Decor-Magazine Mart-Nisan2019

Dillere destan tarihi Uşak Halısı 

Turkish presence at Domotex USA and China

All colours 

of life 

are here 

Non-slip Carpet 

Başpınar 2. Organize Sanayi Bölgesi Vali Muammer Güler Bulvarı No: 23 

Şehitkamil - Gaziantep / TURKEY 

Tel : +90 342 502 0920 Fax: +90 342 502 0921 

 

Is a brand of Adalı Halı

KERVANCI İPLİK TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. 

Adres : 2. Organize Sanayi Bölgesi Dursun Buk Bulvarı 14 Nolu Sk. No: 10 Başpınar / Gaziantep / TÜRKİYE 

Tel. : (+90,342) 337 40 23 

Fax : (+90,342) 337 40 25 Info : mehmet@kervanciiplik.com 

www.kervanciiplik.com

Amerika’dan Çin’e kadar her yerde Türk halısı konuşulacak 

Yıllardır hemen hemen her sektör için yeni, bakir ve çekinilen bir pazar olan Amerika ile başlıyor 

yolculuğumuz. 27 Şubatta Decor Dergisi olarak bu yıl ilk kez düzenlenen Domotex USA Atlanta fuarında 

olacağız. Çekinenler, gitsek mi? gitmesek mi? diye düşünenler bir kenara dursun; Amerika pazarının 

büyüklüğü herkesi cezbediyor. Bu fuarın bizlere neler kazandıracağını bir sonraki yazımda yazmak için 

sabırsızlanıyorum. Hemen ardından 1 ay sonra 26- 28 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Domotex 

Asia/chinafloor için Şangay’da olacağız. Yüzölçümüne bakıldığında dünyanın en büyük 3. Ülkesi olan Çin’e 

Türk halılarını sunmak için her sene olduğu gibi Türkiye’den yine birçok firma katılacak. Umuyoruz ki, her iki 

fuarda katılımcılarımıza güzel sonuçlar getirir. 

Enes Karadayı 

Türkiye halı haritasında ikinci ayak 

Bildiğiniz gibi 2019 yılında Türkiye’nin halı haritasını çıkartmak için yola çıktık. Ocak ayında yayınladığımız 

Sivas halıları ile ilgili özel haber sonrası, gerçekten çok güzel tepkiler aldım. Bu geri dönüşler, halıya önem 

veren insanlar tarafından takip edilen bir yayın olduğumuzu kanıtladı. Bu zamana kadar olduğu gibi biz 

elimizi taşın altına koymaya, Türk’ün el emeği göz nuru halıları tüm dünyaya anlatmaya devam edeceğiz. 

Bu sayımızda da tarihe adını altın harflerle yazdırmış olan Uşak Halı’sını araştırdık. Uşak’a gittik ve oradaki 

tarihi Uşak Halısı’nın son temsilcileri ile bir araya geldik. Konuyla alakalı daha fazla bir şey söylemeden sizleri 

bu keyifli yazıyı okumaya davet ediyorum. Son olarak ise bu önemli yazıda bana yardımcı olan ve desteğini 

esirgemeyen İstanbul Halı Müzesi yetkililerine, Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı 

Yrd. Doç. Dr. Hasan AKDAĞ’a, Uşak Halı-Kilim Evi yetkili personeli Safa KABAY’a, Sayın Nihan CENGİZ ve 

Zerrin Işık’a bu keyifli araştırmada bana yaptıkları yardımlardan dolayı müteşekkirim… 

Turkish carpets will be in the limelight everywhere from 

America to China 

Our journey begins with America, a new, virgin and hesitant market for almost every sector for years. We 

will be at Domotex USA Fair in Atlanta to be organized for the first time this year. Putting those who have 

hesitation and think “Should we go or not?” aside, the size of the American market attracts everyone. I 

can’t wait to write in my next article what this fair will bring us in. Right after 1 month, we will be in Shanghai 

for Domotex Asia/chinafloor, which will take place from 26 to 28 March. A lot of companies from Turkey will 

participate in this fair again as every year, to offer Turkish carpets to China, which is the largest third country 

in the world in respect to surface area. We hope that both fairs bring good results to our participants. 

Turkey is the second leg of the carpet map 

As you know, in 2019 we began to work to create the carpet map of Turkey. After the special news about 

Sivas carpets that we published in January, I received very positive feedbacks. Those feedbacks proved 

that we are a publication followed by people who care about carpets. As before, we will continue to 

assume responsibility to introduce handmade Turkish rugs to all over the world. In this issue, we talk over 

the Uşak Carpet, which had its name written in gold letters. We went to Uşak and came together with the 

last representatives of the historical Uşak carpet. I would like to call you for reading this delightful article 

without giving you any more spoilers about it. Finally, I would like to thank to İstanbul Carpet Museum 

officials, to Assoc. Prof. Dr. Hasan AKDAĞ, who is Deputy Dean in the Faculty of Fine Arts at Uşak University, 

to Mr. Safa KABAY, who is an authorized personnel at Uşak Carpet-Kilim House and to Ms. Nihan CENGİZ 

and Ms. Zerrin Işık who help me and provide full support to me for this important article and this delighted 

study. 

ENES KARADAYI 

enes.karadayi@img.com.tr 

GİZEM YILDIZ 

gizem.yildiz@img.com.tr

İçindekiler / Index 

10 

Konuk 

Tasarımcı 

16 

Yeni neslin 

kilimi 

46 

Wall And Floorex fuarı 

ile halı sektörü Kahire’de 

buluşuyor 

62 

Ham:m ile zamansız 

tasarımlar 

26 

Peradan geri dönüşüm 

sanatı 

64 

“LCW Home, 25 ülkede 

133 mağazada…” 

38 

Toprağın sanatla 

buluşması 

84 

Dünya trendleri 

Domotex Almanya’da buluştu 

MİNE ALGÜL 

mine.algul@img.com.tr 

9 DECOR • July - August 2018

Konuk Tasarımcı 

er ir ile al e alıı 

ir eer iin işlenior 

Hossein Rezvani: “Klasik İran halısının özüne 

ve mirasına sadık kalırken, klasik halıları 

çağdaş bir dokunuşla tasarlıyorum.” 

klasik işçiliği yeniden yorumlamaya ve bunu çağdaş ve 

aynı zamanda zarif olan tasarımla birleştirmeye önemli 

bir değer verilir. Bir başka ana husus, kitlesel üretimden 

kaçınmak ve gelecek nesiller tarafından miras alınabilecek 

ısmarlama bir halı üretmek. Böylece, 21. yüzyıl için modern 

bir klasik üretiliyor. OHG tasarımcısı Hossein Rezvani ile 

Almanya’nın Hannover kentinde 11-14 Ocak 2019 tarihinde 

gerçekleşen dünyanın en büyük halı fuarı Domotex 2019’da 

keyifli bir röportaj yaptık. 

Öncelikle kendiniz ve şirketiniz hakkında bilgi verir 

misiniz? 

Adım Hossein Rezvani. Hossein Rezvani Design OHG’nin 

tasarımcısıyım. Ayrıca İsfahan’da yaptığım halıları kendim 

üretiyorum. Orada bizim yaklaşık beş yüz dokumacımız var. 

Metrekare başına 400.000 düğüm kaliteye sahip çağdaş 

halılarımız var. Hatta 6 metrekarede 6 milyon ilmek ile 

dokunan, el emeğiyle meydana gelmiş halılar üretiyoruz. 

İran’ın İsfahan şehrinde metrekare başına 1.000.000 

düğüme kadar yapılan çağdaş halıları sunan tek marka biziz 

ve bu kültürel mirası günümüzün çağdaş yaşam alanlarına 

tekrar kazandırmaktan gurur duyuyoruz. Bunun çok zor 

olduğunu biliyorum çünkü bir milyon ilmek kalitesini 

yapmak, altı ay kadar sürer ve biz beş yüz dokumacımızdan 

sadece otuz dokumacı ile bunu yapabiliyoruz. Çünkü bu 

gerçek bir zanaat ve el emeği. Dokumacılarımız el yapımı 

halıların gerçek ustalarıdır. 

Pers halı kültürünün zarafetinden derinden etkilenen 

Hossein Rezvani, adeta İran sanat ve kültüründeki içsel 

rolünü takdir etmek için doğdu. İran tarihinin, dininin, 

toplumunun ve kültürünün dokusunda dokunmuş olan 

Pers halısı, İran’ın felsefesi ve kültürü kadar önemli bir 

parçası. İran halıları, İran kültüründe ve halkın günlük 

yaşamlarında her zaman derin bir şekilde yerleşmiş 

ve kalmıştır. Rezvani, nesiller boyu üretmeye ve kendi 

ülkesinden dünyaya bu başyapıtları sunmaya devam 

ediyor. Bu mesleği icra eden bir ailenin üçüncü nesli olan 

Hossein, halı endüstrisi konusunda kararlı, tutkulu ve 

geleneksel Pers halısına çağdaş bir dokunuş katmakta 

başarılı. Hossein tarafından tasarlanan her bir halı, 

duygusal olarak dokunan ve kalıcı bir değer taşıyan yeni 

bir ürün ortaya koyma arzusuna sahip. Üretim sırasında, 

Hossein Rezvani için “halı” ne anlama geliyor? 

Nelerden ilham alıyorsunuz? 

Tasarım yaparken fikirlerim geleneksel bir İran halısından 

ilhamla doğuyor. Bu yüzden geleneksel halıyı kendim de 

seviyorum. Yapmaya çalıştığım şey geleneksel tasarıma 

çağdaş bir dokunuş bırakmak. Halı tasarladığımda benim 

ana fikrim bu. Çünkü çok fazla tarih ve mirasa sahip bir 

ürününüz varsa, yeni bir şeye sahip olduğunuzda da kıymet 

verirsiniz. Bu sebeple benim için çağdaş halılardaki mirasın 

nereden geldiğini görmek önemli. 

Tabii bir Türk gibi, bir İranlı olduğumdan biliyorum ki 

hepimiz halıda çok güçlü bir bağ ile birbirimize bağlıyız. 

Pers ve Türk halıları hepimizin ortak kültürünü yansıtıyor. 

Eski halılar bugün hâlâ evlerimizde bu yüzden. İyi halılar iyi 

hatıralar anlamına geliyor. Dedelerimiz, büyüklerimizden 

gördüğümüz gibi her zaman evlerimizde halılar oldu ve 

olmaya devam edecek. Hatta halılarda çocukluk anılarımız 

bile saklı diye düşünüyorum. 

10 DECOR • March - April 2019

Konuk Tasarımcı 

Halılarınızı farklı kılan unsurlar nelerdir? 

Geleneksel Pers desenlerine modern bir dönüşümle 

olağanüstü derecede kaliteye öncelik vererek tasarlanıyor. 

Halılarımız metrekare başına 400.000 düğümden oluşuyor. 

Metrekare başına bir milyon düğümü olan modellerimiz 

olduğundan, bu halılar dünyanın en iyileridir diyebilirim. 

Üstelik biz koyunların yünleriyle çalışıyoruz, tıpkı 

yaşayacağınız için bir şeyler üretmenin heyecanıyla daha 

fazla hayranlık duyuyorum. Tabii ki eşsiz turkuaz, gri 

renkleri seviyorum ve elbette koleksiyonumda her zaman 

biraz modern renklerim var, bu yıl bir sürü griye sahibiz, 

turkuaz, yeşilimsi renk şu an çok moda ama asıl amaç 

eşsiz bir şey ortaya koymaktır. Yüzde yüz el ile İran’da 

yapılan halılarımız trendlerin en popüleri olmaya aday. 

koyunlarda olduğu gibi doğal kaliteli yünlerle düğümledik. 

“Sahar” halılılarımız çok etkileyici. 

Rüzgârın çölün saçaklarına esiyor gibi bir izlemin veriyor 

ve halının taşlı bölümleri ortaya çıkardığını hayal ederek 

güzel tasarımlar yapıyoruz. 

Koleksiyonunuzdaki ürünler ile 2019 dünya trendleri 

arasındaki uyum hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

Ben aslında trendlere inanmıyorum, ama halı trendlerini 

hayranlıkla izliyorum. Zamansız tasarıma inanıyorum 

çünkü. Tekrar yere koyacağınız halılar için onlarla 

birlikte yaşayacağınız umuduyla ve hatta onlarla birlikte 

İhracatınız hakkında bilgi verir misiniz? 

Başta ABD olmak üzere, dünyanın her yerine ihracat 

yapıyoruz. Halılarımızı Kanada’dan Avustralya, Japonya, 

Çin ve Orta Doğu’ya kadar birçok ülkeye ihraç ediyoruz. 

Türkiye’ye çok fazla ihracat yapıyorduk ama ithalat vergisi 

artık çok yüksek. 

Halı imalatıyla ilgili eklemek istediğiniz herhangi bir 

konu var mı? 

Birçok insan bu konuda hikaye anlatmam için bana soru 

soruyor. Ama Nain, Moon, Tabriz gibi tasarımlar kendi özel 

hikayesi olan halılar. 

Her şehir kendi tasarımına sahiptir. Ben geleneksel 

March - April 2019• 11 DECOR

tasarımlara yenilik katarak kullanılacağından, çağdaş İran 

halıları dokumacısı bulmanın imalatla ilgili önemli bir 

sorun olduğunu düşünüyorum. 

Bu yüzden İsfahan’a gittiğimizde bir dokumacıya, “lütfen 

bir tasarım yapabilir misiniz?” dedik. Bir de numune 

verdik, örnek mavi ve kırmızıydı. Dört hafta sonra yine 

İsfahan’a gittik. Numune, yeşil ve sarı oldu ve sonra 

dokumacı bana “tam istediğiniz gibi olmadı ama çok kötü 

gibi gözükmüyor” dedi, ben düşüncelerimi söylediğimde 

bu kişi bana “İran dokumacıları işini senden daha iyi 

biliyor” dedi. İran’da dokumacı zihniyetini aşmak zor. Bize 

göre dokumacı bulmak zor ve sektörde büyük sıkıntılar 

oluyor. Çünkü İran halı kalitesi çok iyi seviyede. Bu çok 

önemli. Çünkü İranlılar tasarladıkları ürünle çok gurur 

duyarlar. Bu geleneklerden kopmak, karşılaştığım en 

büyük zorluk aslında. 


Guest Designer 

Eer inle piee i eine 

to ae an eotional an 

enrin ale 

Hossein Rezvani: “I strive to re-create classics with 

a contemporary touch, while staying true to the 

heritage and legacy of the traditional Persian 

carpet.” 

Deeply influenced by the elegance of the Persian rug 

culture, Hossein Rezvani grew up to appreciate its 

intrinsic role in Iranian art and culture. Woven into the 

fabric of Iranian history, religion, society and culture, the 

Persian rug is as much part of Iran’s philosophy as it is of 

its culture. 

Persian carpets have always been and remain profoundly 

entrenched in Iranian culture and the daily lives of its 

people. For generations, the Rezvani‘s have produced 

and distributed masterpieces from their home country. 

Hossein, who is the third generation of a family to be 

involved in this profession, is dedicated and passionate 

about the rug industry and he gives the traditional 

Persian rug a contemporary twist. Each single rug 

designed by Hossein has the desire to bring forth 

something new that holds an emotionally touching and 

enduring value. 

During manufacture, a significant value is placed on 

reinterpreting classic craftsmanship and combining this 

with design that is contemporary and simultaneously 

elegant. Another main aspect is to avoid mass production 

and rather to produce a bespoke rug that may be 

inherited by future generations of families. Thus, creating 

a modern classic for the 21st century. 

We did an interview with Hossein Rezvani, Designer 

of OHG during the world’s biggest flooring exhibition, 

Domotex 2019, 11–14 January 2019 in Hannover, Germany. 

Could you firstly inform about yourself and your 

company? 

My name is Hossein Rezvani. I am designer of Hossein 

Rezvani Design OHG, I also produce my carpets myself 

which I do in Isfahan. We have about five hundred weavers 

who work for us there. 

We do carpets contemporary persian carpets with the 

quality of four hundred thousand knotted per square meter 

up to one million per square meter, so we have one quality 

14 DECOR • March - April 2019 

at two by three meters six square meter is six million 

knots made by hands, hand knotted carpets exactly. 

We are the only brand to offer contemporary carpets Made 

in Isfahan, Iran, with up to 1.000.000 knots per square 

meter and we are very proud to bring this cultural heritage 

back into today‘s contemporary living spaces. 

The one million knots quality takes up to six months, 

because you know it’s very fine. And we have five hundred 

weavers but we only have thirty weavers who are able 

to make the one million knots quality, so these are real 

craftsmen. These are the real masters of hand-made 

carpets. 

The idea when I design is a traditional Persian carpet, so 

I love traditional carpet myself. What I try to do is to give 

the traditional design contemporaneous twist. This is my 

main idea when I designed carpets because if you have a

Guest Designer 

product with so much history and heritage it’s important 

also when you have a new thing it needs to be seen 

where it comes from so the heritage also in contemporary 

carpets for me is very important. 

What does mean “carpet” for Hossein Rezvani? 

Because I’m an Iranian, like a Turkish of course also we all 

have a very strong bond to carpets is it the Turkish carpet 

the Persian we all have grown. 

Old carpets are in your house in my house, for our parents 

and grandparents carpets always have been around so its 

more less in our blood today carpets to me means a home, 

it means good memory, childhood memory all these things 

come to my mind when I think about carpets. 

What so special about your carpets? 

I put a modern spin on traditional Persian patterns – and 

prioritize outstanding quality. Our carpets start at 400,000 

knots per square meter. They are the finest in the world, as 

we have models with one million knots per square meter. 

Of later we’ve been working with undyed sheep’s wool, 

knotted direct off the sheep as it were. The carpet is called 

‘Sahar’, belonging to ‘Sahara’. Just imagine the wind were 

blowing on the fringe of the desert and exposes stony 

sections – such as on this carpet here. 

What is the trends for two thousand nineteen in the 

world in your collection? 

I am actually not a big fan of trends I don’t believe 

in trends but I believe in timeless pieces, I believe in 

timeless design because again for carpets you going to 

put on the ground, you’re 

going to hopefully live 

with them you don’t 

want to throw away at 

ten thousand euro after 

years so I think it’s more 

about creating something 

which is timeless of 

course I love turquoise 

color, gray colors, I always 

have of course a little 

bit of modern colors in 

my collection this year, 

we have a lot of gray, 

turquois, greenish color 

is that is very trendy 

at the moment but my 

main goal is to create 

something which is 

timeless. 

We only have a hundred 

percent hand knotted a 

carpet only made in Iran. 

What about export? 

We actually export everywhere worldwide beside USA. 

We export our carpets to many countries from Canada to 

Australia, Japan, China and Middle East. We used to do 

export to Turkey a lot but import tax now is very high. We 

used to do a lot of business with Recep Sefer who has 7 

shops, it has floor full of carpet in Grand Pazar, Istanbul. 

Do you have any history for example in manufacturing? 

A lot of people ask me why has nobody done Persian 

contemporary carpet before me so I said well, I tell you 

story for example when I started I thought it’s easy but 

the problem with the Iranian weaver’s was because they’re 

used to traditional designs like nain, moon, taboo. Every 

city has its own design. 

So when we went to Isfahan, we said to weaver please can 

you we have a design, can you make it. We gave a sample 

and the sample was blue and red. After four weeks we 

went to Isfahan again suddenly. The sample was green 

and yellow and then the weaver said to me but this looks 

much better you have no idea, so this was the mentality of 

the Iranian weaver the Iranian weaver said I know better 

than you. This was one of the biggest challenges we had 

to find the weaver who listen to us. Iranian carpet quality 

wise is you will never find anything better. This was a 

major because Iranian they’re very proud, they’re proud 

of what they do with their product they design. It is to 

break with these traditions was actually with the biggest 

challenge I was facing. Thank you very much thank you for 

passing by. 


Yeni nelin 

kilimi “Kilimista” 

Geçmişin köklerini geleceğin modern 

dokunuşlarıyla yansıtan Kilimista, kilime farklı 

bir kimlik kazandırdı. Çift taraflı kullanımıyla, 

kalitesiyle ve dijital baskı tekniğiyle el dokuması 

görünümündeki yeni kilimlerle tanışın! 

Aynı zamanda dünyanın pek çok ülkesine ürünlerimizi aynı 

heyecanla göndermekteyiz. Hiç sönmeyen heyecanımız ve 

hep daha yenisini arayan yenilikçi bir politika ile kilime 

bambaşka bir boyut kattık. 

Bu markanın oluşumundan bu yana istediğiniz geri 

dönüşleri ve büyümeyi gerçekleştirebildiniz mi? 

1998 yılında Serhan Cınıvız ile başlayan bu yolculuk daha 

sonra büyüme hedefleri ile birlikte günümüze taşınarak yine 

sektörümüzün içinde bulunan Mehmet Hasırcı ve sektör 

dışından İbrahim Halil Karapınar’ın da dikkatini çekmesi 

ile birlikte bu yolculuğuna daha güçlü bir şekilde devam 

etmektedir. Her geçen gün büyümemiz ve gelişmemiz artarak 

devam ediyor. 

Kilim kültürü bize geçmişten miras. Anadolu’dan kopup gelen 

asırlardır evlerimizde kullandığımız kilimler Kilimista ile 

yeni form kazanarak günümüze uyarlandı. Kültürümüzden 

kopmadan, yeniçağın ihtiyaçlarını ön görerek yapılan uzun 

Ar-Ge çalışmaları neticesinde ortaya daha fonksiyonel ve 

daha modern bir kimlik kazanan yeni nesil kilimler doğdu. 

Dijital dünyanın sunduğu dijital baskı tekniklerini kilime 

uyarlayan Kilimista aynı zamanda çift taraflı desenleri ile 

ilgi çeken kilimlerle pazara yeni bir soluk getirdi. Sektöre 

kazandırdıkları yeniliklerin heyecanını yaşadıklarını anlatan 

Kilimista Firma Ortakları Mehmet Hasırcı, M. Serhan Cınıvız 

ve İ. Halil Karapınar’dan ‘Kilimista’yı dinledik. 

Kilimista markası nasıl ortaya çıktı? 

Uzun yıllardır bu sektörün içinde olmakla beraber doğan 

ihtiyaçlar doğrultusunda artık insanların kalıplaşmış halı 

kültüründen yavaş yavaş çıktığını gördük daha değişik 

ürünlerin de piyasada var olabileceğini öngörerek kilimista 

markasını oluşturmaya başladık. Bu doğrultuda uzun Ar-Ge 

çalışmaları sonucunda ( 1- 1,5 yıl süren ) istediğimiz kalitede 

ürünler ortaya çıkmış oldu. 

Kilimista markası ile kilime yüklediğiniz vizyondan 

bahseder misiniz? 

Ürünlerimizin farklılığı her kaliteye özenle yaklaşmamızla 

birlikte “Kilim“ algısını bambaşka bir noktaya taşımış 

oldu. Ülkemizin en doğusundan en batısına Anadolu’nun 

her şehrine ismimizi, desenlerimizi ve renklerimizi taşıdık. 

Makina halısı ve Kilimi bir arada üretmenin avantajları 

nelerdir? 

Birbirine çok yakın sektörler olmasına rağmen ilk başta 

birçok zorlukla karşılaştık. Daha sonraki süreçte ürünler 

tanındıkça ve bilinirlik arttıkça bu zorluklar yavaş yavaş 

aşılmaya başlandı. Başta zorluk gibi görünen şeyler şu an 

avantaja dönüşerek yeni ürünlerin ortaya çıkmasını sağladı. 

Bu da satışlarımızı olumlu yönde etkiledi. 

Son dönem koleksiyonlarınız ve bunların hitap ettiği 

pazarlar hakkında bilgi verir misiniz? 

Koleksiyonlarımız her zaman günü yakalayan ve hatta 

geleceğe yönelik olmuştur. Hâlihazırda üretmekte olduğumuz 

büyük Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan iki tarafı 

da kullanılabilen kilimler, tek taraflı gerçek el kilimi 

görünümünde olan ürünler ve buna ek olarak gelecekte 

pazarın büyük kısmını kapsayacağını düşündüğümüz baskı 

tekniği ile yapılmış kilimleri üretmekteyiz. 

Koleksiyonlarımızın ağırlığı Amerika pazarı düşünülerek 

yapılmaktadır. Hali hazırda da en çok ihracatımızı Amerika’ya 

yapmaktayız. 

Son olarak eklemek istedikleriniz? 

Biz sadece kendimiz için değil ülkemiz ve yarınlarımız için 

çalışmaya devam ediyoruz. “Daha iyisini nasıl yapabiliriz? 

Daha farklı ne yapabiliriz? Daha çok nasıl istihdam sağlarız?” 

düşüncesiyle yolumuza devam edeceğiz. 


Te ili of te ne 

eneration Kiliita 

Kilimista, reflecting the roots of the past with the modern touches of the future, gave Kilim a different 

identity. Meet the new rugs in hand-woven look with its double-sided use, quality and digital printing 

technique! 

The culture of kilim inherits us from the past. Rugs, which 

we used in our houses for centuries, has been adapted 

to the present day by winning new form with Kilimista. 

Without breaking away from our culture, the new generation 

rugs emerged as a result of the long R & D studies that 

were anticipated by the needs of the new age and became 

more functional and more modern identity without breaking 

away from the culture. Adapting the digital printing 

techniques offered by the digital world to kilim, Kilimista 

also brought a breath of fresh air to the market with its 

two-sided designs as well. We have listened the “Kilimista” 

from its Company Partners Mehmet Hasırcı, M.Serhan Cınıvız 

and Halil Karapınar about the excitement of the innovations 

they bring to the sector, and the Kilimista itself. 

How did the Kilimista brand come out? 

Although we have been in this sector for many years, we 

have seen that people are gradually coming out of the 

stereotyped carpet culture and we started to create The 

Kilimista brand by foreseeing that different products could 

exist in the market. As a result of long R & D activities (1- 1 

- 5 years), products with the quality level we wanted, began 

to be come out. 

Could you tell us about the vision you have attributed to 

the rugs with Kilimista brand? 

The difference of our products has brought the perception 

of Kilim to a different point with the careful approach to 

every quality. We carried our name, designs and colours to 

every city of Turkey from the very far east of our country to 

the very far west of it as well. At the same time, we send 

our products to many countries of the world with the same 

excitement. We have added an entirely new dimension to 

the rug with an unceasing excitement and an innovative 

policy that always seeks new. 

What are the advantages of producing machine carpet 

and kilim at the same time? 

Although the sectors are very close to each other, we 

encountered many difficulties at first. These difficulties 

gradually started to be overcome as the products have 

become known and their awareness were increased 

accordingly. Things that seemed to be a challenge at 

the moment turned out to be an advantage, leading to 

the emergence of new products. This affected our sales 

positively. 

Could you tell us about your recent collections and their 

markets? 

Our collections have always been catching the day and even 

updated within the needs of the future accordingly. As a 

result of the large R & D works we are currently producing 

rugs that can be used with its both sides, the products 

that look like one-sided real hand rugs and in addition we 

produce rugs made with the printing technique that we 

think it will certainly dominate most of the market in the 

future. 

The most of our collections is being made by considering 

the American market. At present, we are now making most 

of our exports to America. 

Finally, is there anything you would like to add? 

We continue to work not only for ourselves but also for our 

country and our future as well. We always continue to work 

with the ideas of How can we do better? What can we do 

differently? How do we provide more employment? 

Have you been able to achieve the desired returns and 

growth since the creation of this brand? 

This journey, which started with Serhan Cınıvız in 1998, has 

been moved to today with its growth targets. This journey 

had attracted the attention of Mr Mehmet Hasırcı who is 

also from the sector and Mr Ibrahim Halil Karapınar who is 

from outside of the sector, continued in a more powerful 

way with their valuable contributions. Our improvements 

and developments continue to grow each day. 


Tarii şa alıının illere 

etan zellii 

Tarihte ünlü ressamların tablolarına konuk olan, kralların, şövalyelerin ve dahi 

birçok önemli ismin köşk ve saraylarını süsleyen Tarihi Uşak Halısı ile Türkiye’nin 

halılarını anlatmaya devam ediyoruz… 

Kadim medeniyetler şehri Uşak, geçmişten bu yana 

üstünde yaşattığı medeniyetleri ilmek ilmek, desen 

desen halılarına yansıtan, bu kültürleri sanatla 

buluşturarak hala yaşatan bir şehir. Aynı zamanda 

tarihin ilk uluslararası karayolu olan Kral Yolu’nun 

üzerinde bulunan bu kadim medeniyetler beşiği, dünya 

şehirler tarihinde halılarıyla ünlü bir kent olarak 

karşımıza çıkıyor. Tarihi örnekleri özenle korunup 

saklanan, hatta birçok Avrupa şehrindeki müzelerde 

sergilenen Uşak halıları günümüzde de aynı teknik ve 

motiflerle yaşatılmakta. Şimdi hep birlikte yaklaşık 850 

yıl önce başlayan bu hikayenin en başına gidelim. 

Uşak Halısının tarihi 

1176 yılındaki Miryokefalon savaşıyla birlikte 

topraklarında koyun yetiştiriciliği ve dokumacılıkta hayli 

mahir olan Türkmen aşiretlerini barındıran Uşak, halı 


üretim merkezi olma yolunda ilk adımı yaklaşık 850 

yıl önce atmıştır. Zira Türkmenler yünlerini kendileri 

eğirir, eğirdikleri yünlerle çorap, kazak, başlık, kilim, 

heybe ve küçük halılar üreterek kendi tüketimlerinde 

kullanmaktaydı. Yetiştirilen koyunların yünlerinin 

beyaz, parlak, esnek ve sağlam olması, çevrede doğal 

boya veren bitkilerin çok olması bu yöreyi dokumacılık 

sanatının temellerinin atıldığı topraklar olarak tarihe 

kaydeder. 

Uşak yöresinde dokunan halı ve kilimler, 13. ve 15. 

yüzyıllar arasında Anadolu’yu karış karış dolaşarak 

ticaret yapan Venedik’li tüccarlar keşfeder. Bu 

halıları İzmir’den gemilerle Balkanlar’a oradan da 

katır kervanlarıyla Avrupa’nın en uzak köşelerine 

kadar satmaya başlar. Bereketli topraklardan çıkan 

hammaddenin sanatla birleşmesi sonucu dokunan Uşak 

halılarının klasik dönemi 16.yy ilk yarısından başlayıp

17.yy boyunca sürer. Yavuz Sultan Selim’in Safeviler ve 

Memlüklerin üstüne yaptığı başarılı seferlerle Kahire 

ve Tebriz gibi sanat merkezlerindeki ünlü sanatçıları, 

mahir nakkaşları İstanbul’a getirir. Sınırları üç kıtaya 

dayanan imparatorluğun görkemine uygun saraylar, 

camiler, köşkler bu dönemde yapılmaya başlanır. Bu 

binalarda büyük ve yeni tipte halılara ihtiyaç duyulunca 

nakkaş hane görevlileri yeni tasarımlar elde etmek için 

görevlendirilir. Tebriz, Isfahan ve Kahire gibi dönemin 

ünlü sanat merkezlerinden benimsedikleri üslubu, 

Anadolu halk üslubuyla karıştırarak yeni bir halı stili 

oluşturan nakkaşlar için Uşak bulunmaz bir kenttir. 

Nakkaş hane tasarımcılarının çizdiği desenler Uşaklı 

kadınlar tarafından tekrar yorumlanırken ortaya çıkan 

harikulade tarz Uşak halıcılığının klasik dönemini 

başlatmaktadır. 

Farkı düğümünde 

Tamamıyla el emeği olarak üretilen Uşak halılarının 

en büyük farkı düğüm sıklığı ve Gördes düğümünün 

kullanılmasından geliyor. Metrekarede 90 bin adet Türk 

düğümü, yüzde 100 tabii boya, yüzde 100 koyunyünü ve 

göz alıcı motifleriyle ününü tüm dünyada kanıtlayan 

Uşak halıları, el emeği göz nuru dokunuyor. Halılarda 

dokuyan kişinin doğayı gözlemleyerek ürettiği desenler 

kullanılmış. Bitkisel, hayvansal motiflerin yanında 

gökyüzünü de işlemişler. Bunların haricinde insana özgü 

her duygu motiflerle aktarılmış. Atkısının ve çözgüsünün 

yün olması halının kalitesi ve uzun ömürlülüğünü 

işaret ediyor. Kökboyası ve sade renklere yer verilen 


Uşak halılarında çok fazla renk çeşidine rastlanmıyor. 

Uşak Dokur Evi’nde 20 çeşidi sergilenen Uşak halıları, 

Paris Louvre, Floransa Bardini, New York Metropolitan, 

Philedelphia, Londra Victoria ve Albert, National Gallery 

of Art, Budapeşte, İstanbul Türk ve İslam Eserleri, Berlin 

İslami Sanatları, Metropolitan Ulusal, Kuveyt, Konya 

Mevlana ve İstanbul Vakıflar Halı Müzelerinde de yer 

almaktadır. 

Uşak Halı Kilim Evi yöreye özgü motiflere ev sahipliği 

yapıyor 

Uşak Halı Kilim Evi’nde yaklaşık bir asır Uşaklı aileler 

tarafından kullanılmış ve bağışlanmış modeller mevcut. 

Öne çıkan modellerin detayları ise hayranlık uyandırıyor. 

Madalyon Uşak halısı 

Madalyonlu Uşak halıları daha önemli bir grup 

olarak 16.yy içerisinde gelmiş, 10 metreye kadar 

uzun olanları dokunmuştur. Orta eksende yuvarlak, 

yanlarda sivri dilimli madalyonların sıralanması ile 

sonsuzluğu yansıtır. Bu halıların desenlerinin çizimi 

nakkaşlara, minyatür ve tezhip saray ressamlarına 

görev olarak verilmiştir. Ancak onlar da İran halılarından 

etkilenmiştir. Orta eksendeki madalyon yaratıcılık ve 

sonsuzluğu anlatır. 

Kuşlu Uşak Halısı 

Uşak halılarının beyaz zeminlerine örnektir. Zeminde 

birbirine bakan yaprak motifi vardır. Yaprak motifleri 

karşılıklı geldiği için kuşa benzer. Türk halılarında 

kullanılan kuş motifleri çeşitli anlamlara gelir. Baykuş ve 

karga kötü şansı; kumru, güvercin ve bülbül ise iyi şansı 

temsil eder. Kuş; mutluluk, keyif ve sevginin sembolüdür. 

Ayrıca güç ve kuvveti de simgeler. Orta Anadolu’da 

kurulmuş çeşitli yerleşimlerin imparatorluk sembolüdür. 

Kuşlar ilahi mesajlara ve uzun yaşama da işaret ederler. 

Yıldızlı Uşak halısı 

Yıldız motifi Türk halılarında üretkenliği ifade eder. 

Doğum, barış içinde yaşam ve evrenin yenilenmesi gibi 

anlamlar içerir. Sekiz köşeli yıldızların Uşak halıları 

içerisindeki versiyonları içerisinde Palmet ve Rumiler 

görülür. Zeminindeki boşluklarda ise geometrik halde 

çiçekler, kısa dallar ve çengel motifler görülür. 

Lotto Uşak 

halısı 

Geniş olan ana 

bordüründe mavi 

zemin üzerine açık ve 

koyu kırmızı renkte 

stilize eder, gamalı 

haç ve rozet motifleri 

bulunmaktadır. Ana 

zemin kırmızı renkte 

enlemesine 5 ve 

uzunlamasına 11 

kareye bölünmüştür. 

İçleri sarı renkte 

stilize edilmiş 

çift rumi motif 

ve sekizgenlerle 

doldurulmuştur. 

Sonsuzluk esasına 

dayalı kompozisyonun 

tamamında karelerin 

birleşme yerlerinde 

meydana gelen haç 

şeklinde bir düzen 

vardır. 

Serpme Uşak halısı 

Serpme Uşak halısı 

modelinde yörede 

yer alan bitkiler 

tasvir edilmiş. Pozitif 

duygu, düşünceler ve 

bereketli toprakları 

ifade eden bitkisel 

figürlere yer verilmiş. 

Halı modeli farklı 

yaprak ve çiçekleri 

barındırıyor. Mesela 

Uşak yöresine özgü 

orak şeklindeki 

hançerli yaprak motifi 

mevcut. 


Bulutlu Uşak halısı 

Bulutlu modeli Orta 

Asya veya Çin bulutu 

olarak adlandırılıyor. 

Zemin üzerindeki 

simetrik şekiller bulut 

şekline benzetildiği 

için bulutların tekrarlı 

kullanılması hayatın 

sürekliliğini anlatır. 

Göbekli Uşak halısı 

Burada diğerlerinden 

farklı bir tekniğe 

sahip olan, en önemli 

modellerden biri 

Göbeklidir. Modelin 

en önemli detayı 

iç kısımdaki dört 

çeyreğin ortayı 

tamamlamasıdır. 

Kullanımı kolay, 

hafif seccadeler 

Uşak Halı Kilim 

Evi’nde seccade 

denen minyatür 

modellerin 

sergilendiği ayrı 

bir oda da mevcut. 

Bu seccadeler 

yine kültürümüzün 

temelinde olan 

modellerle bezenmiş. 

Ticari amaç 

gütmeden çeyizlik 

veya hediyelik olarak 

dokunan seccadeler 

minyatür olduğu için 

kullanımı biraz daha 

kolay oluyor. 

Çintemani Uşak halısı 

Çintemani modelinin kompozisyonu diğerlerinden 

tamamen bağımsız diyebiliriz. İki sıra dalgalı çizgi, Çin 

(Asya) bulutu, kaplan sırtı ve üçgen şeklindeki üç top 

ise leoparın sırtı olarak nitelendirilmiştir. Orta Asya 

kabile reisleri bu hayvanların postlarını üstlerine alırlar; 

savaşta ve barışta; güç, kuvvet ve iktidarın simgesi 

olarak görürlerdi. Çintemani motifi daha sonra değişik 

sultan giysilerinde ve eşyalarında (tılsımlı gömlekler, 

kaftanlar, kumaşlar, halılar ve çiniler) kullanıldı. 

Çintemani halısının mavi, sarı ve kırmızı zeminleri 

yapılmıştır. 

Holbein Uşak halısı 

15.yy ortasından başlayarak değişik eksenler üzerinde 

sıralanmış sekizgen ve baklava kompozisyonlu halılar, 

Avrupa resminde resmedilmiştir. Bu halılar Alman 

Ressam Hans Holbein adına bağlanmaktadır. İkinci tipte 

ise geometrik motiflerin yerini bitkisel motifler almış 

ve konturlar kaybolmuştur. Bu tip halılar 16.yy başında 

ortaya çıkmıştır. 

Halıların Teknik özellikleri 

%100 yün (atkı, çözgü ve ilme ipi) kullanılmıştır. 

Türk düğümü kullanılmıştır. 

El ipi ya da kamgarn ip kullanılmıştır. 

Kök boya ve kimyasal (lanaset) boya kullanılmıştır. 

Metrekarede 89.600 adet düğüm bulunmaktadır. 

Uşak halısı Beyaz Saray’da 

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Washington 

1700’lü yılların sonunda Beyaz Saray ilk yapılırken 

yaptırdığı tablolarda Uşak halısına yer vermiştir. Yine 

İngiltere saraylarında özellikle duvar süsü olarak Uşak 

halılarının kullanıldığı görülmekte. Bir de dikkat çeken 

konu ülkeler arası yapılan önemli anlaşmalarda masada 

Uşak halısının serili olduğu Uşak Kent Tarihi müzesinde 

sergilenen tablolarda görülmekte. 

O dönemde Avrupa’daki yöneticiler halıyı prestij ve 

zenginlik temsili olarak kullanmış ve sadece üst düzey 

kişilerin sahip olduğu bir lüks objesiymiş. Dönemin ünlü 

ressamları Lorenzo Lotto ve Hans Holbein gibi sanatçılar 

da Uşak halılarını ünlü tablolarına konuk ediyordu. 

Dünyaca ünlü ve 1400’lü yıllara ait bir halı modeli olan 

Lotto, Lorenzo Lotto’nun tablosuyla ünlendiği için bu 

şekilde adlandırılmış. 


Ünlü ressamların tablolarında Uşak Halısı... 

Te leenar eat of 

te itorial şa arpet 

Legendary Uşak Carpet which was adorned the famous artists’ paintings, also adorned the palaces of 

the kings, knights’ and many important names’ mansions as well. We continue to tell the history of Turkish 

carpet with the Legendary Uşak Carpets 

Uşak, the city of ancient civilizations, has reflected the 

civilizations who had lived on its territory in the most 

beautiful way to its carpets. At the same time, the first 

international road of history on the King’s Road, this 

ancient cradle of ancient civilizations, the world is known 

as a city in the history of cities with carpets. Uşak carpets, 

whose historical specimens are carefully preserved and 

even exhibited in museums in many European cities, are 

still alive with the same techniques and motifs. Now let’s 

go to the starting point of this story that started about 850 

years ago together. 

The history of Uşak Carpet 

With the battle of Miryokefalon in 1176, Uşak harbouring 

the Turkmen tribes, which were very poor in sheep breeding 

and weaving, took the first step about 850 years ago to 

become a carpet production centre. Because Turkmens used 


to make their wool themselves. They used to produce their 

own consumption materials by producing socks, sweaters, 

caps, rugs, saddlebags and small carpets with these wool 

they had made. The wool of the sheep they had kept was 

white, bright, flexible and robust as well. The natural plants 

which give root dyes were a lot in its environment. In other 

words the city have all the necessary things needed to be 

the centre of a carpet. 

The carpets and kilims woven in Uşak discovered by the 

Venetian merchants who trade in Anatolia between the 13th 

and 15th centuries. It had started to be sold these carpets 

from the ships of Izmir to the Balkans and then to the 

far corners of Europe with the merchants’ mule caravans. 

The classical period of Uşak rugs, woven as a result of the 

unification of the raw material coming from fertile lands, 

starts from the first half of the 16th century and lasts 

throughout the 17th century. Yavuz Sultan Selim’s successful

expeditions on the Safavids and Mamluks brought famous 

artists from art centres such as Cairo and Tabriz to Istanbul. 

The palaces, mosques and pavilions suitable for the glory 

of the empire, whose borders 

are based on three continents, 

begin to be built during this 

period. When large and new 

types of carpets are needed 

in these buildings, muralist 

household staff are assigned 

to obtain new designs. Uşak is 

a unique city for the muralists 

who make up a new style of 

carpet by mixing with the 

Anatolian folk style the style 

they adopt from the famous art 

centres of the period such as 

Tabriz, Isfahan and Cairo. 

Apart from these, every human emotion was conveyed with 

motifs. Wool warp of the carpet indicates the quality and 

longevity of the carpet. 

Uşak Belediyesi Dokur Evi’ne misafirperverliğinden dolayı teşekkür ederiz. 

The patterns drawn by Muralist household designers start 

the classical period of Uşak carpet making, which is the 

result of the reinterpretation of Uşak by women. 

Uşak carpets with root dyes and 

simple colours do not contain many 

colours. 20 varieties of Uşak carpets 

are being exhibited in Uşak Dokur 

House. 

Paris Louvre, Florence Bardini, New 

York Metropolitan, Philedelphia, 

London Victoria and Albert, National 

Gallery of Art, Budapest, Istanbul 

Turkish and Islamic Art, Berlin 

Islamic Arts, Metropolitan National 

and Kuwait museums. There are also 

samples are being located in Konya 

Mevlana and Istanbul Foundations 

Carpet Museums. 

Uşak Carpet Kilim House hosts 

local motifs 

In Uşak Carpet Kilim House there 

has been many models used and 

donated by families in Usak for 

about a century. The details of the prominent models are 

evoking admiration. 

Its difference is in its knot 

The biggest difference of Uşak carpets, which are produced 

entirely as manual labour, comes from the usage of the 

knot frequency and the Gördes knot. Uşak carpets, which 

proves their fame all over the world with 90.000 Turkish 

knots, 100% natural dye, 100% sheep wool and eye-catching 

motifs in the square meters, woven with great efforts the 

hand-made totally. In the carpets, the designs of the weaver 

were observed by observing nature. They have also worked 

with the designs of the sky as well as herbal, and animal 

motifs. The samples of them are also being exhibited in 

Medallion Uşak carpet 

Uşak carpets with medallions came as a more important 

group in the 16th century and the long ones up to 10 

meters were woven. It reflects the infinity with its rounded 

medallions in its rounded middle axis. The drawing of the 

patterns of these carpets were given to the muralists, 

miniature and illuminated manuscript palace painters. 

However, they were also influenced by Persian carpets. 

The medallion in the middle axis describes creativity and 

infinity. 


Birded Uşak Carpet 

It is an example of the white floors of Uşak carpets. On its 

floor there is a leaf motif facing each other. Leaf motifs 

are similar to the bird because of the mutual. Bird motifs 

used in Turkish carpets have various meanings. Owl and 

crow represent the bad luck, the dove, pigeon and bulbul 

represent the good luck. Bird; is a symbol of happiness, joy 

and love. It also symbolizes power and strength. It is an 

imperial symbol of various settlements in Central Anatolia. 

Birds also refer to divine messages and long life. 

Uşak carpet with stars 

The star motif expresses fertility in Turkish carpets. It 

includes meanings such as birth, peace in life and the 

renewal of the universe. Palmet and Rumis are seen in the 

versions of eight-pointed stars in Uşak carpets. Geometric 

flowers, short branches and hook motifs are seen in the 

empty spaces of its floor. 

Lotto Uşak carpet 

The large main border is stylized in light and dark red on 

blue background, swastika and rosette motifs. The main 

floor is divided into 10 transverse 5 and longitudinal 11 

squares in red. They are filled with double rumi motifs 

and octagons that are stylized in yellow. In the whole 

composition based on an infinity, there is a cross shaped 

pattern at the junctions of the squares. 

Sprinkle Uşak carpet 

In the sprinkle Uşak carpet model depicts the plants in 

the region. Positive emotions, thoughts and fertile soil 

expressing herbal figures given place. The carpet model 

houses different leaves and flowers. For example, there is a 

dagger leaf motif in the shape of a sickle, which is unique to 

the Uşak region. 

Cloudy Uşak carpet 

The cloudy model is also called Central Asian or Chinese 

cloud as well. Since the symmetrical shapes on the ground 

are likened to the cloud shape, the repeated use of clouds 

describes the continuity of life. 

Göbekli Uşak carpet 

Here is one of the most important models with a different 

technique than others. The most important detail of the 

model is the completion of the middle of the four quarters. 

Easy to use, lightweight prayer rugs 

There is also a separate room where miniature models are 

called prayer rugs in Uşak Carpet Kilim House. These prayer 

rugs are again adorned with models that are the basis of 

our culture. It is a little easier to use as it is a miniature as 

a prayer rug or as a souvenir. 

Çintemani Uşak carpet 

We can say that the composition of the Çintemani model 

is completely independent of the others. Two rows of wavy 

lines, the Chinese (Asian) cloud, the tiger tread and the 

triangular three balls were described as the back of the 

leopard. The chieftains of Central Asian tribes take the peltry 

of these animals; in war and peace; they regarded it as 


Uşak Halı-Kilim Evi’ne gittiğinizde Safa Kabay’dan Uşak halılarının tarihini 

dinlemenizi tavsiye ederiz. 

the symbol of power. The Çintemani motif was later used 

in various sultan’s garments and items (talismanic shirts, 

kaftans, fabrics, carpets and tiles). The blue, yellow and red 

floors of the Çintemani carpet were made. 

Holbein Uşak carpet 

100% wool (weft, warp and loop rope) was used. 

Turkish knot was used. Hand rope or worsted rope was used. 

Root and chemical dyes were used. 

There are 89,600 nodes in square meters. 

Uşak carpet is at the White House 

The President of the United States, George Washington, 

used the Uşak carpet in the paintings he let it to be made 

while the White House was first built in the late 1700s. 

Uşak carpets are used as wall ornament in the palaces of 

England. Also noteworthy is the fact that the important 

agreements made between countries are on the paintings 

in the Uşak City History Museum where the Uşak carpet is 

laid. 

At that time, managers in Europe used the carpet as a 

representation of prestige and wealth, and it was a luxury 

object owned only by high-level people. Artists such as 

famous painters Lorenzo Lotto and Hans Holbein also 

hosted the Uşak carpets in their famous paintings. Lotto, a 

world-famous carpet model dating back to the 1400s, took 

its name after located in Lorenzo Lotto’s painting at all.

El oa alılar era alı ile 

terar aat lor 

Pera Halı sektördeki 40 yıllık deneyimle patchwork alanında da farklı tasarımlar sunuyor. 

Kadın girişimciler arasında projesi ile Ege bölgesinde 

birinci olan Nihan Cengiz, 2013 yılında Pera Halı markasını 

kurdu. Daha sonra geçmişin tecrübesi ile tasarımın gücünü 

birleştiren Cengiz, özellikle patchwork alanında yaptığı 

tasarımlarla dikkat çekiyor. 

40 yıldır aynı sevda.. 

Pera Halı, halı ve kilim sektöründeki 38 yıllık deneyimini 

patchwork alanında da değerlendirmek için 2013 yılında 

kurulmuş. Yaklaşık 40 yıllık tecrübelerinin yeni nesille 

devam ettiğini söyleyen firma sahibi Nihan Cengiz 

yaptıkları çalışma ile alakalı şöyle bilgi verdi: “Bu sektörün, 

atıl durumda çürümeye terk edilen el dokuması halı ve 

kilimlere tekrar yaşam şansı veriyor olması bizi harekete 

geçiren temel sebep oldu. Atalarımızdan 

kalan bu el emeği göz nuru halı ve 

kilimlerin geri dönüşümünde rol almak bizi 

heyecanlandırıyor. İşte bu yüzden, uzun 

yıllar boyunca uygun fiyata kaliteli ürünler 

sunmak adına belirlediğimiz misyonumuzu 

bu alanda da gerçekleştirmek için var 

gücümüzle çalışıyoruz.” 

bunun öncüsü olmaktır. Bu alanda yapmış olduğumuz 

çalışmalardan biri ise “Kendir Baskı Koleksiyonudur.” Bu 

koleksiyon ile anlatmak istediğimiz “Modernize edilmiş 

Vintage” olup müşterilerimize doğal ve eski olanı 

Yenilikçi tasarımlarla harmanlayıp buluşturmak ve bu 

ürünle evlerinize daha sıcak, daha şık ve daha sofistike 

bir havayı getirmektir. Bu tasarımların en güzel yanı ise 

sizler için özelleştiriliyor olabilmesidir. Müşterilerimiz 

isteği doğrultusunda tasarlana bilecek olan baskılarımız 

tamamen doğal olan kendir, pamuk ve yünden mamul 

ürünler üzerine uygulanabilmektedir. Evinize serdiğiniz ilk 

andan itibaren size ait olan bu özel tasarımlarınızla kendi 

sanatınızı yaşamaya başlayacaksınız. Gülümsemeniz bizim 

gülümsememizdir. Geçmişten bugüne yansıyan izlerle…” 

Tüm işlemler tek elden 

Eskimiş el halılarına yeniden hayat 

verdiklerinin altını çizen Cengiz, bu 

aşamaları yaparken dikkat ettikleri 

hususları şöyle açıklıyor: “Ürünlerimize 

uygulanan işlemlerin tamamını kendi 

bünyemizdeki firmalarımızda yaptığımızdan 

dolayı ürünlerimizi sizlere sunarken içimiz 

huzurlu ve gönlümüz rahat. Alanında 

deneyimli profesyonel ekibimizle, 

kaliteden ödün vermeden ürettiğimiz ve 

topluma, dolayısıyla ekonomiye yeniden 

kazandırdığımız halı ve kilimlerimizin sıcak 

yuvalara ve estetik mekânlara anlamlı izler 

bırakması için elimizden gelen çabayı sarf 

etmeye devam edeceğiz.” 

Modernize edilmiş Vintage halılar 

Daima trenleri takip ederek eski-yeni 

kavramlarını harmanlayarak, yeni 

tasarımlar ürettiklerini ifade eden Cengiz, 

sözlerini şu şekilde noktaladı: “Şirket 

olarak benimsediğimiz anlayış daima 

Yeni ve Trend olanı yakalamak ya da 



anae 

arpet 

reie it 

era alı 

With its 40 years of experience in the 

sector Pera Halı offers different designs 

in the field of patchwork. 

Winning in women initiators category with 

her project in the Aegean Region Nihan Cengiz 

established Pera Halı (Pera Carpet) brand. 

Combining her experience with the power of 

design, Cengiz pulled attention especially in the 

patchwork field. 

The same love for 40 years… 

Pera Carpet was established in 2013 to evaluate 

our 38 years experience on patchwork same as 

the carpet and Turkish Kilim industry. The basic 

cause which motivates us to action is giving new 

life again as reusing the old, wither hand knotted 

carpets and Kilims. That is why 

we are struggling to perform our 

mission which had determined 

to provide cheap and high 

quality products for years. 

All processes from one point 

Underlining the fact that they 

revive old handmade carpets, 

Cengiz details these processes: 

“Since we de all processes 

applied on our products by 

firms in our own structure we 

can confidently offer them 

to our customers. In order 

to give significant traces to 

sweet homes and places, we 

will continue to struggle to 

produce carpets and rugs 

which have won to society and 

economy with our experienced 

professional team without 

sacrificing quality.” 


Modernized Vintage carpets 

Cengiz says that they always develop new designs by 

constantly following up the trends and blending the old 

and new concepts. She briefed, “Our main principle is 

always to stich on new and trendy. One of our activities 

at this regard is “Cannabis Print Collection”. What we are 

telling with this is “Modernized Vintage”, which is blended 

with old and modern and is offered to the customer 

with warmer, more elegant and more sophisticated for 

homes. The best part of these designs is that they can be 

customized. To be designed with the preferences of the 

customer these can be applied on products made of fully 

natural cannabis, cotton and wool. With these wonders 

you will enjoy your own art as soon as you enter the 

house. Your smile is our smile. With the traces inherited 

from the past…” 



El oaı e ei şa 

alılarına Karn or 

Karun Halı Kilim yeniden yorumladığı eski halılarla, el dokuması halı mirasını koruyor. 

1986 yılında İbrahim Demir tarafından kuruldu ve akabinde İsmail 

Demir’e devredilen Karun Halı Kilim, yoluna 3 ortakla devam 

ediyor. Şirketin pazarlama ve ticari faaliyetleri da Made in Oushak 

markası altında gerçekleştiriliyor. 

Ayşe Erdem, İsmail Demir, Ali Aytun 

tarafından idare edilen şirketin 

yeni faaliyetlerini dinlemek ve 

yeniden hayat bulan Uşak halılarının 

hikayelerini dinlemek üzere bir röportaj 

gerçekleştirdik. 

Karun Halı Kilim tezgahlarında ne tür 

halılar dokunuyor? Sipariş üzerine mi 

çalışıyorsunuz? 

Ağırlıklı olarak el dokuma modern 

halı ve kilimlerin imalatını yapıyoruz. 

Sipariş üzerine çalışıyoruz. Klasiğin 

dışında farklı ürünler ortaya çıkarmaya 

gayret ediyoruz. Genelde mimarların ve 

müşterilerin göndermiş olduğu desenleri işliyor ve söktüğümüz 

kilimleri tekrar halıya çeviriyoruz. Butik işler çıkarıyoruz. 

En farklı modelleriniz neler? 

Şuan firma olarak ortaya çıkardığımız ürünlerin farkı söküntü, 

kendir ve kıl kullanıyor olmamız. Kendir zaten bir bitkidir, halı 

olarak dokunuyor ve biz kendirle dokunan eski halıları alarak 

tekrar işleme koyuyoruz, beyazlatıyoruz ve yıkatıyoruz. Yöredeki 

ev hanımlarına da istihdam sağlamış oluyoruz. Bu şekilde bitkisel 

bir çalışma ortaya koyuyoruz. Keçi kılı zaten önceden Yörüklerin 

kullandığı çadırlardaydı. Onlar artık çok fazla kullanılmıyor 

veya yıprananları alıyoruz. Yine aynı şekilde yıkama ve bakım 

işlemlerinden geçiyor. Ev hanımları evlerinde onları söküyorlar ve 

natürel bir şekilde, orijinal rengiyle kullanıyoruz. 

Hiçbir ürününüzde boya kullanmıyor musunuz? 

Şuan ki ürünlerimizin çoğunda kullanmıyoruz ama %100 doğal 

yünlerden ürettiğimiz ürünlerde kullanılıyor. 

Uşak ipi de halısı gibi kıymetli. Özellikleri nedir? 

Uşak halısının yıllardır devam etmesi ve müzelerde yer almasının 

sebebi kullanılan yünün özelliğidir. Bu halılara baktığımız 

zaman hep uzun elyaf kullanılmıştır. Kullanılan elyaf 8-10 mikro 

kalınlığındadır. Kullanılan kök boya da durdukça parlar ve eskimez. 

Kolay kolay dökülmez, onun için çok eski Uşak halısı örneklerine 

rastlamak mümkündür. 

Halı desen ve dokumasına dair paylaşmak istediğiniz bir 

hikaye var mı? 

Halıda biz ne desen verirsek onu dokuyorlar ama kilimde 

dokuyucu kendi zihnindeki objeleri esinlendiği şekilde dokuyor ve 

çok farklı örnekleri mevcut. Mesela benim şuanda bir müşterim 

var. İmza niteliğinde halının 3-5 ilmeğine farklı bir renk atar. 

İsmail Demir ve Ali Aytun 

Yurtdışına ürün gönderiyor musunuz? 

%100 ihracat üzerine çalışan bir firmayız. Ağırlıklı olarak Fransa 

ve Almanya’ya ihracat yapıyoruz. Ara ara Amerika’ya da ürün 

gönderiyoruz. 

Bir halıyı ne kadar sürede 

dokuyorsunuz? 

Halıların dokunması metrekaredeki 

ilmek sayısıyla alakalı. Bir 

metrekareye atılmış olan ilmek 

kalın halılarda 40.000, ince halılarda 

80.000’e kadar çıkabiliyor. İlmek 

sayısı desenin özelliği, kullanılacağı 

mekan ve kişinin istediği özelliklere 

göre değişiyor. 6 metrekarelik bir 

halı ortalama 3 ay gibi bir sürede 

dokunuyor. 

Halı dokunduktan sonra hangi 

işlemlerden geçiyor? 

Öncelikle desen çalışmaları yapılıyor. Akabinde ebadına göre 

1-1,5 ay sürede tezgahta dokunuyor. Sonra yıkama, tıraş ve bakım 

işlemleri yapılıyor. 7 veya 8 kere yıkamaya giriyor. 5 mm hav 

yüksekliğini tercih ediyoruz ki temizliği kolay olsun. Sonrasında 

müşteriye teslim ediyoruz. 

Bünyenizde kaç kişi istihdam ediyor? 

Şuan için yaklaşık 60 tezgahımız var. Bu tezgahlarda 150 kişi 

çalışıyor. Üretim adedimiz sipariş durumuna göre değişiyor. 

Uşak halısı sizin için ne ifade ediyor? 

Uşak halısının en güzel özelliklerinden bir tanesi simetrik 

olmayan modeller kullanılması. Doğadaki imgelerden esinlenilen 

halılardır, geometrik desenlere rastlayamazsınız. Değişik 

isimlerle anılıyor; Sapanlı Uşak adını kuş sapanından almıştır, 

kuşlu Uşak da ismini aynı şekilde kuş motiflerinden almıştır. 

Eskiden pek çok ressam bu halılardan esinlenmiş. Sizin özel 

olarak sunduğunuz bir yer var mı? 

Uşak halısı yaptığımız zaman desen özelliğini bozmadan 

günümüz renklerine uyarlıyoruz. Uşak halısı eskiden saraylarda 

ve büyük mekanlarda kullanıldığı için daha dar ve uzun bir 

formu var. Sabancı’nın Vaniköy’deki yalısına özel halı ürettik. 

Eskişehir’deki saraylarının önüne 150 metrekare halı yaptık. 

Onun dışındaki projeler mimarlar ve fason üretim yaptığımız 

şirketler tarafından gerçekleştirildi. 

Eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

Yeni nesil, el dokuma halıdan ziyade sanayiyi tercih ediyor. 

Şuan dokuyucu çalışanlarımız daha çok 35-40 yaş üzerinde. Bu 

noktada sıkıntı yaşıyoruz.


Karn oent on anoen 

an ol şa arpet 

Karun Carpet and Rugs preserves hand-woven carpet the heritage 

with its re-interpreted old carpets. 

What kind of carpets are 

being woven on Karun 

Carpet Kilim carpet 

looms? Are you working 

on an order basis? 

We mainly manufacture 

hand-woven modern 

carpets and rugs. We’re 

working on order basis. 

We strive to find different 

products outside of the 

classic. We usually process 

the designs sent by 

architects and customers, 

and we turn the rugs 

we have unravelled into 

the carpet again. We do 

boutique businesses. 

Founded in 1986 by İbrahim Demir and then transferred 

to İsmail Demir, Karun Halı Kilim continues its journey 

with 3 partners. The company’s marketing and commercial 

activities are also carried out under the brand name of Made 

in Uşak. 

We have had an interview with Ayşe Erdem, İsmail Demir 

and Ali Aytun in order to listen to the new activities of the 

company and listen to the stories of Uşak carpets, which 

have been revived. 


What are your most 

different models? 

The difference between the 

products that we 

have now revealed 

as a company is 

the use of ravel 

fabric, hemp and 

hair. Hemp is 

already a plant, it 

can be woven and 

processed easily. We 

whiten and wash the 

old carpets weaving 

with hemp. We also 

provide employment 

for housewives in 

the region. In this 

way we present a 

herbal study as well. 

The goat hair was 

already in the tents 

previously used by 

the Yoruks. They 

are no longer used 

too much, therefore 

we have begun to 

purchase the worn 

ones at all. Again, 

it goes through 

washing and

per square meter. The number of stitches 

per one square meter is 40.000 in thick 

carpets and 80.000 in the thin carpets. 

The number of stitches varies according 

to the characteristics of the pattern, the 

space to be used and the characteristics 

of the person. A carpet of 6 square 

meters is being woven on an average of 3 

months. 

What is the process after the carpet is 

being woven? 

First of all, pattern studies are being 

done. Then it is being weaved at the 

loom in 1-1,5 months according to its size. 

After washing, shaving and maintenance 

are being done. It is being washed 7 or 8 

times. We prefer 5 mm pile height so that 

it is easy to clean. Then we deliver it to 

the customer. 

maintenance procedures. Housewives dismantle them in their 

homes and we use them in a natural way with their original 

colours. 

Don’t use paint on any of your products? 

We do not use in most of our products, but they are being 

used in our products which are produced by 100% natural 

wool. 

The Uşak rope is as precious as its rug. What are the 

features? 

The reason why Uşak rug continues for many years and takes 

place in museums is the characteristic of wool used. When 

we look at these carpets, long fibers have always been used. 

The fiber used is 8-10 microns thick. The root paint used 

also shines ever and it is durable. It does not go to pieces, 

therefore it is possible to find examples of very old Uşak 

carpet. 

Is there a story you want to share about carpet patterns 

and weaving? 

In the carpet, the weaver weave what we give them as a 

design. But in rugs, the weaver weaves the objects according 

to his own mind as they are inspired by. And many different 

samples available. For example, I have a client now. He 

assigns a different color to the 3-5 stitches as of the 

signature. 

Are you sending products abroad? 

We are a company working on 100% export. We export mainly 

to France and Germany. We are also rarely sending products 

to America. 

How long does it take to weave a carpet? 

The weave of the carpets is related to the number of stitches 

How many people do you employ? 

Now we have about 60 looms. 150 people 

work with these looms. Our production 

number varies according to order status. 

What does the Uşak carpet mean to you? 

One of the most beautiful features of Uşak carpet is the use 

of non-symmetrical models. They are all inspired by images 

in nature, and you cannot find geometric patternsbon them 

for sure. They have taken different names; Sapanlı Uşak has 

taken its name from the bird slingshots for instance, and 

Kuşlu Uşak has taken its name from the bird figures at all. 

In the past, many artists were inspired by these carpets. 

Is there a place that you offer specifically? 

When we make Uşak carpets, we adapt to the colours of 

today without disturbing the design feature. Since Uşak 

carpets used in palaces and large places in the past, they 

have a narrower and longer forms. We produced special 

carpets for Sabancı’s Vaniköy mansion. We wove 150 square 

meters of carpets in 

front of the palaces 

in Eskişehir. Other 

than that, the projects 

were carried out 

by architects and 

companies that we are 

contracting. 

Is there another topic 

you’d like to add? 

The new generation 

prefers industry rather 

than hand woven 

carpets. Our weaving 

workers are now more 

than 35-40 years old. 

We’re having trouble 

at this point. 


şa alıının on on 

Kişotları 

Uşak halısının en eski ve son temsilcilerinden olan Nomad, geleneksel el 

yapımı halı tekniklerini günümüzde de yaşatmaya çalışıyor… 

Yüz yıllar önce dokunan Uşak ve çevresinde başlayan halı 

geleneğini devam ettirmek adına halı üretimine başlayan Nomad 

Halıcılık, klasik Uşak halısının üretimindeki teknik ve aşamaları 

kullanarak aslına en yakın halılar üretiyor. Eskiden kök boyalarla 

renklendirilen ipler ile dokunan Uşak Halılarında renk sayısının az 

ve renklendirme seçeneklerinin kısıtlı olduğundan da bahseden 

Uşak Halısının Son Donkişot’ları, günümüzde dokudukları halılar ile 

yüz yıllar önce dokunan geleneksel Uşak halısının farkını anlattı. 

Bu konuda en belirgin farkın eskiden kök boya kullanıldığını, şimdi 

ise dekorasyona uygun güncel renkler kullandıklarını ifade ettiler. 

Halılarınızda Uşak’a özgü motifler mi kullanıyorsunuz yoksa 

günümüz trendlerini mi uyarlıyorsunuz? 

Uşak Halısı özellikle Amerikan pazarında tercih edilen bir ürün olup 

çok yüksek bir marka değerine sahiptir. Klasik renk ve desenlerde 

üretilen Uşak halıları Amerikan pazarında hala rağbet görmektedir. 

Ama günümüzdeki dekorasyon anlayışı çok değişti. Müşteri 

talepleri ülkelere hatta bölgelere göre farklılıklar gösteriyor. 

Tasarımcılarımız hedef pazardaki günün dekorasyon anlayışında 

moda olan renkler ve desenler ile ilgili araştırmalar yapıyorlar ve 

bu bilgileri değerlendirerek üretimlerimize uyarlıyoruz. 

Yeni koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz? 

Nomad halıcılık olarak müşteri odaklı bir firmayız ve müşteri 

taleplerine göre üretim yapmaya öncelik veriyoruz. Nomad 

Halıcılık’ın En çok bilinen, beğenilen ve tercih edilen ürünleri, 

Uşak koleksiyonumuzdaki halılarımızdır. Geleneksel Uşak Halısı 

dokuma tekniklerinden vazgeçmeden, bundan 150 yıl önce Uşak 

halısı nasıl dokunduysa düğüm atışından, atkı geçişine, kirkit 

vuruşuna kadar aynı teknikleri uygulayarak halılar dokutmaktayız. 

Bizim ürünümüzün benzeri diğer ürünlerden ayıran en önemli farkı 

halı dokunduktan sonra yapılan yıkama ve bitim işlemleridir. Halı 

üreticileri genelde iki en fazla üç yıkamada ve kimyasal ürünler 

kullanarak halılarını yıkar ve hazırlarlar. Biz ise kimyasal ilaçlar 

kullanmadan 7 kez yıkayarak halılarımızı hazır hale getiriyoruz. 

Nomad ne zaman kuruldu? 

Firmanın kurucusu Suat 

İzmirli halı işine 1980 yılında 

Amerika New York’ta halı 

alım satımıyla başlamış, 

sonrasında çok kaliteli ve 

özgün ürünler üretebilmek için 

kendi üretimini yapmasının 

gerekli olduğunu düşünüp 

Uşak’a gelmiş. Suat İzmirli 

Uşak ziyaretinde Uşak Halısının 

duayenlerinden Sadık Uşaklıgil 

ile tanışmış ve birlikte 

çalışmaya başlamışlardır. Uşak 

halısı hakkında bilinmesi gereken her şeyi bilen Sadık Uşaklıgil, 

Suat İzmirli’ye Uşak Halıları desen arşivini açar ve arşivden 

seçilen desenler ile Amerikan evleri için özellikle de çok büyük 

ebatlarda Uşak Halıları üretmeye başlarlar. 1988 yılında Nomad 

Halıcılık adını alan firmamız, el dokuma halı üretimi sektöründe 

Türkiye’deki tek entegre üretim tesisine sahiptir. 


Peki, termin süreleriniz ne kadar? Bir halı ortalama ne kadar 

zamanda kullanıma hazır hale geliyor? 

Halıların dokuması başlamadan ön hazırlıklar 

yapılır ve dokuma köylerindeki tezgahlara takılır. 

Normal bir Uşak halısı ortalama 3 ayda dokunur. 3 

ayda dokunur ama dokunan halının hazır olması ve 

müşteriye teslimi için bazen 6 ay bazen daha fazla 

süre gerekebilir. Özellikle de çok büyük ebatlardaki 

Uşak Halılarının müşteriye teslim edilişi bir yılı 

bulabilmektedir. 

Uşak Halısını farklı kılan özellikler nelerdir? 

16. yüzyılın başlarından beri Uşak ve yöresinde 

dokunan halıların ilmeleri, çözgüleri ve atkıları 

tamamen yün olan doğal malzemeden hazırlanmış. 

Bu halıların geleneksel desenleri Yıldızlı Uşak, 

Madalyonlu Uşak, Kuşlu Uşak desenler ile Gördes düğümü de 

denen Türk düğümü tekniği ile dokunmuşlardır. Avrupa’daki seçkin 

aileler ünlü ressamlara tablolarını yaptırırlarken Uşak halılarını 

duvarda, yerde ve masada dekor olarak kullanılmış. Hans Holbein 

ve Lorenzo Lotto gibi ünlü ressamların tablolarında yer alan halılar 

kısa sürede bu ressamların adları ile Lotto ve Holbein olarak 

anılmaya başlamış. Bu şekilde ünü yayılan Uşak halıları yurt 

dışı pazarlarında rağbet görmeye başlamış ve Uşak Halısı marka 

olmuştur.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi 

Kurulușları listesinde 423. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 

Türkiye’nin en bașarılı ilk 1000 

ihracatçı firması listesinde 371. 

www.abco.com.tr 

FILBACK HALI TABANI 

CARPET BACKING 

Ekonomist Dergisi ve Türkiye 

Ekonomi Bankası (TEB) 

“Anadolu’nun En Büyük 500 

Șirketi” listesinde 121. 

CRIF ve Dun & Bradstreet ve 

Fortune Türkiye Dergisi “Fortuna 

500” listesinde 351. 

TEPAV Türkiye Ekonomi Politikaları 

Araștırma Vakfı En Hızlı Büyüyen 

İlk 100 Șirket arasında. 

Türk Girișim ve İș Dünyası 

Konfederasyonu ve Londra Borsası 

ișbirliğiyle hazırlanan Türkiye’nin 

‘en parlak’ 100 șirketi arasında. 

GÜÇLÜTECRÜBELİ 

• Halı Tabanı Carpet Backing 

• Halı Tabanı Carpet Backing 

8

at on iote of 

şa arpet 

Nomad, one of the oldest representatives of Uşak carpet, still sustains old 

handmade carpet techniques. 

Nomad, founded in order to continue the tradition of Uşak 

carpet woven many years ago, realizes all techniques and 

stages according to the original. Last Don Quixotes of 

Uşak carpets who has formerly mentioned that the colour 

options in the root dyes are limited, stated that the only 

difference is that they prefer the current colours instead 

of the root paint. 

When was the Nomad established? 

Nomad was founded in 1988. Of course, there is also before 

of it. When Suat İzmirli, the founder of our company, met 

Sadık Uşaklıgil and he opened his archive to him. The 

founder of the company Suat İzmirli starts this business 

with carpet trade and then adds the manufacturing line 

and establishes Nomad. We have been a manufacturer for 

31 years. 


Do you use Uşak-specific motifs in your carpets or do 

you adapt the trends? 

Uşak carpet has a very high brand value and is preferred 

in markets like America. But nowadays, the concept of 

decoration has changed a lot. Even in Belgium, Italy 

and even in the United States, the preferred products 

are different. For this reason, we adapt the designs that 

are preferred by certain locomotive companies from our 

designer customers. Especially we prefer the colours of 

today, we have completely left the classic colours. 

Can you tell us about your new collections? 

In our collections, we can do everything that our materials 

and colors fit. Usually we are working on the Uşak carpet. 

We are not looking for an innovation, we are keeping on to 

use the same techniques that were used 150 years ago. We 

are still using same kirkit hits as same as how they were 

woven in the old days. Our main difference is washing. 

Some companies finish this process with two washing by 

using chemicals, we do 7 times washing and do not use 

chemicals.

weaving frequency. Additionally, an Uşak carpet is wool 

weft and wool warp. This is its biggest difference from 

other carpets. The advantage of this is that it is long 

lasting, because the cotton used in other carpets loses its 

features more quickly. 

How long are your term lengths? 

Carpet weaving takes 3 months. The preparation also takes 

a minimum of 6 months. The average production time of 

Uşak carpets from production to delivery takes about 1 

year. We are a customer-oriented company and we usually 

work on order basis. 

What makes the Uşak carpet different? 

Sadık Bey, who was a doyen in his field, designs patterns 

such as Uşak with Stars, Uşak with locket, and Kuşlu Uşak. 

One of the characteristics of Uşak carpets is its presence 

in the famous painters’ paintings. The rope needs to be 

made according to the character of the carpet at all. The 

character of the carpet consists of features such as its 



March - April 2019 • 39 DECOR


w w w . t u g r a h a l i . c o m




alı etr all an loore 

farı ile Kairee lşor 

Mısır’da duvar ve zemin kaplama sektörünün ilk ve en önemli fuarı 19-22 Eylül 2019’da başlıyor. 

90 milyon nüfusa yaklaşan Mısır, New Cairo City (Yeni 

Başkent) adıyla yeni bir şehir kurma çalışmalarını 2016 

yılından beri sürdürmektedir. Comesa Afrika Birliği’nin en 

önemli ve kurucu ülkesi olan Mısır, Afrika ve Ortadoğu’ya 

açılan kapı olma çalışmalarını da sürdürmektedir. 

2022 yılına kadar sürecek olan yeni başkent çalışmaları için 

yapılacak yatırım 45 Milyar dolardır. Yapılan ve devam eden 

inşaatlara baktığımızda toplamdaki proje sayısı; 2000 adet 

Eğitim Kurumu, 663 adet hastane, klinik ve sağlık merkezi, 

1250 yeni Cami ve Kilise, 40.000 yeni otel odası, Gökdelenler, 

Plazalar ve New Cairo City yeni havaalanı yapılacaktır. 

Türkel Fuarcılık 25 yıllık deneyimiyle, Ticaret Bakanlığı A 

sınıf fuar organize etme yetki belgesi ile Yurt dışı fuar 

organizasyonları yaparak kendini kanıtlamış ve yeni 

ülkelerde, yeni sektörel fuarlar ile ihracatçılarımıza kapıları 

WAAL&FLOOREX Fuarı ile açmaya devam ediyor. 


Yer kaplama sektörünün bizim için en önemli ve güçlü 

olan halı sektörümüz bu fuarda yer alacak ihracat hacmini 

yüksek noktalara çıkartacaktır. Üretimi olsa da ithalat 

yaparak yeni çeşitli ürün yelpazesine sahip olmak isteyen 

Mısır, Türk Halı üreticilerini bu fuarda görmek istediğini 

partner firmamız Vision Fairs yetkililerine belirtmiştir. Ayrıca 

fuarda Etiyopya, Sudan ve Kenya’dan alım heyetleri de yer 

alacaktır. 

Fuarın katılımcı profili; Halı (duvardan duvara halı, banyo 

halısı, yolluk, kilim, dijital baskı halı, yolluk vb.) mermer, 

parke, duvar kağıdı, boya ve pvc yer döşemeleri ana 

başlığında yapılacaktır. En önemli alım grupları ve satıcıların 

yer alacağı bu organizasyonda siz sektör temsilcileri de bu 

fuar organizasyonuna bekliyoruz.

arpet etor eet it te 

all an loore fair at 

airo/Ept 

The first and the most precious trade 

fair of the Wall & Floorıng sector in 

Egypt open its doors between 19th 

and 22nd of September 2019 

Owning to a population of almost Ninety 

Million, Egypt carries on its endeavors to 

build a new capital city, namely the New 

Cairo City since the year of 2016. Being 

the founder and the prime member state 

of the COMESA Africa Union, Egypt also 

keeps up the good work to become the 

strategic opening gate to Africa & Middle 

East regions. 

The total amount of monetary investment 

to be done for building a new capital city 

until the year of 2022 is around Forty Five 

Billion USD. In this context, the already 

completed & going on construction 

projects include; 2.000 educational 

intuitions, 663 hospitals, medical clinics 

and health care centers, 1.250 new 

Mosques and Churches, 40.000 new hotel 

rooms, several new skyscrapers, plazas 

and also the New Cairo City airport. 

Owing to twenty five years’ experience of 

organizing int’l trade fairs/shows and also 

national participations to most respected 

int’l trade fairs worldwide, Turkel Fair 

Organization Inc. is an “A” level licensed 

int’l fair organizer of the Turkish Ministry 

of Trade. This time, Turkel is proud to 

open new doors to our Turkish exporters 

with providing a stately national 

participation organization to self-proven 

and respectable int’l trade fair the Wall & 

Floorex Egypt 2019. 

Being the most important and powerful 

sub-sector of the flooring sector in Turkey, 

our Turkish carpet sector will attain to 

the Fair and shall leverage our export 

volume to higher levels. Even though 

having domestic production capabilities, 

nowadays Egypt aims to have a variety of products 

by means of imports. Therefore, the Egyptian officials 


have distinctly declared to management of our partner 

organizer Vision Fairs that

they would like to see the Turkish carpet manufacturers at 

the Fair. Besides, there will be special buyer delegations 

from Ethiopia, Sudan and Kenya at the Fair. 

The main exhibitor product profiles of the Fair includes; 

carpet (wall-to-wall carpet, bathroom carpet, column rug, 

rug, digitally printed carpet etc.), marble, parquet, wall 

paper, dye & painting, pvc floor coverings. 

We are excitedly looking forward to see you “the esteemed 

representatives of the int’l wall & flooring sector” at this 

remarkable organization, also hosting distinguished int’l 

buyer delegations and sellers. 


Roal alı rGe 

atırılarına ea 

eior 

Ar-Ge yatırımları ve sektöre kazandırdığı büyük yeniliklerle adından söz ettiren Royal Halı, önümüzdeki 

dönemde de yeniliklere devam edecek. 

Ar-Ge yatırımları ve bunun sonucunda sektöre kazandırdığı 

büyük yeniliklerle adından söz ettiren Royal Halı, 

önümüzdeki dönemde de yeniliklerine 

devam edecek. Ar-Ge projeleri ve 

yatırımları ile ilgili bilgi veren Royal 

Halı A.Ş. Genel Müdürü M. Nazif Koca 

ve Ar-ge ve Tasarım Müdürü Tayfun 

Cevher yaptıkları çalışmalardan 

bahsetti. Royal Halı olarak Ar-Ge ve 

inovasyon çalışmalarına büyük önem 

verdiklerine dikkat çeken Koca, bu 

sebeple sürekli yeniliklere ve ilklere 

imza atıklarını ifade etti. 

“Sektörde birçok ilki biz 

gerçekleştirdik” 

Royal Halı A.Ş. Ar-ge bölümü kurulduğu 

günden bu yana tüm çalışmalarını 

üniversiteler ve kendi dallarında 

dünyanın önde gelen firmaları ile 

partnerlik yaparak yürütüyor. Halı 

sektöründe AR-GE ve inovasyona 

yaptığımız 

yatırımlarla 

bugüne kadar 

lekelere karşı 

etkili AkıllıKoruma, 

kişiye özel halı 

ürettiğimiz custom 

design teknolojisi, 

halıda tozu 

azaltan Tozumaz 

teknolojisi, 

Dünya’da ilk kez 

kendi kendini 

temizleyen 

NanoHalı, 

halıda Sıfırtoz 

teknolojisini 

geliştirdiğimiz 

Galata serisi ve 

Royal Halı A.Ş Genel Müdürü M. Nazif Koca 

Geleneksel Ebru Sanatı’nın halıya uygulanması- Ebru Halı 

gibi birçok ilki gerçekleştirdik. Yapmış olduğumuz çalışmalar 

sayesinde inovasyon alanında birçok 

ödül aldık. 

Son yenilik “Acrylusion” 

Royal Halı A.Ş. Ar-ge ve Tasarım 

Müdürü Tayfun Cevher ise son 

dönemde yaptıkları en özellikli ürün 

olan Acrylusion iplik ve bu iplikle 

üretilen yeni koleksiyonlarından 

bahsederek şunları söyledi: “Royal 

Halı olarak inovasyon gücümüzü 

müşteri beklenti ve isteklerini göz 

önünde bulundurarak kullanıyoruz. 

Yakın zamanda buna verebileceğimiz 

en güncel örneğimiz Acrylusion 

ipliği kullanarak ürettiğimiz Royal 

Halı Galata koleksiyonumuz. Bu 

seride sunulan halılar, yumuşak 

tuşe ve parlak görünümü ile son 

kullanıcı tarafından ipek halıya 

benzetilmektedir. 

Aynı zamanda halı ile 

ilgili önem verdiğimiz 

alanların başında 

olan sıfır tozuma ve 

temizlik kolaylığı 

bu serinin en büyük 

özellikleri arasındadır. 

Acrylusion’dan üretilen 

Galata serisi halılar 

çamaşır suyuyla 

rahatlıkla silinebilme, 

renginde ya da 

dokusunda herhangi bir 

bozulma olmamasıyla 

halı dünyasına bir 

yenilik getirmiştir.” 


Halıda doğallık moda 

Bu sezon müşteriler tarafından istenen ürünlere çok 

önem verdiklerini de ifade eden Cevher: “Bu sezon pazar 

araştırmalarımız sonucunda halıda doğallık, tuşe ve 

katlanabilirliğin aranan özellikler olduğunu gördük. Ar-R- 

GE bölümümüz de araştırmalarında farkını ortaya koyarak 

saygılı üretim prosesleri ile üretilen materyalleri araştırdı ve 

içeriğinde bu materyaller bulunan alternatif ürün araştırılması 

yoluna gitti. Yaptığımız araştırmalarda, Lenzing Group’un 

sertifikalı ve kontrollü kaynaklardan elde ettiği ağaç ve ağaç 

hamurundan elyaflar ürettiğini gördük. Sürdürülebilir ağaç 

kaynaklarından elde edilen botanik kökenli TENCEL Lyocell ve 

TENCEL Modal elyafları, halılarımızda kullanılmaya başladık. 

Kullanıcılarımız bu şekilde çevre dostu üretim yöntemleri ile 

elde edilen elyaflar ile halılarda doğal konforu yaşayarak, 

evinize doğanın nazik dokunuşunu taşımış oluyorlar. Royal 

Halı Altunizade, Pierre Cardin Halı Magnefique, Atlas Halı 

Halikarnas koleksiyonlarımızda TENCEL botanik kökenli 

elyafları kullanılarak üretilmiş olup, özel boyama yöntemleri 

ile renklendirilmiştir. Bu sayede hem çevreye duyarlı, tuşeli 

ve katlanabilir ürünler ortaya çıkmış olurken, evlerde doğada 

yürüyormuşçasına bir hissi kullanıcılarımıza yaşatmış oluyor 

ve hızlı çözünen bir ürün olduğundan doğaya katkı sağlıyoruz.” 

dedi. 

Çocuklar için özel koleksiyon 

Çocuklar için de ayrı bir koleksiyon çıkardıklarından 

bahseden Royal Halı A.Ş Genel Müdürü M. Nazif Koca 

sözlerini şu şekilde sonlandırdı:” Bahsetmek istediğim 

bir diğer yeniliğimiz yeni çıkarmış olduğumuz Hello Kids 

koleksiyonumuz. Çocuk odalarına yönelik Hello Kids 

koleksiyonumuzu oluştururken bu halıların, çocukların 

odalarını süslediği için tozuma olmamasına ve sağlığa 

özen gösterdik. Bu amaçla da bu halının herhangi bir 

canlıya zarar vermeyen iplikler içerdiğini belgeleyen 

OEKO-TEX STANDART 100 belgesini aldık. Anne ve babalar 

gönül rahatlığı ile Hello Kids koleksiyonunu çocuklarının 

odalarında kullanabilirler. Royal Halı A.Ş. bundan sonraki 

dönemlerde de ana hedefimiz müşteri memnuniyeti 

odaklı katma değeri yüksek ürünler geliştirmek. 

Yaptığımız bu çalışmalarla öncü konumumuzu korumaya 

ve yapacağımız yenliklerle ilklere imza atmaya devam 

edeceğiz.” 


Roal alı 

ontine it R 

inetent 

Royal Carpet, which has made a distinguished name for itself 

with its R & D investments and the great innovations it brings to the 

sector, will continue to innovate in the coming period 

Royal Halı A.Ş.Ar-ge ve Tasarım 

Müdürü Tayfun Cevher 

Royal Carpet, which has 

made a distinguished name 

for itself with its R & D 

investments and the great 

innovations it brings to 

the sector, will continue 

to innovate in the coming 

period. Mr. M. Nazif Koca, 

General Manager of Royal 

Halı and Tayfun Cevher, R 

& D and Design Manager 

who have given information 

about their R & D projects 

and investments, told about 

their workings at all. Mr 

Koca who has attracted a 

notice that as Royal Carpet 

they give great importance 

to R & D and innovation 

studies, therefore, expressed 

that they put their signature 

to the firsts and innovations all 

the time continuously. 

“We did realized the many of 

the firsts in the sector” 

Nazif Koca who also gave 

information about the 

technologies and innovations they 

developed, continued his words 

as follows; “Since the day we 

were established as Royal R & D 

Department, we have carried out 

all our activities in partnership 

with universities and the world’s leading 

companies. We as Royal Carpet, have made 

many firsts with the investments we have 

made in R & D and our innovation studies such 

as; Intelligent Protection which is effective 

against stains; custom design technology; 

Powder-free technology that reduces dust 

on the carpet; Self-cleaning Nano Carpet 

technology for the first time in the world; the 

Galata series which we have produced Zero- 

Dust technology on the carpet; and Traditional 

Ebru Art that we have implemented on the 

carpet at all. We have received many awards in 

the field of innovation thanks to our work” he 

said. 

Latest innovation, “Acrylusion” 

Royal Carpet R & D and Design Manager 

Tayfun Cevher mentioned about their 

new collections which are produced with 

Acrylusion yarn and this yarn which they 

have recently made, and continued his 

words as follows: ”As Royal Halı, we use 

our innovation power by considering 

customer expectations and wishes. Our 

most recent example is the Royal Carpet 

Galata collection, which we produce 

using Acrylusion yarn. The carpets offered 

in this series are resembled to the silk 

carpet by the end user with their soft 

touch and bright appearance. At the 

same time, dustfree and the ease of 

cleaning features are the most important 

features of this series, and which are at 

the above stages of the areas that we 

really care about carpet. Galata series 

carpets produced from Acrylusion can 

be easily wiped with bleach. There is no 

deterioration in colour or texture during 

this process. 


For these reasons, Royal Carpet has 

brought an innovation to the carpet 

world” he said. 

Naturalness on the carpet is now a 

fashion... 

Cevher who has also stated that they 

give a great importance on the products 

requested by customers this season, 

and continued as follows; “As a result 

of our market research this season, we 

have observed that the naturalness, 

touching and fold ability of a carpet are 

the desired properties at all. Our R & D 

department has explored the materials 

produced with respectful production 

processes by revealing the difference in 

their research and went on to investigate 

the alternative products within these 

materials accordingly. In our research, we 

saw that Lenzing Group produces fibres 

from wood and wood pulp from certified 

and controlled sources. TENCEL Lyocell and 

TENCEL Modal fibres, which are derived 

from sustainable tree sources, have been 

used in our carpets. In this way, our users 

enjoy the natural comfort in the carpets 

and carpets obtained by environmentally 

friendly production methods and carry the gentle touch 

of nature to your home. Royal Carpet Altunizade, Pierre 

Cardin Carpet Magnefique, Atlas Carpet In our Halikarnas 

collections, TENCEL is being produced by using botanical 

origin fibres and coloured by special dyeing methods. 

In this way, 

environmentally 

sensitive, touchable 

and foldable 

products have 

emerged accordingly. 

This also gives of 

feeling of walking 

in the nature while 

our customers are 

at their homes. And 

since it is a fast 

dissolve product, we 

contribute to nature 

at the same of time” 

he said. 

The special 

Collection for 

Children 

Royal Carpet Inc. 

General Manager 

M. Nazif Koca 

mentioning that 

they have a 

separate collection 

for the children 

ended his words as 

follows. “Another innovation that I want to mention is 

our new Hello Kids collection. While creating our Hello 

Kids collection for the children’s rooms, we paid special 

attention to the fact that since these carpets adorn 

children’s rooms and hence they should be with the 

features of Dust-Free and 

Healthy as well. For this 

purpose, we obtained the 

OEKO-TEX STANDARD 100 

certificate which certifies 

that this carpet contains 

yarns that do not harm 

any living things. The 

parents can use the Hello 

Kids collection in their 

children’s rooms with 

a great inner peace. As 

Royal R & D Department, 

our main goal is to 

develop high value added 

products with a focus on 

customer satisfaction. We 

will continue to maintain 

our pioneering position 

with these works and to 

make new innovations” 

he said. 


tat ife ile alıa zaan 

araı ortaan alıor 

Sektörde yeni, tecrübede eski olan Fustat Life, kalitesi, 

vizyonu ve tasarımıyla şimdiden sektörde odak noktası olmayı 

başardı. Farklı türde zengin halı çeşitliliği sunan marka, 

kaliteden asla taviz vermiyor. 

Firma hakkında bilgi aldığımız 

Süleyman Elmalı ve ortakları, 

genç ve dinamik bir kadro ile 

çalışmanın avantajlı olduğunu 

söylediler. Fustat Life sektörün 

eğilim gösterdiği yurtiçi ve 

yurtdışındaki birçok önemli 

fuarda yer almayı hedefliyor. 

Markayı daha yakından 

tanımak adına sorularımızı 

Süleyman Elmalı’ya yönelttik. 

Öncelikle sizi ve firmayı 

kısaca tanıyabilir miyiz? 

Sektörde Türkiye’nin en kaliteli 

halı üreticilerinden bir olan 

Fustat Life markamızın 1,5 

yıllık bir serüveni var. Yenilikçi, 

genç ve dinamik kadroya sahip 

yapısı ile kurumsal hizmet 

veren ve yenilikçi fikirlere 

sahip çalışma prensibine 

sahibiz. Tüm dünya ülkelerinde 

ürünlerimizle yer alarak 

uluslararası bir marka olma 

yolunda ilerlemekteyiz. 

2019 yılında hangi modeller 

ön planda olacak? 

Sektörde edindiğimiz 

tecrübeler ışığında bu 

sezonun da hareketli 

olacağını öngörüyoruz. Halı 

tasarımlarında eskitme 

modeller ön planda 

olacak. Modern çağı yansıtan çizgilerde tasarımlarda sıkça 

göreceğimiz modeller arasında yer alacağını düşünüyoruz. 

İstanbul merkezli üretim yapan bir firmasınız. İç piyasa 

satışlarını nasıl yönetiyorsunuz? 

Ürünlerimizi iç piyasaya toptancılarımız aracılığı ile 

ulaştırmaktayız. Herhangi bir bayimiz bulunmamaktadır. 

Aynı zamanda perakende satışımızda bulunmamaktadır. 


Fustat Life, dinamik yapısı ve zamansız tasarımları yeni sezona hazır. 

Makine halıları ihracatta zirveyi korurken bir önceki 

yıla göre %7,8 oranında bir düşüş yaşandı. Siz firma 

bazında ihracat rakamlarınıza baktığınızda tabloyu nasıl 

yorumluyorsunuz? 

İnsanlar artık makine 

halılarından çok baskılı 

dekoratif halılara yönelim 

göstermeye başladılar. 

Bunların en büyük 

nedenlerinden birkaçı ise 

kolay yıkanabilir olması, toz 

tutmaması, kolay taşınabilir 

olmasıdır. Zaman ilerledikçe 

yeni nesil (baskılı dekoratif) 

halılar daha fazla ön plana 

çıkmaya ve daha çok 

kullanılmaya başlanacaktır. Bu 

da ihracat rakamlarını olumlu 

yönde etkileyecektir. 

2019 yılının kalan 11 aylık 

döneminde katılmayı 

planladığınız yurtiçi ve 

yurtdışı fuar ve etkinlikler 

var mı? 

11-14 Ocak 2019 tarihinde 

Almanya’nın Hannover 

şehrinde düzenlenen fuara 

katılım gösterdik. Bunun 

doğrultusunda Gaziantep’te 

düzenlenecek olan halı fuarına 

katılım göstereceğiz. Halı ile 

ilgili tüm fuarlara elimizden 

geldiğince katılım göstererek, 

markamızı temsil edeceğiz. 

Türk halı sektörünün üretim 

ve ihracat gücü hakkındaki 

görüşleriniz neler? 

Türk halıları ve kilimleri geçmişten günümüze göze hitap eden 

ve kalitesiyle kendini ispatlamış olması tüm dünya ülkeleri 

tarafından bilinmektedir. Yeni nesil dijital halılarda da aynı 

özen ve hassasiyeti gösterip yine tüm dünyaya Türk halıların 

adını duyurmak istiyoruz. 

Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

Son olarak Fustat Life’ı diğer firmalarından ayıran yönlerinden 

bahsetmek istiyorum; 

Örme, Lamine, Dijital ve Pres baskı gibi baskı türlerini kendi 

bünyemizde bulundurmamızdır ve kalite konusunda en ufak 

bir taviz vermeyişimizdir.

Tielene in arpet 

fro tat 

Fustat Life is ready for the new season with its dynamic structure and timeless designs. 

Which models will be at the forefront in 2019? 

Under the light of our experience we earned in the industry 

the season will be highly dynamic. Retro looking models 

will be seen in carpet designs. We also think that designs 

that reflects contemporary lines will also take place among 

popular models. 

Though new in the industry, old in experiences, Fustatlife 

has become a focus in the industry with its quality, vision 

and designs. Without compromising on quality the brand 

offers rich choices in carpets. Süleyman Elmalı and his 

partners, an official of Fustatlife, emphasizes on having a 

young and dynamic staff on the way to reach out foreign 

markets. We asked him about their brand and activities. 

Could we have info about you and your company in 

brief? 

Our brand Fustatlife has a story of one and a half years 

long as one of the highest quality producers in Turkey. 

With our young and dynamic staff and innovative ideas, we 

emphasize on serving to our corporate customers. We want 

to be an international brand and aim to sell our products in 

all countries. 

You are a producing company headquartered in Istanbul. 

How do you manage your sales in domestic market? 

We sell our products through wholesalers in domestic 

market. We have no direct distributors or retail sales. 


Machine carpet sales fell down 7.8% last year while 

exports were at the highest level. How do you explain 

this in terms of your company’s export performance? 

People have begun to prefer decorative printed carpets 

more than machine made carpets. One of the reasons is 

that they are cleaned easily, are not tufted and easy to 

transport. They will be more common in the future, we hope. 

And this will effect export figures even more positively. 

Do you have any plans to participate in fairs at home 

and abroad in 2019? 

We have been in the fair held in Hannover, Germany in 11 

to 14 January 2019. We will be in the carpet fair that will be 

organized in Gaziantep. We will participate every fair on 

carpets to represent our brand in these events. 

produced with the same precision and sensitivity in the 

world markets. 

Is there any other point that you want to add? 

At last, I want to mention about what distinguishes 

Fustatlife from other firms. We have all stages of 

production, knitting, laminating, and digital printing 

press operations in our facility. We do not make the 

slightest concessions on our quality. 

What is your opinion about the position of Turkish 

carpet industry in terms of its production and export 

capacities? 

Turkish carpets and kilims are famous in the world with 

their proven qualities that attracted the interests of people 

in the past and in present. Now we want to introduce the 

new generation digital printed Turkish carpets that we 


nanın z ona 

Yaren Halı eşsiz desenler ve evrensel tasarımlarla ülke 

sınırlarını aşıyor. 

Mehmet Hasırcı ve İsmail Karalar 

Merkezi Gaziantep olan Yaren Halı, kısa zaman içerisinde 

sunduğu kaliteli halı çeşitleri, eşsiz desen ve renk 

alternatifleriyle tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 

Zengin ihracat ağı ile marka bilinirliği ülke sınırlarını aşan 

marka global bir kimlik kazandı. Kaliteli üretimi etkili Ar-Ge 

çalışmaları ile buluşturan marka, müşteri memnuniyetine 

odaklanıyor. Bu yıl da yatırımlarını sürdüreceklerini 

belirten Yaren Halı Firma Ortakları Mehmet Hasırcı ve 

İsmail Karalar, markaya dair merak ettiklerimizi anlattı. 

Firmanızın kuruluşundan bugüne geliş sürecini anlatır 

mısınız? 

Firmamız 90’lı yıllarda halı üretimine başlamış olup 

zamanın ihtiyaçlarına göre teknolojisini yenileyerek 

günümüze kadar gelmiştir. İlk mekanik tezgâhlarda 

başlayan bu yolculuk tamamen modern dokuma 

tezgâhlarında devam etmekte olup sektörün öncü firmaları 

arasında yer almaktayız. Yenilikçi bakış açısı ve insan 

kaynaklarına verdiğimiz değer ile geçmişteki tecrübemizi 

günümüze taşıdık. 

Yaren Halı olarak ürettiğiniz halı çeşitlerinden 

bahseder misiniz? 

Yılların verdiği tecrübemizle rekabetin zirvede olduğu halı 

endüstrisinde akrilik, shaggy, pp 

Heatset, frise, polyester, duvardan duvara ve daha 

birçok çeşidi içeren halı üretiminde güvenli bir yer teşkil 

etmekteyiz. Kuruluşumuzdan bu yana yerel ve uluslararası 

müşterilerimize geniş çapta ürün çeşitliliğimizle hizmet 

vermekteyiz. 


Yeni koleksiyonunuzda hangi 

temadan yola çıktınız? Mobilya 

ve dekorasyon dünyasında olan 

yenilikler halıdaki trendleri ne 

ölçüde etkiliyor? 

Koleksiyonlarımızı yeni moda 

trendlerini takip ederek 

oluşturmaktayız. Bu doğrultuda Ar- 

Ge çalışmalarımızı Ar-Ge ekibimizle 

birlikte yürütmekteyiz. Mobilya 

ve dekorasyon dünyasında olan 

yenilikler, halıdaki trendleri yüzde 

yüz etkiliyor ve bu yüzden trendleri 

tabi ki takip etmekteyiz. 

Yaren Halı olarak müşterilerinize 

sunduğunuz hizmetler nelerdir? 

Müşteri neden sizi tercih etmeli? 

Rekabetin yoğun olduğu 

sektörümüzde hızlı ve sürekli 

servis ile aynı zamanda yenilikçi 

anlayışımızla hizmet sunmaktayız. Geniş renk 

ve ürün çeşitliliğimizden dolayı müşterilerimizin 

tercihiyiz. 

Bu çeşitlerin ihracat dağılımı nasıl? Toplam 

kaç ülkeye ihracatınız var? 

Üretimimizin %80’i ihracat %20’si yurtiçi 

pazarlardır. 40’ı aşkın ülkeye ihracatımız vardır. 

Genel halı ihracatı rakamlarına baktığımızda 

geçen yıl bir düşüş olduğu görülüyor. Bu 

konuyu nasıl yorumluyorsunuz? Şirket 

özeline baktığınızda rakamlar önceki yıla 

göre nasıl seyrediyor? 

Genel olarak ihracat yaptığımız ülkelerdeki 

ekonomik şartların zorlaşması elbette ki 

satışlarımıza olumsuz yansımaktadır. Ancak 

katılmış olduğumuz fuarlar ve ekip olarak 

çabalarımızla bünyemize yeni pazarlar ekleyerek 

bu durumu sağlıklı bir şekilde geçirmeye 

çalışıyoruz. Şirket özeline baktığımızda 

rakamlarda herhangi bir değişiklik yok 

aynı tempoyla devam ediyoruz. Bu yıl için 

satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz. 

2019 yılı beklentileriniz nelerdir? Gündemde 

yeni bir yatırım ya da proje var mıdır? 

2019 yılı için genel görüşün olumsuz yönde 

olduğunu gözlemlemekteyiz. Bizim beklentimiz 

2019 yılının iyi geçeceği düşüncesidir. 2019 sonu 

– 2020 başlangıcında yeni makine ve fabrika 

yatırımlarımız devam edecektir. 


It a te orl ee on 

Yaren Carpet exceeds the borders of the country with its peerless unique patterns and 

universal designs. 

renewing its technology 

according to the needs of 

the time. This journey, which 

started on the first mechanical 

looms, is being continued on 

modern weaving looms and 

we became one of the leading 

companies in the sector. 

We have carried our past 

experience to the present day 

with our innovative perspective 

and the value we give to 

human resources. 

Yaren Carpet, which is located 

in Gaziantep, has attracted all 

the attention of sector with its 

high quality carpet varieties, 

unique patterns and colour 

alternatives within a very short 

period of time. With a rich export 

network, its brand recognition 

is being exceeded the country’s 

borders and the brand has 

gained a global identity. 

Combining quality production 

with effective R & D studies, 

the brand focuses on customer 

satisfaction. Partners of Yaren 

Carpet Company Mehmet Hasırcı 

and İsmail Karalar who have 

said that they will continue their 

investments this year as well, 

told us everything about what 

we are curious about their brand. 

Can you tell us about the 

kind of carpets you produce 

as Yaren Carpet? 

With our years of experience, 

we have a very safe place in 

the carpet industry where 

competition is at the top. We 

have a production lines of 

Can you tell us about the 

process of your company since 

its foundation? 

Our company has started the 

production of carpets in the 

90s and came until today by 


Acrylic, shaggy, pp Heatset, frize, polyester, wall-towall 

and many other types of carpet production. Since 

our establishment, we have been serving our local and 

international customers with a wide range of products. 

What theme did you depart with in your new 

collection? To what extent are the innovations in the 

world of furniture and decoration affecting the trends 

in the carpet? 

We create our collections by following the new fashion 

trends. In line with this, we carry out our R & D activities 

together with our R & D team. Innovations in the world of 

furniture and decoration affect the trends in the carpet 

one hundred percent and therefore we follow the trends. 

What are the services you provide to your customers 

as Yaren Carpet? Why should the customer prefer and 

choose you? 

In the sector where competition is very intense at all, we 

offer fast and continuous 

service and at the same 

time with the sensibilities 

of innovative service 

understanding. We are the 

choice of our customers 

because of our wide range of 

colours and products. 

How is the export distribution of these varieties? How 

many countries do you have exports to? 

80% of our production is export and 20% is for domestic 

market. We have exports to more than 40 countries. 

When we look at the general carpet export figures, 

we see a decline last year. How do you interpret this? 

When you consider your company in particular, how do 

the figures proceed compared to the previous year? 

In general, when we evaluate the economic conditions of 

the countries in which we export to, the conditions are 

really becoming more difficult and this situation reflects 

negatively to our sales accordingly. However, with our 

efforts as a team and with fairs we have joined, we are 

trying to skip this situation healthy by adding new markets 

to our organization. When we consider our company in 

particular, we do not have any changes in the figures. We 

aim to increase our sales for this year. 

What are your 

expectations for 

2019? Is there a new 

investment or project 

on your agenda? 

We observe that the 

general opinion for 

2019 is negative. Our 

expectation is that 2019 

will be a good year. At 

the end of 2019 and at 

the beginning of 2020, 

our new machinery and 

factory investments will 

continue. 


a: ein 

aanız taarıların peşine 

eoraonn teine ir 

taarı felefei 

Kendine has zamansız çizgileriyle Türk tasarım dünyasına yeni bir soluk 

getiren Ham:m Design, doğadan ve sadelikten ilham alarak tamamen doğal 

malzemelerin birbiriyle uyumundan beslenen tasarımlarıyla adından söz ettiriyor. 


Geleceğin antikalarını tasarlayan, doğalı ve 

rahatlığı merkezine taşıyan Ham:m Design, 

yerel zanaatkarların elinden çıkan tasarımlarını 

tamamen el işçiliği ile üreterek, dekorasyon 

dünyasına yeni bir anlayış getiriyor. 

En yeni koleksiyonlarını ve en sevilen 

tasarımlarını yeni mağazası Hom Design 

Center’da müşterileriyle buluşturan marka, her 

geçen gün büyümeye devam ediyor. Özgün 

tasarımcılarla özgün koleksiyonlar sunan 

Ham:m Design, ”Kullanıp atılmaz, miras 

bırakılır” mottosuyla zamansız çizgiler taşıyan, 

eskidikçe güzelleşen, duruşuyla kendine 

güveni ifade eden ürünleriyle rafine bir yaşam 

vadediyor. 

Ham:m uzmanlığı Ham:m Plus ile hayallerin hizmetinde! 

Ham:m Plus, ücretsiz iç mimari danışmanlık hizmetiyle ev 

veya iş yerlerinde hayalleri gerçeğe dönüştürüyor. Söz konusu 

ev ve iş yeri dekorasyonu olunca, stil ve ihtiyaç faktörü her 

zaman ön plana çıkıyor. Ham:m Plus, ilham veren fikirleriyle 

beklentiler doğrultusunda kişiye özel mekanlar tasarlıyor. 

Kullanıcıyla birebir iletişim kuran Ham:m Plus, tüm ayrıntılarıyla 

düşünülmüş özgün mekanlar oluşturuyor. 

Gerçeğe dönüşen bir ideal 

Ham:m Design, geleneksel üretim biçimlerini endüstriyel 

tekniklerle harmanlayarak unutulmaya yüz tutmuş bir değer 

olan zanaatkarlığa hak ettiği saygıyı kazandırmayı amaçlıyor. 

Kurumsal alanda şirketlere ve mimarlara hizmet veren bir marka 

olma yolunda da hızla ilerleyen Ham:m Design; ürünlerini, 

online satış kanalıyla Türkiye’nin her köşesinde sevenleriyle 

buluşturuyor. Gelecekteki tek hayali ise dünya markası olmak… 

Ruha şifa veren tasarımlar 

Kendimizi şımartabileceğimiz konfor dozu yüksek 

multifonksiyonel tasarımlarıyla göz dolduran Ham:m, en sevilen 

ürünleri; “Mama” sallanan koltuk, “Sandık” 

dolap, “Büfet” büfe ve “Bey” koltuğun yanı sıra yüzlerce 

farklı mobilya ve aydınlatmalarını Türkiye’nin her köşesinde 

sevenleriyle buluşturuyor. 

“Mama” sallanan koltuk 

Farklı zevklere hitap 

eden “Mama”, geleneksel sallanan sandalyelerin 

modern bir yorumu olarak karşımıza çıkıyor. 

Eğlenceli, sade ve rahat tasarım, dinlenme ve 

kısa bir uyku için televizyon izlerken mükemmel 

bir seçenek. 

“Sanık” dolap 

Modern çizgilerin ahşapla buluştuğu “Sandık”, metal ayakları 

ve pirinç kulpları sayesinde sade ve sağlam bir duruş sergiliyor. 

Farklı çekmece, kapak ve kulp seçenekleriyle özelleştirilebilen 

“Sandık” dolap, formlara bölünerek ihtiyaç duyulan ebatta 

alanlar tasarlama imkanı ile kullanışlılığını maksimize ediyor. 

“Büfet” büfe 

Adeta mütevazı şıklığın simgesi olan “Büfet”; mutfak, salon ve 

çalışma odalarının vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Ham:m’ın 

en çok tercih edilen ürünleri arasında yer alan “Büfet”; Girift, 

Plus ve Anene gibi 

farklı Ham:m ürünleri 

ile etkileyici bir kombin 

oluşturuyor. 

“Bey” koltuk 

Tekli ve ikili versiyonu 

bulunan “Bey” koktuk 

koleksiyonu, form 

ve fonksiyonelliğin 

muhteşem uyumunu 

yansıtıyor. Geleneksel 

sandalye formuna 

özgün bir tavırla 

yaklaşan “Bey” in uzun 

ve sivri uçlu ayakları 

hem görsel hem de 

fiziksel açıdan zarif bir 

perspektif sağlıyor.

a: ein 

ein piloop eon 

eoration tat pre te 

tiele ein 

Ham:m Design brings a fresh breath to Turkish design world with its unique and timeless lines. Inspired 

by the nature and simplicity, Ham:m is known with designs inspired by the harmony of natural materials. 

Designing the antiques of the future, and bringing the 

naturalness and comfort to its center, Ham:m Design creates 

a new understanding for decoration world by the local 

craftsmen’s hand-craftsmanship productions. 

Brand’s newest collections and the most loved designs meets 

with its customers in the new store Hom Design Center. Ham:m 

Design continues growing day by day, which offers original 

collections with original designers. It 

promises a refined life via its timeless 

lines with the motto 

“Lasts for generations”. 

Ham:m’s expertise 

is at service of 

your dreams with 

Ham:m Plus! 

With its free 

interior design 

consultancy 

service Ham:m 

Plus, makes your 

dreams come true about your 

home and workplace. When home and office 

decoration is the issue, style and the needs 

are always at the forefront. Ham:m Plus 

designs personalized spaces in line with 

expectations with inspiring ideas. Ham:m 

Plus communicates with it’s user and 

creates special spaces that are thought out 

in detail. 

An ideal has come true 

Ham:m Design combines traditional 

production style with industrial techniques 

to give craftmanship the value it deserves. 

Ham:m Design is a rapidly advancing brand 

which serves companies and architects in 

the corporate field; besides its online sales 

channel is getting wider around Turkey. Its 

only dream is to become a world brand in 

the future… 

Soul Healing Designs 

You can pamper yourself with Ham:m’s eyesful 

and multifunctional designs which 

are highly comfortable. Besides, as well 

as Ham:m’s most popular products; “Mama” rocking 

chair, “Sandık” cabinet, “Büfet” buffet and “Bey” seat, 

its hundreds of design furnitures and lightings meet 

their fans all around Turkey. 

“Mama” rocking chair 

Appealing to different tastes, “Mama” is a modern 

interpretation of traditional rocking chairs. This 

simple, fun, and comfortable design is a perfect 

option for resting and watching television with a 

short sleep. 

“Sandık” cabinet 

Modern lines meet with wood in “Sandık”, is simple and solid 

via its metal legs and brass handles. The “Sandık” cabinet can 

be customized with different drawer, lid and handle options 

maximizes its usefulness with the possibility of designing areas 

in the required size. 

“Büfet” buffet 

“Büfet” is the symbol of modest elegance 

and perfect for kitchens, lounges and 

workrooms. “Büfet” is also one of the 

most preferred products of Ham:m Design 

which creates an impressive combination 

with different Ham:m products like Girift, 

Plus and Anane tables. 

“Bey” seat 

“Bey” seat collection, which is available 

in berger and double seated versions, 

reflects the perfect harmony of form 

and functionality. Approaching the 

traditional chair form with an authentic 

attitude, “Bey’s” long and pointed feet 

create a visually and physically elegant 

perspective. 


oe lee 

aazaa 

Geçtiğimiz yıl içinde 5 milyon ürün satarak hızlı bir büyüme kaydeden 

LCW Home, Mart ayında yaz koleksiyonunu lanse edecek. 

2016 Eylül’den bu yana yurtiçi ve 

yurtdışında büyük bir ivme yakalayan LCW 

Home, 2018 yılını 5 milyon ürün satışıyla 

kapattı. 2019 yılında 150 mağazayı bulmayı 

planlayan marka, Denizli’de yeni bir LCW 

Home ofisi açacak olmanın heyecanını 

yaşıyor. Tüm LC Waikiki mağazalarında kasa 

bölgesinde kolonya ve oda kokusu gibi ev 

kozmetik ürünlerinin sergilendiğini belirten 

LCW Home Marka Grup Müdürü Ümmühan 

Şan, yeni bir projeyle kozmetik duvarı 

oluşturacaklarını ve böylelikle sergilenen 

ürün sayısında artış olacağını açıkladı. Mart 

ayında lanse edilecek yeni koleksiyondan 

da bahsettiğimiz sohbetimizde Şan, doğal 

figür ve desenlerin kullanılmaya devam 

ettiğini kaydederek, tropikal ve marine 

temalarının detaylarını aktardı. 

LCW Home Marka Grup Müdürü Ümmühan Şan 

LCW Home markasının kuruluşundan bu 

yana öyküsünü dinleyebilir miyiz? 

2016 Eylül ayında ilk mağazamızı açmıştık. 

O dönem 11 mağazayla yola çıkmıştık, şu 

anda 133 mağazadayız. Bu mağazaların 

70 tanesi yurtdışında 63 tanesi yurtiçinde 

aktif. Mağaza açılış süreci olarak yurtiçinde 

daha ivmeli büyüyeceğimizi düşünürken 

yurtdışı çok daha hızlı büyüyor diyebilirim. 

Kuruluşumuzdan bu yana en iyi dönemimizi 

2018 yılında yaşadık çünkü ilk iki seneyi 

sektörü ve müşteriyi anlamakla geçirdik. 

2018 yılında koleksiyon, ürün çeşitliliği ve 

kalite olarak sağlam bir yer edindik ve bir 

yıl içinde yaklaşık 5 milyon ürün sattık. 

Başladığımız dönem ekip olarak 10 kişi 

yokken şuan toplamda 33 kişi olduk. Artık 

Denizli’de de küçük bir LCW Home ofisimiz 

olacak. Daha yaygın, daha oturmuş ve 

alanında uzman bir ekibimiz var. Şuanda 

250 kategoride üretim yapıyoruz. Müşteriler 

bizi LC Waikiki markası olarak zaten 

seviyordu, Home ürünlerini de kullanmaya 

başladıkça talepler ciddi oranda arttı. 


Yurtdışında 

daha hızlı 

büyümenizin 

nedeni sizce 

ne? 

Yurtdışında LC 

Waikiki ile benzer 

bir dataya sahibiz. 

Girdiğimiz pazarlar 

diğerlerine nispeten 

daha yüksek potansiyele 

sahip bölgelerdi. Türkiye 

ev tekstilinin merkezi 

sayılabilecek ülkelerden bir 

tanesi, dolayısıyla burada marka 

sayısı, markaların tecrübe ve 

olgunluğu çok yüksek. Bizim girdiğimiz 

pazarların çoğunda nitelikli ev tekstili 

markaları yok. Alışveriş alışkanlıkları 

çoğunlukla süpermarketin ev tekstili 

reyonlarından yapılıyor. Açıkçası girdiğimiz 

bu ülkelerde kültürel olarak da ev tekstili 

alışverişi yapmak çok yaygın olmayabiliyor. 

Fakat güzel bir uyum yakaladık. Piyasada 

ürünlerimiz ciddi anlamda 

çekici geliyor, fiyat olarak da avantajlı durumdayız. 

Yurtdışında şuan kaç 

noktada aktifsiniz ve 2019 sonu hedefleri nelerdir? 

Yurtdışında şuan 73 mağazamız var ve 24 farklı ülkedeyiz. 

Bu ülkelerin her biri bambaşka coğrafyada; Arnavutluk, 

Belarus, Cezayir, Fas, Gürcistan, Kazakistan, Lübnan, 

Tunus, Ukrayna, Ürdün, Polonya, Romanya… Yani aslına 

bakarsanız biz bir anlamda yayılmacı politika izledik. Bu 

ülkelerin potansiyellerini anlamaya gayret ettik. Şu an 

girdiğimiz ülkelerde derinleşmeye çalışıyoruz. Örneğin 

Kazakistan ilk girdiğimiz ülkelerdendi, bir mağazayla 

girdik ve şuan 5 mağazamız var. Fas çok sonradan 

girdiğimiz bir ülke, benzer şekilde tek mağazayla 

girmiştik şuan 8 mağazadayız. Bu derinlik 2019 yılında 

yurtdışında 10-15 tane daha mağaza getirecek. Yurtiçinde 

de 10 yeni mağaza açıyor olacağız. En az 150 mağazayı 

bulacağız diyebiliriz. 

Benim dikkatimi çeken mağazalarınıza çok ciddi bir 

Arap ilgisi var. Katar, Suudi Arabistan ve Dubai gibi 

ülkelerden gördüğünüz bu ilgi o bölgelerde mağaza 

açmanızı kolaylaştırıyor mu? 

O ülkelerin bir kısmında LC Waikiki’nin mağazası zaten 

var. LCW Home olarak biz de o mağazalara girmek 

istiyoruz çünkü buradaki belli mağazalarda Arap 

müşterilerin ilgisi oldukça yoğun. Bizim ürünlerimiz 

onlar için fiyat avantajı sağlıyor. O bölgeler özellikle 

yoğun aromalı kokulara ilgi gösteriyor. Bence de o 

bölgede büyük bir potansiyel var, neden olmasın… 

Mesela Arap müşterilerin en çok aldıkları ürün sabun, her 

mağazamızın kasa önünde mutlaka bulunduruyoruz. Bu 

sabunlar aslında temizlik amaçlı değil, çamaşırların ve 

dolapların içlerine koku yayması amacıyla kullanılıyor. 

Ev tekstili olarak giremesek de ev kozmetiği ürünlerimizi 

tüm LC Waikiki mağazalarının kasa noktalarında 

satıyoruz. Hatta bu noktada ürün adedini arttıracağımız 

yeni bir projemiz yakın zamanda hayata geçecek. 250 

mağazanın içerisine ev kozmetiği duvarları ile gireceğiz. 

Böylece tüm mağazalarda koleksiyonun tamamı olmasa 

da kapsül kapsül koleksiyonlarımız yer alacak. 

Daha özele inersek yer ürünlerinde çeşitleriniz neler? 

Yer grubu aslında bizim sonradan keşfettiğimiz bir 

grup. Bu alanda müşteri taleplerini anlayana dek biraz 

denemeler yaptık. Şuan yer grubu dediğimizde bir paspas 

grubumuz, bir de küçük halı ve yolluk grubumuz var. 

Bütçede en çok büyüttüğümüz kategorimiz paspas ve halı. 

Bunun sebebi bu alanda çok ciddi talep almamız. İnsanlar 

artık küçük halıları tercih ediyorlar. Biz herhangi bir 

dönemde mağazaya yaklaşık 10 ila 11 farklı desende küçük 

halı ve paspas koyuyoruz. Keşke daha fazla yerimiz olsa 

ve bu grubun ürünlerini daha çok sergileyebilsek. 

Son dönemde baskılı halılar pazardan çok ciddi pay 

almaya başladı. Yıkanabilir ve baskılı halılar daha çok 

tercih ediliyor. Bu da bizim şansımız oldu diyebilirim. Tabii 

ki el dokuması halılar çok güzeller, hatta ben bayılıyorum. 

Fakat maliyetler çok yüksek. Müşteriler güncel olan desen 

ve temaları evinde uygulamayı çok seviyor. Bu hızı da 

ancak böyle bir teknoloji mümkün kılıyor. Ürünlerimiz 

çok pratik ve makinede yıkanabiliyor. Aldığımız geri 

dönüşlerde de müşterilerin en çok memnun oldukları 

nokta yer grubundaki ürünlerin yıkanabilir olması. 

Denizli’deki LCW Home ofisin açılış sebebi oradaki 

havlu ve ev tekstili ürünlerinin yoğun olması mı? Peki 

diğer ürünlerle alakalı böyle bir çalışma olacak mı? 

Açıkçası Denizli’deki ofis bile 2 sene öncesinde 

gündemimizde yoktu. Çok spontane ve ihtiyaca göre 

hareket ediyoruz. 2 sene sonra röportaj yaptığımızda belki 

de çok daha fazlası olacak. 

Yeni koleksiyonlarda hangi temalar olacak? 

Son dönemde sıkça doğal desen ve figürlerle 

karşılaşıyoruz. Artık natürel ve doğadan ilham alınan 

desenler tercih ediliyor. Onların bozulmuş ve stilize 

edilmiş halleri de ön planda olacak. Mesela geçen kışı 

animal print temasıyla açmıştık. Ardından da aşağı yukarı 

bütün firmalarda sonbahar yaprakları, ağaç kabuğu 

görüntüleri, ham ahşaplar, ferforje ürünler ya da natürel 

renkli havlular ve mat yüzeylerle öne çıkmıştı. 

Hem içsel detoks hem de ev detoksu çok trend oldu, biz 

de yaza kapsül koleksiyonumuzla başlangıç yapacağız. 

Minimal, modern ve şık tasarımlarımız ön planda olacak. 

Tropikal tabii ki var ama geçen senelerde olduğu gibi 

neon ve cıvıl cıvıl tropikallerden ziyade doğadan ilham 

alınan renkleri tercih ettik. Marine temasında doğayı ve 

canlıları koruma temasını işleyecek ve sualtına ineceğiz. 

Mavi ve yeşilin tonları ağırlıkta olacak. Ombre desenini 

çok fazla göreceğiz. Denizdeki renk geçişlerini yansıtıyor 

olacağız. Bu sezon büyük çiçekler, palmiyelerden ziyade 

çıtır kır çiçekleri kullandık. Hatta çiçekler sapları ve 

kökleriyle birlikte işleniyor. Yeni koleksiyonumuzu Mart 

ayında lanse edeceğiz. 


oe a 

torie in ontrie 

Since September 2016, LCW Home who has gained a 

great acceleration in both inland and outland markets, 

closed the year 2018 with 5 million product sales. 

The brand, which plans to reach 150 stores in 2019, is 

experiencing the excitement of opening a new LCW 

Home office in Denizli nowadays. LCW Home Brand 

Group Manager Ümmühan Şan who has stated that 

home cosmetic products such as cologne and room 

fragrance were exhibited in all LC Waikiki stores’ cash 

point areas, and that they would create a cosmetic wall 

with a new project, and thus they would have a chance 

to increase the number of exhibited products as well. 

In our conversation, which we mentioned from the new 

collection to be launched in March, Şan has stated that 

natural figures and patterns continued to be used, and 

she also explained the details of tropical and marine 

themes. 

Can we please listen to the story of the LCW Home 

brand since its inception? 

In September 2016, we have opened our first store. We 

had started with 11 stores at that time, we are now in 

133 stores. 70 of these stores are active at abroad and 

63 of them are active at our country. As we think of the 

opening processes of the stores, we can indicate that we 

were thinking to grow more rapidly in the country, but 

we have grown faster abroad. We have experienced our 


LCW Home, which has achieved a rapid growth by selling 5 million items 

in the past year, will launch its summer collection in March. 

best period in 2018, since our establishment. Because we 

have spent the first two years by trying to understand 

the sector and the customer. In 2018 we acquired a solid 

place in the collection, product variety and quality, and 

sold about 5 million items in the year. In the period we 

started, there were 10 people in our team and now we 

have 33 people in total. We will now have a small LCW 

Home office in Denizli. We have a more extensive, more 

established and experienced team. We are currently 

producing in 250 categories. Customers already loved us 

as the LC Waikiki brand. Demands have begun to increase 

significantly as “Home Products” begun to be used. 

Why do you think you’re growing faster abroad? 

We have a similar data with LC Waikiki abroad. The 

markets we entered were relatively higher potential than 

others. One of the country that can be considered as the 

centre of home textile is Turkey. Hence the number of 

brands here, the experience and maturity of the brand 

is very high. Most of the markets we enter do not have 

qualified home textile brands. The shopping habits are 

mostly made within the home textile departments of 

the supermarkets. Clearly, in these countries, it is not 

very easy to change the habit of home textiles culturally. 

But we have complied very well at all. In the market, 

our products are seriously attractive, the prices are also 

advantageous.

At how many points are 

you active abroad now? 

What are your targets at the 

end 2019? 

We have 73 stores abroad and we 

are in 24 different countries. Each 

of these countries in a completely 

different geography; Albania, Belarus, 

Algeria, Morocco, Georgia, Kazakhstan, 

Lebanon, Tunisia, Ukraine, Jordan, Poland, 

Romania… 

In other words, we have followed the 

expansionist policy in a sense. We tried to 

understand the potentials of these countries. 

We are trying to deepen in the countries we are 

currently entering. For example, Kazakhstan was one 

of the 

first countries we entered, we entered with one store 

and now we have 5 stores. Morocco is a country where 

we entered very much later. We have entered the market 

with one store there in a similar way. We are now in 8 

stores. This depth will bring 10-15 more stores abroad in 

2019. We will be opening 10 new stores in the country. 

We can say that we are going to reach at least 150 

stores. 

There is one thing that catches my attention, which 

is that you have a very serious Arab interest in your 

stores. Does this interest you see from Qatar, Saudi 

Arabia and Dubai make it easier for you to open 

stores in those regions? 

LC Waikiki’s store already exists in some of those 

countries. At LCW Home, we want to enter those stores 

because the interest of Arab customers is very high in 

certain stores. Our products provide a price advantage for 

them. Those regions are particularly interested in intense 

aroma fragrances. I think there is a big potential in that 

area, why should it not be? For example, Soap is the 

most sold product among the Arab customers. We have it 

at our every store’s cash point. These soaps are not used 

for cleaning purposes, but are used for the purpose of 

spreading odors in the laundry and in the cabinets. 

Although we cannot enter to the markets with our home 

textiles, we sell our home cosmetics products at all LC 

Waikiki stores’ cash points. Even at this points, a new 

project that will increase the number of products will 

be implemented soon. We will enter into 250 stores 

with home cosmetics walls. Thus, even if not all of the 

collections in our stores, every product of our collections 

will certainly take their places in our LC Waikiki Stores. 

More specifically, what are your varieties in your new 

floor products? 

The floor group is actually a group we discovered later. 

We’ve done some experiments in this area until we 

understand customer demands at all. Now we have a 

group of mats and a small group of carpet and runners. 

In our budget, we have spared the most part for mats and 

carpets. 

The reason for this is that we receive very serious 

demands in this area. People now prefer small rugs. 

We are putting small carpets and mats in about 10 to 

11 different patterns to the stores in any period. I wish 

we could have more space and exhibit the products of 

this group more.Recently printed carpets have started 

to take a very serious share from the market. Washable 

and printed carpets are being more preferred. That has 

become our chance. Of course, hand-woven carpets are 

very beautiful, even I also love them very much. But the 

costs are very high. Customers like to apply the current 

trendy patterns and themes at home. Thanks to such 

technology, it is possible to provide this speed at all. Our 

products are very practical and washable in the machines 

at all. The most satisfying point is that the products are 

washable. 

The opening of the LCW Home office in Denizli is due 

to the high density of towels and home textiles in 

there? Well, will there be such a study related to 

other products as well? 

Obviously, the office in Denizli was not even on our 

agenda 2 years ago. We are acting very spontaneous and 

according to need. When we do interview two years later, 

maybe there will be much more. 

What themes will be in the new collections? 

Recently, we often encounter natural patterns and 

figures. Natural and nature inspired 

patterns are now preferred. Their distorted and stylized 

states will be at the forefront. For example, we opened 

the last winter with the theme of animal print. Then, in 

all of the companies, he was prominent with autumn 

leaves, bark images, raw woods, wrought iron products or 

natural colored towels and matte surfaces. 

Both intrinsic detox and home detox have become very 

trendy and we will also start the summer with our 

capsule collection accordingly. Our minimal, modern 

and stylish designs will be at the forefront. There is of 

course a tropical, but as in the past years, we preferred 

the colors inspired by nature rather than neon and lively 

tropics. 

In marine theme, we will handle the theme of nature and 

the protection of creatures and we will go underwater. 

Shades of blue and green will be weighted. We’ll see a 

lot of the Ombre patterns. We will be reflecting color 

transitions of the sea. This season we used big flowers, 

crispy wildflowers rather than palm trees. Even flowers 

are being processed with stems and roots at all. We will 

launch our new collection in March. 


anea 

Barraoan eri 

nş anatı 

Portekizli Tekstil Sanatçısı Vanessa Barragão’nun 

Domotex Hannover fuarında tekstil atıklarını geri 

dönüştürerek yaptığı sualtı dünyası ve mercanlar 

tasarımı büyük beğeni topladı. 

Tekstil endüstrisi, dünyayı kirleten sektörlerin başında 

geliyor. Neredeyse her işlemde kimyasallar kullanılır. 

Kullanılan tüm makineler çok fazla atık ve atılabilir çöp 

üretirken, tonlarca enerji gerektirir. Bu, dünyamız için son 

derece zararlıdır ve farklı doğal ortamları, özellikle atmosfer 

kirliliğinin % 90’ını etkiler. Diğer birçok canlıyı barındıran 

mercanlar ise en çok nesli tükenmekte olan canlılardandır. 

Tasarımcı Vanessa Barragão, yukarıda açıklanan olumsuz 

zihniyete karşı savaşmanın doğru olduğuna inanıyor. 

Kullanılan malzemelerin tamamı, önce temizlenmiş ve daha 

sonra projelerinde yeniden kullanım için seçilen çeşitli yerel 

fabrikaların stoklarından gelmektedir. Sanatını göstermek 

için mercanlardan esinlenerek sualtı dünyasını gözler önüne 

seriyor. 

İnternetin sanatsal ve profesyonel yaşamınızdaki rolü 

hakkında konuşabilir misiniz? 

Dediğiniz gibi, internet muazzam ve çeşitlendirilmiş bir 

evren. Benim için sanat eserimi göstermenin en iyi yolu 

olduğunu söyleyemem. Çünkü çalışmalarımın aynı mekanda 

ve zamanında olmanın, görebilmenin, dokunabilmenin 

ve hissedebilmenin, düşünmek ve anlamak için en iyi 

yol olduğuna inanıyorum. Sanatta bulunan ise vizyon ve 

mesajdır. Yine de, internetin işimi ve kendimi bir sanatçı 

olarak tanıtmanın daha hızlı bir yolu olduğunu kabul 

etmeliyim. Bunun yanında, bunu büyük ölçüde yapmanın 

ve binlerce farklı insana ulaşmanın gücünü anlamanın 

en etkili yolu. 2015 yılında Moda Tasarımı üzerine yüksek 

lisans yaptım. Pinterest ve Facebook ile bu işe başlamış 

olmama rağmen ilk sanat eserimi İnstagramda sattığımda 

şok oldum. Bu bana daha fazla sebep verdi ve amacım için 

çalışmaya devam etmeyi sürdürmek istedim. 

Nelerden ilham alıyorsunuz? İnternet veya sosyal 

medya tasarım sürecinizi ne şekilde etkiledi? 

Küçükken, ailemle farklı ülkeler ve kıtalar arasında seyahat 

ederdim. Karayipleri, doğal ve egzotik yerleri ziyaret 

ettiğimiz zaman, yaşam ve renklerle dolu o güzel sulara 

dalmaya başladım. Bu anılar benim en büyük ve en güçlü 

ilham kaynağım. Mercanların bu evrende bilinmeyen ve 

küçük bir yaşama sahip olması, bu renkleri görme ihtiyacını 

hissetmem, daha fazla şey keşfetme hissi, hafızamda ve 


kalbimde hatırladığım ve sakladığım duygulardan bazıları. 

Fakat zaman geçtikçe hatıraları unutuyorum. İnternetin 

tasarım sürecime girdiği yer işte tam burası. Çünkü derin 

denizin farklı görüntülerini arayabilir ve bulabilirim. Kolayca 

dalabileceğim bir yerde yaşasaydım, gerçekten şaşırtıcı 

olurdu. Bu yüzden bu anıları canlandırmanın tek yolu, 

internete dalmak. 

Kendi sanatçı kişiliğinizi nasıl keşfettiniz? 

Sanatçı bir aileden geliyorum. Büyükannem örgü ve tığ işi 

yapıyor. Dedem ise ahşap oyma sanatçısı. Aynı zamanda 

örgü ve tığ işi de yapıyorlar. Bu yüzden, çocukluğumdan beri 

sanatsal yeteneklerime yardımcı olan ve beni bir sanatçı 

olarak etkileyen, çeşitli tekniklerle ve farklı sanat eserleriyle 

temas halindeydim. Bunun yanında, sanatı her zaman çok 

sevdim ve değer verdim. Ailemde beni destekledi ve motive 

etti. Yıllarca süren çalışmalardan sonra, gerçekten ne 

yapmak istediğimi keşfetmek için resim ve heykel gibi farklı 

sanat türleriyle yapılan deneyler sonunda kendimi ifade 

etme yolumu öğrendim. 

Pinterest ve Instagram gibi siteler, sanatçıların kendi 

çalışmalarını paylaşmaları için popüler yerlerdir. 

Çalışmanızın kopyalarını gördünüz mü? Eğer görürseniz 

bununla başa çıkma stratejileriniz nelerdir? 

Bunlar karmaşık olaylar ve ne yazık ki başıma geldi. Bence 

insanlar, harika bir şey başarabilmeye duyduğu ihtiyaçtan 

dolayı böyle şeyler yapıyorlar. Bir sanatçı olarak sanatımı 

yapıyorum çünkü duygularımı ve görüşlerimi ifade etmenin 

doğru yolu bu. Biri eserlerimden birini kopyalamaya 

çalışırsa, beni incitse bile, bana zarar veremez. Ama 

kopyalamanın onurlu bir eylem olmadığını, herkesin özgün 

sanatsal dilini kullanması gerektiğine inanıyorum.

Te 

Relin 

rt 

anea 

Barrao 


The underwater world and coral 

reefs made by Portugese Textile 

Artisan Vanessa Barragão with the 

recycled textile wastes attracted a 

great deal of interest at Domotex 

Hannover fair. 

The textile industry is one of the most polluting in the world. In almost every 

process chemicals are used, especially when it comes to the fibers treatment 

and dyeing. All the machinery used requires tons of energy while producing a lot 

of waste and disposable trash. It is extremely harmful for our world and it affects 

all of its different natural environments, particularly the ocean which absorbs 

90% of the atmospheric pollution, warming itself up to the point that so many 

species get threatened. Coral reefs, which sustain so many other creatures, is 

one of the most endangered. 

Vanessa believes in an upcycling effort towards the right way to fight against 

the kind of negative mindset described above. All of the materials used come 

from the dead-stock from several local factories which is first cleaned and then 

selected to recycle and reuse in her projects.

Her production is completely artisanal and handmade by 

using ancestral techniques, like latch hook, felt, knitting, 

macramé and crochet, to create her artworks inspired by the 

coral reefs. 

The internet is an ever growing fixture in many artists’ 

lives and businesses, could you talk about the role the 

internet plays in your artistic and professional life? 

As you say, the internet is an enormous and diversified 

universe. For me, I cannot say that is the best way to show 

my art work, because I believe that being in the same 

space and time of my work, being able to see, touch and 

feel it, is the best way 

to contemplate and 

understand the vision 

and message present in 

art. Even so, I must admit 

that the internet is a 

faster way to promote my 

work and myself as an 

artist, and, besides that, 

it’s the most efficient 

way to do it on a large 

scale, understanding 

its power of reaching 

thousands of different 

people, all over the 

world, in a short space of 

time. As a verdict of my 

experience, Instagram 

was the “boom” for 

my art disclosure, even 

though I had started with 

Pinterest and Facebook, 

during my master degree 

in Fashion Design in 2015. 

I never expected to reach so many people and to spread my 

work throughout the world, and when I sold my first piece of 

art, on Instagram, I was shocked, in a good way, and that gave 

me more reasons and will to keep going and keep working 

hard for my purpose. 

Where do you find inspiration for your work? In what 

ways has the internet and/or social media impacted your 

design process? 

When I was younger, I used to travel with my family through 

different countries and continents. Every time we visited 

Caribbean countries or more exotics and natural places, 

we always tried to dive into those beautiful waters full of 

life and colors. And those memories are my biggest and 

strongest inspiration. The feeling of being overwhelmed by 

those creatures, being an unknown and small living being in 

those universes, feeling the need to see those colors, finding 

out more and being surrounded by that life, are some of the 

feelings that I remember and that I keep in my memory and 

heart. 

But time flies really fast and my memories are not as clear as 

they were back then, and that is where Internet comes into 

my design process, since I can search and find out different 

images of the deep sea. If I lived somewhere where I could 

dive easily, it would be really amazing, but since that is 

something really hard to do, diving into the internet is the 

only way to revive those memories. Besides that, looking 

through different photos and videos of complex structures 

of coral reefs, different creatures, and different seas etc. has 

helped me to get even more ideas! 

How have you, as an artist, found your creative voice? 

I use to say that I came from a family of artists: my 

grandmothers are knitters and do a lot of crochet, my 

maternal grandfather and my father are really skillful people 

and wood artisans, my grandmother used to paint and she is 

a knitter and a crochet maker too. So, since my childhood, I 

was in contact with artisanal techniques and different types 

of art work that helped my artistic abilities and influenced 

me as an artist. Besides that, I always loved and cared a lot 

about art and, since I always show that interest, my parents 

always supported and motivated me to follow my dreams 

and my artistic vain. After so many years of studies, so 

many experimentations with different types of art, such as 

painting and sculpture, in order to discover what I really like 

to do, I finally found out my own way to express myself. I was 

studying for my master’s degree in Fashion Design, when I met 

and got in touch with the wool process and the art of making 

textiles. And then, when I started to explore more about it, I 

started to discover, at the same time, myself and my essence 

as an artist, creating my own language, my creative voice. 

Sites like Pinterest and Instagram are popular places for 

artists’ to share their own work. Have you encountered 

copies of your work online? If you see, what are your 

strategies for dealing with it? 

Those are some complicated and sad moments, and, 

unfortunately it has already happened to me. In my opinion, 

and being aware of human nature and the way we act and 

feel, I believe that when someone tries to copy a piece of art, 

the reason for that action is the need or desire to feel the 

accomplishment of something wonderful. As an artist, I do my 

art because it’s the right way to express my feelings and my 

visions. If someone tries to copy one of my works, even if it 

hurts me, I understand that it may have not been to cause me 

harm, but maybe it was an attempt to admire my work or even 

to try to see what I see. Even so, I believe that copying is not 

an honored action, and each one of us must be able to create 

our own unique artistic language in order to express ourselves 

and be faithful to our own essence. 


einlerinize laire er erin 

Güzel tasarlanmış bir halı, hikayenin sadece yarısı… 

Ürünleri İngiltere çevresindeki ve çeşitli 

ihracat pazarlarındaki mağazalara 

dağıtıyoruz. Tekstil parçalarını alıyoruz, 

malzeme alıyoruz, tasarım yapıyoruz ve 

halı üretiyoruz 

Flair Rugs Pazarlama Müdürü Snead Donohoe 

1984 yılında kurulan Flair Rugs, İngiltere ve 

dünyadaki büyük perakendecilere hizmet 

veren bir numaralı kilim şirketi. Bu şirketin 

Pazarlama Müdürü olan Snead Donohoe ile 

Domotex Hannover 2019’da keyifli bir röportaj 

yaptık. 

Öncelikle bize kendiniz ve Flair Rugs 

hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Marka olarak halılara tutkuluyuz. Trendleri 

takip etmiyor, onları şekillendirmeyi tercih 

ediyoruz. En son teknolojiye sahip modern 

halılardan, daha geleneksel tasarımlara kadar 

birçok doku, renk ve nitelikteki malzeme ve 

tasarımları ilham verici halılar sunacak şekilde 

harmanlamak için deneyimimizi kullanıyoruz. 

Flair Rugs en başından beri bir aile şirketi 

olarak, özel bir ekiple çalışıyor. 30 yıldan daha 

uzun bir süre önce, şirketin kurduğu değerleri 

sunma konusunda sürekli çaba gösteriyoruz. 

Tasarımlarımızdan bazıları İngiltere’deki 

merkez ofisimizde üretiliyor. 

İngiltere’de halı üreticisi var mı? Siz bu 

konuda nasıl çalışıyorsunuz? 

İngiltere’de üretim yapmıyoruz. Ürünlerimiz 

Belçika, Türkiye, Çin ve Hindistan’da üretiliyor. 

Onları ithal ediyor ve İngiltere’de satıyoruz. 


İlham açısından Domotex gibi platformlarda bulunuyoruz. 

Duvar kağıtlarında, perdelik kumaşlarda ve masa örtülerinde 

gördüğümüz grafikleri, ilham verici ürünlerin bir parçası 

olarak görüyoruz. 

Domotex’e gelmeye devam edeceğiz. Temasa geçilecek yeni 

insanlarla tanışıyoruz. Yeni ürünlerimizi göstermekten ve 

herkesin fikrini almaktan mutluluk duyuyoruz. 

Halı ile İngiliz halkının ilişkisi 

hakkında neler söyleyebilirsiniz? 

İngiltere’de, duvardan duvara halılar 

daha yaygın. Fakat iç mimaride 

yeni trendler oluşmaya başladı. 

İnsanlar artık ahşap zemine ve beton 

döşemelere yöneliyorlar. Özellikle 

duvardan duvara halısız bir odada 

halı hissetmek istediklerini, büyük boyutlardaki halılarda 

yaşanan artışla gözlemliyoruz. Yani duvarlar kıtadaki kadar 

popüler olmamakla birlikte, İngiltere’de çok daha popüler 

hale geliyor. Ayrıca İngiltere’de özellikle soğuk bölgelerde 

duvardan duvara halının üstüne halı koymak oldukça 

yaygındır. 

Peki ya ihracat? Domotex Hannover bu konuda sizi nasıl 

etkiliyor? 

Açıkçası, Avrupa bu konuda çok önemli. Çünkü Brexit’ten 

bağımsız olarak en yakın komşu ülkelerimiz burada. Biz 

hala Avrupa’ya kendimizi çok yakın hissediyoruz. Dolayısı ile 

Avrupa’da çok şey yapıyoruz. İhracat alanını genişletmek için 

çalışmalara başladık. Muhtemelen Amerika ile çalışmalara 

başlamadan önce şu anda var olduğumuz ihracat pazarında 

daha güçlü olmayı hedefleyeceğiz. 

Dediğim gibi Avrupa bizim için harika bir fırsat ve 

Domotex bu konuda kilit bir platform. Ürün yelpazemiz 

İngiltere’deki evler düşünülerek geliştirildi. Fakat trendlerin 

küreselleşmeye devam etmesi, stillerimizin çoğunu 

Benelüks, Almanya, Fransa ve diğer bölgelerdeki evler 

için mükemmel hale getirmek adına yeterli ilgi düzeyi 

olduğunu gösterdi. Splinter ve Blossom gibi halılardaki 

İngiliz tasarımının gücü, markamızın çekiciliğini daha 

da arttırmaya ve güçlendirmeye yardımcı oluyor. Bölge 

genelinde ilişkilerin başlamasını dört gözle bekliyoruz. 

Olağanüstü halı tasarımları için mükemmel görsel 

zemin sağlayan stantla Domotex’te yepyeni bir görünüm 

sunuyoruz. Söylemek istediğimiz ana şeyler kesinlikle 


Gie or floor lair 

A beautifully designed rug is only half the story … 

We’re passionate 

about rugs, not 

content to follow 

trends, we help 

shape them. We 

use our experience 

to blend materials 

and design in a way 

that delivers exciting 

and inspiring rugs. 

Founded in 1984, 

Flair Rugs is the 

number one selling 

rugs company, 

supplying major 

retailers in the 

UK and across the 

world. We did an 

interview with 

Sinead Donohoe, 

Flair Rugs, Head 

of Marketing, during the world’s biggest flooring exhibition, 

Domotex Hannover, Germany. 

Firstly, could you give us some information about yourself 

and Flair Rugs? 

At Flair we are passionate about rugs, not content to follow 

trends, we help shape them. From cutting edge contemporary 

rugs to more traditional designs and in many textures, colours 

and qualities, we use our experience to blend materials and 

design in a way that delivers exciting and inspiring rugs. As a 

family run business since the very beginning, our dedicated 

team pride themselves on providing a service second to none 

and constantly strive to deliver the values the business was 

founded on over 30 years ago. 

Is there any carpet manufacturer in England? 

We don’t manufacture in England ourselves. Our products are 

made in Belgium, Turkey, China and India. We import them, we 

hold them in England. And we 

distribute them to shops around 

England and in various Export 

markets. 

What is relations of English 

people with carpet? 

In England, it was actually 

a bit more common to have 

full carpet, wall to wall. Now 

increasingly people have wooden 

floor, concrete flooring all of 

these things are emerging as 

new trends in the interiors 

industry. We are seeing 

particularly increases in a large of sizes rugs which shows to 

us the people are wanting a carpeted feel in the room without 

wall-to-wall carpet they want to see modern, esthetic, beautiful 

floor board beautiful slate floor with it makes something 

fabulous on top. So walls are not necessarily as popular as on 

the continent, it is becoming much more popular in England 

this time goes on. Also in England it’s quite common people to 

put a rug on the top of the wall-to-wall carpet. Particularly in 

colder areas. 

Some of our designs are created in our head office, in England. 

Some we are working with are designers in our factory. Some 

are making collaboration so for example our Inspired by the 

V&A range. We work with huge museum of design we work with 

archivist, librarians of things of museum. We select patterns 

with them and we work with them to produce the rug. We take 

piece of textiles, material, we take design and making the 

rug. In terms of inspiration we look everywhere and around 

shows like Domotex, we also look at graphics that we see on 

wallpapers, curtain fabrics and table cloths anything we see 

can be part of inspiration products. 

What about your exports? 

Obviously Europe is key because they are closest neighbors 

regardless of Brexit. We still feel very connected to Europe. We 

do a lot in around Europe. We want to expand export area, we 

are already very beginning in the UK. We would probably aim 

to become stronger in the export market we existing currently 

before we tackle America. 

What about Domotex Hannover 2019? 

Europe represents a fantastic opportunity for us and Domotex 

is a key platform. Our ranges have been developed with UK 

homes in mind, but the continued globalisation of trends 

means there is a good degree of relevance to make many of our 

styles just as perfect for homes in the Benelux, Germany, France 

and further afield. The strength of British design in rugs such 

as Splinter and Blossom helps to differentiate and strengthen 

our brand’s appeal yet further and we look forward to beginning 

relationships across the region. We present a new look for the 

brand at Domotex, with a 

clean and contemporary 

feel for the stand that 

provides the perfect 

visual backdrop for 

extraordinary rug designs. 

Main things we wanted 

to say we will definitely 

continue coming to 

Domotex. We meet new 

people to contact with. 

We are happy to show 

some our new products 

and get everybody’s 

opinion. 


Nem Alma ve Kurutmada 

Çözüm Ortağınız... 

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi 

MUTSAN Mutfakçılar Sanayi Sitesi 

M Blok No : 40 Başakşehir / İSTANBUL 

www.akscooling.com 

info@akscooling.com

t ein ile enların 

a ir r ar 

“ 

Hollanda ve Katar’da yoğun 

bir proje takvimi olan Art 

Design markası ülke sınırlarını 

aşmakla kalmıyor, tasarımları 

ile modadaki kalıpları da 

yıkıyor. 

Contract projelerde tasarım yapılan mekânın ruhu ve yaydığı 

atmosferden hareketle mekâna yeni bir kimlik kazandırmak 

amaçlanır. Art Design mekânın yaydığı enerjiyi baz alarak, 

tasarımların ile ahenk ve uyum yakalamaya odaklanıyor. Böylece 

‘moda’ kalıbını kırarak daha özgür tasarımlara imza atmaktan 

korkmuyor. Bugüne kadar hayata geçirdikleri projelerin bu 

kadar ses getirmesinin arkasında kalıpları yıkan özgün tasarım 

kimliği yatıyor. Beklentileri göz ardı etmeden yaşayan, ruhu 

olan mekânlara imza atan Art Design’ın başarısı ülke sınırlarını 

aşarak bugün Ortadoğu ve Avrupa’ya kadar ulaşıyor. Dekorasyon 

ve tasarım dünyasının parametrelerini çözen, tasarım kadar 

kullanılan aksesuarların da önemli olduğunu savunan markanın 

yeni projelerini Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay 

Terzi’den dinledik. İstanbul’un her iki yakasında yeni showroom 

açmaya hazırlandıklarını belirten Terzi, Art Design’ın özel 

tasarımlarda öne çıkan bir marka olduğuna dikkat çekiyor. 

2018 yılında öne çıkan desen ve modeller nelerdi? 

2018 öncesinde dekorasyonun tekstil kısmında kullanılan 

geometrik desenlerle hareketlilik sağlanıyordu. Şimdi oradaki 

yavaşlamayla birlikte farklı malzemelere ve el işçiliğine ağırlık 

verildi. Aynalar daha sık kullanılmaya başlamakla birlikte 

dekorasyon ürünlerinin içerisine entegre edildi. Daha çok 

malzemeyle tasarım güçlendiriliyor. Bu durum sadece ana 

unsurlar değil aksesuarlar için de geçerli. Daha yoğun bir 

aksesuar kullanımı söz konusu. Tekstil sektörü de bu değişimi 

sade renkler ve tasarımlarla tamamlıyor. 

“ 

2019 koleksiyonunda en sık 

göreceğimiz renkler hangileri? 

2019 yılında belli bir rengin baskın 

olması gibi bir durumun söz konusu 

olacağını düşünmüyoruz. Son yıllarda 

bence şöyle bir durum oluştu; 

modanın dışında insanlar çok özgür 

davranmak istiyorlar. Son 2-3 yıldır 

bu akım biraz daha ivme yakaladı. 

Önceki dönemlerde moda olan renklere 

yönelim oluyordu. Mesela 2018 yılında 

mor renk çok kullanıldı. Fakat 2019 

yılına dair böyle bir tespitimiz yok. 

Bunun yerine tasarımın hangi renkle 

güzel durduğu, alanı hangi rengin 

daha güzel gösterdiği konuları öncelik 

kazandı. Akımın dışında, biraz daha 

özgür olarak, ürünsel ve tasarımsal 

bazlı en doğru renkler kullanılıyor. 

Bizde de durum böyle, yani yeni 

tasarımlarımızın hiçbirinde 2019 modası 

kaygısı taşımıyor ve tamamen özgür 

davranıyoruz. Tasarımlarda uyum 

ve ruhu yansıtabildiğimiz, kalıpları 

kırdığımız özgür bir moda anlayışından yanayız. 

Yaptığınız Contract projelerden birkaç örnek verir misiniz? 

Yaptığımız konsept projeler ve örnek daireler var. Bu projelerde 

hedef kitlemizin üst segment olması ve tasarıma önem vermesi 

yaptığımız çalışmalarda bize bir çizgi oluşturmamızı sağladı. Bu 

bazen ürün bazında bazen de danışmanlık bazında olabiliyor. 

Üretici kimliğimizin yanında verdiğimiz danışmanlık hizmetiyle 

nihai tüketiciyle direkt temas halindeyiz. Dolayısıyla 

tüketicinin ne istediğini ve nelerden mutlu olduğunu aslında 

çok iyi biliyoruz. Çünkü yaptığımız her projenin sonunda 

insanlar mekânı görüyorlar ve oradaki memnuniyet veya 

memnuniyetsizlik durumu direkt olarak bize yansıyor. Bu sebeple 

insanların bulunduğu mekânın içerisinde artı ve eksi gördüğü 

değerlerin farkındayız. Tüm projelerde hem tasarımsal hem de 

ergonomik açıdan destek veriyoruz. 

Hangi ülkelerde aktifsiniz? Şu an devam eden yurtdışı 

projeleriniz var mı? 

Birçok bölgede özel projelerimiz var. Dönemsel olarak farklı 

bölgelerde projelerimiz oluyor. Mesela önümüzdeki bir iki ay 

için Hollanda ve Katar’da yoğun bir proje takvimimiz var. O 

sebeple şuan bu iki bölgeye ağırlık veriyoruz fakat bu ilerleyen 

dönemlerde Türki Cumhuriyetler veya Avrupa’da herhangi 

bir ülke de olabilir. Proje bazlı gittiğimiz için o anki projenin 

yoğunluğuna göre değişiklik sağlayabiliyor. Fakat genel itibariyle 

Arap yarımadası, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa’da yoğun olarak 

çalışıyoruz. 


İç piyasada ve bulunduğunuz ülkelerdeki 

tüketim alışkanlıkları hakkında yorumunuz 

nedir? 

Her bölgenin kendi kültürel yapısıyla beraber 

çok büyük değişiklikler gösteriyor. Belirtmek 

isterim ki bu kültürel farklılıklarda yavaş yavaş 

makas kapanmaya başladı. Eskiden bizim Arap 

yarımadasında Suudi Arabistan’da Katar’da 

Birleşik Arap Emirlikleri’nde yaptığımız bir 

projeyle Avrupa veya Türkiye’de yaptığımız 

projeler arasında uçurumlar vardı. Şimdi 

burada insanlar genel akıma çok çabuk 

ulaştığı ve birbirinden çok kolay etkilendiği 

için buradaki makas biraz kapanmaya başladı. 

Önceden Arap bölgesindeki projelerin %99’u 

çok ağır klasikken şimdiki ortalamada daha 

çok modern evler yapıyoruz. Bina yapıları 

daha klasik bir doku barındırıyor ama 

iç dekorasyonda bizden çok daha rahat 

kullanabileceği, rahat yaşayabileceği modern 

evler isteyebiliyorlar. O yüzden farklılıklar arasındaki uçurum 

azalıyor ama genel itibariyle kültürel yapıların etkileriyle 

Arap yarımadasında daha klasik, Avrupa’da daha minimal ve 

ergonomik ürünler ön planda. Türkiye’de ise son zamanlarda 

metrekarenin küçülmesi sebebiyle işlevsellik biraz daha 

önem kazandı. Tasarımla beraber ürünlerin ergonomisi 

ve işlevselliğinin daha fazla olması isteniyor. Eskiden 3 

birim eşyayla çözülen bir ihtiyaç şimdi 2 birimle çözülmeye 

çalışılıyor. Böylece bir eşyanın üzerine daha fazla işlevsellik 

yüklemek durumunda kalınıyor. 

Büyük ve küçük evlere göre dekorasyon önerileriniz var 

mı? 

Küçük evlerde iş biraz daha zor… İnsanların yapması 

gereken şey evin ihtiyacını iyi belirlemek olmalı. Bir evde en 

önemli etkenlerden bir tanesi ışık oranıdır. Renklerde biraz 

daha özgür çalışabilirler, ev küçük diye illa açık renklere 

bağlı kalmak zorunda değiller. Önemli olan tercihlerin 

mekânla uyuşması ve parça sayısını azaltarak işlevselliği 

artırabilmektir. Böylece daha rahat ve daha yaşanabilir 

alanlar oluşturulabilir. 

Eskiden konsol olmayan bir yemek odası olmazdı. Artık 

birçok eve özel TV üniteleri yaparak eşya ve takımlarını 

koyabilecekleri işlevsel bir ürün sunuyoruz. Ürün tasarım 

olarak da çok beğeniliyor. Duvarlarda kullanılan aksesuarlar 

artık daha önemli. Eskiden şöyle düşünülürdü; “duvarda bir 

tablo veya aynayla iş biter.” Artık bu iş biraz daha detaylı 

hale geldi. Şimdilerde duvarlarda eskisi gibi tekdüze renkler 

kullanılmıyor. Farklı renkler deneniyor. Bu da tasarım 

kalitesini artıran bir unsur. 

Büyük evlerde iş daha kolay, büyük metrekare dediğimiz 

zaman yükseklikle bağlantılı olarak tasarım mantalitesi 

çok değişebiliyor. Eğer yüksek bir alandan bahsediyorsak 

o alanda kaybolmayacak, kendini ifade edebilecek ürünler 

kullanmak gerekiyor. Yani alanın büyüklüğüyle beraber 

yüksekliği de çok önemli bir değer. O yüzden onlara dikkat 

edilmesi gerekiyor. 

Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi 

2018 yılını rakamsal olarak nasıl kapattınız? 

2018 yılının bizim sektör için çok iyi geçtiği söylenemez. 

Fakat Art Design bünyesinde belirlediğimiz hedefleri 

yakaladık. İç piyasada ufak tefek düşüşler olsa da ihracat 

rakamları beklentilerimizin üzerinde gerçekleşti. Bununla 

beraber bir denge yakaladık. 

+İç piyasada kaç bölgede varsınız?+ 

Mimari çalışan bir firma olmamız nedeniyle çok fazla 

şubeleşmek gibi bir hedefimiz yok. Şu an sadece Anadolu 

yakasındayız. 2019 yılında Avrupa yakasında ve Anadolu 

yakasında ayrı iki yeni showroom açacağız. Sonraki süreçte 

de şubeleşmekten ziyade çalışmalarımıza odaklanacağız. 

Butik işler yapıyoruz, bu da çok fazla noktada kolay 

yapılabilecek bir iş değil. Özel tasarımlar yaptığımız için 

birçok noktada bulunmuyoruz. Biz şu an birçok bölgeye 

ihracat yapıyoruz ama hiçbirinde showroomumuz yok. 

İnsanlar bizi doğru bir nokta olarak tespit ettiği için gelip 

talepte bulunuyorlar. Kısacası talep eden değil, talep gören 

bir firmayız. 

Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

Mobilya sektöründe KDV konusunun çözülmesi gerekiyor. 

Şu an %8 oranına düşen KDV’nin artık sürekli öyle olması 

gerektiği konusunda bir talebimiz var. Onun dışında da 

firmaların biraz daha insan yetiştirmeye yönelik çalışmalar 

yapması gerekiyor. Nitelikli insan gücünü kullanmak yerine 

bunu üretmek adına bir şeyler yapması şart çünkü tam tersi 

olduğu için 20-25 sene sonrası çok da aydınlık gözükmüyor. 

Bunun biraz da maddi güçle alakası var. Her firma bu taşın 

altına elini sokamayabiliyor ama en azından elinde olan 

firmaların bu konuda bir yatırım yapması gerekiyor. Bunu 

sektörün her aşamasında iç mimardan tasarımcıya, montaj 

elemanından ustasına kadar her alanda eksiklikler var. 

Burada firmalar, biraz daha bu konuya dikkat edip katma 

değeri yüksek ürünler yaptığı sürece Türkiye’deki mobilya 

sektörü gelişecektir. Hem coğrafi konumumuz hem de el 

işçiliğindeki yeteneğimiz sebebiyle dünyada iyi bir noktaya 

gelebilecek potansiyelimiz var. Şu an olmamız gereken 

seviyenin biraz altındayız ama ilerleyen zamanlarda çok 

farklı noktalara gelecektir. 


it rt ein liin 

pae alo ae a ol 

An intense project schedule in the Netherlands and Qatar, the Art Design brand not only 

surpasses the borders of the country, but also demolishes the ordinary trends in fashion with 

its designs. 

In contracted projects, it is being aimed to give a new identity to 

the space based on the spirit of the place and the atmosphere 

it emitted. Art Design is focusing on the harmony and concord 

of the designs based on the energy emitted by the space. 

Thus, it is not afraid of breaking more cliché “fashion” designs 

and putting it signature more freely. In the projects they have 

implemented so far, it is a fact that the unique design ability 

that breaks the clichés lies behind this much admiration. The 

success of Art Design, which creates living and soul-free spaces 

without ignoring the expectations, reaches beyond the borders 

of the country and reaches to the Middle East and Europe today. 

We have listened the new designs of the brand, which solves 

the parameters of the world of decoration and design, and also 

their accessories which are used as much as their designs, from 

Art Design Chairman Mr Turgay Terzi. Stating that they are being 

prepared to open a new showroom on both sides of Istanbul, 

Terzi points out that Art Design is a prominent brand in special 

designs. 

What were the prominent designs and models in 2018? 

Before 2018, the geometric patterns used in the textile part of 

the decoration provided dynamism. Now, with the slowdown 

there, we focused on different materials and hand work. Mirrors 

are being used more frequently but are now being integrated 

into the decoration products. Designs are being enhanced with 

more materials. This applies not only to main components but 

also to accessories. There is more intensive use of accessories. 

The textile sector is also completing this change with simple 

colours and designs as well. 

Which colours are most common in 2019 collection? 

In 2019, we do not think that a certain colour will be dominant. 

In recent years, I think the situation has occurred in a different 

way; beyond the fashion, people want to be free from now on. 

For the last two to three years this movement has caught some 

more momentum. In previous periods, the trend towards the 

colours was fashion. For example, in 2018, purple colour was 

used a lot. But we do not have such a determination in 2019. 

Instead, the colour with which the design looks good, area in 

which the colour is better shown topics have priority nowadays. 

Beyond the movement, more freely, the most accurate colours 

related to the product and design are being used. This is the 

case, so we do not have any concerns about the 2019 fashions in 

any of our new designs and we are acting completely free. We 

are in favour of a free fashion approach in which we can reflect 

harmony and spirit in designs and break clichés. 

Can you give us a few examples of the Contracted projects 

you have done? 

There are concept projects and sample apartments which we 

have realized. In these projects, our target audience is the 

top segment who are preferring to give importance to design. 

This also gave us a chance to create a unique line. This may 

sometimes be on the basis of product and sometimes on the 

basis of consultancy. We are in direct contact with the end 

consumer with the consultancy service we provide beside our 

manufacturer identity. So we know very well what the consumer 

wants and what makes them happy. Because at the end of every 

project we do, people see the emptiness and the situation of 

satisfaction or dissatisfaction there directly reflects to us. 


For this reason, we are aware of the values that people see as 

plus and minus in the spaces. We provide support for all projects 

both in design and ergonomics. 

Which countries are you active in? Do you have any ongoing 

overseas projects? 

We have special projects in many regions. Periodically we are 

having projects in different regions. For example, we have an 

intensive project calendar in the Netherlands and Qatar for the 

next two months. For this reason, we are currently focusing on 

these two regions, but this may also be the case in the Turkic 

Republics or any other country in Europe. Since we continue 

according to our projects, it can change according to the density 

of the current project. But in general, we have been working 

extensively in the Arabian Peninsula, Turkic Republics and 

Europe. 

What is your comment on the consumption habits in the 

domestic market and in the countries you are in? 

Each region shows great changes with its cultural structure. I 

would like to point out that these cultural differences gradually 

began to close. In old times, there were huge differences 

between our projects that we have done in Arabian Peninsula 

and Turkey and Europe. For example our projects that we had 

realized in Saudi Arabia, Qatar, and the United Arab Emirates 

were very different what we have done in Turkey and Europe. 

Now the people here quickly reach the general flow and are very 

easily affected by each other, correspondingly the difference 

between the movements are getting reduced. While 99% of the 

projects in the Arab region are very heavy classic, we are making 

more modern houses in the current average. The building 

structures have a more classic texture, but in interior decoration, 

they have begun to request modern houses where they can live 

more comfortably and use them more comfortably. Therefore, 

the gap between the differences is decreasing, but in general, 

the influence of cultural structures in the Arabian Peninsula 

more classic, in Europe more minimal and ergonomic products 

in the foreground. The functionality due to the shrinkage of the 

square in Turkey recently gained a little bit more attention. With 

the design, the ergonomics and functionality of the products is 

desired to be more. In the past, a space solved by 3 unit items is 

now being tried to be solved with 2 units. This way, you will have 

to install more functionality on an item. 

Do you have any decoration recommendations for big and 

small houses? 

Working in small houses is a little more difficult actually. 

What people need to do is determine the needs of the house. 

One of the most important factors in a house is the ratio of 

light. They can work a little more freely in colours, they don’t 

necessarily have to be tied to light colours since the house is 

small. The important thing is to match the preferences of the 

place and reduce the number of parts but by increasing their 

functionalities. Thus, more comfortable and more liveable areas 

can be created. It wouldn’t be a dining room without a console 

in the old days. Now, we offer a functional product that can be 

used to set up products and sets by making special TV units. The 

product is also very popular in design. The accessories used on 

the walls are now more important. In the old days, it used to be 

thought such; “work ends with a painting or mirror on the wall”. 

Now, this has become a bit more detailed. Nowadays, uniform 

colours are not being used on the walls. Trying different colours. 

This is an element that improves the design quality as well. 

In large houses, to work and to create is certainly easier it is. 

When we talk about large square meters, the design logic can 

also change a lot in relation to the height. If we are talking 

about a high area, we need to use products that will not be 

lost in the field, and need to use products that would express 

yourself. So the height of the area is also a very important value 

for a proper designing. So we need to pay attention to these 

information accordingly. 

How did you close the year 2018 numerically? 

It cannot be said that 2018 is very good for our sector. However, 

we have achieved the goals we set within Art Design. Even 

though there were slight decreases in the domestic market, 

export figures were above our expectations. However, we have 

achieved a balance. 

+How many regions do you work in the domestic market?+ 

Since we are an architectural company, we don’t have much 

need to have more branch offices. We are only on the Anatolian 

side at the moment. In 2019, we will open two new showrooms 

on the European side and on the Anatolian side. In the following 

process, we will focus on our work rather than branching. We 

do boutique jobs, which is not a very easy task to be done in 

many points at the same time. We do not need to have many 

points for custom designs. We are currently exporting to many 

regions but none of them have showrooms. People have come 

to us because they have identified us as the right point. In short, 

we are not a company who demands, we are the one who is 

demanded. 

Is there any other topic that you would like to add? 

In the furniture sector, the VAT issue needs to be resolved. We 

now have a demand that the VAT, which is currently falling to 

8%, should be continuous. Apart from that, companies need to 

do some more work to raise and educate people. Instead of using 

qualified manpower, we have to do something more in order to 

produce it, because it does not look very bright after 20-25 years 

because it is the opposite at the moment. This is very much 

related with the financial strength. Each company may not be able 

to put their hands under this stone, but at least the companies 

who has a chance, should make an investment on this issue. 

There are deficiencies in every aspect of the sector, from interior 

architect to designer, from assembly to master. Here, companies 

should pay more attention to this issue. As long as the high valueadded 

products are being produced, the furniture industry will 

develop in Turkey. We have the potential to come to a good point 

in the world because of our geographic location and our ability in 

craftsmanship. We’re a little below the level we should be right 

now, but it will come to many different points in the future. 


Buka ile 

zaanız 

oa 

Evin iskeletini oluşturan ve uzun bir 

kullanım ömrüne sahip olan mobilyalara 

Buka yorumuyla bakın. Değiştirilebilir 

kılıflarla mekanın havasını yenileme 

imkanı sunan Buka, zahmetsiz ve 

minimum masrafla modayı ulaşılabilir 

kılıyor. 

Modanın hızlı değişim yaşadığı günümüzde 

mobilya sektörüne inovatif bir bakış kazandıran 

Buka’nın Kurucusu Suat Erdoğan ile modanın 

zamansızlığını ve yeni projelerini konuştuk. 

Buka Sofa Kurucusu Suat Erdoğan 

1990 yılında çalışma hayatına başlayan ve 2001 yılına kadar 

çeşitli yerlerde profesyonel bir iş hayatı sürdüren Buka Sofa 

Kurucusu Suat Erdoğan, daha sonrasında İsveçli mobilya devi 

ile iletişime geçiyor ve Ongan Tekstil’i kuruyor. 14 makine ve 

25 kişi ile yola çıktıklarını belirten Erdoğan, 5-6 yıl gibi kısa 

bir süre içerisinde Türkiye’nin ilk 500 büyük ihracat firması 

içerisinde yer aldıklarını açıkladı. Halen aktif olan Moldova’daki 

fabrikada 550 kişi, Ongan Tekstil’de 450 kişi toplamdan 1000 

kişilik bir ekip olduklarını kaydeden Erdoğan, bu büyük ekibin 

dünya mobilya devine ihracat yaptığını dile getirdi. 

2011 yılında değiştirilebilir kılıf fikrini ortaya çıkardıklarını 

ifade eden Erdoğan, bu fikri 2013 yılında hayata geçirmeye 

karar verdiklerini söyledi. Uzun ömürlü bir kullanıma sahip 

olan mobilyalarda ev dekorasyonunu yenileyen değiştirilebilir 

kılıflarla modayı daha yakından takip edebilme olanağı 

sağladıklarını açıklayan Erdoğan, yeni bir ekip oluşturup 

koleksiyonu hazırladıklarını ve böylece 2014 yılında Buka 

markasının doğduğunu kaydetti. 

2018 yılı nasıl geçti? Bu doğrultuda 2019 

hedefleri neler? 

2018 yılındaki hedefimiz iç piyasada büyümekti 

fakat inşaat sektöründe ortaya çıkan kriz bizi 

ihracata yönlendirdi. Hollanda ve İsviçre’de 

sipariş aşamasına geldiğimiz iki tane potansiyel 

müşterimiz var. Gana’da büyük bir müşterimiz var. 

Bunun dışında Togo’da çok büyük bir proje var. 

Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. 2019 

hedefimiz dış piyasadaki büyümemizi sürdürmek. İç 

piyasada ekonomik duruma göre İstanbul merkezli 

olarak mağazalaşmayı arttırdığımız bir büyüme 

hedefliyoruz. 

Yurtdışındaki mağaza sayınız nedir? Bu noktada nasıl bir 

büyüme öngörüyorsunuz? 

Şuanda ilk hedefimiz 10 milyon Euro. Yurtdışında alımlar 

corner ve proje bazlı oluyor. Yurtdışında sistem genelde şu 

şekilde işliyor; toptancılar var, gelip sizin belli ürünlerinizi 

beğeniyorlar. Beğendikten sonra da aylık 1-2 konteyner ürün 

çekiyorlar. 

Yaklaşık 6-7 tane farklı lokasyonda, özellikle Avrupa, Ortadoğu 

ve Afrika bölgelerinde gelişmeyi planlıyoruz. Bir sonraki 

adımda Rusya pazarına Mebel Moscow fuarıyla giriş yapmayı 

planlıyoruz. Çok büyük bir potansiyel olması ve kaliteli ürünler 

tercih eden bir pazar olması bizim için çok cazip. Bahreyn’deki 

müşterilerin de en dikkat ettiği şey kalitedir. Bu pazarda 

tutunabilmemizin en önemli nedeni kaliteli ürünler sunuyor 

olmamız. 


Yüksek kalitedeki ürünlerimiz o bölgeye göre uygun fiyatlarda 

satılıyor. Fiyatları arttırmıyoruz çünkü amacımız kalite ve doğru 

fiyatı buluşturarak iyi siparişler alabilmek. 

Togo’daki projeden bahseder misiniz? Bu projede Buka 

nasıl yer alacak? 

Kapasitemizin 6-8 ayını doldurabilecek kadar büyük bir proje. 

Projenin kapasitesi sebebiyle işin içinde Dünya Kalkınma 

Bankası ve Afrika Bölge Kalkınma Bankası var. 

Tamamen bölgedeki yerleşimi, kalkınmayı ve gelişimi sağlamak 

adına geliştirilen bir proje. Şehirleşme ve modernleşme adına 

bir kentsel dönüşüm projesi de diyebiliriz. Bölgeye bu konu 

için sağlanan bir teşvik var. Bu teşviki alan firma da projenin 

içinde kullanacağı mobilyaları bizden almak istiyor. Biz projeyle 

alakalı firmaya sunumlarımızı yaptık ve fiyatlarımızı verdik. 

Sonuçları bekliyoruz, her şey olumlu ilerliyor. 

Daha önce bu şekilde bir contract projede yer aldınız mı? 

İç piyasada contract projelerde yer aldık. İzmir Aliağa’da 

Socar’ın merkez binasının lobisindeki koltukların hepsi bizden 

temin edildi. Four Seasons’ın boğazdaki bistro sehpalarını 

ve idare bölümünün dinlenme koltuklarını biz sağladık. Four 

Seasons ile devam eden başka projelerimiz de var. 

2019 yılında da hedeflediğimiz beş yıldızlı otel ve hastane 

projeleri var. Hastanedeki refakatçi koltuklarında iyi servis 

verecek alternatiflerimiz mevcut. Bir hastane ziyaretimde fark 

ettim ki ziyaretçi koltuğunun kılıfı kirden simsiyah olmuş. 

Bizimkinin yıkanabilir ve değiştirilebilir kılıf 

avantajı var. Yatak olabilen koltuklarımızın 

da bu hususta iyi bir alternatif olacağını 

düşünüyorum. 

Değiştirilebilir kılıf fikri nasıl ortaya çıktı? 

İnsanlar mobilya alıyorlar ve uzun süre 

değiştirmiyorlar fakat sıkılıyorlar. Bizim 

amacımız o sıkılganlığı ortadan kaldırmak 

ve insanların hayatlarına renk katmak. Ufak 

değişikliklerle evin dekorasyonunda büyük 

değişiklikler sağlamalarına imkan vermek. 

Marka ismimizin anlamı da bukalemundan 

geliyor; her yere kendini adapte edebilen, 

değişebilen, uyum sağlayabilen demek. 

Buka’nın ismi Los Angeles’ta Hollywood 

filmlerine afiş tasarlayan bir reklam 

ajansı tarafından oluşturuldu. Bukalemun 

maskotumuz da Meksika’da tasarlandı. 

Markanın kuruluşundan bu yana çok emek 

verdik ve her bir detayı titizlikle oluşturduk. 

5 sene içerisinde Türkiye’nin en iyi mobilya 

markası olacağımızı düşünüyorum. Kalite 

olarak şu anda zaten oradayız fakat satış 

rakamlarında hedeflediğimiz noktaya 

gelebilmek adına 5 senelik bir süreç var. 

Buka’yı son zamanlarda birçok alanda görmeye başladık. 

Halı, aydınlatma, mobilya… Bu noktadaki büyüme hakkında 

neler söylemek istersiniz? 

Mobilyayı alan kişi aksesuarını da alıyor. Yani aslına bakarsanız 

insanlar evine bir sehpa alırken sehpanın üzerine koyacağı 

objeyi de almak istiyor. Yatak odası alırken avize de almak 

istiyor. O nedenle böyle bir yola çıktık. 

2019 yılında bu konuyla ilgili özel bir ekip oluşturacağız. 

Hedefimiz tamamen bizim koltuk modellerimize uyum 

sağlayan aksesuar ve diğer detayları sunabilmek. Bu 

noktada da bizim ürettiğimiz mobilyanın kalitesini 

yansıtacak ürünlerin bulunması, kombinlenmesi ve fiyat 

olarak da bütünlük sağlaması adına yoğun araştırmalarımız 

var. 

Eklemek istediğiniz bir konu var mı? 

2018 ülkemiz için zor bir yıl oldu. 2019’un hepimiz için 

sağlıklı ve başarılı bir yıl olmasını umuyorum. Amacımız 

insanlara farkındalığı hissettirebilmek; farklı, güzel 

ve kaliteli aksesuarlar içerisinde kaliteli bir yaşam 

sağlayabilmek. Her şeyi değiştirebiliriz fakat ödün 

vermediğimiz tek nokta kalitemiz. 


Timeless 

faion 

it Ba 

Consider with the “Buka’s point of view” 

your furniture which forms the skeleton of the 

house and which has also a long life. Buka 

offers the possibility of renewing the appearance 

of the spaces with replaceable slipcovers and 

makes the fashion accessible with minimum effort. 

The founder of Buka Sofa, Mr Suat Erdoğan who started his 

working life in 1990 and continued his professional life in 

various places until 2001, then has contacted the Swedish 

furniture giant and established Ongan Tekstil. Erdoğan who 

has indicated that they have started out with 14 machines 

and 25 people only, in a short period of time as 5-6 years, 

said they have taken part among the top 500 export 

companies in Turkey. Erdoğan who also indicated that 

currently they have a team of 1000 people including 550 

people in his factory in Moldova and 450 people in Ongan 

Textile, said that this large team exports to the world 

furniture giant. 

Erdoğan who expressed that they have discovered the 

idea of replaceable slipcover in 2011, said they decided to 

implement this idea in 2013 at all. Erdoğan, who explained 

that they provide the opportunity to follow the fashion 

more closely with the replaceable slipcovers that renew the 

home decoration in the furniture that has a long-lasting 

use, stated that they had created a new team and prepared 

the collection and thus the brand of Buka was born in 2014 

accordingly. 

We talked about the timelessness of fashion and their new 

projects with the founder of Buka, Suat Erdoğan, who gave 

an innovative perspective to the furniture industry. 

How was the year 2018? What are your 2019 goals along 

with this direction? 

Our target in 2018 was growing in the domestic market, 

but the crisis in the construction sector led us to export. 

In the Netherlands and Switzerland, we have two potential 

customers, where we are now in the order phase. We have 

also a big client in Ghana. Apart from that, there is a very 

big project in Togo. Our negotiations on this continue at 

the moment. Our goal for 2019 is to continue our growth 

in the foreign market. According to the economic situation 

in the domestic market, we are aiming for a growth in our 

Istanbul-based stores. 

What 

is the 

number of 

stores you 

have abroad? 

What kind of 

growth do you 

foresee at this 

point? 

Our first goal is now 

10 million euros. Abroad 

purchases are corner 

and project based. Abroad, 

the system usually works as 

follows; There are wholesalers, 

they like some of your certain 

products. After they like, they start 

to buy 1 or 2 containers per month. 

We plan to develop in about 6-7 

different locations, especially in Europe, 

the Middle East and Africa. In the next step, 

we are planning to enter the Russian market 

with Mebel Moscow Fair. It is very attractive for 

us that there is a great potential in the market 

where they prefer quality products. 

Quality is the most important thing that customers 

take care in Bahrain. The most important reason for 

us to provide our sustainability in this market is that 

we offer quality products. Our high quality products are 

being sold with an affordable prices. We are not increasing 

the prices because our aim is to get good orders by bringing 

quality and right price together. 


Can you tell us about the project in Togo? How is 

Buka going to be involved in this project? 

It is a project that is large enough to fill 6-8 months 

of our capacity. Due to the capacity of the project, 

the World Development Bank and the African 

Regional Development Bank are involved it the 

project. 

A project which is being developed in order 

to ensure settlement, development and 

improvement in the region. We can call it an 

urban transformation project in the name 

of urbanization and modernization. There 

are supports provided to the region for 

this issue. The company that has gained 

the right to get this support wants to 

buy the furniture that will be used 

within the project from us. We made 

presentations about the project and 

gave our prices. 

We expect results, everything 

is progressing positively at the 

moment. 

Have you ever been involved 

in such a contract project? 

We took part in the contract 

projects in the domestic 

market. All of the seats in 

the lobby of the central 

building of Aliağa 

Socar in Izmir were 

supplied from us. 

We have provided 

the Four Seasons’ 

bistro tables in 

the Bosphorus 

and the resting 

seats of the 

administration 

section. 

We also have other projects continuing with Four Seasons. 

In 2019, we have five-star hotel and hospital projects. We 

have alternatives that will provide good service in the 

companion seats at the hospital rooms. When I visited 

a hospital, I noticed that the seat of the companion was 

blackened from dirt. 

Ours has the advantage of washable and replaceable 

slipcovers. I think that our seats, which can be 

transformed into bed, will be a good alternative in this 

regard. 

How did the idea of replaceable slipcovers come 

about? 

People buy furniture and don’t change them for a long 

time, but they get bored. Our aim is to eliminate that 

disembarrass and add colour to people’s lives. One of our 

aims is to give an opportunity for the large changes with 

small touches in the decoration of a house. The meaning 

of our brand name comes from the chameleon. It means 

it can adapted itself to everywhere, it can accommodate 

itself easily, and it can orient itself to any place. Buka’s 

name was created in Los Angeles by an advertising 

agency that is being designed posters for Hollywood films. 

Our chameleon mascot was designed in Mexico. We have 

worked very hard since the foundation of the brand and 

we have carefully created every detail. I think we will be 

the best furniture manufacturer within 5 years in Turkey. 

We are already here for quality but there is a 5-year 

process in order to reach our target in our sales figures. 

We have recently started to see Buka in many fields. 

Carpet, lighting, furniture... What would you like to 

say about your growth at this point? 

The person who gets the furniture, gets also the 

accessories as well. So, in fact, while people buying a 

coffee table, they also want to buy an artefact that they 

are going to use it on that coffee table. He wants to buy a 

chandelier when he buys a bedroom furniture. That’s why, 

we set out on a road because of these reasons at all. 

In 2019, we will form a special team on this issue. Our 

goal is to provide accessories and other details that fully 

adapt to our seat models. At this point, we have intensive 

research in order to find the products that will reflect the 

quality of the furniture we produce and to ensure the 

combination as well as the price. 

Is there a topic you’d like to add? 

2018 was a difficult year for our country. I hope 2019 will 

be a healthy and successful year for all of us. Our aim is 

to make people feel the awareness; to provide a quality 

life in a different, beautiful and quality accessories. 

We can change everything, but the only point we don’t 

compromise is our quality. 


na Trenleri 

oote lanaa 

lşt 

11 - 14 Ocak 2019 tarihlerinde 

gerçekleştirilen, halı ve zemin 

kaplamaları alanında dünyanın 

önde gelen ticari fuarı Domotex, bu 

yıl sektörün uluslararası trendlerini 

ziyaretçileriyle buluşturdu. Bu yılki 

“CREATE’N‘CONNECT” özellikle 

zemin tasarımında ana tema oldu. 

Özel “Framing Trends” etkinliği 

kapsamında sergilenen ilgi çekici 

sunumlar, yenilikçi ürünlerin 

tanıtımları ve destekleyici etkinlik 

takvimi, Domotex’i canlı bir cazibe 

merkezi haline getirdi. 


Sektörün iş, yenilik 

ve trendler için en 

büyük ve en önemli 

merkezi olan DOMOTEX 

Hannover’de, 60’tan 

fazla ülkeden 1.400’den 

fazla katılımcı buluştu. 

Tüm DOMOTEX 

katılımcılarının 

yaklaşık %70’i 

yurtdışından 

gelerek DOMOTEX 

Hannover’in 

uluslararası 

kimliğini bir kez 

daha ortaya 

koydu. Rakamlar 

ayrıca mimarlar, 

iç mimarlar ve iş 

profesyonelleri 

tarafından 

katılımda bir 

artış olduğunu 

ortaya koydu. Türkiye ise, toplam 23.506 metrekare alanda 169 

firmayla şimdiye kadarki en büyük katılımını gerçekleştirdi ve 

aynı zamanda 10. kez Domotex’te en büyük katılımı sağlayan ülke 

oldu. Makina halısı, el halısı, duvardan duvara halı, iplik, paspas, 

parke ve laminat ürünleriyle fuara katılan Türk firmalarının 

birbirinden şık standları ve ürünleri ziyaretçiler tarafından büyük 

ilgi gördü. 29 senedir DOMOTEX’te başarılı bir şekilde milli katılım 

organizasyonunu yürüten İHİB (İstanbul Halı İhracatçıları Birliği); 

bu yıl da 2. Holde el halısı sektöründe Türk pavilyonunu düzenledi; 

hem de makina halısı salonlarında firmalarını ağırladı. 

Domotex Turkey fuarının destekçilerinden Gaziantep Ticaret 

Odası ise fuarda yer alan standıyla, 27-30 Nisan 2019 tarihlerinde 

Gaziantep’te gerçekleşecek olan Domotex Turkey fuarının 

tanıtımını gerçekleştirdi. Öte yandan Güneydoğu Anadolu Halı 

İhracatçıları Birliği de fuarda stand açarak üyelerini ağırladı. 

Makina Halısının merkezi Gaziantep’te gerçekleştirilecek 27 – 30 

Nisan DOMOTEX Gaziantep 2019’da ise Türkiye’nin makina halıları 

tüm dünyayı saracak trend ve tasarımları ile dünya genelinden 

önemli alıcıları cezbetmeye hazırlanıyor! 

Bu yılki yenilikler.. 

DOMOTEX Hannover 2019 kapsamında düzenlenen ve tüm 

yönleriyle ana tema CREATE’N’CONNECT’e odaklanan Framing 

Trends, etkinliğin en yaratıcı ve dikkat çeken merkezi oldu. 

“Framing Trends” alanında Türkiye’den de Stefany Home & 

Living, bu alanda sunum yapma hakkına sahip olan firmalardan 

biri olarak sıradışı sunumuyla fuar süresince tüm katılımcı 

ve ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Tüm dünyadan fuarı ziyarete 

gelen önemli sektör temsilcileri, satın almacılar, iç mimarlar, 

distribütörler, DOMOTEX Hannover 2019’da dört gün boyunca, halı 

ve zemin kaplamaları alanında bambaşka bir dünyaya adım atma 

fırsatı yakaladılar. Dünyanın lider halı ve zemin kaplamaları fuarı 

DOMOTEX Hannover’de, katılımcı firmalar, üniversite öğrencileri 

ve genç tasarımcılar, CREATE’N’CONNECT ana 

teması üzerine kurulu birbirinden eşsiz halı 

ve zemin kaplamaları sunumlarını gerçek bir 

show niteliğinde ziyaretçilerle buluşturdu. 

2019 yılı trendlerinin yanı sıra 2020 halı ve 

zemin kaplamaları yönünde ipuçlarının da yer 

aldığı fuarda, klasik parçalardan, yaratıcı ve 

farklı tasarımlara halı ve zemin kaplamalarına 

yönelik tüm bileşenler büyük ilgi gördü. 

Çevreye odaklanan tasarım projelerinden, “Art 

& Interaction” ile ise Rena Detrixhe Amerika 

Oklahoma’dan getirilen kızıl kumlardan geçici 

bir halı oluşturdu. Portekizli sanatçı Vanessa 

Barragão ise tuvalinde son derece özgün biçimde 

bir araya getirilmiş geri dönüştürülmüş malzemelerden 

hazırladığı el yapımı, deniz altı dünyalarını sergileyerek, 

ziyaretçilere sunduğu görsel şölenin yanı sıra okyanusların 

sıcaklığının artmasını önlemek için daha çevre dostu bir 

tekstil üretim yöntemi kullanılması gerektiğine dair mesajını 

vermeyi amaçladı. 

Katılımcılar için ilham kaynağı; “Bağlantılı Zemin 

Tasarımı” 

ESIGN Software ve active online tarafından gerçekleştirilen 

ortak çalışmada zemin kaplama sektörü için özel 

görselleştirme yazılımı ve veri yönetimi çözümleri ana odak 

noktası oldu. ESIGN’ın modüler “Interior Studio Platform 

3.5” yazılımının yeni yapay zeka aracının prototipi sergilenirken, 

active online’ın artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik araçları 

ile web siteleri veya çevirim içi mağazalar için ürün verilerinin 

otomatik aktarımını sağlayan yeni “materialo” fonksiyonları 

tanıtıldı. 

Alman devi, dünyanın en büyük fuar organizatörü firmalarından, 

Deutsche Messe A.G. tarafından düzenlenen halı ve zemin 

kaplamaları alanında bir numaralı fuarı DOMOTEX’in bir sonraki 

durağı ise; DOMOTEX asia/CHINAFLOOR ve DOMOTEX USA 

fuarlarını takiben ülkemizin gurme şehri, makina halısının 

merkezi Gaziantep’te! DOMOTEX Hannover’i kaçırmış olanlar 

için Deutsche Messe’nin Türkiye ofisi Hannover Fairs Turkey 

tarafından Gaziantep Ticaret Odası, Güneydoğu Anadolu Halı 

İhracatçıları Birliği, Gaziantep Halıcılar ve Dokumacılar Odası 

işbirliği ile gerçekleştirilen, DOMOTEX Turkey, 27 – 30 Nisan 

2019’da 90’a yakın ülkeden önemli satın almacı gruplarını, 

tasarımcı, iç mimar ve ithalatçıları, 6. kez Türkiye’nin makina 

halısı tasarımları ve ihracatçıları ile buluşturmaya hazırlanıyor. 


onnetin tren fro 

aron te orl et in 

oote Geran 

From 11 to 14 January 2019, DOMOTEX – the world’s 

leading tradeshow for carpets and floor coverings – 

returned as the industry’s international trends showcase. 

This year’s theme of “CREATE’N’CONNECT” put the 

spotlight on digitization and creative connectivity 

across all aspects of floor design, forming a leitmotif 

for the entire event. The “Framing Trends” special 

showcase featured stunning presentations, innovative 

product displays and an exciting supporting program, 

creating a lively hot spot that was particularly 

appreciated by visitors with a lifestyle focus. 

“The floor sets the stage for any interior,” says internationally 

renowned designer Sebastian Herkner, highlighting the vital 

connective function of carpets and floor coverings within the 

overall design concept. “Along with walls, floors define the context 

and basis of interior design. The choice of floor material affects 

how we live and communicate in the resulting interior space.” 

As a presenter at the Framing Trends speaker’s forum, Herkner 

addressed the lead theme of connectivity operating at the 

interfaces of architecture, interior design and design. 

Framing Trends – a special showcase at DOMOTEX 2019 devoted to 

all aspects of the CREATE’N’CONNECT lead theme – served as the 

creative hot spot for the overall event. It provided the main forum 

for presentations and debates on the megatrend of connectivity 

and was a standout attraction for architects, interior designers 

and influencers, among others. It consisted of the following three 

modules: “Flooring Spaces”, devoted to presentations of innovative 

products; “NuThinkers”, featuring a selection of university design 

projects; and the highly original art installations featured in the 

“Art & Interaction” space. 

Flooring Spaces presentations on the CREATE’N’CONNECT lead 

theme 

One of the central attractions at DOMOTEX 2019 consisted of 

the the “Wood Lifecycle” flooring space, a project created and 

designed by Total Tool Milano, featuring a “lifecycle” of wood in 

seven distinct steps – from the tree growing in the forest to the 

recycled product which completes and closes the cycle at the other 

end. Every point on the cycle of this connective display featured 

products from a leading Italian company. A special “connectivity 

wheel” from the Schmidhuber company, made up of colored glass 

facets, invited tradeshow visitors to enter the wheel and set it 

in motion with their footsteps, thus generating multi-colored 

light reflections on the surrounding floor coverings provided by 

Carpet Concept, for a unique visitor experience. This technique of 

highlighting the connections and interactions between light and 


materials also promoted social connections and interactions in 

the form of selfies. Again within the context of the lead theme, 

Fletco Carpets, in partnership with its customers, created a 

special floor of digitally printed carpet tiles and a carpet mat. 

Most of the floor surface was printed with a precisely defined 

pattern to form a clear contrast with the pixelated outer zone. 

This was continued on the walls, illustrating the almost limitless 

possibilities of digital printing technology for the development of 

brand identities, exemplified by creatively coordinated wall and 

floor products. In another exhibition space, Visionme, a young, 

Hannover-based company, presented “IUNCO”, a package of 

innovative visualization technologies and distribution channels 

for the floor covering industry. The “Virtual Showroom” offered 

a comprehensive display of virtual reality technology, while the 

“Product Catalogue” devoted itself to augmented reality and AI. 

An AI smartphone app enabled DOMOTEX attendees to substitute 

virtual floors for the real thing and experience the visual and 

spatial effects. The multi-platform IUNCO visualization technology 

allows the user to emotively connect real and virtual worlds. 

Creative interaction and environmentally focused design 

projects 

Another outstanding attraction involved audience-participation 

design projects offered by the NuThinkers from the University 

of Wismar. In “A Match!” two physically separated individuals 

attempted to swing in sync. The parallel swinging movements 

were displayed in the form of superimposed curves on a video 

display. The participants were able to send each other snapshots 

of this using an app, thereby connecting with the outside world. 

The second student project, “Connect it3”, was based on triangular 

modules covered with glued-on carpet materials which, over the 

four days of the fair, visitors were invited to reconstitute into everchanging 

three-dimensional floor shapes. 

In the “Art & Interaction” space, the artist Rena Detrixhe laid 

reddish sand taken from the American state of Oklahoma as a 

temporary carpet. To create this “Red Dirt Rug”, she began by 

sifting the soil into a fine sludge, which she then smoothed out 

into an even layer. The Portuguese artist Vanessa Barragão used 

her frame to display handmade underwater worlds created from a 

highly original network of recycled materials. The work portrays a 

coral reef, contrasting bright colors which stand for “bygone days” 

with a colorless “extinct” scenery representing what is happening 

now. 

Connected floor design as a source of inspiration for 

exhibitors 

The lead theme of connectivity and the digitization trend 

were emphasized in many of the products and services from 

innovative manufacturers and brands, linked closely to themes like 

individualization, naturalness, and sustainability. 

Specialized visualization software and data management 

solutions for the floor covering industry were the main focus of 

the joint exhibit by ESIGN Software and active online. ESIGN’s 

modular “Interior Studio Platform 3.5” exhibited the prototype 

of its new AI tool, while active online presented AR and VR tools 

and new functions of “materialo” for the automated transfer of 

product data for websites or online shops. Leap Tools from Toronto 

displayed its “RoomVo” visualization technology, a tool which 

allows users to upload their interior space photographs directly to 

the website of a manufacturer or supplier – no app required – and 

simulate the look of selected carpet tiles, wood planks or design 

floor coverings. 

Brilliant effects, the used look and geometric carpets 

Displays included metallic yarns in finely serrated patterns or 

expansive structures, primarily for resilient and textile floor 

surfaces (Hellsten Flooring, “Tuuli Salsa Metallic”, Tapibel, 

the extended “Metal-X-Urban” collection). Also on show were 

products with a more understated sheen, for example in superior 

quality carpets such as “Ghom Copper” from Hossein Rezvani, 

“Reflections” from Art Resources and “Argent” from Choudhary 

Exports. New wool carpet collections from Creative Matters 

such as “Veil” featured silver-gray tones. Gray was featured as 

a trend color for superior quality products at numerous stands. 

“Super Smooth on Red Denim” by Rug Star attracted considerable 

attention with its tufted rayon surface, with the red cotton 

material of the carpet base showing through at an open point 

in the design. “Dazzie” from Saraswatii Global is a masterpiece 

of the knotter’s art, with a fine, irregular three-dimensional silk 

surface structure, particularly impressive in “Dark Grey”. Much in 

demand along with these examples of outstanding design was 

the equally exclusive “used look” in textile floor coverings, woven 

carpets and hand-woven carpets (De Poortere, Stefany Home & 

Living, Hossein Rezvani). Wool and silk handcrafted carpets and 

superior-quality woven carpets with colored geometrical or graphic 

patterns and strong black-white contrasts also had strong appeal 

(Claire Gaudion, Osta Carpets, Jaipur Rugs, Hanse Home Collection, 

Zollanvari). Flair Flooring displayed the results of its partnership 

with the Victoria & Albert Museum in London. The striking zigzag 

design of “Salon” is a magnified detail of an art deco carpet 

contained in the V&A collection. Prado Rugs, a manufacturer 

and exporter of machine-made carpets from Egypt, delighted 

tradeshow visitors with its high-quality wool carpets following 

the patented design principles of “BioGeometry”. According to 

this principle, geometric patterns with special circles, angles, 

and waveform patterns are thought to create harmonizing and 

therapeutic effects by activating especially positive energies in 

the environment and our bodies. 

Prizewinning exhibits in the Carpet Design Awards 2019 

On Saturday evening came the much-anticipated announcement 

of the winners of the Carpet Design Awards 2019 given in 

recognition of outstanding combinations of quality, design and 

innovation. The Best Studio Artist Design award went to “Create 

& Connect: The Chameleon Carpet” from the Beate von Harten 

studio. The jury praised “the idea of literally getting lost in the 

multiple fabric layers.” Edelgrund won two awards, for “Bijar” (Best 

Flatweave Design) and Best Communication for its advertising 

campaign. Two awards also went to Wool & Silk (“Happiness” / 

Best Collection, and “Reggae” / Best Modern Design Deluxe). The 

winner of the CDA for Best Modern Design Superior was “Spartan 

Plumage” by Zollanvari International. The Berlin trend label 

Rug Star was the winner in the Best Traditional-Modern Design 

category with “Balouch LightPink”. It also won the Best Interior 

Installation award, for its “Magnificent Old-Portland Style House”, 

a photo project realized in the USA. The jury experts stated that 

“the new and old world come together in this exciting interior 

interpretation,” viewing it as an outstanding example of how 

carpets can transform an interior. 


Domotex Hannover’den kareler








SUBSCRIPTION FORM 

Firm :.............................................................................................................................................. 

Name - Surname :.............................................................................................................................................. 

Occupation :.............................................................................................................................................. 

Address :.............................................................................................................................................. 

....................................................................................................................................................................................... 

...................................................................................................................................................................................... 

Tel :.............................................................................................................................................. 

Fax :............................................................................................................................................ 

60 E year / 6 issues) Euro has been transferred to your below bank account. 

Please debit 60 Euro to my credit card: 

VISA MASTER / EUROCARD 

Card No :............................................................................ Expiry Date:............... CV Code:............................................ 

Bank account name / Hesap adı : İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. 

YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) 

GARANTİ BANKASI KUYUMCUKENT ŞUBESİ ŞUBE KODU: 301 HESAP NO: 6299783 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0006 2997 83 

BANK ACCOUNT NO 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 9097457 (EURO) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR90 0006 2000 3010 0009 0974 57 

TURKIYE GARANTI BANKASI Bank account: 90297451 (USD) 

Swift code: TG BATRIS XXX KUYUMCUKENT BRANCH Branch code: 301 

IBAN NO: TR58 0006 2000 3010 0009 0974 51 

DATE :........../.............../............... 

SIGNATURE.................................................................................................................

2019 FAIR SCHEDULE 

carpet furniture & interior decoration 

ISSUE 

FAIR 

DATE OF THE 

FAIRS 

CITY AND 

COUNTRY 

ORGANIZER 

JANUARY 

FEBRUARY 

Domotex Hannover 

Heimtextil 

IMM Furniture Fair 

IMOB 

11-14 January 2019 

8-11 January 2019 

14-20 January 2019 

22-27 January 2019 

Hannover - GERMANY 

Frankfurt - GERMANY 

Cologne - GERMANY 

Istanbul - TURKEY 

HANNOVER MESSE 

MESSE FANKFURT 

KÖLN MESSE 

CNR 

MARCH 

APRİL 

Domotex USA 

Domotex Asia Chinafloor 

Home Deco Kazakhstan 

CIFF-China Int. Furniture 

28 Feb.-3 March 2019 

26-28 March 2019 

20-26 March 2019 

18-21 March 2019 

Atlanta - USA 

Shanghai - CHINA 

Almatı - KAZAKHSTAN 

Guangzhou - CHINA 

DEUTSCHE MESSE 

VNU 

TÜRKEL 

CHİNA FOREİGN TRD. 

CORP. 

MAY 

JUNE 

Domotex Turkey 

Evteks Istanbul 

27-30 April 2019 

23-27 April 2019 

Gaziantep - TURKEY 


HANNOVER MESSE 

CNR 

JULY 

AUGUST 

Int.Area Rug Market 

Intertextile Shanghai 

10-16 July 

27-30 August 

Atlanta - USA 

Shanghai - CHINA 

AMERİCASMART 

MESSE FRANKFURT 

SEPTEMBER 

OCTOBER 

Maison&Objet 

MoOD (Decosit) 

Heimtextil Russia 

Wall and Floorex 

7-11 September 



19 - 22 September 

Paris - FRANCE 

Bruxelles - BELGIUM 

Moscow - RUSSIA 

Cairo - Egypt 

TEXTIRAMA 

SAFI 

MESSE FRANKFURT 

TURKEL 

NOVEMBER 

DECEMBER 

Home&Tex 

Design Living Tendency 

Furniture Istanbul 


17-20 October 

6-11 November 


Kıev - UKRAINE 


CNR-TETSIAD 

TURKEL 

CNR

Decor-Magazine Mart-Nisan2019

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?