You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
lazım. Sektörümüz çok zeki insanlardan oluşuyor. Çok<br />
hızlı çözüm üretebiliyorlar. Para kazanıyorlar, büyüyorlar.<br />
Sektörümüz elektronik, fizik, kimya, mekatronik, makine<br />
gibi bütün disiplinler arası bilim alanlarını bir araya<br />
getiriyor. Sektörümüz çok zeki insanlardan oluştuğu<br />
için mesela tutkalda ya da suda bir sorun yaşadığında<br />
bir kimya mühendisinden destek alıyor ve problemini<br />
çözüyor ama çözümünü de kimseye söylemiyor. UV’de bir<br />
problem olursa fizik mühendisi, üretim ağında bir problem<br />
var ise endüstri mühendisi çalıştırabiliyor. Ama kendi<br />
sektörümüzün elemanlarını bugüne kadar yetiştiremedik,<br />
yetiştiremiyoruz. Sektörün paydaşlarının bir araya gelip<br />
gelecek teknolojileri destekleyecek bir eğitim altyapısını<br />
oluşturması gerekiyor. Akademik olarak pencerelerimiz,<br />
vizyonumuz açık değil. Diğer ülkelerde örneğini arıyoruz.<br />
Örneği var olmasına rağmen yine de yapamıyoruz.<br />
Sektörün bu konuda destek verme zamanı geçmek<br />
üzeredir. Sektör, MYO ve dört yıllık okuldan mezun olanları<br />
istihdam edemiyor. Demek ki yeni bir yapı kurulmalı. Şimdi<br />
tüm enerjimi bu yapıya harcıyorum. Sektör ne yapacak.<br />
Bu ihtiyacı dile getirecek. Bütün alanlar bir araya gelerek<br />
basım ve ambalaj sektörlerinin bu ihtiyacını devletin<br />
üst kademelerine bildirmesi gerekiyor. Bu sektörün yeni<br />
baştan dizayn edilmiş disiplinler arası çalışan en az yüzde<br />
kırkı İngilizce olan bir eğitim sistemi oluşturması gerekiyor.<br />
Sektör kendi arasında öyle bir konsey kurmalı ki akademik<br />
çözümleri de akademisyenlerden alıp sistematik bir<br />
yapı kurup eğitim alacakları kişileri de seçmeli. Biz bu<br />
yapının oluşturulması için gerekli toplantıları iki kez iki<br />
rektörümüzle ve dekanlarımızla ve sektör başkanlarımızla<br />
Üniversitede yaptık. Şimdi üçüncü toplantıda sektörün<br />
lider en az iki şirketini gezerek sektörün büyüklüğünü<br />
rektör ve dekanlarımıza yakından göstermeliyiz. Ve<br />
bir sonraki eğitim öğretim yılında bu bölümü açacak<br />
motivasyonda bu konuyu sonlandırmalıyız.”<br />
Mehmet Sönmez, TWAB Danışmanlık Yöneticisi:<br />
Sönmez “Ekonominin dünü, bugünü, yarını” başlıklı<br />
konuşmasında Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu<br />
değerlendirirken 2019’a yönelik de beklentiler ışığında<br />
tavsiyelerde bulundu. Akılda kalan en önemli nokta belki de<br />
2019’da ‘fit kalmak’ ve ‘dövizle borçlanmamak’ noktaları oldu:<br />
“Bu dönemde Amerika’da yatırım yapmak çok cazip.<br />
Dolayısıyla global pazarda dolaşan dolar şu aralar<br />
Amerika’da toplanıyor. Trump Amerika’da seviliyor<br />
çünkü ülkesine yatırım yapıyor. ABD’de bir yenilenme<br />
hareketi var. Çok sayıda inşaat yapılıyor. Eskiyen alt<br />
yapılar yenileniyor. Halka daha iyi hizmet sunuluyor. Bu<br />
sebeple yeni Amerika yönetimi ve ekonomik politikaları<br />
ülke içinde kendine destek buluyor. Son ara çözümler<br />
de bunun en önemli işareti. Japonya ve Çin de kendi<br />
paralarını ülkede toplamak için cazip yatırım fırsatları<br />
sunuyor. Bunun anlamı gelişmekte olan ülkelere<br />
yabancı sermayenin bu aralar çekilmesi mümkün<br />
görünmüyor ve bu trend devam edecek. Tüm dünyada<br />
büyüme rakamlarında düşüş var. Ülkeler büyümek<br />
yerine stabil kalmayı tercih ediyorlar. Ülekeler arası<br />
ihracat %3 oranında düşmüş vaziyette. Tayland, Güney<br />
Kore, Rusya, Malezya ve Çin cari fazlası bulunan ülkeler<br />
iken Kolombiya, Arjantin ve Türkiye cari açığı en fazla<br />
olan ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin cari açığı55<br />
milyar dolar. Bu GSMH’nın %5’i seviyesinde bir rakam.<br />
<strong>2018</strong>’de 55 milyar dolar olan cari açağımızın 2019’da 30<br />
– 35 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Çünkü özellikle<br />
lüks tüketiminde ithalat azalıyor azalacak. Otomotivde<br />
de bir daralma var. Bundan sonra otomotiv sektörü<br />
ihracat ağırlıklı çalışacaktır.<br />
Türkiye’nin 453 milyar dolar dış borcu var. Bunun 330<br />
milyar doları özel sektörün borcu. Yani devletin dış<br />
borcu çok az. Bu borucun 180 milyar dolarlık kısmı<br />
önümüzdeki 12 ayda ödenecek. 30 milyar dolar da cari<br />
açığımız olacağı göz önünde bulundurulursa 210 milyar<br />
dolara ihtiyacımız var demektir. Yani ihracatımızın<br />
önümüzdeki 12 ay içinde bu rakama denk gelmesi gerekir.<br />
Bizim ihracatımız ise 165 milyar dolar. 27 milyar dolar<br />
da turizm gelirimiz var. Türkiye’de döviz rezervi son<br />
rakamlara göre 85 milyar dolar. Bunun 20 milyar doları<br />
serbest rezerv. Bu rakamlar gösteriyor ki bizim dengede<br />
kalabilmemiz için katma değerli ihracata ihtiyacımız var.<br />
Turist sayısında beklediğimiz rakama ulaştık ancak şimdi<br />
nitelikli daha çok para harcayan turist getirmemiz lazım.<br />
Bununla birlikte kur baskısının da süreceğini göz önünde<br />
bulundurarak tavsiyem dövizle borçlanmamanızdır.<br />
2019’da Türkiye’nin büyüme rakamının %1 – 2 arasında<br />
olmasını bekliyoruz. <strong>2018</strong>’de 9 bin 300 dolar olan kişi başı<br />
gelirin ise 2019’da 8 bin 700 dolar olacağını ön görüyoruz.<br />
Bütün bunların ışığında 2019’da fit kalmanızı, dövizle<br />
borçlanmamanızı tavsiye edebilirim.”<br />
94<br />
ARALIK | DECEMBER | <strong>2018</strong>