11.07.2015 Views

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

2001 Senesi "Gönül Bahçesi" Yazıları - Mehmet Oruç

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

aksettiriyorum. Bildirdiğiniz şekilde yönetici olamıyorum. Verdiğiniz emanetisize iade edeyim” desin. Durumuna uygun iş verelim. Burada açıkçasöylüyorum ki, buna rağmen emaneti iade etmeyenler olursa, ahirette ikielim yakalarında olur.”Bu sözler üzerine gelenleri süzmeye başladım. Birini arıyordum.Gerçekten yanında çalışan otuz kişiden birinin bile memnun olmadığı, sertmizaçlı, yanına desturla girilen biri vardı. Kağıt üzerinde karda görünmesinerağmen ünitesi her sene zarardaydı. Onun, bu sözleri dinlemesini çok arzuediyordum. Baktım, maalesef yoktu...Ertesi gün bir bahane ile sekreterinden randevu alıp, çayını içmeyegittim. Bu toplantıdan bahsettim. “İşim çoktu, gelemedim” dedi. “Ben sanakısaca özetleyeyim” dedim. Yukarıdaki sözleri aynen naklettim. Ne desebeğenirsiniz? Aynen şöyle söyledi: “Gerçekten patron çok güzel konuşmuş.Filanca aynen öyle, denildiği gibi. O var mıydı bari orada?”İşte hep aynı şey... Başarı kendisine; hata, başarısızlık sözkonusuhemen başkasına havale...Burnundan kıl aldırmayanlara 20.1.<strong>2001</strong>Genelde büyük problemlerin, büyük projelerle, büyük paralarlaçözüleceğine inanılır. Ve buna göre hareket edilir. Bazen bütün bunlarınhiçbiri netice vermez. Kimsenin akıl edemediği basit bir çalışma ile hattabazen plansız, programsız, çalışmasız kendiliğinden tesadüfen ortayaçıkan gelişme sıkıntıdan kurtarır. Bunun için yönetici çareye hep büyükprojelerde aramamalıdır. Büyük küçük demeden her çareye başvurmalıdır.Bu problemi ancak “ben çözerim” zehabına da kapılmamalıdır.Daha önce bahsetmiştim. Mail adresime enteresan yazılargönderiliyor. Bunlardan birini sizinle paylaşmak istiyorum bugün. Hadiseninolup olmadığı değil olup olamayacağı önemlidir. Olaya bu gözle bakıp ibretalmalıdır:“Osman Bey bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır. İlaç alırgeçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır. Doktormuayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Beyin baş ağrısıartarak sürer.Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya baslar. Başkadoktorlar çağrılır... Osman Bey şehrin ileri gelenlerindendir, kendisini tedaviedene servet vaat eder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibisebebini de bulamaz.Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan OsmanBey İstanbul'a götürmeye karar verirler. İstanbul'da en iyi doktorlar seferberolur. Röntgenler, beyin filmleri çekilir, testler yapılır...Görünüşe bakılırsa Osman Bey turp gibidir. Oysa dayanması gittikçezorlaşanbaş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir. Ağrı kesiciiğnelerle zor ayakta duran Osman Bey bu defa da apar topar yurtdışınagötürülür.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!