“Ey insan, sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsanı olarak,nimeti olarak gelmekte; her dert ve belâ da kötülüklerine karşılıkolarak gelmektedir. Hepsini yaratan gönderen Allahü teâlâdır.” (Nisa79) buyurulmaktadır.İnsanın başına ne gelmişse işte bu gaflet yüzünden gelmiştir. Gafletteolan kimsenin, nerede ne yapacağını, kendine ve başkalarına nasıl birzarar vereceğini tahmin etmek zordur.Hadis âlimlerinin meşhurlarından Abdullah Ömerî hazretlerinesordular: “Sık sık gaflette bulunmamamızı bildiriyorsunuz. Gafletin zararınedir?”Bu soruya şöyle cevap verdi: “ İnsanoğlu gaflete dalar ise, Allahüteâlânın emirlerini yapmaz ve yasakladığı şeyleri yapmaya başlar. İçindebulunduğu rahatı bozmak istemez. Bunun için, emr-i mârûf ve nehy-imünkeri, yani iyiliği emredip, kötülüklerden alıkoyma vazifesini terkeder.”Abdullah Ömerî hazretlerine yine sordular: “ Biz sıkıntılardankurtulmak için devamlı dua ediyoruz, fakat dualarımız kabul olmuyor.Bunun sebebi nedir? “ Bu soruya da şöyle cevap verdi:“Bu sorunuzun cevabı da yine aynı. Sevgili Peygamberimiz buyurduki: “Allahü teâlâya yalvarıp dua etmeden önce, mârûfu, yâni Allahü teâlânınemirlerini emredip, münkerden, yani Cenâb-ı Hakkın yasakladığı şeylerdenmen ediniz! İyilikleri yayıp kötülükleri uzaklaştırınız! Bunu yapmadığınızmüddetçe dualarınızın kabul olmasını beklemeyin. Yahûdi âlimler veHıristiyan din adamları, iyilikleri yayıp kötülükleri uzaklaştırmadıkları için,Allahü teâlâ onları, kendi peygamberlerinin lisânı üzere lânetleyip, umumîbir belâ vermiştir.”Sıkıntıların bir sebebi de sevgide ölçüyü kaçırmaktır. Dinimize göreher sevginin bir yeri vardır. Belli bir sırası vardır. Bu sıralar karıştırılır, birininyerini diğeri alırsa dengeler değişir. Mallarımızın, çoluk çocuğumuzun,makam mevkimizin sevgisi; yükümlü olduğumuz vazifelerimizi yapmaktagevşeklik meydana getirdiyse; belayı kendimiz çağırmış oluruz. Nitekimayet-i kerimede Allahü teâlâ, bu durumu açıkca şöyle ifade buyuruyor:“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısımakrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret,hoşlandığınız meskenler, size Allah'tan, Resûlünden daha sevgili ise, artıkAllah’ın emrini, gazabını bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayeteerdirmez.”(Tevbe 24)İnsanoğlu iyi kötü ne yapıyorsa kendine yapıyor aslında. Çünküdünyada veya ahırette bu yaptıklarının mutlaka karşılığına görüyor. Yineayet-i kerimede, “Size gelen belâ, musibet, kabahatlerinizin,günahlarınızın cezasıdır. Bununla beraber Allahü teâlâ, bir çoğunu daaffedip musibete maruz bırakmaz.”(Şura 30) buyurulmaktadır.Allahü teala, insanların dünyada ve ahırette rahat ve huzur içindeyaşamaları için İslamiyeti gönderdi. Kim dinin bildirdiklerine uyar, hayatınıbuna göre tanzim ederse, başkasına değil önce kendine iyilik etmiş olur.İslamiyete inanmasa bile kim bunlara uyarsa dünyada rahat eder. İnananahırette de rahat eder. Bugün bazı Batılı milletlerin rahat huzur içinde
yaşamaları bilmeden de olsa İslamiyetin emirlerine uymalarındandır.Dürüstlük, insan haklarına saygı, çalışkanlık... dinimizin emrettiğihususlardır.Netice olarak başa gelen herşeye sebep, insanın kendisidir. Kimsebaşka suçlu aramasın. Kur’an-ı kerimde,”Allahü teâlâ, kullarınazulmetmez, haksızlık etmez, onları azaba, acılara sürükliyen bozukdüşünceleri, çirkin işleridir. Böylece kendilerine zulüm ve işkenceediyorlar.”(Nahl 34) buyurulmaktadır.Hâşâ zulmetmez kuluna Hüdası,Herkesin çektiği kendi cezası.Atomun çekirdeğine müdahale olursa 30.3.<strong>2001</strong>Bilirsiniz, atomun bir çekirdeği var bir de bunun çevresinde elektronlar.Elektronlara müdahale atomun yapısında değişikliklere sebep olur,kimyasal reaksiyonlar meydana gelir. Bu, birçok zararlara sebebiyet verir.Fakat esas zarar, atomun çekirdeğine kontrolsüz müdahale olduğu zamanolur. Çekirdeğe müdahale edildiğinde atom infilak eder, ortalık tarumar olur.Toplum da bir atom gibidir. Çekirdeği de ailedir. Çekirdeğe müdahaleedilince cemiyet hayatı dinamitlenmiş olur, Sosyal dengeler bozulur. Sosyaldenge bozulunca da, o toplumun meydana getirdiği, millet ve milletinmeydana getirdiği devlet sarsıntı geçirir.Bugüne kadar aileye çok müdahale edildi. Fakat, bunlar yukarıdamisalini verdiğim elektron mesabesinde idi. Şuanda Mecliste görüşülmekteolan Medeni kanundaki değişiklikler doğrudan çekirdeğe müdahalederecesine gelmiştir. Bilhassa, aile reisliği ve miras meselesi ailenintoplumdaki gerçek fonksiyonunu yok eder. Sevgiden, saygıdan uzakmenfaate dayalı bir şirkete dönüştürür. Anayasamızın 41. Maddesinde,“Ailenin korunması” emredilmesine rağmen, çıkarılmak istenen kanunbunun tam tersini yapacak değişiklikler içermektedir.Daha önceki değişikliklerde olduğu gibi, Batı medeni kanunları bazalınmaktadır. Bu kanunların Avrupa’yı ne hale getirdiği ortadadır. Avrupalıaklı selim ilim adamları, bu tahribatı nasıl telafi ederiz düşüncesi ile çareleraramaktalar. Fakat ölçüleri yanlış olduğu için, çare diye yaptıkları herdeğişiklik onları çaresizliğe sürüklemektedir.Aileye önem vermezse, cemiyetin düzeni bozulur; filozofların dediğigibi, fert fert birer canavar olurlar. Batı, bu canavarlaşmada hızla yolalmaktadır. Çünkü, aileyi yok etmek için ne lâzımsa yaptılar bugüne kadar.Şimdi onlar da yaptıklarının yanlışlığını geç de olsa anladılar. Fakat çokgeç... Geriye dönüş olmaz bu saatten sonra ...Fransa’da ve Almanya’da yayınlanan dergiler sık sık bu konularıgündeme getiriyorlar. Giderek çöken aile kurumunu kurtarmayaçalışıyorlar... Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, boşanma oranlarının çokyüksek olan Avrupa’da, yakında aile mefhumunun kalmayacağı endişesinidile getiriyorlar.
- Page 2 and 3: görüşebilirsin. Yok, sesi gür b
- Page 4 and 5: İnsanoğlu hep sıkıntısız olur
- Page 6 and 7: sevkeder. Tamam mı devam mı, diye
- Page 8 and 9: aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şek
- Page 10 and 11: Ne yapalım artık bu tür tepkiler
- Page 12 and 13: Yüce olan Allahın, "Kim bir köt
- Page 14 and 15: Dünya derin bir deryâdır 3.2.200
- Page 16 and 17: kıymetli kumaştandır. Bunu da al
- Page 18 and 19: Çağırıp durumunu sorar. O da ol
- Page 20 and 21: Başarılı olmanın kuralları 17.
- Page 22 and 23: yaralı veya değil patır patır d
- Page 24 and 25: sonra da devam edecektir. Mühim ol
- Page 26 and 27: İnsana gelen bu iki bilginin doğr
- Page 28 and 29: tohumlarını ekmiş, daha sonraki
- Page 30 and 31: gülebilmenizi; para konusunda tart
- Page 32 and 33: Olumsuzlukların konuşulmamasını
- Page 34 and 35: Yine yıllardır halkın kurban der
- Page 38 and 39: Yapılan araştırmalara göre, Tü
- Page 40 and 41: Çocuklarımız niçin bizim gibi d
- Page 42 and 43: "Yâ Rabbi, beni îmân ve islâmda
- Page 44 and 45: da buradaydı zaten. Bu, sadece yaz
- Page 46 and 47: Bu bozma işini tam istedikleri kı
- Page 48 and 49: Eskiden buna çok dikkat edilirdi;
- Page 50 and 51: esas kaynak, Kur’an-ı kerim ve H
- Page 52 and 53: kazandığından fazla harcayana da
- Page 54 and 55: kimseye, aynı yerde yine rastladı
- Page 56 and 57: Büyük âlim Süfyân-ı Sevrî ha
- Page 58 and 59: Pek derindir bu kazan hemen bulunma
- Page 60 and 61: Ülkemizin en büyük çıkmazları
- Page 62 and 63: Amerikan ve Batı cemiyetleri için
- Page 64 and 65: Ecdadımızın “ateş ve barut”
- Page 66 and 67: sonraki antlaşmalar hep bu şartla
- Page 68 and 69: gerçek islamı öğrenirler diye k
- Page 70 and 71: “Roma İmparatorluğunun Yükseli
- Page 72 and 73: Dedik ya maksat o değil, maksat ü
- Page 74 and 75: ir şekilde ahlâksızlığa doğru
- Page 76 and 77: Peygamber efendimiz de; “Lût kav
- Page 78 and 79: Heyet başkanı, önce cemiyetin ga
- Page 80 and 81: Başına kaldırıp, “ Evlad, iyi
- Page 82 and 83: ibâdetlerde kullanmak, meselâ, ra
- Page 84 and 85: O zamana kadar zorlamalar ile namaz
- Page 86 and 87:
İngilizce, Unidentified Flying Obj
- Page 88 and 89:
koyup düşünün; eksiniz mi fazla
- Page 90 and 91:
Mehmet cevap, vermez ama daha beter
- Page 92 and 93:
vakit bulamazsanız, tövbe edersin
- Page 94 and 95:
Bid’atin ne kadar tehlikeli bir g
- Page 96 and 97:
“Vatan sevgisi imandandır” had
- Page 98 and 99:
Batı’nın Osmanlı ile mücadele
- Page 100 and 101:
asırlarca ayakta tutmasını becer
- Page 102 and 103:
de dâhi ile.Dehâ genellikle sosya
- Page 104 and 105:
Dünya ve ahiret saadeti için 18.8
- Page 106 and 107:
kanının dökülmesine, hem de sah
- Page 108 and 109:
Eğer ilim adamları, gençler, İs
- Page 110 and 111:
Atomdan - Hücreye, gezegenlerden -
- Page 112 and 113:
Dinimize göre, gayrimüslime “Ra
- Page 114 and 115:
herşeyden önce insanoğluna diğe
- Page 116 and 117:
Bütün mesele şunda düğümleniy
- Page 118 and 119:
Bu hâdiseden sonra, kilisenin yar
- Page 120 and 121:
gelseler de burada yaşayamayıp ö
- Page 122 and 123:
Pâdişâh şöyle cevap verdi, “
- Page 124 and 125:
de rahatsız ettiğinden, bunların
- Page 126 and 127:
yardım, hattâ kiliselerini tamir
- Page 128 and 129:
alemlerini geçip, bilinmeyen, anla
- Page 130 and 131:
çıkarmamak Ehli sünnet olmanın
- Page 132 and 133:
öyle terbiye etmesi yüzünden, il
- Page 134 and 135:
Bunun üzerine Efendimiz; “Bizi a
- Page 136 and 137:
olmayan emirlerini açıklamışlar
- Page 138 and 139:
çok önemli olsaydı, bildirilirdi
- Page 140 and 141:
Aklın çok olmasının alameti 10.
- Page 142 and 143:
Onbir ayın sultanı; Ramazan ayı
- Page 144 and 145:
ederdi. Sahûru geciktirmek ve ift
- Page 146 and 147:
da, saraylara yakın olan Beşikta
- Page 148 and 149:
şeyler husûsunda elinden geleni e
- Page 150 and 151:
yoktur. Osmanlı mülkünde yok den
- Page 152 and 153:
artırıyordu. Osmanlının bu huzu
- Page 154 and 155:
idi. Bundan dolayı, pek çok mille
- Page 156 and 157:
Sonunda bulutlar dağıldı; Vatika
- Page 158 and 159:
Burada önemli olan, sıkıntılard
- Page 160:
Teknedeki papaz da Oruç Reis hakk