e-Dergi için tıklayınız... - İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Milli ...
e-Dergi için tıklayınız... - İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Milli ...
e-Dergi için tıklayınız... - İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü - Milli ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
72<br />
Hatıra<br />
BİR ÖĞRETMENİN DARÜ’L<br />
MUALLİMİN MEKTEBİ HATIRALARI<br />
Seyfettin ÜNLÜ<br />
Kadıköy’ünden Cihangir’ine, Çamlıca’sından Beyoğlu’suna, Eyüp’ünden Bebek’ine böyle bu. Günün hangi<br />
saatinde hangi semtine giderseniz gidin mutlaka şiirle karşılaşırsınız. Bir yerde tarih size şiir olarak<br />
gülümserken bir başka yerde günlük hayatın karmaşası, telaşı, tazeliği sizi şiirin <strong>için</strong>de yaşatır.<br />
1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı<br />
ile açılan ve bugünkü eğitim-öğretim<br />
sistemimizin ilk modelini oluşturan Rüştiye<br />
Mektepleri’nde başarılı öğretim yapılabilmesi<br />
<strong>için</strong> ortaya çıkan öğretmen ihtiyacının<br />
karşılanması yönünde atılan adımların başında<br />
Dar’ül Muallimin Mektepleri gelmektedir.<br />
Rüştiye Mekteplerinin öğretmen<br />
ihtiyacının giderilmesi, o yılların eğitim<br />
kurumları olan medreselerden karşılanamayacağını<br />
düşünen Tanzimatçıların çabaları<br />
sonucunda Sultan Abdülmecit’in<br />
fermanı ile öğretmen yetiştirmek amacı ile<br />
16 Mart 1848’de <strong>İstanbul</strong>’da Darul-Muallimin<br />
adı ile ilk öğretmen okulu açılmıştır.<br />
Bu okula sadece erkek öğrenci<br />
alınıyordu. Programında yapılan değişikliklerle<br />
zamanla ilkokullar, liseler <strong>için</strong>de<br />
öğretmen yetiştirilen üç bölümlü bir okula<br />
dönüştürüldü. 1870 yılında ilk ve orta öğretim<br />
kız mekteplerine kadın öğretmen yetiştirmek<br />
amacı ile Darul-Muallimat adı<br />
ile kız öğretmen okulu da açıldı. Öğrencilerine<br />
maaş bağlanan bu okullarda program<br />
tamamen fen bilimlerini ön plana<br />
alan bir eğitim modeline dayanmaktaydı.<br />
Bu okullar 1924 yılında Maarif Vekaletine<br />
bağlanmış ve kız öğretmen okulu ve erkek<br />
öğretmen okulu olarak adları değiştirilmiş<br />
vecumhuriyetin en önemli eğitim kurumlarından<br />
olmuşlardır. 1948 yılında kuruluşlarının<br />
100. yılı kutlamaları<br />
çerçevesinde dönemin <strong>İl</strong>köğretim dergisinin<br />
1 Temmuz 1948 yılı 249-251 sayılarında<br />
çeşitli hatıralar yayımlanmıştı. Bunlardan<br />
biri de o yıllara içerden bir yaklaşım getiren<br />
II. Maarif Kongresi (1943) heyetinde yer<br />
alan dönemin Talim Terbiye Dairesi Muamelat<br />
Müdürü Behiç Enver Koryak’ın hatıralarıdır.<br />
Bu hatıralarda akıcı bir dille<br />
bir dönemin panoraması çizilmektedir:<br />
DARÜ’L MUALLİMİN-İ ÂLİYE<br />
YILLARIM<br />
Biz girdiğimiz vakit öğretmen okulunun<br />
adı böyle idi ve yaşı henüz altmışla sayı-<br />
Eylül / 2010<br />
lırdı. Üstad Hakkı Altunbezer’in kaleminden<br />
çıkma “Dar’ül Muallimin-i<br />
Aliye” yazısı Moda sırtındaki binanın<br />
demir parmaklıklı kapısında önce gözlerimizi<br />
aldı, sonra gitgide gönlümüzü<br />
sardı. Onun siyah cama pırıl pırıl altın işleyen<br />
istifinde hayalimiz nur ordusunun<br />
yolunu görürdü. İkiz “ayın”lar çoğalarak<br />
oradan fırlar, ellere “meşale-i irfan”ı tutuşturur,<br />
kalplere “azizm ve ümit”i doldurur<br />
ve ordu cehaleti, geceyi yıka yıka<br />
hep ilerlerdi.<br />
Merhum Altunbezer, ruhumuzun dokusunda<br />
bir altın nakıştır. Tek ve Çift kanatlı<br />
bölüklere ayrılmış büyük kapı...<br />
Kırmızı cepken ve poturlu kapıcı... Kenarlarına<br />
şimşirler, duvar çekmiş, tepesine<br />
ağaçlar kemer örmüş, beton köşeli orta<br />
yol… Siyah pelerinler bu dekorun <strong>için</strong>de<br />
meydana çıkar veya gözden kaybolurdu.<br />
O zamanlar “Fikir Ordusu”nun üniforması<br />
pelerindi. Mayıs ayları Fener stadında<br />
ilk defa gençlik bayramı yapanlar,<br />
“Dağ başını duman almış” şarkısını ilk<br />
söyleyenler siyah pelerinlilerdir. Birini yakasından<br />
eteğine kadar daima ilikliyerek<br />
“Muallim Mim Cevdet” giyerdi. Öğretmen<br />
okulunu onsuz düşünmek mümkün