01.05.2013 Views

toplum sağlığı kurultayı_kapak_layersiz.TIF - Ana Sayfa | İstanbul ...

toplum sağlığı kurultayı_kapak_layersiz.TIF - Ana Sayfa | İstanbul ...

toplum sağlığı kurultayı_kapak_layersiz.TIF - Ana Sayfa | İstanbul ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ir bileşeni olarak hayvancılığın ve veteriner teşkilatlarının ciddi bir biçimde zarar görmesi<br />

bugün halk <strong>sağlığı</strong>na yansımış durumda. Şöyle ki, tabii veteriner hekimliğin zarar görmesi dolaylı<br />

olarak onların denetimi altındaki hayvanlar aracılığıyla niye zarar getiriyor? Bizim gıdalarımıza,<br />

sofralarımıza kadar geliyor, çünkü gıda hijyeni ahırdan başlayıp, çiftlikten başlayıp<br />

sofraya kadar uzanan bir zincirler konsepti olarak karşımıza çıkıyor. Bu zincirlerden birine ara<br />

verirseniz halk <strong>sağlığı</strong> ciddi anlamda tehlike altında kalıyor.<br />

Tabii başlangıcı ilk aşama, gıdanın ilk aşaması netice itibari ile ahırda başlıyor. Orada veteriner<br />

hekimlerin yeterli ilaç, sabahki oturumda da gördük, ilaç yapan veteriner hekim olduğuna<br />

göre, etin ve tüm hayvansal orijinli gıdaların denetimleri böyle olacaktır. Bugün bunun<br />

Avrupa Birliği ülkelerinde çok farklı olduğunu görüyoruz. Ette, hayvansal orijinli gıdalarda veteriner<br />

hekimlerin çok ciddi yetkileri var. Ve orada da bağımsız bir teşkilat olarak veteriner ofisleri,<br />

bağımsız bir şekilde veterinerlik ve gıda ofisi denetim yapıyor. Yani denetim yetkileri var.<br />

Ama Türkiye’de bu konu çok karışık. Birçok konuyla ilgili olmayan meslek gruplarının da<br />

çevresinde olduğu popülist yaklaşımlar veteriner hekimlerin haklarını ciddi anlamda tırpanlamış<br />

durum da. Bunlarda tabii dediğiniz gibi, o konseptin bir sonucu.<br />

Dinleyici: Bir soru da ben sorabilir miyim? Şimdi dört konuşmacımız da kendi meslek<br />

alanlarıyla ilgili aslında neo-liberalizmin tüm dünyada yaşanan süreç olduğunu ve Türkiye’de<br />

bunun yansımalarını birlikte tartıştık. Bunların haricinde hedefimiz bunları durdurabilecek,<br />

bunları engelleyebilecek süreci nasıl örgütleyebileceğimizle ilgili. İki soru sormak istiyorum.<br />

Şimdi sonuçta bu işleri uygulayanlar bu alanlarda bizimle benzer eğitimleri almış, benzer okullarda<br />

okumuş, benzer süreçleri yaşadığımız hatta bir kısmıyla Tarım Bakanı da dahil olmak<br />

üzere beraber çalıştığımız insanlardır. Nasıl oluyor da bu insanlar yaptıkları işlerle ilgili... Hele<br />

hele şu son zamanlarda vatana ihanet lafından ta bir futbol takımındaki futbolculara kadar gelecek<br />

düzeye getirilerek <strong>toplum</strong>un böyle ajite edildiği bir ortamda... Dişhekimliğinden sağlık<br />

alanındaki düzenlemeye kadar her biri sizce bir ihaneti içermiyor mu? Nasıl bir şey, nasıl adlandıracağız<br />

bunu ya da doğru mudur, değil midir, ne yapıyor bu insanlar? Bir tanesi bu soruyu<br />

nasıl soracağız onlara? Bunu anlatacağız?<br />

İkincisi gerçekten kendi alanlarımızda yaşananların, ben mesela hekimim, son kongremizde<br />

yurtdışında katılan konuklarımız vardı. Slovakya’dan, Yunanistan’dan ve İngiltere’den.<br />

Onlar da kendi ülkelerinde yaşanan sürecin Türkiye’dekinden çok farklı olmadığını gösterdiler<br />

bize verdikleri örneklerle. Marketler zincirinin İngiltere’de sağlık hizmeti sunmaya aday olduğunu<br />

bu isimle duyarsanız şaşırmayın artık. Tesco Sağlık Hastanesi yazar; onları bizim<br />

önümüze serdiklerinde şaşırmıştık biz. Dolayısıyla bu dayanışma Türkiye’de yeterli bir süreç<br />

mi olacak, kendi alanlarımızdan, kendi meslek alanlarımızdan dünyanın diğer ülkelerindeki<br />

meslek gruplarıyla bir dayanışmayı da hedefliyor muyuz? Bunu Türkiye’de nasıl örgütleyeceğiz<br />

ya da dünyada nasıl başaracağız? Teşekkür ediyorum.<br />

Veteriner Hekim Seyhan Özavcı: Teşekkür ederiz. Ben az önceki soruya bir iki ekleme<br />

yapmak istiyorum. Sizi atlamıştım. Veteriner hekimler olarak tarım ve hayvancılıkta yaşayacağımız<br />

çok daha büyük sorunlar var önümüzde. Örneğin geçmiş yıllarda bir deli dana hastalığı<br />

yaşadık, biliyorsunuz BSE. Bunun ortaya çıkışındaki ana sebep de bir fabrikada Scrapie<br />

dediğimiz beyin hastalığı olan koyunların etlerinin ekonomik kayıp olmaması için sığırlara<br />

yem yapılıp verilmesi aşamasında, fabrika kârının düşünülerek “nasılsa virüsler 70 derecede<br />

ölüyorlar, bizim bunu 100 dereceye kadar çıkarmamıza gerek yok” deyip ısıyı düşürmeleri sonucunda<br />

insanlık bugün BSE gibi bir hastalıkla karşı karşıya.<br />

Kaçak olarak biz bu etlerin ülkemize geldiğini düşünüyoruz. Çünkü resmi kayıtlara geç-<br />

Toplum Sağlığı Kurultayı (10-11 Kasım 2007)<br />

127

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!