Amargi Feminizm TartıÅmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung DerneÄi
Amargi Feminizm TartıÅmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung DerneÄi
Amargi Feminizm TartıÅmaları 2012 - Heinrich Böll Stiftung DerneÄi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İstanbul <strong>Amargi</strong> - <strong>Feminizm</strong> Tartışmaları<br />
Kürt Kadın Hareketi ve <strong>Feminizm</strong><br />
feminizmlerin var olabileceğine inanmak istememelerini de anlayamıyorum.<br />
Gerçekten bir “beyaz feministlik” var. Son zamanlarda<br />
ben buna “Beyoğlu feminizmi” de diyorum. (Gülüşmeler)<br />
Nilgün: Arada Bakırköy’e de gidiyoruz.<br />
Nükhet: Feministler eleştirmeyi, düşünmeyi unutup, sadece eylemeye<br />
odaklandıkları zaman çok ciddi problemler oluyor ama<br />
bence düşünme tarafı “Bu jineoloji size neden lazım?” sorusu çerçevesinde<br />
belki size de sorulabilir.<br />
Corinna: Ben kötü bir rol üstlenmek istiyorum. Anlayabildiğim<br />
kadarıyla söylediklerine çok katılıyorum. Jineolojiyi daha çok bir<br />
dönemin pratiğinin ismi olarak anlıyorum açıkçası. Peki, jineoloji<br />
içinde lezbiyen ilişkilere yer var mı?<br />
Figen: Jineoloji cinsel yönelimi de tartışacak, jineoloji bütün bu<br />
tartışmaların alanı olacak.<br />
Corinna: Peki, pratikte nasıl?<br />
Figen: Bir bilim dalı jineoloji ve bilim dalının içerisinde bu da<br />
tartışılacak, kadın ve doğa ilişkisi de tartışılacak. Kadın ve iktidar<br />
da tartışılacak.<br />
Nilgün: Cinsel yönelim meselesi zaten Kürt hareketinin de,<br />
DÖKH’ün de gündeminde olduğu için, tarif edilen jineoloji bunları<br />
da dışarıda bırakmayacak bence.<br />
Corinna: Sürdürülen tartışmalar içinde lezbiyen ilişkiler nerede<br />
ortaya çıkıyor? Bunu çok merak ediyorum. Türkiye’de yaşayan<br />
Alman bir feminist olarak benden beklenen bir klişe olabilir,<br />
bunu sormuş oldum ama bu konuda hiçbir şey bilmiyorum ve<br />
çok merak ediyorum. Burada gördüğüm ortamda da bu soruyu<br />
kötü anlaşılmadan sorabilirim diye düşündüm.<br />
Figen: Lezbiyenliğe Kürt Kadın Hareketi’nin bakışını mı merak<br />
ediyorsun acaba? Yoksa bu jineolojinin neresinde olacak diye bir<br />
sorun mu var?<br />
Corinna: Lezbiyenlerin hayati tehlikesi var. Kendimizi ne olarak<br />
tanımlarsak tanımlayalım, lezbiyenlerin yaşama hakkını korumak<br />
için feminist hareketlerde lezbiyen görünürlüğüne yer vermenin<br />
çok önemli olduğunu düşünüyorum. Feministler çok küçük bir<br />
azınlık olarak başladılar ve inanılmaz bulunan, acayip karşılanan<br />
ilk talepleri ortaya çıkardılar. Sol hareketteki erkeklerden ve kadınlardan,<br />
her yerden tokat yediler. Peki, Kürt Kadın Hareketi’nde<br />
lezbiyen ilişki nasıl tartışılıyor? Hangi kadınlar bunu nasıl ele alıyorlar?<br />
Gerçekten daha çok anekdot ve pratik duymak istiyorum.<br />
Nilgün: “Lezbiyen ilişki yaşıyorlar mı?” diye soruyorsun.<br />
Corinna: Yaşıyorlar mı, açık mı, kapalı mı, gizli mi? Durum izin<br />
vermediği için yaşanmıyor mu? Zaten dağlarda ilişki yasağı olduğunu<br />
duyuyoruz. Bir de senin de çok doğru söylediğin gibi yukarıda<br />
savaş uçakları uçarken ne tartışacağım ki? Ne kadar olabilir<br />
farkındayım ama sormuş olmak istedim.<br />
Figen: Anladım.<br />
Teorik bilgi üretiminde ayrıştırıcı pratikler<br />
Esen: Jineoloji metninde bahsedilen feminizm Liberal <strong>Feminizm</strong>,<br />
çünkü şöyle cümleler var: “Mevcut feminist hareketlerin liberalizmden<br />
kopup, sistem karşıtı güçler haline geldiklerini iddia etmeleri<br />
kendilerini yanıltmak olacaktır. <strong>Feminizm</strong>in baş sorunlarında<br />
birisi söylendiği gibi radikalizm ise o zaman öncelikle liberal alışkanlıklarla,<br />
düşünce ve duygu tarzları ve yaşamları ile ilgisini koparıp,<br />
arasındaki kadın düşmanı uygarlığı ve moderniteyi çözümlemesi<br />
gerekir. Bu temelde anlamlı çözüm yollarına yüklenmesi<br />
gerekir.”<br />
Bunun yanı sıra metindeki bütün cümleler bir bilim olma iddiası<br />
taşıyor ve cümleler “dır, dir” diye bitiyor. Bir bilim olma iddiası<br />
varsa “nesnellik” taşıyan “dır, dir”le biten cümlelerin referansı<br />
nedir? Güneş’in söylediğiyle bağlantılı olarak feminizmi tanımlama<br />
ve eleştirme biçiminde teori ve pratik birbirine geçmiş durumda.<br />
<strong>Feminizm</strong>in teorisiyle pratiğini kimi zaman farklı düzlemlerde<br />
tartışmamamız gerektiğini daha önceki <strong>Feminizm</strong> Tartışmaları<br />
etkinliklerinde de konuşmuştuk. Örneğin sosyalist hareketlerle<br />
feminist hareketin ilişkisini tartıştığımızda “Kurtuluşumuzun temeli<br />
sınıf mı, cinsiyet mi?” diye sorduğumuzda ya da son etkinlik<br />
olan forumda “Milliyeti, etnisiteyi görmezden gelen bir feminizm<br />
nasıl olur?” diye sorduğumuzda, bütün bunları teorik ve pratik<br />
düzlemde farklı iki şekilde tartıştık aslında. Metin feminizm ile<br />
teori düzeyinde konuştuğunu iddia ediyor ama bence bu iddianın<br />
kendisi feminizmin teorisini tamamıyla yok sayıyor.<br />
Nükhet hocanın söylediği gibi Beyoğlu’na sıkışmış bir feminizm<br />
olabilir ama eleştirilen feminizm, o feminizm mi?<br />
Jineolojinin feminizmi neden ve nasıl kapsayabileceğine dair somut<br />
hiçbir veri yok. Bence jineolojinin feminizmle şöyle ciddi bir<br />
tezatlığı da var: Jineoloji kadın doğasından yani bir özden bahsediyor<br />
ve böyle bir öz, tam da ataerkil sistemin kadına dair ürettiği<br />
bilginin özüdür. Bu özü ise tarihselleştirerek anaerkil döneme dayandırıyor.<br />
Şu anda anaerkil dönemin yaşandığına dair bir kanıt<br />
bulunmazken metinde “Anaerkil dönemin yaşandığının aksi iddia<br />
edilemez,” diyor. Bilimsellik iddiası taşıyan bir metnin, bu iddialarının<br />
hangi çalışmalara dayandığını belirtmesi gerekmez mi?<br />
Peki, kadın doğası nedir? Nükhet hocanın da dediği gibi “Kadın<br />
erkeğin karşıtı mıdır?” Buna göre kadın doğası da erkek doğası-<br />
64 65