30.01.2015 Views

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

hilafetin-ilgasinin-arka-plani

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Rivayetlere göre babası bu tayine pek razı olmamıştı. Çünkü o, oğlunun tahsilini ikmal<br />

etmesini istiyordu. Bazı <strong>arka</strong>daşlarına şöyle demişti:<br />

"Kayseri'den sonra ilim tahsilini İstanbul'da devam ettirmek üzere benden izin aldı. Sonra<br />

çok geçmeden icazetnamesini alarak hocalık makamına geçti. Bence otuz yaşına kadar<br />

tahsiline devam etmeliydi." (Mevkıf el-Akl ve'l-İIm ve'l-Âlem min Rabbi'l-Âlemîn (Mustafa<br />

Sabri)<br />

Mustafa Sabri ise kitabının girişinde babasının bu arzusunu gerçekleştirmede önüne<br />

çıkan engellerden bahsediyor. (Mevkıf el-Akl ve'l-İIm ve'l-Âlem min Rabbi'l-Âlemîn (Mustafa<br />

Sabri)<br />

Şartlar gereği önce hükümet maaşıyla ders kürsüsüne, sonra da şeyhül İslâmlık<br />

makamına oturması gerektiğini özür dileyici bir dille anlatıyor. Daha sonra konuyu yaptığı<br />

faaliyet ve çalışmalara getirerek babasının gönlünü alıyor. Onun övgü ve rızasını kazanmaya<br />

çalışıyor.<br />

Hayat hikâyesini anlatırken şöyle diyor:<br />

"Babacığım! Mebusluk ve şeyhülislâmlık makamından önce ve sonra gazete ve<br />

dergilerde, mecliste, zulüm, yıkım ve fısk siyasetlerine karşı verdiğim mücadeleyi, ayrıca<br />

ümmetin din, ahlâk, edeb ve diğer mukaddesatını savunma mücadelesiyle geçirdiğim uzun<br />

yılları, bu yolda karşılaştığım türlü türlü çile ve sıkıntıları, musibetleri görseydin muhakkak ki<br />

benimle gurur duyacak, beni övecek ve benden razı olacaktın.<br />

"İlkelerden uzaklaşmamak uğruna iki defa malımı ve yurdumu terk ettim ve bu iki<br />

hicret arasında tutuklanıp hapse atıldım. Ancak mücadele yolundan asla dönmedim.<br />

Feda ettiğim dünya zevk ve rahatından dolayı asla pişmanlık duymadım."<br />

Daha sonra konuyu, hayatının son dönemlerinde kendini ilmî cihada verdiği sıralarda<br />

yazdığı büyük kitabına getiriyor.<br />

"Akıl, ilim ve Âlimin Âlemlerin Rabbi Karşısındaki Konumu "başlığını taşıyan bu<br />

kitabı için şöyle diyor:<br />

"Kitabımda Müslüman bir öğrencinin dinî inancını çağdaş ve bâtıl akımlardan<br />

koruyabilmesi için gerekli tüm ilmî ve felsefî meseleleri topladım. Doğu ve Batının<br />

birçok ilim ve edeb ehline verdim."<br />

a - Mes'eletu'l Tercüman el-Kur'an (Kur'an'ın Tercümesi Meselesi)<br />

b - Kavli fil-Mer'eti (Kadın Hakkındaki Sözüm)<br />

c - Taht es-Sultan el-Kader (Kader'in Saltanatı Altında)<br />

d - el-Kavlu'l-Fasl beynellezine yu'minune bil-gayb vellezine lâ yü'minun. (Gaybe İman<br />

Edenlerle Etmeyenler Arasındaki Kesin Hüküm)<br />

Şeyh'in hayatını öğrendiğimiz nadir kaynaklardan biri de Prof. Muhammed Hüseyin'in<br />

Çağdaş Edebiyatta Ulusal Yönelişler kitabında, İskenderiye Üniversitesi Doğu dilleri<br />

profesörü İbrahim Sadri'den yaptığı nakillerdir:<br />

"Kemalistlerin 1923'de idareye geçmelerinden kısa bir müddet önce yurdundan ayrılarak<br />

Mısır'a hicret etti. Bir müddet Kral Hüseyin'in konuğu olarak Hicaz'da kaldı. Tekrar Mısır'a<br />

döndü. Mısır'da Kemalistlerle arasında geçen şiddetli münakaşalardan sonra Lübnan'a gitti.<br />

Orada Nimeti İnkâr Edene Reddiye kitabını bastırdı. Sonra Romanya ve Yunanistan'a gitti.<br />

Yunanistan'da 5 yıl boyunca Yarın Gazetesini çıkardı. Kemalistlerin isteği üzerine Yunan<br />

hükümetince sınır dışı edildi. Mısır'a döndü ve vefatına kadar burada kaldı. (1954)" (İbrahim<br />

Sadri Eylül 1983'de vefat etmiştir.)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!