30.01.2015 Views

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İslâmî öğretimi mümkün mertebe yasaklamaya çalıştı. Zemur beldesinde Fransız<br />

yöneticiden başka hiçbir hristiyan olmamasına rağmen, daha önce camii yapımı için tahsis<br />

edilen arsada cami yapımına izin verilmedi. Bu arsa kilise yapımı için misyonerlere verildi.<br />

Fas'a girerken, Fas yönetimi ile yaptığı "Himaye anlaşması"nı hiçe saydı. Halktan<br />

direnenleri çeşitli zulüm ve işkencelerle hapislere doldurdu. Ülkede tam bir terör havası<br />

estirmekteydi.<br />

Oysa "Himaye anlaşması" şöyle diyordu:<br />

"Fas dahilinde Fransa'nın yapacağı ıslahatlar kesinlikle İslâm dini hükümlerine aykırı<br />

olmayacak, şu andaki dinî durum olduğu gibi muhafaza edilecektir. Sultanın nüfuzuna yönelik<br />

hiçbir-harekete girişilmeyecektir." (Hazr el-Âlem el-İslâmî)<br />

Öte yandan İtalya'nın, Trablusgarb'da işlediği vahşetler ciltler dolusu kitaplara dahi<br />

sığmayacak boyuttadır. Ortaçağda bile pek nadir rastlanan bu katliam ve yüz kızartıcı<br />

saldırıları kalem bile yazmaktan haya eder.<br />

Bunlardan birkaç örneği Şekib Arslan'ın kaleminden dinleyelim:<br />

"İtalyanların Cebel-i Aktar'da meskun seksen bin Arabi yurtlarından çıkararak çöllere<br />

sürmeleri üzerine bu insanların tamamına yakını hayatlarını kaybetmiştir. Bunların hayatta<br />

kalabilen 4-15 yaş arası çocuklarım ise İtalyanlar sahiplenerek onları birer misyoner olarak<br />

yetiştirmek üzere Vatikan'a göndermişlerdir.<br />

Kulakların işitmediği, gözlerin benzerini görmediği daha nice zulüm ve katliamlar!.. (Hazr<br />

el-Âlem el-İslâmî)<br />

Kısaca hilafet düzeni, son dönemindeki zaafiyetine rağmen Haçlı bağnazlığı ve sömürü<br />

emellerinden kaynaklanan Avrupa saldırılarını püskürtebilirdi. Halifenin cihad ilan etmesiyle<br />

ümmet hemen saflarını sıklaştırır ve halifenin kalbi üzere birleşir, onun vereceği emirleri<br />

beklerdi.<br />

Akidelerinin gerçeği buydu.<br />

(Sultan Abdülhamid bu gerçeğin farkındaydı. Daha önce hatıralarından naklettiğimiz gibi,<br />

Batılı devletlerin hilafet silahından korktuklarını biliyordu. Ve o bu silahı İttihatçıların<br />

darbesine kadar en etkili şekilde kullanmıştır.)<br />

Halife, Ebu Bekr (r.a.)dan beri İslâm <strong>hilafetin</strong>i temsil etmekteydi. Ebu Bekr ise Resulullah<br />

sallallahu aleyhi ve sellem'in halifesiydi. Hilafet denince Müslümanların aklına Râşid Halifeler<br />

ve İslâm tarihi gelirdi. Onlar her ne kadar değişik yurt, renk ve milletlere mensup olsalar da,<br />

İslâm ümmetinin üyeleriydiler. İşte bu hilafet bağı son Osmanlı halifesine kadar<br />

Müslümanların kalplerinden kopmadı. Dünyanın en ücra köşesindeki Müslümanlar bile cuma<br />

hutbelerinde halifeye, vezirlerine, askerlerine karada ve denizde zafer dualarıyla mescidlerini<br />

inletiyorlardı. Onların nezdinde, Osmanlı sultanları, Allah yolunda mücahid ve Haremeyn-i<br />

Şerifeynin muhafızları idi. (Muhammed Seyyid Geylani, Edeb el-Mısri fi zıll el-Hukm el-<br />

Osmânî.)<br />

Mısır'ı işgal eden Napolyon bu hakikatin farkına varmıştır. Dağıttırdığı ilanlara Fransa'nın<br />

sultana dost olduğunu ve Mısır'ı tekrar Osmanlı sultanına bağlamak için buraya geldiğini<br />

yazmıştır.<br />

Sonra zaman çarkı döndü ve Birinci Dünya Savaşı patlak verdi. Osmanlı sultanının cihad<br />

ilan ederek İngiliz ve Fransız sömürüsü altındaki Hint ve Arap Müslümanları cihad sancağı<br />

altında birleştirme tehlikesini sezen İngilizler, her zamanki kıvrak zekalarını kullandılar ve<br />

Mekke emiri Şerif Hüseyin'i kandırarak kendi saflarına çektiler. Mekke emiri Şerif Hüseyin'in<br />

Osmanlıların cihad ilanı üzerine Resulullah'ın sancağını İstanbul'a göndermesi gerekiyordu.<br />

Böylece tüm Müslümanlar cihad sancağı etrafında birleşerek küffar ile savaşacaklardı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!