08.01.2018 Views

Üç Çizgi Dergisi/2

2-2017

2-2017

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kaynaklardan haberdar olmasına rağmen O, ‘Şeyh-i Senan Faciası`nı yazarken daha çok Borçalı kolundan<br />

yararlanmıştır. Çünkü Cavid, Borçalı-Tiflis bölgesinin Azerbaycan edebiyatının, kültürünün önemli<br />

kollarından, edebi-kültürel özgünlüğünden sinkretik özelliklere sahip örneği olarak edebi-kültürel<br />

gelişmenin önemli kriterlerinden birini teşkil ettiğini, Azerbaycan halkının tarihini, edebi-kültürel<br />

avantajlarını içeren klasik Azerbaycan epos-dastanlarında daha çok anılan edebi-folklor mekanlarından biri<br />

ve Borçalı`nın edebi-kültürel vahdet açısından milli kaderden ayrılamayacağını biliyordu (Mammadli,<br />

2003: 227). Cavid`in eserine konu olan Senan efsanesini Kafkaslarda Gürcüler farklı, Azerbaycanlılar farklı<br />

anlatır. Şeyh-i Senan dağının oluşumu ile ilgili Gürcüler arasında yayılan efsaneye göre, VI yüzyılda<br />

Suriye'den gelen 13 keşişten biri olan David dine hizmet etmek amacı ile bu yeri seçer. Gürcistan'da<br />

Hıristiyanlığı yaymağı kendilerine misyon eden David burada ziyaretgah inşa eder. Kutsal bir rahip olarak<br />

bilinen David sonraları Tiflis'ten Gareci ovasına gidip, orada kayalarda oyulmuş manastırı inşa eder. Platon<br />

İoseliani`nin verdiği bilgiye göre, David'in ziyaretgahı olduğu yerde IX yy. Kutsal Meryem Kilisesi inşa<br />

ediliyor. 1542` yılında bu yerde rahip olan kardeşler David ve Nikolay Gabaşvili`ler Kutsal David adına<br />

yeni kilise inşa ederler. XVI yy. sonunda Atina'dan gelen rahipler kutsal Atina dağı adı ile yeniden inşa<br />

ederler (Editorial, 1982: 12-14). Bu kilise daha sonra uzun süre harabe durumda kalır. 1810 yılında II Anton<br />

burada yeni kilise inşa eder. Günümüze kadar ulaşan kilise geçen yüzyılın 70'li yıllarında inşa edilmiştir.<br />

Azerbaycanlılar (Borçalı kolu) arasında söylenen efsaneye göre, "Senan Turan`da doğmuştu. Bir<br />

süre İran'da yaşamış, sonra Arabistan'a gitmiş, dini eğitim almıştı. Hocası Şeyh Kebir öldükten sonra bir<br />

süre Onun yerine geçer. Sonra kırk yaşında iken uzun bir yolculuğa çıkar. İran ve Kafkasya'yı gezerken<br />

Senan başka şeyh arkadaşları ile birlikte Tiflis'e gelir. Hayalinde arzuladığı kızı burada bulur. Bu kız Gürcü<br />

knyazının kızı Humardır. O`nun, müritleri Arabistan`a döner. Humarın babası ondan Müslümanlıktan<br />

çıkmayı, boynuna haç takmayı, şarap içmeyi talep eder. O, iki yıldan sonra Humara kavuşmak şartıyla<br />

domuz otarır. Fakat Hristiyan papazının tahriki ile O, Senan’a verdiği vaadinden döner. Nihayet, Humar<br />

her şeyi atıp Senan`ın peşinden gider, her ikisi kendini Kür nehrine atar. Şeyh-i Senan kutsal David<br />

Dağı'nda defin olunur” (Mehdioglu, 2016).<br />

Borçalı kolunda Turan`da doğmuş Şeyh-i Senan, Arabistan'a ilmi-irfan için gitmiş, İran'da olmuş,<br />

yeniden Kafkasya'ya-Tiflis'e dönmüş, burada başına bilinen sergüzeşt gelmişti. İ. Mehdioğlu günümüze<br />

kadar yapılan çalışmalarla, özellikle de İbn Sekka – Şeyh-i Senan`ın kimlik meselesi ile anlaşmaz, bunu<br />

üzerinde durulacak meselelerden hesap eder. Onun fikrince, Cavid destanın Borçalı kolu ile tanışmış, ancak<br />

eseri kendisinin ideolojisine göre, tamamen başka şekilde yaratmış, halk destanından sadece iki baş<br />

kahramanların isimlerini ve Senan`ın Türklüğünü almıştır. Cavid'in uzun bir yol kat eden Şeyh-i Senan`ı<br />

"Farslıktan çıkarıp Türkleştirmesi" (Zeynallı, 1983: 88), Kafkasya-Tiflis civarında Şeyh-i Senan`ın ilk<br />

rastına çıkan Oğuz ve Özdemir'in kendisini; "Dinim İslam, kendim Türk" (Cavid, 2007: 168) diye takdim<br />

etmesi şairin daha çok Borçalı koluna, Senan`in Türk olduğuna inandığını göstermektedir. İ.<br />

Mehdioğlu`nun bahsettiği destanda; Senan tüccar oğlu olur. Birbirini seven iki sevgili el ele verip kaçarlar.<br />

Senan Dağı’nın tepesine çıkarlar. Bu zaman Humarın babası kâfir papaz peyda olur. Babasını gören kız<br />

kendini öldürmeye karar verir, kayadan atlar. O`nu yakalamak isteyen Senan`da Onunla birlikte kayadan<br />

atlar. Bu anda karşıdaki kaya yarılır. O`nlar kayanın çukuruna düşerler. Kaya yeniden birleşir. Onların<br />

yok olduklarını gören papaz, kayalarda kızını arıyor. Bir kayanın yarığına kızının sarkmış saçını görür ve<br />

her ikisini de kayanın kendi koynuna aldığını anlar. Bundan sonra Onların hak aşığı olduklarını anlayan<br />

papaz tutumundan pişman olup saçını yolar (Mehdioglu, 2016).<br />

Şeyh Senan`ın Tiflis'ten ve Senan soyundan olması fikrini ileri süren makale yazarı, eski halk destanının<br />

hiçbir yerinde Gürcü adının çekilmediğini, Humarın babasına kâfir papaz, anasına Saçlıbeyim,<br />

27

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!