Vilâdetin, insanlığın da vilâdeti oldu. Dost-düşman ... - Yeni Ümit
Vilâdetin, insanlığın da vilâdeti oldu. Dost-düşman ... - Yeni Ümit
Vilâdetin, insanlığın da vilâdeti oldu. Dost-düşman ... - Yeni Ümit
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
YENi ÜMiT<br />
Doç. Dr. İsmail ALBAYRAK *<br />
Ocak / Şubat / Mart - 2006 / 71<br />
Bir Peygamber ÂŞIĞI ve Türk <strong>Dost</strong>u:<br />
Muhammed Marmaduke<br />
Pickthall*<br />
Batı’<strong>da</strong> İslâm’la müşerref olmuş pek çok bahtiyar<br />
kimse vardır. Bu bahtiyar insanlar<strong>da</strong>n birisi de Muhammed<br />
Marmaduke Pickthall’dır. İslâm’ı sadece<br />
bir din değil hayat tarzı olarak <strong>da</strong> benimsemesi,<br />
seçmiş <strong>oldu</strong>ğu din hakkın<strong>da</strong> devamlı yeni bilgiler öğrenmeyi<br />
ve öğrendiklerini din<strong>da</strong>şları ile paylaşması, <strong>da</strong>ha <strong>da</strong> önemlisi<br />
yaşadığı her yerde mensup <strong>oldu</strong>ğu ümmetin problemleriyle<br />
ilgilenmesi bizim için onu <strong>da</strong>ha özel kılmaktadır. Makalemizde<br />
bu çerçevede Pickthall’ın hayatını, İslâm’a bakışını ve<br />
Efendimiz (s.a.s.) hakkın<strong>da</strong>ki genel düşüncelerini özetlemeye<br />
çalışacağız.<br />
Pickthall, 7 Nisan 1875 yılın<strong>da</strong> Londra’<strong>da</strong> doğdu. Babası<br />
ve büyükbabası Anglikan papazıdır. İki üvey kız kardeşi de<br />
rahibe olarak kilisede aktif çalışmıştır. Babasını altı yaşın<strong>da</strong><br />
kaybeden Pickthall, küçük yaşta yakalandığı bazı hastalıklarla<br />
mücadele ederken aynı zaman<strong>da</strong> erken dönemde başlayan<br />
yabancı dil çalışmalarını <strong>da</strong> sürdürmüştür. Yabancı dil konusun<strong>da</strong>ki<br />
başarısı onu yurt dışın<strong>da</strong> çalışmak üzere dışişlerinin<br />
açtığı sınava girmeye sevk etmiştir. Sınav<strong>da</strong> başarılı olamayan<br />
Pickthall, aile dostu Thomas Dowling’in <strong>da</strong>vetini kabul<br />
ederek 1894-5’te Filistin’e gitmiştir. 1 Önce Kahire’ye gelmiş<br />
ve ora<strong>da</strong> Arapçasını ilerletmiştir. O’nun ikinci durağı Dowling’in<br />
papazlık yaptığı Filistin’dir. Pickthall bölgeyle ilgili<br />
ilk izlenimlerini bize şöyle anlatır: ‘Binbir gece masalların<strong>da</strong><br />
okuduğum manzaranın aynısını Şam, Halep, Kahire, Kudüs’te<br />
gördüm. Her ne ka<strong>da</strong>r insanların fakirliği dikkati çekmekte<br />
ise de hayattan zevk aldıkları her hallerinden belliydi.<br />
Bu insanların biz Avrupalılar<strong>da</strong>ki zengin olma, yaşama hırsı<br />
ve ölüm korkusu gibi endişeler taşımadıklarını hissettim.’ 2<br />
Bura<strong>da</strong> kaldığı süre içerisinde İslâm’a duyduğu sempati<br />
nedeniyle Müslüman olmayı isteyen Pickthall’in bu arzusu,<br />
etrafın<strong>da</strong>ki kimseler tarafın<strong>da</strong>n hemen kabullenilmemiştir.<br />
Bazıları onun İslâm’ı hemen kabul etmeyişinin arkasın<strong>da</strong>ki<br />
sır perdesini açıklarken annesinin endişelerinden ziyade Şam<br />
camiinin yaşlı bir o ka<strong>da</strong>r <strong>da</strong> tecrübeli imamının telkinlerinden<br />
kaynaklandığını söylemektedirler. Yaşlı imam ona annesini<br />
rencide etmemesini, memleketine dönmesini ve yaşının<br />
biraz <strong>da</strong>ha olgunlaşmasını beklemesini tavsiye etmiştir.<br />
Genç Pickthall, yaşlı imamın vakur ve kibar <strong>da</strong>vranışlarını o<br />
dönemlerde İslâm dünyasın<strong>da</strong> arz-ı en<strong>da</strong>m eden Hıristiyan<br />
misyonerlerle karşılaştırdığın<strong>da</strong> biraz garipsediğini söylese<br />
de ileri ki yıllar<strong>da</strong> İslâm’a girmeye yönelik bu ilk teşebbüslerini<br />
romantizm ve doğunun büyüleyiciliğiyle izah etmekten<br />
de kendini alamamıştır. Daha sonraki olaylar yaşlı imamın,<br />
onu Müslüman olmayı düşünmeye ve İslâm’ı araştırmaya<br />
sevk etmekle isabetli <strong>da</strong>vranışta bulunduğunu göstermektedir.<br />
Bu olay<strong>da</strong>n neredeyse yirmi yıl sonra Pickthall İslâm’ı<br />
seçmiştir ki ona göre bu dönem Müslümanlığı çok <strong>da</strong>ha iyi<br />
öğrendiği, gönülden ve iradi bağlandığı yıllara rastlamaktadır.<br />
Muhtemelen İslâm’a ve Müslümanlara duyduğu bu<br />
yakınlık dolayısıyla hakkın<strong>da</strong>ki haberlerin ailesine ulaşması<br />
nedeniyle Pickthall <strong>da</strong>ha yirmi yaşına girmek üzere iken annesinin<br />
ricası üzerine tekrar İngiltere’ye geri çağrılır. 3<br />
1896 yılının başların<strong>da</strong> İngiltere’ye geri dönen Pickthall<br />
ora<strong>da</strong> Muriel hanımla evlenir. Kısa bir süreliğine İsviçre’ye<br />
gider ve ora<strong>da</strong> yazarlık hayatına <strong>da</strong> başlar. 4 Değişik<br />
roman denemelerinin yanısıra 1906’<strong>da</strong> The House of Islam<br />
(İslâm’ın evi) adlı eserini yazar. On yıl sonra (1907) ikin-<br />
9