Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Karaözü’nde kanalın suyuyla çalışan üç adet değirmen sosyal hayatın ve coğrafi konumların en
önemli belirleyicileri arasındadır. Bunların adları; “Yukarı Değirmen”, “Orta Değirmen”, “Aşağı
Değirmen” şeklindedir. Bunlardan başka Şahruh Köprüsü'nün kuzeybatısındaki “Tahir Efendi
Değirmeni”, Tereli’de “Kaya Değirmeni” denilen iki farklı değirmen, "Kadir Kahya’nın Değirmeni" ile
Kel Tepe eteğindeki "Kadı Halil Değirmeni" de yine geçmişteki değirmenlerin en önemlileridir.
Dereyurt (Akdağmadeni)
Köy birbirine yaya olarak bir saatlik mesafede bulunan Sıtma ve Dereyurt köylerinin bir muhtarlık
altında birleşmesi ile meydana gelmiştir. Çok eskiden birisi Sıtma hastalığına yakalanıyor ve
rüyasında bir çeşme görüyor. Rüyasına giren kutlu kişi gidip o köydeki sudan içerek yıkanmasını
söylüyor. Söylenileni yaparak bahsedilen köyü ve çeşmeyi buluyor. Hastalıktarn kurtulunca herkes
çeşmenin suyunun şifalı olduğunu anlıyor ve çevreden insanlar Sıtma hastalığından kurtulmak için
buraya gelmeye başlıyor. Böylece köyün adı da Sıtma kalıyor.
51
Baharözü (Ulaş)
Ulaş ilçesinin kuzeybatı kesiminde, ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Baharözü köyünün
eski ismi, Buğayırözü'dür. Eskiden bu bölgede ormanlık alanlar mevcut olup Kangal, Ulaş, Şarkışla ve
Tonus (Altınyayla) ilçelerine yağan yağmurun bu bölgeden başlamış olduğu anlatılmaktadır.
Yağmurun bu bölgede başlaması ve çok yoğun bir şekilde diğer ilçelere doğru ilerlemesi nedeniyle
bu bölgeye "Buğayır özü" adı verilmiştir. Buradaki ağaçların kesilmesiyle yağmurun azaldığı tespit
edildiğinden yöre halkınca buradaki ağaçların kesilmesi de günah sayılarak yasaklanmıştır.
Düğnük Kaya
Düğnük Kaya (Döğnük Kaya) veya Dünük Kaya (Dönük Kaya) yöredeki farklı söylentilerde bahsedilen
bir yerdir. Özellikle taş kesilme efsanelerinde adı geçer.
Anlatılanlara göre çobanın biri dağda susuz kalınca Allah'tan yardım ister ve iki koyun adakta
bulunur, bunun üzerine kaya yarılarak içinden su çıkar. Ancak çoban adaklarını yerine getirmez
üstelik onlara karşılık iki pire öldürerek dalga geçer. O anda kendisi ve sürüsü taşa dönüşürler.
Geçmişte bu yerde adak kurbanlarının kesildiği ve dilek tutulduğu bilinmektedir.
Gelin Kayası etrafında evlenen kızların döndürülerek dilek dilemesi eskiden sık rastlanan ama artık
uygulanmayan bir gelenektir.
Topak Kaya
Efsaneye göre genç bir kız yün eğirerek halat yapıp bu kayayı sırtına alarak bulunduğu yere
getirmiştir. Burada eski bir yerleşim yeri olduğuna dair bulgular elde edilmiştir.
___________________________________________________________________________
Kaynak: Vikipedi (Wikipedia)