Matbaa & Teknik Aralık 2018

küçük grupların benzer bilgileri paylaşması şeklinde
devam etmiştir. Matbaa ve diğer teknolojik gelişmelerle
iletişim, kitle iletişimine dönüşmüştür. Kitle iletişimin
zaman içerisindeki dönüşümü, aşağıdaki gibi sınıflanabilir.
• Baskı (15. yüzyıl)
• Ses kayıtları (19. yüzyılın sonları)
• Sinema (1900'lar)
• Radyo (1920'ler)
• Televizyon (1950'ler)
• Internet (1990'lar)
• Mobil (2000'ler)
Kitle iletişim araçlarının dönüşümü sürecinde dikkat
etmemiz gereken bir diğer husus da, yeni yöntemlerin
ortaya çıkma frekansının yıldan yıla düşmekte olduğudur.
Birinci ve ikinci araçlar arasında 400 yılı aşkın bir süre
varken, son iki araç arasındaki süreç, sadece on yıldır.
Tüketim alışkanlıklarındaki değişiklikler ve teknolojinin
ilerleme hızı, bu süreleri daha da kısaltmıştır. Sosyal medya
da, kitle iletişim aracı gibi görülebilecek olsa da, aslında
özellikle son 2 metodu araç olarak kullanan bir yöntemdir.
8. kitle iletişim aracı olarak adlandırabileceğimiz Artırılmış
Gerçeklik kavramının ise yeni bir teknoloji olarak bu listeye
girebileceğini düşünmekteyiz. Mobil teknolojiler üzerinde
koşup, internet altyapısı kullanıyor olsa da, kullandığı özel
uygulamalar ve veri tabanları ile tamamen yeni bir iletişim
yöntemi olarak tanımlanabilir.
Kitle iletişim araçlarının gelişim sürecinde, hiçbir yeni
yöntem eskisini ortadan kaldırmamış ama yine de
popülerliğini azaltmıştır. Bunda yöntemlerin maliyetleri
kadar ulaşılabilirlik ve kolaylıkları da etkendir. Evlere giren
televizyon sayılarındaki artışla, kişi başı sinema salonunda
geçirilen zamandaki düşüş grafikleri neredeyse paraleldir.
Artırılmış Gerçeklik, neredeyse geçmiş tüm yedi yöntemi
kendi bünyesinde barındırabilmesi açısından diğer
yöntemlerden bir miktar farklılaşmaktadır. Belirlenen bir
tetikleyici ile herhangi bir gazetenin makalesine ulaşabilir,
bir video başlatabilir ya da daha önceden kaydedilmiş bir
ses dosyasını izleyiciye ulaştırabilir.
7. Artırılmış Gerçekliğin Reklam Ve Pazarlama
Yönündeki Önemi
Bu makalede hedeflenen, son yıllarda dijitalleşmeyle
birlikte pazar payı ve ciro kaybeden print providerların
firmalarını, ana iş kollarını da koruyarak nasıl
dönüştürebileceklerini anlatan bir yol gösterici olmaktır.
Her ne kadar, çoğu print provider, donanım anlamında
yatırım yapıp, makine parkurlarına dijital baskı
makineleri ekleyip, dönüşümle ilgili yatırımlar yapsa
da, bunlar sadece kendi pazarlarındaki tiraj değişikliği
gerçeğine karşı almaları gereken zorunlu yatırım
kararlarıdır. Bir dönüşüm yatırımı olmaktan ziyade, ticari
işletmelerinin devam edebilmesi için yapmak zorunda
oldukları mecburi bir yatırımdır.
Print Provider’ların kendilerini yeni dijital döneme
hazırlamaları sürecinde, mevcut baskı ürünlerine
ekleyeceği katma değer, hem kısa vadede karlılıklarını
yukarı taşıyacak, hem de müşterileri gözündeki konumlarını
olumlu yönde değiştirecektir. Öncelikle geçtiğimiz on yıllık
süreçte geleneksel baskının hangi alanlarda günümüz
tüketicisine uzak kaldığına hızlıca bir bakalım:
• Stabilite :
Doğası gereği basılı ürünler dinamik değil statiktir. Baskı
makinesinden çıktıktan sonra değiştirilmesi neredeyse
imkansızdır. Klasik romanlar için bu önemli bir detay olmasa
da özellikle reklamcılık, eğitim içerikleri, düzenli raporlar
için kabul edilemez duruma gelmiştir. Kitlelerin talepleri
inanılmaz hızda değiştiği için, müşteriler de kurumsal
mesajlarını aynı hızla değiştirmek istemektedirler.
•Lojistik:
Basılı materyallerin üretiminden sonra stoklanması ve
dağıtımı da oldukça sıkıntılı bir süreçtir. Birçok pazarlama
materyali daha kullanılmadan ya zarar görür ya da
içerikleri artık geçersiz olduğu için imha edilir. Her ne
kadar tirajları azaltarak bunun kısmen önüne geçilse de
tamamen ortandan kaldırmak neredeyse imkansızdır.
• Rekabet:
Toplam baskı xxx’un küçülmesi, mevcut pazar
oyuncularının daha rekabetçi olmalarına sebebiyet vermiştir.
Bu, her ne kadar hizmet ve ürün kalitesinin yükselmesi adına
iyi bir adım olsa da, beraberinde fiyat rekabetini de getirmiş
ve birim üründeki kar marjı oldukça azalmıştır.
Artırılmış gerçeklik, yukarıdaki bahsettiğimiz sorunlarla karşı
karşıya kalan print providerler için nitelikli bir çıkış yolu olabilir.
Araştırma şirketi Juniper Research’ ün araştırmasına
göre, üç yıl içerisinde arttırılmış gerçeklik kullanıcılarının
sayısı 200 milyona ulaşacak ve 2018’ e kadar
sektörün büyüklüğü 6 milyar doları bulacak. Ayrıca
AR teknolojilerine sahip mobil girişimlerin 2015 yılında
lokasyon bazlı arama ve oyunların ardından üçüncü
büyük gelir payına sahip olacağı öngörüsü de yapılmıştır.
Bu gereksinimlerden dolayı AR teknolojilerini Türkiye’
de kullanan İkea ( Akıllı Katalog), Marshall (Gör& Boya),
GYO’lar ( Toya), Doğtaş (Akıllı Katalog), Kamu (Osmangazi
Bld., Üsküdar Bld , Tepebaşı Bld. vb), Doğuş Oto
(Volkwagen), Nivea ( Second Skin), Ford (İnteraktif Dergi
İlanı), Rixos Otelleri (İndoor Navigasyon) gibi şirketlerin
varlığı çok daha öne çıkmıştır.
8. Artırılmış Gerçeklik ve Baskı işbirliği
Her ne kadar AR ile yapılabilecekler yukarıda belirtildiği
gibi donanım, tasarım, uygulama ile sınırlı gibi görünse
de, insanın yaratıcılığı ve pazarın iyi analiz edilmesi
ile bu sınırlar dahilinde oldukça katma değerli işler
üretilebilmektedir. Bu sayede birim baskı işinden
26
ARALIK | DECEMBER | 2018