You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
22 | Kültür ve Sanat<br />
camia | 30 Kasım 2012<br />
Yazıya Giydirilen Elbise: Tezhip<br />
Derviş mi Sanatçı mı?<br />
Klasik sanatlarımız, insanın sabrı öğrendiği<br />
mektepler gibidir. Ahşap oymacılığından,<br />
tezhibe kadar bütün sanat dallarında olmazsa<br />
olmaz ilk şart, hiç bitmeyen bir sabır sahibi<br />
olmaktır. Derviş meşrep insanlar mı bu sanat<br />
dallarına meyilli olmuştur yoksa bu sanat<br />
dalları mı kendisine meyleden sanatseverleri<br />
derviş meşrep yapmıştır, orası bilinmez, ama<br />
bilinen bir şey vardır ki o sabırdan neşet eden<br />
sanat eserleri asırlardır medeniyetimizin baş<br />
tacı hükmünde varlığını sürdürmektedir.<br />
Uzun yıllar “eski ve eskimiş” bir anlayışın<br />
kalıntısı olarak görülen klasik sanatlarımızın<br />
bugüne gelmesinde emeği geçen sanatçılarımızın<br />
hayatlarına baktığımızda aslında hep<br />
aynı şeyi görürüz; kendinden çok emin ve<br />
dünyevî hiçbir talebi olmayan mütevazi bir<br />
gayret ve hiç yitirilmeyen bir inanç. Kimsenin<br />
rağbet etmediği bir işle meşgul olmak bu<br />
insanların inancını hiç etkilemez, onlar sanki<br />
yıllar sonrasını görür gibi işlerini yapmaya devam<br />
ederler. Bu muhtemelen, “çalışmak bizden<br />
başarı Allah’tandır” anlayışının gönüllere<br />
işlemiş olmasından alır gücünü; onlardan sadır<br />
eserlerin güzelliğinin ve ölümsüzlüğünün<br />
kaynağı da bu olsa gerektir.<br />
Son dönem müzehhibelerimizden Rikkat<br />
Kunt, geç başladığı tezhipten icazet aldığında<br />
kırk bir yaşındadır. Otuz üç yaşında tanıştığı<br />
tezhip sanatına ömrünün sonuna değin hizmet<br />
eden sanatçı, tam elli yılını tıpkı kendi hocaları<br />
gibi önce öğrenmeye sonra öğretmeye<br />
adamıştır.<br />
Kunt’a göre “Tezhip, yazının giysisidir ve<br />
asla yazının önüne geçmemelidir”. Bu ilkeye<br />
çalışmalarında sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Gözü<br />
yormayan sade, ancak zarif, zengin ve insan<br />
ruhunu dinlendiren çalışmalarla karşımıza çıkar.<br />
Nedir Tezhip?<br />
Arapça zeheb (altın) kökünen türeyen<br />
kelime süsleme, altınlama anlamına gelir ve<br />
bunu icra eden sanatçılara da erkekse müzehhip<br />
hanımsa müzehhibe denir. Gerçi tezhip<br />
sanatının tarihi daha ziyade müzehhiplerle<br />
doludur, arada nadiren de olsa müzehhibelere<br />
rastlanır. Rikkat Hanım da son dönem<br />
müzehhibelerine bir örnektir.<br />
İlk örneklerine Orta Asya’daki<br />
duvar süslemelerinde<br />
rastlanan<br />
tezhip sanatı<br />
klasik anlam-<br />
daki yerine İslamiyet sonrası dönemde erişmiştir.<br />
Daha ziyade kitap süsleme sanatı<br />
olarak karşımıza çıkan bu uğraş, Müslümanlar<br />
için kitapların anası olan Kur’an-ı Kerim’in<br />
süslemesinde özellikle önem kazanmış asırlardır<br />
süren bir gelenek inşa etmiştir. Kur’an-ı<br />
Kerim’in ilk ve son sayfası, sure başları, ayet<br />
durakları daima tezhiple süslenmiştir.<br />
Anadolu’ya gelişi Anadolu Selçukluları<br />
sayesinde olmuştur. Bu<br />
döneme ait tezhip örneklerinde<br />
kompozisyon genellikle geometriktir<br />
ve motif olarak en<br />
çok kullanılan Rûmî, büyük<br />
ve sade bir şekilde uygulanmıştır.<br />
Osmanlı’da<br />
sanata ve sanatçıya<br />
önem veren devlet<br />
adamlarıyla birlikte<br />
gelişimini sürdüren<br />
tezhip sanatı, en<br />
parlak dönemini<br />
Kanuni Sultan<br />
Süleyman döneminde<br />
yaşamıştır.<br />
Tezhip sanatında<br />
kullanılan<br />
renkler<br />
simgesel anlamlar<br />
taşımaktadır.<br />
Mavi<br />
renk sonsuzluğu,<br />
altın güneşi,<br />
hatayî ve<br />
penç bitkileri,<br />
yuvarlak kompozisyonlar<br />
dünyayı,<br />
motiflerin<br />
kompozisyon içindeki<br />
devamlı tekrarı<br />
da dünyanın sürekliliğini<br />
ifade eder.<br />
17. yüzyılda duraklama<br />
devrine giren<br />
tezhip sanatı, 18. yüzyıl-<br />
Bir Tezhip formu hatayî<br />
da tamamen Fransız rokoko sanatının etkisi<br />
altına girmiş,19. yüzyıl sonuna kadar bu etkiden<br />
çıkamamıştır. Bu dönemde tezhip sanatında<br />
klasik form tamamen kaybedilmiş, eski<br />
motiflerin yerini iri çiçekler, buketler, vazo,<br />
saksı veya sepet içinde buketler, kurdele ile<br />
bağlanmış çiçekler almıştır.<br />
Nihayet 1914 yılında, yazı ve yazıla ilgili<br />
sanatları öğretmek, tezhip, halı, cilt, ebru ve<br />
ahar gibi eski sanatların devamını sağlamak<br />
maksadıyla, “Medreset’ül Hattatin” mektebi<br />
açılmıştır. İsim değiştirerek devamlılığını sürdüren<br />
bu mektep, 1936 yılında Güzel Sanatlar<br />
Akademisi’ne bağlanmıştır.<br />
Tezhip Sanatının Ustaları<br />
Baba Nakkaş<br />
15.yüzyılda yaşayan Baba Nakkaş, Fatih<br />
Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden<br />
sonra nakkaşbaşılığa getirilmiştir.<br />
Karamemi<br />
16. yüzyıl tezhip sanatçılarından olan Kara<br />
Mehmet Çelebi, Kanuni Sultan Süleyman döneminde<br />
saray nakkaşhanesinde nakkaşbaşı<br />
olarak görev yapmıştır. Tezhip sanatında<br />
kendine özgü yorumuyla dikkat çeken Karamemi,<br />
tezhipte natüralist üslubu kullanarak,<br />
bahar dalları, gülleri, sümbülleri, karanfilleri,<br />
hançeri yaprakları saray nakkaşhanesinde<br />
tüm ürünlerde kullanılmasını ve geniş ölçüde<br />
yaygınlaşmasını sağlamıştır.<br />
Muhsin Demironat<br />
20. yüzyıl tezhip sanatının en önemli isimlerinden<br />
olan Muhsin Demironat klasik üsluptan<br />
yola çıkarak tezhip sanatında birçok stili<br />
denemiş ve devrin hat ustalarınca yazılan güzel<br />
yazıları tezhiplemiştir. 1983’te hayata gözlerini<br />
yuman Demironat, 48 yıllık sanat hayatı<br />
boyunca yaklaşık 2500 kadar eser vermiştir.<br />
Rikkat Kunt<br />
Hat ve tezhip sanatında erkek çoğunluğun<br />
yanında bayan tezhip ustası olarak öne<br />
çıkan Fatma Rikkat Kunt, tasarımlarını daha<br />
çok zarif hatayî motiflerinden oluşturmuş,<br />
onun döneminde hatayî motifi altın çağını yaşamıştır.