yaralı veya değil patır patır düşmeleri de anlaşılan bu yüzden olmalı idi.Bazıları yere düştükten sonra toparlanıyorlar koşmaya başlıyorlardı.Tito çok keyifli idi. Bana “Bu sülünler Mohaç’dan kaçmışlar,Osmanlı’dan kaçmışlar...!” diyerek latife etmek istedi. Kendisine “Bizler artıkOsmanlı değiliz..!” diyecek oldum. Daha tercümeyi beklemeden,“Osmanlısınız bre. Osmanlısınız.. Ne çekiniyorsun Osmanlıyımdemekten..? Biz bu memlekette altı milleti bir arada yaşatmayı, yönetmeyiOsmanlı’dan öğrendik..!” dedi.Görüyorsunuz, yabancılar bile Osmanlıyız demekten çekindiğimizibiliyorlar... Aslında bu geçmişi kötüleme red etme yeni değildir. Geçmiştedeher yeni rejimde çok tekrarlandı. İkinci Meşrutiyetçiler kendi varlıklarını,düşüncelerini kabul ettirebilmek için, daha önceki dönemi, bir felaket olarakgösterdiler. Eğer bunlara değer verilirse o rejimin tekrar geleceğinisöylediler. Bu devirde yapılan faydalı işleri söylemek bunlardan istifadeetmek imkansız hale geldi. Çünkü bunları savunmak en büyük gericilikolarak empoze edilmişti. Böylece geçmiş devir hakkında sadece olumsuzhükümler veren, yani objektif olmayan bir tarih hakim oldu.Son devir değerli ilim adamlarımzadn Prof. Erol Güngör bu türdüşüncelerin yanlışlığını ortaya koyduktan sonra neticeyi şu şekildebağlıyor:“ Korkunun sebebi geçmişe duyulan hayranlığın Türkiye’yi eski rejimegötürebileceğidir. Eski zaman hasret duyanlar çıkabilir, fakat “ilerilik”aşkıyla tarihe engel olanların bütün gücü katılacak olsa yine hiç kimseeskiyi geri getiremez. Bir kimse Marmara’nın Konya Ovasınaakıtılabileceğini söylese bu fikir çok saçma bulunabilir, ama bunungerçekleşeceğinden korkmak asıl büyük saçmalıktır. Dolayısıyla olmayacakşeyler üzerine korkular bina etmenin hiçbir faydası olamaz. “Sarı öküzün akıbeti 23.2.<strong>2001</strong>Meliha Okur’un Milliyet gazetesindeki yazısını okuyunca, “Sarı öküz”hikayesini hatırladım. Hikayeye geçmeden önce bu yazıdan kısa bir alıntıvermek istiyorum: “Kasırga operasyonu kapsamında İhlas Finans’ıntepesindeki bir isim olan Ayhan Apak göz altına alınmıştı. İşte rakipler bunoktada boş durmadı. Çünkü İhlas'ın çizgisi onları rahatsız ediyordu. Kimlermi? ........ Ne mi yaptılar? Para çekilişinin hızlandığı bir dönemde önce 15kişi şirketten ayrıldı. İhlas Finans’ın Bursa başta olmak üzere şubelerinde10 milyon liraya karşılık çığırtkanlık yapanlar ortaya çıktı. Müşterilerin birbölümü rakiplere (diğer finans kurumlarına) transfer edildi. Ve İhlas Holdingyönetime el koydu. Bu kişilerle ilgili soruşturma açılması için harekete geçti.Bu arada Türkiye’nin en büyük bankaları ve kurumları ile görüşmeler sürdü.Sonuç alınamadı. Ve ( çığırtkanlık sebebiyle) nakit sıkıntısı büyüdükçesıkıntı büyüdü... “ Ve İhlas Finans’a el konuldu...Gelelim şimdi hikayemize... Hz. Ali’nin anlattığı rivâyet edilen “Sarıöküz” hikayesi şöyle:
Beyaz, siyah ve sarı üç öküz, dağda iyi birer arkadaş olarak,dayanışma içinde hayatlarını sürdürmektedir. Vahşî, yırtıcı hayvanlarınsaldırılarına birlik olup, karşı koymaktadırlar.Bir gün bir aslan, güzel bir dayanışma içinde olan bu üç arkadaşıgörür ve onları yemeye karar verir. Aralarındaki dayanışmadan dolayıdoğrudan saldırmaktan korkar, metot değişikliği yapar. Yanlarınayaklaşarak dostluk teklif eder. Günlerce kendilerini izlediğini,arkadaşlıklarını çok beğendiğini, halbuki kendisinin yalnız olduğunu, vahşîdoğada herhangi bir saldırıya karşı kendilerine yardım edebileceğini ifadeeder. Üç arkadaş birbirleri ile istişâre ederler. Aslanın hâl ve hareketlerinebakıp, herhangi bir tehlike sezmezler ve teklifi kabûl ederler.Aslan, üç öküzün güvenini kazanmak için, belli bir sürenin geçmesinibekler. İnsanların avlanma mevsimi geldiğinde, kendi plânını uygulamakiçin harekete geçer. Beyaz öküzün kendilerinden uzakta olduğu bir sırada,siyah ve sarı öküze yaklaşarak, “Kardeşlerim, etrafta avcılar dolaşmaktadır.Beyaz öküzün rengi çok dikkat çekicidir. Bu hepimiz için çok tehlikelidir”der. Siyah ve sarı öküz buna karşı çıkarak, “O, bizim yıllardırarkadaşımızdır” derler.Aslan, “Siz bilirsiniz, sonra demedi demeyin. Bakın, etraftan avcılarınkonuşma sesleri yakından geliyor, bir daha düşünün” der. Siyah ve sarıöküz tekrar düşünürler ve aslana hak verirler. Ancak bunu beyaz öküzekendilerinin söyleyemeyeceklerini ifade ederler.Aslan, “Siz hiç merak etmeyin, yalnız siz buradan uzaklaşın, ben deonu başka tarafa göndereyim” der. İki öküz uzaklaştıktan sonra, aslan,beyaz öküzü parçalar ve yer.Yeni bir av mevsiminde, aslan, siyah öküzü yemeyi hedefler. Siyahöküzün uzakta olduğu bir zamanı kollayarak, sarı öküze yaklaşır; dahaönce beyaz öküz için söylenenlerin benzerlerini söyler ve ilâve olarak da,“Bak, bizim ikimizin rengi de aynı. Ortama çok iyi uyum sağlıyoruz. Bubakımdan avcıların bizi bulması mümkün değil” der. Sarı öküzünuzaklaşması ile aslan siyah öküzü de parçalar ve yer.Bundan sonra sarı öküzle, aslanın arkadaşlıkları, aslanın acıkmasınakadar sürer. Aslan, acıktığı bir zaman da, gözlerinde vahşî bir parıltıyla sarıöküze yaklaşmaya başlar. Sarı öküz son anda aslanı görür ve durumukavrar, ancak iş işten geçmiştir. Sarı öküz, aslana, “Anlaşıldı, sen beniyiyeceksin. Yemeden önce benim gibi bütün zavallılara seslenmekistiyorum” dedikten sonra sesinin çıktığı kadar bağırarak şunları söyler:“Bilin ki, beyaz öküzün yendiği zaman, ben yenmişim de farkındadeğilmişim...”Tarihe baktığımızda, imparatorlukların, devletlerin, milletlerin,müesseselerin yıkılmasında en büyük etkenin bölünme, parçalanmaolduğunu görürüz. Bu senaryoları tatbikte en profesyonel olanların başında,İngilizler, Yahûdîler ve bunların uzantısı Siyonistler gelir.Tarih tekerrürden ibarettir. Aynı bölmeler, insanları birbirlerinedüşürmeler, dünyanın her tarafında bugün de devam etmektedir. Bundan
- Page 2 and 3: görüşebilirsin. Yok, sesi gür b
- Page 4 and 5: İnsanoğlu hep sıkıntısız olur
- Page 6 and 7: sevkeder. Tamam mı devam mı, diye
- Page 8 and 9: aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şek
- Page 10 and 11: Ne yapalım artık bu tür tepkiler
- Page 12 and 13: Yüce olan Allahın, "Kim bir köt
- Page 14 and 15: Dünya derin bir deryâdır 3.2.200
- Page 16 and 17: kıymetli kumaştandır. Bunu da al
- Page 18 and 19: Çağırıp durumunu sorar. O da ol
- Page 20 and 21: Başarılı olmanın kuralları 17.
- Page 24 and 25: sonra da devam edecektir. Mühim ol
- Page 26 and 27: İnsana gelen bu iki bilginin doğr
- Page 28 and 29: tohumlarını ekmiş, daha sonraki
- Page 30 and 31: gülebilmenizi; para konusunda tart
- Page 32 and 33: Olumsuzlukların konuşulmamasını
- Page 34 and 35: Yine yıllardır halkın kurban der
- Page 36 and 37: “Ey insan, sana gelen her iyilik,
- Page 38 and 39: Yapılan araştırmalara göre, Tü
- Page 40 and 41: Çocuklarımız niçin bizim gibi d
- Page 42 and 43: "Yâ Rabbi, beni îmân ve islâmda
- Page 44 and 45: da buradaydı zaten. Bu, sadece yaz
- Page 46 and 47: Bu bozma işini tam istedikleri kı
- Page 48 and 49: Eskiden buna çok dikkat edilirdi;
- Page 50 and 51: esas kaynak, Kur’an-ı kerim ve H
- Page 52 and 53: kazandığından fazla harcayana da
- Page 54 and 55: kimseye, aynı yerde yine rastladı
- Page 56 and 57: Büyük âlim Süfyân-ı Sevrî ha
- Page 58 and 59: Pek derindir bu kazan hemen bulunma
- Page 60 and 61: Ülkemizin en büyük çıkmazları
- Page 62 and 63: Amerikan ve Batı cemiyetleri için
- Page 64 and 65: Ecdadımızın “ateş ve barut”
- Page 66 and 67: sonraki antlaşmalar hep bu şartla
- Page 68 and 69: gerçek islamı öğrenirler diye k
- Page 70 and 71: “Roma İmparatorluğunun Yükseli
- Page 72 and 73:
Dedik ya maksat o değil, maksat ü
- Page 74 and 75:
ir şekilde ahlâksızlığa doğru
- Page 76 and 77:
Peygamber efendimiz de; “Lût kav
- Page 78 and 79:
Heyet başkanı, önce cemiyetin ga
- Page 80 and 81:
Başına kaldırıp, “ Evlad, iyi
- Page 82 and 83:
ibâdetlerde kullanmak, meselâ, ra
- Page 84 and 85:
O zamana kadar zorlamalar ile namaz
- Page 86 and 87:
İngilizce, Unidentified Flying Obj
- Page 88 and 89:
koyup düşünün; eksiniz mi fazla
- Page 90 and 91:
Mehmet cevap, vermez ama daha beter
- Page 92 and 93:
vakit bulamazsanız, tövbe edersin
- Page 94 and 95:
Bid’atin ne kadar tehlikeli bir g
- Page 96 and 97:
“Vatan sevgisi imandandır” had
- Page 98 and 99:
Batı’nın Osmanlı ile mücadele
- Page 100 and 101:
asırlarca ayakta tutmasını becer
- Page 102 and 103:
de dâhi ile.Dehâ genellikle sosya
- Page 104 and 105:
Dünya ve ahiret saadeti için 18.8
- Page 106 and 107:
kanının dökülmesine, hem de sah
- Page 108 and 109:
Eğer ilim adamları, gençler, İs
- Page 110 and 111:
Atomdan - Hücreye, gezegenlerden -
- Page 112 and 113:
Dinimize göre, gayrimüslime “Ra
- Page 114 and 115:
herşeyden önce insanoğluna diğe
- Page 116 and 117:
Bütün mesele şunda düğümleniy
- Page 118 and 119:
Bu hâdiseden sonra, kilisenin yar
- Page 120 and 121:
gelseler de burada yaşayamayıp ö
- Page 122 and 123:
Pâdişâh şöyle cevap verdi, “
- Page 124 and 125:
de rahatsız ettiğinden, bunların
- Page 126 and 127:
yardım, hattâ kiliselerini tamir
- Page 128 and 129:
alemlerini geçip, bilinmeyen, anla
- Page 130 and 131:
çıkarmamak Ehli sünnet olmanın
- Page 132 and 133:
öyle terbiye etmesi yüzünden, il
- Page 134 and 135:
Bunun üzerine Efendimiz; “Bizi a
- Page 136 and 137:
olmayan emirlerini açıklamışlar
- Page 138 and 139:
çok önemli olsaydı, bildirilirdi
- Page 140 and 141:
Aklın çok olmasının alameti 10.
- Page 142 and 143:
Onbir ayın sultanı; Ramazan ayı
- Page 144 and 145:
ederdi. Sahûru geciktirmek ve ift
- Page 146 and 147:
da, saraylara yakın olan Beşikta
- Page 148 and 149:
şeyler husûsunda elinden geleni e
- Page 150 and 151:
yoktur. Osmanlı mülkünde yok den
- Page 152 and 153:
artırıyordu. Osmanlının bu huzu
- Page 154 and 155:
idi. Bundan dolayı, pek çok mille
- Page 156 and 157:
Sonunda bulutlar dağıldı; Vatika
- Page 158 and 159:
Burada önemli olan, sıkıntılard
- Page 160:
Teknedeki papaz da Oruç Reis hakk