28.09.2014 Views

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İstanbul <strong>Amargi</strong> - <strong>Feminizm</strong> Tartışmaları<br />

Radikal <strong>Feminizm</strong><br />

bir konuşması var, daha sonra bu basılmış ama maalesef Türkçe<br />

çevirisi yok. Bu konuşma ABD’deki feminist hareketin tarihiyle<br />

ilgili olarak hem ajitasyon hem de içerdiği bilgiler açısından çok<br />

önemli. Şunu hatırlayalım: Bu zamanlar, ABD’de pornografinin<br />

bir özgürlük gibi görüldüğü, serbest olduğu ve içeriğinin kadınlara<br />

çok düşmanca olduğu yıllar. O dönemden internette çok aradığım<br />

ama bulamadığım bir duvar yazısı vardı. Çok söylenen bir şeydir:<br />

“Teori=Porno, Pratik=Tecavüz.” Andrea Dworkin pornografi karşıtı<br />

hareket içinde çok etkili oldu ve 1981’de Pornografi: Erkeklerin<br />

Kadınlara Sahip Olması 5 adlı ilk kitabını yazdı ama esas iki önemli<br />

kitabı var bence. Biri Intercourse (Birleşme), diğeri de Sağ Kanat<br />

Kadınlar. Intercourse (Birleşme) önemli bir kitap çünkü bu kitap<br />

var olan patriarkal toplumda bütün cinsel ilişkilerin egemenlik<br />

içerdiğini, bunun sorgulanması ve buna karşı çıkılması gerektiğini<br />

söyleyerek arzularımızın da sorgulanabilir olduğunu gösterdi,<br />

en azından bunun üzerine düşündürdü. Düşündürdü diyorum<br />

çünkü kadınlarla erkekler arasındaki egemenlik ilişkisinin cinsellikten<br />

kaynaklandığını düşünmüyorum ama Andrea Dworkin’in<br />

arzunun da sorgulanabilir olduğunu gösteriyor olması önemli. O<br />

zamanlar ABD’nin ne kadar muhafazakâr bir toplum olduğunu<br />

ve bundan çıkmaya başladığını hatırlatırım. Muhafazakâr toplumlarda<br />

şöyle bir şey oluyor: Onu isteme, bunu isteme, onu istersen<br />

günah, ötekini istersen fettansındır, kötü muamele görürsün.<br />

Dworkin’nin bu muhafazakârlığı aşan, bunu tartışan bir yanı<br />

var. Bu mücadelesi sırasında sağcı kadınlarla da ilişkisi oluyor ve<br />

Sağ Kanat Kadınlar (The Right Wing Women) adlı kitabında onlar<br />

üzerine düşünüyor. Bunun da çok önemli olduğu kanısındayım<br />

çünkü solun dışındaki kadınlar üzerine düşünen bir kadın.<br />

Andrea Dworkin’le ilgili okurken özel hayatıyla ilgili çok<br />

ilginç bir şey öğrendim, onu size anlatmak istiyorum: Andrea<br />

Dworkin 1974 yılında, bir şiir dinletisinde John Stoltenberg diye<br />

bir adamla tanışıyor. O şiir dinletisinde kadın düşmanı şeyler söyleniyor.<br />

Bunun üzerine ikisi birlikte dinletiden ayrılıyorlar ve sohbet<br />

etmeye başlıyorlar. John bu anı daha sonra “O sohbet ömür<br />

boyu sürdü,” diye anlatıyor. Birkaç yıl sonra beraber yaşamaya<br />

başlıyorlar ve Andrea Dworkin’in ölümüne kadar (2005), ömürleri<br />

boyunca beraber yaşıyorlar.<br />

Stoltenberg, Amerika’da cinsiyetçilik karşıtı erkek örgütlenmelerinde<br />

çok aktif yer almış biri. “Ne öğrendiysem Andrea’dan<br />

öğrendim,” diyor ve onun için “Hayatımın aşkı,” diyor. Andrea<br />

da onun için “Onu kalbim ve ruhumla sevdim,” diyor. John’a so-<br />

5 Dworkin, See Andrea, (1981), Pornography: Men Possessing Women, Perigee, New York<br />

rulduğunda “Andrea ile birlikte yaşıyoruz, birbirimizi seviyoruz<br />

ve hayat arkadaşıyız ve evet ikimiz de açığız,” diyor, açık eşcinsel<br />

olma anlamında. Çok ilginç bir hayat deneyimi olduğunu düşünüyorum.<br />

Tabii onları çok zorluyorlar çünkü Andrea çok önemli,<br />

üzerine çok konuşulan bir kadın. İkisiyle Guardian röportaj yapıyor:<br />

“İnsanın mahrem hayatı vardır, mahrem hayatı olmasa mahremiyeti<br />

olmaz,” diyor John. Hepimizin aklına gelen soru: Seks?<br />

Bilmiyoruz! Ama ömür boyu o kadar büyük bir aşk var ki aralarında…<br />

Andrea çok şişman, geleneksel ölçülerde çirkin ve cinselliği<br />

sorgulayan bir kadın. ABD basını özellikle çirkinliğiyle, şişmanlığıyla,<br />

lezbiyenliğiyle ve cinsel hayatıyla yani her şeyiyle çok uğraşmış.<br />

John ile yaşadığı ilişki bence ona bu süreçlerde çok destek<br />

olmuş.<br />

Şu ana kadar, kadın olmanın toplumsal olduğu söylendi.<br />

Kadın olmanın değiştirilebilir bir şey, bir devrim konusu olduğu<br />

söylendi. Arzunun tartışılabilir olduğu, mutlak bir şey olmadığı<br />

söylendi. Ne kaldı? Emek süreci. “Nasıl çalışıyoruz?” meselesi<br />

kaldı. Bunu da, en azından biz, Christine Delphy’den öğrendik.<br />

Christine Delphy 1941 doğumlu, hâlâ yaşıyor.<br />

Baş düşman kim? Erkekler mi?<br />

Delphy, Fransa’da öğrenim görüyor, ABD’ye gidiyor, oradaki insan<br />

hakları hareketine katılıyor, sonra tekrar Fransa’ya dönüyor. İlk açlezbiyen<br />

örgütlerden biri olan Gouines Rouges’un (Red Dykes) 6 kurucuları<br />

arasında yer alıyor. “Dyke”ın Türkçe tam karşılığı nedir bilmiyorum,<br />

eminim Türkçe’de karşılığı bulunmuştur. Red Dykes,<br />

“Kızıl Erkeksi Lezbiyenler” demek. Bu örgüt Devrimci Eylem İçin<br />

Eşcinsel Cephesi’yle iş yapan, kadın erkek karışık bir örgüt. Bu örgütten,<br />

erkek örgütü olmaya başladığı için ayrılıyorlar. Dolayısıyla<br />

ilk politize oluşu lezbiyen hareketin içinde. 1970’de çok bilinen,<br />

çok güzel bir eylemdir, Simone de Beauvoir’ın da yer aldığı Meçhul<br />

Asker Anıtı’na, “Meçhul askerden de meçhulü var, o da karısı”<br />

yazılı pankart koyanlar arasında yer alıyor. Christine Delphy’nin<br />

Baş Düşman 7 adında çok önemli bir eseri var. Şimdi alıştık biz<br />

baş düşman demeye ama o zamanlar baş düşman herkesin içini<br />

ürperten bir laf. Baş düşman kim? Nasıl yani erkekler mi?<br />

6 Fransız radikal feminist lezbiyen hareketi olan Gouines Rouges (Red Dykes), 1971<br />

yılının Nisan ayında hem feminist hareket hem de eşcinsel hareket içinde lezbiyenlerin<br />

varlığını görünür kılmak için ortaya çıkan lezbiyen feminist bir örgütlenmedir.<br />

Daha ayrıntılı bilgi için bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/Gouines_rouges<br />

7 Delphy, Christine, (1999), Baş Düşman: Patriyarkanın Ekonomi Politiği, Saf Yayıncılık,<br />

(çev. Handan Öz&Lale Aykent Tunçman), İstanbul<br />

16 17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!