30.01.2015 Views

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Abdülaziz olayında muhakeme edilip suçlu bulunduktan sonra da Sultan Abdülhamid onu<br />

gene affetmeye hazırdı. Ancak Mithat Paşa, deyim yerindeyse kendini kendisiyle vurdu.<br />

İngiliz konsolosluğuna sığınmak istedi. Konsolosun tatilde olduğunu öğrenince Fransız<br />

konsolosluğuna sığınarak orada saklandı!<br />

Bu durum karşısında kendimizi Sultan Abdülhamid'in yerine koyalım ve düşünelim. Bu<br />

olayı duyan Abdülhamid dehşete kapılmış ve sarsılmıştı. Şöyle yazıyor:<br />

"Devletimizin tarihi boyunca böyle bir olay vuku bulmamıştır. Bu olay, dost ve<br />

düşman önünde Osmanlının yüzünü kızartmış, başını eğdirmiştir. Olayı duyunca âdeta<br />

başımdan kaynar sular dökülmüş gibi şoke oldum. Onun bu yaptığı, yargılandığı<br />

olaydan daha ağır bir suçtur ve ben bu suçu asla affedemem." (Hatıralar, Sultan<br />

Abdülhamid Han).<br />

Ancak Abdülhamid onun devlete bazı hizmetlerinden dolayı idam hükmünü, hapis<br />

hükmüne çevirmiştir!<br />

Sultanın daha sonra, onu öldürttüğü hikâyesine inanacak mıyız<br />

Mahkemenin verdiği ölüm hükmünü imzalamak, böylece işi mahkemeye bırakmak<br />

varken, niye bu işi kendisine maletsin ki<br />

Abdülhamid'in psikolojik durumunu iyi tahlil edersek onun suçsuz olduğu gerçeğini daha<br />

iyi anlayabiliriz. Askerlerini Müslüman kanı dökülmesin diye İttihatçılara karşı koymaktan men<br />

eden o değil midir<br />

Bir Cuma namazı çıkışında uğradığı suikast girişimine gösterdiği tepkiyi hatırlayalım.<br />

Kendisiyle değil, diğer yaralı ve ölülerle ilgilenmiş, arabasının dizginlerini eline alarak büyük<br />

bir cesaret örneği sergilemiştir. (Hatıralar, (Sultan Abdülhamid Han).<br />

Yönetimden uzaklaştırılıp, sürgüne gönderildiği zaman da subaylarından birinin<br />

suikastine maruz kalmış, bu hadise üzerine şöyle demiştir:<br />

"Ölüm, yaşlılık çağına ulaşmış biri için Rabbine kavuşmadır. Ancak öldürtmek<br />

hayatım boyunca nefretimi mucib olmuştur. Bana baskı yapanlar genelde bendeki bu<br />

duyguyu keşfedememişlerdir." (Hatıralar, Sultan Abdülhamid Han).<br />

Böyle bir psikolojik yapıya sahip olan Abdülhamid'in, Mithat Paşa'yı öldürtmesi ihtimali<br />

yoktur. Kendisine yöneltilen bu ithamları bilmesine rağmen önemsememişti.<br />

İman ve takva kokan yazılarını okuyalım:<br />

"Onun ölümünün sorumluluğunu üzerime atmak istiyorlar. Atsınlar bakalım. Yarın<br />

Cenab-ı Hakk'ın huzurunda hesap gününde yüzüm ak, alnım açık olacak. Eğer Allah<br />

beni bu konuda hesaba çekecekse, beni devletine ihanet eden bir sadrazamı affettiğim<br />

için çekecektir. Bu yolda Rabbimin bana vereceği cezaya razıyım." (Hatıralar, Sultan<br />

Abdülhamid Han).<br />

İkinci Bölüm<br />

Giriş<br />

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla<br />

"Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin" "Çünkü böyle<br />

davranırsanız, Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah'a ve<br />

Resulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!