Üç Çizgi Dergisi/2

hemşireler, iktisatçılar vs. alanlarda da insanlar yetişiyor.
Eğitimde rüşvetin kaldırılması, kalitenin artırılması bizim birçok alanda da önemli ilerleyişlerimize
sebep oldu. Artık her yerde asayişi düzenlemek, yasalarımızı uygulamak için devlet memurları yok.
Bizim yer altı servetlerimiz çok iyidir. Eskiden bu servetlerimiz yetersiz insan kaynağına göre
sermaye değil de kazanç kaynağıydı. Hâlbuki bir milletin, devletin bu servetlerinin ancak ve ancak
sermaye kaynağı olması gerekirdi. Bizler ilk başta bunu anlayamadık. İnsan kaynağımız çoğalmaya
başlayınca artık bu servetler yatırım kaynağı olarak kullanılmaya başlandı. Şimdi ülkemizde, tarımdan
sanayiye kadar her şeyimiz inkişaf etmekte. Yani bir milletin en büyük serveti yerin altındaki tabi
kaynakları değil üstündeki insanlardır.
Dostum, bu konudaki konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
Bütün bu anlattıklarım elbette kısa bir süre zarfında olmadı. Zaten olması da mümkün değildi.
Çünkü devletin, milletin en büyük serveti olan insanı yetiştirmek kolay değil. Bu iş emek, bilgi, tecrübe,
sabır ister. Bu da toprağın altında olan tabii kaynağı elde etmekten çok daha zordur.
*
Dostumun bütün bu anlattıkların kendi kendime düşündüm. Etrafımı bu açıdan tekrar gözledim.
Anlattıkları doğruydu. Altımızda en lüks arabalar var ama kırmızı ışıkta durmuyor, alkollü araç
kullanıyor, yayalara yol vermiyoruz. Dünyadaki en iyi yasaları ve sistemleri getirseniz de insan kaliteniz
düşükse yapacağınız bir şey yoktur. Bu yasaları ve kuralları uygulayacak, sistemleri çalıştıracak insanlar
olduğuna göre bizim bilgili ve kültürlü insan yetiştirmemiz gerekir. Bunun tek yolu ise iyi ve kaliteli bir
eğitimden geçer…
6