monitoring system), USTER ® EVS 

FABRIQ VISION (fabric quality assurance system) 

and USTER ® EVS FABRIQ SHADE (fabric shade 

optimization system). They also have a new look 

– the distinctive and award-winning dark-red 

and grey USTER design – confirming the identity 

of the fabric inspection systems at a glance. 

Think Quality for fabrics 

Automated inspection from USTER delivers 

major benefits for fabric producers. The three 

solutions provide both quality assurance and 

optimization of fabric yield in the final product. 

The high-tech inspection technology means 

fabric producers depend less on human judgment 

and can produce consistent, reliable 

quality. USTER ® fabric inspection brings the 

Think Quality approach to fabric production. 

In the mill, the USTER approach starts with the 

principle of avoiding off-quality at the earliest 

possible stage. Here, the USTER ® EVS Q-BAR detects 

faults during manufacturing, preventing 

long-running defects. This early control reduces 

material losses and removes the need for manual 

inspection after production. It’s the basis 

for constant and reliable quality, enhancing 

the mill‘s market competitiveness. For optimum 

quality, a consistently high rate of defect detection 

is required. USTER ® EVS FABRIQ VISION 

ensures reliable monitoring, using automated 

control during intermediate and final inspection 

– eradicating the need for manual inspec- 

şimdi USTER markası altında sunulmaktadır. Bu yıl 

25 Nisan’da Uster Technologies, tekstil endüstrisinde 

otomatik görsel denetim için dünya lideri 

bir teknoloji tedarikçisi olan Elbit Vision Systems’ı 

(EVS) başarıyla satın aldığını duyurdu. O zamandan 

beri, her iki kuruluş da EVS’yi USTER Group’a 

entegre etmek için çalışıyorlar. Bu aşama, EVS’in 

Caesarea, İsrail merkezli Uster Technologies 

Ltd. adı altında faaliyete başladığı 1 Ekim’de 

tamamlandı. EVS kumaş kontrol sistemleri şimdi 

USTER markası altında, yeni isimlerle sunulmaktadır: 

USTER ® EVS Q-BAR (kumaş kalitesi izleme 

sistemi), USTER ® EVS FABRIQ VISION (kumaş kalite 

güvence sistemi) ve USTER ® EVS FABRIQ SHADE 

(kumaş tonu) optimizasyon sistemi). Ayrıca yeni 

bir görünüme de sahipler - farklı ve ödüllü koyu 

kırmızı ve gri USTER tasarımı - kumaş muayene 

sistemlerinin kimliğini bir bakışta teyit ediyor. 

KUMAŞLAR İÇİN KALİTEYİ DÜŞÜN 

USTER’den otomatik denetim, kumaş üreticileri 

için büyük faydalar sağlar. Üç çözüm, nihai 

üründe hem kalite güvencesi hem de kumaş 

veriminin optimizasyonunu sağlar. Yüksek 

teknolojili inceleme teknolojisi, kumaş üreticilerinin 

insan kararına daha az bağımlı olduğu 

ve tutarlı, güvenilir bir kalite üretebileceği 

anlamına gelir. USTER ® kumaş denetimi, Think 

Quality yaklaşımını kumaş üretimine getiriyor. 

Fabrikada, USTER yaklaşımı, mümkün olan en 

erken aşamada kalite dışı kalmanın önlenmesi 

prensibi ile başlar. Burada, USTER ® EVS Q-BAR, 

üretim sırasında arızaları tespit ederek uzun 

süreli arızaları önler. Bu erken kontrol, malzeme 

37 PANORAMA 



38 

PANORAMA 

kayıplarını azaltır ve üretimden sonra manuel 

inceleme ihtiyacını ortadan kaldırır. İmalathane 

pazarında rekabet gücünü artıran, sürekli ve 

güvenilir kalitenin temeli. Optimum kalite için, 

sürekli yüksek bir hata algılama oranı gereklidir. 

USTER ® EVS FABRIQ VISION, ara muayene ve 

son kontrol sırasında otomatik kontrol kullanarak 

güvenilir izleme sağlar ve manuel inceleme 

ihtiyacını ortadan kaldırır. Sistemin görünür kusurları 

yakalayabilme yeteneği kumaş veriminin 

optimize edilmesini ve taleplerin önlenmesini 

sağlar. Boyalı kumaşlar için, renk tutarlılığı hayati 

önem taşır - baştan sona ve bir rulonun yanı sıra, 

aynı partinin farklı ruloları arasında. USTER ® EVS 

FABRIQ SHADE, renklerin kritik olduğu hemen her 

işlemde renk değişimini izler. Kumaş üreticilerinin 

son üründe sabit bir gölge sağlamasına, ikinci 

kaliteyi önlenmesine ve müşterilerin memnun 

kalmasına olanak tanır. USTER ® EVS FABRIQ 

VISION ve USTER ® EVS FABRIQ SHADE, aynı 

zamanda, kumaş verimliliğini optimize ederken, 

aynı zamanda proses verimliliğini iyileştirmek 

için bir dizi seçenek sunar. Kızılötesi işaretleyici, 

kesme masası kontrolü ve lazer işaretleyici gibi 

özellikler, USTER ® sistemlerinin üstün teknolojisinin 

altını çiziyor. Akıllı otomasyon, süreç optimizasyonu 

ve kullanım kolaylığı, bir tekstil fabrikasını 

kalite anlayışı ile yönetmeyi hedefliyor. 

HARİKA EŞLEŞME 

USTER, tekstil endüstrisi için elyaftan kumaşa 

kadar dünyanın tek kaliteli çözümleri tedarikçisidir. 

USS ile USTER, dokuma, örme, terbiye 

ve dokunmamışlar için proses izleme ve kalite 

yönetimindeki portföyünü güçlendiriyor. Ürünlerin 

mükemmel uyumu, hem yüksek teknolojiye 

adanmış hem de inovasyon tarafından yönlendirilen, 

alanlarında lider rol oynayan iki şirketin 

uyumunun altını çiziyor. Aynı zamanda temel iş 

hedeflerini de paylaşırlar: orta ve nihai ürünlerin 

ölçülmesi ve izlenmesi yoluyla kalite konusunda 

şeffaflık. Ortak inançları, objektif değerlendirme 

için otomatik kalite kontrolünün tekstil işletmelerinin 

başarısı için çok önemli olduğudur. 

Kaliteye olan bağlılık - EVS ve USTER için başka 

bir ortak ideal - bugünün rekabetçi pazarında 

her zamankinden daha değerlidir. Müşteriler, 

her zaman benzersiz ürünleri, doğru kalitede 

ve kabul edilemez kusurlardan arındırıyorlar. 

Eğirme işleminden ve elyaf, iplik ve kumaş kalitesinden 

elde edilen verilerin kombinasyonu, 

sabit kaliteye ulaşmak ve verimliliği ve üretkenliği 

arttırmak için gerçeğe dayalı kararlar verir. 

“AGH’nin USTER Group’a entegrasyonu, USTER’in 

uzmanlık ve hizmet teklifine katma değer sağlayan 

sinerjik bir satın alma olarak kabul edilmektedir. 

Ayrıca, AGH, Uster Technologies CEO’su 

Thomas Nasiou’ya göre, EVS bizim için ek tekstil 

alanlarında iş arama fırsatı sunuyor. 

tion. The system’s ability to capture any visible 

defects allows fabric yield to be optimized and 

prevents claims. For dyed fabrics, color consistency 

is vital – from beginning to end and 

from side to side of a roll, as well as between 

different rolls of the same lot. USTER ® EVS FAB- 

RIQ SHADE monitors shade variation in almost 

any process where color is critical. It allows 

fabric producers to deliver a constant shade 

in the end product, preventing second quality 

and keeping customers satisfied. USTER ® EVS 

FABRIQ VISION and USTER ® EVS FABRIQ SHADE 

also provide a number of options for improving 

process efficiency, while also optimizing fabric 

yield. Features such as the infrared marker, 

the cutting-table control and the laser pointer 

underline the superior technology of USTER ® 

systems. Smart automation, process optimization 

and user-friendliness all lead to the goal of 

managing a textile mill with quality in mind. 

Perfect match 

USTER is the world’s only supplier of quality 

solutions for the textile industry from fiber to 

fabric. With EVS, USTER strengthens its portfolio 

in process monitoring and quality management 

for weaving, knitting, finishing, and nonwovens. 

The perfect match of products is underlined by 

the fit of two companies holding leading roles 

in their fields, both dedicated to high-tech and 

driven by innovation. They also share the basic 

business goals: transparency in quality, through 

measuring and monitoring intermediate and 

final products. Their joint conviction is that automated 

quality control for objective assessment 

is crucial to textile businesses success. The inherent 

dedication to quality – another common 

ideal for EVS and USTER – is more valuable than 

ever in today’s competitive market. Customers 

expect unique products, at the right quality and 

free from unacceptable defects, every time. The 

combination of data from the spinning process, 

and on fiber, yarn and fabric quality enables 

fact-based decisions to achieve constant 

quality and improve efficiency and productivity. 

“The integration of EVS into the USTER Group is 

recognized as a synergetic acquisition adding 

value to USTER’s offer of expertise and services. 

Additionally EVS is for us an opportunity to 

explore business in additional textile fields,” says 

Thomas Nasiou, Uster Technologies CEO.

PANORAMA 

40 

Türk Barter, 

“İslam Ticaret 

Birliği”ni kuracak 

ASSAM’ ın hazırladığı ve İslam 

ülkelerinin bir irade altında toplanması 

amacı ve “İslam Ekonomisi ve Ortak 

Ekonomik Sistemler” temasıyla 

düzenlenen kongrede konuşmacı 

olarak yer alan Türk Barter Yönetim 

Kurulu Başkanı Dr. Mehmed Sırrı Şimşek, 

İslam Ticaret Birliği adlı sunumunda 

İslam Devletleri arasında Barter Sistemini 

kullanarak kurulabilecek ortak pazar ve 

ekonomik faaliyetlere değindi. 


İslam Ekonomisi ve Ortak Ekonomik Sistemler 

kongresinde islam ticaret birliğine değinen Şimşek, 

’İslam Ticaret Birliği; üyeleri arasında kardeşlik ve 

dayanışmanın yanında asıl hedef olan ekonomik 

büyüklüğü sağlayacaktır‘’dedi. 

Dr. M. Sırrı Şimşek’in sunumundan satır başları ise 

şöyle; Bugün buraya toplanan tüm İslam Ülkeleri 

ile Asya ve Avrupa’nın merkezinde olması itibari ile 

İslam Ticaret Birliği’nin de kalbi sayılacak bir konumda 

bulunan Türkiye’nin öncülüğünde mümkün olan 

en kısa sürede, nakit ticaretin yanında tüm kaynaklarımızı 

seferber ederek bütün İslam ülkelerine 

ayrı bir dinamizm sağlayacak İslam Ticaret Birliği’ni 

hayata geçirelim. Gündemden düşmeyen Avrupa 

Birliği’ne giriş sürecimiz ile ilgili bu kadar vakit kaybedilirken 

değerlendirilmeyen kaynakları kazanca dönüştürmek 

için İslam ülkeleri, doğru temeller üstüne 

oturtulan ve sürekliliği sağlanan bir İslam Ticaret

42 


PANORAMA 

Birliği kurulması için güç birliğine varmalıdır. İslam 

ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret arttırılarak 

değerlendirilmeyen çok sayıda yer altı ve yer üstü 

kaynakların değerlendirilmesi gerekmektedir. İslam 

Ticaret Birliği’nin kurulmasında Türk Barter önemli bir 

role sahip olacaktır. Türk Barter International 1994 

yılında Türkiye’de Barter sistemini kurmuş ve bugüne 

kadar öncülüğünü üstlenmiştir. 25 yıldan bu yana 

da bilgisi, tecrübesi ve teknolojik altyapısı ile Barter 

sistemini gerek ulusal gerek uluslararası alanda başarılı 

bir şekilde uygulamış ve uygulamaya devam 

etmektedir. İslam ülkelerinin mevcut ticaret sistemlerinin 

üzerinde bir baskı unsurunun olduğunu ve bir 

çıkmaza doğru sürüklendiğini müşahede etmekteyiz. 

Bu sebeple biz Türk Barter International olarak, 

İslam ülkeleri arasında ‘Alternatif ticaret ve finans 

sistemi ile birlikte ‘İslam Ticaret Birliği’ni kurarak hem 

mevcut finansal problemlere bir çözüm getirmeyi 

hem de İslam ülkeleri arasında alternatif bir ortak 

pazar kurmayı hedefliyoruz. Amacımız İslam Dünyasının 

hak ve çıkarlarını korumak, üye Devletlerarasında 

işbirliği ve dayanışmayı güçlendirmektir. İslam 

Ticaret Birliği üyeleri arasında merkezi İstanbul’da 

kurulacak iktisadi ve ticari işbirliği İslam ülkeleri arasında 

kardeşlik ve dayanışmanın yanında asıl hedef 

olan ekonomik büyüklüğü sağlayacaktır. Üye ülkelerin 

finans sıkıntılarını ve alternatif ticaret arayışlarını 

çözmek maksadıyla kurulacak olan İslam Ticaret 

Birliği ile İslam ülkelerine sermaye katılımı ve destek 

sağlanması planlanmıştır. İslam Ticaret Birliği’nin 

amacı, İslam Şeriatı doğrultusunda, üye ülkelerin ve 

Müslüman Toplumların birlikte ekonomik kalkınmalarına, 

sosyal gelişmelerine katkıda bulunmaktır. 

PROJENİN AMACI 

İslam ülkelerinde İslam Ticaret Ortak Pazarı’nı kurmak. 

İslam ülkeleri arasında Türk Barter organizasyonunda 

Barter sistemi ile iş birliğini artırmaya yönelik, 

proje üretmek ve destek vermek. 

Türk Barter’ın öncülüğünde üye ülkelere Barter 

ticaretini yerleştirmek. 

Üye ülkelere Türk Barter aracılığıyla destek kredisi 

sağlamak. 

İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında global ticareti 

geliştirmek. 

İslâm Ticaret İş birliği üyeleri arasında ortak para 

birimi olarak altını kullanmak. 

Üye ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesine yardımcı 

olmak ve bu amaçla gerekli çalışmaları yapmak. 

Üye ülkeler arası teknik işbirliğine yardımcı olmak 

ve teknik yardım sağlamak. 

Üye ülkelerde kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunan 

personele eğitim imkânları sağlamak. 

Müslüman ülkelerdeki ekonomik, mali ve finans 

faaliyetlerinin İslami kurallara uygun şekilde yürütülmesi 

yönünde araştırmalar yapmak. 

PROJE PLANLAMASI 

Pazar Analizi; Öncelikle Ekonomik bakımdan sıkıntı 

içinde olan İslam ülkeleri, hammadde bakımından 

zengindirler. Yeni kurulmakta olan “Orta boy Sanayi 

Tesisleri’nde ciddi üretim rakamlarına ulaşabilmektedirler. 

Ancak değişim vasıtası olan dövize, 

nakite büyük ihtiyaç duymaktadırlar. 

Hedef Kitlesi 

Tüm İslam Ülkeleri. 

Proje Süresi; En geç Aralık 2019 sonudur. Uygulama 

süresi ise Türk Barter’ın faaliyeti ve İslam Ticaret Birliği 

uyumu ile devam edecektir. 

STRATEJİ VE POLİTİKALAR 

Ülkelerin dış ticaret yetkilileri veya bakanlıkları ile 

görüşülerek ülkelerde Barter organizasyonu ve 

muhatabı için ticari bir şirket kurulacaktır. Bu şirket ile 

Türk Barter arasında ortaklık antlaşması yapılacaktır. 

Bu ortak şirketin kuruluşları, kadrosu, Barter ticareti 

uygulama şekli ve programı tarafımızca organize 

edilecek ve destek verilecektir. 

Bu ortak şirketlerle o ülkede Barter sistemi kurulacak 

ve Corporate Barter uygulanacaktır. (Ülkelerin 

kendine ait Barter uygulamaları varsa Türk Barter 

kendi sistemi ile entegre edecektir.) 

Barter uygulamalarında Türk Barter; organizatör 

şirket konumunda bulunacaktır. 

Bu organizasyonda ülkelerde seçilecek olan 

firmalarda gelişmiş bir ticaret hacminin olmasına 

dikkat edilecektir. 

PROJE YÖNETİM ORGANİZASYONU 

Projenin işlerlik kazanması ve başarısı için etkin 

bir yönetim organizasyonu olmalı ve buna uygun 

kadrosu kurulmalıdır. 

Proje İş Geliştirme sorumluluğun bir parçasıdır. 

HEDEFLER 

Proje ile kurulacak Barter Ortak Pazarı ile ülkelere ek 

bir ticari pazar kazandırılmış olacaktır. Böylece üye 

olmayan ülkelere rekabet üstünlüğü sağlanacaktır. 

Proje ile ülke şirketlerinin finans ihtiyaçları karşılıklı 

olarak çözülecektir. 

Nakit finansmanın yanında ülkelere Barter ile nakitsiz 

finansman desteği de sağlanmış olacaktır. 

Üye ülkeler atıl kapasitelerini satışa çevirerek cirolarını 

ve kârlılıklarını arttıracaklardır. 

Konuşmasının ardından Dr. M. Sırrı Şimşek’e plaket 

takdim edildi. 

TÜRK BARTER SİSTEMİ 

BARTER NEDİR? 

Şirketlerin ürettiği mal veya hizmeti satabileceği 

‘’Ticaret Modelidir.’’ 

Şirketlerin, mal ve hizmet kredisi kullanabildiği 

‘’Finansman Modeldir.’’ 

Bir şirketin satın aldığı mal veya hizmetin bedelini, 

yine kendi ürettiği mal veya hizmetle karşılamasını 

sağlayan ‘’Ödeme Sistemidir.’’ 

BARTER ORTAK PAZARI 

Arz - talep dengesi gözetilerek üye firmaların satış ve

alış işlemlerinin karşılanması modeline göre çalışır. 

Geniş açılımlı ve kapsamlı sektör dağılımına 

sahip bir pazardır. 

Sistem; üye firmaların arzlarının satışı ve taleplerinin 

karşılanması esasına göre çalışır. 

Satış yaparak alacaklı olan firma, ihtiyaçlarını 

üye firmaların satışa sundukları mal veya hizmetlerden 

karşılar. 

BARTER SİSTEMİNİN AVANTAJLARI 

Ticaret hacminizi arttırır. 

Etkin Reklam ve Tanıtım kolaylığı sağlar. 

Satışlarınızı artırır. 

Stoklarınızı hızlı bir şekilde eritir. 

Kapasite kullanımınızı arttırır. 

Yeni alıcı ve satıcılar kazandırır. 

Güvenli bir ticari ortak pazarda Kolay alış ve 

satış işlemi yapmanızı sağlar. 

Yeni ve farklı pazarlara açılmanızı sağlar. 

Düşük maliyet ile ticaret yapmanızı sağlar. 

Potansiyel alıcılara kolay ulaştırır. 

Pazarda rekabet gücünüzü arttırır. 

12 ay sıfır faiz ile kolay kredi kullanmanızı sağlar. 

Borçlarınızın Barter ile ödenmesini sağlar. 

Şüpheli alacaklarınızın Barter ile tahsilatı yapılır. 

Şirketlere yatırım desteği sağlar. 

Borçlarınızın yapılandırılmasını sağlar. 

Alacaklarınızı garanti ederek, tahsilat riskinizi 

en aza indirir. 

BARTER KREDİ 

“Ürün ve Hizmet Kredisi” işlem bakiyesi olmayan 

üyenin ihtiyacı olan mal ve hizmetini satın 

almasını sağlamaktadır. 

Firma bu sayede Türk Barter Ortak Pazarı’nda 

alışveriş yapabilmesi için yeterli bakiyesi 

olmasa bile “Ürün ve Hizmet Kredisi” kullanarak 

alışverişe başlayabilmektedir. 

Teminat kapsamı ve kredilendirme Barter 

Şirketinin belirlediği oranda yapılır. Kredi borcu 

bulunan üye, 12 ay içerisinde Barter Ortak 

Pazarında kendi mal veya hizmetini arz ederek 

borcunu faizsiz olarak öder. 

NEDEN TÜRK BARTER? 

Türkiye’de Barter sisteminin kuruculuğu ve öncülüğünü 

üstlenmiştir. 

25 yıllık Barter tecrübesi ile hizmet vermektedir. 

Her üyeye özel Barter Sistemi’ni kullanma projesi 

hazırlamaktadır. 

Güçlü teknolojik alt yapı ile hizmet vermektedir. 

Dünya Barter Birliği (IRTA) üyesi ve yönetiminde 

bulunmaktadır. 

Hızlı ve doğru çözümler üretmektedir. 

PROJE YAKLAŞIMIMIZ 

Türk Barter, Ortak Pazar’daki her müşteriye 

uygun çözüm üretir. 

Üyenin sistem danışmanı olan “Broker”, müşterinin 

ihtiyaçlarını tespit edip, Barter işlemlerini 

projelendirir ve üyenin sistemden en üst düzeyde 

faydalanmasını sağlar.

PANORAMA 

44 

Trendlerin belirlendiği 

Linexpo İstanbul İç Giyim ve 

Çorap Fuarı, 07-09 Şubat 2019’da 

sektörü buluşturuyor 

Trend setting Linexpo Istanbul 

Lingerie & Hosiery Fair brings 

the sector together, 

07-09 February 2019 


Geçtiğimiz yıl sektörün yoğun katılımı ve zengin 

ziyaretçi profili ile dikkat çeken Linexpo İç 

Giyim ve Çorap Fuarı bu yıl da fuar öncesinde 

yaptığı çalışmalarla oldukça iddialı… 

Linexpo Istanbul Lingerie, Hosiery fair attracting 

attention with its intensive participation 

of the sector and rich visitor profile last year is 

also very ambitious with the works it has done 

before the fair this year ... 

Osman Alyüz, Chairman of all Underwear Industry 

Manufacturers Association, said, “Linexpo 

Istanbul Lingerie, Hosiery fair will open its doors 

between 07 and 09 February. The countdown 

started for the fair where we had a frantic 

preparatory process. Turkish underwear firm the 

new season specifically to be colored by the 

creations they prepare and Turkey’s most important 

underwear and socks, household clothing, 

bedding and beach wear will be determined in 

the summer and winter fashion 2019 fair, which 

will bring together the brand “has included the 

statements. Linexpo Istanbul Lingerie, Hosiery 

fair to be held in the Istanbul Expo Center will 

show this year, leading brands in Turkey. 

In order to jazz up the lingerie industry and bring 

the participants together with professional 

business partners, effective advertising works 

are being done by the association before and 

after the fair. Throughout the year, business trips 

organized abroad with the participation of firms 

participating in the fair are invited to attract foreign 

important companies and tour fair from all 

over the world. Participation in business trips and 

fairs are expected in many countries of the world, 

especially in Eastern Block Countries, Asia, Africa, 

America, Australia, Europe, China and Eurasia.

PANORAMA 

46 

Fuar öncesinde yapılan yurt dışı gezileriyle 60 ülkenin davet edildiği 

Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı, 2019 yılında 

dünyanın her yerinden profesyonel müşterileri ağırlamaya hazırlanıyor. 

Linexpo Lingerie, Hosiery Fair, where 60 countries are invited 

by foreign trips made before the fair, is getting ready to welcome 

professional customers from all over the world in 2019. 


Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu 

Başkanı Osman Alyüz, “Linexpo İç Giyim ve 

Çorap Fuarı, 07-09 Şubat tarihleri arasında kapılarını 

açacak. Öncesinde hummalı bir hazırlık 

süreci geçirdiğimiz fuar için geri sayım başladı. 

Türk iç giyim firmalarının yeni sezona özel olarak 

hazırladıkları kreasyonlarla renklenecek ve Türkiye’nin 

en önemli iç giyim ve çorap, ev içi giyim, 

yatak ve plaj kıyafetleri markalarını bir araya getirecek 

olan fuarda 2019 yılının yaz ve kış modası 

da belirlenecek” ifadelerine yer verdi. 

İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan 

Linexpo İç Giyim ve Çorap Fuarı’nda bu yıl 

Türkiye’nin önde gelen markaları boy gösterecek. 

İç giyim sektörünü hareketlendirmek ve 

katılımcıları profesyonel iş ortakları ile buluşturmak 

için dernek tarafından fuar öncesinde ve 

sonrasında etkili reklam çalışmaları yapılıyor. 

Yıl boyunca fuara katılan firmaların iştirakiyle 

yurt dışına düzenlenen iş gezilerinin neticesinde 

dünyanın dört bir yanından yabancı 

önemli firma ve ziyaretçiler fuara davet ediliyor. 

Yapılan iş gezileri ile Doğu Blok Ülkeleri, 

Asya, Afrika, Amerika, Avustralya, Avrupa, 

Çin ve Avrasya başta olmak üzere dünyanın 

birçok ülkesinden fuara katılım bekleniyor.

PANORAMA 

48 

‘Gelenekten geleceğe’ 

robotlarla sim sırma defilesi 

Kahramanmaraş 3. Uluslararası Tekstil Zirvesi kapsamında, 

Gala Programı düzenlendi. Galada manken ve robotlar eşliğinde 

‘Gelenekten Geleceğe’ temalı sim sırma defilesi gerçekleştirildi. 


Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMT- 

SO) ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) 

işbirliği ile Ramada Otel’de düzenlenen Gala 

Programının açılış konuşmasını yapan KMTSO 

Başkanı Serdar Zabun, sanatı ve edebiyatı ile çok 

yönlü kültürünü kumaşa adeta bir nakış gibi işleyen 

kahraman şehrin geçmişten bugüne başarı 

öyküsünü podyuma yansıttıklarını belirtti. Sim sırma 

ile başlayan tekstil serüveninin baş döndüren 

hikayesini hep birlikte izlediklerini ifade eden Zabun, 

şöyle konuştu: “Bu hafta şehrimiz adına çok 

önemli 2 büyük organizasyonu gerçekleştirmiş 

olduk. Pamuktan hazır giyime kadar, global tekstil 

sektörünün en stratejik merkezlerinden birisi olan 

Kahramanmaraş’ta bu akşam galasını yaptığımız 

Uluslararası Tekstil Zirvesi ve Uluslararası Kahramanmaraş 

Tekstil Makineleri Fuarımız, bu alanda 

dünya teknoloji devlerinin katılımına sahne oldu.” 

Kahramanmaraş’ın sektördeki küresel marka 

gücünü bir kez daha gözler önüne serdiğini dile 

getiren Serdar Zabun, Kahramanmaraş’ın bundan 

sonra üretim için sergilediği performansı, moda tasarımları, 

fuar ve sempozyum kültürüyle çok daha 

yükseğe çıkaracağını, dünya tekstil kenti olarak 

geleceğe koşmaya devam edeceğini kaydetti.

PANORAMA 

50 

Etkinlikte konuşan AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili 

Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş’ın “tekstilin 

başkenti ve tekstil city” olması için çalışma 

yapacaklarını belirtti. Tekstilin Kahramanmaraş 

için önemine dikkati çeken Özdemir, “Biz, Kahramanmaraş 

‘şiirin ve edebiyatın başkenti’ olsun 

istiyorduk ama şiirin ve edebiyatın başkenti olması 

tekstil şehri olmasına engel değil. Bununla ilgili de 

bundan sonra çalışacağız.” dedi. 

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları 

Birliği Başkanı Ahmet Öksüz ise Kahramanmaraş’ın 

tekstilde dünyadaki önemine vurgu yaptı. Tekstilin, 

Türkiye’ye döviz girdisi sağlayan en önemli 

sektör olduğunu ifade eden Öksüz, “Bu ülkeye 

döviz lazım. Bugünlerde bunun çok daha önemini 

yaşıyoruz. 30 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştiren 

sektör ve bunun yarısı da bu ülkede kalıyor. 

Biz ihracat odaklı bir sektörüz” diye konuştu. 

Kahramanmaraş’ın Türkiye ortalamasının çok 

üzerinde bir ihracat gerçekleştirdiğini vurgulayan 

Ahmet Öksüz, katma değeri yüksek bir ürün ürettiklerini 

belirterek, “Kahramanmaraş hep son teknolojiye 

yatırım yapmıştır. Bugün de bunun avantajını 

yaşamaktadır” şeklinde konuştu. 

Konuşmaların ardından, sunuculuğunu Jülide 

Ateş’in yaptığı “Gelenekten Geleceğe” temalı sim 

sırma defilesi düzenlendi. Manken Özge Ulusoy’un 

robotlarla podyuma çıktığı defilede mankenler, 

Osmanlı saraylarına Kahramanmaraş’tan gönderilen 

ve “Maraş işi” olarak adlandırılan geleneksel 

sim sırma kumaşlar ile son teknolojiyle kentte 

üretilen kumaşların harmanlandığı şovlar yapıldı. 

Etkinlikte, Mehmetçik Vakfı yararına açık artırmaya 

sunulan sim sırma işlemeli bir tablo, KMTSO Meclis 

Başkanı ve Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı 

Hanefi Öksüz tarafından 50 bin liraya satın alındı. 


PANORAMA 

52 

EFI Reggiani, ITMA Asya’da 

yeni çözümlerini sundu 

EFI Reggiani exhibited 

new solutions at ITMA Asia 

EFI ürünleri, tasarımdan baskıya kadar her aşamada, üstün kalite, 

çok yönlülük, üretkenlik ve verimlilik sunmaktadır. 


Electronics For Imaging, Inc. brought its newest innovations 

in the company’s portfolio for digital textile production to ITMA Asia. 

Electronics For Imaging, Şirketi portföyünde 

yer almakta olan en yenilikçi ürünlerini, dijital 

tekstil üretiminde kullanılmak üzere ITMA 

Asia’ya taşıdı. Fuarda, EFI nin sergilemiş olduğu 

ürünlerin başında 12 renge kadar yüksek 

kalitede üretim avantajı ve oldukça gelişmiş 

bir teknoloji ile donatılmış ekosisteme sahip 

ve aynı zamanda dijital bir tekstil yazıcısı olan 

The EFI exhibited features an advanced 

ecosystem of technology including the breakthrough 

EFI Reggiani COLORS, a digital textile 

printer offering high-end production in up to 

12 colours; the EFI Reggiani TERRA solution 

featuring new pigment ink with binder for a 

greener, faster and competitive textile process; 

EFI Optitex ® 2D/3D CAD design software;

and the EFI Fiery ® DesignPro software suite for 

print preparation and production. With these 

products, designers, brands and manufacturers 

alike benefit from the ability to speed time 

to market and deliver stunning, digitally printed 

apparel, home textiles and more. The EFI 

ecosystem of textile technologies leverages 

EFI Reggiani’s 70 years as a leader in textile 

EFI Reggioni COLORS gelmektedir. Bir diğeri 

ise; daha çevreci, daha hızlı ve daha gelişmiş 

rekabet avantajları ile gelişmiş bir tekstil süreci 

yönetebilecek özelliklere sahip yeni pigmentli 

mürekkep üreten EFI Terra cihazıdır. İlaveten iki 

boyut ve üç boyut da tasarım yazılımı yapabilen 

EFI Optitex ® ve son olarak da baskı hazırlığı 

ve üretim için uygun olarak üretilmiş EFI Fiery ® 

Profesyonel Tasarım yazılımı gelmektedir. Bu 

sergilediğimiz ürünlerimiz ile tüm tasarımcılar, 

marka yöneticileri ve üreticiler pazarlama ve 

olağanüstü bir dağıtım gerçekleştirebilmek 

üzere makinelerle elde edebilecekleri zaman 

tasarrufunu tüm dijital baskılı kıyafet, ev tekstil 

ürünleri ve daha birçok şeyde rahatlıkla kullanabileceklerdir. 

Tekstil teknolojilerinin ekosistemi 

EFI, EFI Reggiani’nin tekstil endüstrisinde 

geçen 70 yılını hem dijital hem de geleneksel 

yöntemlerde bir lider olarak sürekli güçlendirerek 

devam ettirmiştir. EFI Reggiani ürünleri, 

endüstrinin en gelişmiş yazılım yenilikleri ile 

birlikte, gelenekselden dijital üretime geçişi 

basitleştirmiştir. ITMA Asya’da, EFI uzmanları, 

kullanıcıların üretim iş akışlarını iyileştiren ürünler 

ve daha çevreci ve daha duyarlı süreçlere 

geçme olanağı sunan ürünler de dâhil olmak 

üzere, şirketin tamamen yenilenmiş dijital yazıcı 

hattını öne çıkaracaklardır. 

DİJİTAL TEKSTİL BASKISI İÇİN ÇIĞIR AÇAN 

RENKLER 

EFI’nin bir yıldan daha az bir süre önce piyasaya 

çıkarmış olduğu ve tamamen yenilikçi bir 

odaklanma ve yaklaşımla geliştirilen, dördüncü 

yüksek teknoloji ürünü EFI’nin Reggiani CO- 

LORS endüstriyel tekstil yazıcısı, özellikle ayrı bir 

rekabet avantajı oluşturmak isteyen müşteriler 

için benzersiz bir görüntüleme yapılandırması 

sunmaktadır. Yazıcı, saatte 560 metrekareye 

kadar hızlarda çalışarak, geniş bir renk gamı, 

üstün renk derinliği ve kumaşa daha fazla 

nüfuz ederek benzersiz baskı kalitesi ve tekdüzelik 

sunar. Kullanıcılar yazıcının 12 rengini, 

daha yüksek görüntüleme hızı ve daha üstün 

bir görüntüleme elde edebilmek için yüksek 

verimlilikte kullanabilir ve 6 + 6 bir konfigürasyonda 

olmak üzere yerleştirebilirler. Yenilikçi 

bir yaklaşımla geliştirilen sürekli mürekkep 

devir daim sistemi, olağanüstü güvenilirlik sağlar 

ve kullanıcıların daha geniş bir mürekkep 

çeşitliliği ile baskı yapmasını sağlarken aynı 

zamanda da arındırma ve bakım işlemlerini 

azaltır. Ayrıca, yazıcıdaki özel olarak geliştirilmiş 

elektronikler ise kurulum süresini oldukça 

azaltmaktadır ve bakım görevlerini ise ziyadesi 

ile kolaylaştırmıştır. COLORS modelindeki 

yeni EFI Reggiani baskı yazılımı, kullanıcıların 

genel iş akış performansını artıran, gerçek 

zamanlı görüntü işleme olanağı sağlar. 180, 

53 PANORAMA 


PANORAMA 

54 

240 ve 340 mm genişliğinde olan yazıcı, 

özel mürekkepler, farklı kimya türlerine 

sahip mürekkepler ve özel işlemler 

de dahil olmak üzere neredeyse tüm 

mürekkep konfigürasyonları ile birlikte 

kullanılabilmektedir. ITMA Asya’da EFI, 

doğrudan tekstile baskı yapabilen Reggiani 

TERRA çözümünü de sunmuştur. 

EFI Reggiani TERRA, basılmış tekstilin yazıcının 

kurutma makinesinden geçmesiyle 

gerçekleşen daha çevreci, daha 

verimli bir polimerizasyon işlemi kullanarak, 

doğrudan tekstil uygulamalarında 

buharlama veya yıkama ihtiyacını ortadan 

kaldırmaktadır. EFI Reggiani TERRA 

serisi yazıcı çözümleri, tekstil dijital 

baskısında on yıllara dayanan deneyimlerinin 

sonucu ortaya çıkan yeni bir 

pigmentin en son yenilikleriyle benzersiz 

bir güvenilirliği bir araya getirmiştir. Kullanıcılar 

daha az zaman, su ve enerji 

kullanırken, aynı zamanda mükemmel 

ıslak ve kuru çabukluğu ile renk yoğunluğunu 

ve ince detay reprodüksiyonu 

içeren üstün sonuçlar elde edebilirler. 

“Geçtiğimiz yıl içinde FLEXY ve VOGUE 

yazıcılarımız dahil olmak üzere birçok 

yeni EFI Reggiani yazıcılarının piyasaya 

sunulması ile birlikte, müşterilerin dijital 

tekstil uygulamalarında daha iyi verimlilik 

ve karlılık sunmalarına yardımcı 

olmak için güvenilir bir danışman 

olarak rolümüzü genişlettik.” diyen EFI 

Reggiani Başkan Yardımcısı ve Genel 

Müdürü Adele Genoni sözlerine şöyle 

devam etti. “En üst düzeydeki Reggiani 

COLORS yazıcımız ve yeni TERRA çöindustry 

innovation with digital and conventional 

processes. EFI Reggiani products, along with some of 

the industry’s most advanced software innovations, 

simplify the transition from conventional to digital 

production. At ITMA Asia, EFI experts will highlight the 

company’s completely renewed digital printer line, 

including products that give users improved production 

workflows and the ability to move to greener, 

more environmentally friendly processes. 

Breakthrough COLORS for digital textile printing 

The Reggiani COLORS printer – EFI’s fourth high-tech 

industrial textile printer launched in less than one 

year of focused, innovative development – offers 

a unique imaging configuration that is especially 

important for customers seeking to establish a 

distinct competitive advantage. The printer runs at 

speeds up to 560 square metres per hour, delivering 

unmatched printing quality and uniformity with an 

extended colour gamut, superior colour depth and 

increased penetration into fabric. 

Users can place the printer’s 12 colours in a high-productivity 

6+6 configuration for superior imaging at 

much faster throughput speeds. An innovative continuous 

ink recirculation system ensures outstanding 

reliability and lets users print with a wider variety of 

inks while reducing purging and maintenance. Plus, 

proprietary electronics on the printer reduce setup 

time and streamline maintenance tasks. New EFI 

Reggiani printing software on the COLORS model allows 

for real-time image processing, which improves 

users’ overall workflow performance. The printer, which 

is available in 180-, 240- and 340-mm widths, can 

also use nearly any configuration of inks – including 

special inks, inks with different chemistry types, and 

special treatments. At ITMA Asia, EFI is also presenting 

the Reggiani TERRA solution for direct-to-textile 


Teknik 

35 TH INTERNATIONAL TEXTILE MACHINERY EXHIBITON 

35. ULUSLARARASI TEKSTİL MAKİNELERİ FUARI 

2-6 JUNE / HAZİRAN 2020 

www.itm2020.com 

“This Fair is organized with the audit of TOBB (The Union of Chambers and Commodity Exchanges of Turkey) in accordance with the Law No.5174” 

“Bu Fuar 5174 sayılı Kanun gereğince TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) denetiminde düzenlenmektedir”.

56 


PANORAMA 

zümümüz gibi ITMA Asia’da sergilenen 

ürünlerimiz ile Müşterilerimiz sektörün 

en kapsamlı dijital tasarım, hazırlık ve 

iş bitirme özelliklerini bir arada bulabilir 

ve bununla kendi üretim teknolojilerini 

rahatlıkla geliştirerek üstün rekabet 

güçlerine rahatlıkla ulaşabilirler” dedi 

DİJİTAL TEKSTİL ÜRETİMİ İÇİN DÜNYA 

STANDARTLARINDA TASARIM VE HAZIRLIK 

TEKNOLOJİSİ 

O / 18 ekranındaki EFI Optitex yazılımının 

yeni versiyonu, daha hızlı, daha 

özelleştirilebilir, kullanıcı dostu bir 

deneyim sunar ve zamandan ve kaynaklardan 

daha hızlı bir şekilde tasarruf 

sağlanmasına imkan sağlar. Kullanıcıların 

avatarları özelleştirme, morfları 

ayarlama, boyut oluşturma ve son 

dökümlü bir neticeyi görselleştirmek ve 

doğru uyumu sağlamak için pozlar tanımlayan 

bir all-in-one avatar çözümü 

de içermektedir. Yazılım ayrıca seçim 

için 100’den fazla önceden tanımlanmış 

kumaş türü sağlar. Kullanıcılar 

böylelikle daha iyi, daha gerçekçi bir 

dijital ortamda fiziksel örnekler oluşturmadan 

önce tasarımlarını görselleştirebilirler. 

Ayrıca, yeni EFI Optitex Marker 

Oluşturma Sihirbazı, kullanıcıların tek bir 

kullanıcı dostu ara yüzde çoklu belirteçler 

oluşturmasını ve tanımlamasını 

sağlar. EFI’nın ITMA Asya’da sergilediği 

Fiery DesignPro yazılım paketinin 

yeni sürümü 4, Adobe ® Photoshop ® ’ta 

doğrudan tekrar desenleri ve karmaşık 

renkler oluşturmak için gereken zamanı 

ve çabayı önemli ölçüde azaltan yeni 

ve güncellenmiş eklentiler içermektedir. 

Yeni araçlar artık daha fazla renk 

derinliği ile çok kanallı farklılaştırma imkanı 

sunmakta ve böylelikle tasarımları 

endeksli renklere indirgeme ihtiyacını 

ortadan kaldırmaktadırlar. Kullanıcılar, 

özellikle dijital baskılı tekstiller için daha 

yumuşak geçişler ve degradeler ve optimum 

renk sonuçlarıyla üstün bir sonuç 

elde ederler. Fiery DesignPro ve tekstil 

uygulamaları için Fiery dijital ön uçları 

(DFE’ler) arasındaki özel çift yönlü entegrasyon, 

tasarım ve üretim arasında 

sorunsuz bir anlaşma sağlamaktadır. 

Tüm üretim ve örnekleme baskı kuyrukları, 

tasarımcının parmak uçlarıdır. Bu, 

Illustrator ® veya Photoshop’tan Fiery 

DFE’ye baskıya hazır verinin düz yazı 

gönderme, dışa aktarma veya hantal 

olmayan klasör yönetimi olmadan doğrudan 

sunulmasına olanak tanır. 

production. EFI Reggiani TERRA eliminates the need 

for steaming or washing on direct-to-textile applications 

using a greener, more-efficient polymerisation 

process that takes place as printed textile goes through 

the printer’s on-board dryer. The EFI Reggiani 

TERRA range of printer solutions merge unparalleled 

reliability coming from decades of experience in 

textile digital printing with cutting-edge innovations 

of a new pigment with binder offering. Users can achieve 

superior results – including excellent wet and 

dry fastness, intense colours and fine detail reproduction 

– while using less time, water and energy. “We 

have expanded our role as a trusted advisor to help 

customers deliver better productivity and profitability 

in digital textile applications with several new EFI 

Reggiani printer launches in the past year, including 

our FLEXY and VOGUE printers,” said EFI Reggiani 

Vice President and General Manager Adele Genoni. 

“Products on display at ITMA Asia, such as our 

top-of-the-line Reggiani COLORS printer and our 

new TERRA solution, mean our customers gain new 

competitive strengths from one of the industry’s most 

complete portfolios of leading-edge digital design, 

preparation and production technologies.” 

World-class design and prep technology for digital 

textile production 

The new version of EFI Optitex software on display, 

O/18, delivers a faster, more customisable, user-friendly 

experience, saving time and resources with a 

faster time to market. It includes an all-in-one avatar 

solution that allows users to customize avatars, 

adjust morphs, create sizes and define poses to 

visualise a final draped result and enable accurate 

fit. The software also provides more than 100 types of 

pre-defined fabrics to choose from. Users can now visualise 

their designs before creating physical samples 

in a better, more realistic digital environment. And, a 

new EFI Optitex Marker Creation Wizard enables users 

to create and define multiple markers within a single, 

user-friendly interface. The new version 4 of EFI’s Fiery 

DesignPro software suite at ITMA Asia includes new 

and updated plug-ins that significantly reduce the 

time and effort needed to create repeat patterns 

and sophisticated colourways directly within Adobe ® 

Photoshop ® . The new tools now also offer multi-channel 

separations with more colour depth, eliminating 

the need to reduce designs to indexed colours. 

Users also gain superior fidelity with smoother transitions 

and gradients and optimum colour results, 

especially for digitally printed textiles. Exclusive 

bi-directional integration between Fiery DesignPro 

and Fiery digital front ends (DFEs) for textile applications 

provides a seamless handshake between design 

and production. All production and sampling 

print queues are at designers’ fingertips, allowing 

direct submission of print-ready data from Illustrator 

® or Photoshop to the Fiery DFE without flattening, 

exporting or cumbersome hot folder management.

BÜYÜYEN TÜRKİYE İLE 

SİZ DE BÜYÜYÜN 

www.turkbarter.com

PANORAMA 

58 

Terbiye hattında 150 yıldan beri bir ilk 

First at the finishing line for 150 years 

İsviçreli kumaş yenilikçisi Schoeller Textil, Monforts 

Eco Applicator ünitesinin kurulumuyla, koruyucu 

giysiler ve açık ve aktif spor giyim için iki 

katmanlı laminatların yeni bir üretim verimliliği 

seviyesine ulaşmasını sağlamıştır. Bu yıl 150. kuruluş 

yıldönümünü kutlayan şirketin yıllar içinde 

bahsedilemeyecek kadar sayısız yeniliği bulunmaktadır. 

Bunlar arasında ilk elastik kayak giysilerinin 

1960’ların başında piyasaya sürülmesini, 

Kevlar’ın 1980’lerin başlarında motosiklet 

ceketlerine entegre edilmesini ve yirmi yıl önce 

Swiss fabric innovator Schoeller Textil has taken 

the finishing of two-layer laminates for protective 

clothing and outdoor and active sportswear to 

a new level of production efficiency with the 

installation of a Monforts Eco Applicator unit. The 

innovations over the decades from this company 

– which celebrates its 150th anniversary 

this year – are too numerous to mention. They 

include the introduction of the first elastic ski apparel 

at the start of the 1960s, the integration of 

Kevlar into motorcycle jackets in the early 1980s 


and the first temperature regulating fabrics over 

twenty years ago. From its base in the beautiful 

village of Sevelen, at the foot of a scenic stretch 

of the Swiss Alps close to the border with Austria, 

Schoeller has been responsible for a succession 

of award-winning and exclusive new fabric 

finishes, many of which are now licensed to 

third party mills. These include coldblack ® for UV 

protection, energear, which exploits the beneficial 

properties of far infrared from the body, 

NanoSphere ® , for water, oil and dirt repellency, 

along with highly wash and abrasion resistance, 

3XDRY ® , for moisture management, and 

the latest environmentally-sensitive Schoeller 

treatments, ecorepel ® and ecodry. Having led 

the field in stretch woven fabrics for many years, 

Schoeller considerably expanded its range of 

knitted fabrics through the acquisition of fellow 

Swiss manufacturer Eschler Group in 2012. 

Standards 

Manufacturing in Switzerland, of course, comes 

with environmental responsibility – the 

country has consistently ranked Number One 

worldwide in the Environmental Performance 

Index (EPI) and as a consequence, Schoeller 

has had to meet standards even higher than in 

surrounding European companies. Everything 

a manufacturing plant does is strictly regulated, 

including the land, water and air that is used, but 

Schoeller was an early responder in this respect, 

having become the first textile company in the 

world to receive bluesign ® certification back in 

2001 – indeed, the company was instrumental 

in establishing this highly-successful system. It 

excludes all environmentally harmful substances 

from the manufacturing process, sets guidelines 

and monitors their observance for environmentally 

friendly and reliable production. Further, the 

company has a close cooperation with the environmental 

authorities in Switzerland and has also 

gone to great lengths to ensure no emissions or 

noise come from the Sevelen plant – which is 

in both a rural and residential area – and that it 

blends naturally into its immediate environment. 

Natural fit 

The advantages that can be provided by the 

Monforts Eco Applicator for water, energy 

and raw material savings were a natural fit for 

the company’s plant. It has been designed to 

ilk sıcaklık düzenleyici kumaşların geliştirilmesi 

bulunmaktadır. Avusturya sınırına yakın, İsviçre 

Alpleri’nin doğal bir uzantısı olan güzel bir köy 

olan Sevelen köyünde, Schoeller, birçoğu şimdi 

ödüllü, seçkin ve çoğu üçüncü parti üreticiler 

tarafından lisanslanmış yeni kumaş kaplamalarından 

sorumludur. Bunlar arasında UV koruması 

için coldblack ® , vücudun uzak kızıl ötesi 

ışınlardan yararlanmasını sağlayan energear 

, su, yağ ve kir iticiliği yanında yüksek yıkama 

ve aşınma direncine sahip olan NanoSphere ® , 

nem yönetimine yönelik 3XDRY ® , ve çevreye 

duyarlı en yeni Schoeller uygulamaları ecorepel 

® ve ecodry sayılabilir. Uzun yıllar esnek 

dokuma kumaşlar alanında liderliğini sürdüren 

Schoeller, 2012 yılında örme İsviçreli üretici 

Eschler Group’un devralınmasıyla örgü kumaş 

yelpazesini önemli ölçüde genişletti. 

STANDARTLAR 

Çevresel Performans Endeksi’nde (EPI) dünya 

çapında bir numaralı sırada yer almakta olan 

İsviçre’de üretim elbette çevre sorumluluğu 

ile birlikte gelmekte olduğundan Schoeller’in 

Avrupa şirketlerinden daha yüksek standartları 

karşılaması gerekiyordu. Bir üretim tesisinin 

yaptığı her şey, kullanılan arazi, su ve hava dahil 

olmak üzere, sıkı bir şekilde düzenlenmektedir, 

ancak Schoeller, bu bağlamda, 2001 yılında, 

bluesign ® sertifikasını alan dünyanın ilk tekstil 

şirketi olarak şirket bu çok başarılı sistemi kurmada 

etkili olmuş ve çevresel standartları karşılama 

noktasında öncülerden olmuştur. Bu sistem 

çevresel açıdan zararlı tüm maddeleri üretim 

sürecinden hariç tutulmasını, çevresel kuralların 

belirlenmesini ve çevre dostu ve güvenilir 

üretim için bu kurallarının takibini içermektedir. 

Ayrıca, şirket, İsviçre’deki çevre yetkilileri ile yakın 

bir iş birliği içerisindedir ve ayrıca hem kırsal 

hem de yerleşim bölgesinde bulunan Sevelen 

tesisinden hiçbir emisyon veya ses gelmemesi 

ve fabrikanın çevresiyle doğal bir uyum içinde 

olması için büyük çaba sarf etmiştir. 

DOĞAL UYUM 

Monforts Eco Applicator tarafından su, enerji 

ve hammadde tasarrufu için sağlanabilecek 

avantajlar, şirketin tesisi için doğal bir uyum 

sağlamıştır. Azaltılmış likör uygulamasıyla 

kayda değer bir enerji tasarrufu sağlamak 

için, geleneksel ıslak üstüne ıslak bir fular 

59 PANORAMA 


60 


PANORAMA 

ihtiyacını ortadan kaldırarak ve merdaneyle 

temas yoluyla kumaşlara gereken sıvı / kaplama 

miktarını uygulamak için çukur ve silindir 

tekniklerini kullanmak üzere tasarlanmıştır. Uzun 

süredir devam eden bir Monforts müşterisi olan 

Schoeller, halihazırda 60 metre uzunluğunda, 

on odalı bir birim olan 2.4 metre genişliğinde iki 

Montex ramözü kullanmaktaydı. Bu, çok uzun 

bir besleme alanına sahiptir, çünkü bazı lamine 

malzemeler için, farklı materyallerin beslenmesi 

için iki A çerçevesinin yanı sıra dolgu ve 

laminasyon / kaplama ve bağlama makinelerinin 

yerleştirilmesi gereklidir. Her iki stent bir 

ısı değişim sistemine bağlanır. Son ramözde, 

atık hava aynı zamanda temiz havayı ısıtmak 

için ısı değiştiriciden geçer ve hem hava hem 

de su olmak üzere iki geri dönüştürülmüş enerji 

kaynağı sağlar. Fabrikada ılık su için kullanılan 

enerjinin yarısı ısı geri kazanımı ile elde edilir. 

Enerji, buhar kazanlarının atık havasından ve 

stentlerden ve geri kazanılan buhar yoğunlaşmasının 

kalıntı ısısından toplanır. Eco Aplikatör, 

Sevelen tesisindeki ikinci Montex hattının 

başlangıcında entegre edilmiştir ve ana işlevi, 

Schoeller membranlarının iç yüzeyinde hidrofilik 

ve dış taraftaki hidrofobik yüzeyleri tek geçişte 

yapmaktır. Hat üzerinde 25 farklı bitirme 

işlemi de yapılmaktadır. 

MİNİMAL UYGULAMA 

Schoeller Bitim ve Kaplama Departmanının 

Müdürü Michael Killisperger, Eco Applicator’un 

avantajını “Sıcak eritmeli laminasyondan önce 

tabakaları tek tek bitirmek mümkün değildir, 

böylece kumaşlar ve membran filmleri lamine 

edilmeden önce ayrı ayrı boyanır ve sonra 

stentere gitmeden önce Eco Aplikatör tarafından 

bir araya getirilir” şeklinde açıklıyor “Eco 

Aplikatör, minimal uygulama için tasarlanmıştır 

ve önce ünitenin girişindeki nem yoğunluğunu 

ölçebiliriz ve sonra hem birinci hem de ikinci 

geçişin içinden geçtikten sonra nem yoğunluğu 

tekrar ölçülebilir.” “İdeal olarak %20 oranında 

tortu muhtevası arıyoruz- her iki tarafta %10 

olmak üzere. Bu membranların çoğu oldukça 

elastiktir, bu nedenle, şeritlerin oluşturulmasını 

önlemek için kumaş gerginliğinin de çok iyi 

kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu, ünitenin 

çeşitli noktalarında da kontrol edilebilir,” diyor 

Michael Killisperger. Kurulum, son on yılda 

Schoeller tesisinde yeni teknolojiye yapılan 25 

milyon İsviçre Frangı’nın üzerinde yapılan ve 

devam eden yatırım programın bir parçası. Bu 

yatırım Aquafil SpA tarafından geliştirilen dönüştürülebilir 

Econyl ® iplikleri ve şirketin endüstri 

lideri membranları için yeni bileşenler olarak, 

yenilenebilir hammaddelere dayanan PFC 

içermeyen ecorepel ® Bio teknolojisi gibi yeni 

ürün geliştirmelerine yol açtı. 

provide significant energy savings with reduced 

liquor application, eliminating the need for a 

conventional wet-on-wet padder and employing 

trough and roller techniques to apply just 

the required amount of liquid/coating to fabrics 

via contact with the roller. As a long-standing 

Monforts customer, Schoeller already operates 

two 2.4-metre-wide Montex stenters, the most 

recent being a 60-metre long, ten-chamber 

unit. This has a very long feed-in area, since for 

some laminated materials it is necessary to use 

two A frames for feeding in the different materials, 

as well as accommodating padding and laminating/coating 

and bonding machines.Both 

stenters are connected to a heat exchange 

system. On the latest stenter, the waste air also 

goes through the heat exchanger to heat up 

the fresh air, providing two sources of recycled 

energy – both air and water. Half of the energy 

used for warm water at the plant is gained 

through heat recovery. The energy is harvested 

from the waste air of the steam boilers as well as 

the stenters, and the residual heat of the recovered 

steam condensation. The Eco Applicator 

has been integrated at the start of the second 

Montex line at the Sevelen plant and its prime 

function is to make substrates for Schoeller’s 

membranes hydrophilic on their inner side and 

hydrophobic on the outer side in a single pass 

– although a further 20-25 different finishing 

treatments are also carried out on the line. 

Minimal application 

“It’s not possible to finish the layers individually, 

prior to hot melt laminating so the fabrics and 

membrane films are dyed separately prior to 

being laminated, and then finished together by 

the Eco Applicator before going to the stenter,” 

explains Michael Killisperger, manager of 

Schoeller’s finishing and coating department. 

“The Eco Applicator is designed for minimal 

application, and we can measure the moisture 

humidity at the entrance of the unit and then 

after both the first and second passes through 

it. “Ideally we’re looking for 20% residual content 

– 10% on each side. Most of these membranes 

are highly elastic so high control of the fabric 

tension is also required to prevent the creation 

of stripes. This can also be controlled at various 

points within the unit.” The installation is part of 

an on-going programme that has seen over 25 

million Swiss francs invested in new technology 

at the Schoeller plant over the past decade 

and has led to further new product developments 

such as the introduction of upcycled 

Econyl ® yarns (by Aquafil SpA) and the PFC-free 

ecorepel ® Bio technology, based on renewable 

raw materials, as new components for the 

company’s industry-leading membranes.

PANORAMA 

62 

Dijitalleşmenin zorluğu: 

Devrim mi 

yoksa evrim mi? 

The challenge 

of digitalization: 

Revolution 

or evolution? 


Bugün Endüstri 4.0 dünya çapında birçok şirkete 

damgasını vurdu- ve öyle devam edecek. 

Dijitalleşme Çağı tekstil sektörüne de geldimikrofabrikalarda 

sadece birkaç saat içinde 

kişiselleştirilmiş konfeksiyon üretiminde ya da ağ 

bağlantılı sistemlere ve veri analizine dayanan 

maliyet açısından optimize edilmiş, kendi kendini 

kontrol eden üretim şeklinde kendini gösterdi. 

Aynı zamanda, dijitalleşmenin gelişimini yavaşlatan 

zorluklar var- veri koruma ve veri güvenliği 

bunlardan sadece ikisidir. PricewaterhouseCoopers 

(PwC) danışmanlığında yapılan araştırma, 

analistleri şaşkına çevirdi: 2016’da gerçekleştirdikleri 

‘Industrie 4.0: Dijital işletmeyi kurma’ adlı 

çalışmaları dünyanın dört bir yanındaki şirketlerin 

dijitalleşmeyi zaten ciddiye aldığını ortaya 

koydu. 26 ülkedeki dokuz sektörden katılan 

2.000’den fazla katılımcı şirket, 2015 yılındaki dijitalleşme 

derecelerini, anketin yapıldığı yılı takip 

eden beş yıl içinde, 2020 yılına kadar, ortalama 

yüzde 33’ten yüzde 72’ye çıkarmayı planlamaktadır. 

Bunu başarmak için, bu işletmeler cirolarının 

yaklaşık yüzde beşini dijitalleşme yatırımı olarak 

ayırmayı planlamışlardı – bu da yılda yaklaşık 

907 milyar dolara karşılık geliyordu. Karşılığında, 

yüzde 3,6’lık bir maliyet tasarrufu ve yüzde 2,9’luk 

ortalama yıllık satış büyümesi bekliyorlardı. 

DİJİTALEŞMEYE DEVASA YATIRIM 

Bu eğilim sadece endüstrileşmiş ülkeler içinde 

değil, aynı zamanda gelişmekte olan ekonomiler 

ve gelişmekte olan ülkelerde de belirgin 

olmakla birlikte, PwC çalışması farklı hedefleri 

filtreleyebilmektedir. Almanya, İskandinavya ve 

Japonya’da, öncelikli hedef operasyonel verim- 

Today, Industrie 4.0 is already making its mark 

at many companies across the globe – and is 

there to stay. The Age of Digitalization has also 

arrived in the textile sector – manifesting itself in 

the production of customized apparel within a 

mere few hours in microfactories or in the form 

of cost-optimized, self-controlled production 

based on networked systems and data analysis. 

At the same time, there are challenges that 

slowing down the advent of digitalization – data 

protection and data security being just two of 

these. Analysts at the consultancy PricewaterhouseCoopers 

(PwC) were astonished: its 2016 

study ‘Industrie 4.0: Building the digital enterprise’ 

revealed that many companies across the 

globe are already taking digitalization seriously. 

The more than 2,000 participating companies 

from nine sectors of industry in 26 countries were 

planning to increase their degree of digitalization 

in 2015, the year of the survey, from an average 

of 33 percent to 72 percent within the five 

following years leading up to 2020. To achieve 

this, these enterprises are planning to invest 

around five percent of turnover – equivalent 

to US$ 907 billion a year. In return, they expect 

cost savings of 3.6 percent and average annual 

sales growth of 2.9 percent. 

Huge investment in digitalization 

This tendency is not only evident within 

companies industrialized countries, but also 

in emerging economies and developing 

countries – however, the PwC study is able 

to filter out differing targets. In Germany, 

Scandinavia and Japan, it is primarily about

expanding operational efficiency and 

product quality. In the US, businesses 

plan to develop predominantly new 

digital business models and to expand 

digital product and service ranges. 

China is hoping to benefit as a result of 

automating and digitalizing labor-intensive 

manufacturing processes. The 

study anticipates that the challenges 

for companies will above all lie in 

digitally qualifying staff or recruiting 

expert employees and in establishing 

an appropriate internal organization 

and ‘digital culture’. This is necessary in 

order to use data analysis to improve 

and optimize planning and hence exploit 

the full potential of Industrie 4.0. 

Textile Industrie 4.0: the status quo 

Digitalization is also creating a revolution 

within the textile industry: clients 

can today already configure and order 

customized apparel online and have it 

delivered with very short lead times. This 

form of manufacturing is also becoming 

increasingly profitable for manufacturers, 

as production and logistics 

processes will in future be extensively 

automated and self-controlled. However, 

some textiles experts are viewing 

the revolution more as an evolution: 

there is frequently currently still a lack of 

qualified manpower, reciprocal networking 

and interdisciplinary cooperation 

to realize these visions. When looking at 

digitally covering the entire value chain, 

not all links are in place yet for Industrie 

4.0: they might be in sewing factories 

in China, but not at those in Ethiopia or 

Hungary. And the textile industry therefore 

requires sector-specific solutions 

above all. The fact that these are possible 

is meanwhile being showcased by 

ever more Industrie 4.0 pioneers. At its 

virtually fully-automated Speedfactory, 

Adidas is able – after a treadmill analysis 

of the customer at the point-of-sale 

– to design, and in part manufacture 

by means of 3D printing, trainers in a 

matter of a few hours rather than over 

several months. With their Microfactory, 

companies under the auspices of the 

Deutsche Institute für Textil- und Faserforschung 

Denkendorf (DITF/German 

Institutes for Textile and Fiber Research 

Denkendorf) are demonstrating how an 

integrated production chain for apparel 

works, manufacturing sweaters and 

T-shirts using 3D simulation patterns in 

liliğin ve ürün kalitesinin genişletilmesidir. ABD’de işletmeler, 

ağırlıklı olarak yeni dijital iş modelleri geliştirmeyi 

ve dijital ürün ve hizmet alanlarını genişletmeyi planlamaktadır. 

Çin, yoğun üretim süreçlerinin otomatikleştirilmesi 

ve dijitalleştirilmesinin sonucunun yararlı olmasını 

umuyor. Çalışma, şirketlerin zorluklarının her şeyden 

önce, dijital yeterlilik sahibi personel ya da uzman çalışanlarını 

istihdam etmeyi ve uygun bir iç organizasyon 

ve “dijital kültür” kurmayı bekleyeceğini öngörmektedir. 

Bu, planlamayı iyileştirmek ve optimize etmek için 

veri analizini kullanmak ve dolayısıyla Industrie 4.0’ın 

tam potansiyelini kullanmak için gereklidir. 

TEKSTİL ENDÜSTRİSİ 4.0: STATÜKO 

Dijitalleşme aynı zamanda tekstil endüstrisinde de bir 

devrim yaratıyor: müşteriler bugün özelleştirilmiş hazır 

giyim ürünlerini online olarak yapılandırıyor ve sipariş 

ediyor ve çok kısa teslim süreleriyle birlikte sunabiliyor. 

Üretim ve üretim süreçleri gelecekte otomatik olarak 

ve kendi kendini kontrol edecek olduğundan, bu 

üretim biçimi üreticiler için giderek daha karlı hale gelmektedir. 

Ancak, bazı tekstil uzmanları devrimi daha 

ziyade bir evrim olarak görüyorlar: Bu vizyonları gerçekleştirmek 

için hâlâ hâlihazırda nitelikli insan gücü, 

karşılıklı ağ oluşturma ve disiplinler arası iş birliği eksikliği 

var. Tüm değer zincirini dijital olarak ele alırken, tüm 

bağlantılar henüz Industrie 4.0 için yerine oturmamıştır: 

Çin’deki dikiş fabrikalarında olabilir, ancak Etiyopya 

veya Macaristan’da olmayanlar olabilir. Bu nedenle 

tekstil endüstrisi, her şeyden önce sektöre özel çözümler 

gerektirir. Bunların mümkün olduğu gerçeği, daha 

fazla Industrie 4.0 öncüsü tarafından sergilenmektedir. 

Hemen hemen tam otomatik Speedfactory modelinde 

Adidas, satış noktasında müşterinin bir koşu bandı 

analizinden sonra, 3D baskı ile dizayn edip eğitmen 

yardımıyla birkaç aylık süreci birkaç saate indirip parça 

üretimi yaptırabiliyor. Microfactory ile, Deutsche Institute 

für Textil- und Faserforschung Denkendorf’un (DITF / 

Alman Tekstil ve Elyaf Araştırma Enstitüsü Denkendorf) 

himayesinde yer alan şirketler, 3D simülasyonu kullanarak 

giyim işleri, üretim kazakları ve tişörtler için entegre 

bir üretim zincirinin nasıl olduğunu göstermektedir. 

Yarım gün içinde desenler çıkıyor: özelleştirilmiş ve karlı 

bir şekilde. Proje, Industrie 4.0 çözümlerinin gerektirdiği 

bilgi ve teknoloji transferinin fantastik bir örneği olarak 

görülebilir. Ve geleneksel seri üretimden daha esnek, 

daha müşteri odaklı iş modellerine olanak tanır. Tanınmış 

seçkin Alman üniversitesi RWTH Aachen de benzer 

bir yaklaşım izliyor. Dijital Yetenek Merkezi (DCC) olarak 

adlandırılan, Dijital Evrimin (DCC) adı verilen Institut 

für Textiltechnik (ITA / Tekstil Teknolojisi Enstitüsü), dijital 

dönüşümün ağa bağlı bir tekstil proses zinciri temelinde 

nasıl başarılı olabileceğini ve diğer şeylerin yanı sıra 

yardım sistemlerine de odaklanıyor. 

TAMAMEN AĞA BAĞLI TEKSTİL FABRİKASINA GİDERKEN 

Ve bununla birlikte tüketici ürününden fiili üretime ve nihayetinde 

tekstil makinesi üreticilerine geçiyoruz. Dijitalleşmeye 

de odaklanıyorlar ve tüm endüstrinin gelişimini 

63 PANORAMA 


64 


PANORAMA 

yoğun bir şekilde ilerletiyorlar. Ancak seri üretim için 

tekstil makineleri üreticileri bile dijitalleşmeye bakıyor. 

Geleceğin senaryosu: tekstil üretimi- tedarik zincirinden 

son kullanıcıya ulaştırmaya- tam ağ bağlantılı Fabrika 

4.0’da bağımsız olarak kontrol edilir. Oluşturulan ürün, 

gömülü sensörleri kullanarak süreçleri kontrol eder ve 

izler. Üretim veya sipariş durumu her zaman bilinir, hammaddeler 

otomatik olarak yeniden düzenlenir, üretim 

sürecinin ayrılmaz parçaları olarak aşınma ve bakım 

planlanır ve hata süreçleri tanımlanır, hafifletilir veya 

gösterilir. Bu, maliyetleri düşürmeli, üretim hatlarını daha 

esnek hale getirmeli ve arıza sürelerini ve israfı azaltmaya 

yardımcı olmalıdır. Bunun için, makine inşaat 

sektörü, kablolu veya kablosuz bağlantıları kullanarak 

haberleşebilen, uygun şekilde akıllı ve Web-etkin üretim 

sistemleri sağlamak zorundadır. Kolayca anlaşılamaz, 

çünkü bu, tüm sistemlerin arasındaki ara yüzleri ve 

gerçek zamanlı olarak çok büyük hacimli verilerin harmanlanmasını, 

kanallanmasını ve değerlendirilmesini 

gerektirir. Bu yolculuğun ilk adımları çoktan alındı - Oerlikon 

öncülüğünde. Proses izleme için Tesis Operasyon 

Merkezi (POC) ile, örneğin Oerlikon Barmag, mevcut 

üretim verilerinin merkezi bir yerde harmanlanmasını 

ve bu verinin ulaşılabilir olmasını sağlar. Şirket, Şangay, 

Çin’deki ITMA ASIA + CITME 2018 vesilesiyle, hata 

kalıplarını veya sapmaları tanımlamak, teşhis desteği 

sağlamak ve yapay zekâ kullanımı konusunda yardımcı 

olmak için tasarlanan bir gelişme olasılığını da gösterdi. 

Karma gerçeklik gözlüklerine dayanan bir yardım sistemi 

(Microsoft HoloLens), Oerlikon tarafından başlatıldı 

ki bu sistem öngörülebilir bakım konseptlerini destekliyor 

ve eğirme sistemleriyle 360 derecelik sanal turları 

mümkün kılıyor. Oerlikon Manmade Fibers segmentinin 

Ürün Yönetimi Müdürü Markus Reichwein, “Pazar, üretim 

verilerini daha hızlı ve karlı bir şekilde harmanlamak ve 

değerlendirmek için giderek daha fazla akıllı makine 

teknolojisi arıyor. Biz bu eğilime hitap ediyor ve yeni, 

dijital bir boyutta çözümler sunuyoruz”, diyor. 

DİJİTAL VİZYONLAR ÇALIŞANLARIN 

NİTELENDİRİLMESİNİ GEREKTİRİR 

Dijital vizyonlar, tüketicilerin tekstil ürünlerini oldukça 

büyük ölçüde kodlayabildikleri bir geleceği göstermektedir. 

Daha küçük parti büyüklüklerini karlı hale getirecek 

yeni iş ve üretim modelleri ortaya çıkıyor. Bu, bir kez 

daha işçi maliyetlerinin yüksek olduğu ülkeleri çekici 

üretim sahaları haline getirecek. Ancak uzmanlar, akıllı, 

kapsamlı otomasyonlu fabrikaların tamamen insanlarla 

dağıtım yapamayacağını düşünmezler. Bununla 

birlikte, insanlar yeni yaratılan meslekler bağlamında 

başka görevler üstleneceklerdir. Bu çerçevede, nitelikli 

çalışanlar ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatlara ilişkin 

olumlu (veya olumsuz) görüşleri, tekstil endüstrisinin 

dijital geleceğine ne kadar çabuk girdiğine karar verecek. 

Ve veri koruma ve veri güvenliği, Industrie 4.0 olan 

devrimin hızını yavaşlatacak pek çok soruyu açıyor. 

Nihayetinde, birçok şey, tekstil şirketlerinin kendilerine 

ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatları- ve kendilerini ve 

çalışanlarını- kucaklayabilme yeteneklerine bağlıdır. 

half a day – customized and profitably 

even for batch sizes of one. The project 

can be viewed as a fantastic example 

of the exchange of knowledge and 

technology transfer that Industrie 4.0 

solutions require. And it enables more 

flexible, more customer-focused business 

models away from conventional 

mass production. The well-known elite 

German university RWTH Aachen is 

pursuing a similar approach. In a Learning 

Factory 4.0, the so-called Digital 

Capability Center (DCC), the Institut 

für Textiltechnik (ITA/Institute for Textile 

Technology) housed there is showcasing 

how digital transformation can be 

successful on the basis of a networked 

textile process chain and using assistance 

systems, among other things. 

On the way to the fully networked 

textile factory 

And with that we move from the consumer 

product to the actual production 

and ultimately to the textile machine 

manufacturers. They are also focusing 

on digitalization and are intensively 

driving the development of an entire 

industry forward. But even the manufacturers 

of textile machines for mass 

production are looking at digitalization. 

The scenario of the future: textile 

production – from the supply chain 

through to dispatch – is autonomously 

controlled in the fully-networked 

Factory 4.0. The product being created 

controls and monitors the processes 

itself using embedded sensors. The 

manufacturing or order status is known 

at all times, raw materials are automatically 

reordered, wear and maintenance 

are planned as integral parts of the 

production process and error processes 

are identified, alleviated or displayed. 

This should cut costs, convert production 

lines more flexibly and help reduce 

downtimes and waste. For this, the 

machine construction sector has to 

provide correspondingly intelligent and 

Web-enabled production systems, capable 

of communicating using wired 

or wireless connections. No easy feat, 

as this requires interfaces between all 

systems involved and the collation, 

channeling and evaluation of tremendous 

volumes of data in real time. The 

first steps on this journey have already 

been taken – with Oerlikon in the very 

vanguard. With its Plant Operation

Center (POC) for process monitoring, 

Oerlikon Barmag, for instance, enables 

the collation of existing production 

data in a central location and to make 

these data available. On the occasion 

of the ITMA ASIA + CITME 2018 in Shanghai, 

China, the company also showcased 

the prospect of a development 

designed – on the basis of machine 

data – to identify error patterns or 

deviations as well as provide diagnosis 

support and help using artificial intelligence. 

An assistance system based 

on mixed-reality glasses (Microsoft 

HoloLens) has already been launched 

by Oerlikon – sup- porting predictive 

maintenance concepts and enabling 

virtual 360-degree tours through spinning 

systems. “The market is increasingly 

looking for more intelligent machine 

technology in order to more speedily 

and profitably collate and evaluate 

production data. And we are addressing 

this trend and are presenting 

solutions in a new, digital dimension”, 

comments Markus Reichwein, Head of 

Product Management for the Oerlikon 

Manmade Fibers segment. 

Digital visions require the qualifying of 

employees 

Digital visions indicate a future in which 

consumers are able to codetermine 

their textile products to a considerably 

greater extent. New business and production 

models are emerging that will 

also make smaller batch sizes profitable. 

This will once again make high-wage 

countries attractive manufacturing sites. 

But experts do not anticipate that intelligent, 

extensively-automated factories 

will not be able to dispense entirely with 

people. People will, however, assume 

other tasks – in part within the context of 

newly-created professions. Against this 

backdrop, qualifying employees and 

their positive (or negative) view of the 

opportunities offered by digitalization 

will be decisive in how swiftly the textile 

industry embarks on its digital future. 

And data protection and data security 

open up many questions that could 

slow down the speed of the revolution 

that is Industrie 4.0. Ultimately, many 

things depend on the textile companies 

themselves and their ability to embrace 

– and prepare themselves and 

their employees for – the opportunities 

offered by digitalization.

PANORAMA 

66 

ITMA ASIA 2018’de öne çıkan 

Trützschler yenilikleri 

Trützschler highlights 

at ITMA ASIA 2018 

TD 10: YENİ TRÜTZSCHLER CER ÜNİTESİ 

Trützschler’in yeni cer ünitesi TD 10’un tanıtımı 

ITMA ASYA’da gerçekleştirildi. Bu ürün artırılmış 

kompaktlık sağlamanın yanında, son derece 

modern bir düzenleme sistemine sahiptir. Bu 

da kontrol dinamiklerinde önemli bir artış ve 

şerit kalitesinde bir iyileşme sağlamaktadır. 

%20 daha az yer gereksinimine rağmen, filtreyi 

bir kez daha arttırmak mümkün olmaktadır. 

T-LED ile birlikte kombine olarak kullanılan akıllı 

SMART CREEL, operatör ve fabrika müdürü için 

benzeri görülmemiş seviyede güvenilirlik ve 

daha fazla konfor sunar. Dijitalleşme ve bağlanabilirlik 

Trützschler’de sadece bir parola değildir: 

T-Data’ya bağlı makineler aynı zamanda 

gerçek zamanlı bir kalite izlemeyi mümkün kılar. 

TC 15: VERİMLİLİKTE KIYASLAMA 

Bir dizi bireysel önlem, önceki makineye kıyasla 

performans artışını garanti etmektedir. Yüksek 

üretkenliğe ek olarak, 1,28 m genişliğindeki 

TD 10: The new Trützschler autoleveller 

draw frame 

ITMA ASIA marked the launch of the new Draw 

Frame TD 10. It features increased compactness 

and has a highly modern regulating 

system. This results in a significant increase in 

control dynamics and an improvement in sliver 

quality. Despite 20% less space requirement, it 

was possible to increase the filter once more. 

The intelligent SMART CREEL in combination 

with T-LED offers an unprecedented level of 

functional reliability and more comfort for the 

operator and mill manager. Digitalization and 

connectivity are not only catchwords at Trützschler: 

Machines connected to T-Data allow a 

real-time quality monitoring. 

TC 15: Benchmark in productivity 

A whole range of individual measures ensure 

performance increases compared to the predecessor 

machine. In addition to high productivity, 


the 1.28 m wide Card TC 15 stands for 

increased sliver evenness and improved 

running behavior. Trützschler demonstrated 

the high flexibility with five different 

sliver coiling systems at ITMA ASIA. 

TC 10: The most successful card in China 

Made in China – for China. The Card TC 

10 is the card for the Chinese market. This 

Trützschler card in the traditional working 

width of one metre has been specifically 

designed for the Chinese market. 

T-MOVE: Space saving and increased 

efficiency 

The can filling station does more than 

just save space. The new moving head 

allows a can change at high delivery 

speeds. This improves card efficiency. 

T-MOVE is also designed for JUMBO 

CANS with 1,200 mm diameter. 

T-SCAN: Five technologies work hand in 

hand for highest separation rates 

In the Foreign Part Separator T-SCAN TS- 

T5, five detection technologies ensure 

an all-time high separation efficiency: 

F-module: Detection of coloured parts 

G-module: Detection of shiny parts 

P-module: Detection of transparent and 

semi-transparent parts 

UV-module: Detection of fluorescent parts 

LED-module: Detection of smallest thread-shaped 

parts 

IDF-Vortex: Shortened preparation 

system for air-jet yarns 

In cooperation with the Japanese company 

Murata, the leading manufacturer 

of air-jet spinning machines, Trützschler 

has developed a new sliver preparation 

technology. When processing viscose, 

two of three draw frame passages can 

be eliminated. This represents an enormous 

economic advantage. 

T-WIND: Semi-automatic Surface 

Winder TWW-SD 

Robust master roll winders are used 

when the production of ready-for-sale 

rolls is decoupled from the nonwovens 

production. The two-stage configuration 

with downstream unwinding, slitting 

and winding increases process stability. 

The Surface Winder TWW-SD provides 

an appropriate solution for spunlace 

systems, for a variety of thermal bonding 

processes as well as for technical 

nonwovens. Winding of master rolls up 

Card TC 15, daha fazla şerit düzgünlüğü ve makinelerin 

daha iyi işleme davranışı anlamına gelmektedir. 

Trützschler, ITMA ASYA’da beş farklı şerit serme sistemi 

ile yüksek esnekliği gösterdi. 

TC 10: ÇİN’DE EN BAŞARILI TARAK 

Card TC 10, Çin pazarı için üretilen bir taraktır. Bir metrelik 

geleneksel çalışma genişliğindeki bu Trützschler 

tarağı, Çin pazarı için özel olarak tasarlanmıştır. 

T-MOVE: YER TASARRUFU VE ARTIRILMIŞ VERİMLİLİK 

Kutu dolum istasyonu sadece yerden tasarruf etmekten 

fazlasını yapar. Yeni hareketli kafa, yüksek teslimat 

hızlarında kutu değişimlerine izin verir. Bu da tarak 

verimliliğini artırır. T-MOVE ayrıca 1.200 mm çapında 

JUMBO CANS için tasarlanmıştır. 

T-SCAN: EN YÜKSEK AYIRMA ORANLARI İÇİN BEŞ 

TEKNOLOJİ EL ELE ÇALIŞIYOR 

Yabancı Parça Ayırıcı T-SCAN TS-T5’de, beş algılama teknolojisi, 

tüm zamanların yüksek ayırma verimliliğini sağlar: 

F modülü: Renkli parçaların tespiti 

G modülü: Parlak parçaların tespiti 

P modülü: Şeffaf ve yarı saydam parçaların algılanması 

UV modülü: Floresan parçaların tespiti 

LED modülü: En küçük iplik şeklindeki parçaların 

algılanması 

IDF-VORTEX: HAVA JETLİ İPLİKLER İÇİN KISALTILMIŞ 

HAZIRLIK SİSTEMİ 

Trützschler, hava jetli iplik makinelerinin lider üreticisi 

olan Japon firması Murata ile işbirliği yaparak yeni bir 

şerit hazırlama teknolojisi geliştirdi. Viskoz işlenirken, 

üç cer karesi geçişinden ikisi ortadan kaldırılabilir. Bu 

muazzam bir ekonomik avantaj sağlamaktadır. 

T-WIND: YARI OTOMATİK YÜZEY SARICI TWW-SD 

Sağlam ana rulo sarıcılar, hazır ruloların üretimi 

nonwoven üretiminden ayrıştırıldığında kullanılır. Alt- 

67 PANORAMA 


PANORAMA 

68 


tan açma, dilme ve sarma ile iki aşamalı konfigürasyon, 

proses stabilitesini artırır. Yüzey Sargısı 

TWW-SD, spunlace sistemleri için, çeşitli termal 

bağlama işlemleri ve teknik nonwovenlar için 

uygun bir çözüm sunar. Ana ruloların 1.800 mm 

çapa kadar sarılması ve 300 m / dak’ya kadar 

sistem hızları gerçekleştirilebilir. 

GX1: TAŞLAMA GEREKTİRMEYEN 

TAMBUR GARNİTÜRÜ 

Yeni GX1 garnitürü, pamuk alanındaki tüm 

eğirme süreçleri için özel olarak geliştirilmiştir. 

Geliştirilmiş fiber kılavuzu, daha az kısa lif içeriği 

ve önemli ölçüde daha iyi nope ayrımı ile sonuçlanır. 

Garnitür temelde bakım gerektirmez, 

ancak gerektiğinde de topraklanabilir. 

NOVOTOP 30: ÇOK ÖZEL ŞAPKA GARNİTÜRÜ 

Şapka garnitürü NOVOTOP 30, kaba ve / veya 

boyalı liflerin ve rotor iplikçiliği için geri kazanılmış 

liflerin işlenmesi için yeni geliştirilmiştir. Ne 

10’un altındaki iplik numaralarıyla kullanım için 

idealdir ve yüksek üretim hızlarını gerçekleştirir. 

NT 30 şapka tipi aynı zamanda MAGNOTOP ve 

CLASSICTOP olarak mevcuttur. 

to 1,800 mm diameter and system speeds up 

to 300 m/min can be realized. 

GX1: The cylinder clothing that no longer 

requires grinding 

The new GX1 clothing has been specifically 

developed for all spinning processes in the area 

of cotton. Improved fibre guidance results in less 

short fibre content and significantly better nep 

separation. The clothing is basically maintenance-free, 

but can also be ground when required. 

NOVOTOP 30: The very special flat clothing 

The flat clothing NOVOTOP 30 has been newly 

developed for the processing of coarse and/ 

or dyed fibers and reclaimed fibers for rotor 

spinning. It is ideally suited for use with yarn 

counts below Ne 10 and realises high production 

speeds. The flat type NT 30 is available as 

MAGNOTOP and CLASSICTOP.

PANORAMA 

70 

Dilo Compact Line / Dilo kompakt hattı 

Dilo için başarılı bir 

ITMA Asia + CITME 2018 

Successful ITMA Asia + 

CITME 2018 for Dilo 


Asya, uzun yıllar boyunca nonwoven üretimi 

için en önemli pazarlardan biri olmuştur. Dilo, 

yapay deri, jeotekstiller, filtrasyon medyaları, 

otomotiv ürünleri ve hijyen ürünleri üretimi için 

hatları ile Asya’da uzun süredir başarılı olmuştur. 

Yüksek kaliteli ve verimli ekipmanların yanı 

sıra kapsamlı servis, Dilo müşterilerinin nonwovenları 

verimli ve ekonomik bir şekilde üretmelerini 

sağlar. Dilo, Asya pazarını daha da geliştirmek 

için Hindistan, Yeni Delhi yakınlarında bir 

yan kuruluş açtı. Bu, müşterilerle daha yakın bir 

ilişki kurmanın yanı sıra satış ve servis için daha 

hızlı destek sağlamaktadır. DiloGroup, iğnelenmiş 

kesikli elyaf nonwoven malzemelerin üretimi 

için komple hatlar sunar. 116 yıllık tarihçesinde, 

Dilo her zaman yeni standartlar belirlemiştir. 

DI-LOOP, DI-LOUR ve Hyperpunch gibi yenilikçi 

teknolojileri yeni pazarlar açmış ve büyümelerine 

katkıda bulunmuştur. Mevcut gelişmeler 

sadece kapasiteyi artırmakla kalmayan, aynı 

zamanda son ürün özellik gereksinimlerini de 

karşılayan özel üretim hatları sunmaktadır. 

HYPERLAYER 

Su enjektörlü katılaştırma hatları üzerinde, çok 

düşük ağırlıklı hijyen ürünlerinin üretimi, yüksek 

Asia has been one of the most important 

markets for nonwovens production over many 

years. With lines for the production of artificial 

leather, geotextiles, filter media, automotive 

products and hygiene articles, Dilo has long 

been successful in Asia. High quality and efficient 

equipment as well as comprehensive service 

allows Dilo’s customers to produce nonwovens 

efficiently and economically. To further 

develop the Asian market, Dilo has opened a 

subsidiary in India near New Delhi. This enables 

a closer relationship to customers as well as 

faster support for sales and service. DiloGroup 

delivers complete lines for the production of 

needled staple fibre nonwovens. In its 116 years 

of history, Dilo has always set new standards. 

Innovative technologies such as DI-LOOP, DI- 

LOUR and Hyperpunch have opened new markets 

and contributed to their growth. Current 

developments offer custom-made lines which 

do not only increase capacity but also fulfill 

endproduct property requirements. 

Hyperlayer 

The production of very light-weight hygiene 

products on water-entanglement lines requi-

72 


PANORAMA 

bir tülbent kalitesi ve düşük bir yüzey ağırlığı gerektirir. 

Aynı zamanda, Asya pazarı dengeli bir 

MD / CD sağlamlık oranı gerektirmektedir. Bu taleplerle 

yüksek verim elde etmek için Dilo, deve 

sırtı tipi serici prensibini revize ederek devam ettirdi. 

Hyperlayer’ın kinematik çözeltisi, tülbenti az 

sayıda katman ile bile nazik ve hassas bir şekilde 

bırakır. Tülbent her iki tarafta tam serme işlemi 

ile yönlendirildiğinden, kullanılan elyaflara bağlı 

olarak en yüksek üretim hızları (tülbent besleme 

hızı 200 m / dk’ya kadar), hassas kenarlar ve 

minimum bir çekme gerçekleştirilebilir. 

KOMPAKT HAT, KARBON GERİ DÖNÜŞÜMÜ 

Son yıllarda hafif konstrüksiyona yönelik olumlu 

bir trend, metal yapıların büyük ölçüde karbon 

kompozitlerle yer değiştirmesine yol açmıştır. 

Şimdiye kadar yaşam döngüleri henüz sonlanmamıştır 

ve bu bileşenlerin geri dönüşümü 

çözülmesi gereken bir görevdir. Yeni kompakt 

hattı ile Dilo kompozitlerin geri dönüşümünde 

önemli katkılar sağladı. Geri dönüştürülmüş 

karbon elyaflar keçeye yeniden işlenir ve 

daha sonra yeni yapı elemanlarına dönüştürülebilir. 

Çoğu kesikli elyafların aksine, karbon 

fiberlerin taraklama makinesi içinde tülbent 

oluşturma adaptasyonunu gerektiren özelliklere 

(düzgün yüzey, kıvrılmama, düşük çapraz 

mukavemet) sahiptir. Kompakt tarağı (DCL) 

ile Dilo bu zorlukları karşıladı ve istikrarlı bir 

tülbent oluşturma sürecini başlattı. Kompakt 

hat, seramik veya PTFE gibi diğer yüksek kaliteli 

özel elyaflardan yapılan küçük miktarlarda 

iğne keçelerinin üretimi için gereksinimleri de 

karşılar. Dilo, kompakt hattını ilk olarak 2015 

yılında sundu. Bu kompakt hat artık endüstride 

ve araştırmada kullanılıyor. 1,1 m’lik bir tarak 

çalışma genişliği ve 2.2 m’lik bir konum genişliği 

ile, sadece 60 m2’lik bir yüzey gerektirir. 

HYPERTEX 

Dokunmamış filtre ortamı, keçelerin filtrasyon 

özelliklerini ipliklerin veya filamanların yüksek 

mukavemeti ile birleştiren bir sandviç yapısından 

oluşur. HyperTex prosesi, güçlendirilmiş 

keçelerin üretimini çevrimiçi hale getirmekte 

ve ince dokunmuş kumaşın üretilmesi için ek bir 

aşamayı ortadan kaldırmaktadır. HyperTex işleminde 

Dilo, Messrs OnTec’in bir ince dokunmuş 

kumaş makinesini bir Hyperpunch needleloom 

ile birleştirir. Yapı, gücünü ince kumaşın iğnelenerek 

üst ve alt keçeden bir araya getirilmesinden 

almaktadır. 40 m / dak’ya kadar çıkan çok 

yüksek üretim hızlarına kadar ulaşılabilir. İnce 

kumaştaki muhtelif örgü süzgeç ebatları ve 

çok çeşitli farklı güçlendirici iplikleri müşteriye 

büyük bir esneklik sunar. Fiber ve enerji tüketimi 

ve düşük alan gereksinimi açısından yüksek 

verimlilik, bu teknolojinin önemli avantajlarıdır. 

res a high web quality and a low area weight. 

At the same time, the Asian market requires 

a balanced MD/CD strength ratio. To realize 

high productivity with these demands, Dilo has 

resumed and revised the principle of the camel-back 

crosslapper. The kinematic solution of 

the Hyperlayer lays down the web gently and 

precisely even with a small number of layers. As 

the web is guided through the complete laydown 

process on both sides, highest production 

speeds (web infeed speeds up to 200 m/min), 

precise edges and a minimum of draft can be 

realized depending on the fibres used. 

Compact line, carbon recycling 

A positive trend to lightweight construction in 

recent years has led to the substitution of metal 

structures by carbon composites in large quantities. 

Until now their life cycle is not closed and 

the recycling of these components is a task to 

be solved. With its new compact line, Dilo has 

contributed significantly to the recycling of 

composites. Recycled carbon staple fibres are 

reprocessed into felt and can then be further 

converted to new structural elements. In contrast 

to most staple fibres, carbon fibres have 

characteristics (smooth surface, no crimp, low 

cross strength) which require adaption of web 

forming within the carding machine. With its 

compact card (DCL) Dilo has met these challenges 

and introduced a stable web forming 

process. The compact line also meets the requirements 

for a production of small quantities 

of needle felts made from other high quality 

special fibres like ceramics or PTFE. Dilo presented 

the compact line first in 2015. It is now in use 

in industry and research. With a card working 

width of 1.1 m and a layering width of 2.2 m, it 

requires a floor space of only 60 m2. 

Hypertex 

Nonwoven filter media consist of a sandwich 

structure which combines the filtration characteristics 

of felts with the high strength of 

yarns or filaments. The HyperTex process allows 

the production of reinforced felts online and 

eliminates an additional stage for producing 

the scrim. In the HyperTex process Dilo combines 

a scrim fabric machine of Messrs. OnTec 

with a Hyperpunch needleloom. The structure 

derives its strength from needling scrim, upper 

and bottom felt together. Very high production 

speeds up to 40 m/min can be reached. 

Infinitely variable mesh sizes in the scrim and a 

wide variety of different reinforcing yarns offer 

a great flexibility to the customer. The high efficiency 

in regard to fibre and energy consumption 

and the low space requirement are further 

significant advantages of this technology.

Toplantı ve Kongre Merkezi 

İş ve Eğitim toplantılarınızı daha verimli kılacak, personelinizin ve ailesinin motivasyonunu 

en üst seviyeye çıkaracak, başarılarınıza zemin hazırlayacak,ülkemizin toplantı ve kongre 

merkezi İhlas Armutlu Tatil Köyü’ne davet ediyoruz. 

Yüzme Havuzları, Kür Merkezleri, Aqua Park, Plajlar, Go-kart, Su Sporları, Eğlence Merkezleri, Futbol,Basketbol ve 

Voleybol Sahaları, Kablosuz İnternet, Aile Havuzu, Kaplıca Havuzu, Fin Hamamı, Masaj, Sauna, Tuz Terapi Merkezi, 

Çamur Terapi Merkezi, 4x4 Atv, Lunapark, Alışveriş Merkezi, Market, Kafeterya, Restorant, 

Fast food, Sağlık Merkezi, Toplantı Salonları 

İhlas Armutlu Tatil Köyü Bozburun Mevkii Armutlu / YALOVA 

Tel : 0 226 531 10 00 Faks : 0 226 531 10 03 

www.ihlasarmutlu.com

PANORAMA 

74 

Orijinal teknoloji fark oluşturur 

Original technology makes 

the difference 


Asya’nın tekstil makinelerine adanmış en büyük 

fuarlarından biri olan ITMA ASIA + CITME 2018, 

bir kez daha sayıları ve teknolojilerinin kalitesi 

bakımından Alman şirketlerinin önemli bir katılımı 

ile dikkat çekti. Fuara gelen ziyaretçiler, 80’den 

fazla VDMA üyesi şirket olmak üzere, Almanya’dan 

100’ün üzerinde katılımcı tarafından 

önerilen yüksek teknoloji seviyesi ile tanışma 

fırsatını yakaladı. Bu şirketler iplik, nonwoven, 

dokuma, örme, çözgü örme ve terbiyeye odaklanarak 

neredeyse tüm farklı makine bölümlerini 

kapsamakta. 7,000 metrekarenin üzerindeki bir 

katılımla, Alman makine üreticileri fuara katılım 

gösteren diğer yabancı ülkeler arasında lider 

konumunu perçinledi. Alman katılımcılar stand 

alanlarını 2016 yılına göre yaklaşık %15 oranında 

artırdı. “Orijinali Seç- Başarıyı Seç” bu ITMA ASYA 

fuarında VDMA Tekstil Makineleri’nin mottosuydu. 

ITMA ASYA’nın açılış gününde gerçekleşen 

VDMA basın toplantısında, VDMA Tekstil Makineleri 

Teknik İşler Müdürü Karin Christine Schmidt 

konunun öneminin altını çizerken, “Taklitçi 

makineler, taklit edecek şekilde tasarlandıkları 

sistemlere benzeyebilir. Ancak sadece orijinaller 

teknolojik ilerlemenin öncüleri olur,” dedi. Orijinal 

teknoloji, yeniliğin temel taşıdır. Tamamen yeni 

olasılıkların vizyonlarını başarılı bir şekilde dönüştürme 

potansiyeline sahiptir. Bu yaklaşım VDMA 

standında yansıtıldı. Neuschwanstein Şatosu’nun 

resmi, VDMA standına duygu ve heyecan kazandırdı. 

Bu dünyaca ünlü turizm destinasyonu 

bundan daha fazlasını yansıtıyor: aynı zamanda 

çok başarılı bir orijinal. Yenilik ve teknoloji ile uzun 

vadede başarıyla uygulanabilecek bir vizyon! 

Basın toplantısında, ünlü VDMA üyesi şirketlerin 

18 sözcüsü, Çin’in ve diğer Asya ülkelerinin 

tekstil endüstrisinin kaynak verimliliğini artırma 

ITMA ASIA + CITME 2018, Asia’s foremost trade fair 

dedicated to textile machinery, is once again 

marked by a significant presence of German 

companies both in their number and in the 

quality of their technology. Visitors to the fair had 

the opportunity to appreciate the high level of 

technology being proposed by more than 100 

exhibitors from Germany, including more than 80 

VDMA member companies. They covered nearly 

all different machinery chapters with a focus 

on spinning, nonwoven, weaving, knitting, warp 

knitting and finishing. The overall exhibition space 

occupied by German machinery manufacturers 

is more than 7,000 square meters, confirming 

Germany’s leading position among exhibiting 

foreign countries. The German exhibitors increased 

their booth space by approximately 15 % 

compared to 2016. “Choose the original - Choose 

success” is the message of the VDMA Textile 

Machinery at this trade fair. On the occasion of 

the VDMA press conference on the opening day 

of ITMA ASIA, Ms. Karin Christine Schmidt, Technical 

Director VDMA Textile Machinery, emphasized: 

“Copycat machines may look similar to the 

systems they are designed to emulate. But only 

originals do not simply follow but are pacesetters 

of technological progress.” Original technology 

is a keystone of innovation. It has the potential to 

successfully turn visions of entirely new possibilities 

in the textile production into reality. This 

approach is visualized at the VDMA booth. The 

stand achieves attention and emotion through 

the picture motif: Neuschwanstein Castle. This 

world-famous tourist magnet is more than that: it 

is also a successful original. A vision, which could 

be successfully implemented in the long term 

through innovation and technology! During the

press conference, 18 spokespersons of renowned 

VDMA member companies showed how 

original technology can indeed play a major 

role in China’s and other Asian nation’s efforts 

to increase the resource efficiency of the textile 

industry and to interconnect information technology 

and manufacturing processes. Topics of the 

companies included automation, performance 

improvement, quality, sustainable solutions (raw 

material, energy, water saving), Industry 4.0 (in 

China called intelligent manufacturing), digital 

AR/VR services, platforms and software. 

Here are the statements of some of the speakers: 

Antonia Gottschalk, Karl Mayer: 

“Digital solutions considerably extend the possibilities 

to enhance the efficiency of our customers‘ 

production processes. This is the reason why KARL 

MAYER set up its own software start-up company, 

as most important strategic step in this respect, 

namely the KARL MAYER Digital Factory. The newcomer’s 

main objective is a rapid and flexible 

development of efficient digital solutions for the 

clients‘ benefit, solutions which will be offered 

under the company’s own, new umbrella brand. 

The launch of the digital brand, the presentation 

of the entire solution portfolio and the demonstration 

of its first products are the highlights on 

KARL MAYER’s stand at ITMA ASIA + CITME 2018.” 

Jürgen Hanel, Monforts: 

“Monforts is ahead of progress in the Internet of 

Things / Industry 4.0 Technology by using latest 

interface and visualization technology with slider 

function for machine operation. This system 

can also be connected to a so called WebUI 

where current production parameters are monitored 

on mobile devices via remote service. 

The proven teleservice is also based on remote 

service, updated and extended to predictive 

maintenance possibilities helping to reduce 

machine standstill. Furthermore, the energy 

consumption can be improved by automatic 

optimization of machine parameters.” 

Dr. Dirk Burger, Trützschler: 

“An efficient raw material utilisation is no luxury. 

On the contrary; it is a prerequisite for economic 

operation. The optical WASTECONTROL sensors 

developed by Trützschler control the quality of 

the waste. Therefore, 0,5 – 1 % of good fibres can 

be saved – without neglecting the cleaning effect. 

This results in significant annual savings: With 

only 0.5 % waste savings, more than 100,000 US$ 

have already been saved on raw materials.” 

Michael Tuschak, Mayer & Cie.: 

“We are the first manufacturer to have dared 

ve bilgi teknolojisi ile üretim süreçlerini birbirine 

bağlama çabalarında orijinal teknolojinin 

gerçekten nasıl önemli bir rol oynayabileceğini 

gösterdi. Şirketlerin konuları arasında otomasyon, 

performans iyileştirme, kalite, sürdürülebilir 

çözümler (hammadde, enerji, su tasarrufu), 

Endüstri 4.0 (Çin’de akıllı üretim), dijital AR / VR 

hizmetleri, platformlar ve yazılımlar yer aldı. 

Bazı fuar katılımcılarının görüşleri: 

Antonia Gottschalk, Karl Mayer: 

“Dijital çözümler, müşterilerimizin verimliliğini 

artırmak için olanaklarını genişletiyor. Bu 

açıdan en önemli stratejik adım olarak, KARL 

MAYER’in kendi genç yenilikçi yazılım şirketi 

KARL MAYER Digital Factory’un kurulumu işte 

tam da bu nedenden doğdu. Bu yeni doğan 

şirketin ana hedefi, müşterilerin faydasına 

olan etkili dijital çözümlerin hızlı ve esnek bir 

şekilde geliştirilmesidir ve bu çözümler şirketin 

kendi, yeni şemsiye markası altında sunulacaktır. 

Dijital markanın lansmanı, tüm çözüm 

portföyünün tanıtımı ve ilk ürünlerinin tanıtımı, 

KARL MAYER’in ITMA ASIA + CITME 2018’deki 

standının öne çıkan noktalarıdır.” 

Jürgen Hanel, Monforts: 

“Monforts, , makine operasyonları için panel 

fonksiyonlarında en son arayüz ve görselleştirme 

teknolojisini kullanarak, Nesnelerin interneti / 

Endüstri 4.0 Teknolojisinde ilerlemenin bir adım 

ötesine geçmiştir. Bu sistem, mevcut üretim parametrelerinin 

uzak servis yoluyla mobil cihazlarda 

izlenebileceği bir WebUI’ye de bağlanabilir. 

Bu kanıtlanmış uzaktan hizmet ayrıca güncellenmiş 

ve makinenin durmasını azaltmaya yardımcı 

olan öngörülebilir bakım olanaklarına genişletilmiş 

olan uzaktan kontrol servisine dayanmaktadır. 

Ayrıca, enerji tüketimi, makine parametrelerinin 

otomatik optimizasyonu ile geliştirilebilir.” 

Dirk Burger, Trützschler: 

“Verimli bir hammadde kullanımı lüks değil. Tam 

aksine; ekonomik operasyon için bir ön şarttır. 

Trützschler’in geliştirdiği optik WASTECONTROL 

sensörleri atık kalitesini kontrol ediyor. Bu nedenle, 

temizleme etkisini hesaba katmadan, %0,5- 1 

oranında iyi elyaflardan tasarruf edilebilir. Bu 

yıllık önemli tasarruflarla sonuçlanmaktadır: Sadece% 

0,5 oranında atık tasarrufu ile halihazırda 

100.000 Amerikan Doları’nın üzerinde hammadde 

tasarrufu sağlanmıştır.” 

Michael Tuschak, Mayer & Cie.: 

“Tek bir makinede eğirme, temizleme ve örme 

işlemlerini birleştirmeye cesaret eden ilk üretici 

biziz. Bu hem çevresel hem de süreç teknolojisi 

açısından çeşitli avantajlar getirmektedir.” 

75 PANORAMA 


PANORAMA 

76 

Marcus Reichardt, Groz-Beckert: 

“Kârlılık / üretkenlik ve çevre açısından 

litespeed ® plus iğnesi maliyet düşürme, 

önemli ölçüde arttırılmış verimlilik ve 

azaltılmış CO2 ayak izini temsil etmektedir. 

Ayrıntılı olarak baktığımızda bu daha 

düşük güç tüketimi, makine sıcaklığı ve 

yağ tüketimi ile sonuçlanabilir ve olası 

maksimum makine hızlarını mümkün kılar. 

Ayrıca, litespeed ® plus iğne, optimize edilmiş 

bir yağlama davranışına yol açabilir. 

Bütün bu avantajlar makine yönünden 

bağımsızdır.” 

Gunnar Meyer, Brückner: 

“Yeni üretim tesisimizde sıfır emisyon- makinenizde 

sıfır emisyon var.” 

Martin Küppers, Saurer: 

“Çin pazarı, dünyanın en büyük iplik pazarıdır. 

Bu nedenle Saurer, tekstil değer zinciri 

boyunca ITMA Asia’ya çok sayıda yenilik 

getirdi. Otomasyondaki yenilikler, akıllı çözümler 

ve gelişmiş iplik ve şerit kalitesi.” 

to merge spinning, cleaning and knitting in one 

machine. That brings about several advantages, 

both from the environmental and process technology 

perspective.” 

Marcus Reichardt, Groz-Beckert: 

“In terms of profitability/productivity and environment 

the litespeed ® plus needle stands for cost 

reduction, significantly increased efficiency and 

a reduced CO2 footprint. In detail this can result 

in reduced power consumption, machine temperature 

and oil consumption, and can enable 

maximum possible machine speeds. Moreover 

the litespeed ® plus needle can lead to an optimized 

lubrication behavior. All these benefits are 

independent of the machine direction.” 

Gunnar Meyer, Brückner: 

“Zero emissions in our new production plant - zero 

emissions in your machine.” 

Martin Küppers, Saurer: 

“Chinese Market is the largest spinning market in the 

world. Therefore Saurer has brought an abundance

of innovations along the textile value chain to ITMA 

Asia. Innovations in automation, in intelligent solutions 

and for improved yarn and sliver quality.” 

Wilhelm Langius, Neuenhauser: 

“Automation + Industry 4.0: For increasing demands 

for flexible and efficient production in textile 

mills, Neuenhauser offers customized automation 

solutions focussing on industry 4.0.” 

André Wissenberg, Oerlikon Manmade Fibers: 

“We want to become the textile machinery construction 

trendsetter for digital technologies. The 

first steps on this journey have already been taken. 

The Plant Operation Center (POC) for process monitoring 

enables the collation of existing production 

data in a central location and to make these 

data available. HMI based services such as process 

monitoring via a service online app on smart 

phones and tablets were introduced as well as an 

assistance system based on mixed-reality glasses 

(Microsoft HoloLens). The system supports predictive 

maintenance concepts and enables virtual 

360-degree tours through spinning systems.” 

Wilhelm Langius, Neuenhauser: 

“Otomasyon + Endüstri 4.0: Tekstil fabrikalarında 

artış gösteren esnek ve verimli üretime 

yönelik talepler için, Neuenhauser, endüstri 

4.0’a odaklanan özelleştirilmiş otomasyon 

çözümleri sunuyor.” 

André Wissenberg, Oerlikon Manmade Fibers: 

“Tekstil makinelerinde dijital teknolojilerin 

kullanımı noktasında bir trend belirleyici 

haline gelmek istiyoruz. Bu yolculuktaki 

ilk adımları çoktan attık. Proses izlemeye 

yönelik Tesis Operasyon Merkezi (POC), 

mevcut üretim verilerinin merkezi bir yerde 

harmanlanmasını ve bu verinin tüm makine 

kullanıcılarımız için ulaşılabilir olmasını sağlamaktadır. 

Akıllı telefonlarda ve tabletlerde 

bir hizmet çevrimiçi uygulaması aracılığıyla 

süreç izleme gibi HMI tabanlı hizmetler yanı 

sıra karma gerçeklik gözlüklerine (Microsoft 

HoloLens) dayalı bir yardım sistemini tanıttık. 

Sistem öngörülebilir bakım konseptlerini destekler 

ve eğirme sistemleri boyunca sanal 

360 derecelik turlar yapmaya imkân sağlar.” 

77 PANORAMA

PANORAMA 

78 

Hindistan ve Endonezya’da 

Brückner başarıları 

Brückner successes 

in India and Indonesia 


Soldan sağa: Mr. Shanmughsundaram (Kıdemli Servis Mühendisi, Voltas), 

Mr. Manish Patidar (Satış Mühendisi, Voltas), Mr. Ramnath Narsimha (CEO, Ganga Fashions), 

Mr. Deepak Sabarad (Kıdemli Satış Müdürü, Voltas) 

From left to right: Mr. Shanmughsundaram (Senior Service Engineer, Voltas), 

Mr. Manish Patidar (Sales Engineer, Voltas), Mr. Ramnath Narsimha (CEO, Ganga Fashions), 

Mr. Deepak Sabarad (Senior Sales Manager, Voltas) 

Hindistan’da geleneksel tekstil 

şirketi BRÜCKNER sanfor hattından 

oldukça memnun oldu. 

Başarılı bir üretici, ihracatçı ve kadınlar için 

takım elbise ve sari tedarikçisi olan Ganga 

Fashions Pvt. Ltd, 1995 yılında Surat’ta (Gujarat, 

Hindistan) kurulmuştur. Çok çeşitli görünüm ve 

stillerdeki rengarenk ve modaya uygun ürünleri 

doğada rahat ve tasarımda çekicidir. Bütün bu 

ürünler ileri teknoloji ve üstün kaliteli kumaşlar 

kullanılarak tasarlanmaktadır. Şirket, müşterilerinin 

toplu ve acil taleplerini karşılamak için modern 

makinelerle eksiksiz olarak donatılmıştır. 

Takım elbise ve sariler, çekme direnci, ince dikiş, 

pürüzsüz doku, cilt dostu, renk haslığı ve rahat 

giyim için çok talep edilmektedir. Tüm bu süreçler, 

düzgün ve sistematik bir iş süreci sağlayan 

yetenekli profesyonellerin rehberliği altında 

denetlenmektedir. 2017 yılında şirket, 2018 başlarında 

üretime başlayan bir BRÜCKNER sanfor 

Traditional textile company 

in India is very satisfied with 

BRÜCKNER sanforizing range. 

Ganga Fashions Pvt. Ltd., a successful manufacturer, 

exporter and supplier of suits and 

sarrees for women was established in the year 

1995 in Surat (Gujarat, India). The colourful and 

fashionable products in a huge diversity of 

looks and styles are comfortable in nature and 

attractive in design. They are designed using 

advanced technology and superior quality 

fabrics. The company is well-furnished with 

modern machinery in order to meet bulk and 

urgent demands of their clients. The suits and 

sarees are highly demanded for their shrink 

resistance, fine stitching, smooth texture, skin 

friendliness, color fastness and comfortable 

fitting. All these processes are supervised under 

the guidance of skilled professionals who ensure 

smooth and systematic business process. 

In 2017 the company bought a BRÜCKNER 

sanforizing range which was set into production 

in early 2018. The main components of the line 

are the rubber-belt compressive shrinking unit, 

a felt calender and the cooling cylinders. The 

compressive shrinking line provides the fabric 

with a stable structure, a silk-like shining surface 

and a smooth hand. In addition it reduces the 

residual shrinkage to up to 3%.The machine is 

very easy to handle. The control of tension and

PANORAMA 

80 

Soldan Sağa (From left to right): Kevin Hansen Kurnia, Wendi Kurnia, 

William Jasen Kurnia (Harapan Kurnia), Gunnar Meyer (Brückner), 

Andreas S. Pangestu, Binda Nurliawan, Dany Cahyana (PT Agansa) 


hattı satın aldı. Hattın ana bileşenleri kauçuk kayış 

sıkıştırmalı büzme ünitesi, keçe kalender ve soğutma 

silindirleridir. Sıkıştırmalı büzme çizgisi, kumaşa 

dengeli bir yapı, ipek benzeri bir parlaklık ve pürüzsüz 

bir tutum sağlar. Ek olarak, kalıcı çekmeyi %3’e 

kadar azaltır. Makinenin kullanımı çok kolaydır. 

Gerilim ve yazılım kontrolü, herhangi bir iz bırakmadan 

çok hafif kumaşların işlenmesine izin verir. 

Üretim hızı 70 m / dakikadır. Üretim ekibi üründen 

çok memnun kalmıştır ve bu makineyi özellikle zor 

ve hassas durumlar için tavsiye etmektedirler. 

Endonezya’lı tekstil fabrikası altıncı Brückner 

ramını aldı 

Endonezya dünyadaki en önemli giyim ve tekstil 

ihracatçı ülkelerden biridir ve HARAPAN KURNIA 

bu sektörün 45 yılı aşkın bir süredir bir parçasıdır. 

Şirket sadece yüksek kaliteli kumaşlar üretip 

satmaya yönelik değil, aynı zamanda daha çevre 

dostu bir süreçte üretmeye de çalışıyor. HARAPAN 

KURNIA, ISO9001, Oekotex ve USA Cotton sertifikasına 

sahiptir ve yerel sosyal bağlılığa odaklanmaktadır. 

Şirketin hedefi, Endonezya’nın yetenekli 

insan kaynakları tarafından desteklenen modern 

ve çevre dostu teknoloji ile yeni ve şık ürünler 

geliştirerek tekstil sektöründe lider olmaktır. Toplam 

300 çalışanı, yıllık 50 milyon EURO cirosu olan şirket, 

yıllık %20’lik bir büyüme oranına sahiptir. HARAPAN 

KURNIA, yerel pazarda ve ihracatta orta ve üst 

moda giyim, yüzme ve spor giyim, bayan ve erkek 

kıyafeti üretmektedir. Ürünlerinin %95’i triko ve geri 

kalanı ise dokuma kumaştır. Mallar %35’e kadar 

spandeks içeriği ile pamuk, selüloz ve harmanlanmış 

malzemeden yapılmıştır. HARAPAN KURNIA, iki 

ayrı lokasyonda beş Brückner makinesine sahiptir 

ve iyi makine kalitesi, doğru otomasyon, doğru 

kontrol sistemi ve optimize edilmiş ısı geri kazanım 

sisteminden çok memnun kalmıştır. Bir başka 

memnuniyet noktası da satış sonrası desteğin iyi 

olmasıdır. BRÜCKNER ramlarının avantajlarından, 

diğer üreticilerden daha az yatırım alan makinelerle 

karşılaştırıldığında ikna olmuşlardır. HARAPAN 

KURNIA, 6. BRÜCKNER makinesini satın alma kararları 

için daha iyi makine ayarı, daha iyi kalite ve 

iyi satış sonrası desteği belirleyici noktalar olarak 

gösteriyor. BRÜCKNER ortağı olarak HARAPAN 

KURNIA, yüksek son ihracat pazarları için sürekli 

ürün geliştirmeyi hedeflemekte ve Endonezya’da 

yüksek kalitede örme kumaş pazarında lider konumunu 

sürdürmek istemektedir. 

the software allow to treat very light fabrics 

without any marks. The production speed is 

up to 70 m/min. The production team is very 

satisfied and they recommend this machine 

especially for difficult and sensitive articles. 

Indonesian textile factory buys the 6th 

BRÜCKNER stenter 

Indonesia is one of the most important 

clothing and textile exporting countries 

worldwide and HARAPAN KURNIA is a part of 

this industry for over 45 years. The company 

is not only oriented in producing and selling 

high quality fabrics, they also strive to produce 

them in a more environmentally friendly 

process. HARAPAN KURNIA is certified for 

ISO9001, Oekotex and USA Cotton and focus 

on local social engagement. The company’s 

goal is to be the leader in textile business by 

developing new and fashionable products 

with modern and eco-friendly technology as 

well as supported by Indonesia’s skilled human 

resources. The company has in total 300 

employees, a turnover of 50 million EUR per 

year and their annual growth rate is 20 %. HA- 

RAPAN KURNIA produces medium to high end 

fashion wear, swim & sportswear as well as 

ladies & menswear for the local market and 

for export. 95 % of their products are knitwear 

and the rest is woven fabric. The articles 

are made of cotton, cellulose and blended 

material with up to 35 % spandex content. HA- 

RAPAN KURNIA has five BRÜCKNER machines 

in two separate locations and is very satisfied 

with the good machine quality, the accurate 

automatization, the accurate control system 

and the optimized heat recovery system. 

Another point is the good after sales support. 

They are convinced of the advantages of the 

BRÜCKNER stenters compared to machines 

with lower investment from other producers. 

HARAPAN KURNIA indicate the better machine 

setting, the better quality and the good 

support as decisive points for their decision to 

buy now their 6th BRÜCKNER machine. With 

BRÜCKNER as their partner HARAPAN KURNIA 

aims for continuous product developments 

for the high end export markets and wants to 

keep their position as one of market leader for 

high quality knitted fabric in Indonesia.

PANORAMA 

82 

EGE TMF 2019 

Denizli Fuarına ilgi büyük 

EGE TMF 2019 Denizli Fair 

is of great interest... 

Ülkemizin ve dünyanın en önemli tekstil üretim merkezlerinden 

Denizli’de düzenlenecek olan EGE TMF – 2. Ege Tekstil, Hazırgiyim Makineleri, 

Tekstil Kimyasalları ve Dijital Tekstil Baskı Teknolojileri Fuarına 

ilgi beklenenin üzerinde gerçekleşmekte. 


EGE TMF – 2nd Aegean Textile, Garment Machinery, Textile Chemicals and 

Digital Textile Printing Technologies Fair, which will be organized in Denizli, 

one of the most important textile production centres of our country and the world, 

is getting more interest than expected... 

‘’İz Bırakan Fuarlar, İz Bırakan Sonuçlar’’ Sloganıyla 

2016 yılında kurulan İzgi Fuarcılık Ltd. Şti. 

düzenlemiş olduğu fuarlarla kısa sürede ülke 

sınırlarını aştı. İlk olarak 2017 yılında düzenlemiş 

olduğu EGE TMF -1. Ege Tekstil, Hazırgiyim Makineleri, 

Tekstil Kimyasalları ve Dijital Tekstil Baskı 

Teknolojileri Fuarı aralarında İtalya, Almanya, 

Belçika, Japonya ve Çin’li firmalarında yer aldığı 

14’ü yabancı toplamda 95 direkt katılımcı, 138’ 

İzgi Fuarcilik Ltd. Co was founded in 2016, with 

the motto of “fairs leaving traces, results leaving 

traces” with its organized fairs in a short time 

exceeded the borders of the country. EGE TMF 

- 1st Aegean Textile, Garment Machinery, Textile 

Chemicals and Digital Textile Printing Technologies 

Fair, which was first organized in 2017, 

welcomed 14 foreign companies from abroad. 

Together with companies from Italy, Germany,

Belgium, Japan and China, a total of 95 direct 

exhibitors participated with 138 company representatives. 

A 1348 foreigner, a total of 7412 visitors, 

including the countries such as Uzbekistan, 

Iran, Greece, Iraq, Spain, Germany and the UK, 

visited this fair which was the biggest sectorial 

meeting of the year 2017 in the Eurasia region. 

Mustafa Kemal Hızarcıoğlu, İzgi Fairs Ltd. 

Co., Domestic Fairs Project and Coordination 

Supervisor, at the Promotion Meeting of EGE- 

TMF 2019 Denizli Fair, stated that; 

“On the last day of the fair, which we organized 

in 2017, a conclusion was drawn that the fair 

should be organized every year as a result of the 

one-on-one survey we conducted with all participating 

companies. Despite this, it has been 

decided that the fairs in our country and abroad 

should be organized every 2 years taking into 

consideration many factors such as enabling 

the technology to renew itself and creating the 

ground for the investment needs of the city. 

The fair, which we have organized, is coincided 

with the July 15 treacherous coup attempt, 

terrorist attacks and an increase of exchange 

rates. And even though the referendum process 

is a turning point, we are very excited that 

the results of the fair are good at the moment. 

In a short period of time, the echoes of the EGE 

TMF Exhibition have moved beyond the borders 

of the country, been protecting its place in the 

sector’s agenda for a long time. Supports provided 

by the sector companies have become 

very important for the fair. The interest of the 

representatives of the companies operating 

in the region, especially the textile industry of 

Denizli, has also allowed the participating companies 

to be satisfied from the fair. All these 

developments have been the hope for the 

continuity of the EGE TMF Exhibition. During our 

preparations, domestic and international fair 

calendars were taken into consideration. It is 

decided to organize the EGE TMF- 2nd Aegean 

Textile, Garment Machinery, Textile Chemicals 

and Digital Textile Printing Machines Exhibition, 

between the dates of 14-17 February 2019, taking 

the opinions and recommendations of the 

sector companies as well as local government 

representatives in Denizli. TOBB - Turkey Union 

of Chambers and Commodity Exchanges for 

the exhibition which will be held in the Permit 

and Inspection, began to be in collection of 

demands as of 1 June 2018” he said. 

Hızarcıoğlu continued his words as follows; “Denizli, 

one of the oldest textile production centres 

in the world, has maintained this tradition for 

centuries and today it is one of the most important 

cities of modern textile production. The machinery 

and technological investments made 

firma temsilciliyle düzenlendi. Özbekistan, Iran, 

Yunanistan, Irak, İspanya, Almanya, İngiltere gibi 

birçok ülkeden 1348’i yabancı toplam 7412 kişinin 

ziyaret ettiği fuar, 2017 yılının Avrasya Bölgesinde 

ki en büyük sektörel buluşmasına sahne oldu. 

İzgi Fuarcılık Ltd. Şti. Yurt İçi Fuarlar Proje 

ve Koordinasyon Sorumlusu Mustafa 

Kemal Hızarcıoğlu, EGE TMF 2019 Denizli 

Fuarı tanıtım toplantısında yapmış olduğu 

açıklamada şunları belirtti; 

‘’ 2017 yılında düzenlemiş olduğumuz fuarın son 

günü tüm katılımcı firmalarla yapmış olduğumuz 

birebir anket neticesinde fuarın her yıl düzenlenmesi 

yönünde bir sonuç çıkmasına rağmen 

ülkemizde ki ve yurt dışında ki fuarlar, teknolojinin 

kendisini yenilemesine olanak sağlanması, 

kentin yatırım ihtiyaçları için zemin oluşması 

gibi birçok etken dikkate alınarak 2 yılda bir 

düzenlenmesine karar verilmiştir. Düzenlemiş 

olduğumuz fuar 15 Temmuz hain darbe girişimi, 

terör saldırıları ve döviz kurlarının artış gösterdiği, 

referandum sürecinin yaşandığı bir döneme 

gelmesine rağmen sonuçlarının iyi olması, yankılarının 

uzun süre sektör gündeminde ki yerini 

koruması kısa sürede EGE TMF Fuarının ülke sınırları 

dışına çıkmasına neden olmuştur. Sektör firmalarının 

sağlamış olduğu destekler, yine başta 

Denizlili tekstil sanayicileri olmak üzere bölgede 

faaliyet gösteren firmaların temsilcilerinin fuara 

gösterdikleri ilgi katılımcı firmaların fuardan 

memnun ayrılmasını sağlamış, EGE TMF Fuarının 

sürekliliği için umut olmuştur. Yurt içi ve yurt dışı 

fuar takvimleri dikkate alınmış, Denizli’de ki yerel 

yönetim temsilcilerinin yanı sıra sektör firmalarının 

da görüş ve önerileri alınarak 14 -17 Şubat 

2019 tarihleri arasında EGE TMF – 2. Ege Tekstil, 

Hazırgiyim Makineleri, Tekstil Kimyasalları ve 

Dijital Tekstil Baskı Makineleri Fuarının düzenlenmesine 

karar verilmiştir. TOBB – Türkiye Odalar ve 

Borsalar Birliği İzni ve Denetiminde düzenlenecek 

olan fuar için 1 Haziran 2018 tarihi itibarıyla 

da talepler alınmaya başlamıştır’’ dedi. 

Hızarcıoğlu; ‘’ Dünyanın en eski tekstil üretim 

merkezlerinden birisi olan Denizli, asırlardır bu 

geleneğini sürdürmeyi başarmış, bugün modern 

tekstil üretiminin de en önemli kentlerinden birisi 

olma özelliğini korumuştur. Yapılan makine ve 

teknolojik yatırımlar taleplere ve beklentilere en 

iyi şekilde yanıt vermekte, dünya tekstil üretiminin 

yönünü belirlemektedir. Ev, Otel ve Plaj 

tekstillerinde Türkiye’nin ihtiyacının büyük bir 

kısmını tek başına karşılarken, üretiminin % 60’a 

yakın kısmını dünyanın birçok ülkesine ihraç etmektedir. 

Üretimin süreklilik arz etmesine paralel 

olarak makine ve teknoloji yatırımları da artarak 

devam eden Denizli bugün birçok makine 

üreticisinin en büyük pazarlarından birisi halinde 

gelmiştir. EGE TMF Fuarları böyle büyük bir 

83 PANORAMA 


PANORAMA 

84 

pazarda Tekstil üreticisiyle makine ve teknoloji 

üreticilerinin aynı platformda güçlü işbirliklerinin 

oluşmasını sağlamaktadır’’ dedi. 

KATILIMCI FİRMALAR ÖZENLE SEÇİLMEKTE 

EGE TMF Fuarına katılım sağlayan firmaları 

özenle seçtiklerine dikkat çeken Mustafa Kemal 

Hızarcıoğlu; ‘’ Fuara katılmak isteyen her firmayı 

almıyoruz. Bölgede ki üretim yoğunluğu ve 

yatırımlar hangi alanda ise ona göre tercih 

yapıyoruz. Ayrıca info stantlarla yani broşür ve 

katalog ile yer almak isteyen firmaların bölgede 

ki etkinliğine bakıyoruz. Kısaca alan doldurmak 

için değil, katılımcıya iz bırakacak sonuçlar için 

uğraşıyoruz. Bazen görüşmeye gittiğimiz firmalar 

bunun nedenini sorduklarında uzun bir açıklama 

yapmak zorunda kalıyoruz. Nedir bu? Denizli 

ülkemizde hatta dünyada en çok niş ürünlerin 

üretildiği kentlerin başında yer almaktadır. İplik 

üretiminin hiç yok denecek kadar az olduğu 

ama iplik alımının en çok olduğu şehirlerden 

birisi olan Denizli’de bugün irili ufaklı oldukça 

fazla entegre tesis bulunmaktadır. Dokumanın 

başkenti sayılan Denizli bugün dünyada en çok 

dokuma tezgahına sahip birkaç kentten birisi 

konumundadır. Dokuma ve Örmeden sonraki 

süreçte geçmiş yıllarda fason boya ve Finisaj 

işlemi yaptıran kent sanayicisi su kullanımının 

arıtma sistemlerinin gelişmesiyle birlikte artması 

nedeniyle Boyahane kurumlarına ağırlık vermiş 

ve bugün 70’den fazla boyahaneye faaliyettedir. 

Dokuma ve Örme makinelerinden sonra 

Boyama ve Finisaj Makinelerin de ciddi yatırıma 

giden sanayiciler, son dönemde niş ürünleare 

responding to requests and expectations in 

the best way and is determining the direction 

of world textile production. Home, Hotel and Beach 

textiles in Turkey while meeting the needs 

of a large portion alone, the part of close to 

60% of its production is being exported to many 

countries in the world as well. In parallel with the 

continuity of production, machinery and technology 

investments continuing to increase and 

Denizli has become one of the biggest markets 

of many machine manufacturers today. The 

EGE TMF Fairs are bringing together textile manufacturers, 

machinery and technology producers 

in such a big market on the same platform, 

thus creating strong collaborations.” 

Participant companies are being selected with 

great care 

Mustafa Kemal Hızarcıoğlu who stated that the 

companies participating in the EGE TMF Fair 

carefully selected said that “We do not take any 

company that wants to join the fair. We consider 

the density of production in the region and the 

investment in which it is based. We also look at 

the activities of the companies that want to take 

place with info stands, their brochures and catalogues. 

In short, we are not only trying to fill the 

space, but also trying to leave a trace with the 

results on the participant. Sometimes when we 

visit the companies, they are asking its reason, 

we are becoming give an account of a long 

statement afterwards. What is this? Denizli, it is at 

the head of the cities where most niche products 

are produced in country and even in the world. 


86 


PANORAMA 

re olan taleplerle Baskı Makinelerine yatırım 

yapmaya başlamıştır. Sonuç olarak Dokuma ve 

Örme ile başlayıp, Boya, Baskı ve finisajla devam 

eden işletmelerde Konfeksiyon ve paketleme 

ile entegre tesis sayısı artmıştır. Bu şekilde 

faaliyet gösteren firma sayısı oldukça fazladır 

ve düzenlediğimiz fuara sadece bölgede 

üretilen ürün gruplarına yönelik teknoloji üreten 

firmaların katılımına izin veriyoruz. Firmalar info 

stantla katılım gösterdiği zaman dünyanın en iyi 

makinesini de üretmiş olsa ziyaretçiye çok fazla 

bir şey sunmamış oluyor. Yatırım yapacak olan 

sanayici alacağı makineleri görmek, artısını eksisini 

görmek istiyor. İnfo stantların çok ziyaretçisi 

olmadığı gibi fuar sonrasında bu şekilde fuara 

katılan firmaların bekledikleri sonuçları elde 

edememesi lokal fuarın geleceğine büyük zarar 

veriyor. Kısacası kısa vadede organizatör para 

kazanıyor ama bu tip firmaların fuarlara bakışı 

değişiyor, hatayı kendisinde değil organizatörde 

buluyor. Bizde kısa vadede para kazanmadan 

ziyade direkt sonuca götürecek şekilde fuarın 

geleceğine yatırım yapıyoruz. 

YERLİ MAKİNE ÜRETİCİSİ DENİZLİ’Yİ VE 

BÖLGEYİ TANIMIYOR 

Denizli çok özel bir kenttir diyerek açıklamalarını 

sürdüren Hızarcıoğlu; ‘’ Son 3 yılın büyük bir 

kısmını Denizli ve Bölgede ki işletmeleri ziyaret 

ederek geçirdik. Kimlerin neye ve hangi makineye 

yatırım yaptığını, hangi markayı tercih ettiğini 

neredeyse ezberledik. Yalnız yerli makine kullanımı 

90’lı yılların başından 2010 sonuna kadar çok 

iyi bir noktaya gelmiş olan kentte özellikle son 

yıllarda yerli makine kullanımı oldukça düşmüştür. 

Bunun en büyük nedenlerinden birisinin yerli 

teknoloji üreticilerinin ihracata yönelmesiyle 

birlikte özellikle de Denizli’yi içerisinde barındıran 

bölgeyi ihmal etmelerinden kaynaklanmaktadır. 

Ziyaret ettiğimiz işletmelerde Dokumadan, 

Örmeye, Boya ve Finisajdan Baskıya dünyanın 

birçok yerinden gelen teknoloji satıcılarını ve 

temsilcilerini görüyoruz. Yalnız yerli üreticileri 

görmek zor. Sanayicilerle yaptığımız görüşmede 

bugün İstanbul Merkezli birçok firmadan tekliflerin 

haftalarca sonra geldiğini dile getiriyorlar. 

2010 yılına kadar sürekli bölgede pazarlama faaliyeti 

yürüten işletmeler şimdi maalesef bölgeyi 

unutmuş durumdalar. Bu durumu konuştuğumuz 

bazı yerli makine üreticilerinin ise Denizli’yi ve 

bölgede üretilen üretimi, yatırımların boyutunu 

ve ne duruma geldiğini bilmediklerini görüyoruz. 

Denizli 12 ay yatırımların sürdüğü bir şehir. Heimtextil 

ve Evteks İstanbul Başta olmak üzere birçok 

fuarın en çok katılımcısının Denizli’den olduğunu 

bile bilmiyorlar. Yine ITMA Fuarlarında ülkemizden 

en çok ziyaret gerçekleştiren şehirlerin başında. 

Mesela ITMA 2015 Milano fuarına kentten uçak 

kaldırıldı. Bu insanların tamamı yatırım için gidi- 

Denizli is one of the cities where yarn production 

is very small, whereas the consumption is one of 

the largest in. There are many integrated facilities 

in Denizli today, small and large. Today, Denizli 

is one of the few cities with the most weaving 

looms in the world. In the past years, the city industrialist, 

had fason painting and finishing works 

to be done after the weaving and knitting. With 

the development of treatment systems in water 

use, the industrialist began to give importance to 

Dyeing Plants accordingly. And today more than 

70 dyeing plants are active in the region. Industrialists 

have started to invest heavily in dyeing and 

finishing machines after weaving and knitting 

machines. Recently, because of the increasing 

demand for niche products has started to invest 

in Printing Machines as well. As a result, companies 

that started with weaving and knitting then 

continued with Paint, Printing and Finishing. These 

enterprises later incorporated with ready garment 

and packaging and became integrated 

facilities. The number of companies operating 

in this way is rather high and we only allow the 

participation of companies that produce technology 

for product groups that are produced in 

the region. When the companies participated 

with the info stand, they cannot offer much for 

the visitors, even if they produced the world’s 

best machine. The industrialists who are going to 

invest in want to see the machines, to learn the 

positive and negative sides of the machines as 

well. Unfortunately, we do not see many visitors in 

these info stands. In this case after the exhibition, 

companies who participate in the exhibition in 

this way, con not to be satisfied from the results. 

This, in turn, causing damages to the future of 

the fair. In short, the organizer makes money in 

the short term, but the view of these companies 

change for the fairs negatively. Then the company 

blames the organizer because of its wrong 

decisions. We are trying to invest for the future of 

the fair. Because this is much more important for 

us than making money in the short term. 

Local Machinery Manufacturers do not know 

Denizli and the Region at all 

Hızarcıoğlu said that “Denizli is a very special city. 

We spent most of the last 3 years visiting Denizli 

and the establishments in the region. We almost 

memorized, who invested in what machine, 

what brand they preferred. The use of domestic 

machinery has been on a good point from the 

beginning of the 90’s until the end of 2010. But 

in the city, especially in recent years the use of 

domestic machinery has fallen considerably. 

One of the biggest reasons for this is that local 

technology producers tend to export, and especially 

neglecting the region that houses Denizli. 

In the establishments we visit, we see technology


88 

PANORAMA 

yorlar. Şimdi EGE TMF 2019 Fuarı var ve 

yine yabancı firmaların ilgisi son dönemde 

giderek arttı. Aynı durumu yerli 

firmalar için söylemek oldukça zor. 

Bu arada bir konuya daha değinmek 

istiyorum. 2018 Yılı itibarıyla bölgede 

Tekstil Makineleri ve Yan Sanayi 

üretimi yapan 100’den fazla işletme 

faal. Bunların büyük bir kısmı Denizli 

merkezli. Kentte ki ve bölgedeki tekstil 

üreticilerinin İstanbul ve diğer şehirlerden 

hizmet alamaması yeni firmaları 

doğurmuş. İçlerinde öyle teknolojiler 

üreten firmalar var ki dünyada rakipleri 

yok. Hatta şimdi 2 tane firma havlu 

kumaşlar için dokuma makinesi üretmeye 

başlamış durumda ve inşallah 

ilk kez EGE TMF Fuarında sergilenecek. 

Yine Entegre çarşaf ve nevresim 

dikme hatları var. Bu hatlar TUBİTAK 

Destekli ve dünyada ilk üretimler ve 

yine ilk kez EGE TMF’de sergilenecek. 

Mesela Boyama Makineleri konusu. 

Bazı yerli üreticilerimiz kendi tekelini 

kurmuş. Neden kimse gitmediği için. 

Bahsettiğimiz firma EGE TMF Fuarından 

bu güne kadar gecen 1.5 yılda 50’den 

fazla makine siparişi aldı’’ dedi. 

KENTİN DESTEĞİ ÇOK BÜYÜK 

EGE TMF 2019 Fuarımıza kent yönetimlerinin 

ve ilgili derneklerin destekleri 

çok üst seviyede. Uluslararası platformlarda 

ve birçok fuarda yapılmayan 

lobi çalışmaları yapılmakta. 2019 Yılında 

EGE TMF Fuarında yabancı ziyaretçi 

patlaması yaşanacak. Şimdi Denizli 

Büyükşehir Belediyesi, Denizli Ticaret 

Odası, DETGİS – Denizli Tekstil ve Giyim 

Sanayicileri Derneği, DENİB – Denizli 

İhracatçılar Birliği, MAKSİAD – Makine 

Sanayici ve İşadamları Derneği, BASİ- 

AD – Babadağlı Sanayici İşadamları 

Derneğinin destekleri üst seviyede. 

İnşallah Organizatörüyle, STK’sıyla ve 

sektör firmalarının katılımıyla ve destekleriyle 

ülkemiz ve firmalarımız için 

güzel oldukça yararlı İz Bırakacak bir 

fuara daha imza atacağız. 

vendors and representatives from weaving, knitting, dyeing 

and finishing printing from many parts of the world. But it 

is difficult to see domestic producers. In the interviews we 

made with the industrialists, many Istanbul based companies 

say that their proposals came weeks later. Until 2010, 

establishments that are engaged in continuous zone marketing 

have now forgotten the region unfortunately. We 

see that some domestic machinery producers we are talking 

about do not know the production of Denizli and the 

region, the size of the investments and the recent situation. 

Denizli is a city where investments continue for 12 months. 

It is not even known that most exhibitors are participating 

from Denizli to many fairs, especially to Heimtextile and 

Evteks Istanbul Fairs. It is also one of the cities, who made 

the most visits from our country at ITMA Fairs. For example, 

for the ITMA 2015 Milan fair, the flight was arranged directly 

from Denizli. All of these people are going for investment. 

Now there is EGE TMF 2019 Fair and again the interest of 

foreign companies has increased in recent period. It is 

difficult to say the same for local companies. In the meantime, 

I also would like to mention one more topic. By 2018, 

more than 100 enterprises engaged in the production of 

Textile Machinery and Subsidiary Industry in the region are 

active. Most of them are based in Denizli. The fact that 

textile producers in the city and in the region cannot get 

services from Istanbul and other cities has created new 

firms. There are such innovative companies that produce 

technology and they have no competitors even in the 

world. Even now, 2 companies have begun to produce 

weaving machines for towel fabrics and hopefully these 

machines to be exhibited for the first time at EGE TMF 

Exhibition. There is also integrated sheets and bed cloths 

production lines. These production lines have TUBITAK Support 

and it is the first production in the world. And these 

innovative machines will be exhibited for the first time at 

EGE TMF proudly. For example, the Dyeing Machines… 

Some domestic producers have established their own 

monopoly. Why, because nobody goes. The company we 

are talking about has received orders for more than 50 

machines at EGE TMF Exhibition in 1.5 years since then. 

City’s support is very huge 

To our Aegean TMF 2019 Fair, the support of all city 

authorities and related associations is at a very high 

level. Lobbying activities which are not done in international 

platforms and even in many fairs are being 

done for our Fair. There will be a significant increase in 

the number of foreign visitors at the EGE TMF Exhibition 

in 2019. Now the support of Denizli Metropolitan Municipality, 

Denizli Chamber of Commerce, DETGİS - Denizli 

Textile and Clothing Industry Association, DENİB - Denizli 

Exporters Union, MAKSİAD - Machine Industry and Businessmen 

Association, BASİAD - Babadağlı Industrialists 

Businessmen Association is at the upper level. 

We hope to realize a nice and quiet beneficial activity 

for our country and our participating companies, with 

the support of its organizer, NGOs and sector companies 

as well. And at the same time, we will again put our signature 

on another fair that will leave a trace for sure.

PANORAMA 

90 

İnform ‘FORTE’ ile maksimum 

güç ve güvenlik bir arada 

Maximum strength and safety 

together with İnform ‘FORTE’ 


Türkiye UPS sektöründe yeniliklere her zaman 

öncülük eden firma olma özelliğiyle sektördeki 

gücünü kanıtlayan İnform, köklü ve yerli Ar-Ge 

Merkezi’nin son teknolojiyi kullanarak geliştirdiği 

FORTE UPS ile güç elektroniği alanında yeni bir 

çığır açıyor. Yeni nesil FORTE, 3-Level Inverter 

ve Rectifier teknolojileri sayesinde ultra yüksek 

verim sunarak işletmelerin karbon ayak izini küçültüyor 

ve böylece çevresel etkileri de en aza 

indiriyor. Güç elektroniği alanında çığır açmaya 

devam eden İnform, yeni nesil teknolojinin 

ürünü olan FORTE UPS ile işletmeler için maksimum 

güç ve güvenlik sağlıyor. Yüzde 97’ye 

varan verimliliği ve 1 Güç Faktörü ile daha fazla 

güç sağlayan, kusursuz ve estetik tasarıma 

sahip FORTE UPS, kritik yükler için güvenilir, temiz 

ve kesintisiz enerji sağlıyor. Minimum alanda 

maksimum güç yoğunluğu ve dahili akü seçeneğiyle 

yer ve maliyet tasarrufu sağlayan FOR- 

TE, kullanım sürekliliği, rakipsiz işletim verimliliği, 

minimize edilmiş kurulum alanı ihtiyacı, en aza 

indirgenmiş elektrik altyapı maliyetleri (kablo, 

trafo, jeneratör), düşük soğutma giderleri 

sayesinde optimize edilmiş toplam sahip olma 

maliyeti ile hızlı yatırım getirisi sağlıyor. FORTE, 

yeni nesil 3-Level Inverter ve Rectifier teknolojileri 

sayesinde ultra yüksek verim sunarak 

işletmelerin karbon ayak izini küçültüyor ve böylece 

çevresel etkileri de en aza indiriyor. FORTE 

en yeni teknolojilerle performans ve güvenliği 

artırırken enerji kalitesi sorunlarına karşı mükemmel 

koruma sunuyor. Kullanıcı dostu arayüzü 

ve dokunmatik ekranı sayesinde kullanımı ve 

kontrolü kolaylaştırıyor. Yüksek performansı 

estetik tasarım ile taçlandıran FORTE UPS, CE 

sertifikasına sahip olmasının yanı sıra kalitenin 

ve yeniliğin adı olan İnform’un üretim bandında 

en son teknoloji ile üretiliyor. Kesintisiz ve temiz 

enerji ihtiyacında, Türkiye’nin ve dünyanın en 

büyük ve güvenilir çözüm ortağı olmayı ve bu 

alanda kaliteden ödün vermeden ilerlemeyi 

kendine ilke edinen İnform, Ar-Ge Merkezi’nin 

hayata geçirdiği projelerinde enerji verimliliği 

yüksek, yönetilebilir çözümler sunuyor. 

Proving its strength in the sector with the feature 

of always being a pioneer company for innovations 

in the UPS sector, Inform ushers a new era 

in the field of power electronics with FORTE UPS, 

which was developed by the company by using 

the established and national R&D Center. Thanks 

to the new generation FORTE, 3-Level Inveter and 

Rectifier technologies, it reduces the carbon 

footprint of business operations by providing ultra 

high efficiency, and thus its environmental impacts 

are decreased to minimum. Continuing to 

usher a new era in the field of power electronics, 

İnform provides maximum power and safety for 

business operations with FORTE UPS, a product 

of new generation technology. Providing more 

power with it efficiency up to 97 percent and 1 

Power Factor, FORTE UPS, having flawless and 

aesthetic design, gives safe, clean and uninterrupted 

energy for critical loads. Providing 

saving from space and cost with the maximum 

power intensity and integrated battery option in 

a minimum area, FORTE allows rapid investment 

income with its optimized total cost of ownership 

thanks to its continuity of use, unrivaled 

operation efficiency, minimized installation area 

requirement, minimized electrical infrastructure 

cost (cable, transformer, generator) and low 

cooling expenses. Thanks to the new generation 

3-Level Inveter and Rectifier technologies, 

FORTE reduces the carbon footprint of business 

operations by providing ultra high efficiency, 

and thus its environmental impacts are decreased 

to minimum. While increasing performance 

and safety with the newest technologies, FORTE 

provides a perfect protection against energy 

quality problems. Thanks to its user friendly 

interface and touchscreen it makes use and 

control easier. Crowning high performance with 

aesthetic design, FORTE UPS is produced with 

the latest technology on the production line of 

İnform, representing quality and innovation, as 

well as having the CE certificate. Adopting as 

a principle to be Turkey and world’s largest and 

reliable solution partner for uninterrupted and 

clean energy need and advancing in this field 

without compromising from quality, İnform provides 

highly efficient and managable solutions in 

the projects, realized by its R&D Center.

Her an 

ONLINE olun! 

Bütün dünya sizi görsün! 

www.tekstilteknik.com.tr 

Banner reklam talepleriniz için; 

mehmet.tatli@img.com.tr 

0 212 604 51 00 

www.img.com.tr

92 

PANORAMA 

Pamuk Pazarı Esasları ve 

Fiyatlara Genel Bakış 

Cotton Market Fundamentals & 

Price Outlook 


SON FİYAT HAREKETLERİ 

Geçtiğimiz ayda referans fiyatların pek çoğu 

değişmedi. İstisna, aşağı yönde hareket eden 

CC Endeks oldu. 

• Aralık vadeli NY kontrat değerleri belli bir 

aralıkta kaldı ve genel olarak 76 ile 80 cent/lb 

arasında işlem gördü. 

• Ekim ortasından beri yatay seyreden A Endeks 

87 cent/lb seviyesini korudu. 

• Çin Pamuk Endeksi (CC Endeks 3128B) hem 

uluslararası hem de yerel birimlerde düşerek 

105’ten 102 cent/lb ve 16.000’den 15.700 RMB/ 

ton’a geriledi. 

• Hindistan spot fiyatları (Shankar-6 kalitesi) 

uluslararsı ve yerel birimlerde dengeli seyrederek 

81 cent/lb ve 46.400 INR/maund yakınlarındaki 

seviyelere tutundu. 

• Pakistan spot fiyatları da yatay hareket etti. 

Uluslararası birimlerde değerler 80 cent/lb 

cıvarında kaldı. Yerel birimlerde değerler 8.750 

PKR/candy yakınlarındaydı. 

ARZ, TALEP VE TİCARET 

Bu ayın A.B.D. Tarım Bakanlığı raporu dünya 

üretimi (-2,3 milyona balya ile 121,7’den 119,4 milyona) 

ve dünya işletme kullanımında (-875.000 

ile 127,8’den 126,9 milyona) düşüşlere yer verdi. 

Üretimdeki düşüşün tüketimdeki düşüşten fazla 

olması ile global kapanış stokları azaldı (-1,8 

milyona balya ile 74,4’ten 72,6 milyona). Küresel 

düşüşün tamamı Çin dışı stok tahminlerindeki 

düşüşten kaynaklanmakta (44,6’dan 42,7 milyon 

balyaya). Buna rağmen, Çin-hariç-dünya kapanış 

stoklarının 2018/19’da bir önceki yıla göre 

400.000 balya artması ve yeni bir rekor kırması 

bekleniyor. A.B.D. Tarım Bakanlığı bu ay, güneydoğu 

Amerika’daki en büyük üretim eyaletlerini 

vuran Michael kasırgasının verdiği hasarı gözlemlemeye 

başladıklarından beri, A.B.D. üreti- 

Recent price movement 

Most benchmark prices were unchanged over 

the past month. An exception was the CC 

Index, which moved lower. 

• Values for the December NY futures contract 

were range-bound, generally trading between 

76 and 80 cents/lb. 

• The A Index has been steady since mid-October, 

maintaining levels near 87 cents/lb. 

• The Chinese Cotton Index (CC Index 3128B) 

moved lower in both international and domestic 

terms, dropping from 105 to 102 cents/lb 

and from 16,000 to 15,700 RMB/ton. 

• Indian spot prices (Shankar-6 quality) were 

stable in international and domestic terms, 

holding to levels near 81 cents/lb and near 

46,400 INR/maund. 

• Pakistani spot prices were also stable. In international 

terms, values held near 80 cents/lb. In 

local terms, values held near 8,750 PKR/candy. 

Supply, demand, & trade 

This month’s USDA report featured reductions 

to world production (-2.3 million bales, 

from 121.7 to 119.4 million) and world mill-use 

(-875,000, from 127.8 to 126.9 million). With 

the decrease in production outpacing the 

decrease in consumption, the estimate for 

global ending stocks decreased (-1.8 million 

bales, from 74.4 to 72.6 million). All of the 

global decrease was a result of declines in 

forecast stocks outside China (from 44.6 to 

42.7 million bales). Nonetheless, ending stocks 

for the world-less-China are still projected 

to increase 400,000 bales year-overyear in 

2018/19 and to set a new record. This month, 

the USDA made their first adjustment to U.S. 

production since observing damage from 

hurricane Michael, which hit the largest

93 PANORAMA 

FIYATLARA BAKIŞ 

Kuzey yarım küredeki hasatta tarlalardan daha 

fazla elyaf toplandıkça bilançonun arz tarafındaki 

belirsizlik de uzaklaşmakta. Eşzamanlı 

olarak, sorular talep ile ilgili gelmeye başlamış 

görünüyor. A.B.D., Çin ve A.B. –hepsi üçüncü 

çeyrekte daha yavaş ekonomik büyüme açıkladı. 

Bu önde gelen üç pazardaki yavaşlama, 

Uluslararası Para Fonunun (IMF) 2018 ve 2019 

GSYIH tahminleri için geniş ölçekte yapılan bir 

dizi aşağı yönlü revizyona da yansıdı. Yavaş 

ekonomik büyümenin sonucu genel olarak hazır 

giyim ve ev tekstillerine daha düşük tüketici 

talebi şeklinde olmakta. Nihayetinde, bu da işproducing 

states in the southeast U.S. Due to 

the storm, the U.S. crop forecast was lowered 

1.4 million bales, from 19.7 to 18.4 million. 

Harvest projections also decreased for India 

(-700,000 bales, from 28.7 to 28.0 million), 

Pakistan (-500,000, from 8.5 to 8.0 million), 

and Turkmenistan (-100,000, from 1.3 to 1.2 

million). The only notable increase was for 

Benin (+425,000, from 850,000 to 1.3 million). 

Country-level reductions to mill-use estimates 

were widespread. The largest changes included 

those for India (-200,000 bales, from 25.5 

to 25.3 million), Pakistan (-200,000, from 11.0 

to 10.8 million), Turkey (-200,000, from 7.3 to 7.1 

million), Brazil (-100,000, from 3.6 to 3.5 million), 

Indonesia (-100,000, from 3.7 to 3.6 million), 

and the U.S. (-100,000, from 3.4 to 3.3 million). 

There were no country-level increases over 

100,000 bales. The global trade forecast 

decreased slightly (-325,000 bales, from 41.4 

to 41.1 million). In terms of imports, the largest 

revisions were for Turkey (-200,000, from 3.1 to 

2.9 million), Indonesia (-100,000, from 3.8 to 3.7 

million), Vietnam (-100,000, from 7.7 to 7.6 million), 

and Pakistan (+100,000, from 2.5 to 2.6 

million). For exports, the largest revision was 

for the U.S., where the smaller crop pulled 

the U.S. export forecast 500,000 bales lower 

(from 15.5 to 15.0 million bales). Other notable 

revisions to export figures included those for 

Benin (+375,000, from 800,000 to 1.2 million), 

Brazil (+100,000, from 5.4 to 5.5 million), India 

(-100,000 from 4.4 to 4.3 million), Turkmenistan 

(-100,000, from 625,000 to 525,000), and Uzbekistan 

(-100,000, from 800,000 to 700,000). 

mine ilk düzenlemeyi yaptı. Fırtınadan dolayı A. 

B.D. hasat tahmini 1,4 milyon balya düşürülerek 

19,7 milyondan 18,4 milyona çekildi. Hasat beklentileri 

aynı zamanda Hindistan (-700.000 balya 

ile 28,7’den 28,0 milyona), Pakistan (-500.000 ile 

8,5’ten 8,0 milyona) ve Türkmenistan (-100,000 ile 

1,3’ten 1,2 milyona) için de düşürüldü. Dikkate 

değer tek artış Benin (+425.000 ile 850.000’den 

1,3 milyona) için yapıldı. İşletme kullanımında 

ülke bazlı düşüşler geniş bir coğrafyaya yayıldı. 

En büyük değişikliklerin yapıldığı ülkeler arasında 

Hindistan (-200.000 balya ile 25,5’ten 25,3 

milyona), Pakistan (-200.000 ile 11,0’den 10,8 

milyona), Türkiye (-200.000 ile 7,3’ten 7,1 milyona), 

Brezilya (-100.000 ile 3,6’dan 3,5 milyona), 

Endonezya (-100.000 ile 3,7’den 3,6 milyona) ve 

A.B.D. (-100.000 ile 3,4’ten 3,3 milyona) yer aldı. 

100.000 balyanın üzerinde ülke bazlı artış olmadı. 

Dünya ticaret tahmini biraz düştü (-325.000 

balya ile 41,4’ten 41,1 milyona). İthalat bazında 

en büyük revizyonlar Türkiye (-200.000 ile 3,1’den 

2,9 milyona), Endonezya (-100.000 ile 3,8’den 3,7 

milyona), Vietnam (-100.000 ile 7,7’den 7,6 milyona) 

ve Pakistan (+100.000 ile 2,5’ten 2,6 milyona) 

için yapıldı. İhracat bazında en büyük değişiklik 

A.B.D. için yapılırken burada beklenen daha 

küçük hasat A.B.D. ihracat tahminini 500.000 

balya aşağı çekti (15,5’ten 15,0 milyon balyaya). 

İhracat rakamlarına dikkate değer değişiklik 

yapılan diğer ülkeler arasında Benin (+375.000 

ile 800.000’den 1,2 milyona), Brezilya (+100.000 

ile 5,4’ten 5,5 milyona), Hindistan (-100.000 ile 

4,4’ten 4,3 milyona), Türkmenistan (- 100.000 ile 

625.000’ten 525.000’e) ve Özbekistan (-100.000 

ile 800.000’den 700.000’e) bulunuyor. 

Price Outlook 

As more fiber is pulled from fields with the northern 

hemisphere harvest, uncertainty is being 

removed from the supply side of the balance 

sheet. At the same time, questions appear 

to be mounting regarding demand. The U.S., 

China, and the E.U. all reported slower economic 

growth in the third quarter. The slowdown 

in these major markets were reflected 

in last month’s widespread set of downward 

revisions to the International Monetary Fund’s 

(IMF) forecasts for GDP growth in both 2018 

and 2019. A consequence of slower economic 

growth tends to be slower consumer demand 



PANORAMA 

94 

letme tüketiminde daha yavaş büyüme ile ilgili 

olduğundan, GSYIH’daki zayıf görünüm tüketim 

tahminlerine bu ay yapılan geniş tabandaki 

bir dizi düşüş revizyonuna sebep olmuş olabilir. 

İthalatlar talebin başka bir bileşeni olduğundan, 

A.B.D. ve Çin arasındaki ticari ilişki önemli 

bir belirsizlik kaynağı olarak kalmaya devam 

for apparel and home textiles. As a result, it is 

associated with slower growth in mill-use, and 

the weaker outlook for GDP may have driven 

this month’s widespread set of downward 

revisions to consumption estimates. Imports 

are another component of demand, and 

the trade relationship between the U.S. and

95 PANORAMA 

China continues to present a major source of 

uncertainty. In recent weeks, the outlook has 

wavered between expectations of further 

escalation and hope for compromise, but the 

effect on U.S. export commitment to China 

has been increasingly negative. Initially, the 

response of Chinese mills to the tariff increase 

on U.S. cotton appeared to be one of waitand-see, 

maintaining existing contracts but 

holding off on purchases of new ones. More 

recently, cancelations have begun. Despite 

starting the crop year with 36% more cotton 

contracted for shipment to China than last 

year, the current U.S. commitment to China 

is now 12% below the volume one year ago. 

Weakness in U.S. export sales extends beyond 

China. Most notably, U.S. sales to Turkey, who 

traditionally ranks among the top three destination 

for U.S. exports, are down significantly 

(-46% year-over-year). Sales to other markets 

have also been slow in recent weeks. This is 

notable because this is the time of year when 

U.S. export sales generally start to accelerate 

as more cotton has been harvested, classed, 

and prepared for shipment. With cancelations 

from China, and weaker than average sales 

to other markets, the trendline in U.S. export 

commitment has been more horizontal than 

average. If maintained, the level of U.S. contracted 

sales will fall below the level from one 

year ago at some point in the next few weeks. 

The smaller U.S. crop resulting from hurricane 

damage is a mitigating factor, but fewer U.S. 

exports suggest higher U.S. ending stocks. With 

the U.S. being the world’s largest exporter, this 

can put downward pressure on prices globally. 

Longer-term, stabilization of Chinese reserve 

stocks can be expected to be an eventual 

source of support. Simple maintenance of 

Chinese reserves requires Chinese imports to 

match China’s production deficit. This implies 

a tripling of Chinese imports from recent levels 

near five million bales to those close to fifteen 

million bales. It is notable that even though 

this strong increase in demand is foreseen, 

and that Chinese mill are facing the constraint 

of higher tariffs on supplies from the world’s 

largest exporter, Chinese prices have been 

decreasing. This suggests that demand may 

currently be a greater concern than supply. 

ediyor. Son haftalarda görünüm daha fazla 

tırmanma ve taviz umutları arasında bocaladı 

ancak Çin’e olan A.B.D. ihracat taahhütlerine 

etkisi gittikçe olumsuza döndü. İlk başta, Çinli 

işletmelerin Amerikan pamuğundaki gümrük 

tarife artışına tepkisi bekle-ve-gör şeklinde 

olup mevcut kontratları korurken yenilerini satın 

almaktan çekindiler. Son haftalarda ise iptaller 

başladı. Yeni hasat yılına, Çin’e geçen yıla 

göre %36 daha fazla pamuk sevkiyat kontratları 

ile başlayan A.B.D.’nin Çin’e şu andaki 

mevcut taahhütleri geçen yılın hacmine göre 

%12 daha düşük. A.B.D. ihracatlarındaki yavaş 

gidişat Çin’in ötesine de uzanmakta. En dikkat 

çekeni, geleneksel olarak A.B.D. ihracatlarında 

ilk üçe giren Türkiye’ye olan A.B.D. satışlarının 

ciddi şekilde azalması oldu (yıldan yıla %-46). 

Son haftalarda diğer pazarlara olan satışlar da 

yavaş ilerliyor. Bu durum dikkat çekiyor çünkü 

yılın bu dönemi, daha fazla pamuğun hasat 

ve tasnif edilip sevkiyata hazır hale getirildikçe 

A.B.D. ihracat satışlarının da artmaya başladığı 

dönemdir. Çin’deki iptaller ve diğer pazarlara 

ortalamadan daha zayıf satışlarla birlikte, 

A.B.D. ihracat taahhütleri trendi ortalamadan 

daha yatay seyrediyor. Bu şekilde devam 

ederse, A.B.D.’nin kontratlı satışları gelecek 

birkaç hafta içindeki bir noktada geçtiğimiz 

yılki seviyelerin altına düşecek. Kasırgadan 

dolayı küçülen A.B.D. mahsulü hafifletici 

etken olsa da, daha düşük A.B.D. ihracatları 

daha yüksek A.B.D. kapanış stokları anlamına 

gelmekte. A.B.D.’nin dünyadaki en büyük 

ihracatçı olması sebebi ile de bu durum global 

fiyatlara düşüş baskısı uygulayabilir. Uzun vadede, 

Çin rezerv stoklarındaki dengelenmenin 

muhtemel bir destek kaynağı olarak ortaya 

çıkması beklenebilir. Çin rezervlerinin basit bir 

şekilde devam ettirilmesi Çin’in üretim açığını 

kapatacak ithalatı gerektirmekte. Bu da Çin 

ithalatlarının son zamanlardaki beş milyon 

balyalık seviyelerinden onbeş milyon balya 

yakınlarına, neredeyse üç katına çıkması 

demek. Talepte bu güçlü artışın öngörülmüş 

olmasına ve Çinli işletmelerin dünyadaki en 

büyük ihracatçının arzına konan yüksek tarife 

engeli ile karşı karşıya olmalarına rağmen, Çin 

fiyatlarının düşmesi dikkatleri çekmekte. Bu 

durum, talebin şu anda arzdan daha büyük 

sorun olabileceğini öne sürmekte. 


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU 

Name / İsim : ........................................................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ......................................................................................................................................................................... 

Company / Firma : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... 

Mailing adress / Posta Adresi : ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................ 

Tel : ......................................................................................................................................................................................................................... Fax : ........................................................................................................................................................................................................................ 

Vergi dairesi : ....................................................................................................................................................................................... Vergi no : ....................................................................................................................................................................................................... 

Business Type / Faaliyet Alanınız : .................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. 

One year EURO 100 

Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 200 TL. 

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ 

Check is enclosed / Çek ektedir. 

Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. 

Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. 

Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. 

Credit card no / Kredi kartı no : 

Security number / Güvenlik numarası : 

Name of the card holder 

Kart sahibinin adı-soyadı 

: ............................................................................................................................................................................................................................................................................................................. 

Expiry date / Geçerlilik süresi : .................... / .................... / .................... 

Type of the card / Kartın cinsi : Visa Master / Eurocard 

Date / Tarih : .................... / .................... / .................... Stamp & Signature / İmza : ................................................................................................................................................................................................................. 

YURTİÇİ BANKA 

HESAP NUMARALARIMIZ ( TL ) 

İSTMAG MAGAZİN 

GAZETECİLİK YAYINCILIK 

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

GARANTİ BANKASI 

GÜNEŞLİ ŞUBESİ 

ŞUBE KODU: 295 

HESAP NO: 6293152 

IBAN NO: 

TR02 0006 2000 2950 0006 2931 52 

BANK ACCOUNT NO ( EURO ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073622 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR74 0006 2000 2950 0009 0736 22 

BANK ACCOUNT NO ( USD ) 




TURKIYE GARANTI BANKASI 

GÜNEŞLİ BRANCH 

Bank account: 9073623 

Swift code: TG BATRIS XXX 

Branch code: 295 

IBAN NO: 

TR47 0006 2000 2950 0009 0736 23 

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

Evren Mahallesi Bahar Caddesi Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1 Güneşli - Bağcılar / İSTANBUL / TURKEY Tel : +90 212 604 51 00 Fax : +90 212 604 51 35 

web: www.tekstilteknik.com.tr | e-mail: img@img.com.tr

December 2018

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

Delete template?

Save as template?