Decor October 2020
Çok doluyuz
Enes Karadayı
İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bırakıyoruz. Sektör için iyi başlamayan bir yıl olsa da, yazın
sonlarından itibaren üreticilerden aldığımız güzel haberler yüzümüzü güldürdü. Corona virüs etkisi
altında geçen bu yıl, dezavantajların yanında avantajlara da sahip olmamızı sağladı. Bu sayımızda
buna dikkat çekecek haberlerin yanında, Türk halı dünyasının en güzel örneklerinden birisi olan
kardeş topraklara, Azerbaycan’a konuk oluyoruz. Keyifle okuyacaksınız..
Artık dijital zamanı
Yayın hayatımıza başladığımız ilk sayımızdan bugüne kadar bütün yayınlarımızı zaten internette
yayınlanıyordu. Bunun önemini şu vakitte daha iyi anladığımızı söylemek yanlış olmaz. Özellikle
insanların sosyal medya ve E-Ticaret kullanımında büyük patlamalar yaşatan bu dönem, internetin,
dijitalin ve sosyal medyanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yılın sonu ve 2021 yılında
dijital hayattan sektörün nasıl etkileyeceğini takip ederek sizleri haberdar edeceğiz.
We are so full
We are somehow leaving one more year behind. Although it wasn’t a good started year for the
sector, from the end of summer the good news we received from the producers made us smile.
This year which was under the influence of corona virus, enabled us to have advantages as well as
disadvantages. In this issue, besides the news which will draw attention to that, we are visiting the
sister lands, Azerbaijan, which is one of the most beautiful examples of the Turkish carpet world.
You will read with pleasure
Now digital time
Our publications have already been broadcasted via internet from the first issue we began
broadcasting life up to the present. It is not false to say that we better understand its important
at that time. This period which caused great booms in people’s use of social media and E-trade
once more displayed the importance of digital and social media. At the end of this year and in
2021, we will keep you informed by following how the digital life will affect the sector.
Managing Editor
(Responsible)
MEHMET SÖZTUTAN
mehmet.soztutan@img.com.tr
ENES KARADAYI
enes.karadayi@img.com.tr
Ali Erdem
ali.erdem@img.com.tr
DECOR • September - October 2020
İçindekiler / Index
28
Zeminde sağlık
52
Yıldız Entegre ile
Bahama’lara yolculuk
42
Dijital reklam harcamaları
400 milyar doları aşacak
68
Royal’den
Milli Koleksiyon; Denim!
48
70
Bu halıya iyi bakın!
imm cologne:
“Fuarımızı yapacağız!”
50
80
DOMOTEX 2021’
in yeni tarihi 18-20 Mayıs!
Enza’dan
minimal halılar; Liberta
Finance Manager
CUMA KARAMAN
cuma.karaman@img.com.tr
Accounting Manager
YUSUF DEMİRKAZIK
yusuf.demirkazik@img.com.tr
SAMİ AKTAŞ
sami.aktas@img.com.tr
Digital Assets Manager
Emre YENER
emre.yener@img.com.tr
Web Designer
Amine Nur Yılmaz
amine.yilmaz@img.com.tr
No:11 Medya Blok Kat:1
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey
Tel: 0212 454 22 22
Faks: 0212 454 22 93
September - October 2020 • DECOR
Can diyarlardan
Can xalçalar…
Xalça, Azerbaycan Türkçesinde halı demek… Türk dünyasının halı sanatına kattığı
örnekleri anlatırken pek çok sıfat, kelime ve lehçe kullanıyoruz. Bu sefer hem adında
hem de gönlümüzde “Can” olan diyarlara; kardeş ülke Azerbaycan topraklarına
gidiyoruz. Bu güzel ülkenin kırmızı nar tanelerinin, mahmur ayvaların, sarı zeferanın ve
kehreba üzümün renklerini barındıran halılarına gelin birde buradan bakın…
2010 yılı kasım ayında UNESCO’nun Somut Olmayan
Kültürel Mirası listesine alınan Azerbaycan halıları,
maalesef dünya müzelerinde çok zaman Kafkasya, İran
ve hatta ermeni halıları adıyla sergilenmektedir. (1)
Azerbaycan halı ve kilimleri, zengin renkleriyle tüm
dünyada ün yapmış birer sanat eseri. Bazıları adeta
bir tablo gibi olan bu halılarda çok çeşitli motifler
yer alıyor. Azerbaycan kültürel yaşamının öne çıkan
unsurlarından biri olan halı ve kilim dokumacılığının
kökleri çok eski tarihlere kadar uzanıyor. Yüksek
kalitesi, mükemmel kompozisyonları, çok özenli
olması ve zengin renkleriyle hemen fark edilen
dünyaca meşhur Azeri halı ve kilimlerinde her türlü
motif mevcut. İpek, altın ve gümüş ipler ya da inci ve
mücevherle dokunanlara paha biçilemiyor. Bazıları
tablodan farksız; çiçek, insan, hayvan, geometrik
desen, minyatür gibi öğeler, lirik ve romantik stiller
içeriyor. Azerbaycan’da halı dokumak bir sanat,
bir yaşam biçimi ve bir sembol. Her bölgeye göre
halıların rengi, stili, kenar süslemeleri ve kompozisyonları
değişiyor. Maharetli halı ustalarının
elde dokudukları, dünyada benzeri olmayan halı ve
kilimler Ermitage, Louvre ve Topkapı müzeleri yanı
sıra Washington’daki tekstil müzelerini de süslüyor.
Halılardaki dikkat çekici süslemeleri ve ince ince işlenmiş
motifleri, ünlü Avrupalı sanatçıların tablolarında,
minyatürlerde ve diğer eserlerde de görmek
mümkün. (2)
10 DECOR • September - October 2020
Bölgelere göre Azerbaycan halıları
Azerbaycan halılarını teknik ve estetik özelliklerine
göre dört grupta toplanmış. Bunlar Küba ve Şirvan,
Gence ve Kazak, Karabağ ve Tebriz’dir.
Kuba ve Şirvan grubu
Bu gruba giren halılar Kuba, Şirvan ve Baku olarak 3
başlık altında toplanmış. Dokundukları yere göre farklı
isimlerde adlandırılırlar. Bunlardan bazıları; Küba, Hırdagülcici,
Alçakgülcici, Karakaşlı, Leçedi, Gırız, Şirvan,
Kabistan, Mereze, Pirhasanh, kurdemir, Balaken Baku,
Gala ve Fatmayı’dır. Kuba-Şirvan halı grubuna dahil
olan bu üç tipin (Küba, Şirvan, Baku) teknik benzerliğine
bakmadan, birbirinden farklı olmasından dolayı,
ayrı tipler olarak değerlendirilmiş. Baku tipi halıların
kompozisyonu diğerlerine göre daha mürekkep oluşuyla
dikkati çeker. Şirvan halılarında ise insan, hayvan ve
ev eşyaları tasvirlerine rastlanır. Kuba-Şirvan halılarının
bordürlerinde yer alan bazı şekiller mimarî süslemelerde
de izlenmektedir. Bu halılarda metrekarede
160.000 - 300.000 ilme yer almaktadır. Daha kıymetli
halılarda ise bu sayı 400.000’i bulur. Kuba-Şirvan halıları
zengin ve mürekkep motiflere, ahenkli ağır renklere
sahiptir. Bu halılar Türk düğümü tekniğiyle dokunurlar.
Halılar sıkı, yumuşak ve kısa havlıdır.
Gence ve Kazak grubu
Bu gruptaki halılarda tıpkı diğerlerinde olduğu gibi
dokundukları yere göre isimlendirilerek ayrılmışlar.
Gence grubunda Gence, Gadim Gence, Samuh,
Çaylı, Şadlı, Kedabey ve Çarıklı halıları mevcuttur. Bu
merkezler Azerbaycan’ın batısında yer alırlar. Ayrıca
Çaykent ve Gölkent’de dokunan “Karakoyunlu” halıları
da bu sınıfa girer. Bu yerler Ermenistan’a yakın
olduğu için bunları yanlışlıkla Ermeni halısı zannedenler
olmuştur. Kazak grubunda ise, Kazak, Salahlı,
Şilili, Kemerli gibi yerlerin halıları bulunur. Ayrıca
Gürcistan’da yaşayan Azerbaycanlılar tarafından
dokunan halılar Borçalı, Karayazı, Koçhakan, Karacep
ve karakoyunlu bölgelerine aittir. Teknik yönden
benzer durumlara rağmen Gence-Kazak halıları ölçü
özelliklerine göre farklılık arz ederler. Mesela, Gence
halılarının süslemeleri Kazak halılarına nispeten
daha karışıktır. Kazak halıları ölçü itibariyle Gence
halılarından daha büyük olur. Bazen bu bölgede
Karabağ ve Güney Azerbaycan halıları tipinde halı ve
yolluk biçimine rastlanır. Bu halıların kompozisyonu
daha sade, motif ve desenleri ise Kuba-Şirvan halılarına
nispeten daha geometriktir. Gence-Kazak halılarında
sarı, yeşil, narinci renklere daha çok rastlanır.
Kazak halılarında ilmeler Gördes ilmesidir, ilmeler sık
September - October 2020 • DECOR
11
değil orta durumda olur. Bu halılarda metrekarede
60.000’den 120.000’e kadar ilme olur. Bazan metrekarede
160.000 ilmesi olan halılar da dokunur.
Karabağ grubu
Bu grupta Berde, Hankervanı, Aran, Koca, Çelebi,
buynuz, Deryanur halıları verni ve zillire ile meşhurdurlar.
Eski sanatkarlar bu gruba dahil olan halılara
“Aran halıları” derlerdi. Teknik ve bedii özelliklerin
benzerliği bakımından Nahcivan halıları da bu gruba
girer. Ayrıca Şuşa bölgesinde Malıbeyli, Bahçedegüller,
Gülyaylık halıları bu gruba dahil edilir. Karabağ’ın
Berde bölgesinde dokunan halılar, XVIII. asrın yarısından
itibaren Susa şehrinde merkezleşmiş ve burada
çok gelişme kaydetmiştir. Bu sebepten dolayı Karabağ
halıları genellikle Şuşa’ya ait olarak gösterilmiştir.
Hanlık, Karakoyunlu, Kubadlı, Kurd, Behmenli gibi
halılar ise Cebrail kısmına aittir.
Yukarıda adları verilen Karabağ halıları ve onun
üç bölgesine (Karabağ, Şuşa ve Cebrail) dahil olan
halıları teknik ve estetik özelliklerine göre birbirlerine
benzerler. Karabağ halıları kompozisyonlarının
çeşitliliği, geometrik ve süslemeleri ile diğer halılardan
ayrılırlar. Karabağ’da halı, yolluk ve seccade
gibi “halı takımı” dokumaları daha yaygındır. Karabağ
halıları, başka halılara nispeten daha büyük ölçülerde
olur. Bazen 25 ve 30 metrekare halılara da rastlanır.
İlmek sayısı metrekarede 90.000 den 160.000’a
kadar ulaşır. Bazen her metrekarede 200.000 ilmesi
olan halılara da rastlanır. Karabağ halılarının kompozisyonu
Gence-Kazak halılarının kompozisyonuna
nispeten daha karmaşıktır. Karabağ halılarında daha
çok geometrik bitki motiflerine rastlanır. Altın sarısı,
kırmızı, al kırmızı ve kahverengi renkleri kullanılır.
“Gördes Düğümü” ile dokunan bu halıların düğümleri
iri ve uzun olur. Teknik bakımdan ve dokuma özelliklerine
göre Tebriz halılarına çok benzerler. Karabağ’a ve
Şuşa’ ya sonradan gelmiş olan Ermeniler, halı tekniğini
Azerbaycanlılardan öğrenmişlerdir. Nitekim 1886
yılında Şuşa’da bulunmuş Gürcü araştırmacı Zedgenidze:
“Bütün halılar Azerbaycanlı aileler tarafından
dokunur. Ermeniler halı dokumayı onlardan öğrenmişlerdir”
tespitiyle bu gerçeği dile getirir.
Tebrîz grubu
Tebriz halıları, Karabağ halılarına çok benzerler. Bir
bakıma ikisi aynı grupta toplanabilirler. “Güney Azerbaycan’ın
başkenti olan Tebriz, kuzey batı İran’da halı
üretiminin esas merkezidir. Tebriz halılarını, genellikle
düz dokumalar oluşturur. Ayrıca XVI. asırda devrin
en mahir minyatürcülerinin Tebriz’de olmasıyla halıda
motif gelişimi konusunda etkilenmeler olmuştur.
Özellikle XIX. yüzyılın ikinci yarısında halı yapımının
birdenbire arttığı ve canlandığı görülür. Fakat günümüzde
dokunan Tebriz halıları ilk zamanlarda dokunan
halılara kıyasla büyük farklar gösterir. Düğümleri
ince olan bu halılarda genellikle sentetik boyalar
kullanılmıştır. Son zamanlarda dokunan Tebriz halılarında
madalyon, en çok kullanılan desendir. (3)
Sonuç olarak…
Geleneksel Türk el sanatlarının başta gelen türlerinden
olan halıcılık öteden beri dünyanın ilgisini üzerinde
toplamıştır. Türk halıları arasında Azerbaycan halılarının
ayrı bir yeri vardır. Tarihî bir Türk el sanatı olmasının
yanı sıra Azerbaycan coğrafyasının ve ikliminin de
Azerbaycan halılarının meşhur kalitesinin oluşmasında
büyük tesiri görülür. (4) Bunun içindir ki Tarihu’t-Taberî,
Mucemü’l-Buldan ve Ahsenü’t – Tekasim gibi en eski
ve en muteber İslam Tarihi kaynaklarında Azerbaycan
halılarına yer verildiğini görüyoruz. (5)
Kaynak
(1 )www.azerbaijans.com
(2)Latif Kerimov/Azerbaycan Halçacılığı (1985)
Yrd.Doç.Dr.Mustafa Yıldırım/ Azerbaycan Halıları
(3)Hudu Surhay Mehmedoğlu, İ.R. EMİRASLANOĞ-
LU,H.A. NECEFOĞLU, A.A. MÜRSELOĞLU, Nakışların
Yaddaşı, Azerbaycan Devlet Neşriyatı, Bakü,1981s.42;
Çeviren: Mustafa Yıldırım, “Motiflerin
Dili”,S.Ü.İlahiyat Fakültesi dergisi, Sayı:14, Konya
2002, s.230
(4)Yakut el-Hamavi, Mu’cemü’l-Buldan, Daru’l-kütübü’l-İlmiye
Yayınları, Beyrut,1990,s.156
(5) El-Makdisi, Ahsenü’t-Tekasim fi Marifeti’l-Ekalim,Mektebetü
Medbuli,3.Baskı, Kahire,1991, s.380
Fotoğraflar: Verni Art Salon
12
DECOR • September - October 2020
Beloved
carpets from
beloved lands…
A great number of descriptions, words or dialects are used to describe acquirements
Turks brought in to carpet art. This time, we are heading to a beloved land, Azerbaijan, a
brother country, in whose name and our hearts there is the syllable, ‘can’ (pronounced
like ‘John’), which means ‘dear or beloved’ in Turkish. Let’s have a closer look at the
carpets of this beautiful country which reflect the reddish colors of pomegranate seeds,
yellow tones of saffron, kehreba grapes and diverse colors of quince.
Azerbaijani carpets, acknowledged
by UNESCO in 2010 as
‘Intangible Cultural Heritage’
has sadly been put in display at
museums worldwide as being
Caucasian, Iranian or even
worse, Armenian.(1) Azerbaijani
tapises and carpets are pieces
of arts renowned globally with
their rich color diversity. There
are various patterns on those
tapises and carpets, some of
which are masterpieces. Tapises
and carpet weaving, one major
element of globally recognized
Azerbaijani cultural heritage
dates back to long time ago. Azerbaijani
carpets and tapises stand
out with their top-quality, perfect
composition and elegance as well
as color richness and patterns of all
sorts. Those which are woven with
silk, silver or golden color yarns are
priceless such as those woven with
pearls or other jewels. Some are literally
tantamount to paintings; They
contain lyric and romantic patterns
of flowers, human figures, animals,
geometric shapes and miniature art.
Weaving carpet in Azerbaijan is considered
art, a way of life or a symbol.
Patterns, color styles and composi-
14 DECOR • September - October 2020
tions on the sides vary from region to region. Oneof-a-kind
carpets and tapises, woven by competent
hands decorate famous museums such as Ermitage,
Louvre or Topkapı Palace as well as the Textile
Museum in Washington DC. One can easily notice
salient ornamentations and delicate patterns of carpets
identically put on paintings of European artists,
miniature pieces and many other pieces that are of
artistic value. (2)
Regional Classification of Azerbaijani Carpets
Azerbaijani carpets are classified into four groups in
terms of technical and aesthetic specifications; Kuba
and Şirvan; Gence and Kazak; Qarabag and Tabrîz .
Kuba and Şirvan Carpets
This group of carpets are sub-categorized into three;
Kuba, Şirvan and Baku, named after where they are
woven. The names of some are; Kuba, Hırdagülcici,
Alçakgülcici, Karakaşlı, Leçedi, Gırız, Şirvan, Kabistan,
Mereze, Pirhasan, Kurdemir, Balaken Baku, Gala
and Fatmayı. Despite the fact that they are technically
similar, these three styles of Kuba-Şirvan carpets
are considered ‘different carpets’ as Baku carpets
are more complex in their composition compared to
Şirvan carpets that involve more human, animal and
household figures. Some figures and patterns on the
borders are also displayed on architectural ornamentations.
Kuba-Şirvan carpets have 160000-200000
knots per sqm. Those with around 400000 knots are
much more precious. Harmoniously colored and woven
with Turkish knot technique, Kuba-Şirvan carpets
are enriched with tightly woven complex patterns and
short but fluffy texture.
more plain and geometrical to Kuba-Şirvan carpets.
Gence-Kazak carpets come in more with yellow,
green and orange colors. Knots on Kazak carpets
are Gördes style. They are not too tight, with between
60000 to 120000 knots per sqm. Rarely can one happen
to see carpets of up to 160000 knots per sqm.
Qarabag Carpets
In this category are Berde, Hankervanı, Çelebi, Boynuz
and Deryanur, famous with Şedde Verni and Zili.
Prominent masters of carpet art call them, “Aran carpets”.
Nakhchivan carpets are in this group of carpets
in terms of their technique and unique characterictics.
Malıbeyli, Bahçedegüller and Gülyaylık carpets of
Şuşa region are, too, in this category. Berde carpets
of Qarabag started to be woven widely in the city of
Şuşa as of XVIII century and the city became to be
known as a carpet center, which consequently made
Qarabag carpets known as Şuşa carpets. Carpets of
Hanlık, Karakoyunlu, Kubadlı, Kurd and Behmenli are
of Jabrayil origin. Carpets aforementioned and the
three regions (Qarabag, Şuşa and Jabrayil) are quite
like one another in terms of technique and aesthetics.
Qarabag carpets, however, slightly differ from others
as they are diverse and geometrically patterned.
Carpet, hall rug and prayer rugs, all in one ‘carpet
team’, so to speak, are widely known across Qarabag.
Gence and Kazak Carpets
Similar to other classifications, carpets in this group
are named after where they are woven. Gence carpets
are Gence, Gadim Gence, Samuh, Çaylı, Şadlı,
Kedabey and Çarıklı. These are locations to the West
of Azerbaijan. Additionally, ‘Karakoyunlu’ carpets,
woven at Çaykent and Gölkent are in this category. To
some, these carpets are misinterpreted as ‘Armenian’,
since these regions are close to Armenia. Kazak
carpet group have carpets of Kazak, Salahlı, Şilili and
Kemerli regions. In the meantime, Azerbaijanis living
in Georgia weave carpets of Borçalı, Karayazı, Koçhakan,
Karacep and Karakoyunlu.
Despite technical similarities, Gence-Kazak carpets
have different specifications in terms of their sizes.
Gence carpets are relatively bigger than Kazak ones.
Ornamental patterns on Gence carpets are more
complex. At times, one can see carpets and hall rugs,
associating carpets of Qarabag and South Azerbaijan.
The composition of these carpets are comparatively
September - October 2020 • DECOR
15
Qarabag carpets are relatively larger, sometimes up
to 25 to 30 sqm. The number of knots are between
90000 to 160000, which sometimes go up to 200000
per sqm.Composition of Qarabag carpets are relatively
more complex than those of Gence-Kazak.
Qarabag carpets have more of geometric figures of
plants with amply used colors such as red, golden
yellow, crimson and brown. “Gördes style” knots are
bulky and tall, technically identical to Tabrîz carpets
in terms of weaving specifications. Armenians who later
came to Qarabag and Şuşa learnt carpet weaving
from Azerbaijanis. As a matter of fact, Zedgenidze,
a Georgian researcher who was in Şuşa in 1886 was
quoted as saying the following truth: ”All the carpets
are woven by Azerbaijani families; Armenians learnt
that from them. ”
Tabrîz Carpets
Tabrîz carpets are very much like those of Qarabag,
so much so that they can be categorized as one.
Tabrîz , the capital city of South Azerbaijan is the center
of carpet industry in north west Iran. Flat weaving
are common on Tabrîz carpets. Additionally, one must
mention the fact that skilled miniature artists of XVI
century were in Tabrîz and that, in fact, contributed
to the pattern advancement on carpets. Particularly
as of the second half of XIX century, there happened
a huge surge of interest in carpet weaving. However,
Tabrîz carpets today and back then are quite different
in that synthetic dies are used on carpets whose knots
are generally thin. Medallion design is the commonly
chosen design on recent Tabrîz carpets. (3)
To sump up…
Carpet weaving, a primary element of traditional
Turkish arts and crafts has aways been a focus of
interest across the world. Azerbaijani carpets have
a distinguished place among Turkish carpets. Apart
from having a historical and traditional value, the
worldwide famous Azerbaijani carpets display the
beauty and climate of Azerbaijan. (4) One can keep
track of Azerbaijani carpets in recognized historical
records such as Tarihu’t-Taberî, Mucemü’l-Buldan
and Ahsenü’t – Tekasim(5)
Source:
(1 )www.azerbaijans.com
(2)Latif Kerimov/Azerbaycan Halçacılığı (1985)
Asst.Prof. Mustafa Yıldırım/ Azerbaycan Halıları
(3)Hudu Surhay Mehmedoğlu, İ.R. EMİRASLA-
NOĞLU,H.A. NECEFOĞLU, A.A. MÜRSELOĞLU,
Nakışların Yaddaşı, Azerbaycan State Publications,
Baku,1981 p.42; translated by Mustafa Yıldırım,
“Motiflerin Dili”, Selçuk Uni. Faculty of Theology
publications, edition:14, Konya 2002, p.230
(4)Yakut el-Hamavi, Mu’cemü’l-Buldan, Daru’l-kütübü’l-İlmiye
Publications, Beirut,1990, p.156
(5) El-Makdisi, Ahsenü’t-Tekasim fi Marifeti’l-Ekalim,Mektebetü
Medbuli, 3rd Ed., Cairo, 1991, p.380
Photos: Verni Art Salon
16
DECOR • September - October 2020
Konuk Tasarımcı
“Halının sanatla
zanaat arasında
duran hassas bir
yeri vardır”
Reyhan Polat: “Sanat ve tasarım
kavramlarının, kişinin kendini
keşfetmeye başlamasından itibaren
ortaya çıktığına inanıyorum”
Bu sayıdaki tasarımcı konuğumuz, halıyı bir tablo gibi
betimleyen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı, Kilim ve Geleneksel
Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’ndan mezun
olan Reyhan Polat. Halen “Sanatta Yeterlik” eğitimime
devam eden Polat, anasanat dalında akademisyen
olarak çalışmalarına devam ediyor. İnsanın içindeki
sanat ve tasarım kavramlarının kendini keşfetmeyle
başladığını söyleyen Reyhan Polat, halıyla tanışma
serüvenini bizler için anlattı.
Reyhan Polat’ı biraz tanıyabilir miyiz?
İstanbul doğumluyum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Halı,
Kilim ve Geleneksel Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’ndan
onur belgesiyle mezun oldum.
Yüksek lisans eğitimimi de yine kendi okulumda
tamamladım. “Sanatta Yeterlik” eğitimime devam
ediyorum. Mezun olduğum anasanat dalında akademisyenim.
Tasarım ne zaman ve nasıl hayatına girdi?
Sanat ve tasarım kavramlarının, kişinin kendini
keşfetmeye başlamasından itibaren ortaya çıktığına
inananlardanım. Çünkü yetenek denen şey, kendini
ortaya koymak için ortam ya da zaman beklemez.
18 DECOR • September - October 2020
Konuk Tasarımcı
İçten gelen her olgu gibi, insanı düşünceden önce dürtülere
yönlendirir. İnsan istese de istemese de kendini
bir şeyler üretme çabasının içinde bulur.
Benim serüvenim de çocukluğumda başladı. Klişe
olarak değerlendirilir ama çocukluk insanın aynasıdır.
Her zaman boyalarla iç içeydim. İlkokulda okul koridorlarına
seçilen resimlerim benim gurur kaynağımdı.
Okul bahçesine sıra olmamız için çizilen çizgilerin
uzunluğunu, törenlerde sahneye koyulan çiçek aranjmanlarının
renk uyumunu, kitaplarımın kaplarının
üzerindeki desenlerin ne büyüklükte olması gerektiği
konularını kafamda hep tartışırdım. Hayatımdaki her
kareyi bir düzene koymaya çalışırdım. Büyüdükçe, bunun
kompozisyon kurma çabası, doluluk-boşluk ilişkisi
ve estetik algısı olduğunu algıladım. Yeşil yeşildi,
ama bana göre sınırsızdı tonlar. Lisede resim eğitimi
almaya başladım, zamanla sadece resim yapmayı
değil yüzey tasarımı yapmayı sevdiğimi anladım. Kumaşlar,
halılar beni çok heyecanlandırıyordu. Çünkü
onların dokusu benim istediğim gibi boyutlanıyordu,
üstelik ellediğimde de hissedebiliyordum. Üniversite
zamanım geldiğinde hayalimdeki okulun sınavlarına
girdim ve akademik eğitim almaya başladım.
Halı dendiğinde aklına ne geliyor?
Halı, sınırsız bir çerçeve gibi. Tuvalden bir farkı
olmadığını düşündüm hep. Kare, dikdörtgen, oval ya
da farklı amorf hallerde olan özgür bir alan. Bölümümde
klasik eğitim aldım. Bu benim en büyük
şanslarımdan biri. Çünkü bir sanatçı ya da tasarımcı,
klasiği bilmeden neyi yıkıp yeni bir şeyi inşa edebilir,
kendi özgürleşme alanını neye göre genişletebilir ki?
Olanı yıkmak için, olanı özümsemek gerekiyor bence.
Bordürün nasıl olması gerektiğinden, klasik kompozisyonlarda
olması gereken renk birlikteliklerinden,
klasik desen kurallarının varlığından haberdar olmak
benim hür alanımın yaratıcısıdır. Akademide eğitim
vermeye başladıktan sonra da öğrencilerin vizyonuna
bu düşünceyle katkıda bulunma arzusu, benim
özgürlük alanımı hep savunmama vesile oldu. Halının
bir sanat eseri olduğu düşüncesine sahip olan herkes
gibi; kabul görme, kitle beğenisi kaygısı gütmeden
eser üretmek hazzı, halıya beni daha çok yakınlaştırıyor.
Halıya böyle yaklaştıkça, halıyla tanıdığım malzemelerle
‘oynama’ fikri de zamanla olgunlaşmaya
başladı. Eğrilmemiş yünlerle abaka gibi lifleri birleştirmek,
keçeleştirme tekniğiyle boyut çalışmak bana
keyif veriyor. 3 sene kadar önce Yalova’nın Sugören
köyüne gitmiştim, burada bir ipek halı atölyesi olduğunu
duymuştum.
September - October 2020 • DECOR
19
Konuk Tasarımcı
Hereke halıları dokunan bu atölyede, 8-10 tezgah vardı.
Dokuyucular kestikleri havları, bilindiği üzere tezgahın
altındaki küçük bir leğene atar. Çıkarken kapı
kenarında çuval çuval bu artıklardan gördüm. Saf ipek
olan bu iplik artıkları çöptü artık. Atölye sahibinden
izin alıp tüm ‘çöpleri’ arabama yükledim ve Istanbul’a
getirdim. Atölyemde tablolar üretmeye başladım.
Halıya bu kadar hür bir pencereden bakmasaydım,
onu oluşturan her şeyi sahiplenemezdim, bu oyunları
oynamasaydım halıyı anlayamazdım gibi geliyor.
Tüm bunları göz önünde bulundurduğumda, Bauhaus’un
sadelik derdinin, insanları sanatı ve tasarımı
anlamaya çalışmaya daha çok yakınlaştırdığını düşünürüm.
Bilhassa kadınların üretimde öncü olduğu
dönemde Anni Albers, Gertrud Arndt, Gunta Stölzl, Otti
Berger gibi kültleşmiş sanatçıların isimlerini zikretmeden
geçmek istemem. Günümüz oluşumlarından
söz etmem gerekirse Creative Matters oluşumunu
ilgiyle takip ediyorum. Tamamı kadınlardan oluşan bu
tasarım ekibinin, atölye süreci deneyimleyerek desenler
üretmesi dikkatimi çekiyor. Carol Sebert ve Anna
Panosyan’la bir arada bulunduğum organizasyonlar
olmuştu. Dünyada böyle mütevazı ve başarılı kadınlar
olması gurur verici.
Bir tasarım yaparken senin için olmazsa olmaz olan
şey nedir?
Bellek. Aklımı scrapbook gibi kullanıyorum. Türkçe’ye
paçavra defteri olarak çevrilse de henüz onaylanmadığı
için orjinal adını kullanıyorum şu an. Gezdiklerim,
rüzgarda hissettiklerim, kafamda çektiğim anlar, bir
yere özgü olan bir hareket. Hep güzel olacak değil tabii.
Ölmüş bir kertenkelenin deseni, bir örümceğin hasar
görmüş ağı, bir yangın belki. Kısacası yaşam günlüğü
adını verdiğim anlar kumbarası benim olmazsa
olmazım. İnsan öğrenir, eler, biriktirir. Bazen bir kitap
okursunuz, zaman geçer, o kitabı hiç hatırlamazsınız.
Ama ruh almıştır alacağını, akıl almıştır, kendi tavında
pişiriyordur ve bu insanın hakimiyeti dışındadır. İyi ki
de öyledir. Ben görsel biriktirmeyi seviyorum, gözlem
yapmayı; dediklerimi unutuyorum, duyduklarımı da
ama gördüklerim hep benimle. İnsan neye yöneliyorsa
onda ehlileşmeye başlıyor ve bunun sonu yok.
Öğrencilik hayatında ve sonrasında hangi akım ve
tasarımcılar seni etkiledi?
Saray halıları hayranlığım dışında en sevdiğim dönem
kuşkusuz Bauhaus diyebilirim. Halının sanatla zanaat
arasında duran hassas bir yeri vardır. Buna ya ikisinden
birini tercih ederek yaklaşırsınız ya da bu birliktelikten
keyif almaya çalışırsınız.
Bauhaus’un minimal etkisi, desen anlayışında yarattığı
devrim beni hep çok etkilemiştir. İşlevseldir, ama
sanattan da kopmamıştır. Sadece sanatçının değil,
halkın da hayatını ‘güzelleştirme’ çabası vardır.
Tasarıma yönelmek isteyen veya bununla alakalı eğitim
almak isteyenlere neler tavsiye edersin?
Kendimin de hala yaptığı ve yaşamımın sonuna kadar
yapacağı önerilerim olabilir: Gözünü eğitmek, okumak,
betimleme becerisini eline öğretmek, hayattan kopmadan
yalnızlaşabilmek, kendine her yerde ve her alanda
yetebilmek, fotoğraf çekmek, felsefeyle ilgilenmek,
farklı ilgi alanlarıyla kendini beslemek, eğer şartlar
el veriyorsa ülkesini ve dünyayı gezmek, merhametini
beslemek, insanları ayrıştırmamak, dünyayı anlamak,
birlikteliğe ve çeşitliliğe inanmak, id’yi hakimiyet altına
almak. Gerisi çok kolay, çok çizip çok çalışmak.
Son olarak eklemek istediklerin var mı?
Michelangelo’ya nasıl bu kadar iyi resim çizdiğini
sorduklarında, “Yüzde 1’i yetenek, yüzde 99’u ter.”
dediği söylenir. Uçsuz bucaksız bir dünya seçtik, içinde
kaybolmamak için ter gerekiyor.
20 DECOR • September - October 2020
Guest Designer
Can we know Reyhan Polat a little bit?
I was born in Istanbul. I graduated from Mimar Sinan
Fine Arts University, Department of Traditional Turkish
Arts, Department of Carpet, Rug and Traditional
Fabric Patterns with an honor certificate. I also completed
my master’s degree in my own school. I continue
“Proficiency in Art” education. I am an academic in
the department of art, I graduated from.
“Carpet has a
sensitive place
between art and craft”
Reyhan Polat: “I believe the concepts
of art and design have emerged from
the beginning of self-discovery.”
Our designer guest in this issue is Reyhan Polat, who
graduated from Mimar Sinan Fine Arts University,
Department of Traditional Turkish Arts, Carpet, Rug
and Traditional Fabric Patterns Department, and
who portrays the carpet like a painting. Polat, who
still continues “Proficiency in Art” education, goes on
working as an academician in the department. Reyhan
Polat, saying that the concepts of art and design in
human beings started with self-discovery, explained
her adventure of meeting with carpet for us.
When and how did design come into your life?
I believe that the concepts of art and design have
emerged from the beginning of time in which the person
finds himself. That’s because the so-called talent
does not wait for the ambience or time to reveal itself.
Like all internal phenomena, it leads one to impulses
before thinking. The person necessarily finds himself
in the effort to produce something. My adventure
began in my childhood. It may be a cliché, but the
childhood is a mirror of person. I’ve always been with
paints. My paintings, selected for the school corridors
in primary school, were source of pride of me.
I always discussed the length of the lines drawn in
order to be in the school garden, the color harmony of
the flower arrangements put on the stage at the ceremonies,
and how large the patterns on the containers
of my books should be. I would try to put every frame
in my life in order. As I grew older, I perceived that this
was an effort to form a composition, the relationship
between occupancy and emptiness and aesthetic perception.
Green was green, but the hues were limitless
for me. I started studying painting in high school, and
in time I realized that I like not only painting but also
making surface design. The fabrics and carpets excited
me. Because their texture was sized as I wanted,
and I could feel it when I touched. When the university
time came, I took the exams of the school in my dream
and started to get academic education.
What do you remember when carpet is said
Carpet is like a borderless frame. I always thought it
didn’t differ from canvas. It is a free space in square,
rectangular, oval, or other amorphous states. I received
classical education in my department. This is one
of my biggest luck. That’s because what can an artist
or designer demolish without knowing the classic
and build something new, and how can he expand
his own liberation space? To me, in order to remove
the existing, it is necessary to assimilate it. How the
border must be, color unity needed in the classic
compositions and classic design rules to know are
my free space makers. After training in the academy,
contributing to the students with this thought became
matter to defend my freedom side. Like everybody
who thinks that the carpet is an art, without worrying
other people will like, the pleasure to compose makes
me nearer to carpet. When I approach to carpet, I
began to play with materials and the carpet. Uniting
22 DECOR • September - October 2020
Guest Designer
non-warped wools and layer
fibers and making dimensions
with the felting technique.
Three years ago, I went to Sugören
village of Yalova, I heard
there was silk carpet workplace
there. In the place where
Hereke carpets were woven
there were 8- 10 carpet looms.
The weavers throw piles they cut in
a small basin under looms. While going
out, I saw many sacks near the door.
Those pure silks were remains. By taking
permission from the owner, I put them in my
car and brought to Istanbul. I began to produce
paintings. If I did not look at the carpet
from a free window, I wouldn’t have everything,
making carpet. It seems to me if I didn’t play those
games, I wouldn’t know the carpet.
Which movements and designers influenced
you in your student life and afterwards?
Beside the palace carpets, the period exactly I like
most is Bauhaus. The carpet has a place between
art and craft. You approach to that by choosing one
of them or try to enjoy this unity. Minimal effect of
Bauhaus and the revolution in the design understanding
influenced me. It is functional but not free from
art. There is an effort to beautify the life of not only
artist but also people. When I consider all, I think
Bauhaus make people understand the art and design.
In the period where the women are pioneers in the
production, I don’t ignore to mention the names of the
artists who are cults such as Anni Albers, Gertrud
Arndt, Gunta Stölzl, and Otti Berger. As for today’s
constitutions, I watch Creative Matters with interest.
This design team, all women forms, draws my attention
because they make designs by experiencing the
workplace process. I have been in the organizations
with Carol Sebert and Anna Panosyan. It is proud there
are such nice and successful
women in the world.
What is indispensable for you
when making a design?
Memory. I am using my mind
like a scrapbook. I am using its
original name even if it is translated
to Turkish as waste book.
The moments, I wander, I feel in
the wind, I take, and a movement
special to any place. Of course they
will not be nice always. A design of a dead
lizard, a damaged net of a spider, a fire.
Moment box I call life diary are my necessities.
The human learns, eliminates and collects.
Sometimes you read a book, the time passes, and
you don’t remember that book. But the soul remains,
the mind takes it. It cooks it and that’s out
of human’s will. Fortunately it is so. I like visual
collecting, I forget what I say and read, but I
remember what I see. Wherever the human tends, it
is tamed and it is limitless.
What would you recommend to those who want to
turn to design or take training related to it??
I may have some offers I do and I will do till the end
of my life: To train the eyes, read, depict, get lonely
without isolated, become self-sufficient everywhere
and every place, take picture, be interested in philosophy,
find different fields of interest, see the country
and the world, be merciful, don’t discriminate, know
the world, believe synergy and variety, dominate your
id, the rest is easy, to draw and study much.
Do you have anything to add?
When Michelangelo was asked how pretty you draw
picture, he said “1 percent is ability, 99 percent sweat.
We selected unlimited world, it is necessary to sweat
not to be lost.
September - October 2020 • DECOR
23
Başaran Halı’dan
yeni yılda yeni
yatırımlar
Üretiminin %80’ini ihraç eden
Başaran Halı, online satış ile
alakalı çalışmalarını sürdürüyor.
Sektörde 35 yılı geride bırakan Başaran Halı, 2021 yılında
yeni yatırımlar yapacak. 2020 yılı ile birlikte gelen
sıkıntıların etkisini atlattıklarını söyleyen Başaran
Halı Genel Müdürü İbrahim Dayıoğlu, aynı zamanda
gelecek yıl online satışa da başlamayı planladıklarını
belirtti.
Öncelikle Başaran Halı ve markalarını sizden dileyebilir
miyiz?
Markamızın hikayesi 1970’li yıllarda Başaran Tuhafiye
ile başlamış. Ardından 1985 yılında ise halı üretimine
başladık. Sektörde de 35. yılımızı tamamladık.
Yurtdışı satış ve pazarlama şirketimiz Premier, yurt içi
satış ve pazarlamada ise Prestige markaları ile satış
yapmaktayız. Firmamız üretim hatlarında son teknolojileri
kullanarak yıllık 5 milyon metrekare civarında
halı üretimi yapabiliyoruz. PP iplik üretimini de kendimiz
yapmaktayız.
Son dönemde yaşadığımız pandemi süreci, iç piyasa
ve ihracatı nasıl etkiledi?
2020 yılı başlarında yaşanan pandemi süreci, üretimi
nisan ve mayıs aylarında durma noktalarına getirdi.
Fakat haziran ayından sonra daha umut verici gelişmeler
yaşandı. Daha sonra da yurtdışından gelen
yoğun taleplerle üretim tetikledi. Şu anda ise 2020 yılı
beklentilerinin üzerinde bir durum yaşanıyor. Yurtiçi
piyasalar da bundan kısmen payını aldı.
Yeni ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? İnsanlar
bu dönemde hangi ürünlere rağbet gösteriyorlar?
Yurtdışı müşterilerimiz online satış için daha ekonomik
halılara yöneldi. Ama diğer kalitelerin satışları
ise belirli bir payda devam ediyor. Müşteriler daha
çok desen ve renk uyumu ve aynı zamanda ekonomik
halılara rağbet göstermekte Yurt içi halı pazarında
halı kültürü daha hakim olduğundan akrilik ürünlerde
tercih edilmekte. Aynı zamanda da dekoratif ürünler-
24 DECOR • September - October 2020
de güncelliğini sürdürmektedir. Prestige Halı markamızla
yurtiçi müşterilerine akrilik, özel ölçülü koridor
halısı ve dijital baskılı halı koleksiyonlarını oluşturarak
güncel renk ve desenleri müşterilerimizin beğenisine
sunuyoruz.
İhracat çalışmalarındaki gelişmeler hakkında da
bilgi verir misiniz?
Başaran Halı uzun yıllardır üretimin %80’lik kısmını
dünyanın değişik ülkelerine ihracat yapan, sektör
içinde de önceliği kalite ve müşteri memnuniyetini
odaklı olan bir markadır. ABD, Kanada, Suudi Arabistan,
Dubai ve Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye
ihracat gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 2021
yılında da yeni yatırımlarla ürün ve kalite çeşitliliğini
artırma hedefi ile yolumuza devam edeceğiz.
Online satış hakkındaki çalışmalarınız ve düşünceleriniz
neler? Halı sektörü bu konuda sizce ne durumda?
Pandemi sonrası tüm dünyada online satışlarda ciddi
bir artış oluştu. Şuanda ABD ve Avrupa pazarı başta
olmak üzere online satışların daha da büyüyeceğinin
sinyallerini vermekte. Türkiye ise online halı pazarında
artış görülmekte. Önümüzdeki yıllarda bu artış
hızı daha da belirginleşecek düşüncesindeyim. Bizim
marka olarak online satış sistemlerinin alt yapısıyla
ilgili çalışmalarımız sürmekte olup, 2021 yılı içinde
satışına başlamayı planlamaktayız.
Başaran Halı Genel Müdürü İbrahim Dayıoğlu
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Firmamız kendi vizyonundan ve istikrarından ödün
vermeden sektörün aranan bir markası olacaktır.
Gaziantep olarak, dünyadaki makine halısı üretiminin
%70’lik kısmını üretiyoruz. Yenilikçi ve rekabetçi yapımızı
ortak akılla sürdürebildiğimiz sürece bu liderliği
ve başarımızı koruyacağımıza inanıyorum.
September - October 2020 • DECOR
25
Başaran Halı, exporting 80 % of its production,
goes on working about online sales.
New investments from
Başaran Halı in the new year
Başaran Halı, leaving 35 years behind in the sector,
will make new investments in 2021. Başaran Halı
General Manager İbrahim Dayıoğlu, saying they
overcome the effects of the difficulties that come
with 2020, stated that they also plan to start online
sales next year.
First of all, can we ask you about Başaran Halı and
its brands?
Our brand’s story started with Başaran Tuhafiye
in the 1970s. Then in 1985 we started to produce
carpet. We have completed our 35th year in the
sector. We sell with our abroad sales and marketing
company Premier, and Prestige in domestic sales
and marketing. Our company can produce around 5
million square meters of carpet annually by using
the latest technologies in its production lines. We
also produce PP yarn by ourselves.
How did the recent pandemic process affect the
domestic market and exports?
The pandemic process in early 2020 almost stopped
the production in April and May. But after June,
more hopeful developments took place. Later, with
the intense demands from abroad triggered production.
Currently, there is a situation above the expectations
for 2020. Domestic markets also partially
took their share of this.
26 DECOR • September - October 2020
Can you give information about your new products?
Which products are the people looking for in this
period?
Our foreign customers tended to more economical
carpets for online sales. But sales of other qualities
continue to a certain extent. Customers prefer more
pattern and color harmony as well as economical
carpets. As the carpet culture is more dominant
in the domestic carpet market, acrylic products
are preferred. At the same time, decorative products
are up to date. With our Prestige Halı brand,
we make acrylic, custom-sized hallway rugs and
digitally printed carpet collections for our domestic
customers and offer up-to-date colors and patterns
to our customers.
Can you give information about the developments
in export studies?
Başaran Halı is a brand which exports 80 % of its
production to various countries over the world and
focuses on customer satisfaction and quality in the
sector. We are going on exporting many countries
such as USA, Canada, Saudi Arabia, Dubai and Europe.
In 2021 we will continue to work with new investments
by targeting the product and quality variety.
What are your studies and thoughts about online
sales? How is the carpet sector about this topic?
An increase occurred in the online sales all over the
world after pandemic. Now it shows growing signals
about the online sales in USA and Europe markets.
In Turkey there is an increase on online carpet
market. I think this increase will be more in the next
years. We continue the studies about infrastructure
of online sales and plant to begin to sell in 2021.
What would you like to add last?
Our company will be a sought-after brand in the
sector without compromising its vision and stability.
As Gaziantep, we produce 70% of the machine
carpet production in the world. I believe that as long
as we can maintain our innovative and competitive
structure with common sense, we will maintain this
leadership and our success.
September - October 2020 • DECOR
27
Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya’daki 135’i aşkın satış
noktasıyla dev bir servis ağı oluşturan DesignFloor, iç
piyasada ise 75 bayi ile hizmet veriyor. Orman belgelendirme
onay programı olan PEFC sertifikasına sahip
olan ürünleri bünyesinde barındıran marka, özellikle
sağlıklı, çevreci ve kanserojen madde içermeyen
ürünleri tüketicilerle buluşturuyor. DesignFloor Genel
Direktörü Fatih Aslan markalarına çok güvendiklerini
ifade ederken, hedeflerinin tamamen kendine özgü
DesignFloor ürünleri ile dünya geneline ihracat yapmak
olduğunu söyledi.
DesignFloor Genel Direktörü Fatih Aslan
Zeminde sağlık
Özellikle son zamanlarda aldığımız
her üründe ilk önceliğimiz haline gelen
“sağlıklı” ilkesi, zeminde DesignFloor
markası ile evlerimize giriyor.
DesignFloor markasından bahseder misiniz?
2006 yılından bu yana faaliyet gösteren markamız
nitelikli zemin kaplama ürünlerinin satışını yapmaktadır.
Kurulduğumuz günden bu yana üst segment
ürün pazarına hitap etmek için çalışmalara başladık
ve rotamızı bu şekilde yönlendirdik. Daha önceden
muhtelif markaların distribütörlüğünü yapan firmamızı,
DesignFloor adı altında özel ürünler sunan bir
marka haline getirdik. Bu süreçlerin ardından Türkiye’ye
yayılma sürecimiz başladı. Şuanda 75 civarında
bayimiz var ve her ay bu sayı artıyor. Hedefimiz 81 ilin
tamamında bulunmak.
DesignFloor ürün gamında bulunan zemin kaplama
ürünleri ve bunların özellikleri hakkında ne söylemek
istersiniz?
LVT dediğimiz sudan etkilenmeyen, lamine, laminant
parke ve Hi-Tech Laminant Parke gibi üst segment
ve üst teknoloji ürünleri satıyoruz. Tüm bu ürünlerin
satışını belirli bir program dahilinde yapıyoruz. Satışını
yaptığımız ürünlerin çevreci ve kanserojen madde
içermemesine çok önem gösteriyoruz. Bu bizim için
birinci öncelik. Kullanıcının hem uzun ömürlü, hem
de sağlıklı bir şekilde ürünümüzü kullanması bizim
açımızdan çok önemli. Çünkü direkt tene temas eden
bir ürün. En basiti bebekler parkelere elleriyle temas
eder veya yalarlar. Biraz daha fazla para kazanmak
adına asla bu tehlikeyi göze alamayız. Biz ürünümüze
çok güveniyoruz. Hatta iddia ediyorum ki ürününe
bizim kadar güvenen bir marka yoktur.
Marka olarak çok kolay akılda kalabilecek bir isme
sahipsiniz. Bunun avantajları neler?
Marka ismi bulma süreci en zorlu süreçlerden biri
diyebilirim. Marka ismi yarattığı algı ve marka kimliğini
yansıtmasıyla sürece doğru giriş yapmanın anahtarı
bir nevi. DesignFloor akılda kalan yaşayan bir isim ol-
28 DECOR • September - October 2020
masıyla bize şans getirdi. Kendine özgü, uzmanlık
alanımızı yansıtan ismimiz marka algımızı da
destekliyor. Müşterilerimizden de güzel yorumlar
alıyoruz.
Ürünleriniz nerede üretiliyor?
Ürünlerimizi, Fransa ve Almanya’da belirli
akredi- tasyonları kazanmış düşük emisyon, CE
ve PEFC gibi sertifikalara sahip firmalara ürettiriyoruz.
Sürdürüle- bilirlik kapsamında kişisel
karbon ayak izinin mini- mumda tutulmasını
sağlıyoruz. Parlak parkeler, AC4 aşınma tabakası
ve 32. sınıf dayanıma sahipken, sistre cila gerektirmeksizin
uzun yıllar dayanabiliyor.
Nerelere ihracat yapıyorsunuz? Gelecek hedefleriniz
neler?
İran, Irak ve Malta’ya ihracat yapıyoruz. İhracat
yaptı- ğımız bu ülkelerdeki satış noktalarıyla
birlikte farklı ve yeni planlarımız var. Ancak pandemi
süreci bu çalışmaları ertelememize neden
oldu. Farklı ülkelere ihracat yapmak için herhangi
bir enge- limiz yok. Bunlardan önce ihracatın
önünü açabilmek için yapmamız gereken çalışmalar
var.
September - October 2020 • DECOR
29
Health at the floor
The “healthy” principle, becoming our
first priority in every product we buy
recently, is entering our homes with the
DesignFloor brand on the floor.
DesignFloor, making a big service net with more than
135 selling points in Turkey, the Middle East and Central
Asia, serves the domestic market with 75 dealers.
The brand, which includes products that have the PEFC
certificate, which is a fo- rest certification approval
program, brings especially healthy, environmentally
friendly and carcinogen-free products to consumers.
DesignFloor General Director Fatih Aslan stated that
they are very confident in their brands and their goal is
to export to the world with completely unique DesignFloor
products.
Can you tell us about the Design Floor brand?
Our brand, which has been operating since 2006, produces
qualified flooring products. After I took office in
the company, we started to work to appeal to higher
segment customers and directed our route in this way.
We have turned our company, which was previ- ously
the distributor of various brands, into a brand that produces
special products, which is neither a manufacturer
nor an importer under its name. After this process,
the process to spread to Turkey began. Now, we have
around 75 dealers and this num- ber is increasing
every month. Our goal is to be in all 81 provinces.
What would you like to say about the flooring products
you produce and their properties?
We sell high-tech and upper segment products which
are waterproof like laminated, laminated flooring and
hi-tech laminate flooring, which we call LVT. We produce
them within a certain program. We attach great importance
that the products we sell are environmentally
friendly and do not contain carcinogenic substances.
That is a priority for us. It is important for us that the
consumer will use long-life and healthy product. It is
because it is the product, di- rectly contacting with skin.
Basically the babies touch parquets with their hands
and also lick. We cannot take a risk to earn much. We
rely on our product. Even I claim that there are no brands,
trusting their produ- cts as much as we do.
30 DECOR • September - October 2020
Where are your products manufactured?
We are making the firms which have certain accredi-
tations and certificates such as low emission, CE
and PEFC in France and Germany manufacture. We
ensu- re that personal carbon footprint is kept to a
minimum within the scope of sustainability. While
glossy parqu- ets have AC4 wear layer and 32nd class
strength, they can last for many years without the need
for scraper polish. After producing, we have a lot of
waste. We made a new study about it and we make this
waste wood for fireplace. We want to operate it in social
media. It is because its amount is very much.
Where do you export? What are your future goals?
We export to Iran, Iraq and Malta. We had different and
new ideas with the sales points in these countries we
export to. However, the pandemic process caused us
to postpone these studies. We do not have any barriers
to export to different countries. Before these, there
are studies we need to do to pave the way for exports.
The companies we make manufacture have dealers
in European countries. We need to customize these
products that we have made in order to export here. We
do not consider it ethically appropriate to export there
without doing this.
September - October 2020 • DECOR
31
Ayasofya’nın halılarını
Özkul Halı dokudu
Özkul Halı Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Özkul
Fethin sembolü Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 24
Temmuz günü tekrardan ibadete açıldı. Böylesine
önemli bir yapının halılarını kimin dokuyacağı ise
merak konusuydu. Desen ve renk tercihini bizzat
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın yaptığı,
havlarının kıbleye doğru yatırıldığı, kanserojen maddenin
bulunmadığı bu yüksek özellikli halı, Özkul Halı
tarafından dokundu. Halıyı dokurken kullanılan ürünlerin
%100 yün ve yerli olduğuna dikkat çeken Özkul
Halı Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Özkul, bu heyecanlı
ve duygusal serüveni bize anlattı.
Öncelikle Özkul Halı’yı sizden dinleyebilir miyiz?
Özkul Halı markasının 4. kuşak yöneticisiyim. Firmamız
Türkiye’nin geçmişi çok eskilere dayanan sanayi
işletmelerinden biridir. Markamız İbrahim Özkul
tarafından1912 yılında ahşap tezgahlarda el dokuma
ve yün halı üretmek hedefi ile kurulmuştur. 1952
senesinde İbrahim Özkul’un oğlu Mehmet Behçet
Özkul Türkiye’nin ilk halı dokuma makinasını Almanya’dan
Felix Tonnar firmasından satın alarak imalata
başlamıştır. %100 yün ev halısı imalatı ile başlayan
süreçte, 1960 yılında İstanbul Sultanahmet camiine
saf bütünlüğü olan yün halı serilerek Türkiye’de ilk
defa özel cami halısı trendini başlatmıştır. Zaman
içerisinde makine parkurunu yenileyeren markamız
cami, cemevi, öğrenci yurtları, kuran kursları ve oteller
gibi insanların toplu şekilde kullandıkları mekanlara
hizmet verdi. Mimari dokuya ve dünya yün birliği
woolmark şartlarına uygun antibakteriyel, alev almaz,
nylon, akrilik ve polyester türevi ürünleri kullanmayan
markamız, farklı renk ve desenlerde özel imalat
ile %100 yün halı üretimine devam ediyor. İplik renklendirmelerinde
kullandığımız reaktif boyaların, renk
ve ışık haslığı yüksek olup insanlar üzerinde alerji
yapmayan; hatta bebek kıyafetlerinde bile kullanılabilen
çevreci bir boyadır. Kısacası Özkul Halı yünün
fabrikaya girip halı olarak çıktığı entegre bir tesistir.
32 DECOR • September - October 2020
Bu yıl yeniden ibadete açılan Ayasofya Camii’nin halılarını,
Türkiye’nin ilk özel cami halısı trendini başlatan Özkul Halı dokudu.
İbadete açılan Ayasofya Cami’nin halılarını siz dokudunuz.
Bu olayı başlangıcından tamamlanmasına
kadar anlatır mısınız?
Dünya üzerindeki Müslümanların ibadete açılmasını
beklediği, İstanbul’un fetih sembolü olan Ayasofya-i
Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı, Danıştay kararı neticesinde
Devlet Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan
tarafından duyurulması ile başladı bu süreç. Devletimizin
yetkili birimlerinden gelen davet üzerine Ankara
ve ve İstanbul’da yapılan toplantılar sonucunda halıyı
üretmeye başladık.
Halıya, Ayasofya’ya özel olarak kattığınız özellikler
neler? Tüylerin kıbleye doğru yatırılması, motif ve
renk seçimi gibi halının özelliklerinden bahseder
misiniz?
Üretime başladığımızda fabrikada içersin de tatlı bir
telaş vardı. Zaman kavramını kaldırdık. Çok kısıtlı
bir sürede yün iplik üretip, boyamasını yaptık. Daha
sonra ilk sevkiyatımızı 18 Temmuzda yaptık. Açılış
günü sabahına kadar sevkiyatlar durmadı. 6 gün
boyunca 8 adet halı döşeme personelimiz, gelen
halıları sermeye devam ettiler. 24 Temmuz sabah saat
09.00 da Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, açılışa hazır
hale geldi. Özkul Halı olarak vermiş olduğumuz sözü
yerine getirip bu tarihi anın bir parçası olmanın haklı
gururunu yaşıyoruz. Halı imalatında bize güvenen
Devlet başkanımıza ve yetkililere teşekkür ediyoruz.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi içerisine döşenen halı
çok özel. Rengiyle, malzemesiyle, gramajıyla en üst
kalite bir halı. Yüzde yüz yün ve yerli bir üretim. 1 metrekaresi
5 kilogram geliyor. Kalınlığı 16 milim. Ayrıca
halıda başka halılarda olmayan bir özellik var; halının
tüyleri, kıbleye doğru buharlı bir sistemle özel olarak
yatırılmış durumda. Bunun da sebebi genelde cami
halılarında diz vurulan yerde ters yatımdan dolayı bir
renk değişmesi oluyor. Bunu önlemek için bu halıların
tüylerinin hav dediğimiz kısmını kıbleye doğru özel bir
September - October 2020 • DECOR
33
sistemle yatırarak bu bozulmayı önlemiş oluyoruz.
Bunun dışında ipliğin boyanmasında Türkiye’de nadir
tercih edilen yün reaktif boya kullandık. Boya kanserojen
madde içermiyor ve cilde temas ettiğinde alerji yapmayan
çevreci bir boyadır. Halı iplikleri Langsess Eulan
maddesiyle güve ve benzer haşerelere karşı koruma
altına alınmıştır. Antibakteriyel olup virüs ve bakteri barındırmamaktadır.
Halının üzerindeki desen ise Osmanlı
motifi olan, sanat dilinde ‘rumi’ diye isimlendirilen
çok soft bir desen. Çok belirgin değil ve halının üzerinde
gölge şeklinde duruyor. Renk olarak ördekbaşı yeşili
tercih edildi. Desen ve renk tercihini Devlet başkanımız
Recep Tayyip Erdoğan bizzat kendisi yapı.
Yapmış olduğunuz diğer büyük cami ve contract
projelerinden de bahseder misiniz?
Özkul halı 1960 yılından günümüze yurtiçinde ve
yurtdışında 48000’in üzerinde projede halı serimi
gerçekleştirdi. Bütün yaptıklarımızı yazmamız mümkün
olmayabilir ama özel projelerden bahsetmezsek
olmaz. Fatih camii, Süleymaniye Cami, Şehzadebaşı
Camii, Eminönü Yeni Cami, Eyüp Sultan Cami, Nuruosmaniye
Cami, Yıldız Hamidiye cami, Ortaköy Cami,
Rüstempaşa Camii, Edirne Selimiye cami, Bursa
Ulu Camii ve Yeşil Camii, Ankara Hacı Bayram-ı Veli
Camii, TBMM camii, Konya Mevlana Sultan Selim
Camii, Kapu Camii Türkiye’de yaptığımız projelerin
en önemlileri. Yurtdışında ise Japonya Tokyo camii,
Almanya Berlin Şehitlik Camii, Kazakistan Nur Astana
Camii, Yemen Sana El Salih Camii, ABD Maryland
Türk Amerikan Toplum Merkezi Camii, İngiltere Doğu
Londra Camii, Güney Afrika Johannesburg Nizamiye
Camii, Umman Selam Cami gibi çok özel projelerde
Özkul halı 108 yıllık tecrübesi ile çözüm ortağı oldu.
Özkul halı olarak faaliyetine başladığımız 1912 yılından
bugüne kadar kalitemizi dünya kullanıyor diyerek
%100 yün özel halı üretiminin Türkiye’de öncüsü
olduk. Markanın yeni kuşak yöneticileri olarak, fiyata
göre değil kaliteye göre halı üretmeye devam edip,
108 yıllık aile mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak
ve sektörün lider firması olmaya devam etmek
istiyoruz.
34 DECOR • September - October 2020
out such a divine mission. Color and design selection
of the carpet of such a sacred monument was made
by President Recep Tayyip Erdoğan. Behçet Özkul,
a board member at Özkul Halı said the fluffs of the
carpet were designed to lean towards qibla and that
no carcinogen agents were used in the making. Underlying
the fact that the material used on carpet was
100% wool and domestic, Özkul told us about their
enthusing and emotional time course.
Hagia Sophia’s
carpet woven by
Özkul Halı
Hagia Sophia’s carpet, which was
reopened for worship this year, was
woven by Özkul Halı, which pioneered
the trend of exclusively customized
mosque carpets in Turkey.
Symbol of the conquer, the Grand Mosque of Hagia
Sophia was reopened for worship on July 24th. What
company would weave the carpet of such an iconic
building was the talk of the town for quite some time.
The choice was made; it would be Özkul Halı to carry
To begin with, let’s hear Özkul Halı from you
I’m the 4th generation manager of Özkul Halı, which
is one of the industrial enterprises, whose foundation
dates far back, to 1912 by İbrahim Özkul to weave
hand-made, wool carpets on wooden looms. Then
came Mehmet Behçet Özkul, founder’s son, who
bought Turkey’s first carpet weaving machine from
German company, Felix Tonnar in 1952. The objective
was always to produce 100% pure wool carpets for
residences. In the year 1960, Özkul Halı pioneered the
production of customized mosque carpets with Sultan
Ahmet Mosque, one of the most venerable places,
commonly known as the Blue Mosque. Continually
modernizing the machinery through time, our company
proudly serves venues such as djemevis, dormitories,
Quran teaching schools and hotels where
people congregate. Compatible to the criteria of Woolmark,
globally recognized standards, our products
are anti-bacterial and non flammable apart from not
involving nylon, acrylic or polyester ingredients in any
form, whatsoever. Reactive dyestuff, used to color
the yarn, has high purity of light and color without
causing any sign of allergies, so much so that they are
ecologically friendly and that they can be used in the
making of children’s wear without any worries at all.
In short, Özkul Halı is an integrated company where
wool comes into the company from one entry and gets
out from the other as carpet, if you will.
It’s your company that weaved the carpet of the
Grand Hagia Sophia Mosque. Will you please tell us
about all the way from the beginning to the completion
of laying the carpet?
Iconic symbol of the conquer, Hagia Sophia mosque’s
grand reopening for worship had been antipicipated
long by all the muslim world. Subsequent to the verdict
of the State Council, the process was initiated by
the President Recep Tayyip Erdoğan’s proclamation.
Upon being officially convoked by government authorities
to further and finalize the procedures both in
İstanbul and Ankara, we got the production going full
steam.
36 DECOR • September - October 2020
What specifications did you add on the carpet, exclusively
unique to Hagia Sophia? Please tell us more
about the direction of the fluffs, patterns and color
selection.
We had an emotional and exciting rush at the company
soon after we started production; no time limit
for anyone at the company during production. In no
time did we produce the yarn and color it. We made
the first phase of delivery on July 18th. There was no
stoppage of delivery till the very morning of the opening.
8 people of our company kept laying the carpet
for 6 days and the Grand Hagia Sophia Mosque was
all set for the inauguration day at 9 a.m. on July 24th.
We, as Özkul Halı, are proud that we kept our promise
and that we are a part of such a historic event. We
truly appreciate particularly our President and other
government authorities in line for their trust with
us. The carpet laid is unique, a top quality product in
terms of all the details such as color, material and
density. It’s 100% pure wool and domestically made.
1 sqm of it weighs 5 kg, with the thickness of 16 mm.
Additionally, the carpet features a characteristics,
solely distinctive to itself; the fluffs of the carpet is
designed to lean towards qibla with a second to none,
steamrolling operation. Why we have chosen to put
such a unique application on Hagia Sophia’s carpet is
that color shading occurs on spots where knees touch.
To be able to prevent it from happening, we have
applied such a unique operation on the carpet.
In addition to all that, we preferred to apply reactive
dye, rarely used in Turkey for the yarn. The dye is
ecologically friendly and contains neither carcinogen
agents nor allergens. The carpet is protected against
viruses and bacteries as well as moths and bugs by
Langsess Eulan SPA. The design on the carpet is a
soft Ottoman motif which is called, ‘Rumi’ in art circles.
It’s faint and it appears like a shade on the carpet.
As for the color, glossy green head of mallards was
chosen personally by our President, Recep Tayyip
Erdoğan.
Bayram-ı Veli Mosque, Turkish National Assembly
Mosque in Ankara, Konya Mevlana Sultan Selim
Mosque and Kapu Mosque. Some of the international
projects that are worth mentioning are Tokyo Mosque
in Japan, Şehitlik Mosque in Germany, Nur Astana
Mosque in Kazakhstan, Sana’a The People’s Mosque
(Formerly Al-Saleeh Mosque) in Yemen, Maryland
Turkish American Association Mosque in the US, East
London Mosque in England, Johannesburg Midrand
Nizamiye Mosque and Sala’m Mosque in Oman. These
are only a small portion of plenty of remarkable
projects for which Özkul Halı was a solution partner
with its 108 year expertise. Having started operation
in 1912, Özkul Halı has, since then, adopted the pioneering
role in carpet making for grand scale floors
using 100% wool. As the new generation managers of
the company, we only have one principle: maintaining
top quality production, regardless of anything to pass
our family legacy on to forthcoming generations and
remain to be the leading company globally.
What about other grand mosques and projects that
you completed ?
Özkul Halı has completed laying carpets in more
than 48000 projects in and out of the country since
1960. Obviously, it’s not possible to mention all
the projects, but some are worth mentioning: Fatih
Mosque, Süleymaniye Mosque, Şehzadebaşı Mosque,
Eminönü Yeni Mosque, Eyüp Sultan Mosque, Nuruosmaniye
Mosque, Yıldız Hamidiye Mosque, Ortaköy
Mosque, Rüstempaşa Mosque, Selimiye Mosque in
Edirne, Bursa Grand Mosque and Yeşil Mosque, Hacı
September - October 2020 • DECOR
37
Villa Halı Genel Müdürü Halaf Culha
Villa Halı kendi ipliğini üretecek
Halı sektörünün kalbi Gaziantep’te yıllardır faaliyette
bulunan Villa Halı, 5. OSB’de yeni üretim tesislerinde
faaliyetlerine devam ediyor. Ürettiği halıları yurt
dışına ihracat eden marka, ağırlıklı olarak İngiltere,
Rusya, Almanya ve ABD’ye ihracat yapıyor.
Firma hakkında bilgi veren Villa Halı Genel Müdürü
Halaf Culha, alanında uzman ekiplerle üretim kapasitesini
arttırdıklarını ifade etti. Culha, sözlerine şöyle
devam etti: “1986 yılında bir aile şirketi olarak, sadece
bir adet halı dokuma tezgahı ile üretim faaliyetlerine
başlayan markamız, 1995 yılına kadar iç piyasaya
üretim yaptı. 1996 yılından itibaren ihracat üretimine
geçen Villa Carpet, 2020’lı yıllara gelindiğinde ise
bugünün dev dünya markaları arasında olma yolunda
büyük bir ivme kazanmıştır.
Yeni yılda yapacakları yatırımdan bahseden Culha:
“Her geçen gün katlanarak büyüyen markamız, 2021
yılında kendi ipliğini üretmeye başlayarak üretim
hızını birkaç katına çıkarmayı planlamaktadır. Günümüz
halı sektöründe dünya ihracat firmaları arasında
olmanın haklı gururunu yaşayan Villa Carpet, aynı
zamanda çağdaş teknolojinin tüm donanımına sahip
entegre tesislerinde, ev tekstil ve iplik üretimi yapmaktadır.
5 kıta 50 Ülke 5 milyon metrekare..
Gaziantep ihracat verilerine göre ilk 100 büyük sanayi
kuruluşu içinde yer aldıklarını söyleyen Culha, “Dünyanın
5 kıtada 50 ülkesine yıllık ortalama 5 milyon
metrekare ihracat yapıyoruz. İç ve dış piyasada satışı
dengeli olarak örgütleyen, geniş müşteri tabanı ile
her gelir grubuna hizmet veren, sektörlerinin teknolojik
gelişmelerini yakından takip eden ve ilk uygulayan
firmayız. Villa Carpet, topluma faydalı olabilecek
sosyal boyutlu organizasyon faaliyetlerine de öncelik
veren yapısı ile uluslararası kalite standardına ve
imajına sahip, ülke ekonomisine katkıda bulunan bir
dünya markası olma yolundayız.
Pandemi süreci ile alakalı da bilgi veren Culha sözlerini
şu şekilde tamamladı: “Bu sürecin başında yani
3. ve 6. aylar arası üretim tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de durma seviyesine kadar geldi. Ancak 2.
dönemde normalleşme süreci ile birlikte üretim ve
özellikle ihracatta artışlar oldu.”
38 DECOR • September - October 2020
Villa Carpet will produce its own yarn
Villa Carpet, operating in Gaziantep, the heart of
sector for years, continues its activity in new production
plants in 5. OIS. The brand, exporting the
carpets, it produced, is making exporting mainly to
England, Russia, Germany and USA.
Villa Carpet General Manager Halaf Culha, giving
information about the firm, said that they increased
the production capacity with the expert teams.
Culha continued as: “In 1986 our brand, began its
production activities with one carpet weaving look
as a family company, bade production for domestic
market till 1995. After 1996, Villa Carpet began to
produce for export, gained a big acceleration to be
among the huge world brands in 2020s.
Culha, mentioned their investment they will do in
the new year, said “Our brand, growing day to day,
will begin to produce its own yarn in 2021 and plan
to increase its production speed a few times. In
today’s carpet sector, Villa Carpet is proud of being
among the world export companies, is producing
home textile and yarn in the integrated plants, having
all hardware of the modern technology”.
5 continents, 50 countries 5 million square
meters...
Culha, said they are among the first 100 big industrial
companies according to the export data
of Gaziantep, said “We are exporting average 5
million square meters to 50 countries in 5 continents
yearly. We are the first firm which is organized
in domestic and foreign markets, serving
to all kinds of income groups with wide customer
base, following the technologic developments of
its sector. Villa Carpet is having an international
quality standards and image in the useful social
organization activities, and is on the way of being
a world brand which is contributing to the country
economy.
Culha, giving information about pandemic process,
ended his speech as “The production was
almost stopped at the beginning of this process
namely between 3rd and 6th months in Turkey as
well as in the world. But with the normalization
process in the 2nd term, there have been increases
in the production and especially export.”
September - October 2020 • DECOR
39
Kreasyon Halı’dan
kolay temizlenebilir
halılar
Son dönemde yaşanan olaylar, e-ticareti üreticilerin
satış kanalları arasında üst sıralara çıkarttı. Buna
reaksiyon göstermek isteyen markalar ise kullanımı
daha kolay olan halılara da tezgâhlarında yer açtı.
bu değişime ayak uydurarak hem kolay temizlenebilir
halılar üretiyor, hem de iç piyasadaki tecrübelerini
e-ticaret ile birleştirerek yurtdışına da aktarmak için
çalışmalarına devam ediyor.
Son dönemdeki süreçte yaşananları anlatan Konfor
ve Kreasyon Halı Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Özdurdu,
hem sektör hem de markalarında yaşadıkları
değişim hakkında bilgi verdi.
Pandemi süreci, ihracatı nasıl etkiledi?
Süreç daha önce yaşanılmamış, lokal olmayan;
aksine dünyanın her tarafında olunca herhangi bir
tedbir almak tabi ki mümkün olmadı. Mahallemizdeki
ekmeğe bile ulaşmak sıkıntılı olurken, sağlık hariç
hiçbir sektör çalışamadı. Yurtiçinde ve dışarıda tüm
pazarlarda can kaygısı oluşması, ihtiyaç sıralamasında
alt seviyelerde olan halı sektörü için uzamaması
temenni edilen kara günlere dönüştü. Bu süreçte
Online ticaretin daha az temas odaklı olması insanlar
için güvenli bir liman oldu. Altyapısı ve alışkanlıkları
online alışverişe uygun ülkelerde ise ticaretin bir
nebze hareketlenmesi bu süreçte can suyu oldu.
Biz bu süreci maliyetlerimizi kısarak agresif hareketlerden
uzak ve sakin bir şekilde geçirdik.
Aynı zamanda bu süreç yeni bir tecrübe oldu. İlerle-
40 DECOR • September - October 2020
yen dönemde ürün, Pazar ve satış kanalı çeşitliliği
yönünde sağlam adımlar atmamız gerektiğini öğretti.
Yeni koleksiyonlarınızı ne yönde geliştirdiniz?
Yeni koleksiyonlarımız daha hafif, kolay taşınabilir,
günceli takip eden, dekoratif diye tabir edilen ve tabi
ki en önemlisi kolay temizlenebilen yapıdaki halılar.
Hayatın hızlandığı bir çağda moda akımlarının ardı
ardına gelmesi insanlar için halıların hem madden
hem manen ağır gelmeyen yapıda olması şartını kendiliğinden
getirmiş oldu. Pandemi süreci ise evdeki
hijyenin önemini tekrar hatırlattı. Bunun sonucu ise
modanın önüne bile geçen kolay temizlenebilir halılar
da zorunlu bir standart oldu.
İhracat çalışmalarınızla alakalı son gelişmeleri
değerlendirir misiniz?
İhracat çalışmalarımız geleneksel ve online kanallar
olmak üzere iki ana kolda ilerliyor. Butik ürünlerin
ihraç edilmesi planlanan ülkelerin modasına göre şekillendirip
termin ve lojistik hızını maksimum sevide
tutma hedefindeyiz. Hizmet kalitesi ile birlikte katma
değerli bir ihracat gelecekte bizi bekliyor diyebiliriz.
Yurtiçinde kendi web sitemizle, ulusal ve tüm pazaryerlerinde
direk online hizmet vermekteyiz. İlan açıp
satış beklemekten öte tasarım, fotoğraf, yazılım, stok
gücü, müşteri memnuniyeti ve en önemlisi hızlı bir
koordinasyon ile çalışmalarımızı pandemi sürecinde
hızlandırdık.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Önümüzdeki 6 aylık bu süre zarfında içerideki tecrübemizi
yurtdışındaki partnerlerimizle pekiştirip
e-ihracatta istediğimiz satış rakamlarını görmek şu
an en büyük hedefimiz. Halı sektörü üretim zorluğu,
karsızlık, tahsilat problemleri ile boğuşurken, online
pazarda hakkettiği payı henüz alamamıştır. Örnek
verecek olursak ayakkabı internetten zor satılır
veya ayakkabı internetten alınmaz diyen nesil artık
ikisinin de çok kolay olduğunu anladı. Halı sektörü
bu değişime hızlıca inanmalı ve ayak uydurmakta
gecikmemelidir.
September - October 2020 • DECOR
41
We Are Social 2020 verilerine göre,
İşletmelerin yüzde 61’i internette
görünürlüğe yatırım yapıyor.
Dijital reklam harcamaları
400 milyar doları aşacak
Nüfusun büyük bir bölümünün aktif internet kullanıcısı
olduğu Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler,
dijital pazarlamaya yaptıkları yatırımları artırıyorlar.
Statista tarafından açıklanan veriler, dünyada dijital
reklam harcamalarının hızla arttığını, yıl sonuna
kadar bu harcamaların 384 milyar doları aşacağına
işaret ediyor. Statista tarafından açıklanan verilere
göre, 2021’de pazar hacminin 435 milyar dolara çıkması
öngörülüyor.
Günde 7,5 saat internetteyiz
We Are Social 2020 verilerine göre, nüfusu 82 milyonu
aşan Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı bulunuyor.
Bu rakam, nüfusun yüzde 75’ine karşılık gelirken,
54 milyon kişi aktif olarak sosyal medyayı kullanıyor.
Ülkemizde kullanıcı bazında günde ortalama 7,5 saat
internete bağlı kalınıyor. Bu durum, markaları arama
motorlarında üst sıralarda çıkmak ve kolay bulunmak
42 DECOR • September - October 2020
için reklam vermeye yöneltiyor. Türkiye gibi tüketicilerin
dijital ortamı sık kullandığı bir ülkede dijital
mecralar büyük ve önemli bir pazar haline geliyor.
KOBİ’ler başta olmak üzere birçok işletme, dijital pazarlamada
doğru stratejiyi belirleme ve etkili adımlar
atma konusunda çaba gösteriyor.
internette geçirilen vakit sıralamasında 7. sıraya
yükseliyor. Mobil internet kullanımında ise Türkiye 58
milyonun üzerinde kullanıcı ile günde ortalama 4 saat
mobil internet kullanıyor. Türkiye nüfusunun yüzde
94’ü mobil cihazlardan internet kullanıyor.
Tüketiciye dijitalde ulaşamayan işletmelerin geleceği
yok
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaş
ortalamasının 30 olduğu Türkiye’de, yaş grubuna
paralel olarak sosyal medya kullanımının yoğun olduğuna
değinen EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan
Bülbül, Avrupa’da sosyal medya kullanım oranına
bakıldığında Türkiye’nin ilk sıralarda yer aldığını
kaydediyor. KOBİ’lerin dijital pazarlama sayesinde
sektör fark etmeksizin potansiyelini artıracağının da
altını çizen Bülbül, “Küresel ve yerel tüm veriler dijital
pazarlama yapmayan şirketlerin rekabette geride kaldıklarını,
pazar paylarını kaybettiklerini gösteriyor. EG
Bilişim Teknolojileri olarak Türkiye pazarındaki küçük
ve orta ölçekli işletmeleri, hedeflerine hızlı şekilde
ulaştırıyoruz.” bilgisini veriyor.
Vakit harcamada 7. sıradayız
Türkiye, We Are Social rakamlarına göre, dünya sıralamasında
internet erişiminde 31. sırada yer alırken,
EG Bilişim Teknolojileri CEO’su Gökhan Bülbül
September - October 2020 • DECOR
43
Royal Halı üretimini
tam kapasiteye çıkardı
Royal, Pierre Cardin ve Atlas Halı
markalarının koleksiyonlarına yurtiçi
ve yurtdışından yoğun talep geliyor.
Royal Halı bu talebi en iyi şekilde
karşılayabilmek için üretimine tam
kapasite olarak devam ediyor.
Türk Standartları Enstitüsü’nden Covid-19 “Güvenli
Üretim Belgesi” alan Royal Halı üretimlerine önlemlerini
artırarak devam ediyor. Konuya ilişkin açıklama
yapan Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula “Pandemi
etkisiyle yavaşladığımız Nisan – Mayıs aylarında
bugünlere hazırlık yapmış, hammadde tedariklerimizi
tamamlamıştık. Şimdi, karşılaştığımız yoğun talebi
karşılamak üzere, çalışanlarımızın sağlıklarını birincil
seviyede gözetmek kaydıyla, tesislerimizi tam kapasitede
çalıştırıyoruz” dedi.
44 DECOR • September - October 2020
Yeni koleksiyonların üretimi hızlandı
Yeni sezon koleksiyonlarının dünyadaki son trendleri
yakalayarak hazırlandığını ve klasik ve modern
tarzda her mekana hitap ettiğini belirten Tula; “Yeni
sezonda Royal Halı’nın Picasso, Pera, Nero isimleriyle
3 farklı koleksiyonu, Atlas Halı’nın Frida, Mood,
Tera isimleriyle 3 farklı koleksiyonu ve Pierre Cardin
Halı’nın Orient ve Gaudi isimleriyle 2 farklı koleksiyonu
bulunuyor. Yeni koleksiyonlarımız satış noktalarımızda
yerini aldı. Üretime ve sevkiyatlara ara vermeden
devam ediyoruz.” dedi.
İnovasyonun ve katma değerli üretimin, ülke ekonomisi
konusunda ne kadar önemli olduğunun farkında
olduklarına değinen Tula; “Yeni sezon için inovasyonlarımıza
yaklaşık 6 ay öncesinden başladık ve ciddi
bir yol kat ettik. Bu dönemde de yapacağımız yeniliklerle
Royal Halı’dan beklentileri kesinlikle karşılayacağımıza
inanıyoruz.” diye ekledi.
Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula
İhracat normale döndü
Yurtdışı pazarına yönelik de detaylı bilgi veren Tansel
Tula şunları söyledi;” Royal Halı olarak yurtiçinde
olduğu kadar yurtdışı pazarında da etkin bir rol
oynuyoruz, yaklaşık 28 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
Şuanda yurtdışından çok fazla sipariş alıyoruz
bundan dolayı tüm önlemlerimizi alarak fabrikayı
tam kapasiteli olarak çalıştırıyoruz. Şu anda ihracata
yönelik koleksiyonlarımızın üretim ve sevkiyatları
tam zamanlı olarak devam ediyor.” diyerek sözlerini
tamamladı.
September - October 2020 • DECOR
45
Royal Halı started
full-time production
The company, which manufactures under the
brands Royal, Atlas, Pierre Cardin and Studio Halı,
has passed the full-time production by obtaining
a safe production certificate from Turkish
Standards Institution after the pandemic.
Royal Halı, Inc., which launched its new collections for its dealers in Antalya in March, had switched to a part-time
and home office working system as of May 1 within the scope of the Covid -19 measures it took with the principle of
“Health of our employees is our priority” during the pandemic process. With the shift to the normalization process
in Turkey as of 1st of June Royal Carpet, Inc., taking all precautions to Covidien-19 moved to full-time work system.
Making a statement on the subject, Royal Halı Inc. General Manager Tansel Tula said “Happily we have reached
the days in which health problems experienced in our country due to the pandemic and the effects of our daily life
decreased. After the process, we continue to apply our pandemic measures meticulously for the health of our employees
and to regularly improve these measures. In this context, we have received a “Safe Production Certificate”,
which registered our Covid-19 measures from the Turkish Standards Institute.”
46 DECOR • September - October 2020
Production of new collections accelerated
Stating that they continue to work in full-time carpet production on June 15, in accordance with the normalization
process, Tula said that they continued to produce new collections without slowing down. In the new season, Royal
Halı has 3 different collections with the names Picasso, Pera, Nero, Atlas Carpet has 4 different collections with
the names Frida, Mood, Moderne, Tera and Pierre Cardin Carpet has 2 different collections with the names Orient
and Gaudi. Offering tailor made carpets, Studio brand includes the Forme collection with its amorphous cuts and
its original and unusual design collection consisting of 100 different patterns.
Exports returned to normal
Providing detailed information about the overseas market, Tansel Tula said “As Royal Halı, Inc. we play an active
role in the international market as well as at home, and we export to approximately 26 countries. Although our
shipments slowed down during the pandemic period, it never came to a halt. Currently, our exports are completely
back to normal, production and shipments of our export oriented collections continue full-time. For this reason, we
have already started the preparations for the 2021 Domotex Hannover Carpet Fair, which will be held in Germany.
We will take a strong part in the fair with different collections and nearly 500 different patterns.”
September - October 2020 • DECOR
47
Bu halıya
iyi bakın!
Onun adı Sahasrāra.. Bir şifacının
geleneksel bilgiler ışığında ortaya
çıkardığı bu şekli Yıldızlux, halıya
dokudu.
Mistik dünyanın insan hayatına etkileri, çoğu kişi tarafından
kabul edilen bir inanış. Özellikle alternatif tıp
ile birlikte dünyanın yerel bölgelerinde tedavi amaçlı
kullanılan bu inanış, son dönemlerde hayatımıza giren
virüslerin çoğalması ile birlikte daha ilgi çeker hale
geldi.
Yerel şifacılar tarafından Sahasrāra adı verilen ve
vücudumuzdaki titreşimleri yükselttiğine inanılan bu
sembol, bu sayede insanların bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Sahasrāra, hastalanma kaygısı güttüğümüz
bu dönemde, 243 hz frekans titreşimi ile bedenimizin
en tepesindeki çakramızdan yayılıyor ve bağışıklığımızı
güçlendiriyor.
Yıldızlux bu sembolü halıya dokudu
Avrupa’daki ilk 10 hand tuft üreticisinden biri olan Yıldızlux,
Sahasrāra sembolünü halıya dokudu. Hand tuft
tekniğinin Türkiye’deki en eski temsilcisi olduklarının
altını çizen marka ortaklarından Eda Anjel Sahasrāra
hakkında şunları söyledi: “ Bu sembol virüslerden
kaygılandığım bir dönemde bana Peru’daki bir şifacı
tarafından gönderildi. Bu görsele uzun süre bakmamın
vücuttaki enerji titreşimlerini yükselterek bağışıklığı
güçlendireceği bilgisi verildi. Bende bana ulaşan bu
bilgiden herkesin faydalanması gerektiğine inandım.
Bu sebeple bu görseli halıya dokuduk.” dedi.
Eda Anjel: “Gören gözlere şifa”
Dokudukları bu halıya Sahasrāra ismini verdiklerini
söyleyen Anjel, sözlerine şu şekilde noktaladı: “Mağazamız
Yıldız semtinde çok işlek bir caddede bulunuyor.
Bu halıyı dokuduktan sonra özellikle mağaza vitrinimize
koyarak, buradan geçen insanların halıya bakmasını
ve faydalanmasını istedik. Bu halı, bakan herkese
faydalı olsun düşüncesindeyiz.”
48 DECOR • September - October 2020
Take a good look
at this carpet!
It’s called Sahasrāra.. Having been
brought to life by some healer using
traditional heritage, the figure was
woven on carpet by Yıldızlux.
That mysticism has influences on human life is a common
belief. The faith that has been used in local circles
across the world as an alternative medical means attracts
gradually boosting attention as the virus has entered
our lives.
The symbol, called, ‘Sahasrāra’ and believed to boost
energy and vibration on our body by local healers is considered
to fortify the immune system. During hard times
like now when we are terribly concerned about getting
sick, Sahasrāra is believed to emit 243Hz frequency
energy from the crown chakra to recover immune system
within the body.
Yıldızlux weaved the symbol on carpet
Being one of the ten, hand-tuft producers in Europe,
Yıldızlux put the design on the carpet. Underlining the
fact that they are the oldest hand-tuft technique user in
Turkey, Eda Anjel, a partner of the brand told us more
about Sahasrāra. “I was sent this symbol by a healer in
Peru when I was anxious about the viruses and I was notified
of the fact that it would enhance immune system by
boosting frequency vibrations. I, then, had the belief that
anyone would benefit from this spiritual approach. That’s
why we put the symbol on this very carpet.”
Eda Anjel: “healing to spiritually seeing eyes”
Adding that they named the carpet, ‘Sahasrāra’, Anjel
concluded her comments: “Our store is on a busy Street
at Yıldız. We put the carpet on display window so as
to have people look at and benefit from it. We wish that
the carpet could make people feel good. That’s our sole
purpose.”
September - October 2020 • DECOR
49
DOMOTEX 2021’in
yeni tarihi
18-20 Mayıs!
DOMOTEX, fuar tarihini iki gün geriye aldı.
Fuar 18 ile 20 Mayıs 2021 tarihleri
arasında gerçekleşecek.
Çok sayıda katılımcı ve ziyaretçimizin talebine yanıt olarak,
Mayıs ayında halı ve yer döşemeleri için dünyanın önde gelen ticaret
fuarı DOMOTEX’in tarihi iki gün geriye alındı. DOMOTEX’in
Ocak ayından Mayıs 2021’e ertelenmesinin ardından; Almanya
- Avusturya - İsviçre bölgesinden katılımcılar, Almanya’nın
dini bayramlarından biri olan \’Pentecost\’ bayramının olduğu
hafta boyunca hafta sonunun başlangıcı da dahil olmak üzere
etkinlik tarihiyle alakalı çekincelerini dile getirdiler. Katılımcılar
ile yapılan görüşmelerin ardından yeni tarih kararı alındı: Bir
sonraki DOMOTEX 18 - 20 Mayıs 2021 (Salı - Perşembe) arasında
gerçekleşecek.
Daha önce duyurulduğu gibi - DOMOTEX, orjinal lansman tarihi
olan 15 Ocak 2021’de dijital bir konferans düzenlemeyi planlıyor.
Online konferansla ilgili daha fazla bilgi kısa süre içinde duyurulacaktır.
50 DECOR • September - October 2020
New date of DOMOTEX 2021: 18-20 May
The reasons for the postponement are based on the
latest developments regarding the worldwide rampant
COVID-19 pandemic. There is a general uncertainty
in relation to travelling abroad. Many countries
have introduced strict travel and quarantine regulations
and it is impossible to predict for how long these
regulations will be in place.
“It is our duty to act responsibly. From many conversations
with exhibitors and partners we have learned
that, first and foremost, we have to ensure planning
security in good time”, says Dr. Andreas Gruchow,
board member of Deutsche Messe AG. “With our
comprehensive hygiene and safety concept, as well as
with the positive registration situation, we were very
optimistic until very recently. But the latest developments
show that we do not know whether the travel
situation will have significantly improved by January
2021. Consequently, we have decided to postpone
DOMOTEX from January to May 2021. The discussions
that we had with industry representatives on this
issue have all been positive and have shown that the
postponement is the right decision!”
Although two thirds of the exhibition space – about
62,000 square meters – had already been booked and
a comprehensive hygiene concept had been developed
to comply with COVID-19 safety regulations, Deutsche
Messe AG has decided to postpone the next edition of
DOMOTEX to 18 – 20 May 2021. The show was originally
scheduled to take place from 15 – 18 January
2021. The reasons for the postponement are based
on the latest developments regarding the worldwide
rampant COVID-19 pandemic and on the fact that, in
view of these developments, clients, exhibitors and
visitors have asked for DOMOTEX to be held at a later
date. DOMOTEX is now planning a digital conference
to take place on 15 January 2021, the show’s original
start date.
The wide international reach and high-calibre visitors,
such as top decision makers, are considered to
be among the core benefits of DOMOTEX, the leading
trade show for carpets and floor coverings: in January
2020, 70 percent of visitors came from abroad and
more than 80 percent of exhibitors represented more
than 60 nations. As every year, the flooring industry
came together in Hannover. Now, the latest developments
in the COVID-19 pandemic show that infection
rates are rising again everywhere. Many countries
have introduced strict travel and quarantine regulations
and it is impossible to predict for how long these
regulations will be in place. There is also a general
hesitation to travel abroad and we do not know when
people will feel safe to travel again. And then again,
there is also the prospect that a vaccine may be available
by the end of this year.
Something else has also become clear in the many
discussions with stakeholders: there is a need for
complementary digital formats in order to respond
to the rapidly rising number of online channels in the
flooring industry and to establish an international,
neutral platform under the name of DOMOTEX. Therefore,
DOMOTEX 2021 will take place from Tuesday
to Thursday (18 – 20 May) as a hybrid event: a physical
show complemented by virtual formats. Visitors who,
for differing reasons, will be unable to travel in May,
will thus at least have an option to participate digitally.
For exhibitors, the hybrid format also guarantees
the wide international reach for which DOMOTEX is
known: physically, in the exhibition halls and also
digitally extended, using new presentation formats to
generate an even wider reach.
September - October 2020 • DECOR
51
Her bütçeye uygun, kaliteli parke
alternatifleriyle dikkat çeken
TerraClick, ürün ve renk çeşitliğini
artırıyor. Türkiye’nin en çok
satan laminat parke markaları
arasında öne çıkan TerraClick,
kullanıcılarına sunmaya
başladığı 8 mm kalınlığındaki 5
farklı renk alternatifiyle, yaşam
alanlarına daha sıcak ve dekoratif
bir hava katıyor. Panama,
Marbella, Bahama, Lizbon gibi
dünya coğrafyalarından ilham
alınarak hazırlanan yeni renk
koleksiyonu TerraClick markasının
en çok tercih edilen
ürünlerinde kullanılacak. Yıldız
Entegre güvencesiyle kullanıcılara
sunulan ürünler, özellikle
dayanıklı yapısı ve her bütçeye
hitap edebilme özellikleriyle
evlerini yenilemek isteyen
tüketicilerin öncelikli tercihleri
arasında yer alacak.
Yıldız Entegre ile
Bahama’lara yolculuk
Türkiye’nin en çok tercih edilen parke
markalarından TerraClick; Panama, Marbella,
Bahama gibi coğrafyalardan ilham alarak
hazırladığı yeni renk koleksiyonuyla yaşam
alanlarına dekoratif bir hava katıyor.
Uzun ömürlü kullanım
Laminat parkelerin, kolay
temizlenme, leke tutmama ve
çizilmeme gibi özellikleriyle
kullanıcılara büyük fayda sağladığının
altını çizen Yıldız Entegre
Pazarlama ve Kurumsal
İletişim Müdürü Ercan Şahin,
“Uzun ömürlü kullanımı ve uygun
fiyat aralığıyla, Türkiye’nin
en çok tercih edilen laminat
parke markalarından TerraClick
bünyesinde kullanıcılarımıza
sunduğumuz yeni renklerimiz,
bir yandan iç mekanlara
dekoratif bir hava katarken bir
yandan da ev ve ofislerimizi
daha sıcak ve samimi bir yaşam
alanına dönüştürmek için
tasarlandı. Renk çeşitliliğinin
yanı sıra TerraClick markalı
parkelerimizin bir diğer önemli
özelliği de dayanıklı ve uzun
ömürlü olmasıdır.” ifadelerini
kullandı.
52 DECOR • September - October 2020
Offering quality flooring to the
market, affordable to all the
budgets, TerraClick augments
its products and color diversity.
Standing out among the
most-favoured flooring brands
in Turkey, TerraClick offers
the market a new product with
8mm thickness and 5 different
colors that will transform
the living spaces into a much
better place to live. Inspired
by the locations such as Panama,
Marbella, Lisbon and
the Bahamas, new color range
will be used on TerraClick’s
most-favoured products. New
products, launched to meet the
budget needs of any end-user,
will prove to be among the
most-preferred products with
their solid structure at homes
of those who consider renovation.
Yıldız Entegre, all by itself,
stands behind it as a reliable
company.
Traveling to the Bahamas
with Yıldız Entegre
Inspired by the locations such as Panama,
Marbella and the Bahamas, TerraClick, one of
the most-favoured laminate flooring brands in
Turkey, adds exclusive ambiance to the living
spaces with its collection of new colors.
Long-lasting use
Underlying the fact that laminate
flooring is unstainable,
easy-to-clean and resistant to
scratch, Ercan Şahin, Marketing
and Corporate Comunications
Manager at Yıldız Entegre
also said that new products
would provide the end-users
with great advantages such as
long-lasting use and affordable
price range, adding that new
colors launched by TerraClick,
one of the customers’ favorite
flooring brand in Turkey were
designed to add a decorative
look to the interiors as well
as transform our homes and
offices into much warmer and
intimate living spaces. He also
said that another outstanding
charactarestics of TerraClick
flooring, other than color diversity,
was resiliency and long
life span.
September - October 2020 • DECOR
53
Bella Maison
yatırımlarını
sürdürüyor
Bella Maison Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Tan
Perakendenin büyüyen markası
Bella Maison’un yeni mağazaları
İstinyePark’ta ve Bodrum
Midtown’da açıldı.
Ev tekstili markası Bella Maison, İstanbul İstinyePark’ta
ve Bodrum Midtown AVM’de açtığı yeni mağazalarıyla
büyümeye devam ediyor. Bella Maison, yılsonuna kadar
yaklaşık10 milyon TL yatırımla mağaza sayısını 17’ye
çıkarmayı hedefliyor. Mağaza açılışları hakkında bilgi
veren Bella Maison Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed
Tan, pandemi süreci ve E-Ticaret serüvenlerini siz
okurlarımız için anlattı.
Markanız adına son dönemde faaliyetlerinizi değerlendirir
misiniz?
Marka olarak kurulduğumuz günden bu yana ürünlerimizin
kalitesine yatırım yaptık. Yurt içinde ve yurt
dışında büyüme stratejimize de ürünlerimizin kalitesine
olan güvenimiz temel oluşturdu.
Tüm dünyayla birlikte benzerine daha önce hiç rastlamadığımız
bir dönemi yaşarken, AVM’lerin uzun
süre kapalı olduğu süreçte bile mağaza yatırımlarımıza
devam ettik. Ulaşılabilir ve tarz öneren bir
marka olma hedefiyle mağazalaşmayı önemsiyoruz.
Bu anlayışımıza uyan önemli noktalardan biri olan
İstanbul İstinyePark ve Bodrum Midtown’da açtığımız
mağazalarımızla geniş ürün gruplarından oluşan özel
ürünlerimizi tüketicilerin beğenisine sunuyoruz. Bu yıl
bitmeden yaklaşık 10 milyon TL’lik yatırımla toplamda
17 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda
yurt dışında da İngiltere, Amerika, Almanya, Fransa ve
Romanya başta olmak üzere ağırlıklı e- ticaret kanalı
üzerinden büyüyecek, Kuzey Afrika ve Azerbaycan’da
da yeni mağazalar açacağız.
54 DECOR • September - October 2020
E-Ticaret bu dönemde satış ve pazarlamada ilk sıraya
geçti. Marka olarak siz bu konuda neler yaptınız?
Biz pandemiden pozitif olarak etkilendik. Çünkü bizim
yatırım yaptığımız kanalların başında E-Ticaret var.
Dolayısıyla satışlarımız orada çok ciddi bir artış gösterdi.
Bu artışın olması ile birlikte biz de ekstra olarak
daha fazla yatırım yaptık.
Bu yatırımların ardından mağazalarımıza internetten
ürünleri görüp gelmeye başlayan müşterilerimiz
çoğaldı. 10 müşterinin 6’sı internette gördüğü ürünleri
istiyor. Son dönemde yaşadığımız olaylarla birlikte
tüketicilerin alışkanlığı da değişti. Artık internetten
ürünleri araştırıp karar veren müşterilerimiz, mağazadan
direk ürünleri almaya geliyorlar.
September - October 2020 • DECOR
55
Bu da bizlere E-Ticaretin artık çok daha büyük bir hacim
kazandığını gösteriyor. Gerek fiziki mağazalarımız
gerekse e-ticaret kanalı üzerinden yatak odası, mutfak
ve banyo tekstil grubu ürünlerinin yanı sıra kozmetik,
ev giyimi ve ev dekorasyonu kategorilerinde kalite
standartları yüksek, geniş ürün çeşitlerini kalite odaklı
müşterilerimizin beğenisine sunmaya devam edeceğiz.
Peki, çalışma hayatında ne gibi önlemler aldınız?
Bu süreçte çalışanlarımızla uzaktan çalışma modeline
geçtik ve hala devam ediyoruz. Fiziki olarak çalışması
gereken muhasebe bölümü gibi bazı ekipler ofise
mecburen gidiyorlar. Ama tasarım ve dijital ekiplerimiz
mümkün olduğu kadar az ofise gidiyorlar. Hepsine tayin
ettiğimiz günler var. Toplu taşıma kullanan çalışanlarımızı
şirket araçlarımız ile işe gelmelerini sağlıyoruz.
Bunu yapamadığımız zaman ise toplu taşımanın daha
az kullanıldığı saatlere göre çalışma saatlerini revize
ediyoruz.
Almanya’da bir ofis açma hedefiniz vardı? Son dönemde
yaşanan gelişmelerle birlikte bu süreç ne duruma
geldi?
Biz Almanya’da bir ofis ve lojistik ağı kurduk. Amacımız
Türkiye’deki girişimimizden sonra markamızı Avrupa
pazarına sokmaktı. Bunu en başından beri zaten istiyorduk.
Ev tekstili ürünleri, Türkiye’den Almanya’ya ihraç
edilen en önemli kalemlerden bir tanesi. Bu anlamda
biz oradaki web siteleri ile anlaşmalar gerçekleştirdik.
En kısa zamanda Almanya bölgesindeki bu operasyonlarımızı
yönetecek olan arkadaşlarımız da aramıza
katılacak. Hedefimiz bütün Avrupa’yı kapsayacak bir
lojistik ağına sahip olmak.
56
DECOR • September - October 2020
Home textile brand Bella Maison continues to grow
with the new stores opened in Istanbul İstinyePark
and Bodrum Midtown Shopping Mall. Bella Maison
aims to increase the number of stores to 17 with an
investment of approximately 10 million TL by the end
of the year. Providing information about store openings,
Bella Maison Chairman of the Board, Muhammed
Tan, explained the pandemic process and E-Commerce
adventures for you, our readers.
Could you evaluate your recent activities on behalf of
your brand?
We have invested in the quality of our products since
the day we were founded as a brand. Our confidence
in the quality of our products was the basis for our
growth strategy at home and abroad. While we were
living in a period that we have never encountered before,
we continued our store investments even during
the period when shopping malls were closed for a
long time. We care about being a store with the aim
of being an accessible and stylish brand. We offer our
special products consisting of wide product groups
to the taste of consumers with our stores opened in
Istanbul İstinyePark and Bodrum Midtown, which
are one of the important points that comply with this
understanding. Before the end of this year, we aim to
reach 17 stores in total with an investment of approximately
10 million TL. At the same time, we will grow
abroad, mainly through the e-commerce channel,
especially in England, America, Germany, France and
Romania, and we will open new stores in North Africa
and Azerbaijan.
Bella Maison
continues
itsinvestments
New stores of Bella Maison, the
growing brand of retail, opened in
İstinyePark and Bodrum Midtown.
58 DECOR • September - October 2020
So, what kind of precautions have you taken in business
life?
In this process, we switched to a remote working model
with our employees and we still continue. Some
teams, such as the accounting department that have
to work physically, go to the office compulsorily. But
our design and digital teams go to as few offices as
possible. There are days we assign to all of them. We
ensure that our employees who use public transportation
come to work with our company vehicles. When
we are unable to do this, we revise the working hours
according to the hours when public transportation is
used less.
Did you have a goal to open an office in Germany?
What has this process come to with the recent developments?
We have established an office and logistics network in
Germany. After our venture in Turkey Our aim was to
bring our brand to the European market. We wanted
this from the very beginning. Home textile products,
one of the most important items exported from Turkey
to Germany. In this sense, we have made agreements
with the websites there. Our friends, who will manage
these operations in the German region, will join
us as soon as possible. Our goal is to have a logistics
network that will cover the whole of Europe.
E-Commerce ranked first in sales and marketing
during this period. What have you done in this regard
as a brand?
We have been positively affected by the pandemic. Because
E-Commerce is one of the channels we invest
in. Therefore, our sales increased significantly there.
With this increase, we also invested more and more.
After these investments, the number of our customers,
who started to see the products on the internet,
increased. 6 out of 10 customers want products they
see on the internet. Consumers’ habits have also
changed with the events we have experienced recently.
Now, our customers, who search for products on
the internet and decide, come to buy products directly
from the store. This shows us that E-Commerce has
gained a much larger volume now.
We will continue to offer a wide range of products with
high quality standards in the cosmetic, home wear
and home decoration categories, as well as bedroom,
kitchen and bathroom textile group products through
both our physical stores and e-commerce channels.
September - October 2020 • DECOR
59
Halı tasarımcıları artık bir arada
Halı Tasarım Derneği HATAD, Gaziantep’te kuruldu
“HATAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Sayılı”
Halının başkenti Gaziantep, artık tasarımında başkenti
olmaya aday. 2020 yılı ile birlikte GAIB öncülüğünde
kurulan ve HATAD (Halı Tasarım Derneği)
adını alan dernek, çalışmalarını uluslararası alana
taşıyacak. Derneğin kuruluşu ve yapılacak çalışmalar
hakkında bilgi veren HATAD Yönetim Kurulu
Başkanı Selçuk Sayılı, farklı ülkelerin ilgili bölümlerinde
okuyan öğrencilerle ve tasarımcılarla birlikte
yarışmalar ve konferanslar düzenleyeceklerini
belirtti.
Öncelikle tasarımcılar için bir dernek kurma fikrine
nasıl karar verdiniz?
Gaziantep’te çok tasarımcı bulunuyor. Devlet bunlar
içerisinde sadece üniversite mezunu olan kişileri
tasarımcı olarak tanıyor. Son yıllarda üniversite
mezunu tasarımcıların sayısı artsa da, şuanda alaylı
tasarımcı sayısı daha çok. Devlet, bu kişilerin tasarımcı
olduğunun, bunun için de resmi bir kurumdan
tasarımcı olduklarına dair belgelere sahip olması
gerektiğini söylüyor. Markaların da bundan faydalanması
adına HATAD (Halı Tasarım Derneği) Gaziantep
Şehitkamil Sanat Merkezi’nde kuruldu.
60 DECOR • September - October 2020
Peki, HATAD nasıl kuruldu?
Biz tasarımcılar olarak hevesli 11 arkadaşımızla
birlikte bir yönetim kurulu oluşturduk. Bunun için
bir ofis aradık. Arayışlarımız sürerken Şahinbey
Belediyesi ile görüştük. Şehitkamil Belediye Başkanı
Rıdvan Fadıloğlu, sergi ve konferans salonu gibi olanakları
olan bu merkezde 2 ayrı derslik ve atölyeyi
kullanımımıza sundu. Burada yapacağımız kültür,
sanat ve diğer etkinlikleri uluslararası bir seviyeye
taşımak istiyoruz. Farklı ülkelerin üniversitelerindeki
ilgili bölüm öğrencilerinin de bu etkinliklere
katılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son 6
aylık süreçte pandemi dolayısı ile bu girişimlerimizde
aksaklıklar olsa da, ilerleyen zamanlarda bununla
alakalı yaptığımız çalışmaların sonuç alacağından
eminiz.
Daha sonra bizim lokal olarak tasarımcı arkadaşlarımızın
vakit geçireceği, gerektiğinde misafirlerini
getireceği bir yer olması gerektiğini düşündük.
Sanat merkezi girişinde bulunan Steps Kafe’yi hem
derneğimize gelir amaçlı, hem de çalışmalar dışında
dernek üyelerinin ve tasarımcıların vakit geçireceği
bir yer olarak açtık.
Siz dernek olarak ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Bizim buradaki asıl amacımız, tasarımcıların ufkunu
genişletmek ve kendilerine olan özgüvenlerini arttırmak.
Tasarımcıların gerçek performanslarını ve
yeteneklerini tam olarak ortaya koymaları için burada
onlara destek vermeye çalışacağız. Bu sayede halının
başkenti Gaziantep’ten, ileride sektöre yön verecek,
yeni kreasyonlar oluşturacak ve belki de trendleri
belirleyecek çalışmalar çıkacağından ümitliyim.
Yönetim kurulu kimlerden oluşuyor? Bu kurul ne
kadar süre ile görev alacak?
Başkanlığını benim yaptığım derneğimizin yönetiminde,
Levent Çepken, H. Erhan Karaman, Tayfun Cevher,
Ömer Türk, Pervin Sayar, Selçuk Bekler, Osman Köseler,
Naime Çalık, Abuzer Balyemez ve Ayşe Kayalar
bulunuyor. Biz yönetimi oluştururken aldığımız karar
doğrultusunda yönetim kurulunun 6 ay görevde kalmasını,
daha sonra tekrar seçim yapılarak yeni yönetim
kurulunu seçmeyi kararlaştırdık. Çünkü bunun bir
bayrak yarışı olduğuna inanıyoruz. Böylelikle herkes
taşın altına elini koymuş olacak.
September - October 2020 • DECOR
61
Carpet designers are together
Carpet Design Association
HATAD was founded in Gaziantep.
The capital of the carpet, Gaziantep, is now a candidate
to become the capital of its design. The association,
called HATAD (Carpet Design Association) founded
with GAOB in 2020 will move its studies to the international
field. HATAD chairman Selçuk Sayılı, mentioned
the association and its studies, stated that they will
arrange meetings and contests with together the students,
trained in the relevant departments in different
countries and the designers.
How did you decide to establish an association for
the designers firstly?
There are many designers in Gaziantep. The government
only recognizes university graduates as designers.
Although the number of university graduate
designers has increased in recent years, the number
of self-thought designers is now higher. The government
says that these people are designers, and for
this, they must have documentation from an official
institution that they are designers. HATAD (Carpet Design
Association) was founded in Gaziantep Şehitkamil
Art Center in order for brands to benefit from this.
OK, how was HATAD founded?
We formed board of directors with willing 11 friends
as designers. We looked for an office for this. We met
Şahinbey Municipality while looking for. Şehitkamil
Mayor Rıdvan Fadıloğlu gave us 2 rooms and workplaces
in this center in which there are exhibition hall
and conference hall. We want to move the cultural and
artistic and other activities to the international level.
We are continuing the studies in order for the students
from the relevant departments in the various
countries’ universities. Because of pandemic in 6
months, though there have been some troubles in our
attempts, we are sure we will take results about our
studies later on.
And then we thought there must be a place to meet
the visitors and our designers will spend time We
opened Steps Café in the entry of art center for the
members and designers of the association to spend
time beside studies..
What kind of activities are you planning to do as an
association?
Our main goal here is to expand the horizons of designers
and increase their self-confidence. We will try
to support the designers here so that they can fully
demonstrate their true performance and abilities.
Thus, I am hopeful that in the future, works that will
guide the sector make new creations and perhaps
determine trends will come out from Gaziantep, the
capital of carpet.
Who is the board of directors? How long will this
board work?
Levent Çepken, H. Erhan Karaman, Tayfun Cevher,
Ömer Türk, Pervin Sayar, Selçuk Bekler, Osman Köseler,
Naime Çalık, Abuzer Balyemez and Ayşe Kayalar
are under the management of our association, which
I head. While forming the management, according to
the decision we made, we decided to keep the board of
directors in office for 6 months, then after re-election
and electing the new board of directors. Because we
believe this is a relay race. Thus, everyone will have
taken the responsibility.
62 DECOR • September - October 2020
DOMOTEX asia/CHINAFLOOR’dan
yeni bir başarı
DOMOTEX asia / CHINAFLOOR, küresel COVID-19 salgınından
sonra zemin ve zemin kaplamaları teknolojisi
sektörünün ilk fuarı olarak işi yeniden başlattı ve 2
Eylül’de Şangay’daki Yeni Sergi ve Kongre Merkezi’nde
(NECC) sona erdi. Fuar son derece başarılı oldu ve
Asya Pasifik bölgesinde dünyanın önde gelen döşeme
fuarı olarak öne çıktı, 852 döşeme ve zemin teknolojisi
markasını bir araya getirdi ve 105.000 m2 brüt alanda
40.862’den fazla ziyaretçiyi ağırladı.
Her yerden katılın
Global Flooring Connect (GFC) aracılığıyla, DOMOTEX
asia / CHINAFLOOR’un uluslararası ekibi sanal olarak
oradaydı ve sahadaki katılımcılarla dijital olarak buluştu.
GFC platformu aracılığıyla, 786 en iyi ürünü sunan
341 katılımcı, dünyanın her yerinden 1518 kayıtlı
alıcıyla bağlantı kurma, ağ kurma ve anlaşma yapma
şansı yakaladı. GFC platformu üzerinden gerçekleştirilen
ve sahada 63 toplantı yapılan ve dünyanın farklı
bölgelerinden potansiyel alıcılarla canlı olarak tartışılan
uluslararası B2B eşleştirme programına seçilmiş
sayıda yerinde katılımcı da dahil edildi. GFC platformunun
piyasaya sürüldüğü Temmuz ortası ile fuarın
son günü arasındaki dönemde, platforma 83.000 tekil
ziyaretçi katıldı.
Serginin üç günü boyunca, Twitter Live üzerinden
oluşturulan çevrimiçi bir web yayını, dünyanın dört
bir yanındaki zemin kaplama profesyonellerine, stant
turları ve ürün sunumları yoluyla fuarın heyecanını
hissetme ve aynı zamanda tüm büyük yerinde kon-
64 DECOR • September - October 2020
feranslara sanal olarak katılma fırsatı sundu. Bu
canlı yayın 350.000’den fazla görüntülemeye ulaştı.
Aynı zamanda yerinde ziyaretçiler, seyahat kısıtlamaları
nedeniyle bu yıl fuara katılamayan uluslararası
markaların bulunduğu yeni Flooring Without
Borders (FWB) alanını ziyaret etme şansı buldu. Yerinde
ziyaretçiler, marka, ürünler ve iletişim bilgileriyle
ilgili tüm önemli bilgileri içeren her bir şirkete
özel dizüstü bilgisayarlar aracılığıyla FWB’de temsil
edilen uluslararası şirketlerle bağlantı kurdu. FWB,
hem katılımcılara hem de ziyaretçilere uzaktaki
engellerin üstesinden gelmek ve profesyonel bir
ortamda bağlantı kurmak için en iyi çözümü sunan,
sergilenen markaların yerinde ve çevrimiçi varlığını
birleştiren sektördeki ilk platformdur.
Yerinde eşzamanlı etkinlikler
DOMOTEX asia / CHINAFLOOR, Çin ticaret pazarının
büyüyen trendini karşılamak için yeni etkinlikler
ve vitrinlerle birlikte bularak ziyaretçi kanallarını
genişletmeye devam ediyor. Bunlardan biri
dekorasyon, ofis alanı ve diğer alanlara referansla
mekanın farklı ancak birbiriyle bağlantılı yönlerini
kapsayan yeni C + D Şangay Kontrat ve Dekor Sergisi
idi. C + D Shanghai, gösteriye yeni bir canlılık
kattı ve hem serginin sunduğu şeyler açısından
hem de çok sayıda sözleşme ve dekorasyon alıcısını
çektiğinden daha çeşitli bir izleyici kitlesi konusunda
daha fazla gelişme için zemin hazırladı. C +
D Şangay Kontrat ve Dekor Sergisi çerçevesinde,
İç Mekan Prefabrik Dekorasyon (IPD) üzerine özel
sektör konferansı, 300’den fazla iç dekorasyon
firmasını ve Çin’deki inşaat sektöründeki en büyük
isimlerden 30’dan fazlasını çeşitli inşaat geliştiricileri
ve ilgili tedarikçilerle bir araya getirdi.
Bütün gözler Mart 2021’de
Küresel sağlık ve ekonomik zorluklara rağmen,
DOMOTEX asia / CHINAFLOOR 2020’de başarılı bir
organizasyon düzenledi ve çok ihtiyaç duyulan bir
zamanda zemin kaplama profesyonelleri için bir
ticaret platformu sağlamaya devam etti. DOMO-
TEX asia / CHINAFLOOR, sektörü desteklemek ve
canlandırmak için doğru araçları, sahneyi ve fırsatı
sunmaya ve bu önemli Asya merkezini döşeme
hazır ve çalışır durumda tutmaya güçlü bir güvenle
devam edecek.
DOMOTEX asia / CHINAFLOOR ve ekibi, bu yıl bunu
başaramayan katılımcılar ve ziyaretçiler için 24-26
Mart 2021’de Pudong’daki Şangay Yeni Uluslararası
Fuar Merkezi’nde onları ağırlamayı dört gözle
bekliyor.
September - October 2020 • DECOR
65
A new success story from
DOMOTEX asia/CHINAFLOOR 2020
DOMOTEX asia/ CHINAFLOOR restarted the business
as the first exhibition of the flooring and floor technology
industry worldwide after the global outbreak of
the COVID-19 pandemic and concluded 2nd of September
at the New Exhibition and Convention Center
(NECC) in Shanghai. The show was highly successful
and marked as the world’s leading flooring exhibition
in the Asia Pacific region, brought together 852 flooring
and floor technology brands and greeted more
than 40,862 visitors throughout 105.000 sqm of gross
space.
Be there from Anywhere
Through Global Flooring Connect (GFC), DOMOTEX
asia/ CHINAFLOOR ‘s international audience was present
virtually and met with onsite exhibitors digitally.
Through the GFC platform, 341 exhibitors, presenting
786 top products had the chance to connect,
network and deal with 1518 registered buyers from
all around the globe. A selected number of onsite
exhibitors were also included in the international
B2B match-making program that was realized via the
GFC platform and conducted 63 meetings onsite and
discussed live with potential buyers from different
parts of the world. During the period between middle
of July when the GFC platform was launched and the
last day of the exhibition, the platform received 83,000
unique visitors.
During the three days of the exhibition, an online
webcast, broadcasted through Twitter Live, offered
66 DECOR • September - October 2020
flooring professionals around the world a unique opportunity
to feel the show’s vibe through booth tours
and product presentations while also being able to
virtually attend all major onsite conferences. This live
broadcast reached more than 350,000 views.
At the same time, onsite visitors had a chance to visit
the new Flooring Without Borders (FWB) space, an
area where international brands that could not make
it this year to the show due to travel restrictions were
virtually present. Onsite visitors were able to connect
with the international companies represented at FWB
through the laptops dedicated to each company, containing
all important information on the brand, products
and contact details. FWB is the first platform
in the industry that combines an onsite and an online
presence of exhibiting brands, giving both exhibitors
and visitors the best solution in overcoming distance
obstacles and connecting in a professional setting.
Onsite concurrent events
In order to cater to the growing trend of the Chinese
trade market, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR, continues
to expand its visitor channels by co-locating with
new events and showcases.
One of these was the new C+D Shanghai Contract
and Decor Exhibition, which covered different but
inter-connecting aspects of space, with reference to
decoration, office space and other fields. C+D Shanghai
injected new vitality to the show and lays the
ground for more development both in terms of what
the exhibition has to offer and in terms of a greater
more diverse audience as it attracted a great number
of contract and decoration buyers. Within the C+D
Shanghai Contract and Décor Exhibition frame, the
tailored industry conference on Interior Prefabricated
Decoration (IPD) gathered more than 300 interior
decoration companies and more than 30 of the biggest
names in construction in China along with various
construction developers and related suppliers, which
discussed among others the latest trends in digital
transformation and industrialization.
All eyes on March 2021
Despite the global health and economic challenges,
DOMOTEX asia/CHINAFLOOR held a successful
edition in 2020 and managed to still provide a trade
platform for flooring professionals in a much-needed
time. DOMOTEX asia/CHINAFLOOR will continue,
with strong confidence, offering the right tools, stage
and opportunity to support and revitalize the industry
and keep this important Asian hub for flooring up and
running. For exhibitors and visitors who could not
make it this year, DOMOTEX asia/CHINAFLOOR and its
team are looking forward to welcoming those 24 to 26
of March 2021 at the Shanghai New International Expo
Center in Pudong.
September - October 2020 • DECOR
67
Royal’den Milli Koleksiyon; Denim!
Sektörün inovatif markalarından Royal Halı, yepyeni
bir koleksiyona daha imza attı. Tamamen yerli ve
milli ürün perspektifi ile başlayan proje, sektörünün
önde gelen duayen firmalarından Bossa ile ortaklaşa
geliştirildi. %100 yerli ve GDO ‘suz pamuk ipliği ile
üretilen Royal Denim koleksiyonu sektöründe bir ilk
olma özelliğini taşıyor. Yerli ve Milli olarak üretilen
Royal Denim koleksiyonuna ilişkin açıklama yapan
Royal Halı A.Ş Genel Müdürü Tansel Tula şunları söyledi;
“Halı sektörüne baktığımızda, makine halılarında
% 85 ile % 100 oranda ithal hammadde kullanıldığını
görüyoruz. Pandemi ile anlaşıldı ki ülkemizin sanayi
ürünlerinde yerli ve milli girdilerle üretim yapabilmesi,
hem ekonomik anlamda hem de tedarik riskleri
anlamında son derece hayati. Tam da bu bakış açısı ile
yola çıkarak; yepyeni ve sıra dışı bir projeyi BOSSA ile
ortaklaşa başlattık. BOSSA’nın sağladığı, bu projeye
özel %100 yerli ve GDO‘suz pamuk ipliği kullanarak
YERLİ ve MİLLİ bir o kadar da asi ruhlu Royal Denim
koleksiyonunu ortaya çıkardık.” dedi.
Royal Denim koleksiyonun tasarım anlayışı ve kullanım
alanları ile ilgili de bilgiler veren Tula sözlerine
şöyle devam etti; “Tasarım anlayışını asi jean’s
ruhundan alan ve desenlerinde jean pantolon dokularından
esinlenen Royal Denim koleksiyonu doğallığı
ve şıklığı bir arada sunuyor.
Eşsiz tarzıyla mekanların havasını değiştirecek
Royal Denim koleksiyonu ev ve ofislerde rahatlıkla
kullanılabilecek. Özellikle deri mobilyalar ve metal
aksesuarlarla kusursuz şekilde kombinlenebilen
denim desenler, iç mimari alanlardaki dekorasyonun
tamamlayıcısı olma konusunda da oldukça iddialı.
Denim halılar tarz ve modern görünümün yanı sıra
kullanım trafiğine bağlı olarak efektif bir eskime gibi
bölgesel beyazlamalarla zaman içerisinde mekanlara
vintage hava katma imkanı sağlıyor.” dedi. Royal Halı’nın
tescilli bir inovasyonu olan Royal Denim Koleksiyonu,
çok yakında yurtiçi ve yurtdışındaki tüketicilerin
beğenilerine sunulacak.
68 DECOR • September - October 2020
National collection;
Denim, from Royal Halı
The collections of Royal, Pierre Cardin and Atlas
Halı brands, which are the pioneers of the sector,
are in high demand from domestic and abroad.
Royal Halı continues its production at full capacity
in order to meet this demand in the best way. Finally,
the brand, which started a new project under the
name of Royal Halı with a completely domestic and
national product perspective, developed this project
jointly with BOSSA, one of the leading companies in
its sector. The Royal Denim collection, produced with
100% domestic and non-GMO cotton yarn, is a first in
the industry.
Tansel Tula, General Manager of Royal Halı A.Ş,
making a statement about the Royal Denim collection,
produced locally and nationally, said: “When we look
at the carpet industry, we see that 85% to 100% of
imported raw materials are used in machine-made
carpets. With the pandemic, it has been understood
that our country’s ability to produce industrial products
with domestic and national inputs is extremely
vital both in terms of economy and supply risks. With
this point of view, we started a brand new and extraordinary
project jointly with BOSSA. By using 100%
domestic and non-GMO-free cotton yarn provided
by BOSSA, exclusive to this project, we made a local
and national Royal Denim collection with a rebellious
spirit.The Royal Denim collection, taking its design
concept from the rebellious jean spirit and inspired by
the textures of jeans in its patterns offers naturalness
and elegance together. Royal Denim collection, which
will change the atmosphere of the spaces with its
unique style, can be used easily in homes and offices.
Denim patterns, which can be combined perfectly
with leather furniture and metal accessories, are
also very assertive in complementing the decoration
in interior architecture areas. In addition to the style
and modern appearance, denim carpets provide the
opportunity to add vintage air to the spaces over time
with regional bleaching such as effective aging depending
on the traffic of use.”
Safe production certificate
Tula, underlining that they recently received the Covid-19
“Safe Production Certificate” from the Turkish
Standards Institute, said: “We had prepared for these
days in April - May, when we slowed down due to the
pandemic effect, and completed our raw material
supplies. Now, in order to meet the intense demand
we face, we are operating our facilities at full capacity,
with the primary consideration of the health of
our employees. We started our innovations about 6
months ago for the new season and we have come a
long way. We believe that we will definitely meet the
expectations from Royal Halı with the innovations we
will make in this period.”
High demand from abroad
Tansel Tula, giving detailed information about the
foreign market, said; “As Royal Halı, we play an active
role in the international market as well as in the domestic
market; we export to approximately 28 countries.
We are currently receiving a lot of orders from
abroad, so we take all our precautions and operate
the factory at full capacity. Currently, the production
and shipments of our export-oriented collections
continue on a full-time basis.”
September - October 2020 • DECOR
69
imm cologne:
“Fuarımızı
yapacağız!”
Koelnmesse, fiziksel ticaret
fuarlarına güvenli koşullarda
dönüşü teyit etti. Maksimum erişim
sağlamak için ticaret fuarının dijital
uzantısı da gerçekleştirilecek
Şu anda tüm imm cologne (Köln Mobilya Fuarı) ekibinde
hâkim fikir, “Biz bunu gerçekleştiriyoruz”. imm
cologne katılımcılarına ve ziyaretçilere bir mesaj olarak,
Koelnmesse’nin endüstri etkinliğine olan bağlılığının
altını çiziyor ve imm cologne’nin 18 Ocak 2021’de
ziyaretçileri ağırlamaya hazır olacağına işaret ediyor.
Etkinliğin erişimini daha da artırmak için, Köln’deki
ticaret fuarı organizatörleri elinden geleni yapıyor.
yeni imm cologne @home platformuyla dijital alana da
taşınıyor.
Koelnmesse Ticaret Fuarı Yönetiminden Sorumlu
Başkan Yardımcısı Matthias Pollmann, “Koelnmesse
olarak bizler, hijyen ve güvenlik konseptimiz ve olumlu
bir tavırla her şeyin mümkün olduğuna inanıyoruz”
dedi ve ekledi: “Bu ilerici tutum, pek çok ulusal ve
uluslararası katılımcı ve ziyaretçinin bizimle paylaştığı
bir tavırdır. Hepsi sektör için yılın en yüksek noktasında
ağ kurmayı dört gözle bekliyor - herkes için önümüzdeki
yıl birçok şeyin farklı olacağı açık olsa da.”
Dijital formatlar maksimum erişim sağlayacak
Matthias Pollmann ve Claire Steinbrück liderliğindeki
ekibin karşılaştığı ikinci önemli zorluk, salgın nedeniyle
Köln’e seyahat edemeyen veya gelmek istemeyen
ziyaretçilere ulaşmak. “Ticaret fuarını dijital
alana doğru genişleterek, erişimimizi artırmak için
70 DECOR • September - October 2020
en iyi fırsatlara sahibiz. Dijital erişim, bundan sonraki
tüm ticaret fuarlarımız için yeni bir başarı kriteri
olarak kullanılacak. Matthias Pollmann, imm cologne
için gelecekteki stratejiyi açıklarken, artık sadece
katılımcıların ve ziyaretçilerin sayısı ve ziyaretçilerimizin
nereden geldiği ile ilgili olmayacak - dijital
erişimimiz açısından da ölçülmek istiyoruz, “diyor.
Claire Steinbrück, “Amacımız, katılımcılarımızın
fiziksel ziyaretçilere ek olarak küresel olarak kaç kişi
kurabileceğini göstermek” diye ekliyor. “Gamescom,
tüketicilere ulaşmak için gelecekteki laboratuvarımız
gibi bir etkinlikti ve yine yakınlarda yapılan DMEXCO,
ticari etkinlikler için planımız oldu. Bu iki ticaret fuarındaki
deneyimlerimize dayanarak, imm cologne için
özel bir dijital strateji oluşturduk,” dedi ve ticaret fuarı
yönetim ekibi imm cologne’nin hibrit bir formattaki
evrimini taslak olarak çizdi.
Lansmana hazır: imm cologne @home beta
sürümünde
Yeni imm cologne @home platformunun piyasaya sürülmesiyle,
iç dekor ve tasarım fuarı, katılımcıları için
iş fırsatlarını genişletmekten daha fazlasını yapıyor.
Aynı zamanda geniş bir ziyaretçi yelpazesine ulaşarak
etkileşim için çok çeşitli başka olanaklar oluşturacak.
Platform, ilgili kişilerle ağ oluşturmak ve işi bir
sonraki seviyeye çıkarmak için sektördeki paydaşlar
arasında sanal alışverişler için bir forum olacak.
Çok saygın konuşma forumu The Stage (Sahne) dahil
olmak üzere çeşitli canlı akışlı dijital aşamalara ek
olarak, sanal kafede açık ve tematik olarak seçilmiş
görüntülü sohbetler olacak ve çevrimiçi ticaret fuarı
ziyaretçileri, imm tarafından özel yeni lansmanları
deneyimleyebilecek.
Katılımcılar doğrudan ek temaslardan ve daha geniş
erişimden yararlanacak
Standart web semineri ve video konferans sistemlerinden
farklı olarak, imm cologne @home, katılımcılara
içerik akışı seçeneğinden fazlasını sunacak - ayrıca
müşterilerle doğrudan bire bir görüşmeler başlatabilecekler.
imm cologne @home böylece gerçek ağ fırsatları,
doğrudan diyaloglar ve gerçek zamanlı çözümler sunacak
- herhangi bir katılımcı için belirleyici bir avantaj.
September - October 2020 • DECOR
71
imm cologne – “We make it happen.”
“We make it happen” is the idea that is currently
guiding the whole imm cologne team. As a message
to imm cologne exhibitors and visitors, it underscores
Koelnmesse’s firm commitment to the industry
event and signals that imm cologne will be ready to
welcome visitors on 18 January 2021. To increase the
event’s reach further, the trade fair organisers in Cologne
are working to extend it into the digital sphere
with the new imm cologne @home platform.
“We at Koelnmesse believe firmly that everything is
possible with our hygiene and safety concept #B-SA-
FE4business and a positive attitude,” explains Matthias
Pollmann, Vice President Trade Fair Management
at Koelnmesse. “This progressive attitude is one that
many national and international exhibitors and visitors
share with us.
They are looking forward to networking at the emotional
high point of the year for the industry – even if it
is clear to everyone that many things will be different
next year,” he adds.
Digital formats will ensure maximum reach
The second key challenge facing the team led by Matthias
Pollmann and Claire Steinbrück is reaching those
visitors who are unable to or do not want to travel to
Cologne due to the pandemic. “By extending the trade
fair into the digital sphere, we have the best opportunities
to increase our reach. Digital reach will be used
as a new success criterion for all our trade fairs going
forward. It will no longer simply be about the numbers
of exhibitors and visitors and where our visitors
come from – we want to be measured in terms of our
digital reach as well,” says Matthias Pollmann, as he
explains the future strategy for imm cologne. “Our
72 DECOR • September - October 2020
Koelnmesse affirms the return to physical trade fairs with safe conditions.
Digital extension of the trade event to deliver maximum reach
goal is to show how many contacts our exhibitors can
generate globally in addition to the purely physical visitors,”
adds Claire Steinbrück. “gamescom event was
something like our future lab for reaching consumers,
and DMEXCO, which was recently hosted, have been
our blueprint for trade events. Based on our experiences
with these two trade fairs, we drew up a tailored
digital strategy for imm cologne,” says the trade fair
management team, sketching out imm cologne’s evolution
into a hybrid format.
Ready for launch: imm cologne @home is in beta
With the launch of the new imm cologne @home platform,
the Interior Business Event is doing more than
simply expanding business opportunities for its exhibitors.
It will also reach a broad spectrum of visitors,
creating a diverse range of further possibilities for
interaction. The platform will be a forum for virtual
exchanges between industry peers, for networking
with relevant contacts and elevating business to the
next level. In addition to a variety of live-streamed
digital stages – including the highly respected talks
forum The Stage – there will be open and thematically
curated video chats in the virtual cafe, and online
trade fair visitors will be able to experience exclusive
new launches by imm cologne exhibitors in private
showrooms.
Exhibitors to benefit directly from additional
contacts and broader reach
Unlike standard webinar and video conferencing
systems, imm cologne @home will offer exhibitors
more than just the option to stream content – they will
also be able to start one-to-one conversations with
customers directly. imm cologne @home will thereby
offer real networking opportunities, direct dialogues
and real-time solutions – a decisive advantage for any
exhibitor.
September - October 2020 • DECOR
73
Messe Frankfurt
İstanbul Türk
ihracatını arttırıyor!
780 yıllık başarılı geçmişi ile dünya
etkinlik sektörünün lider ve efsane
kuruluşu Messe Frankfurt’un önemli
bir parçası olan Messe Frankfurt
İstanbul 20. Yılını kutluyor.
Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım
Yaklaşık 800 yıllık deneyime sahip olan Messe Frankfurt,
fuar düzenleme endüstrisinde küresel liderdir.
Yaklaşık 30 ülkede 100’den fazla fuardan oluşan portföyü,
katılımcılara uluslararası ticaret hacimlerini
artırma ve dünyanın en dinamik pazarlarını keşfetme
fırsatı sunuyor. Pandemi, şirketin programlarında
birçok iptal veya ertelemeye neden oldu.
Türkiye’deki Messe Frankfurt fuarlarını temsil eden
Messe Frankfurt İstanbul, 20. yılını başarıyla dolduruyor.
Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun
Yardım ile pandeminin etkilerini, hastalığın ticaret
rahatsızlıklarına reçete, sektörün mevcut durumu,
katılımcı ve ziyaretçilere öneri ve önerileri sormak
için özel bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajda daha
fazlasını sundu.
Fuarcılıkta bir efsane olan ve neredeyse 800. Yılını
kutlayan Messe Frankfurt’un yurt dışı yapılanmasından
ve onlar içinde Messe İstanbul’un öneminden
ve pozisyonundan bahseder misiniz?
Messe Frankfurt, kendi fuar alanına sahip olan,
dünyanın en büyük fuar, kongre ve etkinlik organizatörüdür.
Messe Frankfurt, 190 ülkeye hizmet veren 30
iştirakı ile dünya çapında 2600 kişiye istihdam sağlamaktadır.
Her yıl, yarısından çoğu Almanya dışında
olmak üzere 150’dan fazla fuar organize eden şirketimiz,
%60 oranındaki hissesi Frankfurt Belediyesi’ne,
%40 oranındaki hissesi ise Hessen Eyaleti’ne ait olan
bir kamu kuruluşudur. Messe Frankfurt İstanbul
Uluslararası Fuarcılık Limited Şirketi, 2000 yılında
kurulmuştur. Türkiye’de bir şirket kurmanın altında
yatan temel fikir, Türkiye pazarının tanımlanması ve
üretim alanlarının benimsenmesidir. Firmamız, Türk
ihracatçılarına yeni pazarlara açılması konusunda
özel bir çaba göstermektedir. Hizmet verdiğimiz
firmaların uluslararası pazarlara etkin birer oyuncu
olduklarını görmek ve ülkemizin ihracatına katkı sağlamak
bizlere büyük gurur veriyor.
Messe Frankfurt İstanbul’un 20 yılının kilometre
taşlarının ana başlıklarını söyler misiniz?
20 yıl boyunca dünya çapında 40 şehirde farklı sektörlere
yönelik düzenlenen fuarlarımızda 3000’in üzerinde
Türk firması ürün ve hizmetlerini sergileme, yeni
iş bağlantıları kurma fırsatı buldular. Türkiye’de de
başta Automechanika Istanbul ve Motobike Istanbul
olmak üzere, geçen 20 yılda onlarca başarılı organizasyona
imza atmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Ancak bizleri asıl mutlu eden, firmalarımızın 20
yılda kaydettiği büyüme ve Messe Frankfurt İstanbul
ailesi olarak ülkece ulaştığımız ihracat hacmine sağladığımız
katkıdır.
Heimtextil, Ambiente ve Automechanika gibi sektörlerinde
dünyanın en büyük fuarlarını organize
ediyorsunuz. Bunlarda ve diğer fuarlarınızda Türkiye’nin
katılımda ilk üçe girdiği fuarlar var mıdır?
Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye operasyonları
dışında Messe Frankfurt etkinliklerinde rolü var
mıdır yoksa sadece Türk firmalarının Frankfurt
fuarlarına katılımı ile Automechanika İstanbul’un
organizasyonu ile mi ilgileniyor?
Sadece Frankfurt değil, yurtdışı fuarlarımızın birçoğunda
firmalarımız, her yıl yükselen katılım grafiği ile
ülkemizin üretim potansiyelini net bir biçimde yansıtıyor.
Dünyanın lider ev tekstili fuarı Heimtextil’de bu
yıl Türkiye’den 300’ün üzerinde firma standı yer aldı
ve katılım gösteren ülkeler arasında en büyük sergi
alanı ülkemize aitti. Giyimlik kumaş fuarlarımızdan
Texworld Paris’te uzun yıllardır katılımcılarımızın
fuara gösterdikleri ilgi ile Çin’in ardından en çok
katılımcısı olan 2. ülke konumundayız. Lider otomotiv
endüstrisi fuarı Automechanika, yapı ve enerji sektörlerine
yönelik fuarlarımızdan ISH, Light+Building
ve daha birçok fuarımızda Türkiye, en fazla katılım
gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Messe Frankfurt
İstanbul olarak bizler de bu gelişimin sürekliliğini
76 DECOR • September - October 2020
sağlamak niyetindeyiz. Sadece Türkiye’de düzenlediğimiz
Motobike Istanbul ve Automechanika Istanbul
değil, dünyanın neresinde olursa olsun her fuarımızda
en az 1 Türk firmanın katılımcı olarak yer almasını
hedefliyoruz.
Pandemi sürecinde fuarcılık sektörü fazla etkilenen
sektörlerden birisi oldu. Normalleşme sürecinde ve
sonrasında neler bekliyorsunuz?
Son dönemde “normalleşme” ve “yeni normal” ifadelerini
sıklıkla duyuyoruz. İnsanoğlunun yaklaşık 200
bin yıllık tarihi boyunca günlük yaşamlarını ve yaşam
koşullarını değiştirmeye zorlayan sayısız nedenlerde
olduğu gibi, 2020’nin başından itibaren küresel korona
virüs pandemisi etkinlik endüstrisine meydan okuyor.
Fakat takdir edersiniz ki 780 yıllık süreçte birçok
pandemi, savaş, ekonomik ve politik kriz döneminden
geçildi. Bu dönem hem dünyada hem de Türkiye’de
yeni bir dönemin başlangıcı olacak ve fuar alanı
algısı da değişime uğrayacak gibi bir beklenti olsa
da; pandemi gibi sıkıntılı dönemler aslında süregelen
süreçleri hızlandırıyor ya da yavaşlatıyor. Dijitalleşme
ve güvenlik gibi konular zaten gündemimizdeydi, pandemi
sadece bu noktada süreci hızlandırıyor. Günün
sonunda ister aydınlatma, ister otomotiv, ister tekstil
işi yapın üretici de, tüketici de insan. İnsan sosyal bir
varlık olarak her zaman yüz yüze görüşmeyi tercih
eder. Fiziksel görüşmenin kısıtlandığı ya da fizibilitesinin
olmadığı durumlarda dijital platformlar elbette
ki teknolojinin bizlere sunduğu çok güzel bir fırsat.
Ancak, insanlık tarih sahnesinde olmaya devam ettiği
sürece ve Messe Frankfurt’un platformlarının 780
yıldır mümkün kıldığı gibi, ticari fuar endüstrisinin en
önemli başarı faktörü, yüz yüze görüşmeler olmaya
devam edecektir.
Messe Frankfurt olarak pandemiden sonra düzenlediğimiz
ve önümüzdeki dönemde düzenleyeceğimiz tüm
organizasyonlarda koridor genişliklerinin ve minimum
stant alanlarının artırılması, koridorlarda tek/çift yön
trafik uygulamaları, yeme-içme alanlarındaki düzenlemeler
ve düzenli sağlık kontrolleri ile temelinde
sosyal mesafeyi korumaya yönelik önlemler alıyoruz.
Denizli Sanayi Odası’nın organize edeceği, ev tekstili
sektöründen uluslararası ziyaretçileri firmalarımızla
buluşturacak ‘Virtual Hometex Turkey 2020’ dijital
etkinliği için platform altyapısı ve tüm dünyada
100.000’in üzerinde firma yetkilisine yönelik uluslararası
pazarlama hizmeti sunacağız. Yakın gelecekte
diğer ihracatçı birliklerimizle de farklı sektörlerde
benzer dijital projeler üzerinde çalışmalarımız
olacaktır.
Yeni dönem için potansiyel katılımcı ve ziyaretçilere
tavsiyeleriniz nelerdir?
Pandemi ve uluslararası seyahat kısıtlamalarnın devam
ettiği bir dönemdeyiz. Bu süreçte, uluslararası ticaret
fuarlarının ileri tarihlere ertelenmesi veya iptal edilmesi
hem üretici hem de satın almacı firmalar için yeni
ürünler ve yeni iş bağlantılarına yönelik aylardır devam
eden bir ihtiyaç doğurmuş durumdadır. Ticaret fuarları
düzenlenmediği sürece üretici firmalar yeni ürün ve
hizmetlerini potansiyel müşterilerine sergileme imkanı
bulamazken, satın alma profesyonelleri de kendi pazarlarındaki
talebi karşılayacak yeni tedarikçilerle buluşma
şansı bulamıyor. Uluslararası ticaret fuarları tekrar
açıldığında pandeminin etkisi devam edecek, katılımcı
ve ziyaretçi sayılarının eski seviyeye ulaşması elbette
zaman alacaktır. Ancak firmalarımıza tavsiyemiz, fuar
için seyahat edebildikleri müddetçe tüm kişisel sağlık
önlemlerini alarak fuarlarımıza iştirak etmeleri, pandemi
ile doğan “krizi fırsata çevirme” şansını kaçırmamaları
yönündedir. Hibrit fuar uygulamalarımızla, sizler fuarlarımızda
katılımcı olduğunuz sürece, aynı anda hem
fiziksel hem de dijital platformdaki varlığınız sayesinde
seyahat edemeyen ziyaretçiler bile ürünlerinizi dijital
ortamda görüntüleyecek, sizinle canlı iletişime geçebileceklerdir.
Bu sayede yeni iş bağlantıları kurarak kısa
sürede fuar yatırımınızı ihracata dönüştürebilirsiniz.
Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye’de organize
edeceği yeni etkinlikler var mı?
Yurtdışı fuarlarımızda işbirliği içinde olduğumuz
ihracatçı birlikleri ve derneklerden Türkiye’de
yeni bir etkinlik düzenlemememiz yönünde sık sık
öneriler alıyoruz. Elbette bizler de doğru zamanda,
doğru sektörlere yönelik bir fuar organizasyonu için
değerlendirmelerimizi sürdürüyoruz. 18-20 Kasım
2020 tarihleri arasında Denizli İhracatçılar Birliği ve
September - October 2020 • DECOR
77
Messe Frankfurt Istanbul
pushes Turkish exports up!
As an important part of 780-year-old Messe Frankfurt, the leader and the
legendary establishment of event organizing industry in the world, Messe
Frankfurt Istanbul has been celebrating its 20th anniversary.
recommendations for the exhibitors and visitors. He
offered more in the talk.
Would you start with furnishing us with the information
about the foreign structure of Messe Frankfurt,
a legendary fair organizing company which celebrates
its almost 800th anniversary, in general and
about the position of Messe Istanbul in particular?
Messe Frankfurt is the largest fair, congress and
event organizer of the world in its field. The company
has been serving to 190 countries with its 30 affiliated
companies employing 2,600 people. Our company,
which organizes over 150 fairs of which more than
half are in Germany, is a public establishment owned
60% by Frankfurt Municipality and 40% by Hessen
State. Messe Frankfurt Istanbul International Fair Organization
Ltd. was established in the year 2000. The
main idea behind establishing a company in Turkey
was to determine the Turkish market and to adopt the
manufacturing areas. Our company has been striding
to lead Turkish exporters to new markets. It gives us
a special pride to see that the companies which we
serve have been influential players in international
markets and to contribute to the export volume of our
country.
With almost 800-year experience, Messe Frankfurt
is the global leader in the fair organizing industry.
Its portfolio of over 100 fairs in around 30 countries
offers the exhibitors the opportunity to increase their
international trade volume and discover the world’s
most dynamic markets. The pandemic has caused a
lot of cancellations or postponements in the schedules
of the company.
Representing Messe Frankfurt fairs in Turkey, Messe
Frankfurt Istanbul has been successfully turning its
20th year. We conducted an exclusive interview with
Tayfun Yardım, general manager of Messe Frankfurt
Istanbul, to ask the effects of the pandemic, the
prescription to the trade disturbances of the disease,
the present situation of the industry, suggestions and
Can you tell us the main headlines of the milestones
of 20 years of Messe Frankfurt Istanbul?
More than 3000 Turkish companies had the opportunity
to exhibit their products and services and establish
new business connections in our fairs organized
for different sectors in 40 cities around the world for
20 years. We are proud to have successfully organized
dozens of successful organizations notably Automechanika
Istanbul and Motobike Turkey, during last 20
years. However, what makes us happy as the Messe
Frankfurt Istanbul family is the growth of our companies
in 20 years and the contribution we have made to
the export volume our country has reached.
You organize the world’s largest fairs in their
sectors such as Heimtextil, Ambiente and Automechanika.
Are there other fairs in which Turkey is
in the first-three national exhibitors? Does Messe
Frankfurt Istanbul Turkey assume a role for Messe
78
DECOR • September - October 2020
Frankfurt events or operations outside Turkey or
its only mission is about the participation of Turkish
companies in Frankfurt fairs and organizations held
in Turkey such as Automechanika Istanbul?
Not only in Frankfurt but in many of our international
fairs, our companies clearly reflect the production
potential of our country with the increasing participation
rate every year. Over 300 companies participated
in Heimtextil, the most leading home textile
fair of the world, this year and the largest exhibition
space belonged to us. At Texworld Paris, one of our
clothing fabric fairs, we are the second country with
the highest number of exhibitors after China, with the
interest shown by our exhibitors to the fair for many
years. Leading automotive industry fair Automechanika,
the ISH trade fair for our construction and energy
sectors, and many more in our fair Light + Building,
Turkey is among the countries with the greatest participation.
As Messe Frankfurt Istanbul, we also intend
to ensure the continuity of this development. Not only
in Istanbul Motobike and Automechanika Istanbul
which we organize in Turkey, no matter where in the
world, we are aiming minimum one Turkish exhibitor
to take place in all of our fairs.
During the pandemic, the fair industry was one of
the most affected industries. What do you expect
during and after the normalization process?
Recently, we often hear the expressions of “normalization”
and “new normal”. From the beginning of
2020, the global coronavirus pandemic is challenging
the event industry, as there are numerous reasons
that have forced humanity to change their daily lives
and living conditions throughout its nearly 200,000-
year history. But as you may understand, in the 780-
year period many pandemics, wars, economic and
political crises have passed. During this period, both
in Turkey and around the world it will be the beginning
of a new era and although the expectations as an exhibition
area will undergo a change in perception; tough
periods such as a pandemic actually accelerate or
slow down ongoing processes. Issues such as digitalization
and security were already on our agenda, the
pandemic accelerates the process only at this point.
At the end of the day, whether it is lighting, automotive
or textile, both the manufacturer and the consumer
are human. As a social being, human always prefers
to meet face to face. In cases where physical meeting
is restricted or there is no feasibility, digital platforms
are of course a very good opportunity offered by technology.
However, as long as humanity remains on the
stage of history, and as Messe Frankfurt’s platforms
have made possible for 780 years, the most important
success factor of the trade fair industry will continue
to be face-to-face meetings. As Messe Frankfurt, we
take measures to maintain social distance on the basis
of increasing corridor widths and minimum stand
areas, one / two-way traffic practices in the corridors,
regulations in food and beverage areas and regular
health checks in all the organizations we organize
after the pandemic and will organize in the upcoming
period.
Will there be any new events Messe Frankfurt will
organize Istanbul in Turkey?
We welcome a lot of suggestions from the collaboration
of exporters’ unions and associations which we
cooperate in our foreign fairs about organizing a new
event in Turkey. Of course, we continue our evaluations
for a fair organization for the right sectors at the
right time. We will provide platform infrastructure for
the Virtual Hometex Turkey 2020 digital event, which
will be organized by Denizli Exporters Association and
Denizli Chamber of Industry between 18-20 November
2020, and bring international visitors from the home
textile industry together with our companies, and we
will provide international marketing services for more
than 100,000 company officials all over the world. In
the near future, we will work on similar digital projects
in different sectors with our other export associations.
What are your recommendations to prospective
exhibitors and visitors for the new term?
We are in a period where pandemic and international
travel restrictions continue. In this process,
postponing or canceling international trade fairs for
future dates has generated a need for new product
arrangements and new business connections for
both manufacturers and purchasers. Unless trade
fairs are organized, manufacturers cannot find
the opportunity to present their new products and
services to their potential customers and purchasing
professionals cannot find the chance to meet
new suppliers that will meet the demand in their
markets. When the international trade fairs reopen,
the effect of the pandemic will continue, and it will
take time for the number of exhibitors and visitors
to reach the previous level. However, our advice to
our companies is that they take all personal health
precautions as long as they can travel to the fair and
take part in our fairs, not to miss the chance to “turn
the crisis into an opportunity” arising from the pandemic.
With our hybrid fair applications, as long as
you are participating in our fairs, even visitors who
cannot travel will be able to view your products in
digital environment and communicate with you live
thanks to your presence in both physical and digital
platforms. In this way, you can convert your fair
investment to export in a short time by establishing
new business connections.
September - October 2020 • DECOR
79
Enza’dan minimal halılar; Liberta
Enza Home, soyut desenlerin gri-lacivert renk kombinasyonuyla buluştuğu
Liberta Halı ile aradığınız minimal estetiği yaşam alanlarınıza taşıyor.
Zamansız tasarımlarıyla yaşam alanlarının ruhunu değiştiren Enza Home, birbirinden şık modellerin yer aldığı halı
koleksiyonunun en yeni parçası Liberta Halı ile mekanlara zarafet katıyor. Metrekarede 480 bin vuruş tekniğiyle
dokunan Liberta Halı, kaliteli dokuması, gri ve lacivert renk kombinasyonu ve soyut desen harmonisiyle dikkat
çekiyor. 80 x 2.00, 80 x 3.00, 1.20 x 1.80, 1.60 x 2.30 ve 2.00 x 2.90 olmak üzere beş farklı boy alternatifi bulunan
Liberta Halı, bu sayede istediğiniz her alanda rahatlıkla kullanılabiliyor.
Liberta by Enza Home
Enza Home, applies the minimal aesthetics you are looking for in your living
spaces with Liberta Carpet, where abstract patterns meet a grey-navy
colour combination.
Enza Home, which changes the spirit of life spaces with its timeless designs, adds elegance to the spaces with
Liberta Carpet, the newest piece of the carpet collection featuring so many elegant models. Liberta Carpet, which
is woven with the 480 thousand stroke per square meter method, stands out with its quality texture, grey and navy
colour combination and an abstract pattern harmony. Liberta Carpet has five different size alternatives: 80 x 2.00,
80 x 3.00, 1.20 x 1.80, 1.60 x 2.30 and 2.00 x 2.90, so it can be easily used in any area you want.
80 DECOR • September - October 2020