Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
28<br />
beslenme sıklığının yüzde 30,9’a, yaşlı nüfusa bakıldığında ise yüzde 83’e kadar çıkabildiğini gösteriyor. Kansere bağlı yetersiz<br />
beslenme gelişimi ise kanserli hastaların yüzde 50 ila 80’inde gözleniyor ve kanserli hastaların yüzde 20 ila 40’ında birincil ölüm<br />
sebebi olduğu tahmin ediliyor.<br />
Bunlara ek olarak:<br />
• Çok sayıda nörolojik hastalığın, bu hastaların beslenme durumu üzerinde derin bir etkisi vardır. İnme, epilepsi, alzheimer,<br />
demans, parkinson, MS, ALS, kafa travması ve nöromüsküler hastalıklarda beslenme desteğine ihtiyaç vardır.<br />
• Cerrahi hastalarda yetersiz beslenme ve buna bağlı kas ve kilo kaybı sıklıkla gelişebilir.<br />
• Yaşlı bireylerin üçte biri yetersiz beslenme riski altındadır.<br />
• İnme hastalarının yaklaşık yüzde 90’ı, bilinç kaybı, yutma sorunları, azalan hareketlilik, iletişim sorunları, yorgunluk,<br />
depresyon, görsel ve algısal bozukluklar nedeniyle yetersiz beslenme riski altındadır.<br />
Aşağıda, uzmanlarla bu önemli konularla ilgili olarak yapılan röportajlardan alıntılara ulaşabilirsiniz:<br />
President of Turkish Cancer Research and Fight against Cancer Association, Prof.<br />
Dr. Şuayib Yalçın: “In the research participated by 50 clinics from various disciplines<br />
and studied 3,500 patients’ nutritional status it has been found that among patients<br />
admitted to outpatient clinics the worst ones are the oncology patients. When<br />
evaluated and supported in the early period, “improving nutritional status” is an area<br />
that we can plan and manage much more easily than managing cancer treatment in<br />
our patients, so let’s not forget that evaluating and supporting the nutritional status<br />
of the patient with the diagnosis without delay is a very important factor affecting the<br />
treatment success.”<br />
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Şuayib<br />
Yalçın: “Türkiye’den farklı disiplinlerden 50 kliniğin katıldığı 3500 hastanın beslenme<br />
açısından değerlendirildiği çalışmada, polikliniklere başvuran hastalar arasında<br />
beslenme durumu en kötü hasta grubunun onkoloji hastaları olduğu görülmüştür.<br />
Erken dönemde değerlendirildiğinde ve desteklendiğinde “beslenme durumunu<br />
iyileştirmek” hastalarımızda kanser tedavisini yönetmeye göre çok daha kolayca planlayabileceğimiz ve yönetebileceğimiz bir<br />
alan, bu yüzden geç kalmadan tanı ile birlikte hastanın beslenme durumunun değerlendirilmesinin ve desteklenmesinin tedavi<br />
başarısını etkileyen çok önemli bir faktör olduğunu unutmayalım.”<br />
Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Turkish Lung Cancer Association<br />
President, Prof. Dr. Erdem Göker: “When cancer-related malnutrition is not treated,<br />
we see higher recurrent hospitalization rates, longer hospital stay, lower tolerance<br />
to cancer treatment, worse quality of life and a decrease in survival. The application<br />
of nutritional support in cancer patients simultaneously with the diagnosis of cancer,<br />
following the presence of malnutrition or nutritional risk detected by screening,<br />
instead of a routine support to chemotherapy or radiation therapy, is a globally<br />
accepted approach. I would like to recommend my colleagues that they should employ<br />
a holistic approach while planning cancer treatment for their patients, not only in<br />
terms of cancer treatment or nutritional needs, but also as the person to accompany<br />
the patient throughout the cancer journey; I would like to remind once again the<br />
importance of their psychological, social and emotional support and guiding their<br />
patients about how they can overcome this fight.”<br />
Prof. Dr. Erdem Göker: “Kansere bağlı malnütrisyon tedavi edilmediğinde, daha yüksek tekrarlayan hastane yatış oranları,<br />
daha uzun hastanede kalış süresi, kanser tedavisine daha düşük tolerans, daha kötü yaşam kalitesi ve sağ kalımda azalma<br />
görülmektedir. Kanserli hastalarda, nütrisyonel desteğin, kemoterapi veya ışın tedavisine ek rutin bir destek yerine, kanser<br />
tanısıyla eş-zamanlı olarak tarama-bazlı tespit edilen malnütrisyon veya nütrisyonel risk varlığını takiben uygulanması dünya<br />
çapında kabul görmüş bir yaklaşımdır. Meslektaşlarıma, hastalarına kanser tedavisi planlarken, bütüncül bir yaklaşımla<br />
değerlendirme yaparak, sadece kanser tedavisi ya da beslenme ihtiyaçları olarak değil, aynı zamanda hastanın kanser<br />
yolculuğu boyunca ona eşlik edecek kişi olarak; psikolojik, sosyal ve duygusal açıdan da destek olmalarını ve bu savaşın<br />
üstesinden gelebilecekleri konusunda hastalarına rehberlik etmelerinin önemini bir kere daha hatırlatmak isterim.”<br />
Kasım - November <strong>2020</strong>