27.08.2015 Views

agustos

agustos

agustos

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GÜNDEM<br />

niden büyülendirilmesi ve mitin<br />

keşfi kavramlarına dikkat etmek<br />

gerekir. Modern insan, modernizmin<br />

aşırı rasyonel ve seküler<br />

dünya görüşünden sıkılıp, dünyanın<br />

üzerinden kaldırılan manevi<br />

kalkanın âdeta yeniden yerine<br />

konmasını talep etmektedir. Bu<br />

yeni kimlik, toplumun ve insanların<br />

anlam dünyalarını akılcılıktan<br />

uzak yeni tarzlarla yeniden<br />

anlamlandırmaya yani büyülendirmeye<br />

ve hayatın içine miti<br />

yeniden sokmaya çalışmaktadır.<br />

Medya bu yeni kimliğin dünyasının<br />

yeniden büyülendirilmesi<br />

işlevini yerine getirmektedir. Bu<br />

süreçte medya yeni kutsallıkların<br />

oluşumu ve bunun kısmen de<br />

aktarımına aracılık etmektedir.<br />

Medyanın yeni süreçteki bu rolüne<br />

geçmeden postmodern dönemde<br />

dinin durumuna kısaca<br />

göz atmak gerekir. Gelişmiş ülkelerde<br />

dine ve ruhsallığa dönüşte<br />

âdeta bir patlamanın yaşandığı<br />

bütün din sosyologlarınca paylaşılan<br />

bir gerçektir. Günümüzde<br />

din alanında ortaya çıkan bu<br />

(post)modern yeni durum, hem<br />

genel anlamda dinî ve kutsal<br />

olana ilgide bir artış olarak, hem<br />

de mistik, ezoterik kültlere, Yeni<br />

Çağ akımı gibi yeni dinselliklere<br />

ve paranormal eğilimlere yönelişte<br />

ortaya çıkmaktadır. Bu yönelişin,<br />

i) İslam, Hristiyanlık, Budizm<br />

gibi geleneksel kurumsal dinlere<br />

ve ii) kurumsal olmayan, mistik<br />

ve ezoterik dinsel eğilimlere olmak<br />

üzere iki koldan vuku bulduğunu<br />

görmekteyiz. Örneğin<br />

bugün Amerika’da binlerce yeni<br />

ruhsal ve dinsel eğilimler mevcuttur<br />

ve bu nedenle Amerika’ya<br />

“yeni dinler süpermarketi” ismi<br />

verilmektedir. Hatta bu yönelişlerin<br />

başta marjinal gibi görünse<br />

de küreselleşme faktörü ve hızla<br />

gelişen ve yaygınlaşan iletişim<br />

araçları vasıtası ile yaygınlaşmaya<br />

başladığı görülmektedir. Gelinen<br />

noktada eskisinden daha fazla<br />

mistik ve ezoterik eğilimlerle karşılaşacağımız<br />

anlaşılıyor. Mistik<br />

ve mesiyanik eğilimler, modernliğin<br />

akılcı paradigmasının aldığı<br />

yaradan, geleneksel dinlerin de<br />

modernliğin yıkıcı eleştirileri nedeniyle<br />

henüz eski güçlerine kavuşamadıklarından<br />

ötürü ortada<br />

rahatça cirit atabilmekte, küresel<br />

kitle iletişim araçları ile de yaygınlıklarını<br />

artırmaktalar.<br />

Bu tarz dinî-manevi eğilimlerin<br />

yaygınlaşmasının modern toplumların<br />

geçirdiği dinî bireyselleşme<br />

ve dinî çoğulculuk gibi<br />

süreçlerle de yakından alakalı<br />

olduğunu belirtmek gerekir.<br />

Modern kültürle gelen bireycilik<br />

modern kapitalist toplumlarda<br />

dinî çoğulculuk denilen bir olguyu<br />

karşımıza çıkarmaktadır.<br />

Bu süreçte din, eskisi gibi tekelci<br />

konumda değildir ve bireyin<br />

önünde dinsel çeşitlilik arzıendam<br />

etmekte ve birey, oldukça<br />

farklı dinsel görüşlerle karşı<br />

karşıya kalabilmektedir. Modern<br />

birey için artık din, bir zamanlar<br />

“geleneksel dinsel kurumlar”<br />

tarafından kendisine sunulduğu<br />

gibi şüphe götürmez nesnel bir<br />

gerçeklik değil, barındırdığı çeşitlilik<br />

içerisinden seçim yapılabilen<br />

bir olgu hâline dönüşmüştür.<br />

Farklı dinsel organizasyonlar,<br />

14<br />

DİYANET AYLIK DERGİ AĞUSTOS 2015

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!