Halk Düşmanı AKP Saldırıyor BİZ DEV-GENÇ'LİLER - Yürüyüş
Halk Düşmanı AKP Saldırıyor BİZ DEV-GENÇ'LİLER - Yürüyüş
Halk Düşmanı AKP Saldırıyor BİZ DEV-GENÇ'LİLER - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sayı: 316<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
13 Mayıs<br />
2012<br />
8<br />
Oportünist SOL kendi kimliğini de reddeder dedik<br />
ama esasında oportünist SOL, kimliksizdir. Oportünizmin<br />
kendine ait bir kimliği yoktur. Köşe taşları olmayan bir<br />
SOL’dur oportünizm.<br />
Kimlik sahibi olmak, tutarlı bir ideolojiyi gerektirir.<br />
Kararlı bir mücadele anlayışını gerektirir. Belli değerlere<br />
sahip olmayı gerektirir. SOL’un ilkeleri vardır. Oportünizmin<br />
ilkeleri yoktur. Çıkarlarına göre hareket eder.<br />
İlkelerini çıkarları belirler.<br />
Söylemde komünistliği, keskinliği kimseye bırakmaz.<br />
Ama pratikte yoktur. SOL emekçidir. Oportünizm emek<br />
harcamaz. Hazır emeğin üzerine konmak ister. Faydacıdır,<br />
fırsatçıdır. Kitleleri alanlara çıkartmak için emek harcamaz<br />
ama hazır kitleyi görünce en öne geçmek ister. Emek<br />
hırsızıdır. Hazır emeğin üzerinde tepinir.<br />
En komünist odur. Kitlelere ancak oportünizm öncülük<br />
edebilir.<br />
Kortej sıralamasında en önde ben olacağım der.<br />
Kürsüden ben konuşacağım der. Ancak oportünizmin<br />
bütün bu cengaverliği devrimcilere karşıdır. <strong>Düşmanı</strong>n<br />
karşısında yoktur.<br />
1989’dan 2010 yılına kadar süren 1 Mayıs’ı ve 1<br />
Mayıs Alanı’nı kazanma mücadelesi oportünizmi ve<br />
reformizmi her yönüyle ortaya koyan bir tarihsel süreçtir.<br />
Düşmanla karşı karşıya gelindiği noktalarda reformizmle<br />
birlik olup düzen sendikalarının kuyruğuna takılmışlardır.<br />
Düşmanla dişe diş çatışılıp şehitliğe varan bedeller ödenirken<br />
onlar yoktur. Düşman geriletilip mevziler kazanıldığında<br />
en öne geçip keskinlik yapmaya kalkmıştır.<br />
2012 1 Mayıs’ı öncesinde SOL’da yaşanan tartışmalar<br />
sürecin özeti gibidir.<br />
2012 1 Mayıs’ı öncesi yapılan toplantılardaki bazı<br />
tartışmalara değineceğiz.<br />
Birincisi; Toplanma yeri olan Şişli, Tarlabaşı ve<br />
Dolmabahçe güzergahlarından kimin yürüyeceği oportünizmin<br />
sorunu oldu.<br />
Sorun; tartışmalara neden olan sorun kendisinin<br />
nerde toplanıp yürüyeceği değil, devrimcilerin nerede<br />
yürümemesi üzerineydi.<br />
Yapılan toplantılarda Hakların Demokratik Kongresi<br />
(HDK) içinde yer alan örgütler ve KESK; DİSK ve<br />
<strong>Halk</strong> Cephesi’nin olduğu Devrimci 1 Mayıs Platformu’na<br />
“siz Şişli kolundan yürümeyin” dediler.<br />
Neden?<br />
Çünkü kendileri o koldan yürümek istiyorlarmış.<br />
Tamam, siz de o koldan yürümek isteyebilirsiniz, ama<br />
Yeterki Cephe Olmasın,<br />
Oportünist Sol Kendi<br />
Kimliğini de Reddeder!<br />
başkasının o koldan yürümemesini istemeyi kendinizde<br />
nasıl hak görüyorsunuz?<br />
Gerekçeleri DİSK ve Devrimci 1 Mayıs Platformu<br />
daha önceki yıllarda da ordan yürümüş. Bu sene de biz<br />
yürümek istiyoruz diyorlar.<br />
Gerekçelere bakın: KESK; <strong>AKP</strong> hükümetinin KESK<br />
üzerinde yoğun bir baskı oluşturduğu, tasfiye etmeye<br />
çalıştığını, bundan dolayı bu 1 Mayıs'ta KESK olarak<br />
güçlü bir cevap verilmeye çalışıldığını, bunun için<br />
Şişli'nin önemli olduğunu söylüyor.<br />
Abartıya bakın, Şişli kolundan yürüyünce <strong>AKP</strong>’nin<br />
saldırılarını geri mi püskürteceksiniz? Bu kadar ciddiyetsiz,<br />
mücadele gerçeğinden uzak, her şeyi kendinden ibaret<br />
gören bir gerekçe olamaz. Bu görüş elbette KESK’in<br />
genelini kapsayan bir görüş değil, toplantıda konuşan<br />
KESK Başkanı Lami Özgen Kürt milliyetçileri başta<br />
olmak üzere HDK içinde yer alan örgütlerin sözcülüğünü<br />
yapıyor. Soruyoruz KESK Başkanı Lami Özgen’e: <strong>AKP</strong>’nin<br />
saldırılarına karşı 1 Mayıs’tan sonra nasıl bir mücadele<br />
programınız var? <strong>AKP</strong>’nin “Toplu Sözleşme” adı altında<br />
oynanan oyununa ortak olan aynı anlayış değil mi? Hem<br />
“<strong>AKP</strong> bizi tasfiye etmeye çalışıyor” diyeceksiniz hem de<br />
grevsiz toplu sözleşme oyununa ortak olacaksınız.<br />
HDK adına toplantıya katılan kişi de, bu 1 Mayıs'ın<br />
çok önemli olduğunu, stratejik bir önemde olduğunu, Kürt<br />
halkıyla, Türkiyeli emekçilerin birleşmesi gerektiği, yine<br />
BDP olarak Newroz'da yapamadıklarını 1 Mayıs'ta yapmak<br />
istediklerini bunun için Şişli'nin önemli olduğunu söylüyor.<br />
Yine Kürt milliyetçiliğinin klasik abartmacılığı ve<br />
her şeyi kendi merkezinde gören anlayışı. Öyle ki bir<br />
yürüyüş koluna “stratejik” önem atfediyor.<br />
Peki bugüne kadar neredeydiniz? Devrimciler 1<br />
Mayıs Meydanı’nı kazanmak için bedeller öderken siz<br />
nerdeydiniz? Şimdiye kadar Taksim 1 Mayıs Meydanı’nın<br />
hiç bir önemi yoktu. Peki şimdi ne oldu da meydana<br />
yürünecek Şişli güzergahı stratejik öneme kavuştu?<br />
Bu yıla kadar 1 Mayıs Kürt milliyetçilerinin umurunda<br />
bile olmamıştır. Alanlar açılmışsa alana çıkmış, açılmamışsa<br />
çıkmamıştır. Mesala 2007, 2008, 2009’da 1 Mayıs Alanı’na<br />
girmek için devrimciler sokak sokak çatışırken yoklardı.<br />
KESK, faşist <strong>AKP</strong> iktidarı “makul sayı” dayatması<br />
yaparken ne yaptı? Devrimcileri düşmanla yüz yüze<br />
bıraktılar. 1 Mayıs Meydanı “makul sayı”larla açılmadı.<br />
<strong>Halk</strong> Cephesi 2007 yılından beri 1 Mayıs Alanı’na düşmanın<br />
kurduğu barikatları yıkmak için Türkiye’nin her<br />
tarafından kitlesini 1 Mayıs Alanı’na taşıdı.<br />
HDK içinde yer alan örgütlerden EMEP, devrimciler<br />
Taksim 1 Mayıs Alanı’nı kazanmak için bedel öderken<br />
“alan fetişizmi” diyordu. En çok “birlik”ten bahsedip<br />
“işçi sınıfı”ndan bahsedip işçi düşmanı sarı sendikacıların