You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kooperatif deneyimleri üzerine kapsamlı bir analiz:
Krize karşı kooperatifler
Nihat Uçukoğlu
Gaziantep Üniversitesi’nden iki öğretim üyesi Doç. Dr.
F. Serkan Öngel ve Doç. Dr. Uygar Dursun Yıldırım tarafından
hazırlanan Krize Karşı Kooperatifler kitabı; son
dönemde giderek artan Kooperatifleşme girişim ve eğilimlerine
ilk elden ve temel meseleler bağlamında katkı sunan önemli bir
çalışma. Yazarlar tarafından “Dayanışma, birlik ve mücadeleyle
yaşamı kurmanın gücüne inanmaktan vazgeçmeyenlere ithaf
edilen...” kitabın önsözünde, insanlık tarihi boyunca çeşitli biçimler
altında kendisini gösteren örgütlenme ve örgütlenmeye
dayanak oluşturan dayanışmanın birbirinden güç alma eylemi
olduğunun altı çiziliyor. Tarih boyunca dayanışma eylemlerinin
farklı formlar içinde kendini ortaya koyduğu, bu örgütlenme
biçimlerinin güç ve iktidar sahiplerinin karşısında ezilenler için
yegane çıkar yol olduğu ifade ediliyor. Kitapta dokuz yazarın on
makalesi yer alıyor. Makaleler dört alt başlık altında toplanmış:
(I) Devlet, Yerel Yönetim, Kooperatif İlişkileri ve Alternatifler (II)
Sendika Kooperatif İlişkileri ve Deneyimler (III) Küreselleşme ve
AB Sürecinde Kooperatifler (IV) Yönetim Modelleri ve Kooperatifler.
Doç Dr. Uygar Dursun Yıldırım makalesinde; gıda sorununun
Türkiye’de daha önce hiç olmadığı kadar politik bir tartışmanın
konusu haline geldiğine dikkat çekiyor. Çalışmada son yıllarda
Türkiye’nin farklı yerellerinde belediyeler, üretici ve tüketici kooperatifleri,
çeşitli dernek ve sosyal ağlar gibi çeşitli kurumlar
ve aktörler öncülüğünde katılımcı özellikler gösteren, üretime
yaslanan deneyimlerin gelişmeye başlaması toplumun yeni
ve alternatif kamusallık arayışıyla doğrudan ilişkili olarak ele
alınıyor.
Doç. Dr. Çağatay Edgücan Şahin çalışmasında Türkiye’nin
güncel tartışma alanlarından biri olan tarımsal üretim sürecinin
verili sorularının, kooperatifler aracılığıyla aşılma potansiyeli
üzerine bir tartışma yürütüyor. Bu bağlamda faaliyetlerini
kendi fabrikaları üzerinden sürdüren kooperatif deneyimlerine
odaklanıyor.
Dr. Ergül Ballı ise makalesinde, Türkiye’de tarımsal kooperatifçiliğin
gelişimi ve Fiskobirlik deneyimini tarihsel bir süreç
içinde ele alıyor. Devlet ve tarımsal kooperatifler arasındaki
ilişkinin yoğun niteliğine dikkat çeken Ballı, bu durumun Türkiye’de
doğrudan üreticiler arasındaki kooperatifçilik bilincinin
zayıf kalmasına ve tarım satış kooperatifleri birliklerinin devletin
tarımsal ürünlere yönelik destekleme politikasının birer
uygulayıcısı haline gelmesine neden olduğunun altını çiziyor.
Güncel kooperatif deneyimlerinden
biri olan Kadıköy
Kooperatifi, kitap çalışmasına,
kolektif bir makale
ile katkı vermiş: Makalede
zehirli girdilere dayanan
endüstriyel tarım sistemine
dikkat çekilerek, bu sistemin
bir yandan üreticiyi kendisine
bağımlı kılarken bir yandan
da doğaya ve onun bir
parçası olan insana ölümcül veya geri dönüşü olmayan zararlar
verdiğine işaret ediliyor.
Aynı zamanda kitabın hazırlayıcısı olan Doç. Dr. Ferit Serkan
Öngel ilk makalesinde sendikalar ve kooperatifler arasındaki
tarihsel ilişkiye odaklanıyor. Öngel, sendikaların üyelerinin hak
ve çıkarları temelinde örgütlenirken, mücadelelerini sadece
işyerleri ile sınırlı tutmadıklarını, barınma, beslenme, dinlenme,
sosyal güvenlik, kredi gereksinimi gibi alanlarda da çözümler
üretmeye çalıştıklarına dikkat çekiyor. F. Serkan Öngel’in ikinci
makalesinde ise DİSK’in kurucu sendikalarından Metal sektöründe
örgütlü bulunan Maden-İş Sendikası'nın çeşitli kooperatif
deneyimleri ele alınıyor.
Kristal-İş ve Birleşik Metal-İş sendikalarında toplu sözleşme
uzmanlığı yapmış olan Can Şafak ise makalesinde Maden-İş
Sendikası’nın kooperatif faaliyetleri ile ilgili olarak kendi içinde
yürüttüğü tartışmaları ve bu tartışmaların, Cumhuriyet Halk
Partisi’nin (CHP) “halk girişimciliği” üzerinden şekillendirmeye
çalıştığı, “halk sektörü” kavramı ile ilişkisini irdeliyor.
Dr. Radiye Funda Karadeniz kooperatiflerin dünya genelinde
öneminin 2008 krizinden sonra arttığına dikkat çeken yazısında,
bunun nedenin kriz koşullarında başta finansal kooperatifler
olmak üzere farklı kooperatif modellerinin, işletmelere
nazaran krize karşı daha dayanıklı bir performans göstermesi
olduğunu ifade ediyor.
Dr. Mehmet Cevat Yıldırım “Avrupa Birliği ve Kooperatifler”
başlıklı makalesinde sanayi devriminin ardından Avrupa’da gelişen
bir yönetim ve örgütlenme modeli olan kooperatiflerin, kıta
ekonomisinin geçirdiği her zorlu dönemde gündeme geldiğine,
kriz karşısında dayanıklılığıyla ön plana çıktığına dikkat çekiyor.
Dr. Göktürk Kalkan kitaba kurumsal yönetim tartışmaları
üzerinden katkı sunuyor. Kurumsal yönetim, işletmeyle ilgili
çıkarlara sahip olan bir tarafın diğer tarafın aleyhine çalışmasını
önleyecek bir organizasyon yapısı olarak tanımlanıyor ve
kurumsal yönetim kavramı kooperatiflerin yönetim süreçlerine
katkı bağlamında ele alınıyor.
Özetle kitapta; farklı boyutları ile kooperatifleri ve
kooperatifleri belirleyen kurum ve örgütleri, bu kapsamdaki
deneyimleri, tarihsel bir perspektiften ortaya koymak amaçlanmış.
Yazarların ifadesiyle “kitapta eksik kalan kimi hususların
olduğu bilinmekte. Örneğin; konut kooperatifi deneyimleri,
kredi kooperatifleri, kadın kooperatifleri, enerji kooperatifleri,
çevre ve kültür kooperatifleri bu çalışmada çeşitli olanaksızlıklar
nedeniyle yer alamamış. Kitap bu eksiklerin de ele alınacağı
başka çalışmalara motive etmesi ve geniş kadrosu ile kooperatif
yazınına yeni çalışmaların ekleneceğinin de müjdecisi diye
düşünülebilir.
- Krize Karşı Kooperatifler, - Deneyimleri Tartışmalar, Alternatifler, Der: F. Serkan Öngel,
Uygar Dursun Yıldırım, Nota Bene Yayınevi, 2019, 384 sf.
46