11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kıymetli kumaştandır. Bunu da alın” der. Onu da alırlar. Zengin kimseüzülür, adamın bu şekilde davranmasına bir mana veremez. Garip kimse,gömleğini, pantalonunu... derken, sıra donuna gelir.Aslında eşkiyalar donunu almak niyetinde değiller. Fakat adam, ısrareder “ Onu da alın çünkü, çok kıymetli bir ipekten dokunmuştur!” der.Eşkiyalar bunu da almak için yönelince zengin kimse gerçek manadaçaresizliğini, aczini o zaman anlar. Artık, ne memleketindeki varlığının, nede yol arkadaşının faydası vardı. Allah’a sığınmaktan başka çaresi yoktu.Şimdi çırıl çıplak kalacak, herkese rezil olacak, bu haliyle yola nasıl devamedecek, memleketine nasıl girecek... Bu haleti ruhiye içinde, zenginliğini,kibrini, gururunu bir tarafa bırakıp, kalbi kırık şekilde Allah’a sığınır; yardımister: “Ya Rabbi! halimi, ancak sen biliyorsun. Beni bu zilletten, ancak senkurtarırsın. Yâ Rabbî! Beni kurtar!” diye dua eder.Tam bu sırada nal ve silah sesleri duyulur. Başka bir eşkıya gurubuaradıkları rakiplerini buldukları için saldırıya geçer. Neye uğradıklarınıanlayamayan birinci eşkıya grubu aldıkları eşyaları bıraktıkları gibi,saldırıya cevap vermeye başlarlar. Ortalık karışır. İki eşkıya grubu arasındakıyasıya bir kavga başlar. Çoğu ölür kalanlar da canları zor kurtararakkaçıp giderler.Zengin ile garip başbaşa kalır. Zengin kimse eşyalarını toplar,elbiselerini giyer. Garibi bırakıp yola devam etmek üzere iken, merakınıyenemeyip sorar: “Yaptığını beğendin mi? Sana iyilik yaptım, atımınterekesine aldım, seni sıkıntıdan kurtardım. Fakat, sen eşkiyalardan yanaoldun. Beni soymalarına yardım ettin. Bu insanlığa sığar mı?”Garip adam şöyle cevap verir: “ Önce seni üzdüğüm için özür dilerim.Hakkını helal et! Şunu da unutma ki, çok defa sıkıntılar zirveye çıkmadıkçave mazlum kimseler canı gönülden Allah’a sığınmadıkça, imdadı ilahiyetişmez. Bu eşkiyalar, eşyaları aldıktan sonra bizi de öldürüp gideceklerdi.Bu hâlden ancak bizi imdadı ilahi kurtarabilirdi. Bunun için de samimi birşekilde kırık kalple Allah’a sığınmamız gerekiyordu. Elbiselerini aldıklarızaman, nasıl olsa yenisi alırım, diye üzülmedin. Fakat donuna sıra gelincedurum değişecekti... Çaresiz kalıp can-ı gönülden kırk kalple Allah’asığınacağını biliyordum. Bunun için, ben ısrar edip işi bu noktaya getirmekistedim. Neticede istediğim oldu. Çaresizliğin zirveye çıkması ve kırık kalpile Allah’a sığınma bir araya gelince, imdadı ilahi yetişti ve kurtulduk.Anladın mı şimdi? “Biraz önce kinle bakan zenginin çehresi birden değişir, garipten özürdiler, hiçbir şey olmamış gibi kaldıkları yerden yollarına devam ederler...Kırık kalple yapılan dua 10.2.<strong>2001</strong>İnsanın acizliğini bilmesi, Cenab-ı Hakka sığınması çok önemli. Bununiçin bu konuya bugün de devam etmek istiyorum. Çünkü, insanın dünyadave ahirette huzura kavuşması buna bağlı. Bu acizliği anlamak için belli birbilgiye, kültüre de ihtiyaç yok. Çaresizliğimiz ortada. İnsanın aciz, çaresizolduğunu gösteren o kadar misal var ki... Mesela, insanların en büyük derdi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!