Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
Şarkışla - Tarih ve Kültür
- No tags were found...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Ek-1:
Yedi Kardeşler Efsanesi
Şarkışla yöresindeki değişik mezarlarda yedi kutlu erenin yattığına ve bunların birbirleri ile kardeş
olduklarına inanılmaktadır. Pek çok köyde ve ilçe merkezinde bu kutlu kişilere ait kabirlerin
nerelerde olduğuna dair farklı rivayetler bulunmaktadır. Yaygın olan inanışa göre yedi kardeşin
Şarkışla'nın birbirinden uzak denebilecek oldukça farklı köylerindeki türbelerde yatmakta olduğudur.
Ancak aslında yöredeki tespit edilebilmiş olan yatırların sayısı yediden çok daha fazladır. Bu nedenle
yedi kardeş olarak tabir edilen evliyaların hangileri olduğunu kesin olarak tespit etmek de neredeyse
imkansızdır. Bir rivayete göre Ahmet Yesevi’nin yedi öğrencisi fetih için buralara kadar gelmişlerdir.
Karababa yatırı Elmalı ve Kazancık köyleri arasındaki bir tepede bulunmaktadır. Diğer en önemli
yatırlardan birisi ise Kızılcakışla köyü yakınlarındaki Ağbaba olarak tanınır.
52
Karababa Türbesi
Mezar Turna Dağı’nda bulunmaktadır. Karababa Türbesi, Kazancık köyü ve Elmalı köyü arasındaki
oldukça yüksek bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Bu tepeye de “Kara Baba Tepesi” adı verilmiştir.
Kazancık köyü de dağın yamaçlarında kurulmuştur. Yedi kardeşlerden ikincisi olduğuna
inanılmaktadır. Yakınlarındaki bölgede başka ardıç ağacı bulunmamasına karşın Karababa’nın çevresi
ardıç ağaçlarıyla doludur. Yörede bu ağaçları bizzat Karababa’nın kendi elleriyle diktiğine, bu nedenle
ağaçlardan bir dal bile koparan kişinin başına büyük musibetler ve felaketler geleceğine inanılır. Bir
rivayete göre ise savaş esnasında Karababa'nın başı kopar, bunun üzerine başını kolunun altına
alarak vuruşmaya devam eder. Savaş bittikten sonra bir kolunda başı olduğu halde diğer eliyle
mezarını yapmak için taş toplamaya başlamıştır. Taş toplarken kesik başından damlayan
kandamlalarından ardıç ağaçları büyümüştür. Bugün Karababa mezarının üzerinde ardıç ağaçları
bulunmaktadır ve bunlar kutsal kabul edilirler. Toplayarak mezarı için yığmış olduğu taşlar da
kutsaldır. Başka bir söylentiye göre bir savaşta buradaki ağaçlar devrilmiş ancak savaş bitince bir
gecede eski haline dönmüşlerdir. Türbenin güney batısında bulunan bir taş üzerinde at nalına benzer
izler yer almaktadır. Rivayete göre; Ahmet Yesevi’nin yedi öğrencisi fetih için buraya gelirler.
Bizanslılarla yapılan bir savaşta bunlardan birisi düşman tarafından sıkıştırılınca arkadaşlarından
birisini yardıma çağırır. Yardıma gelen arkadaşının şahlanan atı bir tepeden diğerine atlamış ve nal
izleri taşın üzerine geçmiş. Yöre halkından edinilen bilgilere göre Kazancık köyünden birisi yaptığı
inşaat için taş bulamayınca bu yatırın çevresindeki taşları alıp götürmüş, ancak ertesi sabah
kalktığında yapmış olduğu ağılın duvarlarının yerinde olmadığını, sadece çatısında kullanılan ağaç ve
tahtaların yerde durduğunu görmüş. Daha sonra gidip baktıklarında taşların tepedeki yatırın
çevresindeki eski yerlerine götürülmüş olduğunu anlamışlar. Anlatılan başka bir söylentide,
defineciler türbenin etrafındaki kaya parçalarını uçurumdan aşağıya yuvarlarlar. Ertesi sabah geri
geldiklerinde kazdıkları çukurun kapanmış olduğunu ve kaya parçalarının da yerlerine dönmüş
olduğunu görürler. Şifa bulması için getirilen hasta türbenin yanında bu iş için ayrılmış bir yere
yatırılır ve uyanıncaya kadar öylece bırakılır. İnanışa göre hasta, rüyasında Karababa adlı evliyayı
görürse şifa bulur. Ayrıca bu mezarın yanından akan suyun da kutlu olduğuna inanılır. Ziyaret için
gelen insanlar bu sudan abdest alır ve mümkünse yıkanır. Gelemeyenlere ise bu sudan götürülerek
içirilir. Mezarı çevresini örten taşların büyük bir kısmı bazalttır. Asfaltsız, sadece yol bakım araçları
ile düzeltilmiş ve dolambaçlı toprak yollardan ulaşılabilmektedir.
___________________________________________________________________________
Kaynak: Vikipedi (Wikipedia)