11.10.2012 Views

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

eşitsizliği ile halihazırda ilişki içerisinde olduğunu göstermektedir (Orloff, 1993: 303-4).<br />

Orloff’a göre bu ilişkilenme üç temel alan üzerinden olmaktadır: cinsiyet temelli iş bölümü,<br />

kadınların ücretli işe erişimi ve evlilik ile aile ilişkileri (Orloff, 1993: 307). Bu üç temel alanın<br />

refah devleti çalışmaları ve sosyal politika analizi içerisine eklemlenmesinin, piyasa ve devlet<br />

ikiliğine bir de ailenin dahil edileceği üçlü bir yaklaşım gerektirdiği ortaya çıkmaktadır (Orloff,<br />

1993: 312).<br />

Refah rejimlerinin kadınların toplumsal konumlarına etkileri piyasa, devlet ve aile<br />

üçlemesi içerisinden incelediğinde, Orloff öncelikle kadınların istihdam piyasası içerisindeki<br />

eşitsiz konumlarının refah rejimleri tarafından nasıl pekiştirildiğine dikkat çekmektedir.<br />

Erkeklerin büyük çoğunluğu refah taleplerini ücretli iş üzerinden gerçekleştirebilmekteler.<br />

Fakat kadınların gerek ücretli işe erişimlerinin kısıtlı olması, gerekse ücretli işe sahip olmaları<br />

durumunda dahi başta bakım hizmetleri olmak üzere eşitsiz bir toplumsal cinsiyet temelli<br />

işbölümü içerisinde yer almaları kadınların işçi statüsü üzerinden refah talebinde bulunma<br />

olanaklarını daraltmaktadır. Orloff, birçok Batı Avrupa ülkesinde kadınların aile ya da evlilik<br />

durumu (örneğin annelik ya da eşi vefat etmiş olmak) üzerinden devletten refah talebinde<br />

bulunmak durumunda kaldıklarını belirtmektedir (Orloff, 1993: 314-5). Fakat refah<br />

devletlerinin kadınlara aile ya da evlilik statüsü üzerinden tanıdığı refah hizmetlerinin, düşük<br />

miktarlarda ve sıkı hak ediş kriterlerine bağlı olarak verildiği görülmektedir (Orloff, 1993:<br />

315).<br />

Bu çerçeve içerisinden, yalnız annelerin (İngilizce akademik yazın içerisinde “single<br />

mothers” olarak kullanılmaktadır) sosyo-ekonomik durumlarını inceleyebiliriz. Yalnız<br />

annelerin ev içerisinde üstlenmek durumunda oldukları bakım ve ev işi yükü dolayısıyla<br />

ücretli istihdamda yer alamamaları sıkça rastlanan bir durumdur. Bu kadınlar ücretli bir iş<br />

olanağı bulabilseler dahi, ev içindeki sorumlulukları dolayısıyla ve istihdamdaki toplumsal<br />

cinsiyet temelli ücret eşitsizliği nedeniyle erkeklere oranla ikincil bir konumda kalmaya<br />

mahkûm olmaktadırlar. Bu nedenle, yalnız annelerin kendileri ve çocukları için yeterli bir<br />

gelire erişimleri hayli kısıtlanmaktadır. Brodsky ve diğerleri ise, yalnız annelerin gelir<br />

yoksulluğunu çok sayıda sosyal ve ekonomik etmenin birbiri ile ilişkisine bağlamaktadır. Bu<br />

etmenlerin başında, çocuk yetiştirme işinin herhangi bir iktisadi değere karşılık gelmemesi,<br />

kadın emeğinin erkek emeğine göre daha düşük ücretlendirilmesi, çocuk bakım hizmetlerinin<br />

kısıtlılığı ve kadınların aile ve iş yaşamındaki rollerinin çatışması gelmektedir (Brodsky v.d.,<br />

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!