28.05.2021 Views

Medikal Teknik Haziran 2021

Medikal Teknik Haziran 2021

Medikal Teknik Haziran 2021

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

on behalf of<br />

İstmag Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />

Managing Editor<br />

(Responsible)<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

Advertising Coordinator<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

+90 537 441 97 68<br />

Editors<br />

Duygu SAZAN<br />

duygu.sazan@img.com.tr<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

recep.arslantas@img.com.tr<br />

Foreign Relations Manager<br />

Ayça SARIOGLU<br />

ayca.sarioglu@img.com.tr<br />

Accounting Manager<br />

Cuma KARAMAN<br />

cuma.karaman@img.com.tr<br />

Finance Manager<br />

Yusuf DEMİRKAZIK<br />

yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />

Digital Assets Manager<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Web Designer<br />

Amine Nur Yılmaz<br />

amine.yilmaz@img.com.tr<br />

Graphic & Design<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Subscription<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

Bursa Represantation<br />

Ömer Faruk GÖRÜN<br />

omer.gorun@img.com.tr<br />

Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />

Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />

Printing<br />

CTP • BASKI<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No: 11 A/41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />

+90.212 454 30 00<br />

Head Office<br />

İstanbul Magazin Grubu<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />

No:11 Medya Blok Kat:1<br />

34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />

Tel: 0212 454 22 22<br />

Faks: 0212 454 22 93<br />

www.medikalteknik.com.tr<br />

e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />

yer alan makalelerdeki fikirler<br />

yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />

reklam verene aittir.<br />

İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />

bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç<br />

Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />

Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />

medikalteknik<br />

Recep Arslantaş<br />

Duygu Sazan<br />

1<br />

0<br />

1<br />

8<br />

2<br />

6<br />

3<br />

4<br />

4<br />

6<br />

5<br />

0<br />

The Rate of Allergic Diseases<br />

Increased from 3 Percent to 15 in the<br />

Last 20 Years<br />

Alerjik Hastalıkların Oranı Son 20 Yılda<br />

Yüzde 3’ten 15’e Çıktı<br />

Medical Directorate of Abdi İbrahim<br />

Warns: ‘Pulmonary Arterial<br />

Hypertension’ is a Life-Threatening<br />

Disease<br />

Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü<br />

Uyarıyor: ‘Akciğer Yüksek Tansiyonu’ Hayatı<br />

Tehdit Eden Bir Hastalıktır<br />

Eight Myths about Heart Health<br />

Kalp Sağlığıyla İlgili Doğru Gibi Kabul<br />

Edilen 8 Şehir Efsanesi<br />

Have “Emergency Health”!<br />

“Acil Sağlık”lı Olun!<br />

Sanofi and GSK COVID-19 Vaccine<br />

Candidate Demonstrates Strong<br />

Immune Responses Across All Adult<br />

Age Groups in Phase 2 Trial<br />

Sanofi ve GSK’nın COVID-19 Aşı Adayının<br />

Faz 2 Sonuçları Açıklandı<br />

A New Step in Combating Multiple<br />

Medication Use and Drug Side Effects in<br />

the Elderly<br />

Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı ve İlaç Yan<br />

Etkileri ile Mücadelede Yeni Bir Adım


NEW SEASON, NEW NORMAL, NEW LIFE<br />

Now, our sectors, our people, and we are all used to living with the effect of the pandemic.<br />

At first, the wounds that were made or the crises that were turned into opportunities left<br />

their place to normalization in the sector. Of course, there will be tides, we will not be<br />

able to proceed with a fixed line, but we left behind the days of being caught unprepared<br />

for negative situations.<br />

The acceleration of vaccination studies has become a new hope for us. Of course, we do<br />

not get vaccinated today and expect everything to return to normal tomorrow. However,<br />

it is comforting to know that our life will decrease with the pandemic.<br />

Our health system has also developed in change. I visited several hospitals during this<br />

month. The whole order continues as if there was no epidemic. People comply with<br />

masks, distance, hygiene rules and can now go to hospitals with peace of mind to have<br />

their regular checks or treatment. Observing this made me very pleased to be honest.<br />

As life is on its way, our industry fairs also adapt to this way of life. Our industry meetings<br />

will start with the Expomed Eurasia Istanbul Fair. Being able to come together with our<br />

friends at this fair again made both my team and me really happy. Right after, Arab<br />

Healtcare Dubai Fair has already taken its place in our plans and calendar.<br />

We are starting a new life again in a new season, with our new issue, accompanied by<br />

new normals. Our direction in change continues its course in development ...<br />

Stay healthy until we see you in our next issue, with good developments and good<br />

meetings!<br />

YENİ MEVSİM, YENİ NORMAL, YENİ HAYAT<br />

DUYGU SAZAN<br />

Editor<br />

Artık sektörlerimiz, insanlarımız, hepimiz pandemi etkisiyle yaşamaya alıştık. İlk<br />

başlarda alınan yaralar ya da fırsata çevrilen krizler sektörde yerini normalleşmeye<br />

bıraktı. Elbette ki gel gitler olacak, sabit bir çizgi ile ilerleyemeyeceğiz ama olumsuz<br />

durumlara da hazırlıksız yakalanma günlerini geride bıraktık.<br />

Aşılama çalışmalarının hızlanması bizler için yeni bir umut oldu. Tabi ki bugün aşı olup,<br />

yarın her şeyin bir anda normale dönmesini beklemiyoruz. Ancak pandemi ile birlikte<br />

yaşama süremizin azalacağını bilmek içimizi rahatlatıyor.<br />

Sağlık sistemimiz de değişim içerisinde gelişim göstermiş durumda. Bu ay süresince<br />

birkaç hastane gezdim. Tüm düzen sanki salgın yokmuşçasına devam ediyor. İnsanlar,<br />

maske, mesafe, hijyen kurallarına uyum sağlıyor ve düzenli kontrollerini yaptırmak ya da<br />

tedavi olmak için gönül rahatlığıyla artık hastanelere gidebiliyorlar. Bunu gözlemlemek<br />

beni de oldukça memnun etti açıkçası.<br />

Hayat yoluna giriyorken, sektör fuarlarımız da hayatın bu yoluna uyum sağlıyor. Sektör<br />

buluşmalarımız, Expomed Eurasia İstanbul Fuarı ile başlayacak. Dostlarımızla bu<br />

fuarda tekrar bir araya gelebiliyor olmak hem ekibimi hem de beni gerçekten sevindirdi.<br />

Hemen sonrasında, Arab Healtcare Dubai Fuarı, planlarımız ve takvimimizdeki yerini<br />

çoktan aldı.<br />

Yeni bir mevsimde, yeni sayımızla, yeni normaller eşliğinde adeta yeni bir hayata<br />

başlıyoruz tekrardan. Değişim içerisindeki yönümüz, gelişimde seyrini sürdürüyor…<br />

Güzel gelişmeler ile, güzel buluşmalar ile, bir sonraki sayımızda görüşünceye dek<br />

sağlıkla kalın!


6<br />

New Variants Infect Cells Faster<br />

Yeni Oluşan Hücreleri Daha Hızlı Enfekte Ediyor<br />

Tüm dünyayı bir yılı aşkın süredir etkisi altına<br />

alınan Covid-19 pandemisinde virüsün varyantları<br />

en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Yeni<br />

oluşan varyantların tehlikeli özelliklerini daha<br />

da etkili hale getirdiklerini belirten uzmanlar, bu<br />

nedenle hücreleri daha hızlı enfekte ettiklerine<br />

dikkat çekiyor. Uzmanlar, yapılan çalışmaların tüm<br />

varyantların orijinal SARS-CoV-2’den türediğini<br />

ve haliyle ortak bölgelerinin bulunma ihtimalinin<br />

yüksek olduğunu vurguluyor. Uzmanlara<br />

göre etkisi azalan varyantlar da oluşuyor. Bu<br />

varyantların çoğalması, aşılama çalışmalarının<br />

hız kazanması ve insanların daha dikkatli olarak<br />

virüsü konak hücresiz bırakması ile bu virüsten<br />

kurtulmamızın mümkün olabileceğini kaydediyor.<br />

Lecturer Prof. Dr. Korkut Ulucan, Molecular Biology and Genetics,<br />

Faculty of Engineering and Natural Sciences, Üsküdar University<br />

Variants of the virus are among the most talked<br />

about topics in the Covid-19 pandemic, which has<br />

been under the influence of the whole world for<br />

more than a year. Stating that the newly formed<br />

variants make their dangerous properties even<br />

more effective, experts point out that they infect<br />

cells faster. Experts emphasize that all variants of<br />

the studies are derived from the original SARS-<br />

CoV-2 and naturally, common regions are likely<br />

to be found. According to experts, there are also<br />

variants with decreasing effect. He notes that<br />

it may be possible to get rid of this virus by the<br />

proliferation of these variants, the acceleration<br />

of vaccination studies and the more careful<br />

people leaving the virus without a host cell.<br />

Lecturer Prof. Dr. Korkut Ulucan, Molecular Biology and<br />

Genetics, Faculty of Engineering and Natural Sciences,<br />

Üsküdar University, made evaluations on the variants of the<br />

coronavirus that have affected the whole world for more<br />

than a year.<br />

Stating that the pandemic of the century, which started in<br />

Wuhan, China as of the end of 2019, affected the whole<br />

world in a short time, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “The<br />

pandemic has completely changed the rules of the world.<br />

Pandemic is still on our agenda with news of new variants<br />

and suddenly increasing deaths. The questions of What are<br />

these variants and how are they so dangerous? are not off<br />

the agenda.”<br />

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri<br />

Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğretim Görevlisi<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan, bir yıldan fazla bir süredir tüm<br />

dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün varyantlarına ilişkin<br />

değerlendirmelerde bulundu.<br />

2019 yılı sonu itibarıyla Çin’in Wuhan kentinde başlayan<br />

yüzyılın pandemisinin kısa sürede tüm dünyayı etkisi<br />

altına aldığını belirten Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Pandemi<br />

dünyanın kurallarını tamamen değiştirdi. Pandemi yeni<br />

varyant haberleri ve bir anda artan ölüm sayıları ile yine<br />

gündemimizden düşmüyor. Nedir bu varyantlar ve nasıl bu<br />

kadar tehlikeli oluyorlar soruları gündemden düşmüyor.”<br />

dedi.<br />

Genetik çalışmalarla virüs analiz edildi<br />

Hastalığın sebebinin virüs olduğu belirlendikten sonra<br />

moleküler biyoloji alanındaki bilgiler ve gelinen noktanın bir<br />

sonucu olarak günler içinde virüsün genetik yapısını bilim<br />

insanlarının analiz etmeyi başardığını kaydeden Prof. Dr.<br />

Korkut Ulucan, “Böylece virüsün genetik yapısı hakkında<br />

birçok bilgiye sahip olduk. Hangi bölgelerinde hangi bilgiler<br />

saklı, hücreye girişte ve hücre içindeki metabolizması ve bu<br />

metabolizmaları yöneten genetik yapının içeriği hakkında<br />

çok önemli bilgilere sahip olduk. Bu bilgiler aslında<br />

bilim insanlarına hem hastalığın tedavisi için hem de aşı<br />

çalışmaları için çok önemli bilgiler sundu. Bu sayede de<br />

aşı çalışmaları hız kazandı.” diyerek bilimsel gelişmelerin<br />

öneminden bahsetti.<br />

Virüsler konak hücrede kendilerini çoğaltıyor<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan, virüsün çok fazla varyant<br />

oluşturması ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde<br />

bulundu: “Virüsler zorunlu hücre içi paraziti olarak da<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


7<br />

Virus analyzed with genetic studies<br />

Noting that after the virus was determined to be the<br />

cause of the disease, scientists managed to analyze the<br />

genetic structure of the virus within days as a result of<br />

the information in the field of molecular biology and the<br />

point reached, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “Thus, we<br />

learned a lot about the genetic structure of the virus.<br />

What information is hidden in which regions, we have very<br />

important information about the metabolism inside and<br />

inside the cell, and the content of the genetic structure<br />

that governs these metabolisms. This information actually<br />

provided very important information to scientists both for<br />

the treatment of the disease and for vaccine studies. In this<br />

way, vaccination studies have accelerated.” He talked about<br />

the importance of scientific developments.<br />

Viruses reproduce themselves in the host cell<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan made the following evaluations<br />

regarding the virus generating too many variants, “Viruses<br />

are also considered as obligate intracellular parasites.<br />

That is, they activate themselves only in another cell. Once<br />

inside the host cell, they either integrate their own genome<br />

into the host cell genome, or they tend to infect other cells<br />

by rapidly replicating themselves and killing the host cell.<br />

The newly formed variants are more effective<br />

Sometimes they make mistakes while synthesizing their<br />

genomes during rapid reproduction. These errors either<br />

give viruses a new feature or increase the effect of an<br />

existing feature or cause the loss of the effect of an<br />

existing feature. Here, the newly formed variants make<br />

their properties even more effective when they pose a<br />

danger to us, they infect cells faster.”<br />

Noting that these variants proliferate very rapidly due<br />

nitelendirilmektedirler. Yani kendilerini ancak başka bir<br />

hücre içinde aktive ederler. Konak hücreye girdikten sonra<br />

ya kendi genomlarını konak hücre genomunun içine entegre<br />

ederler veya kendilerini hızla çoğaltarak konak hücreyi<br />

öldürerek diğer hücreleri enfekte etme eğilimindedirler.<br />

Yeni oluşan varyantlar daha etkili oluyorlar<br />

Hızlı çoğalma sırasında da genomlarını sentez ederken<br />

bazen hatalar yaparlar. Bu hatalar da virüslere ya yeni bir<br />

özellik kazandırır ya olan bir özelliğin etkisini artırır veya<br />

olan bir özeliğin etkisinin kaybolmasına neden olurlar. İşte<br />

yeni oluşan varyantlar bizim için tehlike oluşturduklarında<br />

olan özelliklerini daha da etkili hale getiriyorlar, hücreleri<br />

daha hızlı enfekte ediyorlar.”<br />

Bu varyantların bu özelliklerinden dolayı çok hızlı<br />

çoğaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Belirli<br />

zaman içinde de belirli bir bölgede baskın varyant oluyorlar<br />

ve enfeksiyon hızını ve riskini de artırıyorlar. Bu yüzden<br />

oluşan varyantların karakterizasyonu çok önemli. Virüsler<br />

ne kadar çok konak hücreye girerse o kadar değişime açık<br />

olurlar ve bizler için o kadar tehlikeli boyutlara ulaşırlar”<br />

diyerek varyantların tehlikesine dikkat çekti.<br />

Ölüm sayılarının artması oluşan varyantlar ile<br />

orantılı<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan, ölüm sayılarının artması ile ilgili<br />

olarak da şunları söyledi: “Virüsler ne kadar kolay hücrelere<br />

girerse o kadar sayısal çoğunluğa ulaşırlar ve özellikle<br />

hassas bireylerde istenmeyen sonuçlara neden olabilirler.<br />

Yani bir virüsün hücre içine kolay girebilmesi, oluşan yeni<br />

varyantlar ile daha çok bireyi enfekte etmesi ve dolayısıyla<br />

virüse karşı direnç gösteremeyen bireylerde daha ciddi<br />

zarar vermesi anlamına da gelebilmektedir. O yüzden<br />

yeni varyantların enfeksiyon riskinin yüksek ama ölüm<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


8<br />

to these features, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “They<br />

become a dominant variant in a certain region over time<br />

and increase the speed and risk of infection. Therefore,<br />

characterization of the variants formed is very important.<br />

“The more viruses enter the host cell, the more they are<br />

open to change and the more dangerous they reach for us,”<br />

he drew attention to the danger of variants.<br />

The increase in the number of deaths is<br />

proportional to the variants that occur<br />

Regarding the increase in the number of deaths, Prof.<br />

Dr. Korkut Ulucan said, “The more easily viruses enter the<br />

cells, the more numerical they reach, and they can cause<br />

undesirable results, especially in sensitive individuals. In<br />

other words, the easy entry of a virus into the cell can also<br />

mean that it infects more individuals with the new variants<br />

and therefore causes more serious damage to individuals<br />

who cannot resist the virus. Therefore, the hypothesis<br />

that new variants have a high risk of infection but a low<br />

mortality rate is not always correct. Here, the genetic<br />

makeup of the infected individuals and the strength of<br />

their immune systems are also important. In other words,<br />

the resistance of the host cell and infected individuals<br />

against the virus, and the biological and genetic structure<br />

underlying this resistance are very important.”<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan noted that the mortality rates are<br />

not only dependent on the virus, but are linked to the<br />

genetic and biological structure of the individual.<br />

There is also the possibility that newly formed<br />

and potential variants are fusions<br />

Stating that the more the virus infects, the more it is wide<br />

open to change, Prof. Dr. Korkut Ulucan concluded his<br />

words as follows, “The errors that can occur while copying<br />

the genome of the virus we currently predict, and the<br />

variations that result from these errors either acquiring new<br />

features or strengthening a feature. At first, we compared<br />

it with influenza, and we thought whether the different<br />

variants we observed in influenza could combine in one<br />

cell and form a new and dangerous variant. Our current<br />

information is not in this direction, but for now. However,<br />

the fact that the previous variants have common points<br />

in the Indian virus, which scares us nowadays, has made<br />

us think this way. However, we already have information<br />

that all variants are derived from the original SARS-CoV-2<br />

and naturally their common regions are likely to be found.<br />

But over time, we will be able to understand more clearly<br />

whether different variants infect a cell and generate new<br />

combinations of genes within the cell. It is too early to claim<br />

this. However, it should not be forgotten that just as new<br />

variants show more severe features in the virus, variants<br />

that lose their characteristic are also formed, and perhaps<br />

we will be able to get rid of this virus with the proliferation<br />

of these variants, the acceleration of vaccination studies<br />

and we more carefully leave the virus without a host cell.<br />

So until there is zero incidents, attention should be paid to<br />

the quadruple of social distancing, mask, ventilation and<br />

hygiene.”<br />

oranlarının düşük olması hipotezi her zaman doğru değildir.<br />

Burada enfekte olan bireylerin genetik yapıları ve immün<br />

sistemlerinin güçleri de önemlidir. Yani konak hücrenin ve<br />

enfekte olan bireylerin virüse karşı gösterdikleri direnç,<br />

bu direncin altında yatan biyolojik ve genetik yapı çok<br />

önemlidir.”<br />

Prof. Dr. Korkut Ulucan, ölüm oranlarının sadece virüse<br />

bağlı olmadığını, bireyin genetik ve biyolojik yapısı ile<br />

bağlantılı olduğunu da kaydetti.<br />

Yeni oluşan ve oluşabilecek varyantların füzyon<br />

olma ihtimali de var<br />

Virüsün ne kadar çok enfekte ederse o kadar değişime<br />

davetiye çıkardığını belirten Prof. Dr. Korkut Ulucan,<br />

sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim şu anda tahmin<br />

ettiğimiz virüsün kendi genomunu kopyalarken ortaya<br />

çıkabilen hatalar ve bu hatalardan oluşan ya yeni özellik<br />

kazanma veya bir özelliği güçlendiren varyasyonlar. Biz ilk<br />

başlarda influenza ile karşılaştırdık, özellikle influenzada<br />

gözlemlediğimiz farklı varyantların bir hücrede birleşip<br />

yeni ve tehlikeli bir varyant oluşturabilir mi diye düşündük.<br />

Şuan ki bilgilerimiz bu yönde değil ama şimdilik. Ancak<br />

örneğin şimdilerde bizleri korkutan Hindistan virüsünde<br />

önceki varyantların ortak noktalarının olması, bizleri böyle<br />

düşünmeye itti. Ancak zaten eldeki bilgilerimiz, orijinal<br />

SARS-CoV-2’den tüm varyantların türediği ve haliyle ortak<br />

bölgelerinin bulunma ihtimalinin yüksek olduğu. Ama<br />

zaman içinde acaba farklı varyantlar bir hücreyi enfekte<br />

edip hücre içinde yeni gen kombinasyonları oluşturuyor<br />

mu diye daha net anlayabileceğiz. Bunu iddia etmek için<br />

henüz erken. Ancak unutulmamalıdır ki nasıl yeni varyantlar<br />

virüste daha şiddetli özellikler gösteriyorsa olan özelliği<br />

kaybeden varyantlar da oluşuyor ve belki de bu varyantların<br />

çoğalması, aşılama çalışmalarının hız kazanması ve bizlerin<br />

daha dikkatli olarak virüsü konak hücresiz bırakması ile<br />

belki de bu virüsten kurtulabileceğiz. Bu yüzden sıfır vaka<br />

olana dek elden geldiğinde mesafe, maske, havalandırma<br />

ve hijyen dörtlüsüne dikkat etmeye devam edilmelidir.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


10<br />

The Rate of Allergic Diseases Increased from<br />

3 Percent to 15 in the Last 20 Years<br />

Alerjik Hastalıkların Oranı Son 20 Yılda Yüzde 3’ten 15’e Çıktı<br />

Yapılan çalışmaların 2050 yılında her iki kişiden<br />

birinin alerjik yapıya sahip olacağını gösteriyor.<br />

Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya<br />

Ercan Sarıçoban, 20 yıl öncesinde %3-5 oranında<br />

görülen alerji hastalıklarının günümüzde 2-3 kat<br />

artış göstererek %10-15 gibi bir orana çıktığını<br />

işaret etti.<br />

Pediatric Allergy and Immunology Specialist<br />

Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban<br />

Studies show that by 2050, one out of every two<br />

people will have an allergic nature. Pediatric<br />

Allergy and Immunology Specialist Prof. Dr. Hülya<br />

Ercan Sarıçoban pointed out that allergy diseases,<br />

which were seen at a rate of 3-5% 20 years ago,<br />

have increased to a rate of 10-15%, showing 2-3<br />

times more increase today.<br />

With the arrival of spring, the importance of allergies, one<br />

of the most frequently discussed topics, is increasing day<br />

by day. Research shows that almost all allergic diseases<br />

have increased significantly in recent years. Reminding<br />

that environmental factors and industrialization are of<br />

great importance at this point, Pediatric Allergy and<br />

Immunology Specialist Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban,<br />

Kozyatağı Hospital, Yeditepe University said, “We know that<br />

it has a very serious effect especially on the occurrence<br />

of respiratory allergies. Allergic responses are increasing<br />

with many chemicals and their inhalation especially with<br />

the use of increasing detergents in the current period, as<br />

well as exhaust smoke, increased air pollution, processed,<br />

packaged foods, microplastics, nanoparticles.”<br />

Global warming extended pollen season<br />

Noting that allergic rhinitis, known as hay fever in the<br />

society and associated with pollen, is seen in the spring<br />

months when plants leave their pollen, Prof. Dr. Hülya<br />

Baharın gelmesiyle birlikte en sık konuşulan konulardan<br />

biri olan alerjilerin her geçen gün de önemi giderek artıyor.<br />

Zira araştırmalar alerjik hastalıkların hemen tamamında<br />

son yıllarda ciddi artış görüldüğünü gösteriyor. Bu noktada<br />

çevresel faktörler ve endüstrileşmenin çok büyük önemi<br />

bulunduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı<br />

Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr.<br />

Hülya Ercan Sarıçoban, “Özellikle solunum alerjilerinin<br />

ortaya çıkmasında çok ciddi etkisinin olduğunu biliyoruz.<br />

Egzoz dumanı, hava kirliliğinin artması, işlenmiş, paketli<br />

gıdalar, mikroplastikler, nanopartiküllerin yanı sıra<br />

özellikle içinde bulunduğumuz dönemde kullanımı artan<br />

deterjanların kullanılması ile birçok kimyasal ve bunların<br />

solunmasıyla birlikte alerjik tepkiler artıyor.” diye konuştu.<br />

Küresel ısınma polen mevsimini uzattı<br />

Toplumda saman nezlesi olarak bilinen ve polenlerle<br />

ilişkili olan alerjik rinitin, bitkilerin polenlerini bıraktığı<br />

bahar aylarında görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Hülya<br />

Ercan Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Havaların,<br />

küresel ısınma ile birlikte daha erken ısınmaya başlaması,<br />

mevsim sezonun daha uzun sürmesi polenlere karşı<br />

maruziyeti arttırdı. Normalde Nisan ortasında başlamasını<br />

beklediğimiz bir polenizasyon Mart ortasında başlıyor<br />

ve normalden uzun sürüyor. Bu nedenle daha fazla aynı<br />

alerjenle, polenle karşılaşıyoruz.”<br />

Evde geçirilen zaman artıkça solunum alerjieri<br />

artıyor<br />

Ev içinde geçirilen zamanın artmasıyla birlikte solunum<br />

yolu alerjilerinin tetiklendiğine dikkat çeken Prof. Dr.<br />

Hülya Ercan Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “2<br />

yaş öncesi daha çok besin alerjileri görülürken solunum<br />

yolu alerjileri 2 yaşından sonra görülüyor. Hava yolu ile<br />

alerji yapabilen maddeler içinde ev tozu akarları, küf,<br />

hayvan cilt döküntüleri, salgı ve tüyleri, yabani ot, çimen<br />

ve ağaç polenleri sayılabilir. Uzun süre evde kalmak da ev<br />

içi alerjenleri, ev tozu akarları, küf mantarları ve hayvan<br />

tüylerine olan maruziyetin artmasına neden oluyor.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


11<br />

Ercan Sarıçoban said, “The fact that the weather started<br />

to get warmer earlier with global warming and the season<br />

lasting longer increased the exposure to pollen. Pollination,<br />

which we normally expect to start in mid-April, starts in<br />

mid-March and takes longer than usual. That’s why we<br />

encounter more of the same allergen, pollen.”<br />

Respiratory allergies increase as time spent at<br />

home increases<br />

Expressing that respiratory allergies are triggered with<br />

the increase of time spent at home, Prof. Dr. Hülya Ercan<br />

Sarıçoban said, “Before 2 years of age, more food allergies<br />

are seen, but respiratory allergies are seen after 2 years of<br />

age. House dust mites, mold, animal skin rashes, secretions<br />

and feathers, weeds, grass and tree pollen are among<br />

the substances that can cause allergies by air. Staying at<br />

home for a long time also increases exposure to household<br />

allergens, house dust mites, mold fungi and animal dander.<br />

For this reason, it is important to take the necessary<br />

precautions, especially when staying at home. In addition,<br />

household cleaning and dishwashing, detergents used<br />

in washing machines, perfumes used in the house-room<br />

fragrances and cigarette smoke also contribute to the<br />

appearance of respiratory allergies.”<br />

Not all allergies have the same symptoms<br />

Since different organs and systems are affected to<br />

different degrees in an allergic reaction, the symptoms<br />

of allergic diseases can occur in many different ways.<br />

Emphasizing that respiratory allergies reduce the quality of<br />

life of the child, Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban said, “With<br />

allergic colds, nasal itching, sneezing that occurs 10-15<br />

times in a row, runny nose, then nasal congestion, difficult<br />

breathing, sleeping with open mouth, sleeping with open<br />

mouth and increased snoring at night, itching in eyes,<br />

Watering, rash, shortness of breath, unresolved cough and<br />

wheezing are among the complaints we often encounter.<br />

If it is not treated well, we encounter conditions that<br />

disrupt the quality of life such as recurrent ear infections<br />

and hearing loss for young children, recurrence of sinusitis<br />

for older children and adults, and recurrent antibiotic use<br />

needs.”<br />

Bu nedenle özellikle evde kalınan zamanlarda gerekli<br />

önlemleri almak önem taşıyor. Ayrıca ev temizliği ve<br />

bulaşık, çamaşır makinesinde kullanılan deterjanlar, ev<br />

içinde kullanılan parfümler-oda kokuları sigara dumanı da<br />

solunum alerjilerin gözükmesinde katkı sağlıyor.”<br />

Tüm alerjilerde aynı belirtiler görülmüyor<br />

Alerjik reaksiyonda, değişik organ ve sistemler farklı<br />

derecelerde etkilendiğinden, alerjik hastalıkların belirtileri<br />

çok farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Solunum yolu<br />

alerjilerinin çocuğun yaşam kalitesini düşürdüğünü önemle<br />

vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, “Alerjik nezle<br />

de burun kaşıntısı, arka arkaya 10-15 defa oluşan hapşırık,<br />

burun akıntısı, daha sonra burnun tıkanması, zor nefes<br />

almak, ağzı açık uyumak, ağzı açık uyumak ve burnun<br />

tıkanmasıyla birlikte gece horlamalarının artması, gözlerde<br />

kaşıntı, sulanma, kızarıklık, nefes darlığı, düzelmeyen<br />

öksürük ve hırıltılı solunum sıklıkla karşılaştığımız<br />

şikayetler arasında yer alıyor. Eğer iyi tedavi edilmezse<br />

küçük çocuklar için tekrar eden kulak iltihaplanmaları<br />

ve işitme kayıpları, büyük çocuklar ve erişkinler için<br />

de sinüzitin tekrar etmesi gibi hayat kalitesini bozan<br />

durumlar ve tekrar eden antibiyotik kullanım ihtiyaçlarıyla<br />

karşılaşıyoruz” diye konuştu.<br />

Alerjide alınabilecek önlemler<br />

“Alerjinin neye karşı olduğunu bilmek, alerji zamanı<br />

gelmeden önlemlerini almak, gerekiyorsa alerji koruyucu<br />

ilaçları kullanmak gerekiyor” diye konuşan Prof. Dr.<br />

Hülya Ercan Sarıçoban şunları da ekliyor; “gereksiz<br />

antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi ve çocukların<br />

fast-food yerine sebze, meyve ağırlıklı beslenmesi önemli.<br />

İşlenmiş, paketli, boyalı, kıvam artırıcı içeren besinlerden<br />

uzak durulmalı. Çocukların, alerjen ve enfeksiyonlarla<br />

daha kolay karşılaşabilecekleri kreş, alışveriş merkezi<br />

gibi ortamlara mümkünse erken yaşlarda sokulmaması<br />

gerekiyor. Kullanılan vitaminler, bitkisel ilaçlar bağışıklığı<br />

zayıf olan çocuğu koruyamıyor. Su ve sabunla el yıkamak<br />

Measures that can be taken in allergies<br />

“It is necessary to know what the allergy is against, to take<br />

precautions before the allergy time comes, and to use<br />

allergy preventive drugs if necessary,” said Prof. Dr. Hülya<br />

Ercan Sarıçoban also adds, “It is important to avoid the<br />

use of unnecessary antibiotics and to eat vegetables and<br />

fruits instead of fast-food. Avoid processed, packaged,<br />

dyed foods that contain thickeners. If possible, children<br />

should not be allowed into environments such as nurseries<br />

and shopping malls at an early age, where they may<br />

encounter allergens and infections more easily. The<br />

vitamins and herbal medicines used cannot protect the<br />

immunocompromised child. Washing hands with soap<br />

and water is enough, not using hand disinfectants, even<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


12<br />

if used, rinsing later and removing the disinfectant is also<br />

important for allergic children. In household cleaning, it is<br />

very important to avoid the use of strong chemical solvents,<br />

washing and dishwasher detergents as much as possible or<br />

to use the least amount of low power ones and to remove<br />

the detergents as much as possible by doing additional<br />

rinsing. Cigarette smoke and air pollution also increase<br />

respiratory allergens. Even smoking on the balcony affects<br />

the lungs of the children in the house. The penetration of<br />

microplastics into the body also increases allergic diseases,<br />

therefore food containing microplastics, plastic cooking<br />

and storage bags should be avoided. In short, it should be<br />

remembered again what our grandmothers did at home<br />

before 1960, what they ate, drank, and how they cleaned.<br />

It is important in reducing the amount of allergens in the<br />

home. If there is a house dust mite-mite allergy, not to use<br />

wool, feather bedding, duvets, pillows, not to use wool<br />

carpets, thick curtains, to wash the duvet covers once a<br />

week at 60 °C and above. It is beneficial to keep the indoor<br />

humidity between 30-50% and not to feed furry animals.<br />

For pollen, not opening the windows from morning until<br />

noon, wearing a visor hat and glasses when going out.<br />

Taking a shower when entering the house. Not going to the<br />

pollen-rich picnic areas during the pollen season will reduce<br />

the complaints.”<br />

yeterli, el dezenfaktanları kullanmamak, kullanılsa bile<br />

daha sonra durulayıp dezanfaktanı uzaklaştırmak da alerjik<br />

çocuklar için önem taşıyor. Ev temizliğinde güçlü kimyasal<br />

çozücüler, çamaşır ve bulaşık makinası deterjanlarının<br />

kullanılmasından mümkün olduğunca kaçınmak veya en az<br />

miktarda düşük güçtekileri kullanıp, ek durulama yaparak<br />

deterjanları olabildiğince uzaklaştırmak çok önemlidir.<br />

Sigara dumanı ve hava kirliliği de solunum alerjenlerini<br />

çok arttırmaktadır. Sigara balkonda dahi içilse ev içindeki<br />

çocukların akciğerlerini etkilemektedir. Mikroplastiklerin<br />

vücuda girmesi de alerjik hastalıkları artırmaktadır, bu<br />

sebeple mikroplastik içeren besinler, plastik pişirme,<br />

saklama poşetlerinden uzak durulmalıdır. Kısaca 1960‘dan<br />

önce büyükannelerimizin ev içinde neler yaptıkları, ne yiyip,<br />

içtikleri, nasıl temizlik yaptıkları tekrar hatırlanmalıdır.<br />

Ev içi alerjen miktarını azaltmakta önemli. Ev tozu akarımite<br />

alerjisi var ise yün, kuş tüyü yatak, yorgan, yastık<br />

kullanmamak, yün halı, kalın perdeler kullanmamak,<br />

nevresim kılıflarını 60 °C ve üstünde haftada bir yıkamak.<br />

Ev içi nem oranını %30-50 arasında tutmak, tüylü hayvan<br />

beslememek fayda sağlar. Polenler için ise sabahtan<br />

öğlen saatlerine kadarki sürede camları açmamak, dışarı<br />

çıkarken siperli şapka, gözlük kullanmak. Eve girildiğinde<br />

duş almak. Polen mevsiminde polenin yoğun olduğu piknik<br />

alanlarına gitmemek şikâyetleri azaltacaktır.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


14<br />

Questions which Blood Pressure Patients are Worried About<br />

Tansiyon Hastalarının Merak Ettiği Sorular<br />

Tansiyon hastalığı dünyada her gün 50 bin<br />

kişinin hayatını kaybetmesine sebebiyet veriyor.<br />

Ülkemizde de 40 yaş üzerindekilerin yarısı<br />

hipertansiyon hastası. Yıllarca hiçbir belirti<br />

vermeden ilerleyen ve teşhis edilip kontrol<br />

altına alınmadığı sürece kalp ve damar sistemine,<br />

beyine, gözlere ve böbreklere kalıcı hasar veren<br />

bu hastalığın tek tanısı kan basıncının 140/90<br />

üzerinde seyrediyor olması. Bu nedenle uzmanlar<br />

hiçbir şikayetimiz olmasa bile en azından 6 ayda<br />

bir kez tansiyonumuzu ölçmemiz gerektiğini<br />

söylüyor.<br />

Cardiologist Assoc. Dr. Muhammed Keskin<br />

Blood pressure disease causes 50 thousand<br />

people to die every day in the world. Half of those<br />

over the age of 40 in our country also suffer from<br />

hypertension. The only diagnosis of this disease,<br />

which progresses without any symptoms for years<br />

and causes permanent damage to the heart and<br />

vascular system, brain, eyes and kidneys unless it<br />

is diagnosed and controlled, is the blood pressure<br />

watching over 140/90. For this reason, experts<br />

say that even if we have no complaints, we should<br />

measure our blood pressure at least once every 6<br />

months.<br />

Stating that patients diagnosed with hypertension should<br />

definitely comply with drug treatments and recommended<br />

lifestyle changes, Cardiologist Assoc. Dr. Muhammed Keskin<br />

answers questions such as how and how much drugs should<br />

be used, which hypertension patients are curious about on<br />

World Hypertension Day ...<br />

Is heart the cause of blood pressure?<br />

“Blood pressure is not a heart disease, it is a vascular<br />

disease and the hardening of the vessels causes<br />

hypertension,” said Assoc. Dr. Muhammed Keskin, “The<br />

most common causes of arteriosclerosis are age, obesity,<br />

smoking, diabetes, stress and inactivity. Blood pressure<br />

disease occurs as a result of these risk factors and affects<br />

our heart. Our heart is not an organ that causes blood<br />

pressure, but an organ affected by blood pressure disease.<br />

In someone whose blood pressure treatment is regulated<br />

and blood pressure is controlled, the risk of affecting the<br />

heart is minimized.”<br />

Hipertansiyon tanısı konmuş hastaların da hekim tarafından<br />

düzenlenmiş ilaç tedavilerine ve önerilen yaşam tarzı<br />

değişikliklerine mutlaka uymaları gerektiğini söyleyen<br />

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, Dünya<br />

Hipertansiyon Günü’nde hipertansiyon hastalarının merak<br />

ettiği ilaçların nasıl ve ne kadar kullanılması gerekir gibi<br />

soruları yanıtlıyor…<br />

Tansiyonun sebebi kalp midir?<br />

“Tansiyon bir kalp değil damar hastalığıdır ve damarların<br />

sertleşmesi hipertansiyon hastalığına sebep olur.” diyen<br />

Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Damar sertleşmesinin<br />

de en sık nedenleri yaş, obezite, sigara, diyabet, stres ve<br />

hareketsizliktir. Tansiyon hastalığı bu risk faktörlerinin<br />

sonucunda ortaya çıkar ve kalbimizi etkiler. Kalbimiz<br />

tansiyona neden olan bir organ değil, tansiyon hastalığından<br />

etkilenen bir organdır. Tansiyon tedavisi düzenlenmiş<br />

ve kan basınçları kontrol altına alınmış birinde kalbin<br />

etkilenme riski minimuma inmiş olur.” diyor.<br />

Tansiyon ilaçları bağımlılık yapar mı?<br />

Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Tansiyon tedavisinin<br />

başlanması için bazı kriterler vardır ve bunlardan en<br />

önemlisi ortalama kan basıncımızın 140/90 mmHg’nin<br />

üzerinde olmasıdır.” diyor ve ekliyor, “Diyet ve yaşam tarzı<br />

değişikliğine rağmen kan basıncı yüksek olan bireylerin<br />

ilaç tedavisine başlaması gerekir. Tansiyon dinamik<br />

bir hastalıktır ve zaman içerisinde tedavide değişiklik<br />

yapılması gerekebilir. Bu ilaçların belirli bir sıralaması<br />

vardır. Hekimler kan basıncı değerinize göre ilaç tedavinize<br />

eklemeler yapabilir veya bazı ilaçlarınızı kesebilir. Sürekli<br />

ilaç kullanılması ihtiyacı olan bireyler bunu bir bağımlılık<br />

gibi algılasa da bu aslında bir tedavidir. Hiçbir tansiyon<br />

ilacı bağımlılık yapmaz ve tedavi zaman içerisinde<br />

değiştirilebilir.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


15<br />

Are blood pressure medications addictive?<br />

Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “There are some criteria<br />

for starting blood pressure treatment and the most<br />

important of these is that our average blood pressure is<br />

above 140/90 mmHg,” and he added further, “Individuals<br />

with high blood pressure despite diet and lifestyle changes<br />

need to start drug therapy. Blood pressure is a dynamic<br />

disease and treatment may need to be changed over time.<br />

These drugs have a certain order. Physicians may make<br />

additions to your medication treatment or discontinue<br />

some of your medications according to your blood<br />

pressure value. Although individuals who need continuous<br />

medication perceive it as an addiction, this is actually a<br />

treatment. No blood pressure medication is addictive and<br />

treatment can be changed over time.”<br />

Do blood pressure medications harm the kidneys?<br />

Declaring that the most common cause of renal failure<br />

requiring dialysis in our country is hypertension and that<br />

the absolute treatment of hypertension is performed<br />

with medication, Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “The<br />

reason for kidney failure in individuals with hypertension<br />

is not the drugs given, but the inadequate treatment<br />

or discontinuation of the drugs by the patient. A drug<br />

treatment with an appropriate dose and blood pressure<br />

control is the strongest weapon we have against kidney<br />

failure. Contrary to popular belief, the side effects of<br />

drugs on the kidneys are very rare and in such a case, your<br />

doctor will control the situation by making changes in the<br />

treatment.”<br />

At what time of day should the medication be<br />

taken?<br />

“Blood pressure treatment is personalized and not<br />

everyone needs to take the same medication at the same<br />

time,” Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “We, physicians,<br />

plan the treatment in the morning or evening according<br />

to the blood pressure balance of the person. Sometimes,<br />

we can apply a combination of two drugs or give them<br />

separately. We determine the time intervals and start the<br />

most appropriate treatment for the patient’s condition. In<br />

other words, a person’s blood pressure treatment is not<br />

suitable for other individuals.”<br />

Tansiyon ilaçları böbreklere zarar verir mi?<br />

Ülkemizde diyaliz gerektiren böbrek yetersizliğinin en<br />

sık nedeninin hipertansiyon olduğunu ve hipertansiyonun<br />

mutlak tedavisinin ilaç ile yapıldığını önemle belirten Doç.<br />

Dr. Muhammed Keskin, “Hipertansiyonu olan bireylerdeki<br />

böbrek yetersizliğinin nedeni verilen ilaçlar değil,<br />

tedavinin yetersiz kalması veya hasta tarafından ilaçların<br />

bırakılmasıdır. Uygun dozda ve kan basıncı kontrolünün<br />

sağlandığı bir ilaç tedavisi böbrek yetersizliğine karşı<br />

elimizdeki en güçlü silahtır. İlaçların böbrekler üzerindeki<br />

yan etkisi sanıldığının aksine çok nadir olur ve böyle bir<br />

durumda doktorunuz tedavide değişiklikler yaparak durumu<br />

kontrol altına alacaktır.” diyor.<br />

İlaçlar günün hangi saatinde alınmalı?<br />

“Tansiyon tedavisi kişiye özeldir ve herkesin aynı ilacı<br />

aynı saatte alması gerekmez.” diyen Doç. Dr. Muhammed<br />

Keskin, “Biz hekimler kişinin tansiyon dengesine göre<br />

tedaviyi sabah veya akşama planlıyoruz. Bazen iki ilacın<br />

kombinasyonu veya ayrı ayrı verilmesi şeklinde de tedavi<br />

uygulayabiliriz. Saat aralıklarını da belirleyip hastanın<br />

durumuna en uygun tedaviye başlıyoruz. Yani bir kişinin<br />

tansiyon tedavisi diğer bireyler için uygun olmuyor.” diyerek<br />

uyarıda bulunuyor.<br />

Hiçbir şikayetim yok ama tansiyonum yüksek. İlaç<br />

kullanmalı mıyım?<br />

Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Tansiyon hastalığının<br />

tanı yöntemi tansiyon aleti ile kan basıncının ölçülmesi<br />

ve ortalama değerin 140/90’nın üzerinde olmasıdır.”<br />

diyor ve ekliyor, “Tansiyon hastalığında en sık semptom<br />

semptomsuzluktur. Yani genellikle tansiyon bir şikayete<br />

sebep olmaz. Fakat herhangi bir semptom olmasa bile<br />

tansiyonun yüksek olması kalp damar hastalığı açısından<br />

oldukça riskli bir durumdur ve tedavi edilmelidir. Tansiyon<br />

hastalığının tedavi edilmesi için herhangi bir şikayetinizin<br />

olması gerekmez. Tansiyonun gizli ve riskli bir hastalık<br />

olması nedeniyle 30 yaş üstü bireylerde rutin olarak senede<br />

2 kez tansiyon ölçümü yapılmasını ve ölçüm değerleri<br />

140/90’nın üzerindeyse kardiyoloji muayenesi olmalarını<br />

öneriyorum.”<br />

I have no complaints but my blood pressure is<br />

high. Should I use medication?<br />

Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “The diagnosis method<br />

of blood pressure disease is to measure blood pressure<br />

with a blood pressure device and the average value is over<br />

140/90,” and he added more, “The most common symptom<br />

of tension disease is asymptomatic. In other words, blood<br />

pressure usually does not cause a complaint. However,<br />

even if there are no symptoms, high blood pressure is a<br />

very risky condition in terms of cardiovascular disease and<br />

should be treated. You do not have to have any complaints<br />

to treat blood pressure disease. Since blood pressure is<br />

a hidden and risky disease, I recommend routine blood<br />

pressure measurements for individuals over the age<br />

of 30 twice a year, and a cardiology examination if the<br />

measurement values are above 140/90.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


18<br />

Medical Directorate of Abdi İbrahim Warns: ‘Pulmonary<br />

Arterial Hypertension’ is a Life-Threatening Disease<br />

Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü Uyarıyor:<br />

‘Akciğer Yüksek Tansiyonu’ Hayatı Tehdit Eden Bir Hastalıktır<br />

Medical Directorate of Abdi İbrahim warns<br />

that pulmonary arterial hypertension (PAH)<br />

is a progressive disorder in which endothelial<br />

dysfunction and vascular remodeling obstruct<br />

small pulmonary arteries, resulting in increased<br />

pulmonary vascular resistance and pulmonary<br />

pressures. This leads to reduced cardiac output,<br />

right heart failure, and ultimately death. In the<br />

statement by Medical Directorate of Abdi İbrahim<br />

on May 5, World Pulmonary Hypertension Day in<br />

order to raise awareness about the disease known<br />

as pulmonary hypertension, PAH is a rare disease<br />

that prevents blood and oxygen flow to the heart,<br />

which can lead to progressive heart failure and<br />

can be life-threatening.<br />

In the statement by Medical Directorate of Abdi İbrahim,<br />

it was stated that the basis of pulmonary arterial<br />

hypertension disorder was the high pressure caused by the<br />

Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü, küçük arterler<br />

ve arteriollerin daralması ve damarlardaki<br />

direncin artması sonucu oluşan pulmoner<br />

hipertansiyonun (PAH) tedavi edilmediği sürece<br />

kalp yetmezliğine ve ölüme neden olabileceği<br />

uyarısında bulunuyor. Akciğer yüksek tansiyonu<br />

olarak da bilinen hastalıkla ilgili farkındalık<br />

oluşturmak adına, 5 Mayıs Dünya Pulmoner<br />

Hipertansiyon Günü’nde Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong><br />

Direktörlüğü tarafından yapılan açıklamada,<br />

PAH’ın kalbe kan ve oksijen akışını engelleyen,<br />

ilerleyici, kalp yetmezliğine neden olabilecek,<br />

hayatı tehdit edebilen nadir bir hastalık olduğu<br />

vurgulanıyor.<br />

ABDİ İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü’nden yapılan<br />

açıklamada, pulmoner hipertansiyon hastalığının temelinde,<br />

kalpten akciğere temizlenmek üzere gönderilen kanın<br />

yer aldığı damardaki bozulmalar nedeniyle oluşan basınç<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


19<br />

disruptions in the vein in which the blood sent from the<br />

heart to the lung to be cleansed. In the statement, it was<br />

noted that although the data on the incidence rates from<br />

country to country and even from region to region vary<br />

widely, the disease has a new case rate of 15-25 per million<br />

and a death rate of 15 percent. It was also pointed out that<br />

the disease is seen 4 times more frequently in women than<br />

in men.<br />

Pulmonary arterial hypertension, which can progress<br />

in the early period without any signs or symptoms, is a<br />

non-contagious, life-threatening disease with certain<br />

inherited aspects. The awareness of both patients and their<br />

relatives in this disorder, which makes daily life difficult as<br />

it progresses and needs to be followed closely, is of great<br />

importance in the process of coping with the disease.<br />

The most common symptom (seen in 86%) in patients<br />

is shortness of breath. Prolonged fatigue and fatigue,<br />

chest pain, edema (swelling), dizziness or fainting,<br />

and palpitations are other common symptoms of the<br />

disease. It was pointed out that the patients could<br />

receive different diagnoses and treatments because the<br />

findings were non-specific complaints such as shortness<br />

of breath, palpitations and fatigue, and the disease could<br />

be at a more advanced stage when the final diagnosis of<br />

pulmonary hypertension was made. In the statement, it<br />

was stated that pulmonary hypertension can affect many<br />

organs.<br />

“Promising development with disease; use of<br />

specific drugs”<br />

The following information about the diagnosis<br />

yüksekliğinin olduğu belirtildi. Açıklamada, ülkeden ülkeye,<br />

hatta bölgeden bölgeye görülme oranları ile ilgili verilerin<br />

çok değişkenlik göstermesine karşın, hastalığın milyonda<br />

15-25 arası bir yeni vaka görülme oranına ve yüzde 15<br />

gibi bir ölüm hızına sahip olduğu kaydedildi. Hastalığın<br />

kadınlarda erkeklerden 4 kat daha sık görüldüğüne de<br />

işaret edildi.<br />

Erken dönemde hiçbir bulgu ve belirti göstermeden<br />

ilerleyebilen pulmoner hipertansiyon, bulaşıcı olmayan,<br />

belli ölçüde kalıtsal yönleri olan, hayatı tehdit eden bir<br />

hastalıktır. İlerledikçe gündelik hayatı zorlaştıran, yakından<br />

takip edilmesi gereken bu hastalıkta hem hastaların hem<br />

de hasta yakınlarının bilinçlenmesi, hastalıkla başa çıkma<br />

sürecinde büyük öneme sahiptir.<br />

Hastalarda en sık ortaya çıkan belirti (%86’sında görülür)<br />

nefes darlığıdır. Bitkinlik ve yorgunluğun uzun sürmesi,<br />

göğüs ağrısı, ödem (şişlik), baş dönmesi ya da bayılmalar<br />

ve çarpıntı hastalığın diğer sık görülen belirtileridir.<br />

Bulgularının nefes darlığı, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi<br />

spesifik olmayan şikayetler olması nedeniyle hastaların,<br />

değişik tanı ve tedaviler alabildiği, nihai pulmoner<br />

hipertansiyon tanısı konulduğunda da hastalığın daha ileri<br />

evrede olabileceğine işaret edildi. Açıklamada, pulmoner<br />

hipertansiyonun birçok organı da etkileyebildiği belirtildi.<br />

”Hastalıkla umut veren gelişme; spesifik ilaçların<br />

kullanımı”<br />

Açıklamada hastalığın tanı ve tedavisi ile ilgili şu bilgilere<br />

de yer verildi: “Sistemik hipertansiyonda tansiyon aleti ile<br />

ölçülen tansiyon yüksekliği söz konusu iken, PAH ancak<br />

ekokardiyografi veya sağ kalp anjiyosu yapılarak tespit<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


20<br />

and treatment of the disease was also included<br />

in the statement: “PAH can only be detected by<br />

echocardiography or right heart angiography, while<br />

high blood pressure measured with a blood pressure<br />

monitor is in question in systemic hypertension. With<br />

this measurement, if the pressure in the vein between<br />

the heart and lungs is detected higher than 25mmHg<br />

during rest, a diagnosis of pulmonary hypertension is<br />

made. Pulmonary arterial hypertension treatment is a<br />

disease that requires advanced expertise and a multidisciplinary<br />

approach. There are drugs effective to stop<br />

the progression of PAH, which is a serious disease. In<br />

addition, clinical studies are carried out on the course<br />

and prevention of this disease. The severity, course<br />

and progression of each patient’s disease is different.<br />

Early diagnosis and treatment is important to limit the<br />

progression of pulmonary hypertension. In the field of<br />

treatment, there have been positive developments in<br />

the last 20 years. While there was only treatment for<br />

symptoms before, nowadays, as the underlying causes of<br />

the disease are understood, molecules for this have been<br />

found and with these new molecules, treatment results<br />

that increase the exercise capacity of the patients and<br />

reduce the hospitalization and mortality rates have been<br />

obtained. In the absence of specific drugs in this area, the<br />

average life expectancy of patients after diagnosis was 2.8<br />

years, while the average life expectancy after diagnosis<br />

has extended to 9 years with innovative treatments in this<br />

area in the last 20 years.”<br />

Pulmonary Arterial Hypertension disease and its<br />

types<br />

Pulmonary Arterial Hypertension disease; Pulmonary<br />

arterial hypertension is classified under 5 main groups<br />

within the framework of its pathophysiological<br />

mechanisms, histopathological features, clinical findings<br />

and treatments. These;<br />

I. Group: Pulmonary arterial hypertension (PAH),<br />

II. Group: (PH) due to left heart diseases,<br />

III. Group: (PH) due to chronic lung disease and /<br />

or hypoxia<br />

IV. Group: Chronic thromboembolic (PH),<br />

V. Group: (PH) caused by uncertain mechanisms<br />

or by many factors.<br />

Pulmonary arterial hypertension (PAH) is a<br />

subgroup of pulmonary hypertension that<br />

reduces blood flow and increases pressure<br />

in the arteries between the heart and<br />

lungs without underlying lung or<br />

left heart disease. A small number<br />

of patients may develop PAH<br />

without an underlying condition,<br />

called idiopathic PAH. Besides; There<br />

are types of PAH associated with<br />

diseases (congenital heart diseases,<br />

connective tissue diseases, HIV<br />

infection, portal hypertension,<br />

schistosomiasis), and inherited types<br />

of PAH associated with drug-drug use.<br />

edilebilmektedir. Bu ölçüm ile dinlenme sırasında kalp ile<br />

akciğer arasında damardaki basınç 25mmHg’den yüksek<br />

tespit edilirse pulmoner hipertansiyon tanısı konmaktadır.<br />

Pulmoner hipertansiyon tedavisi, ileri uzmanlık ve multi<br />

disipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Ciddi bir<br />

hastalık olan PAH’ta ilerlemeyi durdurmak üzerine<br />

etkili ilaçlar mevcuttur. Ayrıca bu hastalığın gidişatı ve<br />

durdurulması üzerine klinik araştırmalar yapılmaktadır.<br />

Her hastanın hastalığının şiddeti, gidişatı ve ilerlemesi<br />

farklıdır. Erken tanı ve tedavi pulmoner hipertansiyonun<br />

ilerlemesini sınırlamak için önemlidir. Tedavi alanında<br />

son 20 yılda yüz güldürücü gelişmeler yaşanmaktadır.<br />

Öncesinde sadece semptomlara yönelik tedavi mevcutken,<br />

günümüzde hastalığın altında yatan sebepler anlaşıldıkça<br />

buna yönelik moleküller bulunmuş ve bu yeni moleküller<br />

ile hastaların egzersiz kapasitelerini artıran, hastaneye<br />

yatış durumu ve ölüm oranlarını düşüren tedavi sonuçları<br />

elde edilmiştir. Bu alanda spesifik ilaçlar olmadığında,<br />

hastaların tanıdan sonraki ortalama yaşam süresi 2,8 yıl<br />

iken, son 20 yılda bu alandaki yenilikçi tedaviler ile tanıdan<br />

sonra ortalama yaşam süresi 9 yıla uzamıştır.”<br />

Pulmoner Hipertansiyon hastalığı ve türleri<br />

Pulmoner Hipertansiyon hastalığı; pulmoner hipertansiyon,<br />

fizyopatolojik mekanizmaları, histopatolojik özellikleri,<br />

klinik bulguları ve tedavileri çerçevesinde 5 ana grup altında<br />

sınıflandırılmıştır. Bunlar;<br />

I.Grup: Pulmoner arteryel hipertansiyon (PAH),<br />

II.Grup: Sol kalp hastalıklarına bağlı PH,<br />

III.Grup: Akciğer hastalıklarına ve/veya hipoksiye bağlı PH<br />

IV.Grup: Kronik tromboembolik PH,<br />

V.Grup: Mekanizmaları belirsiz ya da çok faktörün neden<br />

olduğu PH.<br />

Pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH) ise altta yatan<br />

akciğer ya da sol kalp hastalığı<br />

olmaksızın kalp ile akciğer<br />

arasındaki atar damarlardaki<br />

kan akışını azaltan ve<br />

basıncı artıran, pulmoner<br />

hipertansiyonun alt<br />

grubudur. Az sayıda<br />

hastada, altta yatan<br />

bir durum olmaksızın<br />

PAH gelişebilir,<br />

buna idiyopatik<br />

PAH denir. Bunun<br />

yanında; hastalıklarla<br />

ilişkili (doğuştan gelen<br />

kalp hastalıkları, bağ<br />

dokusu hastalıkları,<br />

HIV enfeksiyonu,<br />

portal hipertansiyon,<br />

şistozomiyaz) PAH<br />

türleri, ilaç uyuşturucu<br />

kullanımı ile ilişkili ve de<br />

kalıtsal geçen PAH türleri<br />

bulunmaktadır.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


22<br />

Treatment Processes of Cancer Patients<br />

During Periods of Covid-19<br />

Covid-19 Döneminde Kanser Hastalarının Tedavi Süreçleri<br />

Kanser vücudumuzdaki normal hücrelerin<br />

kontrolsüz ve anormal bir şekilde büyümesi<br />

sonucunda oluşmaktadır. Kanser hücrelerinin<br />

sağlıklı hücrelerin yerini alması sonucunda bu<br />

durumdan etkilenen organlar artık düzgün<br />

çalışamaz hale gelir. Günümüzde artık tedavi<br />

edilebilir hastalıklar arasında yer alan kanser<br />

hastalıklarında erken tanı ile başarı oranı yüksek<br />

tedavi sonuçları elde edilmektedir.<br />

Cancer occurs as a result of the uncontrolled and<br />

abnormal growth of normal cells in our body. As<br />

a result of cancer cells replacing healthy cells,<br />

organs affected by this condition can no longer<br />

function properly. Nowadays, cancer diseases,<br />

which are among the treatable diseases, achieve<br />

high success rate treatment results with early<br />

diagnosis.<br />

Covid-19 is still effective in our country, where it is all over<br />

the world. Cancer patients are perhaps among the patient<br />

groups most affected by this difficult process. Cancer<br />

patients’ immunity is more sensitive due to the treatment<br />

protocols they take and the drugs they use.<br />

Covid-19 infection has caused a serious increase in deaths<br />

in cancer patients. The diagnosis of Covid-19 most often<br />

gives symptoms such as fatigue, fever, dry, cough, loss of<br />

appetite, muscle aches, shortness of breath and inability<br />

to smell in cancer patients. Most of these symptoms are<br />

also seen in side effects related to chemotherapy, and this<br />

makes differential diagnosis mandatory in complaints.<br />

Assoc. Dr. Didem Taştekin, Gaziosmanpaşa<br />

Hospital Oncology Department, Yeni Yüzyıl<br />

University, informed about “What cancer patients<br />

Covid-19 tüm dünyada olduğu ülkemizde de hala etkisini<br />

devam ettirmektedir. Bu zorlu süreçten belki de en<br />

çok etkilenen hasta grupları arasında kanser hastaları<br />

gelmektedir. Kanser hastalarının gerek almış oldukları<br />

tedavi protokolleri, gerekse kullandıkları ilaçlar nedeniyle<br />

bağışıklıkları daha hassas.<br />

Covid-19 enfeksiyonu kanser hastalarında ciddi ölüm<br />

artışına sebep olmuştur. Covid-19 tanısı kanserli hastalarda<br />

en sık yorgunluk, ateş, kuru, öksürük, iştahsızlık, kas<br />

ağrıları, nefes darlığı ve koku alamama gibi belirti verir.<br />

Bu belirtilerin çoğu aynı zaman da kemoterapiye bağlı<br />

yan etkilerde de görülür ve buda şikayetlerde ayırıcı tanıyı<br />

zorunlu hale getirir.<br />

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />

Onkoloji bölümünden Doç. Dr. Didem Taştekin<br />

‘Covid-19 döneminde kanser hastalarının dikkat<br />

etmesi gerekenleri ve tedavi süreçlerinin<br />

ilerleyişi’ hakkında bilgiler verdi.<br />

2018’de kanserden 1 yıl içinde 9.6 milyon kişi öldü ve her<br />

yıl yeni tanı sayısı 18 milyon olarak kaydedildi. Covid-19<br />

diğer mevsimsel gripler gibi olmadığını çok acı bir tabloyla<br />

tüm dünya da gördük ve onkoloji hastalarını ciddi şekilde<br />

etkiledi. Hastalığa yakalanmanın dışın da bu hastalara<br />

verilen sağlık hizmetleri de sekteye uğradı.<br />

Onkologlar olarak viral, bakteriyal ve mantar<br />

enfeksiyonlarını çok iyi biliyoruz ve bunlar her zaman için<br />

kanser tedavisinin bir parçası olmuştur. Covid-19’ dan<br />

bugün itibari ile ölüm…3.3 milyon olarak haberlere düştü.<br />

Peki Covid-19’a yakalanan kanser hastalarında ölüm<br />

oranı nedir? Kanserli hastalarda ölüm oranı yüzde 25-30<br />

oranında artış oluğu belirtildi. Yapılan bazı çalışmalar da<br />

ise Covid-19’dan ölen hastaların 5 de 1 inin kanser hastası<br />

olduğu tespit edildi. Peki bu artışın sebebi neydi? En<br />

önemli sebep kanser hastalarının çoğunluğunun ileri yaşta<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


23<br />

should pay attention to in the period of Covid-19<br />

and the progress of treatment processes.”<br />

9.6 million people died of cancer in one year in 2018, and<br />

the number of new diagnoses was recorded as 18 million<br />

each year. We have seen that Covid-19 is not like other<br />

seasonal flus all over the world with a very painful picture<br />

and it seriously affected oncology patients. Apart from<br />

getting the disease, the health services provided to these<br />

patients were also interrupted.<br />

As oncologists, we know very well about viral, bacterial and<br />

fungal infections and they have always been part of cancer<br />

treatment. Death from Covid-19 as of today… It has fallen<br />

into the news as 3.3 million.<br />

So what is the mortality rate in cancer patients caught with<br />

Covid 19? It was stated that the mortality rate in cancer<br />

patients increased by 25-30 percent. In some studies, it<br />

was determined that 1 in 5 of the patients who died from<br />

Covid-19 were cancer patients. So what was the reason for<br />

this increase? The most important reason is the advanced<br />

age of the majority of cancer patients, additional diseases<br />

(Diabetes, Hypertension, Obesity) and low immune system<br />

due to chemotherapy.<br />

Double-wave death due to Covid-19 can occur in cancer<br />

patients. It can become the second wave due to death<br />

or cancellation of treatments due to Covid-19 due to the<br />

immunocompromised patient caught in Covid 19. Stopping<br />

or delaying cancer treatments due to the pandemic also<br />

increases this risk.<br />

Most of those who had to go to bed due to Covid-19<br />

were cardiovascular diseases or cancer patients. As life<br />

expectancy has increased in the world, it has become a<br />

general risk factor for cancer. In 2018 alone, the number<br />

of patients over the age of 70 who were newly diagnosed<br />

with cancer is a considerable number. The fact that the<br />

majority of deaths from Covid-19 are also in elderly<br />

patients reveals the seriousness of the work. In addition to<br />

the advanced age, if there are hematological cancers and<br />

additional diseases such as lung cancer, obesity, diabetes,<br />

Covid 19-related deaths increase and increase.<br />

olması, ek hastalıkları (Diyabet, Hipertansiyon, Obezite) ve<br />

kemoterapiye bağlı bağışıklık sistemi düşüklüğü.<br />

Kanser hastalarında Covid-19’a bağlı çift dalgalı ölüm<br />

olabiliyor. Bağışıklığı baskılanmış hastanın Covid-19’a<br />

yakalanması nedeniyle ölüm veya Covid-19 nedeniyle<br />

tedavilerin geciktirilmesi iptali nedeniyle ikinci dalga<br />

olabiliyor. Kanser tedavilerinin pandemiden dolayı<br />

durdurulması, geciktirilmesi de bu riski artırıyor.<br />

Covid-19 nedeniyle yatmak zorunda kalanların çoğu<br />

kardiovasküler hastalıklar veya kanser hastalarıydı. Dünya<br />

da yaşam süresi arttıkça, kanser için genel bir risk faktörü<br />

haline gelmiştir. Sadece 2018 de 6,6 milyon 70 yaş üstü<br />

yeni kanser tanısı alan hasta sayısı azımsanmayacak bir<br />

sayı. Covid-19’dan ölümlerin de büyük oran da ileri yaş<br />

hastalarda olması işin ciddiyetini gözler önüne seriyor. İleri<br />

yaşın yanında, hematolojik kanserler ve akciğer kanseri,<br />

obezite, diyabet gibi ek hastalıklar da varsa Covid-19 ilişkili<br />

ölümler katmerlenerek artıyor.<br />

Kanser hastalarının Covid-19 sürecinde dikkat<br />

etmesi gerekenler;<br />

-Kanser hastasıysanız sakın kemoterapiye ara vermeyin<br />

-Beslenmenize, uykunuza, temizliğinize ve kişisel<br />

bakımınıza daha fazla önem gösterin.<br />

-Eğer kanserin erken belirtisini fark ettiyseniz en kısa<br />

sürede doktorunuza başvurun, erken tanı şansınızı<br />

kaçırmayın.<br />

-Kanser ameliyatlarını, radyoterapiyi ve kemoterapilerinizi<br />

aksatmadan devam edin. Bunları yaparken bağışıklığınızı<br />

kuvvetlendirecek yüksek doz C vitamini, D vitamini ve ozon<br />

tedavisi almayı unutmayın.<br />

-Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız bağışıklığınızı<br />

artıracak ve sizi uykuya hazır hale getirecek melatonin<br />

hormonunu da unutmayın.<br />

What cancer patients should pay attention to<br />

during the Covid-19 process;<br />

-If you have cancer, do not stop chemotherapy.<br />

-Pay more attention to your diet, sleep, cleanliness and<br />

personal care.<br />

-If you have noticed the early signs of cancer, contact your<br />

doctor as soon as possible, do not miss your chance of early<br />

diagnosis.<br />

-Continue cancer surgeries, radiotherapy and<br />

chemotherapy without interruption. While doing these,<br />

do not forget to take high-dose vitamin C, vitamin D and<br />

ozone therapy to strengthen your immunity.<br />

-If you have trouble falling asleep, don’t forget the<br />

melatonin hormone, which will boost your immunity and<br />

make you ready for sleep.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


26<br />

Eight Myths about<br />

Heart Health<br />

Kalp Sağlığıyla İlgili<br />

Doğru Gibi Kabul Edilen<br />

8 Şehir Efsanesi<br />

Now, think of the things you know about heart<br />

health. Which of those that you know are facts?<br />

Interventional Cardiologist Prof. Dr. Ali Metin<br />

Esen, explains 8 myths about heart health and<br />

how following these outdated ideas can be<br />

detrimental to your heart.<br />

Approximately 400 thousand people die every year due to<br />

cardiovascular causes in Turkey. Heart disease ranks 1st for<br />

men and 2nd in women as a cause of death. Currently, 3.5<br />

million patients are suffering from heart disease in Turkey,<br />

and the number is predicted to reach 5.4 million by 2035.<br />

Also, our country has the highest number of deaths due to<br />

heart attack in people under age 50 years across European<br />

countries. To put it in perspective, 1 person out of every 5<br />

people who have a heart attack is age under 50 years old.<br />

Interventional Cardiologist Prof. Dr. Ali Metin Esen states<br />

that “We have gathered a lot of information on what causes<br />

heart disease and how we can prevent it. However if you<br />

don’t follow medical developments from reliable sources,<br />

you have a very high chance of having misinformation on<br />

heart disease and the risk factors that cause heart disease.”<br />

And he debunks the 8 widely known myths about heart<br />

disease.<br />

Tıbbi haberleri doğru kaynaklardan takip<br />

etmediğiniz sürece kalp hastalığı veya kalp<br />

hastalığının risk faktörleri hakkında yanlış<br />

kanılara sahip olma ihtimaliniz yüksek” diyen<br />

Girişimsel Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen,<br />

yaygın olarak kabul edilen 8 şehir efsanesi<br />

hakkında gerçekleri açıkladı.<br />

Türkiye’de yılda yaklaşık 400 bin kişi, kalp ve damar<br />

hastalıklarından yaşamını yitirmektedir. Halihazırda 3,5<br />

milyon insanın kalp ve damar hastası olduğu bilinen<br />

ülkemizde 2035 yılında bu sayının 5,4 milyona yükseleceği<br />

öngörülmektedir. 50 yaş altında kalp krizinden ölüm<br />

sıklığıyla ülkemiz, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında<br />

1. sırada yer almaktadır. Kalp krizi geçirme oranlarına<br />

bakıldığında ise kalp krizi geçiren her 5 kişiden 1’nin 50 yaş<br />

altında olduğu saptanmıştır.<br />

Ülkemizde kalp ve damar hastalıkları tüm ölüm nedenleri<br />

arasında ilk sırada yer alsa da ne yazık ki kalp sağlığı<br />

konusunda yeterince bilgiye sahip değiliz. Girişimsel<br />

Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen, Covid-19’un kalp<br />

hastalıklarını tetiklediğini belirtirken, gıda takviyelerini<br />

kullanmaktan ziyade doğaldan yana olunmasının altını<br />

çiziyor.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


27<br />

Myth 1: If you have heart disease, you should live<br />

a quiet life.<br />

Fact: Physical inactivity is a bad idea for most patients with<br />

heart disease. Immobility causes blood clots in leg veins<br />

and decreases the general physical conditioning of the<br />

body. Physical activity helps to increase the contractile<br />

strength of heart muscles and improves blood flow to the<br />

brain and internal organs and maintains general wellbeing.<br />

What can you do? Ask your doctor about the kind and the<br />

intensity of exercises you can do. Many people can walk<br />

comfortably and walking at least 30 minutes 5 days of the<br />

week is beneficial for your heart.<br />

Myth 2: Cholesterol-lowering drugs don’t have<br />

any benefit and besides have serious side effects.<br />

Fact: Regular long-term use of cholesterol-lowering<br />

agents slow down and eventually decrease the amount<br />

of fat build-up (plaque formation) in heart vessels. There<br />

has been extensive research and proof on how they<br />

prevent heart disease and death. It is acknowledged that<br />

cholesterol-lowering drugs may have side effects but<br />

they are mostly minor like muscle aches. They are dosedependent<br />

and can be reversed by discontinuation of the<br />

drug. The frequency of the most feared action on the liver<br />

is between 0.5-2%. These cases rarely necessitate stopping<br />

the medication.<br />

Myth 3: It is normal to have high blood pressure<br />

as you age.<br />

Fact: Blood pressure indeed tends to increase with age.<br />

However, it does not mean that it is normal and can be left<br />

untreated. On the contrary untreated high blood pressure<br />

causes heart attack, stroke, and heart failure. You should<br />

regularly check your blood pressure. If you discover that<br />

your blood pressure readings are 140/90 mmHg and over,<br />

you should seek help from your doctor.<br />

Myth 4: Taking vitamins and supplements can<br />

decrease your risk of heart disease.<br />

Fact: The clinical studies done on the use of antioxidants,<br />

vitamin E, C, D, and beta carotene supplements have failed<br />

to show any benefit in neither prevention nor slowing<br />

down the progress of heart disease. The American Heart<br />

Association concluded that there is no scientific proof to<br />

use these supplements to prevent or treat heart disease.<br />

What can you do? Our body absorbs the ‘essential’ (because<br />

they are not produced in the body) vitamins and minerals<br />

from our food sources, so if you keep a well-balanced<br />

healthy diet the body gets what it requires. Ideally, you<br />

should be able to obtain these vitamins and minerals from<br />

natural sources, not from commercially available tablets. So<br />

please remember to stop fighting mother nature.<br />

Myth 5: If you have smoked for long years, you<br />

cannot prevent heart disease after you quit<br />

smoking.<br />

Fact: The benefits of quitting smoking start as soon as<br />

you put it to action regardless of the time and amount of<br />

cigarettes you have smoked. Your risk of having a heart<br />

attack decreases by 50% after 1 year of quitting cigarettes,<br />

Efsane 1: Kalp hastalığınız varsa sakin olmalısınız<br />

Gerçek: Kalp hastalığı olan insanların büyük çoğunluğu için<br />

hareketsiz kalmak doğru olmayan bir fikirdir. Hareketsizlik,<br />

bacaklarda kan pıhtılaşmasına ve genel fiziksel durumda<br />

düşüşe neden olabilir. Fiziksel aktivite, kalp kasını<br />

güçlendirmeye yardımcı olur, beyne ve iç organlara<br />

kan akışını ve genel sağlığı iyileştirir. Ne yapabilirsiniz?<br />

Doktorunuza sizin için ne tür bir egzersizin doğru olacağını<br />

ve ne kadar yapmanız gerektiğini sorun. Çoğu insan<br />

yürüyebilir ve herhangi bir süre ve tempoda yürümek<br />

kalbiniz için iyidir.<br />

Efsane 2: Kolesterol ilacı kullanmanın hiçbir<br />

faydası olmadığı gibi ciddi yan etkiler vardır<br />

Gerçek: Kolesterol düşürücü ilaçların bilinen birtakım yan<br />

etkileri olduğu muhakkaktır. Ancak bu yan etkiler doza<br />

bağımlı ve tamamı ilacı kesince ortadan kaybolmaktadırlar.<br />

En fazla korkulan karaciğeri etkileme sıklıkları yüzde<br />

0,5 ile 2 arasındadır. Kaldı ki bu etki ilacı bırakmayı çoğu<br />

zaman gerektirecek düzeyde olmamaktadır. Aksine<br />

kolesterol düşürücü ilaçların düzenli kullanılmaları halinde<br />

kalp damarlarında yağlanmayı önleyerek kalp damar<br />

hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu gösteren yüzlerce<br />

bilimsel kanıt mevcuttur.<br />

Efsane 3: Artan yaşla birlikte daha yüksek<br />

tansiyona sahip olmak doğaldır<br />

Gerçek: Kan basıncı yaşla birlikte yükselme eğilimindedir.<br />

Ancak bu eğilim yüksek kan basıncı düzeylerinin tedavisiz<br />

bırakılabileceği anlamı taşımamaktadır. Yüksek kan basıncı<br />

ileri yaşlarda da daha genç yaşlardaki gibi tedavi edilmek<br />

zorundadır. Aksi takdirde kalp krizi, felç ve kalp yetersizliği<br />

riski söz konusu olmaktadır. Hangi yaşta olursanız olun kan<br />

basıncınızı kontrol ettirin. Kan basıncınız 140/90 milimetre<br />

civanın üzerindeyse doktorunuza onu düşürmek için ne<br />

yapabileceğinizi sorun.<br />

Efsane 4: Vitaminler ve takviyelerle kalp hastalığı<br />

riskinizi azaltabilirsiniz<br />

Gerçek: Antioksidanlar, vitamin E, C, D ve beta karoten<br />

içeren gıda takviyeleri ile yapılan klinik deneyler bu<br />

ürünlerin kalp hastalığından koruduğu veya kalp<br />

hastası olanlarda olumlu katkılar yaptığına dair etkileri<br />

doğrulayamamıştır. Amerikan Kalp Derneği, bu vitaminlerin<br />

kardiyovasküler hastalıkları önlemek veya tedavi etmek<br />

için kullanılmasını haklı gösterecek hiçbir bilimsel kanıt<br />

olmadığını belirtmiştir. Ne yapabilirsiniz? Vücut, vitaminleri<br />

ve mineralleri en iyi besinlerle elde ettiğinde hemen<br />

emer ve kullanır. İhtiyacınız olan vitamin ve mineralleri<br />

mağazadan satın alınan takviyeleri kullanarak değil, doğada<br />

bulunan besinlerden sağlayın. Doğalla savaşmayı bırakın.<br />

Efsane 5: Yıllarca sigara içtiyseniz kalp hastalığı<br />

riskinizi bırakarak azaltamazsınız<br />

Gerçek: Sigarayı bırakmanın faydaları, yaşınız, ne kadar<br />

süredir sigara içtiğiniz veya günde kaç tane sigara<br />

içtiğinizden bağımsız olarak bıraktığınız anda başlar.<br />

Sigarayı bıraktıktan sadece 1 yıl sonra kalp krizi riskiniz<br />

yüzde 50 azalır, 10 yıl içinde ise hiç sigara içmemiş gibi<br />

olursunuz.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


28<br />

and by the 10th year, you have the same risk as a person<br />

who has never smoked.<br />

Myth 6: Drinking alcohol is good for your heart<br />

vessels.<br />

Fact: The American and European Heart societies do not<br />

advise any form or amount of alcohol for prevention<br />

and treatment of heart disease. Alcohol is not medicinal<br />

and there is no satisfactory scientific proof of benefit on<br />

heart health.<br />

Myth 7: Stenting for coronary artery disease is<br />

a temporary treatment whereas bypass surgery<br />

is a permanent solution.<br />

Fact: Groundbreaking improvements in drug-eluting<br />

stent technology like the use of highly tissue compatible<br />

metals, ultrathin-strut stents, and the advancements in<br />

stent polymer technology have changed the course for<br />

stent therapy. Moreover, sophisticated state-of-the-art<br />

intravascular imaging techniques enable optimal stent<br />

deployment. Recently, with the introduction of drugeluting<br />

balloons for the treatment of occluded stents,<br />

stent therapy has become one of the ‘permanent’<br />

treatment options for coronary artery disease. The<br />

popular idea that argues that bypass surgery is a<br />

permanent cure for heart disease does not correlate<br />

with scientific data. The ‘saphenous’ vein graft vessels<br />

used in by-pass surgery may be occluded as early as<br />

the first year and by the 10th year 50% will have been<br />

occluded. Moreover to treat occluded vessels stents are<br />

used.<br />

Myth 8: It is OK to stop using medications after<br />

bypass surgery because all your vessels are<br />

‘regenerated’.<br />

Fact: This opinion is wrong. To ensure the patency of<br />

by-passed vessels, you should use cholesterol-lowering<br />

drugs and blood thinners and if necessary blood<br />

pressure medications regularly and continuously.<br />

Efsane 6: Alkol kalp damarları için koruyucudur<br />

Gerçek: Amerikan ve Avrupa kalp cemiyetleri, alkolün hiçbir<br />

türünü ve miktarını kalp damar hastalıklarından korunmada<br />

ve tedavisinde önermemektedir. Alkol ilaç değildir ve kalp<br />

sağlığı için olumlu ispatlanmış tatminkar bilimsel kanıtlar<br />

yoktur.<br />

Efsane 7: Kalp-damar hastalıklarının tedavisinde<br />

stent geçici, baypas cerrahisi kalıcı çözüm sağlar<br />

Gerçek: İlaç kaplı stent teknolojisindeki çığır açan<br />

gelişmeler ve bu teknolojinin her 4 yılda bir yenilenmesi,<br />

doku uyumu yüksek metallerin kullanımı, çok ince sarmallı<br />

stent platformları, kullanılan stent polimer teknolojisindeki<br />

gelişmeler bu durumu tamamen değiştirmiştir. Üstelik<br />

stent takılırken kullanılan yüksek damar içi görüntüleme<br />

teknikleri stentlerin optimal şekilde yerleştirilmesine olanak<br />

sağlamaktadır.<br />

Son yıllarda tıkanan stentlerin ilaç kaplı balonlar ile açma<br />

tekniklerinde devreye girmesi kalp damarlarında stent<br />

uygulamalarının kalp damar tıkanıklıklarının tedavisinde<br />

kalıcı tedavi seçeneği haline getirmiştir. Bypass cerrahisi<br />

yapıldıktan sonra artık tüm sorunun kalıcı olarak çözüldüğü<br />

iddiası da bilimsel verilerle bağdaşmamaktadır.<br />

1’inci yıldan itibaren yapılan baypas damarları tıkanmaya<br />

başlamakta ve 10’uncu yıla gelindiğinde özellikle “safen” adı<br />

verilen bacak toplar damarları kullanılarak yapılan baypas<br />

damarlarının en az yarısında tam veya ciddi tıkanmalar<br />

gelişmektedir. Üstelik tıkanan bypass damarlarını açmak<br />

içinde stentler kullanılmaktadır.<br />

Efsane 8: Bir kez baypas olduktan veya stent<br />

takıldıktan sonra “Damarlar nasıl olsa yenilendi”<br />

diyerek ilaçlar bırakılabilir<br />

Gerçek: Bu düşünce son derece yanlıştır. Yapılan baypas<br />

damarlarının veya takılan stentlerin açık kalmasını<br />

sağlamak için kolesterol ilaçlarını, kan sulandırıcıları<br />

ve uygun görülmüşse şayet tansiyon ilaçlarını büyük bir<br />

dikkatle kullanmak gerekmektedir.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


29<br />

IF THE SHOWCASE LIGHTS GO OUT<br />

VİTRİNLERİN IŞIKLARI SÖNERSE<br />

Despite many negativities, good news continues to come<br />

from the Turkish medical sector. Although some of our<br />

partners in the sector seem to be in despair, we observe<br />

that they do not break away from the race. Isn’t that what<br />

matters? Of course, there are periods when visibility is<br />

almost completely lost in foggy and hazy weather. It is<br />

always said from time to time; “We can’t see ahead of<br />

us.” The clearest development that summarizes this<br />

situation must be the pandemic process. Which sector<br />

has not been adversely affected by Covid-19! Despite this,<br />

we see that those who know geography well, continue<br />

on their way step by step without getting damaged, with<br />

the logic of “one is greater than zero” even when visibility<br />

drops to zero in foggy and hazy weather.<br />

Expomed Eurasia Fair, which is the meeting point of<br />

the medical sector where business contacts have been<br />

established for years, new customers are found and<br />

existing customers are also hosted, will open its<br />

doors for the 28th time and Arab Healthcare<br />

Dubai will be opening its doors after a short<br />

while. Are these and other brand fairs not our<br />

important venues, showcases, where products<br />

are exhibited and presented to the buyer on<br />

behalf of the Turkish medical sector? We are<br />

confident that the Turkish medical sector will<br />

continue to rise as long as the lights of<br />

the showcases continue to light.<br />

As <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine team,<br />

we will be at Arab Healthcare Dubai<br />

Fair after our Expomed Eurasia<br />

Istanbul fair. We would like to<br />

welcome you to our stand numbered<br />

H7 D37 at the fair where we have been<br />

a press sponsor for years. We remind<br />

you that the only Turkish publication<br />

from the Turkish press sector that<br />

participates with a stand is <strong>Medikal</strong><br />

<strong>Teknik</strong> Magazine, and we wish success to<br />

our industry stakeholders at the fair.<br />

Stay healthy until we see you in our<br />

new issue.<br />

Birçok olumsuzluğa rağmen Türk medikal sektöründen<br />

güzel haberler gelmeye devam ediyor. Bazı sektör<br />

paydaşlarımız ümitsizliğe kapılıyor gibi olsalar da yarıştan<br />

kopmadıklarını gözlemliyoruz. Önemli olan da bu değil<br />

mi? Sisli ve puslu havalarda görüş mesafesinin nerdeyse<br />

tamamen kaybolduğu dönemler oluyor elbette. Dönem<br />

dönem hep söylenir ya; “Önümüzü göremiyoruz.” Bu<br />

durumu özetleyen en net gelişme pandemi süreci olsa<br />

gerek. Covid-19’dan hangi sektör olumsuz etkilenmedi ki!<br />

Buna rağmen coğrafyayı iyi bilenlerin, sisli ve puslu havada<br />

görüş mesafesinin sıfıra düştüğü anlarda bile “bir sıfırdan<br />

büyüktür” mantığıyla adım adım hasar görmeden yoluna<br />

devam etiklerini görüyoruz.<br />

Yıllardır iş bağlantılarının kurulduğu, yeni müşterilerin<br />

bulunduğu, mevcut müşterilerin de misafir edildiği adeta<br />

medikal sektörünün buluşma noktası olan fuarlarımızdan<br />

Expomed Eurasia Fuarı 28. defa kapılarını açarken, kısa bir<br />

süre sonra da Arab Healthcare Dubai fuarı kapılarını<br />

açıyor olacak. Bu ve diğer marka fuarlar Türk<br />

medikal sektörü adına ürünlerin sergilenip<br />

alıcıya sunulduğu önemli mekanlarımız,<br />

vitrinlerimiz değiller mi? Vitrinlerin ışıkları<br />

yanmaya devam ettiği müddetçe, Türk<br />

medikal sektörünün yükselişine devam<br />

edeceğine inancımız tamdır.<br />

<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisi ekibi olarak<br />

Expomed Eurasia İstanbul<br />

fuarımızdan sonra, Arab<br />

Healthcare Dubai Fuarı’nda<br />

olacağız. Yıllardır basın<br />

sponsoru olduğumuz fuarda<br />

H7 D37 no’lu standımıza<br />

bekleriz. Türk basın<br />

sektöründen stantlı<br />

katılım gösteren tek Türk<br />

yayınının <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong><br />

Dergisi olduğunu hatırlatır,<br />

fuarda sektörümüz<br />

paydaşlarına başarılar<br />

dileriz.<br />

Yeni sayımızda görüşünceye<br />

kadar esen kalın.<br />

Recep ARSLANTAŞ<br />

Coordinator<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


30<br />

Coronavirus does not Affect the Baby in the Womb!<br />

Koronavirüs Anne Karnındaki Bebeği Etkilemiyor!<br />

The coronavirus process has<br />

greatly affected pregnant women<br />

as well as everyone. While<br />

many misinformation is around,<br />

Gynecology and Obstetrics<br />

Specialist Salih Yılmaz, Acıbadem<br />

Altunizade Hospital answered all<br />

the curious questions. Reminding<br />

that births occur very comfortably<br />

with the precautions taken during<br />

the pandemic process, Specialist<br />

Salih Yılmaz underlined that<br />

within the information obtained<br />

so far, the coronavirus does not<br />

affect the baby in the womb.<br />

Gynecology and Obstetrics Specialist<br />

Salih Yılmaz, Acıbadem Altunizade<br />

Hospital answered all questions about<br />

coronavirus and pregnancy.<br />

Stating that with the pandemic, the concerns whether<br />

everything that was done while pregnant was affecting<br />

the baby increased thoroughly, Specialist Salih Yılmaz said,<br />

“Covid positivity when pregnant shakes the expectant<br />

mother psychologically. However, being infected with<br />

this virus while pregnant is mostly passed on with mild<br />

symptoms. Colds, muscle aches or flu-like symptoms are<br />

experienced.” Yılmaz also said that in the coronavirus<br />

process, the biggest known mistakes about pregnancy<br />

is that the virus has passed to the baby in the mother’s<br />

womb and that the pregnant woman cannot give birth<br />

and breastfeed normally. Specialist Salih Yılmaz said that<br />

such false information is not correct and that only expert<br />

doctors’ statements should be heard.<br />

“If the coronavirus is infected, the general condition of the<br />

mother is very important here,” said Specialist Salih Yılmaz,<br />

“If the mother is in intensive care or her general condition<br />

is bad, cesarean delivery can be applied immediately, but if<br />

her general condition is good, there is no need for cesarean<br />

delivery, normal birth can be done.”<br />

Pregnancy does not increase the risk of getting<br />

coronavirus<br />

Declaring that pregnant women with coronavirus can give<br />

normal birth like pregnant women with covid-negative,<br />

Gynecology and Obstetrics Specialist Salih Yılmaz said,<br />

“During the birth of these pregnant women, only the team<br />

should wear protective equipment to protect themselves.<br />

We deliver pregnant women with Covid disease in an<br />

isolated room. Apart from that, there is no different<br />

Gynecology and Obstetrics Specialist<br />

Salih Yılmaz, Acıbadem Altunizade Hospital<br />

Koronavirüs süreci herkesi olduğu<br />

kadar hamileleri de fazlasıyla<br />

etkilemiş durumda. Birçok<br />

yanlış bilgi etrafta dolaşırken,<br />

Acıbadem Altunizade Hastanesi<br />

Kadın Hastalıkları ve Doğum<br />

Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz bütün<br />

merak edilen sorulara cevap<br />

verdi. Pandemi sürecinde dikkat<br />

edilen önlemlerle birlikte çok<br />

rahat bir şekilde doğumların<br />

gerçekleştiğini hatırlatan Op.<br />

Dr. Salih Yılmaz, şimdiye kadar<br />

elde edilen bilgiler dahilinde<br />

koronavirüsün anne karnındaki<br />

bebeği etkilemediğinin altını<br />

çizdi.<br />

Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın<br />

Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />

koronavirüs ve hamileliğe yönelik merak edilen bütün<br />

sorulara cevap verdi.<br />

Pandemiyle birlikte hamileyken yapılan her şeyin bebeği<br />

etkileyip etkilemediği kaygılarının iyice arttığını söyleyen Op.<br />

Dr. Salih Yılmaz, “Gebeyken covid pozitifliği anne adayını<br />

psikolojik olarak çok sarsıyor. Ancak hamileyken bu virüsle<br />

enfekte olmak çoğunlukla hafif semptomlarla geçiriliyor.<br />

Soğuk algınlığı, kas ağrıları veya grip benzeri semptomlar<br />

yaşanıyor.” açıklamasında bulundu. Yılmaz ayrıca<br />

koronavirüs sürecinde hamilelikle ilgili bilinen en büyük<br />

yanlışların; anne karnındaki bebeğe virüsün geçtiği, gebenin<br />

normal doğum yapamayacağı ve emziremeyeceği olduğunu<br />

belirtti. Op. Dr. Salih Yılmaz, bu tür yanlış bilgilerin doğru<br />

olmadığını ve bu konuda sadece uzman doktorların<br />

açıklamalarının dinlenmesi gerektiğini söyledi.<br />

“Eğer koronavirüsle enfekte olunduysa burada annenin<br />

genel durumu çok önemlidir.” diye konuşan Op. Dr. Salih<br />

Yılmaz, “Anne yoğun bakımdaysa veya genel durumu<br />

kötüyse acilen sezaryen doğum uygulanabilir fakat genel<br />

durumu iyiyse sezaryen doğum uygulanmasına gerek yok,<br />

normal doğum yapılabilir.” şeklinde konuştu.<br />

Gebelik koronavirüse yakalanma riskini<br />

arttırmıyor<br />

Koronavirüs hastası gebelerin covid negatif olan gebeler<br />

gibi normal doğum yapabileceğini ifade eden Kadın<br />

Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />

“Bu gebelerin doğumu esnasında sadece ekibin kendini<br />

koruması için koruyucu ekipman giymesi gerekiyor.<br />

Covid hastası gebelerin doğumunu izole bir odada<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


31<br />

process than other pregnant women.” On the other hand,<br />

stating that the follow-up of pregnant women caught in<br />

coronavirus varies according to the week of pregnancy,<br />

Salih Yılmaz pointed out that pregnancy does not increase<br />

the risk of getting coronavirus. Yılmaz also stated that<br />

within the information we have obtained so far, the virus<br />

does not affect the baby in the womb.<br />

Specialist Salih Yılmaz answered whether the antibodies<br />

of the mother who had coronavirus passed to the baby as<br />

follows: These antibodies are protective antibodies that<br />

are formed after suffering the disease. Likewise, IgG type<br />

antibodies are formed after vaccination and can be passed<br />

to the baby. IgM type antibodies formed during the active<br />

period of the disease cannot pass through the placenta to<br />

the baby.”<br />

Expectant mothers should definitely take vitamin<br />

and mineral supplements during the coronavirus<br />

process.<br />

Underlining that expectant mothers should definitely take<br />

vitamin and mineral supplements during the coronavirus<br />

process, Gynecology and Obstetrics Specialist Salih Yılmaz<br />

said, “The expectant mother should pay close attention<br />

to the diet and sleep patterns of this period. It is very<br />

important to take vitamins C and D especially to keep the<br />

immune system strong.”<br />

Recording that expectant mothers who have coronavirus<br />

can have radiological imaging when necessary, Specialist<br />

Salih Yılmaz said, “We should not forget that mother’s<br />

health is always more important. If the mother’s clinical<br />

condition deteriorates and these tests are deemed<br />

necessary, radiological imaging can be obtained by<br />

protecting the baby.”<br />

gerçekleştiriyoruz. Onun dışında diğer gebelerden farklı<br />

bir süreç yaşanmıyor.” dedi. Öte yandan koronavirüse<br />

yakalanan gebelerin takibinin gebeliğin hangi haftasında<br />

olduğuna göre değiştiğini ifade eden Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />

gebeliğin koronavirüse yakalanma riskini arttırmadığına<br />

dikkat çekti. Yılmaz, şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgiler<br />

dahilinde virüsün anne karnındaki bebeği etkilemediğini de<br />

ifade etti.<br />

Op. Dr. Salih Yılmaz, koronavirüs geçiren annenin<br />

antikorlarının bebeğe geçip geçmemesini ise şöyle<br />

cevapladı: “Annede olan antikorlardan immünglobulin G<br />

(IgG) dediğimiz antikorlar plasentadan bebeğe geçebilir.<br />

Bu antikorlar hastalığı geçirdikten sonra oluşan koruyucu<br />

antikorlardır. Yine aynı şekilde aşı sonrasında da IgG tipinde<br />

antikorlar oluşur ve bebeğe geçebilir. Hastalığın aktif<br />

döneminde oluşan IgM tipindeki antikorlar ise plasentadan<br />

bebeğe geçemez.”<br />

Anne adayları koronavirüs sürecinde kesinlikle<br />

vitamin ve mineral takviyesi almalı<br />

Anne adaylarının koronavirüs sürecinde vitamin ve mineral<br />

takviyesini kesinlikle alması gerektiğinin altını çizen Kadın<br />

Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz, “Anne<br />

adayının bu dönemdeki beslenme ve uyku düzenine çok<br />

dikkat etmesi gerekiyor. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak<br />

için özellikle C ve D vitamini alması çok önemli.” dedi.<br />

Koronavirüse yakalanan anne adaylarına gerekli olduğunda<br />

radyolojik görüntüleme yapılabileceğini söyleyen Op. Dr.<br />

Salih Yılmaz, “Şunu unutmamalıyız ki annenin sağlığı her<br />

zaman daha önemlidir. Eğer annenin klinik durumunda<br />

kötüleşme varsa ve bu testler gerekli görülürse bebeği<br />

koruyarak radyolojik görüntüleme alınabilir.” açıklamasında<br />

bulundu.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


32<br />

Babies should not be deprived of breast milk<br />

Indicating that the coronavirus will not affect the mode of<br />

delivery if the general condition of the mother is not bad,<br />

Specialist Salih Yılmaz said, “There is no study showing that the<br />

coronavirus has been passed on to the baby through breast<br />

milk except for a few case reports. Mothers who give birth can<br />

breastfeed their babies by wearing masks and paying attention<br />

to hand hygiene.” On the other hand, the World Health<br />

Organization underlined that babies should not be deprived of<br />

breast milk.<br />

Explaining the drug use of pregnant coronavirus patients,<br />

Specialist Salih Yılmaz continued his words as follows, “In these<br />

patients, we cannot use the active ingredient drug favipiravir<br />

given when covid positivity is detected in our country. We<br />

provide more supportive treatment. However, we can use<br />

other antiviral drugs in expectant mothers whose general<br />

condition worsens and who are taken into intensive care.<br />

Apart from these, since pregnancy is a condition that increases<br />

intravascular coagulation and covid positivity increases this<br />

situation, all pregnant women with covid-positive should<br />

receive blood thinners.”<br />

It was observed that pregnant women with<br />

coronavirus vaccine in the USA did not face any risks<br />

in the short term.<br />

Specialist Salih Yılmaz said that the first data about coronavirus<br />

vaccination in pregnancy were published in the United States<br />

and added further, “The data of 30,000 pregnant women with<br />

coronavirus vaccine have been announced. It was observed<br />

that the vaccinated pregnant women did not experience a<br />

risk in the short term. You can be vaccinated after the first 3<br />

months of pregnancy. Currently, coronavirus vaccine is applied<br />

to pregnant women in many countries. The American Journal<br />

of Obstetrics & Gynecology (AJOG) also states that pregnant<br />

women should be vaccinated.”<br />

Bebekler anne sütünden mahrum<br />

bırakılmamalı<br />

Annenin genel durumu kötü değilse koronavirüsün<br />

doğum şeklini etkilemeyeceğini belirten Op. Dr.<br />

Salih Yılmaz, “Koronavirüsün şimdiye kadar anne<br />

sütüyle bebeğe geçtiğini birkaç vaka sunumu dışında<br />

gösteren bir çalışma yok. Doğum yapan anneler maske<br />

takarak ve el hijyenine özen göstererek bebeklerini<br />

emzirebilirler.” diye konuştu. Öte yandan Dünya<br />

Sağlık Örgütü bebeklerin anne sütünden mahrum<br />

bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.<br />

Hamile olan koronavirüs hastalarının ilaç kullanımını<br />

anlatan Op. Dr. Salih Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />

“Bu hastalarda, şu an ülkemizde covid pozitifliği<br />

saptandığında verilen favipiravir etken maddeli ilacı<br />

kullanamıyoruz. Daha çok destek tedavisi veriyoruz.<br />

Fakat genel durumu kötüleşen, yoğun bakıma<br />

alınan anne adaylarında başka antiviral ilaçları<br />

kullanabiliyoruz. Bunların dışında gebelik, damar içi<br />

pıhtılaşmayı arttıran bir durum olduğu ve covid pozitifliği<br />

de bu durumu arttırdığı için covid pozitif olan tüm<br />

gebelerin kan sulandırıcı tedavi alması gerekmektedir.”<br />

Amerika’da koronavirüs aşısı olan gebelerin<br />

kısa dönemde risk yaşamadığı gözlemlendi<br />

Salih Yılmaz, Amerika’da gebelikte koronavirüs aşısı<br />

olunmasıyla ilgili ilk verilerin yayımlandığını söyledi ve<br />

sözlerini bu şekilde tamamladı: “Koronavirüs aşısı olan<br />

30.000 gebenin verileri açıklandı. Aşı olan gebelerin kısa<br />

dönemde bir risk yaşamadığı gözlemlendi. Gebeliğin ilk<br />

3 ayından sonra aşı olunabilir. Şu anda birçok ülkede<br />

gebelere koronavirüs aşısı uygulanıyor. Amerika Kadın<br />

Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği (AJOG) de<br />

gebelerin aşılanması gerektiğini belirtiyor.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


34<br />

Have “Emergency Health”!<br />

“Acil Sağlık”lı Olun!<br />

R. Başar Ezer, General Manager, Medline Emergency Health<br />

Health is the most important source of life<br />

for human beings. However, some misfortunes<br />

encountered in daily life can threaten people<br />

because of their health. This is why early and<br />

correct response to health problems is of great<br />

importance.<br />

We made an interviewed R. Başar Ezer, General<br />

Manager, Medline Emergency Health on Medline<br />

health services and the developments in the<br />

emergency health sector.<br />

Could you inform us about Medline?<br />

Medline, which is a brand with its service quality and<br />

equipment by approaching the emergency health service<br />

with an understanding of integrity, is the first private<br />

mobile health service company in Turkey. Medline has<br />

undertaken pre-hospital emergency health services since<br />

its establishment in 1995, and since the second half of<br />

2009, not only in the field of emergency health, but also in<br />

the “mobile health” and “emergency” needs of the person<br />

outside the hospital services, where the health services<br />

İnsan için en önemli yaşam kaynağıdır sağlık.<br />

Ancak, günlük yaşam içerisinde karşılaşılan bazı<br />

talihsizlikler, insanı sağlığından olmakla tehdit<br />

edebiliyor. Sağlık sorunlarına erken ve doğru<br />

müdahale, işte bu yüzden büyük önem taşıyor.<br />

Medline Acil Sağlık Genel Müdürü R. Başar Ezer<br />

ile Medline sağlık hizmetlerini daha yakından<br />

tanımak ve acil sağlık sektöründe yaşanan<br />

gelişmeleri değerlendirmek adına bir röportaj<br />

gerçekleştirdik.<br />

Medline’ı tanıyabilir miyiz?<br />

Acil sağlık hizmetine bütünlük anlayışı içinde yaklaşarak,<br />

hizmet kalitesi ve donanımı ile marka olan Medline,<br />

Türkiye’nin ilk özel mobil sağlık hizmeti veren firmasıdır.<br />

Kurulduğu 1995 yılından itibaren hastane öncesi acil sağlık<br />

hizmetlerini üstlenen Medline, 2009’un ikinci yarısından<br />

itibaren sadece acil sağlık alanında değil, hastane<br />

hizmetleri dışında kalan kişinin, evde ya da işyerinde<br />

ihtiyacı olan sağlık hizmetlerinin yerinde sunulduğu “mobil<br />

sağlık” ve “acil durum” ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


35<br />

needed at home or at work also renewed its structure<br />

in order to provide various services to meet. Medline, a<br />

company of Esas Holding, offers 24/7 Medical Consultancy<br />

by Telephone, Land Ambulance with Doctor, Infirmary<br />

and Fixed Point Health Services, Home Health Services<br />

and Individual Service Packages (doctor to home, nurse<br />

to home, examination, checkup, medical equipment at<br />

home or workplace / medical device supply), Air Ambulance<br />

Organization services.<br />

What are your studies on healthcare services,<br />

which are especially important during the<br />

pandemic process?<br />

As Medline, in the mobile health services section, which is<br />

taken to the emergency health or the location requested<br />

by the people during the pandemic process, in our<br />

transportation services after discharge from the inpatient<br />

institutions, providing the support of health personnel<br />

such as doctor, nurse and caregiver to the home, workplace<br />

or summer address of the people, mobile on-site imaging<br />

services. and we observed significant increases in the<br />

organization of on-site blood collection services. We can<br />

say that there is a noticeable increase in the use of our<br />

Medical Counseling by Phone service, especially in these<br />

days when people are hesitant to go to health institutions.<br />

As you know, our mobile application “Medline Emergency”<br />

was based on directing the emergency ambulance and<br />

emergency medical team to the location where the person<br />

is located immediately, when a button is pressed in case<br />

of emergency needs. We started to increase the number<br />

of basic services in our smart application with our Tele<br />

Medicine, that is, remote disease monitoring service.<br />

Especially with the pandemic process, digitalization in<br />

health and making such applications available to more<br />

consumers, we have accelerated our efforts to transform<br />

our “Medline Emergency” smart application into an<br />

integrated structure that will meet the mobile health<br />

needs of people and increase their quality of life. As the<br />

first step, as we mentioned, we are implementing 24/7<br />

online or visual medical consultancy services through our<br />

mobile application in a very short time these days when<br />

people are hesitant to go to health institutions. In addition,<br />

our digital service, in which people enter their blood<br />

pressure, glucose meters with their manual measurements,<br />

with the support of new devices, automatically with the<br />

support of new devices, the alarm center will be in front<br />

of our doctors through our simultaneous application and<br />

more detailed monitoring will be recorded in our database,<br />

the user’s own doctors or the health we make it can show<br />

to the establishment.<br />

What are your expectations about the emergency<br />

health sector by the end of <strong>2021</strong>?<br />

When it comes to the emergency health sector, the first<br />

things that come to mind are emergency interventions<br />

and health applications such as ambulance service, in<br />

fact, these and similar services constitute a part of mobile<br />

çeşitli hizmetleri vermek üzere yapısını yenilemiştir. Esas<br />

Holding şirketi olan Medline, 365 gün 24 saat Telefon ile<br />

Tıbbi Danışmanlık, Doktorlu Kara Ambulansı, Revir ve<br />

Sabit Nokta Sağlık Hizmetleri, Evde Sağlık Hizmetleri ve<br />

Bireysel Hizmet Paketleri (eve doktor, eve hemşire, evde<br />

ya da işyerinde tetkik, checkup, medikal malzeme / tıbbi<br />

cihaz tedarik edilmesi), Hava Ambulansı Organizasyonu<br />

hizmetlerini vermektedir.<br />

Özellikle pandemi sürecinde önemi artan sağlık<br />

hizmetleri ile ilgili çalışmalarınız neler?<br />

Pandemi sürecinde acil sağlık ya da kişilerin talep ettiği<br />

lokasyona götürülen mobil sağlık hizmetleri kısmında<br />

Medline olarak, yataklı kurumlardan taburcu sonrası taşıma<br />

hizmetlerimizde, kişilerin ev, iş yeri ya da yazlık adreslerine<br />

doktor, hemşire, hasta bakıcı gibi sağlık personeli desteği<br />

sunulmasında, mobil yerinde görüntüleme hizmetleri ve<br />

yerinde kan alımı hizmetlerinin organizasyonunda ciddi<br />

artışlar olduğunu gözlemledik. Özellikle kişilerin sağlık<br />

kuruluşlarına gitmeye çekindiği bu günlerde, Telefonla<br />

Tıbbi Danışmanlık hizmetimizin kullanımında gözle<br />

görülür bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğiniz üzere<br />

mobil uygulamamız ‘Medline Acil” kişinin acil durum<br />

ihtiyaçlarında bir butona basıldığında derhal bulunduğu<br />

lokasyona acil yardım ambulansı ve acil sağlık ekibimizin<br />

yönlendirilmesi üzerine kuruluydu. Tele Tıp yani uzaktan<br />

hastalık takibi hizmetimizle birlikte akıllı uygulamamızda<br />

yer alan temel hizmetlerinin sayısını arttırmaya başlamıştık.<br />

Özellikle pandemi süreci, sağlıkta dijitalleşmenin ve bu tür<br />

uygulamaların daha çok tüketici tarafından kullanılabilir<br />

hale gelmesiyle,”Medline Acil” akıllı uygulamamızın<br />

kişilerin mobil sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, hayat<br />

kalitelerini arttıracak bütünleşik bir yapıya dönüşmesi için<br />

çalışmalarımıza hız verdik. İlk adım olarak, belirtiğimiz<br />

gibi kişilerin sağlık kuruluşlarına gitmeye çekindiği bu<br />

günlerde mobil uygulamamız üzerinden 7/24 online ya<br />

da görüntülü tıbbi danışmanlık hizmetlerini çok kısa süre<br />

içinde hayata geçiriyoruz. Ayrıca kişilerin kendi tansiyon,<br />

şeker ölçüm cihazlarıyla manuel ölçümlerini girdiği dijital<br />

hizmetimizi, yeni cihazların desteği ile otomatik olarak<br />

ölçümün gerçekleştiği anda eş zamanlı uygulamamız<br />

üzerinden alarm merkezi doktorlarımızın önüne düşeceği<br />

ve daha detaylı takip edilerek veri tabanımıza kaydedileceği,<br />

kullanıcının dilediği zaman kendi doktorlarına ya da istediği<br />

sağlık kuruluşuna gösterebileceği hale getiriyoruz.<br />

<strong>2021</strong> yıl sonu acil sağlık sektörü ile ilgili<br />

beklentileriniz nelerdir?<br />

Acil sağlık sektörü denildiğinde ilk akla gelenler acil<br />

durumda yapılan müdahaleler, ambulans hizmeti gibi sağlık<br />

uygulamaları olmakta, aslında bu ve benzeri hizmetler<br />

mobil sağlık hizmetlerinin bir parçasını oluşturmaktadır.<br />

Pandemi öncesine kadar, mobil sağlık hizmetlerinin<br />

Avrupa’daki sağlık hizmetlerinde %27’lik bir tasarruf<br />

sağladığı hesaplanmıştır. Sağlık uzmanlarının, hastalarla<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


36<br />

health services. Until before the pandemic, it has been<br />

calculated that mobile health services have saved 27% in<br />

healthcare services in Europe. Mobile technology, which<br />

allows healthcare professionals to access remotely with<br />

patients, has also provided cost savings of up to 35% in the<br />

treatment of patients with chronic diseases.<br />

We lived in the pandemic period and we saw that even<br />

though we have to stay at home, it is vital to reach many<br />

pre-hospital and post-hospital health services on a mobile,<br />

complete and timely basis. With the rapid development<br />

of technology, the transformation in the health sector<br />

increases the importance of digital services day by day.<br />

We think that different care and treatment models will<br />

develop in the future and mobile technologies will form<br />

the backbone of them. Thanks to advancing technologies,<br />

in the near future millions of people will be able to provide<br />

healthcare services at the same time. ECG with smart<br />

phones, video doctor calls, Tele-Medicine applications,<br />

adjusting drug doses thanks to smart blood glucose<br />

measurement devices, instant processing and archiving of<br />

all kinds of health data (analysis, imaging results, checkup<br />

results, etc.) by the physician. New applications such<br />

as scales that automatically send your information to the<br />

dietician and receive your daily diet program via SMS will be<br />

implemented.<br />

uzaktan erişimine de olanak sağlayan mobil teknoloji,<br />

ayrıca kronik rahatsızlıklara sahip hastaların tedavi<br />

yollarında da yaklaşık %35’e varan maliyet tasarrufu<br />

sağlamıştır.<br />

Pandemi döneminde yaşadık ve gördük ki, evlerde kalmak<br />

zorunda olsak da birçok hastane öncesi ve sonrası<br />

sağlık hizmetlerine mobil olarak, eksiksiz ve zamanında<br />

ulaşmak hayati önem taşımaktadır. Teknolojinin hızlı<br />

gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe yaşanan dönüşüm,<br />

dijital hizmetlerinin önemini de her geçen gün artırıyor.<br />

Gelecekte de farklı bakım ve tedavi modellerinin gelişeceği,<br />

bunların omurgasını da mobil teknolojilerin oluşturacağını<br />

düşünüyoruz. İlerleyen teknolojiler sayesinde yakın<br />

gelecekte milyonlarca insana aynı anda sağlık hizmeti<br />

sunulabilir hale gelinecek. Akıllı telefonlar ile EKG çekmek,<br />

görüntülü doktor görüşmesi, Tele-Tıp uygulamaları,<br />

akıllı kan şekeri ölçüm cihazları sayesinde ilaç dozlarını<br />

ayarlamak, her türlü sağlık verinizin (tahlil, görüntüleme<br />

sonuçları, check-up sonuçları vb…) anlık olarak işlenmesi,<br />

arşivlenmesi, hekim tarafından izlenmesi ve istediğiniz<br />

yerden istediğiniz zaman ulaşabilme imkanı olması hatta<br />

diyetisyene otomatik olarak bilgilerinizi gönderen tartılar<br />

ile günlük diyet programınızı SMS ile almak gibi yepyeni<br />

uygulamalar hayata geçirilecek.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


38<br />

Preventing Coronavirus Transmission<br />

Reduces the Risk of Stroke<br />

Virüs Bulaşmasını Engellemek İnme Riskini de Azaltıyor<br />

Interventional Neurologist Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar,<br />

Stroke Center Supervisor, Neurology Clinic, Samsun Training and<br />

Research Hospital, Samsun University (SU)<br />

Situations such as an intense stress situation,<br />

sudden increase in blood pressure or high blood<br />

sugar can trigger the development of stroke.<br />

Stroke is a preventable disease by controlling<br />

risk factors. Interventional Neurologist Assoc. Dr.<br />

Çetin Kürşad Akpınar, Stroke Center Supervisor,<br />

Neurology Clinic, Samsun Training and Research<br />

Hospital, Samsun University (SU) shared<br />

important information on the occasion of “10th<br />

May, World Stroke Day” and made suggestions to<br />

patients regarding the Covid-19 period.<br />

Stroke is an abrupt interruption of constant blood flow<br />

to the brain that causes loss of neurological function.<br />

The interruption of blood flow can be caused by a<br />

blockage, leading to the more common ischemic stroke,<br />

or by bleeding in the brain, leading to the more deadly<br />

hemorrhagic stroke. Ischemic stroke constitutes an<br />

estimated one third of all stroke cases. Stroke often occurs<br />

with little or no warning, and the results can be devastating.<br />

Situations such as an intense stress situation, sudden<br />

increase in blood pressure or high blood sugar can trigger<br />

the development of stroke.<br />

Pay attention to risk factors that cause stroke<br />

Interventional Neurologist Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar,<br />

Stroke Center Supervisor, Neurology Clinic, Samsun Training<br />

Yoğun bir stres durumu, ani tansiyon yükselmesi<br />

veya kan şekerinin yükselmesi gibi durumlar<br />

inme gelişimini tetikleyebilmektedir. İnme<br />

risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla<br />

önlenebilir bir hastalıktır. Samsun Üniversitesi<br />

(SÜ) Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji<br />

Kliniği, İnme Merkezi Sorumlusu Girişimsel<br />

Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />

“10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü” vesilesiyle<br />

önemli bilgiler paylaştı ve hastalara COVID-19<br />

dönemine ilişkin önerilerde bulundu.<br />

İnme, beyine giden kan akımının aniden kesilmesi veya<br />

azalması durumudur. Kalp ile ilgili hastalıklar ve/veya ritim<br />

bozukluğu, beyni besleyen ana damarlarda ciddi darlığa<br />

neden olan kireçlenme veya damarın tamamen tıkanması<br />

ve genetik nedenlerle beyni besleyen damarlar ya tıkanarak<br />

ya da yırtılarak felç gelişimine neden olabilir. İnme sonrası<br />

yapılan incelemelere rağmen damar tıkanması olan üç<br />

hastanın birinde herhangi bir neden bulunamamaktadır.<br />

Yoğun bir stres durumu, ani tansiyon yükselmesi veya<br />

kan şekerinin yükselmesi gibi durumlar inme gelişimini<br />

tetikleyebilmektedir.<br />

İnmeye neden olan risk faktörlerine dikkat<br />

Samsun Üniversitesi (SÜ) Samsun Eğitim Araştırma<br />

Hastanesi Nöroloji Kliniği, İnme Merkezi Sorumlusu<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


39<br />

and Research Hospital, Samsun University (SU) said, “In a<br />

year, approximately 150 thousand people in our country<br />

and 17 million people in the world suffer from a stroke.<br />

In other words, one person per minute in the world has a<br />

stroke. Among the stroke risk factors; diabetes (diabetes<br />

mellitus), high blood pressure (hypertension), high blood<br />

lipids (high triglycerides and LDL), smoking, alcohol,<br />

substance abuse, irregular diet, not exercising, overweight<br />

(obesity), advanced age, heart-related diseases (heart<br />

failure, arrhythmia, by-pass…) and genetic causes that tend<br />

to clot or bleed.<br />

Thanks to regular electrical signals, the heart works in a<br />

certain rhythm. Noting that these electrical signals are<br />

faster and irregular than normal in the presence of atrial<br />

fibrillation, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said that such<br />

an irregularity in the heart that works synchronously can<br />

initiate a process that can lead to the development of clots<br />

in the heart and ultimately paralysis.<br />

Stroke suffer serious consequences<br />

Pointing out that stroke severity varies according to the<br />

occluded vascular region and personal characteristics,<br />

Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “One third of the<br />

patients with stroke become disabled and one third die.<br />

Disabled patients, on the other hand, are either completely<br />

bedridden or continue their lives although they can do<br />

their jobs with help. The likelihood of mental and mental<br />

problems increases in people who are disabled by stroke.<br />

It becomes susceptible to infections due to the decrease in<br />

body resistance.”<br />

Girişimsel Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar:<br />

“Bir yılda ülkemizde yaklaşık 150 bin, dünyada ise yaklaşık<br />

17 milyon kişi inme geçirmektedir. Yani dünya da dakika da<br />

bir kişi inme geçirmektedir. İnme risk faktörleri arasında;<br />

şeker hastalığı (diyabetes mellitus), tansiyon yüksekliği<br />

(hipertansiyon), kan yağlarındaki yükseklik (trigliserid ve<br />

LDL yüksekliği), sigara, alkol, madde bağımlılığı, düzensiz<br />

beslenme, egzersiz yapmama, aşırı kilo (obezite), ileri yaş,<br />

kalp ile ilgili hastalıklar (kalp yetmezliği, ritim bozukluğu,<br />

by-pass…) ve pıhtılaşma ya da kanamaya eğilim yaratan<br />

genetik nedenler sayılabilir.<br />

Düzenli elektrik sinyalleri sayesinde kalp belirli bir ritimde<br />

çalışmaktadır. Atrial fibrilasyon varlığında bu elektrik<br />

sinyalleri normalden hızlı ve düzensizdir diyen Doç. Dr.<br />

Çetin Kürşad Akpınar, senkronize bir şekilde çalışan<br />

kalpte böyle bir düzensizlik olması kalp içerisinde pıhtı<br />

gelişmesine ve sonuçta felce neden olabilecek bir süreci<br />

başlatabileceğini söyledi.<br />

İnme geçirenler ciddi sonuçlarla karşı karşıya<br />

kalıyor<br />

İnme ciddiyeti, tıkanan damar bölgesine ve kişisel<br />

özelliklere göre farklılık göstermektedir vurgusu yapan<br />

Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İnme geçiren olguların üçte<br />

biri sakat kalmakta, üçte biri de hayatını kaybetmektedir.<br />

Sakat kalan hastalar ise ya tamamen yatağa bağımlı<br />

olur ya da yardımla işlerini yapabilir halde yaşamlarını<br />

sürdürmektedir. İnmenin sakatlık bıraktığı kişilerde ruhsal<br />

ve zihinsel sorunlar görülme ihtimali artmaktadır. Vücut<br />

direncinin düşmesi nedeniyle enfeksiyonlara yatkın hale<br />

gelmektedir” dedi.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


40<br />

Timing is as important as treatment in stroke.<br />

Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “Strokes are of<br />

two types. Treatment for an obstructive (ischemic) or<br />

bleeding (hemorrhagic) stroke is different. In obstructive<br />

strokes, if there is a small vessel occlusion, a vascular<br />

opening drug from the vein can be given within the first<br />

4.5 hours in eligible patients. If there is a large vessel<br />

occlusion, the occluded brain vessel is opened in the first<br />

6-8 hours by angiographic intervention from the artery.<br />

Supportive therapies and preventive vascular occlusion<br />

drugs (antiaggregants, anticoagulants) are initiated in<br />

patients who are not suitable for these two treatments.<br />

In a bleeding type stroke, if it has developed as a result of<br />

the bleeding of a bubble in the cerebral vessel, sometimes<br />

it is necessary to occlude the bleeding area with an urgent<br />

angiography. In other types of bleeding into the brain<br />

tissue, hospitalization is made to prevent too high blood<br />

pressure.”<br />

Stroke is a preventable disease<br />

Emphasizing that stroke is a preventable disease by<br />

controlling risk factors, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />

continued his words as follows, “For example, the<br />

fasting blood sugar of someone with diabetes should<br />

be kept below 100 mg / dl and the postprandial blood<br />

sugar below 200 mg / dl. If this is not achieved, the risk<br />

of stroke increases. Again, if the blood pressure value is<br />

above 140/90 mm / Hg, the risk increases. It is aimed to<br />

bring abnormal blood values to normal values by using<br />

İnmede tedavi olduğu kadar zamanlama da çok<br />

önemli<br />

Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İnmeler iki tiptir. Tıkayıcı<br />

(iskemik) veya kanayıcı (hemorajik) inme de tedavi farklıdır.<br />

Tıkayıcı inmeler de eğer küçük damar tıkanması varsa<br />

toplardamardan damar açıcı ilaç, uygun hastalarda, ilk<br />

4,5 saat içerisinde verilebilir. Büyük damar tıkanması<br />

varsa ilk 6-8 saatte atardamardan anjiografik yöntemle<br />

müdahale edilerek tıkalı olan beyin damarı açılmaktadır.<br />

Bu iki tedavi için uygun olmayan hastalarda destekleyici<br />

tedaviler ve inmenin tekrarlaması önlemek amaçlı damar<br />

tıkanmasını önleyici ilaçlar (antiagreganlar, antikoagülan)<br />

başlanmaktadır. Kanayıcı tip inme de ise beyin damarındaki<br />

bir baloncuğun kanaması sonucu gelişmişse bazen acil<br />

anjiografi ile kanayan yeri tıkama işlemi gerekmektedir.<br />

Beyin dokusu içine olan diğer tip kanamalarda ise<br />

hastane yatışı yapılarak tansiyonun çok yükselmesi<br />

engellenmektedir” dedi.<br />

İnme önlenebilir bir hastalıktır<br />

İnme risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla önlenebilir<br />

hastalıktır vurgusu yapan Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin şeker hastalığı olan<br />

birisinin açlık kan şekerinin 100, tokluk kan şekerinin 200<br />

mg/dl altında tutulması gerekmektedir. Bu sağlanamaz ise<br />

inme riski artmaktadır. Yine tansiyon değeri 140/90 mm/Hg<br />

üzerinde ise risk artmaktadır. Risk faktörüne göre uygun<br />

ilaçlar kullanılarak anormal olan kan değerleri, normal<br />

değerlerine getirmek hedeflenmektedir.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


41<br />

appropriate drugs according to the risk factor. If he has a<br />

sedentary life, he needs to make a change in his lifestyle<br />

(like exercise). If there is an increase in blood fat, it is<br />

necessary to pay attention to the diet, even in these<br />

cases, Mediterranean type nutrition is recommended.<br />

It is necessary to increase the consumption of plenty of<br />

vegetables and fruits and reduce the consumption of red<br />

meat. If there is more weight than normal, it should be<br />

aimed to reach a normal weight with appropriate diet<br />

and exercises. If there is cigarette, alcohol and substance<br />

addiction, it is also very important to quit them. If this is<br />

done, both the person’s paralysis can be prevented and a<br />

person who has had a stroke can be prevented from being<br />

paralyzed again.”<br />

Recording that while the effectiveness of blood thinners<br />

used in primary prevention could not be demonstrated,<br />

secondary protection can prevent secondary stroke at<br />

a high rate, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “Drugs<br />

are expelled from the body at different times, so they<br />

should be used in a certain dosage and regularly. If<br />

these conditions are not met, the risk of developing<br />

stroke increases because blood thinners cannot function<br />

effectively.”<br />

Preventing virus transmission also reduces the<br />

risk of stroke<br />

Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “An increase in<br />

cerebrovascular diseases has been observed during the<br />

course of Covid-19. Because, with the effect of the virus<br />

on the body, the tendency to clot in the vein or to tear in<br />

the vein wall increases. By preventing the transmission<br />

of the virus, we protect ourselves from the increased<br />

risk of stroke. If we have been diagnosed with Covid-19,<br />

especially if our blood values are also very high, the<br />

recommended antiaggregant or anticoagulant drugs<br />

should be used at the appropriate dose and time. Since<br />

vaccination will reduce the risk of virus transmission, we<br />

will also reduce the risk of stroke indirectly.”<br />

Hareketsiz bir yaşamı varsa, yaşam tarzında değişiklik<br />

(egzersiz gibi) yapması gerekmektedir. Kan yağlarında<br />

yükseklik varsa diyete dikkat etmek gerekir, hatta bu<br />

durumlarda Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. Bol<br />

sebze ve meyve tüketiminin artırılıp, kırmızı et tüketimin<br />

azaltılması gerekmektedir. Normalden fazla kilo varsa<br />

uygun diyet ve egzersizlerle normal kiloya ulaşım<br />

hedeflenmelidir. Sigara, alkol ve madde bağımlılığı varsa<br />

bunların bırakılması da çok önemlidir. Böyle yapılması<br />

durumunda hem kişinin felç geçirmesi engellenebilir hem<br />

de inme geçiren bir kişide tekrar felç geçirmesinin önüne<br />

geçilmiş olur”<br />

Birincil koruma da kullanılan kan sulandırıcı ilaçların<br />

etkinliği gösterilememişken, ikincil koruma yüksek oranda<br />

ikinci inmeyi önleyebilmektedir açıklamasında bulunan Doç.<br />

Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İlaçlar farklı sürelerde vücuttan<br />

atılmaktadır bu nedenle belirli bir dozda ve düzenli bir<br />

şekilde kullanım gerekir. Bu şartlar sağlanamaz ise kan<br />

sulandırıcı ilaçlar etkin düzeyde işlev göremeyeceğinden<br />

inme gelişim riski artmaktadır” dedi.<br />

Virüs bulaşmasını engellemek inme riskini de<br />

azaltıyor<br />

Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “COVID-19 seyrinde beyindamar<br />

hastalıklarında artış gözlenmiştir. Çünkü virüsün<br />

vücuda yapmış etkiyle damar içerisinde pıhtılaşmaya<br />

veya damar duvarında yırtılmaya eğilim artmaktadır.<br />

Virüsün bulaşmasını engelleyerek inme riski artışından da<br />

kendimizi korumuş oluruz. Eğer COVID-19 tanısı almışsak<br />

özellikle de kan değerlerimiz de enfeksiyon göstergeleri<br />

çok yükselmişse önerilen antiagregan veya antikoagülan<br />

ilaçlar uygun dozda ve sürede kullanılmalıdır. Aşı yaptırma<br />

virüs bulaşma riskini azaltacağından inme riskini de dolaylı<br />

yoldan azaltmış oluruz” dedi.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


42<br />

Hidden Lung Cancer Cases Appear in<br />

Tomographs Taken Due to Coronavirus<br />

Gizli Akciğer Kanseri Vakaları Koronavirüs<br />

Nedeniyle Çekilen Tomografilerde Ortaya Çıkıyor<br />

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />

Akduman, yeni tanı akciğer kanseri sayısının<br />

geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde olduğunu<br />

belirtti. Akduman, “Özellikle tomografiye ikna<br />

edemediğimiz sigara içen kişiler, koronavirüs<br />

nedeniyle tomografi çektirmek zorunda kaldı.<br />

Bu sayede akciğer kanserini erken evrede<br />

yakalayabildik” dedi.<br />

Akciğer kanseri tanısı oranı koronavirüsle daha da arttı.<br />

Salgın nedeniyle çekilen kontrol tomografiler, erken evreyi<br />

yakalama şansını doğurdu. Yeni tanı akciğer kanseri<br />

sayısının geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde olduğunu<br />

belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />

Akduman, “Tomografiye ikna edemediğimiz sigara içen<br />

kişiler, koronavirüs salgını nedeniyle tomografi çektirdi. Bu<br />

sayede akciğer kanserini erken evrede yakaladık” dedi.<br />

Chest Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman<br />

Chest Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha<br />

Akduman stated that the number of newly<br />

diagnosed lung cancer is 5 times higher than last<br />

year’s average. Akduman said, “Especially smokers<br />

that we could not convince for tomography had<br />

to have tomography due to coronavirus. In this<br />

way, we were able to catch lung cancer at an early<br />

stage.”<br />

The rate of lung cancer diagnoses increased even more<br />

with the coronavirus. Control tomographs taken due to the<br />

epidemic gave rise to the chance to catch the early stage.<br />

Stating that the number of newly diagnosed lung cancer<br />

is 5 times higher than last year’s average, Chest Diseases<br />

Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman said, “Smokers, whom<br />

we could not convince for tomography, had tomography<br />

due to the coronavirus epidemic. In this way, we caught<br />

lung cancer at an early stage.”<br />

Lung cancer diagnosis rate increased during the<br />

pandemic period<br />

One of the important steps in diagnosing coronavirus at an<br />

early stage is Computed Tomography (CT). This procedure,<br />

which is important in detecting the lung involvement of the<br />

virus, also provided the opportunity to detect lung cancer<br />

at an early stage. Declaring that according to the Ministry<br />

of Health data, the number of newly diagnosed lung cancer<br />

Akciğer kanseri tanı oranı pandemi döneminde<br />

arttı<br />

Koronavirüsü erken evrede teşhis etmenin önemli<br />

adımlarından biri de Bilgisayarlı Tomografi (BT). Virüsün<br />

akciğer tutulumunu tespit etmede önem taşıyan bu işlem,<br />

akciğer kanserini erken evrede yakalama fırsatını da<br />

sağladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yeni tanı akciğer<br />

kanseri sayısının geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde<br />

olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />

Akduman, önemli bilgiler paylaştı.<br />

“Yeni tanı akciğer kanseri oranı geçen yılın 5 kat<br />

üzerinde”<br />

Dünya ve Türkiye’de her iki cinsiyet için en çok yaşam<br />

kaybına neden olan kanser tipinin akciğer kanseri olduğuna<br />

dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Tüm dünyada<br />

akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkeler arasında<br />

Türkiye ilk 10’da yer alıyor. Hem artan yaş hem sigara<br />

kullanımı bunun yanı sıra kontrolsüz hava kirliliği nedeniyle<br />

akciğer kanseri görülüyor. Akciğer kanseri tanısı oranı<br />

koronavirüsle arttı. Koronavirüs nedeniyle çekilen kontrol<br />

tomografiler yeni tanı akciğer kanseri oranlarını artırdı.<br />

Toraks tomografisi dediğimiz göğüs ve akciğer tomografisi<br />

sayısı normalin çok üzerine çıktığından Sağlık Bakanlığı<br />

verilerine göre erken evre ve yeni tanı akciğer kanseri sayısı<br />

geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde. Tüm dünyada da<br />

rakamlar bu şekilde. Yeni tanı akciğer kanseri sayısı geçen<br />

yıllara oranla şu dönemlerde alışılmış yükseğin üzerine<br />

çıktı” değerlendirmesinde bulundu.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


43<br />

is 5 times higher than the average of last year, Lecturer Dr.<br />

Seha Akduman, Chest Diseases Specialist, Department of<br />

Chest Diseases, Faculty of Medicine, Yeditepe University<br />

shared important information.<br />

“Newly diagnosed lung cancer rate is 5 times<br />

higher than last year”<br />

Pointing out that lung cancer is the cancer type that causes<br />

the most loss of life for both sexes in the world and in<br />

Turkey, Lecturer Dr. Seha Akduman, said, “Turkey is among<br />

the top 10 countries where lung cancer is most common in<br />

the world. Lung cancer is seen due to both increasing age<br />

and smoking as well as uncontrolled air pollution. The rate<br />

of lung cancer diagnoses increased with the coronavirus.<br />

Control tomographs taken due to coronavirus increased<br />

the rates of newly diagnosed lung cancer. Since the number<br />

of chest and lung tomography, which we call thoracic<br />

tomography, is much higher than normal, according to<br />

the Ministry of Health data, the number of early stage and<br />

newly diagnosed lung cancer is 5 times higher than the<br />

average of last year. These are the numbers all over the<br />

world. The number of newly diagnosed lung cancer has<br />

exceeded the usual high in these periods compared to the<br />

previous years.”<br />

“Coronavirus convinced smokers to tomography”<br />

Declaring that with the use of tomography more because<br />

“Sigara içen kişileri koronavirüs tomografiye ikna<br />

etti”<br />

Tomografinin tanı nedeniyle daha fazla kullanılmaya<br />

başlanmasıyla birlikte hastalığın erken evreyi yakalama<br />

gibi bir şansı artırdığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Akduman,<br />

“Ülkemizde sigara kullanım oranı yaklaşık yüzde 45’lerde.<br />

Akciğer kanserinin en önemli risk faktörü de sigara.<br />

Daha önce tomografiye ikna edilemeyen sigara içicilerinin<br />

koronavirüs nedeniyle zorunla olarak tomografi çekilmek<br />

zorunda kalmaları, akciğer kanserini erken evrede<br />

yakalama fırsatı doğurdu. Bu durum da tedavi şansını<br />

artırdı” diye konuştu.<br />

“Akciğer kanseri oldukça ileri evrede karşımıza<br />

çıkıyor”<br />

Akciğer kanserinin son yıllarda her iki cinsiyette yaygın<br />

şekilde görüldüğüne dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Akduman,<br />

“Önceki yıllarda akciğer kanserini erkeklerde görüyorduk.<br />

Artık her iki cinsiyette de çok yaygın şekilde görüyoruz.<br />

Maalesef hastalık oldukça ileri seviyede karşımıza çıkıyor.<br />

Akciğer kanserli olguların 3’te 2’sini ameliyat edilemeyecek<br />

dönemde yakalıyoruz. Kemoterapi ya da radyoterapi ile<br />

tedavi etmeye çalışıyoruz. Ancak aslında akciğer kanserinde<br />

en temel ve istenen tedavi yöntemi erken tanı ve cerrahidir”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

“Riskli grupta akciğer grafisi yetersiz”<br />

Sigarayı bırakmanın önemli olduğunu ancak riski<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


44<br />

of diagnosis, the chance of catching the early stage of<br />

the disease increases, Lecturer Dr. Seha Akduman said,<br />

“The smoking rate in our country is around 45 percent.<br />

Smoking is the most important risk factor for lung cancer.<br />

The fact that smokers, who could not be persuaded to<br />

have tomography before, had to have tomography due to<br />

coronavirus, created the opportunity to catch lung cancer<br />

at an early stage. This situation also increased the chance of<br />

treatment.”<br />

“Lung cancer is at a very advanced stage”<br />

Drawing attention to the prevalence of lung cancer in<br />

both genders in recent years, Lecturer Dr. Seha Akduman,<br />

said, “In previous years, we used to see lung cancer in men.<br />

We now see it very widely in both sexes. Unfortunately,<br />

the disease is quite advanced. We catch two-thirds of the<br />

patients with lung cancer in the non-operative period. We<br />

try to treat it with chemotherapy or radiotherapy. However,<br />

in fact, the most basic and desired treatment method in<br />

lung cancer is early diagnosis and surgery.”<br />

“Chest radiography is insufficient in the risky<br />

group”<br />

Stating that quitting smoking is important but does<br />

not reset the risk, Lecturer Dr. Seha Akduman made<br />

the following warnings, “If you have smoked a pack of<br />

cigarettes a day for 20 years, your lung cancer risk is<br />

always with you. Although it decreases over the years<br />

after quitting smoking, the risk still continues compared to<br />

the non-smoker population. We recommend a screening<br />

test with low-dose lung tomography for our patients<br />

over the age of 50 with a smoking history of 30-35 years.<br />

However, chest radiography is insufficient in the risky<br />

group. It must be a minimum of 1 centimeter for us to see<br />

a lesion here. We can detect the lesion that we missed on<br />

chest radiography by following the nodule in tomography.<br />

However, it is necessary not to say ‘we smoked we already<br />

took the risk’. The longer the cigarette is used the more the<br />

risk increases exponentially. Whenever you give up then<br />

you start to be lucky.”<br />

sıfırlamadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Akduman, şu<br />

uyarılarda bulundu: “20 yıl boyunca günde 1 paket sigara<br />

içtiyseniz akciğer kanseri riskiniz her zaman sizinle.<br />

Sigarayı bıraktıktan sonra da yıllar içerisinde azalsa da hiç<br />

sigara içmeyen popülasyona göre risk hala devam eder. 50<br />

yaş üstü 30-35 yıl sigara içiciliği öyküsü olan hastalarımızda<br />

mutlaka düşük doz akciğer tomografisiyle tarama testi<br />

öneriyoruz. Ancak riskli grupta akciğer grafisi yetersiz.<br />

Bizim burada bir lezyon görebilmemiz için minimum 1<br />

santimetre olması gerekir. Akciğer grafisinde atladığımız<br />

lezyonu tomografide nodül takibiyle tespit edebiliriz. Ancak,<br />

‘biz içtik zaten riski aldık’ dememek gerekiyor. Sigara ne<br />

kadar uzun yıllar kullanılırsa risk katlanarak artar. Ne<br />

zaman bırakırsanız o zaman siz şanslı olmaya başlanır.”<br />

Kanlı balgam, geçmeyen öksürüğe dikkat<br />

Sigara içen kişilerde görülen kanlı balgamın ciddiye<br />

alınması gereken bir kanser belirtisi olduğuna dikkat<br />

çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />

Akduman, “Bunun yanında ses kısıklığı hem tiroid hem<br />

akciğer kanserinde çok kritik. Sırt ağrısı akciğer zarı ya<br />

da sinir hücreleri tutulumu varsa riskli. Geçmeyen inatçı<br />

öksürük, sık tekrarlayan zatürre ciddiye alınmalı. Mesela<br />

bir hastanın sık tekrarlayan zatürresi aynı tarafta ve sürekli<br />

dirençliyse nefes borusunun içerisinde tıkayıcı tümör<br />

olabilir. Bronkoskopiyle kanlı balgam ve inatçı öksürüğü<br />

görüntüleyebiliriz. Nefes borusunun içerisine kamerayla<br />

görüntülenmesi önemli” uyarısında bulundu.<br />

Watch out for bloody sputum and persistent<br />

cough<br />

Pointing out that bloody sputum seen in smokers is<br />

a sign of cancer that should be taken seriously, Chest<br />

Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman warned,<br />

“Besides, hoarseness is very critical in both thyroid and<br />

lung cancer. Back pain is risky if there is pleural or nerve<br />

cell involvement. Persistent cough that does not go<br />

away, frequent pneumonia should be taken seriously. For<br />

example, if a patient’s frequent pneumonia is on the same<br />

side and is constantly resistant, there may be an obstructive<br />

tumor in the trachea. We can visualize bloody sputum and<br />

persistent cough with bronchoscopy. It is important to view<br />

the inside of the trachea with a camera.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


46<br />

Sanofi and GSK COVID-19 Vaccine Candidate Demonstrates Strong<br />

Immune Responses Across All Adult Age Groups in Phase 2 Trial<br />

Sanofi ve GSK’nın COVID-19 Aşı Adayının<br />

Faz 2 Sonuçları Açıklandı<br />

Adjuvanted recombinant COVID-19 vaccine<br />

candidate triggered strong neutralizing antibody<br />

responses in all adult age groups. High immune<br />

response after a single dose in patients with prior<br />

infection shows strong booster potential. Global<br />

Phase 3 study expected to start in the coming<br />

weeks.<br />

The Sanofi and GSK adjuvanted recombinant COVID-19<br />

vaccine candidate achieved strong rates of neutralizing<br />

antibody responses, in line with those measured in people<br />

who have recovered from COVID-19, in all adult age groups<br />

in a Phase 2 study with 722 volunteers. A global pivotal<br />

Phase 3 study is expected to start in the coming weeks.<br />

The Phase 2 interim results showed 95% to 100%<br />

seroconversion following a second injection in all age<br />

groups (18 to 95 years old) and across all doses, with<br />

acceptable tolerability and with no safety concerns. Overall,<br />

722 gönüllünün katıldığı Faz 2 çalışmasında Sanofi<br />

ve GSK’nın aşı adayı tüm yetişkin yaş gruplarında<br />

güçlü bağışıklık yanıtları gösterdi.<br />

Adjuvanlanlı rekombinant COVID-19 aşı adayı,<br />

tüm yetişkin yaş gruplarında güçlü nötralize<br />

edici antikor yanıtlarını tetikledi. Aşılanma<br />

öncesi enfeksiyon geçmişi olanhastalarda tek bir<br />

dozdan sonra görülen yüksek bağışıklık yanıtı,<br />

aşı adayının güçlü bağışıklık arttırıcı pekiştirme<br />

doz (booster) potansiyelini gösterdi. Küresel Faz<br />

3 çalışmasının önümüzdeki haftalarda başlaması<br />

bekleniyor.<br />

Sanofi ve GSK’nın adjuvanlan rekombinant COVID-19 aşı<br />

adayının Faz 2 sonuçları açıklandı. 722 gönüllünün katıldığı<br />

Faz 2 çalışmasının sonuçlarına göre çalışmaya katılan tüm<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


47<br />

the vaccine candidate elicited strong neutralizing antibody<br />

levels that were comparable to those generated by natural<br />

infection, with higher levels observed in younger adults (18<br />

to 59 years old). After a single injection, high neutralizing<br />

antibody levels were generated in participants with<br />

evidence of prior SARS-CoV-2 infection, suggesting strong<br />

potential for development as a booster vaccine.<br />

“Our Phase 2 data confirm the potential of this vaccine<br />

to play a role in addressing this ongoing global public<br />

health crisis, as we know multiple vaccines will be needed,<br />

especially as variants continue to emerge and the need<br />

for effective and booster vaccines, which can be stored at<br />

normal temperatures, increases”, said Thomas Triomphe,<br />

Executive Vice President and Global Head of Sanofi Pasteur.<br />

“With these favorable results, we are set to progress<br />

to a global Phase 3 efficacy study. We look forward to<br />

generating additional data and working with our partners<br />

around the world to make our vaccine available as quickly<br />

as possible.”<br />

Roger Connor, President of GSK Vaccines added: “These<br />

positive data show the potential of this protein-based<br />

adjuvanted vaccine candidate in the broader context of<br />

the pandemic, including the need to address variants and<br />

to provide for booster doses. We believe that this vaccine<br />

candidate can make a significant contribution to the<br />

ongoing fight against COVID-19 and will move to Phase 3<br />

as soon as possible to meet our goal of making it available<br />

before the end of the year.”<br />

Based on these positive Phase 2 interim results, the<br />

companies plan to initiate a global Phase 3, randomized,<br />

double-blind study with the 10µg dose, in combination<br />

with GSK’s pandemic adjuvant, in the coming weeks. This<br />

Phase 3 trial is expected to enroll more than 35,000 adult<br />

participants from a broad range of countries and will assess<br />

the efficacy of two vaccine formulations including the<br />

D614 (Wuhan) and B.1.351 (South African) variants.<br />

In parallel, the companies intend to conduct booster<br />

studies with various variant formulations in order to assess<br />

the ability of a lower dose of the vaccine to generate a<br />

strong booster response regardless of the initial vaccine<br />

platform received.<br />

Pending positive Phase 3 outcomes and regulatory reviews,<br />

the vaccine is expected to be approved in the fourth<br />

quarter of <strong>2021</strong>.<br />

More about the Phase 2 study<br />

The Phase 2 study interim results show that the adjuvanted<br />

recombinant vaccine candidate triggered strong immune<br />

response amongst adults of all age groups with 95% to<br />

100% seroconversion rates and neutralizing antibodies that<br />

were comparable to those generated by natural infection.<br />

The high titers observed in the non-naïve population after<br />

one dose of the vaccine candidate also suggest it may have<br />

strong potential for use as a booster vaccine. Full results<br />

of the Phase 2 study will be published in a peer-reviewed<br />

journal.<br />

The randomized, double-blind, multi-center-dose-ranging<br />

yetişkin yaş gruplarında aşı adayının COVID-19 hastalığını<br />

atlatan kişilerde ölçülen oranlarda güçlü nötralize edici<br />

antikor tepkileri gözlemlendi.<br />

Faz 2 ara sonuçlarına göre, Sanofi ve GSK’nın COVID-19<br />

aşı adayının ikinci dozunun enjeksiyonun ardından tüm<br />

yaş gruplarında (18 ila 95 yaş) geçerli tolere edilebilirlik<br />

seviyesinde ve güvenlilik endişelerini bertaraf edecek<br />

şekilde %95 ile %100 serokonversiyon (aşının COVID-19<br />

antikorlarını üretme oranı) gözlemlendi. Bu sonuçlar<br />

paralelinde aşı adayının küresel Faz 3 çalışmasının<br />

önümüzdeki haftalarda başlaması bekleniyor.<br />

Sanofi Pasteur İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Küresel<br />

Başkanı Thomas Triomphe Faz 2 verilerine ilişkin olarak<br />

yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Şunu çok net<br />

görüyoruz ki, özellikle COVID-19’un yeni varyantları ortaya<br />

çıkmaya devam ettikçe, pandemi ile mücadelede etkili ve<br />

bağışıklık arttırıcı pekiştirme doz (booster) aşılara duyulan<br />

ihtiyaç sürecek. Faz 2 sonuçları, normal ısı koşullarında<br />

depolanabilecek aşı adayımızın, devam eden küresel halk<br />

sağlığı krizinin yönetilmesinde önemli bir rol oynayacak<br />

potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Elimizdeki<br />

olumlu sonuçlarla, aşı adayımızın küresel Faz 3 etkililik<br />

çalışmasına geçmeye hazırız. Aşımızın mümkün olan en<br />

kısa sürede kullanıma sunulması adına dünya genelindeki<br />

paydaşlarımız ile birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”<br />

GSK Aşıları Bölümü Başkanı Roger Connor da Faz 2<br />

çalışmasının pozitif sonuçları ışığında protein bazlı adjuvanlı<br />

aşı adayının COVID-19 varyantlarına verdiği olumlu tepkiler<br />

ve bağışıklık arttırıcı pekiştirme dozlar (booster) da dahil<br />

olmak üzere pandemi ile verilen mücadelede önemli<br />

bir potansiyele işaret ettiğini belirtti. “Aşı adayımızın,<br />

COVID-19 ile devam eden mücadeleye önemli bir katkı<br />

sağlayabileceğine inanıyoruz ve yıl sonundan önce<br />

kullanıma sunma hedefimizi gerçekleştirmek için mümkün<br />

olan en kısa sürede Faz 3 çalışmalarına geçeceğiz” dedi.<br />

Olumlu Faz 2 ara sonuçlarına dayanarak, iki şirket<br />

önümüzdeki haftalarda aşı adaylarının 10µg dozu ile<br />

GSK’nın pandemik adjuvanını kapsayacak global Faz<br />

3 çalışmasını, randomize, çift kör çalışma yöntemi ile<br />

başlatmayı planlıyor. Faz 3 çalışmasının, çeşitli ülkelerden<br />

35.000’den fazla yetişkin katılımcı ile gerçekleşmesi<br />

planlanıyor. Faz 3 çalışmalarında ayrıca COVID-19’un D614<br />

(Wuhan) ve B.1.351 (Güney Afrika) varyantları dahil olmak<br />

üzere iki aşı formülasyonunun etkinliği değerlendirilecek.<br />

Buna paralel olarak şirketler, ilk aşı platformundan<br />

bağımsız olarak daha düşük bir aşı dozunun güçlü bir<br />

destek tepkisi oluşturma yeteneğini değerlendirmek<br />

amacı ile çeşitli varyant formülasyonları destekleme<br />

çalışmaları yürütmeyi hedefliyor. Önümüzdeki haftalarda<br />

başlatılması planlanan Faz 3 çalışmaları sonuçları ve ruhsat<br />

değerlendirilmesi doğrultusunda, aşının <strong>2021</strong>’in dördüncü<br />

çeyreğinde onaylanması bekleniyor.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


48<br />

study was conducted in healthy adults aged 18 years<br />

of age and older, including those with high risk medical<br />

conditions, to evaluate the safety, reactogenicity, and<br />

immunogenicity of two injections given 21 days apart,<br />

with 3 antigen dose levels of 5, 10 and 15 µg. Beginning<br />

in February <strong>2021</strong>, the study enrolled 722 volunteers in<br />

the U.S. and Honduras. It included equivalent numbers of<br />

adults 18 to 59 years and those 60 years and above.<br />

This effort is supported by federal funds from the<br />

Biomedical Advanced Research and Development<br />

Authority, part of the office of the Assistant Secretary<br />

for Preparedness and Response at the U.S. Department<br />

of Health and Human Services in collaboration with the<br />

U.S. Department of Defense Joint Program Executive<br />

Office for Chemical, Biological, Radiological and Nuclear<br />

Defense under Contract # W15QKN-16-9-1002.<br />

Shots on goal in the fight against the COVID-19<br />

pandemic<br />

In addition to the adjuvanted recombinant protein-based<br />

vaccine in collaboration with GSK, Sanofi is developing<br />

a messenger RNA vaccine in partnership with Translate<br />

Bio. In March <strong>2021</strong>, Sanofi and Translate Bio initiated a<br />

Phase 1/2 clinical trial of their mRNA COVID-19 vaccine<br />

candidate, in order to assess safety, immune response<br />

and reactogenicity, after preclinical data showed high<br />

neutralizing antibody levels. First results are expected in<br />

the third quarter of <strong>2021</strong>.<br />

Sanofi is also committed to providing manufacturing<br />

support to other vaccine producers. The company<br />

recently announced it will manufacture up to 200<br />

million doses of Moderna’s COVID-19 vaccine for the<br />

U.S., starting in September <strong>2021</strong>. Earlier this year, Sanofi<br />

also announced the company will provide support to<br />

BioNTech for 125 million doses for the European Union.<br />

In February, Sanofi said it would support Johnson &<br />

Johnson for the production of its COVID-19 vaccine at a<br />

rate of approximately 12 million doses per month.<br />

In addition to developing its two COVID-19 vaccines,<br />

Sanofi is the only company to leverage its manufacturing<br />

capacity and expertise for three different COVID-19<br />

vaccines to support the global vaccines supply and help<br />

combat the pandemic.<br />

COVID-19 salgınına karşı mücadelede gerçekleşen<br />

çalışmalar<br />

GSK ile iş birliği içinde adjuvanlı rekombinant protein<br />

bazlı aşıya ek olarak Sanofi, Translate Bio ile ortaklaşa<br />

bir haberci RNA aşısı geliştiriyor. Mart <strong>2021</strong>’de Sanofi<br />

ve Translate Bio, klinik öncesi verilerin yüksek nötralize<br />

edici antikor seviyeleri göstermesinin ardından güvenliliği,<br />

bağışıklık tepkisini ve reaktojeniteyi değerlendirmek için<br />

mRNA COVID-19 aşı adayı için bir Faz 1-2 klinik çalışmasını<br />

başlattı. Bu çalışmanın ilk sonuçlarının <strong>2021</strong>’in üçüncü<br />

çeyreğinde alınması bekleniyor.<br />

Sanofi ayrıca diğer aşı üreticilerine üretim desteği<br />

sağlıyor. Şirket geçtiğimiz günlerde, Eylül <strong>2021</strong>’den itibaren<br />

ABD için 200 milyon doza kadar Moderna’nın COVID-19<br />

aşısını üreteceğini duyurdu. Sanofi ayrıca, Avrupa Birliği<br />

için BioNTech firmasına 125 milyon doz üretim desteği<br />

sağlayacağını da bu yılın başında duyurmuştu. Sanofi,<br />

Johnson & Johnson’ın COVID-19 aşısının üretimi için şirketi<br />

ayda yaklaşık 12 milyon doz üretim ile destekleyeceğini de<br />

geçtiğimiz Şubat ayında duyurdu.<br />

Sanofi, iki COVID-19 aşı adayını geliştirmenin yanı<br />

sıra, küresel aşı tedarikini desteklemek ve pandemiyle<br />

mücadeleye yardımcı olmak için üç farklı COVID-19 aşısı<br />

için üretim kapasitesi ve uzmanlığından yararlanan tek<br />

şirket konumunda.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


50<br />

A New Step in Combating Multiple Medication<br />

Use and Drug Side Effects in the Elderly<br />

Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı ve<br />

İlaç Yan Etkileri ile Mücadelede Yeni Bir Adım<br />

Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, Board Member of Turkish Academic Geriatrics Society, Faculty Member of Geriatrics, Faculty of Medicine, I.U.<br />

A Powerful Assistant in the Treatment of Elderly<br />

Patients: ‘Turkish Inappropriate Medication Use in<br />

the Elderly (TIME) Criteria’<br />

‘Turkish Inappropriate Medication Use in the<br />

Elderly (TIME) Criteria’ were established under<br />

the leadership of geriatricians in the Rational<br />

Drug Use Working Group of the Turkish Academic<br />

Geriatrics Society, with the participation of<br />

academicians who are experts in their fields and<br />

experienced in elderly patients.<br />

Stating that the elderly generally use a large number<br />

of drugs due to their many illnesses, Prof. Dr. Gülistan<br />

Bahat Öztürk, Board Member of Turkish Academic<br />

Geriatrics Society, Faculty Member of Geriatrics, Faculty<br />

of Medicine, I.U. said, “Polypharmacy is most commonly<br />

defined as the use of five or more medications daily by<br />

an individual. Approximately one out of every two elderly<br />

Yaşlı Hastaların Tedavisinde Güçlü Bir Yardımcı:<br />

“Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç Kullanım Kriterleri<br />

(‘Turkish Inappropriate Medication Use in the<br />

Elderly-TIME’ Kriterleri)”<br />

Akademik Geriatri Derneği’nin Akılcı İlaç<br />

Çalışma Grubundaki geriatri hekimlerinin<br />

önderliğinde, Türkiye’de alanında uzman ve yaşlı<br />

hasta konusunda deneyimli öğretim üyelerinin<br />

katılımıyla “Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç<br />

Kullanım Kriterleri” oluşturuldu.<br />

Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İ.Ü.<br />

İstanbul Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />

Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, yaşlıların mevcut çok<br />

sayıda hastalıkları nedeniyle genellikle çok sayıda ilaç<br />

kullandıklarını belirterek, “Sürekli olarak günde dört<br />

veya beşten fazla ilaç kullanımı ‘polifarmasi’ olarak<br />

adlandırılmaktadır. Toplumda yaşayan yaklaşık her iki<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


51<br />

living in the community has polypharmacy. Polypharmacy<br />

is more common in elderly people in nursing homes or<br />

hospitals. In addition to using a large number of drugs in<br />

elderly individuals, the use of ‘inappropriate’ drugs is also<br />

common. Due to the changes that occur in the body with<br />

aging, elderly individuals are more susceptible to drug<br />

side effects. In addition to physiological changes such as<br />

decrease in water ratio in the body, decrease in muscle<br />

mass, increase in fat ratio, decrease in kidney functions,<br />

falling, loss of balance, malnutrition, decrease in muscle<br />

strength and mass, which we call sarcopenia, urinary<br />

incontinence and forgetfulness, which are frequently seen<br />

in advanced age makes elderly people more sensitive to<br />

drug side effects.”<br />

Side effects may be more harmful for older ages<br />

Pointing out that some side effects, which are not seen in<br />

young adults or are insignificant, may be harmful in elderly<br />

individuals, Öztürk said, “While some drug groups such<br />

as muscle relaxants, sleeping pills or allergy medications<br />

do not cause significant side effects in young adults,<br />

drowsiness, forgetfulness, It can result in significant<br />

side effects such as dry mouth, loss of balance, falls and<br />

resulting bone fractures. A drug side effect that occurs<br />

in the patient is considered as a new disease in elderly<br />

individuals and another drug is started to be used, this<br />

time a side effect due to this drug occurs; this situation is<br />

called ‘prescription cascade’. Elderly individuals may be less<br />

likely to adhere to drug use due to some problems such as<br />

forgetfulness and insufficient social support. Therefore,<br />

using the least number of drugs as possible would be a<br />

suitable approach for the elderly. In addition to the use of<br />

inappropriate drugs in elderly people, we often see that<br />

there are drugs that are not used although they are useful.<br />

In other words, proper drug selection and regulation of<br />

drug treatments is an important issue in elderly people.”<br />

“TIME Criteria” was generated as a guide<br />

Noting that there is a need for rational drug use guidelines<br />

to guide healthcare professionals in our country due to all<br />

these reasons, Öztürk said, “In 2020, under the leadership<br />

of geriatricians in the Rational Drug Use Working Group of<br />

the Turkish Academic Geriatrics Society, expert teaching<br />

in the field and experienced in elderly patients in Turkey<br />

Turkish Inappropriate Medication Use in the Elderly; TIME<br />

criteria are a guideline and consist of two parts; Part 1:<br />

There are criteria (‘TIME to STOP’) including drugs that<br />

should not be used in elderly people or should be used<br />

carefully. There are 112 criteria in this section. Part 2:<br />

The drugs that are beneficial to use in elderly people<br />

are included (‘TIME to START’). There are 41 criteria<br />

in this section. Recently, a group of faculty members<br />

from Germany, Israel, Spain, England, Italy, Belgium,<br />

the Czech Republic and the Netherlands demonstrated<br />

the international validity of the TIME criteria and was<br />

presented to the entire scientific world in the medical<br />

journal “Drugs and Aging”. (Bahat G, Ilhan B, Erdogan<br />

yaşlıdan birinde polifarmasi mevcuttur. Bakımevi veya<br />

hastanede bulunan yaşlılarda ise polifarmasiye daha sık<br />

rastlanmaktadır. İleri yaştaki bireylerde çok sayıda ilaç<br />

kullanmanın yanında ‘uygun olmayan’ ilaçların kullanımı<br />

da sıktır. Yaşlanma ile birlikte vücutta ortaya çıkan<br />

değişiklikler nedeniyle yaşlı bireyler ilaç yan etkilerine<br />

karşı daha duyarlıdır. Vücuttaki su oranının azalması,<br />

kas kütlesinin azalması, yağ oranının artması, böbrek<br />

fonksiyonlarının azalması gibi fizyolojik değişikliklerin yanı<br />

sıra ileri yaşta sıklıkla gördüğümüz düşme, denge kaybı,<br />

beslenme yetersizliği, sarkopeni dediğimiz kas kuvvetinde<br />

ve kütlesindeki azalma, idrar kaçırma ve unutkanlık gibi<br />

‘geriatrik sendromların’ varlığı yaşlı bireyleri ilaç yan<br />

etkileri hususunda daha hassas hale getirmektedir.” dedi.<br />

Yan etkiler ileri yaşlar için daha zararlı olabilir<br />

Genç erişkinlerde görülmeyen veya önemsiz olan birtakım<br />

yan etkilerin ileri yaştaki bireylerde zararlı olabileceğine<br />

dikkat çeken Öztürk, “Örneğin kas gevşetici ilaçlar, uyku<br />

ilaçları veya alerji ilaçları gibi bazı ilaç grupları genç<br />

erişkinlerde önemli yan etkilere sebep olmazken ileri<br />

yaştaki bireylerde gün boyunca uyku hali, unutkanlık, ağız<br />

kuruluğu, denge kayıpları, düşmeler ve bunun sonucunda<br />

ortaya çıkan kemik kırıkları gibi önemli yan etkiler ile<br />

sonuçlanabilmektedir. Hastada ortaya çıkan bir ilaç yan<br />

etkisi yaşlı bireylerde yeni bir hastalık gibi düşünülerek<br />

bir başka ilacın kullanımına başlanmakta, bu kez de bu<br />

ilaca bağlı bir yan etki ortaya çıkmaktadır; bu duruma<br />

‘reçete kaskadı’ denilmektedir. Yaşlı bireylerde unutkanlık,<br />

sosyal desteğin azlığı gibi bir takım sorunlar sebebiyle ilaç<br />

kullanımına uyum da daha az olabilmektedir. Bu nedenle<br />

mümkün olan en az sayıda ilacın kullanılması yaşlı bireyler<br />

için uygun bir yaklaşım olacaktır. Yaşlı bireylerde uygun<br />

olmayan ilaç kullanımının yanı sıra, kullanılması faydalı<br />

olduğu halde kullanılmayan ilaçlar olduğunu da sıklıkla<br />

görmekteyiz. Yani yaşlı bireylerde uygun ilaç seçimi ve<br />

ilaç tedavilerinin düzenlenmesi önemli bir konudur.” diye<br />

belirtti.<br />

Yol gösterici olarak “TIME Kriterleri” oluşturuldu<br />

Tüm bu sebeplerden dolayı ülkemizde sağlık çalışanlarına<br />

yol gösterecek akılcı ilaç kullanım rehberi ihtiyacı<br />

doğduğunu söyleyen Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:<br />

“2020 yılında ülkemiz Akademik Geriatri Derneği’nin Akılcı<br />

İlaç Çalışma grubundaki geriatri hekimlerinin önderliğinde<br />

Türkiye’de alanında uzman ve yaşlı hasta konusunda<br />

deneyimli öğretim üyelerinin geniş katılımı ile (12 ayrı ana<br />

dal ve 5 ayrı iç hastalıkları yan dallarından toplamda 49<br />

danışman öğretim üyesi ve 23 çalışma grubu öğretim üyesi)<br />

Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç Kullanım Kriterleri (Turkish<br />

Inappropriate Medication Use in the Elderly; TIME Kriterleri)<br />

oluşturulmuştur. TIME kriterleri bir rehber niteliğinde<br />

olup iki kısımdan oluşmaktadır; 1. kısım: Yaşlı bireylerde<br />

kullanılmaması veya dikkatli kullanılması gereken ilaçları<br />

içeren (‘TIME to STOP’) kriterler yer almaktadır. Bu<br />

bölümde 112 kriter mevcuttur. 2. kısım: Yaşlı bireylerde<br />

kullanılmasının faydalı olduğu ilaçlara yer verilmektedir<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


52<br />

T, Oren MM, Karan MA, Burkhardt H, Denkinger M,<br />

Garfinkel D, Cutz-Jentoft AJ, Morissey Y, Onder G, Pazan<br />

F, Tommelein E, Topinkova E, van der Velde N, Petrovic<br />

M. International Validation of the Turkish Inappropriate<br />

Medication Use in the Elderly (TIME) Criteria Set: A Delphi<br />

Panel Study. Drugs Aging. <strong>2021</strong> Apr 13;1-9). It has also<br />

been prepared as a mobile application for easy access.<br />

This application can be downloaded free of charge to all<br />

smartphones from Apple Store and Play Store. TIME criteria<br />

have been completely prepared for the use of healthcare<br />

professionals. The following point should not be forgotten,<br />

the decision in the selection of drugs for treatment belongs<br />

to the responsible physician, the physician informs the<br />

patient and their relatives about the effect and side effects<br />

of the drug he has chosen. This set of criteria has been<br />

prepared to assist physicians and healthcare professionals.<br />

Drugs are substances that are given externally for the<br />

treatment of diseases and it is natural to have undesirable<br />

effects. Knowing the effects and side effects of the drug,<br />

patients should be followed up. It will be useful for elderly<br />

patients and their relatives to review their medications with<br />

their physicians using TIME criteria. It may be dangerous<br />

to start or stop taking medication without the knowledge<br />

of their physician, and our patients and their relatives<br />

should be aware of this issue. As a result, TIME criteria<br />

have been presented as a resource that physicians can<br />

refer to. It has been prepared by considering the health<br />

conditions and characteristics of the elderly individuals.<br />

The unrecognized and frequently encountered side effects<br />

of drugs, which are frequently encountered in the daily<br />

life of elderly individuals whose treatment is regulated<br />

or reviewed under the guidance of TIME criteria, will<br />

decrease. Thus, the quality of life of elderly people will<br />

increase, various side effects such as forgetfulness, falls,<br />

fractures, urinary incontinence, constipation that may be<br />

caused by inappropriate drug use will be reduced to the<br />

lowest possible level, and possible hospital stays and health<br />

expenses due to side effects will decrease.”<br />

(‘TIME to START’). Bu bölümde 41 kriter mevcuttur.<br />

Yakın zamanda Almanya, İsrail, İspanya, İngiltere, İtalya,<br />

Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda’dan bir öğretim<br />

üyesi grubu TIME kriterlerinin uluslararası geçerliliğini<br />

göstermiş ve “Drugs and Aging” isimli tıp dergisinde tüm<br />

bilim dünyasına sunulmuştur (Bahat G, Ilhan B, Erdogan<br />

T, Oren MM, Karan MA, Burkhardt H, Denkinger M,<br />

Garfinkel D, Cutz-Jentoft AJ, Morissey Y, Onder G, Pazan<br />

F, Tommelein E, Topinkova E, van der Velde N, Petrovic<br />

M. International Validation of the Turkish Inappropriate<br />

Medication Use in the Elderly (TIME) Criteria Set: A Delphi<br />

Panel Study. Drugs Aging. <strong>2021</strong> Apr 13;1-9). Kolaylıkla<br />

ulaşılabilmesi için bir mobil uygulama (aplikasyon) olarak<br />

da hazırlanmıştır. Apple Store ve Play Store’dan tüm akıllı<br />

telefonlara bu uygulama ücretsiz olarak indirilebilmektedir.<br />

TIME kriterleri tamamı ile sağlık çalışanlarının kullanımı<br />

için hazırlanmıştır. Şu nokta unutulmamalıdır, tedavi<br />

için ilaç seçiminde karar sorumlu hekime aittir, hekim<br />

seçtiği ilacın etkisi ve yan etkisi konusunda hasta ve<br />

yakınlarını bilgilendirir. Bu kriter seti hekim ve sağlık<br />

çalışanlarına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır. İlaçlar<br />

hastalıkların tedavisi amacıyla dışardan verilen maddelerdir<br />

ve istenmeyen etkilerinin olması doğaldır. İlacın etki ve<br />

yan etkilerini bilerek hastalar takip edilmelidir. Yaşlı<br />

hasta ve yakınlarının kullandıkları ilaçları TIME kriterleri<br />

yardımıyla hekimleriyle birlikte gözden geçirmeleri yararlı<br />

olacaktır. Hekiminden habersiz olarak ilaç başlamak veya<br />

kullandığı ilacı kesmek tehlikeli olabilir, hastalarımız ve<br />

yakınları bu konunun bilincinde olmalıdır. Sonuç olarak,<br />

TIME kriterleri hekimlerin başvurabilecekleri bir kaynak<br />

olarak hizmetlerine sunulmuştur. Tamamen ileri yaştaki<br />

bireylerin sağlık durumları ve özellikleri göz önünde<br />

bulundurularak hazırlanmıştır. TIME kriterleri rehberliğinde<br />

tedavisi düzenlenen veya gözden geçirilen ileri yaştaki<br />

bireylerin günlük hayatta sıkça karşılaşmış oldukları ve<br />

fark edilmeyen ilaç yan etkilerin azalacaktır. Böylelikle<br />

yaşlı bireylerin hayat kaliteleri artacak, uygunsuz ilaç<br />

kullanımının yol açmış olabileceği unutkanlık, düşmeler,<br />

kırıklar, idrar kaçırma, kabızlık gibi çeşitli yan etkileri<br />

mümkün olan en düşük seviyeye inecek, yan etkilere bağlı<br />

muhtemel hastane yatışları ve sağlık giderleri azalacaktır.”<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


54<br />

Which Eye Diseases Does Diabetes Cause?<br />

Diyabet Hangi Göz Hastalıklarına Yol Açar?<br />

Diyabetin göz sorunlarına yol açtığı hemen hemen<br />

herkes tarafından biliniyor. Bu sorunların erken<br />

tespit edilmesi durumunda tedavi başarısının<br />

daha yüksek olduğunu vurgulayan Anadolu<br />

Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.<br />

Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Diyabet hastalarının<br />

şikayetleri olmasa da düzenli göz muayenesi çok<br />

önemli. Koşullar aynı olmak şartıyla 10 yıldan<br />

beri diyabet olanın göz ve diğer dokulardaki<br />

komplikasyon riski 5 yıl diyabet olanlara göre<br />

daha yüksektir. Diyabetik hastalarda sık görülen<br />

göz problemleri glokom, katarakt ve retinopati<br />

olarak sıralanabilir” açıklamasında bulundu.<br />

Eye Diseases Specialist Op. Dr.<br />

Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu Medical Center<br />

It is known by almost everyone that diabetes<br />

causes eye problems. Emphasizing that if these<br />

problems are detected early, the success of the<br />

treatment is higher, Eye Diseases Specialist Op.<br />

Dr. Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu Medical Center<br />

said, “Even though diabetes patients do not<br />

have complaints, regular eye examination is very<br />

important. Provided that the conditions are the<br />

same, the risk of complications in the eyes and<br />

other tissues of those who have diabetes for 10<br />

years is higher than those who have diabetes<br />

for 5 years. Common eye problems in diabetic<br />

patients can be listed as glaucoma, cataract and<br />

retinopathy.”<br />

Diabetes is a disease that requires lifelong control. Eye<br />

Diseases Specialist Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu<br />

Medical Center said, “There are people who have diabetes<br />

and have not experienced any eye problems for years, as<br />

well as people who have serious eye and vision problems<br />

due to the effects of diabetes. At the beginning, patients<br />

may not feel any complaints, although eye problems due to<br />

diabetes begin.”<br />

Even if there is no complaint, it should be checked<br />

twice a year.<br />

Emphasizing that the damage in the eye is significantly<br />

Diyabet, yaşam boyu kontrol gerektiren bir hastalıktır.<br />

Diyabetin bütün vücudu etkileyebildiği gibi gözü de<br />

etkilediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları<br />

Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Diyabet olup yıllarca<br />

hiçbir göz problemi yaşamayan insanlar olduğu gibi<br />

diyabetin etkilerine bağlı ciddi göz ve görme problemleri<br />

yaşayan kişiler de mevcut. Başlangıçta diyabete bağlı göz<br />

problemleri başlamasına rağmen hastalar hiçbir şikayet<br />

hissetmeyebilirler” dedi.<br />

Bir şikâyet olmasa dahi yılda 2 kez kontrole<br />

gidilmeli<br />

Hastaların diyabetin komplikasyonlarına bağlı belirtti<br />

hissettiklerinde genelde gözdeki hasarın önemli oranda<br />

ilerlemiş durumda olduğunu vurgulayan Op. Dr. Yusuf<br />

Avni Yılmaz, “Bu problemler başlangıç aşamasında iyi<br />

takip edilip gerekli durumlarda uygun tedaviler yapılırsa<br />

kalıcı görme hasarları önemli oranda önlenebilir. Bunu<br />

yapabilmenin tek yolu diyabet teşhisi konmuş hastaların<br />

düzenli göz muayenesinden geçer. Diyabet olan her kişinin<br />

görsel bir şikâyeti olmasa bile senede en az 2 kere düzenli<br />

göz muayenesi yaptırması gerekir. Muayenelerde bir sorun<br />

tespit edilirse ona göre yol haritası çizilmeli” uyarısında<br />

bulundu.<br />

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, diyabetik<br />

hastalardaki sık görülen göz problemleri glokom, katarakt<br />

ve retinopati hastalıkları ve tedavilerine ilişkin önemli<br />

bilgiler paylaştı:<br />

Glokom göz tansiyonu olarak bilinir. Diyabetik hastalarda<br />

glokom diyabetik olmayanlara göre yaklaşık iki kat daha<br />

sık görülür. Glokomun erken tanınması ve tedavisine<br />

başlanması kalıcı görme hasarını önlemede en önemli<br />

faktördür. Glokom için ilaç tedavisi, lazer tedavileri ve<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


55<br />

advanced when patients feel that the complications of<br />

diabetes are related to the complications, Op. Dr. Yusuf<br />

Avni Yılmaz said, “Permanent vision damage can be<br />

prevented to a great extent if these problems are followed<br />

closely at the initial stage and appropriate treatments are<br />

applied when necessary. The only way to do this is through<br />

regular eye exams of patients diagnosed with diabetes.<br />

Every person with diabetes should have regular eye exams<br />

at least twice a year, even if they do not have a visual<br />

complaint. If a problem is detected in the examinations, a<br />

road map should be drawn accordingly.”<br />

Eye Diseases Specialist Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz shared<br />

important information about common eye problems in<br />

diabetic patients, glaucoma, cataract and retinopathy<br />

diseases and their treatments:<br />

Glaucoma is known as eye pressure. Glaucoma is seen<br />

about twice as often in diabetic patients than in nondiabetic<br />

patients. Early diagnosis and treatment of<br />

glaucoma is the most important factor in preventing<br />

permanent vision damage. Various treatment options<br />

are available for glaucoma depending on the patient’s<br />

condition, including medication, laser treatments, and<br />

surgery.<br />

Cataract is an eye disease that causes clouding<br />

characterized by the dullness of the lens located just<br />

behind the pupil, known as the pupil. Although its<br />

cerrahi olmak üzere hastanın durumuna göre çeşitli tedavi<br />

seçenekleri mevcuttur.<br />

Katarakt ise göz bebeği olarak bilinen pupillanın hemen<br />

arkasında bulunan lensin matlaşmasıyla karakterize<br />

bulanıklaşmaya neden olan bir göz hastalığıdır. Yaşla<br />

beraber sıklığı artsa da diyabetik hastalarda da diyabetik<br />

olmayanlara göre daha sık görülen bir durumdur. Tedavisi<br />

ise cerrahidir.<br />

Diyabetik retinopati adından anlaşılacağı üzere gözün<br />

retina tabakasında diyabete bağlı olarak gelişen birtakım<br />

bozukluklardır. Diyabetik retinopatiyi 3 kategoride<br />

incelemek gerekir.<br />

1) Proliferatif olmayan (non proliferatif) retinopati diyabete<br />

bağlı retinopatinin başlangıç evresidir. Burada göz<br />

arkasında kanamalar başlamıştır ancak çok major bir<br />

sorun henüz oluşturmamaktadır. Bu evredeki hastaları<br />

yakın takip ederek gerekli durumlarda tedavilerini yaparak<br />

görme kayıplarının önlenmesi en önemli durumlardan<br />

biridir. Bu dönemde hastaların görsel şikayetleri olmadığı<br />

için genellikle rutin göz muayenesi sırasında hekimler<br />

tarafından tanınırlar.<br />

2) Maküler ödem ise retina merkezinde görme reseptör<br />

hücrelerinin yoğun olduğu bölgede sıvı birikmesi nedeniyle<br />

görmeyi oldukça düşüren bir durumdur. Ödem artmasına<br />

paralel olarak görme düşer, ödem azalınca görmede<br />

iyileşme olur. Ancak ödemin çok uzun süre devam etmesi<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


56<br />

frequency increases with age, it is more common in diabetic<br />

patients compared to non-diabetic patients. Its treatment<br />

is surgery.<br />

As the name suggests, diabetic retinopathy is a number of<br />

disorders that develop in the retina layer of the eye due<br />

to diabetes. Diabetic retinopathy should be examined in 3<br />

categories.<br />

1) Non-proliferative retinopathy is the initial stage of<br />

diabetic retinopathy. Here, bleeding has started behind the<br />

eyes, but it does not pose a major problem yet. Prevention<br />

of vision loss is one of the most important situations by<br />

following the patients at this stage closely and applying<br />

their treatments when necessary. Since patients do not<br />

have visual complaints during this period, they are usually<br />

recognized by physicians during a routine eye examination.<br />

2) Macular edema, on the other hand, is a condition that<br />

considerably reduces vision due to the accumulation of fluid<br />

in the area where visual receptor cells are concentrated in<br />

the retina center. In parallel with the increase in edema,<br />

vision decreases, and when the edema decreases, vision<br />

improves. However, if the edema continues for a long<br />

time, the vision may not improve at the same rate even if<br />

the edema is reduced with treatment. Therefore, if this<br />

condition is detected, treatment should be applied quickly.<br />

3) Proliferative diabetic retinopathy is one of the most<br />

serious eye problems of diabetes. New vessels are formed<br />

on the retina due to circulatory disorders in the retinal<br />

layer. These veins are not as healthy as the true veins of<br />

the retina. They are fragile and prone to bleeding. If these<br />

retinal hemorrhages fill the eye, vision may disappear<br />

completely and highly critical surgeries may be required.<br />

In addition, these circulatory disorders and bleeding in the<br />

retina can cause highly problematic and difficult to control<br />

glaucoma types. This can cause not only vision problems,<br />

but also pain in the eyes that are difficult to control.<br />

Treatments related to the effects of diabetes on<br />

retinopathy can be divided into 3 groups as laser<br />

treatments, intraocular injections and vitrectomy surgeries.<br />

durumunda tedavi ile ödem azaltılsa da görme aynı oranda<br />

düzelmeyebilir. Bu nedenle bu durum tespit edilmesi<br />

durumunda hızlıca tedavi uygulanmalıdır.<br />

3) Proliferatif diyabetik retinopati ise diyabetin en ağır göz<br />

problemlerinden biridir. Retina tabakasındaki dolaşım<br />

bozukluğuna bağlı retina üzerinde yeni damarlar oluşur.<br />

Bu damarlar retinanın gerçek damarları gibi sağlıklı<br />

değildir. Kırılgandır ve kanamaya meyillidirler. Bu retina<br />

kanamaları göz içerisini doldurursa görme tamamen<br />

gidebilir ve oldukça kritik ameliyatlara ihtiyaç duyulabilir.<br />

Ayrıca retinadaki bu dolaşım bozukluğu ve kanamalar<br />

oldukça sorunlu ve kontrolü zor olan glokom türlerine<br />

sebep olabilir. Bu durum da sadece görme problemine değil<br />

gözlerde kontrolü zor olan ağrılara da neden olabilir.<br />

Diyabetin retinopati üzerindeki etkilerine ilişkin tedaviler<br />

lazer tedavileri, göz içi enjeksiyonlar ve vitrektomi<br />

ameliyatları olmak üzere 3 gruba ayrılabilir.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


58<br />

Gene2info Ranked as One of the<br />

6 Most Innovative Health Initiatives in Turkey<br />

Gene2info Türkiye’deki En Yenilikçi<br />

6 Sağlık Girişiminden Biri Seçildi<br />

Nadir hastalıklara yönelik genetik kökenleri<br />

inceleyen global biyoinformatik sektörünün Türk<br />

oyuncusu Gene2info, Türkiye’de sağlık alanında<br />

yenilikçi çözümler geliştirmek ve sunmak<br />

için çalışan Sanofi’nin girişimcilik programı<br />

PharmUp <strong>2021</strong>’e seçildi. Endeavor iş birliğinde<br />

gerçekleştirilen programda Gene2info, 64 şirket<br />

arasından ilk 6’da yer aldı.<br />

Bahadır Onay, Founding Partner and CEO of Gene2info<br />

Gene2info, a Turkish player in the global<br />

bioinformatics industry that examines the genetic<br />

origins of rare diseases, has been selected<br />

for PharmUp <strong>2021</strong>, Sanofi’s entrepreneurship<br />

program that works to develop and offer<br />

innovative solutions in the field of health in<br />

Turkey. Gene2info was one of the top 6 companies<br />

among 64 companies in the program held in<br />

cooperation with Endeavor.<br />

Genetik hastalıkların tanı sürecini, hastalığa özel tanı<br />

kitleri ve yapay zekâ destekli algoritmalarla hızlandıran<br />

Gene2info, Türkiye’de en yenilikçi 6 sağlık girişimden biri<br />

seçildi. Gene2info, Sanofi’nin hayata geçirdiği ve Endeavour<br />

Türkiye iş birliği ile yürütülen sağlık alanında fark yaratacak<br />

fikir ve proje sahiplerine yönelik PharmUp Girişimcilik<br />

Programı’na katılmaya hak kazandı. Programa başvuran 64<br />

firma arasından ilk 6’ya giren Gene2info,<strong>2021</strong> yılı PharmUp<br />

kapsamında çalışmalar gerçekleştirecek.<br />

Uygulanan teknolojiyle Türkiye’de bir ilk<br />

Genetik tanı alanında, nadir hastalıklarla ilgili çalışan tüm<br />

hekimlere uçtan uca bir çözüm sunduklarını söyleyen<br />

Gene2info Kurucu Ortağı Bahadır Onay, “Nadir hastalıkların<br />

genetik tanısında uyguladığımız teknoloji ve iş modeliyle<br />

Accelerating the diagnostic process of genetic diseases<br />

with disease-specific diagnostic kits and artificial<br />

intelligence-supported algorithms, Gene2info was selected<br />

as one of the 6 most innovative health initiatives in Turkey.<br />

Gene2info has been awarded the right to participate in the<br />

PharmUp Entrepreneurship Program, which is implemented<br />

by Sanofi and carried out in cooperation with Endeavor<br />

Turkey, for ideas and projects that will make a difference<br />

in the field of health. Gene2info, which entered the top 6<br />

among 64 companies that applied to the program, will carry<br />

out studies within the scope of PharmUp in <strong>2021</strong>.<br />

A first in Turkey with the technology applied<br />

Declaring that they offer an end-to-end solution to all<br />

physicians working on rare diseases in the field of genetic<br />

diagnosis, Bahadır Onay, Founding Partner and CEO of<br />

Gene2info said, “We are breaking new ground in Turkey<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


60<br />

and our region with the technology and business model<br />

we apply in the genetic diagnosis of rare diseases. We<br />

accelerate the diagnosis process with our standardized<br />

products, software and services. We offer a cloud-based<br />

genetic diagnosis solution where the whole process from<br />

taking biological sample from the patient, analyzing the<br />

digitized genetic data with artificial intelligence, detecting<br />

variants and sending the genetic analysis report to the<br />

doctor is carried out on an online platform. There are still<br />

many goals and a long way to go. In this sense, we are very<br />

excited to be one of the 6 innovative health initiatives<br />

selected for Sanofi’s PharmUp <strong>2021</strong> Entrepreneurship<br />

Program. We had the opportunity to benefit from Sanofi’s<br />

health innovation experience, to enrich our solutions with<br />

the innovative perspective of Endeavor Turkey mentors, to<br />

research cooperation opportunities and to be together with<br />

similar initiatives in health technologies. We believe that this<br />

experience will make a great contribution to us.”<br />

The participants of the <strong>2021</strong> PharmUp program were<br />

selected from innovative initiatives in the healthcare<br />

field that work in the fields of Smart Health Devices and<br />

Diagnostic Solutions, Medical Education and Communication<br />

Tools, Healthy Living Solutions, Digital Health and<br />

Telemedicine, Data Management and Analytics, Corporate<br />

Digital Transformation. The program, which includes<br />

mentoring support and trainings, will last for 3 months.<br />

Türkiye’de ve bölgemizde bir ilki gerçekleştiriyoruz.<br />

Standardize edilmiş ürün, yazılım ve servislerimizle<br />

tanı sürecini hızlandırıyoruz. Hastadan biyolojik örneğin<br />

alınması, dijitize edilmiş genetik verinin yapay zekâ<br />

ile analizi, varyantların saptanması ve genetik analiz<br />

raporunun doktora iletilmesine kadar tüm sürecin<br />

çevrimiçi bir platformdan yürütüldüğü bulut tabanlı bir<br />

genetik tanı çözümü sunuyoruz. Daha önümüzde pek çok<br />

hedef ve uzun bir yol var. Bu anlamda Sanofi’nin PharmUp<br />

<strong>2021</strong> yılı Girişimcilik Programına seçilen 6 yenilikçi<br />

sağlık girişiminden biri olduğumuz için çok heyecanlıyız.<br />

Sanofi’nin sağlıkta inovasyon tecrübesinden faydalanmak,<br />

Endeavor Türkiye mentorlerinin yenilikçi bakış açısıyla<br />

çözümlerimizi zenginleştirmek, iş birliği olanaklarını<br />

araştırmak ve sağlık teknolojilerindeki benzer girişimlerle<br />

bir arada olmak fırsatını elde ettik. Bu deneyimin bize çok<br />

büyük katkılar sunacağına inanıyoruz” dedi.<br />

<strong>2021</strong> yılı PharmUp programı katılımcıları Akıllı Sağlık<br />

Cihazları ve Diagnostik Çözümler, <strong>Medikal</strong> Eğitim ve<br />

İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık<br />

ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital<br />

Dönüşüm alanında çalışmaları bulunan sağlık alanındaki<br />

yenilikçi girişimlerden seçildi. Mentörlük desteği ve<br />

eğitimler içeren program 3 ay sürecek.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>


62<br />

Good News that will Delight Calcification Patients<br />

Kireçlenme Hastalarını Sevindirecek Güzel Haber<br />

Intra-articular Injection Therapy, the Latest<br />

Product of the Rapidly Advancing Technology, Has<br />

Been a Light of Hope for the Patients Who Cannot<br />

Be Operated and Who Do Not Want to Be Treated.<br />

Known as the Number 1 Product of Intra-Joint<br />

Injection in the World, CINGAL is now in Turkey.<br />

Burak Aşkın, Managing Partner, Turkey distributor<br />

of the product, HerAda Group Health Technologies,<br />

Pharmaceuticals and Cosmetics Ltd. Co. made statements<br />

about Cingal Injection. Osteoarthritis, or arthritis as it<br />

is popularly known, is the common health problem of<br />

millions. Health studies show that the number of patients<br />

with only knee calcification in Turkey is 11,600,000.<br />

Calcification is unfortunately not only in the knee, but also<br />

in the shoulders, hips, wrists, neck and even jaw joints.<br />

The answer to the question of what makes Cingal<br />

so special is hidden in technology<br />

Cingal, which is the first and only approved combination<br />

viscosupplement that combines the proven benefits of a<br />

proprietary hyaluronic acid with a well-established steroid<br />

to provide fast acting and long lasting pain relief from<br />

osteoarthritis, makes calcification patients smile. The<br />

effect of an injection lasts for at least a year, and patients<br />

do not need any other treatment during this time. Since<br />

the corticosteroid in Cingal is a molecule suitable for use<br />

even in children, it is used safely in the first and repeat<br />

applications.<br />

The quality of the injection product used is<br />

decisive for the success of intra-articular injection<br />

High quality products, produced at world standards and<br />

with millions of global applications, have no side effects<br />

and treatment success lasts more than a year. On the other<br />

hand, severe side effects can be seen in applications whose<br />

origin cannot be traced, and this causes negative opinions<br />

about intra-articular injection among the public. Today, it is<br />

possible to easily reach Orthovisc, which is accepted as the<br />

gold standard for intra-articular injection in Turkey all over<br />

the world. There were no adverse effects in Orthovisc’s<br />

more than 25 million global transactions. It is also possible<br />

to find Monovisc in Turkey, which is a breakthrough in<br />

intra-articular injection treatment in the world and has<br />

more than 10 million applications. Patients also have a role<br />

in the treatment of intra-articular injection. Awareness and<br />

consciousness are very important. Research is needed to<br />

get the best treatment.<br />

Hızla ilerleyen teknolojinin son ürünü olan<br />

eklem içi enjeksiyon tedavisi, ameliyat<br />

olamayan, olmak istemeyen hastalar için umut<br />

ışığı oldu. Dünyada eklem içi enjeksiyonun<br />

1 numaralı ürünü olarak bilinen Cingal artık<br />

Türkiye’de.<br />

Türkiye distribütörü HerAda Grup ve Yönetici ortağı Burak<br />

Aşkın Cingal Enjeksiyon hakkında açıklamalarda bulundu.<br />

Osteoartrit ya da halk arasında bilinen adı ile kireçlenme<br />

milyonların ortak sağlık sorunu olarak karşımıza<br />

çıkıyor. Türkiye’de sadece dizinde kireçlenmesi olan<br />

hasta sayısının 11.600.000 kişi olduğunu yapılan sağlık<br />

çalışmaları gösteriyor. Kireçlenme ne yazık ki sadece<br />

dizde değil, omuz, kalça, el bileği, boyun ve hatta çene<br />

eklemlerinde de kireçlenme görülüyor.<br />

Nedir Cingal’i bu kadar özel kılan sorusunun<br />

cevabı ise teknolojide saklı<br />

Hızlı ağrı kesici etkisi ile bilinen güçlü bir kortikosteroid<br />

ve FDA onaylı, patentli Hyalüronik asit kombinasyonun<br />

bir araya geldiği Cingal tedavisi kireçlenme hastalarının<br />

yüzünü güldürüyor. Bir enjeksiyonun etkisi en az bir yıl<br />

sürüyor ve bu süre içinde hastaların başka bir tedaviye<br />

ihtiyaçları kalmıyor. Cingal’deki kortikosteroid, çocuklarda<br />

dahi kullanımı uygun olan bir molekül olduğu için ilk ve<br />

tekrar uygulamalarda güvenle kullanılıyor.<br />

Eklem içi enjeksiyon uygulamasının başarılı<br />

olabilmesi için, kullanılan enjeksiyon ürününün<br />

kalitesi belirleyici<br />

Dünya standartlarında üretilen, milyonlarca global<br />

uygulaması olan yüksek kalitedeki ürünlerin yan etkisi<br />

görülmüyor ve tedavi başarısı bir yıldan uzun sürüyor.<br />

Diğer yandan, menşei takip edilemeyen uygulamalarda<br />

şiddetli yan etkiler görülebiliyor ve bu da halk arasında<br />

eklem içi enjeksiyona dair olumsuz fikirlerin dolaşmasına<br />

neden oluyor. Bugün, Türkiye’de eklem içi enjeksiyonda<br />

tüm Dünya’da altın standart olarak kabul edilen<br />

Orthovisc’e kolayca ulaşmam mümkün. Orthovisc’in<br />

25 milyondan fazla global işlem uygulamasında hiç yan<br />

etki görülmemiş. Yine Dünya’da eklem içi enjeksiyon<br />

tedavisinde çığır açan ve 10 milyondan fazla uygulaması<br />

bulunan Monovisc’i de Türkiye’de bulmak mümkün.<br />

Eklem içi enjeksiyon tedavisinde, hastalara da görev<br />

düşüyor. Bilinçlenme ve bilinç çok önemli. En iyi tedaviyi<br />

alabilmek için araştırma yapmak gerekiyor.<br />

<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!