12.05.2015 Views

Hazar World - Sayı:30 - Mayıs 2015

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ YAYINIDIR PUBLICATION OF CASPIAN STRATEGY INSTITUTE<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong><br />

TÜRKİYE’NİN YÜZ<br />

AKI 50’SİNE BASTI<br />

FİYAT- PRICE 5 TL<br />

TURKEY’S HONOR<br />

TURNED 50<br />

КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ


www.hazarworld.com<br />

ÖNSÖZ / EDITORIAL<br />

Bir ülkenin en üretken ve en dinamik parçasıdır<br />

sanayi kuruluşları. Sanayileşme ile<br />

birlikte birçok ürün kendi ülkemizde üretilmeye<br />

başladı ve birçok insana istihdam yolu<br />

açıldı. Türkiye attığı son derece isabetli<br />

adımlar sayesinde özellikle son yıllarda<br />

önemli bir sanayi ülkesi haline geldi.<br />

Türkiye’de 1923-1950 yılları arasındaki sanayileşme<br />

döneminin ardından en önemli<br />

adım petrokimya alanında atıldı. Görüyoruz<br />

ki Türkiye’nin petrokimya ile tanışması,<br />

gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynı tarihe<br />

rastlıyor. Türkiye’nin sanayileşme sürecinde<br />

1962 yılında uygulamaya koyduğu 1. Beş<br />

Yıllık Kalkınma Planı, ülkede bir petrokimya<br />

tesisinin kurulmasını öngörüyordu.<br />

Petkim, bu planın sonucunda doğdu ve<br />

güçlü Türk sanayisinin en önemli yapı taşlarından<br />

biri haline geldi. Bugün<br />

Türkiye’nin petrokimya sektöründe tek<br />

hammadde üreticisi konumundaki Petkim,<br />

SOCAR Türkiye’nin de ortaklığıyla yatırım<br />

üstüne yatırım yapabiliyorsa ve Aliağa’yı<br />

entegre bir yapıya dönüştürebiliyorsa bu<br />

hepimizin gururu olmalıdır. Bu gururu geçtiğimiz<br />

Nisan ayında Petkim’in 50. yılını<br />

kutlarken yeniden yaşadık.<br />

Bu sayımızda Petkim’in 50. yılı münasebeti<br />

ile Türkiye’deki ve dünyadaki petrokimya<br />

sektörünü ele aldığımız ve Türkiye’nin azmi<br />

ve çalışkanlığıyla petrokimya sektöründe<br />

diğer ülkelerle rekabet edebilecek düzeye<br />

ulaştığını ortaya koyduğumuz bir kapak<br />

konusu hazırladık. Öte yandan bu sayımızda<br />

<strong>Sayı</strong>n Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip<br />

Erdoğan’ın Nisan ayında gerçekleştirdiği<br />

Kazakistan ziyaretini de dikkate alarak Orta<br />

Koridor’u dosya konusu yaptık. Prof. Dr.<br />

Mesut Hakkı Caşın ise İran ile varılan nükleer<br />

uzlaşıyı ve Türkiye-İran ilişkilerini<br />

detaylı bir şekilde analiz etti.<br />

19 <strong>Mayıs</strong> Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor<br />

Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutlarız.<br />

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.<br />

HALDUN YAVAŞ<br />

<strong>Hazar</strong> Strateji Enstitüsü<br />

Genel Sekreter<br />

HALDUN YAVAŞ<br />

Caspian Strategy Institute<br />

Secretary General<br />

Industrial enterprises constitute the most<br />

productive and most dynamic part of a<br />

country. Industrialization brought new<br />

employment opportunities for many people<br />

when the country started to manufacture a<br />

wide range of products. In recent years,<br />

Turkey has turned into an industrial country<br />

by means of well-directed decisions and<br />

initiatives.<br />

After the industrialization period between<br />

1923 and 1950, Turkey took the most important<br />

step in the petrochemical sector. Turkey<br />

met petrochemistry nearly on the same date<br />

with developed countries. The First Five-<br />

Year Development Plan, which Turkey put<br />

into practice in 1962 during the industrialization<br />

process, required the establishment of a<br />

petrochemical facility. Petkim rose out of<br />

this plan and became a vital part of the<br />

Turkish industry. Today, every citizen must<br />

be proud of Petkim which can make investments<br />

one after another as the only raw<br />

material manufacturer in Turkish petrochemical<br />

sector and which can transform<br />

Aliağa into an integrated structure. We felt<br />

this pride last April on the 50th anniversary<br />

of Petkim.<br />

In this issue’s cover story, we discuss the petrochemical<br />

sector in Turkey and the world<br />

on the occasion of Petkim’s 50th anniversary,<br />

and we put forward that Turkey has great<br />

competitive power in the petrochemical sector<br />

among other countries thanks to its perseverance<br />

and determination. On the other<br />

hand, we covered the Middle Corridor as the<br />

file issue considering our President Recep<br />

Tayyip Erdoğan’s visit to Kazakhstan in<br />

April. Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın thoroughly<br />

analyzed the nuclear deal with Iran<br />

and the Turkish-Iranian relations.<br />

We extend our best wishes on the occasion<br />

of May 19, Commemoration of Atatürk,<br />

Youth and Sports Day. Hope to meet you in<br />

the next issue.<br />

YÖNETİM / MANAGEMENT<br />

İMTİYAZ SAHİBİ<br />

OWNER<br />

<strong>Hazar</strong> İletişim, Tanıtım ve<br />

Yayıncılık A.Ş. Adına<br />

Haldun YAVAŞ<br />

GENEL YAYIN YÖNETMENİ<br />

EDITOR-IN-CHIEF<br />

Gökhan ÇAY<br />

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ (SORUMLU)<br />

MANAGING EDITOR<br />

Merve DAMCI<br />

EDİTÖR<br />

EDITOR<br />

Hande YAŞAR ÜNSAL<br />

HABER EDİTÖRÜ<br />

NEWS EDITOR<br />

Figen AYPEK AYVACI<br />

İNGİLİZCE EDİTÖRÜ<br />

ENGLISH EDITOR<br />

Cansu ERTOSUN<br />

RUSÇA EDİTÖRÜ<br />

RUSSIAN EDITOR<br />

Rufat AGHAYEV<br />

GRAFİK TASARIM<br />

GRAPHIC DESIGN<br />

Hülya ÇETİNOK<br />

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ<br />

PHOTO EDITOR<br />

Tarık ÜZGÜN<br />

YAYIN KURULU<br />

PUBLICATION BOARD<br />

Prof. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN<br />

Doç. Dr. Bekir GÜNAY<br />

Doç. Dr. Fatih ÖZBAY<br />

Doç. Dr. Fatih MACİT<br />

Dr. Efgan NİFTİ<br />

Emin AKHUNDZADA<br />

Zeynep KAPTAN<br />

BASKI / PRINTING<br />

Bilnet Matbaacılık ve Ambalaj San. A.Ş.<br />

Dudulu Organize Sanayi Bölgesi<br />

1.Cadde No: 16 Esenkent – Ümraniye<br />

34476 İSTANBUL<br />

Tel: 444 44 03<br />

BASKI TARİHİ / PUBLICATION DATE<br />

<strong>Mayıs</strong> <strong>2015</strong> / May <strong>2015</strong><br />

Yayın Türü / Publication Type<br />

Yaygın Yerel Süreli<br />

Yayın Süresi - Dili<br />

Publication Period - Language<br />

Aylık - Türkçe, İngilizce, Rusça<br />

Monthly - Turkish, English, Russian<br />

ISSN: 2148-4759<br />

İLETİŞİM<br />

MAILING ADDRESS<br />

Maslak Meydan Sokak<br />

Veko Giz Plaza No:3 Kat: 4<br />

Daire 10 Sarıyer, İstanbul, TÜRKİYE<br />

Tel: +90 212 999 66 00<br />

Faks: +90 212 290 40 <strong>30</strong><br />

www.hazarworld.com<br />

info@hazarworld.com<br />

HAZAR WORLD<br />

1


IÇINDEKILER<br />

CONTENTS<br />

04<br />

HAZAR’A DAİR<br />

CASPIAN OVERVIEW<br />

04<br />

18. AVRASYA<br />

EKONOMİ ZİRVESİ<br />

GERÇEKLEŞTİ<br />

18 TH EURASIAN<br />

ECONOMIC<br />

SUMMIT<br />

05<br />

04<br />

HAZAR’A DAİR<br />

CASPIAN OVERVIEW<br />

24<br />

TÜRK PETROKİMYA<br />

TARİHİ PETKİM’LE<br />

İNŞA EDİLDİ<br />

THE STORY OF<br />

PETROCHEMISTRY<br />

STARTS WITH PETKIM<br />

Türkiye’de petrokimya demek<br />

Petkim demek. Türk petrokimya<br />

tarihini anlatan biri aslında<br />

Petkim’in tarihini anlatıyor<br />

demektir. Petkim bugün 50<br />

yaşında. Bunca yıldır da<br />

Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya<br />

üreticisi olarak yoluna devam<br />

ediyor ve bugün yılda 3 milyon<br />

600 bin ton petrokimya üretimi<br />

ile ülke ekonomisine önemli bir<br />

katkı sağlıyor.<br />

24<br />

Petrochemistry means Petkim in<br />

Turkey. Whoever tells story of<br />

petrochemistry in Turkey, they<br />

actually tell Petkim’s history.<br />

Petkim is 50 years old today. It<br />

carries on as the first and only<br />

petrochemical manufacturer in<br />

Turkey for 50 years. Today,<br />

Petkim makes a great<br />

contribution to Turkish economy<br />

with a production capacity of 3<br />

million 600 thousand tons.<br />

10<br />

08<br />

05<br />

ASIAN INFRASTRUCTURE<br />

ASYA ALTYAPI YATIRIM<br />

BANKASININ KURUCU ÜYE<br />

SAYISI 57 OLDU<br />

INVESTMENT BANK FOUNDING<br />

MEMBERS FINALIZED AT 57<br />

08<br />

HABER<br />

NEWS<br />

08<br />

GAMES<br />

BAKÜ AVRUPA<br />

OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM<br />

BAŞLADI<br />

COUNTDOWN<br />

FOR BAKU EUROPEAN<br />

10<br />

RÖPORTAJ<br />

INTERVIEW<br />

TRACECA<br />

10<br />

PROJESİ<br />

BU YIL TÜRKİYE’YE<br />

EMANET<br />

THIS YEAR TURKEY<br />

WILL RUN THE TRACECA<br />

PROJECT<br />

2<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

14<br />

HABER ANALİZ / IN DEPTH<br />

14<br />

KAZAKİSTAN’DAN ASYA’YA<br />

TÜRKİYE’DEN<br />

AVRUPAYA<br />

FROM KAZAKHSTAN TO<br />

ASIA, FROM TURKEY TO<br />

EUROPE<br />

50<br />

We compiled cultural activities such<br />

50<br />

KÜLTÜR & SANAT<br />

CULTURE & ART<br />

Bölge ile ilgili konser, sergi ve<br />

tiyatro faaliyetlerini sizin için<br />

derledik.<br />

as concerts, exhibitions, and plays<br />

about the region.<br />

50<br />

14<br />

44 32<br />

44<br />

38<br />

18<br />

GÖRÜŞ / 0PINION<br />

LOZAN’DA İRAN İLE NÜKLEER<br />

ANTLAŞMA:<br />

ÇÖZÜM VE<br />

ÇÖZÜMSÜZLÜK<br />

18<br />

AND DEADLOCK IN<br />

NUCLEAR AGREEMENT WITH<br />

IRAN: SETTLEMENT<br />

LAUSANNE<br />

32<br />

GÖRÜŞ / 0PINION<br />

32<br />

AB’DEKİ EKONOMİK GELİŞMELER<br />

VE ENERJİ FİYATLARI AÇISINDAN<br />

ANLAMI<br />

ECONOMIC DEVELOPMENTS IN<br />

THE EU AND ITS IMPLICATIONS<br />

ON ENERGY PRICES<br />

38<br />

DOSYA / FILE<br />

38<br />

ASYA’DAN<br />

AVRUPA’YA<br />

GİDEN EN KISA YOL:<br />

ORTA KORİDOR<br />

THE SHORTEST ROUTE<br />

FROM ASIA TO<br />

EUROPE:<br />

MIDDLE CORRIDOR<br />

44<br />

LIFESTYLE / LIFESTYLE<br />

44<br />

A DIFFERENT FILM<br />

STORY:<br />

KAZAKİSTAN TOPRAKLARI<br />

AYRI BİR FİLM<br />

HİKÂYESİ<br />

KAZAKHSTAN<br />

HAZAR WORLD<br />

3


HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW<br />

18. AVRASYA<br />

EKONOMİ ZİRVESİ<br />

GERÇEKLEŞTİ<br />

40 ülkeden üst düzey yöneticilerin<br />

katıldığı 18. Avrasya<br />

Ekonomi Zirvesi’nde<br />

konuşan Azerbaycan<br />

Enerji Bakanı Natig Aliyev,<br />

Azerbaycan’da 2014<br />

yılında 2 milyar varil ham<br />

petrol çıkarıldığını, petrol<br />

üretimindeki artışın istikrarlı<br />

ve öngörülebilir bir<br />

şekilde gelişmesine önem<br />

verdiklerini dile getirdi.<br />

Aliyev, doğal gaz üretim<br />

hacmini artırdıklarını<br />

kaydetti.<br />

MERKEL, YATSENYUK VE<br />

ATAMBAYEV İLE GÖRÜŞTÜ<br />

18 TH EURASIAN<br />

ECONOMIC<br />

SUMMIT<br />

Almanya Şansölyesi Angela Merkel,<br />

Berlin’de bulunan Ukrayna Başbakanı<br />

Arseniy Yatsenyuk ile görüşerek,<br />

Ukrayna’ya ekonomik olarak destek<br />

olmaya devam edeceklerini dile getirdi.<br />

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek<br />

Atambayev ile de görüşen Merkel,<br />

Kırgızistan’ın Avrasya Ekonomik<br />

Birliği’ne üyeliğini değerlendirdi.<br />

İşbirliği hususunda AB ve Rusya’nın<br />

ayrı seçenekler olmaması gerektiğini, iki<br />

tarafla da aynı anda işbirliği kurulmasının<br />

mümkün olabileceğini belirtti.<br />

Energy Minister of<br />

Azerbaijan Natig Aliyev<br />

made a speech at the<br />

18 th Eurasian Economic<br />

Summit which hosted<br />

senior executives from<br />

40 countries. Minister<br />

indicated that Azerbaijan<br />

produced 2 billion<br />

barrels of crude oil in<br />

2014, and the country,<br />

which increased its gas<br />

production capacity,<br />

attaches great importance<br />

to ensure a predictable<br />

and sustainable progress<br />

in oil production.<br />

KARA KUVVETLERİ<br />

KOMUTANI ORGENERAL<br />

AKAR KIRGIZİSTAN’DA<br />

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi<br />

Akar, resmi temaslarda bulunmak<br />

üzere gittiği Bişkek’te Kırgızistan Savunma<br />

Bakanı Abibila Kudayberdiyev ve Genelkurmay<br />

Başkanı Asanbek Alımkocayev<br />

ile görüştü. Akar ile Alımkocayev’in<br />

görüşmesinde iki ülke arasındaki askeri<br />

işbirliği, Kırgız askeri öğrencilerin Türkiye’deki<br />

eğitimi, Kırgızistan’da askeri okul<br />

kurulmasının yanı sıra TSK’nın Kırgız<br />

Silahlı Kuvvetleri’ne yaptığı yardımlar<br />

gibi konular ele alındı.<br />

MERKEL MEETS YATSENYUK<br />

AND ATAMBAYEV<br />

German Chancellor Angela Merkel<br />

met Ukrainian Prime Minister Arseniy<br />

Yatsenyuk in Berlin and underlined<br />

their financial support for Ukraine.<br />

Merkel also had a meeting with Kyrgyz<br />

President Almazbek Atambayev to<br />

discuss Kyrgyzstan’s membership<br />

to Eurasian Economic Union. She<br />

indicated that EU and Russia should<br />

not be regarded as two different<br />

alternatives for cooperation, relations<br />

with both parties can be maintained<br />

simultaneously.<br />

LAND FORCES COMMANDER<br />

GENERAL AKAR VISITS<br />

KYRGYZSTAN<br />

Land Forces Commander General<br />

Hulusi Akar paid an official visit to<br />

Bishkek and met with Kyrgyz Defense<br />

Minister Abibila Kudayberdiyev and<br />

Chief of the General Staff Asanbek<br />

Alımkojoyev. Main discussion topics<br />

of the meeting between Akar and<br />

Alımkojoyev were military cooperation<br />

between the two countries, training of<br />

Kyrgyz military students in Turkey,<br />

establishment of a military school<br />

in Kyrgyzstan, and Turkish Armed<br />

Forces’ aids to Kyrgyz Armed Forces.<br />

4 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

İRAN DIŞİŞLERİ<br />

BAKANI ZARİF<br />

KAZAKİSTAN’DA<br />

İran Dışişleri Bakanı<br />

Muhammed Cevad Zarif,<br />

Astana’da Kazakistanlı<br />

mevkidaşı Yerlan İdrisov ile<br />

bir araya geldi. Zarif ve İdrisov,<br />

3 milyar dolar seviyesinde<br />

bulunan ticaret hacmini 5<br />

milyar dolara çıkarmak için<br />

anlaşmaya vardılar. İki ülke<br />

arasında tarım başta olmak<br />

üzere çeşitli sektörlerde işbirliği<br />

imkanları olduğuna işaret<br />

eden Zarif, Kazakistan’da<br />

çeşitli yatırım projeleriyle<br />

ilgilendiklerini açıkladı.<br />

TSE, TANAP’A TEST<br />

VE MUAYENE DESTEĞİ<br />

VERECEK<br />

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru<br />

Hattı (TANAP) projesinin ana<br />

hattında kullanılacak 1850<br />

kilometrelik çelik boruların<br />

yüzde 45’inin kaplaması, Türk<br />

Standartları Enstitüsü (TSE)<br />

tarafından test ve muayeneden<br />

geçirilecek. TSE Başkan Vekili<br />

Fahrettin Önder, deney ve test<br />

hizmetlerinde Ortadoğu’da ilk<br />

sırada olduklarını, Avrupa’da da<br />

yakın gelecekte liderliğe yükseleceklerini<br />

belirtti.<br />

IRANIAN FOREIGN<br />

MINISTER ZARIF<br />

VISITS KAZAKHSTAN<br />

Mohammad Javad Zarif,<br />

Minister of Foreign Affairs<br />

of Iran, met his Kazakh<br />

counterpart Yerlan Idrisov<br />

in Astana. Zarif and Idrisov<br />

agreed upon increasing the<br />

trade volume from 3 billion<br />

to 5 billion dollars. Pointing<br />

out current cooperation<br />

opportunities between the<br />

two countries in many sectors<br />

such as agriculture, Minister<br />

Zarif expressed their interest<br />

in various investment projects<br />

in Kazakhstan.<br />

ASYA ALTYAPI YATIRIM<br />

BANKASI’NIN KURUCU<br />

ÜYE SAYISI 57 OLDU<br />

Çin öncülüğünde kurulma<br />

The number of founding members<br />

çalışmaları devam eden Asya<br />

of Asian Infrastructure Investment<br />

Altyapı Yatırım Bankası’nın<br />

kurucu üye sayısı İsveç, İsrail, Bank, which is being established<br />

Güney Afrika, Azerbaycan, under the leadership of China, was<br />

İzlanda, Portekiz ve Polonya’nın finalized at 57 with the inclusion of<br />

da kabul edilmesiyle 57’ye Sweden, Israel, South Africa, Azerbaijan,<br />

Iceland, Portugal and Poland.<br />

yükseldi. Kurucu üyelerin<br />

Nisan sonunda Pekin’de, <strong>Mayıs</strong> Chinese Vice Minister of Finance Shi<br />

sonunda da Singapur’da bir<br />

Yaobin stated that founding members<br />

araya geleceklerini ifade eden<br />

Çin Maliye Bakanı Yardımcısı<br />

will gather in Beijing in late April,<br />

Shi Yaobin, söz konusu bankanın and Singapore in late May, and the<br />

yönetim taslağının Haziran sonu administrative draft of the bank will<br />

gelmeden imzalanacağını kaydetti. be signed until the end of June.<br />

TSE WILL TEST AND<br />

EXAMINE TANAP’S<br />

PIPES<br />

Coating of 45% of the steel pipes<br />

which will be used in the 1850-<br />

km Trans Anatolian Natural<br />

Gas Pipeline (TANAP) project<br />

will be tested and examined<br />

by Turkish Standards Institution<br />

(TSE). TSE President (A.)<br />

Fahrettin Önder stated that TSE<br />

is the leading test and examination<br />

institution in the Middle<br />

East, and also they will be a<br />

leading institution in Europe in<br />

the near future.<br />

ASIAN INFRASTRUCTURE<br />

INVESTMENT BANK FOUNDING<br />

MEMBERS FINALIZED AT 57<br />

HAZAR WORLD 5


HAZAR’A DAİR / CASPIAN OVERVIEW<br />

DANİMARKA, POLONYA<br />

VE İSVEÇ’TEN<br />

GÜRCİSTAN’IN AB<br />

ÜYELİĞİNE DESTEK<br />

Gürcistan’ı ziyaret eden<br />

Danimarka, Polonya ve İsveç’in<br />

Dışişleri Bakanları, Tiflis<br />

yönetimine AB üyeliği konusunda<br />

destek verdiklerini belirtti ve bazı<br />

talepleri dile getirdi. Danimarka<br />

Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard,<br />

Gürcistan topraklarının işgalini<br />

kınadıklarını ifade etti. Lidegaard,<br />

Abhazya ve Güney Osetya’nın<br />

Rusya ile yaptığı ortaklık ve ittifak<br />

anlaşmalarının kabul edilemez<br />

olduğunun da altını çizdi.<br />

DENMARK, POLAND AND<br />

SWEDEN’S SUPPORT<br />

FOR GEORGIA’S EU<br />

MEMBERSHIP<br />

Foreign Ministers of Denmark,<br />

Poland and Sweden paid an<br />

official visit to Georgia and<br />

expressed their support for<br />

Georgia’s membership to EU.<br />

Foreign Minister of Denmark<br />

Martin Lidegaard underlined<br />

their condemnation for the<br />

occupation of Georgian<br />

territories. Lidegaard also<br />

stated that Abkhazia and South<br />

Ossetia’s partnership and<br />

alliance agreements with Russia<br />

are unacceptable.<br />

GÜNEY KORE VE<br />

TÜRKMENİSTAN<br />

ARASINDA 5,7 MİLYAR<br />

DOLARLIK ANLAŞMA<br />

Türkmenistan Devlet Başkanı<br />

Gurbanguli Berdimuhamedov,<br />

Güney Kore Devlet Başkanı<br />

Park Geun-hye ile görüşerek<br />

bir dizi ekonomik anlaşmaya<br />

imza attı. İmzalanan anlaşmalar<br />

çerçevesinde çelik fabrikası,<br />

otomobil yakıtı üretim tesisi<br />

ve doğal gazdan sıvı yakıt<br />

üretim tesisi inşa edilecek. Bu<br />

anlaşmaların toplam değerinin 5,7<br />

milyar doları bulması bekleniyor.<br />

5.7 BILLION DOLLAR<br />

AGREEMENT BETWEEN<br />

SOUTH KOREA AND<br />

TURKMENISTAN<br />

President of Turkmenistan<br />

Gurbanguly Berdimuhamedov<br />

met President of South Korea<br />

Park Geun-hye to sign a number<br />

of economic agreements. Within<br />

the scope of these agreements, a<br />

steel plant, automotive fuel plant<br />

and gas-to-liquid plant will be<br />

established. It is estimated that the<br />

total value of these agreement will<br />

be 5.7 billion dollars.<br />

ULUSLARARASI SİBER<br />

GÜVENLİK KONFERANSI<br />

GERÇEKLEŞTİ<br />

Hollanda’da başlayan ve internet<br />

güvenliği ile siber suçların ele alındığı<br />

konferansta Türkiye’yi Dışişleri<br />

Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci<br />

Koru temsil etti. Lahey’de iki gün<br />

süren ve farklı ülkelerden 1800’e<br />

yakın kişinin katıldığı konferansta,<br />

internet güvenliği ve siber suçlarla<br />

mücadele konuları ele alındı.<br />

Konferans kapsamında Lahey’de<br />

siber güvenlikle ilgili bir merkez<br />

kuruldu.<br />

INTERNATIONAL CYBER<br />

SECURITY CONFERENCE<br />

WAS HELD<br />

The conference took place in the<br />

Netherlands to discuss internet<br />

security and cyber crimes. Deputy<br />

Minister of Foreign Affairs<br />

Ambassador Naci Koru represented<br />

Turkey at the conference which<br />

lasted two days with around 1800<br />

participants from different countries.<br />

Internet security and the fight<br />

against cyber crimes were discussed<br />

and a cyber security center was<br />

established in the Hague.<br />

6 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

MAYIS <strong>2015</strong><br />

MAY <strong>2015</strong><br />

12-14<br />

12-14 TRANSCASPIAN <strong>2015</strong><br />

25-28<br />

6. DÜNYA ENERJİ DÜZENLEME<br />

FORUMU<br />

25-28 MAYIS<br />

İSTANBUL-TÜRKİYE<br />

19. ÖZBEKİSTAN<br />

ULUSLARARASI PETROL VE<br />

GAZ KONFERANSI VE SERGİSİ<br />

(OGU)<br />

12-14 MAYIS <strong>2015</strong><br />

TAŞKENT – ÖZBEKİSTAN<br />

Uluslararası petrol ve gaz şirketleri ve<br />

hizmet sağlayıcıları bir araya getirerek<br />

Özbek petrol ve gaz şirketi<br />

Uzbekneftegaz ile yeni iş fırsatları<br />

konusunda fikir alışverişinde bulunma<br />

şansı veren etkinlik, 6000’in üzerinde<br />

yerli ve yabancı şirketi ağırlamaya<br />

hazırlanıyor. OGU, Özbekistan’ın en<br />

yüksek katılımlı tek petrol ve gaz etkinliği.<br />

19 TH UZBEKISTAN<br />

INTERNATIONAL OIL AND GAS<br />

CONFERENCE AND EXHIBITION<br />

(OGU)<br />

12-14 MAY <strong>2015</strong><br />

TASHKENT – UZBEKISTAN<br />

International oil and gas companies and<br />

service providers will have the opportunity<br />

to discuss contracts and new business<br />

opportunities with Uzbekneftegaz.<br />

Over 6,000 local and international companies<br />

are expected to attend OGU,<br />

making it the nation’s only and best<br />

attended oil and gas event.<br />

12-14 MAYIS <strong>2015</strong><br />

BAKÜ-AZERBAYCAN<br />

14. Uluslararası Ulaştırma, Transit ve<br />

Lojistik Sergisi TransCaspian <strong>2015</strong>,<br />

etkili, verimli ve tüm taraflara fayda<br />

sağlayacak ilişkiler geliştirmek, yeni<br />

anlaşmalar imzalamak, yatırımlar<br />

yapmak, deneyimleri paylaşmak ve<br />

piyasa değerlendirmelerinde bulunmak<br />

için mükemmel bir fırsat sunuyor.<br />

TRANSCASPIAN <strong>2015</strong><br />

12-14 MAY <strong>2015</strong><br />

BAKU-AZERBAIJAN<br />

The 14 th International Transport,<br />

Transit and Logistics Exhibition,<br />

TransCaspian <strong>2015</strong> will create an<br />

excellent opportunity to establish and<br />

expand new effective and mutually<br />

beneficial contacts, to enter into<br />

promising contract, to make investments,<br />

to exchange experiences and<br />

to assess the market.<br />

Dünya Enerji Düzenleme Forumu,<br />

enerji düzenlemesi alanında dünyanın<br />

önde gelen konferansıdır. Dünyada<br />

enerji regülasyonu konusunda enerji<br />

düzenleyicileri ve enerji piyasasındaki<br />

paydaşları bir araya getiren ve bilgi ve<br />

deneyim paylaşılması amacıyla gerçekleştirilmektedir.<br />

6 TH WORLD FORUM ON<br />

ENERGY REGULATION<br />

25-28 MAY<br />

ISTANBUL–TURKEY<br />

The <strong>World</strong> Forum on Energy Regulation<br />

is the world’s foremost conference in<br />

energy regulation. It aims at providing a<br />

venue where energy regulators and<br />

other energy market stakeholders may<br />

discuss issues and experiences of common<br />

interest.<br />

HAZAR TAKVİMİ / CASPIAN CALENDAR<br />

MAYIS <strong>2015</strong><br />

TTIP ANLAŞMASININ TÜRKİYE’DE<br />

PETROKİMYA SANAYİSİNE OLASI<br />

ETKİLERİNİN ANALİZİ<br />

ANALYZING THE POTENTIAL IMPACTS<br />

OF TTIP AGREEMENT ON TURKISH<br />

PETROCHEMICAL INDUSTRY<br />

05 <strong>Mayıs</strong> <strong>2015</strong> / 05 May <strong>2015</strong><br />

HASEN, İstanbul, Türkiye<br />

HASEN, Istanbul, Turkey<br />

6. TÜRKMENİSTAN GAZ KONGRESİ<br />

6 TH TURKMENISTAN GAS CONGRESS<br />

19-21 <strong>Mayıs</strong> <strong>2015</strong> / 19-21 May <strong>2015</strong><br />

Türkmenbaşı, Türkmenistan<br />

Turkmenbashi, Turkmenistan<br />

38. IAEE ULUSLARARASI<br />

KONFERANSI<br />

38 TH IAEE INTERNATIONAL<br />

CONFERENCE<br />

25-27 <strong>Mayıs</strong> <strong>2015</strong> / 25-27 May <strong>2015</strong><br />

Antalya, Türkiye / Antalya, Turkey<br />

2. ICIS TÜRKİYE BAZ VE GRES YAĞI<br />

KONFERANSI<br />

THE 2 ND ICIS TURKISH BASE OILS &<br />

LUBRICANTS CONFERENCE<br />

27-28 <strong>Mayıs</strong> <strong>2015</strong> / 27-28 May <strong>2015</strong><br />

İstanbul, Türkiye / İstanbul, Turkey<br />

MAY <strong>2015</strong><br />

HAZAR WORLD<br />

7


HABER / NEWS<br />

01<br />

BAKÜ AVRUPA OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI<br />

Azerbaycan’ın Eurovision ile başlayan uluslararası organizasyonlara ev sahipliği<br />

yapma yolculuğu bu yıl ilki düzenlenecek Bakü Avrupa Oyunları ile devam ediyor.<br />

Mart ve Nisan ayı hazırlık testleri ile geçerken tesislerin birçoğu tamamlandı.<br />

COUNTDOWN FOR BAKU EUROPEAN GAMES<br />

Azerbaijan started hosting international organizations with Eurovision, and it<br />

continues with Baku European Games this year. March and April were full of<br />

preparation tests for the country, and most of the facilities have been completed.<br />

Azerbaycan’da heyecan dorukta.<br />

Azerbaycan halkı Haziran’ı iple çekiyor<br />

ve ülkede Bakü Avrupa Oyunları<br />

için hazırlıklar hızla devam ediyor.<br />

Sadece Avrupalı ülkelerin katıldığı bu çok<br />

sporlu etkinlik 12 Haziran’da başlayacak. 17<br />

gün sürecek olan Avrupa Oyunları’nda 49<br />

ülkeden 6 bini aşkın sporcu 20 branşta<br />

mücadele edecek. Azerbaycan Gençlik ve<br />

Spor Bakanı Azad Rahimov, “Bakü <strong>2015</strong><br />

Oyunları kıta içi bir etkinlik olsa da biz bu<br />

organizasyonu uluslararası düzeyde yapmalıyız<br />

ve buna hazırız” diyor. Bu motivasyonla<br />

hazırlanan organizasyonda Azerbaycan’ın<br />

böylesine devasa bir organizasyonu başarıyla<br />

tamamlaması için 18 bin gönüllü çalışıyor.<br />

BAKÜ EVLERE GİDECEK, EVLER BAKÜYE<br />

GELECEK<br />

Rahimov’un da dediği gibi bu organizasyon<br />

kıta içinde gerçekleşse bile Azerbaycan’ın<br />

bütün dünyaya tanıtılması için çok önemli<br />

bir basamak niteliğinde. Küresel ölçekte<br />

gerçekleştirilen olimpiyatlara bakıldığında,<br />

2012 Londra Olimpiyat Oyunları TV yayını<br />

verilerine göre İngiltere’de 51,9 milyon kişi<br />

tarafından izlenirken, ABD’de 219 milyon<br />

kişi tarafından izlendi. Dünyada ise 4,8 milyar<br />

kişinin evine TV aracılığıyla bu olimpiyatlar<br />

girdi. Olimpiyat oyunlarının televiz-<br />

01<br />

Azerbaycan Gençlik<br />

ve Spor Bakanı Azad<br />

Rahimov.<br />

01<br />

Azad Rahimov, Minister<br />

of Youth and Sports of<br />

Azerbaijan.<br />

Azerbaijan is really excited for Baku<br />

European Games. Azerbaijani people<br />

are impatiently waiting for June and<br />

preparations for the games continue<br />

at full speed. This multi-sport event will<br />

start on June 12 with the participation of<br />

European countries. The games will last 17<br />

days, and more than 6 thousand athletes<br />

from 49 countries will compete in 20<br />

branches. Minister of Youth and Sports of<br />

Azerbaijan Azad Rahimov said, “Although<br />

Baku <strong>2015</strong> is an intracontinental event, we<br />

should take this organization to the international<br />

level and we are ready for this.” With<br />

such a great motivation, 18 thousand volunteers<br />

are working to realize this giant organization<br />

successfully.<br />

BAKU IN HOUSES, HOUSES IN BAKU<br />

As underlined by Rahimov, this organization<br />

will be a crucial step for the introducing<br />

Azerbaijan to the world although it has an<br />

intracontinental structure. Considering<br />

global olympic games, 2012 London Olympic<br />

Games were watched on TV by 51.9 people<br />

in the UK while it was watched by 219 million<br />

people in the USA. Moreover, 4.8 billion<br />

people followed the games on TV throughout<br />

the world. In addition to the people at<br />

home watching TV programs to follow<br />

8 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

yon yayınlarıyla evlere ulaşmasının yanı<br />

sıra, çok sayıda insanın ışıklar şehri<br />

Bakü’ye izleyici olarak gelmesi de<br />

Azerbaycan’ın tanıtımı açısından çok önemli.<br />

Birçok turistin Azerbaycan’ı yakından<br />

tanıyacak olması belki de yüksek bütçeli<br />

tanıtım filmlerinin sağlayamayacağı bir<br />

avantaj.<br />

NE KADAR MİLLİ GELİR O KADAR MADALYA<br />

Her şey 8 Aralık 2012 tarihinde Roma’da<br />

başladı ve Bakü ev sahibi ülke olarak seçildi.<br />

Bir tarafta sporcular birbirleriyle kıyasıya<br />

rekabet ederken, diğer tarafta ise ev sahibi<br />

şehir olmak için ülkeler ve şehirler arasında<br />

kıran kırana bir rekabet sürdürülüyor.<br />

Yapılan bir çalışmaya göre madalya<br />

sayısı ile kişi başına düşen milli gelir arasında<br />

güçlü bir bağ var. Yani kişi başı milli<br />

gelirdeki artış, olimpiyatlarda ülke sporcularının<br />

iki ila beş madalya fazla kazanacağı<br />

anlamına gelebiliyor. “Çok sayıda madalya<br />

kazanmamız lazım” diyen Bakan Rahimov’a<br />

güzel haberi ekonomistler veriyor. Çünkü<br />

Azerbaycan ekonomisindeki büyüme trendi<br />

uzun süredir devam ediyor ve milli gelirde<br />

hatırı sayılır bir artış yaşanıyor.<br />

GURURLU TARİH VE UMUT DOLU GELECEK<br />

Olimpiyat oyunları zaman içerisinde ülkelerin<br />

ekonomik, siyasi, bilimsel ve kültürel<br />

alanlarda güçlerini sergiledikleri bir arenaya<br />

dönüştü. Bu tür dev organizasyonlar<br />

ülkenin görünümü ve sosyal tesis kazanımları<br />

açısından da ev sahibi ülkeye önemli<br />

katkılar sağlıyor. Yeni yollar, binalar, spor<br />

merkezleri inşa edilen ve eski spor tesisleri<br />

yenilenen Azerbaycan’da Bakü’nün de çehresi<br />

değişti. Elbette böylesi büyük organizasyonların<br />

en merak edilen kısmı açılış ve<br />

kapanış törenleridir. Azerbaycan’da ışıklar<br />

şehri Bakü’ye yakışır üç boyutlu bir ışık<br />

gösterisi hazırlanırken, oyunların maskotu<br />

da ülkenin doğasından ve mirasından ilham<br />

alarak “Ceylan” ve “Nar” olarak belirledi.<br />

Bu maskotlar ülkenin “gururlu tarihini” ve<br />

“umut dolu geleceğini” yansıtıyor.<br />

Sonuç olarak; bu büyüklükteki organizasyonların<br />

ekonomik getirisi ya da götürüsü<br />

tartışıladursun, bir ülkenin küresel duruşu<br />

açısından sağladığı prestij bu oyunlarda<br />

arzuyu kabartan esas nokta olarak karşımıza<br />

çıkıyor. 2014 Dünya Kupası’nın ardından<br />

Brezilya’da gerçekleşen 2016 Rio de Janeiro<br />

Olimpiyatları’nın Brezilya için en anlamlı<br />

getirisinin, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntıların<br />

geride bırakıldığı imajını çizmek<br />

olduğu söylenebilir.<br />

CEYLAN VE NAR<br />

MASKOTLARI<br />

“GURURLU TARIHI”<br />

VE “UMUT DOLU<br />

GELECEĞI”<br />

SIMGELIYOR.<br />

GAZELLE AND<br />

POMEGRANATE<br />

MASCOTS<br />

REPRESENT THE<br />

“PROUD HISTORY”<br />

AND “PROMISING<br />

FUTURE”.<br />

olympic games, there are also lots of people<br />

who come to Baku, the ‘City of Lights’, to<br />

attend the olympic games. This is very<br />

important for the global publicity of<br />

Azerbaijan. A great number of tourists will<br />

have the chance to learn about Azerbaijan at<br />

first hand, which cannot be even achieved<br />

with high-cost promotion films.<br />

HIGHER NATIONAL INCOME, MORE MEDALS<br />

It all began on December 8, 2012 in Rome,<br />

and Baku was elected as the host city. While<br />

athletes were in a fierce competition with<br />

each other, cities and countries were also<br />

having a stiff competition. According to a<br />

research study, there is a strong correlation<br />

between the number of medals and per capita<br />

income. Any increase in per capita income<br />

would mean that athletes of that country<br />

will win 2 to 5 more medals. Minister<br />

Rahimov said “We need to win many medals”<br />

and economists give the good news to<br />

the minister by indicating that Azerbaijan’s<br />

economy has a growth trend for a long period<br />

of time and there is a significant increase<br />

in gross domestic product.<br />

PROUD HISTORY AND PROMISING FUTURE<br />

Olympic games gradually turned into an<br />

arena where countries display their power<br />

in the economic, political, scientific and cultural<br />

areas. Such giant organizations make a<br />

great contribution to the host country’s prestige<br />

and the number of social facilities. Baku<br />

has gained a new look with newly-established<br />

roads, buildings, sports centers and<br />

renovated sports facilities. Opening and<br />

closing ceremonies are the most striking<br />

moments of these giant organizations. A 3D<br />

light performance is being prepared for<br />

Baku, which is known as the City of Lights.<br />

Moreover, gazelle and ¬pomegranate have<br />

been presented as the official mascots of the<br />

games by the inspiration of the country’s<br />

nature and heritage. These mascots represent<br />

the “proud history” and “promising<br />

future” of the country.<br />

In conclusion; among all those controversies<br />

about the economic advantages or disadvantages<br />

of such big organizations, prestige<br />

stands out as the most striking aspect of<br />

these games in terms of the country’s global<br />

stance. The most important advantage of<br />

2016 Rio de Janeiro Olympic Games, which<br />

was held in Brazil after 2014 <strong>World</strong> Cup,<br />

could be regarded as its contribution to the<br />

country’s image after recovering from the<br />

economic crisis.<br />

HAZAR WORLD<br />

9


RÖPORTAJ / INTERVIEW<br />

TRACECA / TRACECA<br />

TRACECA PROJESİ BU YIL TÜRKİYE’YE EMANET<br />

THIS YEAR TURKEY WILL RUN THE TRACECA PROJECT<br />

Küreselleşmeye paralel olarak hızlı ve alternatif ulaşım koridorlarının geliştirilmesi<br />

dünya ticaretinin ilerleyebilmesi için bir zorunluluk haline geldi. Dünyanın<br />

ekonomik güç merkezlerinin Batı’dan Doğu’ya doğru kayması özellikle Avrupa ile<br />

Orta Asya ve Uzak Doğu arasındaki bağlantının güçlendirilmesinin önemini daha da<br />

artırıyor.<br />

Developing fast and alternative transport corridors in parallel to globalization<br />

has turned into an obligation for the development of world trade. Economic<br />

centers’ shift from the West to the East increases the importance of<br />

strengthening the link from Europe to Central Asia and Far East.<br />

MERVE DAMCI<br />

Azerbaycan’ın merhum lideri Haydar<br />

Aliyev’in girişimiyle 17 yıl önce<br />

kurulan Avrupa-Kafkasya-Asya<br />

Ulaştırma Koridoru’nun bu yıl<br />

dönem başkanlığını Tacikistan’dan devralan<br />

ve gelecek yıl Ukrayna’ya devredecek<br />

olan Türkiye, Demirden İpek Yolu’nun<br />

yeniden canlandırılması için çalışacak.<br />

Batılılar için değerli bir pazar olarak görülen<br />

Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleri<br />

zamanla yatırım yapmaya değer bir konuma<br />

yükseldi. Yıl sonu itibariyle tamamlanması<br />

planlanan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu<br />

hattı projesi geçmişte kurulan ortaklık<br />

zincirinin en önemli halkalarından biri<br />

oldu. Bu projeyle beraber Doğu ile Batı<br />

arasındaki ekonomik etkileşim daha da<br />

hızlandı. Yeni bir ulaştırma koridorunun<br />

kurulması fikri hem AB hem de bölge<br />

01<br />

TRACECA Azerbaycan<br />

Milli Sekreteri Akif<br />

Mustafayev.<br />

01<br />

Akif Mustafayev,<br />

TRACECA National<br />

Secretary in Azerbaijan.<br />

Turkey will be the term president the<br />

Transport Corridor Europe-<br />

Caucasia-Asia, which was established<br />

17 years before with the initiative of<br />

Azerbaijan’s late leader Heydar Aliyev.<br />

Turkey will take over the presidency from<br />

Tajikistan and will hand it over to Ukraine<br />

next year. This year, Turkey will work for<br />

reviving the Iron Silk Road. Regarded as a<br />

valuable market for the West,<br />

Commonwealth of Independent States has<br />

gradually gained importance for foreign<br />

investments. The Baku-Tbilisi-Kars<br />

Railway project, which is planned to be<br />

finalized by the end of this year, is one of<br />

the most vital links in the partnership<br />

chain. The economic interaction between<br />

the East and the West intensified with this<br />

project. The idea of establishing a new<br />

10<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

ülkeleri için yabancı yatırım, turizm ve<br />

bölgesel kalkınma başlıklarını üst sıralara<br />

taşıdı. Bu amaç doğrultusunda, 1998 yılında<br />

AB ile Avrupa Kafkasya Asya<br />

Ulaştırma Koridoru (TRACECA) başlığı<br />

altında bir proje oluşturuldu. Böylece<br />

Avrupa’da doğu-batı ekseninde<br />

Karadeniz’i geçerek Kafkaslar ve <strong>Hazar</strong><br />

Denizi üzerinden Orta Asya’ya açılan bir<br />

taşımacılık koridorunun geliştirilmesi<br />

amaçlanıyordu. Azerbaycan, Bulgaristan,<br />

Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan,<br />

Kırgızistan, Moldova, Romanya,<br />

Tacikistan, Türkiye, Ukrayna, Özbekistan<br />

ve İran’dan oluşan TRACECA çerçevesinde<br />

üye ülkeler kendi bütçeleri ile ulaşım<br />

alanlarındaki altyapı projelerini gerçekleştirmeye<br />

başladı. 11 yıldır TRACECA<br />

Azerbaycan Milli Sekreteri olarak görev<br />

yapan Akif Mustafayev TRACECA serüvenini<br />

ve Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın bu<br />

oluşuma kattığı sinerjiyi anlattı.<br />

TRACECA<br />

AZERBAYCAN’IN<br />

GİRİŞİMİYLE 1998<br />

YILINDA KURULDU.<br />

TRACECA WAS<br />

ESTABLISHED IN<br />

1998 WITH<br />

AZERBAIJAN’S<br />

INITIATIVE.<br />

transport corridor brought forward the<br />

issues of foreign investment, tourism and<br />

regional development issues for not only<br />

EU but also the countries of the region. In<br />

this regard, the Transport Corridor<br />

Europe-Caucasia-Asia was developed<br />

with the European Union in 1998. The<br />

project aimed to create a transport corridor<br />

in the East-West axis from the Black<br />

Sea, the Caucasus and the Caspian Sea to<br />

Central Asia. Within the framework of<br />

TRACECA, which included Azerbaijan,<br />

Bulgaria, Armenia, Georgia, Kazakhstan,<br />

Kyrgyzstan, Moldavia, Romania,<br />

Tajikistan, Turkey, Ukraine, Uzbekistan<br />

and Iran, member states started to realize<br />

transport infrastructure projects using<br />

their budgets. Akif Mustafayev,<br />

Azerbaijan National Secretary of<br />

TRACECA for 11 years, told us the<br />

TRACECA journey and the synergy of<br />

Turkey and Azerbaijan in this project.<br />

17 yıldır var olan ve İran’ın da katılımıyla<br />

üye sayısı 13’e yükselen<br />

TRACECA nasıl bir misyon üstleniyor?<br />

Şimdiye kadar kaç projeye imza<br />

atıldı?<br />

Mustafayev: Azerbaycan, Türkiye, İran,<br />

Kazakistan, Moldova gibi ülkeler kendi<br />

aralarında uzlaşarak, karayolları, demiryolları,<br />

havacılık ve deniz taşımacılığı<br />

alanlarında yatırım yapıyorlar. Hem de<br />

milyar dolarlık yatırımlar… Peki buradaki<br />

kazanım nedir? Tüm ülkeler kendi ülkelerinde<br />

yatırım yaparak kendi ulaşım sistemlerini<br />

iyileştirse, koridor daha iyi çalışır.<br />

Koridor Asya’dan başlayarak<br />

Avrupa’ya ulaşmaktadır. Son 15 yılda<br />

The number of member states of<br />

TRACECA has increased to 13 with<br />

the participation of Iran. What is the<br />

mission of the 17-year TRACECA?<br />

How many projects have been realized?<br />

Mustafayev: Many countries like<br />

Azerbaijan, Turkey, Iran, Kazakhstan and<br />

Moldavia act together and make investments<br />

in roads, railways, aviation and<br />

marine transport. Those are billion-dollar<br />

projects… What do they gain? If all countries<br />

invest in their countries and improve<br />

their transport systems, the corridor<br />

would run even more smoothly. The corridor<br />

stretches from Asia to Europe. In the<br />

HAZAR WORLD<br />

11


TRACECA / TRACECA<br />

TRACECA programı çerçevesinde 80’e<br />

yakın proje hayata geçirildi. Bu projelerin<br />

çoğu teknik projelerdi. Yılda yaklaşık 15<br />

milyon Euro değeri olan 80 projenin tamamı<br />

AB Komisyonu tarafından karşılandı.<br />

Türkiye ve Azerbaycan da dahil olmak<br />

üzere tüm üye ülkeler köprülere, tünellere<br />

her yıl milyarlarca dolar yatırım yapıyor.<br />

AB projeleri, üye ülkelerin kendi ulaştırma<br />

sektörlerine yatırım yapmaları, tankerler<br />

ve gemiler satın almaları için teşvik<br />

niteliğinde. TRACECA’nın en önemli özelliklerinden<br />

biri de kültürel, sosyal ve ekonomik<br />

olarak farklı devletleri bir çatı<br />

altında toplaması. Bunu da biz bir araya<br />

gelerek, konuşup tartışarak gerçekleştirebiliyoruz.<br />

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki<br />

Karabağ sorunu yıllardır çözüm bekliyor.<br />

Buna rağmen TRACECA’ya kabul<br />

edilen ülkeler arasında Ermenistan’ın<br />

da bulunması göze çarpıyor. Projeye<br />

Ermenistan nasıl dahil oldu?<br />

M.: Bu soru bana daha önce çok soruldu.<br />

1998’de Haydar Aliyev’in teşebbüsü ile<br />

konferans düzenlendiğinde, AB bir şart<br />

koymuştu. “Komşu Ermenistan’ı davet<br />

etmezseniz, Bakü’de bu konferans olmayacak”<br />

demişti. Haydar Aliyev de akıllı bir<br />

insandı ve “öyleyse davet edelim” dedi.<br />

Böylece resmi bir davet gönderildi. Tüm<br />

devletlerden Cumhurbaşkanı düzeyinde<br />

katılım olurken Ermenistan’dan dönemin<br />

Başbakanı gelmişti. Bunun üzerine<br />

Haydar Aliyev sayesinde TRACECA’nın<br />

merkezi Bakü’de kuruldu. Şu anda 13 üye<br />

devlet Bakü’ye bağlı. Sadece<br />

Azerbaycan’da tüm devletlerin daimi sekreterleri<br />

bulunuyor. Birçok devlet<br />

Ermenistan ile aramızdaki sorunu öne<br />

sürerek, bu görevi bizden almaya çalıştı<br />

ancak başaramadı.<br />

13 ÜYE ÜLKESİ<br />

BULUNAN<br />

TRACECA’NIN<br />

DÖNEM<br />

BAŞKANLIĞINI 1 YIL<br />

SÜREYLE TÜRKİYE<br />

ÜSTLENDİ.<br />

FOR A YEAR, TURKEY<br />

TOOK OVER THE<br />

TERM PRESIDENCY<br />

OF TRACECA AMONG<br />

13 MEMBER STATES.<br />

Ulaştırma koridorunda taşımacılık<br />

faaliyetleri yürüten üye devletlerin en<br />

çok karşılaştığı sorunlar neler?<br />

M.: TRACECA programı kapsamında<br />

koridorun potansiyelinin %50’sini bile kullanmadığımızı<br />

düşünüyorum. Peki ne<br />

yapmak lazım? Sınır sorunları var. Bu çok<br />

sorunlu bir konu. Koridorda Çin-<br />

Kazakistan sınırı, Kazakistan-Azerbaycan<br />

sınırı, Azerbaycan-Gürcistan sınırı,<br />

Gürcistan-Türkiye sınırı, Türkiye-<br />

Bulgaristan sınırı gibi 7-8 sınır var. Her<br />

birinin kendi kanunları ve gümrüğü var.<br />

Zamanla bu konuda ilerlemeler de kaydelast<br />

15 years, around 80 projects have been<br />

realized within the TRACECA program.<br />

These projects were mostly technical projects.<br />

The total value of these projects was<br />

around 15 million Euros per year, and this<br />

amount was entirely covered by the EU<br />

Commission. All member states, including<br />

Turkey and Azerbaijan, make billions<br />

of dollars of investments in bridges and<br />

tunnels every year. EU projects are like<br />

incentives for investments in transport<br />

sectors, buying tankers and ships by<br />

member states. One of the most important<br />

aspects of TRACECA is its role as an<br />

umbrella organization for culturally,<br />

socially and economically different states.<br />

With this purpose, we gather and discuss<br />

all necessary issues.<br />

The Karabakh conflict between<br />

Azerbaijan and Armenia remains<br />

unresolved for years. However, it is<br />

surprising to see Armenia as a member<br />

state. How was Armenia admitted<br />

as a member state to TRACECA?<br />

M.: I encountered with this question<br />

many times before. EU laid down a condition<br />

when Heydar Aliyev organized a<br />

conference in 1998. EU said, “If you do<br />

not invite your neighbor Armenia, the<br />

conference will not be held in Baku.”<br />

Heydar Aliyev was a wise person and<br />

decided to invite Armenia. An official<br />

invitation was sent. While all member<br />

states attended the conference at the<br />

presidential level, Armenia was represented<br />

by then Prime Minister. Thanks to<br />

Heydar Aliyev, TRACECA’s headquarters<br />

was established in Baku. Today, the program<br />

has 13 member states. All states<br />

have permanent representatives in<br />

Azerbaijan. Many states tried to take this<br />

responsibility from us by pointing out the<br />

problem with Armenia but they failed to<br />

do so.<br />

What are the most frequently encountered<br />

problems by member states in<br />

the transport corridor?<br />

M.: I think we hardly use 50% of the corridor’s<br />

actual potential within the scope<br />

of TRACECA. What should we do? There<br />

are border problems. This is a very problematic<br />

issue. There are 7-8 borders<br />

throughout the corridor such as China-<br />

Kazakhstan border, Kazakhstan-<br />

Azerbaijan border, Azerbaijan-Georgia<br />

border, Georgia-Turkey border and<br />

12 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

dildi. Önceleri her sınırda 10-15 devlet<br />

kurumu kontroller gerçekleştiriyordu,<br />

şimdi bu sayı azaldı. Örneğin Azerbaycan<br />

sınırında daha önce 7-8 kurum varken<br />

şimdi bir gümrük bir de sınır hizmeti<br />

kurumu kaldı. Ama TRACECA’nın potansiyeli<br />

çok daha büyük. 13 üye ülkenin toplam<br />

yüzölçümü Avrupa Birliği’nin yüzölçümünden<br />

4 kat büyük. Bunun dışında<br />

TRACECA bölgesinde petrol, doğal gaz,<br />

altın, pamuk gibi pek çok ürünün yanı<br />

sıra denizcilik de var. Bunlara Avrupa’nın<br />

ihtiyacı var. Avrupa’da ise teknoloji ve akıl<br />

var. Yani teknolojiyi, aklı buraya getirmek,<br />

buradan da petrolü ve gazı oraya taşımak<br />

lazım.<br />

Türkiye TRACECA’ya ne gibi katkılar<br />

sağlıyor?<br />

M.: Öncelikle Türkiye’nin tecrübesi var.<br />

Üye devletlerin çoğu; Romanya,<br />

Bulgaristan ve Türkiye dışındaki ülkeler<br />

Sovyet sisteminden geliyor. Eski Sovyet<br />

ülkelerinin ekonomisi tamamen farklıydı.<br />

Kimse aç kalmasın diye çalışana da çalışmayana<br />

da aynı ücret veriliyordu. Bu<br />

durum da ülke ekonomilerinin ilerlemesini<br />

engelliyordu. Ayrıca Sovyet sistemi<br />

dışarıya kapalıydı, yani Türkiye’nin adını<br />

söylemek bile suçtu. Bu suçu işleyenler<br />

hapse atılıp Sibirya’ya gönderiliyordu.<br />

Radyoda Türkiye’yi dinleyemezdik.<br />

Babam çok meşhur bir akademisyendi,<br />

radyoda Türkiye’yi korkarak dinlerdi. Zira<br />

KGB yakalasaydı, akademisyen olmasına<br />

bakmaksızın derhal tutuklarlardı. Böyle<br />

zamanlar yaşadık. Üstelik bu dönemlerin<br />

üzerinden yalnızca 40 yıl geçti. Şimdi<br />

bakın bir millet iki devlet olduk. Arada<br />

hiçbir engel kalmadı. Bu aşamaya ulaşmada<br />

TRACECA’nın katkısı bir hayli fazladır.<br />

SON 15 YILDA<br />

TRACECA PROGRAMI<br />

ÇERÇEVESİNDE 80’E<br />

YAKIN PROJE<br />

GERÇEKLEŞTİ.<br />

IN THE LAST 15<br />

YEARS, AROUND 80<br />

PROJECTS HAVE<br />

BEEN REALIZED<br />

WITHIN THE<br />

TRACECA PROGRAM.<br />

Turkey-Bulgaria border. Each state has<br />

its own laws and customs. We have made<br />

progress in this issue. 10-15 state authorities<br />

were making inspections at the borders<br />

before, but now this number is less.<br />

There were 7-8 authorities at Azerbaijan’s<br />

borders, but today there are only customs<br />

authority and border services.<br />

Nevertheless, TRACECA’S potential is<br />

even much higher than that. Total surface<br />

area of 13 member states is 4 times larger<br />

than the EU. Besides, the TRACECA<br />

region has oil, natural gas, gold, cotton<br />

and maritime. Europe needs these products<br />

and activities while Europe has technology.<br />

This means that technology and<br />

know-how must be brought here whereas<br />

oil and gas must be delivered to Europe.<br />

What is Turkey’s contribution to<br />

TRACECA?<br />

M.: First of all, Turkey has experience.<br />

Most member states, except for Romania,<br />

Bulgaria and Turkey, come from the Soviet<br />

system. Every citizen received the same<br />

salary to help citizens maintain their lives.<br />

This system prevented the development of<br />

economies. Moreover, the Soviet system<br />

was self-contained, which did not allow<br />

the citizens to even say ‘Turkey’. A person<br />

who committed this crime was sentenced<br />

and sent to Siberia. We could not listen to<br />

Turkey in the radio. My father was a wellknown<br />

academician; he was listening to<br />

Turkish radios with concern. If KGB<br />

caught him listening, they would immediately<br />

arrest him. We lived through these<br />

times, and only 40 years have passed.<br />

Today, we are ‘one nation, two states’.<br />

There are barriers now. TRACECA made a<br />

great contribution to this progress.<br />

HAZAR WORLD<br />

13


HABER ANALİZ / IN DEPTH<br />

KAZAKİSTAN ZİYARETİ / VISIT TO KAZAKHSTAN<br />

KAZAKİSTAN’DAN ASYA’YA, TÜRKİYE’DEN AVRUPA’YA<br />

FROM KAZAKHSTAN TO ASIA, FROM TURKEY TO EUROPE<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlardan oluşan heyet resmi ziyaret<br />

için geldikleri Kazakistan’ın başkenti Astana’da, Kazakistan Cumhurbaşkanı<br />

Nursultan Nazarbayev tarafından törenle karşılandı. Erdoğan ile Nazarbayev<br />

400 iş adamının katıldığı Türkiye-Kazakistan İş Forumu’na başkanlık etti.<br />

Paying an official visit to Kazakhstan’s capital city Astana, President Recep<br />

Tayyip Erdogan and the accompanying delegation were welcomed with an<br />

official ceremony by Kazakh President Nursultan Nazarbayev. Erdoğan and<br />

Nazarbayev chaired the Turkey-Kazakhstan Business Forum which hosted<br />

400 businessmen in Astana.<br />

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan<br />

ve Kazakistan Cumhurbaşkanı<br />

Nursultan Nazarbayev, gerçekleştirdikleri<br />

baş başa görüşmenin ardından<br />

Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli<br />

Stratejik İşbirliği Konseyi’nin toplantısına<br />

başkanlık etti. Türkiye’nin 1 Aralık 2014’ten<br />

bu yana G-20 başkanlığını üstlendiğini, 13<br />

yıl önceki gibi kendi sorunlarıyla uğraşan<br />

değil küresel ve bölgesel krizlere çözüm<br />

arayan bir ülke haline geldiğini ifade eden<br />

Erdoğan, yapılan kalkınma hamlesinin,<br />

ortaya konulan vizyonun ve kendine güvenin<br />

Türkiye’yi bugünkü konuma getirdiğini<br />

söyledi. Erdoğan, Kazak iş çevrelerine de<br />

seslenerek, Türkiye olarak her türlü katkıyı<br />

sağlamaya, her alanda işbirliğini güçlendirmeye<br />

hazır olduklarının altını çizdi.<br />

Avrasya’daki ekonomik işbirliğini önemsediğini<br />

anlatan Erdoğan, Rusya<br />

TÜRKİYE<br />

AVRASYA’DAKI<br />

EKONOMIK<br />

IŞBIRLIĞINI<br />

ÖNEMSİYOR.<br />

TURKEY ATTACHES<br />

IMPORTANCE TO<br />

ECONOMIC<br />

COOPERATION IN<br />

EURASIA.<br />

Following a private meeting, President<br />

Erdogan and Kazakh President<br />

Nazarbayev co-chaired the meeting of<br />

the Turkey-Kazakhstan High Level<br />

Strategic Cooperation Council. Erdoğan<br />

noted that Turkey is currently the term<br />

presidency of G-20 since December 1, 2014<br />

and today the country is not absorbed in its<br />

own problems but it tries to find solutions<br />

to global and regional crises. Erdogan also<br />

added that Turkey managed to make this<br />

progress thanks to its economic growth<br />

and development, vision and self-confidence.<br />

He called for Kazakh business circles<br />

and declares that Turkey is ready to<br />

strengthen the cooperation and contribution<br />

between the two countries. President<br />

Erdogan underlined the importance of economic<br />

cooperation in Eurasia, and stated<br />

that the country wants to launch a strong<br />

14 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

Federasyonu, Belarus ve Kazakistan’ın<br />

Türkiye ile ekonomik açıdan bütünleşmesi<br />

suretiyle güçlü bir oluşumu hayata geçirmek<br />

istediklerini ifade etti. Erdoğan,<br />

“Bütün bu imkânlardan istifade ederek<br />

ticaretimizi çeşitlendirmeli, katma değeri<br />

yüksek alanlara taşımalı ve artırmalıyız”<br />

dedi.<br />

KAZAKİSTAN<br />

TÜRKİYE İLE<br />

10 MILYAR DOLAR<br />

TICARET HACMI<br />

HEDEFLİYOR.<br />

KAZAKHSTAN AIMS<br />

TO REACH $10<br />

BILLION TRADE<br />

VOLUME WITH<br />

TURKEY.<br />

TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN ARASINDA<br />

19 ORTAK PROJE<br />

Kazakistan’da 1.600 Türk şirketi olduğunu,<br />

Türk iş adamlarının Kazakistan’da bağımsızlıktan<br />

bu yana yaklaşık 20 milyar dolarlık<br />

proje üstlendiğini hatırlatan Nazarbayev,<br />

Türk iş adamlarını EXPO 2017’ye ev sahipliği<br />

yapacak olan Kazakistan’a davet etti.<br />

Nazarbayev, küresel ekonomik koşulların<br />

son dönemlerde ağırlaşması nedeniyle<br />

Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret<br />

hacminin 3,4 milyar dolar seviyesinde kaldığına<br />

dikkati çekerken krize önlem olarak<br />

2014 Kasım ayında ‘’Nurlu Yol’ programını<br />

başlattıklarına değindi. Söz konusu ekonomik<br />

program çerçevesinde Türkiye ile kalkınma<br />

konusunda işbirliği yapmak istediklerini<br />

vurgulayan Nazarbayev, Türkiye ile<br />

birlikte Kazakistan’da ortak organize sanayi<br />

bölgeleri kurma arzusunda olduklarını ve<br />

yılda 500 milyon dolar yatırım ve 10 milyar<br />

dolar ticaret hacmi hedeflediklerini söyledi.<br />

Avrupa ile Asya arasında yeni bir ekonomik<br />

kuşak oluşturulmasını öngören İpek<br />

Yolu projesine de değinen Nazarbayev,<br />

Türkiye ile ortak yatırım fonu oluşturulması<br />

konusunda mutabık olduklarını belirteformation<br />

by means of economic integration<br />

among Russian Federation, Belarus,<br />

Kazakhstan and Turkey. Erdoğan said,<br />

“We need to diversify our trade, increase<br />

our trade volume and raise our commercial<br />

relations to higher-value levels.”<br />

19 JOINT PROJECTS BETWEEN KAZAKHSTAN<br />

AND TURKEY<br />

President Nazarbayev pointed out that<br />

there are 1600 Turkish companies in<br />

Kazakhstan and Turkish businessmen carried<br />

out many projects with a total value of<br />

$20 billion since independence. Nazarbayev<br />

invited Turkish businessmen to<br />

Kazakhstan to attend EXPO 2017. Pointing<br />

out that the trade volume between Turkey<br />

and Kazakhstan has remained at $3.4 billion<br />

due to recent harsh economic conditions<br />

in the world, Nazarbayev mentioned<br />

about the “Bright Path” economic program<br />

launched in November 2014 as a measure<br />

against the crisis. He added that they want<br />

to cooperate with Turkey within the scope<br />

of the economic program, and they have a<br />

desire to establish joint organized industrial<br />

zones with Turkey in Kazakhstan. As<br />

noted, their aim is to reach $500 million in<br />

investments and $10 billion in annual trade<br />

volume.<br />

During his speech, Nazarbayev also mentioned<br />

the Silk Road project, which aims to<br />

establish a new economic zone between<br />

Europe and Asia. Stating that they agreed<br />

to create a joint investment fund with<br />

Turkey, he added “Turkey wants to open<br />

HAZAR WORLD<br />

15


KAZAKİSTAN ZİYARETİ / VISIT TO KAZAKHSTAN<br />

rek, ‘’Türkiye bizimle Asya’ya, biz de<br />

Türkiye ile Avrupa ve Orta Doğu’ya açılmak<br />

istiyoruz’’ dedi.<br />

Bu 3 günlük resmi ziyarette ayrıca Türkiye<br />

ve Kazakistan arasında toplam bedeli 800<br />

milyon doları bulan 19 ortak proje için<br />

anlaşma sağlandı. Ticaret, kalkınma, sanayi,<br />

tarım, ulaşım, lojistik ve turizm konularında<br />

işbirliği yapmak amacıyla 2012 yılında<br />

imzalanan ‘’Yeni Sinerji Ortak Eylem<br />

Planı’’ çerçevesinde gerçekleşen bu ortaklıklar<br />

dışında iki ülke ayrıca 2,8 milyar<br />

dolarlık 25 ayrı iş girişiminin hayata geçirilmesi<br />

konusunda da mutabık kaldı.<br />

EMİNE ERDOĞAN ASTANA’DA<br />

Kazakistan ziyaretinde Cumhurbaşkanı<br />

Erdoğan’a eşlik eden Emine Erdoğan,<br />

Astana’da ilk olarak Aljir Anıtı ve Stalin<br />

döneminde istihbarat teşkilatı tarafından<br />

imzalanan kararla “vatan haini” ilan edilen<br />

siyasetçi, sanatçı, devlet adamı, yazar gibi<br />

şahsiyetlerin eşlerinin kaldığı hapishanenin<br />

yerine yapılan müzeyi ziyaret etti. Eski<br />

Sovyetler Birliği’ne üye 15 ülkeden, 1-3 yaş<br />

arasında değişen çocuklarıyla birlikte buraya<br />

getirilen binlerce kadının zor şartlarda<br />

yaşadığı, yedisi Türk 63 farklı milletten<br />

kadının tutulduğu hapishane hakkında<br />

Emine Erdoğan, insanlık tarihi adına utanç<br />

verici bu hadisenin unutulmayarak,<br />

mekânın müzeye dönüştürülmesinin<br />

anlamlı olduğunu ifade etti.<br />

Yunus Emre Enstitüsü’nün “100 Türkiye<br />

Kütüphanesi” projesi kapsamında kurduğu<br />

“Türkiye Kütüphanesi” katını gezen<br />

Erdoğan, kütüphanede, yüksek lisans ve<br />

doktora çalışması yapan kadın akademisyenlerin<br />

çocuklarını bırakabilecekleri bir<br />

kreş de bulunması dolayısıyla, “Kadınların<br />

kariyer yapmaları ve akademik birikim<br />

kazanmaları adına çok önemli bir hizmet”<br />

değerlendirmesini yaptı.<br />

TÜRKIYE VE<br />

KAZAKISTAN<br />

ARASINDA TOPLAM<br />

BEDELI 800 MILYON<br />

DOLARI BULAN 19<br />

ORTAK PROJE IÇIN<br />

ANLAŞMA<br />

SAĞLANDI.<br />

KAZAKHSTAN AND<br />

TURKEY REACHED<br />

AN AGREEMENT TO<br />

REALIZE 19 JOINT<br />

PROJECTS WITH A<br />

TOTAL VALUE OF<br />

$800 MILLION.<br />

up to Asia with us, and we want to open up<br />

to Europe and the Middle East with<br />

Turkey”.<br />

Furthermore, during this official visit,<br />

Kazakhstan and Turkey reached an agreement<br />

to realize 19 joint projects with a total<br />

value of $800 million. In addition to cooperation<br />

between two countries within the<br />

framework of the “New Synergy Joint<br />

Action Plan” signed in 2012 for cooperation<br />

in trade, investment, industry, agriculture,<br />

transport, logistics and tourism, they decided<br />

to carry out 25 business initiatives totalling<br />

more than $2.8 billion.<br />

EMINE ERDOGAN IN ASTANA<br />

First Lady Emine Erdogan accompanied<br />

President Erdoğan in Kazakhstan and visited<br />

the Alzhir Memorial in Astana and the<br />

museum which was previously a Stalinist<br />

gulag for wives and children of political<br />

prisoners, artists or writers who were<br />

deemed like traitors by the intelligence<br />

agency in Russia. This was a prison for<br />

women, along with their children aged<br />

between 1 and 3, brought from 15 different<br />

countries and 63 different nations within<br />

the Union of Soviet Socialist Republics<br />

(USSR) and who were forced to live in<br />

harsh conditions. Emine Erdogan stated<br />

that this was a shameful act and it is a significant<br />

decision to convert this prison into<br />

a museum to commemorate those tragedies.<br />

Afterwards, the First Lady visited “Turkish<br />

Library” of the Yunus Emre Institute,<br />

where she was pleased to see that there<br />

exists a nursery for women academicians<br />

with children, researching for their postgraduate<br />

and doctorate studies. “Such facilities<br />

provide opportunity for women to<br />

have a career and also an academic background”<br />

she said.<br />

16 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

HAZAR WORLD<br />

17


GÖRÜŞ / OPINION<br />

İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY<br />

LOZAN’DA İRAN İLE NÜKLEER<br />

ANLAŞMA: ÇÖZÜM VE<br />

ÇÖZÜMSÜZLÜK<br />

İsviçre’nin Lozan şehrinde P5+1 ülkeleriyle (ABD, Rusya,<br />

Almanya, İngiltere, Fransa, Çin) İran arasında yapılan<br />

müzakerelerde çerçeve anlaşmaya varıldığı taraflarca<br />

açıklandı. Peki İran ile nükleer uzlaşı, Ortadoğu’da güç<br />

denklemlerini değiştirerek ABD’nin Suudi Arabistan-<br />

Türkiye ile sürdürdüğü geleneksel ittifak anlayışı yerine<br />

Tahran’ın bölgesel gücünün artmasına yol açabilecek<br />

radikal bir yol ayrımı olarak algılanabilir mi?<br />

NUCLEAR AGREEMENT WITH IRAN:<br />

SETTLEMENT AND DEADLOCK IN LAUSANNE<br />

Negotiations between the so-called P5+1 countries (US, UK,<br />

France, China, Russia and Germany) and Iran resulted with<br />

a framework agreement signed in Lausanne, Switzerland.<br />

Well, is the nuclear reconciliation with Iran a milestone<br />

that would change the climate in the Middle East by<br />

strengthening the regional power of Tehran rather than<br />

the traditional alliance between the US and Turkey-Saudi<br />

Arabia?<br />

01<br />

PROF. DR. MESUT HAKKI CAŞIN<br />

HASEN DIŞ POLITIKA VE GÜVENLIK<br />

ARAŞTIRMALARI MERKEZI UZMANI<br />

SENIOR FELLOW, HASEN CENTER ON<br />

FOREIGN POLICY AND SECURITY<br />

Lozan’da varılan anlaşma tüm tarafların<br />

kabul ettiği bir çerçeve niteliği taşıyor.<br />

İran, uranyum zenginleştirmede kullandığı<br />

santrifüjleri 3/2 oranında azaltıp<br />

mevcut uranyum stoklarını <strong>30</strong>0 kilograma<br />

indirmeye, plütonyum üreten ağır su<br />

reaktörünü sökmeye ve uluslararası denetimlere<br />

kapıyı açmaya razı olduğunu beyan<br />

etti. UAEA’nın Natanz ve Fordo dâhil<br />

İran’ın tüm nükleer tesislerine düzenli erişimi<br />

olacak. UAEA’nın bunu doğrulamasının<br />

ardından ABD ve AB’nin yaptırımları<br />

askıya alınacak. İhlal olursa yaptırımlar<br />

anında yeniden devreye girecek. Birleşmiş<br />

Milletler Güvenlik Konseyi’nin tüm yaptırımları<br />

da İran’ın anlaşma şartlarını yerine<br />

getirmesinin hemen ardından kaldırılacak.<br />

ANLAŞMANIN GÜVENLİK DENGELERİ<br />

ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ<br />

İran düşük derecede zenginleştirilmiş uranyum<br />

stoklarını azaltacak. Bu stoklar, daha<br />

The agreement signed in Lausanne is<br />

binding for both parties. According to<br />

this agreement, Iran announced that it<br />

will reduce the number of its centrifuges<br />

used for uranium enrichment by two<br />

thirds; reduce the size of its stockpile of uranium<br />

to <strong>30</strong>0 kilograms; disassemble the<br />

heavy water reactor that produces plutonium<br />

and accept the assessments and supervisions<br />

by internatonal institutions and agencies.<br />

When the agreement enters into force,<br />

the International Atomic Energy Agency<br />

(IAEA) will have regular access to Iran’s<br />

nuclear facilities, including Natanz and<br />

Fordow facilities. Once the International<br />

Atomic Energy Agency verifies that Iran has<br />

fulfilled its commitments, US and EU’s<br />

sanctions will be suspended. If Iran fails to<br />

fulfil its commitments, the sanctions will<br />

come in force again. All UN Security<br />

Council resolutions will be lifted shortly<br />

after Iran’s meeting the conditions.<br />

18<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

01<br />

İsviçre’nin Lozan<br />

kentinde P5+1 (ABD,<br />

Rusya, Çin, İngiltere,<br />

Fransa ve Almanya)<br />

ülkeleri ile Tahran<br />

Yönetimi arasında<br />

nükleer anlaşma<br />

sağlandı.<br />

01<br />

The Tehran<br />

government and P5+1<br />

countries (US, Russia,<br />

China, UK, France and<br />

Germany) signed a<br />

nuclear deal in<br />

Lausanne,<br />

Switzerland.<br />

yüksek derecede zenginleştirilme ve bomba<br />

üretiminde kullanılma olasılığı bakımından<br />

önem taşıyor. Yeraltındaki Fordo tesislerinde<br />

15 yıl boyunca hiçbir şekilde uranyum<br />

zenginleştirme işlemi yapılmayacak.<br />

Anlaşmaya göre, Batılı ülkeler İran’ın enerji<br />

üretmek amacıyla uranyum zenginleştirme<br />

çalışmaları yapabileceğini kabul ediyor.<br />

Anlaşmanın İran’a sağladığı avantaj, İran’a<br />

yönelik ekonomik yaptırımların kısmen<br />

gevşetilmesidir. Sınırlamalar kaldırıldığında<br />

İran önemli bir nükleer endüstri temeline<br />

sahip olabilir.<br />

Kanaatimizce İran bu yeni gelişme çerçevesinde,<br />

anlaşmaya varılamaması halinde<br />

gündeme gelebilecek olası nükleer silahlanma<br />

yarışının tam ortasındaki “Gordion<br />

Düğümü”nün kritik aktörü konumuna<br />

yükseldi. İran’ın Batı’nın uyguladığı ambargolardan<br />

kurtulması halinde, ekonomik ve<br />

siyasal açıdan organize olarak bölgesel<br />

nüfuzunu artırması mümkün görünüyor.<br />

EFFECTS OF THE AGREEMENT ON SECURITY<br />

BALANCES<br />

Iran will reduce its current stockpile of lowenriched<br />

uranium (LEU). LEU might be further<br />

enriched and used in the production of<br />

bombs. Iran also agrees not to enrich uranium<br />

at Fordow for the next 15 years.<br />

According to the agreement, Western countries<br />

acknowledge that Iran can enrich uranium<br />

only for energy production. Iran’s<br />

advantage in this agreement is the partial<br />

suspension of economic sanctions; and<br />

moreover, Iran would have one of the most<br />

important nuclear industrial bases when<br />

the sanctions are lifted.<br />

Within the framework of this agreement, in<br />

case of a conflict, Iran would play the main<br />

role and become the Gordian knot in the<br />

midst of a nuclear arms race. If sanctions of<br />

the Western world are lifted, Iran can<br />

enhance its regional influence by being<br />

organised in both economic and political<br />

HAZAR WORLD<br />

19


İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY<br />

İran, halen Suriye’deki Esad rejimi ve<br />

Lübnan’daki Hizbullah ile dirsek temasını<br />

koruyor. Ancak Washington ve Londra’nın<br />

temkinli yaklaşarak, Tahran’ın anlaşmanın<br />

gereklerini kararlılıkla uygulamaması<br />

durumunda yaptırımların yeniden gündeme<br />

gelebileceği uyarısını eksik etmemesi de<br />

manidar.<br />

İran, mevcut anlaşma Haziran sonunda<br />

yürürlüğe girdiğinde neler kazanacak?<br />

Yıllardan beri tecrit edilen 75 milyon nüfuslu<br />

İran’ın ekonomisinde görülen büyük ihtiyaç,<br />

tüm Avrupa şirketlerinin iştahını<br />

kabartıyor. Anlaşmanın etkilerinin öncelikle<br />

İran’ın enerji sektöründe ön plana çıkması<br />

beklenebilir. Buna göre, İran dünya piyasalarına<br />

daha fazla petrol satabilir ve artan<br />

arz beklentisi neticede küresel petrol fiyatlarının<br />

düşmesi yönünde baskı yaratabilir.<br />

İkinci sektörel değişiklik ise, siyasal açıdan<br />

Batı ile uyumlu hareket eden bir İran’ın,<br />

Avrupa’nın Rusya’dan aldığı gaz miktarını<br />

azaltarak alternatif bir kaynak oluşturması<br />

olası görülebilir. Tahran’ın artan gaz ve petrol<br />

ihracatı, ekonomik olarak daha fazla<br />

sıcak para girişini ve eskiyen enerji altyapı<br />

tesislerinin yenilenmesi yolunda yabancı<br />

sermaye yatırımlarını harekete geçirebilir.<br />

ANLAŞMANIN ÖNÜNDEKİ KRİTİK ENGELLER:<br />

NETANYAHU, ABD KONGRESİ VE S-<strong>30</strong>0<br />

FÜZELERİ<br />

Peki, bütün bu müspet gelişmeler sorunsuz<br />

işleyecek bir planın safhaları olarak kabul<br />

edilebilir mi? Antlaşmaya başından beri<br />

karşı olan ve seçimlerden zaferle ayrılan<br />

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı<br />

Barack Obama’ya bu anlaşmanın İsrail’in<br />

varlığını tehdit ettiğini belirtti. Ayrıca<br />

Netanyahu, müzakerelere doğrudan taraf<br />

olmasa dahi, ABD Kongresi’ni Yahudi lobisi<br />

ile etkilemeye devam ediyor.<br />

Ancak, İran’a ambargonun kaldırılması<br />

yolunda ilk adım Moskova’dan geldi. Rusya<br />

Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran’a S-<strong>30</strong>0<br />

füze savunma sistemi sevkiyatının önündeki<br />

yasal engeli kaldırdı. Öte yandan,<br />

Obama’nın Yemen’de Husilere karşı Suudi<br />

Arabistan’ı desteklerken İran ile nükleer<br />

uzlaşmaya varması karmaşık bir dengeyi<br />

yansıtıyor. Zira Lozan’da İran’ın orta ya da<br />

uzun vadede nükleer güç olmasına imkân<br />

tanıyacak anlaşmanın ayrıntıları tartışıldığı<br />

sırada, Suudi Arabistan müttefikleriyle birlikte<br />

Husilerin ayaklanmasını bastırmak<br />

üzere Yemen’e asker göndermeye başladı.<br />

Ancak Lozan’dan gelen umutlu haberlerin,<br />

Haziran sonuna kadar yeni bir mücadele ve<br />

02<br />

03<br />

02<br />

İran Dışişleri Bakanı<br />

Muhammed Cevad Zarif<br />

ve ABD Dışişleri Bakanı<br />

John Kerry.<br />

02<br />

The Iranian Foreign<br />

Minister Mohammad<br />

Javad Zarif and US<br />

Secretary of State John<br />

Kerry.<br />

ways. Iran still moves in tandem with<br />

Assad’s regime in Syria and Hezbollah in<br />

Lebanon. Though, Washington and London<br />

have adopted a cautious approach towards<br />

Iran and repeating its warning about reimposing<br />

the sanctions if Iran does not fulfil<br />

its commitments. This is a significant<br />

aspect in the relations.<br />

What will Iran have when the agreement<br />

enters into force by the end of June? As an<br />

isolated county which has around 75 million<br />

citizens, the great deficiency in Iran’s<br />

economy attracts the attention of all<br />

European companies. The primary effects<br />

of the agreement might be seen in Iran’s<br />

energy sector. In that case, Iran has the<br />

opportunity to sell more oil to the rest of<br />

20<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

enformasyon rekabetini muhafaza edeceği<br />

de söylenebilir. Bölgede yıllardır devam<br />

eden “nükleer gerilim” sürecinin mevcudiyetini<br />

koruması sürpriz olmayacaktır.<br />

TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİNDE YENİ<br />

RÜZGÂRLAR<br />

Kimi çevrelerde dile getirildiğinin aksine,<br />

İran ile varılan nükleer anlaşmadan memnuniyet<br />

duyan ülkelerin başında Türkiye<br />

yer alıyor. Anlaşma ile sağlanan uzlaşmanın,<br />

bölgenin barış ve güvenliğine yapacağı<br />

katkının farkında olan Ankara, Tahran’ın<br />

yeni ekonomisinde kendisiyle ilgili yeni fırsatların<br />

doğacağına inanıyor. Kalıcı anlaşma<br />

sonunda İran’ın petrol ve doğal gaz pazarına<br />

tüm gücüyle dönmesi, Türkiye’nin enerji<br />

03<br />

ABD Dışişleri Bakanı<br />

John Kerry ve Siyasi<br />

İşlerden Sorumlu<br />

Müsteşar Wendy<br />

Sherman ABD Başkanı<br />

Barack Obama’nın<br />

konuşmasını tabletten<br />

takip ediyor.<br />

03<br />

US Secretary of State<br />

John Kerry and US<br />

Under Secretary for<br />

Political Affairs Wendy<br />

Sherman listen to<br />

US President Barack<br />

Obama on the tablet.<br />

the world; and the expectation for<br />

increased demand may create pressure for<br />

decreasing oil prices globally. Second effect<br />

would be seen in the gas industry. Europe<br />

might reduce the amount of natural gas<br />

purchased because Iran would be an alternative<br />

as a country getting on well with the<br />

Western world. Increased oil and natural<br />

gas exports of Iran would revive its economy<br />

with cash flow, and this might motivate<br />

foreign investors for the renewal of energy<br />

infrastructures that are old and outdated.<br />

CRITICAL BARRIERS TO THE AGREEMENT:<br />

NETANYAHU, US CONGRESS AND S-<strong>30</strong>0<br />

MISSILES<br />

Can all these positive developments be considered<br />

as a part of a plan which would run<br />

smoothly? Israeli Prime Minister Benjamin<br />

Netanyahu, who swept an election victory,<br />

forcefully argued against a nuclear deal<br />

with Iran, telling US President Barack<br />

Obama that such a nuclear agreement with<br />

Iran would be a threat for Israel’s survival.<br />

Besides, even though he does not actually<br />

participate in negotiations, he quietly influences<br />

the US Congress via the Jewish lobby.<br />

However, Moscow took the first step to lift<br />

the sanctions against Iran. Russian<br />

President Vladimir Putin eliminated the<br />

barriers to the supply of S-<strong>30</strong>0s to Iran. On<br />

the other hand, there is a complex balance<br />

between the US, Iran and Saudi Arabia.<br />

While supporting Saudi Arabia against<br />

Houthis, President Obama negotiates about<br />

a nuclear agreement with Iran. The details<br />

which would make Iran a nuclear power in<br />

the medium or long term were discussed in<br />

Lausanne whereas Saudi Arabia and its<br />

allies sent troops to Yemen to fight against<br />

Houthis. However, the good news about a<br />

nuclear agreement would still maintain the<br />

conflict and competition till the end of June.<br />

But it will not be surprising to see the ongoing<br />

“nuclear tension” in the upcoming<br />

years.<br />

CHANGES IN TURKISH-IRANIAN RELATIONS<br />

In contrary to popular belief, Turkey is one<br />

of the countries that are pleased about the<br />

nuclear deal with Iran. According to<br />

Turkey, such an agreement will not only<br />

maintain peace and security in Iran, but<br />

also it could unlock huge economic potential<br />

for the country. With the final agreement,<br />

Iran will be back in the oil and natural<br />

gas industry and this would fortify<br />

Turkey’s role as an “energy bridge”<br />

HAZAR WORLD<br />

21


İRAN - TÜRKİYE / IRAN - TURKEY<br />

köprüsü olma rolünü güçlendirecektir. Altı<br />

aylık geçici anlaşma döneminde ambargoların<br />

kaldırılması sonucunda İran’a 6-7 milyar<br />

dolarlık kaynak transferi gerçekleşebilir.<br />

Batı ile nükleer anlaşmanın kapısının aralanmasının<br />

ardından, Tahran<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırladı. Yapılan<br />

basın açıklamasında Ruhani, “Yemen’de 3.<br />

ülkelerin saldırılarının durdurulması konusunda<br />

anlaştıklarını” açıkladı.<br />

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki ülke bir<br />

araya gelerek, birbiriyle çatışan tarafları<br />

masaya oturtup bu kana son verelim” mesajıyla<br />

Yemen için çözüm mekanizmasının ilk<br />

işaretini verdi.<br />

Erdoğan’ın Tahran’daki ziyareti esnasında<br />

uzlaşıcı, temkinli ve sağduyulu yaklaşımın<br />

öne çıktığını, ekonomik işbirliğini genişletmek<br />

yolunda bir kararlık sergilediğini söylemek<br />

mümkün. Türkiye önümüzdeki<br />

süreçte İran’ın Batı’ya açılan kapısı olmak<br />

istiyor. Türkiye, İran ile Batılı ülkeler arasında<br />

imzalanan anlaşma sonucunda ortaya<br />

çıkan ekonomik fırsatları değerlendirmeli;<br />

bulunduğu bölgede ortaya çıkan ekonomik<br />

canlanmayı lehine dönüştürebilmelidir.<br />

Bölgesel barış, güvenlik ve karşılıklı ekonomik<br />

çıkarlar açısından Türkiye-İran ilişkileri<br />

hayatidir. İki ülke, işbirliği alanlarını<br />

genişletmek suretiyle çatışma konularını<br />

aşmanın yollarını aramalıdır.<br />

TÜRKIYE<br />

ÖNÜMÜZDEKI<br />

SÜREÇTE İRAN’IN<br />

BATI’YA AÇILAN<br />

KAPISI OLMAK<br />

ISTIYOR.<br />

TURKEY DESIRES TO<br />

BE THE GATEWAY<br />

BETWEEN THE<br />

WESTERN WORLD<br />

AND IRAN.<br />

between the East and the West. In six<br />

month time of a provisional treaty, as a<br />

result of the abolishment of sanctions, a<br />

fund transfer of 5-6 million might be possible.<br />

While the negotiations are being held,<br />

Iranian President Hassan Rouhani received<br />

his Turkish counterpart Recep Tayyip<br />

Erdogan. In a joint press conference,<br />

Rouhani remarked that they both are<br />

against an interference of any other country<br />

in Yemen. President Erdogan pointed out a<br />

possible solution mechanism for Yemen by<br />

saying, “We need to act together to put an<br />

end to this bloodshed.”<br />

Throughout his official visit in Tehran,<br />

Erdogan was calm, considerate and prudent;<br />

moreover, he was also committed to<br />

increase trade and improve economic relations<br />

between the two countries. Turkey<br />

desires to be the gateway between the<br />

Western world and Iran. It should consider<br />

the economic opportunities that arise from<br />

such an agreement between Iran and<br />

Western countries; and it should use this<br />

economic recovery in its favour. The relations<br />

between Iran and Turkey are important<br />

both for the maintenance of regional<br />

peace and security, and also for reciprocal<br />

economic interests. The two countries<br />

should seek ways to overcome the conflicts<br />

by extending their cooperation.<br />

22<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

HAZAR WORLD<br />

23


KAPAK / COVER<br />

PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY<br />

TÜRK PETROKİMYA<br />

TARİHİ PETKİM’LE<br />

İNŞA EDİLDİ<br />

Türkiye’de petrokimya demek Petkim demek. Türk<br />

petrokimya tarihini anlatan biri aslında Petkim’in tarihini<br />

anlatıyor demektir. Petkim bugün 50 yaşında. Bunca<br />

yıldır da Türkiye’nin ilk ve tek petrokimya üreticisi<br />

olarak yoluna devam ediyor ve bugün yılda 3 milyon 600<br />

bin ton petrokimya üretimi ile ülke ekonomisine önemli<br />

bir katkı sağlıyor.<br />

FİGEN AYPEK AYVACI<br />

THE STORY OF<br />

PETROCHEMISTRY<br />

STARTS WITH<br />

PETKIM<br />

Petrochemistry means Petkim in Turkey. Whoever tells story<br />

of petrochemistry in Turkey, they actually tell Petkim’s history.<br />

Petkim is 50 years old today. It carries on as the first and only<br />

petrochemical manufacturer in Turkey for 50 years. Today,<br />

Petkim makes a great contribution to Turkish economy with a<br />

production capacity of 3 million 600 thousand tons.<br />

24 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

HAZAR WORLD<br />

25


PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY<br />

Petrokimya… Modernliğin ürünü…<br />

Petrokimya sektörü günümüzde hala<br />

sanayinin çok genç bir kolu olarak anılıyor.<br />

Sektörün ortaya çıkışıyla ilgili net<br />

bir tarih verilemiyor olsa da petrokimya<br />

endüstrisinin tam anlamıyla doğuşu 2. Dünya<br />

Savaşı sonrasına, yani 1950’li yılların başına<br />

rastlıyor. PVC ve PS gibi petrokimya ürünleri<br />

19. yüzyılda bulunmuş olsa da bu ürünlerin<br />

yaygın olarak kullanılmıyor olması, petrokimya<br />

alanında endüstriyelleşme sürecini<br />

insanlığın ikinci kez imtihan ettiği Dünya<br />

Savaşı sonrasına öteledi. Hatta sektörün şu<br />

kısacık ömrüne bakıldığında, ana hammaddesi<br />

olan petrolün fiyatındaki dalgalanmanın<br />

bile petrokimya sektörünün yükselişini durduramadığı<br />

görülüyor. Hızla büyüyen bu sektör<br />

yarattığı katma değer bakımından da<br />

dünya ekonomisinin önemli bir üretim dinamiği<br />

haline geliyor.<br />

Türkiye’nin petrokimya ile tanışması gelişmiş<br />

ülkelerle hemen hemen aynı tarihe rastlıyor.<br />

1950’li yıllarda ABD’de büyük bir gelişme<br />

gösteren petrokimya sektörü, 50’li yılların<br />

sonlarında Batı Avrupa’da, 60’larda<br />

Japonya’da ve 70’li yıllarda az gelişmiş ve<br />

gelişmekte olan ülkelerde varlığını gösterdi<br />

ve büyümeye başladı. 1951 yılında ABD’deki<br />

petrokimya tesislerinin sayısı 90’ın üzerindeydi.<br />

O tarihte dünya petrokimya üretiminin<br />

%25’i ABD tarafından gerçekleştiriliyordu.<br />

Bundan tam elli yıl sonra yani 2001’de ise<br />

ABD’nin dünya petrokimya üretimindeki<br />

payı %50’ye ulaştı. Gelişmiş ülkelerde petrokimya<br />

sanayisi 1950-1960 döneminde yılda<br />

%20-<strong>30</strong> oranında büyüme kaydetti. Türkiye<br />

ise petrokimyanın dünyadaki gelişim sürecini<br />

en yakından izleyen ülkelerden biri oldu.<br />

Türkiye’de petrokimya sektörünün gelişimine<br />

değinen ICIS (Independent Chemical<br />

Information Service) danışmanı Fabrizio<br />

Galié, “Kimyasallar, plastik ürünler, kauçuk,<br />

fiber gibi ürünlere yönelik iç talebin bir hayli<br />

fazla olması sebebiyle büyüme hızı uzun yıllardır<br />

dünya ortalamasının üzerinde seyrediyor.”<br />

diyerek sektörün büyüklüğünü vurguluyor.<br />

TÜRKIYE’DE PETROKIMYA IÇIN ILK ADIM<br />

PETKIM ILE ATILDI<br />

Türkiye’de petrokimya için ilk adım 1965<br />

yılında Petkim’le atıldı. Gelişmiş ülkelerde<br />

kurulan petrokimya tesisleriyle hemen<br />

hemen aynı tarihlerde hayata geçirilen<br />

Petkim, Türkiye’de petrokimya tarihini başlatan<br />

kuruluş oldu. Petkim’in kurulduğu yıldan<br />

bu yana da petrokimya sektörü<br />

Türkiye’de sanayileşme ve kalkınmanın itici<br />

01<br />

01<br />

Petkim’in ilk tesisleri<br />

3 Nisan 1965 tarihinde<br />

Yarımca’da kuruldu.<br />

01<br />

Petkim’s first plants<br />

were established in<br />

Yarımca on April 3, 1965.<br />

Petrochemistry… The product of modernity…<br />

The petrochemical sector is still<br />

regarded as a young industrial branch<br />

today. There is not a certain date for<br />

Turkey’s encounter with petrochemistry, but<br />

it can be said that history of the petrochemical<br />

industry goes back to early 1950s, the period<br />

after the <strong>World</strong> War II. Although petrochemical<br />

products such as PVC and PS were<br />

found in the 19th century, they were not<br />

widely used until the <strong>World</strong> War II, which<br />

delayed this industrialization period. Within<br />

this short period of time, it is observed that<br />

the rapid growth of the petrochemical sector<br />

was not even slightly affected by the fluctuation<br />

in the prices of oil which is the main raw<br />

material. This fast-growing sector became a<br />

significant production dynamic in the world<br />

economy thanks to its added value.<br />

Petrochemistry started to emerge nearly in<br />

the same period with developed countries.<br />

The petrochemical sector leaped forward in<br />

26 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

gücü haline geldi. Özelleştirme süreci boyunca<br />

kapasite artışı ve modernizasyon yatırımları<br />

dışında yeni kapasite yatırımlarında<br />

bulunamadığı için talihsiz bir dönem geçiren<br />

Petkim, bu süreçte bile ürün kalitesini her<br />

zaman korumayı başardı. Bugün Türkiye,<br />

petrokimya piyasasında ürettiği ucuz ama<br />

kalitesiz ürünlerle tanınan Çin ile rekabette<br />

güçlü bir duruş sergileyebiliyor.<br />

Petkim’in katkısı ile çeşitli ölçeklerde kurulan<br />

plastik firmaları da ham maddelerini<br />

ucuz ve kolay yoldan temin etme imkanı<br />

buluyor. Çünkü Petkim’in ticaret merkezlerine<br />

ve yurtiçi pazara ulaşımı sağlayacak karayolu,<br />

demiryolu gibi büyük altyapı olanaklarına<br />

sahip olması ve özellikle ticarette önemli<br />

bir maliyet kalemi olan lojistik konusunda<br />

sunduğu kolaylaştırıcı imkanlar, Petkim ve<br />

ürün sağladığı firmalar için bir avantaj olarak<br />

ortaya çıkıyor. Yani Petkim’in konumu<br />

Türkiye petrokimya sanayisinin rekabet<br />

gücünü artıran önemli bir faktör.<br />

TÜRKIYE,<br />

PETROKIMYA<br />

PIYASASINDA ÇIN<br />

ILE REKABETTE<br />

GÜÇLÜ BIR DURUŞ<br />

SERGILEYEBILIYOR.<br />

TURKEY CAN<br />

DISPLAY A STRONG<br />

STANCE IN THE<br />

COMPETITION WITH<br />

CHINA.<br />

the USA in 1950s; it appeared and developed in<br />

West Europe in late 1950s, Japan in 1960s, less<br />

developed and developing countries in 1970s.<br />

In 1951, the number of petrochemical facilities<br />

in the USA was over 90. It means that USA<br />

assumed 25% of world petrochemical production<br />

at that time. Exactly fifty years later in<br />

2001, this number reached to 50%.<br />

Petrochemical industry grew 20-<strong>30</strong>% in developed<br />

countries between 1950 and 1960. Turkey<br />

closely followed the development process of<br />

petrochemistry throughout the world. Fabrizio<br />

Galié, Consultant from the Independent<br />

Chemical Information Service, mentioned<br />

about the development of the petrochemistry<br />

sector in Turkey and emphasizes the magnitude<br />

of the sector by saying, “the domestic<br />

demand for chemicals, plastic products, rubber,<br />

fibers etc. has been tracking growth rates<br />

above the world average for several years.”<br />

TURKEY ENTERED INTO THE PETROCHEMISTRY<br />

MARKET WITH PETKIM<br />

Founding of Petkim in 1965 was the first move<br />

in Turkey’s petrochemistry quest. Petkim<br />

became operational nearly in the same period<br />

with the petrochemical facilities of developed<br />

countries, and the petrochemistry history<br />

started in Turkey. Since then, the petrochemical<br />

sector became a driving force for industrialization<br />

and development in Turkey. Although<br />

it passed through an unfavorable period when<br />

it was unable to make new capacity investments<br />

in addition to its capacity increase and<br />

modernization investments during the privatization<br />

process, Petkim managed to sustain its<br />

product quality. Today, Turkey can display a<br />

strong stance in the competition with China<br />

which is famous for its cheap but poor-quality<br />

products in the petrochemical sector.<br />

Various plastic firms from small to medium<br />

and large scale enjoyed the cheap and easy<br />

supply of raw materials thanks to Petkim. At<br />

this point, Petkim’s Aliağa choice comes to the<br />

forefront because Aliağa offers multi-alternative<br />

opportunities such as railway, land and sea<br />

routes which will link Petkim to trade centers<br />

and domestic markets. As an important cost<br />

item in trade, logistics became an advantage for<br />

Petkim and its customers. Petkim’s location<br />

has turned into a key factor that increases the<br />

competitive power of Turkish petrochemical<br />

industry.<br />

PETKIM IS TURNING INTO AN INTEGRATED<br />

FACILITY<br />

Petkim started operations with 5 plants in<br />

1970 in Yarımca. For its second complex,<br />

HAZAR WORLD<br />

27


PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY<br />

PETKIM ENTEGRE BIR TESIS HALINE<br />

DÖNÜŞÜYOR<br />

İlk olarak 1970 yılında 5 fabrika ile<br />

Yarımca’da faaliyete geçen Petkim, ikinci<br />

kompleksinin kurulması için lojistik açıdan<br />

çok ideal bir bölge olan Aliağa’yı seçti ve<br />

buradaki kompleks 1985 yılında işletmeye<br />

alındı. O dönemde en ileri teknolojiyle ve<br />

optimum kapasiteyle kurulan işletmede<br />

dönem dönem kapasite artış yatırımları da<br />

gerçekleştirildi. Petkim’in %51 hissesinin<br />

2008 yılında SOCAR A.Ş.’ye geçmesinin<br />

ardından Petkim, Aliağa’daki kompleksi için<br />

entegre bir yapının startını verdi. Konteyner<br />

limanı ve rüzgâr enerjisi santrali bu entegrasyonun<br />

başlıca parçalarını oluşturuyor.<br />

SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, 50<br />

yıldır insana ve hayata değer katmak için üreten<br />

Petkim’in varlığı ve özelleştirilmesine<br />

değinerek bu büyük kurumun SOCAR<br />

Türkiye ile yoluna devam etmesinin hem<br />

Türkiye-Azerbaycan ilişkileri hem de bu projeler<br />

için tetikleyici ve hızlandırıcı bir unsur<br />

olduğunun altını çiziyor.<br />

Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik entegrasyonunun<br />

yapıldığı ve hala çalışmaların hızla<br />

sürdüğü Aliağa kompleksinde dev bir konteyner<br />

limanı inşa edilirken bu liman yatırımının<br />

ilk fazının bu yıl, ikinci fazının ise 2016<br />

yılında tamamlanması ve böylece Aliağa’nın<br />

Türkiye’nin en büyük entegre lojistik merkezi<br />

haline getirilmesi planlanıyor.<br />

Petkim bu entegrasyonu gerçekleştirirken<br />

rutin işleyişinde çevreci yaklaşımlar da<br />

benimsiyor. Mesela buhar kazanlarında fueloil<br />

yerine doğal gaz kullanmaya başlayan<br />

Petkim, böylece çevreye olan duyarlılığını<br />

koruyor. Aynı zamanda Aliağa’da gerçekleştirilen<br />

entegrasyon sırasında bu hassasiyetini<br />

koruyan Petkim, rüzgar enerjisi santrali<br />

(RES) yatırımıyla da enerji ihtiyacını karşılama<br />

konusunda tercihini yenilenebilir enerjiden<br />

yana kullandı. 55 milyon euroluk RES<br />

yatırımıyla Petkim <strong>2015</strong>’te elektrik üretimine<br />

başlamayı planlıyor. Toplam kurulu gücü 51<br />

MW olacak olan santral ilk fazıyla Petkim<br />

elektrik üretim kapasitesini yüzde 12’ye çıkaracak.<br />

Bu yatırım bölgenin temiz enerjiye olan<br />

ihtiyacına katkıda bulunurken tesisin de<br />

enerji ihtiyacını karşılayacak.<br />

PETROKIMYA SEKTÖRÜ DÜNYADA GELIŞMEYE<br />

DEVAM EDIYOR<br />

Petkim yaptığı yatırımlarla dünyanın sayılı<br />

petrokimya tesislerinden biri haline dönüşürken,<br />

bulunduğu coğrafya gereği önemli bir<br />

potansiyel de barındırıyor. Türk petrokimya<br />

piyasasının, kişi başına tüketim açısından<br />

02<br />

02<br />

Petkim Aliağa<br />

Yarımadası’nda üretim<br />

24 saat sürüyor.<br />

02<br />

Petkim Aliağa Peninsula<br />

works 24 hours a day.<br />

Petkim preferred Aliağa which has an ideal<br />

location for logistics. The complex in Aliağa<br />

was set into operation in 1985. In that period<br />

the complex was established with the cutting-edge<br />

technology and optimum capacity,<br />

and capacity-building investments were<br />

made occasionally. 51% of Petkim’s shares<br />

were bought by SOCAR A.Ş. in 2008, and<br />

then Petkim launched an integrated structure<br />

in its Aliağa complex. Main dimensions<br />

of this integration are the container port and<br />

wind power plant. Underlining Petkim’s contributions<br />

for people for 50 years, SOCAR<br />

Turkey President Kenan Yavuz mentions<br />

about the importance of Petkim’s privatization<br />

with SOCAR Turkey and its accelerating<br />

role for these projects as well as the relations<br />

between Turkey and Azerbaijan.<br />

A huge container port is being constructed in<br />

the Aliağa complex where the works continue<br />

for the refinery-petrochemistry-energylogistics<br />

integration. The first phase of this<br />

container port is planned to be completed<br />

this year, and the second phase is predicted<br />

to be finalized by 2016. Then, Aliağa will<br />

become the largest integrated logistics center<br />

of Turkey.<br />

28 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

son derece gelişmiş bir piyasa olduğunu söyleyen<br />

ICIS danışmanı Galié, “Fiber, ambalaj,<br />

tüketici ürünleri, elektronik, otomobil parçaları<br />

ve daha pek çok üründe kullanılan polietilen<br />

ve polipropilen gibi ticari polimerler bu<br />

konuda güzel bir örnek teşkil ediyor.” diye<br />

belirtiyor. Galié, “(tüm türler ve kopolimerler<br />

dahil) bu ürünlerin kişi başı tüketiminin<br />

Endonezya’da 2014 yılında 11 kg, Hindistan’da<br />

6 kg, Türkiye’de ise 70 kg” olduğunu söyleyerek,<br />

“Bu durumda Güney Asya’da öngörülen<br />

potansiyel talep artışı Türkiye’dekinden daha<br />

yüksek olacaktır.” diye belirtiyor.<br />

Petrokimya bugün dünyadaki toplam ticaret<br />

hacminin %8’ini oluşturuyor. Öte yandan<br />

Körfez Arap yatırımlarının son dönemde devreye<br />

girmesi dünya pazarına 13 milyon tonluk<br />

bir kapasitenin eklenmesini sağladı. Birleşik<br />

Arap Emirlikleri’nde ise <strong>2015</strong> itibariyle petrokimya<br />

yatırımları 12 milyar dolara ulaşacak.<br />

Ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi’nin petrokimya<br />

sektöründeki toplam yatırımının da <strong>2015</strong>’e<br />

kadar 250 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor.<br />

Bu durum söz konusu coğrafya için çok<br />

büyük bir atılım olarak nitelendiriliyor ve şu<br />

an Körfez bölgesi dünya petrokimya üretiminin<br />

%17’sini oluşturuyor. 2011 yılı itibariyle<br />

PETKIM YAPTIĞI<br />

YATIRIMLARLA<br />

DÜNYANIN SAYILI<br />

PETROKIMYA<br />

TESISLERINDEN BIRI<br />

HALINE DÖNÜŞÜYOR.<br />

PETKIM IS TURNING<br />

INTO ONE OF THE<br />

EXCLUSIVE<br />

PETROCHEMICAL<br />

FACILITIES IN THE<br />

WORLD.<br />

While Petkim is working on completing this<br />

integration process, it also adopts environmental-friendly<br />

policies. For instance, it<br />

started to use natural gas in its steam generators<br />

rather than fuel oil with the aim of preventing<br />

environmental damage. At the same<br />

time, Petkim follows this approach in the<br />

integration process in Aliağa and preferred<br />

renewable energy to meet its energy need. In<br />

this regard, it made an investment for constructing<br />

a wind power plant. Petkim is<br />

planning to start electricity generation in<br />

<strong>2015</strong> with this 55-million-euro investment.<br />

Installed capacity of this wind power plant<br />

will be 51 MW; and when the first phase of<br />

the project is completed, the plant will<br />

increase Petkim’s electricity generation<br />

capacity to 12%. This investment will not<br />

only contribute to the region’s need for clean<br />

energy but also meet the facility’s energy<br />

need.<br />

PETROCHEMISTRY SECTOR CONTINUES TO<br />

DEVELOP IN THE WORLD<br />

Petkim is turning into one of the exclusive<br />

petrochemical facilities in the world, and it<br />

also has a significant potential due to its geographical<br />

location. ICIS Consultant Galié<br />

states that “Turkish petrochemical market is<br />

far more advanced in terms of per-capita<br />

consumption” and adds, “A noticeable example<br />

is represented by commodity polymers<br />

like polyethylene and polypropylene, which<br />

are largely used for the manufacture of fibers,<br />

packaging, consumer products, electronics,<br />

auto parts and many others.” As noted<br />

by Galié, the per-capita consumption of these<br />

products (including all grades and copolymers),<br />

was estimated in 2014 at 11kgs in<br />

Indonesia and at just 6kgs in India, compared<br />

to 70kgs in Turkey; and this contributes<br />

to explain the higher potential demand<br />

growth foreseen in South Asia compared to<br />

Turkey.<br />

Today, Petkim represents 8% of the total<br />

trade volume in the world. On the other<br />

hand, the investments made by Gulf Arab<br />

states have brought additional 13-milliontons<br />

capacity to the world market in the<br />

recent period. Petrochemistry investments in<br />

the United Arab Emirates will reach 12 billion<br />

dollars by <strong>2015</strong>. It is also estimated that<br />

the total petrochemistry investment of the<br />

Gulf Cooperation Council will be around 250<br />

billion dollars by <strong>2015</strong>. It is regarded as a significant<br />

step for this geography and currently<br />

the Gulf region constitutes 17% of the<br />

world petrochemistry production. As of 2011,<br />

HAZAR WORLD<br />

29


PETROKİMYA / PETROCHEMISTRY<br />

Suudi Arabistan Körfez’deki endüstriyel üretimin<br />

%67’sini, Katar yüzde 14’ünü ve BAE<br />

yüzde 7’sini gerçekleştiriyor. Ortadoğu cephesinden<br />

Türkiye cephesine geçildiğinde ise<br />

başka bir başarı karşımıza çıkıyor. Sektöre<br />

gelişmiş ülkelerle birlikte adım atan Türkiye,<br />

gelişimini sürdürüyor. Özellikle Petkim’in<br />

2014 yılında yaptığı %13’lük kapasite artışı ile<br />

birlikte yıllık brüt üretim kapasitesi 3,2 milyon<br />

tondan 3,6 milyon tona çıktı. Ülkemizin<br />

en gözde şirketlerinden olan Petkim, 50´nin<br />

üzerinde petrokimyasal ürün barındıran<br />

geniş yelpazesiyle bugün Türkiye sanayisinin<br />

vazgeçilmez bir hammadde üreticisi konumunda<br />

yer alıyor. Petkim´in ürettiği petrokimyasal<br />

ürünler; inşaat, tarım, otomotiv,<br />

elektrik, elektronik, ambalaj ve tekstil sektörlerinin<br />

önemli girdileri olarak kullanılıyor.<br />

Yani Petkim’in varlığı diğer sanayi kuruluşlarının<br />

da varlıklarını sürdürmesini sağlıyor.<br />

Petrokimyasallar çok yakın bir tarihte yaşamımıza<br />

girmiş olsa bile bugün binlerce ürün<br />

petrol ve doğal gazdan üretiliyor ve petrokimyasallar<br />

olmadan insanoğlu için yaşam<br />

oldukça zor gözüküyor.<br />

ŞAHİN MUSTAFAYEV<br />

AZERBAYCAN SANAYİ VE EKONOMİ<br />

BAKANI<br />

MINISTER OF INDUSTRY AND<br />

ECONOMY OF AZERBAIJAN<br />

PETKİM TÜRKIYE<br />

SANAYISININ<br />

VAZGEÇILMEZ BIR<br />

HAMMADDE<br />

ÜRETICISI<br />

KONUMUNDA YER<br />

ALIYOR.<br />

PETKIM IS AN<br />

INDISPENSABLE<br />

RAW MATERIAL<br />

PRODUCER FOR THE<br />

TURKISH INDUSTRY.<br />

Türkiye için Petkim sanayinin<br />

gelişimi açısından en önemli<br />

yatırımlardan birisidir. İktisadi ve<br />

sosyal olarak İzmir şehri için<br />

Petkim önemlidir.<br />

Saudi Arabia holds 67% of the total industrial<br />

production in the Gulf region while Qatar<br />

has 14% and UAE has 7%. When we look at<br />

the numbers in Turkey, we observe another<br />

success story. Turkey stepped into the sector<br />

with developed states, and it continues its<br />

development today. Gross annual production<br />

capacity of Turkey has increased from 3.2<br />

million tons to 3.6 million tons with the 13%<br />

capacity increase of Petkim in 2014. Listed<br />

among the leading companies in the country,<br />

Petkim is an indispensable raw material producer<br />

for the Turkish industry with its wide<br />

range of petrochemical products. Petkim has<br />

more than 50 petrochemical products and<br />

these products are used as the key inputs of<br />

the construction, agriculture, automotive,<br />

electricity, electronics, packaging and textile<br />

sectors. Petkim helps other industrial enterprises<br />

to continue their operations.<br />

Despite the short history of petrochemicals<br />

in our lives, currently thousands of products<br />

are manufactured from oil and natural gas,<br />

and life without petrochemicals seem quite<br />

difficult for people today.<br />

Petkim is one of the most vital<br />

investments for the development of<br />

industry in Turkey. Petkim is<br />

economically and socially important for<br />

İzmir.<br />

MUSTAFA TOPRAK<br />

İZMİR VALİSİ<br />

İZMİR GOVERNOR<br />

RÖVNAG<br />

ABDULLAYEV<br />

SOCAR BAŞKANI<br />

SOCAR PRESIDENT<br />

KENAN YAVUZ<br />

SOCAR TÜRKİYE BAŞKANI<br />

SOCAR TURKEY PRESIDENT<br />

SADETTİN KORKUT<br />

PETKİM GENEL MÜDÜRÜ<br />

PETKİM GENERAL MANAGER<br />

FABRIZIO GALIÉ<br />

ICIS DANIŞMANI<br />

ICIS CONSULTANT<br />

Petkim Türkiye’de ve dünyada katma<br />

değer üreten, aynı zamanda ülke için<br />

önemli bir istihdam kaynağı olan çok<br />

değerli bir tesis. Petkim, SOCAR ile<br />

birlikte adeta yeniden vücut buldu.<br />

2008 yılı <strong>Mayıs</strong> ayında Türkiye’nin değerli<br />

şirketlerinden biri olan ve bu yıl 50. yaşını<br />

kutladığımız Petkim’in satın alınması, daha<br />

sonra Petkim yarım adasındaki rafineri,<br />

enerji, petrokimya ve liman yatırımları<br />

Azerbaycan’ı Türkiye’nin en büyük<br />

yatırımcısı yapmıştır.<br />

Bugüne kadar rafineri ve petrokimya<br />

üretim tesislerini hep devlet yaptı.<br />

Hiçbir özel sektör kuruluşu rafineri ve<br />

petrokimya üretim tesisi yapmaya<br />

cesaret edemedi, biz ettik. Biz<br />

Türkiye’nin en babayiğit şirketiyiz.<br />

Petkim’in hikayesi Türkiye’de<br />

sanayileşmenin hikayesidir. Petkim ilk<br />

kurulduğu günden beri ülke<br />

ekonomisinin can damarlarından<br />

biridir. Petkim ailesi olarak istihdam<br />

yaratmanın gururunu yaşıyoruz.<br />

Türkiye’de 1970’li yılların başında<br />

ilk petrokimya kompleksinin<br />

kurulmasından bu yana ülkenin<br />

petrokimya sektörü önemli<br />

gelişme kaydetmiştir.<br />

Petkim provides added value both in<br />

Turkey and in the world, it is also a<br />

significant employment source<br />

for the country. Petkim was re-born with<br />

SOCAR.<br />

Azerbaijan has become the largest foreign<br />

investor in Turkey with the purchase of<br />

Petkim in May 2008, which is one of the<br />

leading companies in Turkey, celebrating its<br />

50th anniversary this year; and then the<br />

refinery, energy, petrochemical and port<br />

investments in the Petkim peninsula.<br />

Until today, state was the only entity that<br />

constructs refinery and petrochemical<br />

production facilities. The private sector<br />

could not take an initiative to build such<br />

facilities, but we could. We are the bravest<br />

company in Turkey.<br />

The story of Petkim is actually the story of<br />

industrialization in Turkey. Petkim is<br />

lifeblood for Turkish economy since the<br />

first day. As the Petkim family, we are<br />

proud to offer many employment<br />

opportunities.<br />

The development of the petrochemical<br />

sector in Turkey has been huge since the<br />

first petrochemical complex was<br />

established in the country<br />

in the early 1970s.<br />

<strong>30</strong> MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

HAZAR WORLD<br />

31


GÖRÜŞ / OPINION<br />

AB / EU<br />

AB’DEKİ EKONOMİK<br />

GELİŞMELER VE ENERJİ<br />

FİYATLARI AÇISINDAN<br />

ANLAMI<br />

Yunanistan seçimlerinden çıkan sürpriz sonuçların ardından Avrupa<br />

Birliği’nde bir süredir unutulan kamu borcu ve ekonomik büyüme<br />

sorunları tekrar gündeme oturdu. AB ekonomileri aslında biri diğerini<br />

etkileyen iki önemli sorunla karşı karşıya.<br />

ECONOMIC DEVELOPMENTS IN<br />

THE EU AND ITS IMPLICATIONS<br />

ON ENERGY PRICES<br />

Following the surprise election results in Greece, longforgotten<br />

public debt and economic growth problems of the<br />

European Union came up again after a while. EU economies<br />

are actually face to face with two interconnected problems.<br />

DOÇ. DR. FATİH MACİT<br />

HASEN ENERJİ VE EKONOMİ<br />

ARAŞTIRMALARI MERKEZİ UZMANI<br />

ASSOC. PROF. FATIH MACİT<br />

HASEN EXPERT, CENTER ON ENERGY<br />

AND ECONOMY<br />

32 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

AB ekonomilerini etkileyen sorunlar<br />

arasında en önemlisi ekonomik<br />

büyüme olarak karşımıza çıkıyor. 28<br />

AB üyesi ülke için 2003-2008 yılları<br />

arasındaki dönemde ortalama yıllık ekonomik<br />

büyüme %2,2 dolayında iken 2009-2013<br />

döneminde ortalama büyüme -%0,2 düzeyinde<br />

kaydedildi. Reel Gayri Safi Yurt İçi<br />

Hasıla (GSYİH) rakamlarına bakıldığında<br />

ise 28 AB üyesi ülke için toplam GSYİH 2013<br />

yılı sonunda 2008 yılındaki seviyenin altında<br />

kaldı. Tüm AB ülkelerini kapsamamakla<br />

birlikte, AB’nin büyük bir kısmını ilgilendiren<br />

diğer önemli sorun da kamu borcunun<br />

yüksekliği olarak görülüyor. Ortak para<br />

birimine geçişle birlikte düşük maliyetlerle<br />

borçlanma imkanı bulan Yunanistan,<br />

İrlanda, Portekiz, İspanya ve İtalya gibi<br />

ülkeler artık kamu borcu açısından sürdürülebilir<br />

seviyenin üstünde bulunuyor.<br />

Yunanistan başta olmak üzere bu ülkelerde<br />

son birkaç yıldır ciddi kemer sıkma politikaları<br />

uygulanması tavsiye ediliyor. Fakat<br />

bu politikalar ekonomik büyümeyi de<br />

önemli ölçüde zayıflattığı için, vergi gelirlerini<br />

azaltarak bütçe açığında arzulanan<br />

düşüşün sağlanmasını engelliyor. Örneğin,<br />

Yunanistan uyguladığı çok sıkı bütçe önlemlerine<br />

rağmen hala GSYİH’nin %12’si civarında<br />

bütçe açığı veriyor. Dolayısıyla sadece<br />

kemer sıkma politikalarıyla bu ülkelerin<br />

borç sorununun çözülmesinin mümkün<br />

AVRUPA BIRLIĞI<br />

TEKRAR BIR BÜYÜME<br />

PATIKASINA GIRDIĞI<br />

TAKDIRDE MALI<br />

SORUNLAR YAŞAYAN<br />

ÜLKELERIN<br />

PROBLEMLERI DE<br />

HAFIFLEYECEK.<br />

IF THE EUROPEAN<br />

UNION STARTS TO<br />

GROW AGAIN,<br />

FINANCIAL<br />

PROBLEMS OF MOST<br />

STATES WILL<br />

ALLEVIATE.<br />

The most important problem encountered<br />

in EU economies can be defined<br />

as economic growth. Average economic<br />

growth in 28 EU member<br />

states was around 2.2% between 2003 and<br />

2008, and around -0.2% between 2009 and<br />

2013. Total Real Gross Domestic Product<br />

(GDP) of 28 member states of the year 2013<br />

was even lower than the year 2008. Not<br />

including all European Union members,<br />

another important problem in most EU<br />

member states is high public debt.<br />

Countries which have the opportunity to<br />

take low-cost loans in the Eurozone, such<br />

as Greece, Ireland, Portugal, Spain and<br />

Italy, have exceeded the sustainable level in<br />

terms of public debt following the adoption<br />

of the shared currency in the<br />

European Union. In the last couple of<br />

years, serious austerity policies are recommended<br />

for these countries, particularly<br />

Greece. However, those austerity policies<br />

weaken the economic growth in those<br />

countries, decrease tax revenues, and constitute<br />

a barrier before ensuring the<br />

desired decrease in budget deficit. For<br />

instance, budget deficit in Greece is still<br />

around 12% of the country’s Gross<br />

Domestic Product despite strict budgetary<br />

measures. Therefore, it is observed that<br />

austerity policies are not sufficient to<br />

resolve the debt problem of those states.<br />

HAZAR WORLD<br />

33


AB / EU<br />

olmadığı ve politika yapıcıların esas çözmesi<br />

gereken konunun ekonomik büyüme sorunu<br />

olduğu görülüyor. Birlik tekrar bir büyüme<br />

patikasına girdiği takdirde mali sorunlar<br />

yaşayan ülkelerin problemlerinin de hafiflediği<br />

zaten görülecektir.<br />

AMB GENİŞ KAPSAMLI TAHVİL ALIMI<br />

YAPACAK<br />

Avrupa Birliği’ndeki ekonomik büyüme<br />

sorununun çözümü anlamında geçtiğimiz<br />

aylarda Avrupa Merkez Bankası’ndan<br />

(AMB) önemli bir adım geldi. AMB, Ocak<br />

ayı toplantısında aldığı kararla Eylül 2016’ya<br />

kadar sürecek aylık 60 milyar Avro büyüklüğünde<br />

bir tahvil alım programı başlatacağını<br />

duyurdu. Mart ayında başlayan program<br />

kapsamında önümüzdeki bir buçuk yıllık<br />

süreçte AMB toplamda 1 trilyon<br />

Avronun üzerinde bir tahvil alımı gerçekleştirmiş<br />

olacak. 2008 krizinden sonra FED’in<br />

ekonomik büyümeyi desteklemek için attığı<br />

adıma benzeyen bu geniş kapsamlı tahvil<br />

alım programı ile birlikte, Avro bölgesinde<br />

firmalar ve hane halkları için ucuz finansman<br />

imkanı oluşması ve böylece tüketim ve<br />

yatırım harcamalarında bir canlanma gerçekleşmesi<br />

hedefleniyor.<br />

Peki, AMB’nin attığı bu adım Avrupa’da<br />

gerçekten ekonomik büyümeyi destekleye-<br />

KAPSAMLI TAHVIL<br />

ALIM PROGRAMI ILE<br />

BIRLIKTE TÜKETIM<br />

VE YATIRIM<br />

HARCAMALARINDA<br />

BIR CANLANMA<br />

GERÇEKLEŞMESI<br />

HEDEFLENIYOR.<br />

WITH THIS<br />

COMPREHENSIVE<br />

BOND PURCHASE<br />

PROGRAM, IT IS<br />

PLANNED TO REVIVE<br />

THE CONSUMPTION<br />

AND INVESTMENT<br />

EXPENDITURES.<br />

The most important issue that the policy<br />

makers must focus on is the economic<br />

growth problem. If the European Union<br />

starts to grow again, it will be observed<br />

that the uptrend will alleviate the financial<br />

problems of most states.<br />

ECB’S COMPREHENSIVE BOND PURCHASE<br />

PROGRAM<br />

The European Central Bank (ECB) took a<br />

vital step in order to solve the economic<br />

growth problem in the member states of<br />

the European Union. Upon the decision<br />

taken in the January meeting, ECB<br />

announced the start of a 60 billion Euro<br />

bond purchase program which will be in<br />

force until September 2016. Within the<br />

scope of the program that started in<br />

March, the European Central Bank will<br />

have purchased over 1 trillion Euro bonds<br />

in one and a half year. With this comprehensive<br />

bond purchase program, which is<br />

similar to FED’s initiative to support economic<br />

growth after the 2008 crisis, it is<br />

planned to create low-cost financing<br />

opportunities for households and revive<br />

the consumption and investment expenditures.<br />

Well, will the Central Bank’s step definitely<br />

support economic growth in Europe? It<br />

34 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

cek mi? Bu adımın iki kanaldan Avrupa’daki<br />

ekonomik büyümeyi desteklemesi beklenebilir.<br />

Birinci kanal dış ticaret dengesi üzerinde<br />

çalışacak. Hem FED’in faiz artırım beklentisi<br />

hem de AMB’nin parasal genişlemeye<br />

gitme beklentisi ile Avro, Dolar karşısında<br />

yılbaşından bu yana %11, geçen yılın<br />

Haziran ayından bu yana ise %21 dolayında<br />

değer kaybetti. Avro’daki bu değer kaybının<br />

orta vadede hem borç sorunu yaşayan ülkelerde<br />

hem diğer üye ülkelerde ihracat motoru<br />

üzerinden büyümeyi desteklemesi oldukça<br />

muhtemel.<br />

Büyümeyi destekleyecek ikinci kanal ise<br />

AMB’nin de beklediği gibi tüketim ve yatırım<br />

harcamaları üzerinden gerçekleşecek.<br />

Parasal genişleme ile birlikte finansal koşulların<br />

daha da rahatlaması ve bunun firmalar<br />

ve hane halkları için hem krediye erişimi<br />

kolaylaştırması hem de daha ucuz hale<br />

getirmesi mümkün görünüyor. Bu durum<br />

da birliğin ekonomik büyümesine orta vadede<br />

destek olacaktır.<br />

DÜNYADAKI TOPLAM<br />

PETROL<br />

TÜKETIMININ<br />

YAKLAŞIK %15’I,<br />

DOĞAL GAZ<br />

TÜKETIMININ ISE<br />

%13’Ü AB’DE<br />

GERÇEKLEŞIYOR.<br />

EU PRODUCES 15%<br />

OF TOTAL OIL<br />

CONSUMPTION, AND<br />

13% OF THE TOTAL<br />

NATURAL GAS<br />

CONSUMPTION IN<br />

THE WORLD.<br />

AB’DEKİ BÜYÜME DÜNYADAKİ ENERJİ<br />

TALEBİNİ ETKİLİYOR<br />

Başta petrol olmak üzere enerji fiyatlarında<br />

son dönemde yaşanan düşüşten sonra<br />

Avrupa’daki bu ekonomik gelişmelerin<br />

enerji fiyatları açısından anlamının ne olacağı<br />

daha da önem kazandı. Dünyadaki topcan<br />

be estimated that such a step may support<br />

economic growth in Europe in two<br />

ways. The first one is about foreign trade<br />

balances. Due to the expectations for<br />

FED’s interest increase and ECB’s monetary<br />

enlargement, Euro in relation to<br />

Dollar decreased in value by 11% since<br />

January, and by 21% since June last year. It<br />

seems quite probable that the decreasing<br />

value of Euro will support growth not only<br />

in the countries that struggle with debt<br />

problems but also in other member states<br />

in the medium term by way of exports.<br />

The second way that will support growth<br />

in the European Union will emerge<br />

through consumption and investment<br />

expenditures, as also expected by ECB.<br />

Monetary enlargement will alleviate the<br />

financial conditions, and this development<br />

will facilitate the access of companies and<br />

households to loans with lower costs.<br />

Such a development will support economic<br />

growth within the European Union in<br />

the medium term.<br />

EU’S GROWTH AFFECTS WORLD ENERGY<br />

DEMAND<br />

Following the recent decline in energy<br />

prices and particularly in oil prices, we<br />

can see that these economic developments<br />

in Europe have gained much importance<br />

HAZAR WORLD<br />

35


AB / EU<br />

lam petrol tüketiminin yaklaşık %15’i, doğal<br />

gaz tüketiminin ise %13’ü AB’de gerçekleşiyor.<br />

Dolayısıyla AB’deki ekonomik büyüme<br />

dünyadaki enerji talebini doğrudan etkilemekte<br />

olup enerji fiyatları açısından belirleyici<br />

unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.<br />

Genel olarak arz-talep dinamikleri açısından<br />

özellikle petrol fiyatlarında yaşanan<br />

son düşüşün 1985-86 yıllarında yaşanan<br />

düşüşe benzer bir şekilde arz tarafındaki<br />

ciddi artıştan kaynaklandığı görülüyor.<br />

Dolayısıyla talep tarafında ciddi bir toparlanma<br />

olmadan bu düşüşün tekrar tersine<br />

dönmesi ve dolayısıyla petrol ve doğal gaz<br />

fiyatlarının tekrar yükselişe geçmesi zor<br />

görünüyor. Bu anlamda AMB’nin başlattığı<br />

geniş kapsamlı tahvil alım programı ve<br />

bunun ekonomik büyüme üzerindeki olumlu<br />

etkileri, özellikle 2016 yılı başlarından itibaren<br />

küresel enerji talebinin bir miktar<br />

toparlanmasını ve en azından fiyatlar üzerindeki<br />

aşağı yönlü baskının kırılmasını<br />

sağlayabilir. Tabii ki bu petrol fiyatlarının<br />

hızlı bir şekilde toparlanıp yeniden üç haneli<br />

rakamlara yükselmesi anlamına gelmeyecektir.<br />

1985-86 yıllarında petrol fiyatları arz<br />

tarafındaki artışla birlikte bugüne benzer<br />

bir düşüş göstermişti ve fiyatların tekrar<br />

düşüş öncesindeki zirve seviyelerine dönmesi<br />

yaklaşık 15 yıl sürmüştü. Tarih tekerrürden<br />

ibarettir sözü tekrar doğrulanabilir.<br />

AMB’NIN TAHVIL<br />

ALIM PROGRAMININ<br />

2016 YILI<br />

BAŞLARINDAN<br />

ITIBAREN EKONOMİK<br />

BÜYÜME ÜZERİNDE<br />

OLUMLU ETKİLERİ<br />

GÖRÜLECEK.<br />

ECB’S BOND<br />

PURCHASE<br />

PROGRAM WILL<br />

HAVE POSITIVE<br />

IMPACTS ON<br />

ECONOMIC GROWTH<br />

IN EARLY 2016.<br />

in terms of energy prices. EU produces<br />

15% of the total oil consumption, and 13%<br />

of the total natural gas consumption in the<br />

world. Therefore, the economic growth in<br />

the European Union has a direct impact<br />

on the world energy demand, which<br />

makes it a determinative factor for energy<br />

prices. In terms of supply-demand<br />

dynamics in general, it is observed that<br />

the latest decline in oil prices is rooted in<br />

the significant increase in supplies, similar<br />

to the decline between 1985 and 1986.<br />

Thus, this decline would not be reversed;<br />

oil and natural gas prices would not start<br />

to increase again unless the global<br />

demand increases to a great extent.<br />

Within this context, the comprehensive<br />

bond purchase program of the European<br />

Central Bank and this program’s positive<br />

impacts on economic growth may slightly<br />

increase the global energy demand in<br />

early 2016 and absorb this downtrend.<br />

Naturally such a development will not<br />

lead to a rapid increase in oil prices and<br />

take the prices up to three-digit numbers<br />

again. Between 1985 and 1986, oil prices<br />

declined with the increase in supplies, just<br />

like today, and the prices could only reach<br />

the same prices before the decline within<br />

about 15 years. Today, the statement “history<br />

repeats itself” is proven once again.<br />

36 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


ENERJİ<br />

ULAŞTIRMA<br />

KRİTİK ENERJİ<br />

ALTYAPI GÜVENLİĞİ<br />

www.hazarworld.com<br />

HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ EBÜLTENLERİ İLE<br />

UFKUNUZA<br />

YATIRIM YAPIN<br />

GÜNCEL BİLGİ, DOĞRU STRATEJİ<br />

Abone olmak için: ebulten@hazar.org<br />

www.hazar.org<br />

HAZAR WORLD<br />

37


DOSYA / FILE<br />

ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDOR<br />

ASYA’DAN AVRUPA’YA<br />

GİDEN EN KISA YOL:<br />

ORTA KORİDOR<br />

İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması küresel ekonomiye henüz tam<br />

anlamıyla entegre olamamış Orta Asya ülkelerinin dünyaya açılması<br />

için en önemli basamak olacak. İpek yolu güzergâhlarından biri olan<br />

Orta Koridor ise Çin’i Türkiye’ye bağlarken güzergahı üzerindeki<br />

Kazakistan’ın uluslararası ticaretteki payını da artıracak.<br />

FİGEN AYPEK AYVACI<br />

THE SHORTEST ROUTE<br />

FROM ASIA TO EUROPE:<br />

MIDDLE CORRIDOR<br />

Revival of the Silk Road will be an important step for opening up the<br />

Middle Eastern countries that have not been integrated into global<br />

economy. The Middle Corridor not only links China to Turkey as one<br />

of the Silk Road routes, but also increases the commercial share of<br />

Kazakhstan in international trade.<br />

38 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

Lojistik sektörü, teknolojinin de yardımıyla<br />

hızla gelişiyor. Küreselleşmeyi birkaç<br />

adım daha ileriye taşıyarak coğrafi açıdan<br />

yan yana olmayan ülkeleri birbirine bağlıyor<br />

ve bu ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirerek<br />

ticari bir zemin oluşturuyor.<br />

Küreselleşmenin ve rekabetin artması, işletmelerin<br />

temel yeteneklerine odaklanmaları ve<br />

diğer faaliyetleri stratejik ortaklarına yönlendirmeleri<br />

günümüz tedarik zincirlerinin yapısını<br />

oluşturuyor diyen Okan Üniversitesi<br />

Uluslararası Lojistik Bölümü Bölüm Başkanı<br />

Doç. Dr. Avni Zafer Acar, bu yapının taşıma ve<br />

iletişim teknolojileriyle birleştiğinde küresel<br />

işletmelerin maliyetlerini en aza indirmek için<br />

Çin ve yakın coğrafyasını adeta bir üretim<br />

üssü haline getirdiğini söylüyor. Aktörler arasında<br />

ise birinci sırada Amerika geliyor. Acar,<br />

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünya siyasi<br />

liderliğini üstlenen ABD’nin savaştan doğrudan<br />

etkilenmemiş olması ve galip devlet statüsünde<br />

bulunmasının ülkeye üretim ve ticarette<br />

üstünlük getirdiğini hatırlatıyor ve küresel şirketlerin<br />

gelişmesinde lojistiğin ne kadar etkili<br />

olduğunun altını çiziyor.<br />

Lojistik aslında sadece küresel şirketlerin<br />

önünü açmıyor; bir ülkenin uluslararası lojistik<br />

ağına eklemlenmesi o ülkenin ekonomisinin<br />

büyümesini de sağlıyor. Üretim kodlarının<br />

değiştiği yani üretimin Çin, Hindistan gibi<br />

ülkelere kaydığı bir dünya pazarında en<br />

büyük alıcılar da gelişmiş ekonomilere sahip<br />

olan Avrupa ve Amerika olunca, bu farklı<br />

kıtaları birbirine bağlayacak olan uluslararası<br />

yollar ve geçiş sözleşmeleri büyük önem kazanıyor.<br />

TÜRKİYE ULUSLARARASI LOJİSTİK AĞININ<br />

MERKEZİNDE BULUNUYOR<br />

Asya-Pasifik, Latin Amerika, Doğu Avrupa ve<br />

Afrika-Ortadoğu bölgeleri lojistik pazarında<br />

gelecekte öne çıkacak olan coğrafyalar olarak<br />

görülürken Türkiye’yi yakından ilgilendiren<br />

bir konu var: İpek Yolu. Yeniden canlandırılmaya<br />

çalışılan İpek Yolu güzergâhı Asya’yı<br />

Avrupa’ya bağlarken bu rota üzerinde bulunan<br />

ülkelerin de ekonomik gelişmelerini hızlandırıyor.<br />

Lider üretici ve tedarikçi Çin ve<br />

küresel pazarda lider konumda olan diğer<br />

Asya ülkelerinin İpek Yolu güzergâhı üzerinden<br />

dünyaya açılması ürünlerin daha kısa ve<br />

daha ucuz yoldan Avrupa’ya ulaşması anlamına<br />

geliyor. Acar’ın dediği gibi günümüzde<br />

Amerika ve Avrupa olmak üzere iki büyük<br />

tüketim merkezi ile Amerika, Avrupa ve Çin<br />

olmak üzere üç büyük üretim merkezi bulunurken,<br />

diğer ülkelerin ortaya çıkan potansiyelden<br />

iyi bir şekilde yararlanması ve kendi<br />

TARİHİ İPEK YOLU<br />

MODERNİZE<br />

EDİLİYOR.<br />

HISTORIC SILK ROAD<br />

IS BEING<br />

MODERNIZED.<br />

Logistics improves rapidly with the help<br />

of technology. By serving as a bridge<br />

between countries that are distant<br />

from each other geographically, it gives<br />

the opportunity to form a commercial basis<br />

among these countries, as if they were<br />

neighbors. “Globalization and increased<br />

competition, focusing on core competences<br />

and transferring other activities to strategic<br />

partners form the structure of supply<br />

chains” said Assoc. Prof Avni Zafer Acar,<br />

Head of the International Logistics<br />

Department, Okan University. He added,<br />

“Merging supply chains with transportation<br />

and communication technologies turns<br />

China and the surrounding region into a<br />

global manufacturing base in order to<br />

reduce costs. US plays the most important<br />

role. Acar said, “US became the new political<br />

leader after the <strong>World</strong> War II as it was<br />

not war-worn and it was on the victorious<br />

side; it assured its leadership in manufacturing<br />

and trade.” He also underlined that<br />

logistics plays a major role in the economic<br />

growth of global companies.<br />

Logistics not only clears the way for global<br />

companies, but also leads to the economic<br />

growth of a country by integrating it into<br />

the international logistic network. In a<br />

world market where countries like China<br />

and India play the major role for manufacturing<br />

and where the largest buyers are the<br />

most developed economies like the US and<br />

Europe; we cannot easily ignore the importance<br />

of international roads and transition<br />

agreements.<br />

TURKEY IS AT THE HEART OF<br />

INTERNATIONAL LOGISTICS NETWORK<br />

While Asia-Pacific, Latin America, Eastern<br />

Europe and Africa-Middle East regions are<br />

believed to become prominent in the logistics<br />

market in the future; there is a significant<br />

issue for Turkey: the Silk Road.<br />

Stretching between Asia and Europe, revival<br />

of the Silk Road will definitely lead to<br />

economic growth of countries on the route.<br />

As the top producer and supplier in the<br />

world, China, as well as other leading Asian<br />

countries in the global market will open up<br />

to the world via the Silk Road which will<br />

make it possible for those countries to<br />

access Europe in a faster and cheaper way.<br />

As Acar stated, in the modern world, there<br />

are three manufacturing leaders -the United<br />

States, Europe and China- but other countries<br />

should make the best use of these lines<br />

and should create their own hubs.<br />

HAZAR WORLD<br />

39


ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDOR<br />

merkezlerini oluşturması gerekiyor. Bunu<br />

yapması gereken ülkelerden biri de<br />

Kazakistan. Doç. Dr. Avni Zafer Acar,<br />

Kazakistan’ın Avrupa-Çin eksenli üretim coğrafyasında<br />

hem tüketim hem de üretim için<br />

gerekli olan hammadde ve ara mamul tedariki<br />

için oluşturulan tedarik zincirlerinin kesişiminde<br />

yer aldığını belirtiyor. Acar, “Bunun<br />

yanı sıra Kazakistan gelişen ekonomiler olarak<br />

da isimlendirilen BRICS ülkelerinden Rusya-<br />

Çin ve Hindistan’ı içine alan üçgenin tam ortasında<br />

yer alıyor” diyerek Kazakistan’ın taşımacılıkta<br />

çok önemli bir konumda olduğuna dikkat<br />

çekiyor.<br />

Kazakistan üzerinden Türkiye’ye bağlanan<br />

Orta Koridor, Asya’dan Avrupa’ya giden en<br />

kısa ve en ekonomik güzergâh. Uluslararası<br />

ticaretle birlikte bölgesel kalkınma, işbirliği ve<br />

refahı da beraberinde getiren bu stratejik<br />

güzergâh, üç kıtanın ortasında bulunan<br />

Türkiye’de son buluyor. <strong>Hazar</strong> Denizi’nin çok<br />

yönlü ulaştırma ağına dâhil edilmesi bölgesel<br />

kalkınmaya büyük katkı sağlıyor ve Dünya<br />

Bankası’nın 2012 yılında hazırladığı Küresel<br />

Rekabetçilik Endeksi (GCI) Kazakistan hakkında<br />

olumlu bir rapor sunuyor. Bu endekse<br />

göre ulaştırma altyapısı kalitesi ve lojistik performans<br />

açısından ilk 100’e giren tek Orta<br />

Asya ülkesi Kazakistan, listenin 86. sırasında<br />

bulunuyor. Türkiye ise 27. sırada yer alıyor.<br />

Azerbaycan Ulaştırma Bakanlığı tarafından<br />

yapılan açıklamalarda özellikle Kazakistan’ın<br />

ulaşım altyapısı konusunda kaydettiği gelişmeye<br />

dikkat çekiliyor ve “Silk Wind” projesi<br />

kapsamında Çin ve Kazakistan arasındaki<br />

demiryolu mesafesinin Kazakistan topraklarında<br />

900 km kısalmış olmasının önemine<br />

vurgu yapılıyor.<br />

İPEK YOLU ÇİFT YÖNLÜ YARAR SAĞLIYOR<br />

Azerbaycan Ulaştırma Bakanlığı’ndan edinilen<br />

bilgilere göre, Kazakistan’ın geleceğe<br />

dönük stratejileri çerçevesinde Aktau limanının<br />

yenilenmesi ve hızlı demiryolu projelerinin<br />

yanı sıra Bakü-Gürcistan-Türkiye ve<br />

Karadeniz istikametinde koridor oluşturulması<br />

düşünülüyor. Ayrıca İpek Yolu’nun canlandırılması<br />

konusundaki istekleri eleştirenler de<br />

var. Çin Uluslararası Borsalar Merkezi<br />

(CCIEE) Enformasyon Dairesi Müdürü Xu<br />

Hongcai’nin sözlerine bu noktada dikkat çekmekte<br />

fayda var. Çin’in İpek Yolu’nun yeniden<br />

canlandırma girişimlerini eleştiren ve dış yatırımlarını<br />

Marshall Planı’na benzetenlere<br />

Hongcai, Çin’in bu girişiminin “karşılıklı yarara”<br />

dayalı olduğunu söyleyerek cevap veriyor.<br />

Bir başka örnek ise Çin’in Chongqing kentinden<br />

başlayarak Almanya’nın Duisburg kentin-<br />

01<br />

01<br />

İpek Yolu kara, deniz<br />

ve demiryollarından<br />

oluşuyor.<br />

01<br />

The Silk Road consists<br />

of highways, seaways<br />

and railways.<br />

TICARETIN İPEK YOLU<br />

ÜZERINDEN<br />

YAPILMASI YENI<br />

MERKEZLERIN<br />

OLUŞMASI IÇIN<br />

FIRSATLAR<br />

YARATACAK.<br />

DEVELOPING TRADE<br />

RELATIONS VIA THE<br />

SILK ROAD WILL<br />

CREATE NEW<br />

ECONOMIC CENTERS.<br />

Kazakhstan is a good example in this<br />

regard. He reminded that Kazakhstan is<br />

located at the crossroads of supply chains<br />

for raw materials and intermediate products<br />

which are necessary for consumption<br />

and production in the Europe-China-centric<br />

manufacturing geography. He also added<br />

that “Besides, Kazakhstan is located at the<br />

center of the triangle which covers BRICS<br />

countries (known as developing economies)<br />

such as Russia, China and India. That’s why<br />

Kazakhstan is very important for the transportation<br />

sector.”<br />

The Middle Corridor, reaching Turkey<br />

through Kazakhstan, is the shortest and<br />

cheapest route from Asia to Europe. This<br />

strategic route ensures regional development,<br />

cooperation and prosperity by means<br />

of international trade. Inclusion of the<br />

Caspian Sea into the transportation network<br />

has become one of the milestones in<br />

regional development. The Global<br />

Competitiveness Index (GCI) prepared by<br />

<strong>World</strong> Bank in 2012 draws a positive picture<br />

about Kazakhstan. According to this Index,<br />

Kazakhstan is the only Middle Eastern<br />

country that is listed among the top 100 list<br />

for the quality of transportation infrastructure<br />

and logistics performance. Kazakhstan<br />

has the 86 th place and shares the honor with<br />

Turkey which is the 27 th country in the same<br />

list. In the statements made by the Ministry<br />

of Transport of Azerbaijan, Kazakhstan’s<br />

constant progress about transportation<br />

infrastructure is underlined and the importance<br />

of the “Silk Wind” project which will<br />

40 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

shorten the railway route between China<br />

and Kazakhstan by 900 km in Kazakh territories<br />

is particularly emphasized.<br />

de sona eren ve Nisan 2014’te düzenli seferlere<br />

başlayan “Yuxinou” demiryolu hattı. 11 bin<br />

kilometrelik yolu 21 günde kat eden konteyner<br />

trenleri ile Çin’den Avrupa’ya elektronik ürünler,<br />

elektrikli aletler ve çelik ürünler taşınırken<br />

Avrupa’dan Çin’e ise otomotiv parçaları, lüks<br />

tüketim ürünleri ve geri dönüştürülmüş malzemeler<br />

taşınıyor. Bu hat üzerinden bir konteynerin<br />

taşınmasının maliyeti deniz taşımacılığına<br />

göre çok daha pahalı, 5 ila 8 bin dolar<br />

arasında değişiyor. Ancak deniz taşımacılığının<br />

demiryolu taşımacılığından daha uzun<br />

sürmesi demiryolunu ilk seçenek haline getiriyor<br />

ve deniz taşımacılığındaki diğer ek maliyetler<br />

de demiryolu taşımacılığı seçeneğini<br />

kuvvetlendiriyor. Böyle bir model göz önündeyken<br />

denize kıyısı olmayan Kazakistan için<br />

de demiryolu seçeneği önem kazanıyor.<br />

KÜRESEL DEĞER ZİNCİRİNE ENTEGRASYON<br />

Petrol ve doğal gaz yönünden zengin olan ve<br />

Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla yeni bir<br />

döneme giren Orta Asya ülkeleri için artık<br />

kaynakları değerlendirme ve küresel ticaretin<br />

bir parçası olma vakti geldi. Çin, Avrupa<br />

Birliği için en büyük tedarikçi konumunda ve<br />

şu anda iki bölge arasındaki ticaret deniz yolu<br />

ve Rusya-Kafkasya üzerinden geçen demiryolları<br />

aracılığıyla sağlanıyor. Bu ticaretin İpek<br />

Yolu üzerinden gerçekleştirilmesi, yeni merkezlerin<br />

oluşması için fırsatlar yaratacak.<br />

Bugün nüfusuyla ve yarattığı değerlerle Asya<br />

ülkelerinin tekrar büyük bir merkeze dönüştüğünü<br />

söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi<br />

İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi<br />

Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Günalay,<br />

KAZAKİSTAN<br />

TAŞIMACILIKTA<br />

ÖNEMLİ BİR<br />

KONUMDA YER<br />

ALIYOR.<br />

KAZAKHSTAN HAS A<br />

SIGNIFICANT ROLE IN<br />

THE TRANSPORTATION<br />

SECTOR.<br />

SILK ROAD OFFERS MUTUAL BENEFITS<br />

According to the Ministry of Transport of<br />

Azerbaijan, Kazakhstan is implementing<br />

projects like the renovation of the Aktau<br />

Port and the face track investment within<br />

the framework of its future strategies, and a<br />

corridor project linking Baku, Georgia and<br />

Turkey along the Black Sea region is being<br />

discussed. However, there are also strong<br />

objections for the revival of the Silk Road.<br />

At this point, we should consider the statement<br />

of Xu Hongcai, Deputy Director of<br />

Information Department of China Centre<br />

for International Economic Exchanges<br />

(CCIEE). In reply to those who criticize the<br />

initiative to revive the Silk Road and compare<br />

foreign investments to the Marshall<br />

Plan, Hongchai stated that China’s initiative<br />

is based on mutual benefits. “Yuxinou” railway<br />

line that connects China and Germany<br />

might be another example. It takes 21 days<br />

to cover the 11 thousand km route for container<br />

trains which transport electronic<br />

products, appliances or steel products from<br />

China to Europe, and automotive parts, luxury<br />

consumer goods or recycled materials<br />

from Europe to China. Railway transport is<br />

much more costly than marine transport<br />

upon this line; transport of a container<br />

upon this line is around $5-8 thousand.<br />

However, it takes less time and there are<br />

additional costs for marine transport. In<br />

this way, railway transport becomes the<br />

first choice. Therefore, railway transport is<br />

a vital alternative in Kazakhstan which does<br />

not have a coast.<br />

INTEGRATION TO THE GLOBAL VALUE<br />

CHAIN<br />

It is about time for resource-rich Middle<br />

East countries, which have entered into new<br />

period after the dissolution of the Union of<br />

Soviet Socialist Republics (USSR), to evaluate<br />

their potential and become a part of<br />

global trade. In a world where China is the<br />

largest supplier for the European Union,<br />

trade between the two regions is realized<br />

either by marine transport or via railways<br />

passing through Russia and Caucasia. If<br />

this trade is realized via the Silk Road, new<br />

economic centers will be created. Prof. Dr.<br />

Yavuz Günalay, Bahçeşehir University<br />

Faculty of Economic, Administrative and<br />

Social Sciences Vice Dean, stated that Asian<br />

HAZAR WORLD<br />

41


ORTA KORİDOR / MIDDLE CORRIDOR<br />

İpek Yolu’nun Asya ve Avrupa arasında ticari<br />

mallar akışının yanı sıra enerji ve veri akışının<br />

da eklenmesiyle daha fazla önem kazanarak<br />

tekrar doğduğunu dile getiriyor. Günalay,<br />

“Türkiye, İpek Yolu’nun bir kanadı üzerinde<br />

bulunduğu için bu yeni oluşumu dikkatle izlemeli<br />

ve Anadolu üzerinden geçişi daha verimli<br />

hale getirmenin yollarını aramalıdır” diyor ve<br />

internet ve enerji hatlarının da gelişmesi ile<br />

Türkiye’nin bu hat üzerindeki öneminin artacağına<br />

dikkat çekiyor. Orta Asya ülkeleri için<br />

dışa açılma imkânı sunan bu güzergâhlar,<br />

Kazakistan özelinde bakıldığında Orta Koridor<br />

gibi önemli bir rotaya sahip olan ülkenin küresel<br />

değer zincirine entegre olması için önemli<br />

bir fırsat sunuyor. Sürdürülebilir büyüme için<br />

kilit rol üstlenen taşımacılık sektörünün<br />

modernize edilmesi kısa vadede bölgede yeni<br />

istihdam imkânları sağlarken uzun vadede de<br />

ekonomik sıçramaya neden olacak. Öte yandan<br />

lojistik sektörü dünyada 5 trilyon Euro,<br />

AB ülkelerinde ise 600 milyar Euro üzerinde<br />

bir pazara ulaştı. Bu sektör, Türkiye’de<br />

GSMH’nin %10-13’üne denk gelerek <strong>30</strong> milyar<br />

dolarlık bir potansiyeli temsil ediyor. Hal böyle<br />

olunca Orta Asya ülkelerinin böylesi bir ekonomik<br />

büyüklüğe ulaşmış olan tedarik zincirinin<br />

bir parçası olması ve pastadan payını mutlaka<br />

alması gerekiyor.<br />

countries have turned into a major center<br />

today with their population and values. He<br />

also expressed that the Silk Road revived<br />

with a higher value as it not only transports<br />

commercial goods but also energy and data<br />

between Asia and Europe. Günalay said,<br />

“Turkey is located on the route of the Silk<br />

Road, and thus it must pay attention to this<br />

new formation and try to increase the efficiency<br />

of the Anatolian transit.” He underlines<br />

that Turkey’s importance will be greater<br />

when internet and energy lines develop. This<br />

project not only expands international trade,<br />

but also provides the opportunity of integration<br />

into the global value chain for<br />

Kazakhstan. While modernization of the<br />

transport sector will create new employment<br />

opportunities in the short term, it will lead to<br />

an economic boom in the long term. On the<br />

other hand, the logistics sector’s value is 5<br />

trillion Euros in the world and 600 billion<br />

Euros in the European Union. This sector<br />

meets approximately 10-13% of the country’s<br />

gross national product, representing an<br />

approximate value of $<strong>30</strong> billion. Thus,<br />

Middle East countries need to be a part of<br />

such a giant supply chain and have their<br />

shares in this pie.<br />

42 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

Vagon taşıma imkânına sahip feribotlarla Türkmenistan-Azerbaycan ve Kazakistan-Azerbaycan<br />

arasında <strong>Hazar</strong> Denizi geçişi sağlanmaktadır. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının<br />

inşa edilmesinin ardından Asya’dan Türkiye’ye ve oradan da Avrupa’ya kesintisiz demiryolu<br />

ulaşımı mümkün olacak. Öte yandan Afganistan da Azerbaycan ile demiryolu alanında<br />

işbirliği kurmak istiyor. Afganistan Cumhurbaşkanı, demiryolu taşımacılığı için yeni<br />

bir teklif sunarak Afganistan’dan çıkan malların Türkmenistan ve Azerbaycan üzerinden<br />

Gürcistan’ın Batum limanlarına ulaştırılmasını ve oradan da deniz yoluyla Avrupa’ya<br />

taşınmasını önerdi. BTK demiryolu hattı tamamlandığında Afganistan’dan çıkan mallar<br />

Tiflis’ten Kars’a kadar demiryolu ile taşınabilecektir.<br />

AZER ALIYEV<br />

AZERBAYCAN ULAŞTIRMA BAKANLIĞI<br />

ULAŞTIRMA POLITIKALARI VE EKONOMISI<br />

DAIRE BAŞKANI<br />

HEAD OF TRANSPORT POLICY AND ECONOMIC<br />

DEPARTMENT, MINISTRY OF TRANSPORT OF<br />

AZERBAIJAN<br />

Transportation between Turkmenistan-Azerbaijan and Kazakhstan-Azerbaijan through the<br />

Caspian Sea is realized via ferries that can carry wagons. Once the Baku-Tbilisi-Kars railway<br />

project is completed, transportation from Asia to Turkey, and then to Europe will be uninterrupted<br />

by railway. Moreover, Afghanistan desires to cooperate with Azerbaijan in the field of<br />

railways. President of Afghanistan offered that products of Afghanistan should be transported<br />

to the ports of Batumi in Georgia passing through Turkmenistan and Azerbaijan, and then<br />

from Georgia to Europe by means of marine transportation. When the Baku–Tbilisi–Kars<br />

railway project is completed, products of Afghanistan will be transported via railways from<br />

Tbilisi to Kars.<br />

Güncel rakamlara göre, deniz taşımacılığı maliyet avantajı sunsa bile coğrafi koşullara ve iklim<br />

şartlarına bağlılık ve yavaşlık gibi dezavantajlara da sahiptir. Üstelik yük taşımada hızlı tren<br />

alternatifinin de bulunması gelecekte demiryolu taşımacılığını daha ön plana çıkaracaktır.<br />

Örneğin Çin’den yola çıkan bir ürünün teslim noktasına ulaşması <strong>30</strong>-40 gün sürerken, bu süre<br />

Orta Koridor üzerinden demiryolu alternatifi ile 8-10 güne düşecektir. Kazakistan’ın jeostratejik<br />

konumu ile lojistik ve taşımacılık alanında yaptığı yatırımlar göz önüne alındığında<br />

Kazakistan’ın Orta Koridor’a en az Kuzey Koridor kadar önem verdiğini söyleyebiliriz. Üstelik<br />

Orta Koridor’un <strong>Hazar</strong> geçişinden sonra en önemli dar boğazı konumunda olan Bakü-Tiflis-<br />

Kars demiryolu projesinin tamamlanmasının ardından Çin ile bölgemiz arasındaki ticari mal<br />

akışı hızlanacaktır. Bu durumda Orta Koridor üzerinden demiryolu esaslı çok modlu taşımacılığın<br />

önemi daha da artacaktır.<br />

DOÇ. DR. AVNI ZAFER ACAR<br />

OKAN ÜNIVERSITESI ULUSLARARASI LOJISTIK<br />

BÖLÜMÜ BÖLÜM BAŞKANI<br />

HEAD OF THE INTERNATIONAL LOGISTICS<br />

DEPARTMENT, OKAN UNIVERSITY<br />

Even though marine transportation has lower costs, it also has disadvantages like slowness<br />

due to its dependence to geographical and climate conditions. Moreover, the chance of using<br />

fast track for freight shipment will increase the importance of railway transports. For example,<br />

a product which is delivered from China to its destination in <strong>30</strong>-40 days will reach its destination<br />

only in 8-10 days through the Middle Corridor. Considering Kazakhstan’s geostrategic location<br />

and its investments for logistics and transportation, we can see that the Middle Corridor is<br />

as important as the Northern Corridor for the country. Besides, following the completion of the<br />

Baku–Tbilisi–Kars railway project which is the second narrow pass after the Caspian transit,<br />

product flow between Turkey and China will definitely increase. Without any doubt, intermodal<br />

freight transport will become more important.<br />

Tahıl ürünleri Kazakistan’ın önemli ihracat kalemlerinden biridir. Petrol ve petrol ürünleri<br />

ihracatına olan bağımlılığın azaltılması ve ürün çeşitlendirmesine gidilmesi amacıyla Kazakistan<br />

yönetimi tahıl ürünleri ihracatına önem vermeye başlamıştır. Bu çerçevede taşınan<br />

tahıl ürünü miktarının arttırılması hedeflenerek Azerbaycan ve İran’da tahıl terminalleri<br />

kurulmuştur. Trans Kazakistan rotasında ise malların ulaştırma maliyetleri diğer rotalara<br />

kıyasla daha fazla olduğu için bu rota henüz rekabeti arttırıcı bir nitelik kazanamamıştır.<br />

Ülke içerisinde planlı bir ulaştırma stratejisinin belirlenmesi, doğu-batı ve kuzey-güney<br />

yönünde ulaştırma ağının geliştirilmesi, mevcut demiryollarının bakım ve onarımının yapılması<br />

ve yeni demiryolları inşa edilmesi gibi adımlar atılması sektörü canlandıracaktır.<br />

SERAY ÖZKAN<br />

HAZAR STRATEJI ENSTITÜSÜ HAZAR TRANSIT<br />

KORIDORU PROGRAM KOORDINATÖRÜ,<br />

ARAŞTIRMACI<br />

RESEARCHER AND COORDINATOR OF CASPIAN<br />

TRANSIT CORRIDOR PROGRAM, CASPIAN<br />

STRATEGY INSTITUTE<br />

Grain products are one of the most important export items of Kazakhstan. In order to reduce the<br />

dependence to oil and oil products, and ensure product diversification, Kazakhstan government<br />

started to focus on the exports of grain products. Thus, grain terminals were constructed in<br />

Afghanistan and Iran in order to increase the total amount of grain products transported. Trans-<br />

Kazakhstan railway has not gained any competitive power in the market yet. Transport costs are<br />

still quite high compared to other means. Steps such as adopting a planned transportation strategy,<br />

developing the East-West and North-South transport network, reparation and maintenance<br />

of current railroads, and construction of new railways will have a positive impact on the sector.<br />

HAZAR WORLD<br />

43


LIFESTYLE / LIFESTYLE<br />

KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMA<br />

KAZAKİSTAN<br />

TOPRAKLARI AYRI<br />

BİR FİLM HİKÂYESİ<br />

Kimler geçmemiştir ki bu topraklardan? Akan çayların,<br />

pınarların suyundan kimler içmemiştir? Gaddar<br />

hükümdarların, istilacı orduların saldırılarına, kanlı savaşlara<br />

meydan olan bu ülkeye asırlardan beri çok ağır darbeler<br />

vuruldu. Tarihi şehirleri, güzel binaları, köprüleri, yolları,<br />

su kemerleri yıkıldı, harabeye çevrildi. Tüm bunlara rağmen<br />

zamanın ağır eli ülkenin gücünü ve güzelliğini mahvedemedi.<br />

Kazak halkı tarih boyunca çeşitli kahramanlar yetiştirdi, kendi<br />

istiklali, hürriyeti uğruna mücadele verdi. Halk ise daima<br />

kültürünü, ana dilini, edebiyat ve sanatını zamanın zorluklarına<br />

karşı korudu ve geliştirdi; bunlardan biri de Kazak sineması<br />

oldu.<br />

RUFAT AGHAYEV<br />

44<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

A DIFFERENT FILM STORY:<br />

KAZAKHSTAN<br />

Many people have walked on these territories and many<br />

people drank from these watercourses and streams. This<br />

country has witnessed cruel emperors, invading armies,<br />

attacks and bloody wars, experienced serious damages. Its<br />

historic cities, beautiful buildings, bridges, roads, archways<br />

were destroyed and ruined. Despite all these bad times, it<br />

managed to preserve its power and beauty. Kazakh people<br />

raised several heroes and struggled for its sovereignty and<br />

independence. They saved their culture, language, literature<br />

and arts against the challenges of the time; one of these<br />

preserved values is the Kazakh cinema.<br />

HAZAR WORLD<br />

45


KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMA<br />

Kazakların geçmişe ve tarihe olan ilgisi<br />

güzel sanatların diğer alanlarında olduğu<br />

gibi sinema alanında da kendi yansımasını<br />

buldu. Sovyet Kazakistan<br />

sinemasının gelişimini gözden geçirdiğimizde<br />

birçok farklı isim ve filmle karşılaşırız. Bu<br />

durum sinemanın tür ve konu yönünden<br />

genişlediğini, düşünce ve yaratıcılık yönünden<br />

geliştiğini, Sovyet hayatını daha derinden<br />

yansıtarak daha büyük genellemeler yoluna<br />

gittiğini gösteriyor. Meseleye Sovyet sinemasının<br />

genel gelişimi açısından yaklaştığımızda,<br />

Kazak sinemacıların filmlerinin hangi<br />

özellikleriyle öne çıktığını, eski Sovyet sinemasının<br />

başarılarına ne gibi yeni ve değerli<br />

katkıları olduğunu görebiliriz.<br />

Kazak sinemasının önemi hem Sovyet halkının<br />

hem de kendi halkının üzüntüsünü ve<br />

sevincini, düşünce ve isteklerini yansıtıyor<br />

olmasının altında yatıyor. Yeni kurulan<br />

Kazak sinemasının çıkardığı ürünlerin işlediği<br />

başlıca konular Ekim Devrimi, Sovyetler’in<br />

kurulması uğruna verilen mücadele, yeni<br />

devrin işçilerinin duygu ve düşünceleri ve<br />

“Sovyet İnsanını” yaratma meseleleriydi.<br />

1941’de faaliyete başlayan ve 1984 yılında ünlü<br />

sanatçı Şaken Aymanov’un adını alan<br />

“Kazakfilm” stüdyosunda Sovyetler Birliği<br />

dağılana kadar senede 7 uzun metrajlı film,<br />

50’ye yakın belgesel, birkaç çizgi film yapıldı<br />

ve 70’e yakın Sovyet filmi Kazak diline çevrildi.<br />

Bugün bu stüdyolarda filmlerin yanı sıra<br />

haber ve belgeseller de çekiliyor.<br />

KAZAK SINEMASI<br />

HEM SOVYET<br />

HALKININ HEM DE<br />

KENDI HALKININ<br />

ÜZÜNTÜSÜNÜ VE<br />

SEVINCINI, DÜŞÜNCE<br />

VE ISTEKLERINI<br />

YANSITIYOR .<br />

KAZAKH FILM<br />

INDUSTRY REFLECTS<br />

THE SORROW AND<br />

JOY OF KAZAKH<br />

PEOPLE AS WELL AS<br />

THEIR DESIRES,<br />

BELIEFS AND<br />

THOUGHTS.<br />

Kazakh people’s interest in history is represented<br />

in their cinema as in all other<br />

branches of fine arts. When we look<br />

through the development of the cinema<br />

in Soviet Kazakhstan, we meet many different<br />

figures and different films. This shows us that<br />

cinema has expanded in terms of genre and<br />

plot, developed in terms creativity and<br />

thought, and embraced more comprehensive<br />

generalizations by reflecting the Soviet way of<br />

life from a deeper perspective. Considering<br />

the development of the Soviet cinema in general,<br />

we can see the outstanding characteristics<br />

of Kazakh film makers and their valuable<br />

contribution to the success of the former<br />

Soviet cinema.<br />

Kazakh film industry has a vital importance<br />

as it reflects the sorrow and joy of Kazakh<br />

people as well as their desires, beliefs and<br />

thoughts. Kazakh films mostly focus on the<br />

October Revolution, the struggle to establish<br />

the Soviet Union, thoughts and feelings of the<br />

workers, and the concept of creating the<br />

“Soviet Person”.<br />

The “Kazakhfilm” studio, which was established<br />

in 1941 and named after well-known<br />

artist Shaken Aimanov in 1984, produced 7<br />

feature films, nearly 50 documentaries, a few<br />

cartoon films until the dissolution of the<br />

Soviet Union, and almost 70 Soviet films were<br />

translated into the Kazakh language. Today,<br />

news programs and documentaries are made<br />

in these studios in addition to movies.<br />

46 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

BÜYÜK EKİM İHTİLALİ’NİN ARDINDAN<br />

SİNEMANIN DOĞUŞU<br />

Kazakistan’da sinema uzun yılların emeğiyle<br />

ortaya çıktı. İlk film çekimleri Büyük Ekim<br />

İhtilali’nden (1917) hemen sonra başladı.<br />

1920’li yıllarda Kazakistan, Özerk Sovyet<br />

Cumhuriyetlerinden biri olarak ilan edildikten<br />

sonra Sovyet sinemacıların yardımıyla<br />

ülkede sinema sektörü gelişmeye başladı ve<br />

devletin önem verdiği bir alan haline geldi.<br />

Aslında Kazak halkının sinemayla tanışması<br />

ihtilal öncesine, 1910 yılına dayanıyor.<br />

“Hareket eden fotoğraflar” ilk kez Alma-<br />

Ata’da “Mars” adlı sinema salonunda M.<br />

Fabri tarafından gösterildi. Fabri, para<br />

kazanmak amacıyla Rusya’nın Omsk kentinden<br />

ayrılarak elma ağacının taç yaprağı anlamına<br />

gelen Alma-Ata şehrine taşındı. İlk<br />

başta bir mucize olarak algılanan bu hareketli<br />

manzara fotoğraflarına ilgi arttıkça, melodram,<br />

dram ve komedi türünde kısa filmler<br />

gösterime sunuldu. 1910 yılının sonunda<br />

Alma-Ata’da film gösteren salonların sayısı<br />

4’e yükseldi.<br />

Kazakistan’a ait görüntüler gerçek anlamda<br />

1920 yılından sonra gösterilmeye başlandı. Bu<br />

ülkenin halkı, örf ve adetleri ilk önce Rus<br />

kameramanları tarafından küçük sahneler<br />

olarak filme alındı. Sonraları bu topraklara<br />

daimi olarak yerleşen Moskovalı kameramanlar,<br />

“Soyuzkino Jurnali” ve “Sovkino<br />

Jurnali” isimli sinema dergileri için sürekli<br />

çekimler yapmaya başladı.<br />

“HAREKET EDEN<br />

FOTOĞRAFLAR” ILK<br />

KEZ ALMA-ATA’DA<br />

“MARS” ADLI<br />

SINEMA SALONUNDA<br />

M. FABRI<br />

TARAFINDAN<br />

GÖSTERILDI.<br />

KAZAKH PEOPLE MET<br />

CINEMA BEFORE THE<br />

REVOLUTION, IN<br />

1910. “MOTION<br />

PICTURES” WERE<br />

FIRST DISPLAYED IN<br />

“MARS” CINEMA<br />

HALL IN ALMATY BY<br />

M. FABRI.<br />

RISE OF THE CINEMA AFTER THE OCTOBER<br />

REVOLUTION<br />

Great efforts were made to found the film<br />

industry in Kazakhstan. First film shooting<br />

started right after the October Revolution<br />

(1917). The film industry began to develop<br />

with the help of Soviet film makers after the<br />

declaration of Kazakhstan as an<br />

Autonomous Soviet Republic in 1920s, and<br />

the government started to attach great<br />

importance to this industry.<br />

Actually, Kazakh people met cinema before<br />

the revolution, in 1910. “Motion pictures”<br />

were first displayed in “Mars” cinema hall in<br />

Almaty by M. Fabri. In order to earn his living,<br />

Fabri left Russian city of Omsk and<br />

came to Almaty which means the petals of<br />

an apple tree. These motion landscape pictures<br />

were regarded as a miracle at first, but<br />

then people started to show great interest in<br />

such photos. Therefore, melodramas, dramas<br />

and comedy films were offered to the<br />

audience. By the end of 1910, the number of<br />

cinema halls in Almaty increased to 4.<br />

Images of Kazakhstan appeared on the<br />

screen after 1920 in real terms. The people,<br />

traditions and customs of this nation was<br />

first recorded by Russian cameramen.<br />

Afterwards, many cameramen moved from<br />

Moscow to Kazakhstan and started to shoot<br />

these territories on a regular basis for cinema<br />

magazines called “Soyuzkino Journal”<br />

and “Sovkino Journal”.<br />

HAZAR WORLD<br />

47


KAZAK SİNEMASI / KAZAKH CINEMA<br />

KAZAK BELGESELLERİ ALTIN ÇAĞINI<br />

YAŞIYOR<br />

Kazakistan’da Sovyet iktidarı kurulduktan<br />

sonra çekilen “Mahsulün Makinayla<br />

Toplanması”, “Petrol Boru Hatlarının<br />

İnşaatı”, “Rus Okullarının Açılışı”, “Kızıl<br />

Ordu’nun Zaferi”, “Su Boru Hatları İnşaatı”<br />

gibi yeni dönemin kazanımlarını ve genç<br />

Kazakistan Sovyet Cumhuriyeti’nin sosyal ve<br />

iktisadi gelişimini konu alan aktüalite filmleri<br />

tüm Sovyet ülkelerinin beyaz perdelerinde<br />

gösterime girdi. Çok geçmeden Kazakistan ile<br />

ilgili belgesel filmler de çekilmeye başlandı.<br />

Bunlardan ilki, 1925’te kameraman Y. Tolçan<br />

tarafından “Özerk Cumhuriyetin Beşinci Yıl<br />

Kutlamaları” isimli belgesel filmi oldu.<br />

1928’de Halk Komiserliği’ne bağlı<br />

“Vostokkino” tröstü (tekel) kuruldu. 1929’da<br />

tröstün Alma-Ata şubesi açıldıktan sonra<br />

burada birçok belgesel film çekildi.<br />

“Kazakistan’da Beş Yıllıklar”, “Ekim’in 19.Yıl<br />

Kutlamaları”, “Alma-Ata ve Çevresi”, “Sovyet<br />

Kazakistanı” adlı belgesel filmler Kazakistan<br />

Cumhuriyeti’nin yeniliklerini yansıtıyordu.<br />

Bu dönemde yapılan belgesel filmler son<br />

derece özgün yapımlardı. Önem arz eden<br />

olayların her anı hakkında seyirciye beyazperdeden<br />

uzun uzadıya haberler aktarılıyordu.<br />

Bu filmler Kazak halkının bir nevi görsel<br />

tarihini yazmış oldu.<br />

1920’li yılların sonunda Türkistan ile Sibirya<br />

arasında demiryolu inşa edilmeye başlandı.<br />

Türk-Sib olarak adlandırılan bu yolun yapımına<br />

tüm Sovyet halkları katılıyordu. Bu<br />

konuyu geniş halk kitleleri ile buluşturmak<br />

için uzun metrajlı bir belgesel film çekilmesine<br />

karar verildi ve bu film “Vostokkino”nun<br />

Alma-Ata şubesinde yapıldı. Son derece<br />

ilginç ve hacimli bir film çekilerek “Türk-Sib”<br />

adı verildi. Bu film dünya sinemalarının<br />

beyazperdelerinde gösterildi ve Sovyet belgesel<br />

sinema arşivine altın harflerle eklendi.<br />

Nihayet 1934 yılında Alma-Ata’da belgesel<br />

filmler stüdyosu kuruldu. Yeni kurulan bu<br />

stüdyonun ilk ürünleri “Cambul-Ata”,<br />

“Kazakistan Hazinesi”, “Yeniden Doğan Çöl”<br />

adlı belgesel filmler oldu. Bu yıldan itibaren<br />

Kazak belgesel sinemasının öncüleri “Sovyet<br />

Kazakistanı” adlı film dergisinin ilk sayısını<br />

çıkardı. Bu film dergisi seyirciler tarafından<br />

büyük ilgiyle karşılandı ve yapımcılar derginin<br />

her ay 4 sesli ve 2 sessiz sayısını çekme<br />

kararı aldı.<br />

SOVYET KAZAKİSTANI’NDA SİNEMANIN<br />

YOLCULUĞU<br />

Sovyet Kazakistanı Sineması 1929 yılında<br />

kuruldu. İlk yıllarında tüm dünya sinemala-<br />

SOSYAL VE IKTISADI<br />

GELIŞIMI KONU ALAN<br />

AKTÜALITE FILMLERI<br />

TÜM SOVYET<br />

ÜLKELERININ BEYAZ<br />

PERDELERINDE<br />

GÖSTERIME GIRDI.<br />

NEWSREELS ABOUT<br />

SOCIAL AND<br />

ECONOMIC<br />

DEVELOPMENT WERE<br />

DISPLAYED IN ALL<br />

SOVIET STATES.<br />

THE GOLDEN AGE OF KAZAKH<br />

DOCUMENTARIES<br />

Newsreels such as “Harvesting by<br />

Machines”, “Construction of Oil Pipelines”,<br />

“New Russian Schools”, “Victory of the Red<br />

Army” and “Construction of Waterlines”<br />

were made after the establishment of the<br />

Soviet government in Kazakhstan. Those<br />

films mostly focused on the new era’s advantages<br />

as well as the social and economic<br />

development of young Kazakhstan Soviet<br />

Republic. After such films gained popularity<br />

among Kazakh people, documentaries on<br />

Kazakhstan were made. The first documentary<br />

about the country was the “Fifth<br />

Anniversary of the Autonomous Republic”<br />

which was made by in 1925.<br />

In 1928, the “Vostokkino” trust (monopoly)<br />

was established under the People’s<br />

Commissariat. The trust opened a branch in<br />

Almaty in 1929 and many documentaries<br />

were made here. The documentaries “Five<br />

Years of Kazakhstan”, “19th Anniversary of<br />

the October Revolution”, “Almaty and the<br />

Surrounding Region”, “Soviet Kazakhstan”<br />

reflected the new developments in the<br />

Republic of Kazakhstan. Documentaries of<br />

that era were quite original. They gave upto-date<br />

and comprehensive information<br />

about important developments on the<br />

screen. Those films were historical records<br />

for Kazakh people.<br />

By the end of 1920s, railway construction<br />

48 MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

started between Turkistan and Siberia. All<br />

Soviet republics supported the construction<br />

of this line called “Turk-Sib”. In order to<br />

introduce this railway to many people, it<br />

was decided to make a feature documentary<br />

film about the line. The film was produced<br />

in Vostokkino’s branch in Almaty. A quite<br />

interesting and long film was made, and it<br />

was named after “Turk-Sib”. This film was<br />

displayed in different cinemas around the<br />

world and recorded in the Soviet documentary<br />

film archive in gold letters.<br />

Finally a documentary film studio was<br />

established in Almaty in 1934. First productions<br />

of this studio were “Cambul-Ata”,<br />

“Kazakhstan’s Treasure”, “Reviving Desert”.<br />

From this date, leaders of Kazakh documentary<br />

film industry published the first issue<br />

of “Soviet Kazakhstan” film magazine. Filmlovers<br />

showed great interest in this magazine<br />

and then the producers decided to<br />

make 4 talking and 2 silent movies every<br />

month.<br />

rında olduğu gibi belgesel filmler yapıldı<br />

fakat Kazak sinemacılar belgesellerin yanı<br />

sıra uzun metrajlı filmler de üretmek istiyorlardı.<br />

Bu nedenle 1929 yılında “Vostokkino”<br />

tarafından konusu Kazakistan olan bir film<br />

yapıldı. Bu film meşhur Rus yazar D.<br />

Furmanov’un “İsyan” adlı romanının beyazperde<br />

uyarlanmasıydı. Filmin ismi de romanın<br />

ismi ile aynı oldu.<br />

Çöllerin Şarkısı, Djüt, Nefret, Düşmanın<br />

İzleri gibi filmlerden sonra 1938 yılında<br />

“Lenfilm” stüdyosunda yönetmen M.Levin<br />

tarafından devrim tarihi türünde<br />

“Amangeldi” isimli kahramanlık filmi yapıldı.<br />

Bu filmin en önemli özelliği Kazakistan sineması<br />

tarihinde ilk sesli film olmasıdır.<br />

Şubat 1939’da Kazakistan Komünist Partisi ve<br />

Halk Maarif Komiserliği, Kazakistan’ın edebiyat<br />

ve kültür alanında geliştirilmesi ile ilgili<br />

bir yasa kabul etti. Bu yasada aynı zamanda<br />

Kazakistan’da sinemanın gelişimi için yerli<br />

halk içinden senaryo yazarlarının, yönetmenlerin,<br />

kameramanların yetiştirilmesi ve uzun<br />

metrajlı filmler üreten bir stüdyonun Alma-<br />

Ata şehrinde kurulması öngörülüyordu.<br />

Bu yazımızda Kazakistan sinemasının 1.<br />

Dünya Savaşı’na kadar olan kısmını inceledik.<br />

Önümüzdeki sayıda 1.Dünya Savaşı sonrası<br />

dönemde sinemanın gelişimine ışık tutmaya<br />

çalışacağız.<br />

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileği<br />

ile…<br />

THE JOURNEY OF CINEMA IN SOVIET<br />

KAZAKHSTAN<br />

The cinema industry of the Soviet<br />

Kazakhstan was established in 1929. Like all<br />

other cinemas in the world, they produced<br />

documentaries in the first year of establishment,<br />

but Kazakh film makers wanted to<br />

make feature films in addition to documentaries.<br />

Thus, a film was made about<br />

Kazakhstan in 1929 by Vostokkino. This film<br />

was an adaptation of well-known Russian<br />

author D. Furmanov’s novel “Riot”. The film<br />

had the same name with the novel.<br />

Following the films Song of the Deserts,<br />

Djut, Hate, Traces of the Enemy, the<br />

“Lenfilm” studio made a film on the history<br />

of revolution in 1938, called “Amangeldi”.<br />

The film has an important place in Kazakh<br />

cinema as it is the first talking movie of the<br />

industry.<br />

Kazakhstan Communist Party and the<br />

People’s Commissariat for Education adopted<br />

a law on the development of literature<br />

and culture of Kazakhstan in February 1939.<br />

This law was about supporting new scriptwriters,<br />

directors and cameramen within<br />

the national community, and the establishment<br />

of a feature film studio in Almaty.<br />

We looked through the history of the<br />

Kazakh cinema until the <strong>World</strong> War I. We<br />

will focus on the development of the film<br />

industry in Kazakhstan after the <strong>World</strong> War.<br />

Hope to meet you in the next article…<br />

HAZAR WORLD<br />

49


KÜLTÜR&SANAT / CULTURE&ART<br />

FİLM / FILM<br />

YÖNETMEN: VOLKER SCHLÖNDORFF<br />

DIRECTOR: VOLKER SCHLÖNDORFF<br />

DİPLOMASİ<br />

Oyuncular: André<br />

Dussollier, Niels Arestrup,<br />

Burghart Klaußner<br />

DIPLOMACY<br />

Cast: André Dussollier,<br />

Niels Arestrup, Burghart<br />

Klaußner<br />

Diplomasi, İkinci Dünya<br />

Savaşı’na dair bugüne kadar<br />

yapılan tüm filmlerden farklı<br />

bir çizgi çiziyor. 25 Ağustos<br />

1944’te müttefikler Paris’e<br />

doğru ilerlerken Nazi komutanı<br />

Dietrich von Choltitz de<br />

şehre yerleştirdiği bombalarla<br />

tarihi yok etmeye hazırlanıyor.<br />

Devreye İsveç konsolosu<br />

Raoul Nordling’in<br />

girmesiyle uzun uzadıya<br />

diyalogların geçtiği film, diplomasinin<br />

önemini gözler<br />

önüne seriyor.<br />

Diplomacy has a different<br />

narration than all other<br />

films about the <strong>World</strong><br />

War II. While the Allies<br />

were marching toward<br />

Paris in August 1944, Nazi<br />

commander Dietrich von<br />

Choltitz was getting prepared<br />

to destroy the history by<br />

bombing the city. Swedish<br />

Consul Raoul Nordling’s<br />

interference and their<br />

long dialogues with the<br />

commander show us the<br />

importance of diplomacy.<br />

SERGİ / EXHIBITION<br />

TARİH: 31 MAYIS <strong>2015</strong>’E KADAR YER: TOPHANE-İ AMİRE<br />

DATE: UNTIL 31 MAY <strong>2015</strong> VENUE: TOPHANE-İ AMİRE<br />

MİMAR SİNAN VE MİMARİ<br />

DEHANIN ŞAHESERLERİ<br />

10 ana bölümde anlatılan “Mimar Sinan ve Mimari<br />

Dehanın Şaheserleri” sergisinde teknolojinin sergileme<br />

tasarımına katkı sağladığı tüm enstrümanlar kullanılıyor.<br />

Serginin sadece gezilmesine değil, interaktif olarak<br />

yaşanmasına da olanak sağlanırken, büyük usta Sinan’ın<br />

eserlerinin sergilenmesi ile “Sinan zamanı” yaşatılmaya<br />

çalışılıyor. Sergi İstanbul’dan sonra dünyanın başka<br />

önemli kentlerinde de sergilenmek üzere yola çıkacak.<br />

ARCHITECT SINAN & MASTERPIECES<br />

OF THE CREATIVE GENIUS<br />

The “Architect Sinan & Masterpieces of the Creative<br />

Genius” Exhibition uses technology and all necessary<br />

instruments to exhibit the works of Sinan in 10 sections.<br />

In the exhibition, not only the works of Mastermind<br />

Sinan are displayed but also “Sinan’s Time” is brought<br />

to life. This technology-intensive exhibition allows<br />

the visitors experience the time and works of Sinan<br />

interactively. The exhibition will visit other cities in the<br />

world after Istanbul.<br />

50<br />

MAYIS <strong>2015</strong> SAYI <strong>30</strong> - MAY <strong>2015</strong> ISSUE <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

KİTAP / BOOK<br />

EDİTÖR: AHMET YÜKLEYEN YAYINEVİ: HAZAR STRATEJİ YAYINLARI<br />

EDITOR: AHMET YÜKLEYEN PUBLISHER: CASPIAN STRATEGY PUBLICATIONS<br />

HAZAR BÖLGESİ’NİN<br />

JEOPOLİTİĞİ<br />

Kitap “Güvenlik ve İstikrarın Jeopolitiği”,<br />

“Siyasi Krizler ve Dönüşümler” ve “Siyaset ve<br />

Ekonomide Karşılaşılan Engeller ve Fırsatlar”<br />

başlıklarını taşıyan 3 bölümden oluşuyor.<br />

Kitapta Türkiye’nin <strong>Hazar</strong> politikaları, bölgeyle<br />

kurulan ekonomik ilişkiler, <strong>Hazar</strong><br />

Bölgesi’nin hukuki statüsü, Türkiye-Rusya,<br />

Türkiye-Ermenistan ve Türkiye-Özbekistan<br />

ilişkileri, Ukrayna sorunu ve Kırım meselesi,<br />

Karabağ sorunu, dünya barışını tehdit eden<br />

Afganistan sorunu, Azerbaycan’ın bölgesel ve<br />

uluslararası düzeyde enerji politikası ve<br />

Gürcistan’daki ekonomik fırsatlar gibi konulara<br />

yer veriliyor.<br />

GEOPOLITICS OF THE<br />

CASPIAN REGION<br />

The book consists of three parts under<br />

the titles “Geopolitics of Security and<br />

Stability”, “Political Crises and Transition”<br />

and “Political Economic Challenges and<br />

Opportunities”. It discusses Turkey’s<br />

Caspian policies, economic relations with<br />

the region, legal status of the Caspian<br />

Region, Turkey-Russia, Turkey-Armenia<br />

and Turkey-Uzbekistan relations, the<br />

Ukraine problem and Crimea issue,<br />

Karabakh issue, Afghanistan issue as a<br />

threat against global peace, Azerbaijan’s<br />

regional and international energy policies,<br />

and economic opportunities in Georgia.<br />

TİYATRO / THEATER<br />

TARİH: 7 MAYIS <strong>2015</strong> YER: TRUMP TOWER GÖSTERİ MERKEZİ<br />

DATE: 7 MAY <strong>2015</strong> VENUE: TRUMP TOWERS MALL<br />

SUNAY AKIN - İKİ<br />

KİTAP BİR HEVES<br />

Anlatımlarını bir meddah<br />

tavrıyla gerçekleştiren Sunay<br />

Akın, dinleyenlerine bir<br />

sunumda binlerce kitabın<br />

ışığını aktaran bir içerik<br />

sunuyor. Sunay Akın’ın<br />

kendi deyişiyle; kişinin<br />

kendini geliştirmesinde,<br />

aydınlanmasında önemli olan<br />

sorulardır, adımlar sorularla<br />

atılır. Kişi bu sorularla açtığı<br />

kapının ardından kavuşacağı<br />

ışıkla aklının içinde örülen<br />

duvarları yıkacaktır. Sunay<br />

Akın’la birçok cümle bu<br />

gösterinin ardından anlam<br />

buluyor.<br />

SUNAY AKIN - İKİ<br />

KİTAP BİR HEVES<br />

With an encomiastic<br />

attitude, Sunay Akın<br />

narrates the light of<br />

thousands of books in a<br />

single presentation. In<br />

Sunay Akın’s own words;<br />

questions are the most<br />

important factor in the<br />

self-development and<br />

self-awakening of human<br />

beings. People take steps<br />

with questions and they<br />

will destroy the walls inside<br />

their head with the light of<br />

questions. Many sentences<br />

will find meaning after<br />

Sunay Akın’s show.<br />

MÜZİK / MUSIC<br />

TARİH: 27 MAYIS <strong>2015</strong> YER: CRR KONSER SALONU<br />

DATE: 27 MAY <strong>2015</strong> VENUE: CRR CONCERT HALL<br />

KEREM GÖRSEV<br />

TRİO VE ERNIE<br />

WATTS<br />

Ülkemizin önde gelen caz<br />

piyanistlerinden Kerem<br />

Görsev, kontrbasta<br />

Kağan Yıldız ve davulda<br />

Ferit Odman’dan oluşan<br />

triosuna, Amerikalı<br />

ünlü saksafonist Ernie<br />

Watts’ın da eklenmesi ile<br />

sahne alıyor. Ernie Watts<br />

ile birlikte “Emirgan”<br />

adlı albümü kaydeden<br />

sanatçı, yoğun istek<br />

üzerine bu sene Kerem<br />

Görsev Trio & Ernie<br />

Watts Türkiye turnesini<br />

gerçekleştiriyor.<br />

KEREM GÖRSEV<br />

TRIO AND ERNIE<br />

WATTS<br />

Turkey’s leading jazz<br />

pianist Kerem Görsev takes<br />

the stage with famous<br />

American saxophonist<br />

Ernie Watts and the Kerem<br />

Görsev trio consisting of<br />

Kağan Yıldız on contrabass<br />

and Ferit Odman on<br />

drums. Kerem Görsev<br />

Trio and Ernie Watts had<br />

previously recorded the<br />

“Emirgan” album, and this<br />

year they go on a tour upon<br />

popular demand.<br />

HAZAR WORLD<br />

51


ROTA / ROUTE<br />

STABESI PUBLIS IS? NOS SUL / UASTABESI PUBLIS IS? NOS SUL<br />

КРАТКОЕ<br />

ИЗЛОЖЕНИЕ


www.hazarworld.com<br />

Промышленные организации наиболее производительные<br />

и динамичные части какой-либо страны.<br />

Одновременно с индустриализацией многие продукты<br />

начали производиться в нашей стране и для многих<br />

людей открылись пути трудовой занятости. Турция<br />

особенно в последние годы стала промышленно развитой<br />

страной и сделала в своей истории уверенные<br />

шаги с точки зрения индустриализации.<br />

ХАЛДУН ЯВАШ<br />

Каспийский<br />

Стратегический Институт<br />

Генеральный Секретарь<br />

В Турции, вслед за периодом индустриализации в<br />

1923-1950 годах, самый важный шаг был сделан в<br />

области нефтехимии. Как видим, знакомство Турции с<br />

нефтехимией приходится почти на одно время с развитыми<br />

странами. В процессе индустриализации Турции<br />

первый план пятилетнего развития, который был<br />

поставлен в 1962 году, предполагал создание одного<br />

нефтехимического завода в стране. ПЕТКИМ родился<br />

в результате этого плана и стал самым главным камнем<br />

строительства сильной турецкой промышленности.<br />

ПЕТКИМ, который является на сегодняшний<br />

день единственным производителем сырья в секторе<br />

нефтехимии, в партнерстве с SOCAR Турции может<br />

делать инвестиции за инвестициями и превратить<br />

Алиага в интегрированную структуру, это должно<br />

стать нашей общей гордостью. Эту гордость мы пережили<br />

вновь в прошедшем месяце апреле, празднуя<br />

50-тилетие ПЕТКИМ.<br />

В этом выпуске мы подготовили тему обложки, которая,<br />

взяв сектор нефтехимии в Турции и в мире, рассматривает<br />

достижение Турцией благодаря её решимости<br />

и трудолюбию конкурентоспособного уровня с<br />

другими странами в секторе нефтехимии, исходя из<br />

50-летней годовщины ПЕТКИМ. С другой стороны в<br />

этом выпуске, принимая во внимание визит президента<br />

Реджепа Тайип Эрдоган в Казахстан в Апреле, мы<br />

также сделали предметом выпуска и Средний<br />

Коридор. Проф. Дp. Месут Хаккы Джашын подробно<br />

проанализировал достижение с Ираном ядерной<br />

Конвенции и отношений Турции и Ирана.<br />

Примите наши самые искренние поздравления 19 Мая<br />

День памяти Ататюрка, праздник молодежи и спорта.<br />

Увидимся в следующем выпуске.<br />

HAZAR WORLD<br />

53


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

НАЧАЛСЯ ОБРАТНЫЙ ОТСЧЕТ ДЛЯ ЕВРОПЕЙСКИХ<br />

ИГР В БАКУ<br />

Международные мероприятия Азербайджана, начавшиеся с принятия Евровидения<br />

у себя в гостях, в этом году продолжатся проводящимися впервые Европейскими<br />

играми в Баку. В марте и апреле, проходя через многие из подготовительных<br />

испытаний, многие из объектов были завершены.<br />

ся прочная связь. То есть рост национального<br />

дохода на душу населения может означать<br />

завоевание спортсменами страны на<br />

Олимпийских играх на 2-5 медалей больше.<br />

Экономисты дают хорошие новости министру<br />

Рахимову, который сказал: «Нам<br />

нужно завоевать много медалей». Потому<br />

что тенденция роста экономики<br />

Азербайджана продолжается долгое время,<br />

и наблюдается значительное увеличение<br />

национального дохода.<br />

Волнение в Азербайджане на пике. Народ<br />

Азербайджана с нетерпением ждет<br />

июня, а подготовка к Бакинским<br />

Европейским Играм в стране быстро продолжается.<br />

Это спортивное мероприятие, в<br />

котором принимают участие только европейские<br />

страны, начнется 12 Июня. В<br />

Европейских играх, которые продлятся в<br />

течении 17 дней, будет принимать участие<br />

более 6 тысяч спортсменов из 49 стран в<br />

20 видах спорта. Министр молодежи и спорта<br />

Азербайджана Азад Рахимов сказал, что<br />

«хотя Бакинские игры <strong>2015</strong> года событие<br />

внутриконтинентальное, мы должны провести<br />

это мероприятие на международном<br />

уровне и мы готовы к этому». В организации,<br />

подготовленной с такой мотивацией,<br />

для успешного проведения Азербайджаном<br />

такого грандиозного события трудятся 18<br />

000 добровольцев.<br />

СКОЛЬКО НАЦИОНАЛЬНОГО<br />

ДОХОДА, СТОЛЬКО МЕДАЛЕЙ<br />

Все началось в Риме 8 Декабря 2012 года,<br />

где Баку был выбран в качестве принимающей<br />

страны. Между странами и городами<br />

идет ожесточенная конкуренция с одной<br />

стороны между спортсменами друг с другом,<br />

с другой стороны между городами за<br />

право проведения игр. По данным исследований<br />

между количеством медалей и национальным<br />

доходом на душу населения имеет-<br />

ГОРДАЯ ИСТОРИЯ И БУДУЩЕЕ.<br />

НАПОЛНЕННОЕ НАДЕЖДОЙ<br />

Олимпийские игры со временем превратились<br />

в арену, показывающей силу в экономической,<br />

политической, научной и культурной<br />

областях стран. Такого рода гигантские<br />

организации делают важный вклад в<br />

принимающую страну с точки зрения представления<br />

страны и выгоды социальных<br />

объектов. В Азербайджане, где построено<br />

много новых дорог, зданий, спортивных центров<br />

и обновлены старые спортивные сооружения,<br />

изменилось и лицо Баку. Конечно<br />

же самой любопытной частью таких крупных<br />

организаций являются церемонии<br />

открытия и закрытия. Подготавливая трехмерное<br />

световое шоу, достойное Баку,<br />

города огней Азербайджана, талисманом<br />

игр, беря вдохновение от природы и наследия<br />

страны, стали газель и гранат. Эти<br />

талисманы отражают «гордую историю» и<br />

«будущее, полное надежды» страны.<br />

В результате экономическая прибыльность<br />

или убыточность такого масштаба организаций<br />

является предметом спора, однако престиж,<br />

обеспечиваемый с точки зрения глобального<br />

присутствия какой-либо страны, в<br />

этих играх является главной точкой, подогревающей<br />

желание. Вслед за проведением<br />

Кубка мира 2014 самым значимым вкладом<br />

для Бразилии проводимых в 2016 году<br />

Олимпийских Игр в Рио-де-Жанейро, можно<br />

подчеркнуть об имидже оставлении позади<br />

экономических трудностей, переживаемых в<br />

стране.<br />

54 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

ИЗ КАЗАХСТАНА В<br />

АЗИИ, ИЗ ТУРЦИИ В<br />

ЕВРОПУ<br />

Делегация, состоящая из Президента<br />

Реджепа Тайип Эрдоган и министров,<br />

прибывшая с официальным визитом в<br />

столицу Казахстана в г. Астана, была<br />

пышно встречена главой государства<br />

Казахстан Нурсултаном Назарбаевым.<br />

Эрдоган и Назарбаев возглавили Бизнес-Форум<br />

Турция-Казахстан, в котором<br />

приняли участие 400 бизнесменов.<br />

Президент Реджеп Тайип Эрдоган и президент<br />

Республики Казахстан Нурсултан<br />

Назарбаев вслед за встречей один на<br />

один возглавили собрание комитета стратегического<br />

сотрудничества высокого уровня<br />

Турция-Казахстан. Эрдоган, выразивший<br />

вступление Турции на пост председателя с 1<br />

Декабря 2014 года до сегодняшнего времени<br />

в G-20, и ставшей в положении страны, ищущей<br />

решения борьбы не только со своим<br />

кризисом, как это было в предыдущие 13 лет,<br />

но и с глобальным и региональным кризисами,<br />

отметил, что осуществленное движение<br />

развития, изложенное видение и уверенность<br />

в себе поставили Турцию в её сегодняшнее<br />

положение. Эрдоган, взывая и к казахским<br />

бизнес-сообществам, подчеркнул о готовности<br />

обеспечения различного рода вклада и<br />

укреплению сотрудничества во всех областях.<br />

Эрдоган, объяснивший важность экономического<br />

сотрудничества в Евразии, выразил<br />

желание достигнуть экономически сильного<br />

формирования путем интеграции с<br />

Российской Федерацией, Беларусью и<br />

Казахстаном. Эрдоган сказал, что<br />

«Используя все эти возможности следует<br />

разнообразить нашу торговлю, перенести в<br />

высокие области добавленную стоимость и<br />

увеличить её».<br />

19 СОВМЕСТНЫХ ПРОЕКТОВ ОТ<br />

ТУРЦИИ И КАЗАХСТАНА<br />

Назарбаев, напомнивший о 1600 турецких<br />

компаниях в Казахстане, турецких бизнесменах<br />

участвовавших со дня независимости<br />

республики до настоящего времени в проектах,<br />

стоимостью до 20 миллиардов долларов,<br />

пригласил турецких бизнесменов на ЭКСПО<br />

2017, который будет проходить в Казахстане,<br />

для участия в 25 проектах. Назарбаев, обратив<br />

внимание на том, что в результате ухудшения<br />

глобальных экономических условий в<br />

последнее время, объем торговли между<br />

Турцией и Казахстаном остался на уровне<br />

3.4 миллиарда долларов, в качестве мер предупреждения<br />

кризиса упомянул о начале новой<br />

экономической программы «Нур Йолу» в<br />

Ноябре 2014 года. В рамках вышеупомянутых<br />

экономических программ, Назарбаев, подчеркнувший<br />

о желании развития сотрудничества<br />

с Турцией, сказал о желании создания<br />

совместных казахско-турецких промышленных<br />

зон, а также цели инвестировать 500<br />

миллионов долларов в год и увеличения объема<br />

торговли до 10 миллиардов долларов.<br />

Назарбаев, упомянувший проект Шелковый<br />

Путь, предусматривающий создание новой<br />

экономической зоны между Европой и Азией,<br />

указывая на договоренности создания общего<br />

с Турцией инвестиционного фонда, сказал:<br />

‘’Турция хочет повернуться вместе с нами к<br />

Азии, а мы с Турцией к Европе и к Ближнему<br />

Востоку».<br />

Во время этого трехдневного официального<br />

визита было достигнуто соглашение на 19<br />

совместных проектов между Турцией и<br />

Казахстаном общей стоимостью 800 миллионов<br />

долларов. С целью сотрудничества в<br />

отраслях торговли, развития, промышленности,<br />

сельского хозяйства, транспорта, логистики<br />

и туризма, кроме сотрудничества, реализованного<br />

в рамках подписанного в 2012<br />

году «Нового плана взаимодействия» две<br />

страны договорились также о реализации 25<br />

отдельных проектов на 2,8 миллиарда долларов.<br />

HAZAR WORLD<br />

55


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

ОТ ГЛОБАЛИЗАЦИИ К<br />

СОЗДАНИЮ БЛОКОВ: ТТИП<br />

Государства-члены в рамках ТРАСЕКА<br />

( Транспортный Коридор Европа-Кавказ-<br />

Азия) осуществляют инфраструктурные<br />

проекты в области транспорта собственным<br />

бюджетом. Исполняющий на протяжении 11 лет<br />

обязанности Генерального секретаря ТРАСЕКА<br />

Азербайджан Акиф Мустафаев рассказал о<br />

приключениях ТРАСЕКА и о согласованности<br />

Турции и Азербайджана в его формировании.<br />

МЕРВЕ ДАМДЖИ<br />

Какую миссию приняла на себя программа<br />

ТРАСЕКА, которая существует<br />

уже 17 лет и с добавлением<br />

Ирана включающая уже 13 членов?<br />

Сколько проектов подписано уже<br />

на сегодняшний момент?<br />

Mустафаев: Предположительно в последние<br />

15 лет в рамках программы ТРАСЕКА<br />

осуществлено приблизительно 80 проектов.<br />

Большинство из этих проектов были<br />

техническими проектами. 80 проектов полностью<br />

были приняты европейской комиссией.<br />

Сумма этих проектов составляет<br />

около 15 миллионов евро в год. Однако<br />

Турция вместе с другой страной членом -<br />

Азербайджаном ежегодно инвестируют<br />

миллионы долларов в строительство<br />

мостов и туннелей.<br />

Много лет ожидается разрешение проблемы<br />

Карабаха между Арменией и<br />

Азербайджаном. Среди государств, принявших<br />

программу ТРАСЕКА, в глаз<br />

бросается Армения. Как осуществился<br />

проект по включению Армении?<br />

M.: Этот вопрос мне часто задают. В 1998<br />

году при попытке Гейдара Алиева созвать<br />

конференцию, Европейский Союз поставил<br />

условие. Было сказано, что если Вы не<br />

пригласите соседку Армению, то конференция<br />

не состоится. То есть нужно было<br />

пригласить Армению. Гейдар Алиев был<br />

очень умным человеком и сказал «Если<br />

так – то давайте мы пригласим » . Таким<br />

образом, было отправлено официальное<br />

приглашение. Со всех государств приехали<br />

президенты, а из Армении премьерминистр<br />

того периода. Таким образом,<br />

центр ТРАСЕКА был основан в центре<br />

Баку. Многие государства пытались у нас<br />

перенять эту обязанность, выдвигая наперёд<br />

наши споры с Арменией, однако это у<br />

них не получилось.<br />

С чем больше всего сталкиваются страны-<br />

члены делая перевозки по транспортному<br />

коридору?<br />

M.: По-моему мы не используем даже 50%<br />

потенциала коридоров, заложенных в программе<br />

ТРАСЕКА. Что следует сделать?<br />

Есть проблемы с границами. В регионе<br />

ТРАСЕКА есть всё, включая нефть, газ,<br />

золото, хлопок, море. Европа также нуждается<br />

в этом. В Европе же есть ум и технологии.<br />

То есть технологии и ум нужно<br />

перевезти сюда, а нефть и газ перевезти<br />

туда.<br />

Как воздействует Турция на формирование<br />

ТРАСЕКА?<br />

M.: Прежде всего у Турции есть опыт.<br />

Откровенно говоря, большинство наших<br />

стран- членов кроме Румынии, Болгарии и<br />

Турции пришли из советской системы.<br />

Раньше просто сказать название Турции –<br />

было преступлением. Тогда сажали в<br />

тюрьму и отправляли в Сибирь.<br />

Послушать по радио Турцию мы не могли.<br />

Мой отец был очень известным академиком.<br />

Он слушал турецкое радио и при этом<br />

боялся. Потому что если бы его взяло<br />

КГБ, оно бы не посмотрело на то, что он<br />

академик, и его бы посадили. Вот такие<br />

времена мы пережили. Это не очень большой<br />

период. После него прошло уже 40<br />

лет. Посмотрите сейчас мы стали из одного<br />

народа двумя государствами. Между<br />

нами нет препятствий. В этом также приняла<br />

участие ТРАСЕКА.<br />

56 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

ТУРЕЦКАЯ НЕФТЕХИМИЯ БЫЛА ПОСТРОЕНА<br />

ИСТОРИЧЕСКИМ ПЕТКИМОМ<br />

В Турции нефтехимия значит ПЕТКИМ. Тот, кто рассказывает об истории<br />

турецкой нефтехимии, значит рассказывает историю ПЕТКИМ. ПЕТКИМ сегодня<br />

исполняется 50 лет. Все эти годы продолжает свой путь в качестве первого и<br />

единственного производителя нефтехимической продукции Турции и сегодня с<br />

производством 3 миллионов 600 тысяч тонн нефтехимической продукции в год<br />

вносит значительный вклад в экономику страны.<br />

ФИГЕН AЙПЕК АЙВАДЖЫ<br />

Нефтехимия... Продукция современности...<br />

Нефтехимическая промышленность<br />

сегодня известна все еще<br />

очень молодой отраслью промышленности.<br />

Несмотря на то, что не дается<br />

какая-то определенная дата появления сектора,<br />

рождение нефтехимической промышленности<br />

в полном своем смысле приходится<br />

на время после второй мировой войны,<br />

т.е. на начало начало 50-ых годов.<br />

Несмотря на то, что такие нефтехимические<br />

продукты как ПВХ и ПС, были<br />

открыты в XIX веке, широкое использование<br />

этих продуктов, период индустриализации<br />

нефтехимической области приходится<br />

на после военные года, время испытаний<br />

для человечества во второй раз. Даже при<br />

взгляде на эту мимолетную жизнь сектора<br />

видно, что даже волнения в цене на нефть,<br />

которая является основным сырьем, не<br />

смогли повлиять на рост нефтехимического<br />

сектора. Этот быстро развивающийся<br />

сектор также и с точки зрения добавленной<br />

стоимости приходит в состояние производственной<br />

динамики мировой экономики.<br />

Знакомство Турции с нефтехимией также<br />

почти совпадает с этой датой в развитых<br />

странах. В 1950-х годах сектор нефтехимии,<br />

который показал огромный рост в<br />

США, продемонстрировал свое существование<br />

и рост в конце 50-ых годов в<br />

Западной Европе, в 60-ых годах в Японии и<br />

70-ых годах в наименее развитых и развивающихся<br />

странах. Турция в свою очередь<br />

стала одной из стран, внимательно наблюдающих<br />

за периодом развития нефтехимии<br />

в мире. Консультант ICIS ( Независимой<br />

химической информационной службы)<br />

Фабрицио Гали, ссылаясь на развитие<br />

нефтехимического сектора в Турции, под-<br />

HAZAR WORLD<br />

57


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

черкивает размер сектора: «по причине<br />

большого внутреннего спроса на такие<br />

продукты, как химикаты, изделия из пластика,<br />

резины, фибра, темпы роста на протяжении<br />

долгих лет наблюдаются выше<br />

среднего в мире.<br />

В ТУРЦИИ ПЕРВЫЙ ШАГ В<br />

НЕФТЕХИМИИ СДЕЛАЛ ПЕТКИМ.<br />

В Турции первый шаг в нефтехимии был<br />

сделан в 1965 году ПЕТКИМ. ПЕТКИМ,<br />

начавший свою деятельность почти одновременно<br />

с открытием нефтехимических<br />

заводов в развитых странах, стал в Турции<br />

организацией, начавшей историю нефтехимии.<br />

Начиная с основания ПЕТКИМ до<br />

наших дней, сектор нефтехимии стал движущей<br />

силой индустриализации и развития<br />

в Турции. На протяжении всего процесса<br />

индивидуализации кроме возможности<br />

делать инвестиции в увеличение объема и<br />

модернизации, ПЕТКИМ переживал трудный<br />

период, когда он не имел возможности<br />

сделать инвестиции в новые мощности, но<br />

все таки смог сохранить качество продукта.<br />

Сегодня Турция демонстрирует сильную<br />

позицию в конкуренции с Китаем,<br />

который известен дешевой, но некачественной<br />

продукцией на нефтехимическом<br />

рынке.<br />

Благодаря вкладу ПЕТКИМ, созданные<br />

разной величины фирмы пластиковой продукции<br />

находят возможности дешевой и<br />

простой поставки особенно сырьевой продукции.<br />

Потому что ПЕТКИМ, обладая<br />

большими инфраструктурными возможностями<br />

как дороги, железнодорожная линия,<br />

обеспечивающие связь с торговыми центрами<br />

и внутренним рынком, в частности<br />

логистика, которая играет важную роль в<br />

торговле, выступают в качестве преимущества<br />

для ПЕТКИМ и фирм по сбыту продукции.<br />

Таким образом положение<br />

ПЕТКИМ является важным фактором,<br />

увеличивающим конкурентоспособность<br />

нефтехимической промышленности<br />

Турции.<br />

ПЕТКИМ ПРЕВРАЩАЕТСЯ В<br />

СОСТОЯНИЕ ИНТЕГРИРОВАННОГО<br />

ЗАВОДА<br />

ПЕТКИМ, начавший свою деятельность<br />

сначала в 1970 году в Йарымджа с 5<br />

фабриками, для основания второго своего<br />

комплекса выбрал регион Алиага- идеальный<br />

с точки зрения логистики и взялся за<br />

эксплуатацию здесь комплекса в 1985 году.<br />

На предприятии, основанном с в то время с<br />

самыми передовыми технологиями и оптимальной<br />

мощностью, время от времени<br />

были осуществлены инвестиции в уеличение<br />

объема. Вслед за переходом в 2008<br />

году 51% акций ПЕТКИМ в ООО SOCAR,<br />

ПЕТКИМ запустил работу интегрированного<br />

сооружения для комплекса в Алиага.<br />

Контейнерный порт и ветряная электростанция<br />

создают основные части такой<br />

интеграции. Президент SOCAR в Турции<br />

Кенан Явуз, отметив приватизацию и<br />

существование ПЕТКИМ, который производит<br />

для добавления значения для людей и<br />

жизни в течении 50 лет, подчеркнул, что<br />

продолжение пути этого крупного предприятия<br />

с SOCAR,Турция является важным<br />

как для отношений Турция-Азербайджан,<br />

так запуска и ускорения этих проектов.<br />

В комплексе Алиага, где осуществляется<br />

интеграция НПЗ-нефтехимия-энергиялогистика,<br />

и до сих пор продолжается<br />

быстрое развитие, во время строительства<br />

58 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

гигантского контейнерного порта планируется<br />

завершение вложения инвестиций первой<br />

фазы в этом году, второй фазы в 2016<br />

году, таким образом ожидается, что Алиага<br />

станет крупнейшим интегрированным<br />

логистическим центром в Турции.<br />

При реализации этой интеграции ПЕТКИМ<br />

показывает и экологические подходы при<br />

выполнении рутинных процедур.<br />

Например, в паровых котлах вместо мазута<br />

ПЕТКИМ начал использовать природный<br />

газ, тем самым защищая его экологическую<br />

чувствительность. В то же время,в<br />

ходе интеграции в Алиага, ПЕТКИМ,<br />

защищающий свою экочувствительность, с<br />

инвестициями в ветряную энергостанцию<br />

(RES) также с точки зрения удовлетворения<br />

потребности энергии использовал предпочтение<br />

обновления энергии. С инвестициями<br />

ВЭС в 55 миллионов евро в <strong>2015</strong><br />

году ПЕТКИМ планирует начать производство<br />

электроэнергии. Станция, общая установленная<br />

мощность которой будет 51 МВ,<br />

на первом этапе произведет 12% от объема<br />

производства энергии ПЕТКИМ. Эта инвестиция,<br />

одновременно делая вклад в необходимость<br />

экологически чистой энергетики<br />

региона, будет отвечать потребностям<br />

энергетики завода.<br />

НЕФТЕХИМИЧЕСКАЯ<br />

ПРОМЫШЛЕННОСТЬ В МИРЕ<br />

ПРОДОЛЖАЕТ РАЗВИВАТЬСЯ.<br />

ПЕТКИМ, благодаря своим инвестициям,<br />

превращаясь в один из мировых ведущих<br />

нефтехимических заводов, в соответствии<br />

с географическим положением также<br />

содержит важный потенциал. Консультант<br />

ICIS Гали, заявив, что турецкая нефтехимия<br />

является высокоразвитым рынком с<br />

точки зрения потребления на душу населения,<br />

отметил, что такие торговые полимеры<br />

как полиэтилен и полипропилен,<br />

используемые в фибре, упаковке, потребительских<br />

товарах, электронике, автозапчастях<br />

и многих другие продуктах, в этом<br />

отношении являются хорошим примером.<br />

Гали: «(включая все типы и сополимеры)<br />

потребление этих продуктов на душу населения<br />

в Индонезии в 2014 году было 11 кг,<br />

в Индии -6 кг, а в Турции-70 кг», заявил,<br />

что «в данном случае потенциальное увеличение<br />

прогнозируемого спроса в Южной<br />

Азии будет выше, чем в Турции».<br />

Турция, шагающая в сектор вместе с развитыми<br />

странами, продолжает свое развитие<br />

вместе с миром. В частности, рост объема<br />

ПЕТКИМ на 13 % в 2014 году вместе с<br />

увеличением годового объем валового<br />

производства с 3,2 млн тонн вырос до 3,6<br />

млн тонн. ПЕТКИМ, который является<br />

одной из самых популярных компаний<br />

Турции, с ассортиментом нефтехимической<br />

продукции более 50 видов занимает<br />

сегодня положение незаменимого производителя<br />

сырья в Турции. Нефтехимические<br />

продукты, производимые ПЕТКИМ, важные<br />

составляющие секторов строительства,<br />

сельского хозяйства, автомобилестроения,<br />

электрики, электроники, упаковки,<br />

текстильного сектора. Таким образом<br />

существование ПЕТКИМ обеспечивает<br />

существование и других промышленных<br />

компаний.<br />

Итак, даже если нефтехимия в очень недалеком<br />

прошлом и вошла в жизнь людей,<br />

сегодня тысячи видов продукции производятся<br />

из нефти и газа, и без нефтехимических<br />

продуктов, кажется, жизнь человека<br />

будет довольно тяжелой.<br />

HAZAR WORLD<br />

59


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

ЯДЕРНОЕ СОГЛАШЕНИЕ С<br />

ИРАНОМ В ЛОЗАННЕ: РЕШЕНИЕ<br />

И НЕУРЕГУЛИРОВАННОСТЬ<br />

Изменит ли расстановку сил на Ближнем Востоке<br />

и сможет ли восприниматься как радикальное<br />

разделение, открывающее путь увеличению присутствия<br />

в регионе Тегерана вместо традиционного<br />

понимания альянса США с Саудовской Аравией-<br />

Турцией ядерное примирение с Ираном?<br />

ПРОФ. ДР. МЕСУТ ХАККЫ ДЖАШЫН<br />

Заключённый в Лозанне договор был<br />

принят всеми сторонами договора.<br />

Иран на 3/2 сократит применение обогащающих<br />

уран центрифуг, и уменьшит<br />

имеющиеся запасы урана до <strong>30</strong>0 килограмм,<br />

он заявил также, что демонтирует<br />

реактор тяжёлой воды, производящий плутон<br />

и согласится быть контролируемым<br />

международными комиссиями.<br />

ПРИВНЕСЕНИЯ И ВОЗДЕЙСТВИЯ НА<br />

РАВНОВЕСИЕ БЕЗОПАСНОСТИ<br />

ДОГОВОРА<br />

Иран уменьшит запасы обогащённого урана<br />

до низкого уровня. Эти запасы имеют значение<br />

для обогащения на более продвинутом<br />

уровне и для применения в производстве<br />

бомбы. На подземных объектах фордаун на<br />

протяжении 15 лет ни в коем случае не<br />

будет производится обогащение урана.<br />

В случае если Иран освободится от эмбарго<br />

Запада с экономической и политической<br />

точки зрения организационно расширится<br />

его влияние в регионе, он займёт место среди<br />

оптимистичных таблиц. Иран всё ещё сохраняет<br />

тесный контакт с сирийским режимом<br />

Асада и ливанской организацией Хезболла.<br />

Тем не менее, в осторожном подходе развития<br />

Вашингтона и Лондона, если Тегеран не<br />

будет чётко выполнять требования<br />

Соглашения, они не скупятся на предупреждения<br />

о ещё более значительных санкциях.<br />

Что выиграет Иран в случае если имеющееся<br />

Соглашение вступит в силу в конце июня?<br />

Когда санкции закончатся аппетиты всех<br />

европейских компаний по причине большой<br />

востребованности изолированной в течение<br />

многих лет иранской экономики с 75 милионным<br />

населением сильно возрастут. При<br />

первичном воздействии возможного соглашения<br />

же ещё более ожидается выход на<br />

передний план иранского энергетического<br />

сектора. Поэтому, Иран сможет продать на<br />

мировой рынок больше нефти и ожидания<br />

увеличения поставок создаст давление на<br />

падение цен на нефть на мировом рынке.<br />

Во-вторых, отраслевые изменения - с политической<br />

точки зрения действующий согласно<br />

с Западом Иран, может рассматриваться<br />

как предоставление альтернативного источника<br />

поставок природного газа из России в<br />

Европу. Экспорт газа и нефти Тегераном с<br />

экономической позиции может стимулировать<br />

иностранные инвестиции к большему<br />

притоку горячих денег и к обновлению стареющих<br />

объектов энергетической инфраструктуры.<br />

КРИТИЧЕСКИЕ ПРЕПЯТСТВИЯ ДЛЯ<br />

ДОГОВОРА: НЕТАНЬЯХУ И<br />

КОНГРЕСС США И РАКЕТЫ S-<strong>30</strong>0.<br />

С самого начала выступающий против договора<br />

и победивший на выборах премьерминистр<br />

Израиля Нетаньяху заявил<br />

Президенту США Барраку Обаме, что этот<br />

договор угрожает существованию Израиля.<br />

Кроме того, Нетаньяху даже если напрямую<br />

не участвует в переговорах, продолжает<br />

удивлять с еврейским лобби в Конгрессе<br />

США.<br />

Кроме того, ранние атаки на отмену эмбарго<br />

для Ирана исходили от Москвы. Российский<br />

Президент Владимир Путин убрал законное<br />

препятствие перед поставками. Новости,<br />

вселяющие надежду пришли из Лозанны,<br />

можно сказать о новой борьбе и информационной<br />

конкуренции до конца июня. Защита<br />

от «Ядерного напряжения» , имеющего<br />

место в регионе на протяжение многих лет,<br />

не будет неожиданностью.<br />

60 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

ЗНАЧЕНИЕ С ТОЧКИ ЗРЕНИЯ ЭКОНОМИЧЕСКИХ<br />

СОБЫТИЙ В ЕС И ЦЕНЫ НА ЭНЕРГОНОСИТЕЛИ<br />

Вслед за неожиданными результатами выборов в Греции государственный долг<br />

Европейского Союза, забытый на некоторое время,и проблемы экономического<br />

роста были подняты снова. Экономика ЕС на самом деле встречается с двумя<br />

важными проблемами, которые влияют друг на друга.<br />

Первая из проблем, которые влияют<br />

на экономику ЕС, встает перед нами<br />

как экономический рост. Для 28<br />

государств-членов ЕС в период с<br />

2003 по 2008 годы средний ежегодный<br />

экономический рост составлял 2,2%, в то<br />

время как в период 2009-2013 годы средний<br />

рост составляет -0,2% уровня. При<br />

рассмотрении показателей реального валового<br />

внутреннего продукта (ВВП) для 28<br />

государств-членов ЕС в конце 2013 года<br />

общий ВВП по-прежнему ниже уровня<br />

2008 года. Не включая все страны ЕС,<br />

другим важным вопросом для Союза встает<br />

высота государственного долга. Вместе<br />

с переходом к единой валюте возможность<br />

кредитования с низкими затратами уже<br />

стала с точки зрения государственного<br />

долга выше возможного уровня.<br />

ЕЦБ БУДЕТ ПРИОБРЕТАТЬ<br />

ШИРОКИЙ СПЕКТР ОБЛИГАЦИЙ<br />

По решению Европейского Центрального<br />

Банка (ЕЦБ) на заседании в январе было<br />

объявлено о начале программы покупки<br />

облигаций ежемесячно 60 млрд евро,<br />

которая продлится до сентября 2016<br />

года. В следующие полтора года ЕЦБ<br />

осуществит покупку облигаций в<br />

общей сложности более 1 трлн евро.<br />

Ожидается, что этот шаг будет по двум<br />

каналам поддержкой экономического<br />

роста в Европе. Первый канал будет<br />

работать над торговым балансом. Очень<br />

важно поддерживать рост потери стоимости<br />

евро в среднесрочной перспективе<br />

как в странах, имеющих задолженности,<br />

так и в других странах-членах<br />

через механизм экспорта. Второй<br />

канал, который поддерживал бы рост,<br />

как и ожидал ЕЦБ будет осуществляться<br />

через потребление и инвестиционные<br />

расходы. Вместе с денежной экспансией<br />

ослабление финансового состояния,<br />

а также облегчение доступа к<br />

кредитам как компаний, так и домашних<br />

хозяйств, и их удешевление кажется<br />

возможным.<br />

HAZAR WORLD<br />

61


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

КРАТЧАЙШИЙ ПУТЬ<br />

ИЗ АЗИИ В ЕВРОПУ:<br />

СРЕДНИЙ КОРИДОР<br />

Активизация Шелкового Пути будет наиболее<br />

важным шагом для открытия стран Средней<br />

Азии, еще не полностью интегрированных в<br />

глобальную экономику, в мир. Один из маршрутов<br />

Шелкового Пути Средний Коридор, связывая<br />

Китай и Турцию, увеличит долю Казахстана в<br />

международной торговле, по которому он проходит.<br />

ФИГЕН AЙПЕК АЙВАДЖЫ<br />

Логистика стремительно развивается<br />

при помощи технологии, перемещая<br />

глобализацию на несколько шагов вперед,<br />

связывает между собой страны,<br />

географически отдаленные друг от друга, и<br />

создает торговый фундамент, как если бы эти<br />

страны находились рядом друг с другом.<br />

«Рост глобализации и конкуренции, целенаправленность<br />

на основные возможности<br />

предприятий, направленность на стратегических<br />

партнеров других мероприятий создали<br />

сегодня структуру цепочки поставок»-, говорит<br />

Доц. Дp. Авни Зафер Аджар университета<br />

Окан, «в сочетании этой структуры с технологиями<br />

транспорта и коммуникаций для<br />

снижения до минимума затрат глобальных<br />

предприятий, привели Китай и близлежайшие<br />

регионы в состояние обычной производственной<br />

базы». Среди актеров на первом месте<br />

Америка. Аджар напоминает, что после второй<br />

мировой войны вместе с мировым политическим<br />

лидерством, перешедшим в США,<br />

то, что география страны не пострадала<br />

напрямую от войны, находилась в статусе<br />

государства-победителя, дало США преимущества<br />

в производстве и торговле, и подводит<br />

разговор к тому, что в развитии глобальных<br />

предприятий логистика имеет сильное влияние.<br />

Логистика на самом деле не только прокладывает<br />

путь для глобальных компаний,<br />

добавление какой-либо страны к международной<br />

сети логистики также обеспечивает<br />

рост экономики этой страны. На мировом<br />

рынке, где сменились производственные<br />

коды, то есть производство переключилось<br />

на такие страны, как Китай, Индия, и крупнейшими<br />

покупателями стали Европа и<br />

Америка также с развитой экономикой, играют<br />

важную роль международные дороги и<br />

переходные контракты, которые будут связывать<br />

эти различные континенты.<br />

ТУРЦИЯ НАХОДИТСЯ В ЦЕНТРЕ<br />

МЕЖДУНАРОДНОЙ<br />

ЛОГИСТИЧЕСКОЙ СЕТИ<br />

В то время как Азиатско-Тихоокеанский,<br />

Латиноамериканский, Восточноевропейский,<br />

Африканский-Ближневосточный регионы<br />

рассматриваются в качестве тех, которые<br />

выйдут в будущем вперед, есть путь, который<br />

непосредственно тесно связан с Турцией:<br />

Шелковый Путь. Маршрут Шелкового Пути,<br />

который пытаются снова оживить, связывая<br />

Азию и Европу, означает, что, при подключении<br />

этого маршрута произойдет ускорение<br />

экономического развития стран, расположившихся<br />

на этом пути. Открытие Китая, который<br />

является ведущим производителем и<br />

поставщиком, и других азиатских стран с<br />

лидирующии позициями на мировом рынке<br />

через маршрут Великого Шелкового Пути<br />

62 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>


www.hazarworld.com<br />

миру, означает еще и доставку их продукции<br />

по более короткому и дешевому пути в<br />

Европу. Как говорит Аджар, сегодня когда<br />

есть два крупных потребительских центра<br />

как Соединенные Штаты Америки и Европа,<br />

когда есть три крупных производственных<br />

центра, как Америка, Европа и Китай, необходимо,<br />

чтобы остальные страны хорошо<br />

использовали возникший потенциал и создавали<br />

их собственные центры. Одна из стран,<br />

которые должны это сделать, это Казахстан.<br />

Доц. Дp. Авни Зафер Аджар отмечает, что<br />

Казахстан находится на пересечении цепочек<br />

поставок, созданных на производственной<br />

географии с осью Европа-Китай для поставок<br />

сырья и промежуточных продуктов,<br />

которые необходимы для потребления и производства;<br />

вместе с тем Казахстан находится<br />

в центре треугольника. который состоит<br />

стран БРИКС, также называемых странами с<br />

развитой экономикой, как Россия-Китай и<br />

Индия, и занимает очень важную позицию с<br />

точки зрения перевозок, подчеркивает<br />

Аджар.<br />

Средний коридор, соединяющий Турцию<br />

через территорию Казахстана, является<br />

самым быстрым и самым экономичным<br />

маршрутом из Азии в Европу. Этот стратегический<br />

маршрут, который объединяет с международной<br />

торговлей и региональное развитие,<br />

сотрудничество и процветание, завершается<br />

в Турции, которая находится между этих<br />

трех континентов. В то время как включение<br />

Каспийского моря в универсальную транспортную<br />

сеть стало одним из основных этапов<br />

регионального развития, индекс глобальной<br />

конкурентоспособности стран (GCI),<br />

приготовленный 2012 году мировым банком,<br />

звучит хорошо для Казахстана. По этому<br />

показателю по качеству транспортной<br />

инфраструктуры и логистической производительности<br />

из стран Центральной Азии только<br />

лишь Казахстан среди первых 100 стран и<br />

занимает 86-ое место. А Турция на 27-ом<br />

месте. Председатель департамента транспортной<br />

политики и экономики министерства<br />

транспорта Азербайджана Азер Алиев отмечает<br />

развитие Казахстана с каждым днем с<br />

точки зрения транспортной инфраструктуры,<br />

обращает внимание , что в рамках проекта<br />

«Silk Wind» железнодорожное расстояние<br />

между Китаем и Казахстаном на территории<br />

Казахстана сократилось на 900 км.<br />

железнодорожный прорыв, в повестке дня<br />

рассказывает о создании оттуда коридора<br />

Баку-Грузия-Турция на Черное море. Также<br />

есть возражающие против возрождения<br />

китайского Шелкового Пути. Здесь стоит<br />

прислушаться к словам главы управления<br />

информатизации китайского международного<br />

биржевого центра (CCIEE) Ксу Хонгджай.<br />

Тем, кто критикует попытки оживить китайский<br />

Шелковый путь и сравнивает иностранные<br />

инвестиции с планом Маршалла,<br />

Хонгджай отвечает, что эти инвестиции<br />

Китая основываются на «взаимной выгоде».<br />

Другим примером является железнодорожная<br />

линия «Йуксиноу», берущая свое начало из<br />

китайского города Чунцин и продолжающаяся<br />

до немецкого города Дуйсбург, регулярные<br />

рейсы которой начались с апреля 2014 года.<br />

Контейнерные поезда, преодоляющие расстояние<br />

в 11 000 километров за 21 день, доставляя<br />

из Китая в Европу электронные изделия,<br />

электрические приборы и стальную продукцию,<br />

перевозят из Европы в Китай автомобильные<br />

запчасти, потребительские товары<br />

класса люкс и переработанные материалы.<br />

То есть здесь имеется в виду взаимная перевозка.<br />

Стоимость перемещения одного контейнера<br />

по этому маршруту дороже, чем<br />

морские перевозки и колеблется от 5 до 8<br />

тысяч долларов. Однако морские перевозки,<br />

по сравнению с железнодорожными, занимают<br />

дольше времени, и поэтому это делает<br />

железнодорожный транспорт наиболее предпочтительным,<br />

а прочие дополнительные<br />

затраты на морские контейнерные перевозки<br />

также усиливают этот вариант транспортировки.<br />

Тогда как рассматривается такая<br />

модель, для Казахстана, у которого нет выхода<br />

к морю, наиболее предпочтительным становится<br />

железнодорожный вариант перевозки.<br />

ШЕЛКОВЫЙ ПУТЬ ОБЕСПЕЧИВАЕТ<br />

ДВОЙНУЮ ПОЛЬЗУ<br />

Алиев, отметивший проект обновления<br />

Казахстанского порта Актау и мощный<br />

HAZAR WORLD<br />

63


КРАТКОЕ ИЗЛОЖЕНИЕ<br />

ТЕРРИТОРИЯ КАЗАХСТАНА -<br />

ОТДЕЛЬНАЯ ИСТОРИЯ ФИЛЬМА<br />

Интерес казахов к прошлому и истории так<br />

же как в других областях изобразительного<br />

искусства, нашел свое отражение и в области<br />

кино. При рассмотрении развития Советского<br />

Казахского кино мы встречаемся с многими<br />

разными именами.<br />

РУФАТ АГАЕВ<br />

Важность казахского кино заложена в<br />

отражение печали и радости советского<br />

и своего народа, мыслей и<br />

желаний. Основными темами продукции<br />

вновь образованного казахского кино<br />

являются Октябрьская революция, борьба<br />

за образование СССР, чувства и мысли<br />

трудящихся новой эры, а также проблемы<br />

создания «Советского человека».<br />

РОЖДЕНИЕ КИНО ПОСЛЕ ВЕЛИКОЙ<br />

ОКТЯБРЬСКОЙ РЕВОЛЮЦИИ<br />

Кинематография появилась в Казахстане<br />

благодаря многолетнему труду. Вскоре<br />

после Великой Октябрьской революции<br />

(1917) начались съемки двух фильмов. В<br />

20-х годах Казахстан после объявления<br />

одной из союзных республик с помощью<br />

советских кинематографистов стал развивать<br />

сектор кинематографии в стране и<br />

стал областью, которой государство уделяет<br />

внимание.<br />

На самом деле знакомство казахского народа<br />

с кино произошло до революции и восходит<br />

к 1910 году. «Движущиеся фотографии»<br />

в первый раз показал М. Фабри в<br />

Алма-Ате в кинотеатре «Марс». В конце<br />

1910 г. количество кинотеатров в Алма-<br />

Ате выросло до 4-x.<br />

Кадры, принадлежащие Казахстану, в<br />

реальном смысле начали показываться с<br />

1920 года. Народ этой страны, обычаи и<br />

традиции, впервые были сняты российскими<br />

операторами в небольших эпизодах.<br />

КАЗАХСКИЕ ДОКУМЕНТАЛЬНЫЕ<br />

ФИЛЬМЫ ПРОЖИВАЮТ ЗОЛОТОЙ<br />

ВЕК<br />

Снятые после основания советской власти<br />

в Казахстане фильмы «Сбор урожая комбайном»,<br />

«Строительство нефтяного трубопровода»,<br />

«Открытие русских школ»,<br />

«Победа Красной армии», «Строительство<br />

водного трубопровода» и аналогичные<br />

актуальные фильмы, тема которых связана<br />

с достижениями новой жизни, социальным<br />

и экономическим развитием молодой<br />

Казахской Советской Республики, стали<br />

показывать на экранах всех советских<br />

стран. Вскоре они начали сниматься документальные<br />

фильмы о Казахстане. Первым<br />

из них стал документальный фильм<br />

«Празднование пятой годовщины союзной<br />

республики», снятый в 1925 году оператором<br />

Й. Толчан.<br />

В 1928 году был создан трест<br />

«Востоккино» (монополия), относящийся к<br />

народному комиссариату. В 1929 году<br />

после открытия филиала трест а в Алма-<br />

Ате здесь были сняты многие документальные<br />

фильмы. Документальные фильмы<br />

«Пятилетки в Казахстане», «19-ая годовщина<br />

празднования Октября», «Алма-Ата и<br />

окрестности», «Советский Казахстан»<br />

отражают инновации Республики<br />

Казахстан. В конце 1920-х годов началось<br />

строительство железной дороги между<br />

Туркистаном и Сибирью. Для освещения<br />

этой темы в более широких массах было<br />

принято решение о съемках полнометражного<br />

документального фильма и этот<br />

фильм был снят в Алма-Атинском филиале<br />

«Востоккино».<br />

ПУТЕШЕСТВИЕ КИНО В<br />

СОВЕТСКОМ КАЗАХСТАНЕ<br />

В 1929 году, год основания советского<br />

казахского кино, «Востоккино» снял<br />

фильм, историей которого был Казахстан.<br />

После таких фильмов как «Песня<br />

пустынь», «Джут», «Ненависть», «Следы<br />

врагов» в 1938 году был снят первый озвученный<br />

героический фильм «Амангельды»<br />

революционно-исторического жанра.<br />

64 МАЙ <strong>2015</strong> ВЫПУСК <strong>30</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!