Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
zorluk yaşarlar. İzin verici bir ebeveynlik
tarzı olan aile üyeleri tarafından yetişen
çocuklar genellikle ergenlik döneminde
riskli davranışlar diye adlandırdığımız sigara,
alkol vb. kötü alışkanlıklar edinebilir
ve zaman zaman suç işlemeye yönelik
davranışlar sergileyebilirler.
İhmalkâr (ilgisiz) ebeveynlik
İlgisiz ebeveynlik tarzını benimseyen
ebeveynleri çocukların istek ve ihtiyaçlarının
farkında olmayan ya da farkında olup
gerektiği gibi karşılık vermeyen ebeveynler
olarak tanımlayabiliriz. Bu tarz ebeveynler
çocukların ihtiyaçlarını görmezden
gelerek kendilerine yönelik bir yaşam
tarzı benimserler. Daha önce bahsedilen
ebeveyn tarzları arasında çocuklara
en olumsuz etki yaratan ebeveyn tarzı
ihmalkâr (ilgisiz) ebeveyn tarzı diyebiliriz.
Çocuklar istek ve gereklerine yanıtsız kalarak
yetiştikleri için sosyal ve akademik
ortamlarında pek çok sorun yaşar ve bir
bireyle iletişime geçmekte zorlanırlar.
Demokratik ebeveynlik
Demokratik ebeveynlik tarzı için hem
otoriter hem de serbest ebeveynlere
göre çocuk yetiştirmede daha esnek bir
tarz diyebiliriz. Ebeveynlerin çocuklarına
belirli sınırlamalar oluşturdukları,
çocukların kendi hatalarından sonuçlar
çıkarmalarına ve öğrenmelerine
izin verdikleri tutumlardır. Aile üyeleri
koydukları kuralları neden koyduklarını
açıklayarak paylaşırlar. Paylaşım sürecinde
farklı bir fikir dile getirilirse onu
dinler, karşılıklı fikir alışverişi yapmayı
önemserler. Demokratik ebeveynler
çocuklarının ihtiyaçlarına ve bakış açılarına
karşı duyarlı bir tutum sergileyerek
onların makul ve mantıklı kararlarını da
gözden geçirmeye hazırdırlar. Özetle;
demokratik ebeveynlik her bir aile üyesinin
düşüncelerine ve kararlarına saygı
duyulduğu bir yaklaşımdır.
Tariften de anlaşılacağı gibi literatürde
olan ideal ebeveynlik kriterleri,
demokratik ebeveynlik kriterleriyle
örtüşmektedir. Demokratik ebeveyn
tarzını benimseyen ebeveynler tarafından
yetişen çocuklar daha olumlu ve
huzurlu bir ruh hali içerisinde olur, sosyal
ilişkilerinde daha özgüvenli bir hayat
sürerler. Bu çocuklar olumsuz bir davranış
ve olayla karşılaştığında kendilerini
korumaya çalışır ve en önemlisi de genel
olarak duygularını kontrol ederler. Otoriter
ve izin verici ebeveynler tarafından
yetiştirilen çocuklara göre, demokratik
ebeveynler tarafından yetiştirilen kızlar
daha bağımsız ve keşfetmeye meyilli
meraklı; erkekler ise sosyal ilişkilerinde
daha hümanist ve işbirliğine açık olurlar.
Yapılan araştırmalarda böyle bir ortamda
yaşayan çocukların akademik başarılarının
daha iyi, daha entelektüel ve en
önemlisi de yeni tecrübeler denemeye
daha istekli oldukları gözlenir.
Peki, çocuk yetiştirirken akılda
tutulması gerekenler nelerdir?
Bu sorunun cevabı; çocuğunu bir birey
olarak gören, ona değer veren, onu
elinden geldiğince anlamaya çalışan
ve böylelikle çocuğunun sevildiğini ve
olduğu gibi kabul gördüğünü hissettiren
ebeveyn yaklaşımında saklıdır.
Baumrind’in bahsettiğimiz çocuk
yetiştirme tarzları değişmeyen bir etiket
değildir. Ebeveynler yaşam serüvenlerinde
her geçen gün biraz daha deneyim
sağlayarak tutumlarını değiştirebilir ya
da aynı tutumlarda yaşamlarını sürdürebilirler.
Örneğin; sosyoekonomik
düzeyde yaşanılan bir değişim, farklı bir
kültürel ortama taşınma gibi bir takım
değişimlerle kişisel farkındalıklar oluşturabilir.
Özetle; her bir ebeveynin çocuk
yetiştirme tarzı çocuktan çocuğa ve
zamanla değişebilir.
Çocukların gelişim süreçlerinde tüm
kültürlerde kabul gören beklentiler olsa
da her kültürde çocuk yetiştirme tarzı
farklıdır. Bundan dolayı çocuk yetiştirme
tarzlarını doğru ya da yanlış olarak
değerlendirmek sağlıklı olmaz. Önemli
olan ebeveynlerin benimsediği çocuk
yetiştirme tarzlarının bulunulan kültür ile
uyum içerisinde olabilmesidir. Ebeveynler,
etkin dinleme aracılığıyla yaşanılan
sorununa kendi özgür iradesiyle çözüm
getirme sorumluluğunu ve zevkini
çocuğuna bırakırken bir yandan da ona
destek olabilirler.
En kıymetlisi de; yüksek dozda sevgi
ve sıcaklık içeren bir aile ortamında her
bir aile üyesinin her bir yaşında kendisini
bir birey olarak hissedebilmesidir.
21