SERMAYE P?YASASI KURULU - Sermaye Piyasas? Kurulu

dikkati çekmektedir. Zira söz konusu dönemde 1aya kadar vadeli mevduat miktarındaki
azalıĢ, daha uzun vadeli mevduatlara artıĢ Ģeklinde yansımıĢtır. 2010 yıl sonu itibarıyla 1 aya
kadar vadeli mevduatın toplam mevduat içindeki payı %26 iken, bu oran Mart 2011 itibarıyla
%21,7‟ye gerilemiĢtir. 2010 yıl sonunda %8,4 olan 3 aydan uzun vadeli mevduatın toplam
mevduat içindeki payı ise 2011 yılı ilk çeyreğinde %11,6‟ya yükselmiĢtir. TCMB‟nin
mevduatın vadesini uzatmak amacıyla aldığı tedbirlerin, mevcut Ģartlar altında 2011 yılının
ilerleyen dönemlerinde etkisini artıracağı öngörülmektedir. Bunun yanında baĢka politika
seçenekleri ile mevduatın vadesinin uzatılması hedefine destek verilmesi beklenmektedir.
Aralık 2010 itibarıyla %5,7 olan repo iĢlemlerinin bankacılık sektörünün yükümlülükleri
içindeki payı, Mart 2011‟de %6,3‟e yükselmiĢtir. Likidite yönetiminde giderek daha çok
önem kazanan repo piyasasının iĢleyiĢi, altyapısı ve yönetiminin sorunsuz olması önem arz
etmektedir. Mart 2011 itibarıyla repo iĢlemlerinden sağlanan fon miktarı 66 milyar TL‟ye
ulaĢmıĢtır. Bu tutarın 24 milyar TL‟lik kısmı TCMB‟den, 21,5 milyar TL‟lik kısmı
bankalardan, 20,5 milyar TL‟lik kısmı ise diğer kaynaklardan temin edilmiĢtir. 2010 yılı
sonunda önemli oranda azalan TCMB‟den sağlanan fonların, son dönemde tekrar artıĢ
gösterdiği görülmektedir.
Likidite yönetiminde bankaların baĢvurduğu araçlardan olan para piyasalarında gecelik faiz
oranları, 2010 yılındaki yatay seyrini 2011 yılının ilk çeyreğinde de sürdürmektedir. Ġkincil
piyasa olarak da adlandırılan bankalararası piyasalarda gecelik TL faizi, Mart 2011 itibarıyla
ortalama %6,5 seviyesinde iken, Takasbank Borsa Piyasası‟nda oluĢan gecelik ortalama faiz
%6,2 civarında seyretmektedir.
Bankacılık sektöründe vadeler itibarıyla likidite durumuna bakıldığında, Türk Lirası için
vadeler bazında likidite fazlasının oluĢmaya devam ettiği görülmektedir. Bununla birlikte, söz
konusu fazlanın miktarı 2010 yıl sonuna göre biraz azalmıĢtır. Yabancı para likidite durumu
incelendiğinde ise, 1 ay vade için likidite fazlasının olduğu, 3 ay ve 12 ay vade için likidite
açığı meydana geldiği görülmektedir. 12 aylık vade dilimi için, varlık tarafında menkul
değerler portföyünün değerinin azalması, yükümlülük tarafında mevduat ve uzun vadeli repo
iĢlemlerinin artması likidite açığının oluĢmasına etki eden en önemli unsurlardır.
Bankacılık sektöründe özellikle YP likiditesini orta ve uzun vadede etkileyen sendikasyon ve
seküritizasyon kredilerinin ödeme planına bakıldığında, 2011 yılı için toplam 18 milyar TL
(11,8 milyar dolar) sendikasyon, 2,6 milyar TL (1,6 milyar dolar) seküritizasyon kredisi geri
ödemesi olduğu görülmektedir. En fazla geri ödeme Mayıs, Eylül ve Aralık aylarında
gerçekleĢecektir. Son bir yılda bankacılık sektörü 9,1 milyar dolar sendikasyon kredisi geri
ödemesi yaparken, 15,3 milyar dolar yeni sendikasyon kredisi temin etmiĢ ve yenileme oranı
%100‟ün üzerinde gerçekleĢmiĢtir. 2012-2022 yılları arasında itfa olunacak toplam
sendikasyon ve seküritizasyon kredisi bakiyesi 15,8 milyar TL (10,3 milyar dolar)‟dir.
Mevcut durumda sendikasyon ve seküritizasyon kredilerinin %51,8‟i euro cinsi, %47,4‟ü
dolar cinsi ve %0,8‟i de TL cinsi kredilerdir.
31 Aralık 2010 tarihinde 10,9 milyar TL düzeyinde olan piyasadaki net likidite açığı, Mart
2011 sonunda 24 milyar TL olarak gerçekleĢmiĢtir. 31 Mart 2011 tarihi itibarıyla TCMB,
piyasayı repo iĢlemleriyle 24 milyar TL fonlamak suretiyle söz konusu açığı karĢılamıĢtır.
YoğunlaĢma Riski
Bankacılık Kanununa göre bir gerçek ya da tüzel kiĢiye veya bir risk grubuna özkaynakların
% 10‟u veya daha fazlası oranında kullandırılan krediler, büyük kredi olarak kabul
40