18.11.2017 Views

GIDACI ::: Gıda Rehberi

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

78 79<br />

Lale YILDIZ<br />

<strong>Gıda</strong> Mühendisleri<br />

Odası Bursa Şube<br />

Başkanı<br />

“Gezen tavuk yiyin”, “fruktozdan<br />

uzak durun”, “ambalajlı gıdalar<br />

kanser yapar”, “yumurta yemeyin”,<br />

“ekmeği sofranızdan kaldırın”,<br />

“kutu sütleri tüketmeyin”, “sokak<br />

sütü en faydalı süttür” gibi<br />

cümleleri son yıllarda gerek<br />

televizyon programlarında gerek<br />

gazete haberlerinde gerekse sosyal<br />

medyada sıklıkla görür olduk.<br />

<strong>Gıda</strong> konusunda uzmanlığı olmayan<br />

kişilerin medyaya yansıyan bu tip yanıltıcı açıklamaları,<br />

hem bilgi kirliliğine sebep olmakta hem de vatandaşı<br />

güvenli gıda tüketmekten alıkoyarak, özellikle ambalajlı<br />

gıdalardan korkar hale getirmektedir.<br />

Nüfusun büyük kısmı artık şehirlerde yaşıyor.<br />

Şehirleşmenin gelişmesiyle, tüketicinin talepleri de<br />

değişmiş ve taleplerin değişmesi gıda sektörünü de<br />

geliştirmiştir. Bu da gıda endüstrisinde bilim ve teknolojiyi<br />

kullanıp farklı anlayışlara yönelik gıdalar üretme<br />

mecburiyeti getirmiştir.<br />

Tam da bu noktada beslenme ve sağlık ilişkisinin önemi<br />

konusunda toplum olarak farkındalığımızın artmasıyla<br />

birlikte, yaşamamız için hayati önem taşıyan ve dünya<br />

genelinde de çok büyük ticari hacme sahip en stratejik<br />

alan olan gıda konusunda, gerek ürünler gerekse gıda<br />

tüketimi modelleriyle ilgili söylemler de artmaya<br />

başlamıştır.<br />

Kendi uzmanlık alanları olmadığı halde kimileri, sansasyon<br />

yaratmak ve şahsi PR çalışmalarına fayda sağlamak adına,<br />

bilimsellikten tamamen uzak açıklamalar yapmaya<br />

başlamış, toplumun bir kısmı da ne yazık ki bu kişilerin<br />

dediği yönde beslenme alışkanlıklarını değiştirmiştir.<br />

Oysa bu açıklamaları yapan kişilerin, kendi önyargılarından<br />

yola çıkarak görüşlerini paylaştığını ve kendi yaşam<br />

tarzlarını insanlara empoze etmeye çalıştıklarını görmemiz<br />

lazım. GIDA, her yönüyle, bilimin ışığında ve toplumsal<br />

çıkarlar zemininde değerlendirilmesi gereken bir konudur.<br />

Varsayımlar üzerine hareket edilemez.<br />

Fakat bugüne baktığımızda gıda konusu bir biçimde<br />

magazinleştirilerek kamuoyunun algısı ile oynanıyor.<br />

Kimyasal işlem ile insan sağlığı negatif yönde<br />

ilişkilendirilerek, toplumda paranoya yaratılıyor.<br />

<strong>Gıda</strong>lar Kirli mi?<br />

Tüketicinin doğru bilinçlendirmesi esasken, spekülatif<br />

açıklamalarla tedirgin ve huzursuz ediliyor. Buna dur<br />

demek gerekiyor!<br />

Mademki gıda insan hayatında vazgeçilemez ve<br />

ertelenemez bir ihtiyaç o zaman gıdanın, sürdürülebilir<br />

biçimde güvenilir olması, bu konuda halkın, bilimsel<br />

verilere dayalı doğru bilgiye, güvenilir kaynaklardan<br />

ulaşabilmesi ve bu sayede bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi,<br />

gıda sektörünün paydaşları olarak temel hedefimiz<br />

olmalıdır.<br />

Kim ne yapmalı?<br />

KAMU, etkin denetim uygulamalı ve gıda konusunda<br />

kamuoyuna doğruları söyleyecek bağımsız bir bilim<br />

kurulunu oluşturmalı.<br />

SEKTÖR, tüketiciye değer veren, bilim ve teknoloji<br />

alanına yatırım yapan, bilgiyi esas alan yaklaşım<br />

içinde olmalı ve varsa sepetteki çürük yumurtaları<br />

ayıklamalı.<br />

TÜKETİCİ, her duyduğuna inanmayıp,<br />

haberlere/bilgilere eleştirel gözle bakmalı.<br />

MEDYA, sansasyon peşinde koşmayıp, iyiyi de<br />

yazmalı, yazdıklarını mutlaka bilimsel kanıta<br />

dayandırmalı.<br />

Bilime güvenmeliyiz. Altını çizmeliyiz ki teknoloji sorunları<br />

ortadan kaldırmak için vardır; problemleri makyajlamak<br />

ve insanlara olmadık ürünleri sunmak için değildir.<br />

<strong>Gıda</strong> teknolojisi de, gıdaları güvenilir hale getirmek için<br />

vardır. Bilinmelidir ki gıda bilimi olmazsa güvenilir gıdaya<br />

ulaşmak tesadüflere kalır.<br />

Murat BAYİZİT<br />

CEO - Kaledonya<br />

MÜSİAD Bursa Şubesi<br />

<strong>Gıda</strong>-Tarım-Hayvancılık<br />

Sektör Kurulu Başkanı<br />

Dondurulmuş Meyve – Sebze İhracatı<br />

1974 yılında ilk defa tanıştığımız<br />

dondurulmuş gıda sektörü Türkiye<br />

için aslında genç bir sektördür.<br />

Kayseri’deki Meybuz işletmesi ile<br />

başlayan bu serüven bugün ülke<br />

genelinde 50 ye yakın fabrika ile ve<br />

her geçen gün artan kapasitesi ile<br />

ülkemizin gelecekteki önemli ihracat<br />

sektörlerinden biri olmaya aday bir<br />

sektördür.<br />

Halen hazırda yaklaşık 150.000 ton<br />

meyve sebze işleme kapasitesi olan dondurulmuş gıda<br />

sektörünün kapasite kullanım oranı %60-70 lerde<br />

seyretmektedir. İhracat açısından bakıldığında maalesef<br />

yıllar itibariyle azalan bir grafik çizmekteyiz.<br />

Bir örnek vermek gerekirse 2004 yılında 24.000 ton olarak<br />

ihraç ettiğimiz Uludağ’ın meşhur tioga çileğini şu an<br />

sadece 4.000 ton olarak ihraç etmekteyiz. Yine bundan 6-7<br />

yıl evvel toplamda 50.000 bin ton ihracatını yaptığımız<br />

dondurulmuş biberden artık sadece yaklaşık 10.000 ton<br />

ihraç edebilmekteyiz.<br />

Sebze olarak ihracatımız tonaj olarak belki yüksek gibi<br />

görünse de tutar olarak meyve ihracatı birim fiyatının<br />

yüksekliği sebebiyle döviz getirisi daha fazla ürün<br />

grubudur. Toplam dondurulmuş meyve sebze ihracatımız<br />

yaklaşık yıllık 25.000 ton seviyelerindedir ve yaklaşık 35<br />

milyon USD ihracat getirisi vardır. (Kaynak:UİB verileri)<br />

Dondurulmuş sebze ihracatımız miktar olarak daha<br />

fazladır. Dondurulmuş bezelye ve dondurulmuş mısır iç<br />

piyasada talebi yüksek ürünler olması açısından fiyat<br />

olarak ihracatta rekabet edebilir düzeyde değildir. Bununla<br />

beraber dondurulmuş biber, soğan, domates, ıspanak,<br />

pırasa, brokoli, karnabahar, bamya ihracatını yaptığımız<br />

ana sebze kalemleridir. Son zamanlarda bu ürünlerin<br />

bazılarını organik olarak ta satmaya başlamış durumdayız.<br />

Dondurulmuş meyve ihracatımız ise miktar olarak sebzeye<br />

göre daha az ancak tutar olarak daha fazladır. Özellikle<br />

Polonya ve Macaristan’daki mevsimsel değişikliklere bağlı<br />

olarak ihracatımız artmakta ya da azalmaktadır.<br />

Belli başlı ihraç kalemlerimiz; dondurulmuş çilek, kiraz,<br />

vişne, portakal, greyfurt, şeftalidir. Vişne ihracatı<br />

tamamen Polonya ya bağlıdır zira fiyat açısından rekabet<br />

edememekle birlikte Polonya’da ürün eksik olduğunda<br />

rahatlıkla ihraç ettiğimiz bir ürün haline gelmektedir ki bu<br />

yıl bu durum söz konusudur.<br />

Sofralık çilek üretiminde Avrupa’da söz sahibi olmamıza<br />

rağmen endüstriyel çilek üretiminde satışımız daha<br />

düşüktür ki yukarıda verdiğimiz Uludağ çileği örneği bunun<br />

en büyük sebebidir.<br />

Tüm bu olumsuzluklara rağmen sektör her daim dinamik<br />

ve yeniliklere açık olarak gelişmektedir. Üst yapı diye tabir<br />

ettiğimiz işleme teknolojileri ve know-how açısından<br />

dünyada önemli özelliklere sahip bir ülkeyiz.<br />

Ancak maalesef işin altyapısı olan tarla boyutunda ciddi<br />

problemlerimiz bulunmaktadır. Küçük alanlarda ve dağınık<br />

bir üretim modelimizin olması verimliliğimizi düşürmekte<br />

ve hammadde açısından yeterince sektörü<br />

besleyememektedir.<br />

Türkiye’de toplam 25.000 ton dondurulmuş mısır<br />

üretilirken Macaristan’da sadece bir firma aynı miktar<br />

mısır üretebilmektedir. Sorun makine parkuru ile ilgili değil<br />

tamamen tarlada üretilen miktar ile ilgilidir. Hem az hem<br />

de pahalı ham madde üretimimiz avantajımızı<br />

kaybetmemize sebep olmaktadır.<br />

Sorunun çözümü ile alakalı yapısal tedbirler almak<br />

gerekmektedir ki bunun en önemli ayağı büyük<br />

topraklarda daha verimli üretim modeline geçmektir.<br />

Bunu sağlamanın çok çeşitli yolları olmakla birlikte<br />

kooperatifçiliğin arttırılması, büyük çiftçi gruplarının<br />

oluşumu ve sözleşmeli tarımın daha fazla teşvik edilmesi<br />

başlıca önlemler olarak sayılabilir.<br />

Bursa <strong>Gıda</strong> <strong>Rehberi</strong> – 2017 www.gidaci.org Bursa <strong>Gıda</strong> <strong>Rehberi</strong> – 2017 www.gidaci.org

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!