27.03.2019 Views

İstikbal Dergi Mart Sayısı

İstikbal Gazetesi Aylık Yayını İstikbal Dergi Mart Sayısı Yayınlandı

İstikbal Gazetesi Aylık Yayını İstikbal Dergi Mart Sayısı Yayınlandı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sanat: Hüznün çalgısı<br />

SANTUR ile sokaklarda<br />

yankılanıyor<br />

SANTUR<br />

bir İran enstrumanı.<br />

4000 Yıllık bir geçmişi<br />

var. Hz. Davut’un da çaldığı rivayet ediliyor.<br />

Sesi kadın sesine benzediği için İran’da yasaklanmış.<br />

işte bu “Hüznün çalgısı” adı verilen<br />

Santur’u çalıyor. 32 yaşındaki Duygu’nun bu<br />

çalgı ile çıkarttığı nağmeler sokaklarda adeta<br />

rehabilitasyon etkisini yaratıyor.<br />

Hamamyolunun o kalabalık insanlarının<br />

arasında ilerlerken etrafı şöyle bir gözlemliyorum.<br />

Herkesin bir telaşesi var.<br />

Yetişeceği kişiler, yetiştireceği işler…<br />

Öyle seri hareket ediyorlar ki bir filmi<br />

hızlıca geçiştiriyorlar gibi...<br />

Onları gözlemlerken içime yayılan hüzne<br />

odaklanıyorum.<br />

Karamsarlaşıyor yine!<br />

Sık sık pozitif düşün ‘Özge’ diye kendimi<br />

telkin etsem de engel olamıyorum bu duyguya!<br />

‘Beni esir almak istiyor da ben zincirlerimi<br />

kırıp kurtuluyorum her seferinde’ hissine<br />

kapılıyorum.<br />

Derken o ses kulaklarımın içine yayılıyor.<br />

Hayır, sadece kulaklarıma değil.<br />

Kalbimi, ruhumu hatta bedenimi ele geçiriyor!<br />

Kafamı sağa doğru çeviriyorum ki, bir<br />

kadın ismini bilmediğim bir müzik aletinin<br />

önünde kendinden geçmişçesine çalıyor!<br />

Şöyle bir izliyorum uzaktan…<br />

O müzik aletinin telleri ağlıyor da elindeki<br />

tokmakla ince ince vuran kadın sanki<br />

onu teselli ediyor.<br />

Acısını dindirmek istiyor.<br />

20<br />

Elimde olmayan bir şekilde<br />

yavaş yavaş ilerliyorum<br />

müziğin geldiği<br />

noktaya!<br />

İsmini henüz öğrenmediğim<br />

o kadının yanına!<br />

Nasıl tanışacağımı bilmiyorum!<br />

İlk kez röportaja giden<br />

amatör bir öğrenci gibi müziği kessem mi<br />

yoksa bitmesini mi beklesem diye düşünürken<br />

yanına usulca oturuyorum.<br />

Beni görmeyeceğini umarak, rahatsız etmeden,<br />

sessizce…<br />

Görmüyor da zaten…<br />

Müzikle öyle bütünleşmiş ki…<br />

Katıksız sarhoş gibi…<br />

Müzikten başka bir şey yok o an da…<br />

Dinliyorum, dinledikçe kapılıyorum.<br />

Kapıldıkça uzaklaşıyorum.<br />

Hamamyolu’ndan hızla geçen o insan<br />

kalabalığından…<br />

Hani dedim ya!<br />

Kalbimin içine bazen bir karamsarlık çöküyor<br />

diye!<br />

Yine mi beni esir aldı diye düşünürken<br />

bunun karamsarlık olmadığını fark ediyorum.<br />

Adını koyamıyorum, bulamıyorum ama<br />

bunun karamsarlık olmadığını<br />

biliyorum.<br />

Derken bir an da giriyorum<br />

konuya, o müziğini<br />

bitirmeden…<br />

Uykudan uyanmışçasına<br />

bana bakıyor.<br />

Kendine gelmesini<br />

bekliyorum.<br />

“Ben Özge. Ya sen?”<br />

‘Duygu’ diyor.<br />

Ses tonu da tıpkı<br />

çaldığı müzik aletinden<br />

çıkan ses gibi...<br />

Meditasyon gibi…<br />

“Çaldığın aletin<br />

adını öğrenebilir<br />

miyim?” diyorum biraz utangaç…<br />

O ise bilmezliğimi mütevazilikle karşılıyor:<br />

“Santur!”<br />

“Ne hoş bir isim!”<br />

Gülümsüyor.<br />

32 yaşında Duygu, doğma büyüme İstanbullu…<br />

“Eee nerden buldun burayı?” diyorum.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!