15.12.2015 Views

HAZAR WORLD - SAYI: 37 - ARALIK 2015

Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90’ını, ticaretinin yüzde 80’ini ve nüfusunun üçte ikisini temsil eden G20 ülkelerinin liderleri Antalya’da bir araya gelerek, dünya sorunlarını müzakere ettiler. Küresel aklın bu önemli toplantısına ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de katıldı.

Dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 90’ını, ticaretinin yüzde
80’ini ve nüfusunun üçte ikisini temsil eden G20 ülkelerinin
liderleri Antalya’da bir araya gelerek, dünya sorunlarını müzakere
ettiler. Küresel aklın bu önemli toplantısına ayrıca Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de katıldı.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

www.hazarworld.com<br />

Cumhurbaşkanımızın bu konuda “Uluslararası sermayeyi,<br />

uluslararası ekonomi çevrelerini hasis olmamaya,<br />

üretilen katma değeri daha hakkaniyetli şekilde paylaşmaya<br />

davet ediyorum” yönünde bir çağrısı oldu. Burada<br />

kendisini haklı çıkaracak en çarpıcı rakamlardan bir<br />

tanesi dünya nüfusunun sadece 0,75’ini yani yüzde bir<br />

bile değil, yüzde 0,75’ini oluşturan nüfusun dünya katma<br />

değerinin, dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının neredeyse<br />

yüzde 40’ına hakim olduğu gerçeği, sürdürülebilir bir<br />

tabloya muhakkak ki işaret etmiyor.<br />

Zirve esnasında Ali Koç’un kapitalizme yönelik<br />

bir açıklaması olmuştu. 2008 yılında Jack Welch<br />

Türkiye›ye geldiğinde İshak Alaton da “Adam Smith<br />

öldü, yeniden Marx’ı mı keşfetmek gerekiyor”<br />

şeklinde Türkiye’de de ses getiren bir açıklaması<br />

olmuştu. O çerçevede bir açıklama gibi duruyor. Siz<br />

bu eleştiri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yine kapsayıcılık<br />

bağlamında mı değerlendirmek lazım?<br />

Bu hususlar iktisatta en ilgi çeken tartışma konuları.<br />

Bu konulara akademik anlamda katkı sağlamak adına<br />

Fransız akademisyen Thomas Piketty, Karl Marx’ın Das<br />

Kapital adlı eserini 21. yüzyılın gerçeklerine uyarlayarak<br />

bir eser yazdı. Orada da yine kapsayıcılık boyutunda<br />

konular dile getiriliyor. Yani üretim faktörleri arasında<br />

oluşturulan katma değerin, üretim faktörlerini dünya<br />

ekonomisine yapmış oldukları katkı ölçüsünde üretilen<br />

katma değerden pay almaları noktasında bir dengenin<br />

oluşturulmaması halinde büyük riskler oluşabileceğinden<br />

söz ediliyor. Yani kapitalizm içerisinde kapitalizmin<br />

yeniden kurgulanması, kapitalizmin birikim teorisinin<br />

gözden geçilmesi gündeme geliyor. Ağırlıklı olarak sermaye<br />

sınıfının hakimiyetindeki bir birikim modeli dolayısıyla<br />

sermayenin birikebilmesi için kapitalist sistem<br />

esasen üretilen katma değerin ağırlıklı olarak sermaye<br />

sınıfı lehine olmasını öngörür ve savunur. Bu noktadan<br />

hareketle bunun sürdürülemez olduğu hususunda aslında<br />

önemli eleştiriler söz konusu. Belki Sayın Ali Koç<br />

da çok doğal olarak kapitalizmi bugünkü modellemesi,<br />

bugünkü katma değer paylaşım modeli ve bugünkü birikim<br />

modeli ile dünya ekonomisini sürdürülebilir kılamayacağı,<br />

bu nedenle kapitalizm içerisinde üretilen katma<br />

değerin kesimler arasında daha hakkaniyetli paylaşılması<br />

noktasında bir mesaj verdiğine şahit olduk. Bu aslında<br />

kritik bir konu çünkü Türkiye’nin ve dünyadaki birçok<br />

ülkenin rekabetçiliğine baktığımızda şu anda ağırlıklı<br />

olarak beşeri sermayenin yaşam standartlarının yükseltilmesi<br />

ve inovasyon noktasında bir sıkışma var. Bu sıkışma<br />

ağırlıklı olarak kapitalizmin kendi kurgusu içerisinde<br />

toplumun değişik katmanları arasında insanların yeteneklerini<br />

katma değere dönüştürecek daha etkili eğitim<br />

sistemlerinin oluşturulmaması olarak da kendini gösteriyor.<br />

Yani kapitalist sistem, eğitimi toplumun çok daha<br />

farklı kesimlerine belirli bir adalet ve hakkaniyet ölçüleri<br />

doğrultusunda yaygınlaştıramıyor ve bu nedenle toplumun<br />

farklı gelir grupları içerisindeki belirli becerilere<br />

sahip insanların ekonomide daha yüksek katma değer<br />

oluşturacak şekilde görev alamadıklarına şahit oluyoruz.<br />

Bu perspektiften baktığınız zaman aslında kapitalizmin<br />

insan kaynağının niteliğini daha da yükseltecek şekilde<br />

kendisini yeniden modellemesi adına birtakım görüşler<br />

ortaya konuyor. Aslında Sayın Ali Koç’un da ifade ettiği<br />

husus bir yönü ile buydu.<br />

Yeni kabine açıklandı. Özellikle Enerji Bakanlığı<br />

bünyesinde tahminlerin ötesinde bir isimle karşılaştık.<br />

Yeni kabineyi özellikle enerji bağlamında nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Sorduğunuz sorudan hareketle, öncelikle Sayın Berat<br />

Albayrak’tan başlarsak; Sayın Albayrak eğitim performansı,<br />

entelektüel düzeyi ve özel sektör deneyimi<br />

itibariyle AK Parti’nin iktidarda olduğu 13 yıllık dönem<br />

içerisinde zaman zaman çeşitli bakanlık görevlerini ilk<br />

defa üstlenen diğer bakanlarla karşılaştırıldığında aslında<br />

belki de en iyi pişmiş, kendini en iyi yetiştirmiş ve<br />

böyle bir görevi üstlenmeye en fazla donanımı olan ba-<br />

<strong>HAZAR</strong> <strong>WORLD</strong><br />

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!