Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Davullu Dede Yatırı
Köyün yakınlarındaki Davullu dağına adını vermiştir ve burada yatmakta olduğuna inanılmaktadır
ancak herhangi bir mezar yoktur. Davula benzetilen taşların bulunduğu söylenmektedir. Köy halkının
geçmişte topluca bu dağın üzerindeki düzlüğe giderek büyükbaş ve küçükbaş hayvan kurban ettikleri
ve adaklar adayıp, dilekler diledikleri bilinmektedir. Davullu Dede'nin yattığı dağın zirvesi düzdür ve
burada eskiden iki dilek ağacı bulunduğu söylenmektedir.
48
Tahtyurt (Altınyayla)
4. Murat, Bağdat Seferi’ne giderken Nisan 1638'de ordusunun köyün şu anda kurulu olduğu yerden
geçerken konakladığı, köyün adının buradan kaynaklandığı iddia edilmektedir.
Yassıpınar (Altınyayla)
Bir rivayete göre köy, 1402 Ankara Savaşı sonrası kurulmuş. Üç kardeş gelmiş birisi Beydiğin
(Serinyayla) köyüne, öteki Şarklı (Doğupınar) köyüne, bir diğeri de Yassıpınar'a yerleşmiş.
Aylı (Sivas-Merkez)
Köyün adı Donbak denilen dağdan ay güzel göründüğü için buraya gelenler ayı çok güzel gördükleri
için bu isim verilmiştir.
Hanlı (Sivas-Merkez)
Geçmişte “Han Önü” adı verilen mevkiye kurulmuştur. Mahalli rivayetlere göre, köyün ilk kuruluş
yeri olan bu mevkide büyük bir han varmış. Burası Kızılova köyü ile Hanlı arasında, tahminen 2 km
uzaklıkta bir yerdedir. Köyü kuranlar burada bir süre yaşadıktan sonra ilk yerlerini terk ederek köyün
şimdiki yerine gelmişler. Burası sazlıkmış. Zamanla suyu çekildikçe köy de genişlemiş. Sultan 4. Murat
Bagdat seferine giderken her 10 km’de bir han yaptırmış. Bunlardan birisi de Hanlı köyüne kurulmuş,
diye bir rivayet anlatılmaktadır. Halen köyün içinde eski bir han da ayaktadır. Osman Efendi adında
bir kişi tarafından hayrat olarak yaptırılmıştır. Gelen geçen yolculardan hiç bir ücret alınmadığı
rivayet edilmektedir. Com’un Abdullah denilen kişinin 2. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi
esnasında sarayda olduğu, bu olaya şahit oldugu anlatılmaktadır. Osmanka’gil (Osman Kahyagil)
sülalesinden “Miyese Karı” adlı bir kadının efsunlu olduğuna inanılırmış. Bu kadın yılanları eliyle
yakalarmış. Özellikle nazar değen çocukları bu kadına okuturlarmış. Okuduğu çocugu eliyle
sıvazlayarak gönderirmiş. “Cennet Karı” adlı kadın ise halk hekimidir. Çevre ve uzak köylerden ona
hastalar gelir dalağını kestirirmiş. (Sıtmadan büyümüş dalağı eski bir yöntemle tedavi ettirmek
demektir, gerçekte kesme işlemi yoktur, bir tür ritüeldir. Köy arazisi içinde Çukur Pınar olarak bilinen
kükürtlü su kaşıntı ve yaralara iyi gelir.
Hanlı Höyüğü
Köyün yaklaşık 2 km kadar aşağısında (batı yönü), Sivas-Kayseri kara yolundan Bedirli istikametine
ayrılan yola girdikten yaklaşık 300 m kadar sonradır. Yaklaşık 250×150 m boyutlarında ve 15 m
yüksekliğindedir. Doğusundan Hanlı Deresi akar. Çevresindeki tarlalarda tarım yapılması nedeniyle
höyüğün etekleri tahrip olmuş ve yayvanlaşmıştır. Höyük üzerinde beş farklı alanda kaçak kazı
çukurları vardır. Batı eteklerinden toprak alınmıştır. Daha çok Tunç çağı ve Roma dönemi seramik
parçaları bulunmuştur.
___________________________________________________________________________
Kaynak: Vikipedi (Wikipedia)