11.10.2012 Views

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

Spf-Sydgm nihairapor

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

2005: 5) Tüm bu etmenler incelendiğinde Orloff’un yalnız annelerin yeterli gelire<br />

erişimlerinin bu denli kısıtlı olmasının, genel anlamda toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliğini<br />

gözler önüne seren bir vaka olarak değerlendirilebileceği tezi (Orloff, 1993: 319)<br />

doğrulanmaktadır. Thomas’a göre erkeğin ailenin doğal reisi kabul edildiği ve erkeğin tek<br />

başına ailenin tüm geçimini sağlamayı üstlenmesinin beklendiği toplumlarda kadının<br />

ekonomik bağımlılığı aile içerisinde görünmez kılınabilmektedir (Thomas, 1994: 66). Halbuki,<br />

eşi vefat eden ya da eşinden boşanan kadınların durumu, kadının ekonomik bağımlılığının<br />

sürdürülmesinin yarattığı toplumsal sıkıntıları gözler önüne sermektedir.<br />

Orloff’un öncülük ettiği toplumsal cinsiyet yaklaşımıyla refah devletini inceleyen yazının<br />

cevap aradığı ve bu araştırma dahilinde de önemli bir diğer soru ise sosyal politikanın kadın<br />

erkek eşitsizliğini ne derece dönüştürücü bir rol üstelenebileceğidir. Devletin bu rolü<br />

gerçekleştirmesinin bir yolu kadının evlilik içerisindeki konumunu iyileştirmeye yönelik<br />

politikalar uygulamaktır. Aile içi şiddete karşı alınacak ciddi önlemler ya da ev içi sorumluluk<br />

paylaşımının adil dağılımına yönelik politikalar (annelik izni yerine ebevyenlik izni gibi)<br />

bunlara örnek olabilir. Buna ek olarak ise, devlet sosyal politikalar yolu ile geçim<br />

sorumluluğunun kadının üzerinde olduğu hanelerin yaşam koşullarında iyileşme yaratarak da<br />

kadın erkek eşitsizliğine kadının lehine müdahalelerde bulunabilir (Orloff, 1993: 321).<br />

Genellikle bu tür sosyal politikalar, daha önce de belirtildiği gibi, kadının annelik statüsü ya<br />

da eşinden boşanmış/eşi vefat etmiş olma statüsü üzerinden bir hedefleme stratejisine<br />

dayanmaktadırlar. Bu yaklaşım üzerinden hayata geçirilen sosyal politikalar kadınların ve<br />

geçim sorumluluğunun kadının üzerinde olduğu hanelerin sosyo-ekonomik koşullarında<br />

olumlu etkilerde bulunmakta, ancak gene de bu haneleri çalışanı bulunan hanelerin refah<br />

düzeyine taşıyamamaktadır (Orloff, 1993: 321). Bu nedenle, kadının annelik statüsü ya da<br />

eşinden boşanmış/eşi vefat etmiş olma statüsü üzerinden bir hedefleme stratejisini temel<br />

alan sosyal politikaların gerekli, fakat yeterli olmadığı söylenebilir. Toplumsal cinsiyet<br />

eşitliğini gözeten bir refah devletinin sosyal politikalarının temel amacının kadının özerk bir<br />

hane kurabilecek hale getirmek ve bu haneyi iktisadi olarak sürdürebileceği olanakları kadına<br />

sunabilmek olmalıdır (Orloff, 1993: 319).<br />

Toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten sosyal politikaların aile kurumuna etkileri ya da<br />

boşanmaları arttırıp arttırmayacağı sıkça tartışma konusu olmaktadır. Bu ilişki üzerine yazan<br />

Orloff’a göre, kadının erkeğe ekonomik bağımlılığı, kadının içerisinde olmaktan çeşitli<br />

14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!