28.09.2014 Views

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

Amargi Feminizm Tartışmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İstanbul <strong>Amargi</strong> - <strong>Feminizm</strong> Tartışmaları<br />

Diziler nasıl yapılıyor/yazılıyor, nasıl okunuyor?<br />

Algın: Tatminsizlik simgesi olarak da gösterildi.<br />

Nükhet: Aynen. Bütün orta yaşlı kadınlar, genellikle bütün dizilerde<br />

tam da böyle resmediliyor.<br />

Feyza: Şu da olabilir: Fatmagül’ün suçu yok, hepsi ona destek oluyor,<br />

sanki “Bu kadar da olur mu?”yu kırmak için, yenge bazen izleyicinin<br />

ağzıyla da konuşuyordu. Tam da insanın aklından geçeni,<br />

içinden geçeni böyle söyleyiveren bir karakterdi, onun için biraz da<br />

komplike bir karakterdi, kötüyü temsil ediyordu ama esas kötüler<br />

diğer adamlardı. Mesela şu da var: Bir yerde dayak yedi bu kadın.<br />

Nükhet: Eski sevgilisinden.<br />

Feyza: O mesela korkunç bir şeydi çünkü bütün izleyiciler twitterda<br />

“Oh olsun!” yazdılar. “Hepimiz dövmüş sayılırız.” Dolayısıyla<br />

o alanı açıyordu. Bütün o ataerkil normu açık eden ve aslında o<br />

çözümlerin o kadar kolay olmadığını da gösteren bir karakterdi.<br />

Hazal: Bir de edebiyatta falan da kötü yenge ya da onun muadili<br />

kıskanç teyze var. Esas kız zaten iyi ve güzel olmak zorunda, bir de<br />

anne ya da anaç karakterler var dolayısıyla ortada bir yerde kalmış<br />

ama uzaktaki düşman da değil, tam kötü kadın da değil, ailemizin<br />

içinde, bize en yakın olan ve bizim kötü olmamızı isteyen bir<br />

kadın yenge figürü. Bütün hikâye de onun tatminsizliği ve sürekli<br />

daha fazlasını istemesi üzerinden kuruluyor.<br />

Nükhet: Aynen öyle. Tabii ki bunun abartılı hali o yenge, hepimizin<br />

aslen bildiği bir karakter. Bu da bildiğimiz anlatıların içinde<br />

olan bir hikâye. Düşünsenize, evlendirildiğinde kızı alıp, gerdek<br />

odasına sokan yengedir zaten. Daha ne olsun? O rolü yapan yenge<br />

kendi çerçevesi içinde en gerçekçi çözümü de bulmuştu. Kendini<br />

de Fatmagül’ü de kurtaracak, yani herkes için bir çözüm bulmuştu,<br />

Fatmagül sadece kendini kurtardı, onları bıraktı. Öbür tarafı<br />

da görebilmek mümkün. Feyza’nın söylediği, önemli bir şey var:<br />

Seyircinin sesi ne zaman ve nerede belirecek dizilerde o da çok<br />

belli değil ve bu da çok ilginç bence.<br />

Algın: Ama işte, izleyicinin neresini kaşıyorlarsa orasını patlatıyorlar<br />

sonunda. Ve seyirci de o patlamayla patlıyor.<br />

Nükhet: Evet. Dövünce oh, dediler.<br />

Katılımcı (f): Yenge’nin adı Mukaddes’ti sanırım, o dayak yediği<br />

günü hatırladım fakat kadının durumu içler acısıydı. Aslında<br />

yaşadığı bir trajedi, aşk uğruna, bir adamla kaçamak yaptı diye,<br />

bütün bunlara “Oh ne güzel dövdüler,” gibi bir tepki vermek…<br />

Nükhet: Ama demin söylediğimiz mesele; toplumsal normların<br />

ataerkilliğini açık ediyor ve kapatıyor. Onun için bu diziler çok ilginç,<br />

orada kadını anlamamak mümkün değil; gösteriyor da onu,<br />

“Gel, anla bu kadını,” diyor ama ondan sonra da cezalandırıyor.<br />

Bence zaten bütün bu gelgitlerle, çelişkilerle işliyor bu diziler.<br />

Öyle düz olsa kim seyreder? O yüzden “Tek Türkiye”, “Şefkat Tepe”<br />

gibi kötü dizileri seyretmiyoruz. Sinema ve televizyon izlemede<br />

eğitilmiş, kodları bilen bir seyirci var artık ve bu seyirci 1990’ların<br />

seyircisi değil. 2010’ların seyircisi çok daha fazla bilen ve daha<br />

fazla şey talep eden bir seyirci. Onun için karmaşık hikâyeler var,<br />

Lost’u izlemiş bir kuşağa -ki ben izlemedim, ben Buffy’ciydim-<br />

(Gülüşmeler) o senaryoları ve hikâyeleri izlemiş olan seyirciye artık<br />

o dümdüz hikâyeleri veremiyorsun.<br />

Katılımcı (g): Ama bir ara Tek Türkiye de, Şefkat Tepe de çok<br />

izlendi.<br />

Nükhet: Evet, ne zaman Kürt meselesi alevlense o zaman izlendiler…<br />

Ayşe: Ben gerçekten dizi izlemiyorum ama bizim evde herkes izliyor.<br />

Bizim evde de bir RTÜK var ve RTÜK evde olduğu saatlere<br />

denk geldiği için çok sinirlerim bozuluyor, dizi izlemek benim<br />

için işkenceye dönüşüyor, tartışmalar, konuşmalar vs. RTÜK benim<br />

babam oluyor…<br />

Nükhet: Anladık zaten. (Gülüşmeler)<br />

Ayşe: Evet, bir taraftan normları kırıyor bu diziler ama bir taraftan<br />

da normların devamını da sağlıyor. Ben bunu babamla yaşadığım<br />

son on yıllık ilişkide çok net görebiliyorum. Bir yandan da<br />

kadınla erkek arasındaki izleme farkını da düşünüyorum. Teyzem<br />

inanılmaz bir televizyonkoliktir, sabahtan akşama kadar kesintisiz<br />

bütün programları izler. Babamın o inişleri ve çıkışlarıyla, teyzemin<br />

bir kadın olarak inişleri ve çıkışları çok farklı. Teyzemde<br />

başka bir biçimde gelişiyor, bir paranoyaya dönüşebiliyor ya da<br />

tepkiler duygusallık üzerinden gidebiliyor. Bu noktada izleyicilerin<br />

dizileri doğru okuyabilmesi cinsiyetle de değişebiliyor mu?<br />

Onu merak ediyorum, siz bunun araştırmasını da yapmışsınızdır<br />

muhakkak...<br />

Nükhet: Doğru okuma diye bir şey yok, tam da diziler bu çoklu<br />

okumaya açık. Hem teyzene konuşabilir, hem babana konuşabilir.<br />

Dizi bunu kurgusuyla mümkün kılıyor, çok izlenmeyi de böyle<br />

sağlıyor. Dolayısıyla doğru noktadan değil, herkes kendi yerinden<br />

okuyor.<br />

Ama erkekleri daha çok çeken diziler var. Mesela ben bu<br />

dizi araştırmasına “Bizimkiler” üzerinden başladım, bunu biliyor<br />

muydunuz? Bu araştırmaya o zaman bölümden bir arkadaşımın<br />

“Bizimkiler dizisini niye benim eşim habire seyrediyor?” diye<br />

sormasıyla başladım. “Süper Baba”, “Ekmek Teknesi”, Bizimkiler,<br />

bunlar erkekleri çağıran diziler. “Kurtlar Vadisi”nden bahsetmiyorum<br />

bile. Bu dizilerde şöyle bir şey var: Bu üç dizi de bir aileyi<br />

geçindirmenin problemleri üzerine kuruluydu, yani babayı, tam<br />

494 495

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!