memorıal diyarbakır hastanesi açıldı - Memorial Hastanesi
memorıal diyarbakır hastanesi açıldı - Memorial Hastanesi
memorıal diyarbakır hastanesi açıldı - Memorial Hastanesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Toplumda her 8<br />
kadından 1’inin<br />
yaşamı boyunca<br />
yakalanma riski olan<br />
meme kanseri, erken<br />
dönemde önlem almayı<br />
gerektiren ölümcül bir<br />
hastalıktır. Erkeklerdeki<br />
görülme sıklığı son<br />
derece az olduğundan<br />
daha çok bir kadın<br />
hastalığı olarak bilinen<br />
meme kanserinde;<br />
gelişen tanı ve tedavi<br />
yöntemleri sayesinde,<br />
hastalar kısa sürede<br />
sağlığına kavuşabilmektedir.<br />
40 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA GÖRÜLEN<br />
MEME KİTLELERİ DİKKAT İSTİYOR<br />
Ailede varsa risk artıyor!<br />
Meme kanserini tetikleyen en önemli risk faktörü kadın olmaktır. Her kadının<br />
meme kanserine yakalanma riski %12’dir. Diğer bir önemli risk faktörünün<br />
40-55 yaşları arasında olmak olduğu bilinse de, genetik yatkınlık devreye<br />
girdiğinde, hastalığın henüz 17 yaşındaki genç kızlarda bile ortaya çıkabileceği<br />
unutulmamalıdır. Her beş hastanın birinin ailesinde meme kanseri vakası olduğu<br />
bilinmektedir. Anne ve kız kardeş gibi, birinci dereceden akrabalarında meme<br />
kanseri olan kişilerde hastalığın gelişme riski, diğer kadınlara göre 3 kat daha<br />
fazla olduğundan, bu kişiler en önemli risk grubu olarak kabul edilirler. Nadiren<br />
de olsa; kromozom bozukluklarına bağlı olarak da gelişebilen meme kanseri,<br />
geçmişte memesinde kanser görülmüş kadınlar için de risk oluşturmaktadır.<br />
Öte yandan, doğurmamış veya emzirmemiş olmak, kilolu olmak, şehir hayatı ve<br />
stres de düşük risk faktörleri arasındadır.<br />
40 yaşın üstünde görülen kitlelere dikkat!<br />
Meme kanseri oluşumunda yaş, önemli bir etkendir. Özellikle 40 yaşını geçmiş<br />
kadınlarda, memede bir kitle tespit edildiği anda, ilk akla gelen meme kanseri<br />
ihtimali olmalıdır. Hastalığın görülme yaşının bilinmesi, teşhis ve tedavideki<br />
başarı için önemli bir avantaj sağlamaktadır. Risk taşıyan gruplar, yapılan fizik<br />
muayene ve ileri görüntüleme yöntemleriyle düzenli olarak takip edildiğinde;<br />
kanserin erken dönemde yakalanma ve tedavi şansı da artmaktadır.<br />
Prof Dr. Kemal Emek- <strong>Memorial</strong> Antalya <strong>Hastanesi</strong> Genel Cerrahi Bölümü<br />
GENEL CERRAHİ<br />
En doğru tanı için çok yönlü<br />
inceleme şart!<br />
Meme kanseri tanısının koyulmasında görüntüleme<br />
yöntemleri oldukça etkili sonuçlar verir. Memedeki<br />
yoğunluk farkıyla tespit edilen meme kanseri<br />
teşhisinde, özellikle ultrason, mamografi ve MR<br />
gibi farklı tekniklerin kombine olarak kullanılması<br />
daha doğru yanıtlar almaya yardımcı olacaktır.<br />
Bunun en önemli nedenlerinden biri de, meme<br />
dokusunun kişiye göre farklılık gösterebiliyor<br />
olmasıdır. Örneğin; genç yaşlarda meme dokusu<br />
zaten yoğun bir yapıya sahip olduğundan,<br />
görüntüleme tekniklerinde kanserin fark<br />
edilememesine neden olabilir. Diğer yandan, 40<br />
yaşın altında mamografinin tanı değeri oldukça<br />
düşüktür. Çoğunlukla tek memede gelişen şüpheli<br />
kitlelerde, memeden alınan biyopsinin histo<br />
patolojik (mikroskobik incelemesi) incelemeye tabi<br />
tutulması, ileri dönemde kansere yol açabilecek<br />
hastalıkların tespitinde yardımcı olmakta ve kanser<br />
tehdidi hakkında ipucu verebilmektedir.<br />
Hastalığın evresi tedaviyi belirliyor<br />
Hastalığın tedavisi iki şekilde yapılabilmektedir.<br />
“Lokal” ve “sistemik tedavi” olarak adlandırılan<br />
tedavi şekillerinden hastaya uygun olanı her<br />
yönüyle değerlendirilerek, hastanın tercihi<br />
de dikkate alınarak belirlenmektedir. Cerrahi<br />
girişimlerle, memenin kanserden arındırılmasıyla yapılan lokal tedavide, hastalığın<br />
boyutuna göre ışın tedavisi olarak bilinen “radyoterapi” de uygulanmaktadır.<br />
Öte yandan, hastalığın başka organlara da yayılma riskine uygun olgularda,<br />
sistemik tedavi kapsamında kemoterapi de yapılmaktadır.<br />
İleri evrede kemoterapi uygulanıyor<br />
Meme kanseri oldukça yavaş ilerler. Sadece 2 cm’lik bir kitle, hastalığın 7-8<br />
yıldır var olduğunun ve başka organlara da yayılmış olabileceğinin göstergesidir.<br />
Meme kanserinde bazı hastalar için uygulanan kemoterapi, düşünülenin aksine,<br />
memedeki kanseri tedavi etmek amaçlı değil, diğer organlara yayılma riskini en<br />
aza indirmek için kullanılmaktadır. 1 cm’den büyük kitleler genellikle bu tür bir<br />
sistemik tedaviye adaydır.<br />
Meme koruyucu cerrahiyle estetik kaygılara son!<br />
Gelişen teknikler sayesinde, özellikle genç hastalar için kullanılan meme<br />
koruyucu cerrahi yöntemi de, tecrübeli hekimler tarafından yapıldığında<br />
başarılı sonuçlar vermektedir. Bu yöntemde; memenin kendisi alınmadan,<br />
sadece kanserli kitlenin alınması söz konusudur. Bu işlem, aynı zamanda bir<br />
estetik cerrahi gibi düşünülmelidir. Meme koruyucu cerrahi titizlikle yapılmalı,<br />
çıkartılan bölüm fark edilmemeli, memenin hacminde gözü rahatsız eden bir<br />
kayıp hissedilmemelidir. Meme cerrahisi uygulanan hastanın, ameliyatın ertesi<br />
günü rahatlıkla evine gidebilmesi, tedavinin sunduğu avantajlardan biridir.<br />
Memory Eylül - Ekim - Kasım 2011 17