Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
GÜNDEM<br />
Jack Shaheen’in yaptığı bir araştırmaya göre, Hollywood<br />
filmlerinde yer alan 900 Müslüman karakterden sadece 12<br />
tanesi olumlu tipleme içermekte, 50 tanesi de iyi-kötü karışık<br />
karakterler olarak sunulmaktadır.<br />
le yayınlanmış, ilahiyat fakültelerinin<br />
bünyesinde bunlarla ilgili<br />
bölümler açılmış, “sinema ve din”<br />
adlı lisans dersleri okutulmuştur.<br />
Ayrıca popüler Hollywood filmlerinin<br />
din eğitiminde kullanımı<br />
üzerine teorik ve pratik birçok<br />
bilimsel araştırma yapılmıştır. Sinema<br />
ve din alanındaki bu çalışmalar<br />
günümüzde artarak devam<br />
etmektedir.<br />
İslam ülkelerinde ise durum çok<br />
daha farklı bir şekilde gelişmiştir.<br />
Türkiye ve İran gibi İslam ülkelerine<br />
sinema yabancılar veya<br />
azınlıklar vasıtasıyla girmiştir. İlk<br />
zamanlarda, ülkedeki azınlıklar<br />
sinemaya ilgi göstermiştir. Sonradan<br />
gelen “Muhsin Ertuğrul” gibi<br />
yönetmenlerin, ürettikleri filmlerin<br />
halkın manevi değerleriyle<br />
çatışması sonucu, dindar halk sinemadan<br />
soğumuştur. Bu nedenle<br />
uzun yıllar dindar halk, film<br />
üretmek bir yana, film izlemeyi<br />
bile günah olarak görmüştür.<br />
1970’li yıllarda millî sinema akımı<br />
ile dindar halk sinemaya ilgi göstermeye<br />
başlamıştır. Millî sinema<br />
akımına mensup kişilerin samimi<br />
gayretleri sonucu önemli adımlar<br />
atılmış, fakat nitelik ve nicelik<br />
olarak istenen seviye yakalanamamıştır.<br />
Günümüzde de sinema ve<br />
din konusunda teorik ve pratik<br />
alanda yeterince bilimsel çalışma<br />
yapıldığı söylenemez. 2000’li<br />
yıllardan sonra bazı çalışmalar<br />
yapılmışsa da bunlar henüz alanın<br />
hak ettiği ve dünyada geldiği<br />
noktada değildir. Buna rağmen<br />
bazı STK’ların çabalarıyla açılan<br />
kısa film, senaryo kursları, konu<br />
ile ilgili yapılan yüksek lisans ve<br />
doktora tezleri, alana yönelik kitap<br />
çalışmaları ve 21-24 Mayıs<br />
tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen,<br />
sinema ve din alanında<br />
uluslararası üne sahip akademisyenlerle<br />
alanı yeni tanıyan Türk<br />
akademisyenleri bir araya getiren<br />
2015 Uluslararası Sinema ve Din<br />
Sempozyumu umut veren çalışmalardır.<br />
Sinema, insan üzerindeki psikolojik<br />
ve sosyolojik gücü sayesinde<br />
çok büyük bir eğitim değerine<br />
sahiptir. Sinema filmleri büyülü<br />
atmosferler kurarak, insanları<br />
özellikle çocukları ve gençleri etkisi<br />
altına alırlar. Şiddet filmleri<br />
zayıf karakterli kişileri pısırıklaştırırken,<br />
şiddete eğilimli kişileri de<br />
saldırganlaştırır. Normal insanlarda<br />
ise, şiddete eğilim geliştirir.<br />
İzlediği filmlerden etkilenerek<br />
cinayet işleyen, adam yaralayan,<br />
uçmaya çalışan çocuk ve gençler<br />
bu durumu ortaya koymaktadır.<br />
Elbette ki, filmler sadece olumsuz<br />
yönde insanları etkilememekte,<br />
olumlu davranışların kazanılmasında<br />
da kullanılabilmektedirler.<br />
Güzel davranışlara yer veren, o-<br />
lumsuz davranışların acı sonuçlarını<br />
ortaya koyan filmler insanları<br />
iyi davranmaya sevk etmektedir.<br />
Ayrıca film-terapi denilen bir yöntemle<br />
de, psikolojik rahatsızlıkları<br />
olan kişiler tedavi edilmektedir.<br />
Sinema milyonlarca insana hızlı<br />
bir şekilde ulaşmasına rağmen, etkisi<br />
yavaştır. Sinema devrim yapmaz.<br />
Toplumu yavaş yavaş değiştirir.<br />
Önceleri yalnızca filmlerde<br />
görülen insanlar, bir süre sonra<br />
sokaklarda dolaşmaya başlarlar.<br />
Bu şekilde sinema, toplumda yavaş<br />
ama köklü değişiklikler oluşturur.<br />
Toplum üzerinde çok güçlü bir<br />
etkiye sahip olan sinema, irşat ve<br />
tebliğ filmleri vasıtasıyla din eğitimine<br />
yardımcı bir araç olarak kullanılabilir.<br />
İrşat filmleri, mesajını<br />
açıktan vererek bir dinin mensuplarını<br />
bilgilendiren, heyecanlan-<br />
18 DİYANET AYLIK DERGİ AĞUSTOS 2015