24.08.2015 Views

SERXWEBÛN

Onkapak -259 (Page 1) - SERXWEBÛN

Onkapak -259 (Page 1) - SERXWEBÛN

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Serxwebûn Temmuz 2003Sayfa 7İran üzerinde baskı ve mücadele, hattagiderek savaş durumu gelişecektir. Çünküyaşanan mücadelenin mantığı bunu gerektiriyor.Fransa, Almanya, Rusya ABD’yeaçıktan karşı çıkamadılar, arkadan İran’ıdestekleyerek karşı çıkıyorlar. İran da onlardanaldığı destekle Ortadoğu’da ABD’yekarşı bir mücadele yürütüyor. Irak’taki çatışmalardaİran etkisini görmek gerekiyor.Saddam Hüseyin yönetiminin değişik örgütlerivardı. Onların kalıntılarının bu tür birmukavemeti örgütlemesi muhtemeldir, amaonlardan daha fazla, birinci planda İran’ınetkisi, doğrudan yönlendirmesi var. Irak’takimücadele, bir yönüyle de ABD-İran mücadelesigibidir.Yine Filistin-İsrail çatışmasında da bunugörmek gerekiyor. Dikkat edilirse, HatemiLübnan ve Suriye’ye, Bush Mısır’agitti. Her biri kendine göre bir strateji yürütmekistedi, ortaya bu çatışma çıktı.Hatemi Suriye ile, islami örgütlerle görüştü.Arkasında AB vardı. Bunlara dayanarakBush’un Filistin devleti kurma temelindeyaratmak istediği barışı boşa çıkardılar.Bush bütün Arap devletleriyle görüştü.Filistin sorunuyla ilgili olarak görüşmeyapmadığı iki devlet Suriye ve Lübnanoldu. Onlarla da İran görüştü. Karşıtiki cephenin varolduğu çok somut ortayaçıkıyor. Bu noktada ABD zor durumda. Filistin’dekisavaş da, Irak’taki savaş daABD’yi zorluyor. Bunun karşısında ABDne yapar? Acaba İran’ı, Filistin’de veIrak’ta yenmeye mi çalışır? Öyle yapmayacaktır.Suriye’yi zorlamak için Filistin’içözmek istediler, ama başarıya gitmedi.Bunun için geçmişte yalnız başına Filistin’deçözüm olmadı, şimdi de Irak’ta olmuyor.Kendi çıkarını hakim kılmada ısrarlıolacaksa, İran rejimi ile çatışmasıgerekiyor. İran yönetimi, savaşı Irak’a, Filistin’eyöneltmeye çalışırken, ABD de savaşıgiderek daha çok İran’a taşıracak.ABD’nin çabalarını, İran’da bir askeri müdahaledebulunmaya zemin hazırlamaolarak değerlendirebiliriz. AB’nin politikdesteğini almaya çalışıyor. İran’a karşıbir uluslararası ittifak oluşturmaya çalışıyor.En azından, İran ile çok ilişkide olandevletlerin İran’a destek vermesini engellemeyeçalışıyor. Almanya’nın ilişkilerivar. İslam Devrimi’nden sonra bütün Batılıdevletler İran ile ilişkilerini kestiler,ama Almanya hiç kesmedi. Ekonomik ilişkileriher zaman sürdü. Alman yönetimibuna “eleştirel diyalog politikası” diyordu.Fransa ilişkileri, aynı biçimde gelişti. İranyönetimi Rusya ile stratejik ittifak denebilecekdüzeyde anlaşma yaptı. Bunlaradayanarak ayakta kalıyor. ABD ise bunlarıen azından İran’a destek vermektencaydırmaya çalışıyor. Bu, çok önemli,İran’a müdahalenin zeminini yaratma çalışmasıdır.Destek güçlerini zayıflatırsa,arkasındaki güçleri destek vermekten çıkartırsa,o zaman İran’ı tecrit etmiş olacak.Avrupa ve Rusya dayanağındanyoksun kalmış bir İran’a müdahale çokdaha kolay olacak. Diğer yandan silahsevkiyatı, çeşitli örgütleri silahlandırma;bunların hepsi askeri müdahale hazırlığıoluyor. Öğrencileri teşvik etme, kitleleriharekete geçirmeyi ifade ediyor. İran, bukonuda çeşitli dönemlerde mücadeleleresahne olmuş bir alan. Sivil toplum hareketliliğininçok yoğun yaşandığı, darbelerin,devrimlerin yapıldığı bir ülke. Ona dayanarakmevcut rejimi yıkmak istiyor.ABD Kürtleri kendi stratejisi içindede¤erlendirmek istiyorTürkiye üzerindeki mücadele de gittikçebir düzey kazandı. ABD-Türkiyeçelişkisini doğru anlamak önemlidir.Ne küçümsemeliyiz ne de düz bir yaklaşımlakestirip atmalıyız. Bazı Türkiyeliçevrelerin ifade etmeye çalıştığı gibi kolaybitecek bir olgu değildir. Türkiye’ninstratejik duruşu ile ABD’nin stratejik duruşubu düzeyde birbirine karşıttı zaten. Bukarşıtlık, Irak Savaşı gibi bir ortamda netçeaçığa çıktı. Türkiye, neredeyse Amerika’yıIrak’a müdahale edemez, Irak karşısındayenilgiye düşer hale getirecekti.“Kürtler, bölgeye de¤iflimi dayatan büyük bir demokrasi gücü haline geldiler. Halklar›ndemokrasi ve özgürlük yönündeki de¤iflim çizgilerini, bu mücadelenin temel bir gücü olarakKürt ulusal demokratik hareketi formüle etti. Önderlik, bu çizgiyi gelifltirdi. Savunmalarbütünüyle; Ortado¤u’da monarfli, oligarfli ve diktatörlüklere karfl› demokrasi, bölünmüfllü¤ekarfl› birlik, bask› ve sömürüye karfl› adil paylafl›m, eflitlik hedeflerini içeriyor.Demokratik de¤iflim ve yeniden yap›lanma mücadelesine öncülük ediyor.”ABD’nin, Pentagon yetkililerinin sert eleştirileribundan kaynaklanıyor. Onlar Avrupa’nınengellediğini, karşıt olduğunu sanıyorlardı.Daha sonra netçe gördüler ki,aslında kendilerinin önünde –hem de ittifakyapma adı altında– en büyük ayakbağı, karşıt güç Türkiye’dir. “Ortak mücadeleyürütüyoruz” derken, ABD’nin Irak’amüdahalesini boşa çıkarıyor. ABD bunufark edince, öfkeyle Türkiye’den uzaklaştı.Türkiye neden bunu yaptı? Çünkü stratejikduruşu farklıdır. Türkiye, Irak yönetimininvarlığıyla kendisini ayakta tutuyordu.Bu, bir bölgesel statüko. Irak’ta rejiminçözülmesini kendi rejiminin çözülüşününbaşlangıcı olarak algılıyorlar. İranda öyle algılıyor. Şimdi bir tarafta İran, birtarafta Türkiye, sınırlara karakol yapmayaçalışıyorlar. Bu, Irak’taki gelişmeyekarşıdır. Irak’ta statüko parçalandı, oradagedik açıldı. “Bir parçamız kopmuş, çözülebiliriz”tehlikesi altında görüyorlar kendilerini.Onun için, ortak hareket ediyorlar.Benzer askeri hareketlilikleri var. Birbirlerinedaha fazla dayanıyorlar. Aslındageçmişte Irak yönetimine de dayanıyorlardı.İran, Irak ile savaşırken bile varlıklarıbirbirine bağlı idi. Türkiye, ABD ile“müttefikimdir” diye Saddam rejimine karşıçıkarken bile; varlığı bu rejimle stratejikdüzeyde birbirine bağlı idi. ABD, budurumu gördü ve çelişki bu temelde ortayaçıktı. Bu, kolay çözümlenecek bir çelişkideğildir. Türkiye stratejik dönüşümyapmadığı müddetçe çözülmez. Ya tümdenABD’nin uydusu haline gelerek buçelişkiyi giderir ya da demokratik değişimiyaşayarak ABD ile daha çelişik bir konumagelir. Bu düzeyde bir karşıtlık var.Bu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin oluşumstratejisine, sistemin mantığına dayanıyor.Bu stratejik yapının artık bir biçimdedeğişmesi gerekiyor. Artık birazçelişen, biraz uyumlu olan süreç aşıldı.Savaş bunu net ortaya çıkardı. Savaştansonra da bu durum devam ediyor.Türkiye üzerindeki mücadele, İran veSuriye gibi değildir. ABD, Türkiye içindezaten örgütlü. NATO çerçevesinde orduile ilişkili, ekonomik ilişkileri çok fazla vesiyasi planda birçok gücü denetim altındatutuyor. Türkiye’de bir Amerikancılık,Amerikan hayranlığı var. Amerikan işbirlikçiliğigüçlü olunca, İran gibi ele almamak,bir çatışma durumunu beklememekgerekiyor. Türkiye ile ABD karşıtlığı, çelişkisidaha farklı mücadelelere sahneoluyor. Bunu yakın dönemde krizler olarakgördük. Aslında ekonomik kriz, birABD müdahalesiydi. Türkiye’yi kendi politikasınaçekmeye çalıştı, çektiğini hesapetti. Savaş gösterdi ki, o düzeye gelememiş.Türkiye yönetimini –özellikle orduyu–savaş ardından çok sert bir eleştiriyealdı. ABD, Türkiye’yi kendi stratejisine kazanmakiçin farklı müdahale yöntemleriylemücadelesini sürdürecek. Baskı yapıyor,işbirlikçilerini harekete geçiriyor, imkanlarınısınırlandırıyor. Gerekirse çeşitlisiyasi, ekonomik müdahalelerde bulunabilir.Eğer bu müdahaleler ile sonuç alamazsa,bir çatışma gündeme gelebilir.Ama öncelik sırası Türkiye’de değil.Dikkat edilirse, Irak’a müdahale edilmedenönce, en başta Kürdistan’a müdahaleedildi. Uluslararası komplo, bu müdahaleninbirinci ayağıydı. Filistin’e dayatılansözde barış projesi, ikinci ayağıydı. SaddamHüseyin rejimini yıkacak müdahale,Kürdistan’da ve Filistin’de ulaşılacak bellibir kontrol ve denetim temelinde geliştirildi.Yoksa müdahale etme gücü yoktu.Clinton yönetimi, bütünüyle bu alanlardakontrolü sağlayacak bir çaba içerisinde oldu.Bu yeni yönetim de buna dayanarakdeğişimi ABD çıkarları doğrultusunda gerçekleştirmekistiyor.Bölge düzeyinde böyle bir mücadelevar. ABD’nin Kürt hareketlerine yaklaşımıne ifade ediyor? Amerika; kendisiyle çelişenyapıları karşısına alır, onları kendi çıkarlarıdoğrultusunda değiştirmeyi öngörür.Kürdistan’da da kendi çıkarlarıyla çelişenyapıları karşısına alıyor, değiştirmeyi öngörüyor.Kürtleri kendi stratejisi içinde değerlendirmekistiyor. Irak’ın çözülüşünde Kürtleribir etken olarak değerlendirdi. Şimdiİran’a karşı mücadeledeİ-KDP’yi yeniden örgütlemeye çalışıyor.Kuzey’de de bu tür hareketler geliştirmeyeçalışabilir. Önderlik buna dikkat çekti. Amerikanstratejisi içerisinde Kürtlerin belli biryeri var. İngilizler, I. Dünya Savaşı ardındanTürk ve Fars etkinliğine karşı Arapları birgüç olarak geliştirdiler. Şimdi ABD de Türk,Arap ve Fars etkinliğine karşı dördüncü birdenge gücü olarak Kürtleri, kendine hizmetedecek şekilde güçlendirmek istiyor. Bu anlamdada Kürtlere yaklaşımı var.YNK’yi bir operasyondan geçirdi, KDPüzerindeki baskısını sürdürüyor. YNK, herşeyini –zaten bir iradesi de yoktu–ABD’ye bağlamış durumda. Amerika’nın,YNK nezdinde çok sorunu yok. 2001-2002’de Refah Partisi’ne düzenlenenoperasyon gibi, YNK’yi de istediği noktayaçekecek bir operasyon düzenledi. Şimdi,Amerikan siyasetini pürüzsüz bir biçimdeizliyor. KDP ile yer yer pürüzler çıkıyor.KDP, birkaç nedenden dolayı aynı yaklaşımdadeğil. Birincisi; Almanya ve Fransaile ilişkileri var, ikincisi; ABD’nin sistemi ileuyum sağlayamıyor. Aşiretçi feodal güç,peşmergeye dayanarak derebeyliğini sürdürüyor.Irak’ın bütünleşmesi ve yeni birIrak kurulması arayışları KDP’nin etkinliğinizayıflatıyor. Bütün karakollarının etkinliğidurduruldu. Peşmerge ağaları, eskibaskı güçlerini tümden kaybettiler. Halk,üzerinde baskı geliştiğinde hemenABD’ye şikayet ediyor, ABD derhal müdahaleediyor. ABD, Kürtlerin desteğini almakiçin biraz daha fazla müdahale ediyor.Bu nedenle, KDP’nin yönetim sistemiaşılıyor. Bundan rahatsızlar. Amerika’nınoluşturacağı sistemde etkileri olamayacağındankorkuyorlar. Halka dair yaptıklarıbir siyaset yok, halkı feodal aşiretçi otoriteile, baskıyla denetim altında tutuyorlardı.Giderek kendilerinin aşılabileceğindenkorkuyorlar, o nedenle ABD ile çok uyumludeğiller. Zaman zaman gerginlikler oldu,açıklama yaptılar. “ABD fazla müdahaleetmesin, askeri denetim kalmasın,yönetimi Iraklılara bıraksın” benzeri açıklamalar,buradan kaynaklandı.Ortado¤u’da halklarde¤iflim aray›fl› içerisindedirÖzgürlük hareketi üzerinde de, uluslararasıkomployla baskı başladı. Atina’dakimahkemede, eski dış işleri BakanıPangalos; “ABD’nin neden bize o kadarçok baskı yaptığını, bu konuya neden o kadarönem verdiğini o zaman anlamadık.Şimdi Irak’taki politikasını görünce, dahaiyi anlam verdik” diye açıkça söyledi.ABD’nin Irak’a böyle müdahale edebilmesiiçin, PKK üzerindeki komplo saldırısını başarıylayürütmesi gerekiyordu. Amerika,Kürdistan üzerindeki denetimi uluslararasıkomployla sağlamaya çalıştı. Uluslararasıkomplo çerçevesinde PKK ile, Önderlikgerçeği ve çizgisiyle çelişki halindedir. Butemelde Kürdistan’da kendisini tehdit edengelişmelere karşı mücadelesini yürütüyor.I. Dünya Savaşı ile –İngiltere-Fransa ittifakınınyarattığı, daha sonra ABD’nindevraldığı– Ortadoğu’yu bölen, parçalayan,milliyetçi zihniyetin egemenliğinde dışabağımlı, kendi içinde çelişkili ve çatışmalıkılan siyasi sistem, artık bölge halklarınıngelişimi önünde engel oluşturuyor.Onları ilerletmiyor, tam tersine, gelişmeleriniengelliyor. Bireysel ve toplumsal, sosyal,siyasal, kültürel, ekonomik gelişmeleriniengelliyor.Bölge gerçeği iki yönlü müdahale ileyüz yüze: Birincisi; halkların demokrasive özgürlük taleplerinin mücadeleye dönüşmesiylegeliştirilen müdahale, ikincisiise; dıştan yani uluslararası süper sermayenindaha fazla ve etkili sömürü yapabilmekiçin yürüttüğü müdahale, ABD’ninmüdahalesi oluyor. Bunun merkezindeYahudi sermayesi var. ABD-İngiltere-İsrailittifakı bu temelde oluşuyor. Onun karşısındabölgeyi değiştirmek isteyen ikincigüç; halkların demokratik güçleridir. Hattaesas olarak bölgeyi değişime zorlayanbirinci temel güç konumundadır. Mevcutrejimler; oligarşik, otokratik, teokratik gericilik,halkların demokrasi ve özgürlükgelişimi önünde engel oluşturan bir sorun.Bunlarla da halklar arasında büyükbir mücadele var.Arap-İsrail çatışmasında Arapların bölünmüşlüğü,parçalanmışlığı, İsrail karşısındakizayıflığı bir olgu. Bir diğer olgu olarakKürt sorunu, Kürdistan’ın parçalanmışlığı,Kürdistan üzerindeki inkar ve imhapolitikası temel dayatıcı bir sorun. Milliyetçiyaklaşım, Arap ulusunu birleştiremedive İsrail karşısında sonuç alan bir güç halinegetiremedi. Aslında fazlasıyla yapacağınıyaptı, ama Arapları özgür, iradeli, ekonomikkaynaklarını kendi yararlarına kullananbir konuma taşıramadı. Aslında, sonderece zorda kalan, bağımlı, işbirlikçi egemenlerinçıkarına bütün değerlerin peşkeşçekildiği bir yapı yaratıldı. Bu durum rahatsızlıkyarattı. Bunun dışında kalan genişbir halk kesimi var. Daha çok petrol kaynaklarıdışında kalan alanlardaki –baştaMısır, Suriye, Irak– toplumlarda bu dahafazla var. Bu bakımdan, bölge tabandanbir değişim arayışı içerisinde. Diğer halklarınbir mücadelesi var. İran’da İslam Devrimiardından kadınlar, gençler demokratikreformlar isteyen bir dayatmayı giderekgüçlü bir olgu haline getirdiler. Türkiye’de–yeterince örgütlenememiş de olsa– demokrasiistemleri var. Bunları çözmek üzeretabandan gelişen bir arayış var. Aydınlartartışıyorlar, siyasi akımlar gelişiyor.Bu süreçteki gelişmeler şunu da ortayaçıkardı: Bölgede demokratik değişim vesorunların demokratik çözümü gelişecekse,bunlarda öncülük konumunda Kürtlerrol oynayacaklar. Bu stratejik konum, aynı“Zemin olgun olmas›na ve güçlü bir potansiyel tafl›nmas›na ra¤men, halklar›n özgürlük vedemokrasi yönündeki müdahalelerinin zay›fl›¤›, ABD müdahalesine f›rsat tan›yor. Bu nedenle halklar›ndemokrasi ve özgürlük hareketlerinin gelifltirilmesi, etkili mücadele eder hale getirilmesi gerekiyor.Demokrasi ve özgürlük cephesindeki müdahalelerin güçlü olmas›, Ortado¤u’da Önderli¤insavunmalarda öngördü¤ü demokratik uygarl›k ça¤›n›n aç›lmas›n› yaratacakt›r.”zamanda görev ve sorumlulukları ağırlaştırıyor.ABD müdahalesine fırsat veren birortamın oluşmasında Kürt ulusal demokratikmücadelesinin zayıflığı, birinci plandarol oynuyor. Bu temelde derin çelişkilervar. Önderlik hepsini bir siyasi formülasyonakavuşturdu. Kürt ulusal demokratik hareketi,bölgede böyle bir arayışa, demokratikdeğişim istemine öncülük eden, onunçözümleyici kilidi, anahtarı konumundadır.Kürtler, bölgeye bu biçimde değişimi dayatanbüyük bir demokrasi gücü haline geldiler.Halkların demokrasi ve özgürlük yönündekideğişim çizgilerini, bu mücadelenintemel bir gücü olarak Kürt ulusal demokratikhareketi formüle etti. Önderlik, buçizgiyi geliştirdi. Savunmalar bütünüyle;Ortadoğu’da monarşi, oligarşi ve diktatörlüklerekarşı demokrasi, bölünmüşlüğekarşı birlik, baskı ve sömürüye karşı adilpaylaşım, eşitlik hedeflerini içeriyor. Demokratikdeğişim ve yeniden yapılanmamücadelesine öncülük ediyor. Bu temeldeKürt ulusal demokratik hareketinin bir gelişimdüzeyi var. Bu, mevcut statükoyu yirmiyıldır işletmiyor.Halklar›n demokrasi veözgürlük hareketleriningelifltirilmesi gerekiyorBöyle bir ortamda mücadele ediyoruz,çalışıyoruz. İdeolojik, felsefik,politik ve pratik alanda bir müdahale gücüyüz.Bu temelde Önderlik savunmaları;yeni dönemde bu değişim sürecini tanımlayanbir çizgi, bölgenin bu statükosunaetkili bir müdahaledir. Örgütsel çabalarımızınhepsi de halkların demokratik gelişimicephesinde bölge statükosuna birmüdahaleyi ifade ediyor. Önderlik,ABD’nin Irak müdahalesi karşısında bölgehalklarını demokratik seferberliğe çağırdı.ABD, çıkar sağlamak için dünyanınöbür ucundan gelip Ortadoğu’ya bu kadaretkili müdahale ederken, bölgenin demokrasive özgürlük güçlerinin kendi topraklarında,kendi çıkarlarını sağlamakamacıyla etkili bir mücadele için seferberolmamaları kabul edilir bir durum değildir.Zemin olgun olmasına ve güçlü bir potansiyeltaşınmasına rağmen, halkların özgürlükve demokrasi yönündeki müdahalelerininzayıflığı, ABD müdahalesine fırsattanıyor. Bu nedenle halkların demokrasive özgürlük hareketlerinin geliştirilmesi,etkili mücadele eder hale getirilmesigerekiyor. Demokrasi ve özgürlük cephesindekimüdahalelerin güçlü olması,Ortadoğu’da Önderliğin savunmalardaöngördüğü demokratik uygarlık çağınınaçılmasını yaratacaktır. Ama böyle olmazsa,Irak’a yapılan müdahale gibi, yarınİran’a, Suriye’ye ve Türkiye’ye karşıda gerçekleştirilip bölgenin tümünde ABDhakimiyeti sağlanırsa; bu, bölge için yenidenbir çıkmaz, yeni bir baskı ve sömürüsistemi anlamına gelecektir.ABD müdahalesi, bu düzeyde fiili birolgu değilken, bölgedeki gerici sistemlerlemücadele tek ve temel bir mücadeleidi. Ama bugün artık bir yanda onlar varken,diğer yanda ABD müdahalesi var.Dolayısıyla –aynı safa koymamak kaydıyla–hem bölgenin eski statükosunahem de ABD hegemonyasına, işgalinekarşı olmak, onlara karşı mücadele etmekgerekiyor. ABD’nin hegemonyasınakarşı mücadele etmek ne demektir? Böylebir müdahalenin olması nasıl önlenebilir?Elbette bölgedeki gerici statükolardevrimci yöntemlerle aşılarak. Başka türlüde olmaz. Sen mücadele etme, demokratikdeğişime uğratma, mevcut rejimleregemenliklerini sürdürsünler, ondansonra da “hegemonyacıdır, emperyalisttir,dıştan saldırıyor” diye Amerikankarşıtlığı yap. Bu eşittir, bölgedeki gericiliğinkuyruğuna takılmak. Bazıları, ABD-Irak çatışmasında böyle bir çizgi izlediler,onu da sosyalizm veya devrimcilik adınayaptılar. Yanlıştı! “Amerika’ya karşı ol yeter,sen doğru bir çizgidesin” denemez.Böyle bir sosyalizm olmaz.Devam› 35’te

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!