İstikbal Dergi Mart Sayısı

More documents

Recommendations

Info

Patron iş kadınları BURCU GÜLER : Deniz Döküm Yönetim Kurulu üyesi NURDAN YENİ : Madencilik, Nakliye, Akaryakıt sektöründe babasının mesleğini devam ettiriyor. DİĞDEM TENEKECİOĞLU : Tempa temizlik ürünleri ikinci kuşağı olarak görevi devralmış. Her üçü de iş dünyasının güçlü ve kararlı isimleri olmuş Eve yorgun argın geliyorum, uzanıyorum kanepeye… Kumanda elimde… Televizyonu bir açıyorum ki, ‘8 <strong>Mart</strong> Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ dolayısıyla her yerde üreten kadınlarımız var! Hepsi emekçi! Kimisi el işi ürünler üretiyor, kimisi konfeksiyon da giyim üretiyor, kimisi bir ortamı temizliyor, güzellik, hijyen üretiyor. Bu güçlü kadınlarımızı izleyince içim sıkılıyor. Kapıyorum televizyonu… Sonra kendimi sorguluyorum. Ben ne üretiyorum ki diye? Kaşlarımın çatıldığını, dudaklarımın, yanaklarımın iyice gerildiğini hissediyorum. Tedirgin bir şekilde evin içinde dolaşırken yüzümü yan tarafa çeviriyorum ki, “Geçen ay çıkardığımız canım dergi” sanki ağzını sonuna kadar açmış, gülümsüyor. Elimle kafama vuruyorum hafifçe, “Ulan Özge sen de yazarak üretiyorsun ya!” Nasıl rahatlıyorum? Elimle sırtımı kontrol ediyorum, terlediğimi fark ediyorum. “Bizim de bu dünyada bir görevimiz olmalı” diyorum kendi kendime… Benimki de bu işte, yazmak, yazmak, yazmak… 16 Kafamda deli sorular dolaşırken, montumu aldığım gibi çıkıyorum evden… İş aklıma geliyor, bugün 8 <strong>Mart</strong> Kadınlar günü, Eskişehir Sanayi Odası’nın düzenlediği o etkinliğe katılmam gerekiyor. Nabız yoklamam, başarılı ve üreten kadınlarımızın hikayelerini dinleyip örnek almam gerekiyor. Yazdan kalma bir hava var. Hava serin ama üşütmüyor. Hatta o kalın montun içerisinde yandığımı bile hissediyorum. Bazen fırlatıp atasım geliyor şu montu köşe başına! Sıcağa gelemiyorum nedense! Sanayi Odası’nın kadın gazeteciler için yolladığı araca biniyorum, koyuluyorum yola! Organize Sanayi olunca gideceğimiz yer biraz uzun sürüyor! “Kadın girişimci, üretici fuarı” gittiğim etkinliğin adı! Patron kadınların fuarı yani! Merak ediyorum hem başarılı, hem kadın hem de patron olmak nasıl bir duygu diye? 20 dakika sonra iniyoruz araçtan! Güneş gözlerimi alıyor, kısık kısık giriyorum içeri! Ben gözlerimi kısınca çok sert bakıyormuşum. Aklıma geliyor nedense… İçerisi cıvıl cıvıl… Her bir kadın kendi standının başında duruyor. İlginç olanlardan birisini yakalıyorum. Burcu Güler… Elektrik Elektronik Mühendisi… Deniz Döküm firmasında da Yönetim Kurulu Üyesi… Makine parçası ürettiklerini duyunca şaşırıyorum haliyle… Daha önce makine parçası üreten bir kadın duymamıştım. “MAKİNE PARÇALARI ÜRETİYORUZ” Güler yüzüyle anlatıyor Burcu Hanım: “1971 yılında babam kurmuş. Bende meslek sahibi olma yaşıma gelince mühendis olmamı, işlerini devam ettir-
memi arzu etti. Bende mühendislik fakültesine girdim. Mezun olduğumdan beri 25 senedir bu işin içindeyim. Makine parçaları üretiyoruz, döküyoruz, işliyoruz. Çelik döküm, fit döküm aklınıza ne gelirse işte… Bütün makine aksanının demir kısımlarını döküm olarak imal ediyoruz.” Önünde duran ağır parçaları gösteriyorum, tutmakta zorlanarak: “Kadın olarak bu işi yapmak zor mu?” Burcu Hanım bir yandan yardım ediyor bir yandan da bana yanıt veriyor: “Zor tabi. Kadınlara göre değil diyemeyeceğim çünkü kadınlar her işi çok daha iyi yapabilir. Erkekler yapıyorsa kadınlar da yapabilir. Ama meşakkatli bir iş tabii. Her işin de bir zorluğu olsa gerek. Memnunum ama ben…” “KİRLİ GÖRÜNÜYOR” “En zor yanı nedir?” diye devam ediyorum. Kısa bir düşünüyor ama güzel yanıt veriyor: “Biraz kirli görünüyor olması…” Kahkahayı basıyorum. O da gülümseyerek açıklıyor: “Çünkü kullandığımız malzeme kalıp kumu, kömür tozu esaslı. Aslında pis değil ama kömür tozu içine girdiği için pis gibi duruyor. Aslında pis değil. Sanayinin de temeli.” Önünde duran parçaları teker teker gösteriyor. “Üretmek çok güzel bir şey” diyor, şöyle ekliyor: “Teknik resme göre biz parçaları sıfırdan üretiyoruz. Teknik resmi geliyor ona göre biz modelini yapıyoruz. Kumda kalıplıyoruz. Döküyoruz. Sonra talaşla imalat işi varsa onu yapıyoruz. Erkekler de alıştılar. Onlar bana alıştı, ben onlara alıştım. İlk başta değişik geliyor. İnsanlar kendilerini bildikten sonra saygı sevgi çerçevesinde işler yürüyor. Bugüne kadar Allah’a çok şükür bir sorun olmadı. Alışılıyor. Zaten işinize tam konsantre olunca kadın erkek kavramı kalmıyor. Cinsiyet düşünülmüyor.” “Kadınlara tavsiye eder misiniz?” diye soruyorum. Kendinden emin yanıtlıyor Burcu Hanım: “Kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü kadınlar çok iyi yapabilir. Çünkü titiz ve tertipli oluyorlar her işte olduğu gibi. Mutlaka bu işinde üstesinden en iyi şekilde geleceklerine eminim.” “MADEN SEKTÖRÜNDE 2 BUÇUK YILDIR VARIM” Kendisine teşekkür edip ayrıldıktan sonra maden sektöründe çalışan Nurdan Hanım’ın yanına geçiyoruz. Nurdan Yeni… Madenci… O da aile firmasında çalışıyor. “Ne kadar zamandır bu işi yapıyorsunuz?” diye soruyorum. Pembe baretinin içerisinde kendinden emin tavırlarıyla anlatıyor: “Aile firmamız yaklaşık 50 yıldır var. Ben Madencilik sektöründe 2 buçuk yıldır varım. Ondan öncesinde yurt dışında bir firmada çalışmıştım. Ondan sonra banka sektöründe çalışmıştım. Şimdi de madencilik yapıyorum.” “Zor mu?” diyorum. Kafasıyla onaylıyor Nurdan Hanım: “Zor yönleri var kadın olarak ama bence kadınların yapamayacağı, başaramayacağı iş yok. Zorlukları da umarım bütün kadınlar olarak aşarak bütün meslekleri kadınların da çalışacağı, yöneteceği hale getireceğiz.” Maden sektörünün en zor yanını merak ediyorum. Kısa bir düşünüyor, o sırada standına gelen birisiyle ilgilendikten sonra bana dönüyor: “Daha çok erkeklerle muhatap oluyorsunuz. Daha çok kadın olmalıyız. Daha çok kadın girişimci ve üreten olmalı. O zaman eminim ki sorunlarımızı daha kolay aşacağız.” Bütün kadın patronlarımıza aynı soruları sormak istiyorum. Yanıtlarını karşılaştırmak için… Benzer yanıtlar veriyorlar hep… “Erkekler size nasıl bakıyor?” soruma verdiği cevaptan anlıyorum. Şöyle konuşuyor: “Aslında ilk başlarda biraz dışarıdan bakıyorlar. Bir kadın bu işi yapabilir mi yapamaz mı diye ama gün geçtikçe saygıları artıyor. Kadınlarımıza da tabi ki tavsiye ederim. Çok eğlenceli. Biz kadınlar toprakla uğraşmayı seviyoruz. Madencilik de direk topraktan gelen bir üretim olduğu için tavsiye diyorum.” “ENDÜSTRİYEL KAĞIT ÜRETİYORLAR” Didem Tenekecioğlu da öyle… Eskişehir Tempa Temizlik ikinci kuşakta devam ediyor. 12 yıldır endüstriyel kağıt ürünleri üretiyorlar. Tuvalet kağıdı, havlu, muayene masa örtüsü… O da baba mesleğini devam ettiren kadın üreticilerden… “Kadın olarak nasıl bakıyorlar size?” diyorum. Gülümsüyor: “Ticaret yapmak zaten zor ülkemizde. Kadın olarak ticaret yapmak ekstra zor. Kadın kimliğini öne çıkarmazsanız eğer çok da fazla bir problem olmuyor bence.” Öyle mutlular ki… Gözlerinin içlerinde parlayan ışıktan anlıyorum. Yanlarından ayrılırken düşünüyorum! Ne kadar değerli şu kadınlarımız! Bu yazıyı okuyan çoğu kadın benim gibi kendini sorgulayacak biliyorum. O yüzden sarf ediyorum bu sözleri… “Bütün kadınlarımız öyle üretken ve değerli ki” Sen kendini farklı sanma! Hiçbir şey üretmesen geçim üretiyorsun geçim! 17
Page 1: L İ D E R G A Z E T E E S K İ Ş
Page 5 and 6: Herkes doğduğu ilde yaşasaydı E
Page 7 and 8: 7
Page 9 and 10: “MUTLULUĞUN SIRRI” Özge Zaim
Page 11 and 12: Haklı, zora düşünce her şeyi b
Page 13 and 14: Op. Dr. ALEV ÖZDEMİR KARABAĞ Kad
Page 15: Büyükşehir Belediyesi Eskişehir
Page 19 and 20: OP. DR. ESEN KARAKAYA P l a s t i k
Page 21 and 22: RÖPORTAJ Özge Zaim Sarıoğlu “
Page 24 and 25: SOĞUK LİPOLİZ Anestezi ve Reanim
Page 26 and 27: “Odunpazarı’nı halkla birlikt
Page 28 and 29: Saç da yapıyor direksiyon da sall
Page 30 and 31: Sütlüce Mahallesi’nde gençler
Page 32 and 33: Kadın cam sanatçısı Seda Küç
Page 34 and 35: Resim ile yaşanan İçinden geliyo
Page 36 and 37: Burcu Pamuk’tan Nisan ayı genel
Page 38 and 39: ESKİŞEHİR HER TAKIM “ 1989-199
Page 40 and 41: sinde Selkaspor'dan sürpriz bir tr
Page 42 and 43: İstikbal Dergi’de bu ay Eskişeh
Page 44 and 45: düşüncelerin neler? “Eskişehi

İstikbal Dergi Mart Sayısı

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?