hilafetin-ilgasinin-arka-plani
hilafetin-ilgasinin-arka-plani
hilafetin-ilgasinin-arka-plani
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İzmir zaferinin hemen akabinde, niçin hilafet ve yönetimi birbirinden ayırdınız<br />
Bunu hangi gerekçeyle yaptınız<br />
Onları buna iten neden sadece yönetimi Osmanoğullarından alıp, Mustafa Kemal'e<br />
nakletmek istemeleri olamaz. Böyle olsaydı, yönetimi gasp ettikleri gibi, hilafeti de gasp<br />
etmeleri gerekirdi.<br />
Aslında yönetim ve <strong>hilafetin</strong> birlikle gaspedilmesi, bu ikisini birbirinden ayırmanın yanında<br />
çok daha önemsiz kalır. Birincisinde sadece Osmanoğullarına ihanet, diğerinde ise<br />
Osmanoğullarına ihanetle beraber dine ihanet söz konusudur.<br />
Livaü'l-Mısri gazetesinde, beni eleştirip Kemalistleri savunan yazar şöyle diyor:<br />
"Mustafa Sabri'nin yürüttüğü mantık, akılları karıştırıp zihinleri bulandırmaktan başka bir<br />
şeye yaramaz. Hilafet ve hükümeti ayırmanın dinden dönmekle ne ilgisi var<br />
"Halkın, yönetimi eline geçirerek, ülke çıkarlarını, hilafet makamını kuşatan desise ve<br />
oyunlardan korumalarının, eski şeyhülislâm ve zümresinin dinî otoritelerini kullanarak ülkeyi<br />
sömürmelerine engel olmalarının İslâm'a aykırı olduğunu kimse iddia edemez.<br />
"Halkın şahsî çıkarlarını ülke ve halkın çıkarlarına tercih eden başıboşluğa dur demesi,<br />
İslâm ve ülke çıkarları gereğidir."<br />
(Yazar, "eski şeyhülislâm" derken Mustafa Sabri'yi kasdetmektedir. Eğer durum iddia ettikleri gibi<br />
olsaydı ve hilafet makamını ıslah etmek isteselerdi, beğenmedikleri şeyhülislâmı değiştirerek meseleyi<br />
halledebilirlerdi. Kemalistlerin gerçek amaçları, hilafet nizamını ortadan kaldırmaktı.<br />
Meşhur İngiliz casusu Lawrence şöyle diyor: "Bu savaş sonunda mutlaka ve mutlaka Osmanlı<br />
Sultanının dinî otoritesi ortadan kaldırılmalı."<br />
İşte Avrupa'nın amacı buydu. Hilafetin ilga edildiği gün, onların amaçlarına ulaştıkları, zafer<br />
günüydü. Lawrence el-Arab (Zühdü Fatih).<br />
Yazar, benim maksadımı anlamamış veya anlamak istemiyor. Dolayısıyla da boş ve<br />
gerçek dışı sözler sarf ediyor. Çünkü ben, <strong>hilafetin</strong> yönetimden soyutlanmasından bu iki<br />
kurumun birbirinden ayrılmasından bahsediyor, bunu reddediyorum. Eğer hilafet makamı,<br />
eski şeyhülislâmın desise ve hileleriyle kuşatılmış idiyse, bunun önüne geçmenin yolu,<br />
şeyhülislâm veya halifeyi değiştirmekten ibarettir.<br />
Yoksa, İslâm şeriatının gerektirdiği hilafet-hükûmet birliğini bozarak veya İslâm siyasî<br />
nizamını temsil eden hilafet kurumunu tahrif ederek değil. Ülke çıkarları gerçekten<br />
düşünülseydi, yapılacak olan buydu.<br />
Hem, ülke çıkarları böyle gerektiriyor diye, İslâm dini tahrif veya tebdil edilebilir mi<br />
Şeriat, hilafet ve hükümet bütünlüğünü emrederken, Müslümanların maslahatlarını<br />
gözetmekten gafil miydi<br />
Ki, Kemalistler, şeriatı Müslümanların maslahatını haleldar eden bir gaflet ve sapıklığını<br />
gördüler de, bunu düzeltmeye mi çalışıyorlar!<br />
İttihatçı ve Kemalistlere göre ben, şeriatın bu gaflet ve sapıklığını temsil ediyorum.<br />
Aramızdaki ayrılık da bundan kaynaklanıyor.<br />
Sonra, sormak istiyorum:<br />
Desise ve hileler sadece hilafet makamını mı kuşatmıştı<br />
Bozulan sadece hilafet makamı mıydı