Medikal Teknik Haziran 2021
Medikal Teknik Haziran 2021
Medikal Teknik Haziran 2021
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Publisher<br />
H. Ferruh IŞIK<br />
on behalf of<br />
İstmag Magazin Gazetecilik<br />
İç ve Diş Tic. Ltd. Şti.<br />
Managing Editor<br />
(Responsible)<br />
Mehmet SÖZTUTAN<br />
mehmet.soztutan@img.com.tr<br />
Advertising Coordinator<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
+90 537 441 97 68<br />
Editors<br />
Duygu SAZAN<br />
duygu.sazan@img.com.tr<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
recep.arslantas@img.com.tr<br />
Foreign Relations Manager<br />
Ayça SARIOGLU<br />
ayca.sarioglu@img.com.tr<br />
Accounting Manager<br />
Cuma KARAMAN<br />
cuma.karaman@img.com.tr<br />
Finance Manager<br />
Yusuf DEMİRKAZIK<br />
yusuf.demirkazik@img.com.tr<br />
Digital Assets Manager<br />
Emre YENER<br />
emre.yener@img.com.tr<br />
Web Designer<br />
Amine Nur Yılmaz<br />
amine.yilmaz@img.com.tr<br />
Graphic & Design<br />
Sami Aktaş<br />
sami.aktas@img.com.tr<br />
Subscription<br />
İsmail Özçelik<br />
ismail.ozcelik@img.com.tr<br />
Bursa Represantation<br />
Ömer Faruk GÖRÜN<br />
omer.gorun@img.com.tr<br />
Buttim Plaza D Blok Kat: 4 No:1267 BURSA<br />
Tel:+90 224 211 44 50 / Fax: 224 211 4481<br />
Printing<br />
CTP • BASKI<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mah. 29 Ekim Cad.<br />
İhlas Plaza No: 11 A/41<br />
Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL<br />
+90.212 454 30 00<br />
Head Office<br />
İstanbul Magazin Grubu<br />
İHLAS MEDIA CENTER<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi<br />
No:11 Medya Blok Kat:1<br />
34197 Yenibosna / İstanbul / Turkey<br />
Tel: 0212 454 22 22<br />
Faks: 0212 454 22 93<br />
www.medikalteknik.com.tr<br />
e-mail: info@medikalteknik.com.tr<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinde<br />
yer alan makalelerdeki fikirler<br />
yazarlarına aittir.<br />
Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />
reklam verene aittir.<br />
İMG - <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisinin<br />
bütün yayın hakları İstmag Magazin Gazetecilik İç<br />
Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ne aittir.<br />
Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.<br />
medikalteknik<br />
Recep Arslantaş<br />
Duygu Sazan<br />
1<br />
0<br />
1<br />
8<br />
2<br />
6<br />
3<br />
4<br />
4<br />
6<br />
5<br />
0<br />
The Rate of Allergic Diseases<br />
Increased from 3 Percent to 15 in the<br />
Last 20 Years<br />
Alerjik Hastalıkların Oranı Son 20 Yılda<br />
Yüzde 3’ten 15’e Çıktı<br />
Medical Directorate of Abdi İbrahim<br />
Warns: ‘Pulmonary Arterial<br />
Hypertension’ is a Life-Threatening<br />
Disease<br />
Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü<br />
Uyarıyor: ‘Akciğer Yüksek Tansiyonu’ Hayatı<br />
Tehdit Eden Bir Hastalıktır<br />
Eight Myths about Heart Health<br />
Kalp Sağlığıyla İlgili Doğru Gibi Kabul<br />
Edilen 8 Şehir Efsanesi<br />
Have “Emergency Health”!<br />
“Acil Sağlık”lı Olun!<br />
Sanofi and GSK COVID-19 Vaccine<br />
Candidate Demonstrates Strong<br />
Immune Responses Across All Adult<br />
Age Groups in Phase 2 Trial<br />
Sanofi ve GSK’nın COVID-19 Aşı Adayının<br />
Faz 2 Sonuçları Açıklandı<br />
A New Step in Combating Multiple<br />
Medication Use and Drug Side Effects in<br />
the Elderly<br />
Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı ve İlaç Yan<br />
Etkileri ile Mücadelede Yeni Bir Adım
NEW SEASON, NEW NORMAL, NEW LIFE<br />
Now, our sectors, our people, and we are all used to living with the effect of the pandemic.<br />
At first, the wounds that were made or the crises that were turned into opportunities left<br />
their place to normalization in the sector. Of course, there will be tides, we will not be<br />
able to proceed with a fixed line, but we left behind the days of being caught unprepared<br />
for negative situations.<br />
The acceleration of vaccination studies has become a new hope for us. Of course, we do<br />
not get vaccinated today and expect everything to return to normal tomorrow. However,<br />
it is comforting to know that our life will decrease with the pandemic.<br />
Our health system has also developed in change. I visited several hospitals during this<br />
month. The whole order continues as if there was no epidemic. People comply with<br />
masks, distance, hygiene rules and can now go to hospitals with peace of mind to have<br />
their regular checks or treatment. Observing this made me very pleased to be honest.<br />
As life is on its way, our industry fairs also adapt to this way of life. Our industry meetings<br />
will start with the Expomed Eurasia Istanbul Fair. Being able to come together with our<br />
friends at this fair again made both my team and me really happy. Right after, Arab<br />
Healtcare Dubai Fair has already taken its place in our plans and calendar.<br />
We are starting a new life again in a new season, with our new issue, accompanied by<br />
new normals. Our direction in change continues its course in development ...<br />
Stay healthy until we see you in our next issue, with good developments and good<br />
meetings!<br />
YENİ MEVSİM, YENİ NORMAL, YENİ HAYAT<br />
DUYGU SAZAN<br />
Editor<br />
Artık sektörlerimiz, insanlarımız, hepimiz pandemi etkisiyle yaşamaya alıştık. İlk<br />
başlarda alınan yaralar ya da fırsata çevrilen krizler sektörde yerini normalleşmeye<br />
bıraktı. Elbette ki gel gitler olacak, sabit bir çizgi ile ilerleyemeyeceğiz ama olumsuz<br />
durumlara da hazırlıksız yakalanma günlerini geride bıraktık.<br />
Aşılama çalışmalarının hızlanması bizler için yeni bir umut oldu. Tabi ki bugün aşı olup,<br />
yarın her şeyin bir anda normale dönmesini beklemiyoruz. Ancak pandemi ile birlikte<br />
yaşama süremizin azalacağını bilmek içimizi rahatlatıyor.<br />
Sağlık sistemimiz de değişim içerisinde gelişim göstermiş durumda. Bu ay süresince<br />
birkaç hastane gezdim. Tüm düzen sanki salgın yokmuşçasına devam ediyor. İnsanlar,<br />
maske, mesafe, hijyen kurallarına uyum sağlıyor ve düzenli kontrollerini yaptırmak ya da<br />
tedavi olmak için gönül rahatlığıyla artık hastanelere gidebiliyorlar. Bunu gözlemlemek<br />
beni de oldukça memnun etti açıkçası.<br />
Hayat yoluna giriyorken, sektör fuarlarımız da hayatın bu yoluna uyum sağlıyor. Sektör<br />
buluşmalarımız, Expomed Eurasia İstanbul Fuarı ile başlayacak. Dostlarımızla bu<br />
fuarda tekrar bir araya gelebiliyor olmak hem ekibimi hem de beni gerçekten sevindirdi.<br />
Hemen sonrasında, Arab Healtcare Dubai Fuarı, planlarımız ve takvimimizdeki yerini<br />
çoktan aldı.<br />
Yeni bir mevsimde, yeni sayımızla, yeni normaller eşliğinde adeta yeni bir hayata<br />
başlıyoruz tekrardan. Değişim içerisindeki yönümüz, gelişimde seyrini sürdürüyor…<br />
Güzel gelişmeler ile, güzel buluşmalar ile, bir sonraki sayımızda görüşünceye dek<br />
sağlıkla kalın!
6<br />
New Variants Infect Cells Faster<br />
Yeni Oluşan Hücreleri Daha Hızlı Enfekte Ediyor<br />
Tüm dünyayı bir yılı aşkın süredir etkisi altına<br />
alınan Covid-19 pandemisinde virüsün varyantları<br />
en çok konuşulan konular arasında yer alıyor. Yeni<br />
oluşan varyantların tehlikeli özelliklerini daha<br />
da etkili hale getirdiklerini belirten uzmanlar, bu<br />
nedenle hücreleri daha hızlı enfekte ettiklerine<br />
dikkat çekiyor. Uzmanlar, yapılan çalışmaların tüm<br />
varyantların orijinal SARS-CoV-2’den türediğini<br />
ve haliyle ortak bölgelerinin bulunma ihtimalinin<br />
yüksek olduğunu vurguluyor. Uzmanlara<br />
göre etkisi azalan varyantlar da oluşuyor. Bu<br />
varyantların çoğalması, aşılama çalışmalarının<br />
hız kazanması ve insanların daha dikkatli olarak<br />
virüsü konak hücresiz bırakması ile bu virüsten<br />
kurtulmamızın mümkün olabileceğini kaydediyor.<br />
Lecturer Prof. Dr. Korkut Ulucan, Molecular Biology and Genetics,<br />
Faculty of Engineering and Natural Sciences, Üsküdar University<br />
Variants of the virus are among the most talked<br />
about topics in the Covid-19 pandemic, which has<br />
been under the influence of the whole world for<br />
more than a year. Stating that the newly formed<br />
variants make their dangerous properties even<br />
more effective, experts point out that they infect<br />
cells faster. Experts emphasize that all variants of<br />
the studies are derived from the original SARS-<br />
CoV-2 and naturally, common regions are likely<br />
to be found. According to experts, there are also<br />
variants with decreasing effect. He notes that<br />
it may be possible to get rid of this virus by the<br />
proliferation of these variants, the acceleration<br />
of vaccination studies and the more careful<br />
people leaving the virus without a host cell.<br />
Lecturer Prof. Dr. Korkut Ulucan, Molecular Biology and<br />
Genetics, Faculty of Engineering and Natural Sciences,<br />
Üsküdar University, made evaluations on the variants of the<br />
coronavirus that have affected the whole world for more<br />
than a year.<br />
Stating that the pandemic of the century, which started in<br />
Wuhan, China as of the end of 2019, affected the whole<br />
world in a short time, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “The<br />
pandemic has completely changed the rules of the world.<br />
Pandemic is still on our agenda with news of new variants<br />
and suddenly increasing deaths. The questions of What are<br />
these variants and how are they so dangerous? are not off<br />
the agenda.”<br />
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri<br />
Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğretim Görevlisi<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan, bir yıldan fazla bir süredir tüm<br />
dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün varyantlarına ilişkin<br />
değerlendirmelerde bulundu.<br />
2019 yılı sonu itibarıyla Çin’in Wuhan kentinde başlayan<br />
yüzyılın pandemisinin kısa sürede tüm dünyayı etkisi<br />
altına aldığını belirten Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Pandemi<br />
dünyanın kurallarını tamamen değiştirdi. Pandemi yeni<br />
varyant haberleri ve bir anda artan ölüm sayıları ile yine<br />
gündemimizden düşmüyor. Nedir bu varyantlar ve nasıl bu<br />
kadar tehlikeli oluyorlar soruları gündemden düşmüyor.”<br />
dedi.<br />
Genetik çalışmalarla virüs analiz edildi<br />
Hastalığın sebebinin virüs olduğu belirlendikten sonra<br />
moleküler biyoloji alanındaki bilgiler ve gelinen noktanın bir<br />
sonucu olarak günler içinde virüsün genetik yapısını bilim<br />
insanlarının analiz etmeyi başardığını kaydeden Prof. Dr.<br />
Korkut Ulucan, “Böylece virüsün genetik yapısı hakkında<br />
birçok bilgiye sahip olduk. Hangi bölgelerinde hangi bilgiler<br />
saklı, hücreye girişte ve hücre içindeki metabolizması ve bu<br />
metabolizmaları yöneten genetik yapının içeriği hakkında<br />
çok önemli bilgilere sahip olduk. Bu bilgiler aslında<br />
bilim insanlarına hem hastalığın tedavisi için hem de aşı<br />
çalışmaları için çok önemli bilgiler sundu. Bu sayede de<br />
aşı çalışmaları hız kazandı.” diyerek bilimsel gelişmelerin<br />
öneminden bahsetti.<br />
Virüsler konak hücrede kendilerini çoğaltıyor<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan, virüsün çok fazla varyant<br />
oluşturması ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde<br />
bulundu: “Virüsler zorunlu hücre içi paraziti olarak da<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
7<br />
Virus analyzed with genetic studies<br />
Noting that after the virus was determined to be the<br />
cause of the disease, scientists managed to analyze the<br />
genetic structure of the virus within days as a result of<br />
the information in the field of molecular biology and the<br />
point reached, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “Thus, we<br />
learned a lot about the genetic structure of the virus.<br />
What information is hidden in which regions, we have very<br />
important information about the metabolism inside and<br />
inside the cell, and the content of the genetic structure<br />
that governs these metabolisms. This information actually<br />
provided very important information to scientists both for<br />
the treatment of the disease and for vaccine studies. In this<br />
way, vaccination studies have accelerated.” He talked about<br />
the importance of scientific developments.<br />
Viruses reproduce themselves in the host cell<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan made the following evaluations<br />
regarding the virus generating too many variants, “Viruses<br />
are also considered as obligate intracellular parasites.<br />
That is, they activate themselves only in another cell. Once<br />
inside the host cell, they either integrate their own genome<br />
into the host cell genome, or they tend to infect other cells<br />
by rapidly replicating themselves and killing the host cell.<br />
The newly formed variants are more effective<br />
Sometimes they make mistakes while synthesizing their<br />
genomes during rapid reproduction. These errors either<br />
give viruses a new feature or increase the effect of an<br />
existing feature or cause the loss of the effect of an<br />
existing feature. Here, the newly formed variants make<br />
their properties even more effective when they pose a<br />
danger to us, they infect cells faster.”<br />
Noting that these variants proliferate very rapidly due<br />
nitelendirilmektedirler. Yani kendilerini ancak başka bir<br />
hücre içinde aktive ederler. Konak hücreye girdikten sonra<br />
ya kendi genomlarını konak hücre genomunun içine entegre<br />
ederler veya kendilerini hızla çoğaltarak konak hücreyi<br />
öldürerek diğer hücreleri enfekte etme eğilimindedirler.<br />
Yeni oluşan varyantlar daha etkili oluyorlar<br />
Hızlı çoğalma sırasında da genomlarını sentez ederken<br />
bazen hatalar yaparlar. Bu hatalar da virüslere ya yeni bir<br />
özellik kazandırır ya olan bir özelliğin etkisini artırır veya<br />
olan bir özeliğin etkisinin kaybolmasına neden olurlar. İşte<br />
yeni oluşan varyantlar bizim için tehlike oluşturduklarında<br />
olan özelliklerini daha da etkili hale getiriyorlar, hücreleri<br />
daha hızlı enfekte ediyorlar.”<br />
Bu varyantların bu özelliklerinden dolayı çok hızlı<br />
çoğaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Korkut Ulucan, “Belirli<br />
zaman içinde de belirli bir bölgede baskın varyant oluyorlar<br />
ve enfeksiyon hızını ve riskini de artırıyorlar. Bu yüzden<br />
oluşan varyantların karakterizasyonu çok önemli. Virüsler<br />
ne kadar çok konak hücreye girerse o kadar değişime açık<br />
olurlar ve bizler için o kadar tehlikeli boyutlara ulaşırlar”<br />
diyerek varyantların tehlikesine dikkat çekti.<br />
Ölüm sayılarının artması oluşan varyantlar ile<br />
orantılı<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan, ölüm sayılarının artması ile ilgili<br />
olarak da şunları söyledi: “Virüsler ne kadar kolay hücrelere<br />
girerse o kadar sayısal çoğunluğa ulaşırlar ve özellikle<br />
hassas bireylerde istenmeyen sonuçlara neden olabilirler.<br />
Yani bir virüsün hücre içine kolay girebilmesi, oluşan yeni<br />
varyantlar ile daha çok bireyi enfekte etmesi ve dolayısıyla<br />
virüse karşı direnç gösteremeyen bireylerde daha ciddi<br />
zarar vermesi anlamına da gelebilmektedir. O yüzden<br />
yeni varyantların enfeksiyon riskinin yüksek ama ölüm<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
8<br />
to these features, Prof. Dr. Korkut Ulucan said, “They<br />
become a dominant variant in a certain region over time<br />
and increase the speed and risk of infection. Therefore,<br />
characterization of the variants formed is very important.<br />
“The more viruses enter the host cell, the more they are<br />
open to change and the more dangerous they reach for us,”<br />
he drew attention to the danger of variants.<br />
The increase in the number of deaths is<br />
proportional to the variants that occur<br />
Regarding the increase in the number of deaths, Prof.<br />
Dr. Korkut Ulucan said, “The more easily viruses enter the<br />
cells, the more numerical they reach, and they can cause<br />
undesirable results, especially in sensitive individuals. In<br />
other words, the easy entry of a virus into the cell can also<br />
mean that it infects more individuals with the new variants<br />
and therefore causes more serious damage to individuals<br />
who cannot resist the virus. Therefore, the hypothesis<br />
that new variants have a high risk of infection but a low<br />
mortality rate is not always correct. Here, the genetic<br />
makeup of the infected individuals and the strength of<br />
their immune systems are also important. In other words,<br />
the resistance of the host cell and infected individuals<br />
against the virus, and the biological and genetic structure<br />
underlying this resistance are very important.”<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan noted that the mortality rates are<br />
not only dependent on the virus, but are linked to the<br />
genetic and biological structure of the individual.<br />
There is also the possibility that newly formed<br />
and potential variants are fusions<br />
Stating that the more the virus infects, the more it is wide<br />
open to change, Prof. Dr. Korkut Ulucan concluded his<br />
words as follows, “The errors that can occur while copying<br />
the genome of the virus we currently predict, and the<br />
variations that result from these errors either acquiring new<br />
features or strengthening a feature. At first, we compared<br />
it with influenza, and we thought whether the different<br />
variants we observed in influenza could combine in one<br />
cell and form a new and dangerous variant. Our current<br />
information is not in this direction, but for now. However,<br />
the fact that the previous variants have common points<br />
in the Indian virus, which scares us nowadays, has made<br />
us think this way. However, we already have information<br />
that all variants are derived from the original SARS-CoV-2<br />
and naturally their common regions are likely to be found.<br />
But over time, we will be able to understand more clearly<br />
whether different variants infect a cell and generate new<br />
combinations of genes within the cell. It is too early to claim<br />
this. However, it should not be forgotten that just as new<br />
variants show more severe features in the virus, variants<br />
that lose their characteristic are also formed, and perhaps<br />
we will be able to get rid of this virus with the proliferation<br />
of these variants, the acceleration of vaccination studies<br />
and we more carefully leave the virus without a host cell.<br />
So until there is zero incidents, attention should be paid to<br />
the quadruple of social distancing, mask, ventilation and<br />
hygiene.”<br />
oranlarının düşük olması hipotezi her zaman doğru değildir.<br />
Burada enfekte olan bireylerin genetik yapıları ve immün<br />
sistemlerinin güçleri de önemlidir. Yani konak hücrenin ve<br />
enfekte olan bireylerin virüse karşı gösterdikleri direnç,<br />
bu direncin altında yatan biyolojik ve genetik yapı çok<br />
önemlidir.”<br />
Prof. Dr. Korkut Ulucan, ölüm oranlarının sadece virüse<br />
bağlı olmadığını, bireyin genetik ve biyolojik yapısı ile<br />
bağlantılı olduğunu da kaydetti.<br />
Yeni oluşan ve oluşabilecek varyantların füzyon<br />
olma ihtimali de var<br />
Virüsün ne kadar çok enfekte ederse o kadar değişime<br />
davetiye çıkardığını belirten Prof. Dr. Korkut Ulucan,<br />
sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim şu anda tahmin<br />
ettiğimiz virüsün kendi genomunu kopyalarken ortaya<br />
çıkabilen hatalar ve bu hatalardan oluşan ya yeni özellik<br />
kazanma veya bir özelliği güçlendiren varyasyonlar. Biz ilk<br />
başlarda influenza ile karşılaştırdık, özellikle influenzada<br />
gözlemlediğimiz farklı varyantların bir hücrede birleşip<br />
yeni ve tehlikeli bir varyant oluşturabilir mi diye düşündük.<br />
Şuan ki bilgilerimiz bu yönde değil ama şimdilik. Ancak<br />
örneğin şimdilerde bizleri korkutan Hindistan virüsünde<br />
önceki varyantların ortak noktalarının olması, bizleri böyle<br />
düşünmeye itti. Ancak zaten eldeki bilgilerimiz, orijinal<br />
SARS-CoV-2’den tüm varyantların türediği ve haliyle ortak<br />
bölgelerinin bulunma ihtimalinin yüksek olduğu. Ama<br />
zaman içinde acaba farklı varyantlar bir hücreyi enfekte<br />
edip hücre içinde yeni gen kombinasyonları oluşturuyor<br />
mu diye daha net anlayabileceğiz. Bunu iddia etmek için<br />
henüz erken. Ancak unutulmamalıdır ki nasıl yeni varyantlar<br />
virüste daha şiddetli özellikler gösteriyorsa olan özelliği<br />
kaybeden varyantlar da oluşuyor ve belki de bu varyantların<br />
çoğalması, aşılama çalışmalarının hız kazanması ve bizlerin<br />
daha dikkatli olarak virüsü konak hücresiz bırakması ile<br />
belki de bu virüsten kurtulabileceğiz. Bu yüzden sıfır vaka<br />
olana dek elden geldiğinde mesafe, maske, havalandırma<br />
ve hijyen dörtlüsüne dikkat etmeye devam edilmelidir.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
10<br />
The Rate of Allergic Diseases Increased from<br />
3 Percent to 15 in the Last 20 Years<br />
Alerjik Hastalıkların Oranı Son 20 Yılda Yüzde 3’ten 15’e Çıktı<br />
Yapılan çalışmaların 2050 yılında her iki kişiden<br />
birinin alerjik yapıya sahip olacağını gösteriyor.<br />
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Hülya<br />
Ercan Sarıçoban, 20 yıl öncesinde %3-5 oranında<br />
görülen alerji hastalıklarının günümüzde 2-3 kat<br />
artış göstererek %10-15 gibi bir orana çıktığını<br />
işaret etti.<br />
Pediatric Allergy and Immunology Specialist<br />
Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban<br />
Studies show that by 2050, one out of every two<br />
people will have an allergic nature. Pediatric<br />
Allergy and Immunology Specialist Prof. Dr. Hülya<br />
Ercan Sarıçoban pointed out that allergy diseases,<br />
which were seen at a rate of 3-5% 20 years ago,<br />
have increased to a rate of 10-15%, showing 2-3<br />
times more increase today.<br />
With the arrival of spring, the importance of allergies, one<br />
of the most frequently discussed topics, is increasing day<br />
by day. Research shows that almost all allergic diseases<br />
have increased significantly in recent years. Reminding<br />
that environmental factors and industrialization are of<br />
great importance at this point, Pediatric Allergy and<br />
Immunology Specialist Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban,<br />
Kozyatağı Hospital, Yeditepe University said, “We know that<br />
it has a very serious effect especially on the occurrence<br />
of respiratory allergies. Allergic responses are increasing<br />
with many chemicals and their inhalation especially with<br />
the use of increasing detergents in the current period, as<br />
well as exhaust smoke, increased air pollution, processed,<br />
packaged foods, microplastics, nanoparticles.”<br />
Global warming extended pollen season<br />
Noting that allergic rhinitis, known as hay fever in the<br />
society and associated with pollen, is seen in the spring<br />
months when plants leave their pollen, Prof. Dr. Hülya<br />
Baharın gelmesiyle birlikte en sık konuşulan konulardan<br />
biri olan alerjilerin her geçen gün de önemi giderek artıyor.<br />
Zira araştırmalar alerjik hastalıkların hemen tamamında<br />
son yıllarda ciddi artış görüldüğünü gösteriyor. Bu noktada<br />
çevresel faktörler ve endüstrileşmenin çok büyük önemi<br />
bulunduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı<br />
Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr.<br />
Hülya Ercan Sarıçoban, “Özellikle solunum alerjilerinin<br />
ortaya çıkmasında çok ciddi etkisinin olduğunu biliyoruz.<br />
Egzoz dumanı, hava kirliliğinin artması, işlenmiş, paketli<br />
gıdalar, mikroplastikler, nanopartiküllerin yanı sıra<br />
özellikle içinde bulunduğumuz dönemde kullanımı artan<br />
deterjanların kullanılması ile birçok kimyasal ve bunların<br />
solunmasıyla birlikte alerjik tepkiler artıyor.” diye konuştu.<br />
Küresel ısınma polen mevsimini uzattı<br />
Toplumda saman nezlesi olarak bilinen ve polenlerle<br />
ilişkili olan alerjik rinitin, bitkilerin polenlerini bıraktığı<br />
bahar aylarında görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Hülya<br />
Ercan Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “Havaların,<br />
küresel ısınma ile birlikte daha erken ısınmaya başlaması,<br />
mevsim sezonun daha uzun sürmesi polenlere karşı<br />
maruziyeti arttırdı. Normalde Nisan ortasında başlamasını<br />
beklediğimiz bir polenizasyon Mart ortasında başlıyor<br />
ve normalden uzun sürüyor. Bu nedenle daha fazla aynı<br />
alerjenle, polenle karşılaşıyoruz.”<br />
Evde geçirilen zaman artıkça solunum alerjieri<br />
artıyor<br />
Ev içinde geçirilen zamanın artmasıyla birlikte solunum<br />
yolu alerjilerinin tetiklendiğine dikkat çeken Prof. Dr.<br />
Hülya Ercan Sarıçoban, sözlerine şöyle devam etti: “2<br />
yaş öncesi daha çok besin alerjileri görülürken solunum<br />
yolu alerjileri 2 yaşından sonra görülüyor. Hava yolu ile<br />
alerji yapabilen maddeler içinde ev tozu akarları, küf,<br />
hayvan cilt döküntüleri, salgı ve tüyleri, yabani ot, çimen<br />
ve ağaç polenleri sayılabilir. Uzun süre evde kalmak da ev<br />
içi alerjenleri, ev tozu akarları, küf mantarları ve hayvan<br />
tüylerine olan maruziyetin artmasına neden oluyor.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
11<br />
Ercan Sarıçoban said, “The fact that the weather started<br />
to get warmer earlier with global warming and the season<br />
lasting longer increased the exposure to pollen. Pollination,<br />
which we normally expect to start in mid-April, starts in<br />
mid-March and takes longer than usual. That’s why we<br />
encounter more of the same allergen, pollen.”<br />
Respiratory allergies increase as time spent at<br />
home increases<br />
Expressing that respiratory allergies are triggered with<br />
the increase of time spent at home, Prof. Dr. Hülya Ercan<br />
Sarıçoban said, “Before 2 years of age, more food allergies<br />
are seen, but respiratory allergies are seen after 2 years of<br />
age. House dust mites, mold, animal skin rashes, secretions<br />
and feathers, weeds, grass and tree pollen are among<br />
the substances that can cause allergies by air. Staying at<br />
home for a long time also increases exposure to household<br />
allergens, house dust mites, mold fungi and animal dander.<br />
For this reason, it is important to take the necessary<br />
precautions, especially when staying at home. In addition,<br />
household cleaning and dishwashing, detergents used<br />
in washing machines, perfumes used in the house-room<br />
fragrances and cigarette smoke also contribute to the<br />
appearance of respiratory allergies.”<br />
Not all allergies have the same symptoms<br />
Since different organs and systems are affected to<br />
different degrees in an allergic reaction, the symptoms<br />
of allergic diseases can occur in many different ways.<br />
Emphasizing that respiratory allergies reduce the quality of<br />
life of the child, Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban said, “With<br />
allergic colds, nasal itching, sneezing that occurs 10-15<br />
times in a row, runny nose, then nasal congestion, difficult<br />
breathing, sleeping with open mouth, sleeping with open<br />
mouth and increased snoring at night, itching in eyes,<br />
Watering, rash, shortness of breath, unresolved cough and<br />
wheezing are among the complaints we often encounter.<br />
If it is not treated well, we encounter conditions that<br />
disrupt the quality of life such as recurrent ear infections<br />
and hearing loss for young children, recurrence of sinusitis<br />
for older children and adults, and recurrent antibiotic use<br />
needs.”<br />
Bu nedenle özellikle evde kalınan zamanlarda gerekli<br />
önlemleri almak önem taşıyor. Ayrıca ev temizliği ve<br />
bulaşık, çamaşır makinesinde kullanılan deterjanlar, ev<br />
içinde kullanılan parfümler-oda kokuları sigara dumanı da<br />
solunum alerjilerin gözükmesinde katkı sağlıyor.”<br />
Tüm alerjilerde aynı belirtiler görülmüyor<br />
Alerjik reaksiyonda, değişik organ ve sistemler farklı<br />
derecelerde etkilendiğinden, alerjik hastalıkların belirtileri<br />
çok farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Solunum yolu<br />
alerjilerinin çocuğun yaşam kalitesini düşürdüğünü önemle<br />
vurgulayan Prof. Dr. Hülya Ercan Sarıçoban, “Alerjik nezle<br />
de burun kaşıntısı, arka arkaya 10-15 defa oluşan hapşırık,<br />
burun akıntısı, daha sonra burnun tıkanması, zor nefes<br />
almak, ağzı açık uyumak, ağzı açık uyumak ve burnun<br />
tıkanmasıyla birlikte gece horlamalarının artması, gözlerde<br />
kaşıntı, sulanma, kızarıklık, nefes darlığı, düzelmeyen<br />
öksürük ve hırıltılı solunum sıklıkla karşılaştığımız<br />
şikayetler arasında yer alıyor. Eğer iyi tedavi edilmezse<br />
küçük çocuklar için tekrar eden kulak iltihaplanmaları<br />
ve işitme kayıpları, büyük çocuklar ve erişkinler için<br />
de sinüzitin tekrar etmesi gibi hayat kalitesini bozan<br />
durumlar ve tekrar eden antibiyotik kullanım ihtiyaçlarıyla<br />
karşılaşıyoruz” diye konuştu.<br />
Alerjide alınabilecek önlemler<br />
“Alerjinin neye karşı olduğunu bilmek, alerji zamanı<br />
gelmeden önlemlerini almak, gerekiyorsa alerji koruyucu<br />
ilaçları kullanmak gerekiyor” diye konuşan Prof. Dr.<br />
Hülya Ercan Sarıçoban şunları da ekliyor; “gereksiz<br />
antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi ve çocukların<br />
fast-food yerine sebze, meyve ağırlıklı beslenmesi önemli.<br />
İşlenmiş, paketli, boyalı, kıvam artırıcı içeren besinlerden<br />
uzak durulmalı. Çocukların, alerjen ve enfeksiyonlarla<br />
daha kolay karşılaşabilecekleri kreş, alışveriş merkezi<br />
gibi ortamlara mümkünse erken yaşlarda sokulmaması<br />
gerekiyor. Kullanılan vitaminler, bitkisel ilaçlar bağışıklığı<br />
zayıf olan çocuğu koruyamıyor. Su ve sabunla el yıkamak<br />
Measures that can be taken in allergies<br />
“It is necessary to know what the allergy is against, to take<br />
precautions before the allergy time comes, and to use<br />
allergy preventive drugs if necessary,” said Prof. Dr. Hülya<br />
Ercan Sarıçoban also adds, “It is important to avoid the<br />
use of unnecessary antibiotics and to eat vegetables and<br />
fruits instead of fast-food. Avoid processed, packaged,<br />
dyed foods that contain thickeners. If possible, children<br />
should not be allowed into environments such as nurseries<br />
and shopping malls at an early age, where they may<br />
encounter allergens and infections more easily. The<br />
vitamins and herbal medicines used cannot protect the<br />
immunocompromised child. Washing hands with soap<br />
and water is enough, not using hand disinfectants, even<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
12<br />
if used, rinsing later and removing the disinfectant is also<br />
important for allergic children. In household cleaning, it is<br />
very important to avoid the use of strong chemical solvents,<br />
washing and dishwasher detergents as much as possible or<br />
to use the least amount of low power ones and to remove<br />
the detergents as much as possible by doing additional<br />
rinsing. Cigarette smoke and air pollution also increase<br />
respiratory allergens. Even smoking on the balcony affects<br />
the lungs of the children in the house. The penetration of<br />
microplastics into the body also increases allergic diseases,<br />
therefore food containing microplastics, plastic cooking<br />
and storage bags should be avoided. In short, it should be<br />
remembered again what our grandmothers did at home<br />
before 1960, what they ate, drank, and how they cleaned.<br />
It is important in reducing the amount of allergens in the<br />
home. If there is a house dust mite-mite allergy, not to use<br />
wool, feather bedding, duvets, pillows, not to use wool<br />
carpets, thick curtains, to wash the duvet covers once a<br />
week at 60 °C and above. It is beneficial to keep the indoor<br />
humidity between 30-50% and not to feed furry animals.<br />
For pollen, not opening the windows from morning until<br />
noon, wearing a visor hat and glasses when going out.<br />
Taking a shower when entering the house. Not going to the<br />
pollen-rich picnic areas during the pollen season will reduce<br />
the complaints.”<br />
yeterli, el dezenfaktanları kullanmamak, kullanılsa bile<br />
daha sonra durulayıp dezanfaktanı uzaklaştırmak da alerjik<br />
çocuklar için önem taşıyor. Ev temizliğinde güçlü kimyasal<br />
çozücüler, çamaşır ve bulaşık makinası deterjanlarının<br />
kullanılmasından mümkün olduğunca kaçınmak veya en az<br />
miktarda düşük güçtekileri kullanıp, ek durulama yaparak<br />
deterjanları olabildiğince uzaklaştırmak çok önemlidir.<br />
Sigara dumanı ve hava kirliliği de solunum alerjenlerini<br />
çok arttırmaktadır. Sigara balkonda dahi içilse ev içindeki<br />
çocukların akciğerlerini etkilemektedir. Mikroplastiklerin<br />
vücuda girmesi de alerjik hastalıkları artırmaktadır, bu<br />
sebeple mikroplastik içeren besinler, plastik pişirme,<br />
saklama poşetlerinden uzak durulmalıdır. Kısaca 1960‘dan<br />
önce büyükannelerimizin ev içinde neler yaptıkları, ne yiyip,<br />
içtikleri, nasıl temizlik yaptıkları tekrar hatırlanmalıdır.<br />
Ev içi alerjen miktarını azaltmakta önemli. Ev tozu akarımite<br />
alerjisi var ise yün, kuş tüyü yatak, yorgan, yastık<br />
kullanmamak, yün halı, kalın perdeler kullanmamak,<br />
nevresim kılıflarını 60 °C ve üstünde haftada bir yıkamak.<br />
Ev içi nem oranını %30-50 arasında tutmak, tüylü hayvan<br />
beslememek fayda sağlar. Polenler için ise sabahtan<br />
öğlen saatlerine kadarki sürede camları açmamak, dışarı<br />
çıkarken siperli şapka, gözlük kullanmak. Eve girildiğinde<br />
duş almak. Polen mevsiminde polenin yoğun olduğu piknik<br />
alanlarına gitmemek şikâyetleri azaltacaktır.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
14<br />
Questions which Blood Pressure Patients are Worried About<br />
Tansiyon Hastalarının Merak Ettiği Sorular<br />
Tansiyon hastalığı dünyada her gün 50 bin<br />
kişinin hayatını kaybetmesine sebebiyet veriyor.<br />
Ülkemizde de 40 yaş üzerindekilerin yarısı<br />
hipertansiyon hastası. Yıllarca hiçbir belirti<br />
vermeden ilerleyen ve teşhis edilip kontrol<br />
altına alınmadığı sürece kalp ve damar sistemine,<br />
beyine, gözlere ve böbreklere kalıcı hasar veren<br />
bu hastalığın tek tanısı kan basıncının 140/90<br />
üzerinde seyrediyor olması. Bu nedenle uzmanlar<br />
hiçbir şikayetimiz olmasa bile en azından 6 ayda<br />
bir kez tansiyonumuzu ölçmemiz gerektiğini<br />
söylüyor.<br />
Cardiologist Assoc. Dr. Muhammed Keskin<br />
Blood pressure disease causes 50 thousand<br />
people to die every day in the world. Half of those<br />
over the age of 40 in our country also suffer from<br />
hypertension. The only diagnosis of this disease,<br />
which progresses without any symptoms for years<br />
and causes permanent damage to the heart and<br />
vascular system, brain, eyes and kidneys unless it<br />
is diagnosed and controlled, is the blood pressure<br />
watching over 140/90. For this reason, experts<br />
say that even if we have no complaints, we should<br />
measure our blood pressure at least once every 6<br />
months.<br />
Stating that patients diagnosed with hypertension should<br />
definitely comply with drug treatments and recommended<br />
lifestyle changes, Cardiologist Assoc. Dr. Muhammed Keskin<br />
answers questions such as how and how much drugs should<br />
be used, which hypertension patients are curious about on<br />
World Hypertension Day ...<br />
Is heart the cause of blood pressure?<br />
“Blood pressure is not a heart disease, it is a vascular<br />
disease and the hardening of the vessels causes<br />
hypertension,” said Assoc. Dr. Muhammed Keskin, “The<br />
most common causes of arteriosclerosis are age, obesity,<br />
smoking, diabetes, stress and inactivity. Blood pressure<br />
disease occurs as a result of these risk factors and affects<br />
our heart. Our heart is not an organ that causes blood<br />
pressure, but an organ affected by blood pressure disease.<br />
In someone whose blood pressure treatment is regulated<br />
and blood pressure is controlled, the risk of affecting the<br />
heart is minimized.”<br />
Hipertansiyon tanısı konmuş hastaların da hekim tarafından<br />
düzenlenmiş ilaç tedavilerine ve önerilen yaşam tarzı<br />
değişikliklerine mutlaka uymaları gerektiğini söyleyen<br />
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Keskin, Dünya<br />
Hipertansiyon Günü’nde hipertansiyon hastalarının merak<br />
ettiği ilaçların nasıl ve ne kadar kullanılması gerekir gibi<br />
soruları yanıtlıyor…<br />
Tansiyonun sebebi kalp midir?<br />
“Tansiyon bir kalp değil damar hastalığıdır ve damarların<br />
sertleşmesi hipertansiyon hastalığına sebep olur.” diyen<br />
Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Damar sertleşmesinin<br />
de en sık nedenleri yaş, obezite, sigara, diyabet, stres ve<br />
hareketsizliktir. Tansiyon hastalığı bu risk faktörlerinin<br />
sonucunda ortaya çıkar ve kalbimizi etkiler. Kalbimiz<br />
tansiyona neden olan bir organ değil, tansiyon hastalığından<br />
etkilenen bir organdır. Tansiyon tedavisi düzenlenmiş<br />
ve kan basınçları kontrol altına alınmış birinde kalbin<br />
etkilenme riski minimuma inmiş olur.” diyor.<br />
Tansiyon ilaçları bağımlılık yapar mı?<br />
Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Tansiyon tedavisinin<br />
başlanması için bazı kriterler vardır ve bunlardan en<br />
önemlisi ortalama kan basıncımızın 140/90 mmHg’nin<br />
üzerinde olmasıdır.” diyor ve ekliyor, “Diyet ve yaşam tarzı<br />
değişikliğine rağmen kan basıncı yüksek olan bireylerin<br />
ilaç tedavisine başlaması gerekir. Tansiyon dinamik<br />
bir hastalıktır ve zaman içerisinde tedavide değişiklik<br />
yapılması gerekebilir. Bu ilaçların belirli bir sıralaması<br />
vardır. Hekimler kan basıncı değerinize göre ilaç tedavinize<br />
eklemeler yapabilir veya bazı ilaçlarınızı kesebilir. Sürekli<br />
ilaç kullanılması ihtiyacı olan bireyler bunu bir bağımlılık<br />
gibi algılasa da bu aslında bir tedavidir. Hiçbir tansiyon<br />
ilacı bağımlılık yapmaz ve tedavi zaman içerisinde<br />
değiştirilebilir.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
15<br />
Are blood pressure medications addictive?<br />
Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “There are some criteria<br />
for starting blood pressure treatment and the most<br />
important of these is that our average blood pressure is<br />
above 140/90 mmHg,” and he added further, “Individuals<br />
with high blood pressure despite diet and lifestyle changes<br />
need to start drug therapy. Blood pressure is a dynamic<br />
disease and treatment may need to be changed over time.<br />
These drugs have a certain order. Physicians may make<br />
additions to your medication treatment or discontinue<br />
some of your medications according to your blood<br />
pressure value. Although individuals who need continuous<br />
medication perceive it as an addiction, this is actually a<br />
treatment. No blood pressure medication is addictive and<br />
treatment can be changed over time.”<br />
Do blood pressure medications harm the kidneys?<br />
Declaring that the most common cause of renal failure<br />
requiring dialysis in our country is hypertension and that<br />
the absolute treatment of hypertension is performed<br />
with medication, Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “The<br />
reason for kidney failure in individuals with hypertension<br />
is not the drugs given, but the inadequate treatment<br />
or discontinuation of the drugs by the patient. A drug<br />
treatment with an appropriate dose and blood pressure<br />
control is the strongest weapon we have against kidney<br />
failure. Contrary to popular belief, the side effects of<br />
drugs on the kidneys are very rare and in such a case, your<br />
doctor will control the situation by making changes in the<br />
treatment.”<br />
At what time of day should the medication be<br />
taken?<br />
“Blood pressure treatment is personalized and not<br />
everyone needs to take the same medication at the same<br />
time,” Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “We, physicians,<br />
plan the treatment in the morning or evening according<br />
to the blood pressure balance of the person. Sometimes,<br />
we can apply a combination of two drugs or give them<br />
separately. We determine the time intervals and start the<br />
most appropriate treatment for the patient’s condition. In<br />
other words, a person’s blood pressure treatment is not<br />
suitable for other individuals.”<br />
Tansiyon ilaçları böbreklere zarar verir mi?<br />
Ülkemizde diyaliz gerektiren böbrek yetersizliğinin en<br />
sık nedeninin hipertansiyon olduğunu ve hipertansiyonun<br />
mutlak tedavisinin ilaç ile yapıldığını önemle belirten Doç.<br />
Dr. Muhammed Keskin, “Hipertansiyonu olan bireylerdeki<br />
böbrek yetersizliğinin nedeni verilen ilaçlar değil,<br />
tedavinin yetersiz kalması veya hasta tarafından ilaçların<br />
bırakılmasıdır. Uygun dozda ve kan basıncı kontrolünün<br />
sağlandığı bir ilaç tedavisi böbrek yetersizliğine karşı<br />
elimizdeki en güçlü silahtır. İlaçların böbrekler üzerindeki<br />
yan etkisi sanıldığının aksine çok nadir olur ve böyle bir<br />
durumda doktorunuz tedavide değişiklikler yaparak durumu<br />
kontrol altına alacaktır.” diyor.<br />
İlaçlar günün hangi saatinde alınmalı?<br />
“Tansiyon tedavisi kişiye özeldir ve herkesin aynı ilacı<br />
aynı saatte alması gerekmez.” diyen Doç. Dr. Muhammed<br />
Keskin, “Biz hekimler kişinin tansiyon dengesine göre<br />
tedaviyi sabah veya akşama planlıyoruz. Bazen iki ilacın<br />
kombinasyonu veya ayrı ayrı verilmesi şeklinde de tedavi<br />
uygulayabiliriz. Saat aralıklarını da belirleyip hastanın<br />
durumuna en uygun tedaviye başlıyoruz. Yani bir kişinin<br />
tansiyon tedavisi diğer bireyler için uygun olmuyor.” diyerek<br />
uyarıda bulunuyor.<br />
Hiçbir şikayetim yok ama tansiyonum yüksek. İlaç<br />
kullanmalı mıyım?<br />
Doç. Dr. Muhammed Keskin, “Tansiyon hastalığının<br />
tanı yöntemi tansiyon aleti ile kan basıncının ölçülmesi<br />
ve ortalama değerin 140/90’nın üzerinde olmasıdır.”<br />
diyor ve ekliyor, “Tansiyon hastalığında en sık semptom<br />
semptomsuzluktur. Yani genellikle tansiyon bir şikayete<br />
sebep olmaz. Fakat herhangi bir semptom olmasa bile<br />
tansiyonun yüksek olması kalp damar hastalığı açısından<br />
oldukça riskli bir durumdur ve tedavi edilmelidir. Tansiyon<br />
hastalığının tedavi edilmesi için herhangi bir şikayetinizin<br />
olması gerekmez. Tansiyonun gizli ve riskli bir hastalık<br />
olması nedeniyle 30 yaş üstü bireylerde rutin olarak senede<br />
2 kez tansiyon ölçümü yapılmasını ve ölçüm değerleri<br />
140/90’nın üzerindeyse kardiyoloji muayenesi olmalarını<br />
öneriyorum.”<br />
I have no complaints but my blood pressure is<br />
high. Should I use medication?<br />
Assoc. Dr. Muhammed Keskin said, “The diagnosis method<br />
of blood pressure disease is to measure blood pressure<br />
with a blood pressure device and the average value is over<br />
140/90,” and he added more, “The most common symptom<br />
of tension disease is asymptomatic. In other words, blood<br />
pressure usually does not cause a complaint. However,<br />
even if there are no symptoms, high blood pressure is a<br />
very risky condition in terms of cardiovascular disease and<br />
should be treated. You do not have to have any complaints<br />
to treat blood pressure disease. Since blood pressure is<br />
a hidden and risky disease, I recommend routine blood<br />
pressure measurements for individuals over the age<br />
of 30 twice a year, and a cardiology examination if the<br />
measurement values are above 140/90.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
18<br />
Medical Directorate of Abdi İbrahim Warns: ‘Pulmonary<br />
Arterial Hypertension’ is a Life-Threatening Disease<br />
Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü Uyarıyor:<br />
‘Akciğer Yüksek Tansiyonu’ Hayatı Tehdit Eden Bir Hastalıktır<br />
Medical Directorate of Abdi İbrahim warns<br />
that pulmonary arterial hypertension (PAH)<br />
is a progressive disorder in which endothelial<br />
dysfunction and vascular remodeling obstruct<br />
small pulmonary arteries, resulting in increased<br />
pulmonary vascular resistance and pulmonary<br />
pressures. This leads to reduced cardiac output,<br />
right heart failure, and ultimately death. In the<br />
statement by Medical Directorate of Abdi İbrahim<br />
on May 5, World Pulmonary Hypertension Day in<br />
order to raise awareness about the disease known<br />
as pulmonary hypertension, PAH is a rare disease<br />
that prevents blood and oxygen flow to the heart,<br />
which can lead to progressive heart failure and<br />
can be life-threatening.<br />
In the statement by Medical Directorate of Abdi İbrahim,<br />
it was stated that the basis of pulmonary arterial<br />
hypertension disorder was the high pressure caused by the<br />
Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü, küçük arterler<br />
ve arteriollerin daralması ve damarlardaki<br />
direncin artması sonucu oluşan pulmoner<br />
hipertansiyonun (PAH) tedavi edilmediği sürece<br />
kalp yetmezliğine ve ölüme neden olabileceği<br />
uyarısında bulunuyor. Akciğer yüksek tansiyonu<br />
olarak da bilinen hastalıkla ilgili farkındalık<br />
oluşturmak adına, 5 Mayıs Dünya Pulmoner<br />
Hipertansiyon Günü’nde Abdi İbrahim <strong>Medikal</strong><br />
Direktörlüğü tarafından yapılan açıklamada,<br />
PAH’ın kalbe kan ve oksijen akışını engelleyen,<br />
ilerleyici, kalp yetmezliğine neden olabilecek,<br />
hayatı tehdit edebilen nadir bir hastalık olduğu<br />
vurgulanıyor.<br />
ABDİ İbrahim <strong>Medikal</strong> Direktörlüğü’nden yapılan<br />
açıklamada, pulmoner hipertansiyon hastalığının temelinde,<br />
kalpten akciğere temizlenmek üzere gönderilen kanın<br />
yer aldığı damardaki bozulmalar nedeniyle oluşan basınç<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
19<br />
disruptions in the vein in which the blood sent from the<br />
heart to the lung to be cleansed. In the statement, it was<br />
noted that although the data on the incidence rates from<br />
country to country and even from region to region vary<br />
widely, the disease has a new case rate of 15-25 per million<br />
and a death rate of 15 percent. It was also pointed out that<br />
the disease is seen 4 times more frequently in women than<br />
in men.<br />
Pulmonary arterial hypertension, which can progress<br />
in the early period without any signs or symptoms, is a<br />
non-contagious, life-threatening disease with certain<br />
inherited aspects. The awareness of both patients and their<br />
relatives in this disorder, which makes daily life difficult as<br />
it progresses and needs to be followed closely, is of great<br />
importance in the process of coping with the disease.<br />
The most common symptom (seen in 86%) in patients<br />
is shortness of breath. Prolonged fatigue and fatigue,<br />
chest pain, edema (swelling), dizziness or fainting,<br />
and palpitations are other common symptoms of the<br />
disease. It was pointed out that the patients could<br />
receive different diagnoses and treatments because the<br />
findings were non-specific complaints such as shortness<br />
of breath, palpitations and fatigue, and the disease could<br />
be at a more advanced stage when the final diagnosis of<br />
pulmonary hypertension was made. In the statement, it<br />
was stated that pulmonary hypertension can affect many<br />
organs.<br />
“Promising development with disease; use of<br />
specific drugs”<br />
The following information about the diagnosis<br />
yüksekliğinin olduğu belirtildi. Açıklamada, ülkeden ülkeye,<br />
hatta bölgeden bölgeye görülme oranları ile ilgili verilerin<br />
çok değişkenlik göstermesine karşın, hastalığın milyonda<br />
15-25 arası bir yeni vaka görülme oranına ve yüzde 15<br />
gibi bir ölüm hızına sahip olduğu kaydedildi. Hastalığın<br />
kadınlarda erkeklerden 4 kat daha sık görüldüğüne de<br />
işaret edildi.<br />
Erken dönemde hiçbir bulgu ve belirti göstermeden<br />
ilerleyebilen pulmoner hipertansiyon, bulaşıcı olmayan,<br />
belli ölçüde kalıtsal yönleri olan, hayatı tehdit eden bir<br />
hastalıktır. İlerledikçe gündelik hayatı zorlaştıran, yakından<br />
takip edilmesi gereken bu hastalıkta hem hastaların hem<br />
de hasta yakınlarının bilinçlenmesi, hastalıkla başa çıkma<br />
sürecinde büyük öneme sahiptir.<br />
Hastalarda en sık ortaya çıkan belirti (%86’sında görülür)<br />
nefes darlığıdır. Bitkinlik ve yorgunluğun uzun sürmesi,<br />
göğüs ağrısı, ödem (şişlik), baş dönmesi ya da bayılmalar<br />
ve çarpıntı hastalığın diğer sık görülen belirtileridir.<br />
Bulgularının nefes darlığı, çarpıntı ve çabuk yorulma gibi<br />
spesifik olmayan şikayetler olması nedeniyle hastaların,<br />
değişik tanı ve tedaviler alabildiği, nihai pulmoner<br />
hipertansiyon tanısı konulduğunda da hastalığın daha ileri<br />
evrede olabileceğine işaret edildi. Açıklamada, pulmoner<br />
hipertansiyonun birçok organı da etkileyebildiği belirtildi.<br />
”Hastalıkla umut veren gelişme; spesifik ilaçların<br />
kullanımı”<br />
Açıklamada hastalığın tanı ve tedavisi ile ilgili şu bilgilere<br />
de yer verildi: “Sistemik hipertansiyonda tansiyon aleti ile<br />
ölçülen tansiyon yüksekliği söz konusu iken, PAH ancak<br />
ekokardiyografi veya sağ kalp anjiyosu yapılarak tespit<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
20<br />
and treatment of the disease was also included<br />
in the statement: “PAH can only be detected by<br />
echocardiography or right heart angiography, while<br />
high blood pressure measured with a blood pressure<br />
monitor is in question in systemic hypertension. With<br />
this measurement, if the pressure in the vein between<br />
the heart and lungs is detected higher than 25mmHg<br />
during rest, a diagnosis of pulmonary hypertension is<br />
made. Pulmonary arterial hypertension treatment is a<br />
disease that requires advanced expertise and a multidisciplinary<br />
approach. There are drugs effective to stop<br />
the progression of PAH, which is a serious disease. In<br />
addition, clinical studies are carried out on the course<br />
and prevention of this disease. The severity, course<br />
and progression of each patient’s disease is different.<br />
Early diagnosis and treatment is important to limit the<br />
progression of pulmonary hypertension. In the field of<br />
treatment, there have been positive developments in<br />
the last 20 years. While there was only treatment for<br />
symptoms before, nowadays, as the underlying causes of<br />
the disease are understood, molecules for this have been<br />
found and with these new molecules, treatment results<br />
that increase the exercise capacity of the patients and<br />
reduce the hospitalization and mortality rates have been<br />
obtained. In the absence of specific drugs in this area, the<br />
average life expectancy of patients after diagnosis was 2.8<br />
years, while the average life expectancy after diagnosis<br />
has extended to 9 years with innovative treatments in this<br />
area in the last 20 years.”<br />
Pulmonary Arterial Hypertension disease and its<br />
types<br />
Pulmonary Arterial Hypertension disease; Pulmonary<br />
arterial hypertension is classified under 5 main groups<br />
within the framework of its pathophysiological<br />
mechanisms, histopathological features, clinical findings<br />
and treatments. These;<br />
I. Group: Pulmonary arterial hypertension (PAH),<br />
II. Group: (PH) due to left heart diseases,<br />
III. Group: (PH) due to chronic lung disease and /<br />
or hypoxia<br />
IV. Group: Chronic thromboembolic (PH),<br />
V. Group: (PH) caused by uncertain mechanisms<br />
or by many factors.<br />
Pulmonary arterial hypertension (PAH) is a<br />
subgroup of pulmonary hypertension that<br />
reduces blood flow and increases pressure<br />
in the arteries between the heart and<br />
lungs without underlying lung or<br />
left heart disease. A small number<br />
of patients may develop PAH<br />
without an underlying condition,<br />
called idiopathic PAH. Besides; There<br />
are types of PAH associated with<br />
diseases (congenital heart diseases,<br />
connective tissue diseases, HIV<br />
infection, portal hypertension,<br />
schistosomiasis), and inherited types<br />
of PAH associated with drug-drug use.<br />
edilebilmektedir. Bu ölçüm ile dinlenme sırasında kalp ile<br />
akciğer arasında damardaki basınç 25mmHg’den yüksek<br />
tespit edilirse pulmoner hipertansiyon tanısı konmaktadır.<br />
Pulmoner hipertansiyon tedavisi, ileri uzmanlık ve multi<br />
disipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Ciddi bir<br />
hastalık olan PAH’ta ilerlemeyi durdurmak üzerine<br />
etkili ilaçlar mevcuttur. Ayrıca bu hastalığın gidişatı ve<br />
durdurulması üzerine klinik araştırmalar yapılmaktadır.<br />
Her hastanın hastalığının şiddeti, gidişatı ve ilerlemesi<br />
farklıdır. Erken tanı ve tedavi pulmoner hipertansiyonun<br />
ilerlemesini sınırlamak için önemlidir. Tedavi alanında<br />
son 20 yılda yüz güldürücü gelişmeler yaşanmaktadır.<br />
Öncesinde sadece semptomlara yönelik tedavi mevcutken,<br />
günümüzde hastalığın altında yatan sebepler anlaşıldıkça<br />
buna yönelik moleküller bulunmuş ve bu yeni moleküller<br />
ile hastaların egzersiz kapasitelerini artıran, hastaneye<br />
yatış durumu ve ölüm oranlarını düşüren tedavi sonuçları<br />
elde edilmiştir. Bu alanda spesifik ilaçlar olmadığında,<br />
hastaların tanıdan sonraki ortalama yaşam süresi 2,8 yıl<br />
iken, son 20 yılda bu alandaki yenilikçi tedaviler ile tanıdan<br />
sonra ortalama yaşam süresi 9 yıla uzamıştır.”<br />
Pulmoner Hipertansiyon hastalığı ve türleri<br />
Pulmoner Hipertansiyon hastalığı; pulmoner hipertansiyon,<br />
fizyopatolojik mekanizmaları, histopatolojik özellikleri,<br />
klinik bulguları ve tedavileri çerçevesinde 5 ana grup altında<br />
sınıflandırılmıştır. Bunlar;<br />
I.Grup: Pulmoner arteryel hipertansiyon (PAH),<br />
II.Grup: Sol kalp hastalıklarına bağlı PH,<br />
III.Grup: Akciğer hastalıklarına ve/veya hipoksiye bağlı PH<br />
IV.Grup: Kronik tromboembolik PH,<br />
V.Grup: Mekanizmaları belirsiz ya da çok faktörün neden<br />
olduğu PH.<br />
Pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH) ise altta yatan<br />
akciğer ya da sol kalp hastalığı<br />
olmaksızın kalp ile akciğer<br />
arasındaki atar damarlardaki<br />
kan akışını azaltan ve<br />
basıncı artıran, pulmoner<br />
hipertansiyonun alt<br />
grubudur. Az sayıda<br />
hastada, altta yatan<br />
bir durum olmaksızın<br />
PAH gelişebilir,<br />
buna idiyopatik<br />
PAH denir. Bunun<br />
yanında; hastalıklarla<br />
ilişkili (doğuştan gelen<br />
kalp hastalıkları, bağ<br />
dokusu hastalıkları,<br />
HIV enfeksiyonu,<br />
portal hipertansiyon,<br />
şistozomiyaz) PAH<br />
türleri, ilaç uyuşturucu<br />
kullanımı ile ilişkili ve de<br />
kalıtsal geçen PAH türleri<br />
bulunmaktadır.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
22<br />
Treatment Processes of Cancer Patients<br />
During Periods of Covid-19<br />
Covid-19 Döneminde Kanser Hastalarının Tedavi Süreçleri<br />
Kanser vücudumuzdaki normal hücrelerin<br />
kontrolsüz ve anormal bir şekilde büyümesi<br />
sonucunda oluşmaktadır. Kanser hücrelerinin<br />
sağlıklı hücrelerin yerini alması sonucunda bu<br />
durumdan etkilenen organlar artık düzgün<br />
çalışamaz hale gelir. Günümüzde artık tedavi<br />
edilebilir hastalıklar arasında yer alan kanser<br />
hastalıklarında erken tanı ile başarı oranı yüksek<br />
tedavi sonuçları elde edilmektedir.<br />
Cancer occurs as a result of the uncontrolled and<br />
abnormal growth of normal cells in our body. As<br />
a result of cancer cells replacing healthy cells,<br />
organs affected by this condition can no longer<br />
function properly. Nowadays, cancer diseases,<br />
which are among the treatable diseases, achieve<br />
high success rate treatment results with early<br />
diagnosis.<br />
Covid-19 is still effective in our country, where it is all over<br />
the world. Cancer patients are perhaps among the patient<br />
groups most affected by this difficult process. Cancer<br />
patients’ immunity is more sensitive due to the treatment<br />
protocols they take and the drugs they use.<br />
Covid-19 infection has caused a serious increase in deaths<br />
in cancer patients. The diagnosis of Covid-19 most often<br />
gives symptoms such as fatigue, fever, dry, cough, loss of<br />
appetite, muscle aches, shortness of breath and inability<br />
to smell in cancer patients. Most of these symptoms are<br />
also seen in side effects related to chemotherapy, and this<br />
makes differential diagnosis mandatory in complaints.<br />
Assoc. Dr. Didem Taştekin, Gaziosmanpaşa<br />
Hospital Oncology Department, Yeni Yüzyıl<br />
University, informed about “What cancer patients<br />
Covid-19 tüm dünyada olduğu ülkemizde de hala etkisini<br />
devam ettirmektedir. Bu zorlu süreçten belki de en<br />
çok etkilenen hasta grupları arasında kanser hastaları<br />
gelmektedir. Kanser hastalarının gerek almış oldukları<br />
tedavi protokolleri, gerekse kullandıkları ilaçlar nedeniyle<br />
bağışıklıkları daha hassas.<br />
Covid-19 enfeksiyonu kanser hastalarında ciddi ölüm<br />
artışına sebep olmuştur. Covid-19 tanısı kanserli hastalarda<br />
en sık yorgunluk, ateş, kuru, öksürük, iştahsızlık, kas<br />
ağrıları, nefes darlığı ve koku alamama gibi belirti verir.<br />
Bu belirtilerin çoğu aynı zaman da kemoterapiye bağlı<br />
yan etkilerde de görülür ve buda şikayetlerde ayırıcı tanıyı<br />
zorunlu hale getirir.<br />
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi<br />
Onkoloji bölümünden Doç. Dr. Didem Taştekin<br />
‘Covid-19 döneminde kanser hastalarının dikkat<br />
etmesi gerekenleri ve tedavi süreçlerinin<br />
ilerleyişi’ hakkında bilgiler verdi.<br />
2018’de kanserden 1 yıl içinde 9.6 milyon kişi öldü ve her<br />
yıl yeni tanı sayısı 18 milyon olarak kaydedildi. Covid-19<br />
diğer mevsimsel gripler gibi olmadığını çok acı bir tabloyla<br />
tüm dünya da gördük ve onkoloji hastalarını ciddi şekilde<br />
etkiledi. Hastalığa yakalanmanın dışın da bu hastalara<br />
verilen sağlık hizmetleri de sekteye uğradı.<br />
Onkologlar olarak viral, bakteriyal ve mantar<br />
enfeksiyonlarını çok iyi biliyoruz ve bunlar her zaman için<br />
kanser tedavisinin bir parçası olmuştur. Covid-19’ dan<br />
bugün itibari ile ölüm…3.3 milyon olarak haberlere düştü.<br />
Peki Covid-19’a yakalanan kanser hastalarında ölüm<br />
oranı nedir? Kanserli hastalarda ölüm oranı yüzde 25-30<br />
oranında artış oluğu belirtildi. Yapılan bazı çalışmalar da<br />
ise Covid-19’dan ölen hastaların 5 de 1 inin kanser hastası<br />
olduğu tespit edildi. Peki bu artışın sebebi neydi? En<br />
önemli sebep kanser hastalarının çoğunluğunun ileri yaşta<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
23<br />
should pay attention to in the period of Covid-19<br />
and the progress of treatment processes.”<br />
9.6 million people died of cancer in one year in 2018, and<br />
the number of new diagnoses was recorded as 18 million<br />
each year. We have seen that Covid-19 is not like other<br />
seasonal flus all over the world with a very painful picture<br />
and it seriously affected oncology patients. Apart from<br />
getting the disease, the health services provided to these<br />
patients were also interrupted.<br />
As oncologists, we know very well about viral, bacterial and<br />
fungal infections and they have always been part of cancer<br />
treatment. Death from Covid-19 as of today… It has fallen<br />
into the news as 3.3 million.<br />
So what is the mortality rate in cancer patients caught with<br />
Covid 19? It was stated that the mortality rate in cancer<br />
patients increased by 25-30 percent. In some studies, it<br />
was determined that 1 in 5 of the patients who died from<br />
Covid-19 were cancer patients. So what was the reason for<br />
this increase? The most important reason is the advanced<br />
age of the majority of cancer patients, additional diseases<br />
(Diabetes, Hypertension, Obesity) and low immune system<br />
due to chemotherapy.<br />
Double-wave death due to Covid-19 can occur in cancer<br />
patients. It can become the second wave due to death<br />
or cancellation of treatments due to Covid-19 due to the<br />
immunocompromised patient caught in Covid 19. Stopping<br />
or delaying cancer treatments due to the pandemic also<br />
increases this risk.<br />
Most of those who had to go to bed due to Covid-19<br />
were cardiovascular diseases or cancer patients. As life<br />
expectancy has increased in the world, it has become a<br />
general risk factor for cancer. In 2018 alone, the number<br />
of patients over the age of 70 who were newly diagnosed<br />
with cancer is a considerable number. The fact that the<br />
majority of deaths from Covid-19 are also in elderly<br />
patients reveals the seriousness of the work. In addition to<br />
the advanced age, if there are hematological cancers and<br />
additional diseases such as lung cancer, obesity, diabetes,<br />
Covid 19-related deaths increase and increase.<br />
olması, ek hastalıkları (Diyabet, Hipertansiyon, Obezite) ve<br />
kemoterapiye bağlı bağışıklık sistemi düşüklüğü.<br />
Kanser hastalarında Covid-19’a bağlı çift dalgalı ölüm<br />
olabiliyor. Bağışıklığı baskılanmış hastanın Covid-19’a<br />
yakalanması nedeniyle ölüm veya Covid-19 nedeniyle<br />
tedavilerin geciktirilmesi iptali nedeniyle ikinci dalga<br />
olabiliyor. Kanser tedavilerinin pandemiden dolayı<br />
durdurulması, geciktirilmesi de bu riski artırıyor.<br />
Covid-19 nedeniyle yatmak zorunda kalanların çoğu<br />
kardiovasküler hastalıklar veya kanser hastalarıydı. Dünya<br />
da yaşam süresi arttıkça, kanser için genel bir risk faktörü<br />
haline gelmiştir. Sadece 2018 de 6,6 milyon 70 yaş üstü<br />
yeni kanser tanısı alan hasta sayısı azımsanmayacak bir<br />
sayı. Covid-19’dan ölümlerin de büyük oran da ileri yaş<br />
hastalarda olması işin ciddiyetini gözler önüne seriyor. İleri<br />
yaşın yanında, hematolojik kanserler ve akciğer kanseri,<br />
obezite, diyabet gibi ek hastalıklar da varsa Covid-19 ilişkili<br />
ölümler katmerlenerek artıyor.<br />
Kanser hastalarının Covid-19 sürecinde dikkat<br />
etmesi gerekenler;<br />
-Kanser hastasıysanız sakın kemoterapiye ara vermeyin<br />
-Beslenmenize, uykunuza, temizliğinize ve kişisel<br />
bakımınıza daha fazla önem gösterin.<br />
-Eğer kanserin erken belirtisini fark ettiyseniz en kısa<br />
sürede doktorunuza başvurun, erken tanı şansınızı<br />
kaçırmayın.<br />
-Kanser ameliyatlarını, radyoterapiyi ve kemoterapilerinizi<br />
aksatmadan devam edin. Bunları yaparken bağışıklığınızı<br />
kuvvetlendirecek yüksek doz C vitamini, D vitamini ve ozon<br />
tedavisi almayı unutmayın.<br />
-Uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız bağışıklığınızı<br />
artıracak ve sizi uykuya hazır hale getirecek melatonin<br />
hormonunu da unutmayın.<br />
What cancer patients should pay attention to<br />
during the Covid-19 process;<br />
-If you have cancer, do not stop chemotherapy.<br />
-Pay more attention to your diet, sleep, cleanliness and<br />
personal care.<br />
-If you have noticed the early signs of cancer, contact your<br />
doctor as soon as possible, do not miss your chance of early<br />
diagnosis.<br />
-Continue cancer surgeries, radiotherapy and<br />
chemotherapy without interruption. While doing these,<br />
do not forget to take high-dose vitamin C, vitamin D and<br />
ozone therapy to strengthen your immunity.<br />
-If you have trouble falling asleep, don’t forget the<br />
melatonin hormone, which will boost your immunity and<br />
make you ready for sleep.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
26<br />
Eight Myths about<br />
Heart Health<br />
Kalp Sağlığıyla İlgili<br />
Doğru Gibi Kabul Edilen<br />
8 Şehir Efsanesi<br />
Now, think of the things you know about heart<br />
health. Which of those that you know are facts?<br />
Interventional Cardiologist Prof. Dr. Ali Metin<br />
Esen, explains 8 myths about heart health and<br />
how following these outdated ideas can be<br />
detrimental to your heart.<br />
Approximately 400 thousand people die every year due to<br />
cardiovascular causes in Turkey. Heart disease ranks 1st for<br />
men and 2nd in women as a cause of death. Currently, 3.5<br />
million patients are suffering from heart disease in Turkey,<br />
and the number is predicted to reach 5.4 million by 2035.<br />
Also, our country has the highest number of deaths due to<br />
heart attack in people under age 50 years across European<br />
countries. To put it in perspective, 1 person out of every 5<br />
people who have a heart attack is age under 50 years old.<br />
Interventional Cardiologist Prof. Dr. Ali Metin Esen states<br />
that “We have gathered a lot of information on what causes<br />
heart disease and how we can prevent it. However if you<br />
don’t follow medical developments from reliable sources,<br />
you have a very high chance of having misinformation on<br />
heart disease and the risk factors that cause heart disease.”<br />
And he debunks the 8 widely known myths about heart<br />
disease.<br />
Tıbbi haberleri doğru kaynaklardan takip<br />
etmediğiniz sürece kalp hastalığı veya kalp<br />
hastalığının risk faktörleri hakkında yanlış<br />
kanılara sahip olma ihtimaliniz yüksek” diyen<br />
Girişimsel Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen,<br />
yaygın olarak kabul edilen 8 şehir efsanesi<br />
hakkında gerçekleri açıkladı.<br />
Türkiye’de yılda yaklaşık 400 bin kişi, kalp ve damar<br />
hastalıklarından yaşamını yitirmektedir. Halihazırda 3,5<br />
milyon insanın kalp ve damar hastası olduğu bilinen<br />
ülkemizde 2035 yılında bu sayının 5,4 milyona yükseleceği<br />
öngörülmektedir. 50 yaş altında kalp krizinden ölüm<br />
sıklığıyla ülkemiz, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında<br />
1. sırada yer almaktadır. Kalp krizi geçirme oranlarına<br />
bakıldığında ise kalp krizi geçiren her 5 kişiden 1’nin 50 yaş<br />
altında olduğu saptanmıştır.<br />
Ülkemizde kalp ve damar hastalıkları tüm ölüm nedenleri<br />
arasında ilk sırada yer alsa da ne yazık ki kalp sağlığı<br />
konusunda yeterince bilgiye sahip değiliz. Girişimsel<br />
Kardiyolog Prof. Dr. Ali Metin Esen, Covid-19’un kalp<br />
hastalıklarını tetiklediğini belirtirken, gıda takviyelerini<br />
kullanmaktan ziyade doğaldan yana olunmasının altını<br />
çiziyor.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
27<br />
Myth 1: If you have heart disease, you should live<br />
a quiet life.<br />
Fact: Physical inactivity is a bad idea for most patients with<br />
heart disease. Immobility causes blood clots in leg veins<br />
and decreases the general physical conditioning of the<br />
body. Physical activity helps to increase the contractile<br />
strength of heart muscles and improves blood flow to the<br />
brain and internal organs and maintains general wellbeing.<br />
What can you do? Ask your doctor about the kind and the<br />
intensity of exercises you can do. Many people can walk<br />
comfortably and walking at least 30 minutes 5 days of the<br />
week is beneficial for your heart.<br />
Myth 2: Cholesterol-lowering drugs don’t have<br />
any benefit and besides have serious side effects.<br />
Fact: Regular long-term use of cholesterol-lowering<br />
agents slow down and eventually decrease the amount<br />
of fat build-up (plaque formation) in heart vessels. There<br />
has been extensive research and proof on how they<br />
prevent heart disease and death. It is acknowledged that<br />
cholesterol-lowering drugs may have side effects but<br />
they are mostly minor like muscle aches. They are dosedependent<br />
and can be reversed by discontinuation of the<br />
drug. The frequency of the most feared action on the liver<br />
is between 0.5-2%. These cases rarely necessitate stopping<br />
the medication.<br />
Myth 3: It is normal to have high blood pressure<br />
as you age.<br />
Fact: Blood pressure indeed tends to increase with age.<br />
However, it does not mean that it is normal and can be left<br />
untreated. On the contrary untreated high blood pressure<br />
causes heart attack, stroke, and heart failure. You should<br />
regularly check your blood pressure. If you discover that<br />
your blood pressure readings are 140/90 mmHg and over,<br />
you should seek help from your doctor.<br />
Myth 4: Taking vitamins and supplements can<br />
decrease your risk of heart disease.<br />
Fact: The clinical studies done on the use of antioxidants,<br />
vitamin E, C, D, and beta carotene supplements have failed<br />
to show any benefit in neither prevention nor slowing<br />
down the progress of heart disease. The American Heart<br />
Association concluded that there is no scientific proof to<br />
use these supplements to prevent or treat heart disease.<br />
What can you do? Our body absorbs the ‘essential’ (because<br />
they are not produced in the body) vitamins and minerals<br />
from our food sources, so if you keep a well-balanced<br />
healthy diet the body gets what it requires. Ideally, you<br />
should be able to obtain these vitamins and minerals from<br />
natural sources, not from commercially available tablets. So<br />
please remember to stop fighting mother nature.<br />
Myth 5: If you have smoked for long years, you<br />
cannot prevent heart disease after you quit<br />
smoking.<br />
Fact: The benefits of quitting smoking start as soon as<br />
you put it to action regardless of the time and amount of<br />
cigarettes you have smoked. Your risk of having a heart<br />
attack decreases by 50% after 1 year of quitting cigarettes,<br />
Efsane 1: Kalp hastalığınız varsa sakin olmalısınız<br />
Gerçek: Kalp hastalığı olan insanların büyük çoğunluğu için<br />
hareketsiz kalmak doğru olmayan bir fikirdir. Hareketsizlik,<br />
bacaklarda kan pıhtılaşmasına ve genel fiziksel durumda<br />
düşüşe neden olabilir. Fiziksel aktivite, kalp kasını<br />
güçlendirmeye yardımcı olur, beyne ve iç organlara<br />
kan akışını ve genel sağlığı iyileştirir. Ne yapabilirsiniz?<br />
Doktorunuza sizin için ne tür bir egzersizin doğru olacağını<br />
ve ne kadar yapmanız gerektiğini sorun. Çoğu insan<br />
yürüyebilir ve herhangi bir süre ve tempoda yürümek<br />
kalbiniz için iyidir.<br />
Efsane 2: Kolesterol ilacı kullanmanın hiçbir<br />
faydası olmadığı gibi ciddi yan etkiler vardır<br />
Gerçek: Kolesterol düşürücü ilaçların bilinen birtakım yan<br />
etkileri olduğu muhakkaktır. Ancak bu yan etkiler doza<br />
bağımlı ve tamamı ilacı kesince ortadan kaybolmaktadırlar.<br />
En fazla korkulan karaciğeri etkileme sıklıkları yüzde<br />
0,5 ile 2 arasındadır. Kaldı ki bu etki ilacı bırakmayı çoğu<br />
zaman gerektirecek düzeyde olmamaktadır. Aksine<br />
kolesterol düşürücü ilaçların düzenli kullanılmaları halinde<br />
kalp damarlarında yağlanmayı önleyerek kalp damar<br />
hastalıklarına karşı koruyucu olduğunu gösteren yüzlerce<br />
bilimsel kanıt mevcuttur.<br />
Efsane 3: Artan yaşla birlikte daha yüksek<br />
tansiyona sahip olmak doğaldır<br />
Gerçek: Kan basıncı yaşla birlikte yükselme eğilimindedir.<br />
Ancak bu eğilim yüksek kan basıncı düzeylerinin tedavisiz<br />
bırakılabileceği anlamı taşımamaktadır. Yüksek kan basıncı<br />
ileri yaşlarda da daha genç yaşlardaki gibi tedavi edilmek<br />
zorundadır. Aksi takdirde kalp krizi, felç ve kalp yetersizliği<br />
riski söz konusu olmaktadır. Hangi yaşta olursanız olun kan<br />
basıncınızı kontrol ettirin. Kan basıncınız 140/90 milimetre<br />
civanın üzerindeyse doktorunuza onu düşürmek için ne<br />
yapabileceğinizi sorun.<br />
Efsane 4: Vitaminler ve takviyelerle kalp hastalığı<br />
riskinizi azaltabilirsiniz<br />
Gerçek: Antioksidanlar, vitamin E, C, D ve beta karoten<br />
içeren gıda takviyeleri ile yapılan klinik deneyler bu<br />
ürünlerin kalp hastalığından koruduğu veya kalp<br />
hastası olanlarda olumlu katkılar yaptığına dair etkileri<br />
doğrulayamamıştır. Amerikan Kalp Derneği, bu vitaminlerin<br />
kardiyovasküler hastalıkları önlemek veya tedavi etmek<br />
için kullanılmasını haklı gösterecek hiçbir bilimsel kanıt<br />
olmadığını belirtmiştir. Ne yapabilirsiniz? Vücut, vitaminleri<br />
ve mineralleri en iyi besinlerle elde ettiğinde hemen<br />
emer ve kullanır. İhtiyacınız olan vitamin ve mineralleri<br />
mağazadan satın alınan takviyeleri kullanarak değil, doğada<br />
bulunan besinlerden sağlayın. Doğalla savaşmayı bırakın.<br />
Efsane 5: Yıllarca sigara içtiyseniz kalp hastalığı<br />
riskinizi bırakarak azaltamazsınız<br />
Gerçek: Sigarayı bırakmanın faydaları, yaşınız, ne kadar<br />
süredir sigara içtiğiniz veya günde kaç tane sigara<br />
içtiğinizden bağımsız olarak bıraktığınız anda başlar.<br />
Sigarayı bıraktıktan sadece 1 yıl sonra kalp krizi riskiniz<br />
yüzde 50 azalır, 10 yıl içinde ise hiç sigara içmemiş gibi<br />
olursunuz.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
28<br />
and by the 10th year, you have the same risk as a person<br />
who has never smoked.<br />
Myth 6: Drinking alcohol is good for your heart<br />
vessels.<br />
Fact: The American and European Heart societies do not<br />
advise any form or amount of alcohol for prevention<br />
and treatment of heart disease. Alcohol is not medicinal<br />
and there is no satisfactory scientific proof of benefit on<br />
heart health.<br />
Myth 7: Stenting for coronary artery disease is<br />
a temporary treatment whereas bypass surgery<br />
is a permanent solution.<br />
Fact: Groundbreaking improvements in drug-eluting<br />
stent technology like the use of highly tissue compatible<br />
metals, ultrathin-strut stents, and the advancements in<br />
stent polymer technology have changed the course for<br />
stent therapy. Moreover, sophisticated state-of-the-art<br />
intravascular imaging techniques enable optimal stent<br />
deployment. Recently, with the introduction of drugeluting<br />
balloons for the treatment of occluded stents,<br />
stent therapy has become one of the ‘permanent’<br />
treatment options for coronary artery disease. The<br />
popular idea that argues that bypass surgery is a<br />
permanent cure for heart disease does not correlate<br />
with scientific data. The ‘saphenous’ vein graft vessels<br />
used in by-pass surgery may be occluded as early as<br />
the first year and by the 10th year 50% will have been<br />
occluded. Moreover to treat occluded vessels stents are<br />
used.<br />
Myth 8: It is OK to stop using medications after<br />
bypass surgery because all your vessels are<br />
‘regenerated’.<br />
Fact: This opinion is wrong. To ensure the patency of<br />
by-passed vessels, you should use cholesterol-lowering<br />
drugs and blood thinners and if necessary blood<br />
pressure medications regularly and continuously.<br />
Efsane 6: Alkol kalp damarları için koruyucudur<br />
Gerçek: Amerikan ve Avrupa kalp cemiyetleri, alkolün hiçbir<br />
türünü ve miktarını kalp damar hastalıklarından korunmada<br />
ve tedavisinde önermemektedir. Alkol ilaç değildir ve kalp<br />
sağlığı için olumlu ispatlanmış tatminkar bilimsel kanıtlar<br />
yoktur.<br />
Efsane 7: Kalp-damar hastalıklarının tedavisinde<br />
stent geçici, baypas cerrahisi kalıcı çözüm sağlar<br />
Gerçek: İlaç kaplı stent teknolojisindeki çığır açan<br />
gelişmeler ve bu teknolojinin her 4 yılda bir yenilenmesi,<br />
doku uyumu yüksek metallerin kullanımı, çok ince sarmallı<br />
stent platformları, kullanılan stent polimer teknolojisindeki<br />
gelişmeler bu durumu tamamen değiştirmiştir. Üstelik<br />
stent takılırken kullanılan yüksek damar içi görüntüleme<br />
teknikleri stentlerin optimal şekilde yerleştirilmesine olanak<br />
sağlamaktadır.<br />
Son yıllarda tıkanan stentlerin ilaç kaplı balonlar ile açma<br />
tekniklerinde devreye girmesi kalp damarlarında stent<br />
uygulamalarının kalp damar tıkanıklıklarının tedavisinde<br />
kalıcı tedavi seçeneği haline getirmiştir. Bypass cerrahisi<br />
yapıldıktan sonra artık tüm sorunun kalıcı olarak çözüldüğü<br />
iddiası da bilimsel verilerle bağdaşmamaktadır.<br />
1’inci yıldan itibaren yapılan baypas damarları tıkanmaya<br />
başlamakta ve 10’uncu yıla gelindiğinde özellikle “safen” adı<br />
verilen bacak toplar damarları kullanılarak yapılan baypas<br />
damarlarının en az yarısında tam veya ciddi tıkanmalar<br />
gelişmektedir. Üstelik tıkanan bypass damarlarını açmak<br />
içinde stentler kullanılmaktadır.<br />
Efsane 8: Bir kez baypas olduktan veya stent<br />
takıldıktan sonra “Damarlar nasıl olsa yenilendi”<br />
diyerek ilaçlar bırakılabilir<br />
Gerçek: Bu düşünce son derece yanlıştır. Yapılan baypas<br />
damarlarının veya takılan stentlerin açık kalmasını<br />
sağlamak için kolesterol ilaçlarını, kan sulandırıcıları<br />
ve uygun görülmüşse şayet tansiyon ilaçlarını büyük bir<br />
dikkatle kullanmak gerekmektedir.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
29<br />
IF THE SHOWCASE LIGHTS GO OUT<br />
VİTRİNLERİN IŞIKLARI SÖNERSE<br />
Despite many negativities, good news continues to come<br />
from the Turkish medical sector. Although some of our<br />
partners in the sector seem to be in despair, we observe<br />
that they do not break away from the race. Isn’t that what<br />
matters? Of course, there are periods when visibility is<br />
almost completely lost in foggy and hazy weather. It is<br />
always said from time to time; “We can’t see ahead of<br />
us.” The clearest development that summarizes this<br />
situation must be the pandemic process. Which sector<br />
has not been adversely affected by Covid-19! Despite this,<br />
we see that those who know geography well, continue<br />
on their way step by step without getting damaged, with<br />
the logic of “one is greater than zero” even when visibility<br />
drops to zero in foggy and hazy weather.<br />
Expomed Eurasia Fair, which is the meeting point of<br />
the medical sector where business contacts have been<br />
established for years, new customers are found and<br />
existing customers are also hosted, will open its<br />
doors for the 28th time and Arab Healthcare<br />
Dubai will be opening its doors after a short<br />
while. Are these and other brand fairs not our<br />
important venues, showcases, where products<br />
are exhibited and presented to the buyer on<br />
behalf of the Turkish medical sector? We are<br />
confident that the Turkish medical sector will<br />
continue to rise as long as the lights of<br />
the showcases continue to light.<br />
As <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> magazine team,<br />
we will be at Arab Healthcare Dubai<br />
Fair after our Expomed Eurasia<br />
Istanbul fair. We would like to<br />
welcome you to our stand numbered<br />
H7 D37 at the fair where we have been<br />
a press sponsor for years. We remind<br />
you that the only Turkish publication<br />
from the Turkish press sector that<br />
participates with a stand is <strong>Medikal</strong><br />
<strong>Teknik</strong> Magazine, and we wish success to<br />
our industry stakeholders at the fair.<br />
Stay healthy until we see you in our<br />
new issue.<br />
Birçok olumsuzluğa rağmen Türk medikal sektöründen<br />
güzel haberler gelmeye devam ediyor. Bazı sektör<br />
paydaşlarımız ümitsizliğe kapılıyor gibi olsalar da yarıştan<br />
kopmadıklarını gözlemliyoruz. Önemli olan da bu değil<br />
mi? Sisli ve puslu havalarda görüş mesafesinin nerdeyse<br />
tamamen kaybolduğu dönemler oluyor elbette. Dönem<br />
dönem hep söylenir ya; “Önümüzü göremiyoruz.” Bu<br />
durumu özetleyen en net gelişme pandemi süreci olsa<br />
gerek. Covid-19’dan hangi sektör olumsuz etkilenmedi ki!<br />
Buna rağmen coğrafyayı iyi bilenlerin, sisli ve puslu havada<br />
görüş mesafesinin sıfıra düştüğü anlarda bile “bir sıfırdan<br />
büyüktür” mantığıyla adım adım hasar görmeden yoluna<br />
devam etiklerini görüyoruz.<br />
Yıllardır iş bağlantılarının kurulduğu, yeni müşterilerin<br />
bulunduğu, mevcut müşterilerin de misafir edildiği adeta<br />
medikal sektörünün buluşma noktası olan fuarlarımızdan<br />
Expomed Eurasia Fuarı 28. defa kapılarını açarken, kısa bir<br />
süre sonra da Arab Healthcare Dubai fuarı kapılarını<br />
açıyor olacak. Bu ve diğer marka fuarlar Türk<br />
medikal sektörü adına ürünlerin sergilenip<br />
alıcıya sunulduğu önemli mekanlarımız,<br />
vitrinlerimiz değiller mi? Vitrinlerin ışıkları<br />
yanmaya devam ettiği müddetçe, Türk<br />
medikal sektörünün yükselişine devam<br />
edeceğine inancımız tamdır.<br />
<strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong> dergisi ekibi olarak<br />
Expomed Eurasia İstanbul<br />
fuarımızdan sonra, Arab<br />
Healthcare Dubai Fuarı’nda<br />
olacağız. Yıllardır basın<br />
sponsoru olduğumuz fuarda<br />
H7 D37 no’lu standımıza<br />
bekleriz. Türk basın<br />
sektöründen stantlı<br />
katılım gösteren tek Türk<br />
yayınının <strong>Medikal</strong> <strong>Teknik</strong><br />
Dergisi olduğunu hatırlatır,<br />
fuarda sektörümüz<br />
paydaşlarına başarılar<br />
dileriz.<br />
Yeni sayımızda görüşünceye<br />
kadar esen kalın.<br />
Recep ARSLANTAŞ<br />
Coordinator<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
30<br />
Coronavirus does not Affect the Baby in the Womb!<br />
Koronavirüs Anne Karnındaki Bebeği Etkilemiyor!<br />
The coronavirus process has<br />
greatly affected pregnant women<br />
as well as everyone. While<br />
many misinformation is around,<br />
Gynecology and Obstetrics<br />
Specialist Salih Yılmaz, Acıbadem<br />
Altunizade Hospital answered all<br />
the curious questions. Reminding<br />
that births occur very comfortably<br />
with the precautions taken during<br />
the pandemic process, Specialist<br />
Salih Yılmaz underlined that<br />
within the information obtained<br />
so far, the coronavirus does not<br />
affect the baby in the womb.<br />
Gynecology and Obstetrics Specialist<br />
Salih Yılmaz, Acıbadem Altunizade<br />
Hospital answered all questions about<br />
coronavirus and pregnancy.<br />
Stating that with the pandemic, the concerns whether<br />
everything that was done while pregnant was affecting<br />
the baby increased thoroughly, Specialist Salih Yılmaz said,<br />
“Covid positivity when pregnant shakes the expectant<br />
mother psychologically. However, being infected with<br />
this virus while pregnant is mostly passed on with mild<br />
symptoms. Colds, muscle aches or flu-like symptoms are<br />
experienced.” Yılmaz also said that in the coronavirus<br />
process, the biggest known mistakes about pregnancy<br />
is that the virus has passed to the baby in the mother’s<br />
womb and that the pregnant woman cannot give birth<br />
and breastfeed normally. Specialist Salih Yılmaz said that<br />
such false information is not correct and that only expert<br />
doctors’ statements should be heard.<br />
“If the coronavirus is infected, the general condition of the<br />
mother is very important here,” said Specialist Salih Yılmaz,<br />
“If the mother is in intensive care or her general condition<br />
is bad, cesarean delivery can be applied immediately, but if<br />
her general condition is good, there is no need for cesarean<br />
delivery, normal birth can be done.”<br />
Pregnancy does not increase the risk of getting<br />
coronavirus<br />
Declaring that pregnant women with coronavirus can give<br />
normal birth like pregnant women with covid-negative,<br />
Gynecology and Obstetrics Specialist Salih Yılmaz said,<br />
“During the birth of these pregnant women, only the team<br />
should wear protective equipment to protect themselves.<br />
We deliver pregnant women with Covid disease in an<br />
isolated room. Apart from that, there is no different<br />
Gynecology and Obstetrics Specialist<br />
Salih Yılmaz, Acıbadem Altunizade Hospital<br />
Koronavirüs süreci herkesi olduğu<br />
kadar hamileleri de fazlasıyla<br />
etkilemiş durumda. Birçok<br />
yanlış bilgi etrafta dolaşırken,<br />
Acıbadem Altunizade Hastanesi<br />
Kadın Hastalıkları ve Doğum<br />
Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz bütün<br />
merak edilen sorulara cevap<br />
verdi. Pandemi sürecinde dikkat<br />
edilen önlemlerle birlikte çok<br />
rahat bir şekilde doğumların<br />
gerçekleştiğini hatırlatan Op.<br />
Dr. Salih Yılmaz, şimdiye kadar<br />
elde edilen bilgiler dahilinde<br />
koronavirüsün anne karnındaki<br />
bebeği etkilemediğinin altını<br />
çizdi.<br />
Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın<br />
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />
koronavirüs ve hamileliğe yönelik merak edilen bütün<br />
sorulara cevap verdi.<br />
Pandemiyle birlikte hamileyken yapılan her şeyin bebeği<br />
etkileyip etkilemediği kaygılarının iyice arttığını söyleyen Op.<br />
Dr. Salih Yılmaz, “Gebeyken covid pozitifliği anne adayını<br />
psikolojik olarak çok sarsıyor. Ancak hamileyken bu virüsle<br />
enfekte olmak çoğunlukla hafif semptomlarla geçiriliyor.<br />
Soğuk algınlığı, kas ağrıları veya grip benzeri semptomlar<br />
yaşanıyor.” açıklamasında bulundu. Yılmaz ayrıca<br />
koronavirüs sürecinde hamilelikle ilgili bilinen en büyük<br />
yanlışların; anne karnındaki bebeğe virüsün geçtiği, gebenin<br />
normal doğum yapamayacağı ve emziremeyeceği olduğunu<br />
belirtti. Op. Dr. Salih Yılmaz, bu tür yanlış bilgilerin doğru<br />
olmadığını ve bu konuda sadece uzman doktorların<br />
açıklamalarının dinlenmesi gerektiğini söyledi.<br />
“Eğer koronavirüsle enfekte olunduysa burada annenin<br />
genel durumu çok önemlidir.” diye konuşan Op. Dr. Salih<br />
Yılmaz, “Anne yoğun bakımdaysa veya genel durumu<br />
kötüyse acilen sezaryen doğum uygulanabilir fakat genel<br />
durumu iyiyse sezaryen doğum uygulanmasına gerek yok,<br />
normal doğum yapılabilir.” şeklinde konuştu.<br />
Gebelik koronavirüse yakalanma riskini<br />
arttırmıyor<br />
Koronavirüs hastası gebelerin covid negatif olan gebeler<br />
gibi normal doğum yapabileceğini ifade eden Kadın<br />
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />
“Bu gebelerin doğumu esnasında sadece ekibin kendini<br />
koruması için koruyucu ekipman giymesi gerekiyor.<br />
Covid hastası gebelerin doğumunu izole bir odada<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
31<br />
process than other pregnant women.” On the other hand,<br />
stating that the follow-up of pregnant women caught in<br />
coronavirus varies according to the week of pregnancy,<br />
Salih Yılmaz pointed out that pregnancy does not increase<br />
the risk of getting coronavirus. Yılmaz also stated that<br />
within the information we have obtained so far, the virus<br />
does not affect the baby in the womb.<br />
Specialist Salih Yılmaz answered whether the antibodies<br />
of the mother who had coronavirus passed to the baby as<br />
follows: These antibodies are protective antibodies that<br />
are formed after suffering the disease. Likewise, IgG type<br />
antibodies are formed after vaccination and can be passed<br />
to the baby. IgM type antibodies formed during the active<br />
period of the disease cannot pass through the placenta to<br />
the baby.”<br />
Expectant mothers should definitely take vitamin<br />
and mineral supplements during the coronavirus<br />
process.<br />
Underlining that expectant mothers should definitely take<br />
vitamin and mineral supplements during the coronavirus<br />
process, Gynecology and Obstetrics Specialist Salih Yılmaz<br />
said, “The expectant mother should pay close attention<br />
to the diet and sleep patterns of this period. It is very<br />
important to take vitamins C and D especially to keep the<br />
immune system strong.”<br />
Recording that expectant mothers who have coronavirus<br />
can have radiological imaging when necessary, Specialist<br />
Salih Yılmaz said, “We should not forget that mother’s<br />
health is always more important. If the mother’s clinical<br />
condition deteriorates and these tests are deemed<br />
necessary, radiological imaging can be obtained by<br />
protecting the baby.”<br />
gerçekleştiriyoruz. Onun dışında diğer gebelerden farklı<br />
bir süreç yaşanmıyor.” dedi. Öte yandan koronavirüse<br />
yakalanan gebelerin takibinin gebeliğin hangi haftasında<br />
olduğuna göre değiştiğini ifade eden Op. Dr. Salih Yılmaz,<br />
gebeliğin koronavirüse yakalanma riskini arttırmadığına<br />
dikkat çekti. Yılmaz, şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgiler<br />
dahilinde virüsün anne karnındaki bebeği etkilemediğini de<br />
ifade etti.<br />
Op. Dr. Salih Yılmaz, koronavirüs geçiren annenin<br />
antikorlarının bebeğe geçip geçmemesini ise şöyle<br />
cevapladı: “Annede olan antikorlardan immünglobulin G<br />
(IgG) dediğimiz antikorlar plasentadan bebeğe geçebilir.<br />
Bu antikorlar hastalığı geçirdikten sonra oluşan koruyucu<br />
antikorlardır. Yine aynı şekilde aşı sonrasında da IgG tipinde<br />
antikorlar oluşur ve bebeğe geçebilir. Hastalığın aktif<br />
döneminde oluşan IgM tipindeki antikorlar ise plasentadan<br />
bebeğe geçemez.”<br />
Anne adayları koronavirüs sürecinde kesinlikle<br />
vitamin ve mineral takviyesi almalı<br />
Anne adaylarının koronavirüs sürecinde vitamin ve mineral<br />
takviyesini kesinlikle alması gerektiğinin altını çizen Kadın<br />
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Salih Yılmaz, “Anne<br />
adayının bu dönemdeki beslenme ve uyku düzenine çok<br />
dikkat etmesi gerekiyor. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak<br />
için özellikle C ve D vitamini alması çok önemli.” dedi.<br />
Koronavirüse yakalanan anne adaylarına gerekli olduğunda<br />
radyolojik görüntüleme yapılabileceğini söyleyen Op. Dr.<br />
Salih Yılmaz, “Şunu unutmamalıyız ki annenin sağlığı her<br />
zaman daha önemlidir. Eğer annenin klinik durumunda<br />
kötüleşme varsa ve bu testler gerekli görülürse bebeği<br />
koruyarak radyolojik görüntüleme alınabilir.” açıklamasında<br />
bulundu.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
32<br />
Babies should not be deprived of breast milk<br />
Indicating that the coronavirus will not affect the mode of<br />
delivery if the general condition of the mother is not bad,<br />
Specialist Salih Yılmaz said, “There is no study showing that the<br />
coronavirus has been passed on to the baby through breast<br />
milk except for a few case reports. Mothers who give birth can<br />
breastfeed their babies by wearing masks and paying attention<br />
to hand hygiene.” On the other hand, the World Health<br />
Organization underlined that babies should not be deprived of<br />
breast milk.<br />
Explaining the drug use of pregnant coronavirus patients,<br />
Specialist Salih Yılmaz continued his words as follows, “In these<br />
patients, we cannot use the active ingredient drug favipiravir<br />
given when covid positivity is detected in our country. We<br />
provide more supportive treatment. However, we can use<br />
other antiviral drugs in expectant mothers whose general<br />
condition worsens and who are taken into intensive care.<br />
Apart from these, since pregnancy is a condition that increases<br />
intravascular coagulation and covid positivity increases this<br />
situation, all pregnant women with covid-positive should<br />
receive blood thinners.”<br />
It was observed that pregnant women with<br />
coronavirus vaccine in the USA did not face any risks<br />
in the short term.<br />
Specialist Salih Yılmaz said that the first data about coronavirus<br />
vaccination in pregnancy were published in the United States<br />
and added further, “The data of 30,000 pregnant women with<br />
coronavirus vaccine have been announced. It was observed<br />
that the vaccinated pregnant women did not experience a<br />
risk in the short term. You can be vaccinated after the first 3<br />
months of pregnancy. Currently, coronavirus vaccine is applied<br />
to pregnant women in many countries. The American Journal<br />
of Obstetrics & Gynecology (AJOG) also states that pregnant<br />
women should be vaccinated.”<br />
Bebekler anne sütünden mahrum<br />
bırakılmamalı<br />
Annenin genel durumu kötü değilse koronavirüsün<br />
doğum şeklini etkilemeyeceğini belirten Op. Dr.<br />
Salih Yılmaz, “Koronavirüsün şimdiye kadar anne<br />
sütüyle bebeğe geçtiğini birkaç vaka sunumu dışında<br />
gösteren bir çalışma yok. Doğum yapan anneler maske<br />
takarak ve el hijyenine özen göstererek bebeklerini<br />
emzirebilirler.” diye konuştu. Öte yandan Dünya<br />
Sağlık Örgütü bebeklerin anne sütünden mahrum<br />
bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi.<br />
Hamile olan koronavirüs hastalarının ilaç kullanımını<br />
anlatan Op. Dr. Salih Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:<br />
“Bu hastalarda, şu an ülkemizde covid pozitifliği<br />
saptandığında verilen favipiravir etken maddeli ilacı<br />
kullanamıyoruz. Daha çok destek tedavisi veriyoruz.<br />
Fakat genel durumu kötüleşen, yoğun bakıma<br />
alınan anne adaylarında başka antiviral ilaçları<br />
kullanabiliyoruz. Bunların dışında gebelik, damar içi<br />
pıhtılaşmayı arttıran bir durum olduğu ve covid pozitifliği<br />
de bu durumu arttırdığı için covid pozitif olan tüm<br />
gebelerin kan sulandırıcı tedavi alması gerekmektedir.”<br />
Amerika’da koronavirüs aşısı olan gebelerin<br />
kısa dönemde risk yaşamadığı gözlemlendi<br />
Salih Yılmaz, Amerika’da gebelikte koronavirüs aşısı<br />
olunmasıyla ilgili ilk verilerin yayımlandığını söyledi ve<br />
sözlerini bu şekilde tamamladı: “Koronavirüs aşısı olan<br />
30.000 gebenin verileri açıklandı. Aşı olan gebelerin kısa<br />
dönemde bir risk yaşamadığı gözlemlendi. Gebeliğin ilk<br />
3 ayından sonra aşı olunabilir. Şu anda birçok ülkede<br />
gebelere koronavirüs aşısı uygulanıyor. Amerika Kadın<br />
Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği (AJOG) de<br />
gebelerin aşılanması gerektiğini belirtiyor.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
34<br />
Have “Emergency Health”!<br />
“Acil Sağlık”lı Olun!<br />
R. Başar Ezer, General Manager, Medline Emergency Health<br />
Health is the most important source of life<br />
for human beings. However, some misfortunes<br />
encountered in daily life can threaten people<br />
because of their health. This is why early and<br />
correct response to health problems is of great<br />
importance.<br />
We made an interviewed R. Başar Ezer, General<br />
Manager, Medline Emergency Health on Medline<br />
health services and the developments in the<br />
emergency health sector.<br />
Could you inform us about Medline?<br />
Medline, which is a brand with its service quality and<br />
equipment by approaching the emergency health service<br />
with an understanding of integrity, is the first private<br />
mobile health service company in Turkey. Medline has<br />
undertaken pre-hospital emergency health services since<br />
its establishment in 1995, and since the second half of<br />
2009, not only in the field of emergency health, but also in<br />
the “mobile health” and “emergency” needs of the person<br />
outside the hospital services, where the health services<br />
İnsan için en önemli yaşam kaynağıdır sağlık.<br />
Ancak, günlük yaşam içerisinde karşılaşılan bazı<br />
talihsizlikler, insanı sağlığından olmakla tehdit<br />
edebiliyor. Sağlık sorunlarına erken ve doğru<br />
müdahale, işte bu yüzden büyük önem taşıyor.<br />
Medline Acil Sağlık Genel Müdürü R. Başar Ezer<br />
ile Medline sağlık hizmetlerini daha yakından<br />
tanımak ve acil sağlık sektöründe yaşanan<br />
gelişmeleri değerlendirmek adına bir röportaj<br />
gerçekleştirdik.<br />
Medline’ı tanıyabilir miyiz?<br />
Acil sağlık hizmetine bütünlük anlayışı içinde yaklaşarak,<br />
hizmet kalitesi ve donanımı ile marka olan Medline,<br />
Türkiye’nin ilk özel mobil sağlık hizmeti veren firmasıdır.<br />
Kurulduğu 1995 yılından itibaren hastane öncesi acil sağlık<br />
hizmetlerini üstlenen Medline, 2009’un ikinci yarısından<br />
itibaren sadece acil sağlık alanında değil, hastane<br />
hizmetleri dışında kalan kişinin, evde ya da işyerinde<br />
ihtiyacı olan sağlık hizmetlerinin yerinde sunulduğu “mobil<br />
sağlık” ve “acil durum” ihtiyaçlarını da karşılamaya yönelik<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
35<br />
needed at home or at work also renewed its structure<br />
in order to provide various services to meet. Medline, a<br />
company of Esas Holding, offers 24/7 Medical Consultancy<br />
by Telephone, Land Ambulance with Doctor, Infirmary<br />
and Fixed Point Health Services, Home Health Services<br />
and Individual Service Packages (doctor to home, nurse<br />
to home, examination, checkup, medical equipment at<br />
home or workplace / medical device supply), Air Ambulance<br />
Organization services.<br />
What are your studies on healthcare services,<br />
which are especially important during the<br />
pandemic process?<br />
As Medline, in the mobile health services section, which is<br />
taken to the emergency health or the location requested<br />
by the people during the pandemic process, in our<br />
transportation services after discharge from the inpatient<br />
institutions, providing the support of health personnel<br />
such as doctor, nurse and caregiver to the home, workplace<br />
or summer address of the people, mobile on-site imaging<br />
services. and we observed significant increases in the<br />
organization of on-site blood collection services. We can<br />
say that there is a noticeable increase in the use of our<br />
Medical Counseling by Phone service, especially in these<br />
days when people are hesitant to go to health institutions.<br />
As you know, our mobile application “Medline Emergency”<br />
was based on directing the emergency ambulance and<br />
emergency medical team to the location where the person<br />
is located immediately, when a button is pressed in case<br />
of emergency needs. We started to increase the number<br />
of basic services in our smart application with our Tele<br />
Medicine, that is, remote disease monitoring service.<br />
Especially with the pandemic process, digitalization in<br />
health and making such applications available to more<br />
consumers, we have accelerated our efforts to transform<br />
our “Medline Emergency” smart application into an<br />
integrated structure that will meet the mobile health<br />
needs of people and increase their quality of life. As the<br />
first step, as we mentioned, we are implementing 24/7<br />
online or visual medical consultancy services through our<br />
mobile application in a very short time these days when<br />
people are hesitant to go to health institutions. In addition,<br />
our digital service, in which people enter their blood<br />
pressure, glucose meters with their manual measurements,<br />
with the support of new devices, automatically with the<br />
support of new devices, the alarm center will be in front<br />
of our doctors through our simultaneous application and<br />
more detailed monitoring will be recorded in our database,<br />
the user’s own doctors or the health we make it can show<br />
to the establishment.<br />
What are your expectations about the emergency<br />
health sector by the end of <strong>2021</strong>?<br />
When it comes to the emergency health sector, the first<br />
things that come to mind are emergency interventions<br />
and health applications such as ambulance service, in<br />
fact, these and similar services constitute a part of mobile<br />
çeşitli hizmetleri vermek üzere yapısını yenilemiştir. Esas<br />
Holding şirketi olan Medline, 365 gün 24 saat Telefon ile<br />
Tıbbi Danışmanlık, Doktorlu Kara Ambulansı, Revir ve<br />
Sabit Nokta Sağlık Hizmetleri, Evde Sağlık Hizmetleri ve<br />
Bireysel Hizmet Paketleri (eve doktor, eve hemşire, evde<br />
ya da işyerinde tetkik, checkup, medikal malzeme / tıbbi<br />
cihaz tedarik edilmesi), Hava Ambulansı Organizasyonu<br />
hizmetlerini vermektedir.<br />
Özellikle pandemi sürecinde önemi artan sağlık<br />
hizmetleri ile ilgili çalışmalarınız neler?<br />
Pandemi sürecinde acil sağlık ya da kişilerin talep ettiği<br />
lokasyona götürülen mobil sağlık hizmetleri kısmında<br />
Medline olarak, yataklı kurumlardan taburcu sonrası taşıma<br />
hizmetlerimizde, kişilerin ev, iş yeri ya da yazlık adreslerine<br />
doktor, hemşire, hasta bakıcı gibi sağlık personeli desteği<br />
sunulmasında, mobil yerinde görüntüleme hizmetleri ve<br />
yerinde kan alımı hizmetlerinin organizasyonunda ciddi<br />
artışlar olduğunu gözlemledik. Özellikle kişilerin sağlık<br />
kuruluşlarına gitmeye çekindiği bu günlerde, Telefonla<br />
Tıbbi Danışmanlık hizmetimizin kullanımında gözle<br />
görülür bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğiniz üzere<br />
mobil uygulamamız ‘Medline Acil” kişinin acil durum<br />
ihtiyaçlarında bir butona basıldığında derhal bulunduğu<br />
lokasyona acil yardım ambulansı ve acil sağlık ekibimizin<br />
yönlendirilmesi üzerine kuruluydu. Tele Tıp yani uzaktan<br />
hastalık takibi hizmetimizle birlikte akıllı uygulamamızda<br />
yer alan temel hizmetlerinin sayısını arttırmaya başlamıştık.<br />
Özellikle pandemi süreci, sağlıkta dijitalleşmenin ve bu tür<br />
uygulamaların daha çok tüketici tarafından kullanılabilir<br />
hale gelmesiyle,”Medline Acil” akıllı uygulamamızın<br />
kişilerin mobil sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, hayat<br />
kalitelerini arttıracak bütünleşik bir yapıya dönüşmesi için<br />
çalışmalarımıza hız verdik. İlk adım olarak, belirtiğimiz<br />
gibi kişilerin sağlık kuruluşlarına gitmeye çekindiği bu<br />
günlerde mobil uygulamamız üzerinden 7/24 online ya<br />
da görüntülü tıbbi danışmanlık hizmetlerini çok kısa süre<br />
içinde hayata geçiriyoruz. Ayrıca kişilerin kendi tansiyon,<br />
şeker ölçüm cihazlarıyla manuel ölçümlerini girdiği dijital<br />
hizmetimizi, yeni cihazların desteği ile otomatik olarak<br />
ölçümün gerçekleştiği anda eş zamanlı uygulamamız<br />
üzerinden alarm merkezi doktorlarımızın önüne düşeceği<br />
ve daha detaylı takip edilerek veri tabanımıza kaydedileceği,<br />
kullanıcının dilediği zaman kendi doktorlarına ya da istediği<br />
sağlık kuruluşuna gösterebileceği hale getiriyoruz.<br />
<strong>2021</strong> yıl sonu acil sağlık sektörü ile ilgili<br />
beklentileriniz nelerdir?<br />
Acil sağlık sektörü denildiğinde ilk akla gelenler acil<br />
durumda yapılan müdahaleler, ambulans hizmeti gibi sağlık<br />
uygulamaları olmakta, aslında bu ve benzeri hizmetler<br />
mobil sağlık hizmetlerinin bir parçasını oluşturmaktadır.<br />
Pandemi öncesine kadar, mobil sağlık hizmetlerinin<br />
Avrupa’daki sağlık hizmetlerinde %27’lik bir tasarruf<br />
sağladığı hesaplanmıştır. Sağlık uzmanlarının, hastalarla<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
36<br />
health services. Until before the pandemic, it has been<br />
calculated that mobile health services have saved 27% in<br />
healthcare services in Europe. Mobile technology, which<br />
allows healthcare professionals to access remotely with<br />
patients, has also provided cost savings of up to 35% in the<br />
treatment of patients with chronic diseases.<br />
We lived in the pandemic period and we saw that even<br />
though we have to stay at home, it is vital to reach many<br />
pre-hospital and post-hospital health services on a mobile,<br />
complete and timely basis. With the rapid development<br />
of technology, the transformation in the health sector<br />
increases the importance of digital services day by day.<br />
We think that different care and treatment models will<br />
develop in the future and mobile technologies will form<br />
the backbone of them. Thanks to advancing technologies,<br />
in the near future millions of people will be able to provide<br />
healthcare services at the same time. ECG with smart<br />
phones, video doctor calls, Tele-Medicine applications,<br />
adjusting drug doses thanks to smart blood glucose<br />
measurement devices, instant processing and archiving of<br />
all kinds of health data (analysis, imaging results, checkup<br />
results, etc.) by the physician. New applications such<br />
as scales that automatically send your information to the<br />
dietician and receive your daily diet program via SMS will be<br />
implemented.<br />
uzaktan erişimine de olanak sağlayan mobil teknoloji,<br />
ayrıca kronik rahatsızlıklara sahip hastaların tedavi<br />
yollarında da yaklaşık %35’e varan maliyet tasarrufu<br />
sağlamıştır.<br />
Pandemi döneminde yaşadık ve gördük ki, evlerde kalmak<br />
zorunda olsak da birçok hastane öncesi ve sonrası<br />
sağlık hizmetlerine mobil olarak, eksiksiz ve zamanında<br />
ulaşmak hayati önem taşımaktadır. Teknolojinin hızlı<br />
gelişmesiyle birlikte sağlık sektöründe yaşanan dönüşüm,<br />
dijital hizmetlerinin önemini de her geçen gün artırıyor.<br />
Gelecekte de farklı bakım ve tedavi modellerinin gelişeceği,<br />
bunların omurgasını da mobil teknolojilerin oluşturacağını<br />
düşünüyoruz. İlerleyen teknolojiler sayesinde yakın<br />
gelecekte milyonlarca insana aynı anda sağlık hizmeti<br />
sunulabilir hale gelinecek. Akıllı telefonlar ile EKG çekmek,<br />
görüntülü doktor görüşmesi, Tele-Tıp uygulamaları,<br />
akıllı kan şekeri ölçüm cihazları sayesinde ilaç dozlarını<br />
ayarlamak, her türlü sağlık verinizin (tahlil, görüntüleme<br />
sonuçları, check-up sonuçları vb…) anlık olarak işlenmesi,<br />
arşivlenmesi, hekim tarafından izlenmesi ve istediğiniz<br />
yerden istediğiniz zaman ulaşabilme imkanı olması hatta<br />
diyetisyene otomatik olarak bilgilerinizi gönderen tartılar<br />
ile günlük diyet programınızı SMS ile almak gibi yepyeni<br />
uygulamalar hayata geçirilecek.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
38<br />
Preventing Coronavirus Transmission<br />
Reduces the Risk of Stroke<br />
Virüs Bulaşmasını Engellemek İnme Riskini de Azaltıyor<br />
Interventional Neurologist Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar,<br />
Stroke Center Supervisor, Neurology Clinic, Samsun Training and<br />
Research Hospital, Samsun University (SU)<br />
Situations such as an intense stress situation,<br />
sudden increase in blood pressure or high blood<br />
sugar can trigger the development of stroke.<br />
Stroke is a preventable disease by controlling<br />
risk factors. Interventional Neurologist Assoc. Dr.<br />
Çetin Kürşad Akpınar, Stroke Center Supervisor,<br />
Neurology Clinic, Samsun Training and Research<br />
Hospital, Samsun University (SU) shared<br />
important information on the occasion of “10th<br />
May, World Stroke Day” and made suggestions to<br />
patients regarding the Covid-19 period.<br />
Stroke is an abrupt interruption of constant blood flow<br />
to the brain that causes loss of neurological function.<br />
The interruption of blood flow can be caused by a<br />
blockage, leading to the more common ischemic stroke,<br />
or by bleeding in the brain, leading to the more deadly<br />
hemorrhagic stroke. Ischemic stroke constitutes an<br />
estimated one third of all stroke cases. Stroke often occurs<br />
with little or no warning, and the results can be devastating.<br />
Situations such as an intense stress situation, sudden<br />
increase in blood pressure or high blood sugar can trigger<br />
the development of stroke.<br />
Pay attention to risk factors that cause stroke<br />
Interventional Neurologist Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar,<br />
Stroke Center Supervisor, Neurology Clinic, Samsun Training<br />
Yoğun bir stres durumu, ani tansiyon yükselmesi<br />
veya kan şekerinin yükselmesi gibi durumlar<br />
inme gelişimini tetikleyebilmektedir. İnme<br />
risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla<br />
önlenebilir bir hastalıktır. Samsun Üniversitesi<br />
(SÜ) Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji<br />
Kliniği, İnme Merkezi Sorumlusu Girişimsel<br />
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />
“10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü” vesilesiyle<br />
önemli bilgiler paylaştı ve hastalara COVID-19<br />
dönemine ilişkin önerilerde bulundu.<br />
İnme, beyine giden kan akımının aniden kesilmesi veya<br />
azalması durumudur. Kalp ile ilgili hastalıklar ve/veya ritim<br />
bozukluğu, beyni besleyen ana damarlarda ciddi darlığa<br />
neden olan kireçlenme veya damarın tamamen tıkanması<br />
ve genetik nedenlerle beyni besleyen damarlar ya tıkanarak<br />
ya da yırtılarak felç gelişimine neden olabilir. İnme sonrası<br />
yapılan incelemelere rağmen damar tıkanması olan üç<br />
hastanın birinde herhangi bir neden bulunamamaktadır.<br />
Yoğun bir stres durumu, ani tansiyon yükselmesi veya<br />
kan şekerinin yükselmesi gibi durumlar inme gelişimini<br />
tetikleyebilmektedir.<br />
İnmeye neden olan risk faktörlerine dikkat<br />
Samsun Üniversitesi (SÜ) Samsun Eğitim Araştırma<br />
Hastanesi Nöroloji Kliniği, İnme Merkezi Sorumlusu<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
39<br />
and Research Hospital, Samsun University (SU) said, “In a<br />
year, approximately 150 thousand people in our country<br />
and 17 million people in the world suffer from a stroke.<br />
In other words, one person per minute in the world has a<br />
stroke. Among the stroke risk factors; diabetes (diabetes<br />
mellitus), high blood pressure (hypertension), high blood<br />
lipids (high triglycerides and LDL), smoking, alcohol,<br />
substance abuse, irregular diet, not exercising, overweight<br />
(obesity), advanced age, heart-related diseases (heart<br />
failure, arrhythmia, by-pass…) and genetic causes that tend<br />
to clot or bleed.<br />
Thanks to regular electrical signals, the heart works in a<br />
certain rhythm. Noting that these electrical signals are<br />
faster and irregular than normal in the presence of atrial<br />
fibrillation, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said that such<br />
an irregularity in the heart that works synchronously can<br />
initiate a process that can lead to the development of clots<br />
in the heart and ultimately paralysis.<br />
Stroke suffer serious consequences<br />
Pointing out that stroke severity varies according to the<br />
occluded vascular region and personal characteristics,<br />
Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “One third of the<br />
patients with stroke become disabled and one third die.<br />
Disabled patients, on the other hand, are either completely<br />
bedridden or continue their lives although they can do<br />
their jobs with help. The likelihood of mental and mental<br />
problems increases in people who are disabled by stroke.<br />
It becomes susceptible to infections due to the decrease in<br />
body resistance.”<br />
Girişimsel Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar:<br />
“Bir yılda ülkemizde yaklaşık 150 bin, dünyada ise yaklaşık<br />
17 milyon kişi inme geçirmektedir. Yani dünya da dakika da<br />
bir kişi inme geçirmektedir. İnme risk faktörleri arasında;<br />
şeker hastalığı (diyabetes mellitus), tansiyon yüksekliği<br />
(hipertansiyon), kan yağlarındaki yükseklik (trigliserid ve<br />
LDL yüksekliği), sigara, alkol, madde bağımlılığı, düzensiz<br />
beslenme, egzersiz yapmama, aşırı kilo (obezite), ileri yaş,<br />
kalp ile ilgili hastalıklar (kalp yetmezliği, ritim bozukluğu,<br />
by-pass…) ve pıhtılaşma ya da kanamaya eğilim yaratan<br />
genetik nedenler sayılabilir.<br />
Düzenli elektrik sinyalleri sayesinde kalp belirli bir ritimde<br />
çalışmaktadır. Atrial fibrilasyon varlığında bu elektrik<br />
sinyalleri normalden hızlı ve düzensizdir diyen Doç. Dr.<br />
Çetin Kürşad Akpınar, senkronize bir şekilde çalışan<br />
kalpte böyle bir düzensizlik olması kalp içerisinde pıhtı<br />
gelişmesine ve sonuçta felce neden olabilecek bir süreci<br />
başlatabileceğini söyledi.<br />
İnme geçirenler ciddi sonuçlarla karşı karşıya<br />
kalıyor<br />
İnme ciddiyeti, tıkanan damar bölgesine ve kişisel<br />
özelliklere göre farklılık göstermektedir vurgusu yapan<br />
Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İnme geçiren olguların üçte<br />
biri sakat kalmakta, üçte biri de hayatını kaybetmektedir.<br />
Sakat kalan hastalar ise ya tamamen yatağa bağımlı<br />
olur ya da yardımla işlerini yapabilir halde yaşamlarını<br />
sürdürmektedir. İnmenin sakatlık bıraktığı kişilerde ruhsal<br />
ve zihinsel sorunlar görülme ihtimali artmaktadır. Vücut<br />
direncinin düşmesi nedeniyle enfeksiyonlara yatkın hale<br />
gelmektedir” dedi.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
40<br />
Timing is as important as treatment in stroke.<br />
Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “Strokes are of<br />
two types. Treatment for an obstructive (ischemic) or<br />
bleeding (hemorrhagic) stroke is different. In obstructive<br />
strokes, if there is a small vessel occlusion, a vascular<br />
opening drug from the vein can be given within the first<br />
4.5 hours in eligible patients. If there is a large vessel<br />
occlusion, the occluded brain vessel is opened in the first<br />
6-8 hours by angiographic intervention from the artery.<br />
Supportive therapies and preventive vascular occlusion<br />
drugs (antiaggregants, anticoagulants) are initiated in<br />
patients who are not suitable for these two treatments.<br />
In a bleeding type stroke, if it has developed as a result of<br />
the bleeding of a bubble in the cerebral vessel, sometimes<br />
it is necessary to occlude the bleeding area with an urgent<br />
angiography. In other types of bleeding into the brain<br />
tissue, hospitalization is made to prevent too high blood<br />
pressure.”<br />
Stroke is a preventable disease<br />
Emphasizing that stroke is a preventable disease by<br />
controlling risk factors, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />
continued his words as follows, “For example, the<br />
fasting blood sugar of someone with diabetes should<br />
be kept below 100 mg / dl and the postprandial blood<br />
sugar below 200 mg / dl. If this is not achieved, the risk<br />
of stroke increases. Again, if the blood pressure value is<br />
above 140/90 mm / Hg, the risk increases. It is aimed to<br />
bring abnormal blood values to normal values by using<br />
İnmede tedavi olduğu kadar zamanlama da çok<br />
önemli<br />
Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İnmeler iki tiptir. Tıkayıcı<br />
(iskemik) veya kanayıcı (hemorajik) inme de tedavi farklıdır.<br />
Tıkayıcı inmeler de eğer küçük damar tıkanması varsa<br />
toplardamardan damar açıcı ilaç, uygun hastalarda, ilk<br />
4,5 saat içerisinde verilebilir. Büyük damar tıkanması<br />
varsa ilk 6-8 saatte atardamardan anjiografik yöntemle<br />
müdahale edilerek tıkalı olan beyin damarı açılmaktadır.<br />
Bu iki tedavi için uygun olmayan hastalarda destekleyici<br />
tedaviler ve inmenin tekrarlaması önlemek amaçlı damar<br />
tıkanmasını önleyici ilaçlar (antiagreganlar, antikoagülan)<br />
başlanmaktadır. Kanayıcı tip inme de ise beyin damarındaki<br />
bir baloncuğun kanaması sonucu gelişmişse bazen acil<br />
anjiografi ile kanayan yeri tıkama işlemi gerekmektedir.<br />
Beyin dokusu içine olan diğer tip kanamalarda ise<br />
hastane yatışı yapılarak tansiyonun çok yükselmesi<br />
engellenmektedir” dedi.<br />
İnme önlenebilir bir hastalıktır<br />
İnme risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla önlenebilir<br />
hastalıktır vurgusu yapan Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar<br />
sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin şeker hastalığı olan<br />
birisinin açlık kan şekerinin 100, tokluk kan şekerinin 200<br />
mg/dl altında tutulması gerekmektedir. Bu sağlanamaz ise<br />
inme riski artmaktadır. Yine tansiyon değeri 140/90 mm/Hg<br />
üzerinde ise risk artmaktadır. Risk faktörüne göre uygun<br />
ilaçlar kullanılarak anormal olan kan değerleri, normal<br />
değerlerine getirmek hedeflenmektedir.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
41<br />
appropriate drugs according to the risk factor. If he has a<br />
sedentary life, he needs to make a change in his lifestyle<br />
(like exercise). If there is an increase in blood fat, it is<br />
necessary to pay attention to the diet, even in these<br />
cases, Mediterranean type nutrition is recommended.<br />
It is necessary to increase the consumption of plenty of<br />
vegetables and fruits and reduce the consumption of red<br />
meat. If there is more weight than normal, it should be<br />
aimed to reach a normal weight with appropriate diet<br />
and exercises. If there is cigarette, alcohol and substance<br />
addiction, it is also very important to quit them. If this is<br />
done, both the person’s paralysis can be prevented and a<br />
person who has had a stroke can be prevented from being<br />
paralyzed again.”<br />
Recording that while the effectiveness of blood thinners<br />
used in primary prevention could not be demonstrated,<br />
secondary protection can prevent secondary stroke at<br />
a high rate, Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “Drugs<br />
are expelled from the body at different times, so they<br />
should be used in a certain dosage and regularly. If<br />
these conditions are not met, the risk of developing<br />
stroke increases because blood thinners cannot function<br />
effectively.”<br />
Preventing virus transmission also reduces the<br />
risk of stroke<br />
Assoc. Dr. Çetin Kürşad Akpınar said, “An increase in<br />
cerebrovascular diseases has been observed during the<br />
course of Covid-19. Because, with the effect of the virus<br />
on the body, the tendency to clot in the vein or to tear in<br />
the vein wall increases. By preventing the transmission<br />
of the virus, we protect ourselves from the increased<br />
risk of stroke. If we have been diagnosed with Covid-19,<br />
especially if our blood values are also very high, the<br />
recommended antiaggregant or anticoagulant drugs<br />
should be used at the appropriate dose and time. Since<br />
vaccination will reduce the risk of virus transmission, we<br />
will also reduce the risk of stroke indirectly.”<br />
Hareketsiz bir yaşamı varsa, yaşam tarzında değişiklik<br />
(egzersiz gibi) yapması gerekmektedir. Kan yağlarında<br />
yükseklik varsa diyete dikkat etmek gerekir, hatta bu<br />
durumlarda Akdeniz tipi beslenme önerilmektedir. Bol<br />
sebze ve meyve tüketiminin artırılıp, kırmızı et tüketimin<br />
azaltılması gerekmektedir. Normalden fazla kilo varsa<br />
uygun diyet ve egzersizlerle normal kiloya ulaşım<br />
hedeflenmelidir. Sigara, alkol ve madde bağımlılığı varsa<br />
bunların bırakılması da çok önemlidir. Böyle yapılması<br />
durumunda hem kişinin felç geçirmesi engellenebilir hem<br />
de inme geçiren bir kişide tekrar felç geçirmesinin önüne<br />
geçilmiş olur”<br />
Birincil koruma da kullanılan kan sulandırıcı ilaçların<br />
etkinliği gösterilememişken, ikincil koruma yüksek oranda<br />
ikinci inmeyi önleyebilmektedir açıklamasında bulunan Doç.<br />
Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “İlaçlar farklı sürelerde vücuttan<br />
atılmaktadır bu nedenle belirli bir dozda ve düzenli bir<br />
şekilde kullanım gerekir. Bu şartlar sağlanamaz ise kan<br />
sulandırıcı ilaçlar etkin düzeyde işlev göremeyeceğinden<br />
inme gelişim riski artmaktadır” dedi.<br />
Virüs bulaşmasını engellemek inme riskini de<br />
azaltıyor<br />
Doç. Dr. Çetin Kürşad Akpınar: “COVID-19 seyrinde beyindamar<br />
hastalıklarında artış gözlenmiştir. Çünkü virüsün<br />
vücuda yapmış etkiyle damar içerisinde pıhtılaşmaya<br />
veya damar duvarında yırtılmaya eğilim artmaktadır.<br />
Virüsün bulaşmasını engelleyerek inme riski artışından da<br />
kendimizi korumuş oluruz. Eğer COVID-19 tanısı almışsak<br />
özellikle de kan değerlerimiz de enfeksiyon göstergeleri<br />
çok yükselmişse önerilen antiagregan veya antikoagülan<br />
ilaçlar uygun dozda ve sürede kullanılmalıdır. Aşı yaptırma<br />
virüs bulaşma riskini azaltacağından inme riskini de dolaylı<br />
yoldan azaltmış oluruz” dedi.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
42<br />
Hidden Lung Cancer Cases Appear in<br />
Tomographs Taken Due to Coronavirus<br />
Gizli Akciğer Kanseri Vakaları Koronavirüs<br />
Nedeniyle Çekilen Tomografilerde Ortaya Çıkıyor<br />
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />
Akduman, yeni tanı akciğer kanseri sayısının<br />
geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde olduğunu<br />
belirtti. Akduman, “Özellikle tomografiye ikna<br />
edemediğimiz sigara içen kişiler, koronavirüs<br />
nedeniyle tomografi çektirmek zorunda kaldı.<br />
Bu sayede akciğer kanserini erken evrede<br />
yakalayabildik” dedi.<br />
Akciğer kanseri tanısı oranı koronavirüsle daha da arttı.<br />
Salgın nedeniyle çekilen kontrol tomografiler, erken evreyi<br />
yakalama şansını doğurdu. Yeni tanı akciğer kanseri<br />
sayısının geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde olduğunu<br />
belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />
Akduman, “Tomografiye ikna edemediğimiz sigara içen<br />
kişiler, koronavirüs salgını nedeniyle tomografi çektirdi. Bu<br />
sayede akciğer kanserini erken evrede yakaladık” dedi.<br />
Chest Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman<br />
Chest Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha<br />
Akduman stated that the number of newly<br />
diagnosed lung cancer is 5 times higher than last<br />
year’s average. Akduman said, “Especially smokers<br />
that we could not convince for tomography had<br />
to have tomography due to coronavirus. In this<br />
way, we were able to catch lung cancer at an early<br />
stage.”<br />
The rate of lung cancer diagnoses increased even more<br />
with the coronavirus. Control tomographs taken due to the<br />
epidemic gave rise to the chance to catch the early stage.<br />
Stating that the number of newly diagnosed lung cancer<br />
is 5 times higher than last year’s average, Chest Diseases<br />
Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman said, “Smokers, whom<br />
we could not convince for tomography, had tomography<br />
due to the coronavirus epidemic. In this way, we caught<br />
lung cancer at an early stage.”<br />
Lung cancer diagnosis rate increased during the<br />
pandemic period<br />
One of the important steps in diagnosing coronavirus at an<br />
early stage is Computed Tomography (CT). This procedure,<br />
which is important in detecting the lung involvement of the<br />
virus, also provided the opportunity to detect lung cancer<br />
at an early stage. Declaring that according to the Ministry<br />
of Health data, the number of newly diagnosed lung cancer<br />
Akciğer kanseri tanı oranı pandemi döneminde<br />
arttı<br />
Koronavirüsü erken evrede teşhis etmenin önemli<br />
adımlarından biri de Bilgisayarlı Tomografi (BT). Virüsün<br />
akciğer tutulumunu tespit etmede önem taşıyan bu işlem,<br />
akciğer kanserini erken evrede yakalama fırsatını da<br />
sağladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yeni tanı akciğer<br />
kanseri sayısının geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde<br />
olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi<br />
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />
Akduman, önemli bilgiler paylaştı.<br />
“Yeni tanı akciğer kanseri oranı geçen yılın 5 kat<br />
üzerinde”<br />
Dünya ve Türkiye’de her iki cinsiyet için en çok yaşam<br />
kaybına neden olan kanser tipinin akciğer kanseri olduğuna<br />
dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Seha Akduman, “Tüm dünyada<br />
akciğer kanserinin en sık görüldüğü ülkeler arasında<br />
Türkiye ilk 10’da yer alıyor. Hem artan yaş hem sigara<br />
kullanımı bunun yanı sıra kontrolsüz hava kirliliği nedeniyle<br />
akciğer kanseri görülüyor. Akciğer kanseri tanısı oranı<br />
koronavirüsle arttı. Koronavirüs nedeniyle çekilen kontrol<br />
tomografiler yeni tanı akciğer kanseri oranlarını artırdı.<br />
Toraks tomografisi dediğimiz göğüs ve akciğer tomografisi<br />
sayısı normalin çok üzerine çıktığından Sağlık Bakanlığı<br />
verilerine göre erken evre ve yeni tanı akciğer kanseri sayısı<br />
geçen yılın ortalamasının 5 kat üzerinde. Tüm dünyada da<br />
rakamlar bu şekilde. Yeni tanı akciğer kanseri sayısı geçen<br />
yıllara oranla şu dönemlerde alışılmış yükseğin üzerine<br />
çıktı” değerlendirmesinde bulundu.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
43<br />
is 5 times higher than the average of last year, Lecturer Dr.<br />
Seha Akduman, Chest Diseases Specialist, Department of<br />
Chest Diseases, Faculty of Medicine, Yeditepe University<br />
shared important information.<br />
“Newly diagnosed lung cancer rate is 5 times<br />
higher than last year”<br />
Pointing out that lung cancer is the cancer type that causes<br />
the most loss of life for both sexes in the world and in<br />
Turkey, Lecturer Dr. Seha Akduman, said, “Turkey is among<br />
the top 10 countries where lung cancer is most common in<br />
the world. Lung cancer is seen due to both increasing age<br />
and smoking as well as uncontrolled air pollution. The rate<br />
of lung cancer diagnoses increased with the coronavirus.<br />
Control tomographs taken due to coronavirus increased<br />
the rates of newly diagnosed lung cancer. Since the number<br />
of chest and lung tomography, which we call thoracic<br />
tomography, is much higher than normal, according to<br />
the Ministry of Health data, the number of early stage and<br />
newly diagnosed lung cancer is 5 times higher than the<br />
average of last year. These are the numbers all over the<br />
world. The number of newly diagnosed lung cancer has<br />
exceeded the usual high in these periods compared to the<br />
previous years.”<br />
“Coronavirus convinced smokers to tomography”<br />
Declaring that with the use of tomography more because<br />
“Sigara içen kişileri koronavirüs tomografiye ikna<br />
etti”<br />
Tomografinin tanı nedeniyle daha fazla kullanılmaya<br />
başlanmasıyla birlikte hastalığın erken evreyi yakalama<br />
gibi bir şansı artırdığını anlatan Dr. Öğr. Üyesi Akduman,<br />
“Ülkemizde sigara kullanım oranı yaklaşık yüzde 45’lerde.<br />
Akciğer kanserinin en önemli risk faktörü de sigara.<br />
Daha önce tomografiye ikna edilemeyen sigara içicilerinin<br />
koronavirüs nedeniyle zorunla olarak tomografi çekilmek<br />
zorunda kalmaları, akciğer kanserini erken evrede<br />
yakalama fırsatı doğurdu. Bu durum da tedavi şansını<br />
artırdı” diye konuştu.<br />
“Akciğer kanseri oldukça ileri evrede karşımıza<br />
çıkıyor”<br />
Akciğer kanserinin son yıllarda her iki cinsiyette yaygın<br />
şekilde görüldüğüne dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Akduman,<br />
“Önceki yıllarda akciğer kanserini erkeklerde görüyorduk.<br />
Artık her iki cinsiyette de çok yaygın şekilde görüyoruz.<br />
Maalesef hastalık oldukça ileri seviyede karşımıza çıkıyor.<br />
Akciğer kanserli olguların 3’te 2’sini ameliyat edilemeyecek<br />
dönemde yakalıyoruz. Kemoterapi ya da radyoterapi ile<br />
tedavi etmeye çalışıyoruz. Ancak aslında akciğer kanserinde<br />
en temel ve istenen tedavi yöntemi erken tanı ve cerrahidir”<br />
ifadelerini kullandı.<br />
“Riskli grupta akciğer grafisi yetersiz”<br />
Sigarayı bırakmanın önemli olduğunu ancak riski<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
44<br />
of diagnosis, the chance of catching the early stage of<br />
the disease increases, Lecturer Dr. Seha Akduman said,<br />
“The smoking rate in our country is around 45 percent.<br />
Smoking is the most important risk factor for lung cancer.<br />
The fact that smokers, who could not be persuaded to<br />
have tomography before, had to have tomography due to<br />
coronavirus, created the opportunity to catch lung cancer<br />
at an early stage. This situation also increased the chance of<br />
treatment.”<br />
“Lung cancer is at a very advanced stage”<br />
Drawing attention to the prevalence of lung cancer in<br />
both genders in recent years, Lecturer Dr. Seha Akduman,<br />
said, “In previous years, we used to see lung cancer in men.<br />
We now see it very widely in both sexes. Unfortunately,<br />
the disease is quite advanced. We catch two-thirds of the<br />
patients with lung cancer in the non-operative period. We<br />
try to treat it with chemotherapy or radiotherapy. However,<br />
in fact, the most basic and desired treatment method in<br />
lung cancer is early diagnosis and surgery.”<br />
“Chest radiography is insufficient in the risky<br />
group”<br />
Stating that quitting smoking is important but does<br />
not reset the risk, Lecturer Dr. Seha Akduman made<br />
the following warnings, “If you have smoked a pack of<br />
cigarettes a day for 20 years, your lung cancer risk is<br />
always with you. Although it decreases over the years<br />
after quitting smoking, the risk still continues compared to<br />
the non-smoker population. We recommend a screening<br />
test with low-dose lung tomography for our patients<br />
over the age of 50 with a smoking history of 30-35 years.<br />
However, chest radiography is insufficient in the risky<br />
group. It must be a minimum of 1 centimeter for us to see<br />
a lesion here. We can detect the lesion that we missed on<br />
chest radiography by following the nodule in tomography.<br />
However, it is necessary not to say ‘we smoked we already<br />
took the risk’. The longer the cigarette is used the more the<br />
risk increases exponentially. Whenever you give up then<br />
you start to be lucky.”<br />
sıfırlamadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Akduman, şu<br />
uyarılarda bulundu: “20 yıl boyunca günde 1 paket sigara<br />
içtiyseniz akciğer kanseri riskiniz her zaman sizinle.<br />
Sigarayı bıraktıktan sonra da yıllar içerisinde azalsa da hiç<br />
sigara içmeyen popülasyona göre risk hala devam eder. 50<br />
yaş üstü 30-35 yıl sigara içiciliği öyküsü olan hastalarımızda<br />
mutlaka düşük doz akciğer tomografisiyle tarama testi<br />
öneriyoruz. Ancak riskli grupta akciğer grafisi yetersiz.<br />
Bizim burada bir lezyon görebilmemiz için minimum 1<br />
santimetre olması gerekir. Akciğer grafisinde atladığımız<br />
lezyonu tomografide nodül takibiyle tespit edebiliriz. Ancak,<br />
‘biz içtik zaten riski aldık’ dememek gerekiyor. Sigara ne<br />
kadar uzun yıllar kullanılırsa risk katlanarak artar. Ne<br />
zaman bırakırsanız o zaman siz şanslı olmaya başlanır.”<br />
Kanlı balgam, geçmeyen öksürüğe dikkat<br />
Sigara içen kişilerde görülen kanlı balgamın ciddiye<br />
alınması gereken bir kanser belirtisi olduğuna dikkat<br />
çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Seha<br />
Akduman, “Bunun yanında ses kısıklığı hem tiroid hem<br />
akciğer kanserinde çok kritik. Sırt ağrısı akciğer zarı ya<br />
da sinir hücreleri tutulumu varsa riskli. Geçmeyen inatçı<br />
öksürük, sık tekrarlayan zatürre ciddiye alınmalı. Mesela<br />
bir hastanın sık tekrarlayan zatürresi aynı tarafta ve sürekli<br />
dirençliyse nefes borusunun içerisinde tıkayıcı tümör<br />
olabilir. Bronkoskopiyle kanlı balgam ve inatçı öksürüğü<br />
görüntüleyebiliriz. Nefes borusunun içerisine kamerayla<br />
görüntülenmesi önemli” uyarısında bulundu.<br />
Watch out for bloody sputum and persistent<br />
cough<br />
Pointing out that bloody sputum seen in smokers is<br />
a sign of cancer that should be taken seriously, Chest<br />
Diseases Specialist Lecturer Dr. Seha Akduman warned,<br />
“Besides, hoarseness is very critical in both thyroid and<br />
lung cancer. Back pain is risky if there is pleural or nerve<br />
cell involvement. Persistent cough that does not go<br />
away, frequent pneumonia should be taken seriously. For<br />
example, if a patient’s frequent pneumonia is on the same<br />
side and is constantly resistant, there may be an obstructive<br />
tumor in the trachea. We can visualize bloody sputum and<br />
persistent cough with bronchoscopy. It is important to view<br />
the inside of the trachea with a camera.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
46<br />
Sanofi and GSK COVID-19 Vaccine Candidate Demonstrates Strong<br />
Immune Responses Across All Adult Age Groups in Phase 2 Trial<br />
Sanofi ve GSK’nın COVID-19 Aşı Adayının<br />
Faz 2 Sonuçları Açıklandı<br />
Adjuvanted recombinant COVID-19 vaccine<br />
candidate triggered strong neutralizing antibody<br />
responses in all adult age groups. High immune<br />
response after a single dose in patients with prior<br />
infection shows strong booster potential. Global<br />
Phase 3 study expected to start in the coming<br />
weeks.<br />
The Sanofi and GSK adjuvanted recombinant COVID-19<br />
vaccine candidate achieved strong rates of neutralizing<br />
antibody responses, in line with those measured in people<br />
who have recovered from COVID-19, in all adult age groups<br />
in a Phase 2 study with 722 volunteers. A global pivotal<br />
Phase 3 study is expected to start in the coming weeks.<br />
The Phase 2 interim results showed 95% to 100%<br />
seroconversion following a second injection in all age<br />
groups (18 to 95 years old) and across all doses, with<br />
acceptable tolerability and with no safety concerns. Overall,<br />
722 gönüllünün katıldığı Faz 2 çalışmasında Sanofi<br />
ve GSK’nın aşı adayı tüm yetişkin yaş gruplarında<br />
güçlü bağışıklık yanıtları gösterdi.<br />
Adjuvanlanlı rekombinant COVID-19 aşı adayı,<br />
tüm yetişkin yaş gruplarında güçlü nötralize<br />
edici antikor yanıtlarını tetikledi. Aşılanma<br />
öncesi enfeksiyon geçmişi olanhastalarda tek bir<br />
dozdan sonra görülen yüksek bağışıklık yanıtı,<br />
aşı adayının güçlü bağışıklık arttırıcı pekiştirme<br />
doz (booster) potansiyelini gösterdi. Küresel Faz<br />
3 çalışmasının önümüzdeki haftalarda başlaması<br />
bekleniyor.<br />
Sanofi ve GSK’nın adjuvanlan rekombinant COVID-19 aşı<br />
adayının Faz 2 sonuçları açıklandı. 722 gönüllünün katıldığı<br />
Faz 2 çalışmasının sonuçlarına göre çalışmaya katılan tüm<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
47<br />
the vaccine candidate elicited strong neutralizing antibody<br />
levels that were comparable to those generated by natural<br />
infection, with higher levels observed in younger adults (18<br />
to 59 years old). After a single injection, high neutralizing<br />
antibody levels were generated in participants with<br />
evidence of prior SARS-CoV-2 infection, suggesting strong<br />
potential for development as a booster vaccine.<br />
“Our Phase 2 data confirm the potential of this vaccine<br />
to play a role in addressing this ongoing global public<br />
health crisis, as we know multiple vaccines will be needed,<br />
especially as variants continue to emerge and the need<br />
for effective and booster vaccines, which can be stored at<br />
normal temperatures, increases”, said Thomas Triomphe,<br />
Executive Vice President and Global Head of Sanofi Pasteur.<br />
“With these favorable results, we are set to progress<br />
to a global Phase 3 efficacy study. We look forward to<br />
generating additional data and working with our partners<br />
around the world to make our vaccine available as quickly<br />
as possible.”<br />
Roger Connor, President of GSK Vaccines added: “These<br />
positive data show the potential of this protein-based<br />
adjuvanted vaccine candidate in the broader context of<br />
the pandemic, including the need to address variants and<br />
to provide for booster doses. We believe that this vaccine<br />
candidate can make a significant contribution to the<br />
ongoing fight against COVID-19 and will move to Phase 3<br />
as soon as possible to meet our goal of making it available<br />
before the end of the year.”<br />
Based on these positive Phase 2 interim results, the<br />
companies plan to initiate a global Phase 3, randomized,<br />
double-blind study with the 10µg dose, in combination<br />
with GSK’s pandemic adjuvant, in the coming weeks. This<br />
Phase 3 trial is expected to enroll more than 35,000 adult<br />
participants from a broad range of countries and will assess<br />
the efficacy of two vaccine formulations including the<br />
D614 (Wuhan) and B.1.351 (South African) variants.<br />
In parallel, the companies intend to conduct booster<br />
studies with various variant formulations in order to assess<br />
the ability of a lower dose of the vaccine to generate a<br />
strong booster response regardless of the initial vaccine<br />
platform received.<br />
Pending positive Phase 3 outcomes and regulatory reviews,<br />
the vaccine is expected to be approved in the fourth<br />
quarter of <strong>2021</strong>.<br />
More about the Phase 2 study<br />
The Phase 2 study interim results show that the adjuvanted<br />
recombinant vaccine candidate triggered strong immune<br />
response amongst adults of all age groups with 95% to<br />
100% seroconversion rates and neutralizing antibodies that<br />
were comparable to those generated by natural infection.<br />
The high titers observed in the non-naïve population after<br />
one dose of the vaccine candidate also suggest it may have<br />
strong potential for use as a booster vaccine. Full results<br />
of the Phase 2 study will be published in a peer-reviewed<br />
journal.<br />
The randomized, double-blind, multi-center-dose-ranging<br />
yetişkin yaş gruplarında aşı adayının COVID-19 hastalığını<br />
atlatan kişilerde ölçülen oranlarda güçlü nötralize edici<br />
antikor tepkileri gözlemlendi.<br />
Faz 2 ara sonuçlarına göre, Sanofi ve GSK’nın COVID-19<br />
aşı adayının ikinci dozunun enjeksiyonun ardından tüm<br />
yaş gruplarında (18 ila 95 yaş) geçerli tolere edilebilirlik<br />
seviyesinde ve güvenlilik endişelerini bertaraf edecek<br />
şekilde %95 ile %100 serokonversiyon (aşının COVID-19<br />
antikorlarını üretme oranı) gözlemlendi. Bu sonuçlar<br />
paralelinde aşı adayının küresel Faz 3 çalışmasının<br />
önümüzdeki haftalarda başlaması bekleniyor.<br />
Sanofi Pasteur İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Küresel<br />
Başkanı Thomas Triomphe Faz 2 verilerine ilişkin olarak<br />
yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “Şunu çok net<br />
görüyoruz ki, özellikle COVID-19’un yeni varyantları ortaya<br />
çıkmaya devam ettikçe, pandemi ile mücadelede etkili ve<br />
bağışıklık arttırıcı pekiştirme doz (booster) aşılara duyulan<br />
ihtiyaç sürecek. Faz 2 sonuçları, normal ısı koşullarında<br />
depolanabilecek aşı adayımızın, devam eden küresel halk<br />
sağlığı krizinin yönetilmesinde önemli bir rol oynayacak<br />
potansiyele sahip olduğunu göstermektedir. Elimizdeki<br />
olumlu sonuçlarla, aşı adayımızın küresel Faz 3 etkililik<br />
çalışmasına geçmeye hazırız. Aşımızın mümkün olan en<br />
kısa sürede kullanıma sunulması adına dünya genelindeki<br />
paydaşlarımız ile birlikte çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”<br />
GSK Aşıları Bölümü Başkanı Roger Connor da Faz 2<br />
çalışmasının pozitif sonuçları ışığında protein bazlı adjuvanlı<br />
aşı adayının COVID-19 varyantlarına verdiği olumlu tepkiler<br />
ve bağışıklık arttırıcı pekiştirme dozlar (booster) da dahil<br />
olmak üzere pandemi ile verilen mücadelede önemli<br />
bir potansiyele işaret ettiğini belirtti. “Aşı adayımızın,<br />
COVID-19 ile devam eden mücadeleye önemli bir katkı<br />
sağlayabileceğine inanıyoruz ve yıl sonundan önce<br />
kullanıma sunma hedefimizi gerçekleştirmek için mümkün<br />
olan en kısa sürede Faz 3 çalışmalarına geçeceğiz” dedi.<br />
Olumlu Faz 2 ara sonuçlarına dayanarak, iki şirket<br />
önümüzdeki haftalarda aşı adaylarının 10µg dozu ile<br />
GSK’nın pandemik adjuvanını kapsayacak global Faz<br />
3 çalışmasını, randomize, çift kör çalışma yöntemi ile<br />
başlatmayı planlıyor. Faz 3 çalışmasının, çeşitli ülkelerden<br />
35.000’den fazla yetişkin katılımcı ile gerçekleşmesi<br />
planlanıyor. Faz 3 çalışmalarında ayrıca COVID-19’un D614<br />
(Wuhan) ve B.1.351 (Güney Afrika) varyantları dahil olmak<br />
üzere iki aşı formülasyonunun etkinliği değerlendirilecek.<br />
Buna paralel olarak şirketler, ilk aşı platformundan<br />
bağımsız olarak daha düşük bir aşı dozunun güçlü bir<br />
destek tepkisi oluşturma yeteneğini değerlendirmek<br />
amacı ile çeşitli varyant formülasyonları destekleme<br />
çalışmaları yürütmeyi hedefliyor. Önümüzdeki haftalarda<br />
başlatılması planlanan Faz 3 çalışmaları sonuçları ve ruhsat<br />
değerlendirilmesi doğrultusunda, aşının <strong>2021</strong>’in dördüncü<br />
çeyreğinde onaylanması bekleniyor.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
48<br />
study was conducted in healthy adults aged 18 years<br />
of age and older, including those with high risk medical<br />
conditions, to evaluate the safety, reactogenicity, and<br />
immunogenicity of two injections given 21 days apart,<br />
with 3 antigen dose levels of 5, 10 and 15 µg. Beginning<br />
in February <strong>2021</strong>, the study enrolled 722 volunteers in<br />
the U.S. and Honduras. It included equivalent numbers of<br />
adults 18 to 59 years and those 60 years and above.<br />
This effort is supported by federal funds from the<br />
Biomedical Advanced Research and Development<br />
Authority, part of the office of the Assistant Secretary<br />
for Preparedness and Response at the U.S. Department<br />
of Health and Human Services in collaboration with the<br />
U.S. Department of Defense Joint Program Executive<br />
Office for Chemical, Biological, Radiological and Nuclear<br />
Defense under Contract # W15QKN-16-9-1002.<br />
Shots on goal in the fight against the COVID-19<br />
pandemic<br />
In addition to the adjuvanted recombinant protein-based<br />
vaccine in collaboration with GSK, Sanofi is developing<br />
a messenger RNA vaccine in partnership with Translate<br />
Bio. In March <strong>2021</strong>, Sanofi and Translate Bio initiated a<br />
Phase 1/2 clinical trial of their mRNA COVID-19 vaccine<br />
candidate, in order to assess safety, immune response<br />
and reactogenicity, after preclinical data showed high<br />
neutralizing antibody levels. First results are expected in<br />
the third quarter of <strong>2021</strong>.<br />
Sanofi is also committed to providing manufacturing<br />
support to other vaccine producers. The company<br />
recently announced it will manufacture up to 200<br />
million doses of Moderna’s COVID-19 vaccine for the<br />
U.S., starting in September <strong>2021</strong>. Earlier this year, Sanofi<br />
also announced the company will provide support to<br />
BioNTech for 125 million doses for the European Union.<br />
In February, Sanofi said it would support Johnson &<br />
Johnson for the production of its COVID-19 vaccine at a<br />
rate of approximately 12 million doses per month.<br />
In addition to developing its two COVID-19 vaccines,<br />
Sanofi is the only company to leverage its manufacturing<br />
capacity and expertise for three different COVID-19<br />
vaccines to support the global vaccines supply and help<br />
combat the pandemic.<br />
COVID-19 salgınına karşı mücadelede gerçekleşen<br />
çalışmalar<br />
GSK ile iş birliği içinde adjuvanlı rekombinant protein<br />
bazlı aşıya ek olarak Sanofi, Translate Bio ile ortaklaşa<br />
bir haberci RNA aşısı geliştiriyor. Mart <strong>2021</strong>’de Sanofi<br />
ve Translate Bio, klinik öncesi verilerin yüksek nötralize<br />
edici antikor seviyeleri göstermesinin ardından güvenliliği,<br />
bağışıklık tepkisini ve reaktojeniteyi değerlendirmek için<br />
mRNA COVID-19 aşı adayı için bir Faz 1-2 klinik çalışmasını<br />
başlattı. Bu çalışmanın ilk sonuçlarının <strong>2021</strong>’in üçüncü<br />
çeyreğinde alınması bekleniyor.<br />
Sanofi ayrıca diğer aşı üreticilerine üretim desteği<br />
sağlıyor. Şirket geçtiğimiz günlerde, Eylül <strong>2021</strong>’den itibaren<br />
ABD için 200 milyon doza kadar Moderna’nın COVID-19<br />
aşısını üreteceğini duyurdu. Sanofi ayrıca, Avrupa Birliği<br />
için BioNTech firmasına 125 milyon doz üretim desteği<br />
sağlayacağını da bu yılın başında duyurmuştu. Sanofi,<br />
Johnson & Johnson’ın COVID-19 aşısının üretimi için şirketi<br />
ayda yaklaşık 12 milyon doz üretim ile destekleyeceğini de<br />
geçtiğimiz Şubat ayında duyurdu.<br />
Sanofi, iki COVID-19 aşı adayını geliştirmenin yanı<br />
sıra, küresel aşı tedarikini desteklemek ve pandemiyle<br />
mücadeleye yardımcı olmak için üç farklı COVID-19 aşısı<br />
için üretim kapasitesi ve uzmanlığından yararlanan tek<br />
şirket konumunda.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
50<br />
A New Step in Combating Multiple Medication<br />
Use and Drug Side Effects in the Elderly<br />
Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı ve<br />
İlaç Yan Etkileri ile Mücadelede Yeni Bir Adım<br />
Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, Board Member of Turkish Academic Geriatrics Society, Faculty Member of Geriatrics, Faculty of Medicine, I.U.<br />
A Powerful Assistant in the Treatment of Elderly<br />
Patients: ‘Turkish Inappropriate Medication Use in<br />
the Elderly (TIME) Criteria’<br />
‘Turkish Inappropriate Medication Use in the<br />
Elderly (TIME) Criteria’ were established under<br />
the leadership of geriatricians in the Rational<br />
Drug Use Working Group of the Turkish Academic<br />
Geriatrics Society, with the participation of<br />
academicians who are experts in their fields and<br />
experienced in elderly patients.<br />
Stating that the elderly generally use a large number<br />
of drugs due to their many illnesses, Prof. Dr. Gülistan<br />
Bahat Öztürk, Board Member of Turkish Academic<br />
Geriatrics Society, Faculty Member of Geriatrics, Faculty<br />
of Medicine, I.U. said, “Polypharmacy is most commonly<br />
defined as the use of five or more medications daily by<br />
an individual. Approximately one out of every two elderly<br />
Yaşlı Hastaların Tedavisinde Güçlü Bir Yardımcı:<br />
“Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç Kullanım Kriterleri<br />
(‘Turkish Inappropriate Medication Use in the<br />
Elderly-TIME’ Kriterleri)”<br />
Akademik Geriatri Derneği’nin Akılcı İlaç<br />
Çalışma Grubundaki geriatri hekimlerinin<br />
önderliğinde, Türkiye’de alanında uzman ve yaşlı<br />
hasta konusunda deneyimli öğretim üyelerinin<br />
katılımıyla “Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç<br />
Kullanım Kriterleri” oluşturuldu.<br />
Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İ.Ü.<br />
İstanbul Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi<br />
Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, yaşlıların mevcut çok<br />
sayıda hastalıkları nedeniyle genellikle çok sayıda ilaç<br />
kullandıklarını belirterek, “Sürekli olarak günde dört<br />
veya beşten fazla ilaç kullanımı ‘polifarmasi’ olarak<br />
adlandırılmaktadır. Toplumda yaşayan yaklaşık her iki<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
51<br />
living in the community has polypharmacy. Polypharmacy<br />
is more common in elderly people in nursing homes or<br />
hospitals. In addition to using a large number of drugs in<br />
elderly individuals, the use of ‘inappropriate’ drugs is also<br />
common. Due to the changes that occur in the body with<br />
aging, elderly individuals are more susceptible to drug<br />
side effects. In addition to physiological changes such as<br />
decrease in water ratio in the body, decrease in muscle<br />
mass, increase in fat ratio, decrease in kidney functions,<br />
falling, loss of balance, malnutrition, decrease in muscle<br />
strength and mass, which we call sarcopenia, urinary<br />
incontinence and forgetfulness, which are frequently seen<br />
in advanced age makes elderly people more sensitive to<br />
drug side effects.”<br />
Side effects may be more harmful for older ages<br />
Pointing out that some side effects, which are not seen in<br />
young adults or are insignificant, may be harmful in elderly<br />
individuals, Öztürk said, “While some drug groups such<br />
as muscle relaxants, sleeping pills or allergy medications<br />
do not cause significant side effects in young adults,<br />
drowsiness, forgetfulness, It can result in significant<br />
side effects such as dry mouth, loss of balance, falls and<br />
resulting bone fractures. A drug side effect that occurs<br />
in the patient is considered as a new disease in elderly<br />
individuals and another drug is started to be used, this<br />
time a side effect due to this drug occurs; this situation is<br />
called ‘prescription cascade’. Elderly individuals may be less<br />
likely to adhere to drug use due to some problems such as<br />
forgetfulness and insufficient social support. Therefore,<br />
using the least number of drugs as possible would be a<br />
suitable approach for the elderly. In addition to the use of<br />
inappropriate drugs in elderly people, we often see that<br />
there are drugs that are not used although they are useful.<br />
In other words, proper drug selection and regulation of<br />
drug treatments is an important issue in elderly people.”<br />
“TIME Criteria” was generated as a guide<br />
Noting that there is a need for rational drug use guidelines<br />
to guide healthcare professionals in our country due to all<br />
these reasons, Öztürk said, “In 2020, under the leadership<br />
of geriatricians in the Rational Drug Use Working Group of<br />
the Turkish Academic Geriatrics Society, expert teaching<br />
in the field and experienced in elderly patients in Turkey<br />
Turkish Inappropriate Medication Use in the Elderly; TIME<br />
criteria are a guideline and consist of two parts; Part 1:<br />
There are criteria (‘TIME to STOP’) including drugs that<br />
should not be used in elderly people or should be used<br />
carefully. There are 112 criteria in this section. Part 2:<br />
The drugs that are beneficial to use in elderly people<br />
are included (‘TIME to START’). There are 41 criteria<br />
in this section. Recently, a group of faculty members<br />
from Germany, Israel, Spain, England, Italy, Belgium,<br />
the Czech Republic and the Netherlands demonstrated<br />
the international validity of the TIME criteria and was<br />
presented to the entire scientific world in the medical<br />
journal “Drugs and Aging”. (Bahat G, Ilhan B, Erdogan<br />
yaşlıdan birinde polifarmasi mevcuttur. Bakımevi veya<br />
hastanede bulunan yaşlılarda ise polifarmasiye daha sık<br />
rastlanmaktadır. İleri yaştaki bireylerde çok sayıda ilaç<br />
kullanmanın yanında ‘uygun olmayan’ ilaçların kullanımı<br />
da sıktır. Yaşlanma ile birlikte vücutta ortaya çıkan<br />
değişiklikler nedeniyle yaşlı bireyler ilaç yan etkilerine<br />
karşı daha duyarlıdır. Vücuttaki su oranının azalması,<br />
kas kütlesinin azalması, yağ oranının artması, böbrek<br />
fonksiyonlarının azalması gibi fizyolojik değişikliklerin yanı<br />
sıra ileri yaşta sıklıkla gördüğümüz düşme, denge kaybı,<br />
beslenme yetersizliği, sarkopeni dediğimiz kas kuvvetinde<br />
ve kütlesindeki azalma, idrar kaçırma ve unutkanlık gibi<br />
‘geriatrik sendromların’ varlığı yaşlı bireyleri ilaç yan<br />
etkileri hususunda daha hassas hale getirmektedir.” dedi.<br />
Yan etkiler ileri yaşlar için daha zararlı olabilir<br />
Genç erişkinlerde görülmeyen veya önemsiz olan birtakım<br />
yan etkilerin ileri yaştaki bireylerde zararlı olabileceğine<br />
dikkat çeken Öztürk, “Örneğin kas gevşetici ilaçlar, uyku<br />
ilaçları veya alerji ilaçları gibi bazı ilaç grupları genç<br />
erişkinlerde önemli yan etkilere sebep olmazken ileri<br />
yaştaki bireylerde gün boyunca uyku hali, unutkanlık, ağız<br />
kuruluğu, denge kayıpları, düşmeler ve bunun sonucunda<br />
ortaya çıkan kemik kırıkları gibi önemli yan etkiler ile<br />
sonuçlanabilmektedir. Hastada ortaya çıkan bir ilaç yan<br />
etkisi yaşlı bireylerde yeni bir hastalık gibi düşünülerek<br />
bir başka ilacın kullanımına başlanmakta, bu kez de bu<br />
ilaca bağlı bir yan etki ortaya çıkmaktadır; bu duruma<br />
‘reçete kaskadı’ denilmektedir. Yaşlı bireylerde unutkanlık,<br />
sosyal desteğin azlığı gibi bir takım sorunlar sebebiyle ilaç<br />
kullanımına uyum da daha az olabilmektedir. Bu nedenle<br />
mümkün olan en az sayıda ilacın kullanılması yaşlı bireyler<br />
için uygun bir yaklaşım olacaktır. Yaşlı bireylerde uygun<br />
olmayan ilaç kullanımının yanı sıra, kullanılması faydalı<br />
olduğu halde kullanılmayan ilaçlar olduğunu da sıklıkla<br />
görmekteyiz. Yani yaşlı bireylerde uygun ilaç seçimi ve<br />
ilaç tedavilerinin düzenlenmesi önemli bir konudur.” diye<br />
belirtti.<br />
Yol gösterici olarak “TIME Kriterleri” oluşturuldu<br />
Tüm bu sebeplerden dolayı ülkemizde sağlık çalışanlarına<br />
yol gösterecek akılcı ilaç kullanım rehberi ihtiyacı<br />
doğduğunu söyleyen Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:<br />
“2020 yılında ülkemiz Akademik Geriatri Derneği’nin Akılcı<br />
İlaç Çalışma grubundaki geriatri hekimlerinin önderliğinde<br />
Türkiye’de alanında uzman ve yaşlı hasta konusunda<br />
deneyimli öğretim üyelerinin geniş katılımı ile (12 ayrı ana<br />
dal ve 5 ayrı iç hastalıkları yan dallarından toplamda 49<br />
danışman öğretim üyesi ve 23 çalışma grubu öğretim üyesi)<br />
Türkiye Yaşlıda Uygunsuz İlaç Kullanım Kriterleri (Turkish<br />
Inappropriate Medication Use in the Elderly; TIME Kriterleri)<br />
oluşturulmuştur. TIME kriterleri bir rehber niteliğinde<br />
olup iki kısımdan oluşmaktadır; 1. kısım: Yaşlı bireylerde<br />
kullanılmaması veya dikkatli kullanılması gereken ilaçları<br />
içeren (‘TIME to STOP’) kriterler yer almaktadır. Bu<br />
bölümde 112 kriter mevcuttur. 2. kısım: Yaşlı bireylerde<br />
kullanılmasının faydalı olduğu ilaçlara yer verilmektedir<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
52<br />
T, Oren MM, Karan MA, Burkhardt H, Denkinger M,<br />
Garfinkel D, Cutz-Jentoft AJ, Morissey Y, Onder G, Pazan<br />
F, Tommelein E, Topinkova E, van der Velde N, Petrovic<br />
M. International Validation of the Turkish Inappropriate<br />
Medication Use in the Elderly (TIME) Criteria Set: A Delphi<br />
Panel Study. Drugs Aging. <strong>2021</strong> Apr 13;1-9). It has also<br />
been prepared as a mobile application for easy access.<br />
This application can be downloaded free of charge to all<br />
smartphones from Apple Store and Play Store. TIME criteria<br />
have been completely prepared for the use of healthcare<br />
professionals. The following point should not be forgotten,<br />
the decision in the selection of drugs for treatment belongs<br />
to the responsible physician, the physician informs the<br />
patient and their relatives about the effect and side effects<br />
of the drug he has chosen. This set of criteria has been<br />
prepared to assist physicians and healthcare professionals.<br />
Drugs are substances that are given externally for the<br />
treatment of diseases and it is natural to have undesirable<br />
effects. Knowing the effects and side effects of the drug,<br />
patients should be followed up. It will be useful for elderly<br />
patients and their relatives to review their medications with<br />
their physicians using TIME criteria. It may be dangerous<br />
to start or stop taking medication without the knowledge<br />
of their physician, and our patients and their relatives<br />
should be aware of this issue. As a result, TIME criteria<br />
have been presented as a resource that physicians can<br />
refer to. It has been prepared by considering the health<br />
conditions and characteristics of the elderly individuals.<br />
The unrecognized and frequently encountered side effects<br />
of drugs, which are frequently encountered in the daily<br />
life of elderly individuals whose treatment is regulated<br />
or reviewed under the guidance of TIME criteria, will<br />
decrease. Thus, the quality of life of elderly people will<br />
increase, various side effects such as forgetfulness, falls,<br />
fractures, urinary incontinence, constipation that may be<br />
caused by inappropriate drug use will be reduced to the<br />
lowest possible level, and possible hospital stays and health<br />
expenses due to side effects will decrease.”<br />
(‘TIME to START’). Bu bölümde 41 kriter mevcuttur.<br />
Yakın zamanda Almanya, İsrail, İspanya, İngiltere, İtalya,<br />
Belçika, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda’dan bir öğretim<br />
üyesi grubu TIME kriterlerinin uluslararası geçerliliğini<br />
göstermiş ve “Drugs and Aging” isimli tıp dergisinde tüm<br />
bilim dünyasına sunulmuştur (Bahat G, Ilhan B, Erdogan<br />
T, Oren MM, Karan MA, Burkhardt H, Denkinger M,<br />
Garfinkel D, Cutz-Jentoft AJ, Morissey Y, Onder G, Pazan<br />
F, Tommelein E, Topinkova E, van der Velde N, Petrovic<br />
M. International Validation of the Turkish Inappropriate<br />
Medication Use in the Elderly (TIME) Criteria Set: A Delphi<br />
Panel Study. Drugs Aging. <strong>2021</strong> Apr 13;1-9). Kolaylıkla<br />
ulaşılabilmesi için bir mobil uygulama (aplikasyon) olarak<br />
da hazırlanmıştır. Apple Store ve Play Store’dan tüm akıllı<br />
telefonlara bu uygulama ücretsiz olarak indirilebilmektedir.<br />
TIME kriterleri tamamı ile sağlık çalışanlarının kullanımı<br />
için hazırlanmıştır. Şu nokta unutulmamalıdır, tedavi<br />
için ilaç seçiminde karar sorumlu hekime aittir, hekim<br />
seçtiği ilacın etkisi ve yan etkisi konusunda hasta ve<br />
yakınlarını bilgilendirir. Bu kriter seti hekim ve sağlık<br />
çalışanlarına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır. İlaçlar<br />
hastalıkların tedavisi amacıyla dışardan verilen maddelerdir<br />
ve istenmeyen etkilerinin olması doğaldır. İlacın etki ve<br />
yan etkilerini bilerek hastalar takip edilmelidir. Yaşlı<br />
hasta ve yakınlarının kullandıkları ilaçları TIME kriterleri<br />
yardımıyla hekimleriyle birlikte gözden geçirmeleri yararlı<br />
olacaktır. Hekiminden habersiz olarak ilaç başlamak veya<br />
kullandığı ilacı kesmek tehlikeli olabilir, hastalarımız ve<br />
yakınları bu konunun bilincinde olmalıdır. Sonuç olarak,<br />
TIME kriterleri hekimlerin başvurabilecekleri bir kaynak<br />
olarak hizmetlerine sunulmuştur. Tamamen ileri yaştaki<br />
bireylerin sağlık durumları ve özellikleri göz önünde<br />
bulundurularak hazırlanmıştır. TIME kriterleri rehberliğinde<br />
tedavisi düzenlenen veya gözden geçirilen ileri yaştaki<br />
bireylerin günlük hayatta sıkça karşılaşmış oldukları ve<br />
fark edilmeyen ilaç yan etkilerin azalacaktır. Böylelikle<br />
yaşlı bireylerin hayat kaliteleri artacak, uygunsuz ilaç<br />
kullanımının yol açmış olabileceği unutkanlık, düşmeler,<br />
kırıklar, idrar kaçırma, kabızlık gibi çeşitli yan etkileri<br />
mümkün olan en düşük seviyeye inecek, yan etkilere bağlı<br />
muhtemel hastane yatışları ve sağlık giderleri azalacaktır.”<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
54<br />
Which Eye Diseases Does Diabetes Cause?<br />
Diyabet Hangi Göz Hastalıklarına Yol Açar?<br />
Diyabetin göz sorunlarına yol açtığı hemen hemen<br />
herkes tarafından biliniyor. Bu sorunların erken<br />
tespit edilmesi durumunda tedavi başarısının<br />
daha yüksek olduğunu vurgulayan Anadolu<br />
Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.<br />
Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Diyabet hastalarının<br />
şikayetleri olmasa da düzenli göz muayenesi çok<br />
önemli. Koşullar aynı olmak şartıyla 10 yıldan<br />
beri diyabet olanın göz ve diğer dokulardaki<br />
komplikasyon riski 5 yıl diyabet olanlara göre<br />
daha yüksektir. Diyabetik hastalarda sık görülen<br />
göz problemleri glokom, katarakt ve retinopati<br />
olarak sıralanabilir” açıklamasında bulundu.<br />
Eye Diseases Specialist Op. Dr.<br />
Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu Medical Center<br />
It is known by almost everyone that diabetes<br />
causes eye problems. Emphasizing that if these<br />
problems are detected early, the success of the<br />
treatment is higher, Eye Diseases Specialist Op.<br />
Dr. Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu Medical Center<br />
said, “Even though diabetes patients do not<br />
have complaints, regular eye examination is very<br />
important. Provided that the conditions are the<br />
same, the risk of complications in the eyes and<br />
other tissues of those who have diabetes for 10<br />
years is higher than those who have diabetes<br />
for 5 years. Common eye problems in diabetic<br />
patients can be listed as glaucoma, cataract and<br />
retinopathy.”<br />
Diabetes is a disease that requires lifelong control. Eye<br />
Diseases Specialist Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, Anadolu<br />
Medical Center said, “There are people who have diabetes<br />
and have not experienced any eye problems for years, as<br />
well as people who have serious eye and vision problems<br />
due to the effects of diabetes. At the beginning, patients<br />
may not feel any complaints, although eye problems due to<br />
diabetes begin.”<br />
Even if there is no complaint, it should be checked<br />
twice a year.<br />
Emphasizing that the damage in the eye is significantly<br />
Diyabet, yaşam boyu kontrol gerektiren bir hastalıktır.<br />
Diyabetin bütün vücudu etkileyebildiği gibi gözü de<br />
etkilediğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları<br />
Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, “Diyabet olup yıllarca<br />
hiçbir göz problemi yaşamayan insanlar olduğu gibi<br />
diyabetin etkilerine bağlı ciddi göz ve görme problemleri<br />
yaşayan kişiler de mevcut. Başlangıçta diyabete bağlı göz<br />
problemleri başlamasına rağmen hastalar hiçbir şikayet<br />
hissetmeyebilirler” dedi.<br />
Bir şikâyet olmasa dahi yılda 2 kez kontrole<br />
gidilmeli<br />
Hastaların diyabetin komplikasyonlarına bağlı belirtti<br />
hissettiklerinde genelde gözdeki hasarın önemli oranda<br />
ilerlemiş durumda olduğunu vurgulayan Op. Dr. Yusuf<br />
Avni Yılmaz, “Bu problemler başlangıç aşamasında iyi<br />
takip edilip gerekli durumlarda uygun tedaviler yapılırsa<br />
kalıcı görme hasarları önemli oranda önlenebilir. Bunu<br />
yapabilmenin tek yolu diyabet teşhisi konmuş hastaların<br />
düzenli göz muayenesinden geçer. Diyabet olan her kişinin<br />
görsel bir şikâyeti olmasa bile senede en az 2 kere düzenli<br />
göz muayenesi yaptırması gerekir. Muayenelerde bir sorun<br />
tespit edilirse ona göre yol haritası çizilmeli” uyarısında<br />
bulundu.<br />
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz, diyabetik<br />
hastalardaki sık görülen göz problemleri glokom, katarakt<br />
ve retinopati hastalıkları ve tedavilerine ilişkin önemli<br />
bilgiler paylaştı:<br />
Glokom göz tansiyonu olarak bilinir. Diyabetik hastalarda<br />
glokom diyabetik olmayanlara göre yaklaşık iki kat daha<br />
sık görülür. Glokomun erken tanınması ve tedavisine<br />
başlanması kalıcı görme hasarını önlemede en önemli<br />
faktördür. Glokom için ilaç tedavisi, lazer tedavileri ve<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
55<br />
advanced when patients feel that the complications of<br />
diabetes are related to the complications, Op. Dr. Yusuf<br />
Avni Yılmaz said, “Permanent vision damage can be<br />
prevented to a great extent if these problems are followed<br />
closely at the initial stage and appropriate treatments are<br />
applied when necessary. The only way to do this is through<br />
regular eye exams of patients diagnosed with diabetes.<br />
Every person with diabetes should have regular eye exams<br />
at least twice a year, even if they do not have a visual<br />
complaint. If a problem is detected in the examinations, a<br />
road map should be drawn accordingly.”<br />
Eye Diseases Specialist Op. Dr. Yusuf Avni Yılmaz shared<br />
important information about common eye problems in<br />
diabetic patients, glaucoma, cataract and retinopathy<br />
diseases and their treatments:<br />
Glaucoma is known as eye pressure. Glaucoma is seen<br />
about twice as often in diabetic patients than in nondiabetic<br />
patients. Early diagnosis and treatment of<br />
glaucoma is the most important factor in preventing<br />
permanent vision damage. Various treatment options<br />
are available for glaucoma depending on the patient’s<br />
condition, including medication, laser treatments, and<br />
surgery.<br />
Cataract is an eye disease that causes clouding<br />
characterized by the dullness of the lens located just<br />
behind the pupil, known as the pupil. Although its<br />
cerrahi olmak üzere hastanın durumuna göre çeşitli tedavi<br />
seçenekleri mevcuttur.<br />
Katarakt ise göz bebeği olarak bilinen pupillanın hemen<br />
arkasında bulunan lensin matlaşmasıyla karakterize<br />
bulanıklaşmaya neden olan bir göz hastalığıdır. Yaşla<br />
beraber sıklığı artsa da diyabetik hastalarda da diyabetik<br />
olmayanlara göre daha sık görülen bir durumdur. Tedavisi<br />
ise cerrahidir.<br />
Diyabetik retinopati adından anlaşılacağı üzere gözün<br />
retina tabakasında diyabete bağlı olarak gelişen birtakım<br />
bozukluklardır. Diyabetik retinopatiyi 3 kategoride<br />
incelemek gerekir.<br />
1) Proliferatif olmayan (non proliferatif) retinopati diyabete<br />
bağlı retinopatinin başlangıç evresidir. Burada göz<br />
arkasında kanamalar başlamıştır ancak çok major bir<br />
sorun henüz oluşturmamaktadır. Bu evredeki hastaları<br />
yakın takip ederek gerekli durumlarda tedavilerini yaparak<br />
görme kayıplarının önlenmesi en önemli durumlardan<br />
biridir. Bu dönemde hastaların görsel şikayetleri olmadığı<br />
için genellikle rutin göz muayenesi sırasında hekimler<br />
tarafından tanınırlar.<br />
2) Maküler ödem ise retina merkezinde görme reseptör<br />
hücrelerinin yoğun olduğu bölgede sıvı birikmesi nedeniyle<br />
görmeyi oldukça düşüren bir durumdur. Ödem artmasına<br />
paralel olarak görme düşer, ödem azalınca görmede<br />
iyileşme olur. Ancak ödemin çok uzun süre devam etmesi<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
56<br />
frequency increases with age, it is more common in diabetic<br />
patients compared to non-diabetic patients. Its treatment<br />
is surgery.<br />
As the name suggests, diabetic retinopathy is a number of<br />
disorders that develop in the retina layer of the eye due<br />
to diabetes. Diabetic retinopathy should be examined in 3<br />
categories.<br />
1) Non-proliferative retinopathy is the initial stage of<br />
diabetic retinopathy. Here, bleeding has started behind the<br />
eyes, but it does not pose a major problem yet. Prevention<br />
of vision loss is one of the most important situations by<br />
following the patients at this stage closely and applying<br />
their treatments when necessary. Since patients do not<br />
have visual complaints during this period, they are usually<br />
recognized by physicians during a routine eye examination.<br />
2) Macular edema, on the other hand, is a condition that<br />
considerably reduces vision due to the accumulation of fluid<br />
in the area where visual receptor cells are concentrated in<br />
the retina center. In parallel with the increase in edema,<br />
vision decreases, and when the edema decreases, vision<br />
improves. However, if the edema continues for a long<br />
time, the vision may not improve at the same rate even if<br />
the edema is reduced with treatment. Therefore, if this<br />
condition is detected, treatment should be applied quickly.<br />
3) Proliferative diabetic retinopathy is one of the most<br />
serious eye problems of diabetes. New vessels are formed<br />
on the retina due to circulatory disorders in the retinal<br />
layer. These veins are not as healthy as the true veins of<br />
the retina. They are fragile and prone to bleeding. If these<br />
retinal hemorrhages fill the eye, vision may disappear<br />
completely and highly critical surgeries may be required.<br />
In addition, these circulatory disorders and bleeding in the<br />
retina can cause highly problematic and difficult to control<br />
glaucoma types. This can cause not only vision problems,<br />
but also pain in the eyes that are difficult to control.<br />
Treatments related to the effects of diabetes on<br />
retinopathy can be divided into 3 groups as laser<br />
treatments, intraocular injections and vitrectomy surgeries.<br />
durumunda tedavi ile ödem azaltılsa da görme aynı oranda<br />
düzelmeyebilir. Bu nedenle bu durum tespit edilmesi<br />
durumunda hızlıca tedavi uygulanmalıdır.<br />
3) Proliferatif diyabetik retinopati ise diyabetin en ağır göz<br />
problemlerinden biridir. Retina tabakasındaki dolaşım<br />
bozukluğuna bağlı retina üzerinde yeni damarlar oluşur.<br />
Bu damarlar retinanın gerçek damarları gibi sağlıklı<br />
değildir. Kırılgandır ve kanamaya meyillidirler. Bu retina<br />
kanamaları göz içerisini doldurursa görme tamamen<br />
gidebilir ve oldukça kritik ameliyatlara ihtiyaç duyulabilir.<br />
Ayrıca retinadaki bu dolaşım bozukluğu ve kanamalar<br />
oldukça sorunlu ve kontrolü zor olan glokom türlerine<br />
sebep olabilir. Bu durum da sadece görme problemine değil<br />
gözlerde kontrolü zor olan ağrılara da neden olabilir.<br />
Diyabetin retinopati üzerindeki etkilerine ilişkin tedaviler<br />
lazer tedavileri, göz içi enjeksiyonlar ve vitrektomi<br />
ameliyatları olmak üzere 3 gruba ayrılabilir.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
58<br />
Gene2info Ranked as One of the<br />
6 Most Innovative Health Initiatives in Turkey<br />
Gene2info Türkiye’deki En Yenilikçi<br />
6 Sağlık Girişiminden Biri Seçildi<br />
Nadir hastalıklara yönelik genetik kökenleri<br />
inceleyen global biyoinformatik sektörünün Türk<br />
oyuncusu Gene2info, Türkiye’de sağlık alanında<br />
yenilikçi çözümler geliştirmek ve sunmak<br />
için çalışan Sanofi’nin girişimcilik programı<br />
PharmUp <strong>2021</strong>’e seçildi. Endeavor iş birliğinde<br />
gerçekleştirilen programda Gene2info, 64 şirket<br />
arasından ilk 6’da yer aldı.<br />
Bahadır Onay, Founding Partner and CEO of Gene2info<br />
Gene2info, a Turkish player in the global<br />
bioinformatics industry that examines the genetic<br />
origins of rare diseases, has been selected<br />
for PharmUp <strong>2021</strong>, Sanofi’s entrepreneurship<br />
program that works to develop and offer<br />
innovative solutions in the field of health in<br />
Turkey. Gene2info was one of the top 6 companies<br />
among 64 companies in the program held in<br />
cooperation with Endeavor.<br />
Genetik hastalıkların tanı sürecini, hastalığa özel tanı<br />
kitleri ve yapay zekâ destekli algoritmalarla hızlandıran<br />
Gene2info, Türkiye’de en yenilikçi 6 sağlık girişimden biri<br />
seçildi. Gene2info, Sanofi’nin hayata geçirdiği ve Endeavour<br />
Türkiye iş birliği ile yürütülen sağlık alanında fark yaratacak<br />
fikir ve proje sahiplerine yönelik PharmUp Girişimcilik<br />
Programı’na katılmaya hak kazandı. Programa başvuran 64<br />
firma arasından ilk 6’ya giren Gene2info,<strong>2021</strong> yılı PharmUp<br />
kapsamında çalışmalar gerçekleştirecek.<br />
Uygulanan teknolojiyle Türkiye’de bir ilk<br />
Genetik tanı alanında, nadir hastalıklarla ilgili çalışan tüm<br />
hekimlere uçtan uca bir çözüm sunduklarını söyleyen<br />
Gene2info Kurucu Ortağı Bahadır Onay, “Nadir hastalıkların<br />
genetik tanısında uyguladığımız teknoloji ve iş modeliyle<br />
Accelerating the diagnostic process of genetic diseases<br />
with disease-specific diagnostic kits and artificial<br />
intelligence-supported algorithms, Gene2info was selected<br />
as one of the 6 most innovative health initiatives in Turkey.<br />
Gene2info has been awarded the right to participate in the<br />
PharmUp Entrepreneurship Program, which is implemented<br />
by Sanofi and carried out in cooperation with Endeavor<br />
Turkey, for ideas and projects that will make a difference<br />
in the field of health. Gene2info, which entered the top 6<br />
among 64 companies that applied to the program, will carry<br />
out studies within the scope of PharmUp in <strong>2021</strong>.<br />
A first in Turkey with the technology applied<br />
Declaring that they offer an end-to-end solution to all<br />
physicians working on rare diseases in the field of genetic<br />
diagnosis, Bahadır Onay, Founding Partner and CEO of<br />
Gene2info said, “We are breaking new ground in Turkey<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
60<br />
and our region with the technology and business model<br />
we apply in the genetic diagnosis of rare diseases. We<br />
accelerate the diagnosis process with our standardized<br />
products, software and services. We offer a cloud-based<br />
genetic diagnosis solution where the whole process from<br />
taking biological sample from the patient, analyzing the<br />
digitized genetic data with artificial intelligence, detecting<br />
variants and sending the genetic analysis report to the<br />
doctor is carried out on an online platform. There are still<br />
many goals and a long way to go. In this sense, we are very<br />
excited to be one of the 6 innovative health initiatives<br />
selected for Sanofi’s PharmUp <strong>2021</strong> Entrepreneurship<br />
Program. We had the opportunity to benefit from Sanofi’s<br />
health innovation experience, to enrich our solutions with<br />
the innovative perspective of Endeavor Turkey mentors, to<br />
research cooperation opportunities and to be together with<br />
similar initiatives in health technologies. We believe that this<br />
experience will make a great contribution to us.”<br />
The participants of the <strong>2021</strong> PharmUp program were<br />
selected from innovative initiatives in the healthcare<br />
field that work in the fields of Smart Health Devices and<br />
Diagnostic Solutions, Medical Education and Communication<br />
Tools, Healthy Living Solutions, Digital Health and<br />
Telemedicine, Data Management and Analytics, Corporate<br />
Digital Transformation. The program, which includes<br />
mentoring support and trainings, will last for 3 months.<br />
Türkiye’de ve bölgemizde bir ilki gerçekleştiriyoruz.<br />
Standardize edilmiş ürün, yazılım ve servislerimizle<br />
tanı sürecini hızlandırıyoruz. Hastadan biyolojik örneğin<br />
alınması, dijitize edilmiş genetik verinin yapay zekâ<br />
ile analizi, varyantların saptanması ve genetik analiz<br />
raporunun doktora iletilmesine kadar tüm sürecin<br />
çevrimiçi bir platformdan yürütüldüğü bulut tabanlı bir<br />
genetik tanı çözümü sunuyoruz. Daha önümüzde pek çok<br />
hedef ve uzun bir yol var. Bu anlamda Sanofi’nin PharmUp<br />
<strong>2021</strong> yılı Girişimcilik Programına seçilen 6 yenilikçi<br />
sağlık girişiminden biri olduğumuz için çok heyecanlıyız.<br />
Sanofi’nin sağlıkta inovasyon tecrübesinden faydalanmak,<br />
Endeavor Türkiye mentorlerinin yenilikçi bakış açısıyla<br />
çözümlerimizi zenginleştirmek, iş birliği olanaklarını<br />
araştırmak ve sağlık teknolojilerindeki benzer girişimlerle<br />
bir arada olmak fırsatını elde ettik. Bu deneyimin bize çok<br />
büyük katkılar sunacağına inanıyoruz” dedi.<br />
<strong>2021</strong> yılı PharmUp programı katılımcıları Akıllı Sağlık<br />
Cihazları ve Diagnostik Çözümler, <strong>Medikal</strong> Eğitim ve<br />
İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık<br />
ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital<br />
Dönüşüm alanında çalışmaları bulunan sağlık alanındaki<br />
yenilikçi girişimlerden seçildi. Mentörlük desteği ve<br />
eğitimler içeren program 3 ay sürecek.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>
62<br />
Good News that will Delight Calcification Patients<br />
Kireçlenme Hastalarını Sevindirecek Güzel Haber<br />
Intra-articular Injection Therapy, the Latest<br />
Product of the Rapidly Advancing Technology, Has<br />
Been a Light of Hope for the Patients Who Cannot<br />
Be Operated and Who Do Not Want to Be Treated.<br />
Known as the Number 1 Product of Intra-Joint<br />
Injection in the World, CINGAL is now in Turkey.<br />
Burak Aşkın, Managing Partner, Turkey distributor<br />
of the product, HerAda Group Health Technologies,<br />
Pharmaceuticals and Cosmetics Ltd. Co. made statements<br />
about Cingal Injection. Osteoarthritis, or arthritis as it<br />
is popularly known, is the common health problem of<br />
millions. Health studies show that the number of patients<br />
with only knee calcification in Turkey is 11,600,000.<br />
Calcification is unfortunately not only in the knee, but also<br />
in the shoulders, hips, wrists, neck and even jaw joints.<br />
The answer to the question of what makes Cingal<br />
so special is hidden in technology<br />
Cingal, which is the first and only approved combination<br />
viscosupplement that combines the proven benefits of a<br />
proprietary hyaluronic acid with a well-established steroid<br />
to provide fast acting and long lasting pain relief from<br />
osteoarthritis, makes calcification patients smile. The<br />
effect of an injection lasts for at least a year, and patients<br />
do not need any other treatment during this time. Since<br />
the corticosteroid in Cingal is a molecule suitable for use<br />
even in children, it is used safely in the first and repeat<br />
applications.<br />
The quality of the injection product used is<br />
decisive for the success of intra-articular injection<br />
High quality products, produced at world standards and<br />
with millions of global applications, have no side effects<br />
and treatment success lasts more than a year. On the other<br />
hand, severe side effects can be seen in applications whose<br />
origin cannot be traced, and this causes negative opinions<br />
about intra-articular injection among the public. Today, it is<br />
possible to easily reach Orthovisc, which is accepted as the<br />
gold standard for intra-articular injection in Turkey all over<br />
the world. There were no adverse effects in Orthovisc’s<br />
more than 25 million global transactions. It is also possible<br />
to find Monovisc in Turkey, which is a breakthrough in<br />
intra-articular injection treatment in the world and has<br />
more than 10 million applications. Patients also have a role<br />
in the treatment of intra-articular injection. Awareness and<br />
consciousness are very important. Research is needed to<br />
get the best treatment.<br />
Hızla ilerleyen teknolojinin son ürünü olan<br />
eklem içi enjeksiyon tedavisi, ameliyat<br />
olamayan, olmak istemeyen hastalar için umut<br />
ışığı oldu. Dünyada eklem içi enjeksiyonun<br />
1 numaralı ürünü olarak bilinen Cingal artık<br />
Türkiye’de.<br />
Türkiye distribütörü HerAda Grup ve Yönetici ortağı Burak<br />
Aşkın Cingal Enjeksiyon hakkında açıklamalarda bulundu.<br />
Osteoartrit ya da halk arasında bilinen adı ile kireçlenme<br />
milyonların ortak sağlık sorunu olarak karşımıza<br />
çıkıyor. Türkiye’de sadece dizinde kireçlenmesi olan<br />
hasta sayısının 11.600.000 kişi olduğunu yapılan sağlık<br />
çalışmaları gösteriyor. Kireçlenme ne yazık ki sadece<br />
dizde değil, omuz, kalça, el bileği, boyun ve hatta çene<br />
eklemlerinde de kireçlenme görülüyor.<br />
Nedir Cingal’i bu kadar özel kılan sorusunun<br />
cevabı ise teknolojide saklı<br />
Hızlı ağrı kesici etkisi ile bilinen güçlü bir kortikosteroid<br />
ve FDA onaylı, patentli Hyalüronik asit kombinasyonun<br />
bir araya geldiği Cingal tedavisi kireçlenme hastalarının<br />
yüzünü güldürüyor. Bir enjeksiyonun etkisi en az bir yıl<br />
sürüyor ve bu süre içinde hastaların başka bir tedaviye<br />
ihtiyaçları kalmıyor. Cingal’deki kortikosteroid, çocuklarda<br />
dahi kullanımı uygun olan bir molekül olduğu için ilk ve<br />
tekrar uygulamalarda güvenle kullanılıyor.<br />
Eklem içi enjeksiyon uygulamasının başarılı<br />
olabilmesi için, kullanılan enjeksiyon ürününün<br />
kalitesi belirleyici<br />
Dünya standartlarında üretilen, milyonlarca global<br />
uygulaması olan yüksek kalitedeki ürünlerin yan etkisi<br />
görülmüyor ve tedavi başarısı bir yıldan uzun sürüyor.<br />
Diğer yandan, menşei takip edilemeyen uygulamalarda<br />
şiddetli yan etkiler görülebiliyor ve bu da halk arasında<br />
eklem içi enjeksiyona dair olumsuz fikirlerin dolaşmasına<br />
neden oluyor. Bugün, Türkiye’de eklem içi enjeksiyonda<br />
tüm Dünya’da altın standart olarak kabul edilen<br />
Orthovisc’e kolayca ulaşmam mümkün. Orthovisc’in<br />
25 milyondan fazla global işlem uygulamasında hiç yan<br />
etki görülmemiş. Yine Dünya’da eklem içi enjeksiyon<br />
tedavisinde çığır açan ve 10 milyondan fazla uygulaması<br />
bulunan Monovisc’i de Türkiye’de bulmak mümkün.<br />
Eklem içi enjeksiyon tedavisinde, hastalara da görev<br />
düşüyor. Bilinçlenme ve bilinç çok önemli. En iyi tedaviyi<br />
alabilmek için araştırma yapmak gerekiyor.<br />
<strong>Haziran</strong> - June <strong>2021</strong>