11.10.2012 Views

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

evrilmesine ve böylelikle çiftlerin birbirinden beklentilerinin artmasına bağlanmaktadır (Sucu,<br />

2007).<br />

Diğer birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de son yıllarda boşanma oranlarında bir<br />

artış gözlenmekle birlikte, ülkeler arası karşılaştırmalarda Türkiye’deki boşanma oranları<br />

halen alt sıralarda yer almaktadır. TÜİK’in verilerine göre 1997’de binde 0.52 olan kaba<br />

boşanma oranının, 2005’de binde 1.33’e 2009’da da binde 1.59’a yükselmesine rağmen<br />

boşanma oranları açısından Türkiye, örneğin Avrupa Birliği ülkelerinden çok daha düşük bir<br />

orana sahiptir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre, kadınlara karşı gösterilen psikolojik<br />

ve/veya fiziksel şiddet boşanma nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Evlilik içi<br />

şiddetin erkeklerin eğitim, meslek ve gelir düzeylerine göre bir farklılık göstermemesi de<br />

önemli bulgular arasındadır (Sucu, 2007).<br />

Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu'nun Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları konulu<br />

araştırmasında erkeklerin üçte biri eşlerini dövdüğünü belirtmiştir (Aile Araştırma Kurumu,<br />

1995). Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun diğer bir araştırmasına göre de, Türkiye<br />

genelinde her üç kadından biri kocasından dayak yemekte ve kadınların yarısından fazlası<br />

sürekli olarak kötü söz ve hakarete maruz kalmaktadır. Bu durumun erkeğin ya da kadının<br />

eğitim seviyesi ile de ilişkili olmadığı görülmektedir. Üniversite eğitimli kadınların yüzde 23'ü<br />

fiziksel ve sözel şiddete, yüzde 71'i de ekonomik ve cinsel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir.<br />

Türkiye'de kadınların yüzde 90'ı psikolojik, yüzde 40'ı fiziksel, yüzde 15'i kocalarının<br />

uyguladığı cinsel şiddete uğramaktadır. 2<br />

İdeal aileyi oluşturmak için aile fertlerinin uymaları gereken rollerin günlük yaşam<br />

pratikleri içinde pek de karşılığı olmadığı özellikle aile içi şiddet araştırmalarında<br />

görülmektedir. Bora ve Üstün (2005) “Sıcak Aile Ortamı” Demokratikleşme Sürecinde Kadın<br />

ve Erkekler başlıklı araştırmalarında açık şiddetin yaşanmadığı ailelerde şiddetin daha dolaylı<br />

biçimde varolduğuna dikkat çekmektedir. Kadınlar, hayatlarını kuşatan “toplumsal<br />

gereklilik”lerin, yani toplumsal olarak kendilerine biçilen rolün sınırları içinde yaşamak<br />

durumunda kalmaktadır.<br />

Boşanma üzerine yapılan çalışmalar ise, kadınların boşanmaya bağlı olarak önemli<br />

ölçüde gelir kaybına uğradığını, çocukların tüm bakım yükünü üstlendiğini ve toplumsal<br />

2 Cumhuriyet gazetesi, 26.11.2002.<br />

23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!